How to Pronounce 100 Most Important Words in English

Hi, I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.

Merhaba, ben SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa.

Today we're going to talk about how to pronounce the 100 most important words in English.

Bugün İngilizce'deki en önemli 100 kelimenin nasıl telaffuz edileceği hakkında konuşacağız.

Let's get started.

Başlayalım.

Before we get started I wanna let you know that these are not the top 100 most used words

Başlamadan önce, bunların İngilizce'de en çok kullanılan 100 kelime olmadığını bilmenizi isterim

in English.

.

These are the most important words.

Bunlar en önemli kelimeler.

There is a man named IA Richards, he was a rhetorician, which means it was his job to

IA Richards adında bir adam var, o bir hatipti, yani işi

be a speaker, be eloquent.

konuşmacı olmak, belagat olmaktı.

He is a professor of words we could say.

O, söyleyebileceğimiz kelimelerin profesörüdür.

He decided that these 100 words were the most important in the English language for two

Bu 100 kelimenin İngilizcede iki nedenden dolayı en önemlileri olduğuna karar verdi

reasons.

.

Let's talk about the first one.

İlki hakkında konuşalım.

The first reason is because they cover topics that we often talk about.

İlk sebep, sıklıkla konuştuğumuz konuları kapsamalarıdır.

They're probably the most used topics.

Muhtemelen en çok kullanılan konulardır.

A lot of these words are nouns or verbs.

Bu kelimelerin çoğu isim veya fiildir.

They're descriptive.

Açıklayıcıdırlar.

They're not prepositions.

Edat değiller. İngilizcedeki

If you are interested in the most common words in the English language, those are going to

en yaygın kelimelerle ilgileniyorsanız , bunlar

be more prepositions or articles like the, have, an, but these are important words, so

daha çok edatlar veya, have, an gibi makaleler olacak, ancak bunlar önemli kelimeler, bu yüzden

they're going to be descriptive.

tanımlayıcı olacaklar.

We talk about these topics often.

Bu konuları sık sık konuşuyoruz.

The second reason is because we need to use these words when we're describing other concepts,

İkinci sebep, diğer kavramları açıklarken bu kelimeleri kullanmamız gerektiğidir,

so if you don't know a word in English and you're trying to describe what that word is,

bu nedenle İngilizce bir kelime bilmiyorsanız ve o kelimenin ne olduğunu açıklamaya çalışıyorsanız,

you're going to need to use these words to describe other concepts.

kullanmanız gerekecek. bu kelimeler diğer kavramları tanımlamak için.

As you can see, they're really valuable.

Gördüğünüz gibi, gerçekten değerliler.

They're invaluable, in fact.

Aslında çok değerliler.

Take today to pronounce them correctly.

Onları doğru telaffuz etmek için bugünü alın.

Follow my speaking.

Konuşmamı takip et.

Follow my pronunciation.

Telaffuzumu takip et.

I'm an American, so I'm going to use American English pronunciation.

Ben bir Amerikalıyım, bu yüzden Amerikan İngilizcesi telaffuzunu kullanacağım.

I hope it will be useful to you.

Umarım sizin için yararlı olur.

Are you ready to get started?

Başlamaya hazır mısın?

Use those muscles.

O kasları kullan.

I'm going to pronounce them first clearly, and then second, I'm going to say a short

Önce onları net bir şekilde telaffuz edeceğim ve sonra ikinci olarak

sentence which is going to use them pretty fast.

onları oldukça hızlı kullanacak kısa bir cümle söyleyeceğim .

You're going to hear the version that you would hear in a conversation, so maybe some

Bir sohbette duyacağınız versiyonu duyacaksınız, bu yüzden belki bazı

letters are reduced or linked or cut out.

harfler küçültülmüş, bağlantılı veya kesilmiş olabilir.

You might hear a difference between the two, but I want to make sure that you can hear

İkisi arasında bir fark duyabilirsiniz, ancak hem

the clear pronunciation and also the sentence, daily conversation style, pronunciation.

net telaffuzu hem de cümleyi, günlük konuşma tarzını, telaffuzu duyabildiğinizden emin olmak istiyorum.

