English Addict 19 - Live Lesson - Chat & Learn with Others - Dull Boring Words - Wed 18th Dec 2019

things are getting interesting it is just one week to go before Christmas

işler ilginçleşiyor Noel'in gelmesine sadece bir hafta kaldı

arrives are you excited I hope so welcome to English addict live from the United Kingdom

heyecanlı mısınız Birleşik Krallık'tan canlı İngilizce bağımlısına hoşgeldiniz

hmm I've had my cup of coffee and I'm ready to go hi everybody this is mr.

hmm Kahvemi içtim ve gitmeye hazırım herkese merhaba ben bu bay .

Duncan in England how are you today are you ok

Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin

I hope so are you happy are you really happy I hope you are happy today because

umarım mutlusundur gerçekten mutlusundur umarım bugün mutlusundur çünkü

Christmas is on the way you better watch out you better not cry you better be

Noel yolda dikkat etsen iyi olur ağlamasan iyi olur

good I'm telling you why because Santa Claus is coming to town Santa is on his

sana nedenini söylüyorum çünkü Noel Baba şehre geliyor Noel Baba

way just a week to go before Christmas I'm very excited I am like a big kid at

Noel'den sadece bir hafta önce yola çıkıyor Çok heyecanlıyım yılın bu zamanında büyük bir çocuk gibiyim

this time of year wondering what his santa claus going to bring for me this

Noel Baba'nın bu yıl benim için ne getireceğini merak

year I wonder have I been good or bad during 2019 that's the big question I

ediyorum 2019 boyunca iyi ya da kötüydüm büyük soru bu

suppose the other thing I should mention as well is we are halfway through the

sanırım bahsetmem gereken bir diğer şey de haftanın yarısını çoktan geçtik

week already I don't know why this week is going by

bu hafta neden

so quickly yes it's Wednesday

bu kadar çabuk geçiyor bilmiyorum evet bugün çarşamba

I was drinking some water then and I almost choked on it that's not very good

biraz su içiyordum o zaman ve neredeyse boğuluyordum, bu pek iyi değil, bu

as it so here we go then we are approaching Christmas a week away just

yüzden işte başlıyoruz, o zaman Noel'e bir hafta sonra yaklaşıyoruz, sadece

another week to go the big question is will I be with you on Christmas Day now

bir hafta daha gitmek için büyük soru şu ki, Noel Günü sizinle birlikte olacak mıyım, şimdi

I know normally I'm with you on Wednesday in fact these are the days

biliyorum normalde birlikteyim çarşamba günleri aslında

when you can watch me on YouTube Sunday Wednesday and Friday 2 p.m. UK time

beni YouTube'da izleyebileceğiniz günlerdir pazar çarşamba ve cuma 14:00. Her hafta Birleşik Krallık zamanı

every week but the big question is will I be with you next Wednesday because it

ama asıl soru şu ki, önümüzdeki Çarşamba sizinle birlikte olacak mıyım çünkü

will be Christmas Day a week from today also it's worth mentioning that I may or

bugünden itibaren haftanın Noel Günü olacak, ayrıca 2020'nin

may not be with you on the first day of 2020 ooh because that is also Wednesday

ilk gününde sizinle birlikte olabileceğimi veya olmayabileceğimi de belirtmekte fayda var ooh çünkü bu aynı zamanda Çarşamba canlı sohbete merhaba

so we will see what happens with that hello to the live chat hi live chat nice

ile ne olacağını göreceğiz merhaba canlı sohbet

to see you here as well hello to Quang Quang Tran guess what congratulations

sizi burada görmek güzel Quang Quang Tran'a merhaba tahmin edin ne tebrikler

and a big hello to you because you are first on today's live chat

ve size büyük bir merhaba çünkü bugünün canlı sohbetinde ilksiniz

I can hardly contain my excitement because I'm excited that's why we all

zor zaptediyorum heyecanım çünkü heyecanlıyım bu yüzden hepimiz

have to be excited about something sometimes of course things are not

bir şey hakkında heyecanlanmak zorundayız bazen tabii ki işler

exciting today we are talking about things that might not be exciting they

heyecan verici değil bugün heyecan verici olmayabilecek şeylerden bahsediyoruz onlar

might not be interesting to you you might find something uninteresting so we

sizin için ilginç olmayabilir ilginizi çekmeyen bir şeyler bulabilirsiniz o yüzden biz de heyecan verici olmayabilecek şeylerden bahsediyoruz bir şeyle ilgilenmemekle bağlantılı

will be talking about words and phrases connected to not being interested in

kelime ve deyimlerden bahsediyorum

something I hope you are interested in today's livestream because I'm here with

umarım bugünkü canlı yayınla ilgileniyorsunuzdur çünkü

you today live from the United Kingdom let's have a look outside the window

bugün buradayım Birleşik Krallık'tan canlı yayındayım pencereden dışarı bir bakalım olur mu ah

shall we oh it's a strange one today this morning it was very misty very

bugün bu çok garip sabah pencerenin dışında hava çok puslu çok

foggy outside the window in fact I can show you now what it looked like this

sisliydi aslında size bu sabah nasıl göründüğünü şimdi gösterebilirim

morning so there is the view right now however this is the view that greeted me

yani şu anda manzara var ancak bu sabah beni karşılayan manzara bu

this morning and there it was this morning so the same view but looking out

ve bu sabah da oradaydı yani aynı manzara ama

of the window when I first woke up this morning it was very foggy we are having

bu sabah ilk uyandığımda pencereden dışarı baktım hava çok sisliydi

some really weird weather it doesn't feel like winter and it certainly

gerçekten garip bir hava yaşıyoruz kış gibi gelmiyor ve kesinlikle önümüzdeki hafta

doesn't feel as if Christmas is arriving next week so I don't know what's going

Noel geliyormuş gibi hissetmiyorum bu yüzden gelmiyorum şu anda neler olduğunu biliyorum

on at the moment the weather is very strange apparently the that over the

hava çok garip görünüşe göre

next few days it's going to get very warm in fact I think it will be around

önümüzdeki birkaç gün içinde çok ısınacak aslında

14 maybe even 15 degrees this weekend so some very strange weather and this is

bu hafta sonu 14 hatta 15 derece civarında olacağını düşünüyorum bu yüzden çok garip bir hava var ve bu

the view right now so that's what you can see out the window at this very

şu anda bakın, tam da bu anda pencereden görebileceğiniz şey bu ve

moment in time and it doesn't look too bad

çok kötü görünmüyor,

it is rather mild very damp but apparently it's going to be really warm

oldukça hafif, çok nemli ama görünüşe göre bu hafta gerçekten sıcak olacak

this week very strange isn't it and also lots of rain as well I'm afraid

çok garip, değil mi ve ayrıca çok yağmur da var korkarım

oh dear I was looking forward to going out this

ah canım bu

weekend for a lovely pre-christmas walk unfortunately it looks as if it's going

hafta sonu yılbaşı öncesi güzel bir yürüyüşe çıkmayı dört gözle bekliyordum maalesef

to be very wet this weekend what is the weather like where you are now I know in

bu hafta sonu çok ıslak olacak gibi görünüyor hava nasıl şimdi neredesin ben

some parts of the world the weather can be very hot very cold please

dünyanın bazı bölgelerinde hava çok sıcak çok soğuk olabilir lütfen şu anda

think about those in Australia at the moment who are suffering from extreme

avustralya'da aşırı sıcaktan muzdarip olanları bir düşünün

heat in certain parts of Australia at the moment it is 46 nearly 47 degrees

at the moment one of my friends actually lives in Australia so I hope he is

arkadaşlar aslında Avustralya'da yaşıyor, bu yüzden umarım

staying cool so it's very warm in Australia however here in the UK it is

serin kalıyordur, bu yüzden Avustralya'da hava çok sıcak ancak burada, Birleşik Krallık'ta hava o

not so warm even though it still feels very mild

kadar sıcak değil ama yine de çok hafif hissettiriyor

hello also to Zoran on the live chat nice to see you here today as well I'm

Canlı sohbette Zoran'a da merhaba sizi bugün burada görmek güzel.

so excited because Christmas is just a week away so many things happening this

çok heyecanlıyım çünkü Noel'e sadece bir hafta kaldı o kadar çok şey oluyor ki bu

week I'm very busy tonight I'm going out to see one of my friends in fact one of

hafta bu gece çok meşgulüm arkadaşlarımdan birini görmeye gidiyorum aslında bir

our friends so tonight we're going over to Wolverhampton mr. Duncan and I'm

arkadaşımızı bu yüzden bu gece oraya gidiyoruz Bay Wolverhampton Duncan ve ben

going to see one of our friends we will be having a lovely Chinese meal tonight

bir arkadaşımızı görmeye gideceğiz, bu akşam Wolverhampton'da güzel bir Çin yemeği yiyeceğiz

in Wolverhampton and then this weekend we're catching up with some friends we

ve ardından bu hafta sonu,

haven't seen for a long time on Friday as well so a lot of socializing taking

Cuma günü de uzun süredir görmediğimiz arkadaşlarımızla buluşacağız. Bu hafta pek çok sosyalleşme

place this week which i think is usual it's normal for this time of year I

oluyor ki bunun olağan olduğunu düşünüyorum yılın bu zamanı için normal bence

think hello also to Julie hello sweetness

Julie'ye de merhaba merhaba tatlım

Alamgir my roots also Rolfie hi everyone hi mr. Duncan I hope everyone is having

Alamgir köklerim de Rolfie herkese merhaba merhaba bay. Duncan umarım herkes

an amazing day it's not too bad I have my pen and paper ready to get this

harika bir gün geçiriyordur çok kötü değil bu harika dersi almak için kalemim ve kağıdım hazır

