English Proverbs - Sentence Game / English Addict - 92 / Friday 3rd July 2020 / LIVE from England

yes we are all here together again welcome everybody it's time for another

evet hepimiz yeniden buradayız herkese hoşgeldiniz millet tam şu anda İngilizcenin doğum yeri olan İngiltere'den

live English addict coming to you now right now from the birthplace of the

size canlı bir İngiliz bağımlısı daha gelme zamanı geldi

English language which just happens to be England

hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today are you ok I

herkese merhaba ben bay. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin

hope so are you happy I really hope you are

umarım mutlusundur gerçekten umarım

feeling happy today because I'm happy I'm not too bad I can't complain despite

bugün mutlu hissediyorsun çünkü ben mutluyum çok kötü değilim

the fact that this morning I was sneezing I have hay fever again the wind

bu sabah hapşırıyor olmama rağmen şikayet edemem ben yine saman nezlesi var

is blowing outside let's have a look outside shall we so there is the view at

dışarıda rüzgar esiyor hadi dışarıya bir bakalım olur mu yani şu

the moment looking into the distance and you can see it is a little bit breezy

an mesafeye bakarak manzara var ve görebilirsiniz

today windy the wind is blowing very strongly outside and that is one of the

bugün biraz esintili bugün rüzgarlı dışarıda rüzgar çok kuvvetli esiyor ve o da bugün

reasons why I am actually in the studio today I'm not outside however did you

stüdyoda olmamın nedenlerinden biri de dışarıda değilim ama

see me yesterday I did not one but two live streams are of course during July

dün beni gördünüz mü bir değil iki canlı yayın yaptım tabi ki temmuz ayı boyunca

I'm doing some special live streams because it is my fourth year this month

özel canlı yayınlar yapıyorum çünkü dördüncü yılım bu ay

doing live streams so I thought hmm what a good idea maybe I should do some

canlı yayınlar yapıyorum, bu yüzden hmm ne iyi bir fikir diye düşündüm, belki de bunu kutlamanın bir

extra live streams during July as a way of celebrating it so that's exactly what

yolu olarak Temmuz boyunca fazladan canlı yayınlar yapmalıyım, bu yüzden tam olarak bunu

I'm doing that is what I'm doing and that is the reason why you saw me twice

yapıyorum, yaptığım şey bu ve nedeni de bu dün beni iki kez gördün

yesterday I did a live stream yesterday at 2 o'clock and also I came back on

dün gece 2 de canlı yayın yaptım ve

later in the evening as the Sun was setting and I did another live stream as

akşam güneş batarken tekrar geldim ve bir canlı yayın daha yaptım o

well so that's what happened hello to everyone we have made it once

yüzden herkese merhabalar başardık yine

again to the end of the week thank goodness it's Friday

hafta sonuna çok şükür bugün cuma

it is definitely Friday the end of the week for those wondering because I'm

merak edenler için hafta sonu kesin cuma çünkü

sure many people will ask tomorrow I am taking a rest so there won't be a live

eminim yarın çok kişi soracaktır biraz dinleniyorum

stream tomorrow however of course I am back with you on Sunday that is when you

yarın canlı yayın olmayacak ama tabii ki Pazar günü tekrar sizlerleyim, yani

can catch me Sunday Wednesday and Friday 2 p.m. UK time however as I just

Pazar, Çarşamba ve Cuma 14:00'te beni yakalayabilirsiniz. Ancak biraz önce

mentioned I am doing some extra live streams as well during July I will be

bahsettiğim gibi, Temmuz ayı boyunca bazı ekstra canlı yayınlar da yapıyorum

popping up from time to time with some spontaneous live streams look out for

Zaman zaman spontane canlı yayınlarla karşılaşacağım,

those during July I hope you're well today I hope you are happy I did not

Temmuz boyunca bunlara dikkat edin, umarım bugün iyisinizdir, umarım mutlusunuzdur.

have any nightmares last night I've received a lot of messages saying mr.

Dün gece hiç kabus görmedim Bay diyen bir sürü mesaj aldım.

Duncan we hope you don't have any nightmares tonight well last night I

Duncan, umarız bu gece hiç kabus görmezsin, dün gece

slept soundly oh I like that word you sleep soundly

mışıl mışıl uyudum oh, mışıl mışıl uyursan bu kelimeyi sevdim,

if you sleep soundly it means you sleep completely you sleep through the whole

eğer mışıl mışıl uyursan, bu tamamen uyuduğun anlamına gelir, bütün

night without being disturbed or waking up so that is what I did last night I

gece rahatsız edilmeden veya uyanmadan uyursun, yani bu ne Dün gece uyudum

had a lovely sleep even though this morning when I woke up I still felt

güzel bir uyku çektim bu sabah kalktığımda kendimi hala yorgun hissetmeme rağmen

tired it happens sometimes sometimes even if you do have a good

bazen oluyor iyi bir

sleep you wake up the next day and you still feel tired is that's the range

uyku çeksen bile ertesi gün uyanıyorsun ve hala yorgun hissediyorsun

hello to the live chat nice to see you here as well

merhaba aralığı bu mu canlı sohbet sizi de burada görmek güzel

hello - lolli lolli lolli lolli a big Bonjour to you guess what you are first

merhaba - lolli lolli lolli lolli büyük bir Bonjour bugünün canlı yayınında neyin birinci olduğunu tahmin edin

on today's live stream

congratulations to lolli lolli you are first today

lolli lolli'yi tebrik ediyoruz bugün

on the live chat hello also Mouzone Beatriz I am rich also Luis Mendez Luis

canlı sohbette birincisiniz merhaba ayrıca Mouzone Beatriz ben de zenginim Luis Mendez Luis

Mendez hello to you hello Florence also con all this here as well hi Connell

Mendez sana merhaba merhaba Florence tüm bunları da burada görüyorum merhaba Connell

nice to see you here as well can I say hello to Constantine thank you very much

seni burada görmek güzel Constantine'e merhaba diyebilir miyim bu sabah

for your lovely email that I received this morning and some nice photographs

aldığım güzel e-postan ve bazı güzel fotoğraflar için çok teşekkür ederim Bana

as well I have been told that I can't show them but thank you very much for

onları gösteremeyeceğim söylendi ama güzel fotoğraflarınız için çok teşekkür ederim, benim hakkımda

your lovely photographs it is sometimes interesting to find out

a little bit more about you after all you know a lot about me so if you want

çok şey bildiğiniz halde bazen sizin hakkınızda biraz daha fazla şey öğrenmek ilginç oluyor, bu yüzden eğer

to share something if you want to say hello mr. Duncan this is me you are more

bir şeyler paylaşmak istiyorsanız eğer merhaba demek istiyorum bay Duncan, bu benim,

than welcome to do so all you have to do is send your picture or some details

memnuniyetle yapabilirsiniz, bu nedenle tek yapmanız gereken resminizi veya bazı detayları göndermek,

anything really if you want to write to me you are more than welcome to do so

gerçekten bana yazmak istiyorsanız, memnuniyetle kabul edilirsiniz, bu

so now you know if you want to get in touch you are more than welcome to do so

yüzden şimdi almak isteyip istemediğinizi biliyorsunuz. temasa geçmekten memnuniyet duyarız, bu yüzden

no problem it is not a problem if you want to say hello mr. Duncan hi maybe

sorun değil, merhaba demek istiyorsanız sorun değil bayım. Duncan merhaba belki

you can send a picture of yourself you don't have to you don't have to or maybe

kendi resmini gönderebilirsin zorunda değilsin zorunda değilsin ya da belki

where you live the area in which you live may be a beautiful view from your

yaşadığın bölge akşam güneş batarken pencerenden güzel bir manzara olabilir

window in the evening as the Sun is setting it's up to you really

sana kalmış gerçekten hiç

I don't mind at all hello wall so Donna hello

umursamıyorum merhaba duvar bu yüzden Donna merhaba

ABC Tran hello ABC Tran nice to see you as well where are you watching I have a

ABC Tran merhaba ABC Tran seni görmek güzel nerede izliyorsun

feeling you might be in Vietnam I think so meek ode is watching in Japan also we

Vietnam'da olabileceğine dair bir his var bence bu yüzden uysal ode Japonya'da da izliyor

have how new in I believe you are also in Vietnam as well you may have noticed

ne kadar yeniyiz, sizin de Vietnam'da olduğunuza inanıyorum, fark etmiş olabilirsiniz, dünyanın neresinde olursanız olun, şu

I have viewers all a Ragland the world wherever you are whatever you are doing

at the moment you are more than welcome to join in we are all English addicts

anda ne yapıyorsanız yapın, izleyicilerim var, katılabilirsiniz, hepimiz İngiliz bağımlılarıyız

and we are live right now on YouTube if you want to follow the captions you can

ve şu an youtube'da canlı yayındayız altyazıları takip etmek isterseniz

you can press this see can you see it you can press the letter C on your

buna basabilirsiniz bakın görüyor musunuz klavyenizdeki C harfine basabilirsiniz

keyboard and you can have live captions as well incredible because we are here

canlı altyazı da yapabilirsiniz inanılmaz çünkü biz burada

in the studio today we can have live captions amazing Belarusian nice to see

stüdyodayız bugün canlı altyazılar yapabiliriz harika Belarusça

you here as well Belarusian and also Luis Mendez they are two of the

sizi burada görmek güzel Belarusça ve ayrıca Luis Mendez onlar buradaki moderatörlerden ikisi

moderators here hello also the lego boy hello Lego boy I

merhaba aynı zamanda lego çocuğu merhaba lego çocuğu

haven't seen you for a long time I recognize your name no I think you

sizi uzun zamandır görmüyorum adınızı tanıyorum hayır Sanırım

used to watch my live streams a while ago I don't know why your name sounds

bir süre önce canlı yayınlarımı izliyordunuz, adınızın neden tanıdık geldiğini bilmiyorum

familiar and the fact that you are in Australia

ve Avustralya'da olmanız

also mmm yes I think maybe you've been here before

da mmm evet sanırım daha önce buradaydınız tekrar

hello Mohsen again angel girl angel girl and he's watching Turkey can I say and I

merhaba Mohsen tekrar melek kız melek kız ve o izliyor türkiye diyebilir miyim ve

did I said hello we also have Barack hello Barack nice to see you here as

yaptım da merhaba dedim bizde de barack var merhaba barack seni de burada görmek güzel kıskançlık

well envy tests is here what has happened V

testleri burada ne oldu v

tests you are normally first with your first finger on the live chat I am at

testleri canlı sohbette normalde ilk parmağınla birincisin ben

home today home sweet home you know what they say they always say

evdeyim bugün evim güzel evim ne derler bilirsin her zaman derler

that home is where the heart is we all love being at home there is something

ki ev kalbin olduğu yerdir hepimiz evde olmayı seviyoruz eve

really satisfying about coming back home however I suppose many people are pretty

dönmenin gerçekten tatmin edici bir yanı var ancak sanırım birçok insan

sick and tired of being at home because many people have had to stay at home

evde olmaktan oldukça bıkmış ve yorulmuş durumda çünkü çoğu insanlar evde kalmak zorunda kaldılar durumla

they've had no choice about the situation but you are right sometimes

ilgili başka seçenekleri yoktu ama haklısın bazen

being at home is so nice it is the most amazing feeling sitting at home I think

evde olmak çok güzel evde oturmak en harika duygu bence bu yüzden

so Beatrice says yes everything is ok also

Beatrice evet diyor her şey yolunda ayrıca

man ass is here as well mr. Duncan please can you stop saying hello to

erkek kıçı burada ayrıca bay Duncan lütfen herkese merhaba demeyi keser misiniz lütfen

everyone please teach us some English I will all right just a moment

bize biraz İngilizce öğretin Pekala bir dakika

now many people give up their spare time their valuable time to watch me so I

şimdi birçok insan boş zamanlarını değerli zamanlarını beni izlemeye ayırıyor bu yüzden canlı sohbette izleyenlere

always like to say hello to those watching on the live chat

merhaba demeyi her zaman severim

hello also to Mon Nav hello from Russia to all of the English addicts and the

merhaba ayrıca Mon Nav'a Rusya'dan tüm İngiliz bağımlılarına ve

great teacher mr. Duncan thank you very much that's very kind of you

büyük öğretmene merhaba Mr. Duncan çok teşekkür ederim bu çok naziksiniz güle güle

bye wrong also Paulo Paulo olive oliveria I hope I pronounced your name

yanlış ayrıca Paulo Paulo olive oliveria Umarım adınızı doğru telaffuz etmişimdir

right and Rev hello and Rev nice to see you as well wow so many people already

ve Rev merhaba ve Rev sizi de görmek güzel vay canına bugün pek çok kişi

joining today don't forget during July I am actually

katılıyor Temmuz boyunca unutma ben aslında

going to be here more than normal more than usual with some different live

bazı farklı canlı

streams maybe I will be in the garden maybe I will be here perhaps I will be

yayınlarla normalden daha fazla burada olacağım, belki bahçede olacağım, belki burada olacağım, belki

on the roof I might even be in the town center of

çatıda olacağım, hatta Wenlock'un şehir merkezinde bile olabilirim,

much Wenlock who knows Christina says I am sorry about your hay fever it's all

kim bilir Christina diyor Saman nezleniz için üzgünüm, sorun değil,

right it is something that affects me every year

beni her yıl etkileyen bir şey, buna

we call it seasonal so a seasonal thing is something that always returns every

mevsimsel diyoruz, yani mevsimsel bir şey her yıl geri dönen bir şeydir,

year so every year I have seasonal allergies which many people call hay

bu nedenle her yıl birçok insanın saman nezlesi dediği mevsimsel alerjilerim olur, bu yüzden

fever so that's what I get unfortunately hello Palmyra as well oh so many people

ben de öyleyim. ne yazık ki merhaba Palmyra'ya da merhaba oh birçok insan

are here Sondra hello Sondra Gonzales nice to see you here thank you for your

burada Sondra merhaba Sondra Gonzales sizi burada görmek güzel

smiley faces and the pretty flowers as well today is the anniversary of the

gülen yüzleriniz ve güzel çiçekleriniz için teşekkür ederim bugün Belarus'un kurtuluşunun yıl dönümü o kadar da

liberation of Belarusian isn't that strange isn't it interesting because we

garip değil mi ilginç çünkü

have Belarusian ear but also we have the independence of Belarusian so today is

Belarus kulağımız var ama aynı zamanda Belarus'un bağımsızlığına da sahibiz, yani bugün yarın

the anniversary of that event taking place tomorrow mr. Duncan did you wake

gerçekleşen o olayın yıl dönümü Sayın Başkan. Duncan

up with your cockerel yes I did as usual the cockerel woke me up come on

horozunla mı uyandın evet her zamanki gibi yaptım horoz beni uyandırdı hadi

show your face I was woken up by my my neighbor's cockerel yes I might jump

yüzünü göster Komşumun horozu tarafından uyandırıldım evet

over the fence one day and maybe I will so

bir gün çitin üzerinden atlayabilirim ve belki

tape its beak so it can't cockadoodledoo and wake me up

gagasını bantlarım diye bağırıp beni uyandıramaz

hello Tamas hi mr. Duncan how are you doing I'm not too bad

merhaba Tamas merhaba bay. Duncan nasılsın çok kötü

can't complain at least I'm still alive every morning when I wake up in my bed I

değilim şikayet edemem en azından hala hayattayım her sabah yatağımda uyandığımda

opened my eyes I smile and I think to myself oh good

gözlerimi açtım gülümsüyorum ve kendi kendime düşünüyorum ah güzel

I get to do this all over again I get another day of life to enjoy isn't that

bunların hepsini yapabilirim tekrar tekrar hayatın tadını çıkarmak için bir gün daha geçiriyorum o

