31 Days of Learning English - DAY 28 - improve your English LIVE - CHOICES/DECISIONS - 28th October

all aboard the English train

herkes İngiliz treninde

breaking news everyone it looks as if we won't be leaving the European Union

son dakika haberi herkes görünüşe göre Avrupa Birliği'nden

until the end of next January oh my goodness so there it is some breaking

önümüzdeki Ocak ayının sonuna kadar ayrılmayacakmışız aman tanrım bu yüzden

news right at the start of day 28 of 31 days of learning English in 2019

31 günlük İngilizce öğrenmenin 28. gününün başında bazı son dakika haberleri var. 2019'da

it looks as if this is the new date for

bunun için yeni tarihmiş gibi görünüyor, bu

this so it looks as if this is now happening at this time instead of on

yüzden şimdi Perşembe yerine bu zamanda oluyor gibi görünüyor,

Thursday so it looks as if this will not be happening on Thursday it looks as if

bu Perşembe günü olmayacak gibi görünüyor, sanki bir

it will be happening next year on Friday the 31st of January 2020 as far as we

sonraki olacak gibi görünüyor yıl 31 Ocak 2020 Cuma günü bildiğimiz kadarıyla olan biten bu ama

know that is what is happening however who knows in this crazy world of ours

kim bilir bu çılgın dünyamızda bir anda bir

things can change on the spur of the moment they can change they can turn on

şeyler değişebilir bir anda değişebilirler

a penny so things can always change however at the moment it looks as if we

bir kuruşa dönüşebilirler böylece her şey her zaman değişebilir ancak şu anda bunu o zamana kadar

have been given permission to extend this until then so there it was some

uzatmamıza izin verilmiş gibi görünüyor, bu yüzden bugünün canlı İngilizce akışının

some lovely breaking news at the start of today's live English stream oh and I

başlangıcında bazı güzel son dakika haberleri geldi oh ve

suppose it's worth mentioning that it's Monday

sanırım bugünün Pazartesi olduğunu söylemeye değer,

I hope your weekend was good did you have a good weekend was your weekend

umarım hafta sonunuz öyleydi iyi bir hafta sonu geçirdin mi haftasonun

exciting or was it miserable and boring I don't know because I wasn't there if

heyecanlı mıydı yoksa sefil ve sıkıcı mıydı bilmiyorum çünkü orada değildim

you want to share your weekend if you want to tell me and the rest of the

hafta sonunu paylaşmak istersen bana ve dünyanın geri kalanına

world what you did at the weekend you are more than welcome to do so

ne yaptığını anlatmak istersen hafta sonu bunu yapmaktan daha fazlasını yapabilirsiniz, bu yüzden

we are live across the internet and oh oh it's not fair

internette canlı yayındayız ve oh oh bu hiç adil değil,

these are the final days of 31 days of live English in October 2000 and 19 to

bunlar Ekim 2000'de 31 günlük canlı İngilizce'nin son günleri ve

celebrate my 13th anniversary which will be happening this Thursday so on

bu Perşembe gerçekleşecek olan 13. yıl dönümümü kutlamak için 19. yani

Thursday this Thursday the 31st of October it will be the 13th anniversary

31 Ekim Perşembe günü YouTube kanalımın 13. yıl dönümü olacak

of my YouTube channel and there you can see the rest of my live streams for the

ve orada Ekim ayının geri kalanı için canlı yayınlarımın geri kalanını görebilirsiniz

remainder of October Monday Tuesday Wednesday Thursday 2 p.m. UK time I

Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe 14:00 İngiltere saati

suppose I should also mention that it is now GMT so it isn't British summer time

Sanırım artık GMT olduğunu da belirtmeliyim, bu yüzden artık İngiliz yaz saati değil,

anymore we moved the clocks back by one hour

yesterday so that is the reason why I might appear to be on at a different

dün saatleri bir saat geri aldık, bu yüzden farklı bir saatte çalışıyormuş gibi görünebilirim,

time however I'm not it is still 10 minutes past 2:00 here in the UK and

ancak ben ' Birleşik Krallık'ta saat 2:00'yi hala 10 geçe değil ve

it's Monday afternoon but now it is GMT Greenwich Mean Time and the reason why

Pazartesi öğleden sonra ama şimdi GMT Greenwich Ortalama Saati ve buna böyle dememizin nedeni,

we call it that is because we are in the middle of all of the time zones so we

tüm zaman dilimlerinin ortasında olmamız. Bir Pazartesi günü

are the furthest away from both the earliest and the latest GMT in the UK on

Birleşik Krallık'ta hem en erken hem de en son GMT'den en uzakta olanlar

a Monday what could be better than that so thank you very much for joining me

bundan daha iyi ne olabilir bu yüzden bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim

today was first on the live chats I wonder who

canlı sohbetlerde ilkti Bugün kim birinciydi merak ediyorum hadi

was first today let's have a look shall we

bir göz atalım biz

oh hello - grace chin hello grace guess what you are first on today's live chat

oh merhaba - zarafet chin merhaba zarafet bugünün canlı sohbetinde ilk olarak ne olduğunu tahmin et

and you see the pleasure on my face can you see how happy I am to say hello to

ve yüzümdeki zevki görüyor musun bugün ilk canlı sohbetime merhaba demekten ne kadar mutluyum

my first live chat today it is quite chilly today in fact outside would you

bugün hava oldukça soğuk aslında dışarısı

like to have a look at the view outside so here is the view right now looking

dışarıdaki manzaraya bir göz atmayı seviyorsunuz, işte şu anda manzara bu,

outside isn't that glorious it is a beautiful day the Sun is out

dışarıya bakmak o kadar da muhteşem değil mi, güzel bir gün,

although it's freezing cold it is actually quite cold and last night we

dondurucu soğuk olmasına rağmen, aslında oldukça soğuk ve dün gece

had the first frost it's true so the first frost occurred last night

ilk donu yaşadık. bu doğru, ilk don dün gece meydana geldi

and there you can see the view in my garden this morning you can see the

ve orada bu sabah bahçemdeki manzarayı görebilirsiniz,

frost is on the grass and everything was very cold in fact the temperature here

kırağı çimenlerin üzerinde görebilirsiniz ve her şey çok soğuktu, aslında burada sıcaklık

last night went below freezing so already those chilly nights have arrived

dün gece donma noktasının altına düştü, yani o soğuk geceler şimdiden

during the winter months it often gets very cold here and there you can see the

kış aylarında geldiğimde burası genellikle çok soğuk olur ve orada

frost on the grass and that was filmed this morning when I woke up would you

çimlerin üzerindeki kırağı görebilirsiniz ve bu sabah uyandığımda filme çekilmiştir

like to see the view that greeted me when I opened my window this morning

bu sabah penceremi açtığımda beni karşılayan manzarayı

there it is that is the view that I saw from my window the mist rolling by in

orada görmek ister misiniz? Bu benim penceremden gördüğüm manzara, sisin

the distance so that was actually filmed this morning from my bedroom window so

uzaktan gelip geçtiği, aslında bu sabah yatak odamın penceresinden çekildi, yani

that's what greeted me you can tell that during the night it was very cold but

beni böyle karşıladı, gece boyunca havanın çok soğuk olduğunu söyleyebilirsin, ama aynı zamanda

also there is some warm air as well hence the mist so we've got mist in the

orada da var. biraz ılık hava da dolayısıyla sis, bu yüzden sabah sisimiz var

morning because everything is a little bit mixed up as far as the temperature

çünkü sıcaklık söz konusu olduğunda her şey biraz karışık, bu yüzden

is concerned so we have a chilly night and then a warm morning as the Sun rises

soğuk bir gece ve ardından Güneş yükselirken ılık bir sabah yaşıyoruz

and that's the reason why we get mist so there you can see it in the distance I

ve bu kadar uzaktan görebilmeniz için sis almamızın nedeni

hope you enjoyed that I always like to show you something different something

umarım beğenmişsinizdir size canlı yayınlarımda her zaman farklı bir şey göstermekten hoşlanırım

extra special on my live streams what about

ekstra özel bir şey

after Thursday will you miss my live streams will you miss me being here

perşembeden sonra canlı yayınlarımı özleyecek misiniz burada olmamı özleyecek misiniz

every day it is a shame but the problem is of

her gün yazık ama sorun tabi ki

course to be here with you every day it means I have to give up other things in

her gün burada seninle olmak hayatımdaki başka şeylerden vazgeçmem gerektiği anlamına geliyor bu yüzden

my life so during October I have put my whole life on hold I haven't done

ekim boyunca tüm hayatımı askıya aldım

anything else during October accept this because it takes a lot of planning and

başka bir şey yapmadım bu süre boyunca Ekim bunu kabul ediyor çünkü çok fazla planlama ve

preparation and then I have to present it and there is the studio to maintain

hazırlık gerektiriyor ve sonra onu sunmam gerekiyor ve

lots of things that need doing I have to pay my bills so there are always things

yapılması gereken pek çok şeyin bakımını yapacak stüdyo var Faturalarımı ödemem gerekiyor bu yüzden her zaman yapacak işlerim var

to do so to say that October has been a busy month for me is an understatement

yani Ekim olduğunu söylemek için benim için yoğun bir ay oldu, yetersiz bir ifade,

it really is we are talking about making choices when you have to choose

gerçekten bir şeyi seçmek zorunda olduğunuzda

something or when you have to decide some things so we are talking about

veya bazı şeylere karar vermeniz gerektiğinde seçim yapmaktan bahsediyoruz, bu yüzden

choosing and deciding when you do that you choose you decide so I suppose my

seçmekten ve karar vermekten bahsediyoruz, yaptığınız zaman bunu seçersiniz karar verirsiniz Sanırım

breaking news might be connected to today's subject because it would appear

son dakika haberim bugünün konusuyla bağlantılı olabilir, çünkü görünüşe

that the European Union have chosen to allow us to leave Europe later

göre Avrupa Birliği Avrupa'dan daha sonra ayrılmamıza izin vermiş gibi görünüyor, bu yüzden