wonderful lesson oh very nice Thank you very

oh çok güzel çok teşekkür ederim

much yes if you are watching and you are interested in learning new words it is

evet izliyorsanız ve yeni kelimeler öğrenmekle

useful to have maybe a piece of paper and a pen don't forget also it's worth

ilgileniyorsanız belki bir parça kağıt ve bir kalem unutmayın ayrıca altyazıları

mentioning that you can also find captions as well so you can press C on

da bulabileceğinizi belirtmekte fayda var, böylece klavyenizde C'ye basabilirsiniz

your keyboard and you will actually get live captions can you believe it so at

ve gerçekten canlı altyazılar alacaksınız, buna inanabiliyor musunuz, şu

the moment you can actually get live captions don't forget there is a slight

anda gerçekten yapabilirsiniz canlı altyazı alın unutmayın biraz

delay because the captions don't know what I'm going to say so there is always

gecikme var çünkü altyazılar ne söyleyeceğimi bilmiyor bu yüzden

a slight delay between what I say and what the captions show so you can have

söylediklerim ile altyazıların gösterdiği arasında her zaman biraz gecikme oluyor

captions live subtitles so many nice things happening today not least of all

canlı altyazılı altyazı alabilirsiniz yani bugün çok güzel şeyler oluyor en azından Noel

the fact that I'm really excited about Christmas we will be with you on Sunday

için gerçekten heyecanlandığım gerçeği Pazar günü sizlerle birlikte olacağız

mr. Steve will be joining us on Sunday because it will be the final livestream

bay. Steve Pazar günü bize katılacak çünkü

before Christmas this Sunday so I hope you will join me also of course I'm here

bu Pazar Noel'den önceki son canlı yayın olacak, umarım siz de bana katılırsınız tabii ki

on Friday too so don't forget Friday as well I am with you on Friday at the

Cuma günü de buradayım, bu yüzden Cuma'yı da unutmayın Cuma günü sizlerleyim.

usual time of 2 p.m. but also next Sunday it is our pre Christmas live

normal saat 14:00 ama aynı zamanda önümüzdeki Pazar Noel öncesi canlı

extravaganza and mr. Steve will be joining us next week hello also to

fantezimiz ve Mr. Steve haftaya bize katılacak Hiroko'ya da merhaba

Hiroko nice to see you here again today cab duel hello kappa doll

bugün sizi tekrar burada görmek güzel taksi düellosu merhaba kappa bebek

hello also to Julie ts hello to UTS nice to see you as well Kristina when will

Julie'ye de merhaba ts UTS'ye merhaba ben de sizi görmek güzel Kristina

you show us your beautiful Christmas tree well it won't be today not today I

bize güzel Noel ağacınızı ne zaman göstereceksiniz peki kazandı Bugün ol, bugün değil

don't want to do it too early we will be taking a look at something we always

Çok erken yapmak istemiyorum, yılın bu zamanında burada, Birleşik Krallık'ta her zaman düşündüğümüz bir şeye bakacağız

think about it this time of year here in the UK and that is snow so I will be

ve bu kar, bu yüzden

talking about words and phrases connected to snow and I will also be

kelimeler ve ifadeler hakkında konuşacağım karla bağlantılı ve size kar yağdığında nasıl göründüğüne

showing you some lovely views of what it looks like when we have snow even though

dair bazı güzel manzaralar göstereceğim, ancak

at the moment it would appear that we are having no snow at this time of year

şu anda 2019'da yılın bu zamanında kar yağmıyor gibi görünse de

in 2019 no snow is on the way we've had nan and

yolda kar yok. Nan'ım oldu ve hiç

it looks as if we're not going to get any because it's so warm here new when

alamayacakmışız gibi görünüyor çünkü burası çok sıcak yeni merhaba

hello new when watching in Vietnam hello also - Luis hello - Luis Mendez hello to

Vietnam'da izlerken yeni merhaba da - Luis merhaba - Luis Mendez

you thanks for joining me he's an interesting phrase and this is something

sana merhaba bana katıldığın için teşekkürler o ilginç bir söz ve kısaca bahsedeceğim bir şey bu

I'm going to mention briefly you might want to talk about it more you might not

konuda daha fazla konuşmak isteyebilirsin

want to talk about it at all what does it mean when you take something to heart

hiç konuşmak istemeyebilirsin bir şeyi ciddiye almak ne anlama gelir

when you take something to heart do you ever do this do you ever take

bir şeyi ciddiye aldığında bunu hiç yapar mısın

something to heart this expression is an interesting one and it concerns our

Bir şeyi ciddiye aldınız mı bu ifade ilginç bir ifadedir ve duygularımızla ilgilidir,

emotions our human emotions if you take something to heart it means you take it

insani duygularımızla ilgiliyse, bir şeyi ciddiye alıyorsanız, bu onu kişisel olarak aldığınız anlamına gelir,

personally you think something is concerning just you on a very deep level

bir şeyin çok derin bir düzeyde sadece sizi ilgilendirdiğini düşünürsünüz, bu

so maybe something that you take to heart is something that you feel

yüzden belki de aldığınız bir şey kalbe hakaret ettiğin bir şey

insulted by or maybe something that you feel upset by so maybe a person makes a

ya da belki de üzüldüğün bir şey bu yüzden belki biri

comment maybe they are trying to offer some advice to you but you take it to

yorum yapar sana tavsiye vermeye çalışıyor olabilir

heart you take something to heart we can also

say you take it to heart so this means that you take it very personally even

Kalbinize alın, yani bu, söylenen veya yapılan şeyin saldırgan olması anlamına gelmemesine rağmen, bunu çok kişisel olarak aldığınız anlamına gelir, bu nedenle

though the thing that was said or done was not meant

to be offensive so maybe a comment that someone made or maybe something that a

belki birinin yaptığı bir yorum veya belki bir

person did maybe it was meaningless however you take it to heart you take it

kişinin yaptığı bir şey belki de anlamsızdı. içten içe

too seriously you take it very personally and I think we are all

çok ciddiye alıyorsunuz, çok kişisel alıyorsunuz ve bence hepimiz

capable of doing this sometimes especially if we are in a bad mood so

bazen bunu yapabiliriz, özellikle de kötü bir ruh halindeysek, bu yüzden

sometimes if we're feeling if we are feeling a little down a little unhappy

bazen kendimizi biraz üzgün hissediyorsak, biraz mutsuz hissediyorsak

we might take it to heart we might take something that is said

ciddiye al söylenen bir şeyi alabiliriz

something very innocent something that is not meant to be offensive but we take

çok masum bir şey saldırgan olması amaçlanmayan bir şey ama

it to heart because we believe that it is something that is against us or

ciddiye alıyoruz çünkü bunun bize karşı veya aşağılayıcı bir şey olduğuna inanıyoruz, peki ya

something that is insulting so what about you do you sometimes feel very

sen? bazen

sensitive about what people say or do do you sometimes take something to heart an

insanların ne söylediği veya yaptığı konusunda çok hassas hissediyorsun bazen ilginç bir ifadeyi ciddiye alıyor musun

interesting expression and I'm always interested in these expressions and

ve

words that are connected to the way we behave and act towards each other they

birbirimize karşı davranış ve davranış şeklimizle bağlantılı bu ifadeler ve sözler her zaman ilgimi çekmiştir, bunlar

are very fascinating Rosa hello rose Cecilia is here also Thomas hello to

çok büyüleyici Rosa merhaba rose Cecilia da burada Thomas

everyone from the Czech Republic hello to you as well hello pal Miro Roenick

Çek Cumhuriyeti'nden herkese merhaba size de merhaba merhaba dostum Miro Roenick

hello also Julie hello Alamgir again hello

merhaba ayrıca Julie merhaba Alamgir tekrar merhaba

chin Tana hello chin tan I don't recognize your name is it your first

chin Tana merhaba chin tan İsminizi hatırlayamadım canlı

time here on the live chat I wonder hello also to Sally a big hello

yayına ilk kez mi geliyorsunuz? sohbet Sally'ye de merhaba Suriye'den büyük bir merhaba mr merak ediyorum

from Syria mr. Duncan hello to Syria and I hope you are safe and well today

. Duncan Suriye'ye merhaba ve umarım bugün güvende ve iyisindir palmyra

palmyra again palmyra has to go because I have to

yine palmyra'ya gitmeli çünkü

leave soon because I am going to attend a little party for my library club so

yakında ayrılmam gerekiyor çünkü kütüphane kulübüm için küçük bir partiye katılacağım bu yüzden

greetings to all the people see you later pal Mira and don't forget you can

herkese selamlar sonra görüşürüz dostum Mira ve unutmayın,

watch this all over again we are looking at words to do with snow and also words

bunu tekrar tekrar izleyebilirsiniz, karla ilgili kelimelere ve ayrıca

to describe feeling bored so if you ever find yourself feeling bored about

sıkılma hissini tarif eden kelimelere bakıyoruz, bu nedenle kendinizi bir

something or because of something then there are many ways of expressing this

şey hakkında veya bir şey yüzünden sıkılmış hissederseniz, o zaman bu kelimeyi ifade etmenin birçok yolu vardır.

word something that is not interesting something that you don't have any

ilgini çekmeyen bir şey ilgini çekmeyen bir şeyden

interest in you might be bored by it so we will look at that a little bit later

sıkılabilirsin o yüzden buna biraz sonra bakacağız

on here's another interesting phrase and again this is all to do with human

işte başka bir ilginç söz ve yine bunların hepsi insan

behavior what is the difference between something that is in your mind and

davranışıyla ilgili ne fark var zihninizde olan bir şey ile zihninizde olan bir şey arasında peki

something that is on your mind so what are the differences between these

bu ifadeler arasındaki farklar nelerdir?

