Past Progressive (was/were doing) 👩‍🏫 Basic English Grammar

Hi everyone. It's Jennifer here from English with Jennifer. You know, not

Herkese selam. Ben Jennifer ile İngilizce'den Jennifer. Biliyorsunuz,

everything that gets recorded makes it into a final lesson for YouTube. When I

kaydedilen her şey onu YouTube için son bir ders haline getirmiyor. Temel İngilizce serisi

film with Flavia and Andreia for the Basic English series, some examples and

için Flavia ve Andreia ile çekim yaptığımda , bazı örnekler ve

practice tasks get cut, but practice and review are always useful. Right? So, I'm

alıştırma görevleri kesiliyor, ancak alıştırma ve inceleme her zaman yararlıdır. Sağ? Bu yüzden,

going to share some more examples of the past progressive. These examples didn't

geçmişteki ilerici bazı örnekleri daha paylaşacağım . Bu örnekler

make it into the full lesson, but I'd like to share them with you, so you can

dersin tamamına yansımadı ama şimdi onlardan bir şeyler öğrenebilmeniz için bunları sizinle paylaşmak istiyorum

learn from them now.

.

What was I doing?

Ne yapıyordum?

You was...you were sitting in...?

Sen...şu yerde oturuyordun...?

I was sitting in a place. I was sitting next to...next to the letters. ESL. The letters.

bir yerde oturuyordum. Harflerin yanında... yanında oturuyordum. ESL. Harfler.

Because I'm JenniferESL. So, I was sitting next to big letters. Um, I was at a

Çünkü ben JenniferESL'im. Yani büyük harflerin yanında oturuyordum. Um, bir

conference, and a co-worker...colleague suggested, "Go sit there." I'm like, "Okay," so

konferanstaydım ve bir iş arkadaşım... meslektaşım "Git şuraya otur" dedi. "Tamam" dedim, bu yüzden

I was sitting next to the letters and she took the photo. Yeah. This is at the

harflerin yanında oturuyordum ve fotoğrafı o çekti. Evet. Bu

same conference. Can you guess where I was? This was in a park. Again, what was I

aynı konferansta. Nerede olduğumu tahmin edebilir misin ? Bu bir parktaydı. Yine, ben ne

doing? You were...I don't know. But actually this is good because we have different positions of the body.

yapıyordum? Sen...bilmiyorum. Ama aslında bu iyi çünkü vücudun farklı pozisyonlarına sahibiz.

Right? Standing. Sitting. But here I'm on my knees. Do you know what we call that?

Sağ? ayakta. Oturma. Ama burada dizlerimin üzerindeyim. Biz buna ne diyoruz biliyor musunuz?

Kneeling. Kneeling? You take "knee"..."kneel"... "kneeling." You were kneeling. So, sitting,

diz çökmüş diz çökmek mi? "Diz"... "diz"... "diz çök". Diz çöküyordun. Yani oturmak,

standing, and kneeling. Using our knees. You were kneeling inside... Do you know

ayakta durmak ve diz çökmek. Dizlerimizi kullanarak. İçeride diz çöküyordun...

what those are? The games. Which games? Olympic. Olympic Games, so we call those Olympic

Bunların ne olduğunu biliyor musun? Oyunlar. Hangi oyunlar? Olimpiyat. Olimpiyat Oyunları, biz olimpiyat halkalarına

rings, just like the rings we wear on our fingers. Those are the Olympic rings, so,

, tıpkı parmaklarımıza taktığımız yüzükler gibi, diyoruz . Bunlar Olimpiyat halkaları, yani

"Jennifer, you were kneeling inside the Olympic rings." That's hard, I know, but now

"Jennifer, Olimpiyat halkalarının içinde diz çöküyordun." Bu zor, biliyorum ama artık

you know sitting, standing, kneeling. Kneeling. You were kneeling inside the

oturmayı, ayakta durmayı, diz çökmeyi biliyorsun. diz çökmüş

Olympic rings. We'll try one more. This is my neighbor's dog. Aw. Just like the flag. Ah! Holding? Yeah.