so not Thursday it looks as if it's not happening on Thursday so instead it

Perşembe değil, Perşembe günü olmuyormuş gibi görünüyor, onun yerine

looks as if it's going to happen at the end of January so that looks like the

olacakmış gibi görünüyor Ocak ayının sonunda

new date for the United Kingdom leaving the European Union we will see

Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılmasının yeni tarihi gibi görünüyor

what happens we will see what happens who knows what will happen next I

ne olacağını göreceğiz kim bilir bundan sonra ne olacağını

certainly don't hello - Isabella Eric Julie also Mohamed Gemma

kesinlikle merhaba demiyorum - Isabella Eric Julie ayrıca Mohamed Gemma

Ramsey Nouah also to flower hello flower nice to see you here today

Ramsey Nouah ayrıca çiçek açmak için merhaba çiçek bugün sizi burada görmek güzel,

don't forget you can catch my live streams every day in October and I

unutmayın, ekim ayında her gün canlı yayınlarımı yakalayabilirsiniz ve

suppose it's worth mentioning something else I want to show you very quickly now

sanırım başka bir şeyden bahsetmeye değer, size çok hızlı bir şekilde göstermek istiyorum şimdi

some people have asked mr. Duncan how do we get the captions on the screen so I

bazı insanlar sordu bay. Duncan altyazıları ekrana nasıl alırız bu yüzden size

will show you first of all if you want live captions on your computer you can

göstereceğim her şeyden önce bilgisayarınızda canlı altyazı istiyorsanız

press this it's very easy so just press that button there on your keyboard and

buna basabilirsiniz çok kolay bu yüzden sadece klavyenizdeki o düğmeye basın ve

you will get captions as if by magic however another question is what if I'm

sanki altyazıları alacaksınız. sihir ancak bir diğer soru da

watching on my mobile phone if you are using a mobile device this is what you

cep telefonumdan izliyorsam eğer mobil cihaz kullanıyorsanız yapmanız

need to do you can watch the video and then you can get the settings in the

gereken bu videoyu izledikten sonra ekranın köşesinden ayarlara ulaşabilir

corner of the screen and you can see that I've pointed to them and then after

ve yapabilirsiniz onları işaret ettiğimi görün ve ardından

you go to the settings you can choose to watch the captions so if you are

ayarlara gittikten sonra altyazıları izlemeyi seçebilirsiniz, böylece

watching on your mobile device yes you can get captions as well live captions

mobil cihazınızda izliyorsanız evet altyazıların yanı sıra canlı altyazılar da alabilirsiniz,

so that's all you need to do go to the settings in the corner of the screen and

tek yapmanız gereken bu ekranın köşesindeki ayarları

then choose captions and that's it it's as simple as that it's amazing really

yapın ve ardından altyazıları seçin ve işte bu kadar basit, inanılmaz gerçekten

that's all you have to do Maria hello Maria

tek yapmanız gereken bu Maria merhaba Maria

sheriff Louie Louie hello Louie Louie welcome welcome to day number 28 we are

şerif Louie Louie merhaba Louie Louie hoş geldiniz 28. güne hoş geldiniz,

coming towards the end of October it is almost time to say goodbye to the 31

sona doğru geliyoruz Ekim ayı, İngiliz Maria'nın 31 gününe veda etmeye az kaldı

days of English Maria hello mr. Duncan I was waiting for your

merhaba Mr. Duncan

livestream I want to be the first in the chat sadly not today but maybe tomorrow

canlı yayınını bekliyordum sohbette ilk olmak istiyorum ne yazık ki bugün değil ama belki yarın her

I always say better luck next you never know so you can always try

zaman daha iyi şanslar derim bir sonraki asla belli olmaz böylece yarın

again tomorrow I am with you every day until Thursday and then November arrives

her zaman tekrar deneyebilirsin Perşembeye kadar her gün seninleyim ve ardından Kasım gelene kadar bundan

what will happen after that stay tuned to this channel to find out by the way

sonra ne olacak bu arada bu kanalı takipte kalın bu arada öğrenmek için

you can also like and subscribe don't forget if you like what you see give me

beğenip abone olabilirsiniz unutmayın gördüklerinizi beğendiyseniz

a thumbs up click like and if you want to follow my lat my lessons and all of

beğene tıklayın beğenin ve en son derslerimi takip etmek istiyorsanız ve tüm

my live streams you can subscribe as well don't be afraid

canlı yayınlarıma da abone olabilirsiniz korkmayın

click the subscribe button and activate your notifications and then you will

abone ol butonuna tıklayın ve bildirimlerinizi etkinleştirin ve bir

never miss any of this ever again forever and ever Morello is here Palmira

daha asla bunların hiçbirini kaçırmayacaksınız Morello burada Palmira size

hello to you as well cats eonni is here Surjya is here as well

de merhaba kediler eonni burada Surjya da burada

Louis men Mendes Luis Mendez says all it looks like a lovely day in Much Wenlock

Louis erkekleri Mendes Luis Mendez, Much Wenlock'ta güzel bir gün gibi göründüğünü söylüyor,

you are right it is absolutely glorious outside so there is another view out of

haklısınız, dışarısı kesinlikle muhteşem, bu yüzden penceremden başka bir manzara var

my window right now the sun is shining but it's very cold I suppose if I had to

şu anda güneş parlıyor ama sanırım çok soğuk

describe today I would say that the weather today is crisp it is a very

bugünü tarif etmem gerekirse, bugün havanın berrak olduğunu söylerdim, çok

crisp day and the other view I like this view look at that isn't that lovely

berrak bir gün ve bu manzarayı beğendiğim diğer manzara, bak bu o kadar da güzel değil,

looking over into the distance the Sun is definitely out and shining last night

Güneş'in kesinlikle dışarıda olduğu ve en son parladığı mesafeye bakmak. gece

it was so cold we had to light the fire so last night we lit the fire for the

hava çok soğuktu ateşi yakmak zorunda kaldık bu yüzden dün gece ilk kez ateş yaktık

first time and there it is this morning burning in the living room keeping the

ve işte bu sabah oturma odasında yanıyor evi sıcak tutuyor

house warm we have our little log fire so just to prove how cold it has become

ne kadar soğuk olduğunu kanıtlamak için küçük odun ateşimiz var

the fire has been lipped so we actually lit it last night because

ateş söndü bu yüzden dün gece gerçekten yaktık çünkü hava

it was so cold it was about to below zero last night it was really cold so

çok soğuktu dün gece sıfırın altına düşmek üzereydi hava çok soğuktu bu yüzden

that's the reason why we lit the fire that's the reason why we have the fire

ateşi yakmamızın sebebi bu

burning in the living room to keep the house nice and warm during those winter

o kış aylarında evi güzel ve sıcak tutmak için oturma odası

months Noemi Mr Duncan your work is very

Noemi Bay Duncan işiniz

important to me especially today thanks for your lovely livestream you are

benim için çok önemli özellikle bugün güzel canlı yayınınız için teşekkürler rica ederim

welcome no problem it's a pleasure I really do wish and I

sorun değil gerçekten diliyorum ve

mean this very sincerely I really do wish I could be with you every day I

bunu çok içtenlikle söylüyorum gerçekten keşke her gün seninle olabilseydim

would if I had the choice if I had the way or the means to be here every day

yapardım eğer seçme şansım olsaydı her gün burada seninle olmanın yolu ya da imkanı olsaydı

with you I would believe me Theo hello viewers mr. Duncan above all

bana inanırdım Theo merhaba izleyiciler bay. Duncan her şeyden önce

I like your attitude towards animals I like the way you live with nature and

hayvanlara karşı tavrını seviyorum doğayla yaşama şeklini seviyorum ve

instead of being a blind consumer you are right yes I do you know what I

kör bir tüketici olmak yerine haklısın evet ne yapıyorum biliyor musun

rarely go shopping I can't remember the last time I went into a shop to buy

nadiren alışverişe giderim En son ne zaman bir dükkana girdiğimi hatırlayamıyorum

something isn't that crazy a day says hello from the Canary Islands

bir şey satın almak o kadar da çılgın değil mi bir gün Kanarya Adaları'ndan merhaba diyor

Oh Milania and a day are watching on the Canary Islands oh very nice I bet the

Ah Milania ve Kanarya Adaları'nda bir gün izliyor oh çok güzel Bahse girerim

weather is lovely where you are I could do with some of your warmth right now

bulunduğun yerde hava çok güzeldir Şu anda sıcaklığının birazını kullanabilirim

because it's freezing at the moment it's very chilly here in the UK right now

çünkü şu anda donuyor burası Birleşik Krallık'ta çok soğuk şu anda

hello amra wardi arts B hello to you as well Rahul wow so many people on the

merhaba amra wardi arts B sana da merhaba Rahul vay canlı sohbetteki pek çok kişi

live chat also Nadia and Helen are ns Wow and don't forget if it's your first

de Nadia ve Helen ns Vay canına ve bunun ilk seferiniz olup olmadığını unutmayın

time if you've never said hello to me before on the livestream do it today say

Canlı yayında bana daha önce hiç merhaba demediyseniz bugün yapın

hello mr. Duncan I have never said hello on

merhaba bayım. Duncan Canlı yayında hiç merhaba demedim

the live stream but now I am saying hello so don't be shy give it a try you

ama şimdi merhaba diyorum bu yüzden çekinme dene bir dene bilemezsiniz

never know you might like it now Emmy Belarus series here I haven't

şimdi beğenebilirsiniz Emmy Belarus dizisi burada

seen Belarus here is Belarusian ear on the live chat I can't find her how

Belarus'u görmedim işte Belarus kulağı onda canlı sohbet Onu bulamıyorum ne kadar

