50 Important Verbs in English for Daily Conversation

Vanessa: Hi, I'm Vanessa from SpeakEnglishWithVanessa.com.  

Vanessa: Merhaba, ben SpeakEnglishWithVanessa.com'dan Vanessa.

Are you ready to describe the world around  you in amazing English? Let's do it. 

Etrafınızdaki dünyayı harika bir İngilizce ile tanımlamaya hazır mısınız? Hadi yapalım.

To become a fluent, confident English speaker.  You need to be able to use daily life English  

Akıcı, kendine güvenen bir İngilizce konuşmacısı olmak.

to talk about the world around you and to talk  about your daily tasks. So today I'm going to  

Çevrenizdeki dünya hakkında konuşmak ve günlük görevleriniz hakkında konuşmak için günlük yaşam İngilizcesini kullanabilmeniz gerekir. Bu yüzden bugün   evdeki

help you learn 50 action verbs for daily life  around the house. We're going to talk about  

günlük yaşam için  50 eylem fiilini öğrenmenize yardımcı olacağım .

10 verbs in the living room, 10 in the kitchen,  10 in the office, 10 in the bedroom and 10 in the  

Oturma odasında 10, mutfakta 10, ofiste 10, yatak odasında 10 ve arabada 10 fiil hakkında konuşacağız

car. Are you ready to get started? Let's do it. To  help you never forget what you learned today. You  

. Başlamaya hazır mısın? Hadi yapalım. Bugün öğrendiklerinizi asla unutmamanıza yardımcı olmak için.

can download the free PDF worksheet that I've  created for today's lesson, with all 50 verbs,  

Bugünkü ders için oluşturduğum, 50 fiilin tamamını,   bugün

all of the sample sentences and tips that I  talk about today. You can click on the link  

bahsettiğim tüm örnek cümleleri ve ipuçlarını içeren ücretsiz PDF çalışma sayfasını indirebilirsiniz .

in the description to download that free PDF  and also answer Vanessa's challenge question  

Bu ücretsiz PDF'yi indirmek için açıklamadaki bağlantıya   tıklayabilir ve ayrıca PDF'nin alt kısmındaki Vanessa'nın meydan okuma sorusunu   yanıtlayabilirsiniz

at the bottom of the PDF. Let's get started with  the first 10 action verbs in the living room. 

. Oturma odasındaki ilk 10 eylem fiiliyle başlayalım.

I chill on the couch at the end of the day.  I chill on the couch at the end of the day. I  

Günün sonunda kanepede dinleniyorum. Günün sonunda kanepede dinleniyorum.

look for the remote. I look for the remote. I give  up and read a book. I give up and read a book. I  

Uzaktan kumandayı arıyorum. Uzaktan kumandayı arıyorum. Vazgeçerim ve bir kitap okurum. Vazgeçip kitap okuyorum.

doze while I read. I doze while I read. I bonk my  head on the couch. I bonk my head on the couch.  

Okurken uyukluyorum. Okurken uyukluyorum. Kafamı kanepeye vuruyorum. Kafamı kanepeye vuruyorum.

I greet my husband. Dan: 

Kocamı selamlıyorum. Dan:

Hi. Vanessa: 

I greet my husband. Hi. We chat  about the day. We chat about the day. 

Merhaba. Vanessa:

Kocamı selamlıyorum. MERHABA. Gün hakkında sohbet ederiz. Gün hakkında sohbet ediyoruz.

Dan: So what did you do today? 

Dan: Peki bugün ne yaptın?

Vanessa: Well, today. I convince my husband to rub my back.  

Vanessa: Pekala, bugün. Kocamı sırtımı ovmaya ikna ederim. Kocamı

I convince my husband to rub my back. Dan: 

sırtımı ovmaya ikna ederim. Dan:

Okay. Vanessa: 

Tamam. Vanessa:

I thank him for helping me. I  thank him for helping me. Thanks. 

Bana yardım ettiği için ona teşekkür ediyorum. Bana yardım ettiği için ona teşekkür ediyorum. Teşekkürler.

Dan: You're welcome. 

Dan: Rica ederim.

Vanessa: What's that sound? 

Vanessa: Bu ses de ne?

Dan: I think it's the washer. 

Dan: Sanırım çamaşır makinesi.

Vanessa: Could you fix it? 

Vanessa: Düzeltebilir misin?

Dan: Okay. 

Tamam.

