BYE BYE January - ENGLISH Addict / Live from England / Chat, Listen and Learn with Mr Duncan

oh look at that we've had a little bit of snow in fact yesterday we had so much snow

ah bak biraz kar yağdı aslında dün çok kar yağdı

we had a blizzard yesterday we will be taking a look at yesterday's dramatic weather a little

dün kar fırtınası yaşadık dünün dramatik havasına

bit later on but now yes we are here together again it is another english addict coming

biraz sonra bakacağız ama şimdi evet yine beraberiz başka bir ingilizce bağımlısı

to you live from the birthplace of the english language which just happens to be do you know

size ingilizcenin doğum yerinden canlı olarak geliyor ki

where this is yes it's england

bu tesadüfen burasının nerede olduğunu biliyor musunuz evet orası ingiltere vay

wow hi everybody this is mr duncan in england how are you today are you okay i hope so are

millet merhaba ben ingiltere'den bay duncan bugün nasılsınız iyi misiniz umarım

you happy i hope so i hope you are feeling super duper today yes we are here again yes

öylesinizdir mutlu umarım öyle umarım bugün kendini süper kandırılmış hissediyorsundur evet yine buradayız evet

i know it's broken did you see that it's broken it fell off a few moments ago it's on the

kırıldığını biliyorum kırıldığını gördün mü birkaç dakika önce düştü şu an yerde

floor right now can you believe it's almost a year since we started doing this

bunu yapmaya başlayalı

it's almost a year since we started doing this are you still doing this to be honest

neredeyse bir yıl oldu bunu yapmaya başlayalı neredeyse bir yıl oldu hala bunu yapıyor

with you i found it much easier just to climb into a bathtub so what i do now is i put my

musun dürüst olmak gerekirse küvete girmeyi çok daha kolay buldum bu yüzden şimdi yaptığım şey

hand sanitizer into the bathtub i fill the bathtub right up to the top and then i just

el dezenfektanımı küvete koyup doldurmak Küvet tam tepeye kadar ve sonra sadece atlıyorum ve

jump in and lie in the bath for about 20 minutes it's much easier to be honest so here we go

banyoda yaklaşık 20 dakika uzanıyorum, dürüst olmak çok daha kolay, o yüzden işte başlıyoruz o zaman

then yes we are coming towards the end of the month by the way this is the final day

evet ayın sonuna doğru geliyoruz bu arada bu son gün

of january and we have something very special coming up so today if i seem as if i'm holding

Ocak ayı ve önümüzde çok özel bir şey var, bu yüzden bugün kendimi tutuyormuş gibi görünüyorsam, kendimi

back there is a reason why i'm holding back i am saving my energy because february is

tutmamın bir nedeni var, enerjimi koruyorum çünkü

just around the corner and we have something very special coming up during february have

şubata az kaldı ve çok özel bir şeyimiz var. şubatta geliyor

you heard about it well if you haven't heard about it i will give you a little clue right

iyi duydun mu eğer duymadıysan sana şu anda küçük bir ipucu vereceğim

now because i'm not going to call it february i'm going to call it february yeah that's

çünkü ona şubat demeyeceğim şubat diyeceğim evet bu

what i'm doing from tomorrow we have a whole month of english live we have video lessons

benim ' Yarından itibaren bir ay boyunca canlı İngilizce eğitimimiz var video derslerimizin

as well lots of things coming your way during february or should i say fab you weary you

yanı sıra şubat ayı boyunca yolunuza çıkacak pek çok şey var yoksa muhteşem mi demeliyim, yorgunsunuz,

see can you see what i did there so everything is going to be fabulous from tomorrow for

orada ne yaptığımı görebiliyor musunuz, bu yüzden her şey muhteşem olacak yarın

28 days we have 28 days of live streams there will also be some videos as well so i might

28 gün boyunca 28 gün canlı yayınımız olacak ayrıca bazı videolar da olacak bu yüzden

not be with you live every day however there will be some video lessons or some short videos

her gün canlı yayında yanınızda olamayabilirim ama olmadığım günlerde bazı video dersler veya bazı kısa videolar

being posted on the days that i'm not with you live you see but i will be with you almost

yayınlanacak. seninle yaşıyorum görüyorsun ama ben

every day almost every day during february i'm going to be with you live on not february

şubat ayı boyunca hemen hemen her gün seninle olacağım hemen hemen her gün seninle olacağım şubat değil şubatta canlı yayında olacağım tamam

but february

okay there's no excuse now there's absolutely no excuse you should know what it's called

mazeret yok artık kesinlikle mazeret yok bilmelisin ne denir

february 28 days of fabulous english for you to sit down relax with maybe perhaps you can

28 şubat oturup rahatlayabileceğiniz harika ingilizce günleri belki belki dizüstü

curl up with your laptop or maybe you can do something else whilst listening to me you

bilgisayarınızın başına kıvrılabilirsiniz veya belki beni dinlerken başka bir şey yapabilirsiniz şubat ayı

see so lots of things we can do during the month of february or should i say fabuary

boyunca yapabileceğimiz çok şey görüyorsunuz ya da fabuary mu demeliyim

so all of that begins tomorrow that's the reason why i i'm holding back i'm saving my

yani bunların hepsi yarın başlıyor bu yüzden kendimi tutuyorum enerjimi koruyorum

energy because for the next 28 days i'm going to be very busy to be honest with you so that's

çünkü önümüzdeki 28 gün boyunca sana karşı dürüst olmak gerekirse çok meşgul olacağım bu

so if i seem a little distant today if i seem slightly reserved or cool if i if i don't

yüzden biraz mesafeli görünüyorsam bugün biraz çekingen veya havalı görünüyorsam, eğer canlı

seem to be putting so much effort into my live stream there is a reason why because

yayınım için çok fazla çaba sarf etmiyor gibi görünüyorsam, bunun bir nedeni var çünkü

i'm saving my energy for the following month which is tomorrow the first day of february

enerjimi bir sonraki aya, yani yarın şubat ayının ilk gününe saklıyorum.

tomorrow who wants to play the new game that everyone is now playing it's called spot the

yarın herkesin oynadığı yeni oyunu kim oynamak ister buna

white van so this is a new game that i started last week can you spot the white van so what

beyaz minibüsü bul yani bu geçen hafta başladığım yeni bir oyun beyaz minibüsü görebilir misin yani ne

we have to do we have to watch very carefully you can see in the distance there is a road

yapmamız gerekiyor çok dikkatli izlemeliyiz sen yapabilirsin uzaktan bakın,

going across the screen and what we have to do we have to spot the white van so as soon

ekranın içinden geçen bir yol var ve yapmamız gereken beyaz minibüsü tespit etmeliyiz, bu yüzden

as you see a white van going across the road please let me know okay that's a lorry so

yolun karşısına geçen beyaz bir minibüs görür görmez lütfen bana haber verin tamam, bu bir kamyon, o yüzden

i'm sorry but we can't have lorries lorries or trucks do not count it has to be a white

ben üzgünüm ama kamyonlara sahip olamayız sayılmaz beyaz bir

van so i'm i'm a very patient person and i'm pretty sure within the next few moments there

minibüs olmalı bu yüzden çok sabırlı bir insanım ve önümüzdeki birkaç dakika içinde

will be a white van going across the screen come on where are you can i just say earlier

beyaz bir minibüs geleceğinden oldukça eminim ekranın karşısında hadi neredesin diyebiliyorum daha önce bir

there were lots and lots of white vans going across and now there aren't any i suppose

sürü beyaz minibüs geçiyordu ve şimdi hiç yok sanırım

one of the reasons of course is it's sunday you see and because it's sunday there aren't

sebeplerinden biri de bugünün pazar olması ve pazar olduğu için orada olmaması t

many people out and about in their vans i suppose we will wait for another 20 seconds

pek çok insan minibüslerinde dolaşıp duruyor sanırım 20 saniye daha bekleyeceğiz hadi

come on there has to be at least one white van if you see a white van please let me know

en az bir beyaz minibüs olmalı beyaz bir minibüs görürseniz lütfen bana

please say mr duncan we can

bildirin lütfen bay duncan beyazı

we can see the white van going across this might take a while actually

görebilir miyiz minibüsün buradan geçmesi biraz zaman alabilir aslında bu yüzden yolda

so as soon as you see a white van driving along the road please let me know please say

ilerleyen beyaz bir minibüs görür görmez lütfen bana haber verin lütfen

mr duncan there is a white van

bay duncan beyaz bir minibüs var

oh my goodness this might take a while

aman tanrım bu biraz zaman alabilir

we had so much fun with this last week because there were lots and lots of white vans driving

bununla çok eğlendik geçen hafta yolda bir sürü beyaz minibüs vardı çünkü

up and down the road

i i think this is going to be a big craze on the internet i think a lot of people are

bence bu internette büyük bir çılgınlık olacak bence birçok insan

going to start doing this they're going to start trying to spot white vans where they

bunu yapmaya başlayacak onlar denemeye başlayacaklar spot beyaz minibüsler

live where oh was it was that a white van i don't think it was no that was a car i'm

yaşadıkları yerde oh o beyaz bir minibüstü sanırım hayır o bir arabaydı üzgünüm

sorry i have to be very strict with this game you see it must be a white van okay we will

bu oyunda çok katı olmalıyım görüyorsunuz beyaz bir minibüs olmalı tamam biz

give it give it another 20 seconds come on white van we need just one just one white