phrases in your mind on your mind if something is in your mind it means your

brain is actually doing something it is something that is in your mind it is

something that is stored in there so maybe you are remembering something that

orada saklanan bir şeydir, bu yüzden belki de zihninizde olan bir şeyi hatırlıyorsunuzdur, bu

is in your mind something that is in your mind it is actually a memory that

aslında

is stored in your mind so if you have something in your mind it means it is

zihninizde saklanan bir hatıradır, yani zihninizde bir şey varsa, o şey

there as a memory something that you have remembered something that is stored

orada demektir. bir hatıra, hatırladığınız bir şey,

as a memory it is in your mind however when we talk about on your mind

hafıza olarak depolanan bir şey, zihninizdedir, ancak aklınızdan bahsettiğimizde,

you might have something on your mind this is different it has a different

aklınızda bir şey olabilir, bu farklıdır, farklı bir

meaning to have something on your mind is something that is bothering you

anlamı vardır, bir şeyin zihninizde olması bir şeydir sizi rahatsız eden bir

something that is worrying you a thing that is causing you some concern

şey sizi endişelendiren bir şey sizi endişelendiren

or worry something is on your mind maybe you are thinking about a person may be a

veya endişelendiren bir şey aklınızda bir şey var belki bir kişiyi düşünüyorsunuz

person that you haven't heard from for a long time

uzun zamandır haber almadığınız bir kişi olabilir

that person is on your mind something is worrying you something is

o kişi gündemde aklında bir şey seni endişelendiriyor bir şey seni rahatsız ediyor aklında bir şey var

troubling you something is on your mind and again just like earlier I'm sure we

ve yine tıpkı daha önce olduğu gibi eminim

all have things on our minds it might be something trivial it might be something

hepimizin aklında bir şeyler vardır önemsiz bir şey olabilir

small and insignificant but something that is on your mind might be something

küçük ve önemsiz bir şey olabilir ama senin aklında olan bir şey Endişelendiğin bir şey olabilir

that you are worried about something you are concerned about something you might

Endişelendiğin bir şey Olmasını dört gözle

not be looking forward to of course we can also have nice things that are on

beklemediğin bir şey olabilir tabii ki aklında olan güzel şeyler de olabilir

your mind you might have something exciting approaching so it will be on

Yaklaşan heyecan verici bir şey olabilir O yüzden aklında olacak

your mind maybe you feel so excited you can't

belki sen de hissediyorsun o kadar heyecanlısınız ki

sleep at night because the thing that is about to happen is on your mind and of

geceleri uyuyamıyorsunuz çünkü olacak olan şey zihninizde ve

course in a negative sense something that you are not looking forward to can

tabii ki olumsuz anlamda, dört gözle beklemediğiniz bir şey

be on your mind so quite often we will use this in a negative way something

aklınızda olabilir, bu yüzden bunu çok sık bir şekilde kullanacağız. Olumsuz bir şekilde,

that is on your mind if a person looks worried you might see your friend and he

bir kişi endişeli görünüyorsa, arkadaşınızı görebilirsiniz ve o, bir şey hakkında

or she looks a little worried a little anxious about something you might ask

biraz endişeli, biraz endişeli görünüyorsa, onlara aklınızdan geçenleri sorabilirsiniz,

them what is on your mind what's on your mind you look troubled

aklınızdan geçenler, endişeli görünüyorsunuz,

you look worried you look as if you have something on your mind and as I said

endişeli görünüyorsunuz. sanki aklında bir şey varmış gibi görünüyorsun ve

earlier if you have something in your mind it is something that is there all

daha önce de söylediğim gibi, eğer zihninde bir şey varsa, o her zaman orada olan bir şeydir,

the time something that is in your mind of course we can also say that something

tabii ki bir şey de

is in your head or just in your head that is something that is imagined or

kafanın içindedir diyebiliriz ya da sadece kafanızda bu hayali veya

not real so a person might be in the house at night alone and they can hear

gerçek olmayan bir şeydir, bu yüzden bir kişi gece evde tek başına olabilir ve evde başka kimsenin olmadığını bildiği

strange noises in the house even though they know that no one else is in the

halde evde garip sesler duyabilir,

house you might tell your friend the next day and they might say don't worry

arkadaşınıza söyleyebilirsiniz ertesi gün ve merak etme diyebilirler,

it's all in your mind something in your mind is something that you are imagining

hepsi zihninizde, zihninizdeki bir şey, hayal ettiğiniz

or thinking about something that is in your mind it is all in your mind or

veya hakkında düşündüğünüz bir şey, tamamen zihninizde veya

something that is there permanently such as a memory it's also in your mind so I

kalıcı olarak orada olan bir şeydir. hafıza o sizin de aklınızda o yüzden umarım bu

hope that explains some more meanings of two very common phrases we are going to

çok yaygın iki deyimin daha fazla anlamını açıklar birazdan

have a look at one of my English lessons in a moment there are lots of English

benim ingilizce derslerimden birine bakacağız

lessons on my youtube channel however just in case you want to get in touch

youtube kanalımda bir sürü ingilizce dersi var ama ne olur ne olmaz diye benimle iletişime geçmek istersen

with me you can send me an email I've had some lovely emails this week

bana bir e-posta gönderebilirsin Bu hafta son canlı yayınlarımla ilgili bazı güzel e-postalar aldım,

concerning my recent live streams also asking if they can send a Christmas card

ayrıca ev adresime bir Noel kartı gönderip gönderemeyeceklerini soruyorlar,

to my home address well you can always send something through my email address

e-posta adresim aracılığıyla her zaman bir şeyler gönderebilirsin

and of course you can follow me on Facebook as well

ve tabii ki beni Facebook'ta da takip edebilirsiniz

hmm so there it is there is no excuse for not knowing for not knowing my email

hmm yani e-posta

address and also my Facebook page and if you want to make a donation if you want

adresimi ve ayrıca Facebook sayfamı bilmemenin mazereti yok ve bağış yapmak istiyorsanız

to send a little Christmas treat to help my work continue through 2020 I have

küçük bir Noel göndermek istiyorsanız 2020 yılına kadar işimin devam etmesine yardımcı olmak için teşekkür ederim

lots of things going on at the moment I'm currently building a website so if

Şu anda bir web sitesi oluşturuyorum, bu nedenle

you have been watching over the past few weeks you will know that I am going to

son birkaç haftadır izliyorsanız,

migrate my homepage which has always been YouTube so I will be creating a new

her zaman olan ana sayfamı taşıyacağımı bileceksiniz. YouTube'dayım, bu yüzden gelecek yıl gelecek olan

website which will be separate from YouTube that will be coming next year

YouTube'dan ayrı olacak yeni bir web sitesi oluşturacağım

and of course next year is only thirteen days away we are just 13 days away from

ve tabii ki gelecek yıl sadece on üç gün uzaktayız 2020'ye sadece 13 gün kaldı

2020 hello Bianca hello also to Sally again christelle

merhaba Bianca ayrıca Sally'ye tekrar merhaba christelle

says thank you very much for your explanations that is okay no problem

teşekkür ediyor Açıklamalarınız için çok teşekkür ederim sorun değil

Sally says mr. Duncan I have a special diary for your lessons that is a great

Sally diyor ki bay. Duncan, derslerin için özel bir günlüğüm var, bu harika bir

idea I happen to know that ts also writes down lots of notes concerning my

fikir, İngilizce derslerimle ilgili birçok not yazdığını da biliyorum, bu

English lessons as well so a lot of people a lot of people do make notes

yüzden birçok insan not alıyor, birçok insan bir

write things down and of course when you watch this lesson you can write down

şeyler yazıyor ve tabii ki bu dersi izlediğinizde

things that you see on the captions don't forget you can get the live

altyazılarda gördüğünüz şeyleri yazabilirsiniz unutmayın canlı

captions right now if you are watching live you can it's true so now it's time

altyazıları hemen şimdi alabilirsiniz eğer canlı izliyorsanız alabilirsiniz bu doğru o yüzden şimdi

to take a look at one of my youtube videos this is an edited version of a

youtube'larımdan birine bakmanın zamanı geldi videolar bu, yıllar önce 2010'da yaptığım bir dersin düzenlenmiş bir versiyonu

lesson I made many years ago way back in 2010 and this particular lesson is all

ve bu özel ders, kışın en

about one of my favorite moments of winter in the lesson you are about to

sevdiğim anlarından biri hakkında, birazdan

see we are going to take a look at the English snow spring is the time for new

izleyeceğiniz derste İngilizceye bir göz atacağız. kar bahar yeni

life to grow summer is when we find places to go autumn or fall turns the

hayatın yeşerme zamanı yaz gidecek yer bulduğumuz zamandır sonbahar ya da sonbahar

leaves into gold winter the season for catching a cold hi everybody this is mr.

yaprakları altın rengine çevirir kış soğuk algınlığı mevsimi merhaba millet ben bay.