Vanessa: He's going to  

Vanessa:

fix the annoying squeaking sound. He's going to  fix the annoying squeaking sound. Thanks, hun. 

Rahatsız edici gıcırtıyı düzeltecek. Rahatsız edici gıcırtı sesini düzeltecek. Sağol canım.

So let's get started with 10 common verbs  in the kitchen. I turn on the hot water.  

O halde mutfakta yaygın olarak kullanılan 10 fiille başlayalım . Sıcak suyu açıyorum.

I turn on the hot water. I pour the hot water into  my mug. I pour the hot water into my mug. Then I  

Sıcak suyu açıyorum. Sıcak suyu kupama döküyorum. Sıcak suyu bardağıma boşaltıyorum. Sonra

add some cream to my tea. I add some cream to my  tea. Then I squeeze in some honey, just a dot.  

çayıma biraz krema ekliyorum. Çayıma biraz krema ekliyorum . Sonra biraz bal sıkıyorum, sadece bir nokta.

I squeeze in some honey. And the last  step is, I stir my tea. I stir my tea.  

İçine biraz bal sıkıyorum. Ve son adım, çayımı karıştırıyorum. çayımı karıştırıyorum.

I want to make sure that the cream and  the honey are all mixed in. I stir my tea. 

Krema ve balın tamamen karıştığından emin olmak istiyorum. Çayımı karıştırıyorum.

Next I toast my bread to make toast.  Actually, I don't have any bread in the  

Sonra tost yapmak için ekmeğimi kızartırım. Aslında evde ekmek yok

house. I only have pitas, but you know what?  It'll work. Notice how we can use to toast  

. Bende sadece pide var ama biliyor musun? İşe yarayacak. Tost yapmak için

as a verb and a noun. I'm going to toast my  bread, and it will make toast. Now I have toast.  

bir fiil ve isim olarak nasıl kullanabileceğimize dikkat edin. Ekmeğimi kızartacağım ve o da tost yapacak. Şimdi tostum var.

So I'm going to spread the butter on the toast.  I'm going to spread the butter on the toast. Well,  

Bu yüzden tereyağını tostun üzerine yayacağım. Tereyağını tostun üzerine sürelim. Pekala,

I didn't have any bread and I don't have much  jam. So I'm going to scrape the jam from the jar.  

hiç ekmeğim yoktu ve fazla reçelim de yok. Bu yüzden reçeli kavanozdan kazıyacağım.

Scrape the jam from the jar. And look, I found  some, so I'm going to put it on the toast. 

Reçeli kavanozdan kazıyın. Ve bak, biraz buldum, o yüzden onu tostun üzerine koyacağım.

I'd like to eat some scrambled  eggs. So I need to crack  

Biraz çırpılmış yumurta yemek istiyorum . Bu yüzden

the egg into the bowl. Crack the egg into  the bowl. Uh oh. Now I need to fish out  

yumurtayı kaseye kırmam gerekiyor. Yumurtayı kaseye kırın . ah ah. Şimdi

a piece of the shell. Fish out a piece  of the shell. Oh, okay. Now we're fine.  

kabuktan bir parça çıkarmam gerekiyor. Kabuğun bir parçasını çıkarın . Tamam. Şimdi iyiyiz.

And now I scramble the eggs. I scramble  the eggs. As some of you know, I have  

Ve şimdi yumurtaları çırpıyorum. Yumurtaları çırpıyorum. Bazılarınızın bildiği gibi,

eight chickens that live in my backyard. But  unfortunately we are only getting one egg a day  

arka bahçemde yaşayan sekiz tavuğum var. Ancak ne yazık ki günde yalnızca bir yumurta alıyoruz

because they're too young to lay eggs. Hopefully  they will start laying more eggs soon. So we still  

çünkü onlar yumurtlamak için çok genç. Umarım yakında daha fazla yumurtlamaya başlarlar. Bu yüzden hala

need to buy eggs from the store. But I'm going  to scramble the eggs from the store and eat them. 

mağazadan yumurta almamız gerekiyor. Ama marketten aldığım yumurtaları çırpıp yiyeceğim.

