SUNNY TUESDAY - PART ONE - 🌝- LIVE from ENGLAND / 7th April 2020 / 🌎 Hello World! / Mr Duncan

oh hello there hi everybody this is mr. Duncan

oh merhaba herkese merhaba bu bay. Duncan,

in England how are you today are you okay I hope so

İngiltere'de, bugün nasılsın, iyi misin, umarım

are you happy I hope you are feeling happy today here we go again I'm back

mutlusundur, umarım bugün mutlu hissediyorsundur, işte yeniden başlıyoruz

with you live on YouTube yes we are all together once more even though we are

YouTube'da canlı yayına geri döndüm evet, şu anda yaşıyor olsak da hepimiz bir kez daha beraberiz

now living through some very strange times we can still share our time

bazı çok garip zamanlar

together right here on YouTube so thank you very much for all those who don't

burada, YouTube'da hala birlikte zamanımızı paylaşabiliyoruz, bu yüzden

know who I am my name is Duncan I live in England that's where I am right now

kim olduğumu bilmeyenler için çok teşekkür ederim benim adım Duncan İngiltere'de yaşıyorum, şu anda oradayım

and I teach English on YouTube I've been teaching English for ever such a long

ve İngilizce öğretiyorum. YouTube Çok uzun zamandır İngilizce öğretiyorum,

time do you know how long I've been doing this for a very long time indeed

bunu ne kadar uzun süredir yaptığımı biliyor musunuz gerçekten, işte yine salı

so here we go again how is your Tuesday yes it is Tuesday we have made it all

gününüz nasıl geçti evet bugün salı sonuna kadar geldik

the way to the second day of the week well some people say that Tuesday is the

Haftanın ikinci günü bazı insanlar Salı'nın

third day of the week but from my point of view I think it is the second day of

haftanın üçüncü günü olduğunu söylüyor ama benim açımdan haftanın ikinci günü olduğunu düşünüyorum,

the week we can fight about that later so here we go again for all those who

bunun için daha sonra tartışabiliriz, bu yüzden herkes için tekrar başlıyoruz. Senden

haven't watched before you are more than welcome to join in wherever you are work

önce izlememiş olanlar, nerede olursan ol, nerede çalışıyorsan,

you were watching around the world hello I have my little blue tit once

dünyanın her yerinde izliyorsan, katılabilirler merhaba, küçük mavi baştankaram bir kez

again sitting above my head I think this is the same bird that comes back every

daha başımın üstünde oturuyor Sanırım bu, her gün geri gelen kuşun aynısı. sürekli geri gelenin

day I think it is actually the same bird that keeps coming back that's true I

aslında aynı kuş olduğunu düşünüyorum bu doğru bence

think you think it is the same bird so first of all I have some little bits and

siz onun aynı kuş olduğunu düşünüyorsunuz o yüzden öncelikle aradan sıyrılacak bazı ufak

pieces to get out of the way some things I would like to say some things I would

tefek şeyler var bazı şeyler söylemek isterdim bazı şeyler söylemek isterdim

like to mention first of all can I remind you that today

her şeyden önce bahsetmek isterim ki, bugün

we are running the studio we are actually running the studio setup so

stüdyoyu biz yönetiyoruz, aslında stüdyo kurulumunu biz yürütüyoruz, bu nedenle

today you can have captions on the live stream so today we have live captions

bugün canlı yayında altyazı alabilirsiniz, bu nedenle bugün canlı altyazılarımız var, tek

all you have to do is press C on your keyboard and there are the instructions

yapmanız gereken ekranda C'ye basmak. klavye ve talimatlar var,

so if you want captions if you want to have the captions subtitles live on your

bu nedenle altyazı istiyorsanız, altyazıların

video right now you can all you have to do is press C on your keyboard it's as

videonuzda hemen şimdi canlı olmasını istiyorsanız tek yapmanız gereken klavyenizdeki C tuşuna basmak bu kadar

easy as that and if you do that you will have live

kolay ve bunu yaparsanız yapacaksınız canlı

captions it's magic I really do love technology so much I often say that I

alt yazılara sahip olmak bir sihir Teknolojiyi gerçekten o kadar çok seviyorum ki sık sık

love technology however all you have to do is press C on your keyboard whilst

teknolojiyi sevdiğimi söylüyorum ancak tek yapmanız gereken bunu izlerken klavyenizde C'ye basmak

watching this and then all of your captions will come up and you will be

ve ardından tüm altyazılarınız gelecek ve

able to see what I'm saying however there will be a slight delay between my

görebileceksiniz ne söyleyeceğim ancak sözlerim ile altyazılar arasında biraz gecikme olacak, bu nedenle

words and the captions so there will be a slight delay however it will help you

biraz gecikme olacak, ancak buradayken

to understand exactly what I'm saying whilst I'm here I have some other things

tam olarak ne dediğimi anlamanıza yardımcı olacak başka şeyler de söyleyeceğim.

to mention as well can I say a very big special thank you I don't know why I

ayrıca çok büyük bir özel teşekkür edebilir miyim, neden gazetemle

always seem to have a lot of trouble with my paper but I'm outside have you

her zaman çok fazla sorun yaşıyormuşum gibi göründüğümü bilmiyorum ama dışarıdayım

noticed so can I say a big thank you there we go

fark ettin mi, bu yüzden büyük bir teşekkür edebilir miyim, işte

a big thank you - I hope you can see them salver s scandal salva a scandal

büyük gidiyoruz teşekkür ederim - umarım onların salver s skandalını salva bir skandal olarak görebilirsin

also Mercedes Martinez and also Luis Mendez and Luigi del prepped for your

ayrıca Mercedes Martinez ve ayrıca Luis Mendez ve Luigi del

kind donations thank you very much for your lovely don't

nazik bağışlarınız için hazırlandı son birkaç gün içinde aldığım sevimli don't milletleriniz için çok teşekkür ederim

nations that I received over the past couple of days so some of these were

bunlardan bazıları

sent to me yesterday and also Luigi thank you very much

dün bana gönderildi ve ayrıca Luigi çok teşekkür ederim,

you sent yours about three days ago but I forgot to mention you unfortunately so

seninkini yaklaşık üç gün önce gönderdin ama maalesef senden bahsetmeyi unuttum bu yüzden güzel bağışların

there thank you very much for your lovely donations and if you want to make

için çok teşekkür ederim ve sen de katkıda bulunmak istersen

a contribution as well you can there is the address and it's gone so let's get

adres var gitti gitti hadi başlayalım

underway shall we I know there are lots of people watching at the moment around

bakalım şu anda dünyanın her yerinde izleyen çok insan var

the world we are all in the same situation I am in isolation at the

hepimiz aynı durumdayız şu

moment however I suppose I am lucky because I live in the countryside which

an izolasyondayım ama sanırım şanslıyım çünkü Kırsal kesimde yaşıyorum, bu da

means I can be in isolation outside because there is no one around there is

dışarıda tecrit edilmiş olabileceğim anlamına geliyor çünkü etrafta yürüyecek kimse yok, bana

no one to walk pressed me so that's what I'm doing today for all those who don't

baskı yapan kimse yok, bu yüzden bugün

know what this is and I know a lot of people join in who actually are not

bunun ne olduğunu bilmeyenler için yaptığım şey bu ve biliyorum Aslında İngilizce öğrenmeyen pek çok insan katılıyor,

learning English you just come to watch this so you are more than welcome as

sadece bunu izlemeye geliyorsunuz, bu yüzden siz de rica ederim,

well can I say a big hello to Vitesse hello to Vitesse as well hi to you hello

Vitesse'ye büyük bir merhaba diyebilirim, Vitesse'ye de merhaba, size de merhaba,

Vitesse watching in Lithuania and can I say congratulations you are first on

Litvanya'da izleyen Vitesse'ye merhaba diyebilir miyim? tebrikler

today's live chat well done I have a feeling you have a very very fast finger

bugünün canlı sohbetinde birincisin aferin içimde çok çok hızlı bir parmağın olduğunu hissediyorum