Duncan in England how are you today are you okay I hope so are you happy I

Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin umarım mutlusundur

hope so today I'm going on an English winter

umarım o yüzden bugün bir İngiliz kış

wonderland walk and you are very welcome to join me as you can see we are having

harikalar diyarı yürüyüşüne çıkıyorum ve gördüğün gibi

a very white winter here in England I love the winter time as it presents such

burada bembeyaz bir kış geçiriyoruz İngiltere'de kış mevsimini seviyorum çünkü

a sharp visual contrast to the other seasons especially when winter looks

diğer mevsimlerle çok keskin bir görsel zıtlık sunuyor, özellikle de kışın böyle göründüğünde,

like this for those who live in constantly hot and dry countries

sürekli sıcak ve kurak ülkelerde yaşayanlar için

experiencing snowfall is something which can only be imagined although over

kar yağışı yaşamak, son yıllarda bazı ülkelerde olmasına rağmen, ancak hayal edilebilecek bir şey.

recent years some countries that never usually get any snow have actually had

genellikle hiç kar yağmadığı için kışı gerçekten geçirdiği için

it

winter is a difficult time for small animals the icy conditions mean that

küçük hayvanlar için zor bir dönemdir buzlanma koşulları

both food and water becomes scarce and hard to find it is a sad fact that many

hem yiyeceğin hem de suyun kıtlaştığı ve bulunmasının zorlaştığı anlamına gelir pek çok

small animals die during a very cold winter most at-risk are small birds

küçük hayvanın çok soğuk bir kış boyunca en çok - risk küçük kuşlardır,

although this Blackbird seems to be doing all right

ancak bu Karatavuk

feasting on what is left of my Christmas turkey

benim Noel hindimden geriye kalanlarla ziyafet çekiyor gibi görünse de,

Oh

goodbye mr. blackbird hmm I really love eating that so much

hoşçakalın bayım. karatavuk hmm yemeyi gerçekten çok seviyorum

look at this poor thrush its feet are so cold it has to stand on one leg mmm

bu zavallı pamukçuğa o kadar çok bakın ki ayakları o kadar soğuk ki tek ayak üzerinde durmak zorunda

there's plenty of food to be found under the snow as this Blackbird and Sparrow

are finding out

when the snow falls fast and thick we call it heavy snow when the snow is

ve kalın buna şiddetli kar diyoruz

falling during a strong windstorm we call this a blizzard when snow is

şiddetli bir rüzgar fırtınası sırasında kar yağdığında buna kar fırtınası diyoruz kar

falling gently and the flakes are small we call this light snow sometimes the

yavaşça yağdığında ve pullar küçükken buna hafif kar diyoruz bazen

snow does not fall completely frozen it melts away very easily this type of snow

kar tamamen düşmez donar çok kolay erir bu kar türüne

is called sleet

sulu kar denir çok

there can be very few natural sights more impressive than a blanket of snow

az doğal manzara olabilir manzarayı kaplayan bir kar örtüsünden daha etkileyici olabilir

covering the landscape the feeling of walking out on a snowy day really does

karlı bir günde dışarı çıkma hissi

capture the senses all the sounds which are normally around you disappear as the

duyuları gerçekten yakalar

snow absorbs them

onlar için

the feeling of walking on fresh snow is quite unique

taze karda yürüme hissi oldukça benzersizdir yürürken

the distinctive crunch beneath your feet as you walk along completes this amazing

ayaklarınızın altındaki belirgin çıtırtı bu muhteşem

winter experience

kış deneyimini tamamlıyor

look at me I'm building a snowman it is fun to play in the snow and I still

bana bakın bir kardan adam yapıyorum karda oynamak eğlenceli ve hala

remember as a child how excited I felt when I opened my bedroom curtains after

bir çocuk olarak hatırlıyorum Kar

a night of snowfall to see a white winter blanket covering all of the roads

yağışlı bir geceden sonra tüm yolları ve çatıları kaplayan beyaz bir kış battaniyesini görmek için yatak odamın perdelerini açtığımda ne kadar heyecanlı hissettim.

and rooftops come to think of it I still get excited about it now

the winter season in the UK can vary from year to year

yıla kadar

sometimes the winter climate is not so cold we call this a mild winter

bazen kış iklimi o kadar soğuk değildir buna ılıman kış diyoruz

sometimes the winter weather brings with it lots of snow and freezing

bazen kış havası beraberinde çok kar ve dondurucu

temperatures we call this a hard winter or harsh winter

soğuklar getiriyor buna sert kış veya sert kış diyoruz

I hope you enjoyed that one of my very early lessons going way back to 2010

umarım çok erken dönem derslerimden birini beğenmişsinizdir 2010'a geri dönersek,

you better watch out you better be good you better be good because I'm telling

dikkat etsen iyi olur iyi olsan iyi olur çünkü sana

you why mr. Duncan is live on youtube today baby

nedenini söylüyorum bay. Duncan bugün youtube'da canlı yayında bebeğim

hi everybody I hope you are okay we haven't had any

merhaba millet umarım iyisinizdir merak edenler için hiç kar görmedik

snow for those who are wondering we've had no snow at all in fact quite the

aslında hiç karımız olmadı tam

opposite it is wet it is misty and over the next

tersi ıslak puslu ve önümüzdeki

few days it's going to get very warm here in the UK I think it might have

birkaç gün günler burada Birleşik Krallık'ta çok ısınacak bunun

something to do with global warming I think it might I hope you enjoyed that

küresel ısınmayla bir ilgisi olabileceğini düşünüyorum sanırım olabilir umarım

lesson made many many years ago nine years ago I made that lesson I hope you

uzun yıllar önce yapılan o dersi beğenmişsinizdir dokuz yıl önce o dersi ben yaptım umarım

weren't too bored by that lesson so here are some words now that I'm going to

beğenmemişsinizdir o dersten çok sıkıldım o yüzden şimdi size göstereceğim bazı kelimeler var ki sıkılmak sıkıcı

show you to be bored something is boring boredom so let's

bir şey can sıkıntısı o yüzden

take a look at these words one by one shall we

bu kelimelere teker teker bakalım sıkılacak mıyız bir

bored is the feeling of being an interested in something so maybe you

şeye ilgi duyma duygusu yani belki

feel bored maybe you are doing something that takes a long time maybe you are

sıkılıyorsun belki uzun zaman alan bir şey yapıyorsun belki

looking at a movie or a TV show and it isn't very interesting to watch

bir film ya da dizi izliyorsun ve izlemesi pek ilginç gelmiyor canın

you might feel bored you feel bored by something so that thing you are watching

sıkılıyor olabilir bir şeyden sıkılıyorsun yani izlediğin o şey

the thing you are doing the thing you are actively involved in isn't really

yaptığın şey aktif olarak dahil olduğun şey gerçekten

very interesting you don't find it interesting it makes you feel bored and

çok ilginç değil ilginç bulmuyorsun sıkılıyor ve

the thing you are doing the thing you are watching is boring

yaptığın şey izlediğin şey sıkıcı

so both of these words are adjectives however this one comes from the person

yani bu iki kelime de sıfat ancak bu, ilgisizlik duygusu hisseden kişiden gelir,

who is feeling the sensation of disinterest the thing that the person is

kişinin yaptığı şey

doing is boring so even though these two are adjectives many people get these

sıkıcıdır, bu yüzden bu ikisi sıfat olsa da birçok insan bunları

mixed up they get them the wrong way around so you can be bored by something

karıştırır, onları yanlış anlar, böylece sıkılan bir şeyden sıkılabilirsin

bored with something the thing is boring a boring lesson a

bir şeyle o şey sıkıcı sıkıcı bir ders

boring film a boring walk a boring conversation you feel bored by the

sıkıcı bir film sıkıcı bir yürüyüş sıkıcı bir sohbet

boring thing so a lot of people get these mixed up so they might say I never

sıkıcı şeylerden sıkılırsın bu yüzden pek çok insan bunları karıştırıyor bu yüzden

feel boring with you what you should say is I never feel bored with you so that

seninle asla sıkıcı hissetmiyorum diyebilirler ne demelisin ben seninle asla sıkılmam yani bu

refers to your feeling that refers to the thing that you are bored with or

senin duyguna atıfta bulunur bu senin sıkıldığın şeye atıfta bulunur ya da senin

bored by you feel bored the thing is boring it is not

tarafından sıkıldığın şeye atıfta bulunur sıkılmış hissedersin o şey sıkıcıdır

interesting and then we have the noun the noun form which is boredom so

ilginç değildir ve o zaman can sıkıntısı yani

boredom expresses that feeling it is the noun that shows the state of being bored

can sıkıntısı ifade eden isim biçimine sahibiz o duygu sıkılma durumunu gösteren isimdir sıkılmana neden olan

something that makes you feel bored is boring you feel boredom and that is the

bir şey sıkıcıdır can sıkıntısı hissedersin ve bu da

noun so bored is an adjective boring also an adjective boredom is the

çok sıkılmış bir sıfat sıkıcı aynı zamanda bir sıfat can sıkıntısı da bir

noun however there are many words as well that can be used to express this

sıfat ama aynı zamanda birçok kelime var Belarusçaya bu merhabayı ifade etmek için kullanılabilir merhaba

hello to Belarusian hi Belarusian I didn't see you on the live chat maybe

Belarusça Seni canlı sohbette görmedim belki

you are late I don't know I've been walking in the sunshine doing

geç kaldın Bilmiyorum güneşte yürüyorum

some shopping Oh have you been buying some gifts mmm maybe perhaps you are

biraz alışveriş yapıyordum Ah hediye alıyor muydun mmm belki belki

buying something nice for your patients maybe you will give all of your patients

hastalarınız için güzel bir şey alıyorsunuz belki tüm hastalarınıza günde üç kez dişlerini

a new toothbrush to remind them to clean their teeth three times a day that's

fırçalamalarını hatırlatmak için yeni bir diş fırçası vereceksiniz. Can

what they have to do ascend I always feel bored by myself so I am I

am boring I hate boredom so yes you can feel bored

sıkıntısından nefret ederim bu yüzden evet sıkılabilirsin

something is boring we might describe a person as boring so maybe you meet

bir şey sıkıcıdır bir insanı sıkıcı olarak tanımlayabiliriz bu yüzden belki

someone in the street and all they do is talk and talk about themselves for a

sokakta biriyle tanışırsın ve tek yaptıkları çok uzun süre konuşmak ve kendileri hakkında konuşmak

very long time they are a boring person they have nothing interesting to say

onlar sıkıcı bir insandır hiçbir şeyleri yoktur

some people say that I'm boring I'm not sure about that rakesh says your boredom

bazı insanların sıkıcı olduğumu söylemesi ilginç bundan emin değilim rakesh can sıkıntısının

