The 8 Parts of Speech in English Grammar (+ Free PDF & Quiz)

(upbeat music)

(iyimser müzik)

- Hello everyone. And welcome back to English with Lucy.

- Herkese merhaba. Ve Lucy ile İngilizceye tekrar hoş geldiniz.

Today we are going back to basics.

Bugün temellere geri dönüyoruz.

We are looking at the building blocks of spoken English.

Konuşulan İngilizcenin yapı taşlarına bakıyoruz. Size

I'm going to be talking to you

about the eight parts of speech.

konuşmanın sekiz bölümünden bahsedeceğim.

Every single word you say has a role within a sentence.

Söylediğiniz her kelimenin bir cümle içinde bir rolü vardır.

Every single word is a part of speech.

Her bir kelime, konuşmanın bir parçasıdır.

Today we're going to be breaking it down

Bugün onu parçalara ayıracağız

and looking at each one.

ve her birine bakacağız. İngilizce olarak söylediğimiz

It makes up nearly everything that we say in English.

neredeyse her şeyi oluşturur .

So we might as well get it right from the very beginning.

Bu yüzden en başından doğru bir şekilde anlayabiliriz.

As always there is a free PDF that goes with today's lesson.

Her zaman olduğu gibi bugünün dersine uygun ücretsiz bir PDF var . Bugün

It's got everything we're going to talk about today

konuşacağımız her şey

plus a quiz,

artı bir sınav var,

I know you love quizzes to test your learning.

öğrenmenizi test etmek için sınavları sevdiğinizi biliyorum.

If you'd like to download that,

Bunu indirmek isterseniz,

just click on the link in the description box,

açıklama kutusundaki bağlantıya tıklayın,

you enter your name and your email address.

adınızı ve e-posta adresinizi girin.

You sign up to my mailing list

Posta listeme kaydolursunuz

and the PDF will arrive directly in your inbox.

ve PDF doğrudan gelen kutunuza gelir.

And then every week after that,

Ve bundan sonraki her hafta, bana göre en önemli isimler olan

you will automatically receive my weekly lesson PDFs,

haftalık ders PDF'lerimi otomatik olarak alacaksınız

plus all of my news, course offers and updates.

Before we get started,

I'd like to thank the sponsor of today's video,

.

it is NordVPN.

I always recommend watching TV series and movies in English

Bunlar konuşmamızın ekmek ve tereyağıdır ki

bu ironiktir

as a language learning tool.

çünkü ekmek ve tereyağının her ikisi de isimdir.

A really frustrating situation

is when you finally find a TV show or a movie in English

Bir isim,

that you really want to watch,

bir kişi, bir fikir veya bir şey gibi bir şeyi adlandıran bir şeydir.

it's a learning opportunity,

Bir cümlede, bir isim özne,

but then it's blocked in your country.

I really enjoy watching Spanish TV shows in Spanish,

dolaylı nesne, doğrudan nesne,

and it's so annoying when they aren't available

özne iltifatı, nesne iltifatı

on any of my streaming services here in the UK.

ve olumlu veya sıfat rolünü oynayabilir.

Well, NordVPN has the solution, a very good solution,

Pek çok farklı isim türü vardır.

Bir kıza Taylor Swift, babam gibi isimler verebilirler.

a VPN hides your location, allowing you to improve security,

but also allowing you to overcome geographical restrictions,

Bir yere, bir dağa, İspanya'ya, mutfağa isim verebilirler.

meaning you can access all of the streaming services

Ayrıca

that aren't usually available in your country.

You can go on a map,

click on any location in the world, and that's it.

aşk, rugby, şort, bilgi gibi şeyleri, etkinlikleri, kavramları, süreçleri, fikirleri adlandırabilirler.

It takes you there.

It is literally that easy.

There also won't be any annoying delays.

Aslında İngiliz İngilizcesindeki en önemli 100 isim hakkında bir videom var

The speed tests have confirmed that NordVPN

is the fastest VPN.

. Açıklama kutusunda

o videoya bağlantı vereceğim .