I think your finger is very fast very useful so if you have a fast finger it

is very useful clicking your mouse at the start of my live stream christina is

stream christina da

here as well hello Christina nice to see you here by the way I hope you can hear

burada merhaba Christina bu arada seni burada görmek güzel umarım beni duyabiliyorsundur

me all right I forgot to ask you can you hear me am i coming through loud and

sormayı unuttum beni duyabiliyor musun yüksek sesle ve

clear I hope so I hope you can hear me okay oh by the way today is a very

net bir şekilde konuşuyorum umarım yani umarım beni duyabilirsin tamam mı ah bu arada bugün çok

special day is a special birthday of a very special

özel bir gün çok özel bir kişinin özel doğum günü

person sadly he's no longer around to actually celebrate it however it is a

ne yazık ki artık kutlamak için ortalıkta yok ama

special day to day a special birthday but whose birthday is it I wonder I will

bugün özel bir gün özel bir doğum günü ama kimin doğum günü acaba

tell you a little bit later on and also I will read a little bit of poetry as

sana söyleyeceğim biraz sonra ve ayrıca biraz şiir okuyacağım ve

well as a way of celebrating this person's birthday coming up a little bit

bu kişinin doğum gününü kutlamanın bir yolu biraz

later on so thank you very much for all of your lovely emails and comments I had

sonra gelecek bu yüzden tüm güzel e-postalarınız ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim

a message yesterday on the live chat that I missed so sometimes I do miss

dün bir mesajım vardı canlı sohbette kaçırdığım için bazen

your messages sometimes I don't see them clearly for which I apologise however

mesajlarınızı özlüyorum bazen onları net göremiyorum bu yüzden özür dilerim ancak kısaca

there is something I want to mention briefly if I can find my piece of paper

bahsetmek istediğim bir şey var eğer burada kağıdımı bulabilirsem

here it is mr. Duncan I have a question for you

o da mr. Duncan sana bir sorum var

can you explain what participles are so when we talk about participles I will

ortaçların ne olduğunu açıklayabilir misin bu yüzden ortaçlardan bahsederken

explain what they are so first of all I will put this on the screen so you can

onların ne olduğunu açıklayacağım o yüzden ilk olarak bunu ekrana koyacağım böylece

see it participle so a participle is used quite often in grammar we use

ortacı görebilirsin bu yüzden ortacı çok sık kullanılır dilbilgisi, şu anda

participles to state something that has happened or will happen or is happening

olmuş veya olacak veya olmakta olan bir şeyi ifade etmek için ortaçları kullanırız,

at the moment so quite often we have past participles present participles and

bu nedenle sıklıkla geçmiş katılımcılar mevcut katılımcılar ve

future participles however technically speaking future participles quite often

gelecekteki katılımcılar vardır, ancak teknik olarak konuşursak, gelecekteki katılımcılar oldukça sık olarak şimdiki katılımcılarla

seem the same or sound the same as present participles so when we talk

aynı görünür veya kulağa aynı gelir, yani ne zaman ortaçlardan bahsediyoruz

about participles we are talking about a word formed from a verb for example we

bir fiilden oluşan bir kelimeden bahsediyoruz örneğin,

have going gone being being and there you can see

olmaya gittik ve işte

them on the screen now I have marked them so a word formed from a verb going

onları ekranda görebilirsiniz şimdi onları işaretledim, böylece bir fiilden oluşan bir kelime de gittik

we also have gone we also have being so you can see they include the actual word

biz de gittik sahip olmak böylece fiili kelimenin kendisini içerdiğini görebilirsiniz

itself the verb is actually used in a participle go be so you can see that the

fiil aslında bir katılımcıda kullanılır go be böylece

word go and also be is used in those words you can see them there now on the

go ve be kelimelerinin bu kelimelerde kullanıldığını görebilirsiniz onları şimdi orada ekranda görebilirsiniz

screen of course it can also be used as an adjective so a participle can also be

tabii ki bir sıfat olarak da kullanılabilir yani bir sıfat sıfat da olabilir

an adjective as well for example we can have I will put it on the screen we will

örneğin sahip olabiliriz ekrana koyacağım

have a working woman or burnt toast a working woman burnt toast so those two

çalışan bir kadın mı yoksa yanmış tost mu olacak çalışan bir kadın yanmış tost yani bu iki

things are describing the appearance of something and yet they also expect they

şey anlatıyor bir şeyin görünümü ve yine de

also contain their own words such as burn and work so work becomes working

yanık ve iş gibi kendi sözcüklerini de içermelerini beklerler, böylece iş çalışır hale gelir yanık

burn becomes burnt it has already happened it's happened in the past

yanmış olur zaten oldu geçmişte oldu

you burnt the toast I have burnt the toast so from that you can tell that

sen tostu yaktın ben tostu yaktım ki bundan anlayabilirsin

this is in the past it is in the past in English participles are also used to

bu geçmişte olduğu geçmişte kaldı İngilizce'de ortaçlar ayrıca

make compound verb forms and I will show those to you right now for example can

bileşik fiil biçimleri yapmak için kullanılır ve bunları size şimdi göstereceğim, örneğin görebiliyor musunuz, bu

you see it so we have going going and has been so he is going this has

yüzden biz gidiyoruz ve oldu, bu yüzden o gidiyor Orada,

been so you can see there with those particular participles we are using the

belirli ortaçlarla fiili fiili kullandığımızı görebilmeniz için,

actual verb I hope you can see that

compound verbs compound verbs I will leave them on the screen so you have a

bileşik fiillerin birleşik fiilleri görebileceğinizi umuyorum. Onları ekranda bırakacağım, böylece

chance to see them and I will show you the whole thing again just so you can

onları görme şansınız olacak ve size her şeyi göstereceğim yine sadece

make a note if you want to see it again there it is on the screen right now I

not almanız için tekrar görmek isterseniz ekranda şu anda size çalışmanız için

always like to give you plenty of time to study and also write the things that

bol bol zaman vermek ve ayrıca

I show you on the screen so I hope that is helpful to you of course there are

ekranda size gösterdiğim şeyleri yazmak istiyorum, bu yüzden umarım size yardımcı olur elbette

many participles so often a word such as work or sing is then changed into a

pek çok ortacı vardır, bu nedenle genellikle work veya sing gibi bir sözcük

participle I am singing so the word sing becomes singing you are taking part in

ortacıya dönüşür ben şarkı söylüyorum yani şarkı söylemek sözcüğü şarkı söyler hale gelir siz

that particular action and that is where it comes from

o belirli eylemde yer alıyorsunuz ve oradan geliyor

so when we talk about a participle it is something you are doing it is something

yani bir katılımcı hakkında konuştuğumuzda, yaptığınız bir şeydir,

you are taking part in we also have the word participate so if you participate

katıldığınız bir şeydir, bizde ayrıca katılmak kelimesi vardır, bu nedenle bir

in something it also means that you are doing it you are taking part in that

şeye katılırsanız, bu aynı zamanda onu yaptığınız anlamına da gelir, o şeye katılırsınız

thing so I hope that helps you and I do like to answer your questions sometimes

yani umarım Bu size yardımcı oluyor ve ben sorularınızı yanıtlamayı seviyorum bazen

I don't see them on the live chat for which I apologize but sometimes a live

onları canlı sohbette göremiyorum, bunun için özür dilerim ama bazen canlı

chat moves very quickly on the screen so that's the reason why over the past 24

sohbet ekranda çok hızlı hareket ediyor, bu yüzden son 24

hours there has been a lot of news coming out from many countries around

saat içinde Birleşik Krallık da dahil olmak üzere dünyanın birçok ülkesinden pek çok haber geliyor, burada

the world including here in the UK we have some drama taking place here our

bazı dramlar yaşanıyor, burada, Birleşik

Prime Minister here in the UK Boris Johnson

Krallık'ta Başbakanımız Boris Johnson şu

is now being cared for not only in hospital but also in intensive care so

anda sadece hastanede değil, aynı zamanda yoğun bakımda da tedavi görüyor.

when we put a person into intensive care it means we are giving them very

bir kişiyi yoğun bakıma almak, ona çok

specialist treatment quite often intensive care means that some of your

özel bir tedavi uyguladığımız anlamına gelir, oldukça sıklıkla yoğun bakım, bazı

bodily functions are being taken care of maybe something is helping you

vücut işlevlerinizin halledildiği anlamına gelir, belki bir şey size yardımcı oluyordur,

for example maybe a machine or something is helping you to breathe so intensive

örneğin bir makine veya başka bir şey çok yoğun nefes almanıza yardımcı oluyordur.