nice I think so anyway hello also REME REME 8 I hope I

kadar da güzel değil bence öyle neyse merhaba ayrıca REME REME 8 umarım

pronounced your name right Parvathy Parvathy or Parvati

isminizi doğru telaffuz etmişimdir Parvathy Parvathy veya Parvati

hello mr. Duncan hello to UTS is here hello TS Wow I haven't seen you for a

merhaba bay. Duncan UTS'ye merhaba burada merhaba TS Vay canına, seni bir

while it seems ages I don't know why it seems a long time since I said hello to

süredir görmüyorum, sanki asırlar gibi geliyor, sana merhaba dediğimden bu yana neden bu kadar uzun zaman geçti bilmiyorum,

you I don't know why is that true have you been busy how are things in

bunun neden doğru olduğunu bilmiyorum. meşgul Endonezya'da şu anda işler nasıl

Indonesia at the moment hello also money

merhaba ayrıca para

Rosamond hello to you as well how can I be an English addict well it's a good

Rosamond size de merhaba nasıl bir İngiliz bağımlısı olabilirim peki bu iyi bir

question I like that question it is a good question very good question amazing

soru Bu soruyu beğendim bu iyi bir soru çok güzel bir soru harika bir soru

question fantastic question it is an incredible question

harika bir soru bu inanılmaz bir soru soru

indeed all you have to do is tune in you can watch all of my live streams when

gerçekten tek yapmanız gereken takip etmek canlı yayınlarımın hepsini yayındayken izleyebilirsiniz

they are broadcast you can also I suppose you can also like and subscribe

ayrıca sanırım beğenip abone olabilirsiniz

as well you can like my videos and you can also subscribe as well so that is

ayrıca videolarımı beğenebilir ve abone de olabilirsiniz yani İngiliz Bağımlıları Kulübü'nün

how you become a full member of the English addict Club you can like and

tam üyesi nasıl olunur, beğenebilir ve

subscribe as well so you are more than welcome to do both of those things tune

abone olabilirsiniz, böylece her ikisini de

in and learn English one word at a time something like that hello Shady

yapmaktan ve her seferinde bir kelime İngilizce öğrenmekten memnuniyet duyarız merhaba Shady

hello mr. Duncan how are you how is the matter in your country now when you say

merhaba bay. Duncan nasılsın şimdi ülkende durum nasıl mesele derken

the matter do you mean the situation with yes I think so mm-hmm

durumu evet ile mi kastediyorsun yani bence hmm-hmm

things are slowly getting better shops bars restaurants even cinemas apparently

işler yavaş yavaş iyiye gidiyor dükkanlar barlar restoranlar hatta sinemalar bile görünüşe göre yarından itibaren

are going to start opening their doors from tomorrow and of course tomorrow is

kapılarını açmaya başlayacak ve tabii ki yarın

also July the fourth it is the Independence Day in the United States a

aynı zamanda dördüncü Temmuz Amerika Birleşik Devletleri'nde Bağımsızlık Günü,

lot of people will be celebrating perhaps on a very small scale but many

birçok insan belki çok küçük ölçekte kutlayacak ama birçok

Americans will be celebrating their Independence Day tomorrow the

Amerikalı yarın Bağımsızlık Günlerini

anniversary of when they told the British to get out go on get out we

İngilizlere söylediklerinin yıldönümünde kutlayacak. defol git defol git

don't like you anymore you British people go back to where you came from

artık seni sevmiyoruz siz ingilizler geldiğiniz yere geri dönün

yes we want our United States of America hello to Malaya mr. Duncan yesterday I

evet amerika birleşik devletlerimizi istiyoruz malaya bay merhaba. Duncan dün

saw your livestream oh the livestream that I did on my birthday it was amazing

senin canlı yayınını gördüm oh doğum günümde yaptığım canlı yayın inanılmazdı

thank you very much yes I think I think I have celebrated my

çok teşekkür ederim evet sanırım

birthday during the livestream at least twice and

canlı yayın sırasında doğum günümü en az iki kez kutladım ve

guess what this year my birthday will be on Wednesday so on

tahmin et bu yıl doğum günüm Çarşamba günü ne olacak yani

Wednesday the 12th of August it will be my birthday and also we will be live

12 Ağustos Çarşamba günü benim doğum günüm olacak ve ayrıca

with the live stream so even this year I will be celebrating my birthday on the

canlı yayınla canlı yayında olacağız bu yıl bile

live chat on the 12th of August next month hello if Mohammed also we have

gelecek ay 12 Ağustos'ta canlı sohbette doğum günümü kutlayacağım merhaba Muhammed de

Andy Starr thank you very much Andy says today is the anniversary of the

Andy Starr'a sahipsek çok teşekkür ederim Andy bugün

liberation of Minsk from those fascists and their occupation

Minsk'in o faşistlerden ve işgallerinden kurtuluşunun yıldönümü olduğunu söylüyor

ok then I'm saying nothing I am staying neutral I am being Switzerland in this

tamam o zaman hiçbir şey söylemiyorum tarafsız kalıyorum bu durumda İsviçre oluyorum

situation hello hello Christina it will be my pleasure to send a mounting

merhaba merhaba Christina bir mesaj göndermek benim için bir zevk olacak

picture when I'm on holiday I look forward to that I must be honest with

tatildeyken resim montajını sabırsızlıkla bekliyorum, size karşı dürüst olmalıyım, şu sıralar

you there is one thing I am missing at the moment and I have been thinking

özlediğim bir şey var ve

about it quite a lot besides my mother who I miss very very much there is never

çok çok özlediğim annem dışında bunu çok düşünüyorum. Annemi

a day that goes by where I don't think about my mother I also miss having a

düşünmediğim bir gün bile geçmiyor

lovely holiday as well going away somewhere we can't even do that here in

güzel bir tatil geçirmeyi ve bir yerlere gitmeyi de özlüyorum bunu burada, İngiltere'de bile yapamıyoruz

the UK because all of the hotels are closed they are shut unfortunately Pedro

çünkü tüm oteller kapalı maalesef kapalılar Pedro

Pedro Belmont has beautiful long

Pedro Belmont

thank you very much Pedro for your photographs I have seen them now I have

çok güzel çok teşekkür ederim Pedro fotoğraflarınız için şimdi gördüm onları

them here in my computer do you give me permission to show your photographs I

burada bilgisayarımda var fotoğraflarınızı göstermeme izin verir misiniz

have them here they're right in front of me right now all I have to do is press

onları burada aldım tam şu anda önümdeler hepsi ben Yapmam gereken

the button I have my special Pedro button that's all I have to do so if you

düğmeye basmak Benim özel Pedro düğmem var tek yapmam gereken bu, eğer

give me permission to show the photographs of Pedro with his new long

Pedro'nun yeni uzun saçlarıyla fotoğraflarını göstermeme izin verirseniz, bunu

hair you are more than welcome to do so so please tell me Pedro if it's ok if

yapmaktan memnuniyet duyarım, bu yüzden lütfen bana Pedro'nun olup olmadığını söyleyin. tamam

you say yes I will put them on the screen if you say no I won't it's as

sen evet dersen ekrana koyarım hayır dersen olmaz olmaz bu kadar

simple as that mr. steve is only here on sunday yes because mr. steve is such a

basit bu kadar basit. Steve sadece pazar günleri burada evet çünkü Mr. Steve

busy person during the week he can't join us during the week because he has

hafta içi o kadar meşgul biri ki hafta içi bize katılamıyor çünkü

to work on sunday he has lots of free time so we guess we normally see mr.

pazar günleri çalışması gerekiyor çok boş zamanı var bu yüzden normalde Bay Steve'i görüyoruz.

Steve on Sunday

Pazar günü Steve

Sayid Fikri says mr. Duncan I am wearing some nice perfume before I take part in

Sayid Fikri mr diyor. Duncan, canlı sohbetinize katılmadan önce güzel bir parfüm sürüyorum,

your live chat can you smell my perfume I can smell something it might be my

parfümümü koklayabilir misiniz, bir koku alabilirim, bu benim

perfume because I always put a little bit of aftershave on my face after I've

parfümüm olabilir, çünkü her zaman traş olduktan sonra yüzüme biraz tıraş losyonu sürerim

shaved so I can smell something but it might be my aftershave do you know what

böylece koku alabilirim bir şey ama tıraş losyonum olabilir

I put on my face you won't believe it people always laugh when I tell people

yüzüme ne sürdüğümü biliyor musun inanmayacaksın insanlara

what I put on my face after I shave they always laugh I don't know why do you

tıraştan sonra yüzüme ne sürdüğümü söylediğimde hep gülüyorlar hep gülüyorlar bilmiyorum neden biliyorsun

know can you remember I have told you this before what is the

Bunu size daha önce anlatmıştım hatırlıyor musunuz,

meaning of live-streaming well if you live stream it means you are

canlı yayın yapmanın anlamı nedir, canlı yayın yapıyorsanız bu, bir şey yaptığınız anlamına gelir,

doing something is ongoing it is something that is

devam eden bir şeydir,

playing it is something that is transferring from one place to another

çalan bir şeydir, bir yerden bir yere aktarılan bir şeydir,

it is constantly moving so maybe you will stream a video that means the video

süreklidir. hareketli, yani belki bir video akışı yapacaksınız, bu videonun

is being sent from one place to another you are receiving something through the

bir yerden başka bir yere gönderildiği anlamına gelir, internetten bir şey alıyorsunuz, bu akış

internet it is being streamed so the word stream normally refers to anything

yapılıyor, bu nedenle akış kelimesi normalde akan herhangi bir şeyi ifade eder,

that is flowing so you might think that the video you are watching now is

bu nedenle videonun size ait olduğunu düşünebilirsiniz. şu an izliyoruz

flowing through the internet it is being streamed so that's why we use it in that

internet üzerinden akıyor akış yapılıyor bu yüzden onu

particular way this is a live stream it is something that is happening right now

belirli bir şekilde kullanıyoruz bu canlı bir akış şu anda olan bir şey

and it is being broadcast through the internet it is being streamed that's why

ve internet üzerinden yayınlanıyor akış yapılıyor bu yüzden

we say live stream Oh lolly lolly lolly

biz canlı yayın söyle Oh lolly lolly lolly lolly

lolly lolly says I love men with long hair there is no answer to that mmm 12th

lolly uzun saçlı erkekleri sevdiğimi söylüyor bunun bir cevabı yok mmm 12

of August get ready I don't want to think about it to be honest I don't want

Ağustos hazırlanın Dürüst olmak gerekirse bunu düşünmek istemiyorum Doğum

to think about my birthday not too much anyway

günümü düşünmek istemiyorum çok fazla değil zaten

can we see Pedro's photograph oh dear so come on Pedro is it okay can I show

Pedro'nun fotoğrafını görebilirmiyiz ah canım öyleyse hadi

the photograph I haven't seen Pedro say yes so Pedro can you say yes you may

Pedro olur mu fotoğrafı gösterebilir miyim Pedro'nun evet dediğini görmedim yani Pedro evet diyebilir misin benim

show the photograph of me with my lovely long flowing hair Valentin yes I had a

güzel uzun dalgalı saçlarımla fotoğrafımı gösterebilirsin Valentin evet

very little holiday

çok az bir tatil geçirdim

hello mr. Duncan did you ever consider growing a beard yes I did once do you

merhaba bey. Duncan hiç sakal bırakmayı düşündün mü evet bir kez yapmıştım hatırlıyor musun

remember last year I was going to grow a beard and then I realized that I didn't

geçen yıl sakal bırakacaktım ve sonra fark ettim ki bırakmak istemiyorum

want to because unfortunately I realized that having a beard you have to take

çünkü ne yazık ki anladım ki sakalın varken

care of it all the time it's a little bit like having a pet so two things I I

onunla ilgilenmen gerekiyor her zaman biraz evcil hayvan sahibi olmak gibi bir şey bu yüzden

don't want to have in my life a dog and a beard because that you have to take

hayatımda sahip olmak istemediğim iki şey bir köpek ve bir sakal çünkü

care of both of them every day I think so so would you like to see Pedro

her gün ikisine de bakmanız gerektiğini düşünüyorum öyle olmasını ister miydiniz? bkz. Pedro

Belmont Oh

Belmont Oh

Belarusian says I love men without hair okay you have to opposites there they

Belaruslu, ben saçsız erkekleri severim der, tamam, karşıtlara ihtiyacınız var orada

are very different interests some people like men with long hair some

çok farklı ilgi alanları var, bazı insanlar uzun saçlı erkeklerden hoşlanır, bazı

people like men with no hair interesting hello to shine shine mr.

insanlar saçsız erkeklerden hoşlanır, ilginç, parıldamaya merhaba, parıldayan bay.

Duncan I really adore your teaching style thank you shine I like to think of

Duncan, öğretme tarzına gerçekten bayılıyorum, teşekkür ederim,

myself as the best kept secret on YouTube the YouTube algorithms have

kendimi YouTube'da en iyi saklanan sır olarak düşünmeyi seviyorum, YouTube algoritmaları

completely locked me away I am now in my own little cell alone with my hands on

beni tamamen kilitledi, şimdi kendi küçük hücremdeyim, ellerim

the bars of the window looking out hoping that someone will discover me

pencerenin parmaklıklarında, bakıyorum.

here on YouTube how to improve my English so I can speak fluently Yadav

İngilizcemi nasıl geliştirebilirim ki akıcı konuşabileyim Yadav

there are two rules to learning English you must do it every day and you must

İngilizce öğrenmenin iki kuralı vardır bunu her gün yapmalısın ve

learn something new every day you must treat English as if it is a part of your

her gün yeni bir şey öğrenmelisin İngilizceye öyleymiş gibi davranmalısın vücudunuzun bir parçası

body so you must use English you must learn something new

yani İngilizce kullanmalısınız her gün yeni bir şey öğrenmelisiniz her

every day practice English every day you don't have to do it for many hours you

gün İngilizce pratik yapın bunu saatlerce yapmak zorunda değilsiniz

can just do it maybe for one hour every day you can practice you can read you

sadece yapabilirsiniz belki her gün bir saat pratik yapabilirsiniz kendinizi okuyabilirsiniz

can listen maybe you can learn some new words but the most important thing of

dinleyebilirsin belki yeni kelimeler öğrenebilirsin ama en önemlisi

all is you must do it every day and you must learn something new every day as

bunu her gün yapmalısın ve her gün yeni bir şeyler öğrenmelisin

well

ari says hi mr. Duncan and your learner's I had my birthday on the 1st

ari merhaba diyor bay. Duncan ve öğrencinizin 1 Temmuz'da doğum günüm vardı

of July oh did we miss your birthday I'm sorry about that

oh doğum gününüzü kaçırdık mı bunun için üzgünüm bu yüzden

so can I say happy belated birthday belated so if something is belated it

gecikmiş doğum günün kutlu olsun diyebilir miyim yani bir şey geciktiyse

means it comes late so you are doing it but unfortunately you are doing it later

bu geç geldiği anlamına gelir bu yüzden yapıyorsunuz ama ne yazık ki yapman gerekenden daha geç yapıyorsun

than you should have so can I say belated happy birthday to

bu yüzden sana gecikmiş doğum günün kutlu olsun diyebilir miyim

you and I hope you had a super-duper birthday thank you arrey arrey Hassan I

ve umarım süper bir doğum günü geçirmişsindir teşekkür ederim arrey arrey Hassan

hope you had a good birthday I love men with a good sense of humor

umarım iyi bir doğum günü geçirmişsindir iyi bir espri anlayışı olan erkekleri severim

says Corrie it is very interesting where this conversation is taking this it

der Corrie, bu konuşmanın nereye vardığı çok ilginç,

started out with as discussing Pedro's long hair and now all of the ladies are

Pedro'nun uzun saçını tartışarak başladı ve şimdi tüm hanımlar

saying what type of man are they like and fancy and desire

ne tür bir erkekten hoşlandıklarını ve hoşlandıklarını ve

hello MD so so held hello sir I am Sohail from Bangladesh you are very

merhaba MD'yi arzuladıklarını söylüyorlar, bu yüzden kabul ettim merhaba efendim ben Sohail'den Bangladeş çok