They have given me a special offer to pass on to you.

Hızlı bir şekilde çok fazla kelime bilgisi edinmek istiyorsanız oldukça iyi bir kelimedir.

To claim it just go to NordVPN.com/Lucy,

Konuşmanın ikinci bölümüne geçelim: zamirler.

it's risk-free to try it out

because they offer a 30 day money back guarantee.

Zamir, bir isim

veya isim tamlaması yerine kullanılan bir kelimedir.

You can get a two-year plan plus four additional months

Okuyucu veya dinleyici,

atıfta bulunduğunuz belirli ismi zaten bildiğinde bunları kullanırsınız.

for a huge discount,

that's 73% off plus four months for free.

Örneğin nişanlım William hakkında bir hikaye anlatırsam, sadece William ismini tekrar tekrar söylersem

Massive, right?

Let's get started with the lesson.

çok sıkıcı ve tekrarlayıcı olur

Let's talk about the first part of speech.

.

In my opinion, the most important nouns.

Deneyelim, kulağa nasıl geldiğini görelim.

William benim nişanlım. William son derece uzundur.

These are the bread and butter of our speech,

which is ironic,

William, William'ın benimle evlenmek istediğini söyledi. (gülüyor) Dürüst olmak

because bread and butter are both nouns.

gerekirse, bu beni takıntılı ve tuhaf gösteriyor

A noun is something that name something,

ve çok tekrarlayıcı. Bunun

such as a person, an idea or a thing.

yerine hoş bir zamirle deneyelim.

In a sentence, a noun can play the role of a subject,

William benim nişanlım. O çok uzun.

Benimle evlenmek istediğini söyledi. Kulağa

an indirect object, a direct object,

biraz daha iyi geliyor,

daha az takıntılı, daha az sıkıcı.

a subject compliment, an object compliment,

Şimdi epeyce farklı zamir türü var

and a positive or an adjective.

ve bazı zamirler birden fazla kategoride bulunuyor. Size

There are so many different types of nouns.

en yaygın olanlardan bazılarını sunacağım.

They can name people such as a girl, Taylor Swift, my dad.

Şahıs zamirlerimiz var:

ben, ben, sen, o, o, o, biz, biz, onlar, onlar.

They can name a place, a mountain, Spain, the kitchen.

They can also name things, activities, concepts, processes,

Ayrıca işaret zamirlerimiz var. Gösterici

kelimesini seviyorum , kulağa hoş geliyor.

ideas, such as love, rugby, shorts, knowledge.

Bunlar: o, bu, bunlar ve bunlar.

Ayrıca belirsiz zamirlerimiz de vardır

I actually have a video on the 100 most important nouns

ve bunlar, kişisel şeyin

özel olarak tanımlanması gerekmediğinde kullanılır.

in British English.

Örneğin, biri, diğeri, herkes, herhangi biri, hiç kimse.

I will link to that video in the description box.

It's quite a good one

if you want to quickly acquire a lot of vocabulary.

Bir örnek, herkes benim ev yapımı keklerimi sever

Let's move on to the second part of speech: pronouns.

veya bazıları marmite sever, diğerleri bundan nefret eder.

A pronoun is a word that's used instead of a noun

Diğer türler,

or a noun phrase.

You use them when the reader or listener

kim, ne, hangi ve kim gibi soru zamirlerini içerir.

already knows the specific noun that you're referring to.

Benim, senin, onların, kimin gibi ilerleyen zamirler.

If I tell a story, for example, about my fiancee William,

it will get so boring and repetitive

if I just say the noun William, over and over again.

Kendim, kendin, kendileri gibi dönüşlü ve yoğun zamirler.

Let's try, let's see how it sounds.

Ve kim, ne, hangi gibi ilgi zamirleri.

William is my fiance. William is extremely tall.

William told me that William wants to marry me. (laughs)

Konuşmamızın üç numaralı kısmına, sıfatlara geçelim.

It makes me sound obsessed and weird to be honest,

Bunlar benim favorim olabilir aslında.