care means that you are receiving complete and I suppose constant

bakım, tam ve sanırım sürekli

treatment and attention so I'm sure just like me

tedavi ve ilgi gördüğünüz anlamına gelir, bu yüzden eminim ki benim gibi

you will send your best wishes and also best wishes to everyone affected by this

siz de bu mevcut durumdan etkilenen herkese en iyi dileklerinizi ve en iyi dileklerinizi ileteceksiniz.

current situation I suppose it would be fair to say that we all we are all in

hepimiz

some way affected by this for example I'm affected by it because I

bir şekilde bundan etkileniyoruz mesela ben bundan etkilendim

can't go to see my mother so my mother at the moment is being cared for in a

çünkü annemi görmeye gidemiyorum ve annem şu anda bakımevinde olduğu

care home so she was supposed to go home just before this started unfortunately

için az önce eve gitmesi gerekiyordu. bu ne yazık ki

because of the she can't so she's having to stay where she's being kept and of

yapamadığı için başladı, bu yüzden tutulduğu ve

course looked after so she can't go home and even worse I can't to go to see her

tabii ki bakıldığı yerde kalması gerekiyor, bu yüzden eve gidemiyor ve daha da kötüsü onu görmeye gidemiyorum, bu yüzden

so that they are not allowing me to go and see my mother either so I must admit

bana izin vermiyorlar. ya gidip annemi görmek için yani itiraf etmeliyim ki bu konuda

I feel a little unhappy a little sad about that

biraz mutsuz biraz üzgün hissediyorum bu

so I also need cheering up during these strange times so we are all having some

yüzden bu garip zamanlarda benim de neşelenmeye ihtiyacım var bu yüzden hepimiz bir şekilde zorlanıyoruz

sort of difficulty or maybe we are all being affected in some way by this

ya da belki hepimiz bir şekilde etkileniyoruz bu

current situation but as I always say you are not alone don't worry I am here

mevcut durumla ama her zaman dediğim gibi yalnız değilsin merak etme ben buradayım

I will try to be here every day if I can be here I will be here

her gün burada olmaya çalışacağım eğer burada olabilirsem burada olacağım

that is a promise so I will try my best to be here with you is often as I can

söz bu yüzden burada olmak için elimden gelenin en iyisini yapacağım seninle sık sık elimden geldiğince bu yüzden

so here I am in my little garden I hope you are enjoying the sights and also you

burada küçük bahçemdeyim umarım manzaranın tadını çıkarırsın ve ayrıca

might hear some of the sounds as well

bazı sesleri de duyabilirsin başımın üzerinde

you might hear some of the birds singing above my head and you might also see

bazı kuşların ötüşünü duyabilirsin ve bazılarını da görebilirsin bugün de

some of the flies buzzing around me as well

etrafımda vızıldayan sineklerden

today there are flies everywhere the flies have suddenly come out so they are

her yerde sinekler var sinekler aniden ortaya çıktılar ve

buzzing all over the place hello once again to Ana Kobi Luis Mendez thank you

her yerde vızıldıyorlar Ana Kobi'ye bir kez daha merhaba Luis Mendez dünkü

very much once again for your donation yesterday Juli G is here Cristina your

bağışınız için bir kez daha çok teşekkür ederim Juli G burada Cristina

garden is gorgeous thank you very much that's very kind of you to say I have

bahçeniz muhteşem çok teşekkür ederim çok naziksiniz

mr. Steve to thank for my garden looking so nice I wish that I was there

efendim. Bahçem çok güzel göründüğü için Steve'e teşekkür ederim Keşke orada

sunbathing between the flowers and the trees listening to the sound of nature

çiçeklerin ve ağaçların arasında güneşlenip doğanın sesini dinleseydim

well some people might prefer to listen to the birds than listen to my voice so

bazı insanlar sesimi dinlemektense kuşları dinlemeyi tercih edebilir bu yüzden

maybe sometimes I should be quiet and maybe I should allow the birds to say

belki bazen sessiz olmalıyım ve belki de kuşların merhaba demesine izin vermeliyim,

hello

you might also be able to see behind me there is the bird feeder behind me so

arkamda da görebilirsiniz, arkamda kuş yemliği var,

there in the garden there is a bird feeder lots of seeds lots of things for

bahçede bir kuş yemliği var, bir sürü tohum, kuşların yemesi için pek çok şey var,

the birds to eat so during my livestream you might also see some of the birds

bu yüzden benim sırasında canlı yayında arkamda bazı kuşların

behind me taking food from my bird feeder hello to everybody

kuş yemliğimden yem aldıklarını da görebilirsiniz herkese

hello to Palmero nice to see you here again hello Lena nice to see you as well

merhaba Palmero'ya merhaba sizi tekrar burada görmek güzel merhaba Lena ben de sizi görmek güzel

I hope you can hear me all right if you can't hear me please tell me if you can

umarım beni duyabilirsiniz. duy beni lütfen söyle eğer beni

hear me please tell me as well just so I know so a lot of drama a lot of things

duyabiliyorsan lütfen sen de söyle ben de bileyim ki çok fazla dram bir çok şey oluyor

taking place we are all going through a very strange period of time at the

hepimiz çok garip bir dönemden geçiyoruz şu

moment things are really weird Helena hello - Helena hello mr. Duncan

anda her şey gerçekten garip Helena merhaba - Helena merhaba bayım. Duncan

and my dear English family yes I often think that this is like having a family

ve sevgili İngiliz ailem evet sık sık bunun bir aileye sahip olmak gibi olduğunu düşünürüm

so not only friends but also family as well because we are all sharing very

yani sadece arkadaşlara değil aynı zamanda aileye de sahibiz çünkü hepimiz çok

similar experiences so I am here to help you with your English I am here to help

benzer deneyimler paylaşıyoruz bu yüzden İngilizceniz konusunda size yardımcı olmak için buradayım Size yardımcı olmak için buradayım

you learn English through listening and also repeating and as I mentioned

İngilizceyi dinleyerek ve tekrarlayarak öğrenin ve

earlier you can also have the live captions as well you can have today

daha önce de bahsettiğim gibi canlı alt yazılara da sahip olabilirsiniz, bugün de

there are live subtitles and you can have them all you have to do is press C

canlı alt yazılara sahip olabilirsiniz ve bunlara sahip olabilirsiniz, tek yapmanız gereken klavyenizde C tuşuna basmak

on your keyboard and they should be there it is late at night in Vietnam

ve orada olmaları gerekir. Vietnam'da gece geç saatlerde merhaba

hello tween you in hello to you watching in Vietnam a big hello to all my lovely

aranızda merhaba Vietnam'da izleyen size merhaba tüm güzel Vietnamlı izleyicilerime büyük bir merhaba

Vietnamese viewers Irene is here Yuna Karina also we have javi err hello javi

Irene burada Yuna Karina ayrıca LAN'da javi err merhaba javi

err Xavier on a LAN so nice to see you here as well thank you very much for

err Xavier var sizi burada görmek çok güzel Pekala, bana tekrar katıldığınız için çok teşekkür ederim

joining me again also there is Mercedes Mercedes Martinez nice to see you as

ayrıca Mercedes Mercedes Martinez de sizi görmek güzel Orada Wenlock'ta

well it's a sunny day over there in Much Wenlock it is nice here today so we have

güneşli bir gün Bugün burada çok güzel bu yüzden

a lot of sunshine apparently the sunshine is going to last

çok fazla güneş ışığı var görünüşe göre güneş ışığı şu

until maybe Friday so it looks as if

ana kadar sürecek belki Cuma, yani

there is a bird doing something above my head so it looks as if the weather is

başımın üstünde bir şey yapan bir kuş varmış gibi görünüyor, bu yüzden hava

going to stay nice until Friday very warm it is around maybe 16 maybe 17

Cuma gününe kadar güzel kalacak gibi görünüyor, çok sıcak, bugün yaklaşık 16 belki 17

