It's FABuary 17th / 28 days of Learning English / LIVE chat from England - Change

hi everybody this is mr duncan in england how are you today are you okay i hope so i

herkese merhaba ben ingiltere'den bay duncan bugün nasılsınız bugün iyi misiniz umarım bu yüzden

hope you're feeling happy today here we go then we are now outside hopefully we are now

umarım bugün mutlu hissediyorsunuzdur o zaman şimdi dışarıdayız umarım şimdi

live as well oh look at that fancy pants

de canlı yayındayız oh şu süslü pantolona

nice to see you here today we have the live stream just beginning it is five nearly six

bakın görmek güzel bugün buradayız canlı yayınımız daha yeni başlıyor saat ikiyi beş altı geçiyor

minutes past two o'clock and i am here with you live again for those wondering what this

ve bu ne diye merak edenler için tekrar canlı yayındayım adım bay

is my name is mr duncan i talk about english i talk about the english language i do all

duncan ingilizce konuşuyorum ingilizce konuşuyorum

sorts of things today did you see what i was doing just a few moments ago i was measuring

bugün her türlü şeyi yapıyorum az önce ne yaptığımı gördünüz mü bir

things to measure something maybe you are trying to work out how long something is maybe

şeyi ölçmek için ölçüm yapıyordum belki bir şeyin ne kadar uzun olduğunu anlamaya çalışıyorsunuz belki bir

you are trying to work out how tall something is how tall how long or perhaps also how wide

şeyin ne kadar uzun olduğunu anlamaya çalışıyorsunuz bir şeyin ne kadar uzun veya belki de ne kadar geniş

something is as well so you can measure how wide something is the width of something the

olduğunu da ölçebilirsiniz, böylece bir şeyin ne kadar geniş olduğunu ölçebilirsiniz bir şeyin

length of something how long something is and to measure something can also mean to

uzunluğu bir şeyin ne kadar uzun olduğunu ve bir şeyi ölçmek aynı zamanda bir

work out whether something is useful or useless you can work out and measure the usefulness

şeyin yararlı mı yoksa yararsız mı olduğunu hesaplamak anlamına da gelebilir.

of an item or a device so measuring can can be used in many different ways to measure

bir öğenin veya bir cihazın yararlılığını ölçün ve ölçün böylece ölçüm birçok farklı şekilde kullanılabilir bir

something for its dimensions how wide how tall how long how wide something is i wonder

şeyi boyutlarına göre ölçmek için ne kadar geniş ne kadar uzun ne kadar uzun bir şeyin ne kadar geniş olduğunu merak ediyorum

how wide this screen is let's have a look shall we i would just measure the screen that

bu ekran ne kadar geniş hadi bir göz atalım mı ben sadece

you are watching right now oh yes so this screen is 18 inches i have to say you have

şu an izlediğiniz ekranı ölçerdim oh evet yani bu ekran 18 inç

a very big screen there very nice hello to the live chat as well yes i am here you have

çok büyük bir ekranınız olduğunu söylemeliyim canlı sohbete de çok güzel merhaba evet ben buradayım

noticed i am here now live can you see anything anything different today something is different

fark ettiniz buradayım şimdi canlı bir şey görebiliyor musun farklı bir şey bugün bir şey farklı

but can you guess what it is something is different today do you know what it is yes

ama ne olduğunu tahmin edebilir misin bugün bir şey farklı ne olduğunu biliyor musun evet haklısın ben

you are right i am outside you are right yes we are doing something slightly different

dışarıdayım sen haklısın evet bugün biraz farklı bir şey yapıyoruz

today i am outside in the garden i couldn't resist because the weather today is rather

ben dışarıdayım bahçede dayanamadım çünkü bugün hava oldukça

nice and the birds are singing as well all around me if you listen carefully

güzel ve etrafımdaki kuşlar da cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl cıvıl

that sounds like mr robin saying hello hello mr robin nice to see you today in the garden

yes you are right it is starting to look like spring don't you think i think so so the animals

tam bahar gibi olmaya başladı değil mi sizce de öyle hayvanlar

are getting very excited i am also getting very excited because we are outside enjoying

çok heyecanlanıyor ben de çok heyecanlanıyorum çünkü dışarıda

the warm weather we can also say by the way the measure of a man the measure of a man

sıcak havanın tadını çıkarıyoruz bu arada bir erkeğin ölçüsünü de söyleyebiliriz

now yes i know these days it does sound a little bit sexist but yes you can say the

şimdi evet biliyorum bu aralar biraz cinsiyetçi geliyor ama evet

measure of a man or the measure of the person so in that respect we are talking about judging

bir erkeğin ölçüsü veya kişinin ölçüsü diyebilirsiniz yani bu açıdan

a person's character the measure of a person if they are a good person or a bad person

bir kişinin karakterini bir kişinin ölçüsü olarak yargılamaktan bahsediyoruz iyi ya da kötü bir insansa,

their characteristics whether they are nice or horrible you see so you can use the word

özelliklerini iyi ya da korkunç olup olmadıklarını görüyorsunuz, bu nedenle

measure in many different ways we are talking about the english language and yes i am here

ölçü kelimesini birçok farklı şekilde kullanabilirsiniz, ingilizce dilinden bahsediyoruz ve evet,

with you thank you very much for joining me today i wonder who was first on the live chat

buradayım, çok teşekkür ederim bugün bana katılıyor canlı sohbette ilk kimin olduğunu merak ediyorum

i wonder i'm not quite sure you see because sometimes the person who is live or first

gördüğünden tam olarak emin değilim çünkü bazen canlı veya

on the live chat vanishes so i do apologize because i know in the past i have said that

canlı sohbette ilk olan kişi ortadan kayboluyor bu yüzden özür dilerim çünkü geçmişte bunu söylediğimi biliyorum

someone was first on the live chat and they weren't it was someone else but unfortunately

birisi canlı sohbette ilkti ve o başkası değildi ama ne yazık ki

sometimes youtube will will change things on the live chat once i start broadcasting

bazen ben yayına başladığımda youtube canlı sohbette bazı şeyleri değiştirecek bu yüzden

so i apologize for that but it would appear today that it looks like grace chin hello

bunun için özür dilerim ama bugün öyle görünüyor ki Grace chin Hello Grace gibi görünüyor

grace and also zuzika we also have hamada hello hamada are you happy i am very happy

ve ayrıca zuzika bizde hamada var merhaba hamada mutlu musun bugün çok mutluyum

today because i'm in the garden having a wonderful time and did you see the live stream yesterday

çünkü bahçede harika vakit geçiriyorum ve dün canlı yayını gördün mü dün

we had a super duper time with mr steve in the kitchen yesterday it was steve's birthday

mutfakta bay steve ile süper bir zaman geçirdik steve'in doğum günüydü

and also pancake day so if you missed it we had quite a fun time yesterday in the kitchen

ve ayrıca pankek günüydü eğer kaçırdıysanız dün mutfakta

live celebrating steve's birthday and also we were

steve'in doğum gününü canlı yayında kutlayarak oldukça eğlenceli vakit geçirdik ve

celebrating pancake day as well and there was a little moment at the end of the live

ayrıca pankek gününü de kutluyorduk ve dün canlı yayının sonunda küçük bir an vardı.

stream yesterday where i gave mr steve an extra special present did you see it very

bay steve'e ekstra özel bir hediye verdim gördünüz mü çok

nice it was a lot of fun hello also to beatrice christina also we have alessandra nice to

güzel çok eğlenceliydi ayrıca beatrice christina'ya merhaba ayrıca alessandra'ya sahibiz

see you here today there are birds flying around me as i speak to you hello hello mr

sizi burada görmek güzel bugün sizinle konuşurken etrafımda uçan kuşlar var merhaba merhaba bay

robin i can see you watching me with your little eye you have your eye on me mr robin

robin küçük gözlerinle beni izlediğini görebiliyorum gözün bende

is keeping a very close eye on me right now oh it would appear that there is another change

as well mr duncan what has happened to your face i don't know what you mean it's the same

ne demek istediğini bilmiyorum

face that i always have

her zaman sahip olduğum aynı yüz yüzümde

is something different about my face i don't know what you mean but this is my face this

farklı bir şey ne demek istediğini bilmiyorum ama bu benim yüzüm

is how i normally look i've looked like this all my life and i can't do anything about

normalde böyle görünüyorum hayatım boyunca böyle göründüm ve yapabilirim bu konuda bir şey yapma

it hello also vytas again also we have oh anna rita

merhaba ayrıca vytas yine bizde oh anna rita

anna i like your comment by the way anna says mr duncan did you remove your beard as a gift

anna var bu arada anna'nın dediği gibi yorumunuzu beğendim bay duncan sakalınızı bay steve için bir hediye olarak aldınız mı

for mr steve well you might be right but one of the reasons why i shaved my beard off is

peki haklı olabilirsiniz ama nedenlerinden biri sakalımı kestim

because i was getting some irritation on my face you might be able to see it so part of