strange is that I know that in Argentina yesterday there

garip, dün Arjantin'de

were votes taking place a general election was taking place yesterday in

oylamalar yapıldığını ve dün Arjantin'de bir genel seçim yapıldığını biliyorum,

Argentina lots of things happening around the world including in Chile and

Şili ve İspanya da dahil olmak üzere dünyanın her yerinde pek çok şey oluyor

Spain and I suppose I should mention Syria and Afghanistan Turkey so lots of

ve sanırım bundan bahsetmeliyim Suriye ve Afganistan Türkiye dünyada pek çok

things happening around the world also Hong Kong and here in the UK as well

şey oluyor, ayrıca Hong Kong ve burada Birleşik Krallık'ta da

because we never like to be left out well you always like to join in with all

çünkü biz hiçbir zaman dışarıda bırakılmayı sevmiyoruz, siz de her zaman tüm trendlere katılmayı seviyorsunuz,

of the trends so political upheaval and chaos is something that we would love to

bu nedenle siyasi karışıklık ve kaos biz

have as well and we have that's exactly what's happening here in the UK we have

de olmasını çok isterdik ve bizde Birleşik Krallık'ta olan tam olarak bu, siyaset söz konusu olduğunda

lots of chaos taking place as far as the politics are concerned hello Patrick

çok fazla kaos yaşanıyor merhaba Patrick,

hello also to Kathy Ani you are very didactic oh thank you very

Kathy Ani'ye de merhaba, çok didaktiksiniz oh çok teşekkür ederim

much that's very kind of you I try my best

bu çok naziksiniz elimden geleni yapıyorum

I've been teaching for a long time Ibrahim hello mr. Duncan how are you and

uzun zamandır ders veriyorum ibrahim bey merhaba Duncan, sen ve

everyone here I think we're okay to be honest with you I think everyone is

buradaki herkes nasılsınız, size karşı dürüst olmamızda bir sakınca yok, bence herkes iyi,

alright Marcia says I'm one of your regular

Marcia benim sizin normal öğrencilerinizden biri olduğumu söylüyor,

students thank you very much it's nice to hear that as well before I came on to

çok teşekkür ederim, ben bunu yapmaya gelmeden önce bunu duymak da güzel

do the livestream I was watching the news and they were talking about a very

canlı yayında haberleri izliyordum ve çok

interesting subject that caught my eeeh so sometimes a subject can catch

ilginç bir konudan bahsediyorlardı ki benim dikkatimi çekti yani bazen bir konu

your eye but also it can catch your ear because I had the TV on the television

gözünüze çarpabilir ama aynı zamanda kulağınıza da gelebilir çünkü televizyon açıktı çünkü

news was playing in the background and I heard them talk about a particular

arka planda haberler çalıyordu ve Belirli bir konu hakkında konuştuklarını duydum

subject and I thought mmm that is an interesting subject and the

ve bunun ilginç bir konu olduğunu ve

subject is organ donation so quite often people will leave their internal organs

konunun organ bağışı olduğunu düşündüm, bu yüzden insanlar iç organlarını

to be used to help another person live or survive so next year something very

başka bir kişinin yaşamasına veya hayatta kalmasına yardımcı olmak için terk edecekler, bu yüzden gelecek yıl çok ilginç bir şey

interesting is happening here in the UK next year it will be assumed that you

oluyor burada Birleşik Krallık'ta gelecek yıl

want to leave your organs for transplant so you don't have to carry a card so

organlarınızı nakil için bırakmak istediğiniz varsayılacak, böylece bir kart taşımak zorunda kalmayacaksınız, yani

from next year it will always be assumed that that's what you want

gelecek yıldan itibaren her zaman istediğiniz şeyin bu olduğu varsayılacak,

so if you die in circumcircle stances they will just use your organs so for

bu nedenle dairesel duruşlarda ölürseniz sadece organlarınızı kullanacaklar yani

example your kidneys your liver your lungs your heart and even the the

örneğin böbreklerinizi karaciğerinizi akciğerlerinizi kalbinizi ve hatta

corneas from your eyes so organ donation is something that's

gözlerinizdeki korneaları kullanacaklar yani organ bağışı

been going on for many years but up until next year we've always carried a

yıllardır devam eden bir şey ama gelecek yıla kadar hep bir

card which gives permission to use the organs however next year it will be

kart taşıdık. organları kullanma izni veriyor ancak gelecek yıl

assumed that you agree so the only way you cannot do it is by carrying a card

kabul ettiğiniz varsayılacak ve bunu yapamamanızın tek yolu, bunu yapmak istemediğinizi belirten bir kart taşımak,

that says you don't want to do it so it's actually the opposite and I

bu yüzden aslında tam tersi ve

thought that's a very interesting thing very interesting I wonder if everyone

bunun çok iyi olduğunu düşündüm. ilginç bir şey çok ilginç merak ediyorum herkes

agrees with that so if you or a person you know dies in an accident of some

buna katılıyor mu yani siz veya tanıdığınız biri bir

sort or of some illness then they can use

tür kazada veya hastalıktan ölürse o zaman

the organs kidneys liver our lungs maybe in my case they can use my brain

organları kullanabilirler böbrekler karaciğer akciğerlerimiz belki benim durumumda onlar benim beynimi kullanabilirler

maybe they've lost their football and they can kick it around the field so

belki futbollarını kaybettiler ve sahada tekme atabiliyorlar bu yüzden

organ donation I think this is a fascinating subject so we are making it

organ bağışı Bence bu büyüleyici bir konu bu yüzden

compulsory unless you say otherwise so we will assume that you want to give the

aksini söylemediğiniz sürece bunu zorunlu kılıyoruz bu yüzden

actual organs to a person hello Palmyra we got a parcel today with

bir kişiye gerçek organları vermek istediğinizi varsayacağız merhaba Palmyra bugün parfümlü bir paket aldık

perfume and we got an extra present can you imagine peanut balls for feeding

ve fazladan bir hediyemiz var.

the birds now we must decide where they can go oh I see so you are you are going

to start feeding the birds I like it lovely

that is very nice to see and you will have many hours of pleasure as the birds

görmek çok güzel ve kuşlar bahçenize gelirken saatlerce keyif alacaksınız,

come to your garden so yes put them somewhere where the birds will feel safe

bu yüzden evet onları kuşların kendilerini güvende hissedecekleri bir yere koyun

but also somewhere where you can see them from the house hello mr. Duncan

ama aynı zamanda onları evden görebileceğiniz bir yere merhaba bay. Duncan

this is my first time that I'm watching you live fish mushy cheetah mo he be I

seni ilk kez izliyorum canlı balık lapa çita mo he be

hope I pronounced your name right so it's your first time I I have watched

umarım adını doğru telaffuz etmişimdir bu yüzden ilk kez izliyorum

your videos since I was in Afghanistan when I came to Island I became

Afganistan'da Ada'ya geldiğimde videolarını izledim

successful I managed to succeed in finding you on YouTube thank you very

başarılı oldum ben sizi YouTube'da bulmayı başardım

much bear Becki best schita I hope I pronounced your name right

çok teşekkür ederim ayı Becki en iyi schita umarım adınızı doğru

congratulations and welcome

telaffuz etmişimdir tebrikler ve hoşgeldiniz

if it is your first time here today let me know tell me we are talking about the

bugün buraya ilk gelişinizse bana bildirin

action of choosing you choose and also the action of deciding you decide a

seçme eyleminden bahsediyoruz siz seçin ve ayrıca karar verme eylemi biraz sonra karar verirsiniz

little bit later on so what do you think of organ donations we are doing it here

yani organ bağışları hakkında ne düşünüyorsunuz bunu burada

in the UK we've been doing it for many years but normally you have to carry a

İngiltere'de yapıyoruz bunu uzun yıllardır yapıyoruz ama normalde bir kart taşımanız gerekiyor

card so next year a new law will come into place where your organs will be

yani gelecek yıl yeni bir yasa çıkacak organlarınız nerede

used unless you say no very interesting very interesting arts be it will be very

kullanılacak siz hayır demezseniz çok ilginç çok ilginç sanatlar olsa çok

useful to do that Eric says the quantity of organ donations have increased

faydalı olur diyen Eric, insanlar arasında

because of the way it was asked in the forms between people well I think it's a

formlarda bu şekilde sorulduğu için organ bağışlarının miktarının arttığını söylüyor. bence bu

very sensitive subject it's one that you can't really talk about in general

çok hassas bir konu genel sohbette gerçekten konuşamayacağın bir konu

conversation because most people feel uncomfortable because it involves

çünkü çoğu insan rahatsız oluyor çünkü

subjects that we all feel uncomfortable with it's a little bit like writing your

hepimizin rahatsız olduğu konuları içeriyor bu biraz kendi isteğini yazmak gibi insanlar yazarsan

will people assume that if you write your will then maybe you will die but it

öyle varsayar vasiyetin o zaman belki öleceksin ama bu gerçekten böyle

doesn't really work like that so maybe this whole idea of giving a person the

çalışmıyor, bu yüzden belki de tüm bu bir kişiye

choice to decline giving their organs instead of having to agree to accept so

organlarını vermeyi kabul etmek yerine reddetme seçeneği verme fikri bu yüzden

I think it's a good idea personally I think it's great so if something were to

bence bu kişisel olarak iyi bir fikir bence bu harika yani eğer bana bir şey olursa,

happen to me can you imagine that get you a badger the tears in the heart who

size bir porsuk, kalpteki gözyaşlarını,

will feed the birds who will take the birds so if something happened to me

kuşları besleyecek, kuşları alacak, bu yüzden gelecek yıldan itibaren bana bir şey olursa,

from next year we'll just say okay mr. Duncan is dead

sadece tamam diyeceğiz bayım. Duncan öldü

we're going to take his liver his kidneys his heart if that is useful it

karaciğerini böbreklerini alacağız eğer bu işe yararsa işe

might not be and also the other parts as well anything that they can use to

yaramayabilir ve ayrıca diğer parçaları ve başka birinin vücuduna nakletmek için kullanabilecekleri her şeyi alacağız

transplant onto another person's body oh dear but not the brain I'm sorry about

canım ama beyni değil ben bunun için üzgünüm,

that it's it's not much use to me so I can't see what use it would be to

benim için pek bir faydası yok, bu yüzden başka bir kişiye ne faydası olacağını göremiyorum