Celsius today so it is rather warm today here in England syed ahmed says hello

Santigrat, bu yüzden bugün İngiltere'de oldukça sıcak syed ahmed merhaba diyor

mr. duncan don't you fear this place at night no I don't however one of the

bay duncan geceleri bu yerden korkma

things about living in the countryside is at night so many things happen lots

of animals who you don't that you don't see during the day they suddenly come

out at night so around here where I live at night everything changes

gece aniden dışarı çıkıyor, bu yüzden burada geceleri yaşadığım yerde her şey değişiyor,

lots of things happen animals that you don't normally see or hear come out

pek çok şey oluyor, normalde görmediğiniz veya duymadığınız hayvanlar dışarı çıkıyor,

including owls so quite often up the top there there are many trees and at night

baykuşlar da dahil, çok sık tepede çok ağaç var ve geceleri

you can hear all of the owls they are all hooting and calling to each other

duyabiliyorsunuz. tüm baykuşlar hepsi ötüyor ve birbirlerine sesleniyor

and it's very nice actually I must admit I do like the sound of Al's some some

ve bu çok güzel aslında Al'ın sesini sevdiğimi itiraf etmeliyim bazı baykuşların sesi

owls have a very nice sound whilst other owls however not so nice sound

çok güzelken diğer baykuşların sesi pek hoş değil

hello 2ts nice to see you here is well I am having some cheddar that's my snack

merhaba 2ts seni görmek güzel afiyet olsun ben biraz çedar yiyorum bu benim atıştırmalığım

oh I see so you were having some some cheese as you know one of my favorite

oh görüyorum ki biraz peynir yiyordun, biliyorsun benim en sevdiğim

food is cheese it is of all of my favorite foods that I enjoy

yiyeceklerden biri peynirdir en sevdiğim yiyeceklerden biridir ve

I think cheese is one of my most favorite which reminds me we're having

sanırım peynir en çok sevdiğim yiyeceklerden biridir favorim

pizza tonight so mr. Steve and myself we will be

bu akşam pizza yiyeceğimizi hatırlatıyor, bu yüzden mr. Steve ve ben

eating pizza pizza tonight hello to mr. but mr. microbiologist nice to see you

bu akşam pizza yiyeceğiz Mr. ama bay mikrobiyolog seni tekrar burada görmek güzel, bu

here again as well does it mean that your good friend is whistling above your

iyi arkadaşının başınızın üzerinde ıslık çaldığı

head and maybe wants to participate in the program I suppose so

ve belki de programa katılmak istediği anlamına mı geliyor?

it sounds sometimes as if the nature is trying to invade my life's dream I think

you are right I agree with you I think so

doğru sana katılıyorum bence çok

hello Ezra hello to you yes you press on the keyboard not on the chat so if you

merhaba Ezra sana merhaba evet klavyeden basıyorsun sohbette değil bu yüzden

want to have live captions just press the keyboard you don't put C into the

canlı altyazı almak istiyorsan sadece klavyeye basıyorsun sohbete C koymuyorsun

chat you just press C on your keyboard so it is like a shortcut or a function

sadece C tuşuna basıyorsun klavye bu yüzden bilgisayarınızda yapacağınız bir kısayol veya işlev gibidir,

that you would do on your computer so just take your finger and go on C and

bu yüzden sadece parmağınızı alın ve C'ye gidin ve

then as if by magic everything we should come up on your screen you should have

sonra sanki sihirle ekranınıza gelmemiz gereken her şeyi ekranınızda bir

lots of lovely captions and subtitles in front of you hello Irene

sürü güzel altyazıya sahip olmalısınız. önünüzde merhaba Irene

fed n Hello fed n nice to see you as well a lot of people here watching on

fed n Merhaba fed n sizi de burada izleyen birçok insan görmek güzel

this Tuesday it is the 7th of April 2020 a special day because today we celebrate

7 Nisan 2020 özel bir gün çünkü bugün

the birthday of a very famous person sadly he is no longer with us

çok ünlü bir kişinin doğum gününü kutluyoruz ne yazık ki o hayır bizimle daha uzun süre kaldı

however he left behind lots of wonderful poetry and there is one particular piece

ancak arkasında pek çok harika şiir bıraktı ve

of poetry that he's very famous for so that is something we are going to look

çok ünlü olduğu belirli bir şiir parçası var, bu daha sonra bakacağımız bir şey

at later on whoa also I have a question for you as well a lovely question what

whoa ayrıca size bir sorum var çok güzel bir soru ne

is your earliest memory so I want you to cast your mind back when we say cast

en eski anınız bu yüzden zihninizi geriye atın dediğimizde zihninizi geriye atmanızı istiyorum

your mind back we mean think think carefully about the past think about

geçmişi dikkatlice düşünün

things that you've done in the past but I want you to go right back I want you

geçmişte yaptığınız şeyleri düşünün ama ben hemen geri dönmenizi istiyorum sizi istiyorum

to go way back into the distant past and I want you to tell me what your first or

uzak geçmişe gitmek ve bana ilk ya da en eski anınızın ne olduğunu söylemenizi istiyorum,

earliest memory is is there a memory that's in your mind that is from when

zihninizde

you were a child or maybe from when you were very small

çocukluğunuza ya da belki de çok küçüklüğünüze ait bir anı var mı,

some people do they remember things from the past so how far back does your

bazı insanlar bunu yapar. geçmişten bazı şeyleri hatırla, yani hafızan ne kadar geriye gidiyor,

memory go how far back can you remember so what is your earliest what is your

ne kadar geriye gidiyor, hatırlayabiliyor musun, en

earliest memory what is it from a past I suppose one of my earliest memories is

eski hatıran nedir, geçmişten ne anım var, sanırım en eski hatıralarımdan biri

my mother taking me to school for the first time so I think one of my first

annemin beni okula götürmesi. ilk kez yani sanırım ilk anılarımdan biri

memories one of my earliest memories must be my mother

en eski anılarımdan biri annemin

taking me to school for the first time ever and I suppose I would not describe

beni ilk kez okula götürmesi olmalı ve sanırım

it as a happy memory I would actually say that it is an unhappy memory so one

bunu mutlu bir anı olarak tanımlamazdım aslında mutsuz bir anı olduğunu söylerdim hafızam bu yüzden

of my earliest memories is not a happy one it is an unhappy one so I always

en eski anılarımdan biri mutlu değil mutsuz bir anı bu yüzden

remember my mother leaving me at the school gates and she didn't come in she

annemin beni okulun kapısında bıraktığını ve gelmediğini okula

wouldn't come into the school she just left me

gelmediğini beni okulun

outside the school gate and I can still see I can still see in my mind my mother

dışında bıraktığını hep hatırlıyorum. okul kapısı ve hala görebiliyorum okulun girişine doğru yürürken annemin benden gittikçe uzaklaştığını hala görebiliyorum

getting further and further away from me as I walked towards the entrance to the

school and it's something that really sticks in my memory and it has for all

ve bu gerçekten hafızamda yer eden bir şey ve tüm

of these years so I suppose it's not a happy memory I wouldn't describe it as a

bu yıllar boyunca öyle. Sanırım mutlu bir anı değil Mutlu bir anı olarak tanımlamazdım

happy memory however sometimes memories can be unpleasant ones so I remember

ama bazen anılar tatsız olabiliyor bu yüzden üzüldüğümü hatırlıyorum

being upset I remember that I was crying as well because I had to say goodbye to

Annemle vedalaşmak zorunda kaldığım için benim de ağladığımı hatırlıyorum

my mother and when you're very young you don't understand these things you don't

ve sen ' çok genciz bu şeyleri anlamıyorsunuz

really understand what's going on so my memory is my mother getting smaller and

ne olup bittiğini gerçekten anlamıyorsunuz bu yüzden anım annemin gittikçe

smaller until I had to turn my head and walk away and that is one of my earliest

küçüldüğü ta ki başımı çevirip uzaklaşmak zorunda kalana kadar ve bu benim en eski

memories one of my earliest memories Christina this is the season when nature

anılarımdan biri ilk anılar Christina bu mevsim doğanın

wakes up and everything becomes colorful it is true Spring has definitely arrived

uyandığı ve her şeyin renklendiği mevsimdir bu doğru Bahar kesinlikle

here in the UK there is no doubt about it I think it is safe that it has

buraya, Birleşik Krallık'a geldi buna hiç şüphe yok ki bence geldi, güvenli geldi