smart talking how many times do you need to to a man he will be speaking English

akıllı konuşuyorsun, bir adamla kaç kez konuşman gerekiyor o İngilizce konuşacak

oh how long does it take you your question is how long does it take for a

oh senin sorunun ne kadar sürüyor senin sorunun bir

man or a person to learn English well as I said a few moments ago it depends on

erkek veya bir kişinin İngilizceyi iyi öğrenmesi ne kadar sürüyor dediğim gibi birkaç dakika önce,

how much you do it how often you do it my advice is learn new

ne kadar yaptığınıza bağlı, ne sıklıkta yaptığınıza bağlı benim tavsiyem, yeni

words learn something new every day practice English every day it isn't

kelimeler öğrenin, her gün yeni bir şeyler öğrenin, her gün İngilizce pratik yapın,

complicated and now I know there are many people on YouTube who make these

karmaşık değil ve şimdi YouTube'da bunları çok yapan birçok insan olduğunu biliyorum. İngilizceyi iyi bir şekilde öğrenmek için bilmeniz gereken her şey

very long videos where they talk about all of the things you need to know to

hakkında konuştukları uzun videolar,

learn English well well can I just say there are only two things you need it's

ihtiyacınız olan sadece iki şey olduğunu söyleyebilir miyim, bu

a very short video you need to do it every day and you need to learn new

çok kısa bir video, bunu her gün yapmanız ve

things every day so you slowly build up your English skills every day whatever

her gün yeni şeyler öğrenmeniz gerekiyor. her gün İngilizce becerilerinizi yavaş yavaş geliştirirsiniz her gün ne olursa olsun eğer dinliyorsanız okuyorsunuz

it is if it is you're listening you're reading you're speaking your

understanding of English you must do it every day two secrets that's it you

ingilizce anladığınız kadar konuşuyorsunuz bunu her gün yapmalısınız iki sır bu kadar

don't need to watch a very long video with someone giving you all of this

izlemenize gerek yok birinin size

advice for 20 minutes a whole list of things that you need to know to do it

20 dakika boyunca tüm bu tavsiyeleri verdiği çok uzun bir video bunu yapmak için bilmeniz gereken şeylerin tam bir listesi

you only need two things do it every day I learn something new every day keep

sadece iki şeye ihtiyacınız var bunu her gün yapın her gün yeni bir şey öğreniyorum yapmaya devam edin yapmaya devam edin

doing it keep doing it don't give up I know you can do it I really do hello

pes etme yapabileceğini biliyorum gerçekten yapıyorum merhaba

Rita hello also to Manas hello - nice to see

Rita Manas'a da merhaba merhaba -

you here as well Beatrice likes romantic men how there's still any romantic men

seni de burada görmek güzel Beatrice romantik erkeklerden hoşlanıyor nasıl dünyada hala romantik erkekler var

in the world I'm not sure Pedro come on Pedro can I show the photograph all of

emin değilim Pedro hadi Pedro Fotoğrafı gösterebilir miyim tüm

the women and maybe some of the men are very interested to see what you like you

kadınlara ve belki bazı erkekler senin nasıl göründüğünü görmekle çok ilgilenir

look like with your long flowing hair do you look like Rapunzel maybe with

uzun dalgalı saçlarınla Rapunzel'e benziyor musun belki

your long flowing hair so can we show the picture I have to make sure you see

uzun dalgalı saçlarınla ​​belki bu yüzden elimdeki resmi gösterebilir miyiz Bu resmi yayınlamadan önce gördüğünüzden emin olmak için

before I publish this picture I have to make sure that Pedro says yes come on

Pedro'nun evet dediğinden emin olmalıyım hadi

Pedro can I show the picture the ladies are waiting don't keep them waiting

Pedro hanımların beklediği resmi gösterebilir miyim onları bekletme

hello Sarah Sarah pack hello Sarah Mar wish pack nice to see you as well also

merhaba Sarah Sarah paketi merhaba Sarah Mar dilek paketi seni görmek güzel Ayrıca YouTube videolarımdaki

thank you very much for your lovely messages on my YouTube videos mr. Duncan

güzel mesajlarınız için çok teşekkür ederim Sn. Duncan

we can be friends in your live chat room if you don't mind and also we can marry

senin canlı sohbet odanda sakıncası yoksa arkadaş olabiliriz ve ayrıca evlenebiliriz

and we can marry with the opposite gender well of course you can you can do

ve karşı cinsle evlenebiliriz tabii ki yapabilirsin

whatever you want if you want to marry your your next-door neighbor's tree in

ne istersen yapabilirsin komşunla evlenmek istiyorsan bahçede komşunun ağacı

the garden maybe there is a tree next door and you love it every morning you

belki yan tarafta bir ağaç vardır ve onu her sabah seversin

look at the tree and you think oh I would love to go over to that tree and

ağaca bakarsın ve o ağaca gidip

give it a big hug and show it how much I care so yes hello Nabi Elle hello mr.

ona sımsıkı sarılmayı ve ona ne kadar değer verdiğimi göstermeyi çok isterdim diye düşünürsün evet merhaba Nabi Elle merhaba bay.

Duncan how to improve my speaking although I have a lot of words I cannot

Duncan konuşmamı nasıl geliştirebilirim çok fazla kelimem olmasına rağmen

use them it's certain times again this is something you learn over time

onları kullanamıyorum yine belirli zamanlarda bu zamanla öğrendiğin bir şey

speaking can be the hardest part so even though you know the words you have to

konuşmak en zor kısım olabilir bu yüzden kelimeleri bilsen bile

learn how to use them and form sentences maybe with your writing so I always say

onları nasıl kullanacağını öğrenmen gerekir ve belki yazınızla birlikte cümleler kurun, bu yüzden her zaman bir

that writing things writing things down is a good way of improving your

şeyler yazmanın İngilizce anlayışınızı geliştirmenin iyi bir yolu olduğunu söylüyorum. o zaman

understanding of English we often say that speaking comes last

so you listen to English you learn English you write English you become

familiar with English and then eventually you will start speaking

eninde sonunda İngilizce konuşmaya başlayacaksın

English and that is the thing that you have to build up because it takes not

ve geliştirmen gereken şey bu çünkü bu

only time but also confidence as well you

sadece zaman değil aynı zamanda kendine güven de alıyor.

see speaking is like performing I think so I always think of speaking very

similar to performing on a stage I think so

Sanırım

you make me in a good mood to listen to English videos thanks a lot mr. Duncan

beni İngilizce videolar dinlemek için iyi bir ruh haline getiriyorsunuz, çok teşekkürler bay. Duncan

my teacher thank you shine shine you are welcome

hocam teşekkür ederim parla parla rica ederim

okay we have the official the official

tamam resmi

permission from Pedro Belmont to show the photographs mr. Duncan go ahead I

izin aldık Pedro Belmont'tan fotoğrafları göstermek için bay. Duncan devam et

give my permission okay we will have a look at Pedro's photographs in a few

izin veriyorum tamam birazdan Pedro'nun fotoğraflarına bakacağız bu arada

moments all by the way we are also playing the sentence game today I almost

bugün de cümle oyunu oynuyoruz neredeyse

forgot I got so carried away I got so excited by Pedro's new hairstyle I

unutuyordum kendimi o kadar kaptırdım Pedro'nun yeni saç modeli beni o kadar heyecanlandırdı ki

forgot all about the sentence game we have that coming today as well also we

unuttum Cümle oyunuyla ilgili her şey elimizde bugün de geliyor ayrıca İngilizce'de var olan

will be looking at some strange words that exist in English because it is

bazı garip kelimelere de bakacağız çünkü

after all Friday yes it is Friday here we go then here is Pedro Belmont his new

sonuçta bugün Cuma evet bugün Cuma işte başlıyoruz o zaman işte Pedro Belmont yeni

look now I wish I had a photograph nearby of Pedro before he grew his hair

görünüşü şimdi keşke ben Pedro'nun saçlarını uzatmadan önce yakınlarda bir fotoğrafı vardı

long but I don't so here is Pedro showing his lovely wonderful long hair

ama ben burada Pedro harika harika uzun saçlarını gösteriyor

so he was the first photograph I I think it looks good actually I think it does

yani ilk fotoğraf oydu bence güzel görünüyor aslında

suit you I'm going to be honest with you I think it does suit you here is Pedro

sana yakıştığını düşünüyorum gideceğim sana karşı dürüst ol bence burası sana yakışıyor Pedro

Belmont now Pedro Belmont he has

Belmont şimdi Pedro Belmont onun

how long does it take you to wash that I think it must take you a long time do

yıkaması ne kadar sürüyor ki bence uzun sürmeli

you use a hairdryer to dry your hair I can see you now drying your hair I think

saçını kurutmak için saç kurutma makinesi kullanıyor musun seni görebiliyorum şimdi saçını kurutuyor sanırım

so so there is Pedro with his new hairstyle and here's another photograph

öyle yani yeni saç stiliyle Pedro var ve işte başka bir fotoğraf

I think this is the one that is on his icon on his chat icon there it is Pedro

sanırım bu onun sohbet ikonundaki ikonundaki fotoğraf işte Pedro

Belmont has very long hair when you walk along the road and the wind is blowing -

Belmont'un yolda yürürken çok uzun saçları var ve rüzgar esiyor -

sure hair fly in the breeze is it so there it is Pedro's new hairstyle I

tabii ki saçlar rüzgarda uçuşuyor öyle mi yani işte Pedro'nun yeni saç modeli bence

think it looked great to be honest yes you go for it if it makes you happy if

dürüst olmak gerekirse harika görünüyordu evet sizi mutlu edecekse tercih edin eğer

you like it if you enjoy it what I say is do it why not I might grow my hair

beğenirseniz hoşunuza giderse hoşunuza giderse yap neden olmasın saçımı uzatabilirim

long maybe not a good idea come to think of it he looks nice he looks like a rock

belki iyi bir fikir değil bir düşün güzel görünüyor o bir rock

star says Ari I think so yes you look like you should be the leader or the

yıldızına benziyor diyor Ari bence evet

singer in a rock band I think so yes maybe you should shake your head when

bir rock grubunun lideri veya şarkıcısı olmalısın gibi görünüyorsun Bence evet belki de şarkı söylerken kafanı sallamalısın

you are singing oh dear well I went all weird then when I did that all of the

ah canım pekala çok tuhaflaştım sonra bunu yaptığımda tüm

blood was splish Splash inge around in my skull

kan sıçradı Kafatasımda su sıçradı

hello also to Susy care is here wow Pedro I didn't expect you to look like

ayrıca Susy'ye merhaba care burada vay Pedro ben yapmadım Sizden böyle ya da böyle görünmenizi beklemiyorum bence bu yüzden evet

this or like that I think so yes it's amazing

during lockdown many people many people have actually grown their hair long

karantina sırasında harika birçok insan kuaföre gidemediği için saçlarını gerçekten uzattı o kadar çok

because they haven't been able to go to the hair salon so many women many men

kadın birçok erkeğin saçları eski

their hair has become very uncontrollable and long so I'm just

haline geldi çok kontrol edilemez ve uzun, bu yüzden

wondering if Pedro has has done that because of lockdown or maybe

Pedro'nun bunu tecrit nedeniyle mi yoksa belki de tarzınızı

because you wanted to have a change of style sometimes a change is a good thing

değiştirmek istediğiniz için mi yaptığını merak ediyorum.

to have I think so lolly lolly lolly lolly says Oh Pedro

very handsome Syed says this live chat is almost like a wedding office I think

Yakışıklı Syed, bu canlı sohbetin neredeyse bir düğün ofisi gibi olduğunu söylüyor,

so I should start my own English dating site maybe if there is anyone out there

bu yüzden kendi İngilizce arkadaşlık sitemi kurmalıyım, belki de dışarıda

looking for mr. right or mrs. right who knows strange things happen after all

bay arayan biri varsa. doğru ya da bayan doğru kim bilir garip şeyler oluyor tüm

this is the internet you know what the Internet is like some strange things

bunlardan sonra internet bu internetin ne olduğunu biliyorsun internette bazı garip şeyler

happen on the internet sometimes I think so

oluyor bazen öyle düşünüyorum çok

so thank you prayer oh that's very kind of you I do like it when people share

teşekkür ederim dua oh çok naziksin insanların

things with me sometimes photographs sometimes memories sometimes something

benimle bir şeyler paylaşmasını seviyorum bazen fotoğraflar bazen anılar bazen bir şey

that is maybe a special moment of time something lovely why not

belki özel bir an güzel bir şey neden olmasın

de Gotha dig fr says he looks good I think so I think it suits you you look

like a member of maybe a rock band

femoris hello to Palmyra I read a story about Metallica the leader of the group

Metallica grubunun lideri

Metallica when he cut his hair short the sales of his music fell well some people

Metallica hakkında bir hikaye saçını kısa kestirdiğinde müziğinin satışları iyi düştü bazı insanlar

they have a certain thing that people recognise so maybe if if a man has long

insanların bildiği belli bir şeye sahipler yani belki bir adamın uzun

hair and he sings in a rock group maybe that image is something that lots of

saçları varsa ve bir rock grubunda şarkı söylüyorsa belki bu görüntü pek çok

people recognize but of course when you cut your hair and all of that long hair

insanın tanıdığı bir şey ama tabii ki saçınızı kestiğinizde ve tüm o uzun saçlar

goes then people might not be so into in your music it can happen yes you are

döküldüğünde insanlar müziğinize o kadar ilgi göstermeyebilir bu olabilir evet

right Emilio says Pedro Pedro shows a picture

haklısınız Emilio, Pedro Pedro'nun sizin bir resminizi gösterdiğini söylüyor.

of your cute sister what is going on here today

tatlı abla bugün neler oluyor burada

I think everyone has been in their houses for too long you've all been shut

bence herkes çok uzun süredir evlerinde çok

away in your houses for too long you have to go outside please open your door

uzun süredir hepiniz evlerinize kapandınız dışarı çıkmanız gerekiyor lütfen kapınızı açın pencereden

and shout out the shout out the window hello everyone hello the world please I

bağırın merhaba herkese merhaba dünya lütfen

think you are too tired of receiving my videos mr. Duncan I don't know I don't

videolarımı almaktan çok sıkıldığınızı düşünüyorum bayım. Duncan, bilmiyorum,

think so I'm never tired of anything or anyone don't worry about it Belarusian

sanmıyorum, bu yüzden hiçbir şeyden asla sıkılmam ya da kimse bunun için endişelenme Belarusça

you are still more than welcome to send anything you want anyone can send

hala istediğin her şeyi gönderebilirsin,

something if you want me to show it on the livestream just let me know just say

eğer göstermemi istersen herkes bir şeyler gönderebilir. canlı yayında sadece bana haber verin, sadece

mr. Duncan I have something here for you it's very interesting would you like to

bay deyin. Duncan burada senin için bir şeyim var çok ilginç

show it and yes I will no problem Cristina says long hair needs a lot of

göstermek ister misin ve evet sorun olmaz Cristina uzun saçın çok bakıma ihtiyacı olduğunu söylüyor bence bu yüzden evet bence

care I think so yes I think if you are going to grow your hair long you need to

saçını uzatacaksan uzun süre

take a lot of care obvious now I remember when I was a teenager please

uzatmalısın çok fazla bakım bariz şimdi hatırlıyorum gençken lütfen

don't laugh but I used to have wonderful thick hair my hair was amazing he used

gülme ama eskiden harika gür saçlarım vardı saçlarım inanılmazdı

to take me a very long time to watch my hair and then dry it because he was it

saçıma bakmam ve sonra kurutmam çok uzun zamanımı alırdı çünkü o

was thick and quite long as well at the sides so I sew during the 1980s I let my

kalındı ​​ve yanları da oldukça uzundu, bu yüzden 1980'lerde dikerdim

hair grow long and I had a lot of it you might not believe me but I did I had a

saçlarımı uzatırdım ve bende çok vardı, bana inanmayabilirsin ama yaptım

lot of hair we're going to take a break let's take a look at one of my full

çok saçım vardı, alacağız bir mola hadi tam İngilizce derslerimden birine bir göz atalım