çünkü yüzümde biraz tahriş oluyordu, bunu görebiliyordunuz, bu yüzden

my face was becoming a little bit irritated and sore so i decided to shave the beard off

yüzümün bir kısmı biraz tahriş olmuş ve ağrıyordu, bu yüzden

to allow my skin to heal up

cildimin iyileşmesine izin vermek için sakalımı tıraş etmeye karar verdim.

so that's the reason why i've shaved my beard off and also it made mr steve very happy as

işte bu yüzden sakalımı kestim ve ayrıca bu Bay Steve'i çok mutlu etti çünkü bildiğiniz gibi sakalımın

you know if you have been following the story of my beard you will know that steve hates

hikayesini takip ettiyseniz Steve'in sakalımdan nefret ettiğini bileceksiniz ve

my beard he absolutely hates it so imagine his surprise this morning when i came out

kesinlikle ondan nefret ediyor bu yüzden onun sürprizini hayal edin. Sabah

of the bathroom with my smooth smooth as a baby's bum so steve was very pleased to see

banyodan bir bebek poposu kadar pürüzsüz bir şekilde çıktığımda Steve sakalımı kazıttığımı görünce çok sevindi

that i had shaved off my beard but one of the reasons why i did it because it's because

ama bunu yapmamın nedenlerinden biri de

my skin was getting very sore around my face there and it was starting to irritate me so

cildimin etrafımda çok ağrıyor olmasıydı. orada yüz ve beni rahatsız etmeye başlamıştı, bu yüzden

that's the reason why i shaved it off also i suppose you could say that it was a birthday

onu tıraş etmemin nedeni de sanırım bunun

gift for mr steve as well hello to ricardo ricardo ricardo i'm calling you across the

Bay Steve için bir doğum günü hediyesi olduğunu da söyleyebilirsin ricardo ricardo ricardo'ya merhaba sana internetten arıyorum

internet wow hello also is isawi mariem hello to you as well nice to see you here i was

vay merhaba ayrıca isawi mariem sana da merhaba seni burada görmek güzel

a little bit distracted this morning because i was watching something on the internet

bu sabah biraz dikkatim dağılmıştı çünkü internette bir şeyler izliyordum

it is true that quite often in the morning i will i will look on the internet i will

doğru bu doğru sabahları çok sık bakacağım internete bakacağım

read the news and sometimes i will become very distracted by something and then i can't

okuyacağım haberler ve bazen bir şey dikkatimi çok dağıtıyor ve sonra

stop watching it the thing i was distracted by this morning was the dramatic eruption

onu izlemeden duramıyorum bu sabah dikkatimi dağıtan şey etna dağının dramatik patlamasıydı

of mount etna did you see it mount etna mount etna is apparently it's the the most active

gördünüz mü etna dağı etna dağı görünüşe göre en aktif olanı

volcano in the world and last night it started to erupt and i was watching some of the amazing

dünyadaki volkan ve dün gece patlamaya başladı ve inanılmaz

video footage incredible all i can say is i would not like to put myself near to a volcano

video çekimlerinden bazılarını izliyordum inanılmaz tek söyleyebileceğim, kendimi bir volkanın yanına koymak istemem, bu yüzden etna dağı

it looks like a very dangerous place to be so mount etna which is in sicily i believe

olmak çok tehlikeli bir yer gibi görünüyor sicilya'da olduğuna inanıyorum

it's it's around 700 000 years old that's almost as old as mr steve so yes it was something

yaklaşık 700 000 yaşında bu neredeyse bay steve kadar eski yani evet bu sabah dikkatimi dağıtan bir şeydi

i was distracted by this morning i was watching the erupting lava the lava was erupting from

patlayan lavı izliyordum lav yanardağ etna dağından fışkırıyordu

the volcano mount etna

very dramatic i hope everyone there is safe perhaps you are watching at the moment in

çok dramatik umarım oradaki herkes güvende belki şu anda sicilya'da izliyorsunuz

sicily and maybe you are looking out of your window watching mount etna erupting incredible

ve belki de pencerenizden dışarı bakıyorsunuz etna dağının patlamasını izliyorsunuz inanılmaz

yes mount etna is erupting it is the most active volcano in the world fancy pants very

evet etna yanardağı patlıyor dünyanın en aktif yanardağı süslü pantolonlar çok

nice today we have a subject yes as usual during this time of year it is 28 days of

güzel bugün bir konumuz var evet her zamanki gibi yılın bu zamanında mayısın 28 günü şubat

fabuary can you see what i've done there instead of february i am saying fabuary because everything

yerine orada ne yaptığımı görebilir misin fabuary diyorum çünkü

in this month is fabulous hello also to pritam where is your beard unfortunately my beard

bu ay her şey muhteşem

has said bye bye you see i've said goodbye to my beard for a while i think a lot of people

güle güle bir süredir sakalımla vedalaştım sanırım birçok insan

are actually quite shocked to see me without my beard can i just say i have spent most

beni sakalsız görünce gerçekten şok oldu hayatımın çoğunu sakalsız geçirdim diyebilir miyim o

of my life without a beard so please don't be too surprised this is how i have looked

yüzden lütfen yapma çok şaşırma,

for most of my life someone just said mr duncan it looks as if you've put some weight on thank

hayatımın çoğunu böyle aradım birisi az önce Bay Duncan dedi sanki biraz ağırlık vermişsin gibi görünüyor teşekkür

you thank you very much for that i needed that today you might be right actually but

ederim bunun için çok teşekkür ederim bugün buna ihtiyacım vardı aslında haklı olabilirsin ama

i think a lot of people during this crazy time have actually put weight on i think we've

bence Bu çılgın dönemde pek çok insan gerçekten kilo aldı sanırım

all done it we've all been eating a little bit more food than normal maybe we've been

hepimiz kilo verdik hepimiz normalden biraz daha fazla yemek yiyoruz belki

eating those naughty naughty snacks at night because we're feeling a little annoyed that

geceleri o yaramaz yaramaz atıştırmalıkları yiyoruz çünkü biz dışarı çıkamayacağımız için biraz rahatsız hissediyorum

we can't go out i know i have so yes perhaps you're right perhaps i have put a little bit

biliyorum öyle evet belki de haklısın belki biraz

of weight on maybe i i have in fact steve yesterday said the same thing he said duncan

kilo verdim belki de aslında dün steve aynı şeyi söyledi duncan dedi

i am so concerned i think you have to lose some weight because i don't like your big

çok endişeliyim Bence biraz kilo vermelisin çünkü senin büyük

belly and that's exactly what he said he said i don't like it he pointed he actually pointed

göbeğinden hoşlanmıyorum ve aynen öyle dedi bundan hoşlanmadığımı söyledi işaret etti aslında

at my stomach and he said i don't like that you have to do more exercise when the weather

karnımı işaret etti ve senin sahip olmandan hoşlanmadığımı söyledi havalar düzelmeye başladığında daha fazla egzersiz yapmak için

starts getting better you must go out more and you must do some exercise

daha fazla dışarı çıkmalı ve biraz egzersiz yapmalısın

lovely

hello to pritam hello pritam you are looking good apparently with this new look thank you

pritam'a güzel merhaba merhaba pritam görünüşe göre bu yeni görünümle iyi görünüyorsun

very much well i'm wearing my colourful clothing today i'm also wearing my lovely red hat and

çok teşekkür ederim çok iyi bugün rengarenk kıyafetlerimi giyiyorum ben Ayrıca güzel kırmızı şapkamı ve

my big smiley face so this is the same smiley face that mr steve had yesterday on his hat

kocaman gülen suratımı giyiyorum, bu Bay Steve'in dün şapkasındaki gülen yüzün aynısı ve

and i'm also wearing my colourful jumper and this jumper is very special because it was

ayrıca renkli kazağımı da giyiyorum ve bu kazak çok özel çünkü

given to me by mr steve's mother so steve's mother actually gave this to me about three

bana tarafından verildi. bay steve'in annesi yani steve'in annesi bunu bana yaklaşık üç

years ago for christmas beatriz says when i was in sicily many years ago etzner was

yıl önce Noel için verdi.

also erupting then but we saw it at night and we could see the lines of lava from the

hotel can i just say if i was living near to a volcano and suddenly it started erupting

sadece şunu söylüyorum, eğer bir volkanın yakınında yaşıyor olsaydım ve aniden patlamaya başlasaydı

it started to erupt i would run so fast i would i would get to the nearest airport and

o kadar hızlı koşardım ki en yakın havaalanına

i would get on the nearest plane or get in the nearest car and drive like crazy i really

giderdim ve en yakın uçağa veya en yakın arabaya atlar ve sürerdim deli gibi gerçekten

would blues bird oh thank you blues bird mr duncan you look better and younger thank you

blues kuşu yapardım oh teşekkür ederim blues kuşu bay duncan daha iyi ve genç görünüyorsunuz fark etmeyenler için çok teşekkür ederim

very much for those who haven't noticed i'm sure you have yes my beard has gone i got

eminim sizdedir evet sakalım döküldü

rid of it this morning i shaved my beard because unfortunately because my skin the skin on

bu sabah kurtuldum traş oldum sakalım çünkü ne yazık ki cildim yüzümdeki cildim

my face is very sensitive you might not realize this but when i was a child i used to suffer