Now my eggs are finished and the final touch is  I grate some cheese onto the eggs. I grate some  

Şimdi yumurtalarım bitti ve son dokunuş yumurtaların üzerine biraz peynir rendeliyorum. Biraz

cheese. Notice that this is spelled different  than great. This is spelled G-R-A-T-E. I grate  

peynir rendeledim. Bunun harikadan farklı yazıldığına dikkat edin . Bu G-R-A-T-E şeklinde yazılır.

some cheese onto the eggs. And that will make a  wonderful breakfast, tea, toast, and eggs. What  

Yumurtaların üzerine biraz peynir rendelerim. Ve bundan harika bir kahvaltı, çay, kızarmış ekmek ve yumurta olur. Senden ne haber

about you? What do you like to eat for breakfast? Are you ready for 10 verbs in the office?  

? Kahvaltıda ne yemeyi seversin? Ofiste 10 fiile hazır mısınız? Hadi

Let's do it. I check my email. I check my email.  I send a message to a student. I send a message  

yapalım. E-mailimi kontrol ettim. E-mailimi kontrol ettim. Bir öğrenciye mesaj gönderiyorum.

to a student. I reply to an email. I reply to  an email. I plan my lessons. I plan my lessons  

Bir öğrenciye   mesaj gönderiyorum. Bir e-postayı yanıtlıyorum. Bir e-postayı yanıtlıyorum. Derslerimi planlıyorum. Derslerimi

for you. I schedule a meeting. I schedule a  meeting. Notice that the beginning of this  

sizin için planlıyorum. Bir toplantı ayarlarım. Bir toplantı planlıyorum. Bu

word sounds like S-K. Sk, schedule a meeting. I  schedule a meeting. I scroll through the web page.  

kelimenin başlangıcının kulağa S-K gibi geldiğine dikkat edin. Sk, bir toplantı ayarla. Bir toplantı planlıyorum. Web sayfasında geziniyorum.

I scroll through the web page and I click on a  link. I click on a link. I download the free PDF.  

Web sayfasında geziniyorum ve bir bağlantıya tıklıyorum. Bir bağlantıya tıklıyorum. Ücretsiz PDF'i indiriyorum.

I download the free PDF. I upload a new video.  I upload a new video. Before I close the file, I  

Ücretsiz PDF'i indiriyorum. Yeni bir video yüklüyorum. Yeni bir video yüklüyorum. Dosyayı kapatmadan önce

save the file. I save the file. Next, let's talk about 10 verbs in  

dosyayı kaydediyorum. dosyayı kaydediyorum. Şimdi yatak odasındaki 10 fiilden bahsedelim

the bedroom. I stretch my arms. Ugh. I stretch  my arms in the morning. I yawn when I'm sleepy.  

. kollarımı uzatıyorum Ah. Sabahları kollarımı esnetiyorum. Uykum gelince esniyorum.

I yawn when I'm sleepy. In the US, it's polite  to cover your mouth when you yawn. Is this  

Uykum gelince esniyorum. ABD'de esnerken ağzınızı kapatmak kibarlıktır. Bu

the same in your country? I go to bed around  10:00 PM. I go to bed around 10:00 PM. I lie  

ülkenizde de aynı mı? Akşam 22:00 civarında yatağa giderim . Akşam 10:00 gibi yatağa giderim.

down in bed. I lie down in bed. I don't snore when  I sleep. I don't snore when I sleep. Do you snore?  

Yatakta uzanıyorum. yatakta uzanıyorum. Uyuduğumda horlamam . Ben uyurken horlamam. Horlar mısın?

I toss and turn when I can't sleep well. I  toss and turn. Notice that this expression  

İyi uyuyamadığımda dönüp duruyorum. Atıyorum ve dönüyorum. Bu ifadenin  ,

uses two of pretty much the same words, to toss  and to turn. They both have the same meaning,  

fırlatmak ve döndürmek için hemen hemen aynı kelimelerden ikisini kullandığına dikkat edin . İkisi de aynı anlama gelir,

but we use them together in this verb.  I toss and turn when I can't sleep.  

ancak bu fiilde ikisini birlikte kullanırız. Uyuyamadığımda dönüp duruyorum.

Oh, I over sleep when I  forget to set my alarm clock.  

Ah, çalar saatimi kurmayı unuttuğumda fazla uyuyorum.

I over sleep when I forget to set my alarm  clock. I have to rush now so that I'm not late. 

Çalar saatimi kurmayı unuttuğumda aşırı uyuyorum . Geç kalmamak için şimdi acele etmeliyim.