another person really hello also to Catherine hello

gerçekten Catherine'e de merhaba merhaba

collision hello collision collision Channel who are you colliding with my

çarpışma merhaba çarpışma çarpışma Kanal kimsin sen benim

window tech idea hello I am watching from Bangladesh and

penceremle çarpışıyorsun teknoloji fikri merhaba ben Bangladeş'ten izliyorum ve

I am watching you for the first time hello Tech idea 18 welcome

seni ilk kez izliyorum merhaba Tech idea 18 hoşgeldin tüm alkışlar

my hands are becoming sore because of all the clapping hello Ennis the best

yüzünden ellerim ağrıyor merhaba Ennis YouTube'da gördüğüm en iyi

understandable teacher that I've ever seen on YouTube thank you very much I

anlaşılır öğretmen çok teşekkür ederim

like to make English fun I like to make learning interesting so that's the

İngilizceyi eğlenceli hale getirmeyi seviyorum öğrenmeyi ilginç kılmak için yaptığım

reason why I do what I do and that's the reason why I've been doing it for over

şeyi yapmamın nedeni bu ve bu yüzden

13 years on Thursday I will be celebrating my 13th anniversary let's

13 yılı aşkın süredir bunu Perşembe günü yapıyorum 13. yılımı kutlayacağım hadi

have a look at a video clip shall we because today we are talking about

bir video klibe bakalım olur mu çünkü bugün

choices and decisions and I thought it would be a good opportunity to show one

seçimler ve kararlardan bahsediyoruz ve bunun İngilizce derslerimden birini göstermenin iyi bir fırsat olacağını düşündüm,

of my English lessons so here is a short excerpt from one of my English lessons

bu yüzden

where I talk all about the subject of making choices and decisions so here I

seçimler ve kararlar verme konusu hakkında konuştuğum İngilizce derslerimin birinden kısa bir alıntı ve burada bir kez

am once again it's my computer with another English lesson to prepare which

daha bilgisayarım ve başka bir İngilizce dersi hazırlamak için

subject should I talk about this time there are so many choices so many things

bu sefer hangi konudan bahsetmeliyim bu sefer o kadar çok seçenek var ki karar vermek

to choose from it's really hard to decide wait a minute I've got it oh yes

gerçekten çok zor bekleyin bir dakika anladım oh evet

that's a good subject okay let's get to work

bu iyi bir konu tamam hadi işe koyulalım

the choices you make today and tomorrow we'll decide life's journey on the path

bugün ve yarın yaptığın seçimler hayat yolundaki yolculuğuna biz karar vereceğiz o senin

he will follow the choices you make like the throw of the dice will decide if

yaptığın seçimleri takip edecek zar atışı gibi

your journey is unpleasant or nice the word choice has more than one meaning it

yolculuğunun tatsız mı yoksa güzel mi olduğuna karar verecek seçim kelimesinin birden fazlası var yani

is normally used as a noun choice can relate to what is on offer a

normalde bir isim olarak kullanılır seçim teklif edilen şeyle ilgili olabilir size

selection of things offered or made available to you you can select

sunulan veya kullanıma sunulan bir dizi şey seçebilirsiniz

something from that choice you choose or select from the choice the word choice

seçtiğiniz seçimden bir şey seçebilirsiniz veya seçimden seçim yapabilirsiniz seçim kelimesi

can also define what you have chosen the choice you have made the thing you have

aynı zamanda seçtiğiniz şeyi de tanımlayabilir yaptığınız seçim seçtiğiniz şey

chosen is your choice that is the thing you have chosen a choice can be made

sizin seçiminizdir yani seçtiğiniz şeydir

from a selection or variety of actual items or from a list of possible actions

bir seçim veya çeşitli gerçek öğelerden veya olası eylemler listesinden bir seçim yapılabilir

the word choice can also be an adjective in this sense it means something of high

seçim kelimesi bunda bir sıfat da olabilir yüksek

or superior quality a choice cut of meat means that the meat is of good quality

veya üstün kaliteli bir şey anlamına gelir kesim eti seçimi etin kaliteli olduğu anlamına gelir karar

the word decision relates to the final choice or result of deciding something

kelimesi nihai seçim veya bir şeye karar vermenin sonucu ile ilgilidir

the decision can be about anything the result of your choice is the decision we

karar herhangi bir şey hakkında olabilir seçiminizin sonucu bizim verdiğimiz karardır

can also use decision when talking about the outcome of a trial in law the

kararı, bir hukuk yargılamasının sonucundan bahsederken de kullanabilir, karara kanuni

decision is referred to as the verdict in law all decisions choices and actions

hüküm denir, tüm kararlar, yapılan seçimler ve eylemler,

made are the responsibility of the person who made them if you are a sound

onları yapan kişinin sorumluluğundadır, eğer aklınız varsa,

mind then you will have to accept the punishment that fits the crime the

o zaman yapmak zorunda kalacaksınız. suça uygun cezayı kabul edin

conclusion of any choice is seen as a decision of course if you cannot

her seçimin sonucu elbette bir karar olarak görülür eğer

make a choice or decision then we say that you are undecided you are unsure of

bir seçim ya da karar veremiyorsanız o zaman diyoruz ki kararsızsınız

what to choose sometimes making a decision can be a very confusing thing

neyi seçeceğinizden emin değilsiniz bazen karar vermek çok kafa karıştırıcı olabiliyor aslında

indeed there are many ways of expressing a decision or making a choice you take

bir kararı ifade etmenin veya bir seçim yapmanın pek çok yolu vardır seçiminizi yaparsınız bir karara

your pick you come to a decision you reach a conclusion you give your verdict

varırsınız bir sonuca varırsınız kararınızı verirsiniz

you make a choice you pick one out you make a selection a choice can be

bir seçim yaparsınız birini seçersiniz bir seçim yaparsınız bir seçim

described as a selection or a variety you pick from a selection or choose from

olarak tanımlanabilir seçim ya da çeşitlilik bir seçimden seçersiniz ya da

a variety so choice can be what is an offer or the thing you select the past

bir çeşitlilikten seçim yaparsınız yani seçim bir teklif ya da seçtiğiniz şey olabilir

tense of choose is chose and the item you choose has been chosen when deciding

seçimin geçmiş zamanı seçilmiştir ve seçtiğiniz öğe bir şeye karar verirken seçilmiştir

something you reach a decision or you come to a decision

bir karara varırsınız ya da bir karara vardın bir karar verdin karar verdin

you have made a decision you have decided

there are so many choices and decisions to be made in life however there is one

hayatta yapılacak çok fazla seçim ve karar var ama asla yapmaman gereken bir seçim var tabi

choice that you never have to make unless of course you decide to change it

later yes of course I'm talking about your name the first choice in your life

daha sonra değiştirmeye karar vermedikçe evet tabii ki ben' senin adından bahsediyorum hayatındaki ilk seçimi

is made by someone else Duncan is the name chosen for me by my parents I had

başkası yapıyor Duncan benim için ailem tarafından seçilen isim benim adıma verilen

no say in the matter the decision was made for me I like my name especially

kararda söz hakkım yoktu adımı özellikle sevdim

when I found out that the name Duncan originated in Scotland and means brave

Duncan adı İskoçya'da doğdu ve

warrior of course in the Shakespeare play Macbeth the character King Duncan

tabii ki Shakespeare oyununda Macbeth'te cesur savaşçı anlamına geliyor Kral Duncan

is killed by the scheming Macbeth I had better watch my back

entrikacı Macbeth tarafından öldürülüyor Arkamı kollasam iyi olur

and there it was going back in time to one of my early English lessons talking

ve orada zamanda geriye gidip her şeyden bahseden ilk İngilizce derslerimden birine gidiyordu.

all about choices and decisions which is what we are talking about today amongst

Bugün diğer şeylerin yanı sıra bahsettiğimiz seçimler ve kararlar bu

other things so we were talking about organ donation and this is something

yüzden organ bağışından bahsediyorduk ve bu

that is in the news right now in the UK because next year a new law will come

şu anda Birleşik Krallık'ta haberlerde yer alan bir şey çünkü gelecek yıl zorunlu olacak yeni bir yasa yürürlüğe girecek.

into place where there will be compulsory organ donation that means you

organ bağışı, başka birine

automatically agree to have your don't your organs taken from you to help

yardım etmek için organlarınızın sizden alınmasını otomatik olarak kabul ettiğiniz anlamına gelir,

another person however you can also get a card you can carry a card that says

ancak bir kart da alabilirsiniz, bunu yapmak istemediğinizi belirten bir kart taşıyabilirsiniz,

you don't want to do it so it's the opposite way round so now so now you

yani tam tersi olur yani şimdi yani şimdi yapmak

carry a card to say that you want to do it so in the future you will carry a

istediğini söylemek için bir kart taşıyorsun yani gelecekte

card to say that you don't want to do it sometimes making a choice or a decision

yapmak istemediğini söylemek için bir kart taşıyacaksın bazen bir seçim yapmak veya karar vermek

is quite difficult shall I donate my organs after I die or shall I keep them

oldukça zor bağışlasam mı? ben öldükten sonra organlar mı yoksa

inside my cold hard body it's up to you really

soğuk sert bedenimde mi tutayım orası size kalmış

but of course when you think about organ donation the reason why we do it you

ama tabi ki organ bağışını düşündüğünüzde neden yapıyoruz bunu

donate your organs after death to help someone live so from my point of view I

öldükten sonra birilerinin yaşamasına yardımcı olmak için organlarınızı bağışlıyorsunuz yani benim açımdan

think I think it's a good idea and think of all the lives that will be saved

Bunun iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum ve kurtarılacak tüm hayatları düşünün,

all the people who are suffering in some way with heart conditions and kidney

bir şekilde kalp rahatsızlıkları ve böbrek

problems who will be saved because of this so I think it's a pretty good idea

sorunları yaşayan tüm insanlar bu sayede kurtulacak, bu yüzden bence bu oldukça iyi bir fikir.