çok hassas olduğu için bunu fark etmeyebilirsin ama ben çocukken

from terrible skin conditions i used to get eczema and psoriasis have you ever heard of

korkunç cilt rahatsızlıklarından muzdariptim eskiden egzama ve sedef hastalığım olurdu hiç sedef hastalığını duydun mu

psoriasis psoriasis is horrible if you get it or if you have it i do understand your

sedef hastalığı korkunç eğer aldıysan ya da aldıysan,

pain and annoyance because i used to get psoriasis on the back of my hands and it used to be

acını ve rahatsızlığını anlıyorum çünkü ellerimin arkasında sedef hastalığı vardı ve eskiden

really painful and even these days you might not even realize it now and again i do get

gerçekten acı vericiydi ve bugünlerde bile bunu şimdi ve tekrar fark etmeyebilirsin.

psoriasis on my neck and also behind my ears it's true so some some people believe that

boynumda ve kulaklarımın arkasında da sedef hastalığı var bu doğru bu yüzden bazı insanlar

psoriasis is caused by stress now if you know me well you will know that i am not a very

sedef hastalığının stresten kaynaklandığına inanıyor şimdi beni iyi tanıyorsanız çok stresli bir insan olmadığımı bileceksiniz

stressed person so i don't know why i keep getting it but psoriasis it is a skin condition

bu yüzden neden sürekli sedef aldığımı bilmiyorum o ama sedef hastalığı bir cilt rahatsızlığı

and i used to get it on my hands when i was very young so my skin is very sensitive so

ve çok gençken ellerime bulaştırıyordum bu yüzden cildim çok hassas bu yüzden sakalımı uzatıyorum

because i've been growing my beard and then of course i put some some colouring on my

ve sonra tabii ki sakalıma biraz boya sürüyorum

beard i think it actually irritated my skin so my skin started to react badly so that

cildimi gerçekten tahriş ettiğini düşünüyorum, bu yüzden cildim kötü tepki vermeye başladı, bu yüzden

is the main reason why i shaved my beard off because it was becoming painful and for many

sakalımı tıraş etmemin ana nedeni buydu çünkü ağrılı hale geliyordu ve

years i used to suffer with horrible skin conditions i remember once i had i had this

yıllarca korkunç cilt koşullarından muzdariptim, hatırlıyorum bir zamanlar bunu yaşadım

huge psoriasis on my face and it was horrible i hated it and all those children at school

yüzümde kocaman bir sedef hastalığı ve korkunçtu ondan ve okuldaki tüm o çocuklardan nefret ediyordum

and you know that children can be really horrible sometimes they can be so mean and nasty they

ve bilirsiniz ki çocuklar gerçekten korkunç olabiliyorlar bazen o kadar kaba ve edepsiz olabiliyorlar ki

were calling me names as well i'm still scarred by their cruelty to be honest hello kahn you

bana da lakap takıyorlardı onların gaddarlığından hâlâ yaralıyım dürüst olmak gerekirse merhaba kahn sen

win hello to you nice to see you back as well yes we are in the garden today i thought i

kazandın sana merhaba ben de seni tekrar görmek güzel evet bugün bahçedeyiz

would do something a little different i thought we would spend some time outside because the

biraz farklı bir şeyler yapayım dedim dışarıda biraz vakit geçirelim dedim çünkü

weather is feeling very spring-like today i think it would be fair to say that we have

hava çok bahar gibi bugün bahar havasına sahibiz demek doğru olur

spring weather because it's very mild around 11 degrees can you believe it last week we

çünkü hava 11 derece civarında çok ılıman, inanabiliyor musunuz geçen hafta

were shivering and it was about minus six last week six below zero last week and today

titriyorduk ve geçen hafta eksi altı civarındaydı geçen hafta sıfırın altında altı ve bugün

here i am in the garden and i'm not even wearing a coat i don't even have a coat it's so nice

buradayım bahçe ve benim bir ceketim bile yok bir ceketim bile yok çok güzel

oh louis mendes is here today i'm sorry lewis i don't have my echo because i'm outside louis

oh louis mendes bugün burada üzgünüm lewis yankım yok çünkü dışarıdayım louis

mandela is here today that's the best i can do lewis says my younger

mandela bugün burada yapabileceğimin en iyisi lewis küçük erkek

brother also had eczema when he was a child yes i think it's something that runs in our

kardeşimin de çocukken egzaması olduğunu söylüyor evet bence bu ailemizde var olan bir şey

family because not only myself but also other members of my family also had terrible skin

çünkü sadece bende değil ailemin diğer üyelerinde de korkunç cilt

conditions as well but yes i suffered quite badly from psoriasis on my hands and it was

rahatsızlıkları vardı ama evet acı çektim ellerimde sedef hastalığından oldukça

horrible and of course the thing is when you have something that is itching you you want

kötüydü ve korkunçtu ve tabii ki, sizi kaşındıran bir şey olduğunda,

to keep scratching it so that is something i used to do all the time i used to keep scratching

onu kaşımaya devam etmek istersiniz, bu yüzden bu her zaman yaptığım bir şeydi, ellerimi kaşımaya devam ederdim

my hands because they were itching but all that did was make it worse so my my skin condition

çünkü kaşınıyorlardı ama tek yaptıkları onu daha da kötüleştirmekti, bu yüzden cildim durumum daha

would get worse and worse because i kept scratching it horrible valentin says yes maybe your skin

da kötüleşecekti çünkü onu kaşımaya devam ettim korkunç valentin evet diyor belki cildiniz

did not agree with the colouring yes i think so i think actually i had a slight allergic

renklendirmeyle aynı fikirde değildi evet sanırım bu yüzden aslında biraz kaşındım alerjik

reaction so i think actually what happened is my skin reacted to to the the colouring

reaksiyon yani sanırım aslında olan şey sakalıma sürdüğüm boyaya cildimin tepki vermesiydi

that i put on my beard i think so hello badgie badgie nice to see you today your garden is

bence çok merhaba badgie badgie bugün seni gördüğüme sevindim bahçen çok

beautiful the garden at the moment needs a little bit of work doing we are waiting for

güzel şu anda bahçenin biraz çalışmaya ihtiyacı var

a nice man to come and cut some of the trees because they've got too big you ha you always

iyi bir adamın gelip ağaçların bazılarını kesmesini bekliyoruz çünkü çok büyükler ha ha sen her zaman

have to manage your trees you have to make sure that they don't get too big or else or

ağaçlarını yönetmek zorundasın çok büyük olmadıklarından emin olmalısın yoksa başka türlü

else you can't manage them you see they become very hard to control i think so. christina

yapabilirsin Onları yönetin, kontrol etmek çok zor hale geliyor, bence öyle. christina

says white skin is very sensitive i think people can have sensitive skin i don't think

beyaz tenin çok hassas olduğunu söylüyor insanların hassas bir cilde sahip olabileceğini düşünüyorum

it matters how how pale your skin is i think you can have skin conditions a lot of young

teninizin ne kadar soluk olduğunun önemli olduğunu düşünmüyorum pek çok genç

people especially boys around the age of 14 15 quite often get spots so i was quite lucky

insanda özellikle 14 15 yaş civarındaki erkeklerde sıklıkla görülen cilt sorunları olabilir bu yüzden oldukça şanslıydım

because i didn't get spots on my face when i was a teenager and we call that acne acne