20 saniye daha ver hadi beyaz minibüs sadece bir beyaz

van that that's all we need

minibüse ihtiyacımız var tek ihtiyacımız olan bu

if you were watching on wednesday we had loads and loads of white vans going across but today

çarşamba günü izliyor olsaydınız karşıdan bir sürü beyaz minibüs geçiyordu ama bugün neredeyse hiç yok hadi hadi

there are hardly any come on come on please just just one white fan that's that's all

lütfen sadece bir beyaz fan tek

i want just one white fan

istediğim bu sadece bir beyaz fan

is it really too much to ask for

istemek gerçekten çok mu fazla oh

oh yes i think that was it did you see it did you see the white van i think that was

evet sanırım buydu gördünüz mü beyaz minibüsü gördünüz mü sanırım o

a white van that just went across did you see that did you see the white fan yes there

beyaz bir minibüstü karşıdan karşıya geçti gördünüz mü beyaz yelpazeyi gördünüz mü evet beyaz

is a white van thank you mr bruno mr bruno spotted the white van well done yes so finally

bir minibüs var teşekkür ederim bay bruno bay bruno beyaz minibüsü gördü aferin evet

finally we have a white van so we can continue with today's live stream yes as i mentioned

sonunda beyaz bir minibüsümüz var böylece bugünkü canlı yayına devam edebiliriz evet ben gibi

a few moments ago we have made it to the end of another week and also the end of the first

biraz önce bahsettik bir haftanın daha sonuna geldik ve ayrıca

month of 2021 yes it's

2021'in ilk ayının da sonuna geldik evet bugün

sunday

pazar

me

ben

yes it is sunday it's live english with mr duncan that's me by the way

evet bugün pazar bay duncan ile canlı ingilizce bu arada ben

here i am for those wondering what the heck is going on here if it is your first time

buradayım merak edenler için Burada ne haltlar oluyor, eğer ilk kez oluyorsa,

my name is duncan i talk about the english language quite often to be honest some good

benim adım Duncan, dürüst olmak gerekirse, sık sık İngilizce hakkında konuşuyorum, bazı iyi

news and some bad news first of all the bad news we still don't have live captions so

haberler ve bazı kötü haberler, her şeyden önce, kötü haberler, hala canlı altyazımız yok, bu yüzden

there aren't any live captions however the good news is the speed of the live stream

canlı altyazı yok ancak iyi haber şu ki, canlı yayının hızı

has been improved so now there is a very short delay between me speaking and you hearing

iyileştirildi, bu yüzden artık benim konuşmamla senin beni duyman arasında çok kısa bir gecikme var,

me so it used to be around about 30 seconds now it's only around five or six seconds so

bu yüzden eskiden yaklaşık 30 saniyeydi, şimdi ise sadece beş civarında veya altı saniye,

that's pretty good so i've managed to to decrease the delay between me speaking and you hearing

bu oldukça iyi, bu yüzden benim konuşmam ile senin beni duyman arasındaki gecikmeyi azaltmayı başardım ki bu

me which i think is pretty good that will make it much easier for you to interact with

bence oldukça iyi, bu benimle etkileşime geçmeni çok daha kolaylaştıracak

me and of course we can all talk to each other as well because that's the reason why we are

ve tabii ki hepimiz konuşabiliriz birbirimize de çünkü

here to share our love of english it is that's the reason why i'm here because i am an english

ingilizce sevgimizi paylaşmak için burada olmamızın nedeni bu benim burada olmamın nedeni bu çünkü ben bir ingilizce

addict and i have a feeling that perhaps you are an english addict as well oh my goodness

bağımlısıyım ve içimde belki de senin de bir ingilizce bağımlısı olduğuna dair bir his var oh my Tanrım,

we had we had terrible weather yesterday i i know there are many places around the world

dün hava çok kötüydü, dünyanın dört bir yanında

suffering with rain and also snow even south america i was watching the news this morning

yağmur ve kardan muzdarip birçok yer olduğunu biliyorum, hatta Güney Amerika'da bile bu sabah haberleri izliyordum

and they were talking about the fact that in south america around argentina peru that

ve güney amerika'da arjantin peru civarında o

part of the world and also chile there is actually a lot of rain at the moment but here

bölgeden bahsediyorlardı. dünya ve ayrıca Şili'de şu anda gerçekten çok yağmur var ama burada

yesterday we had the most amazing blizzard yesterday not only did we have strong wind

dün en muhteşem kar fırtınasını yaşadık dün sadece kuvvetli rüzgarımız olmadı aynı zamanda

we also had heavy snow so take a look at this so this is actually yesterday outside the

yoğun kar yağışımız da oldu bu yüzden buna bir göz atın yani bu aslında dün dünyanın dışında

window we were experiencing a blizzard yesterday blizzard i live that word the word blizzard

pencere dün bir kar fırtınası yaşıyorduk kar fırtınası bu kelimeyi yaşıyorum kar fırtınası kelimesi

means snow and wind at the same time so quite often the snow will drive across the landscape

aynı anda kar ve rüzgar anlamına gelir, bu yüzden oldukça sık kar manzaranın üzerinden geçer

you can see there that the snow is not just falling down it is also flying across and

orada kar sadece düşmekle kalmaz aynı zamanda uçarak da geçer ve

the reason why it's flying across is because of the strong wind so yes we did have a lot

üzerinden uçmasının nedeni kuvvetli rüzgardır, bu yüzden evet çok

of strong winds and also snow yesterday in fact we had quite a blizzard here's another

kuvvetli rüzgarlar aldık ve ayrıca dün kar yağdı aslında oldukça kar fırtınası yaşadık işte

shot you can see once again the snow yesterday was coming down very heavily fortunately it

bir kez daha görebileceğiniz başka bir çekim dün kar çok şiddetli yağıyordu Neyse ki

did not stick on the ground so the snow was falling but it didn't it didn't stick so it

yere yapışmadı, bu yüzden kar yağıyordu ama yapışmadı, bu yüzden

went away very quickly but later on this is the best one look at this later on the blizzard

çok çabuk gitti ama daha sonra en iyisi bu, buna bir bakın daha sonra kar fırtınası

became even worse so this was later on in the afternoon look at that so that is actual

daha da kötüleşti, yani bu oldu öğleden sonra şuna bakın, bu dün

snow falling yesterday outside my studio window and there you can see the snow was falling

stüdyo penceremin dışında yağan gerçek kar ve orada kar

very heavily in fact there was not only snow there is also strong winds as well i hope

çok yoğun yağdığını görebilirsiniz, aslında sadece kar yoktu orada da şiddetli rüzgarlar da var umarım

where you are the weather is not too bad i hope it isn't too windy or wet or snowy where

oradasınızdır hava çok kötü değil umarım izlediğiniz yer çok rüzgarlı veya yağışlı veya karlı değildir o

you are watching hit the moment so there it was yesterday's dramatic weather we had a

anı vurun bu yüzden dünkü dramatik hava vardı

very long heavy disruptive blizzard yesterday

dün çok uzun, şiddetli, yıkıcı bir kar fırtınası yaşadık,

if i'm not mistaken i think blizzard is also the name of a computer game manufacturer is

yanılmıyorsam kar fırtınasının ayrıca bir bilgisayar oyunu üreticisinin adı da

that right i think they are based in the uk i think so blizzard so for all those who like

doğru sanırım İngiltere'de bulunuyorlar bence öyle blizzard yani bilgisayar oyunları oynamayı seven herkes için evet

playing

computer games yes i believe blizzard is also the the name of a company that makes computer

blizzard'ın

games as well

aynı zamanda bilgisayar oyunları da yapan bir şirketin adı olduğuna inanıyorum parkta

can we please see the video of you playing in the park oh okay then do you mean this

oynadığın videoyu görebilir miyiz lütfen oh tamam o zaman bu videodan mı bahsediyorsun

video

i'm a big boy now and there it was for those who wanted to see me playing like a little

ben artık büyük bir çocuğum ve beni küçük bir çocuk gibi oynarken görmek isteyenler için oradaydı

child well there it was yes i am taking requests today if there's something you want to see

peki oradaydı evet ben bugün istek alıyorum, görmek istediğiniz bir şey varsa

maybe something you want me to show

belki göstermemi istediğiniz bir şey varsa,

as it were feel free as we begin tomorrow with our 28 days of february coming tomorrow

yarın 28 günlük şubatımızla yarın başlıyoruz, bu

so don't forget i will be with you tomorrow as well and for all of february i will be

yüzden unutmayın yarın da sizinle olacağım ve herkes için şubat ayının

with you every single day sometimes i will be live and sometimes there will be some some