to be honest so we are talking about decisions so you have to decide

dürüst yani kararlardan bahsediyoruz bu yüzden

something I don't know about you but I hate having to decide something

senin hakkında bilmediğim bir şeye karar vermelisin ama bir şeye karar vermek zorunda kalmaktan nefret ediyorum

sometimes I'm not very good at making decision

bazen karar vermede pek iyi değilim hiç de

not very good at all Christina it is sometimes difficult to choose in life

iyi değil Christina bazen seçim yapmak zor hayat

but its necessary for Pilate for finding a path whatever it is yes that is

ama Pilatus için bir yol bulmak için gerekli her ne ise evet bu

something that I mentioned in the video that the choices you make sometimes you

videoda bahsettiğim bir şey ki yaptığınız seçimlerde bazen başka

have no choice you have to make a choice so when you are young quite often there

seçeneğiniz olmaz bir seçim yapmak zorunda kalırsınız bu yüzden gençken sıklıkla

are choices that are made for you for example your name so my name was chosen

seçimler vardır. örneğin senin için yapılmış, bu yüzden benim adım

for me I didn't have any any choice so I had no choice my parents gave me the

benim için seçildi Başka seçeneğim yoktu, bu yüzden başka seçeneğim yoktu, ailem bana

name Duncan and I don't mind I like my name I think it's a fun name hello Rosa

Duncan adını verdi ve umursamıyorum, adımı seviyorum, bence bu eğlenceli isim merhaba Rosa

hello pal Mira hello also Belarusian is talking about

merhaba dostum Mira merhaba ayrıca Belarusça annesinden bahsediyor

her mother hello Belarusian I hear your mother is

merhaba Belarusça annenin

in hospital at the moment and all I can do is send my best wishes I hope she'll

şu anda hastanede olduğunu duydum ve tek yapabileceğim en iyi dileklerimi göndermek umarım

be okay Belarusian thank you for joining me today and did you vote yesterday I am

iyi olur Belarusça bugün bana katıldığın için teşekkürler ve dün oy kullandınız mı

wondering if you voted yesterday as well how can here is medical ethicist so when

merak ediyorum dün de oy verdiniz mi burada nasıl olur da tıp etikçisi olabilir yani

we talk about an ethicist a person who deals with ethics and quite often where

etikçiden bahsettiğimizde etikle ilgilenen bir kişi ve

we say ethic we mean the thing that should be done or the right thing to do

etik dediğimizde genellikle yapılması gerekeni veya yapılması gerekeni kastediyoruz. yapılacak doğru şey

or maybe a decision that you have to make based on right and wrong so quite

veya belki de doğru ve yanlışa dayalı olarak vermeniz gereken bir karar bu yüzden

often we use the word ethics a doctor will normally use medical ethics so

etik kelimesini oldukça sık kullanırız, bir doktor normalde tıp etiğini kullanır, bu nedenle

things that you have to do to save life things that you have to do to prevent

hayat kurtarmak için yapmanız gereken şeyler yapmak için yapmanız gereken şeyler

suffering or pain and all of those things connect to ethics ethics medical

acıyı veya acıyı önlemek ve etik etik ile bağlantılı tüm bu şeyler tıbbi

donation is presumed to be consented and is very and

bağışın onaylandığı varsayılır ve Belçika'da organ bağışı ile ilgili çok ve

is a very debatable issue regarding organ donations in Belgium there is the

çok tartışmalı bir konudur,

same situation that every person is assumed to be a donor and that is it

aynı durum vardır ki her insan bağışçı olarak kabul edilir ve

that's what's happening next year here in the UK so the same thing will be

Gelecek yıl burada İngiltere'de olan şey bu mu yani aynı şey

occurring here Karaka says what do you think of donating organs mr. Duncan

burada da olacak Karaka organ bağışına ne dersiniz bayım diyor. Duncan

can you explain well as I've already said I agree with it

iyi açıklayabilir misin daha önce de söylediğim gibi katılıyorum buna

I think it's a good idea so I have no problem I won't be saying you can't have

katılıyorum bence bu iyi bir fikir bu yüzden benim böbreklerimi alamazsın demeyeceğim

my kidneys because I won't need them because I'll be dead so it doesn't

çünkü onlara ihtiyacım olmayacak çünkü ben ölü ol

matter but imagine the lives you will be saving at least five lives you will

farketmez ama bir düşün hayatları kurtaracaksın en az beş hayat

change by donating your organs at least five lives will be helped or saved so

organlarını bağışlayarak değiştireceksin en az beş hayat kurtarılacak ya da yardım edilecek yani

from my point of view it doesn't matter as far as I'm concerned you can do

benim açımdan hiç farketmez Benimle

whatever you want with me you could throw beyond a bonfire and use me as a

ne istersen yapabilirsin, bir şenlik ateşinin ötesine geçebilirsin ve Rossa'yı istiyorsan 5 Kasım'da beni bir erkek olarak kullanabilirsin.

guy on November the fifth if you want Rossa I think it is a hard time for you

and your family I think that's a message for Belarusian also Palmyra Anna you

Belaruslu da Palmyra Anna

look so modern in his office oh I don't know what that means either

ofisinde çok modern görünüyorsun oh bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum ya

maybe Anna is in an office in a photograph maybe there Xie T mo mo he be

belki Anna bir fotoğrafta ofistedir belki orada Xie T mo o

dear teacher what would you do after December 31st would you be on YouTube

canım öğretmenim 31 Aralıktan sonra ne yaparsın olurmusun YouTube'da

after that date I think you mean October 31st so I am with you every day in

o tarihten sonra sanırım 31 Ekim'i kastediyorsunuz, bu yüzden Ekim'de her gün sizinleyim

October but after October so after Thursday I will still be with you but

ama Ekim'den sonra yani Perşembe'den sonra hala sizinle olacağım ama

not every day because I have the things to do unfortunately I have to

her gün değil çünkü yapacak işlerim var ne yazık ki yapmak zorundayım

I have to buy food I have to keep myself warm I have to pay my bills so I can do

yiyecek satın almalıyım kendimi sıcak tutmalıyım faturalarımı ödemeliyim ki

this so doing this every day is very hard to do however there is one solution

bunu yapabileyim bu yüzden bunu her gün yapmak çok zor ancak bir çözüm var yardımcı

one thing that can help you can make a donation if you want to help my work

olabilecek bir şey var bana yardım etmek istersen bağış yapabilirsin iş

continue forever and ever so that is one thing I rely on especially during

sonsuza dek devam ediyor, bu yüzden özellikle Ekim ayında güvendiğim bir şey var

October because I have given all my time during October for doing this

çünkü Ekim boyunca tüm zamanımı buna verdim

Kathy Arnie says oh nice me too so is that is that in response to my statement

Kathy Arnie ah ben de güzel diyor yani

about organ donations I think so so after October the 31st I will still

organ bağışlarıyla ilgili açıklamama yanıt olarak sanırım yani 31 Ekim'den sonra hala

be doing lessons I will still be teaching English I'm not going away but

ders çalışıyor olacağım Hala İngilizce öğretiyor olacağım Bir yere gitmiyorum ama

I won't be here every day I won't unfortunately because I have to live I

her gün burada olmayacağım maalesef çünkü yaşamak zorundayım hayatta kalmam gerekiyor

have to survive unfortunately so when you decide to do something it means you

ne yazık ki o zaman bir şey yapmaya karar verirsin, seçtiğin anlamına gelir,

choose so choose is to decide you choose something you decide on something you

yani seç, bir şeye karar verirsin, bir şeye

decide to do something so we can say that you decide on or decide to do

karar verirsin, bir şeye karar verirsin, bir şey yapmaya karar verirsin

something or you choose something so you choose a new dress you choose some new

veya bir şey yapmaya karar verirsin diyebiliriz ya da bir şey seçersin, böylece yeni bir elbise seçersin. yeni

shoes you choose some food in a restaurant you might read the menu and

ayakkabılar seçin bir restoranda yemek seçin menüyü okuyabilirsiniz ve

then you will choose something from a list of meals choose

sonra yemek listesinden bir şey seçersiniz

decision so you have to make a decision a decision is something that you have to

karar seçin yani bir karar vermelisiniz karar

choose in your mind you have to come to a decision so to make a choice you make

aklınızda seçmeniz gereken bir şeydir bir karara varmak için bir seçim yapmak için bir karar verirsiniz

a decision so you decide on what to do you make a decision the thing that you

yani ne yapacağınıza karar verirsiniz bir karar verirsiniz, düşündüğünüz şeye karar verirsiniz

have thought about and now you come to a decision you have made a decision you

ve şimdi bir karara varırsınız bir karar vermişsinizdir

have decided what to do once again choice so the choice is something that

ne yapacağınıza karar vermişsinizdir bir kez daha seçim yani seçim sizin yaptığınız bir şey

you make maybe you have many things in front of you but you can only have one

belki önünüzde birçok şey var ama bunlardan sadece birine sahip olabilirsiniz

of them you only have one choice so the choice can be many things so the choice

sadece bir seçeneğiniz var bu yüzden seçim birçok şey olabilir bu yüzden seçim

relates to everything in front of you and also choice is the thing that you

önünüzdeki her şeyle ilgilidir ve ayrıca seçim, seçtiğiniz şeydir,

choose so there are two ways of looking at that word a choice is the selection

yani bu kelimeye bakmanın iki yolu vardır, seçim,

that you can choose from and the choice is the thing that you make you choose

aralarından seçim yapabileceğiniz seçimdir ve seçim, bir seçim yaparak bir şeyi seçmenizi sağlayan şeydir,

something by making a choice isn't English interesting I love the English

ilginç değil İngilizceyi seviyorum,

language I have a feeling I might be an English addict I think so pick here's

bir İngiliz bağımlısı olabileceğime dair bir his var.