çünkü gençken yüzümde lekeler yoktu ve biz buna sivilce diyoruz

and a lot of teenagers can get acne sometimes just a little but sometimes quite a lot so

ve birçok genç bazen çok az ama bazen çok fazla sivilce alabilir, bu nedenle

some people can be affected quite badly by acne i was lucky because i didn't have it

bazı insanlar etkilenebilir akne yüzünden oldukça kötü şanslıydım çünkü bende yoktu

very badly very strange you should use special cream yes i have mr

çok kötü çok garip özel krem ​​kullanmalısın evet bay

steve has been giving me some super advice about my skin this morning so steve actually

steve bu sabah cildim hakkında bana bazı süper tavsiyeler verdi bu yüzden steve aslında

gave me some cream to put on my face some of his favourite cream and i'm sure you know

sürmem için biraz krem ​​verdi yüzüme en sevdiği kremden bir miktar ve eminim

what it is because steve was talking about it a few weeks ago

bunun ne olduğunu biliyorsunuzdur çünkü Steve birkaç hafta önce bundan bahsediyordu

joe carl says please let your beard grow again but without colouring it and then hydrate

joe carl lütfen sakalınızı tekrar uzatmasına izin verin ama boyamadan ve ardından

your skin by massaging your face through your beard so your skin will stay hydrated and

yüzünüze masaj yaparak cildinizi nemlendirin diyor. sakalın böylece cildin nemli kalır ve

your beard will protect your skin yes i might grow it back i'm not sure at the moment i

sakalın cildini korur evet sakalımı tekrar uzatabilirim şu anda emin değilim sana karşı

must be honest with you and i have to be honest you know i always like to tell you the truth

dürüst olmalıyım ve dürüst olmam gerek biliyorsun ki sana her zaman söylemekten hoşlanırım

to be honest with you when i shaved my face this morning i almost didn't recognize my

dürüst olmak gerekirse bu sabah yüzümü traş ettiğimde kendi yansımamı neredeyse tanıyamadım

own reflect reflection i didn't recognize my own reflection in the mirror this morning

bu sabah aynada kendi yansımamı tanıyamadım

can you believe it i was looking in the mirror and it was like a stranger was looking at

inanabiliyor musunuz aynaya bakıyordum ve sanki gibiydi bir yabancı

me i felt like richard nixon i really did hello anna i went close to the mouth of mount

bana bakıyordu kendimi richard nixon gibi hissettim gerçekten yaptım merhaba anna

etna a few years ago during a guided trek when i was on holiday in taramina hmm i don't

birkaç yıl önce rehberli bir yürüyüş sırasında taramina'da tatildeyken etna dağının ağzına yaklaştım hmm bunu yapmak

think i would like to go near a volcano even if the volcano was not erupting even if the

isteyeceğimi sanmıyorum bir yanardağın yanına git, yanardağ patlamamış olsa bile,

volcano was inactive so if something is inactive it means it is still it is silent nothing

yanardağ aktif olmasa bile, yani bir şey aktif değilse, bu hala sessiz olduğu anlamına gelir hiçbir şey

is happening it isn't moving nothing is occurring it is inactive but at the moment in Sicily

olmuyor hareket etmiyor hiçbir şey olmuyor aktif değil ama şu anda Sicilya'da

mount etna is very very active at the moment some very dramatic pictures i thought it was

etna dağı şu anda çok çok aktif bazı çok dramatik resimler bence

quite amazing really considering most people around the world are talking about other things

oldukça şaşırtıcıydı gerçekten dünyadaki çoğu insanın başka şeylerden bahsettiğini düşünürsek

and i think we know what they are don't we yes we do i think so christina says acne depends

ve sanırım onların ne olduğunu biliyoruz değil mi evet biz yapıyoruz öyle düşünüyorum christina akne

on your hormones i think so i think boys get acne more than girls i think girls can get

senin hormonlarına bağlı diyor bence bu yüzden bence erkekler kızlardan daha fazla sivilce oluyor bence kızlarda

acne you can get acne if you are a girl but i think a lot of boys do i was lucky because

sivilce olabilir kızsan

i didn't get any which which is quite surprising really hershid hello hershey can we use dormant

sende sivilce olabilir ki bu oldukça şaşırtıcı gerçekten hershid merhaba hershey uykuda kullanabilir miyiz

yes you can dormant if something is dormant it means it is rested nothing is happening

evet uykuda olabilirsin eğer bir şey uykudaysa bu dinlenmiş demektir hiçbir şey olmuyor

it is inactive so dormant i believe it is related to sleep the word such as dormitory

etkin değil yani uykuda bunun uyku ile ilgili olduğuna inanıyorum yatakhane gibi kelime yani

so something that is dormant is still it is not active it is doing nothing so yes you

bir şey uykuda hala aktif değil hiçbir şey yapmıyor yani evet

might say that mount etna not at the moment but at mount etna quite often is dormant it

diyebilirsiniz ki şu anda etna dağı değil ama etna dağında çoğu zaman uykuda

is doing nothing it is still but at the moment it is very active indeed maria oh hello maria

hiçbir şey yapmıyor hala ama şu anda çok aktif gerçekten maria oh merhaba maria

i think this could be breaking news we have breaking news maria says it has already stopped

bence bu son dakika haberi olabilir, son dakika haberlerimiz var maria patlamanın çoktan durduğunu söylüyor

erupting oh okay then okay that is the latest hot news literally it is literally hot news

oh tamam o zaman tamam bu en son sıcak haber tam anlamıyla sıcak haber

apparently mount etna has stopped erupting it is not doing it anymore is giving me some

görünüşe göre etna Dağı patlamayı durdurdu artık yapmıyor bana veriyor bazı

healthy device thank you very much drinking more water with lemon can help you get your

sağlıklı cihazlar çok teşekkür ederim daha fazla limonlu su içmek cildinizin sağlıklı olmasına yardımcı olabilir

skin healthy or it can help you to get healthy skin so you can get healthy skin if you follow

veya sağlıklı bir cilde sahip olmanıza yardımcı olabilir, böylece

some certain rules maybe you take care of your skin maybe you keep it moisturized i

bazı belirli kurallara uyarsanız belki cildinize iyi bakarsınız belki de korursunuz nemlendirdi

like that word now i remember years ago many years ago it was not acceptable for men to

bu kelimeyi şimdi hatırlıyorum yıllar önce yıllar önce erkeklerin

put moisturizer on their faces it was not acceptable but nowadays i think men have become

yüzlerine nemlendirici sürmesi kabul edilemezdi ama günümüzde bence erkekler de

just as interested in the condition of their skin as women i think it would be fair to

ciltlerinin durumuyla en az kadınlar kadar ilgileniyorlar

say i have never been to italy italy is one of those places that i've always wanted to

italya'ya hiç gitmedim demek doğru olur italya hep gitmek istediğim yerlerden biridir

go to i've always wanted to visit the the beautiful cities and also i suppose rome

her zaman güzel şehirleri ziyaret etmek istemişimdir ve sanırım roma da

i i would like to roam around rome hello palmyra

roma'yı dolaşmak isterim merhaba palmyra 13. yanardağları ziyaret etmek için

there is a youtuber who is on the way to chile to visit 13. volcanoes see i'm not sure i

Şili'ye giden bir youtuber var, emin değilim,

know a lot of people like to walk to the top of a volcano they like to explore the surface

pek çok insan bir yanardağın tepesine yürümeyi sever, yüzeyi keşfetmeyi severler

and they like to go all the way to the top and look at the crater so the large center

ve gitmeyi severler. ta tepeye kadar ve kratere bakın, böylece

of a volcano is called the crater the the hole in the middle where all of the lava and

bir volkanın büyük merkezine krater denir, ortadaki tüm lavın,

the smoke and the heat escapes from no i don't think i will be doing that if i ever go to

dumanın ve ısının kaçtığı delik hayır olacağını sanmıyorum bunu yapıyorum eğer bir gün

italy if i ever visit sicily i will never ever walk up a volcano never bar ram says

İtalya'ya gidersem Sicilya'yı ziyaret edersem asla bir volkanın yukarısına yürümeyeceğim asla bar ram der ki

mr duncan you look much younger today what has happened have you been in a time machine

Bay Duncan bugün çok daha genç görünüyorsunuz ne oldu zaman makinesinde bulundunuz mu

have you gone back in time no i've just decided to shave off my beard so my beard has gone

zamanda geri gittiniz mi hayır ben sakalımı kesmeye karar verdim, bu yüzden sakalım gitti,

it has gone away

gitti

rome is also very nice yes i would like to look around rome of course a lot of great

roma da çok güzel evet roma'yı gezmek isterim tabii ki pek çok harika

architecture a lot of relics i might even take mr steve with me

mimari pek çok kutsal emanet hatta bay steve'i yanıma alabilirim

they might actually think he he is one of the relics you see it's not very nice bhaji

aslında onun kutsal emanetlerden biri olduğunu düşünebilirler, bu pek hoş değil bhaji

hello bhaji i believe you are learning english and you want to read some simple novels in

merhaba bhaji ingilizce öğrendiğine inanıyorum ve ingilizce bazı basit romanlar okumak istiyorsun

english well i would always start with something that you are interested in to be honest as

pekala her zaman ilgilendiğin bir şeyle başlardım

i always say if you want to read something read something that you've already have or

her zaman söylediğim gibi dürüst, eğer bir şey okumak istiyorsan zaten sahip olduğun bir şeyi oku ya da

you already have some sort of interest in so something you are interested in maybe your

zaten ilgi duyduğun bir şey, yani ilgi duyduğun bir şey, belki en

favourite subject or maybe a type of story so i always think if you want to learn new

sevdiğin konu ya da belki bir hikaye türü, bu yüzden her zaman eğer istersen düşünürüm okuyarak yeni kelimeler öğrenmek istiyorum

words through reading i would always say that it's a good idea to to read something that

her zaman derim ki

you already have an interest in something that you are passionate about maybe there

zaten ilgi duyduğun ve tutkulu olduğun bir şeyi okumanın iyi bir fikir olduğunu söylerim belki kendi dilinde

is a certain type of story that you enjoy in your own language so i think it's a good

hoşuna giden belli bir hikaye vardır bu yüzden

way to to learn english always read things that you are interested in

ingilizce öğrenmenin iyi bir yolu olduğunu düşünüyorum her zaman ilginizi çeken şeyleri okuyun

i hope that is helpful

umarım işinize yarar

hello to bhutter battle han or batuan watching in turkey hello turkey guess what i have been

to your country not once

but twice i've been to your country twice i love turkey and i had a wonderful time i