is killing you yes you can say that you are bored to

seni öldürdüğünü söylüyor evet ölesiye sıkıldığını söyleyebilirsin

death oh this new movie that I went to see last night the new Star Wars movie

oh dün gece izlemeye gittiğim bu yeni film yeni Star Wars film

it is so boring I felt bored watching it not really I haven't seen it yet I

çok sıkıcı izlerken sıkıldım gerçekten değil henüz izlemedim

haven't seen the new Star Wars film yet but apparently the reviews for the new

yeni star wars filmini henüz izlemedim ama görünüşe göre yeni

Star Wars film their rise of Skywalker where oh wait there the rise of sky

star wars filmi için yapılan incelemeler skywalker'ın yükselişi nerede ah bekle orada yükseliş gökyüzünün

use the force turn to the dark side of the force

gücü kullan gücün karanlık tarafına dön

sorry about that Noemi when a serious in Christmas is like hell because we will

bunun için üzgünüm Noemi Noel'de ciddi bir şey cehenneme benziyor çünkü

eat a lot of European food that doesn't sound like hell to me that sounds like

bir sürü Avrupa yemeği yiyeceğiz bu bana

heaven hello hi Lee Kwang hello also to Anna mr. Denker and you never you never

cehennem gibi gelmeyen cennet gibi geliyor merhaba merhaba Lee Kwang ayrıca Anna Bay'a da merhaba. Denker ve sen

make us feel bored because your live streams aren't boring thank you very

bizi asla sıkmıyorsunuz çünkü canlı yayınlarınız sıkıcı değil çünkü çok teşekkür ederim, çünkü can sıkıntısı hissetmekten bahsederken

much for that there are many words you can use when we talk about feeling

kullanabileceğiniz birçok kelime var

boredom tedious something that is tedious something that is not

sıkıcı bir şey sıkıcı bir şey

interesting to do or to watch something that is going on for a long time

yapmak ilginç olmayan bir şey veya uzun zamandır devam eden bir şeyi izlemek sonsuza dek

something that seems to be going on forever oh I went to work yesterday and

sürecek gibi görünen bir şey oh dün işe gittim ve

I had such a horrible day there was nothing to do it was a very tedious day

o kadar korkunç bir gün geçirdim ki yapacak hiçbir şey yoktu çok sıkıcı bir gündü bu

so something that is tedious something that makes you feel bored something that

yüzden sıkıcı bir şey

goes on for a very long time and you have no interest in it it is tedious

çok uzun süredir devam eden bir şey sizi sıkıyor ve onunla hiç ilgilenmiyorsunuz, sıkıcı,

Irene says mr. Duncan you are never boredom what you should say there is mr.

Irene diyor ki bay. Duncan asla can sıkıntısı yok söylemen gerekenler var bayım.

Duncan you are never boring so we are talking about the description of how

Duncan, asla sıkıcı değilsin, bu yüzden

something appears which is an adjective so mr. Duncan you are never boring

bir sıfat olan bir şeyin nasıl göründüğünün açıklamasından bahsediyoruz, yani mr. Duncan, sen asla sıkıcı değilsin, can sıkıntısı sıkıcı

so boredom is the noun tedious something that goes on for a very long time

isimdir çok uzun bir süre devam eden bir şey

something that seems to go so slowly maybe if you are at work and you really

çok yavaş ilerliyor gibi görünen bir şey belki işteysen ve gerçekten

can't wait to go home the day at work might seem very tedious you can have a

eve gitmek için sabırsızlanıyorsan işte bir gün çok görünebilir sıkıcı

tedious day as an adjective at work tedious means what mr. Duncan I don't

iş yerinde bir sıfat olarak sıkıcı bir gün geçirebilirsiniz sıkıcı ne demek bay. Duncan,

know well as I just said tedious means boring something that takes a long time

tam olarak bilmiyorum, az önce söylediğim gibi sıkıcı, sıkıcı anlamına gelir, ilgilenmediğiniz bir şeyi yapmak uzun zaman alır,

to do something that you are not interested in it is very tedious maybe

çok can sıkıcıdır, belki

you have to stand in a queue or a long line of people standing outside in the

bir kuyrukta veya dışarıda bekleyen uzun bir insan kuyruğunda durmanız gerekir.

freezing cold waiting to go in can be very tedious it takes a long time you

dondurucu soğuk içeri girmeyi beklemek çok can sıkıcı olabilir çok uzun zaman alıyor çok uzun süre

have to wait for such a long time it is so tedious apparently it is very warm

beklemeniz gerekiyor çok sıkıcı görünüşe göre çok sıcak bir

let me just have a look I've missed that one no it's gone oh no Emmy says I said

bakayım onu ​​kaçırdım hayır gitti oh hayır Emmy diyor

that where I am is hot it is like hell oh I see so yes you can describe a hot

ki benim olduğum yer cehennem gibi sıcak dedim oh evet anlıyorum sıcak bir

place as hot as hell it's hot as hell here something can also be as cold as

yeri cehennem kadar sıcak tarif edebilirsiniz burada bir şey buz kadar soğuk da olabilir

ice if it is the opposite mr. Duncan will you go to see the new Star Wars

eğer tam tersiyse bayım. Duncan yeni Star Wars filmini izlemeye gidecek misin En

movie I remember that you have your favourite robot there yes I will see it

sevdiğin robotun orada olduğunu hatırlıyorum evet onu göreceğim

but I might not go to the cinema I don't like going to the cinema I just find it

ama sinemaya gitmeyebilirim Sinemaya gitmeyi sevmiyorum Sadece

a very annoying experience so there are always people talking and playing on

çok sinir bozucu bir deneyim buluyorum bu yüzden her zaman telefonlarında konuşan ve oynayan

their phones and eating food making lots of noise so I don't really like going to

ve çok gürültü çıkaran yemek yiyen insanlar var, bu yüzden dürüst olmak gerekirse sinemaya gitmeyi pek sevmiyorum, bu yüzden

the cinema to be honest so I might way until the new Star Wars film is actually

yeni Star Wars filmi

available on well maybe on Amazon I will watch it on there in the comfort and

aslında Amazon'da mevcut olana kadar yolum olabilir Evimin rahatlığında ve huzurunda orada izlerim

peace of my house a job can be very tedious yes it can so maybe if you do a

bir iş çok sıkıcı olabilir evet olabilir yani belki bir

job and you're not very interested in the job or maybe if you work in a place

iş yapıyorsanız ve işle pek ilgilenmiyorsanız veya belki oralarda bir yerde çalışıyorsanız

where there isn't much work to do so maybe you have to go to work maybe you

yapacak fazla iş yok, bu yüzden belki işe gitmelisin, belki

are working in an office and you have nothing to do you have to sit there and

bir ofiste çalışıyorsun ve yapacak hiçbir şeyin yok, orada oturup

wait for something to happen it can feel very tedious

bir şeylerin olmasını beklemek zorundasın, çok sıkıcı gelebilir

Noemi says doing the housework is tedious I agree with you we have got to

Noemi, ev işlerini yapmanın çok sıkıcı olduğunu söylüyor. can sıkıcı Size katılıyorum

clean the house because we have a special guest coming to stay just after

evi temizlememiz gerekiyor çünkü Noel'den hemen sonra kalacak özel bir konuğumuz var bu yüzden

Christmas so yes we have to do a lot of tedious chores over the next few days

evet önümüzdeki birkaç gün boyunca pek çok sıkıcı ev işi yapmamız gerekiyor

something can also be Dell if something is dull it is uninteresting it does not

bir şey Dell de olabilir, eğer bir şey sıkıcıysa ilgi çekici değil

interest you it is not of interest something is dull tedious boring it is

seni ilgilendirmiyor ilgini çekmiyor bir şey sıkıcı sıkıcı sıkıcı

not interesting so maybe you have a job that isn't very interesting maybe you

ilginç değil bu yüzden belki çok ilginç olmayan bir işin var belki

have to spend all day sitting in an office maybe you have to do the same job

bütün gününü bir ofiste oturarak geçirmelisin belki de yapmak zorundasın aynı işi tekrar tekrar yapmak

over and over again maybe you have to do something that you don't want to do at

belki hiç istemediğin bir şeyi yapmak zorundasın o

all so instantly you will find it dull I don't like doing the housework I don't

kadar anında sıkıcı bulursun ev işi yapmayı sevmiyorum

like doing the house chores I don't like it I don't like doing any of those

ev işlerini yapmayı sevmiyorum sevmem hoşuma gidiyor bunların hiçbirini yapmaktan

things I find it very dull dull tedious boring thank you Anna

hoşlanmıyorum Çok sıkıcı sıkıcı sıkıcı teşekkürler Anna

thank you also Erick having the same wife or husband for many years is

ayrıca teşekkür ederim Erick'in yıllarca aynı karı veya kocaya sahip olması

tedious I think Eric is asking a question there is it some people who

sıkıcı Bence Eric bir soru soruyor işte bazı insanlar var mı

have been in a relationship for many years some people who have been together

Uzun yıllardır bir ilişkisi olan bazı kişiler,

so maybe a husband and wife maybe they've been married for a very long

yani belki karı koca, belki çok uzun

time 10 20 30 40 years maybe they might find that their relationship is not as

süredir evliler 10 20 30 40 yıldır belki ilişkilerinin eskisi

exciting as it used to be but I think that's normal I think in any

kadar heyecan verici olmadığını görebilirler. eskiden öyleydi ama bence bu normal Bence herhangi bir ilişkide

relationship if you are together with another person for a long time quite

başka biriyle uzun süre birlikteyseniz çok

often you can run out of things to say or you can run out of things to do so

sık olarak söyleyecek sözleriniz bitebilir veya yapacak işleriniz bitebilir ve böylece

you might both become bored I think so yes it can happen but there are ways to

ikiniz de sıkılabilirsiniz. öyle düşün evet olabilir ama

keep your relationship fresh and exciting always try new things it also

ilişkinizi taze ve heyecanlı tutmanın yolları var her zaman yeni şeyler deneyin bu aynı zamanda

helps if you have things in common so maybe in a relationship you both share

ortak yönleriniz varsa yardımcı olur yani belki bir ilişkide ikiniz de

things that you enjoy I think so mirela you are very funny thank you very much I

hoşunuza giden şeyleri paylaşırsınız bence çok mirela çok komiksin çok teşekkür ederim

hope you were telling me that mr. Duncan you think we think you are very funny

umarım bunu bana söylemişsinizdir bay Duncan, senin çok komik olduğunu düşündüğümüzü düşünüyorsun, güven

thank you very much for your vote of confidence there that's very kind of you

oyu için çok teşekkür ederim, çok naziksin,

hello a man studying is very boring oh I see so the three words with the same way

merhaba, ders çalışan bir adam çok sıkıcı oh, görüyorum ki, aynı şekilde kullanılan üç kelime

to use and the meaning right mr. Duncan so all of these refer to the same thing

ve anlamı doğru bay. Duncan, yani bunların hepsi aynı şeyi ifade ediyor,

that is your feeling that is how you feel towards something and that is the

bu sizin bir şeye karşı nasıl hissettiğiniz ve bu duyguyu

noun that describes that feeling another thing that can be used to

tanımlayan isim.