Bunlar isimleri tanımlayan kelimelerdir

and very repetitive.

Let's try it with a lovely pronoun instead.

ve sıfat, tarif ettiği ismin hemen önüne gelebilir,

William is my fiance. He's very tall.

örneğin my orange cat, ama buna gerek yok.

He told me he wants to marry me.

It sounds a little better,

less obsessive, less boring.

Örneğin benim kedim turuncu. Sıfatlar söz konusu olduğunda öğrenebileceğiniz

en önemli şeylerden biri

Now there are quite a few different types of pronouns,

and some pronouns are found in more than one category.

sıfat sırasıdır.

I will present you with some of the most common.

Bunun sinsi bir sır olduğunu hissediyorum. Bu

akıcılığın anahtarı gibidir,

We have the personal pronouns:

bunu yalnızca belirli kişiler bilir

I, me, you, she, her, he, him, us, we, they, them.

ve bir kez öğrendiklerinde, "Aman Tanrım" derler.

O kadar sır ki, anadili İngilizce olanların çoğu

We also have the demonstrative pronouns.

onu kullandıklarının farkında bile değiller.

Ama onlara bu bilgiyi sunduğunuzda

I love the word demonstrative, sounds posh.

şaşkına dönüyorlar

çünkü herkes aynı sırayı

They are: that, this, these and those.

hiç düşünmeden takip ediyor.

Bu bize okulda öğretilmedi.

Bütün bunlar hakkında bir video yaptım.

We also have indefinite pronouns,

Yine açıklama kutusuna linkini atacağım

and these are used when the personal thing

doesn't need to be specifically identified.

ama birden 10'a kadar

For example, one, other, everybody, anybody, nobody.

doğal olarak sıfatları söylediğimiz sıra ile size kısa bir özet geçeceğim.

Bir numara, görüş; çirkingüzel.

An example, everybody loves my homemade brownies,

İki numara, boyut; büyük, uzun.

Üç numara, fiziksel kalite; düzgün, kaba.

or some love marmite, others hate it.

Dört, şekil, örneğin yuvarlak veya kare.

Other types include interrogative pronouns,

like who, what, which, and whose.

Beş numara, yaş; eski yeni.

Progressive pronouns like my, your, their, whose.

Altı numara, renkli; pembe, turuncu.

Yedi numara, köken; Mısır, Japon.

Reflexive and intensive pronouns

Sekiz, malzeme; plastik, deri.

like myself, yourself, themselves.

Dokuz, yazın; unisex, örneğin dört ayaklı.

And relative pronouns, like whom, what, which.

Ve 10 numara, amaç; dikiş dikmek, yemek yapmak mesela.

Let's move on to part of speech number three, adjectives.

These might be my favourite actually.

Bu yüzden güzel kahverengi deri valizimden

These are the words that describe nouns,

and adjective can go right before the noun it's describing,

veya büyük siyah Kızılderili tenceremden bahsederdim.

for example, my orange cat, but it doesn't have to.

Senin için iki küçük ev ödevim var.

Orada az önce öğrendiklerinizi kullanarak,

For example, my cat is orange.

Now one of the most important things that you can learn

doğru sıfat sırasını kullanarak, şu anda bulunduğunuz yerden

when it comes to adjectives is adjective order.

görebileceğiniz üç şeyi açıklayan üç cümle yazmanızı istiyorum

I feel like this is a sneaky secret.

.

That's like the key to fluency,

Lütfen bunu yorum bölümüne yazın.

only certain people know about this,

Tamam, dördüncü konuşmanın bir parçası, fiiller.

and once they learn it, they're like, "Oh, my word."

Beni dinle, duyduklarını yaz.

It's so secrets that many native speakers

Konuşmayı öğrenmek. (gülüyor)

don't even know they're using it.

Burada kalın yazılan her şey bir fiildir,

But when you present them with this information,

they are blown away,

onları her zaman kullanırız.

Fiiller, eylemleri tanımlayan kelimelerdir.

because everyone follows the same order

without even thinking about it.