ülkenize iki kez türkiyeyi seviyorum ve harika vakit geçirdim

even made a lesson in turkey there is a video lesson on my youtube channel where i walk

türkiyede ders bile yaptım youtube kanalımda türkiyeyi

around turkey and show you some of the sights it is true maria says mr duncan you are wrong

dolaşıp size bazı manzaraları gösterdiğim bir video dersi var bu doğru maria diyor bay duncan sizsiniz yanlış,

it isn't dangerous

tehlikeli değil,

the view from the top is amazing well i remember a few months ago do you remember when there

tepeden manzara harika, pekala, birkaç ay önce hatırlıyorum,

was that there was a volcano that erupted and there were lots of tourists walking up

patlayan bir yanardağ vardı ve yan tarafta yürüyen bir sürü turist vardı

the side and it was quite a tragedy because quite a few people were killed so that is

ve oldukça trajediydi çünkü hatırlıyor musunuz? epeyce insan öldürüldü,

one of the things that puts me off i remember the story a few months ago i i don't know

beni rahatsız eden şeylerden biri de bu, birkaç ay önceki hikayeyi hatırlıyorum,

where it was i'm sure you will tell me but there were some some tourists they were going

nerede olduğunu bilmiyorum, eminim bana anlatacaksın ama gidecekleri bazı turistler vardı.

to the top of a volcano and it started to erupt and many of them sadly lost their lives

bir volkanın tepesine ve patlamaya başladı ve birçoğu ne yazık ki hayatını kaybetti bence

i think it was the smoke and the ash that actually killed them so horrible

onları gerçekten öldüren duman ve küldü çok korkunç

oh interesting

oh ilginç çok çok

so very interesting messages coming on and you know what i love about this it's so easy

ilginç mesajlar geliyor ve bunun neyi sevdiğimi biliyorsunuz

to get them to go away it's so easy you see wasn't that easy that was very easy by the

onları uzaklaştırmak çok kolay o kadar kolay görüyorsunuz ki o kadar kolay değildi bu çok kolaydı bu

way where is the white van game unfortunately we can't have the white van game today because

arada beyaz minibüs maçı nerede maalesef bugün beyaz minibüs maçı oynayamıyoruz çünkü

there is there are no white vans around here so that's the main reason there are no white

beyaz yok Buralarda minibüsler yani burada beyaz minibüslerin olmamasının ana nedeni bu

vans here because i'm not near the road sadly but maybe tomorrow i will be back in the studio

çünkü ne yazık ki yola yakın değilim ama belki yarın stüdyoya geri döneceğim

tomorrow and i will be with you i will be with you tomorrow hello to new win min hello

ve sizinle olacağım yarın sizinle olacağım yeni zafere merhaba min merhaba geçen hafta sonu ay yeni yılınız ile

to you did you have a nice time in vietnam with your lunar new year last weekend yes

vietnam'da güzel vakit geçirdiniz mi evet bence bu yüzden

i think so you had your lovely tet festival i hope you had a good time with your family

güzel tet festivalinizi yaptınız umarım aileniz ve arkadaşlarınızla iyi vakit geçirmişsinizdir

and friends oh hello edit edit goulet mr duncan i was also by mount etna but it wasn't a nice

oh merhaba edit edit goulet mr duncan ben öyleydim ayrıca etna dağına göre ama

feeling being there i think so vitas says i can hear that one of your neighbours is

orada olmak hoş bir duygu değildi sanırım bu yüzden vitas komşularınızdan birinin

sawing some wood yes in the distance very far away there is someone cutting wood i think

biraz odun kestiğini duyabiliyorum evet çok uzakta çok uzakta biri odun kesiyor sanırım

they are cutting down some trees i think so

biraz kesiyorlar ağaçlar bence öyle

farrah farah says mr duncan why did you remove your beard it was so lovely

farrah farah bay duncan diyor neden sakalını kaldırdın o kadar güzeldi ki

i might grow it back in the future i'm not sure maybe maybe in the future

gelecekte tekrar uzatabilirim emin değilim belki gelecekte

there is someone else now using a power tool there are a lot of power tools around today

başka biri var şimdi elektrikli alet kullanıyor çok var Bugün etrafta elektrikli aletlerle dolu

a lot of people going outside to do some gardening you see because the weather is so nice one

bir sürü insan bahçe işleri yapmak için dışarı çıkıyor hava çok güzel olduğu için sorunlardan biri de

of the problems is when you when you come outside on a day like this quite often lots

böyle bir günde dışarı çıktığınızda oldukça sık bir şekilde birçok

of people will be in their gardens doing all sorts of things and quite often they will

insan bahçelerinde çalışıyor olacak. her türlü şey ve sık sık

make a noise whilst doing it they will be making a big noise hello and you win when

bunu yaparken bir ses çıkarırlar büyük bir gürültü çıkarırlar merhaba ve sen kazanırsın

do you start your live stream i remember you always start at 2pm uk time you are right

canlı yayına ne zaman başlarsın hatırlıyorum her zaman 2'de başlarsın İngiltere zamanında haklısın

yes my live streams every day during february 2 pm uk time is when i'm on yes i am online

evet canlı yayınlarım her şubat boyunca gün 14:00 İngiltere saati açık olduğum zamandır evet İngiltere saatiyle

at 2pm uk time

14:00'te çevrimiçiyim

every day mr steve isn't here yesterday he was with us yesterday did you see steve yesterday

her gün bay steve burada değil dün bizimleydi dün steve'i

celebrating his birthday and also making some pancakes if you missed it you can watch it

doğum gününü kutlarken ve ayrıca biraz krep yaparken gördünüz mü kaçırdınız

on my youtube channel

youtube kanalımda izleyebilirsiniz

is change today's topic christina yes it is we are talking all about change today one

bugünün konusu değişiyor christina evet bugün tamamen değişimden bahsediyoruz

of the interesting questions i might ask at the moment before we go any further is how

daha fazla ilerlemeden şu anda sorabileceğim ilginç sorulardan biri,

well do you handle change how well do you handle change so if something in your life

değişimi ne kadar iyi idare ediyorsun değişimi ne kadar iyi değişimi kaldırabiliyor musun peki hayatında bir şey

suddenly changes if something in your life suddenly alters how well do you handle it

aniden değişirse hayatında bir şey aniden değişirse bunu ne kadar iyi idare ediyorsun

to handle something is to cope if you cope with something well it means you handle it

bir şeyi halletmek başa çıkmak demektir eğer bir şeyle iyi başa çıkıyorsan bu üstesinden geliyorsun

if you cope with something badly it means you can't handle it so how do you handle change

demektir bir şeyle kötü başa çıkıyorsan bununla başa çıkamıyorsun, bu yüzden hayatındaki değişimi nasıl idare ediyorsun,

in your life how do you normally handle change i hope you're enjoying the sound effects change

normalde değişimi nasıl idare ediyorsun, umarım ses efektlerinden keyif alıyorsundur, değişim

there it is today's word change so quite often in your life things will come along things

işte bugünün kelime değişikliği, bu yüzden hayatında çok sık bir şeyler olacak bir şeyler

will change there will be changes that you expect maybe changes that you make for yourself

değişecek beklediğin değişiklikler olacak belki kendin için yaptığın değişiklikler

perhaps there will be a change that you were not prepared for something that happened suddenly

belki bir değişiklik olacak hazırlıklı olmadığın bir şey aniden olan

a surprise a shock so something that changes your life something that makes your life worse

bir sürpriz bir şok yani hayatını değiştiren bir şey hayatını daha da kötüleştiren

something that means that you will have more stress in your life so sometimes change can

bir şey hayatında daha fazla stres olacak, bu yüzden bazen değişim, değişimle

be a very hard thing to cope with change life is full of changes the thing about life it

başa çıkmak için çok zor bir şey olabilir, hayat değişimlerle dolu, hayatın bir yanı

never stands still

asla yerinde durmuyor,

i'm enjoying this noise alter oh yes so if you change something we can also say that

bu gürültünün tadını çıkarıyorum alter oh evet yani eğer bir şeyi değiştirirsen biz de yapabiliriz ayrıca bir

you alter something you change something to change is to alter you change the way something