her günü sizlerle birlikte olacağım bazen canlı yayında olacağım bazen de bazı

video lessons some new videos that i'm making at the moment as well can i say hello to the

video dersler olacak bazı yeni videolar da şu anda yapmakta olduğum canlı sohbete merhaba diyebilir miyim

live chat hello live chat hello nice to see you here today and can i say hello to who

merhaba canlı sohbet merhaba güzel bugün sizi burada görmek ve bugün birinci olan kişiye merhaba diyebilir miyim bugünün canlı sohbetinde

was first today i'm not sure who was first on today's live chat let's have a look shall

kimin birinci olduğundan emin değilim hadi bir bakalım

we who was first now it says here that vitas was first but i don't think vitas was first

biz kim birinciydik şimdi burada vitas'ın birinci olduğu yazıyor ama sanmıyorum vitas ilkti

it was somebody else let me just check because i do like to get these things right ah yes

başkasıydı kontrol etmeme izin ver çünkü bu şeyleri doğru yapmayı seviyorum ah evet

hello celine hello profar lei and also rosa and valentina and celine you were first on

merhaba celine merhaba profar lei ve ayrıca rosa ve valentina ve celine

today's live chat congratulations to you

bugünün canlı sohbetinde birinciydin seni tebrik ederim

and if you are here right now well you've all done very well because you've come to

ve eğer buradaysan haklısın şimdi hepiniz çok iyi iş çıkardınız çünkü

the place that is the best kept secret on youtube did you know that the place you are

youtube'da en iyi saklanan yere geldiniz,

in now the thing you are watching is a very exclusive club so we don't just let anybody

şu anda bulunduğunuz yerin çok özel bir kulüp olduğunu biliyor muydunuz?

in here not anyone so you are part of a very select group of people

buraya herhangi birinin girmesine izin verin, yani çok seçkin bir insan grubunun parçasısınız,

thank you very much for your messages already we have a lot of messages a lot of messages

mesajlarınız için çok teşekkür ederim, şimdiden birçok mesajımız var,

coming through on the live chat today we are talking about lots of things we have the sentence

canlı sohbette birçok mesaj geliyor bugün birçok şeyden bahsediyoruz

game coming up later on and yes we also have the delightful the wonderful mr steve will

daha sonra gelecek olan cümle oyunumuz var ve evet, ayrıca keyifli harika Bay Steve de

be with us as well in around about six minutes from now mr steve will be joining us live

yaklaşık altı dakika içinde bizimle olacak Bay Steve de stüdyoda canlı olarak bize katılacak

in the studio as well and please be gentle with mr steve today because he's got i'm not

ve lütfen ona karşı nazik olun Bay Steve bugün çünkü o var

sure if i should say this because it's a private thing but between you and me mr steve is a

Bunu söylemeli miyim emin değilim çünkü bu özel bir şey ama aramızda kalsın Bay Steve

little bit constipated at the moment so he he's not in a good mood to be honest so that's

şu anda biraz kabız, bu yüzden dürüst olmak gerekirse pek havasında değil yani bu

mr steve coming up in a few minutes but he's feeling very delicate today because he's a

bay Steve birkaç dakika sonra geliyor ama bugün çok hassas hissediyor çünkü

little bit constipated poor mr steve so please be gentle with him when he comes to say hello

biraz kabız, zavallı Bay Steve, bu yüzden yaklaşık altı dakika sonra merhaba demeye geldiğinde lütfen ona karşı nazik olun,

in around about six minutes from now

marcia says it is great news about your your new lessons and your your live streams coming

marcia bunun sizin için harika bir haber olduğunu söylüyor. yeni dersler ve canlı yayınlarınız

up in february or should i say

şubatta geliyor yoksa fabuary mi demeliyim evet tamam bu

fabuary

yeah okay that is the last time that i'm going to show that

son kez

before people start complaining hey mr duncan why do you keep playing that music tomorrow

insanlar şikayet etmeye başlamadan önce bunu göstereceğim hey Bay Duncan neden yarın o müziği çalmaya devam ediyorsunuz

we have the first day of february for the whole month of february i will be here with

ilk bizde şubat günü şubat ayı boyunca

you all the time hello to

her zaman burada olacağım merhaba

how strange my live chat has gone crazy at the moment

ne garip canlı sohbetim şu anda çıldırdı

hello tomec hello edit hello also sue cat is here hello sue cat can i just say we have

merhaba tomec merhaba düzenle merhaba ayrıca sue cat burada merhaba sue cat sadece sahip olduğumuzu söyleyebilir miyim

missed you because i know that it's not always possible to join my lives chats all the time

seni özledim çünkü hayat sohbetlerime her zaman katılmanın her zaman mümkün olmadığını biliyorum afedersiniz

excuse me i'm sorry about that i was coughing then for which i apologize

öksürdüğüm için özür dilerim o zaman bunun için özür dilerim

hello belarusia is here as well also we have irene we also have tony tony ghost rider or

merhaba belarusya da burada ayrıca irene var bizde de tony tony ghost var binici ya da

should i say tony go strider have you ever seen that movie with nicholas cage riding

tony go strider demeliyim nicholas Cage'in

around on his motorbike and bursting into flames it's a little bit of a scary movie

motosikletiyle dolaşıp alevler içinde kaldığı o filmi hiç izledin mi bu biraz korkutucu bir film

i think they've made six haven't they have they made six ghost rider films it certainly

sanırım altı tane yapmışlar değil mi altı hayalet yapmışlar binici filmleri kesinlikle

feels like six anyway hello

altı gibi geliyor yine de

hello also to sanjar hello also to abbas nice to see you here as well hello also alex alex

merhaba sanjar'a da merhaba ayrıca abbas'a da merhaba sizi de burada görmek güzel merhaba ayrıca alex alex

wilson hello it looks like you support a football team alex what football team or which football

wilson merhaba bir futbol takımını destekliyor gibisiniz alex hangi futbol takımını veya hangi futbol

team do you support please tell me now i'm wondering what your favorite team is hello

takımını destekliyorsunuz lütfen şimdi söyle bana favori takımın ne merak ediyorum

also to v tess again and also we have oh we have marcia as well marcia and we also have

tekrar v tess'e merhaba çok

we have some some very interesting messages coming through some naughty messages that

have now been removed thank you very much that's very kind of you my lovely moderators

teşekkür ederim çok naziksiniz sevgili moderatörlerim

are working very hard today mr steve will be with us soon and maybe we might play spot

bugün çok sıkı çalışıyorlar bay steve yakında bizimle olacak ve belki bay

the white van with mr steve we will see how observant mr steve is and another thing we're

steve ile beyaz minibüsü oynayabiliriz bay steve'in ne kadar gözlemci olduğunu göreceğiz ve başka bir şey daha yapacağız

talking about today potatoes something very interesting some interesting information concerning

bugünün patateslerinden bahsediyoruz çok ilginç bir şey patateslerle ilgili bazı ilginç bilgiler

potatoes right now we are going to take a look at one of my many video lessons that

şu anda youtube'da bulunan birçok video dersimden birine bakacağız

exist on youtube this is an excerpt from full english number 25 and then we will be back

bu tam ingilizce sayı 25'ten bir alıntı ve sonra geri döneceğiz

yes he will be here

evet o yapacak şu anda

although he's he's a little bit constipated at the moment so please be gentle with him

biraz kabız olmasına rağmen burada olun, bu yüzden lütfen ona karşı nazik olun,

mr steve will be coming in around about five minutes from now

Bay Steve yaklaşık beş dakika sonra gelecek,

can you see what i'm standing inside this is something you will see a lot on a countryside

içinde ne durduğumu görebilir misiniz, bu kırsalda çokça göreceğiniz bir şey

walk here in england this is a type of gate that is used on public footpaths in rural

ingiltere'de burada yürüyün bu, kırsal alanlarda halka açık patikalarda kullanılan bir kapı türüdür buna

areas it is called a kissing gate you will often see them around the edges of farmland

öpüşen kapı denir genellikle onları halka

where a public footpath comes into a farmer's field the shape of a kissing gate means that

açık bir patikadan bir çiftçinin tarlasına giren öpüşen kapı şeklindeki tarım arazilerinin kenarlarında görürsünüz

only one person can go through at any time the gate will not open right out thus preventing

herhangi bir zamanda yalnızca bir kişinin geçebileceği anlamına gelir, kapı tam olarak açılmayacaktır, böylece koyun gibi çiftlik

livestock such as sheep from escaping the gate is closed off on both sides this is because

hayvanlarının kaçması önlenecektir.

of the shape of the enclosure it is normally semi-circular or square in shape the gate

kare şeklinde kapı

touches or kisses each side of the enclosure which gives this gate its name it is a kissing

muhafazanın her iki tarafına dokunuyor veya öpüyor bu kapıya adını veren öpüşen bir

gate it allows people to pass through whilst keeping the farmers livestock enclosed in

kapıdır çiftçilerin hayvanlarını tarlada kapalı tutarken insanların geçmesine izin verir bir

the field

can you see what i have here this is string it is a useful item for tying things up with