Use both of them.

İkisini de kullanın.

Practice today.

Bugün pratik yap.

Let's get started.

Başlayalım.

Amount.

Miktar. Miktar

What's the amount?

nedir?

Argument.

Argüman.

We had an argument.

Tartıştık.

Art.

Sanat.

He likes art.

Sanatı sever.

Be.

Olmak.

Be Yourself.

Kendin ol.

Beautiful.

Güzel.

It's a beautiful day.

Güzel bir gün.

Belief.

inanç.

That's my belief.

Bu benim inancım.

Cause.

Neden.

What's the cause?

sebebi nedir?

Certain.

Kesin.

I'm not certain.

Emin değilim.

Chance.

Şans.

Take the chance.

Şansını dene.

Change.

Değiştirmek.

It's hard to change.

Değiştirmek zor.

Clear.

Temizlemek.

It's a clear day.

Açık bir gün.

Common.

Yaygın. Soğuk

He has a common cold.

algınlığı var.

Comparison.

Karşılaştırmak.

Don't make a comparison.

Karşılaştırma yapmayın.

Condition.

Durum.

It's in bad condition.

Kötü durumda.

Connection.

Bağlantı.

Make a connection.

Bağlantı Kur.

Copy.

Kopyala.

I have a copy.

Bir kopyam var.

Decision.

Karar.

That's a hard decision Degree.

Bu zor bir karar Derece.

I have a degree in English.

İngilizce derecem var.

Desire.

Arzu.

It's a strong desire.

Bu güçlü bir arzu.

Development.

Gelişim.

We made a development.

Bir geliştirme yaptık.

Different.

Farklı.

Which one is different?

Hangisi farklı?

Do.

Yapmak.

You should do what's right.

Doğru olanı yapmalısın.

Education.

Eğitim.

Education is important.

Eğitim önemlidir.

End.

Son.

It's the end of the world.

Bu dünyanın sonu.

Event.

Etkinlik.

It was a boring event.

Sıkıcı bir olaydı.

Examples.

Örnekler.

Do you have any examples?

Hiç örneğin var mı?

Existence.

Varoluş.

Our existence is short.

Varlığımız kısa.

Experience.

Deneyim.

Do you have any experience?

Hiç tecrüben var mı?

Fact.

Hakikat.

I have the fact.

Gerçeğim var.

Fear.

Korku.

He has a fear of spiders.

Örümcek korkusu var.

Feeling.

His.

I have a strange feeling about him.

Ona karşı garip bir his var.

Fiction.

Kurgu.

Do you like to read fiction?

Kurgu okumayı sever misin?

Force.

Güç.

He pushed her with force.

Onu zorla itti.

Form.

Biçim.

You have to form the bread.

Ekmeği şekillendirmelisin.

Free.

Özgür.

Are you really free?

Gerçekten özgür müsün?

Get.

Elde etmek.

I have to get some tea.

Biraz çay almalıyım.

Give.

Vermek.

Will you give me a cat?

Bana bir kedi verir misin?

Good.

İyi.

Please give me a good cat.

Lütfen bana iyi bir kedi ver.

Government.

Devlet.

Is any government good?

Herhangi bir hükümet iyi midir?

Happy.

Mutlu.

He's a happy baby.

O mutlu bir bebek. Sahip

Have.

olmak.

Have you seen her?

Onu gördün mü?

History.

Tarih.

We never learn from history.

Tarihten asla ders almıyoruz.

Idea.

Fikir.

What an interesting idea.

Ne ilginç bir fikir.

Important.

Önemli.

These are important words.

Bunlar önemli sözler.

Interest.

Faiz.

I have an interest in traveling.

Seyahat etmeye ilgim var.

Knowledge.

Bilgi.

Do you have knowledge about politics?

Siyaset hakkında bilgin var mı?

Law.

Kanun.

The law is complicated.

Kanun karmaşıktır.

Let.

İzin vermek.

Please let me eat more cake.

Lütfen daha fazla pasta yememe izin ver.