English lessons this is a break coming up now you can all have a cup of tea or

bu bir ara geliyor şimdi hepiniz bir fincan çay içebilirsiniz veya

maybe you can watch an excerpt from one of my full English lesson

belki tam İngilizce dersimden bir alıntıyı izleyebilirsiniz

and then after this we are going to have a look at some strange words and then

ve bundan sonra bazı garip kelimelere bir göz atın ve ondan

after that we are going to play the sentence game all of that coming up

sonra,

today on this edition of English addict

İngilizce bağımlısının bu baskısında bugün gelecek olan cümle oyununu oynayacağız

hi everybody and welcome to mr. Duncan's full English number five I thought I

herkese merhaba ve Mr. Duncan'ın tam İngilizce beş numarası

would start off today's edition with a selfie just in case you're watching this

Bunu

in 2050 and you don't know what to sell for years I'm not going to tell you and

2050'de izliyorsanız ve yıllarca ne satacağınızı bilmiyorsanız diye bugünün baskısına bir selfie ile başlayayım dedim. Öldüğüm için

you won't be able to ask me in person because I'm dead oh there you are

bana şahsen sorabilme oh işte

hi everybody this is mr. Duncan's full English

herkese merhaba bu bay. Duncan'ın tam İngilizce

number five my name is mr. Duncan and I'm ever so pleased to meet you we are

beş numarası benim adım mr. Duncan ve ben sizinle tanıştığımıza çok memnun olduk,

all here again to take a peek into that wonderful world of English so let us all

hepimiz İngilizcenin o harika dünyasına bir göz atmak için tekrar buradayız, bu yüzden hepimiz

join hands and say the magic words for goodness sake mr. Duncan we haven't got

el ele verelim ve Tanrı aşkına sihirli kelimeleri söyleyelim Bay. Duncan,

all day get on with it

bütün gün uğraşamadık, bugün burada nasıl

can you see what sort of weather we're having here today well there is poor

bir hava olduğunu görebiliyor musun,

visibility for a start it isn't a clear day by any means it is a foggy day here

başlangıç ​​için görüş zayıf, hiçbir şekilde açık bir gün değil, burada sisli bir gün var.

in England we can use foggy as an idiom to describe the inability to remember

İngiltere sisliyi bir şeyi hatırlayamamayı tarif etmek için bir deyim olarak kullanabiliriz en

something we can say I haven't the foggiest idea which means you do not

sisli fikrim yok diyebiliriz, bu da

remember or you cannot recall a certain event or a piece of information

hatırlamadığınız veya belirli bir olayı veya bir bilgi parçasını hatırlayamadığınız anlamına gelir.

today's fog has been caused by warm and cold air colliding with each other

ve soğuk havanın birbiriyle çarpışması

this fog is made up of tiny particles of moisture you often see fog forming in

bu sis, küçük nem parçacıklarından oluşur, genellikle

the early morning or evening or as the temperature changes the subject of

sabahın erken saatlerinde veya akşamları sis oluştuğunu görürsünüz veya sıcaklık değiştikçe

weather is a fascinating one and for the typical English person such as myself it

hava konusu büyüleyicidir ve benim gibi tipik bir İngiliz için büyüleyicidir. genel günlük konuşmada

is a subject that is often discussed in general day-to-day conversation the two

sıklıkla tartışılan bir konudur

words shown here may look similar but they are in fact very different the

burada gösterilen iki kelime benzer görünebilir ama aslında çok farklıdırlar

words perspective and prospective are often confused that is to say one is

perspektif ve ileriye dönük kelimeleri genellikle karıştırılır, yani biri

used instead of the other first of all the word perspective defines the way in

diğerinin yerine kullanılır her şeyden önce perspektif kelimesi

which things are seen how an object appears depending on its size shape and

nesnelerin nasıl göründüğünü tanımlar, bir nesnenin boyutuna bağlı olarak nasıl göründüğü ve çizimde ve resimde etrafındaki

relative distance from other things around it in drawing and painting

diğer şeylere olan göreli mesafesine göre

perspective is used to give the illusion of depth and distance we can also use

perspektif derinlik ve mesafe yanılsaması vermek için de kullanılabilir

this were to express a person's view of the

bu, bir kişinin dünya görüşünü kendi bakış açısı olarak ifade etmekti,

world as their point of view a person's perspective of the world the views and

bir kişinin dünyaya bakış açısı,

opinions held by us all come from our own perspective then there is the word

hepimizin sahip olduğu görüşler ve fikirler, hepimizin kendi bakış açımızdan geliyor, o zaman beklenen veya beklenen

prospective which means something that is expected or is expecting to be done

bir şey anlamına gelen prospektif kelimesi var.

in the future something that is likely to happen at a later date is prospective

gelecekte yapılması muhtemel bir şey muhtemeldir yarın

I have a prospective client coming to my office tomorrow so now there is no need

ofisime gelecek bir müstakbel müşterim var bu yüzden artık

to get these words confused ever again I have given you a clearer perspective of

bu kelimeleri bir daha karıştırmanıza gerek yok Size ne olduğuna dair daha net bir bakış açısı verdim

what the differences are I have done this for you now and for all the

farklar, bunu şimdi sizin için yaptım ve gelecekte bana katılacak tüm

prospective online students who will join me in the future can you see what I

olası çevrimiçi öğrenciler için burada ne yaptığımı görebiliyor musunuz

have here this is a saucepan full of boiling water the hot water is producing

bu kaynar su dolu bir tencere sıcak su buhar üretiyor

steam steam is produced when water vaporizes normally water vapor cannot be

su buharlaştığında buhar üretiliyor normalde su buharı

seen but it is possible to show it when extreme temperatures are used for

görülemez, ancak aşırı sıcaklıklar kullanıldığında bunu göstermek mümkündür,

example when hot vapor meets cool air this is one of the ways in which clouds

örneğin sıcak buhar soğuk havayla karşılaştığında bu, bulutların oluşma yollarından biridir,

are formed the process is called evaporation the word steam can be used

işleme buharlaşma denir, buhar kelimesi

in other ways for example a person can let off steam this expression means that

diğer anlamlarda kullanılabilir. örneğin bir kişinin buharını atabileceği yollar bu ifade,

a person will release their tension and pent-up energy by doing something the

kişinin gerginliğini ve bastırılmış enerjisini bir şey yaparak serbest bırakacağı anlamına gelir;

action is normally a physical one such as

eylem normalde fizikseldir; koşuya

going for a run having a dance or in extreme cases screaming out loud it

çıkmak, dans etmek veya aşırı durumlarda yüksek sesle bağırmak gibi

would be fair to say that we all need to let off steam at some point it's time to

hepimizin bir noktada stresi atması gerektiğini söylemek adil olur,

take a look at another part of English grammar continuing the theme of

İngilizce dilbilgisinin başka bir bölümüne bakmanın zamanı geldi, geçen sonbaharda başladığımız noktalama işaretleri temasına devam ediyoruz,

punctuation that we started in the last fall English today we will take a look

bugün İngilizce'ye bir göz atacağız.

at the dreaded apostrophe this particular punctuation mark is a

Korkunç kesme işareti Bu özel noktalama işareti,

controversial one as its use has been widely disputed over the years even now

kullanımı yıllar boyunca geniş çapta tartışıldığından tartışmalı bir işarettir, şimdi bile

there seems to be some confusion over how it should be used in general English

genel İngilizcede nasıl kullanılması gerektiğine dair bazı kafa karışıklıkları var gibi görünmektedir,

the apostrophe serves two purposes to show the possessive quality of something

kesme işareti bir şeyin iyelik niteliğini göstermek için iki amaca hizmet eder

and to show that a word has been shortened or a sentence has been made

ve iyelik anlamında bir kelimenin kısaltıldığını veya bir cümlenin kısaltıldığını göstermek için

shorter in the possessive sense the apostrophe shows that one thing belongs

kesme işareti bir şeyin diğerine ait olduğunu gösterir,

to another for example Duncan's pen jill's

örneğin Duncan'ın kalem jill'in

pencil st. Paul's Cathedral the apostrophe can come at the end of the

kalem st. Paul Katedrali'nde kesme işareti

possessive word for example the teacher's college is over there a

iyelik fiilinin sonuna gelebilir, örneğin, öğretmen koleji oradadır,

commonly confused use of the apostrophe comes with the word

kesme işaretinin yaygın olarak karıştırılan bir kullanımı kelimeyle gelir,

it's the apostrophe here shows the contraction of it is it's my birthday

burada kesme işareti kısaltmasını gösterir, bugün benim doğum günüm,

today when the apostrophe is not used then the

kesme işareti olduğunda kullanılmaz o zaman

possessive tense is being expressed a mouse has no fur on its tail another

iyelik kipi ifade edilir farenin kuyruğunda tüy yoktur

common mistake made with the apostrophe is to use it to show the plural of

kesme işaretiyle yapılan diğer bir yaygın hata da onu sıradan sözcüklerin çoğulunu göstermek için kullanmaktır

ordinary words this is incorrect once again the apostrophe is only used

bu bir kez daha yanlıştır kesme işareti yalnızca

when you wish to show a possessive clause or the contraction

göstermek istediğinizde kullanılır iyelik eki veya

of a word or sentence hope you enjoyed that an excerpt from one of my full

bir kelimenin veya cümlenin kısaltılması, tam İngilizce derslerimden birinden bir alıntı olduğunu umarız beğenmişsinizdir

English lessons and yes all of my lessons are available right here on my

ve evet, tüm derslerim burada, youtube kanalımda mevcuttur,

youtube channel they are honestly

dürüst olmak gerekirse buradayız,

here we are we are all here together reggae it is English addict live episode

hepimiz burada birlikteyiz reggae İngilizce bağımlısı canlı bölüm

92 I can't believe it have I really done 91 and a half of these I can't believe

92 İnanamıyorum gerçekten 91 buçuk tanesini yaptım

it it seems incredible hello to everyone I hope you are alright today earlier we

İnanamıyorum herkese inanılmaz merhaba umarım bugün iyisindir daha önce

were showing a picture of Pedro Belmont with his new hair I have found some

Pedro Belmont'un bir resmini gösteriyorduk onun yeni saçıyla

photographs of me as a teenager and you can see on the photos my rather long

gençliğime ait bazı fotoğraflar buldum ve fotoğraflarda oldukça uzun olan

hair probably not as long as Pedro's so my hair was long but not quite as long

saçlarımı görebilirsiniz, muhtemelen Pedro'nunki kadar uzun değil, bu yüzden benim saçlarım uzundu ama

as Pedro's hair to be honest so here's one of them this is me I was only young

dürüst olmak gerekirse Pedro'nunki kadar uzun değil, işte bir tane onlardan bu benim,

when this picture was taken so please be gentle with me I was only a young lad so

bu fotoğraf çekildiğinde sadece gençtim, bu yüzden lütfen bana karşı nazik olun, sadece genç bir delikanlıydım, bu yüzden

there I am many years ago I was how old was I then I was about 18 I would have

oradayım, yıllar önce kaç yaşındaydım, o zaman yaklaşık 18 yaşındaydım,

been around around 18 years old when that was taken so there I am you can see

buralarda olurdum O çekildiğinde 18 yaşındayım yani işte buradayım

my hair is going everywhere I had a lot of hair on my head and it used to take

saçlarımın her yere dağıldığını görebiliyorsunuz kafamda çok fazla saç vardı ve

me a long time to wash it in fact in the 1980s a lot of men would have their hair

onları yıkamak uzun zamanımı alırdı aslında 1980'lerde pek çok erkek yapardı saçlarının

long it wasn't unusual for men to have long hair sometimes they would color

uzun olması erkeklerin saçlarının uzun olması alışılmadık bir durum değildi bazen

their hair they would actually put hair dye in their hair in fact I did it a

saçlarını boyuyorlardı aslında saçlarına boya sürerlerdi aslında ben bir

couple of times I did it a couple of times I did dye my hair once

iki kez yaptım birkaç kez yaptım bir iki kez boyadım saç bir kez

here's another photograph you can't really see my long hair but you can see

işte başka bir fotoğraf, uzun saçlarımı gerçekten göremiyorsunuz ama

I did have a lot of hair when I was younger so there is another one that was

gençken çok saçım olduğunu görebilirsiniz, bu yüzden bir turda olan başka bir tane daha var

also in a round I think that was around 1983

sanırım 1983 civarındaydı

maybe 84 and yes once again I would have been

belki 84 ve evet yine o

around 19:00 at the time so there I was nineteen years old trying to grow a

zamanlar 19:00 civarlarında olurdum yani orada on dokuz yaşında bıyık bırakmaya çalışıyordum

mustache I always remember being so proud of my

bıyığımla çok gurur duyduğumu hep hatırlıyorum

mustache I was very thin when I was young here's another photograph oh dear

gençken çok zayıftım işte başka bir fotoğraf ah canım

I've just realized what I'm about to show here's another photograph of me

ben şimdi göstermek üzere olduğum şeyin farkına vardım işte başka bir fotoğrafım

it's not a big photo but it will appear just over there so here is my hair short

bu büyük bir fotoğraf değil ama hemen şurada görünecek bu yüzden işte saçım kısa

but also styled as well Oh mr. Duncan is that really you yes that is what I look

ama aynı zamanda şekillendirilmiş Oh bay. Duncan o gerçekten sensin evet ben de öyle

like many years ago now here I was around how old was I here I think I was

görünüyorum yıllar önce şimdi buradaydım kaç yaşındaydım buradaydım sanırım

around 20 25 26 I was around 25 when this was taken

20 25 26 yaşlarındaydım bu çekildiğinde 25 yaşlarındaydım

oh dear look at my hair and look at my tie can you see on that photograph I'm

oh canım saçlarıma bak ve şuna bak kravatım o fotoğrafta görüyor musun

wearing a white shirt and a very colorful tie so that is actually a very

beyaz bir gömlek ve çok renkli bir kravat giyiyorum yani bu aslında çok

long time ago that was taken in around I think 1991 around 1991 that was taken

uzun zaman önce çekilmiş sanırım 1991 civarında 1991 yılında çekilmiş

can you believe it and Here I am now I haven't changed a bit

buna inanabiliyor musun ve işte buradayım şimdi birazcık bile değişmedim

oh dear okay let's get that off the screen shall we I'm starting to feel

oh canım tamam hadi bunu ekrandan kaldıralım mı çok utangaç hissetmeye başladım güle güle

very self-conscious bye bye young Duncan would you like oh here's

genç Duncan ister misin oh işte

another one would you like to see a photograph of me with my mummy and this

bir tane daha birlikte bir fotoğrafımı görmek ister misin annem ve bu

once again was taken in the early 1980s so this particular picture was taken in

bir kez daha 1980'lerin başında çekildi, yani bu özel fotoğraf

1983 and there is my mum and me you can see how tall I was even then so that is

1983'te çekildi ve orada annem ve ben varız, o zaman bile ne kadar uzun olduğumu görebilirsiniz, yani bu

me you can see also my hair is very long it is going down the back of my of my

benim, ayrıca saçlarım çok uzun. ensemden aşağı iniyor

neck and resting on my shoulders and next to me is my lovely mother

ve omuzlarımda duruyor ve yanımda sevgili annem,

my lovely mum as well taken way back in 1983 and if you look closely behind us

sevgili annem de 1983'te çekilmiş ve arkamıza yakından bakarsanız,

you can actually see there is a large painting on the wall by John Constable

aslında üzerinde büyük bir tablo olduğunu görebilirsiniz. John Constable'ın duvarına

called the hay Wain a very famous picture a

Hay Wain adı verildi, çok ünlü bir resim,

famous painting not the original unfortunately so there they are mr.

ünlü bir tablo, ne yazık ki orijinal değil, bu yüzden oradalar.

Duncan and his mummy way back in the 1980s isn't that lovely

Duncan ve 1980'lerdeki mumyası o kadar sevimli değilmiş.

I hope you enjoyed that it is live English with English addict on a Friday

Umarım bir Cuma günü İngiliz bağımlısı ile canlı İngilizce yapmaktan keyif almışsınızdır.

Oh you look different thank you Tim mr.

Oh, farklı görünüyorsunuz, teşekkürler Tim Bay.