arrived Yuni karina says I think all of us

Yuni karina diyor ki sanırım hepimiz

remember the first day yes but this is one of my earliest memories so I can

hatırlıyoruz ilk gün evet ama bu benim en eski anılarımdan biri bu yüzden

remember some memories from my very distant childhood so when I was very

çok uzaklardaki çocukluğumdan bazı anıları hatırlayabiliyorum yani çok

young however that they are very vague so they are not clear memories so I'm

gençken ama çok belirsizler bu yüzden net anılar değiller bu yüzden

talking about memories that are very clear in your mind things you can

olan anılardan bahsediyorum zihninde çok net şeyler

remember so maybe it was your first day at school maybe it was the first time

hatırlayabilirsin bu yüzden belki okuldaki ilk günündü belki

you ever said goodbye to your parents perhaps you got lost this is something

anne babana ilk kez veda ettin belki de kayboldun bu

that happens quite often with children sometimes they they will

çocuklarda oldukça sık olan bir şey bazen onlar

wander off so maybe you are going around the supermarket with your daughter or

çekip gidecekler yani belki kızınızla veya

your son and they are very young and small and perhaps they will wander off

oğlunuzla süpermarkette dolaşıyorsunuz ve onlar çok küçük ve küçükler ve belki ortalıkta

they will walk away and then suddenly they will get lost so perhaps one of

dolanacaklar, uzaklaşacaklar ve sonra aniden kaybolacaklar, bu yüzden belki de

your earliest memories is getting lost as a child or maybe one of those lovely

en eski anılarınızdan biri bir çocuk olarak kaybolmak. çocuk ya da belki

moments when your mother picked you up and gave you a big hug

annenin seni kucağına alıp kucakladığı o güzel anlardan biri

perhaps so there are lots of nice memories as well they're not all

belki de bu yüzden pek çok güzel anı vardır ve bunların hepsi

horrible memories quite often they are also nice memories as well hello Lill

korkunç anılar değildir çoğu zaman onlar aynı zamanda güzel anılardır merhaba Lill

Lill says I remember watching storms out of the window I watched the lightning

Lill der Pencereden fırtınaları izlediğimi hatırlıyorum Şimşeği

and the Thunder yes I think so I was always very scared of thunder and

ve Gök Gürültüsünü izledim evet sanırım bu yüzden gök gürültüsünden ve şimşekten her zaman çok korkmuşumdur Hiç

lightning I didn't like it at all I used to hate the flash of lightning and then

hoşuma gitmezdi Şimşek çakmasından nefret ederdim ve sonra tabii ki

of course a few seconds later you would get the sudden crack of thunder as well

birkaç saniyeler sonra ani bir gök gürültüsü de duyardınız

and sometimes it would really make the house shake so I do remember as a child

ve bazen bu gerçekten evi sallardı, bu yüzden çok korkan bir çocukken

being very afraid quite scared of thunder and lightning it is true so any

gök gürültüsünden ve şimşekten oldukça korktuğunu hatırlıyorum, bu doğru, yani tüm

early memories and the early memories to you

erken anılar ve ilk anılar sizin için

hello anise I would love to live there with you it is a great surrounding it is

merhaba anason seninle orada yaşamak isterdim harika bir çevre

quite nice today it's not too bad as I mentioned earlier during the daytime we

bugün oldukça güzel bugün daha önce de belirttiğim gibi fena değil gündüzleri

have lots of birds lots of squirrels many animals walking around flying

çok kuşumuz var çok sincap var etrafta dolaşan birçok hayvan var etrafta uçuyor

around and at night you also have lots of animals that come out and they often

ve geceleri sen de dışarı çıkan birçok hayvan var ve bunlar genellikle

go into the garden or they come into the garden

bahçeye giriyor veya bahçeye giriyorlar

we have owls we also have badges as well have you ever seen a badge a badge

baykuşlarımız var ayrıca rozetlerimiz de var

are amazing creatures if you ever get close to a badger all I can say is you

are very lucky you are very lucky to get close to a badger because they are

çok şanslısınız bir porsağa yaklaştığınız için çok şanslısınız çünkü onlar

lovely creatures very nice also there are hedgehogs have you ever

sevimli yaratıklar çok güzel kirpiler de var hiç kirpi

seen a hedgehog hedgehogs are very common in the UK you will often see them

gördünüz mü kirpiler Birleşik Krallık'ta çok yaygındır onları geceleri sık sık görürsünüz

at night they are often wandering around in your garden trying to find a little

onlar sık sık bahçenizde dolaşıp biraz yiyecek bulmaya çalışıyorum

bit of food especially if you feed the birds

özellikle kuşları

so as you can see behind me I have my bird feeder behind me so many birds come

arkamda görebileceğiniz şekilde beslerseniz arkamda kuş yemliğim var o kadar çok kuş

here during the day and some of the bird food will actually land on the ground so

gün içinde buraya geliyor ve kuş yemlerinin bir kısmı aslında yere konar, böylece

at night a lot of animals such as bankers and hedgehogs will come and they

geceleri bankacılar ve kirpi gibi birçok hayvan gelir ve

will nibble at the food that is on the ground we also have some mice as well in

yerdeki yiyecekleri kemirirler, bu bahçede de fareler var,

this garden so we get mice and also another creature called vole have you

bu yüzden fareler ve ayrıca tarla faresi denen başka bir yaratık var. tarla

ever seen a vole it is very similar to a mouse but the only difference is the

faresi gördün mü fareye çok benziyor ama tek farkı tarla

vole has a very long nose they have a very good sense of smell

faresinin çok uzun bir burnu var koku alma duyuları çok iyi

voles okay I am getting rid of that person you know if you are going to

leave a message and if you are going to be rude or horrible I do have the power

bir mesaj ve kaba veya korkunç olacaksanız,

to click you away it's so easy and of course I also have my superhero

sizi tıklama gücüm var, bu çok kolay ve tabii ki benim de süper kahraman

moderators as well so a big hello to my superhero moderators you also have the

moderatörlerim var, bu yüzden süper kahraman moderatörlerime büyük bir merhaba, sizin de

power to click those people away hello Anna in these days I make pizza more

tıklama gücünüz var o insanlar uzakta merhaba Anna bu günlerde eskisinden daha sık pizza yapıyorum

often than before my family appreciate that a lot but I hope we don't put on

ailem bunu çok takdir ediyor ama umarım

weight well this is the problem I have a feeling during this strange time I think

iyi kilo almayız sorun bu Bu garip zamanda bir his var bence

a lot of people are going to start putting

birçok insan koymaya başlayacağım o

so I am trying I am trying my best not to eat too much food but sometimes it is

yüzden çok fazla yemek yememek için elimden geleni yapıyorum ama bazen

very hard it is very hard to resist the food especially when you are at home and

çok zor oluyor özellikle evdeyken ve

you are spending lots of time at home sometimes it is hard to resist having a

evde çokça vakit geçirdiğiniz zamanlarda yemeğe direnmek çok zor oluyor mutfakta biraz atıştırmaya karşı koymak zor,

little nibble in the kitchen my earliest memory says Noemi is from my

en eski anım, Noemi'nin

sister's birth and I was four years old my son has memories of his two-year-old

kız kardeşimin doğumundan olduğunu söylüyor ve ben dört yaşındaydım, oğlumun iki yaşındaki çocuğunun anıları var, onun

of his two-year-old do you do you mean when he was two years old so your son

iki yaşındaki çocuğunun anıları var, ya sen? yani iki yaşındayken oğlunuzun

has memories of when he was two years old so it is interesting when you think

iki yaşına ait anıları var bu yüzden

when you try to think back to your very early memories and sometimes I find it

çok eski anılarınızı düşünmeye çalıştığınızda ilginç oluyor ve bazen bunu yapmaya çalıştığımda

rather disturbing or frightening when I try to think about before I was born

oldukça rahatsız edici veya korkutucu buluyorum. bir düşünün ben doğmadan önce bunu

do you ever try to do that I know it sounds strange but sometimes I try to

yapmaya çalıştınız mı hiç bunu yapmaya çalıştınız mı garip geldiğini biliyorum ama bazen

think or I try to imagine what it felt like before I was born but of course I

düşünmeye çalışıyorum ya da doğmadan önce nasıl bir his olduğunu hayal etmeye çalışıyorum ama tabii ki

felt nothing because I was not alive hello Ezra I remember my favorite

hayatta olmadığım için hiçbir şey hissetmedim merhaba Ezra En sevdiğim

teacher discovered that my voice was beautiful and she asked me to sing every

öğretmenimin sesimin güzel olduğunu keşfettiğini ve benden her gün şarkı söylememi istediğini hatırlıyorum, bu yüzden