We're not taught this in school.

I made a video all about this.

Yürümek, koşmak, şarkı söylemek gibi fiili eylemleri tanımlayan dinamik veya eylem fiillerimiz var.

Again, I will link it in the description box,

Ayrıca

but I'll give you a quick summary from one to 10,

the order in which we naturally say adjectives.

sevmek, düşünmek, hissetmek gibi durumlardaki duygulara atıfta bulunan sabit fiillerimiz de vardır.

Number one, opinion; ugly, beautiful.

Yardımcı fiiller, İngilizce'de

başka bir fiili, ruh halini, sesi veya zamanı değiştirmek için kullanılır.

Number two, size; big, tall.

Number three, physical quality; neat, rough.

Bu nedenle yardımcı fiiller olarak anılırlar.

Four, shape, for example, round or square.

Başlıca yardımcı fiiller be, have ve do'dur.

Number five, age; old, new.

Ayrıca,

Number six, colour; pink, orange.

genellikle modal veya modal fiil olarak adlandırılan modal yardımcı fiillerimiz de vardır.

Number seven, origin; Egyptian, Japanese.

Bunlar,

İngilizce öğrenen birçok öğrenci için büyük bir acı noktasıdır

Eight, material; plastic, leather.

çünkü çok can sıkıcıdırlar, can sıkıcıdırlar.

Nine, type; unisex, four-legged, for example.

Kipler, yetenek

veya olasılık veya gerekliliği de göstermek için başka bir fiile eklenir.

And number 10, purpose; sewing, cooking, for example.

Yaygın örnekler olabilir, olabilir, olmalıdır,

So I would talk about my beautiful brown leather suitcase

olabilir, olabilir, olmalıdır ve olacaktır ve olur ve iradedir.

Ought da önemli bir tanesidir.

or my big black Indian cooking pot.

Çok çok uzun zaman önce modal fiiller hakkında bir video yaptım,

I've got two little homework task for you.

Using what you've just learned there,

böylece ne kadar genç olduğuma gülmek için üzerine tıklayabilirsiniz,

I would like you to write three sentences

sanırım 21 yaşındaydım

using the correct adjective order,

. YouTube'da İngilizce öğretmeye başladığımda 21 yaşındaydım

describing three things that you can see

ve şimdi 27 yaşındayım.

from where you are right now.

Buna inanabiliyor musun?

Please put that in the comment section.

Ve bu video çıktığında ben evli olacağım.

Okay, part of speech number four, verbs.

Listen to me, write what you hear.

Şu an evli değilim

Learn to speak. (laughs)

ama evet, inşallah düğünüm de geçmiş olacak. Açıklama kutusuna

Everything that is in bold here is a verb,

o kipler videosunun bağlantısını koyacağım

we use them all the time.

Verbs are words that describe actions.

,

ama belki de bu , kipsel fiil,

We have dynamic or action verbs

yakında yeniden oluşturmam gereken bir şey.

that describe literal actions

Modal fiiller hakkında bir video istiyorsanız bana bildirin.

like walking, running, singing.

Bu bölümün son bir kısmı , deyimsel fiiller.

We also have stative verbs that refer

to feelings in states

Büyüdüğünü duydum. Hepinizin büyüdüğünü duydum. (gülüyor)

like to love, to think, to feel.

Auxiliary verbs are used in English

Herkes deyimsel fiilleri çok sinir bozucu buluyor

to change another verbs, mood, voice, or tense.

ve gerçekten çok sinir bozucular

ama ben onları öğretmekten gerçekten zevk alıyorum.

This is why they're referred to as helping verbs.

Bunlar tek bir fiil gibi davranan ifadelerdir,

The main auxiliary verbs are be, have, and do.

genellikle bir fiil ve bir edattan oluşurlar.

We also have modal auxiliary verbs,

Yıllar içinde deyimsel fiiller hakkında pek çok video yaptım

. Aşağıdaki

commonly called modals or modal verbs.

açıklama kutusunda

da favorilerimden birkaçını listeleyeceğim.

