Learn the English Phrases "out of sight" and "line of sight"

In this English lesson.

Bu İngilizce dersinde.

I wanted to help you learn the English phrase out of sight.

İngilizce ifadeyi görmeden öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

You can see this right now, but now it's out of sight.

Bunu şu anda görebilirsin , ama şimdi görüş alanı dışında. Kelimenin

It literally means what it says when you can't see something.

tam anlamıyla bir şey göremediğinizde ne söylediği anlamına gelir .

It is out of sight.

Gözden uzak.

Often people who are doing something illegal, they try to do it out of sight

Genellikle yasa dışı bir şey yapan insanlar , bunu gözden uzak tutmaya çalışırlar

or if they're carrying something illegal and they see the cops,

veya yasa dışı bir şey taşıyorlarsa ve polisleri görürlerse,

they'll put it out of sight.

onu gözden uzak tutarlar.

They'll put it in their pocket, in their back pocket, or they'll stick it in a bag.

Ceplerine, arka ceplerine koyacaklar ya da çantaya koyacaklar.

They'll put it out of sight.

Gözden kaçıracaklar.

So that the police officers can't see it.

Polis memurları görmesin diye.

So it's a very simple phrase.

Yani çok basit bir cümle.

It simply means to put something where someone can't see it

Bir şeyi kimsenin göremeyeceği bir yere koymak

or to put yourself where someone can't see you.

veya kendinizi birisinin sizi göremeyeceği bir yere koymak demektir.

I can even be out of sight if I want.

İstersem gözden kaybolabilirim bile.

When I duck down, I'm out of sight.

Aşağıya indiğimde gözden kayboluyorum. Bugün size

The other phrase I wanted to teach you today is the phrase line of sight.

öğretmek istediğim diğer deyim, görüş hattı deyimidir.

So line of sight is an imaginary line

Yani görüş hattı,

between my eyes and what I'm looking at.

gözlerim ile baktığım şey arasındaki hayali bir çizgidir.

So between myself and the camera, this is my current line of sight.

Kamerayla aramda kalsın, bu benim şu anki görüş açım.

When I'm sitting in my classroom at the back and a student’s

Sınıfımda arkada oturuyorum ve bir öğrenci

doing a presentation.

sunum yapıyor.

If another student sits in front of me, they're in my line of sight.

Önüme başka bir öğrenci oturursa görüş alanımdadır.

I'm not able to see the person at the front.

Öndeki kişiyi göremiyorum.

So it's simply an invisible line.

Yani bu sadece görünmez bir çizgi.

If I look at that car driving by.

Geçen arabaya bakarsam.

It's in my line of sight.

Görüş alanımda.

I'm able to see them.

Onları görebiliyorum.

So to review when something is out of sight, it means you simply can't see it.

Yani bir şey görüş alanı dışındayken gözden geçirmek , onu göremediğiniz anlamına gelir.

And when you talk about your line of sight,

Ve görüş hattınızdan bahsettiğinizde,

it's the imaginary line between you and the thing that you're looking at.

bu sizinle baktığınız şey arasındaki hayali çizgidir .

But, hey, let's look at a comment from a previous video.

Ama, hey, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from

Bu yorum

Shuvra.

Thanks, sir.

Shuvra'dan.

Teşekkürler efendim.

Yes, you should have brought your sunglasses.

Evet, güneş gözlüklerinizi getirmeliydiniz.

And then my response next time!

Ve sonra bir dahaki sefere cevabım!

You can see I'm wearing them right now.

Şu anda onları giydiğimi görebilirsin.

So thanks for that comment.

Bu yorum için teşekkürler.

I did remember them.

Onları hatırladım.

I did find them back they were actually in my van.

Onları geri buldum, aslında minibüsümdeydiler.

They were kind of between the seats

Biraz koltukların arasındaydılar

Sorry it's really windy out here.

Üzgünüm burası gerçekten rüzgarlı.

They were between the seats and they were kind of covered with some stuff.

Koltukların arasındaydılar ve bazı şeylerle kaplıydılar.

Hey, I'm not going to walk around today because it is extremely windy.

Hey, bugün çok rüzgarlı olduğu için etrafta dolaşmayacağım. Az

You saw just there. I got blown a little bit.

önce orada gördün. Biraz uçtum.

If we turn this way, you can see the tree moving in the wind.

Bu tarafa dönersek, ağacın rüzgarda hareket ettiğini görebilirsiniz.

So I'm going to just stand and talk in one spot.

O yüzden bir yerde durup konuşacağım.

It's very gusty.

Çok rüzgarlı.

I don't know if you know what the word gusty means.

Gusty kelimesinin ne anlama geldiğini biliyor musunuz bilmiyorum.

When it's gusty outside, it means the wind is blowing

Dışarısı sert olduğunda, rüzgar esiyor demektir

and it speeds up every once in a while.

ve arada bir hızlanır.

So as I was sitting in the house, I thought I could make this English

Evde otururken, bu İngilizce

lesson inside or I could just go outside with my good camera,

dersini içeride yapabileceğimi veya iyi kameramla,

with my really big wind protected microphone.

gerçekten büyük rüzgar korumalı mikrofonumla dışarı çıkabileceğimi düşündüm.

I've never shown you that have I?

Bunu sana hiç göstermedim, değil mi? İçeri girdiğimde

I'll take a picture of this tripod when I go back inside

bu tripodun fotoğrafını çekeceğim

so that you can see it.

ki görebilsin.

But it is windy today.

Ama bugün hava rüzgarlı.

Let's turn this way

Bu tarafa dönelim

and then maybe you can see a little bit.

ve sonra belki biraz görebilirsin.

I can't help but show you things.

Sana bir şeyler göstermeden edemiyorum.

That tree is moving.

O ağaç hareket ediyor.

But even though there are no leaves on it, that tree is still moving

Ama üzerinde hiç yaprak olmamasına rağmen, o ağaç hala

quite a bit in the wind.

rüzgarda biraz hareket ediyor. Her

So anyways, too windy to make a video, but I'm out here anyways.

neyse, video çekemeyecek kadar rüzgarlı ama ben yine de buradayım. Bu

By the way, speaking of weather it's supposed to get super cold here,

arada, havadan bahsetmişken burada hava çok soğuk olacak,

wait for it.

bekleyin. Size

I'm going to tell you what the temperature is going to be tonight.

bu gece sıcaklığın ne olacağını söyleyeceğim.

Drum roll, please.

Davul lütfen.

-22 degrees Celsius tonight, Friday night, the same -20, -25.

Bu gece -22 santigrat derece, Cuma gecesi -20, -25.

Extremely cold weather.

Aşırı soğuk hava. Hava bu kadar soğukken

It's actually dangerous to go outside when it's that cold.

dışarı çıkmak gerçekten tehlikeli .

So I don't go outside at night anyways.

O yüzden zaten geceleri dışarı çıkmıyorum. Evimin içindeki

I sleep in my nice cozy bed inside my house,

güzel rahat yatağımda uyuyorum

but it's going to get super cold here.

ama burası çok soğuk olacak.

I’m kind of looking forward to it. That's kind of cool.

Bunu dört gözle bekliyorum. Bu çok havalı.

Anyways, see you in a couple days with another short English lesson bye.

Her neyse, birkaç gün sonra başka bir kısa İngilizce dersinde görüşmek üzere hoşçakalın.

Whoa!! Just kidding.

Vay!! Şaka yapıyorum.