şeyleri birbirine bağlamak için kullanışlı bir öğedir bir şeyi iple

you tie things with string you tie up something to keep it in place or to bind things together

bağlarsınız bir şeyi yerinde tutmak için ya da bir şeyleri birbirine bağlamak için bağlarsınız sicim kelimesi

the word string can also be used in other ways too as a phrasal verb you can use the

başka şekillerde de kullanılabilir deyimsel bir fiil olarak da

word string to mean lead someone on by making them believe something that's not true you

sicim kelimesini kullanabilirsiniz birisini doğru olmayan bir şeye inandırarak yönlendirmek demek onu kandırmak

string them along you are stringing them along you are cheating them to fool someone into

believing something that's untrue is string along i don't believe a word of what you're

saying you are just stringing me along as a verb to string up means to hang something

beni sadece bir fiil olarak ipe asmak, bir şeyi iple asmak anlamına gelir,

with a rope to execute a person by hanging them by their neck is to string up then there

bir kişiyi boynundan asarak infaz etmek anlamına gelir, o zaman

is the phrase highly strung which means to be over sensitive and easily upset a highly

çok gergin olmak, aşırı hassas olmak ve kolayca üzülmek anlamına gelen bir ifade vardır.

strong person tends to overreact to things he has a reputation for being highly strong

güçlü kişi, çok güçlü olmakla ün kazandığı şeylere aşırı tepki verme eğilimindedir,

so be careful what you say it's time to take a look at another buzz word

bu yüzden ne söylediğinize dikkat edin, başka bir vızıltı kelimeye bakmanın zamanı geldi,

a buzz word is a word or phrase used frequently during a certain period or for a certain reason

vızıltı kelime, belirli bir dönemde veya belirli bir nedenle sık sık kullanılan bir kelime veya deyimdir.

today's buzz word is millennial the word millennial can be used as an adjective or noun in its

günümüzün vızıltı kelimesi milenyumdur binyıl kelimesi genel terimiyle bir sıfat veya isim olarak kullanılabilir

general term the word refers to a period of one thousand years for example a millennial

kelime bin yıllık bir süreye atıfta bulunur;

cycle which relates to the time something takes to complete or come round again then

there is the more modern use which is a person who will reach young adulthood during the

early 21st century a person who will be a young adult in the early 2000s can be described

21. yüzyılın başlarında genç yetişkinliğe ulaşacak bir kişi olan daha modern kullanım, 2000'lerin başında genç bir yetişkin olacak bir kişi

as a millennial we often hear about millennial trends and millennial habits concerning young

milenyum olarak tanımlanabilir.

adults in today's society the adjective describes the person while the noun refers to the status

günümüz toplumunda sıfat kişiyi tanımlarken isim

young adults in the early 21st century are millennials the needs of the average millennial

21. yüzyılın başlarındaki genç yetişkinlerin durumuna atıfta bulunur Y kuşağıdır Ortalama Y kuşağının ihtiyaçları

tend to be technology based social media sites often find it hard to keep up with the demands

teknoloji tabanlı olma eğilimindedir Sosyal medya siteleri genellikle Y kuşağının taleplerine ayak uydurmakta zorlanırlar

of the millennial user are you a millennial this particular buzz word is often used when

kullanıcı siz milenyum kuşağısınız bu özel vızıltı kelime genellikle

discussing the needs and requirements of the current and the next generation of young adults

şimdiki ve gelecek nesil genç yetişkinlerin ihtiyaçları ve gereksinimleri tartışılırken kullanılır.

here are a couple of words that sound alike but have very different meanings the words

are allowed and allowed they share the same phonetics but their definitions are completely

aynı fonetik ama tanımları tamamen

dissimilar first of all the word aloud means to do something audibly that is to say that

farklı her şeyden önce sesli kelime bir şeyi işitsel olarak yapmak anlamına gelir, yani bir

something is done that can be heard for example not in a low whisper but in a voice that can

şeyin işitilebilir bir şekilde yapıldığını söylemek, örneğin alçak bir fısıltıyla değil, işitilebilen bir sesle.

be heard the thing in question is being done aloud he read the letter aloud for all to

soru yüksek sesle yapılıyor o mektubu herkes için yüksek sesle okur

hear the word aloud is an adverb it describes how something is being done then there is

kelimeyi yüksek sesle duymak bir zarftır bir şeyin nasıl yapıldığını anlatır sonra var

aloud which is a verb that means to give permission or to consent to something you allow something

yüksek sesle bir şeyin olmasına izin vermek veya bir şeyin

to happen it is allowed one person has allowed another person to do something the sign says

olmasına izin vermek anlamına gelen bir fiildir bir kişinin başka bir kişiye bir şey yapmasına izin verildi tabela

no ball games allowed i'm sorry but no one is allowed in this room on a side note to

top oyunlarına izin verilmiyor diyor üzgünüm ama bu odaya kimsenin girmesine izin verilmiyor bir yan notta izin vermek

allow also means to put aside something so something else can be done i will allow a

aynı zamanda başka bir şey yapılabilmesi için bir şeyi bir kenara bırakmak anlamına da gelir i

couple of hours this afternoon for a rest to consider something or to keep something

Bu öğleden sonra dinlenmek için birkaç saat izin verecek, bir şeyi düşünmek veya bir şeyi

in mind is also allow you must allow for delays before starting your journey

aklınızda tutmak için, ayrıca yolculuğunuza başlamadan önce gecikmelere izin vermelisiniz

and there it was one of my many lessons you can find on my youtube channel that was an

ve işte bu, youtube kanalımda bulabileceğiniz birçok dersimden biriydi.

excerpt of full english number 25 i hope you enjoyed that

tam ingilizce sayı 25'ten bir alıntı umarım beğenmişsinizdir umarım bunu da beğenirsiniz merhaba

i hope you're going to enjoy this as well

hello once again my friends we are together and i'm here with mr duncan would you like

arkadaşlar bir kez daha beraberiz ve burada bay duncan ile birlikteyim biraz alkış ister misiniz

some applause

yes

evet

it's great to be here again mr duncan and somebody made a lovely comment that i'm always

burada olmak harika yine bay duncan ve birisi canlı yayındayken her zaman iyi bir ruh halindeyim diye çok güzel bir yorum yaptı, sadece

in a good mood when i'm on the live streams well just to let you know it's only when i'm

on the live streams yeah i'm in a good mood the only time i ever see mr steve happy is

canlı yayındayken böyle olduğunu bilmeniz için evet, keyfim yerinde Bay Steve'i mutlu gördüğüm tek an,

when he's on the live stream to be honest that's not true that's not true i am generally

canlı yayındayken, dürüst olmak gerekirse, bu doğru değil, genel olarak

optimistic positive in real life mr steve is the most miserable person in the world

iyimserim, gerçek hayatta pozitifim, Bay Steve dünyadaki en sefil insan bu

that's not true although steve i have to be honest with you steve you you have had a very

doğru değil, Steve sahip olduğum halde sana karşı dürüst olmak gerekirse steve sen şu ana

traumatic day so far if by the way if you felt a little bit of movement in the earth

kadar çok travmatik bir gün geçirdin eğer bu arada eğer dünyada biraz hareket hissetseydin

a little rumbling maybe some strange sort of

biraz gümbürtü belki garip bir tür ah bay

oh mr duncan i've got a bone to pick with you have you have you been discussing my ablutions

duncan seçmem gereken bir kemiğim var seninle benim abdestlerimi tartışıyordun

your ablutions why why do you use our viewers why do you use words that no one uses anymore

senin abdestlerini neden neden izleyicilerimizi kullanıyorsun neden artık kimsenin kullanmadığı kelimeleri kullanıyorsun

they well i use it yes ablutions it just means you're sort of you know peeing and well it's

onlar iyi kullanıyorum evet abdestler bu sadece işemeyi bildiğin anlamına geliyor ve peki bu

everything it's it's washing yes exactly it's keeping your body healthy and clean things

her şey yıkanıyor evet tam olarak vücudunuzu sağlıklı ve temiz tutuyor

you normally do when you first get up in the morning yes but going to the toilet is something

sabah ilk kalktığınızda normalde yaptığınız şeyler evet ama tuvalete gitmek

we all do unfortunately today mr steve was having difficulty doing one of those things

maalesef bugün hepimizin yaptığı bir şey steve bey bunlardan birini yapmakta zorlanıyordu

have you got that clip of me uh straining because i would say that's you could have

sizde var mı? o klibi aldım, gerginim çünkü

redone that this morning yes well well it's here now it's a very close resemblance to

bu sabah bunu yeniden yapabilirdin derdim evet pekala şimdi burada benim yaptığım şeye çok yakın bir benzerlik evet hadi

what i was doing yes let's see iran that's it so this is what mr steve was doing earlier