These are a big pain point

Sağ. Beş numara, hadi zarflar hakkında konuşalım.

for many students learning English

because they're so annoying, they are annoying.

Zarf, bir sıfatı, fiili,

Modals are added to another verb to show capability

başka bir zarfı ve hatta bir cümleyi tanımlayan bir kelimedir.

or possibility or necessity as well.

Şu örneklere bir bakın:

Onu nazikçe yataktan kaldırdım.

Common examples are may, might, must, can, could,

Burada zarf bir fiili tarif etmektedir.

O senden daha ilginç,

should, and shall, and would, and will.

bu alışılmadık bir alet ağacı.

Ought is also an important one too.

Orada zarf sıfatı açıklıyor.

I made a video a very, very long time ago about modal verbs,

Ne yazık ki çoktan gitmiştik.

Ne yazık ki, zarf tüm cümleyi açıklıyor.

so you can click on it to laugh about how young I was,

I think I was 21.

Tamam, hadi edatlara geçelim.

Yeah. I was 21 when I started teaching English on YouTube,

İngilizce öğrenenlerin

and I'm now 27.

oldukça zor bulma eğiliminde olduğu başka bir konu.

Bir edat, size bir şeyin başka bir şeyle ne zaman veya nerede olduğunu söyleyen bir kelimedir

Can you believe that?

And by the time this video comes out, I will be married.

.

Cümledeki kelimeler arasındaki ilişkiyi anlatır.

I'm not married right now,

but yes, my wedding hopefully will have passed.

Çantamı masanın üzerine koydum.

Duvarın yanına oturdum.

I will put a link to that modals video

Doğum günüm pazartesi.

in the description box,

but maybe that's something I ought, modal verb,

Şimdi bu fırsatı bir efsaneyi yıkmak için kullanalım.

to recreate soon.

Let me know if you'd like a video about modal verbs.

Bu efsaneden o kadar nefret ediyorum ki, beni her zaman rahatsız ediyor. Yorum bölümümde

One last part of this segment, phrasal verbs.

pek çok öğrencim ve izleyicim var

I hear you're grown. I've heard you're all grown. (laughs)

,

çünkü

öğretmenleri bu efsaneyi yanlış anladılar.

Everyone seems to find phrasal verbs so annoying,

Bazı insanlar bir cümleyi asla

and they're really, really frustrating,

bir edatla bitirmemeniz gerektiği konusunda kararlıdırlar ve yanılıyorlar.

but I really enjoy teaching them.

These are phrases that act as a single verb,

Ve öğretmenler bunu söylüyor ve bu beni rahatsız ediyor.

they usually consist of a verb and a preposition.

Sizce hangisi daha doğal geliyor?

I have made so many videos over the years

Nerelisiniz?

Ya da nereden geliyorsun? (güler)

about phrasal verbs.

I'll list a few of my favourites in the description box

down below as well.

Right. Number five, let's talk about adverbs.

Nereden geliyorsunuz?

Game of Thrones için kulağa çok hoş geliyor.

Adverb is a word that describes an adjective, a verb,

Nereden geliyorsun, cümlenin sonunda bir edat olmaktan

kesinlikle kulağa hoş geliyor.

another adverb, or even a sentence.

Gittiğin yer orası!

Have a look at these examples:

Başka ne demek istiyorum?

I gently lifted him out of bed.

Gittiğin yer orası! Hayır.

Here the adverb is describing a verb.

Bir örnek, partiye gidiyor musun?

He is more interesting than you,

Kiminle gideceğimi bilmiyorum.

that is an unusually tool tree.

Kiminle gittiğimi bilmiyorum diyebilirsin

There the adverb is describing the adjective.

ama bu çok resmi.

Yani evet,

Unfortunately, we had already left.

Unfortunately, the adverb is describing the whole sentence.

bir cümleyi bitirmek için edat kullanmanın yanlış olduğu pek çok durum vardır,

özellikle resmi yazı veya resmi konuşmada.

Okay, let's move on to prepositions.