Level.

Seviye. O

He's on the second level.

ikinci seviyede.

Living.

Yaşamak.

Where are you living?

Nerede yaşıyorsun?

Love.

Aşk.

I love you.

Seni seviyorum.

Make.

Yapmak.

You make me happy.

Beni mutlu ediyorsun.

Material.

Malzeme.

What kind of material is this?

Bu ne tür bir malzeme?

Measure.

Ölçüm.

You need to measure the room.

Odayı ölçmelisin.

Mind.

Akıl.

Do you mind?

Sakıncası var mı?

Motion.

Hareket.

That was a fast motion.

Hızlı bir hareketti.

Name.

İsim.

What's your name?

Adınız ne?

Nation.

ulus. Ulus nedir

What's a nation?

?

Natural.

Doğal.

He's in his natural habitat.

O doğal ortamında.

Necessary.

Gerekli.

Is it necessary?

Bu gerekli mi?

Normal.

Normal.

No one is normal.

Kimse normal değil.

Number.

Sayı.

The number is five.

Sayı beş.

Observation.

Gözlem.

That's a good observation.

Bu iyi bir gözlem.

Opposite.

Zıt. O

He's the opposite of his brother.

kardeşinin tam tersi.

Order.

Emir.

Put your books in order.

Kitaplarınızı sıraya koyun.

Organization.

Organizasyon.

It's a big organization.

Bu büyük bir organizasyon.

Part.

Parça.

I ate part of the cake.

Pastanın bir kısmını yedim.

Place.

Yer.

What's your favorite place?

En sevdiğin yer neresi?

Pleasure.

Zevk.

Pleasure is hard to define.

Zevkin tanımlanması zordur.

Possible.

Olası.

Is it possible?

Bu mümkün mü?

Power.

Güç.

Is power always bad?

Güç her zaman kötü müdür?

Probable.

muhtemel.

It's probable that it will rain today.

Bugün yağmur yağması muhtemel.

Property.

Mülk.

There's a bear on my property.

Arazimde bir ayı var.

Purpose.

Amaç.

What's the purpose of this video?

Bu videonun amacı nedir?

To help you pronounce these words.

Bu kelimeleri telaffuz etmenize yardımcı olmak için.

Quality.

Kalite.

That was a good quality movie.

Kaliteli bir filmdi.

Question.

Soru.

I have a question.

Bir sorum var.

Reason.

Sebep.

What's your reason for learning English?

İngilizce öğrenme sebebiniz nedir?

Relation.

ilişki.

What's the relation between those two topics?

Bu iki konu arasındaki ilişki nedir?

Representative.

Temsilci.

He's my representative.

O benim temsilcim.

Respect.

Saygı.

Who do you respect?

kime saygı duyuyorsun

Responsible.

Sorumlu.

Are you responsible?

Sorumlu musunuz?

Right.

Sağ.

Turn left ... no turn right.

Sola dön... sağa dönüş yok.

Same.

Aynı.

We have the same interests.

Aynı ilgi alanlarına sahibiz.

Say.

Söylemek.

I want to say something.

Bir şey söylemek istiyorum.

Science.

Bilim.

Science is all around us.

Bilim her yerdedir.

See.

Görmek.

Did you see the moon last night?

Dün gece ayı gördün mü?

Seem.

Gözükmek.

You seem to be tired today.

Bugün yorgun görünüyorsun.

Sense.

Algı.

Common sense is important in life.

Hayatta sağduyu önemlidir.

Sign.

İmza.

It was a sign from the heavens.

Bu göklerden bir işaretti.

Simple.

Basit.

Is English a simple language to learn?

İngilizce öğrenmesi basit bir dil mi?

Society.

Toplum.

Society is a complex thing.

Toplum karmaşık bir şeydir.

Sort.

Düzenlemek.

I have to sort through those papers.

O kağıtları sıralamam gerekiyor.

Special.

Özel.

You have a special place in my heart.

Kalbimde özel bir yerin var.

Substance.

Madde.

What's that sticky substance?

O yapışkan madde nedir?

Thing.

Şey.