şeyi değiştirdiğini söyle, değiştirmek için bir şeyi değiştirirsin, bir şeyin şeklini değiştirirsin,

is maybe you change your appearance like me you see so you might say that today i decided

belki benim gibi görünüşünü değiştirirsin, bu yüzden bugün görünüşümü değiştirmeye karar verdim,

to alter my appearance i have changed the way i look because my beard has now gone i

görünüşümü değiştirdim çünkü benim sakal gitti artık

have altered my appearance to alter is to change

görünüşümü değiştirdim değiştirmek için hareket

you might move you might make a move so again this is a word that can be used in many ways

edebilirsin hareket edebilirsin yani yine bu birçok şekilde kullanılabilen bir kelime

you can move from one place to another you can make a change in your life that means

bir yerden başka bir yere hareket edebilirsin hayat demek

that your location will also change perhaps you will move to a new job maybe you will

ki yerin de değişecek belki yeni bir işe taşınacaksın belki

move to a new company maybe you will change your career you will make a move perhaps you

yeni bir şirkete taşınacaksın belki kariyerini değiştireceksin belki de

will change where you live maybe you will go to live in another place perhaps you will

yaşadığın yeri değiştireceksin belki yaşamaya gideceksin başka bir yer belki

buy a new house you will move to a new location so to move can be used in many ways

yeni bir ev alacaksın yeni bir yere taşınacaksın bu yüzden taşınmak birçok şekilde kullanılabilir

there are many changes happening around me today since i came on with my live stream

bugün canlı yayınıma başladığımdan beri çevremde birçok değişiklik oluyor

there are many changes taking place right now oh you have to adjust i like this word

şu anda birçok değişiklik oluyor oh uyum sağlamak zorundasın bu kelimeyi

again this is a word that relates to change or maybe if you decide to change something

yine beğendim bu değişimle ilgili bir kelime ya da belki kendin için bir şeyi değiştirmeye karar verirsen bir şeyi

for yourself to adjust something is to change maybe you adjust your position you change

ayarlamak değiştirmektir belki pozisyonunu ayarlarsın

your position you are changing the way something is you adjust something maybe something is

pozisyonunu değiştirirsin tarzını değiştiriyorsun bir şey sensin bir şeyi düzeltin belki bir şey

not straight so you have to adjust i am adjusting the paper so it will be nice and straight

düz değildir, bu yüzden ayarlamanız gerekir, ben kağıdı ayarlıyorum, böylece güzel ve düz olacak şekilde ayarlayın,

adjust you are making changes you adjust something. edit goulet says in the last few years in

değişiklikler yapıyorsunuz, bir şeyi düzeltiyorsunuz. edit goulet diyor ki son birkaç yılda

the last few years i really don't like changes but i haven't any other option i have to accept

son birkaç yılda değişiklikleri gerçekten sevmiyorum ama başka seçeneğim yok bunu kabul etmeliyim

it yes i think it's the hardest lesson that we all have to accept in our lives sometimes

evet bence bu hepimizin bazen hayatımızda kabul etmesi gereken en zor ders

change will come and quite often you have no choice about it we might say that the past

değişim gelecek ve çoğu zaman bu konuda başka seçeneğiniz yok diyebiliriz ki son

12 months we have all had to accept change so i would say that most people almost everyone

12 ayda hepimiz değişimi kabul etmek zorunda kaldık bu yüzden son 12 ayda gezegendeki çoğu insanın neredeyse herkesin

on the planet during the past 12 months have had to make some changes you might also amend

bazı değişiklikler yapmak zorunda kaldığını söyleyebilirim ayrıca

something so when you change something it means you are changing perhaps you are changing

bir şeyi değiştirebilirsiniz, yani bir şeyi değiştirdiğinizde bu, değiştirdiğiniz anlamına gelir, belki bir şeyin görünümünü değiştiriyorsunuz, bir şeyi değiştirirsiniz, bir

the appearance of something you alter something you amend something perhaps you write a book

şeyi düzeltirsiniz, belki bir kitap yazarsınız

and you write a lovely story but later you decide that you want to amend parts of the

ve güzel bir hikaye yazarsınız ama daha sonra bazı kısımları değiştirmeye karar verirsiniz.

story you will change parts of your story you will change them you will amend them to

hikayenin bazı kısımlarını değiştireceksin onları değiştireceksin onları değiştireceksin biz bir

make changes quite often when we amend things it means we change things in a small way you

şeyleri değiştirdiğimizde oldukça sık değişiklik yapmak için bu bazı şeyleri küçük bir şekilde değiştirdiğimiz anlamına gelir

might make something slightly different you will amend something

biraz farklı bir şeyler yapabilirsin bir şeyleri düzelteceksin

apparently louis says something very interesting apparently move cannot be used with the meaning

görünüşe göre louis bir şeyler söylüyor çok ilginç görünüşe göre move Fransızca'da evi taşımak anlamında kullanılamaz bunun

move house in french i didn't know that that's quite interesting i was not aware of that

oldukça ilginç olduğunu bilmiyordum

this is going very well modify here's another word we can use to mean change you modify

bunun çok iyi gittiğinin farkında değildim değiştir işte değiştirmek anlamında kullanabileceğimiz başka bir kelime bir

something perhaps something that you've had for many years maybe

şeyi değiştir belki bir şeyi değiştir uzun yıllardır

maybe your house is very old and it needs a lot of repairing you might modify your house

eviniz olabilir belki eviniz çok eski ve çok fazla tamire ihtiyacı var bir şeyi değiştirmek için evinizi değiştirebilirsiniz

to modify something is to make something appear new or current so something that you are changing

yeni veya güncel görünmesini sağlamak, yani değiştirdiğiniz bir şeyin güncel

to be up to date we often use the word modify you will modify you will change you will alter

olması için sık sık değiştir kelimesini kullan değiştireceksin değiştireceksin değiştireceksin değişiklik

you will make changes you modify something you often find that manufacturers will modify

yapacaksın bir şeyi değiştireceksin sık sık üreticilerin ürünlerini değiştireceğini göreceksin

their products maybe a certain device maybe a computer will often be modified modified

belki belirli bir cihaz belki bir bilgisayar sıklıkla değiştirilecek değiştirilmiş

so to modify is to make changes

yani değiştirmek değişiklik yapmaktır

belarusia is here hello belarus here welcome to my very noisy garden on a tuesday oh sorry

belarusya merhaba belarus salı günü çok gürültülü bahçeme hoşgeldiniz oh üzgünüm

wednesday afternoon it's not tuesday today it's wednesday mr duncan used silly sausage

çarşamba öğleden sonra bugün salı değil bugün çarşamba bay duncan aptal sosis kullandı

revise you will revise something maybe you will go back and look at something and make

revize bir şeyi gözden geçireceksin belki geri dönüp bir şeye bakacaksın ve

changes so quite often if you revise it means you go back and you look at something again

çok sık değişiklik yapacaksın gözden geçirmek, geri gitmek ve bir şeye tekrar bakmak anlamına gelir, bir şeye tekrar bakarsınız,

you look at it again you revise and quite often when you revise it also means that you

tekrar gözden geçirirsiniz ve sıklıkla gözden geçirdiğinizde, aynı zamanda değişiklik yapacağınız anlamına da gelir,

will make changes as well you revise something i suppose you can also use the word revive

bir şeyi gözden geçirirsiniz, sanırım canlandırma kelimesini de kullanabilirsiniz.

as well you see to revive something to revise something you are you are changing something

bir şeyi canlandırmak için bir şeyi revize etmek için sen bir şeyi değiştiriyorsun

oh valeria says i like to change my appearance sometimes for example i like to change my

oh valeria diyor ki bazen görünüşümü değiştirmeyi seviyorum örneğin

hair well i think it's a good thing sometimes it's good to have a little change in your

saçımı çok iyi değiştirmeyi seviyorum bence bu iyi bir şey bazen hayatında biraz değişiklik olması iyi

life quite often people will like to travel somewhere they like to go away to a certain

genellikle insanlar bir yere seyahat etmeyi severler, sevdikleri bir yere

place for a holiday maybe they decide to travel abroad so sometimes a change of scenery can

tatil için gitmek isterler, belki yurt dışına seyahat etmeye karar verirler, bu nedenle bazen manzara değişikliği

be a nice thing to go somewhere to travel to see some new sites

bir yere gitmek güzel bir şey olabilir, seyahat etmek, burada yeni yerler görmek için

here is another way of changing yourself you might improve yourself if you improve it means

başka bir yol kendinizi değiştirirseniz kendinizi geliştirebilirsiniz, eğer geliştirirseniz bu, bir

you make things better so quite often you will change something but also you will change