another word that can be used in many ways pick so pick is very similar to

choose you choose something you pick something so in this sense we are using

the word in the form of a verb to pick I'm going to pick you I'm going to pick

seçmek için bir fiil biçimindeki kelime seni seçeceğim

this Apple you pick something so you take away but also you make a choice

bu elmayı seçeceğim bir şey seçiyorsun yani alıyorsun ama aynı zamanda bir seçim yapıyorsun

so pick can be used in more than one way you pick something you choose something

yani pick birden fazla şekilde kullanılabiliyor sen seçiyorsun bir şey bir şey seçersin

and also you take something away you pick an apple or you pick a pear pick so

ve ayrıca bir şeyi elinden alırsın bir elma ya da bir armut seçersin yani

to choose is to pick another word select now here is an interesting word select

seçmek başka bir kelime seçmektir şimdi burada ilginç bir kelime seçin

if you select something once again it is a form of choosing you make a selection

bir şeyi bir kez daha seçerseniz bu bir seçim şeklidir yaptığınız seçim seçtiğiniz bir seçim

you select so when you select you choose I will select you I select that of

yani seçtiğinizde siz seçersiniz ben sizi seçeceğim bunu seçerim

course when we save selection it means the choice that you have so maybe there

tabii ki seçimi kaydettiğimizde bu sahip olduğunuz seçim anlamına gelir yani belki

are many things in front of you that you can choose from you have to select one

önünüzde seçim yapabileceğiniz birçok şey vardır birini seçmek zorundasınız

thing or maybe two things you will select your choice back to the live chat

bir veya belki iki şey seçiminizi yapacaksınız çok hızlı bir şekilde canlı sohbete geri dönün sadece ne olduğunu

very quickly just just interested to see what's happening Pat you what are the

görmekle ilgileniyorum

differences between the choices of young people and older people Pat you that is

Gençlerin ve yaşlıların seçimleri arasındaki farklar nelerdir?

an interesting question when you are young you have all the choices in the

Dünyadaki tüm seçeneklere sahipsiniz,

world however you are not mature enough to make them when you get older and you

ancak yaşlandıkça bunları yapacak kadar olgun değilsiniz ve

have the maturity your choices become fewer because you are older maybe your

olgunluktasınız, çünkü yaşlandıkça seçenekleriniz azalıyor, belki

health is suffering and maybe your outlook on the world has become very

sağlığınız kötüye gidiyor ve belki de dünyaya bakış açınız çok

narrow so when you are young you have many choices that you can make however

dar. bu yüzden gençken yapabileceğiniz birçok seçeneğiniz vardır, ancak bunların oldukça sık

you don't realize that they are there quite often

orada olduklarının farkına varmazsınız,

quite often people will waste their childhood even though they have lots of

insanlar birçok

choices lots of things they could do they quite often don't realize that they

seçeneğe sahip olmalarına rağmen yapabilecekleri pek çok şey olmasına rağmen genellikle çocukluklarını boşa harcarlar. orada olduklarının farkında değilsiniz,

are there however when you are older you realize that those choices were there

ancak yaşlandığınızda bu seçeneklerin orada olduğunu fark ediyorsunuz

but now you realize your choices are fewer so yes there is a bit of a paradox

ama şimdi seçeneklerinizin daha az olduğunun farkına varıyorsunuz, bu yüzden evet, söz konusu olduğunda biraz paradoks var

as far as that is concerned hello to Palmyra again the u.s. singer Selena

Palmyra'ya tekrar merhaba ABD. şarkıcı Selena

Gomez lives in favor of her best friend who gave one kidney so Selena Gomez

Gomez, bir böbreğini veren en iyi arkadaşı lehine yaşıyor, bu yüzden Selena Gomez

a u.s. singer actually received a kidney from from one of her friends that's

a.s. şarkıcı aslında arkadaşlarından birinden böbreği aldı bu

amazing so there you go you can actually donate one kidney

harika yani işte hala hayattayken bir böbreğinizi bağışlayabilirsiniz,

whilst still alive so you can actually lose one of your kidneys you can give it

böylece böbreklerinizden birini gerçekten kaybedebilirsiniz

to another person who might need treatment for various kidney diseases so

çeşitli böbrek hastalıkları için tedaviye ihtiyacı olabilecek başka bir kişiye verebilirsiniz yani

yes you can donate certain organs whilst you are still alive as long as you have

evet, iki organınız olduğu sürece hala hayattayken bazı organlarınızı bağışlayabilirsiniz, bu nedenle

two of them so you can't donate your heart because you need that you only

kalbinizi bağışlayamazsınız çünkü

have one heart unless you are doctor who of course arts B there is a new word

doktor değilseniz yalnızca bir kalbe sahip olmanız gerekir. aynı markanın ürünlerinden oluşan bir seçki gibi olabilen

used in adverts called a halt which could be like a selection of products

durma adı verilen reklamlarda kullanılan bir kelimedir.

from the same trademark a Hall of shampoos well where we say Hall it does

mean you are moving or you are carrying a group or a selection or maybe a

container with things inside it Hall so hauling is pulling something that

it Hall yani çekmek,

contains lots of items Hall another word that some people use is

birçok eşya içeren bir şeyi çekmektir Hall, bazı insanların kullandığı başka bir kelime

hoard hoard which means to collect something so you have lots of things

istif istifidir, yani bir şey toplamak anlamına gelir, böylece etrafınızda bir sürü şey olur,

around you that you collect your hoard and some people are addicted to

istifinizi toplarsınız ve bazı insanlar

collecting things they can't stop and slowly their house will fill full of

toplayabilecekleri şeyleri toplamaya bağımlıdır. Durun ve yavaş yavaş evleri bir şeylerle dolacak

things and those people are called hoarders

ve bu insanlara istifçi denir,

so a person who hoards is a person who collects things or keeps things and they

bu yüzden istifleyen bir kişi bir şeyler toplayan veya bir şeyler tutan bir kişidir ve

can't stop doing it

bunu yapmayı bırakamazlar

CT lab is here also Cristina in fact when you are older we have fewer choices

CT laboratuvarı da burada Cristina aslında sen ne zaman yaşlandıkça hayatta daha az seçeneğimiz oluyor bu

in life that is true however if you take care of yourself if you look after your

doğru ancak kendinize ve sağlığınıza dikkat ederseniz

health then you might find that there will be more choices or there will be

o zaman yaşlandıkça sizin için daha fazla seçenek veya fırsatlar olacağını görebilirsiniz, bu yüzden

opportunities for you as you get older so sometimes it is all about your

bazen hepsi bu kadar

attitude towards getting older and your attitude towards life in general I think

yaşlanmaya karşı tavrınız ve genel olarak hayata karşı tavrınız hakkında bence

so

so young and already suffering says neo zero I'm sorry to hear that I hope

çok genç ve şimdiden acı çekmek neo- sıfır diyor bunu duyduğuma üzüldüm umarım her

things get better I always think about English speaking and learning

şey daha iyi olur hep ingilizce konuşmayı ve öğrenmeyi düşünürüm

I often dream in English that is a good thing to do nasiha I will be honest with

sık sık ingilizce rüya görürüm nasiha yapmak için iyi bir şey, sana karşı dürüst olacağım,

you try to think in D in English try to dream in English wow that is a very big

D'yi İngilizce düşünmeye çalış, İngilizce hayal kurmaya çalış, vay canına, bu atılacak çok büyük bir

step to take thank you very much so when you choose something quite often you

adım, çok teşekkür ederim, bu yüzden bir şey seçtiğinizde sık sık

will point out or point to something that you want so you will choose you

işaret edeceksiniz veya istediğin bir şeye işaret et o yüzden seçeceksin

will point out something you will make a choice you will choose something you

bir şeye işaret edeceksin bir seçim yapacaksın bir şey seçeceksin

will make a selection you will point out what you want the thing you want the

bir seçim yapacaksın ne istediğine işaret edeceksin istediğin şeyi seçeceksin seçtiğin şey

thing that you have chosen chosen is the past-tense you choose you

geçmişte kaldı - gergin seçtiniz seçtiniz seçtiniz

have chosen consider now this is interesting when you make a decision

şimdi düşünün bu ilginç bir karar verdiğinizde

when you have to make a choice you will often consider what to do you will think

bir seçim yapmanız gerektiğinde sık sık ne yapacağınızı düşünürsünüz

of your options I have three choices I can take it I can leave it or I can come

seçeneklerinizi düşünürsünüz üç seçeneğim var alabilirim bırakabilirim veya

back next year and maybe decide again so in that respect I have three choices so

Gelecek yıl tekrar gelebilirim ve belki tekrar karar verebilirim, bu açıdan üç seçeneğim var, bu yüzden

sometimes you have to consider your choice you have to consider you have to

bazen seçiminizi düşünmeniz gerekir, bir karara varmanız gerektiğini düşünmeniz gerekir, bu yüzden

come to a decision so consider it sometimes used where we want to talk

bazen bir karar vermekten bahsetmek istediğimizde kullanılır.

about making a choice thank you very much thanks for your lessons they are

seçim çok teşekkür ederim dersleriniz için çok teşekkürler

useful and interesting the best to you and looking forward to watching more

faydalı ve ilgi çekiciler sizin için en iyisi ve yeni videolarınızdan daha fazlasını izlemeyi sabırsızlıkla bekliyorum

from of your new videos thank you tram watching in Vietnam Luis says you know

teşekkürler Vietnam'da tramvay izlerken

Rosso after a dialysis the color of your skin was like the warn of someone else

başka birinin uyarması

but before the dialysis it went almost yellow yes when a person has kidney

ama diyalizden önce neredeyse sarıya döndü evet bir kişinin böbrek

problems or difficulty with their kidneys quite often their skin will turn

sorunları veya böbrekleri ile ilgili bir sorunu olduğunda sıklıkla cildi sararır buna

yellow it is called jaundice so a person who looks yellow a person whose skin has

sarılık denir bu nedenle sarı görünen bir kişiye

turned yellow due to illness we will describe them as looking jaundiced

sarı görünen bir kişi nedeniyle cildi sararmış bir kişi hastalığa onları sarılık olarak tanımlayacağız,

so jaundice is a yellowing of the skin normally caused by I think it's uric

bu yüzden sarılık normalde

acid in the blood not very nice by the way not very nice you are the best

kandaki ürik asitin neden olduğu cildin sararmasıdır bence çok hoş değil bu arada çok hoş değil

