Did You Know These Words Are Nouns, Verbs, and Adjectives!

Bu Kelimelerin İsim, Fiil ve Sıfat Olduğunu Biliyor muydunuz!

When speaking any language, the majority of the  words can be broken down into the categories of  

Herhangi bir dili konuşurken kelimelerin çoğu isim, fiil ve sıfat

nouns, verbs and adjectives. There are, of course,  other categories too like adverbs and conjunctions  

kategorilerine ayrılabilir . Elbette zarflar ve bağlaçlar gibi başka kategoriler de var

but today I’d like to focus  on those 3 core categories. 

ama bugün bu 3 temel kategoriye odaklanmak istiyorum.

We talk a lot about the English language here, in  fact, this whole channel is dedicated to it and  

Burada İngilizce hakkında çok konuşuyoruz, aslında, tüm bu kanal ona adanmış ve

I often find myself reading out definitions which  will hopefully help you to widen your vocabulary.  

sık sık kendimi kelime dağarcığınızı genişletmenize yardımcı olacak tanımları okurken buluyorum.

The trouble with that is that so many words in  the English language have multiple definitions so  

Bununla ilgili sorun şu ki, İngilizce dilindeki pek çok kelimenin birden fazla tanımı var, bu yüzden

I just have to choose whichever is more relevant  in the context but that got me thinking. I wonder  

bağlamla hangisi daha alakalıysa onu seçmem gerekiyor ama bu beni düşündürdü.

if there are any words in the English language  which are nouns, verbs and adjectives all at once. 

İngilizcede aynı anda isim, fiil ve sıfat olan herhangi bir kelime olup olmadığını merak ediyorum .

Before we get into my list, let’s recap the  meaning of a noun, a verb and an adjective.  

Listeme girmeden önce, bir isim, fiil ve sıfatın anlamını özetleyelim.

A noun is a word which names a person,  place or thing. Names like ‘Anna’ are nouns.  

İsim, bir kişiyi, yeri veya şeyi adlandıran bir kelimedir. 'Anna' gibi isimler isimlerdir.

Place names like ‘London’ or ‘England’ are  nouns. Objects like ‘cloud’ or ‘book’ are nouns. 

'Londra' veya 'İngiltere' gibi yer adları isimlerdir. 'Bulut' veya 'kitap' gibi nesneler isimlerdir.

Adjective is a describing word. A word we  use to describe something. For example,  

Sıfat, tanımlayıcı bir kelimedir. Bir şeyi tanımlamak için kullandığımız bir kelime. Örneğin,

‘red’, ‘tall’, ‘cute’, ‘cold’ are  all simple examples of adjectives. 

'red', 'tall', 'sevimli', 'soğuk', sıfatların basit örnekleridir.

And lastly, a verb is a ‘doing’ word. A word  we use to describe an action. For example  

Ve son olarak, fiil bir 'yapıyor' kelimesidir. Bir eylemi tanımlamak için kullandığımız bir kelime. Örneğin,

‘run’, ‘want’, ‘eat’ and ‘sing’  are all simple examples of verbs. 

'koş', 'istemek', 'yemek' ve 'şarkı söylemek' fiillerin basit örnekleridir.

So now we are looking for words which  can be used for all three categories:  

Şimdi üç kategorinin tümü için kullanılabilecek kelimeler arıyoruz:

as a noun, as an adjective and as a verb. The first example I have found is the word:  

isim, sıfat ve fiil olarak. Bulduğum ilk örnek kelime:

Fast.
As an adjective, ‘fast’ means: moving or  capable of moving at a high speed. 
“This train is  

Hızlı. Bir sıfat olarak, 'hızlı' şu anlama gelir: hareket eden veya yüksek hızda hareket edebilen. "Bu tren

fast and comfortable.”
As a verb, the word ‘fast’  means: to abstain from all or some kinds of food  

hızlı ve rahat." Bir fiil olarak, oruç kelimesi şu anlama gelir: özellikle dini bir ritüelin parçası olarak,

or drink, particularly as part of a religious  ritual.
“During the month of Ramadan, Muslims  

yiyecek veya içeceklerin tamamından veya bir kısmından kaçınmak

are obligated to fast every day from sunrise the  sunset as an act of worship, and a way to become  

. "Ramazan ayı boyunca Müslümanlar , bir ibadet eylemi ve ihtiyacı olanlara daha şefkatli olmanın

more compassionate to those in need.”
Lastly,  ‘fast’ can also be used as a noun referring to the  

bir yolu olarak güneşin doğuşundan gün batımına kadar her gün oruç tutmakla yükümlüdürler ." Son olarak,

time in which you are fasting.
“24 hours before  the operation, you need to begin your fast.” 

oruç tuttuğunuz zamana atıfta bulunan bir isim olarak 'hızlı' da kullanılabilir . “Ameliyattan 24 saat önce oruca başlamanız gerekiyor.”

Another example is the word: Well.
As  an adjective, ‘well’ means healthy.
“I  

Başka bir örnek kelimedir: Peki. Sıfat olarak 'well' sağlıklı demektir. "

don’t feel well.”
As a noun, a ‘well’ is a hole  made in the earth to reach water. Here is a photo  

Kendimi iyi hissetmiyorum." Bir isim olarak, bir 'kuyu', suya ulaşmak için toprakta açılan bir deliktir. İşte

of an old English well.
“Throw a penny in the  well and make a wish and it might come true!”  

eski bir İngiliz kuyusunun fotoğrafı . “Kuyuya bir kuruş atın ve bir dilek tutun, gerçekleşebilir!”