day so it sounds as if you have a very good teacher

çok iyi bir öğretmeniniz varmış gibi geliyor,

your teacher was very supportive and they would often encourage you which is

öğretmeniniz çok destekleyiciydi ve sizi sık sık teşvik ediyorlardı ki

I think it is an important part of teaching so if you are a teacher quite

bence bu önemli bir rol. öğretmenliğin bu yüzden, eğer bir öğretmenseniz, öğrencilerinizi

often encouraging your students giving them

sık sık cesaretlendirmek, onlara

encouragement and advice is part of being a teacher it is part of being a

cesaret ve tavsiye vermek öğretmen olmanın bir parçasıdır, çay olmanın bir parçasıdır,

tea definitely hello to Fed ins children are

Fed'e kesinlikle merhaba, çocuklar

children everywhere says fed in' well not at the moment

her yerde çocuklardır, besleniyor' der, şu anda

most children are staying at home to be honest with you most adults are staying

çoğu değil Çocuklar size karşı dürüst olmak için evde kalıyor çoğu yetişkin

at home as well Christina says christina writes a good memory whenever I was

de evde kalıyor Christina ne zaman penceremden düşen mevsimin ilk karına baksam Christina'nın güzel bir anı yazdığını söylüyor

looking at the first snow of the season falling down from my window I was always

Her zaman

very happy I loved winter yes so you were a big fan

çok mutluydum Kışı severdim evet yani sen çocukken kışın büyük bir hayranıydın

of winter as a child me too I loved winter there was nothing more

ben de kışı severdim

fun than watching the snow falling from the sky and then you knew the next day

gökten yağan karı izlemekten daha eğlenceli bir şey yoktu ve sonra ertesi gün

you could go outside and play in the snow so I used to love those snowy days

dışarı çıkıp karda oynayabileceğini biliyordun bu yüzden ben de severdim O karlı günlerde,

I don't know why as a child snow always seems magical and amazing

çocukken neden kar yağacak kadar şanslı olanlar için kar her zaman büyülü ve harika görünür bilmiyorum

for those who are lucky enough to have snow because a lot of people have never

çünkü birçok insan

experienced snow ever in their lives can you believe that mr. Duncan when we say

hayatlarında hiç kar görmemiştir, buna inanabiliyor musunuz bay. Duncan, bir

that you are picking on something what do we mean we often use this when we are

şeye bulaştığınızı söylediğimizde,

talking about one person being cruel to another person so if one person is being

bir kişinin diğerine karşı zalim olmasından bahsederken bunu sıklıkla kullandığımızı kastediyoruz, yani eğer bir kişi

cruel to another person maybe they are saying horrible things to them or being

diğerine karşı zalim davranıyorsa, belki de onlara korkunç şeyler söylüyordur ya da

unkind quite often we can say that they are picking on them in families quite

kaba çoğu zaman ailelerde onlara sataştıklarını söyleyebiliriz oldukça

often an older child might pick on a younger child in the family so maybe a

sık olarak ailede daha büyük bir çocuk daha küçük bir çocuğa bu yüzden belki bir abla

big sister will pick on the little sister or maybe a big brother will pick

küçük kız kardeşe ya da belki bir ağabey

on his little brother so if you pick on someone it means you are singling

küçük erkek kardeşine sataşabilir yani birine sataştığınızda bu, onu ayırdığınız anlamına gelir,

them out you are directing your attention towards them quite often in a

dikkatinizi onlara oldukça sık ve

very horrible way so when we say you are picking on someone it means you are

çok korkunç bir şekilde yöneltiyorsunuz demektir, yani birine sataştığınızda bu,

treating them badly or harshly you are bullying them so a bully is a person who

onlara kötü veya sert davrandığınız anlamına gelir, onlara zorbalık yaparsınız yani Bir zorba,

will often pick on people and they will often pick on people who

sık sık insanlara saldıran bir kişidir ve genellikle

are weaker than themselves so yes an interesting word an

kendilerinden daha zayıf olan insanları seçerler, bu yüzden evet, ilginç bir kelime,

interesting phrase pick on stop picking on me please

ilginç bir cümle, lütfen bana

stop saying rude things to me please stop picking on me it's not fair hello

kaba şeyler söylemeyi bırakın, lütfen benimle uğraşmayı bırakın. pek adil değil merhaba

anis again could you suggest some great Hollywood movies well I would imagine a

anis yine harika Hollywood filmleri önerebilir misiniz pek

lot of people at the moment are at home I have a feeling many people are using

çok insanın şu anda evde olduğunu hayal ediyorum birçok kişinin

their streaming services such as Netflix and Amazon Prime and maybe Disney Plus I

Netflix ve Amazon Prime ve belki Disney Plus gibi akış hizmetlerini kullandığını

would imagine a lot of people are using those at the moment to entertain

düşünüyorum Pek çok insan şu anda bunları hem

themselves and also their children we often say that the television is a very

kendilerini hem de çocuklarını eğlendirmek için kullanıyor.

good babysitter so people will often put their children in front of the

television and they will leave them there because the television is a very

çok

good babysitter very good hello to Charlie hello Charlie I can see that you

iyi bir bebek bakıcısı çok iyi Charlie'ye merhaba merhaba Charlie sende

also you have Charlie Chaplin as your little emoji your little icon so hello

de küçük emojin olarak Charlie Chaplin olduğunu görebiliyorum senin küçük ikonun yani

to Charlie I have a feeling you might be a fan of the Little Tramp

Charlie'ye merhaba Küçük Serseri hayranı olabileceğine dair bir his var içimde

hello Ismail are you married or single I don't know I don't know why you ask that

merhaba İsmail evli misin ya da bekar bilmiyorum neden soruyorsun bunu

why are you are you are you interested would you like to marry me very

neden soruyorsun ilgileniyorsun benimle evlenmek ister misin çok

interesting question I am not married which is why I look so happy all the

ilginç bir soru evli değilim bu yüzden her zaman çok mutlu görünüyorum bu

time so no to answer your question I am NOT I'm not married

yüzden hayır soruna cevap ver ben evli değilim

hello Ana I remember me and also my great friend Marco playing together at

merhaba Ana anaokulunda beraber oynadığım beni ve harika arkadaşım Marco'yu hatırlıyorum

kindergarten ah yes one of the things we often think about

ah evet çocukluğumuzu düşündüğümüzde sıklıkla düşündüğümüz şeylerden biri

when we think about our childhood is the friends we made during those years

o yıllarda edindiğimiz arkadaşlardır

so maybe during our childhood perhaps we would have very good friends close

yani belki çocukluğumuzda çok iyi arkadaşlarımız olurdu yakın

friends some people are very lucky because they can keep in contact with

arkadaşlarımız bazı insanlar çok şanslı çünkü

their school friends for many years so maybe they will make friends during

okul arkadaşlarıyla uzun yıllar iletişim halinde kalabilirler bu yüzden belki

their early school years and then they will stay friends forever and I love

okulun ilk yıllarında arkadaşlar edinirler ve sonra sonsuza kadar arkadaş kalırlar ve okul arkadaşlarıyla iletişim halinde

that I am very jealous of people who are able to keep in touch with their school

olabilen insanları çok kıskandığımı seviyorum

friends I think it's a it's a wonderful thing

Bence bu harika bir şey

Lena my mother told me that when I was 12 months Wow that is young that is very

Lena annem bana 12 aylıkken bunu söylemişti Vay canına bu

young when I was 12 months there was an earthquake in a town where my

genç, ben 12 ay oldu dedemin yaşadığı bir kasabada deprem oldu

grandparents used to live luckily we all survived I'm very pleased to hear that

neyse ki hepimiz hayatta kaldık bunu duyduğuma çok sevindim

so you are very young you are only one year old but I doubt you remember that I

yani çok gençsin sadece bir yaşındasın ama hatırladığından şüpheliyim ben

don't think you remember that so sometimes we are told things by our

düşünmüyorum bunu hatırlıyorsun yani bazen ebeveynlerimiz bize bir şeyler anlatıyor biz

parents things that happened before we started remembering things around us so

etrafımızdaki şeyleri hatırlamaya başlamadan önce olan şeyler bu yüzden

I think so yes Ezra I remember that my favourite teacher oh I think I've I've

sanırım öyle evet Ezra hatırlıyorum en sevdiğim öğretmenim oh sanırım

just read that one out I don't know what's going on the same messages are

onu ​​yeni okudum ben 'bilmiyorum aynı mesajlar

coming up again hello Mona today it is the first time that I make a

yine geliyor merhaba Mona bugün ilk kez

subscription to net dish can you recommend me any British movie well

net dish'e abone oluyorum bana herhangi bir İngiliz filmi önerebilir misin

there are many British movies that you can watch if you want to hear the

pek çok İngiliz filmi var istersen izleyebilirsin

English accent being used in a nice way I suppose you could watch films with

İngiliz aksanının güzel bir şekilde kullanıldığını duydum sanırım Hugh Grant ile film izleyebilirsin