English teacher that I've ever had please say hello to carroca Karaka art

şimdiye kadar sahip olduğum en iyi İngilizce öğretmenisin lütfen carroca'ya merhaba de Karaka sanatı

hello Karaka art nice to see you here today

merhaba Karaka sanatı bugün seni burada görmek güzel bu

so we are talking about making choices you will have to make a decision you

yüzden seçim yapmaktan bahsediyoruz bir karar vermek zorunda kalacaksın düşüneceksin

will ponder I like this word ponder when you ponder it means you think about

bu kelimeyi seviyorum düşünürken düşünmek,

something you have to make a decision you will consider you will ponder ponder

yapman gereken bir şey hakkında düşündüğün anlamına geliyor düşüneceğin bir karar düşüneceksin düşüneceksin

I like that word it's brilliant it sounds a little bit like pond which is

bu kelimeyi beğendim bu harika kulağa biraz gölet gibi geliyor bu

something that fish might live in ponder you think about something you consider

balıkların yaşayabileceği bir şey bir şey hakkında düşünürsün bir

something carefully ponder there are two questions you might ask when you are

şey hakkında düşünürsün dikkatlice düşünürsün bir şey düşünürken sorabileceğin iki soru vardır

making a choice two things you might ask yourself or

seçim yapmak, kendinize veya başka birine sorabileceğiniz iki şey,

another person especially if you cannot come to a choice or a decision which

özellikle bir seçime veya karara varamıyorsanız, ki

what so normally if you have a choice or a selection we normally use which so

normalde bir seçeneğiniz veya seçiminiz varsa normalde hangisini kullanırız hangisini

which one do you like which one do you want however if you don't have a choice

seversiniz hangisini istersiniz ancak bir seçeneğiniz yoksa,

maybe the choice is hundreds of things or thousands of things we often say what

belki de seçim yüzlerce şey veya binlerce şeydir.

so what do you want to eat what food do you want to eat so because there is a

big choice we don't normally say which which do you want to eat we say what do

hangisini yemek istersiniz diye sorarsanız ne

you want to eat because there are so many different types of food so what

yemek istersiniz deriz çünkü pek çok farklı yiyecek türü vardır yani

normally means if there is a large quantity of things to choose from if

normalde ne anlama gelir, eğer seçilecek çok miktarda şey varsa,

there is only a or quantity or maybe just a small number

sadece bir veya miktar veya belki sadece

of things to choose from we will say which which one do you want what do you

aralarından seçim yapabileceğiniz az sayıda şey hangisini istiyorsunuz hangisini istiyorsunuz diyeceğiz

want so maybe the list is endless

yani belki liste sonsuzdur

or maybe the thing in question is unknown what what which talking of

veya belki söz konusu olan şey bilinmez ne ne cadılar bayramı hangi

witches it's Halloween on Thursday and I will be

perşembe günü cadılar bayramı ve ben

with you live tomorrow and Wednesday and Thursday consider you think about

beraber olacağım yarın ve çarşamba ve perşembe yaşıyorsun

something carefully you have to think of something in your mind you consider I am

bir şey hakkında dikkatlice düşün bir şeyi zihninde düşünmelisin bence düşünüyorum düşünüyorsun hakkında düşüneceksin

considering you consider you think about you have to think about what you are

ne yapacağını düşünmek zorundasın

going to do so you have a choice you have to consider the choices you have to

bu yüzden bir seçeneğin var seçenekleri değerlendirmek için

decide what to do

ne yapacağınıza karar vermelisiniz

hello also to neo once again you should substitute my English lecture in my

neo'ya da merhaba bir kez daha benim üniversitemdeki ingilizce dersimin yerine geçmelisiniz sayın

university mr. Duncan it will not be boring thank you very much

bey. Duncan, sıkıcı olmayacak, çok teşekkür ederim,

when I used to teach in class in China lots of people came up to me and said

ben Çin'de ders anlatırken bir çok insan yanıma gelip

mr. Duncan we want more of your lessons they are so interesting thank you very

Mr. Duncan, derslerinizden daha fazlasını istiyoruz, çok ilginçler, çok teşekkür ederim, yapmanız gerektiğini

much that's very kind of you to say you should sir why are international

söylemeniz çok naziksiniz efendim, küresel ısınma söz konusu olduğunda uluslararası

leaders always in conflict in conference when it comes to global warming well

liderler neden her zaman konferanslarda çatışıyorlar, tıpkı

just like anything there are people who believe in something and people who

buna inanan insanların olduğu her şey gibi. bir şeye ve

don't believe in something so maybe there are people who think or believe

bir şeye inanmayan insanlar yani belki düşünen veya inanan insanlar var

and there are people who say that there is evidence that proves that global

ve küresel

warming is real however there are those who are skeptic

ısınmanın gerçek olduğunu kanıtlayan kanıtlar olduğunu söyleyen insanlar var ama şüpheci olanlar da var

and they think it isn't real and they they consider all of the scientific

ve öyle olmadığını düşünüyorlar gerçektir ve tüm bilimsel

studies to be inconclusive so it depends really so that's why there is always

çalışmaların sonuçsuz olduğunu düşünürler, bu yüzden gerçekten değişir, bu yüzden her zaman

disagreement in fact you can think of any subject think of any subject in the

anlaşmazlık vardır, aslında herhangi bir konuyu düşünebilirsiniz, dünyadaki herhangi bir konuyu düşünün

world and someone somewhere will disagree with what you think whatever it

ve bir yerlerde birileri, ne düşündüğünüze katılmaz.

is so there are people who even believe that the earth is flat there are people

öyle ki dünyanın düz olduğuna inananlar bile var

who think that the earth is flat they believe it they really believe it

dünyanın düz olduğuna inananlar var buna inanıyorlar gerçekten inanıyorlar

however when you fly up in a rocket above the earth you can see that the

ama dünyanın üzerinde bir roketle uçtuğunuzda

earth is spinning it is turning round it is spherical it is a globe mm-hmm hi all

dünyanın döndüğünü görebilirsiniz dönüyor küre şeklinde bir dünya mm-hmm merhaba

maybe in the future people will be able to grow new organs like mushrooms that

belki gelecekte insanlar mantar gibi yeni organlar yetiştirebilecekler bu kulağa

sounds like something from science fiction but I think it might be true one

bilimkurgu gibi geliyor ama bence bu bir gün doğru olabilir

day Valentin yes I think that's great well they've been doing this already

Valentin evet bence bu harika, bunu zaten

with skin so as I understand it they can actually grow new cells and they can

deriyle yapıyorlar, yani anladığım kadarıyla aslında yeni hücreler geliştirebiliyorlar ve

actually use them to replace certain parts of the body like your ears so they

onları vücudun belirli kısımlarını değiştirmek için kullanabiliyorlar, örneğin kulaklarınız gibi, bu yüzden aslında

have actually grown ears so this I think this is still in the early stages but I

kulakları büyütmüşler, bence bu bu hala erken aşamalarda ama

think in the future because of the the moves forward in the study of genetics

bence gelecekte genetik çalışmalarındaki ilerlemeler

and the way that we understand the way cells divide and work and then you talk

ve hücrelerin bölünme ve çalışma şeklini anlama şeklimiz nedeniyle ve sonra kelimenin tam anlamıyla yapı taşları

about things like stem cells which are literally the building blocks of all

olan kök hücreler gibi şeylerden bahsediyorsunuz. tüm

life it's incredible so I think in the future we might be growing organs maybe

hayat inanılmaz bu yüzden bence gelecekte bir ağaçta organ yetiştiriyor olabiliriz belki

on a tree not an actual tree but figurative so yes who knows who knows

gerçek bir ağaç değil ama mecazi yani evet kim bilir kim bilir

what will happen if that's why the future is always exciting

ne olacaksa bu yüzden gelecek her zaman heyecan vericidir

it is who knows what will happen next

kim bilir bundan sonra ne olacak

yes they did say that about heart cells because they did actually find that if

evet bunu kalp hücreleri hakkında söylediler çünkü

you put heart cells in a petri dish the heart cells would continue beating

kalp hücrelerini bir petri kabına koyarsanız kalp hücrelerinin atmaya devam edeceğini gerçekten keşfettiler evet bu

yes that's true I remember seeing a very interesting report about that thank you

doğru bununla ilgili çok ilginç bir rapor gördüğümü hatırlıyorum

very much for your company today at the start of today's lesson I talked about

bugün şirketinize çok teşekkür ederim bugünün dersinin başında Avrupa Birliği'nden

the fact that we will be leaving the European Union it looks like it on the

ayrılacağımız gerçeğinden bahsettim,

31st of January if I can find my piece of paper where is it there it is Friday

31 Ocak'ta öyle görünüyor, kağıdımı bulabilirsem nerede,

the 31st of January 2020 it looks as if that is when we will be leaving the

31 Ocak 2020 Cuma, öyle görünüyor eğer o zaman

European Union not Thursday it looks as if it's not happening so it looks as if

Avrupa Birliği'nden Perşembe değil de ayrılacaksak, bu gerçekleşmeyecek gibi görünüyor, yani

this will be postponed until next year the reason why I mentioned that again is

bu gelecek yıla ertelenecek gibi görünüyor, bundan tekrar bahsetmemin

because we have other choices choices so when you make a choice you might have to

nedeni, başka seçeneklerimiz olduğu için. bir seçim bir

vote for something so you vote you make a choice you elect someone so again you

şeye oy vermeniz gerekebilir bu yüzden oy verirsiniz bir seçim yaparsınız birini seçersiniz yani yine

are choosing a person a person to represent you so again you have to make

bir kişiyi seçiyorsunuz sizi temsil edecek bir kişiyi yani yine

a choice so when you vote you choose when you elect you make a choice or you

bir seçim yapmanız gerekir bu yüzden oy verdiğinizde seçersiniz seçtiğinizde yaparsınız bir seçim ya da

have made a choice opt for if you opt for something it means that is the

bir seçim yaptın tercih et eğer bir şeyi seçersen bu senin seçimin olduğu anlamına gelir