Duncan you look like a new-age teenager from the punk era maybe maybe in the

Duncan, punk çağından yeni çağa ait bir genç gibi görünüyorsun belki

1980s it was it was not unusual for young men to experiment with their

1980'lerde genç erkeklerin

appearance some men would wear very colorful clothing some men would wear

görünüşlerini denemeleri alışılmadık bir durum değildi, bazı erkekler çok renkli giysiler giyerdi, bazı erkekler

makeup on their faces some men would grow their hair long and maybe it would

yüzlerine makyaj yapardı, bazı erkekler ise saçlarını uzatsa belki

change colour they would dye their hair so yes it would happen quite a lot where

rengi değişirdi saçlarını boyarlardı yani evet çok şey olurdu

is your earring now I don't have an earring anymore you see can you see no

küpen nerede şimdi benim küpem yok artık görüyor musun

earring in my ear not anymore Christina says you look very similar to

kulağımda küpe yok artık değil diyor Christina genç fotoğrafına çok benziyorsun çok teşekkür ederim

your young photograph thank you very much Mary oh my goodness mary says my

Mary aman tanrım mary benim

birth year is 1991 dear hi Lee Kwang says you look quite old than your date I

doğum yılım 1991 diyor canım merhaba Lee Kwang randevundan oldukça yaşlı göründüğünü söylüyor

don't know what that means I don't know what that means maybe you think I look

bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum yaşımdan büyük gösterdiğimi düşünüyorsun demek

older than my age I don't know it's lovely to see you with your mother Thank

bilmiyorum seni annenle görmek güzel

You Beatrice my mother for those who know the story my mother at the moment

is in care she's been taken care of sadly she's not very well and due to the

çok iyi ve tecrit nedeniyle

lockdown I haven't been able to see her either so

onu da göremedim,

it's been very difficult during this period because I haven't been able to

bu süre zarfında çok zor oldu çünkü

actually go and see my mother at all so she she is not well but I'm hoping over

gerçekten gidip annemi hiç göremedim, bu yüzden o iyi değil ama ben '

the next couple of weeks we will be able to actually visit in person I hope so

Önümüzdeki birkaç hafta içinde şahsen ziyaret edebileceğimizi umuyorum Umarım çok

hello Alessandra how is your mum as I just explained not great she is still

merhaba Alessandra annen nasıl az önce açıkladığım gibi pek iyi değil hala

having extra care she is now being looked after in a care home and for

ekstra bakım görüyor şu anda bir bakım evinde bakılıyor ve

those who know the story I will not go too deeply into it because

hikayeyi bilenler çok derine inmeyeceğim çünkü dürüst olmak

I do find it a little difficult to talk about to be honest hello to your dear

gerekirse hakkında konuşmak biraz zor geliyor sevgili

mum thank you thank you that's very kind of you let's play something fun shall we

annenize merhaba teşekkür ederim teşekkür ederim çok naziksiniz hadi eğlenceli bir şeyler oynayalım

shall we have the sentence game or shall we have some unusual English words I

olur mu Cümle oyunu mu yoksa alışılmışın dışında İngilizce kelimeler mi bulalım ne

know what let's look at some very strange English words first of all

biliyorum hadi çok garip İngilizce kelimelere bakalım ilk önce işte şu anda

here's one coming on your screen right now oh it's down there now I had some

ekranınıza bir tane geliyor oh aşağıda şimdi orada

complaints last week saying mr. Duncan when you put your words on the screen

geçen hafta mr diyerek bazı şikayetlerim oldu. Duncan kelimelerinizi ekrana koyduğunuzda

when we have the subtitles we can't see the word mmm that's interesting maybe I

altyazımız varken kelimeyi göremiyoruz mmm bu ilginç belki

could move it shall I move the word so you can see it I will try I'm not sure

hareket ettirebilirim görebilmeniz için kelimeyi hareket ettireyim mi deneyeceğim olacak mı emin değilim

if it will work but I will try my best there we go it's in a different place

çalış ama elimden gelenin en iyisini yapacağım oraya gidiyoruz şimdi farklı bir yerde,

now is that better can you see it now or maybe I could put

onu şimdi görebilir misin yoksa belki

it up there oh that's a good idea mr. Duncan why didn't you do that before

oraya koyabilirim oh bu iyi bir fikir bayım. Duncan bunu neden bir sortiden önce yapmadınız,

sortie a sortie what is a sortie mr. Duncan it is an attack if you invade

sorti nedir bayım? Duncan, bu bir saldırıdır, eğer

somewhere if you have a military maneuver where you invade somewhere you

bir yeri işgal ederseniz, askeri bir manevranız varsa, bir yeri işgal ettiğinizde bir yere

move in on to some some place we call it a sortie sortie

taşınırsınız, biz buna sorti sorti deriz,

it is a military invasion or attack it is the actual action of moving in

bu bir askeri istila veya saldırıdır, gerçek hareket etme eylemidir

maybe you attack the enemy when they are not ready for you or maybe you attack a

belki siz düşmana sizin için hazır olmadıklarında saldırın veya belki

place where there are bad people hiding out you move towards it it is a military

kötü insanların saklandığı bir yere saldırırsınız oraya doğru hareket edersiniz bu askeri bir

maneuver here's another one frog March oh now this is an interesting word where

manevra işte başka bir kurbağa Mart oh şimdi bu

we say frog March it is an action and it is something that you might hear people

kurbağa Mart dediğimiz ilginç bir kelime bir eylemdir ve insanların polis tarafından

say when they are talking about being taken into custody or taken away maybe

gözaltına alınmaktan veya götürülmekten bahsederken duyabileceğiniz bir şeydir ve

by the police and I can show you actually a good example of this word and

size bu kelimenin gerçekten güzel bir örneğini gösterebilirim ve

there it is frog March can you see this man he is

işte kurbağa Mart, görüyor musunuz? bu adam

being frog marched by two police officers he's being forced to walk in a

iki polis memuru tarafından kurbağa yürüyüşüne tabi tutuluyor,

certain direction normally by having your hands or your

normalde elleriniz veya

arms held behind your back so you are forced to move in a certain direction

kollarınız arkanızda tutularak belirli bir yönde yürümeye zorlanıyor, bu nedenle sık sık kollarınız arkada tutulurken belirli bir yönde hareket etmeye zorlanıyorsunuz

quite often whilst having your arms held behind your back we call that frog March

senin sırtına biz o kurbağaya Mart diyoruz Kurbağa

you Frog March someone out of the building maybe someone is being arrested

Yürütmek birini binadan dışarı belki birileri

by the police you will hold their arms behind their back and you will Frog

polis tarafından tutuklanıyor onların kollarını arkasından tutacaksın ve

March them out of the building I think the word comes from the fact that when

sen de Kurbağa Yürüteceksin onları binadan

you hold your arms behind your back you look a little bit like a frog I'm sure

kollarını arkanda tuttuğunda biraz kurbağa gibi görünüyorsun eminim

someone will tell me the real meaning of that here's another one gulp now this

birisi bana bunun gerçek anlamını söyleyecektir işte bir yudum daha

word sounds like the action if you gulp something or if you make the sound

mmm gulp ooh ooh maybe if you drink some water you might drink it very fast you

mmm gulp ooh ooh belki biraz su içersen çok hızlı içebilirsin

gulp the water down you gulp something you drink something quickly and also

suyu yutarsın bir şeyler içersin hızlı ve aynı zamanda gürültülü bir şekilde bir şeyler içersin

noisily so gulp is actually the sound that is made in your throat when you

yani yutkunma aslında

swallow or when you drink something you

yutkunduğunda veya içtiğinde boğazından çıkan sestir bir şey sen

that's it the word is gulp gulp here's another one

bu kelime gulp gulp işte başka bir

strange English words gander gander I like this word gander now for those who

garip İngilizce kelime gander gander bu kelimeyi seviyorum gander şimdi

know about animals you will know that a gander is a male goose Canada but you

hayvanlar hakkında bilgi sahibi olanlar için bir gander'in bir erkek kaz Kanada olduğunu bileceksiniz ama

can also use this word in other ways as well

bu kelimeyi başka şekillerde de kullanabilirsiniz ayrıca

gander if you take a gander it's something it means you look you look at

gander eğer bakarsan bu bir şeydir bakarsın anlamına gelir bir şeye bakarsın bir şeye bakarsın bir

something you take a gander at something you look at something you have a look

şeye bakarsın bir şeye bakarsın bir

you have a gander Kenda look so it is a slang term quite often used in British

bakarsın bir bakarsın Kenda bakışı bu yüzden İngiliz İngilizcesinde oldukça sık kullanılan argo bir terimdir bir şeye bak

English to mean look at something you look at something you have a look at it

demek dalgalanmak dalgalanmak değişmek

you have a gander interesting I hope you are enjoying these words today here's

another one fluctuate oh I like this word for look chill wait you have to be

careful how you say that fluctuate to fluctuate is to change fluctuate so

dalgalanmak yani

maybe something goes up and then goes down or maybe something occurs regularly

belki bir şey yükselir ve sonra düşer veya belki bir şey düzenli olarak gerçekleşir

or maybe sometimes it occurs irregularly it fluctuates something changes it goes

veya belki bazen düzensiz olarak gerçekleşir bir şey dalgalanır

up down changes something will fluctuate fluctuate fluctuate and like that word

yukarı doğru gider değişir bir şey dalgalanır dalgalanır dalgalanır ve

mic fern says when people say gulp it is so unpleasant maybe the sound yes some

mikrofon eğrelti otunun insanlar ne zaman söylediği gibi yutkunmak çok tatsız belki sesi evet bazı

people don't like human sounds there are many sounds that can come from the human

insanlar insan seslerinden hoşlanmaz insan vücudundan gelebilecek birçok ses vardır

body some of them are not very pleasant sounds ooh gulp so maybe when a person

bazıları pek hoş olmayan sesler ooh yutkunma yani belki bir kişi

is drinking something very quickly you might hear the sound of them gulping so

bir şeyi çok hızlı bir şekilde içtiğinde sen Yutkunmalarının sesini duyabilir, bu yüzden

we can use that word in a very similar way a very similar way John

bu kelimeyi çok benzer bir şekilde kullanabiliriz John

Fred a says a gander is similar to have a glance yes if you look at something I

Fred a bakışın bir bakışa benzer olduğunu söylüyor evet bir şeye bakarsanız ben

will have a gander yes look go on have a gander have a gander have a look oh very

bir bakarım evet bak devam edin bir göz atın bir bakın bir bakın oh çok

nice fluctuate like the tide you are right yes so the tide will fluctuate it

güzel gelgit gibi dalgalanıyor haklısınız evet bu yüzden gelgit dalgalanacak

comes in and it goes out it is always changing altering never constant

içeri giriyor ve çıkıyor sürekli değişiyor değişiyor asla sabit değil sabit bir

something constant doesn't fluctuate something that is not constant does

şey dalgalanmıyor sabit olmayan bir şey

fluctuate you might say that the stock market fluctuates every day sometimes it

dalgalanma diyebilirsiniz borsa her gün dalgalanır bazen

goes up sometimes it comes down sometimes it moves quite a lot during

yükselir bazen düşer bazen gün içinde oldukça fazla hareket eder

the day it fluctuates I like that one lolly lolly says I don't like people who

dalgalanır Bir lolly lolly'nin yemeklerini çiğneyip bir şey yapan insanlardan hoşlanmadığımı söylemesi hoşuma gitti

chew their food and make a noise whilst doing

yaparken ses geliyor

it yes I think you're right people who eat very noisily it's

evet bence haklısın çok gürültülü yemek yiyen insanlar

horrible I don't like that people who chomp and slurp especially if they are

korkunç oluyor çiğneyip höpürdeten insanlardan hoşlanmıyorum özellikle

eating soup someone who is eating soup

çorba içerken çorba içen birinin

they might slurp their soup I think so I think you're right here's

çorbasını höpürdetebileceğini düşünüyorum haklısın işte

another one would you like another word

başka bir kelime daha istermisin

jittery jittery I will move the word so you can see it better because that's the

kind of guy I am jittery a person who is jittery is

nervous maybe they feel a little anxious about something their body is moving

gergin gergin vücut hareket ediyor

they feel jittery don't don't get jittery stay calm stay calm I mustn't

gergin hissediyorlar gergin olma gergin olma sakin ol sakin ol gergin olmamalıyım gergin endişeli endişeli üzgün

get jittery nervous anxious worried upset jittery no well what's going to

gergin pek iyi

happen oh I don't know I don't know what's going to happen oh I'm getting so

değil ne olacak bilmiyorum oh çok

jittery oh I'm having second thoughts about this I don't think it's a good

gerginleşiyorum oh bu konuda ikinci kez düşünüyorum bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum

idea I'm getting jittery jittery mm-hmm jittery another word they're describing

a person who is getting a little nervous worried maybe they are having second

gerginleşiyorum belki

thoughts about something maybe you're you are changing your mind maybe you

bir şey hakkında ikinci kez düşünüyorlar belki sen fikrini değiştiriyorsun belki

have lost your courage or your nerve mm-hmm it is very unpleasant to eat in

cesaretini ya da sinirini kaybetmişsin mm-hmm bu şekilde yemek çok tatsız

such a way I think you're right yes here's another one I like this one I

bence haklısın evet işte bir tane daha ben bunun gibi

like this word I will move it so you can see it clearly

bu kelimeyi beğendim net bir şekilde görebilmeniz için taşıyacağım teselli

solace solace

teselli

we all need comfort we all need to feel comfortable we all need to have

hepimizin rahatlığa ihtiyacı var hepimizin rahat hissetmeye ihtiyacı var hepimizin bizi

something that makes us feel good comfortable maybe warm a nice

iyi hissettiren bir şeye ihtiyacı var rahat belki sıcak güzel

comfortable place we search for solace solace conflict a place where you can go

rahat bir yer arıyoruz teselli teselli çatışma gidip rahatlık bulabileceğiniz bir yer teselli teselli bu

to and find comfort solace solace I like that one solace a lovely word

tek teselliyi seviyorum güzel bir kelime

it describes a comfortable place comfort somewhere you feel safe maybe a person

rahat bir yeri anlatıyor rahatlık kendini güvende hissettiğin bir yerde rahatlık belki

can give you comfort maybe a person can put their arm around you and comfort you

bir insan sana rahatlık verebilir belki biri sana sarılabilir ve teselli edecekler seni

they will give you solace very nice I like that I like that word English is a

çok güzel Seviyorum bu kelimeyi seviyorum İngilizce

big part of French well there are many French words or many words that have

Fransızcanın büyük bir parçası pek çok Fransızca kelime var ya da İngilizcede Fransızcadan türemiş birçok kelime var,

derived from French in the English language as I often say English is a

sık sık söylediğim gibi İngilizce

constructed language that often borrows from other languages

yapılandırılmış bir dildir bu genellikle diğer dillerden ödünç alır

quite often lali lali says I need some solace I need solace every day I know

oldukça sık lali lali biraz teselliye ihtiyacım olduğunu söylüyor Her gün teselliye ihtiyacım var ne

what you mean I know what you mean here's another one here's a British word

this is one we use often in British English to mean something that is useful

demek istediğini anlıyorum kullanışlı

something that is convenient something that is easy to use or useful you can

bir şey kullanışlı bir şey kullanımı kolay veya yararlı bir şey

describe it as being nifty nifty so quite often we will use this word in

bunu şık olarak tanımlayabilirsiniz bu kelimeyi İngiliz İngilizcesinde oldukça sık kullanacağız