Bilgiçlerin seni konuşmaktan korkutmasına izin verme.

Another topic that learners of English

Yedi numaralı konuşmanın bir bölümü, bağlaçlar.

tend to find quite tricky.

A preposition is a word that tells you when or where

Bağlaç, cümleleri ,

something is in relation to something else.

cümleleri veya kelimeleri birbirine bağlamak için kullanılan bir kelimedir.

It tells you the relationship between words in a sentence.

İlk olarak, koordinasyon bağlaçlarına bakalım. Eşit düzeydeki

I put my bag on the table.

sözcükleri, deyimleri veya cümleleri birleştirmemize izin verirler

I sat beside the wall.

.

En yaygın koordinasyon bağlaçları

My birthday is on Monday.

FANBOYS'tur. (gülüyor)

Now let's take this opportunity to bust a myth.

Hayır, kelimenin tam anlamıyla, ve, ne de, ama, ya da henüz, öyle.

I hate this myth so much, it annoys me all the time.

I have lots of students and viewers in my comment section

FUNBOYS, onları hatırlamanın harika bir yolu.

telling me off,

because they've been mistaught

Burada eşit değerde iki cümle veya tümcemiz var:

about this myth by their teachers.

Korkunç bir başım ağrıyordu.

Some people are adamant that you should never end a sentence

Yine de okula gittim.

Bunları bir koordinasyon maddesi ile birleştirebiliriz.

with a preposition and they are wrong.

Başım çok ağrıyordu ama yine de okula gittim.

And teachers say this and it bugs me.

Bağlaç bağlaçlarımız da var.

What do you think sounds more natural?

Bunlar ya ve ya da ya da

Where do you come from?

Or from where do you come? (laughs)

ne ve ne gibi birlikte çalışan çiftlerdir.

Ya dana eti ya da hindi kızartması istiyorum.

From where do you come?

It sounds beautiful for game of Thrones.

Where do you come from, from being a preposition

Bağımlı ve bağımsız bir cümleyi birleştiren ikincil bağlaçlar da vardır.

at the end of sentence sounds absolutely fine.

Yaygın bağımlı bağlaçlar şunlardır: çünkü, beri, as

That's where you went to!

What else am I meant to say?

That is to where you went! No.

, rağmen, olsa da, süre veya iken ve oysa.

An example, are you going to the party?

I don't know who I'm going with.

Acıktığım için akşam yemeği yedim.

You could say, I don't know with whom I'm going,

Telefonla konuşurken arabayı sürdüm.

but it's just too formal.

So yes, there are many occasions

Son olarak, sekiz numaramız var,

when using a preposition to end a sentence is wrong,

konuşmanın sekizinci kısmı, makaleler,

especially in formal writing or formal speech.

konuşmanın çok önemli kısmı.

Kesin makale the kelimesidir.

Don't let pedants make you scared to speak.

Part of speech number seven, conjunctions.

Bir ismin anlamını belirli bir şeyle sınırlar.

A conjunction is a word that's used to connect clauses,

Bileti ver. İkimizin de bildiği

sentences or words together.

belirli bir biletten bahsediyorum

Firstly, let's look at coordinating conjunctions.

,

bir bilet değil, başka bir bilet değil, bilet.

They allow us to join words, phrases or clauses

Belirsiz artikel a veya an,

of equal rank.

The most common coordinating conjunctions

a veya an'dır. Sessiz harfle

başlayan bir kelimeden sonra a,

are FANBOYS. (laughs)

No, literally, for, and, nor, but, or yet, so.

ünlü ile başlayan bir kelimeden sonra an veya an'dır.

FUNBOYS, that's a great way to remember them.

Here we have two sentences or clauses of equal rank:

Belirsiz artikel, bir ismin belirli bir şeyden ziyade

I had a terrible headache.

genel bir şeyi, genel bir fikri ifade ettiğini gösterir

I still went to school.

We can join them together with a coordinating clause.

.

Bana bir elma uzatır mısın?

I had a terrible headache, but I still went to school.