We do have some strange superstitions, don’t  we?
Lastly, as a verb, we can use ‘well’  

Garip batıl inançlarımız var, değil mi? Son olarak, bir fiil olarak, bir

to describe a pooling of water. 
“Tears well in  my eyes just thinking about chopping onions!” 

su birikintisini tanımlamak için 'kuyu' kullanabiliriz . "Soğan doğramayı düşünürken gözlerim doldu!"

Yet another example is the word: Firm.
As an  adjective, ‘firm’ means having a solid, almost  

Yine başka bir örnek kelimedir: Firma. Bir sıfat olarak, 'firma', katı, neredeyse boyun eğmeyen bir yüzeye veya yapıya

unyielding surface or structure.
“To support your  back, the bed should be firm but not too hard.”
It  

sahip olmak anlamına gelir . “Sırtınızı desteklemek için yatak sağlam olmalı ama çok sert olmamalıdır.” Ayrıca

can also be used to describe a person who is  determined and confident.
“Some students find the  

kararlı ve kendine güvenen bir kişiyi tanımlamak için de kullanılabilir. “Bazı öğrenciler

teacher scary, but I think she’s nice. She’s just  very firm”
As a verb, to ‘firm’ something means to  

öğretmeni korkutucu buluyor ama bence o iyi biri. O sadece çok sağlam” Bir fiil olarak, bir şeyi 'sağlamlaştırmak'

make it more solid or resilient. This is usually  part of the separable phrasal verb to ‘firm up’,  

, onu daha sağlam veya esnek hale getirmek anlamına gelir . Bu genellikle, bir şeyi daha sağlam hale getirme eylemi anlamına gelen

meaning the act of making something more  firm.
“The plans still have to be firmed  

'sağlamlaştırmak' için ayrılabilir deyimsel fiilin bir parçasıdır . "Planların hala sağlamlaştırılması

up but I think we’re going to go for coffee  on Saturday morning.”
Lastly, as a noun, the  

gerekiyor ama sanırım Cumartesi sabahı kahve içmeye gideceğiz." Son olarak, bir isim olarak

word ‘firm’ can be used to describe a for-profit  business organisation. It’s usually paired with  

'firma' kelimesi kar amacı gütmeyen bir ticari organizasyonu tanımlamak için kullanılabilir. Daha spesifik olması için

the name of the industry to be more specific,  for example a law firm or an insurance firm. 

genellikle endüstrinin adıyla eşleştirilir , örneğin bir hukuk firması veya bir sigorta firması.

Another example of a word that is a noun,  a verb and an adjective is: Sport.
‘Sport’  

İsim, fiil ve sıfat olan bir kelimeye başka bir örnek: Spor. Bir isim olarak

as a noun refers to an activity involving  exercise and competition.
“At this school,  

'spor' , egzersiz ve rekabet içeren bir aktiviteyi ifade eder. "Bu okulda

we offer team sports including football, rugby  and netball.”
As a verb, to ‘sport’ something  

futbol, ​​ragbi ve netbol dahil olmak üzere takım sporları sunuyoruz." Bir fiil olarak, bir şeyi 'spor yapmak',

means to wear or display it.
“Here a photo of  me proudly sporting my school uniform.”
And  

onu giymek veya sergilemek anlamına gelir. "İşte okul üniformamı gururla giyerken çekilmiş bir fotoğrafım." Ve

the word ‘sport’ can also be used as an adjective,  meaning ‘of or relating to sport’.
“She got  

'spor' kelimesi, 'sporla ilgili veya sporla ilgili' anlamına gelen bir sıfat olarak da kullanılabilir. “

into the school on a sport scholarship!” And lastly, the final example is: Last.
As  

Okula spor bursuyla girdi!” Ve son olarak, son örnek: Son. Sıfat

an adjective, the word ‘last’ means  final. This is the last example.
As  

olarak, kelimenin 'son' anlamına gelir nihai. Bu son örnek.

a noun, ‘the last’ is the final one.
“Of all  my siblings, I was the last to move out.”
And  

İsim olarak 'son' son biridir. “Bütün kardeşlerim arasında en son taşınan ben oldum.” Ve

as a verb, to ‘last’ means to continue  for a specified period of time.
“I  

bir fiil olarak, 'sürmek', belirli bir süre devam etmek anlamına gelir. "

know it’ll be difficult, but I’m  determined to last the whole race.” 

Zor olacağını biliyorum ama tüm yarışa devam etmeye kararlıyım."

So there we have 5 examples of words which  can be used as a noun, a verb and an adjective  

Yani İngilizcede isim, fiil ve sıfat olarak kullanılabilecek 5 kelime örneğimiz var

in the English language, but I’m sure there  are plenty more. We have: fast, well, firm,  

, ama eminim ki çok daha fazlası vardır. Sahip olduğumuz: hızlı, iyi, sağlam,

sport and last. Can you think of any more? Your homework today is to choose one of the  

spor ve son. daha fazlasını düşünebilir misiniz? Bugünkü ödeviniz, bugün

words we’ve discussed today or one you’ve thought  of yourself and use it in a sentence 3 times:  

tartıştığımız veya kendiniz hakkında düşündüğünüz bir kelimeyi seçip bir cümle içinde 3 kez kullanmak:

first as a noun, then as a verb and then as  an adjective, and if that’s too easy and you’d  

önce isim, sonra fiil ve sonra sıfat olarak ve eğer öyleyse çok kolay ve bir meydan okuma

like a challenge, try having all 3 meaning in the  same sentence! I can’t wait to read your answers.

istiyorsanız , aynı cümlede 3 anlamı da kullanmayı deneyin! Cevaplarınızı okumak için sabırsızlanıyorum.