It's a strange thing.

Bu garip bir şey.

Thought.

Düşünce.

I thought I could do it.

Yapabileceğimi düşündüm.

True.

Doğru.

Is that true?

Bu doğru mu?

Use.

Kullanmak.

Can you use a computer?

Bilgisayar kullanabiliyor musunuz?

Way.

Yol.

That's the first way.

Bu ilk yol.

Wise.

Bilge.

She's a wise woman.

O bilge bir kadın.

Word.

Kelime.

What's that word?

O kelime ne?

Work.

İş.

It's time to go to work.

İşe gitme zamanı.

Thanks for pronouncing these words with me.

Bu kelimeleri benimle telaffuz ettiğin için teşekkürler.

I hope that it was useful to you and you said them out loud.

Umarım sizin için yararlı olmuştur ve bunları yüksek sesle söylemişsinizdir.

If there's any of these words that you don't know, you don't know what they mean, you've

Bu kelimelerden bilmediğiniz, ne anlama geldiklerini bilmediğiniz,

never heard them before, take some time to look them up.

daha önce hiç duymadığınız herhangi bir kelime varsa, onlara bakmak için biraz zaman ayırın .

Write them in a vocabulary notebook.

Bunları bir sözlük defterine yazın.

Take some time to learn them.

Bunları öğrenmek için biraz zaman ayırın.

This is a great introduction to some important words in English.

Bu, İngilizce'deki bazı önemli kelimelere harika bir giriş niteliğindedir .

You might have noticed that there are 103 words on this list, not 100, and I thought

Bu listede 100 değil 103 kelime olduğunu fark etmiş olabilirsiniz ve

it was an interesting point because IA Richards, the man who made this list, he said that he

bunun ilginç bir nokta olduğunu düşündüm çünkü bu listeyi yapan adam IA Richards,

wants readers to decide which words are not important.

okuyucuların hangi kelimelerin önemli olmadığına karar vermesini istediğini söyledi .

Which three words should we cut out from this list?

Bu listeden hangi üç kelimeyi çıkarmalıyız ?

There's not an exact 100 words, but it's always changing and evolving.

Tam olarak 100 kelime yok ama sürekli değişiyor ve gelişiyor.

It's just an interesting point that he made, so I hope that you could practice your pronunciation

Bu sadece ilginç bir noktaya işaret etti, bu yüzden umarım bugün telaffuzun için pratik yapabilirsin

today.

.

Let me know in the comments which words are new to you.

Yorumlarda hangi kelimelerin sizin için yeni olduğunu bana bildirin.

Can you make sentences using these words?

Bu kelimeleri kullanarak cümleler kurabilir misiniz?

This is a good starting point to learning new vocabulary.

Bu, yeni kelimeler öğrenmek için iyi bir başlangıç ​​noktasıdır .

Hearing it first, then pronouncing it.

Önce duymak, sonra telaffuz etmek.

Making a sentence with it.

Onunla bir cümle kurmak. Mümkün

Trying to repeat it and use it as much as you can.

olduğu kadar tekrar etmeye ve kullanmaya çalışıyorum .

Thanks so much for pronouncing with me today and have a wonderful day.

Bugünü benimle birlikte telaffuz ettiğiniz için çok teşekkür ederim ve harika bir gün geçirin.

I'll see you the next time.

Bir dahaki sefere görüşürüz.

Bye.

Hoşçakal.

The next step is to download my free Ebook, 5 Steps to Becoming A Confident English Speaker.

Sonraki adım, ücretsiz E-kitabımı, Kendine Güvenen Bir İngilizce Konuşmacısı Olmak İçin 5 Adım'ı indirmek.

I want to help you master English and speak fluently.

İngilizcede uzmanlaşmanıza ve akıcı konuşmanıza yardımcı olmak istiyorum . Yeni İngilizce derslerini

Feel free to subscribe so that you don't miss new English lessons.

kaçırmamak için abone olmayı unutmayın .

Thanks so much for learning with me.

Benimle öğrendiğin için çok teşekkürler.

Bye.

Hoşçakal.