İran'ı görelim işte bu kadar yani Bay Steve'in daha önce yaptığı buydu

today

bugün

yes that's what steve has done i'm all embarrassed talking about my my bowel habits to everybody

evet steve'in yaptığı buydu

else across the world and millions of people can i just say it's like a big family you

dünyanın her yerindeki herkese ve milyonlarca insana bağırsak alışkanlıklarım hakkında konuşmaktan utanıyorum sadece büyük bir aile gibi diyebilirim

see this is true one of the things one of the things i'm doing from tomorrow steve because

bu doğru şeylerden biri şeylerden biri yarından itibaren yapıyorum steve çünkü

we're starting an exciting month of february but i'm calling it fabuary so we're having

heyecan verici bir şubat ayına başlıyoruz ama ben buna fabuary diyorum bu yüzden

a whole month of live english also recorded lessons as well so lots and lots of things

koca bir ay canlı ingilizce geçiriyoruz ayrıca kayıtlı dersler de var yani

happening during the month of february or should i say fab you weary yes well you see

ay boyunca pek çok şey oluyor şubat mı yoksa harika mı demeliyim yorgunsun evet anlıyor musun bu sabah

i thought that you'd been discussing my personal issues issues uh this morning because how

benim kişisel meselelerimi tartıştığını sanıyordum çünkü kaç

many do you have well that's just the one we're talking about at the moment okay because

tane iyisin şu anda bahsettiğimiz sadece bu tamam çünkü

i i was because before i'm coming on about five minutes before every sunday when i come

ben ben Bunun nedeni, her pazar günü gelmeden yaklaşık beş dakika önce, canlı

on i like to pick out some little bits from the live stream that's good and i was flicking

yayından bazı küçük parçalar seçmeyi sevmem ve

through the live stream and i noticed that people were giving me hints and tips on how

canlı yayında gezinmem ve insanların bana ipuçları verdiğini fark etmemdi.

to relieve constipation well that's good isn't it so i thought what's mr duncan been saying

kabızlığın nasıl giderileceğine dair ipuçları bu iyi değil mi, bu yüzden Bay Duncan'ın söylediklerini düşündüm,

i'm going to have to berate you later berate okay talk to you a lot and say don't do that

seni daha sonra azarlamak zorunda kalacağım, tamam, seninle çok konuş ve yapmaman gerekeni yapma derim

you shouldn't be doing that mr duncan okay private nothing to do with anyone else okay

bunu yapıyorum bay duncan tamam özel başka kimseyle ilgisi yok tamam ama

except we are all family so i don't actually mind so thank you for the suggestion flower

hepimiz bir aileyiz bu yüzden aslında umursamıyorum bu yüzden kuru erik yemem gerektiğini öneren çiçek için teşekkür ederim

that i should eat prunes but believe me over the years over the many many years even from

ama inan bana yıllar boyunca, çok uzun yıllardan beri

a young child i always had problems in that area yes it runs in the family my father was

küçük bir çocuk o bölgede hep sorun yaşardım evet ailede koşardı babam

the same if only it did run the only thing it isn't doing is running i tried everything

aynıydı keşke koşsaydı yapmadığı tek şey koşmak yıllardır her şeyi denedim

over the years prunes 50 brand 100 brand i've tried it all yeah in fact bran actually makes

kuru erik 50 marka 100 marka ben hepsini denedim evet aslında kepek aslında durumu daha da

it worse but anyway we won't go into that now but if you anyone does have any sort of

kötüleştiriyor ama yine de buna şimdi girmeyeceğiz ama herhangi bir

tips feel free to share them with me long-term solutions to constipation see of course you

ipucunuz varsa bunları benimle paylaşmaktan çekinmeyin kabızlığa uzun vadeli çözümler bakın, tabii ki

might help other people sometimes sometimes your your bowels because that's what they

yardımcı olabilirsiniz diğer insanlar bazen bazen bağırsaklarınız çünkü ne

are can be determined that their health can be determined by what you eat so yesterday

oldukları bu onların sağlığı ne yediğinizle belirlenebilir bu yüzden dün

we did have a lot of meat we had lamb shank and also some of these as well oh yes potatoes

çok et yedik kuzu incik yedik ve ayrıca bunlardan bazıları da oh evet patates

i felt this this morning i felt like it actually came out like that we had chips we had chips

hissettim Bu sabah gerçekten ortaya çıkmış gibi hissettim, cips yedik,

with everything now yes so last night we had chips with lamb shank and also mr steve's

şimdi her şeyle cips yedik, evet, bu yüzden dün gece kuzu incikli cips ve ayrıca

magic cauliflower cheese which was as usual absolutely delicious so we have been eating

her zamanki gibi kesinlikle lezzetli olan Bay Steve'in sihirli karnabahar peyniri yedik, bu yüzden

a lot of chips but we received a very interesting email really from corey corey j let me guess

bir yiyoruz. bir sürü fiş ama gerçekten corey corey'den çok ilginç bir e-posta aldık j tahmin edeyim tahmin edeyim

let me guess have they purchased a certain thing no oh i thought someone was because

belli bir şey satın aldılar mı hayır oh birinin öyle olduğunu düşündüm çünkü

last week we had two people that said that they were going to to purchase an air fryer

geçen hafta bir tane alacaklarını söyleyen iki kişi vardı hava fritözü

yes we're not going to talk about that we're not going to talk about that well i'm just

evet bunun hakkında konuşmayacağız o kadar da iyi konuşmayacağız sadece

saying i'm just guessing as to what it could be you're not going to talk about it isn't

ne olabileceğini tahmin ediyorum bunun hakkında konuşmayacaksın değil mi

that just talking about what the guess could have been can you hear that you are you are

bu sadece tahminin ne olabileceği hakkında konuşurken, duyabiliyor musun,

very delicate today i'm going i'm going to have to be very careful what i say to this

bugün çok hassassın, bu adama ne söylediğime çok dikkat etmeliyim

guy because he seems very delicate he could he could blow at any moment just like i did

çünkü çok hassas görünüyor yapabilirdi yapabilirdi her an patlayabilir tıpkı

earlier i thought that was the thing you had difficulty with anyway yes but yes no i was

daha önce yaptığım gibi, zaten zorlandığın şeyin bu olduğunu düşünmüştüm evet ama evet hayır

just saying we're going to talk about it just what i thought that this person email based

sadece bunun hakkında konuşacağımızı söylüyordum, tam da bu kişinin e-posta tabanlı olduğunu düşündüğüm şey,

so what is it there mr duncan well potatoes apparently potatoes are very popular in a

yani orada ne var? bay duncan iyi patates görünüşe göre patatesler

certain part of the world ireland no although there is a history in ireland with history

dünyanın belirli bir bölgesinde çok popüler irlanda hayır irlanda'da tarihi olan bir tarih olmasına rağmen

a big history in ireland that i'm not going to go into at the moment but potatoes potatoes

irlanda'da şu anda girmeyeceğim büyük bir tarih ama patatesler patatesler

are very big in can you guess steve now we had an email last week where somebody said

çok büyük tahmin edebiliyor musun steve geçen hafta birisinin 300 farklı patates çeşidi olduğunu söylediği bir e-posta aldık

that there were like 300 different varieties of potato is it peru it is peru i thought

peru mu peru mu diye düşündüm

so it's peru who was it that said it yeah in fact there were there were six thousand

yani peru kim söyledi evet aslında altı bin tane vardı

right varieties so look at the picture there look at all the different types of potato

doğru çeşitler bu yüzden resme bakın oradaki tüm farklı patates türlerine bakın

now now there are two potatoes that i can see i can see some sweet potatoes but can

şimdi şimdi görebildiğim iki patates var biraz tatlı patates görebiliyorum ama

you see those potatoes that they look like they look like parsnips that must be heaven

şu patatesleri görebiliyor musunuz yaban havucu gibi görünüyorlar bu cennet olmalı

for you mr duncan i have never seen potatoes that looked like parsnips before so so yeah

sizin için bay duncan daha önce yaban havucuna benzeyen patatesleri hiç görmemiştim bu yüzden evet şu patates

look look at that selection of potatoes that's incredible there are so many varieties of

çeşitlerine bakın inanılmaz

potato in peru and imagine you could turn all of them into chips yes so think of all

the mashed potatoes i could make from from from those potatoes that you can see there

in that in that image so in peru but the potato is taken very seriously in fact we can go