British English it means something that is useful nifty yes I have this device

bu kullanışlı bir şey anlamına gelir şık evet bu cihaz

on my phone and it is very nifty it's nifty very useful I like to use it it's

telefonumda var ve çok şık çok şık çok kullanışlı kullanmayı seviyorum

very easy to use and very useful it is something that is nifty very nice we

kullanımı çok kolay ve çok kullanışlı şık bir şey çok güzel bizde

will have I think one more and then we we are going to play the sentence game

bir tane daha olacak sonra cümle oyunu oynayacağız

here's another one here's another one I will once more put it on the screen

işte bir tane daha bir tane daha

for you to see and I will move it to the top there it is brute brute now

görmeniz için ekrana koyacağım ve en üste taşıyacağım brute brute şimdi

something interesting about this word is this is also a brand of aftershave that

bu kelimede ilginç olan bir şey de bu aynı zamanda

you can put on your face now earlier I mentioned the the aftershave that I use

artık yüzünüze sürebileceğiniz bir tıraş losyonu markası daha önce kullandığım tıraş losyonundan bahsetmiştim

but I don't use Brut I use Old Spice and a lot of people make fun of me they say

ama Brut kullanmıyorum Old Spice kullanıyorum ve birçok insan benimle dalga geçiyor bayım diyorlar

mr. Duncan why do you wear Old Spice that is for dads only dad's an old men

. Duncan neden Old Spice sürüyorsun ki bu sadece babalar içindir, sadece babalar ve yaşlı erkekler

wear Old Spice but I love the smell of Old Spice on my face so whenever I have

Old Spice takar ama yüzümde Old Spice kokusuna bayılırım bu yüzden ne zaman

a shave I always splash some Old Spice to soothe

tıraş olsam yüzümü yatıştırmak için biraz Old Spice serperim

my face so brute brute a brute is often described as a bully

çok kaba brute a kabadayı genellikle kabadayı olarak tanımlanır,

a person who is strong but maybe also aggressive as well brute so we often use

güçlü ama aynı zamanda saldırgan ve aynı zamanda kaba olan bir kişidir, bu yüzden

this word to mean strong manly maybe aggressive maybe a person who is

bu kelimeyi genellikle güçlü, erkeksi, belki saldırgan, belki de şiddetli olan bir kişi anlamında kullanırız.

possibly violent brute they use their aggressive nature they use their brute

force so there is a way of describing this word or using this word you

bu kelimeyi veya bu kelimeyi kullanmanın bir yolu var mı

use brute force maybe you are trying to break into a house that is on fire you

kaba kuvvet kullanıyorsun belki yanan bir eve girmeye çalışıyorsun

try to break the door down you are using brute force brute force

kapıyı kırmaya çalışıyorsun kaba kuvvet kullanıyorsun kaba kuvvet kaba

brute force you are using your strength to do something you are forcing

kuvvet kullanıyorsun bir şeyi yapmak için zorluyorsunuz bir şeyi

something you are using brute force you can say brutal as well so something that

kaba kuvvet kullanıyorsunuz acımasız da diyebilirsiniz yani vahşi olan bir şey şiddet içeren bir

is brutal is something that is done in a violent way or hostile something that is

şekilde yapılan bir şeydir veya düşmanca olan bir şey

being done with force can be brutal which is related to that word brute you

güç kullanılarak yapılan bir şey acımasız olabilir ki bu kelimeyle bağlantılıdır vahşi Şiddetli

might describe a violent man or an aggressive man as a brute you are such a

bir adamı veya agresif bir adamı vahşi olarak tanımlayabilirsiniz, çok

big brute so there are some unusual words for today I hope you've enjoyed

büyük bir hayvansınız, bu yüzden bugün için alışılmadık bazı kelimeler var umarım

them I hope you've enjoyed those words we will be moving on in a moment but I

onları beğenmişsinizdir Umarım bu kelimeleri beğenmişsinizdir. an ama

don't want to forget the live chat don't worry I'm not going to forget you it's

canlı sohbeti unutmak istemiyorum merak etme seni unutmayacağım sorun değil şık şık

all right I am glad to see that I'm not the only one that has never heard of the

kelimesini hiç duymayan tek kişinin ben olmadığımı görmekten memnunum evet

word nifty nifty yes we use it here in British English quite a lot something

onu burada İngiliz İngilizcesinde oldukça fazla kullanıyoruz

that is nifty useful handy something that can help you something that is

şık kullanışlı kullanışlı kullanışlı bir şey size yardımcı olabilecek bir şey

convenient to have nearby and nifty it's nifty pretty nifty I like this this is a

yakınınızda olması uygun ve şık şık oldukça şık Bunu beğendim bu

very nifty device nifty very nice root no I think you're thinking of Blut Bluto

çok şık bir cihaz şık çok güzel kök hayır bence Blut'u düşünüyorsun Bluto

Bluto wasn't he the enemy of Popeye okkkk

Bluto, Temel Reis'in düşmanı değil miydi okkkk o

wasn't he the enemy I think he was Popeyes nemesis or enemy Bluto not brute

düşman değil miydi Bence o Popeye'nin düşmanıydı veya düşmanı Bluto kaba değil

but Bluto I think that's what his name was Bluto

ama Bluto Bence onun adı Bluto'ydu o

he was always he was always trying to take olive oil away from Popeye save me

hep öyleydi o hep öyleydi Zeytinyağını Temel Reis'ten almaya çalışmak beni

now carrying out if kkkkk that sort of thing sorry mr. Duncan but I have to go

şimdi kurtarın kkkkk böyle bir şey olursa özür dilerim bayım. Duncan ama

now I'm going to the doctor I hope everything is all right Kristina see you

şimdi gitmem gerek doktora gidiyorum umarım her şey yolundadır Kristina

later you can watch this again and of course I am back on Sunday see you later

sonra görüşürüz bunu tekrar izleyebilirsiniz ve tabii ki pazar günü tekrar görüşürüz sonra görüşürüz

take care Kristina and have a good rest of the day yes I suppose you could say

Kristina'ya iyi bak ve iyi dinlenmeler gün evet sanırım

that nifty is like smart something useful something that can give you

şık gibi akıllı gibi faydalı bir şey size

useful assistance nifty that's very nifty it's very useful smart you might

faydalı yardım sağlayabilecek faydalı bir şey şık bu çok şık bu çok faydalı akıllı

describe your mobile phone as a nifty device very useful Brutus helped to

cep telefonunuzu şık bir cihaz olarak tanımlayabilirsiniz çok faydalı Brutus

murder Caesar oh my gosh you are going back a very long way yes I remember that

Sezar'ı öldürmeye yardım etti aman tanrım sen çok eskiye gidiyoruz evet

it was a very bad day I was deceived by Brutus

çok kötü bir gün olduğunu hatırlıyorum Brutus tarafından kandırıldım merhaba

hello Mohsen papa is part of my childhood I never really liked Popeye I

Mohsen baba çocukluğumun bir parçası Popeye'ı hiç sevmedim

don't know why there are some cartoon characters that I love but there are

neden sevdiğim çizgi film karakterleri var bilmiyorum ama

some that I've never really liked and I think Popeye was one of those that I

bazılarını gerçekten hiç sevmedim ve bence Temel Reis

never really connected with isn't that strange I never really liked Popeye I

hiçbir zaman gerçekten bağ kurmadıklarımdan biriydi o kadar garip değil mi Temel Reis'i hiç

never liked the cartoons I always found them a bit aggressive maybe too

sevmedim Çizgi filmlerden hiç hoşlanmadım Onları her zaman biraz agresif belki çok

aggressive however I do like Tom and Jerry so I

agresif buldum ama Tom ve Jerry'yi severim, bu yüzden

used to love watching Tom and Jerry and they were very aggressive they spent

Tom ve Jerry'yi izlemeyi severdim ve çok agresiflerdi

most of their time trying to try to kill each other isn't it strange sometimes

zamanlarının çoğunu birbirlerini öldürmeye çalışmakla geçirirlerdi, bazen

the things we watch as children I think so

çocukken izlediğimiz şeyler tuhaf değil mi, bence de

here we go then would you like to play the sentence game I think we should play

buradayız git o zaman cümle oyunu oynamak ister misin bence

the sentence game let's play the sentence

cümle oyunu oynamalıyız hadi cümle

game is that a good idea do you think we should play the sentence game okay

oyunu oynayalım bu iyi bir fikir sence cümle oyunu oynamalıyız tamam mı

today this particular sentence game is all about proverbs and well-known

bugün bu özel cümle oyunu tamamen atasözleri hakkında ve şey- bilinen

phrases here we go then we are back once again with the sentence game are you

ifadeler işte başlıyoruz o zaman cümle oyunuyla bir kez daha geri döndük

feeling excited are you are you feeling excited I hope you are feeling excited

heyecanlı mısın heyecanlı mısın umarım

I'm feeling quite excited in fact we have the sentence game today we are

heyecanlısındır ben oldukça heyecanlıyım aslında bugün cümle oyunumuz var

going to be looking at words phrases connected with proverbs and well-known

atasözleri ve iyi bilinen sözler ile bağlantılı kelimelere bakmak

sayings so they are all proverbs and phrases the sentence game is here right

yani hepsi atasözleri ve deyimler cümle oyunu şu

now all you have to do is tell me what the missing words are in the sentences

anda burada tek yapman gereken cümlelerdeki eksik kelimelerin ne olduğunu bana söylemek,

so many of these sentences will be well known proverbs or phrases so this will

bu cümlelerin çoğu iyi olacak bilinen atasözleri veya deyimler, böylece bu size

give you a chance to think of the words and also if you don't know what they are

kelimeleri düşünme şansı verir ve ayrıca bunların ne olduğunu bilmiyorsanız,

you can learn what the words actually are in the phrases so this actually has

kelimelerin tamlamalarda gerçekte ne olduğunu öğrenebilirsiniz, böylece bunun aslında birden

more than one use it is not just about words it is also about remembering words

fazla kullanımı vardır, sadece değil kelimelerle ilgili aynı zamanda kelimeleri hatırlamakla da ilgili,

maybe recalling words and also learning words so it has a lot of everything here

belki kelimeleri hatırlamakla ve ayrıca kelimeleri öğrenmekle ilgili, yani her şeyden çok var işte

we go then here is the first sentence game are you ready these are all

başlıyoruz o zaman işte ilk cümle oyunu hazır mısınız bunların hepsi gün içinde

well-known proverbs and phrases that we might use in day-to-day English Oh

kullanabileceğimiz iyi bilinen atasözleri ve deyimler -günümüzün İngilizcesi Oh

interesting interesting so here is the first sentence something heals

ilginç ilginç yani işte ilk cümle bir şey

all something and to give you a clue four and six letters the first word has

her şeyi iyileştirir ve size bir ipucu vermek için dört ve altı harfli ilk kelime

four words or should I say four letters and the

dört kelimeden oluşur veya dört harf ve

second has six letters something heals all something but what what am I talking

ikinci altı harften mi demeliyim bir şey her şeyi iyileştirir ama ben neden bahsediyorum neden bahsediyorum neden bahsediyorum

about what am I talking about Huck Lao says I really suck at playing

Huck Lao cümle oyununu oynamakta gerçekten berbatım diyor

the sentence game don't worry it's fine it doesn't matter

merak etme sorun değil önemli değil

we're not here to test you it's not an exam it is just a little bit of fun a

seni test etmek için burada değiliz bu bir sınav değil bu sadece bir biraz eğlence biraz eğlence bir

little bit of fun something heals all something four letters six letters but

şey her şeyi iyileştirir bir şey dört harf altı harf ama bunlar

what are they Diana says I like that idea so we can learn proverbs

nedir Diana atasözlerini kolayca öğrenebilmemiz için bu fikri beğendim

easily yes we often use proverbs in English it might seem that we don't but

evet İngilizce'de atasözlerini sık sık kullanırız öyle görünebilir ama kullanmıyoruz

in fact we do use proverbs quite often in English they are often a way of

aslında atasözlerini İngilizce'de oldukça sık kullanıyoruz, bunlar genellikle

conveying a certain message the answers are coming through thick and first thank

belirli bir mesajı iletmenin bir yoludur, cevaplar kalın bir şekilde geliyor ve öncelikle

you very much it's great the sentence game we are

çok teşekkür ederim, şu anda oynadığımız cümle oyunu harika,

playing right now they are all connected with proverbs and phrases from the

hepsi atasözleri ve deyimlerle bağlantılı.

English language and here is the first one something heals all something but

İngilizce dili ve işte ilki bir şey her şeyi iyileştirir ama bu

what is it what is the well-known phrase

nedir o iyi bilinen cümle nedir

thanks for your answers we have oh we have a few correct answers also some

cevaplarınız için teşekkürler elimizde oh birkaç doğru cevabımız var ayrıca bazı

very interesting answers as well some different answers another five seconds

çok ilginç cevapların yanı sıra bazı farklı cevaplar beş saniye daha

mr. Cockrell hello to you please don't wake me up tomorrow morning please don't

Bay. Horoz merhaba sana lütfen yarın sabah beni uyandırma lütfen

wake me up tomorrow we have quite a few answers thank you to Mary Michael Mika

yarın beni uyandırma epeyce cevabımız var Mary'ye teşekkür ederim Michael Mika

also Lois lolli lolli I like your answer thank you very much English with Akshar

ayrıca Lois lolli lolli Cevabını beğendim çok teşekkür ederim Akshar ile İngilizce

yes good a lot of people have got this right this is a well-known phrase and

evet güzel pek çok insan bunu doğru anladı bu çok iyi bilinen bir söz ve

something many people believe is true some people believe that time heals all

birçok insanın doğru olduğuna inandığı bir şey bazı insanlar

wounds there are people who believe that time heals all wounds I'm not sure how

zamanın tüm yaraları iyileştirdiğine inanıyor

true it is because I'm sure there are things that might happen in your life

Eminim hayatınızda öyle şeyler olabilir ki,

that might not be easy to heal or forget however there is a general opinion that

kolay iyileşemez veya unutulabilir ama

time heals all wounds when something bad happens it seems like the end of the

zamanın tüm yaraları iyileştirdiğine dair genel bir kanı vardır, kötü bir şey olduğunda dünyanın sonu gibi görünür

world however it doesn't have to be over time you might feel better about the

ama öyle değildir. zamanla olmalı durum hakkında daha iyi hissedebilirsin

situation we always say that time heals all wounds so there is today's first

her zaman zamanın tüm yaraları iyileştirdiğini söyleriz bu yüzden bugünün ilk

sentence game the first proverb time heals all wounds we like to think that

cümle oyunu var ilk atasözü zaman tüm yaraları iyileştirir

if if something bad has happened in your life we like to think that time does

hayatında kötü bir şey olursa bunu düşünmeyi severiz Zamanın

heal all wounds I'm not sure if that's true completely but many people believe

tüm yaraları iyileştirdiğini düşünmek bunun tamamen doğru olup olmadığından emin değilim ama birçok insan

it it is somehow true yes I think so well I suppose when you think of

bunun bir şekilde doğru olduğuna inanıyor evet çok iyi düşünüyorum sanırım geçmişte

all of the bad things that have happened in the past in the world you think of

olan tüm kötü şeyleri düşündüğünüzde dünya, meydana gelen

all of the terrible wars and disagreements that have taken place many

tüm korkunç savaşları ve anlaşmazlıkları düşünürsünüz,

of those differences many of those wars have long since ended so you might say

bu farklılıkların çoğu, bu savaşların çoğu çoktan sona ermiştir, bu yüzden

that time does heal all wounds here's another one okay then so this is another

zamanın tüm yaraları iyileştirdiğini söyleyebilirsiniz, işte bir tane daha tamam o zaman bu,

phrase you might hear someone say this might be used as advice this is

duyabileceğiniz başka bir cümle birisi bunun tavsiye olarak kullanılabileceğini söylüyor, bu

something I talked about a couple of weeks ago as well so you might say that

birkaç hafta önce bahsettiğim bir şey, bu yüzden

this is a little bit of revision I'm revising with this one something it for

bunun biraz revizyon olduğunu söyleyebilirsiniz, bununla revize ediyorum bir

something day what could that be Luis Mendez is going now see you later Luis I

gün bir şey bu ne olabilir Luis Mendez şimdi gidiyor sonra görüşürüz Luis Senin

didn't know you were leaving see you later Luis oh I think it's

ayrılacağını bilmiyordum sonra görüşürüz Luis oh sanırım

actually Belarusian is going it's time for me to leave says Belarus ear not

aslında Belarus gidiyor benim ayrılma zamanım diyor Belarus kulak

Lois but Belarus ear is going see you later Luke Belarusian see you on

Lois değil Belarus kulak gidiyor sonra görüşürüz Luke Belarusian görüyor

Sunday I hope to catch a falling star and put it in your pocket that is a clue

Pazar günü siz, kayan bir yıldızı yakalayıp cebinize koymayı umuyorum bu bir ipucu

by the way that's a clue catcher fundings what do you do next there are

bu arada bu bir ipucu yakalayıcı fonlar bundan sonra ne yaparsınız

four and five words Bert four and five letters but there is no particular

dört ve beş kelime Bert dört ve beş harf ama belirli bir

letter of the alphabet so this is not the alphabet game so the sentence game

harf yok alfabenin yani bu alfabe oyunu değil yani bugünün cümle oyunu

today is looking at every word all word they don't have to start with a certain

her kelimeye bakıyor tüm kelimelere belirli bir harfle başlamak zorunda değiller

letter the sentence game is proverbs and phrases something it for something day

cümle oyunu atasözleri ve deyimler bir şey için bir gün

aru ware says call it call it for a day now I know what you are trying to say

aru ware diyor ara onu şimdi bir günlüğüne ara, orada ne söylemeye çalıştığını biliyorum

there sometimes in English you might say let's call it a day which means let's

bazen İngilizce'de hadi buna bir gün diyelim, bu da hadi buna bir

bring this to an end

son verelim anlamına gelebilir

thank you very much to Connell huh that's interesting

Connell'e çok teşekkür ederim huh bu ilginç

black day Palmero says we save it for a black day interesting so maybe that is

kara gün Palmero kurtardığımızı söylüyor kara bir gün için ilginç, belki de orada

the type of sentence or phrase that you use there that's great that's great it

kullandığın cümle veya deyim türü bu harika bu harika

has the similar meaning you are saving something for a bad time

benzer bir anlama sahip bir şeyi kötü bir zaman için biriktiriyorsun

so maybe money we often put money away what's the answer then the answer is

bu yüzden belki para sık sık parayı bir kenara koyarız cevap ne o zaman cevap

coming at right now cockadoodledoo hello to you save it for what well if you have