şeyleri daha iyi hale getirdiğiniz anlamına gelir, bu nedenle sıklıkla bir şeyi değiştirirsiniz ama aynı zamanda

it for the better to change it for the better is to improve you make something better you

onu daha iyiye doğru değiştirirsiniz, onu daha iyiye doğru değiştirmek, sizi geliştirmektir, bir şeyi daha iyi hale getirirsiniz,

make a positive change improve you improve your english you improve your

olumlu bir değişiklik yaparsınız. İngilizcenizi geliştirirsiniz bahçenizi geliştirirsiniz

garden you can improve your garden you can make some improvements in your garden you

bahçenizi geliştirebilirsiniz bahçenizde

can make some nice changes improve to make something better

bazı güzel değişiklikler yapabilirsiniz bazı şeyleri daha iyi hale getirmek için geliştirebilirsiniz

but also you are changing something and making it better at the same time advance now this

ama aynı zamanda bir şeyi değiştiriyorsunuz ve aynı zamanda onu daha iyi hale getiriyorsunuz şimdi ilerleyin Normalde değişimle ilişkilendireceğiniz

might not seem like a word that you would normally associate with change but advance

bir kelime gibi görünmeyebilir, ancak ilerlemek

can often be used to to express moving forward so if you advance it means something will

genellikle ilerlemeyi ifade etmek için kullanılabilir, bu nedenle ilerlerseniz, bu bir şeyin

change or improve so quite often we will use the word advance to mean change that is positive

değişeceği veya gelişeceği anlamına gelir, bu nedenle ilerleme kelimesini olumlu olan değişiklik anlamına gelir.

you advance you take a step forward you might say that humanity quite often advances it

ilerliyorsunuz ileriye doğru bir adım atıyorsunuz diyebilirsiniz ki insanlık oldukça sık ilerliyor ileriye doğru

makes steps forward you advance we are talking about change today making changes in your

adımlar atıyor siz ilerliyorsunuz bugün değişimden bahsediyoruz hayatınızda değişiklikler yapmak gördüğünüz

life as you can see i have made a change today because i'm outside and also as you may have

gibi bugün bir değişiklik yaptım çünkü dışarıdayım ve aynı zamanda

noticed i have also shaved off my beard develop as well so develop is a type of change quite

fark etmişsinizdir, ben de sakalımı kestim, bu yüzden kalkınmak bir tür değişimdir,

often we will say that something will develop something will grow something will change

sıklıkla bir şeyin gelişeceğini, bir şeyin büyüyeceğini, bir şeyin değişeceğini,

it develops you might say that a small animal that is still inside the mother's womb will

geliştiğini söyleriz, hala içinde olan küçük bir hayvan diyebilirsiniz. anne rahmi

develop it grows but of course when something grows quite often it also changes as well

gelişir büyür ama tabi bir şey çok sık büyüdüğünde o da değişir

you develop to create something to make something that didn't exist before can be described

daha önce olmayan bir şeyi yaratmak için gelişirsin

as developing you develop something maybe you develop a new type of fuel maybe you develop

gelişmek olarak tarif edilebilir bir şey geliştirirsin belki yeni bir yakıt türü geliştirirsin belki

a new type of computer you develop something you make changes by making something new something

yeni bir bilgisayar türü geliştirirsiniz bir şey geliştirirsiniz yeni bir şey yaparak değişiklikler yaparsınız

that didn't exist before i will be going in around about

daha önce var olmayan bir şey ben yaklaşık

seven minutes we have seven minutes more and then i will be going you make changes so here

yedi dakika sonra gideceğim yedi dakikamız daha var ve sonra gideceğim siz değişiklikler yapın o yüzden

we go with phrases and sentences you make changes quite often we will reach a point

buradayız ifadeler ve cümlelerle devam edin oldukça sık değişiklik yaparsınız

in our lives where we have to make changes quite often we make changes because we are

hayatımızda oldukça sık değişiklik yapmak zorunda kalacağımız bir noktaya geliriz bir şeyden mutsuz olduğumuz için değişiklik yaparız

unhappy about something maybe you make changes because you are unhappy in your job maybe

belki işinizde mutsuz olduğunuz için değişiklik yaparsınız belki

you hate your job maybe you hate your boss you decide that you need to make some changes

işinizden nefret edersiniz iş belki patronundan nefret ediyorsun bazı değişiklikler yapman gerektiğine karar veriyorsun

you make changes you want your life to go in a different direction you want to do things

differently so you decide to make some changes

bazı değişiklikler yapman gerektiğine karar veriyorsun

perhaps you are unhappy with your appearance maybe you want to make some changes to your

appearance like this morning you see so this morning i decided to change my appearance

bu sabahki gibi görünüşünde bazı değişiklikler yapmak istiyorum görüyorsun yani bu sabah sakalım döküldüğü için görünüşümü değiştirmeye karar verdim sen

because my beard has now got gone away you make changes so i do like being in control

değişiklikler yapıyorsun bu yüzden kontrollü olmayı seviyorum itiraf

i must admit sometimes it is nice to be in control of your life so quite often you can

etmeliyim bazen kontrollü olmak güzel Hayatının kontrolü o kadar sık ​​ki

make your own changes and this is something that i believe in quite heavily and it is

kendi değişikliklerini yapabilirsin ve bu benim oldukça inandığım bir şey ve bu,

something that does get me through life sometimes having plans for your future having something

bazen geleceğin için planlar yapmak, zihninde hedefleyebileceğin bir şeye sahip olmak, hayattan

in your mind that you can aim for is always a good thing something i was talking about

geçmemi sağlayan bir şey. her zaman iyi bir şey

yesterday with steve i was talking about retirement because now steve has passed the age of 60

dün steve ile bahsettiğim bir şey emeklilikten bahsediyordum çünkü artık steve 60 yaşını geçti

apparently many people can't believe but yes mr steve yesterday he became 60 years old

görünüşe göre birçok insan inanamıyor ama evet bay steve dün 60 yaşına geldi,

which means now he can have his coronavirus jab a little bit earlier but yes having some

bu da artık onun yaşını geçirebileceği anlamına geliyor koronavirüs aşısı biraz erken ama evet

something in your life to aim for and one thing that that we were talking about yesterday

hayatında hedefleyecek bir şeyler olması ve dün bahsettiğimiz bir şey

we were talking about retiring so when you get to a certain age you can stop working

emekli olmaktan bahsediyorduk yani belli bir yaşa geldiğinde çalışmayı bırakabilirsin

but i think before you retire before you stop working please make sure you have a plan of

ama bence emekli olmadan önce çalışmayı bırakmadan önce lütfen

what to do after you retire have something to aim for so don't just retire with no plans

emekli olduktan sonra ne yapacağınıza dair bir planınız olduğundan emin olun hedefleyecek bir şeyiniz var bu yüzden plansız emekli olmayın değişim için

i don't think it's a good idea you might push for change so this is something we can use

zorlamanızın iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum bu yüzden bu bir şey bir

quite often when we want something to change maybe there is a certain law that we disagree

şeyin değişmesini istediğimizde oldukça sık kullanabiliriz belki aynı fikirde olmadığımız belirli bir yasa vardır

with people might start to push for change they want things to change they want something

to to change because they feel that it is wrong or unfair you push for change quite

often in political circles quite often politicians will push for change they want things to be

siyasi çevrelerde oldukça sık değişim için politikacılar oldukça sık bir şekilde değişim için baskı yapacaklar, her şeyin farklı olmasını istiyorlar, bu yüzden

different so they try to make changes they will push for change so this means you are

değişiklik yapmaya çalışacaklar, değişim için baskı yapacaklar, yani bu,

actively you are actively trying to get something to change

aktif olarak bir şeyleri değiştirmek için aktif olarak çabaladığınız anlamına gelir.