Olimpiyat halkalarının içinde diz çöküyordunuz. Bir tane daha deneyeceğiz. Bu komşumun köpeği. Ah. Tıpkı bayrak gibi. Ah! Tutma? Evet.

You were holding a dog. A dog.

Bir köpek tutuyordun. Bir köpek.

Do you know what kind of dog that is? Do you know the kind? Beagle? Yeah! Is it the same in

Bunun ne tür bir köpek olduğunu biliyor musun? Türünü biliyor musun? Tazı mı? Evet! Portekizce de aynı mı

Portuguese? Yeah. Beagle. Now they have two beagles.

? Evet. Tazı. Şimdi iki beagleları var.

Aw. They're so cute. One is sort of like medium, and the other one is so

Ah. Çok tatlılar. Biri orta gibi, diğeri ise çok

small. Yeah, so this is, um, one of them. I was holding the dog. I was holding the beagle.

küçük. Evet, bu da onlardan biri. Ben köpeği tutuyordum. Beagle'ı tutuyordum.

Would you like to see a video? Watch and tell me what you see.

Bir video görmek ister misiniz? İzle ve bana ne gördüğünü söyle.

What was my dog doing? She was playing in the snow. She was rolling around in the

Köpeğim ne yapıyordu? Karda oynuyordu . Karda yuvarlanıyordu

snow. She was running around in the snow.

. Karda koşturuyordu.

She was having fun in the snow. Here's a series of photos. What was I doing?

Karda eğleniyordu. İşte bir dizi fotoğraf. Ne yapıyordum?

I was playing a game. If you're from Brazil, you know this game. I didn't know

oyun oynuyordum Brezilyalıysanız, bu oyunu bilirsiniz.

about it until Flavia and Andreia told me about it. This won't be recorded. Guess what I bought?

Flavia ve Andreia bana söyleyene kadar bundan haberim yoktu. Bu kaydedilmeyecek. Bil bakalım ne aldım?

Let me show you something. You're going to laugh.

Sana bir şey göstereyim. Güleceksin.

Ah! Look what I bought.

Ah! Bak ne aldım.

Ah! Peteca! I found it.

Ah! Peteca! Buldum.

On Amazon.

Amazon'da.

It was like...you told me in Brazil, petecas are like two dollars...one dollar. I paid, like, maybe 13. Oh!

Sanki... bana Brezilya'da söylediğin gibi, petecalar iki dolar... bir dolar. Belki 13 ödedim. Oh!

But I wanted it, so I thought, "Okay."

Ama istedim, bu yüzden "Tamam" diye düşündüm.

It's good. It's nice. It doesn't break. I hit it. It falls. My children and I are trying. It's not easy. No.

Bu iyi. Bu iyi. Kırılmaz. Vurdum. Düşüyor. Çocuklarım ve ben çalışıyoruz. Kolay değil. Hayır.

It's funny. I bought a peteca. It's funny.

Bu komik. Bir petek aldım. Komik.

Well, that's all for now. I hope this short lesson was useful and interesting.

Tamam şimdilik bu kadar. Umarım bu kısa ders faydalı ve ilgi çekici olmuştur.

Please like the video. As always, thanks for watching and happy studies!

Lütfen videoyu beğenin. Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!

Everyone, visit me on Patreon. You can join to support my online work,

Millet, beni Patreon'da ziyaret edin. Çevrimiçi çalışmalarımı desteklemek,

get live lessons and bonus videos, and some of you may even want a monthly 1:1 video call.

canlı dersler ve bonus videolar almak için katılabilirsiniz ve bazılarınız aylık bire bir görüntülü arama bile isteyebilir.

Follow me on Facebook, Twitter, and Instagram. Why not join me on Patreon?

Beni Facebook, Twitter ve Instagram'da takip edin . Neden Patreon'da bana katılmıyorsun?

And don't forget to subscribe on YouTube!

Ve YouTube'da abone olmayı unutmayın!