şu anda geliyor cockadoodledoo merhaba sana onu ne için sakla, eğer bir şeye sahipsen, onu

something you want to keep it until a moment when it will become useful we can

işe yarayacağı ana kadar sakla,

say that you save it for a rainy day you save something for when you need it

onu yağmurlu bir gün için sakla, ihtiyacın olduğunda bir şeyi sakla diyebiliriz.

you save something for a rainy day maybe money quite often money you will

yağmurlu bir gün için bir şey biriktirirsin belki para oldukça sık para

save until the moment when you really need it if you have an emergency hmm

gerçekten ihtiyacın olana kadar biriktirirsin eğer acil bir durum varsa hmm

lucky day save it for a lucky day I like that one yes but quite often we we say

şanslı bir gün onu şanslı bir gün için sakla bunu beğendim evet ama çoğu zaman

save it for a rainy day because we are saying that you have to save something

sakla deriz yağmurlu bir gün için çünkü bir şeyi

for when you really need it quite often it refers to money here's another one

gerçekten ihtiyacınız olduğu zaman için biriktirmeniz gerektiğini söylüyoruz, genellikle para anlamına gelir işte bir tane daha

okay then is this easy or is it hard I'm not sure maybe some of you will know

tamam o zaman bu kadar kolay mı zor mu emin değilim belki bazılarınız

what this sentence is maybe some will not we are looking at Proverbs and

ne bilecektir bu cümle belki biraz olmaz mı atasözlerine ve

phrases this is a phrase that we often use in English if we decide that we want

deyimlere bakıyoruz bu ingilizcede bir

to do something or complete something or follow something through right to the

şeyi yapmak veya bir şeyi tamamlamak veya bir şeyi sonuna kadar takip etmek istediğimize karar verdiğimizde sıklıkla kullandığımız bir cümledir

end maybe you have a plan to do something and then you decide that you

belki bir planınız vardır bir şey yap ve sonra

want to see the whole thing through to the end

her şeyi sonuna kadar görmek istediğine karar verirsin bir şeyi

you say that you will do something completely you won't you won't hold back

tam olarak yapacağını söylersin geri durmazsın

you won't become lazy you will see it through to the end mmm interesting from

tembelleşmezsin sonuna kadar görürsün mmm

my own opinion mr. Duncan you are going a little too fast I'm sorry

kendi görüşüme göre ilginç bay. Duncan biraz fazla hızlı gidiyorsun Özür dilerim daha

I will go slower I'm very sorry about that arts B I will slow down in for

yavaş gideceğim Bunun için çok özür dilerim sanatlar B Bir

something in for something five letters five letters five letters hmm Marietta

şey için yavaşlayacağım beş harfli beş harfli beş harfli hmm Marietta

thank you very much for your guess Thank You Lally save the umbrella for a rainy

tahminin için çok teşekkür ederim Teşekkürler Sen Lally şemsiyeyi yağmurlu bir gün için sakla

day I like that that one that one for the

bunu sevdim

previous sentence game save your umbrella for a rainy day yes I like that

önceki cümle oyunu için olanı şemsiyeni yağmurlu bir gün için sakla evet bunu beğendim

one I think that's pretty good

Bence bu oldukça iyi

Lewis says okay a lot of answers coming through now I'm not going to rush you I

Lewis tamam diyor şimdi birçok cevap geliyor ben' acele etmeyeceğim acele etmeyeceğim acele

will take my time I will not rush you I will not make you think too fast do

etmeyeceğim seni çok hızlı düşündürmeyeceğim do

Valentina I can't guess a single one don't worry because even if you don't

Valentina tek bir tane bile tahmin edemiyorum merak etme çünkü

know the answer you will still learn something new you are still learning

cevabı bilmesen bile yapacaksın hala yeni bir şey öğreniyorsun hala

what the expression is Mary thank you very much come on come on stop being so

ifadenin ne olduğunu öğreniyorsun Mary çok teşekkür ederim hadi hadi bu kadar tembel olmayı bırak tembel

lazy there's nothing worse than a lazy cockerel the answer is in for a penny in

bir horozdan daha kötü bir şey yoktur cevap bir penny in

for a pound we often use this in British English if you are planning to do

bir pound için bunu İngiliz İngilizcesinde sık sık kullanırız

something all the way so for example maybe in the morning you wake up and you

bir şeyi sonuna kadar yapmayı planlıyorsan, mesela sabah uyanırsın ve

decide that you want to clean your house you start downstairs and then you think

evini temizlemeye karar verirsin, alt kattan başlarsın ve sonra düşünürsün, oh belki belki

oh maybe maybe this is just too much work maybe this is going to take too

bu çok fazla iş belki de bu gidiyor çok

long but then you decide no I'm going to do all of the house I'm going to clean

uzun sürecek ama sonra hayır diye karar veriyorsun bütün evi ben yapacağım bütün evi temizleyeceğim

all of the house I'm going to do all of it I won't stop I'm not going to be lazy

hepsini yapacağım durmayacağım yapmayacağım tembel

in for a penny in for a pound I'm going to do the whole thing I will complete

in for a penny in for a pound Hepsini yapacağım

the task I will see that thing all the way through in for a penny in for a

görevi tamamlayacağım o şeyi sonuna kadar göreceğim in for a penny in for a

pound it is an expression we often news in English in for a penny in for a

pound bu İngilizcede sık sık haber verdiğimiz bir ifadedir bir penny in bir

pound I might as well do it and if I'm going to do it I will do it all the way

pound için bunu yapabilirim ve eğer yapacaksam sonuna kadar yapacağım

through we are looking at the sentence game today proverbs and phrases in for a

bugün cümle oyununa bakıyoruz atasözleri ve deyimler in bir

penny in for a pound Palmyra says if you are penniless it

penny in bir pound için Palmyra der ki, eğer beş parasızsan,

means you have no money yes you are right a penniless person a person who is

paran yok demektir evet haklısın beş parasız bir insan beş

penniless has no money

parasız birinin parası

yes don't start something you can't finish I think that's that's a good bit

yoktur evet bitiremeyeceğin bir şeye başlama Bence bu iyi bir

of advice there thank you Stanislav for that never start something that you

tavsiye, teşekkürler Stanislav bunun için asla bitiremeyeceğiniz bir şeye başlamayın

can't finish I think this sentence means something

bence bu cümle bir şey yaparken

about consistency or being constant when you are doing something yes yes it does

tutarlılık veya sabit olmakla ilgili bir şey ifade ediyor evet evet

in for a penny in for a pound I plan to do this completely I will start and I

bir kuruş için bir pound için yapar Bunu tamamen yapmayı planlıyorum başlayacağım ve ben

will finish I will do the whole thing in for a penny in for a pound some

Bitireceğim Her şeyi bir kuruş karşılığında bir pound için yapacağım bazı

expressions make English very difficult yes I think they can especially things

ifadeler İngilizceyi çok zorlaştırıyor evet bence özellikle

like idioms a lot of people complain about idioms they say learning idioms

deyimler gibi şeyler yapabilirler birçok insan deyimlerden şikayet ederler deyimleri öğrenmenin

can be very difficult because the words are not used in the way that they should

çok zor olabileceğini söylerler çünkü kelimeler olması gerektiği gibi kullanılmıyor

be and you are right here's another one I hope you get this one a watched

ve işte burada bir tane daha umarım bunu alırsınız a izlenen

something never something a watched something never something we are looking

bir şey asla bir şey izlenen bir şey asla bir şey aradığımız bir şey

for three and five letters a watched something never

üç ve beş harfli bir izlenen bir şey asla

something but what are the missing words it is a well-known expression especially

bir şey ama eksik olan nedir özellikle

when people are impatient maybe you can't wait for something maybe you are

insanların sabırsız olduğu zamanlarda çok bilinen bir tabirdir belki bir şeyi bekleyemiyorsunuz belki

waiting for a letter to arrive and you are waiting for the postman to come to

bir mektubun gelmesini bekliyorsunuz ve postacının evinize gelmesini bekliyorsunuz

your house so you stand by the the window waiting for the postman to appear

pencerenin önünde durup bekliyorsunuz postacının ortaya çıkması ve çalmaması için

and he doesn't so you steal you keep standing there waiting for the postman

orada durup postacının

to arrive and someone might say a watched something never something but

gelmesini bekliyorsunuz ve birisi izlenen bir şey diyebilir hiçbir şey değil ama

what what is it hello Francesca hi guys hi Francisco

nedir bu merhaba Francesca merhaba çocuklar merhaba Francisco

nice to see you here as well this is a good proverb I like this one I like this

da sizi burada görmek güzel bu güzel bir atasözü bunu beğendim

one especially nowadays because I think

özellikle bu aralar bunu seviyorum çünkü bence

people are very impatient people can't wait anymore for anything we are we are

insanlar çok sabırsız insanlar artık hiçbir şey için sabırsızlanıyoruz

all quite impatient people nowadays we want everything to be instant we don't

biz hepimiz oldukça sabırsızız bu aralar her şeyin anında olmasını istiyoruz istemiyoruz

want to wait I don't want to wait I want it now give it to me now Conal oh I like

beklemek istemiyorum beklemek istemiyorum şimdi onu bana ver şimdi Conal oh

that a watched dog never sleeps interesting

izlenen bir köpeğin asla uyumamasını seviyorum ilginç evet

yes maybe that is very similar to the one that I'm thinking of I think so good

belki bu benim düşündüğüme çok benziyor bence çok iyi

the answer to this I hope I'm not going too fast I will give you another five

cevap buna umarım çok hızlı gitmiyorum sana beş saniye daha veriyorum

seconds Oh a lot of people are getting this right good well done

Oh birçok insan bunu doğru anlıyor aferin aferin

a person who is impatient a person who can't wait for something to happen they

sabırsız bir insan bir şeyin olmasını bekleyemeyen bir insan

are waiting and they are so impatient

bekliyorlar ve size o kadar sabırsızlar ki

cockadoodledoo to you

the answer is pot and Boyle's pot and boils a watched pot never boils so if

cevap şu: tencere ve Boyle'un tenceresi ve kaynayan, izlenen bir tencere asla kaynamaz, bu nedenle, durup patı

you stand watching the putt it seems as if it takes forever to start boiling a

seyrederseniz kaynamaya başlamak sonsuza kadar sürer gibi görünür,

watched pot never boils it means sometimes you have to be

izlenen bir tencere asla kaynamaz, bu bazen olmanız gerektiği anlamına gelir

patient you have to forget about that thing if you are waiting for something

sabırlı ol o şeyi unutmak zorundasın eğer bir şeyin

to happen sometimes you have to wait you have to be patient so this is telling

olmasını bekliyorsan bazen beklemelisin sabırlı olmalısın yani bu

you to be patient to wait to have some patience sometimes you have to wait for

sana sabırlı olmanı söylüyor biraz sabırlı olmak için beklemeni söylüyor bazen

something to arrive or something to happen a watched pot never boils

bir şeyin gelmesini beklemelisin ya da olacak bir şey izlenen bir tencere asla kaynamaz

I like that expression it's a good one there it's a good expression I will be

bu ifadeyi beğendim bu iyi bir ifade bu

going soon by the way but don't worry I will be back on Friday back on Friday oh

arada yakında gideceğim ama merak etmeyin cuma günü döneceğim tekrar cuma oh

yes to an you win this proverb reminds me of mr. Lomax from your full English

evet bunu kazanmanıza atasözü bana mr'ı hatırlatır. Tam İngilizcenizden Lomax

22 yes well done mr. Lomax actually gave me that proverb in full English 22 he

22 evet aferin bay. Lomax aslında bana o atasözünü tam İngilizce olarak verdi 22

was talking about waiting for the putt to start boiling you're waiting for the

macunun kaynamaya başlamasını beklemekten bahsediyordu sen

water to start boiling and mr. Lomax told me that sometimes a watched pot

suyun kaynamaya başlamasını bekliyorsun ve mr. Lomax bana bazen izlenen bir tencerenin

never boils if you stand looking at it sometimes you

asla kaynamadığını söyledi, eğer durup ona bakarsan bazen

have to be patient you are right yes I like that one here's another one

sabırlı olmalısın, haklısın evet bunu sevdim işte başka bir tane bu arada

well remembered by the way very good memory I'm impressed

iyi hatırladım bu arada çok iyi bir hafıza etkilendim

mmm so this is a phrase we are looking at a phrase here is it hard is it

mmm yani bu bir deyim burada bir deyime bakıyoruz zor mu zor mu

difficult maybe maybe not so perhaps for some people this might be

zor belki öyle değil belki bazı insanlar için bu

easy for some it might be difficult you

kolay olabilir bazıları için zor olabilir sizin için

something just in the something of something so in fact we have three

bir şey sadece bir şeyin bir şeyinde yani aslında üç

missing words seven letters four letters and also four letters seven four four we

eksik kelimemiz var yedi harf dört harf ve ayrıca dört harf yedi dört dört

are on Friday mr. Duncan yes it is Friday what did I say but I will be back

Cuma günüyüz bayım. Duncan evet bugün cuma ne dedim ama

with you on Sunday I think that's what I said I'm back on Sunday but yes it's

pazar günü seninle döneceğim sanırım pazar günü geri döndüm ama evet

Friday at the moment what did I say did I say something else you something just

bugün cuma ne dedim ben başka bir şey mi söyledim sen daha yeni bir şey

in the something of something but what what is it yes I will see you on Sunday

ama nedir bu evet

not tomorrow I'm not going to be with you on Saturday I'm not here on Saturday

yarın değil pazar günü görüşürüz Cumartesi sizinle olmayacağım Cumartesi burada değilim

definitely not will mr. Lomax ever come back I wonder maybe one day who knows

kesinlikle olmayacak bayım. Lomax hiç geri geldi mi merak ediyorum belki bir gün kim bilir

various mr. Lomax he's out there somewhere but what is he doing where is

çeşitli mr. Lomax oralarda bir yerde ama ne yapıyor nerede

he

thank you to us thank you also to

bize teşekkür ediyor Albay'a da teşekkür ediyor

Colonel says flies never sit on a boiling pot I like that one flies never

sineklerin asla

sit on a boiling pot that sounds more like for your safety

kaynayan tencerenin üzerine oturmamasını seviyorum

I don't think flies would ever want to sit on a boiling pot here is Vitesse yes

Sineklerin kaynayan bir tencerenin üzerine oturmak isteyeceğini sanmıyorum burada Vitesse evet

thank you for your guests thank you very much Sayid thank you Mary

misafirleriniz için teşekkür ederim çok teşekkür ederim Sayid teşekkür ederim Mary

very good some good answers here very nice are you ready for the answer

çok iyi bazı güzel cevaplar burada çok güzel cevaba hazır mısınız

mr. Cockrell do your work Thank You mr. Cockrell the answer is I can't do my

bayım. Cockrell işinizi yapın Teşekkürler bay. Cockrell cevap şu:

high voice today because of my hay fever I want to go very high but I can't

Saman nezlemden dolayı bugün yüksek sesimi çıkaramıyorum Çok yükseğe çıkmak istiyorum ama yapamıyorum

because like that it's very difficult you arrived just in the nick of time you

çünkü bu çok zor tam zamanında varmışsın

arrived just in the nick of time if you do

tam da son anda varmışsın zaman

something in the nick of time it you mean that you are doing something just

bir şeyi tam zamanında yapıyorsanız, bu, bir şeyi

before the time runs out or maybe just before something bad occurred the nick

zaman dolmadan hemen önce yaptığınız anlamına gelir veya belki de kötü bir şey olmadan hemen önce tam olarak

of time you arrived at exactly the right moment because something bad

doğru anda geldiniz çünkü kötü bir şey olmak

was about to happen but now you have arrived you have come here to save me

üzereydi ama şimdi geldin buraya beni kurtarmaya geldin

you arrived just in the nick of time I like that one to arrive just before

tam zamanında geldin onun bir şey olmadan hemen önce gelmesini istiyorum

something happens normally something bad you arrived just in the nick of time mr.

normalde kötü bir şey tam zamanında geldin bayım.