Bir sesli harfle başladığı için an dediğime dikkat edin.

We also have correlative conjunctions.

Bu gece bir şişe şarap getireyim mi?

These are pairs that work together like either and or,

Şarap şişesi değil.

Şarap şişesini getirmeli miyim, bunun

or neither and nor.

I want either the beef or the turkey roast.

ikimizin de bildiği çok özel bir şişe şarap olduğu anlamına gelir.

Hayır, bir şişe şarap, herhangi bir şişe şarap.

There are also subordinating conjunctions,

Sağ.

Konuşmanın sekiz bölümüyle ilgili dersim bu kadar.

which join dependent and an independent clause.

Umarım beğenmişsinizdir ve umarım bir şeyler öğrenmişsinizdir.

Common subordinating conjunctions are: because, since,

Şimdi testi tamamlamanın zamanı geldi.

Testi tamamlamak istiyorsanız,

as, although, though, while or whilst, and whereas.

sadece PDF'yi indirin,

yapmanız gereken

açıklama kutusundaki bağlantıya tıklamak.

Adınızı ve e-posta adresinizi giriyorsunuz.

I ate dinner because I was hungry.

Posta listeme kaydolun

ve doğrudan gelen kutunuza gelsin.

I drove while talking on the phone.

Finally, we have number eight,

Bugünkü videonun sponsoru NordVPN'e göz atmayı unutmayın.

the eighth part of speech, the articles,

Sadece NordVPN.com/Lucy adresine gidin.

very important part of speech.

Tüm sosyal medya hesaplarımdan benimle bağlantı kurmayı unutmayın.

The definite article is the word the.

It limits the meaning of a noun to one particular thing.

Harika bir telaffuz aracına sahip olduğum bir Instagram'ım ve web sitem englishwithlucy.co.uk var.

Give me the ticket.

Sesbirimlerine tıklayıp onları telaffuz ettiğimi duyabilir

I am talking about a specific ticket

ve

that both of us know about,

i, sözcük, hayır sesbirimlerini içeren sözcükleri telaffuz ettiğimi duyabilirsiniz.

the ticket, not a ticket, not another ticket, the ticket.

The indefinite article is a or an,

Ayrıca burada İngiliz kırsalındaki hayatımı belgelediğim kişisel kanalım da var

a or an.

It is a when it proceeds a word that begins with a consonant

.

Tüm bloglarım tamamen altyazılıdır,

or it is an, or an,

bu yüzden onları dinleme pratiği yapmak

ve kelime dağarcığınızı geliştirmek için kullanabilirsiniz.

when it proceeds a word that begins with a vowel.

Yakında başka bir ders için görüşürüz.

The indefinite article indicates that a noun

Mwah.

refers to a general thing, a general idea,

(iyimser müzik)

rather than a specific thing.

Can you pass me an apple?

Note that I said an 'cause it starts with a vowel sound.

Should I bring a bottle of wine tonight?

Not the bottle of wine.

Should I bring the bottle of wine

implies that it's a very special bottle of wine

that we both know about.

No, a bottle of wine, any bottle of wine.

Right. That is it for my lesson

on the eight parts of speech.

I hope you enjoyed it, and I hope you learned something.

Now it's time for you to complete the quiz.

If you'd like to complete the quiz,

just download the PDF,

what you've got to do is click on the link

in the description box.

You enter your name and your email address.

Sign up to my mailing list,

and it comes directly to your inbox.

Don't forget to check out the sponsor

of today's video, NordVPN.

Just head to NordVPN.com/Lucy.

Don't forget to connect with me on all of my social media.

I've got my Instagram, my website, englishwithlucy.co.uk,

where I've got a fabulous pronunciation tool.

You can click on phonemes and hear me pronounce them,

and hear me pronounce words

that contain those phonemes i, word, no.

I've also got my personal channel

where I document my life here in the English Countryside.

All of my blogs are fully subtitled,

so you can use them for listening practise

and to improve your vocabulary.

I will see you soon for another lesson.

Mwah.

(upbeat music)