Hugh Grant do you like Hugh Grant so he is a

Hugh Grant'i seviyor musun yani o bir

British actor and he has a very nice voice hello hello what what my name is

İngiliz aktör ve çok güzel bir sesi var merhaba merhaba benim adım ne peki

well well Hugh Grant what yes yeah what so yes Hugh Grant is a good actor

Hugh Grant ne evet evet ne yani evet Hugh Grant iyi bir

British he has a very good accent very nice accent to listen to so there are

İngiliz aktör, çok iyi bir aksanı var, dinlemesi çok güzel bir aksanı var, bu yüzden

films such as for weddings in a funeral he was in that and also Notting Hill he

cenazedeki düğünler gibi filmler var ve ayrıca Notting Hill o

was also in that so they're two very good British films that you might want

da oradaydı, bu yüzden onlar' Tecrit zamanınızın bir noktasında izlemek isteyebileceğiniz iki çok iyi İngiliz filmiyiz

to watch at some point during your isolation time and let's face it we are

ve kabul edelim ki

all doing that at the moment we are all having some kind of isolation maybe you

hepimiz bunu yapıyoruz şu anda hepimiz bir tür izolasyon yaşıyoruz belki siz

are isolated with your family so maybe all of your family is together but you

ailenizle izolesiniz yani belki de hepimiz ailen bir arada ama sen

are in isolation together so I am in isolation I am standing now in my garden

birlikte tecrittesin bu yüzden ben tecritteyim şimdi bahçemde

in isolation hello to Constantine oh hello Constantine that's very nice hello

tecritte duruyorum Constantine'e merhaba ah merhaba Constantine bu çok güzel merhaba

constant in me me hey love nice to see you here today

bende sabit hey aşkım bugün seni burada görmek güzel

does Picon also mean banter that is very interesting banter be a n ter banter is

Picon da demek istiyor mu şakalaşma çok ilginç şakalaşma n ter şakalaşma,

when people are talking with each other but they are making fun of each other so

insanların birbirleriyle konuşurken birbirleriyle dalga geçtikleri zamandır, bu yüzden

it isn't really the same thing although it can be

aslında aynı şey değildir, ancak

I'm just going to have a little drink I'm standing out here at the moment

ben sadece biraz içki içeceğim olabilir. Şu anda burada dikilip

talking to you and my throat is getting very dry so I'm going to have a little

seninle konuşuyorum ve boğazım çok kuruyor bu yüzden

bit of water that's better we will be taking a break in a moment as well I'm

biraz su içeceğim bu daha iyi olur birazdan biz de mola vereceğiz

going to show you a lovely video that I recorded a few years ago and I think

sana göstereceğim birkaç yıl önce kaydettiğim güzel bir video ve bence

it's a very nice video to watch because you can see lots of beautiful spring

izlemesi çok güzel bir video çünkü bir sürü güzel bahar

scenery but also it is in reference to a very special birthday today a very

manzarası görebilirsiniz ama aynı zamanda bugün çok özel bir doğum gününe gönderme yapıyor çok

special birthday come on mr. Duncan tell us whose birthday it is today today it

özel bir doğum günü hadi bayım. Duncan bize bugün kimin doğum günü olduğunu, William Wordsworth'ün

would be the two hundred and fiftieth birthday of William Wordsworth a very

iki yüz ellinci doğum günü olacağını söyledi, çok

famous poet many poems he is very famous he is one of the greatest poets that

ünlü bir şair, birçok şiir, o çok ünlü, o, gelmiş geçmiş en büyük şairlerden biri

ever lived and one of his most famous poems is this one so here is just a

ve en ünlü şiirlerinden biri de bu. biri, işte

small part of his very famous poem which is all about daffodils so there it is I

onun çok ünlü şiirinin sadece küçük bir kısmı, tamamı nergislerle ilgili, işte burada

will show you now on the screen can you see it I hope you can see it clearly so

size şimdi ekranda göstereceğim, görebiliyor musunuz, umarım net bir şekilde görebilirsiniz, bu yüzden

I will hold it there and you can see the words to the poem you can see it on the

onu orada tutacağım ve siz de şiirin sözlerini gör, ekranda görebilirsin, ben de

screen so I will hold it there so you can see the words and then I will read

orada tutacağım ki kelimeleri görebilesin ve sonra

the poem to you so this is just a short part of the poem it's not the whole poem

sana şiiri okuyacağım, bu şiirin sadece kısa bir kısmı, şiirin tamamı değil

because actually this particular poem is very long I wondered lonely as a cloud

çünkü aslında bu özel şiir çok uzun, yalnızlığı merak ettim,

that floats on high over dales and Hills when all at once I saw a crowd

vadilerin ve tepelerin üzerinde yükseklerde yüzen bir bulut kadar yalnızken birdenbire bir kalabalık gördüm,

a host of golden daffodils beside the lake beneath the trees fluttering and

gölün yanında ağaçların altında bir sürü altın nergis esintide çırpınıp

dancing in the breeze dogfight there is a dogfight the dogs are fighting they're

dans ediyor it dalaşı var it dalaşı köpekler kavga ediyorlar

fighting in the streets they are fighting over a piece of meat

sokaklarda kavga ediyorlar bir et parçası için kavga ediyorlar

maybe I don't know hi mr. Duncan can you give me some tips to be expressive

belki bilmiyorum merhaba bayım. Duncan bana kendini ifade etmem için bazı ipuçları verebilir misin merhaba anis ifade etmek pekala

hello anis well to be expressive means you are using words maybe you are using

kelimeleri kullandığın anlamına gelir belki

your body language or maybe the expressions on your face so to be

vücut dilini ya da belki de yüzündeki ifadeleri kullanırsın bu yüzden kendini

expressive is not just about one thing sometimes expressing yourself involves

ifade etmek sadece bir şey değildir bazen kendini ifade etmek

speaking maybe movement your face even and quite often if you are talking to

konuşmayı da içerir belki başka biriyle konuşuyorsan yüzünü sık sık hareket ettir

another person I always say that you should always make eye contact eye

contact so always try to make eye contact with the person you were talking

to and you will find that if you are talking to someone and you are making

Birisiyle

eye contact quite often they will be more interested in what it is you are

göz teması kurduğunuzda, ne söylediğinizle daha fazla ilgileneceklerdir, bu nedenle

saying so expressing yourself well is not about just using the right words

kendinizi iyi ifade etmek sadece doğru kelimeleri kullanmakla ilgili değildir,

sometimes it is the way you use those words or the way you express yourself

bazen bu kelimeleri kullanma şekliniz veya kendinizi kullanarak kendinizi ifade etme şeklinizdir.