Duncan today I arrived a little bit late says Marcia but don't worry I'm still

Duncan bugün biraz geç geldim Marcia diyor ama merak etme hala

here I will be going soon but you arrived just in the nick of time

buradayım birazdan gideceğim ama sen tam zamanında geldin gördün mü Az önce açıkladığım

you see I used I used the expression that I just explained English proverbs

ifadeyi kullandım İngiliz atasözleri

are too difficult they are quite difficult I agree with you there

çok zor onlar oldukça zor kesinlikle sana katılıyorum

definitely I definitely agree with you here's another one I think we're going

kesinlikle sana katılıyorum bir tane daha düşünüyorum

to have maybe one more and then I'm going to go I'm going to have a drink of

belki bir tane daha içeceğiz sonra gideceğim bir

water and I'm also going to open the window in the studio because it's baking

su içeceğim ve ben Stüdyodaki pencereyi de açacağım çünkü burası çok

hot in here it's about 85 degrees in here at the moment

sıcak çünkü burası yaklaşık 85 derece şu anda burada bir tane

here's another oh oh I see

daha oh oh görüyorum

mmm-hmm this is a long one so we have three missing words the something is

mmm-hmm bu uzun bir kelime bu yüzden üç eksik kelimemiz var bir şey

always something on the something side

her zaman bir şey tarafında bir şey

I'm going to open the window in the studio just a moment

stüdyonun penceresini açacağım bir an

I'm opening the window in the studio because it's so hot in here oh that's

stüdyonun penceresini açıyorum çünkü burası çok sıcak oh bu

better

daha iyi

lovely lovely cool refreshing air coming into the studio now oh it's so hot in

güzel güzel serin serinletici hava şimdi stüdyoya giriyor oh bu çok burası çok sıcak size havanın

here I can't begin to tell you how hot it is I've been here for nearly two

ne kadar sıcak olduğunu anlatamam yaklaşık iki

hours it is coming up to ten minutes away from four o'clock on a Friday I

saattir buradayım cuma günü saat dörtten on dakikaya geliyor

hope you have a good weekend what are you doing this weekend

umarım iyi bir hafta sonu geçirirsiniz bu hafta sonu

something nice the something is always something on the something side I wonder

güzel bir şey yapmak bir şey her zaman bir şey tarafında bir şeydir Acaba

what it could be I'm just thinking what could it be for something is always

ne olabilir diye düşünüyorum çünkü bir şey her zaman bir

something on the something side we have five letters seven letters and five

şey tarafında bir şeydir beş harfli yedi harfli ve

letters at the end five seven five four something is always something on the

sonunda beş harfli beş yedi beş dört bir şey her zaman diğerinin üzerinde bir şeydir

other something I think I just gave you one of the words there I think I'm

sanırım size oradaki kelimelerden birini verdim sanırım

getting heatstroke in the studio thanks for your answers all quite a few coming

stüdyoda sıcak çarpması yaşıyorum cevaplarınız için teşekkürler hepsi epeyce

through now quite a few answers coming through yes Oh

geliyor şimdi epeyce cevap geliyor evet Oh

many people are getting it right so add so our teacher says mr. Duncan I am

birçok kişi doğru anlıyor, ekleyin ki hocamız mr diyor. Duncan

proud of you you are a great teacher thank you very much

seninle gurur duyuyorum harika bir öğretmensin çok teşekkür ederim

it's very kind of you I will be back on Sunday 2:00 p.m. UK time on Sunday not

çok naziksin Pazar günü öğleden sonra 2:00'de döneceğim. İngiltere saati ile Pazar günü

tomorrow I'm not here tomorrow he's the answer come on mr. Cockrell there's one

yarın değil Yarın burada değilim cevap o hadi bayım. Horoz

thing I've noticed about my cockerel he never gets tired never the answer

horozumla ilgili fark ettiğim bir şey var, asla yorulmuyor asla cevap

is o grass greener other the grass is always greener on the other side the

o çimen daha yeşil diğer tarafta çimenler her zaman daha yeşil

grass is always greener on the other side or you might say the grass appears

diğer tarafta çimenler her zaman daha yeşil ya da çimlerin daha yeşil göründüğünü söyleyebilirsiniz.

to be greener on the other side a lot of people feel that something that is far

diğer tarafta daha yeşil birçok insan, kendilerinden uzakta olan bir şeyin

away from them or something that someone else has is better than the thing that

veya başka birinin sahip olduğu bir şeyin kendi

they have so you are looking over the fence and your neighbour's grass seems

sahip olduklarından daha iyi olduğunu düşünür, bu nedenle çitin üzerinden bakıyorsunuz ve komşunuzun çimleri

greener than yours it is the appearance of something being better than the thing

sizinkinden daha yeşil görünüyor. bir şeyin sahip olduğunuz şeyden daha iyi görünmesi, diğer tarafta

that you have the grass is always greener on the other side or sometimes

çim her zaman daha yeşildir veya bazen

we say on the other side of the fence the other side of the fence however this

çitin diğer tarafında çitin diğer tarafında deriz, ancak bu her

is not always true sometimes the grass is not greener on the other side it just

zaman doğru değildir, bazen çimler daha yeşil değildir diğer taraf daha

appears to be better mmm so I like this one I do like this Sergio

iyi görünüyor mmm bu yüzden bunu beğendim Bunu beğendim Sergio

says is it similar to the sandwich is always falling on the wrong side well I

diyor ki sandviçe benzer mi her zaman yanlış tarafa düşüyor peki

suppose that's the opposite isn't it I suppose that could be the opposite so

sanırım bu tam tersi değil mi sanırım bu olabilir tam tersi yani

this means that things always look better

bu demek oluyor ki her şey başka bir yerde başka biriyleyken her zaman daha iyi görünüyor

when it's somewhere else with another person maybe your car is a nice car but

belki senin araban güzel bir araba ama sen

you think your neighbour's car is much better the grass always seems greener on

komşunun arabasının çok daha iyi olduğunu düşünüyorsun diğer tarafta çimenler hep daha yeşil görünüyor

the other side isn't it strange I think this might be human nature I think it's

garip değil mi bence bu olabilir insan doğasına sahip ol bence bu bazen

the way sometimes human beings behave I think so I think we've got time for one

insanoğlunun davranış biçimi

more we have one more and then I am going but don't worry I will be back on

Sunday I think this one's easy I think this one is a little bit easy I think

bence bu biraz kolay bence bu

this is easy Connell says the neighbour's wife is always prettier than your wife

kolay

the grass always seems much greener on the other side I like that one that's a

very good one I like that the grass will always be greener in Steve's garden

Steve'in bahçesinde her zaman daha yeşil olun

because he takes so much care you are right

çünkü o çok özen gösteriyor haklısınız bence bu yüzden

I think so I think so we have seven five and four letters in the missing words

eksik kelimelerde yedi beş ve dört harf var

something something gathers know something so I think this is an easy one

bir şeyler topluyor bir şeyler biliyor bu yüzden bence bu kolay bir kelime

I'm sure a lot of people will get this I'm sure many of you will get this I

eminim pek çok insan bunu anlayacak Eminim çoğunuz bunu anlayacaksınız

hope so

Umarım öyledir

Marietta hello Marietta Luis Mendez has made a guess at one of the words English

Marietta merhaba Marietta Luis Mendez İngilizce ile akshar kelimelerinden birini tahmin etti

with akshar I think you are now giving me the answer to the to the previous one

Sanırım şimdi bana bir önceki sorunun cevabını veriyorsunuz bir

we we have moved on Palmyra the food always looks tastier on

biz Palmyra'ya taşındık diğer masada yemekler hep daha lezzetli görünüyor bu

the other table that is true have you ever done that have you ever been in a

doğru hiç yaptın mı hiç restorana gittin mi

restaurant and you've ordered some food but then you see the person at the next

ve yemek siparişi verdin ama sonra yan

table has ordered something else and it looks absolutely delicious

masadaki kişinin sipariş verdiğini gördün mü başka bir şey ve kesinlikle lezzetli görünüyor,

in fact it looks better than the food that you ordered unfortunately

aslında sipariş ettiğiniz yiyeceklerden daha iyi görünüyor maalesef

do-do-do-do-do - here comes the answer I don't want to rush you but we might have

yap-yap-yap-yap - işte cevap geliyor Sizi aceleye getirmek istemiyorum ama

we might have time to have another one you see I want to try and squeeze

zamanımız olabilir bir tane daha al görürsün Bir

another one in perhaps we will see

tane daha sıkıştırmak istiyorum belki

Valentin a drunk farmer gathers no crop Thank You Valentin that's a good one

Valentin'in sarhoş bir çiftçinin ürün toplamadığını görürüz Teşekkürler Valentin bu iyi bir tane Daha önce

I've never I've never heard of that but I think it's pretty good a drunk farmer

hiç duymadım ama bence oldukça iyi sarhoş çiftçi

gathers no crop or maybe a lazy farmer no that's good it's not what I'm looking

mahsul toplamaz ya da belki tembel bir çiftçi hayır bu iyi, aradığım şey bu değil

for but I do like that that is interesting

ama hoşuma gidiyor bu ilginç

time's up thank you mister cockerel how many more times do we have to hear him

zaman doldu teşekkür ederim bay horoz daha kaç kez

cockadoodle doing Thank You curry Thank You Luis

kakadudaş yaptığını duyacağız Teşekkürler köri Teşekkürler Luis

here comes the answer Bing bong Rolling Stone moss The Rolling Stones

işte cevap geliyor Bing bong Rolling Stone yosun Rolling Stones

a rolling stone gathers no moss this is a great proverb it means if you keep

yuvarlanan taş yosun tutmaz bu harika bir atasözüdür, eğer

doing things with your life if you keep moving if you keep trying to improve

hayatınla bir şeyler yapmaya devam edersen ilerlemeye devam edersen

yourself learning new things you will always stay fresh and alert there are

yeni şeyler öğrenerek kendini geliştirmeye devam edersen anlamına gelir her zaman zinde ve uyanık kalacaksın

always new things to learn in this world a rolling stone gathers no moss in life

bu dünyada her zaman öğrenecek yeni şeyler var yuvarlanan taş hayatta yosun tutmaz

you have to keep moving you have to keep learning you have to keep improving or

hareket etmeye devam etmelisin öğrenmeye devam etmelisin gelişmeye devam etmelisin

else if you stay in one place and do nothing you will gather moss a rolling

yoksa tek bir yerde kalıp devam edersen hiçbir şey yosun toplayacaksın yuvarlanan

stone gathers no moss keep moving keep learning keep challenging yourself they

taş yosun tutmaz hareket etmeye devam et öğrenmeye devam et kendine meydan okumaya devam et

like that one hmm by wrong says mr. Duncan is that satisfaction

bunu seviyorlar bir hmm yanlış söylüyor diyor. Duncan o kadar memnun ki

you're right a rolling stone gathers no moss oh my

haklısın yuvarlanan taş yosun tutmaz aman tanrım

goodness it's four o'clock I can't believe it we have no more time time has

saat dört olduğuna inanamıyorum daha fazla zamanımız yok zaman

beaten us today we have been beaten by the clock unfortunately it is almost

bizi yendi bugün saate yenildik ne yazık ki neredeyse

time to go we have two more minutes and then I am out of here

zamanı geldi gitmek için iki dakikamız daha var ve sonra ben gidiyorum

but don't worry I will be back with you on Sunday from 2:00 p.m. UK time don't

ama merak etmeyin pazar günü saat 14:00'ten sonra sizinle birlikte olacağım. Birleşik Krallık zamanı,

forget during July I'm also doing some extra live streams as well I hope you

Temmuz ayı boyunca unutmayın, ayrıca bazı ekstra canlı yayınlar da yapıyorum, umarım İngilizcenin doğum yeri olan İngiltere'den

enjoyed today's English addict live stream from the birthplace of English

bugünün İngilizce bağımlısı canlı yayınını beğenmişsinizdir,

which is England of course thanks for your company it is time to go parting is

tabii ki şirketiniz için teşekkürler, ayrılma zamanı geldi

such sweet sorrow I will say good afternoon until it be Sunday morrow what

tatlı üzüntü yarın pazar olana kadar iyi günler diyeceğim şu anda ne kadar

an interesting world we are living in at the moment do you ever look out the

ilginç bir dünyada yaşıyoruz hiç pencereden dışarı bakıp

window and think isn't it interesting isn't the world interesting there are so

ilginç değil mi diye düşünüyorsun dünya ilginç değil mi

many things to look at so many things to wonder about so many things to learn and

bakılacak çok şey var merak edilecek o kadar çok şey var ki öğrenilecek o kadar çok şey var ve

I hope on Sunday we can all join together again and learn something else

umarım Pazar günü hepimiz tekrar bir araya gelip başka bir şey öğrenebiliriz

hello - oh I see I can see what Sergey is doing moving things gathers no

merhaba - ah, görüyorum ki Sergey'in ne yaptığını görebiliyorum, hareket eden şeyler

experience oh I see yes maybe the opposite way around I can see what

deneyim kazanmıyor oh anlıyorum evet belki tam tersi

you've said there oh yes I understand yes but movement moving around you see

orada ne söylediğini görebiliyorum oh evet anlıyorum evet ama etrafında hareket etmek tembelleşmeni

it stops you from becoming lazy

engelliyor

thank you very much Cory Thank You lolly Thank You Alessandra I'm going now this

çok teşekkür ederim Cory teşekkür ederim lolly teşekkür ederim Alessandra ben şimdi gidiyorum bu

is mr. Duncan saying thanks for watching see you later

bay. Duncan izlediğiniz için teşekkürler sonra görüşürüz kendinize iyi bakın

take care have a good weekend and of course until the next time we

iyi hafta sonları ve tabii ki bir dahaki sefere

meet here you know what's coming next yes you do...

burada buluşana kadar sırada ne olacağını biliyorsunuz evet siz yaparsınız...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)