describe something that is not interesting something might be

uninspiring if something is uninspiring it means it is not interesting it

sönük, ilginç olmadığı anlamına gelir,

doesn't make you feel excited you are not interested in that particular thing

sizi heyecanlandırmaz, o belirli şeyle ilgilenmezsiniz,

it is urn inspiring maybe you read a book and halfway through the book you

ilham vericidir, belki bir kitap okursunuz ve kitabın yarısında

get very bored with it because it is uninspiring you don't feel any emotion

ondan çok sıkılırsınız, çünkü sönüktür. Hikayeden herhangi bir duygu hissetmiyorsanız hikaye ile

from the story you don't feel involved with the story

ilgili hissetmiyorsunuz ilham vericidir

it is urn inspiring so an inspiring can mean something that has no effect on

bu yüzden ilham verici, duygularınız üzerinde hiçbir etkisi olmayan bir şey anlamına gelebilir,

your emotions maybe something that doesn't make you feel excited maybe

belki sizi heyecanlandırmayan bir şey olabilir, belki

something that is tedious or boring is an inspiring I found the new Star Wars

sıkıcı veya sıkıcı bir şey olabilir. ilham verici Yeni Star Wars

film to be uninspiring maybe the things you saw in the movie have been done

filmini sönük buldum belki de filmde gördüğünüz şeyler siz

before

you are amazing mr. Duncan Thank You Hasan that's very kind of you

harikasınız bayım. Duncan Teşekkür Ederim Hasan çok naziksiniz

Kevin Cheung hello Kevin Cheng watching today I'm a huge fan of mr. Duncan thank

Kevin Cheung merhaba Kevin Cheng bugün izliyorum Mr. Duncan

you very much that's so kind of you hanane also says hello on the live chat

çok teşekkür ederim çok naziksiniz hanane de canlı sohbette merhaba diyor çok

thanks a lot we are talking about words and phrases that can be described as

teşekkürler sıkıcı olarak tanımlanabilecek kelimelerden ve deyimlerden bahsediyoruz

boring or maybe something that describes the feeling of being bored or something

ya da belki sıkılma hissini anlatan bir şeyden ya da

that gives you or brings about the feeling of boredom here's an interesting

size ya da can sıkıntısı hissi uyandırıyor işte ilginç bir

one maybe you don't know this word it might be the first time that you've seen

kelime belki bu kelimeyi bilmiyorsunuzdur bu şekilde ilk kez görüyor olabilirsiniz

this way here it is lackluster lackluster

cansız cansız

lackluster it's an interesting word if something is tedious or boring something

cansız ilginç bir kelime bir şey sıkıcıysa veya sıkıcı bir şey

that is flat and an interesting something that does not make you feel

düz ve ilginç bir şey sizi

excited it makes you feel the opposite it makes you feel bored and sleepy you

heyecanlandırmaz sizi tam tersini hissettirir sizi sıkılır ve uykulu hissettirir

might describe it as lackluster lackluster or lack lust some people say

cansız cansız veya şehvetten yoksun olarak tanımlayabilirsiniz bazı insanlar şehvet

like lust some people say lackluster so if it lacks luster it means it is not

gibi der bazı insanlar cansız der yani eğer parlaklıktan yoksunsa parlak olmadığı anlamına gelir

shiny it is not interesting something is dull something is an

ilginç değildir bir şey sıkıcıdır bir şey ilginçtir bir

interesting something is boring it makes you feel bored

şey sıkıcıdır

it is lackluster maybe you go to a show maybe a concert to see your favorite

musician but unfortunately there aren't many people there watching it so the

sıkıcıdır seni sıkar onu izlerken

atmosphere is very dull and because of that the whole event seems lackluster

atmosfer çok sıkıcı ve bu nedenle tüm olay cansız görünüyor

it's tedious boring dull uninteresting

sıkıcı sıkıcı sıkıcı ilgisiz

mr. Duncan is not a bore now that's a very interesting word so the word bore

bay. Duncan artık can sıkıcı değil, bu çok ilginç bir kelime bu yüzden bore kelimesi

means a person who is boring once again so that it that can also be used as a

bir kez daha sıkıcı olan bir kişi anlamına geliyor, bu yüzden bir isim olarak da kullanılabilir

noun here's a good one monotonous I like this

işte iyi bir monoton

one this is a nice one you can really get your mouth around this word

Bunu beğendim bu güzel bir tanesini yapabilirsin ağzını bu kelimede dolaştır

monotonous I hope you can hear that clearly monotonous something that is an

monoton Umarım bunu net bir şekilde duyabiliyorsundur monoton bir şey

interesting something that is boring something that makes you feel

ilginç bir şey sıkıcı bir şey seni

is monotonous I spent the whole day at work doing their thing

monoton hissettiren bir şey Bütün günü işte onların işini yaparak geçirdim o

it was so monotonous monotonous an interesting something that was slow and

kadar monoton monoton ilginç bir şey bu yavaş ve

boring it was or is monotonous

sıkıcıydı ya da monoton bir

lackluster it is an interesting word Thank You Alan gear that's very kind of

cansızdı ilginç bir kelime Teşekkür ederim Alan gear bunu söylemeniz çok naziksiniz

you to say did I see Pedro on the live chat earlier

Pedro'yu daha önce canlı sohbette gördüm mü

I I thought I saw Pedro earlier but I haven't seen him since but I did see

Pedro'yu daha önce gördüğümü sandım ama o zamandan beri onu görmedim ama

Pedro Belmont earlier but I think he might have gone I think this is one of

Pedro Belmont'u daha önce gördüm ama gitmiş olabilir bence bu

the most useful things of the live stream we don't have too much time to

canlı yayının en faydalı şeylerinden biri

think we have to write fast like a real conversation yes I think so

gerçek bir sohbet gibi hızlı yazmamız gerektiğini düşünmek için fazla zamanımız yok evet bence

well that's one of the things why that I enjoy I enjoy doing this live because

Pekala, bu hoşuma giden şeylerden biri de bu, bunu canlı yapmaktan zevk alıyorum çünkü

it's spontaneous so if I make a mistake if I get things wrong some people say

spontane oluyor bu yüzden bir hata yaparsam, bazı şeyleri yanlış anlarsam, bazı insanlar

that doing live streams is very dangerous because you might make a

canlı yayın yapmanın çok tehlikeli olduğunu çünkü

mistake or have an accident who knows today might be the day hi Lee

hata yapabileceğinizi veya bir kaza geçirebileceğinizi söylüyor. kim bilir bugün o gün olabilir merhaba Lee

Kwang says I don't like Star Wars because it's uninspiring and looks like

Kwang Star Wars'u sevmiyorum çünkü ilham vermiyor ve

old films from the 1920s oh I see okay then

1920'lerin eski filmlerine benziyor

interesting opinion thank you very much I'm lesser my four-year-old nephew is

yeğenim

watching the live stream with me now and he finds it so tedious

şu anda canlı yayını benimle izliyor ve o kadar sıkıcı buluyor ki buna ne

I don't know what to say to that I

diyeceğimi bilemiyorum

really don't know what to say to that I feel like I want to change the subject a

gerçekten buna ne diyeceğimi bilemiyorum konuyu biraz değiştirmek istiyor gibiyim

little bit thank you very much - I'm yeah CEA's four-year-old nephew

teşekkürler çok fazla - evet CEA'nın

who thinks that this is tedious sorry about that

bunun sıkıcı olduğunu düşünen dört yaşındaki yeğeni bunun için üzgünüm

I will try to make it more exciting next week maybe because christmas is coming

önümüzdeki hafta daha heyecanlı hale getirmeye çalışacağım belki Noel geliyor çünkü

are you excited maybe you would like to see some snow

heyecanlı mısın belki biraz kar görmek istersin

perhaps that is what you want shall we have a little bit of snow in the studio

istediğin bu mu stüdyoya

through the magic of special effects ah look it's snowing it's snowing in the

özel efektlerin büyüsüyle biraz kar yağsın mı ah bak kar yağıyor stüdyoda kar yağıyor

studio how is that even possible I don't know I know what would make it

bu nasıl mümkün olabilir bilmiyorum neyin daha iyi yapacağını bilmiyorum

even better and that would be to have some jingle bells

ve bu biraz jingle bells olurdu

this mist is coming are you excited I'm very excited because it's next week okay

bu sis geliyor heyecanlı mısın çok heyecanlıyım çünkü haftaya tamam tamam bu

enough of that enough of that okay I hope you enjoyed that bye bye snow

kadar yeter tamam umarım beğenmişsindir güle güle kar tekrar

hello also to Rolfie again monotonous is a great word I think so I think

Rolfie'ye merhaba yine monoton harika bir kelime Bence

monotonous is an amazing word here's another word that is interesting when we

monoton harika bir kelime, işte ilginç olan başka bir kelime,

are talking about things that are boring dreary something that is dreary a dreary