Oradaki resimde gördüğünüz patateslerden yapabileceğim patates püresi Peru'da da öyle ama patates çok ciddiye alınıyor aslında

right back to the ancient incas who developed a way of drying out the potatoes really ten

eski İnkalara geri dönerek patatesleri kurutmanın bir yolunu geliştirdik. patatesler gerçekten on

thousand years ago incredible so not only that but also in peru they have a special

bin yıl önce inanılmaz, bu yüzden sadece o değil, Peru'da da

day for potatoes they actually have a celebration of the the good old-fashioned potato in peru

patatesler için özel bir gün var, aslında Peru'da eski moda patatesin bir kutlaması var,

so if ever there was a place that we should be visiting or at least i should be going

bu yüzden ziyaret etmemiz gereken bir yer olsaydı veya en azından gitmeliyim,

to i think it must be peru where the the world capital of potatoes well they look amazing

bence orası patatesin dünya başkentinin olduğu yer peru olmalı

they look amazing we've just got the boring old well that's a that's a red skin but normally

the potatoes we have here all got white skins unusual variety

beyaz tenleri var olağandışı çeşitlilik

what mr duncan what did i say i'm just thinking of of your use of the word skin so yes yes

ne Bay Duncan ne dedim ben sadece deri kelimesini kullanımınızı düşünüyorum bu yüzden evet evet

they're all sort of different shapes and sizes but uh but this one this this also looks a

hepsi farklı şekil ve boyutlarda ama uh ama bu bu bu da

little bit like mr steve's poop this morning mr duncan can we stop talking about my poop

biraz görünüyor Bay Steve'in bu sabahki kakası gibi Bay Duncan benim kakamdan bahsetmeyi kesebilir miyiz

it's about as hard so that's that's literally this isn't it by the way i i eat colossal

bu yaklaşık olarak bu kadar zor yani bu kelimenin tam anlamıyla bu değil mi bu arada muazzam

amounts of fiber fruit you name it exercise nothing works and although tomic has has commented

miktarda lifli meyve yiyorum adını siz koyun egzersiz hiçbir şey işe yaramıyor ve tomic yorum yapmış olsa da Bana ve kusurlarıma

that count yourself lucky that you've got me and my imperfections that you can bait

sahip olduğun için kendini şanslı say,

a whole show around i'll tell you something i could i could stay on air for a whole year

bütün bir şovu yemleyebilirsin, sana yapabileceğim bir şey söyleyeceğim, bütün bir yıl boyunca yayında kalabilirim

and still have things that i could talk about kiwi says valentina i might try that yes inigo

ve hala hakkında konuşabileceğim şeyler olabilir kivi diyor valentina bunu deneyebilirim evet inigo

says that in spain the word constipation means false friend constipado means cold oh well

diyor ki ispanya'da kabızlık kelimesi yanlış arkadaş anlamına gelir constipado soğuk demektir

maybe that's where it comes from maybe that's why we use it here that you're all sort of

hard and cold and unmoving maybe a stubborn person stubborn exactly yes stupid so your

inatçı tam olarak evet aptal bu yüzden

friend can be stubborn and also your poop can be stubborn as well yes valeria i eat

arkadaşın inatçı olabilir ve ayrıca senin kakası da inatçı olabilir evet valeria

lots of drink lots of water my father had the same problem it's it runs in the family

çok yerim çok su içerim babamda da aynı sorun vardı aileden geçiyor bu

so you know i've just got to all bran try all bran for a week yes done that as well

yüzden biliyorsun şimdi yapmam gerekiyor tüm kepek bir hafta boyunca tüm kepeği dene evet onu da yaptım tony

tony what happens the trouble is i'll try something and it'll work for say a week and

ne olur sorun şu ki bir şey deneyeceğim ve diyelim ki bir hafta çalışacak ve

then it stops working so i think i've got to keep trying different i've tried um uh

sonra çalışmayı bırakıyor bu yüzden sanırım farklı denemeye devam etmeliyim ben denedim um ah

those seeds what are those seeds that i eat as well i don't know they are uh sunflower

o tohumlar nedir benim de yediğim o tohumlar bilmiyorum ayçiçeği

no what are they called i don't know i can't think of the name of them it might come lin

olduklarını bilmiyorum hayır adları ne bilmiyorum adlarını düşünemiyorum lin

seeds linseed or flax seeds they they're they're fine um have you ever thought about just taking

tohumları gelebilir keten tohumu veya keten tohumu onlar iyiler um hiç

a large hose pipe and just sticking it up there and then turning the water on full yeah

büyük bir hortum borusu alıp oraya yapıştırmayı ve ardından suyu sonuna kadar açmayı hiç düşündünüz mü, evet bu

that might cause damage mr duncan that might work exactly uh you look like one of those

zarar verebilir bay duncan bu tam olarak işe yarayabilir

little fountains that you see in in italy with with the water coming out of their mouths

italya'da gördüğün o küçük çeşmelerden birine benziyorsun ve ağızlarından su çıkıyor

hello sue cat sue cat he's seen sucat for a long time on a sunday lovely to see you

merhaba dava kedi dava kedi uzun zamandır sucat görüyor bir pazar günü seni burada görmek çok güzel

here uh and sue cat says earlier that belarusia thanks to belarusia zukat is on today oh okay

uh ve dava kedi daha önce belarusya olduğunu söylüyor belarusya sayesinde zukat bugün yayında oh tamam

then why maybe they've been emailing each other well i do happen to know that many of

o zaman neden birbirlerine iyi e-posta gönderiyorlar,

my regular viewers all actually connect with each other away from the live stream as well

normal izleyicilerimin çoğunun aslında canlı yayından uzakta da birbirleriyle bağlantı kurduğunu biliyorum, bu yüzden

so not only is this a social network on the live stream it's also a social network away

sadece bu değil canlı yayında sosyal ağ aynı zamanda

through email now here's in something interesting sue cat says maybe you are an anxious person

e-posta yoluyla bir sosyal ağ uzakta şimdi burada ilginç bir şey var sue cat diyor ki belki sen endişeli bir insansın

well uh i think you've hit on something there sue cat how long have you got uh let's not

pekala uh sanırım orada bir şeye çarptın dava cat ne kadar zamanın var uh hadi

get into that that's that's a subject for a whole another lesson yeah i think i think

almayalım bu başka bir dersin konusu, evet bence bunun

for that mr steve should be sitting on a on a couch lying back i think with a person taking

için Bay Steve bir kanepede sırtüstü uzanıyor olmalı bence not alan bir kişi

notes has probably diagnosed the the main issue here because i think if you are a sort

muhtemelen buradaki ana sorunu teşhis etmiştir çünkü bence eğer siz

of a tense nervously person which i tend to be i think it's sort of everything shuts down

gergin ve gergin bir insanım ki bu genellikle her şeyin kapandığını düşünüyorum

uh so but yes i've got to relax more i've got to appear more on your live streams mr

ama evet, daha fazla rahatlamam gerekiyor, canlı yayınlarınızda daha fazla görünmem gerekiyor Bay

duncan well yeah maybe you can have some some some days when you don't want to do any work

Duncan, evet, belki yapabilirsiniz bazı günler herhangi bir iş yapmak istemediğin zaman

you can come down and appear on my daily live streams yes from tomorrow every day i am here

gelip günlük canlı yayınlarıma gelebilirsin evet yarından itibaren her gün

during february or as i like to call it steve i like to call it

şubatta buradayım ya da benim sevdiğim isimle steve fabuary demeyi seviyorum

fabuary

olay mr duncan that's very happy music very sounds that sort of latin latin yes a bit

olay bay duncan bu çok mutlu müzik çok kulağa o tür latin latin evet

of sandbag i'm into that now i'm into samba music yes and salsa alexandra says yes anxiety

biraz kum torbasıyla ilgileniyorum şimdi samba müziğiyle ilgileniyorum evet ve salsa alexandra evet diyor kaygı

can cause those kind of problems right i'm working on that magnesium says mercedes yes

bu tür sorunlara neden olabilir doğru mu üzerinde çalışıyorum o magnezyum mercedes diyor evet peki

well i'll try that yes i know what she means epsom salts epsom salts they make you go definitely

deneyeceğim evet ne demek istediğini biliyorum epsom tuzları epsom tuzları sizi kesinlikle erik reçeli

plum jam uh but i i'm flower i'm going to try your suggestion with the prunes yes again

uh ama ben çiçeğim önerinizi kuru erikle deneyeceğim evet tekrar uh

uh and uh soak them in water okay that's probably the problem i'm probably eating them dry and

ve uh onları suya batırın tamam muhtemelen sorun bu muhtemelen onları kuru yiyorum ve tabii ki

of course they're sucking the water out of my bowel okay and thus not getting the necessary

bağırsaklarımdaki suyu emiyorlar tamam ve bu nedenle gerekli

peristalsis this is getting a little bit too too graphic now steve said this morning he

peristaltizmi alamıyorlar bu artık biraz fazla grafikleşiyor steve dedi bu sabah aklına

had a great idea but i don't think it's a good idea he said has anyone ever done a live

harika bir fikir geldi ama bence bu iyi bir fikir değil dedi daha önce hiç kimse

stream of them sitting on the toilet yes so so maybe next week maybe next sunday we could

onları tuvalette otururken canlı yayın yaptı mı evet yani belki haftaya belki önümüzdeki pazar

have a live stream with mr steve and maybe we can see how well all of his diet plans

bay steve ile canlı yayın yapabiliriz ve belki onun tüm diyet planlarının ve hafta boyunca yaptığı tüm değişikliklerin ne kadar iyi olduğunu görebiliriz,

and and all of the changes that he's made during the week well if i have to suddenly

eğer aniden

rush out yes during the live stream you'll know what it is i can take the camera with

dışarı çıkmam gerekirse evet, canlı yayın sırasında ne olduğunu bileceksiniz kamerayı çekebilirim

me we can have a live i was going to say dump dried apricot says zurshid i'll try that again

ben canlı yayın yapabiliriz diyecektim ki kuru kayısı zurshid diyor zurshid bunu tekrar deneyeceğim

maybe i could combine the two i wonder wounds and apricots are there any other english teachers

belki ikisini birleştirebilirim merak ediyorum yaralar ve kayısılar

on youtube talking about constipation i don't probably say no i don't think so not in a

youtube'da kabızlık hakkında konuşan başka ingilizce öğretmeni var mı muhtemelen demiyorum hayır

personal way no certainly is your white cap new says valeria this is a brand new cap yes

kişisel olarak düşünmüyorum hayır kesinlikle senin beyaz berenin yeni olduğunu söylüyor valeria bu yepyeni bir bere

you are well spotted because my other hat was starting to fall to pieces because i've

had it for about three or four years so this hat is brand new in fact it was delivered