Ah, it feels so good to sleep in on the weekends.  It feels so good to sleep in on the weekends. But  

Ah, hafta sonları uyumak çok iyi geliyor. Hafta sonları uyumak çok iyi geliyor. Ama

I have kids, so the reality is that I never sleep  in. Do you sleep in? Notice the difference between  

çocuklarım var, yani gerçek şu ki ben hiç uyumam. Sen uyuyor musun?

over sleep and sleep in. Over sleep is always  negative. Maybe you're going to be late for work.  

Fazla uyumak ile fazla uyumak arasındaki farka dikkat edin. Fazla uyumak her zaman olumsuzdur. Belki işe geç kalacaksın.

You probably forgot to set an alarm clock.  Something bad is going to happen because you  

Muhtemelen bir çalar saat kurmayı unutmuşsunuzdur. Çok uzun süre uyuduğunuz için kötü bir şey olacak

slept for too long. But when you sleep  in, it could be positive or negative.  

. Ancak uyuduğunuzda bu olumlu veya olumsuz olabilir.

I slept in and then I was late for  work. But it could be positive too,  

Uyudum ve sonra işe geç kaldım . Ama olumlu da olabilir,

I love to sleep in on the weekends. Not a  negative thing, it just means that you can  

Hafta sonları uyumayı seviyorum. Olumsuz bir şey değil, sadece

relax and you don't have anywhere to be. I  hope you get a chance to sleep in sometime. 

rahatlayabileceğiniz ve gidecek hiçbir yeriniz olmadığı anlamına gelir. Umarım bir ara uyuma fırsatı bulursun.

I lean against the pillows to read.  I lean against the pillows to read.  

Okumak için yastığa yaslanıyorum. Okumak için yastığa yaslanıyorum.

To read a good book. If you would like any of my  book recommendations. Children's books, books for  

İyi bir kitap okumak için. Kitap önerilerimden herhangi birini isterseniz . Çocuk kitapları,

beginners, books for non-fiction readers.  There's a link in the description of this video  

yeni başlayanlar için kitaplar, kurgu olmayan okuyucular için kitaplar. Bu videonun açıklamasında

to my Amazon shop, where I have different pages  where you can see my top book recommendations,  

Amazon mağazamın bağlantısı var. Burada en iyi kitap önerilerimi görebileceğiniz farklı sayfalarım var

including this book for kids, Brown Bear Brown  Bear, what do you see? Oh, I fling off the  

çocuklar için bu kitap, Boz Ayı Boz Ayı, ne görüyorsunuz? Ah,

covers because I'm late for work. I fling off the  covers because I'm late for work. I got to go. 

işe geç kaldığım için örtüleri fırlatıyorum. İşe geç kaldığım için örtüleri fırlatıyorum. Gitmem gerek.

Now let's talk about 10 verbs in the car. First  of all, I open the car door. I open the car door.  

Şimdi arabadaki 10 fiilden bahsedelim. Her şeyden önce, arabanın kapısını açıyorum. Arabanın kapısını açıyorum.

Come on inside. Now that I'm in  the car, I buckle my seatbelt.  

İçeri gel. Artık arabada olduğum için emniyet kemerimi takıyorum.

I buckle my seatbelt. And because I'm the driver,  I need to adjust my seat and the mirror. I need to  

emniyet kemerimi bağlarım. Şoför ben olduğum için koltuğumu ve aynayı ayarlamam gerekiyor.

adjust the seat and the mirror. And now I start  the car. Or we can say, I start the engine. I  

Koltuğu ve aynayı ayarlamam gerekiyor. Ve şimdi arabayı çalıştırıyorum. Ya da motoru ben çalıştırırım diyebiliriz. Sürmeye

start the car, I start the engine, before I start  to drive. I back out of the driveway. I back out  

başlamadan önce arabayı çalıştırırım, motoru çalıştırırım . Garaj yolundan geri dönüyorum.

of the driveway. To go faster I accelerate. That  means that I push the acceleration. That is the  

Garaj yolundan  geri çıkıyorum. Daha hızlı gitmek için hızlanıyorum. Bu, hızlanmayı zorladığım anlamına gelir.

pedal that helps me to accelerate. I accelerate.  And when I get to a stoplight or a stop sign, I  

Hızlanmama yardımcı olan   pedal budur. hızlandırıyorum Bir trafik ışığına veya dur işaretine geldiğimde

need to push the brake. Or we can use the verb to  brake. I brake the car. This doesn't mean that I  

frene basmam gerekiyor. Ya da fren yapmak için fiili kullanabiliriz. Arabayı frenledim. Bu, arabayı kırdığım anlamına gelmez

break the car. Notice the difference in spelling.  I break, or I brake the car. I am not the Hulk,  

. Yazım farklılığına dikkat edin. Arabayı kırarım ya da fren yaparım. Ben Hulk değilim,

I cannot break the car, but I can brake the car. When I want to turn, you must use your turn  

arabayı kıramam ama arabayı frenleyebilirim. Dönmek istediğimde, dönüş   sinyalinizi kullanmalısınız

signal. But we use a great verb for this, which  is to signal. We can use it as a verb or a noun.  