sıkıcı şeylerden bahsederken sıkıcı bir şey kasvetli bir

thing maybe you had to spend all day in the house because it was raining you

şey belki de yağmur yağdığı için bütün günü evde geçirmek zorunda kaldın

might say that you had a dreary day I couldn't even go outside yesterday the

diyebilirsin kasvetli bir gün geçirdiğini ben dün dışarı bile çıkamadım

weather was terrible it was such a dreary day so if the weather is bad

hava çok kötüydü o kadar kasvetli bir gündü ki hava kötüyse

maybe it's dull maybe it is raining we can say that you have a dreary day you

belki hava sıkıcı belki yağmur yağıyor kasvetli bir gün geçirdiğini söyleyebiliriz

can describe the weather as dreary boring uninteresting high n Den fam

hava kasvetli sıkıcı ilgi çekici olmayan yüksek n Den fam

hello to you hello to you watching in I think you might be in Vietnam hello

sana merhaba izlediğin sana merhaba sanırım Vietnam'da olabilirsin merhaba

Vietnam hello also to Finland hello to Finland thini anyhow ER hello to you as

Vietnam da Finlandiya'ya merhaba Finlandiya'ya merhaba ince her neyse ER sana da merhaba

well thank you for joining me yes if you have a dreary day it means

bana katıldığın için teşekkür ederim evet eğer yaptıysan kasvetli bir gün demek

dull uninteresting boring rhs my four-year-old cat is watching the live

sıkıcı ilginç olmayan sıkıcı rhs dört yaşındaki kedim

stream with me now and he also finds it so tedious as well he also finds it

şu anda canlı yayını benimle izliyor ve o da çok sıkıcı buluyor o da

tedious well I only have one thing to say to your cat

sıkıcı buluyor kedinize söyleyeceğim tek bir şey var

so they're I hope your cat has run away now

yani umarım kediniz bilgisayardan kaçmıştır artık

from the computer you make live-streaming look like it is very easy

canlı yayını çok kolay ve basitmiş gibi gösteriyorsunuz çok

and simple you are very spontaneous this is not

spontansınız bunu

easy to do this might be the hardest thing that anyone will have to do in

yapmak kolay değil bu herkesin yapması gereken en zor şey olabilir

their lives stand in front of a camera talking live to the world here's another

hayatları bir kameranın önünde durup dünyayla canlı olarak konuşuyorlar işte başka

one routine now this is an interesting word because it can be used in more than

bir rutin şimdi bu ilginç bir kelime çünkü birden fazla

one way so a routine is something that you do on a regular basis maybe a series

şekilde kullanılabilir bu yüzden bir rutin düzenli olarak yaptığınız bir şeydir, belki bir dizi

of things that you do for example you might have your morning routine when you

şey örneğin sabah kalktığınızda sabah rutininiz olabilir

wake up in the morning you do certain things every morning you have your

her sabah belirli şeyler yaparsınız

morning routine however something can also be described as routine something

sabah rutininiz vardır ama bir şey de rutin olarak tanımlanabilir sıkıcı bir şey

that is boring to do because you do it every day can be routine it is a routine

çünkü her gün yapıyorsunuz rutin ol rutin bir

day everything is expected there are no surprises if he is very routine

gün her şey bekleniyor sürpriz yok o çok rutin ise

something that is tedious to do might be described as routine we could also use

yapması sıkıcı bir şey rutin olarak tanımlanabilir

this word as well average an average day how was your day today was it

bu kelimeyi ortalama bir gün olarak da kullanabiliriz bugün günün nasıldı

interesting was it exciting no it was average I had an average day it wasn't

ilginç miydi heyecan verici miydi hayır ortalamaydı Ortalama bir gün geçirdim

interesting it wasn't really boring it was just average nothing special

ilginç değildi gerçekten sıkıcı değildi sadece ortalamaydı özel bir şey

nothing special talking of which nothing special so if something is a

yok özel bir şey yok yani bir şey

interesting tedious boring you can describe it as being nothing special so

ilginç ve sıkıcıysa onu şöyle tanımlayabilirsiniz: özel bir şey yok yani

today's lesson was very boring mr. Duncan it was nothing special nothing

bugünkü ders çok sıkıcıydı bayım. Duncan özel bir şey değildi

interesting happened we can say that it was nothing special so to describe

ilginç bir şey olmadı özel bir şey olmadığını söyleyebiliriz bu yüzden

something that is not interesting we can say it was nothing special you might go

ilginç olmayan bir şeyi tarif etmek için özel bir şey olmadığını söyleyebiliriz

to a restaurant for a meal and the food is it very nice it is ok you can eat it

yemek için bir restorana gidebilirsin ve yemek çok güzel tamam yiyebilirsin

however it was nothing special so yes we went to the new restaurant last night

ama özel bir şey değildi bu yüzden evet dün gece yeni restorana gittik

but to be honest with you the food it was nothing special nothing special the

ama sana karşı dürüst olmak gerekirse yemek özel bir şey değildi

morning routine I hate the morning routine I hate waking up in the morning

sabah rutini Özel bir şey değildi Sabah rutininden nefret ediyorum Sabah

getting out of bed going into the bathroom having to wash having to clean

uyanıp dışarı çıkmaktan nefret ediyorum yatağa girmek banyoya gitmek yıkanmak zorunda olmak

my teeth having to brush my hair having to put my clothes on it's so boring so

dişlerimi temizlemek zorunda olmak saçımı fırçalamak zorunda olmak kıyafetlerimi giymek zorunda olmak çok sıkıcı çok

tedious Hassan says Bill Gates once said that average is for the weak I'm not

sıkıcı

sure if I agree with that Belarusian says I have a routine every

bununla Belarusça her

Wednesday Friday and Sunday I wonder what that could be

çarşamba cuma ve pazar günü bir rutinim var diyor acaba bu ne olabilir merak ediyorum ilginç

I wonder something that is not interesting something that is dull might

olmayan bir şey sıkıcı bir şey

be described as bland oh so again maybe a word that you've

yumuşak olarak tanımlanabilir oh yani yine belki

never heard before so if something is bland we can say that it is

daha önce hiç duymadığınız bir kelime yani eğer bir şey yumuşaktır, ilgi

uninteresting it makes no impact we have no interest in it so maybe

çekici olmadığını söyleyebiliriz, hiçbir etkisi yoktur, onunla hiçbir ilgimiz yoktur, bu nedenle belki

food can taste bland very uninteresting it has no effect

yiyeceklerin tadı yumuşak olabilir çok ilgisiz, hiçbir etkisi yoktur,

it makes no impression it is very bland so something you taste

hiçbir izlenim bırakmaz, çok yumuşaktır, bu nedenle tattığınız bir şey

can be bland so you can have bland food something that is completely

yumuşak olabilir, böylece yiyebilirsiniz. tatsız yemek yiyin tamamen

uninteresting is bland bland so maybe you have never seen this word before

ilgi çekici olmayan bir şey yumuşaktır, bu yüzden belki bu kelimeyi daha önce hiç görmediniz,

maybe it's the first time that you've seen this particular word you might

belki bu kelimeyi ilk kez gördünüz,

describe today certainly the weather outside you might describe it as gray

bugün tanımlayabilirsiniz, kesinlikle dışarıdaki hava onu gri gri olarak tanımlayabilir,

gray if something is gray it means it's not really interesting it's gray so you

eğer bir şey gri, gerçekten ilginç olmadığı anlamına gelir, gridir, bu nedenle dışarı bakarsak

might describe today's weather if we look outside it is a little bit grey

bugünün havasını tanımlayabilirsiniz, dışarısı biraz

outside the weather is grey so that's the view right now outside the window so

gri, yani şu anda pencerenin dışındaki manzara bu, bu yüzden

you might say that today's weather is a little bit gray a little bit boring and

bugünün havasının biraz soğuk olduğunu söyleyebilirsiniz. biraz gri biraz sıkıcı ve

uninteresting because there's no color so it is a very gray day dull gray an

ilgi çekici değil çünkü renk yok yani çok gri bir gün donuk gri

interesting Rolfie says is the word lame related to something boring yes it is so

ilginç bir Rolfie'nin dediği gibi sıkıcı bir şeyle ilgili topal kelime evet o kadar

maybe something that you are watching something that you are viewing something

belki bir şey ki bir şey izliyorsunuz bir şey izliyorsunuz

that isn't interesting so you are watching it but it isn't very

ilginç değil bu yüzden izliyorsunuz ama çok

interesting it is a little bit lame so I must be honest with you I didn't enjoy

ilginç değil biraz yavan bu yüzden size karşı dürüst olmalıyım

the new Star Wars film I found the story to be very lame an interesting tedious

yeni Star Wars filminden hoşlanmadım Hikayeyi çok yetersiz buldum ilginç sıkıcı

boring another word we can use is flat something is

sıkıcı başka bir kelime kullanabiliriz düz bir şey

reflect maybe you listen to a piece of music being performed by an orchestra

yansıtmak belki bir orkestra tarafından icra edilen bir müzik parçasını dinliyorsunuz

however they are not playing very well it was all a little bit flat

ama çok iyi çalmıyorlar hepsi biraz düzdü

there was no atmosphere there was no excitement

atmosfer yoktu heyecan yoktu

everything was flat dull boring tedious

her şey düz sıkıcıydı sıkıcı sıkıcı

forgettable something that is not interesting can be forgettable something

unutulabilir ilginç olmayan bir şey unutulabilir

that you see or hear but instantly you forget about it because it's so

gördüğünüz veya duyduğunuz bir şey ama anında unutuyorsunuz çünkü çok

uninteresting it's so boring it is forgettable a

ilgisiz çok sıkıcı unutulabilir unutulabilir bir

forgettable song a forgettable movie oh that new Star Wars movie it is so

şarkı unutulabilir bir film ah o yeni Star Wars filmi çok

forgettable something that makes no impact it leaves no impression on you it

unutulabilir bir şey hiçbir etki yapmayan sizde hiçbir izlenim bırakmıyor unutulabilir ilgi çekici değil