üç ya da dört yıl, yani bu şapka yepyeni aslında

just two days ago so yes well spotted and i must say i'm quite pleased with with the

sadece iki gün önce teslim edildi, bu yüzden evet iyi tespit edildi ve kaliteden oldukça memnun olduğumu söylemeliyim

quality i've got a red pen here i'm so tempted to

burada kırmızı bir kalemim var

put red pen across your lovely what i tell you you kind of just if you want to see violence

sevgilinin üstüne kırmızı kalem koy sana ne diyorsam sen bir nevi şiddet görmek istiyorsan

there wouldn't be just red on my hat there'd be red on your nose imagine if i did that

şapkamda sadece kırmızı olmaz burnun da kırmızı olur bunu yaptığımı hayal et öyle

if i just went mr duncan look at the reaction that's so funny yes the problem is the problem

gidersem bay duncan bak tepki çok komik evet sorun şu ki

with steve is sometimes he pretends to do things but then actually does it because he's

steve'in sorunu bazen bir şeyler yapıyormuş gibi yapması ama sonra gerçekten yapması çünkü

so clumsy wouldn't that be fun wouldn't that be fun maybe people could say would do they

çok sakar olması eğlenceli olmaz mıydı bu eğlenceli olmaz mıydı belki insanlar

want me to go right across your new white hat uh and then let's do the score and if

isterlerse yaparlardı diyebilirler yeni beyaz şapkanın karşısına geçeyim uh ve sonra skoru yapalım ve

more people say yes i'll do it apparently orange juice is good for constipation ah well

daha fazla insan evet derse yaparım anlaşılan portakal suyu kabızlığa iyi geliyor ah peki kız

my sister says that but it doesn't work for me i don't want to know about your sister's

kardeşim öyle diyor ama bende işe yaramıyor 'Kız kardeşinin

comments orange every day can we just stop all this talk about people's poop it's bad

yorumları hakkında turuncu her gün bilmek istiyorum, insanların kakasıyla ilgili tüm bu konuşmayı durdurabilir miyiz,

enough talking about yours i don't want to hear about your sisters as well to be honest

senin hakkında konuşmak yeterince kötü, dürüst olmak gerekirse, kız kardeşlerin hakkında da bir şey duymak istemiyorum

uh yes lin seeds have a glass of water yes i sue cat now i tend to take the linseed dry

uh evet lin tohumlarında bir bardak var su evet kediye dava açıyorum şimdi keten tohumunu kuru almaya eğilimliyim

but i think the same with the prunes you need to soak them in water otherwise when you're

ama bence aynı şey kuru erik için de onları suya batırmanız gerekir, aksi takdirde onları

taking them you all the water in your system is going to go into the it's going to suck

alırken sisteminizdeki tüm su ona gidecektir.

all the water out of you so yes put them in a glass of water i think you know what i think

içindeki tüm suyu emecek bu yüzden evet onları bir bardak suya koy bence ne düşündüğümü biliyorsun bence bu

i think just it's just a thing that some people are are prone to getting so some people have

sadece bazı insanların kapmaya yatkın olduğu bir şey bu yüzden bazı insanlarda

have constipation some people have the opposite so you can actually have the opposite now

kabızlık var bazı insanlarda var tam tersi, yani şimdi tam tersi olabilir,

to be honest if i had a choice if i had a choice between constipation and diarrhoea

dürüst olmak gerekirse, eğer bir seçeneğim olsaydı, kabızlık ve ishal arasında bir seçimim olsaydı,

i would always choose i would always choose constipation because because diarrhoea can

her zaman seçerdim, her zaman kabızlığı seçerdim çünkü ishal

get you into all sorts of sticky situations i like these tips they're so wonderful about

sizi her türlü yapışkan duruma sokabilir, bunları severim İpuçları,

coming on live to to your lovely audience the community that you've created

sevgili izleyicilerinize canlı yayında gelme konusunda o kadar harikalar ki, oluşturduğunuz topluluk, kabızlığı

is that i can get all these tips on how to relieve constipation yes i mean it's just

nasıl rahatlatacağıma dair tüm bu ipuçlarını alabiliyorum, evet, demek istediğim,

worth it all these 14 years of teaching english live is worth it if i can solve my constipation

bu 14 yıl boyunca canlı İngilizce öğretmenliği yapmaya değer. kabızlık sorunumu çözebilirsem buna değer evet, bu

issue yeah so i'm starting to think that the only reason why steve comes on here is so

yüzden steve'in buraya gelmesinin tek sebebinin

he can he can ask you to sort out all of his his life problems just swallow the jelly and

senden hayatındaki tüm sorunları çözmeni isteyebilmesi için olduğunu düşünmeye başlıyorum sadece jöleyi yut ve

that's it yes that's it uh when you soak it in water you get like a jelly so don't bother

bu kadar o evet bu uh suya batırdığınızda jöle gibi oluyor yani

with the uh espagula is spagula or espaguila husk which comes from india i think from a

espagula spagula veya hindistan'dan gelen espaguila kabuğu sanırım bir

plant oh okay uh is the other thing i use but again you've got to make sure you have

bitkiden oh tamam uh kullandığım diğer şey ama yine

plenty of water apparently racer says less rice now i've never heard of that i i don't

bol su içtiğinden emin olmalısın görünüşe göre yarışçı daha az pirinç diyor şimdi bunu hiç duymadım

know what effect eating rice has on your body whether it can make you bind you up really

pirinç yemenin vücudun üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu bilmiyorum seni bağlayabilir mi gerçekten evet

yes because there's no fiber in rice yes well yes so it sort of binds you up i think yes

çünkü var pirinçte lif yok evet pekala evet bu yüzden sizi bir şekilde bağlıyor sanırım evet

we are coming up to three o'clock and by special request steve pedro belmont or should i say

saat üçe doğru geliyoruz ve özel istek üzerine steve pedro belmont mu demeliyim

pedro belmont is he on today pedro is here yes he's asked if we can show flanks of the

bugün pedro belmont açık mı pedro burada evet diye sordu dünyanın kanatlarını

world at three o'clock so that's what we're going to do we are going to have flags of

saat üçte gösterebiliriz, yani yapacağımız şey bu, dünyanın bayraklarını saat üçte alacağız, kulağa

the world at three o'clock how does that sound good i like the sound of that does that sound

hoş geliyor, bunun sesini beğendim, kulağa

good thank you very much thank you for all your tips i love it so hopefully this time

hoş geliyor mu? çok teşekkür ederim tüm tavsiyelerin için teşekkür ederim onu ​​seviyorum yani umarım haftaya bu zamanlar

next week steve will be here saying oh my goodness i can't believe what a difference

steve burada olacak aman tanrım

a week has made to my poor little starfish there's not much left of that at the moment

bir haftanın benim zavallı küçük denizyıldızım için ne kadar büyük bir fark yarattığına inanamıyorum ondan geriye pek bir şey kalmadı şu an

there isn't your your starfish has swum away satyam says i look very handsome today thank

senin denizyıldızın yok denizyıldızın yüzerek uzaklaştı satyam bugün çok yakışıklı göründüğümü söylüyor teşekkür

you what about oh i see it's lovely to have these that's the other reason i love coming

ederim peki ya oh görüyorum bunlara sahip olmak çok güzel geliyor gelmeyi sevmemin diğer nedeni de bu

on people give you such wonderful compliments what about me come on say something nice about

insanlar sana harika iltifatlar ediyor peki ya ben gel benim hakkımda güzel bir şey söyleyin

me oh apparently my glasses look very nice today these are actually my reading glasses

oh görünüşe göre gözlüklerim bugün çok güzel görünüyor bunlar aslında benim okuma gözlüğüm

because i'm an old man i have to wear reading glasses so i can see the screens in front