. Ancak bunun için harika bir fiil kullanıyoruz, yani sinyal vermek. Fiil veya isim olarak kullanabiliriz.

I signal with my turn signal so that other drivers  know where I'm going and it's much safer that way.  

Diğer sürücülerin nereye gittiğimi bilmesi ve bu şekilde çok daha güvenli olması için dönüş sinyalimle sinyal veriyorum.

I signal with my turn signal. And if someone is  an awful driver, I honk the horn. I honk the horn.  

Dönüş sinyalimle işaret veriyorum. Ve eğer birisi kötü bir sürücüyse, kornaya basarım. Kornaya basıyorum.

When I see my friend, I roll down the window to  say hi, hi! I roll down the window. Now a while  

Arkadaşımı gördüğümde merhaba demek için pencereyi aşağı indiriyorum . Pencereyi aşağı kaydırıyorum. Şimdi   bir süre

ago, cars used to have something where you really  rolled down the window, a handle that you turned.  

önce, arabaların camı gerçekten açtığınız bir kolu, çevirdiğiniz bir kolu vardı.

Now that there's just a button, we still  use the same verb, to roll down the window. 

Artık sadece bir düğme olduğuna göre, pencereyi aşağı kaydırmak için hala aynı fiili kullanıyoruz.

So there you have it, 50 verbs that you can  add to your daily life vocabulary and be able  

İşte karşınızda, günlük yaşam kelime dağarcığınıza ekleyebileceğiniz ve

to express yourself completely. Don't forget to  download the free PDF worksheet for today's lesson  

kendinizi tamamen ifade edebileceğiniz 50 fiil. Öğrendiğiniz her şeyi gözden geçirebilmeniz için bugünün dersi için ücretsiz PDF çalışma sayfasını indirmeyi unutmayın

so that you can review everything that you've  learned. Never forget it. You can download it,  

. Asla unutma. İndirebilir,

print it, put it under your pillow when you sleep,  use it as much as you want. I hope that the free  

yazdırabilir, uyurken yastığınızın altına koyabilir, istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Ücretsiz

PDF will be useful for you. You can click on the  link in the description to download that free PDF. 

PDF'nin sizin için yararlı olacağını umuyorum. Bu ücretsiz PDF'yi indirmek için açıklamadaki bağlantıya tıklayabilirsiniz.

And now I have a question for you. Were any of  these action verbs in this lesson, new for you?  

Ve şimdi size bir sorum var. Bu dersteki bu eylem fiillerinden herhangi biri sizin için yeni miydi?

If there was something that was new for you, try  to use it in the comments. This is a great way  

Sizin için yeni olan bir şey varsa yorumlarda kullanmayı deneyin. Bu,

to be able to remember what you've learned.  I can't wait to see what you have to say and  

öğrendiklerinizi hatırlayabilmeniz için harika bir yoldur. Ne söyleyeceğinizi görmek için sabırsızlanıyorum ve

think you so much for learning English with  me. I'll see you again. Next Friday for a new  

benimle İngilizce öğrendiğiniz için çok çok çok düşünüyorum . Tekrar görüşeceğiz. Gelecek Cuma,

lesson here on my YouTube channel. Bye. The next step is to download the free  

YouTube kanalımda yeni bir   ders için. Hoşçakal. Sonraki adım,

PDF worksheet for this lesson. With this  free PDF, you will master today's lesson  

bu ders için ücretsiz   PDF çalışma sayfasını indirmektir. Bu ücretsiz PDF ile bugünün dersinde ustalaşacak

and never forget what you have learned. You  can be a confident English speaker. Don't  

ve öğrendiklerinizi asla unutmayacaksınız. Kendine güvenen bir İngilizce konuşmacısı olabilirsiniz.

forget to subscribe to my YouTube channel  for a free English lesson every Friday. Bye.

Her cuma ücretsiz İngilizce dersi için YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın. Hoşçakal.