is forgettable it is uninteresting it is not

interesting at all lame means something is boring yes lame something that is

hiç ilginç değil topal bir şeyin sıkıcı olduğu anlamına geliyor evet topal

boring or maybe something that is not cool as well so maybe a person who wears

sıkıcı bir şey ya da belki de havalı olmayan bir şey yani belki de o şekilde giyinen bir kişi

clothing that is no longer fashionable might also be described as lame X arrow

artık moda değil topal olarak da tanımlanabilir X oku

says is supercalifragilistic expialidocious a real word no it isn't

diyor ki supercalifragilistic expialidocious gerçek bir kelime hayır bu

it is a made-up word and it was used in the movie Mary

uydurma bir kelime değil ve Mary

Poppins Oh

Poppins Oh

supercalifragilistic expialidocious even though the sound of it is something

supercalifragilistic expialidocious filminde kullanılmış olsa da sesi

quite precocious

oldukça erken gelişmiş

supercalifragilistic expialidocious so now it is not a real word it is made up

süperkalifragilistik expialidocious yani şimdi bu gerçek bir kelime değil

pappu says change your show really are you talking to me

uydurma

maybe UK Lili noob I love your name by the way

bland just refers to food quite often yes so something that has no effect or

etkisi yok ya da

no impact we often describe food that has no taste as bland but also anything

hiç etkisi yok Genellikle tadı olmayan yiyecekleri yumuşak olarak tanımlarız, aynı zamanda

that has no color or maybe something that you look at and maybe it is very

rengi olmayan herhangi bir şeyi veya belki baktığınız bir şeyi ve belki de çok

del not interesting maybe there is no color we can say that it looks bland so

del ilginç değil belki rengi yoktur diyebiliriz yavan görünüyor diyebiliriz o kadar

bland can be appearance the appearance of

yavan bir

something and also the taste of something a little bland it looks bland

şeyin görünümü ve aynı zamanda bir şeyin tadı biraz yavan olabilir yavan görünür yavan tadı

it tastes bland I hope that helps you very much hello Delina

yavan umarım bu sana çok yardımcı olur merhaba Delina

hello Delino I'm not going to try and pronounce your second name because I

merhaba Delino ikinci adını telaffuz etmeye çalışmayacağım çünkü

will probably get it wrong finally before I go we have one final word one

yapacağım muhtemelen yanlış anladınız gitmeden önce son bir sözümüz var

final word before I go something that is not interesting something that leaves

gitmeden önce son bir sözümüz var ilginç olmayan bir şey

you feeling bored can be described as dull as dishwater if something is as

sizi sıkan bir şey bulaşık suyu kadar sıkıcı olarak tanımlanabilir bir şey bulaşık

dull as dishwater it means that it's not interesting at all we often use this in

suyu kadar sıkıcıysa bu ilginç olmadığı anlamına gelir genel olarak bunu İngiliz İngilizcesinde sık sık,

British English to describe something that we've watched or listened to

izlediğimiz veya dinlediğimiz bir şeyi,

something that we have been bored with something that has made us feel bored we

sıkıldığımız ve bizi sıkılmış hissettiren bir şeyi tarif etmek için kullanırız,

can say that it is as der as dishwater dishwater is what you have

bunun bulaşık suyu kadar der olduğunu söyleyebiliriz

left after you have washed your dishes so all the water is cloudy and dirty it

bulaşıklarınızı yıkadıktan sonra, tüm su bulanık ve kirli,

is as dull as dishwater that's it it's almost time to go now mr. Duncan you've

bulaşık suyu kadar sıkıcı, işte bu kadar, şimdi neredeyse gitme zamanı bayım. Duncan,

got to see Star Wars at the theater this is the final wand of the actual end of

Star Wars'ı tiyatroda görmelisin, bu Star Wars'ın gerçek sonunun son asası,

Star Wars right even though it is very cheesy I have a Star Wars robot here in

çok sevimsiz olsa da, stüdyoda bir Star Wars robotum var,

the studio would you like to see my Star Wars robot okay I will show you in a

Star Wars robotumu görmek ister misin? tamam birazdan sana

moment my Star Wars robot if you want to get in touch with me by the way if you

Star Wars robotumu göstereceğim bu arada benimle iletişime geçmek istersen

want to follow me on Facebook here is my address

beni facebookta takip etmek istersen işte adresim

did you hear that sound did you hear the noise then I've just made it big big

o sesi duydun mu gürültüyü duydun mu o zaman ben çok büyük bir

mistake oh my gosh I've just knocked part of my studio over because I was

hata yaptım aman tanrım az önce stüdyomun bir bölümünü devirdim çünkü

rushing around that happens sometimes when you rush around sometimes you can

ortalıkta koşuşturuyordum bu bazen olur, acele ettiğinizde bazen

make mistakes isn't that true r2d2 so there you can see one of my favorite

hatalar yapabilirsiniz, o kadar doğru değil mi r2d2 yani orada benimkinden birini görebilirsiniz en sevdiğim

Star Wars characters is r2d2 I hope that large bang did not disturb you too much

Star Wars karakteri r2d2 umarım o büyük patlama sizi çok rahatsız etmemiştir bu

so there is one of my favorite characters from Star Wars it is a real

yüzden Star Wars'tan en sevdiğim karakterlerden biri var gerçekten

working r2d2 I'm not joking he actually walks around and talks to you as well so

çalışan bir r2d2 şaka yapmıyorum o aslında etrafta dolaşıyor ve sizinle de konuşuyor yani

there it is just to prove that's it off you go artoo

işte sadece bunun olduğunu kanıtlamak için artoo

bye bye r2 by be careful of those towers thank you very much for your mistakes

bye bye r2 o kulelere dikkat ederek gidin hatalarınız için çok teşekkür ederim

mr. Duncan that was a big mistake I think so yes I made a big mistake then

bayım. Duncan bu büyük bir hataydı bence evet o zaman büyük bir hata yaptım

because I went over to the other side of the studio to bring r2d2 over to the

çünkü r2d2'yi kameraya getirmek için stüdyonun diğer tarafına gittim

camera unfortunately I knocked quite a few things over there is a big mess in

ne yazık ki epeyce bir şey devirdim köşede büyük bir karmaşa var

the corner of the studio right now Thank You Noemi Thank You Ana I'm going now

teşekkürler Noemi teşekkürler Ana şimdi gidiyorum

but I will be back with you on Friday don't forget Friday 2 p.m. UK time also

ama cuma günü sizinle döneceğim unutmayın cuma 14:00 İngiltere saati ayrıca

Sunday as well next Sunday it is our pre Christmas livestream and

Pazar günü ve önümüzdeki Pazar Noel öncesi canlı yayınımız ve

mr. Steve will be joining us here in the studio as well for our special

Mr. Tek

pre-christmas English addict for those who can't get a word or can't remember a

bir kelimeyi anlayamayanlar veya

certain word or maybe you're crazy English words this is the place for you

belirli bir kelimeyi hatırlayamayanlar veya belki de İngilizce kelimeler delisi olanlar için özel Noel öncesi İngilizce bağımlımız için Steve burada stüdyoda bize katılacak. Burası tam size göre

Thank You crystal Thank You Lewis I am going in a moment it's almost time to

Teşekkürler kristal Teşekkürler Lewis Birazdan gidiyorum, neredeyse

say goodbye but I will be back with you on Friday at 2 p.m. UK time and of

veda zamanı ama Cuma günü saat 14:00'te sizinle döneceğim. Birleşik Krallık zamanı ve

course christmas is just around the corner are you excited I am I'm very

tabii ki Noel yaklaşıyor, heyecanlı mısınız Ben çok

excited I can't wait to find out what Santa Claus is going to give me I hope

heyecanlıyım Noel Baba'nın bana ne vereceğini öğrenmek için sabırsızlanıyorum Umarım

it's something nice it's time for me to go now I am going over there to clean up

güzel bir şeydir benim için şimdi gitme zamanı Stüdyomun yarısı çöktüğü için yaptığım pisliği temizlemek için oraya gidiyorum

the mess that I've just made because half of my studio has just collapsed

Thank You delino oh hello Delina Delina says I will kill you thank you

Teşekkürler delino oh merhaba Delina Delina seni öldüreceğim diyor

very much that's very kind of you that's nice

çok teşekkür ederim çok naziksiniz bu güzel

what a lovely friendly way to end today's live stream thank you very much

ne sevimli bir arkadaş canlısı bugünün canlı yayınını bitirmenin yolu çok teşekkür ederim

of course if you do it more than once I might actually get rid of you like that

tabii ki birden fazla yaparsan senden gerçekten kurtulabilirim oh oh

oh I love doing this I like the power that power

bunu yapmayı seviyorum gücü seviyorum o gücü

thank you very much crystal Thank You sweetness thank you fam thank you very

çok teşekkür ederim kristal teşekkür ederim tatlım teşekkür ederim ailem

much for joining me today on the live stream and this is mr.

bugün canlı yayında bana katıldığınız için çok teşekkür ederim ve bu da Mr.

Duncan in the birthplace of English saying thank you for following me today

Duncan, İngilizcenin doğum yerinde bugün beni takip ettiğiniz için teşekkür ederim,

see you very soon on Friday 2:00 p.m. UK time and of course until the next time

çok yakında Cuma günü 14:00'te görüşmek üzere. Birleşik Krallık zamanı ve tabii ki bir dahaki sefere

we all meet here on YouTube you know what's coming next yes you do...

hepimiz burada YouTube'da buluşana kadar sırada ne olduğunu biliyorsunuz evet yaparsınız...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)