using your hands or your face so quite often expressing yourself is many things

elleriniz veya yüzünüz o kadar sık ​​sık kendinizi ifade ediyorsunuz ki birçok

many things it involves a lot of things indeed

şey var pek çok şey içeriyor gerçekten

hello tani hello tani now it is morning there here it is night please reply to

merhaba tani merhaba tani şimdi sabah oldu işte gece lütfen

me well at the moment here in the UK the time at the moment here

bana şu anda burada Birleşik Krallık'ta saatinde iyi yanıt verin Buradaki an saat

five minutes before three o'clock I will just show you so you can see the time

üçten beş dakika önce size sadece saati göresiniz diye göstereceğim

there it is so there is the time at the moment I

orada yani şu anda saat var

hope you can see it clearly on the screen

umarım ekranda net bir şekilde görebilirsiniz

hello also - Anika hello Anika what is the difference between at the cafe and

merhaba ayrıca - Anika merhaba Anika nedir kafede ve kafede arasındaki fark

in the cafe well quite often we will say either so you can be at the cafe or you

iyi sık sık ya kafede olabilirsin ya da

can be in the cafe quite often if we say you are in the cafe it means you are

kafede çok sık olabilirsin diyeceğiz kafedesin dersek bu

late located within the building however if you are at the cafe then you can be

bina içinde geç kalmışsın demektir ancak kafedeyseniz o zaman

inside the building or maybe outside the building so you are there but you are

binanın içinde veya dışında olabilirsiniz yani oradasınız ama

not inside the building so I will see you at the cafe at 3 o'clock so maybe

binanın içinde değilsiniz bu yüzden saat 3'te kafede görüşürüz yani

the person will be waiting for you outside the cafe however you might also

kişi bekliyor olabilir senin için kafenin dışında ama

say I will see you in a cafe I will meet you in the cafe at 3 o'clock we can

bir kafede görüşürüz de diyebilirsin saat 3'te kafede buluşacağım seninle içeride olacağını

clearly see from that actual sentence that you will be inside you will be

o asıl cümleden net bir şekilde anlıyoruz içeride

waiting maybe you will be sitting at the table waiting for them so at is quite

bekliyor olacaksın belki de olacaksın masada oturup onları beklemek yani at

often the general area around if you are in somewhere it means you are lake

genellikle çevredeki genel alandır, eğer bir yerdeyseniz bu,

located in a particular place so you are in a cafe you are at the cafe so at is

belirli bir yerde bulunan göl olduğunuz anlamına gelir, bu nedenle bir kafedesiniz, kafedesiniz, yani at

more general however it still tells you that you are at that location

daha geneldir, ancak yine de size o yerde olduğunuzu söylüyor,

I hope that explains it for you Ricardo says all what a fashion watch thank you

umarım bu sizin için açıklar Ricardo ne moda bir saat diyor çok teşekkür ederim

very much that is a watch that mr. Steve bought for me a long time ago it's one

bu bir saat o bay. Steve uzun zaman önce benim için satın aldı, bu

of my most favorite possessions so mr. Steve gave me that as a present can you

benim en sevdiğim şeylerden biri, bu yüzden bay. Steve bana bunu hediye olarak verdi,

guess where it's made my watch is actually made in Lithuania it is it's

nerede yapıldığını tahmin edebilir misiniz, saatim aslında Litvanya'da yapıldı,

actually made in Lithuania jer Dan Julie hello Dan Julie Adele hello mr. Duncan

aslında Litvanya'da yapıldı jer Dan Julie merhaba Dan Julie Adele merhaba bay.

from Algeria it is very nice to see you again you are a great teacher thank you

Cezayir'den Duncan sizi tekrar görmek çok güzel harika bir öğretmensiniz bunun

very much for that I love your compliments and it's very nice to hear

için çok teşekkür ederim iltifatlarınızı seviyorum ve derslerimin size yardımcı olduğunu duymak çok güzel

that my lessons are helpful to you it is really nice to know hello to life

hayata merhaba blogger merhaba bilmek gerçekten güzel

blogger hello life blogger how is your life and

hayat blogger bu aralar hayatın ve

your blogging going at the moment do you have a lot of things that you have to

blog yazıların nasıl gidiyor bloguna yazman gereken çok şey var mı

write in your blog I woke up this morning I got up I had some breakfast

bu sabah uyandım kalktım biraz kahvaltı yaptım

then I put the television on and I watched the news and then I went to bed

sonra televizyonu açtım ve izledim haberler ve sonra yatmaya gittim

because it was nighttime a very short daily blog hello - Percy Gamboa hello to

çünkü gece çok kısaydı günlük blog merhaba - Percy Gamboa

you as well apparently it is coming up to 8 o'clock at night in Siberia says

sana da merhaba görünüşe göre Sibirya'da gece saat 8'e geliyor

Lena well here it is almost 3 o'clock so I've been with you now for almost one

Lena iyi burada saat neredeyse 3 olduğunu söylüyor bu yüzden neredeyse bir

hour we are going to take a break in a moment we are going to take a break soon

saattir sizinleyim birazdan ara vereceğiz birazdan ara vereceğiz

and I'm going to show you a video that was made a few years ago talking all

ve size birkaç yıl önce yapılmış bir video göstereceğim

about springtime but also you will see there is a beautiful poem written by

bahar ama aynı zamanda bugün doğum günü olan William Wordsworth tarafından yazılmış güzel bir şiir olduğunu göreceksiniz,

William Wordsworth who has his birthday today so please join me now in wishing

bu yüzden lütfen şimdi

William Wordsworth a happy to hundred and fiftieth birthday he was

William Wordsworth'un yüz ellinci doğum gününü kutlarken bana katılın o

born on this day in 1770 I think he died I think he died in 1850 am i right I

1770'de bugün doğdu sanırım öldü sanırım 1850'de öldü haklı mıyım

think it was 1850 when he died I might be wrong there but that came from my

sanırım öldüğünde 1850'ydi orada yanılıyor olabilirim ama o benim

brain you see my brain sent me that message and it has a very long way to

beynimden geldi o mesajı görüyorsunuz ya beynim gönderdi ve daha çok uzun bir yol kat edecek çok uzun bir yol var

come a very long way hello also Ezra mr. Duncan I am from

merhaba ayrıca Ezra Bay. Duncan ben

Palestine I learnt a lot from you actually you are a smart teacher thank

Filistinliyim sizden çok şey öğrendim aslında akıllı bir öğretmensiniz

you very much that's very kind of you to say

çok teşekkür ederim çok naziksiniz

here we go then it is now coming up to 3 o'clock here in the UK in the afternoon

işte başlıyoruz o zaman şimdi İngiltere'de öğleden sonra saat 3'e geliyor ben

I am going to take a short break and then I will be back after this video and

kısa bir ara vereceğim ve sonra bu videodan sonra geri döneceğim ve

we will carry on with our live chat is that a good idea

canlı sohbetimize devam edeceğiz, bu iyi bir fikir

okie dokie so I will see you in a few moments and we will all watch the video

okie dokie, bu yüzden birkaç dakika sonra görüşürüz ve videoyu

together including me

birlikte izleyeceğiz. Bana göre,

of course springtime here in England would not be complete without mentioning

İngiltere'de bahar zamanı, bu özel mevsimle eşanlamlı hale gelen çiçekten bahsetmeden tamamlanmış sayılmaz,

the flower that has become synonymous with this particular season the daffodil

this flower can be easily found during spring in both the countryside and the

bu çiçek ilkbaharda hem kırsalda hem de banliyöde kolayca bulunabilir.

suburban Gardens all across Britain there are many different varieties to be

found here the most common one displaying an all yellow flower head it

burada en yaygın olanı tamamen sarı bir çiçek başını sergiliyor, buna

is called the king alfred narcissus there is even a miniature daffodil which

kral alfred nergis deniyor, hatta aslen Portekiz ve İspanya'da yetişen minyatür bir nergis bile var

originally grew in Portugal and Spain

the poet William Wordsworth immortalized the daffodil inverse with his famous

şair William Wordsworth nergis tersini,

poem simply entitled daffodils I wondered lonely as a cloud that floats

kısaca nergisler adlı ünlü şiiriyle ölümsüzleştirdi merak ettim Vadilerin ve tepelerin üzerinde yüzen bir bulut kadar yalnızken

on high o'er vales and Hills when all at once I saw a crowd a host of golden

birdenbire bir kalabalık gördüm

daffodils beside the lake beneath the trees fluttering and dancing in the

gölün yanında ağaçların altında uçuşan ve dans eden altın nergis sürüsü

breeze

springtime does not arrive at the same time everywhere in the world

bahar her yere aynı anda gelmiyor bahar dünya

for example springtime in Australia comes as we in England prepare for

örneğin Avustralya'da bahar zamanı biz İngiltere'de kışa hazırlanırken gelir

winter countries in the northern hemisphere experience spring near the

kuzey yarımkürede ülkeler

start of each new year while those living in the southern hemisphere

her yeni yılın başında baharı yaşarken, güney yarımkürede yaşayanlar

experience spring towards the end

baharı sonuna doğru yaşarlar.