oh it would appear that my my nephew is here again hello to jason nice to see you back

yeğenim tekrar burada jason'a merhaba sizi tekrar görmek güzel

again i must admit it's very strange when i get members of my own family watching first

itiraf etmeliyim ki ilk önce kendi ailemin üyelerini izlediğimde çok garip oluyor

i will try to carry on without getting too nervous

çok gergin olmadan devam etmeye çalışacağım

you might have an unexpected change something that comes along that you weren't prepared

beklenmedik bir değişiklik olabilir bir şey hazırlıklı olmadığınız bir şey çıkarsa

for i think it is safe to say that during the past 12 months we have all had unexpected

sanırım son 12 ayda hepimizde beklenmedik

changes changes that have come along that we were not expecting things that changed

değişiklikler oldu beklemediğimiz değişiklikler oldu değişen şeyler

that surprised us things that changed and they made our lives different i think it is

bizi şaşırttı değişen şeyler oldu ve onlar yaptı hayatlarımız farklı

safe to say that over the past 12 months there have been many unexpected changes i think

son 12 ayda pek çok beklenmedik değişiklik olduğunu söylemenin güvenli olduğunu düşünüyorum bu

so i think it's very safe to say hello to valeria is here hello valeria sandra says

yüzden bence valeria'ya merhaba demek çok güvenli merhaba merhaba valeria sandra

thank you february is a month with lots of changes for me mr duncan because i am improving

teşekkür ediyor şubat çok şey olan bir ay benim için değişiklikler bay duncan çünkü

my english and making lots of progress in my listening thank you sandra it's very kind

ingilizcemi geliştiriyorum ve dinlemede çok ilerleme kaydediyorum teşekkürler sandra çok naziksiniz söylemeniz çok naziksiniz

of you to say can i also say a big thank you to olga for your lovely donation a couple

olga'ya birkaç gün önceki güzel bağışınız için çok teşekkür edebilir miyim bu yüzden

of days ago so i forgot to mention it i apologize for that but thank you very much for your

ben söylemeyi unuttum bunun için özür dilerim ama güzel bağışın için çok teşekkür ederim

lovely donation don't forget i do everything for free i've been doing this

unutma ben her şeyi bedavaya yapıyorum bunu yapıyorum

here we go mr duncan is going to tell us how long he's been doing this i've been doing

işte başlıyoruz bay duncan bize bunu ne kadar süredir yaptığını söyleyecek

this for nearly 15 years on youtube it's true when i started making my youtube lessons

youtube'da yaklaşık 15 yıldır bunu yapıyorum youtube derslerimi yapmaya başladığımda doğruydu

youtube was only a small baby

youtube daha küçük bir bebekti

unexpected changes there might be a change in your life that you were not prepared for

beklenmedik değişiklikler hayatında hazırlıklı olmadığın bir değişiklik olabilir pek

there are many unexpected changes that can occur in your life

çok beklenmedik değişiklik meydana gelebilir hayatında

there might be a problem there might be something that is very hard to cope with we can have

bir problem olabilir başa çıkması çok zor bir şey olabilir

a problem or hindrance problem hindrance so something that comes along and it and makes

bir problemimiz veya engelimiz olabilir problem engel yani bir şey ortaya çıkar ve

your life hard to cope with something that gets in the way of your happiness problem

hayatınızın yolunuza çıkan bir şeyle baş etmesini zorlaştırır mutluluk sorunu

hindrance something that becomes a problem that you have to cope with you have to deal

engel, başa çıkmanız gereken bir sorun haline gelen bir şeydir, başa çıkmanız gerekir

with and quite often you will have to make some changes as well i think so

ve çoğu zaman da bazı değişiklikler yapmanız gerekir, bu yüzden

a change quite often happens when you have a hurdle to overcome so i can't i quite like

bir değişiklik genellikle üstesinden gelmeniz gereken bir engel olduğunda, böylece yapabilirim'

this word can you see it hurdle hurdle a hurdle is something you have to get over a hurdle

Bu kelimeyi çok beğendim, görebiliyor musunuz, engel engel engeli aşmanız gereken bir şeydir,

is something that's in the way and you have to get over the top of it so quite often you

yolunuza çıkan bir şeydir ve onu aşmanız gerekir, bu yüzden sık sık

will have to make changes because there is something in your way we often call that a

değişiklik yapmanız gerekir çünkü orada yolunuza çıkan bir şey, biz buna genellikle bir engel diyoruz,

hurdle hurdle you might see a lot of people jumping over hurdles this year during the

bu yıl Japonya'daki yaz Olimpiyat oyunları sırasında pek çok insanın engellerin üzerinden atladığını görebilirsiniz,

summer Olympic games in Japan

so a challenge

bu nedenle bir meydan okuma bugün

there are some very interesting sound effects today a challenge can be an obstacle something

bazı çok ilginç ses efektleri var bir meydan okuma bir engel olabilir bir şey

that you have to overcome and again

üstesinden gelmeniz gerekiyor ve yine

there have been many challenges over the years

yıllar boyunca pek çok zorluk oldu ve

finally just before I go two more things to show you

nihayet gitmeden hemen önce size göstermek için iki şey daha bunun

this is what you have to do when things come along that you have to cope with changes come

yapılması gerektiğini, başa çıkmanız gereken şeyler ortaya çıktığında, değişikliklerle başa

along quite often you will have to overcome change overcome if you overcome something

çıkmanız oldukça sık meydana gelir. değişimin üstesinden gelmek için bir şeyin üstesinden gelirseniz, bu bir

it means you challenge something and you win

şeye meydan okuduğunuz ve kazandığınız anlamına gelir

welcome to dog corner

dog köşesine hoşgeldiniz

I’m not quite sure what's going on welcome to dog corner live from england so

neler olup bittiğinden pek emin değilim İngiltere'den canlı yayında hoşgeldiniz bu yüzden

you overcome change things that come along that you have to cope with such as dog sparking

değişimin üstesinden gelirsiniz başa çıkmanız gereken şeyler

during your live stream that can be very annoying

canlı yayınınız sırasında köpek kıvılcımları gibi çok sinir bozucu olabilir

you overcome change something will come along

değişimin üstesinden gelirsiniz karşınıza bir şey çıkar

and you'll have to cope with it ah this is one of my most favourite expressions sometimes

ve bununla baş etmek zorunda kalırsınız ah bu benim en sevdiğim ifadelerden biridir bazen

you have to take the roof with the smooth sometimes things go wrong sometimes in your

pürüzsüz bazen çatırdamak zorunda kalırsınız ters gider bazen

life there will be difficulties there will be challenges there will be things that you

hayatında zorluklar olacak zorluklar olacak

must overcome you have to take the rough with the smooth take the rough with the smooth

üstesinden gelmen gereken şeyler olacak pürüzsüz olana karşı kaba olanı almalısın ki pürüzsüz olan

that is life sometimes good things happen sometimes bad things happen sometimes nothing

hayattır bazen iyi şeyler olur bazen kötü şeyler olur bazen hiçbir şey olmaz

happens and everything is calm and your life goes smoothly

oluyor ve her şey sakin ve hayatınız sorunsuz gidiyor

unfortunately today my live stream has not gone smoothly because there have been lots

ne yazık ki bugün canlı yayınım sorunsuz gitmedi çünkü

of noises

including some very angry sounding dogs

bazı çok kızgın köpekler de dahil olmak üzere pek çok gürültü oldu

hailey quang says where is your beard mr duncan your beard has disappeared where is your beard

hailey quang sakalınız nerede diyor bay duncan sakalınız kayboldu sakalınız nerede

it has disappeared

o kayboldu

well it might come back one day who knows i am going in a moment it is just after three

bir gün geri gelebilir kim bilir birazdan gideceğim burada İngiltere'de saat üçten hemen sonra

o'clock here in the uk and apparently we are going to get some rain in a short while so

ve görünüşe göre kısa bir süre sonra biraz yağmur yağacak bu yüzden

i think that is a good time to end today's live stream thank you very much valeria i

bunun iyi bir zaman olduğunu düşünüyorum bugünün canlı akışını bitirmek için çok teşekkür ederim valeria

think it was wonderful to be here for the last few days but tomorrow i will go back

son birkaç gündür burada olmanın harika olduğunu düşünüyorum ama yarın işe geri döneceğim bu yüzden

to work so i will only be here on sunday thank you valeria i hope you've enjoyed this during

sadece pazar günü burada olacağım teşekkür ederim valeria umarım bundan keyif almışsındır

february i will be here tomorrow and also for the rest of the month every day with you

şubat yarın burada olacağım ve ayrıca ayın geri kalanında her gün sizinle birlikte

live thank you anna thank you belarusia thank you sora thank you christina

yaşayacağım teşekkür ederim anna teşekkür ederim belarusya teşekkür ederim sora teşekkür ederim christina

yes the dogs were very angry they sounded rather angry i don't know why they were angry

as long as they are not angry at me i think i will be okay thank you very much for your

bana kızmadıkları sürece iyi olacağımı düşünüyorum, bugün arkadaşlığın için çok teşekkür ederim, şimdi

company today i am going now see you tomorrow you know what time 2 p.m uk time i will be

gidiyorum yarın görüşürüz saat 2'de İngiltere saatiyle kaçta

here and everything will be fine

burada olacağım ve her şey yoluna girecek

thank you parisa a lot of people surprised to notice and see that my beard has disappeared

teşekkürler parisa birçok insan sakalımın kaybolduğunu görünce şaşırdı

catch you tomorrow 2pm uk time i will see you tomorrow i will be here don't worry and

yarın seni yakala 14:00 uk saat yarın seni göreceğim merak etme ve

of course until the next time we meet here wherever you are in the world whatever your

tabii ki bir dahaki sefere burada buluşana kadar dünyanın neresinde olursan ol

level of english is you are always welcome on my live stream and of course until tomorrow

ingilizce seviyen canlı yayınıma her zaman açığım

this is mr duncan in the birthplace of english saying thanks for watching and of course

ta ta for now