choice you have gone with you have gone for that choice that is what you have

decided you opt for that thing of course sometimes a choice

is not chosen in an organized way you might choose something at random

organize bir şekilde rastgele bir şey seçebilirsiniz,

so sometimes random is also a type of choice because you are not making a

bu nedenle bazen rastgele de bir tür seçimdir çünkü belirli bir seçim yapmıyorsunuz,

particular choice you are choosing something at random so when we use the

rastgele bir şey seçiyorsunuz, bu nedenle

word random it means without making a choice even though you are making a

rastgele kelimesini kullandığımızda bu, siz olsanız bile bir seçim yapmadan anlamına gelir. bir

choice but it's random its random it could come from anywhere yes there are

seçim yapmak ama rastgele rastgele herhangi bir yerden gelebilir evet

live subtitles Mason you are right you can opt for subtitles on my live stream

canlı altyazılar var Mason haklısın canlı yayınımda altyazıları seçebilirsiniz tek

all you have to do is press that button on your keyboard and you will get live

yapmanız gereken klavyenizdeki o düğmeye basmak ve canlı altyazıları alacaksınız

captions isn't it amazing we Duong says mr. Duncan I am your fan I

Duong'un mr. Duncan ben senin hayranınım şapkanı

like your hat which color hat do you like or which color do you like of your

beğendim şapkanın hangi rengini seversin veya şapkanın hangi rengini seversin bu

hat so if I had to choose my favorite color I think I like white I like white

yüzden en sevdiğim rengi seçmem gerekirse sanırım beyazı severim Beyaz

hats and also red hats so I suppose red and white are my

şapkaları ve ayrıca kırmızı şapkaları severim bu yüzden sanırım kırmızı ve beyaz benim

favorite colors thank you very much I am going soon I will be going soon

en sevdiğim renkler çok teşekkür ederim yakında gidiyorum yakında gideceğim

sometimes it is very hard to make a choice one thing that we all do and we

bazen seçim yapmak çok zor hepimizin yaptığı bir şey ve ben de dahil olmak üzere

all do it including me quite often we will

hepimiz yapıyoruz oldukça sık

procrastinate oh I like that word procrastinate so if you procrastinate it

erteleyeceğiz oh bunu sevdim Ertelemek kelimesi, eğer ertelerseniz karar veremezsiniz

means you cannot make a decision you put off the things that you have to do

anlamına gelir, yapmanız gereken şeyleri ertelersiniz

or make a decision on so quite often if you procrastinate you are undecided you

veya bir karar verirsiniz, o kadar çok ertelerseniz kararsızsınızdır,

cannot make a choice you can't come to a decision

bir seçim yapamazsınız, bir karara varamazsınız.

you always do something else you you avoid making a choice you avoid it so

her zaman başka bir şey yaparsın seçim yapmaktan kaçınırsın ondan kaçınırsın o yüzden

procrastination is the other word so that is what it's called procrastination

erteleme diğer kelime yani buna erteleme denir işte ertelediğin zaman

is when you procrastinate I love that word it's it it feels very nice when you

bu kelimeyi seviyorum ertele deyince çok güzel hissettiriyor yapman

say it procrastinate you always delay the things you should

gerekenler

do you can't make a decision easily you take so long to make a decision you are

kolay karar veremezsin karar vermen çok uzun sürer kararsızsın

undecided so to be undecided means that you haven't made your choice or you are

yani kararsız demek seçimini yapmadığın veya

unable to make a choice you are undecided

seçim yapamayacak durumda olduğun anlamına gelir kararsızsın buna denir

we call that indecision so indecision is the process of being

kararsızlık yani kararsızlık karar verememe sürecidir karar

unable to make a decision you can't decide waver now this is an interesting

veremezsin şimdi karar veremezsin bu

one as well you might waiver something if you are

da ilginç bir seçim yapamıyorsan bir şeyden feragat edebilirsin

unable to make a choice so to waiver can mean to push aside or

yani feragat etmek bir kenara itmek anlamına gelebilir veya

maybe you can't make a decision straight away sometimes in politics or in law

belki de hemen karar veremez bazen siyasette veya hukukta

something might be wavered waive it especially if a decision can't be made

bir şeyler tereddüte düşebilir özellikle karar verilemiyorsa

hold up hold up if you hold up something again it means you can't come to a

vazgeçin durun durun bir şeyi tekrar ertelerseniz bu bir sonuca varamayacağınız anlamına gelir

conclusion or a decision you hold up the process so you might say that the

veya Perşembe günü

decision not to leave the European Union on Thursday is a holdup people still

Avrupa Birliği'nden ayrılmama kararının bir bekletme olduğunu söyleyebilirsiniz.

can't decide what we should be doing and finally delay delay this is a word

that it causes a lot of anger every morning when people are trying to get to

Her sabah öfke, insanlar

work by train they will often find that there is a delay to their service so

trenle işe gitmeye çalıştıklarında, genellikle hizmetlerinde bir gecikme olduğunu fark ederler, bu nedenle

delay can mean put off postpone you don't do it straightaway you can't make

gecikme, ertelemek anlamına gelebilir, hemen yapmazsanız, bir karar veremezsiniz,

a decision it's so hard to make a decision so I will delay my decision I

karar vermek çok zordur. bir karar ver öyleyse kararımı erteleyeceğim

will not choose straight away I will delay what I am going to do so you can't

Hemen seçmeyeceğim Yapacağım şeyi erteleyeceğim böylece sen

do it today and I think today's favorite word must be procrastinate I love that

bugün yapamazsın ve bence bugünün favori kelimesi ertelemek olmalı Bu

word it's a brilliant word procrastinate you could also hesitate as well so if

kelimeyi seviyorum bu harika bir kelime ertelemek tereddüt de edebilirsin o yüzden

you hesitate it means you you can't make the decision you are so close to making

tereddüt edersen karar veremiyorsun demektir karar vermeye çok yakınsın

making the decision but you can't do it it's so hard I want to make a decision

ama yapamıyorsun çok zor karar vermek istiyorum

but I always hesitate hesitate pal Mira Oh pal Mira also uses hesitate as well

ama hep tereddüt ediyorum dostum Mira Ah dostum Mira da tereddüt kullanıyor

very nice thank you very much to Louie Louie Cristina pachu thank you very much

çok güzel Louie Louie'ye çok teşekkür ederim Cristina pachu çok teşekkür ederim

I hope you've enjoyed today's livestream I will be going back to my lovely fire

umarım bugünkü canlı yayından keyif almışsınızdır. bu

there it is so that's what I'm doing tonight because

gece yapacağım çünkü hava

it's going to be cold again so tonight I will have a lovely sit down I will rest

yine soğuk olacak bu yüzden bu gece güzelce oturacağım

my aching legs and also my ache brain and I will sit in front of the

ağrıyan bacaklarımı ve ayrıca ağrıyan beynimi dinlendireceğim ve ateşin önünde oturacağım

fire because it is very cold tonight I think so I think it's going to be quite

çünkü bu gece hava çok soğuk sanırım öyle düşünüyorum

chilly this evening so that's what I'm going to do I hope you have a super

bu akşam hava çok soğuk olacak o yüzden yapacağım şey bu umarım süper bir

Monday whatever you are doing of course I'm back tomorrow the final

pazartesi geçirirsiniz her ne yapıyorsanız tabi ki yarın

days of October so I will be with you again tomorrow from 2:00 p.m. UK time

ekimin son günleri dönüyorum o yüzden yarın 2 den itibaren yine sizlerleyim :00 pm İngiltere saati

and also on Wednesday and Thursday don't forget Thursday is the last day of

ve ayrıca Çarşamba ve Perşembe günleri de unutma Perşembe Ekim ayının son günü

October and the final day of my 31 days Cristina I love the fireplace there is

ve 31 günlük hayatımın son günü Cristina Şömineye bayılıyorum

something wonderful about sitting in front of a real fire really I don't know

gerçek bir ateşin önünde oturmanın harika bir yanı var gerçekten bilmiyorum

why it feels as if I'm going back to too early man when we lived in caves and all

neden mağaralarda yaşadığımız ve

we had were fires I think so it really takes you back in time too too

sahip olduğumuz tek şeyin ateşler olduğu çok erken bir adama dönüyormuşum gibi geliyor, bu yüzden gerçekten sizi çok erken zamanda geri götürüyor

early man or should I say early person because I

adamım yoksa erken insan mı demeliyim çünkü

don't want to offend anyone thank you Christina Thank You Kathy Arnie thank

yapmıyorum kimseyi gücendirmek istemiyorum teşekkürler Christina Teşekkürler Kathy Arnie teşekkürler

you pat you thank you we duong see you soon I hope so I'm back tomorrow 2 p.m.

pat pat teşekkürler teşekkürler yakında görüşürüz umarım o yüzden yarın 14:00'da dönerim.

UK time and we'll do this again shall we do it again tomorrow ok then see you

İngiltere zamanı ve bunu tekrar yapacağız yarın tekrar yapalım mı tamam o zaman

tomorrow thank you very much for your lovely company today so many people so

yarın görüşürüz bugün güzel şirketiniz için çok teşekkür ederim çok fazla insan

many people here Sariah Guadalupe Raqib and a Kobi also

burada çok fazla insan Sariah Guadalupe Raqib ve bir Kobi ayrıca

Mason and Rafi lui lui Luis Mendez Christina so many people joining me

Mason ve Rafi lui lui Luis Mendez Christina bugün bana katılan pek çok kişi,

today thanks for your company I am back tomorrow you can watch this again later

arkadaşlığınız için teşekkürler, yarın geri döndüm, bunu daha sonra tekrar izleyebilirsiniz,

on so later on you can watch this again and hopefully the captions will be there

böylece daha sonra bunu tekrar izleyebilirsiniz ve umarım altyazılar orada olur,

well this is mr. Duncan in the birthplace of English saying thanks for

bu bay. Duncan, İngilizcenin doğum yerinde

watching me today see you tomorrow 2 p.m. UK time and of course you know

bugün beni izlediğiniz için teşekkürler, yarın 14:00'te görüşürüz diyor. İngiltere zamanı ve tabii ki sırada ne olduğunu biliyorsunuz evet biliyorsunuz

what's coming next yes you do...

...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)