çünkü ben yaşlı bir adamım okuma gözlüğü takmam gerekiyor ki önümdeki ekranları görebileyim

of me or else everything is blurred and out of focus belarusia says uh it's better to

yoksa her şey bulanık ve sönük Focus Belarusia diyor ki

be constipated because that means you won't lose money if you have diarrhea it means you're

kabız olmak daha iyi çünkü bu ishal olursa para kaybetmeyeceksin demektir bu

losing money yes ooh that's not the only thing you're losing electrolytes and water you're

para kaybediyorsun demektir evet ooh elektrolit ve su kaybettiğin tek şey bu değil

also if you have diarrhea you were also running short of underwear well clean underwear donna

ishalsin ayrıca iç çamaşırın da azalıyordu iyi temiz iç çamaşırı donna nın

s says i think chips are probably constipating as well potatoes potatoes potatoes will definitely

söylediğine göre cipsler de muhtemelen

give you constipation unless you keep the skins on them but then the worry would be

kabızlık yapıyor

have you got all the chemicals pesticides and fungicides that they spray on potatoes

patateslerin üzerine püskürttükleri pestisitler ve fungisitler,

would you want to necessarily eat those that's why we peel them i think so so these these

bunları mutlaka yemek ister misiniz, bu yüzden onları soyuyoruz, bence bunlar

can actually give you constipation satnam i agree with you completely sat nam being

size gerçekten kabızlık verebilir satnam, size katılıyorum tamamen oturdu nam,

the the person that said i looked especially good looking today okay uh has said that your

özellikle güzel göründüğümü söyleyen kişi olarak bugün tamam uh

beard looks weird my beard looks it looks weird i totally agree okay can i can i please

sakalının tuhaf göründüğünü söyledi benim sakalım tuhaf görünüyor tamamen katılıyorum tamam lütfen

say something my beard looks weird that's like a poem it's a rhyme so i think there's

bir şey söyleyebilir miyim sakalım tuhaf görünüyor şiir gibi bu bir kafiye bu yüzden

a conspiracy going on here i think there's some sort of conspiracy taking place because

burada bir komplo olduğunu düşünüyorum bir tür komplo kuruluyor çünkü

mr steve does not like my beard whereas lots of other people do they say it makes me look

bay steve sakalımı beğenmiyor oysa diğer pek çok insan bunun beni

very sexy yes satnam raj i'm afraid we are in the minority in that most people on the

çok seksi gösterdiğini söylüyor evet satnam raj korkarım

live stream approve of and in fact like mr duncan's beard yeah uh whereas you and i don't

canlı yayındaki çoğu insanın onayladığı azınlıktayız ve aslında bay duncan'ın sakalı gibi evet uh oysa sen ve ben yapmıyoruz

yeah so um unfortunately we are in the minority but i'm working on it i think when it's uh

evet yani um ne yazık ki azınlıktayız ama bunun üzerinde çalışıyorum sanırım

when it the summer comes and it's very hot mr duncan will get so hot with that beard

yaz geldiğinde ve hava çok sıcak olduğunda bay duncan o sakalla çok sıcak

and be all itchy he'll shave it off no i am going to keep this beard for as long as mr

ve kaşınacak onu tıraş edecek hayır Bay Steve ona bakmaktan nefret ettiği sürece bu sakalı tutacağım o sakalı

steve hates looking at it i love that beard mr duncan it's beautiful you look so handsome

seviyorum Bay Duncan çok güzel siz çok yakışıklı görünüyorsunuz

nice whatever you do never shave it off nice try nice too soon too obvious wasn't it very

ne yaparsanız yapın hoş tıraş et güzel dene güzel çok erken çok bariz değil miydi çok

very obvious we are going to take a break it's coming up to three o'clock by special

çok belliydi ara vereceğimiz saat üçe kadar geliyor

request from pedro belmont we have something special coming up wherever you are in the

Pedro Belmont'un özel isteğiyle dünyanın neresinde olursanız olun yaklaşan özel bir şeyimiz var

world you are very welcome to watch my live streams yes it's time for flags of the world

hoşgeldiniz canlı yayınlarımı izleyebilirsiniz evet, dünya bayraklarının zamanı geldi

hope you enjoyed that flags of the world for all those who like looking at flags of the

umarım beğenmişsinizdir dünya bayraklarına bakmayı seven herkes için dünya bayrakları

world

lots of things going on today

bugün pek çok şey oluyor

and yes it's mr duncan that's me by the way i'm the one with the beard and this is mr

ve evet ben mr duncan bu benim sakallı olan benim ve bu da

steve the one with the constipation so there you can you can remember from now on mr duncan

kabızlığı olan Bay Steve, yani bundan sonra hatırlayabilirsiniz sakallı Bay Duncan,

with the beard mr steve with the blocked boom there we go that now says smash the like button

engellenen patlamayla Bay Steve işte başlıyoruz, şimdi likeyi kırın diyor düğmeyi

we like that now who is to say that somebody else used to say that i'm sure it was uh somebody

beğendik şimdi kim demiş ki başkası derdi ki eminim

else used to say smash the like button didn't you a lot of people on youtube do they do

yes does it you don't mean break it uh don't forget me says car new in i haven't just then

öyleydi Yani şarkı sözleri: Kırmak demek, uh unutma beni diyor araba yeni geldi daha yeni tanımadım

i've i've recognized you how could you how could i ever forget you how could we forget

seni nasıl tanıdım seni nasıl unuturum seni nasıl unuturuz seni nasıl unutabiliriz

you uh statch uh says i should drink more beer you are correct that does actually work

uh statch uh içmem gerektiğini söylüyor daha fazla bira haklısın gerçekten işe yarıyor

uh i mean i might get liver failure but at least i won't have constipation marietta is

uh yani karaciğer yetmezliğim olabilir ama en azından kabızlık yaşamayacağım marietta

planting her own potatoes are you listening yeah i'm good marietta is planting her own

kendi patateslerini ekiyor dinliyor musun evet ben iyiyim maretta

potatoes for the first time so maybe you can let us know what variety of potatoes you're

ilk kez kendi patateslerini ekiyor bu yüzden belki bize ne tür patatesler

planting and then show us the different stages of them coming through the ground and then

ektiğinizi söyleyebilirsiniz ve sonra bize bunların topraktan gelişinin farklı aşamalarını gösterirsiniz ve sonra

you harvesting them we want pictures don't we we want to see your potatoes coming up

onları hasat edersiniz, resimler isteriz değil mi patateslerinizin yetiştiğini görmek isteriz patatesler ortaya çıktıkça

we want to see the the first shoots as as the potatoes come up and maybe i'm not sure

ilk sürgünleri görmek ve belki

how how the postal system is working at the moment and especially if you are transporting

şu anda posta sisteminin nasıl çalıştığından emin değilim ve özellikle

potatoes in a cardboard box maybe maybe the postage will be very expensive because potatoes

patatesleri bir karton kutu içinde taşıyorsanız belki posta ücreti çok pahalı olacaktır çünkü patatesler

do tend to be heavy but but i'm looking forward to seeing what your potatoes look like also

ağır olma eğilimindedir ama patateslerinin neye benzediğini görmek için sabırsızlanıyorum ayrıca patateslerle gerçekte

i would be very interested to find out what you are actually going to make with the potatoes

ne yapacağını öğrenmekle çok ilgilenirim işte

there we go somebody's supporting with your beard yes rowan saber says you look awesome

başlıyoruz biri sakalınla destekliyor evet üvez kılıcı diyor sakalınızla harika görünüyorsunuz

with your beard mr duncan don't listen to mr steve he's jealous i'm not jealous see

bay duncan bay steve'i dinlemeyin o kıskanıyor ben kıskanmıyorum görüyorum ki sakalımı

i i'm not sure how how long to actually grow my beard because a few weeks ago it got it

ne kadar uzatacağımdan emin değilim çünkü birkaç hafta önce

got quite long but then i cut it and i've also added a little bit of color as well now

oldukça uzamıştı ama sonra ben kestim ve biraz da renk kattım artık sakalınızın rengini

there is nothing to be ashamed of if you if you change the color of your beard because

değiştirirseniz utanılacak bir şey yok çünkü

women do it all the time with their hair don't they women are always changing the color of

kadınlar bunu her zaman saçlarıyla yapıyorlar değil mi kadınlar? her zaman saçlarının rengini değiştiriyorlar, bu

their hair so if women can dye their hair and color their their hair i'm sure men are

yüzden kadınlar saçlarını boyayabiliyor ve renklendirebiliyorsa, eminim erkeklerin

allowed to actually make their beard look a little darker so that's what i've done but

sakallarını biraz daha koyu göstermelerine izin verilir, bu yüzden ben öyle yaptım ama bence

i think it looks alright it makes me look a little bit more erudite

iyi görünüyor ben biraz daha bilgili görünüyorum

sure about that erudite uh el is you if i pronounce that correctly ferrari ferreira

bu bilgili hakkında eminim uh el sensin eğer bunu doğru telaffuz edersem ferrari ferreira merhaba

says hi i'm from brazil hi now on the news here today there was something about brazil

diyor ben brezilyalıyım merhaba şimdi burada haberlerde brezilya'nın şu anda çok sıcak olduğuna dair bir şeyler vardı

being very hot at the moment yes well south america are having floods they're having lots

evet pekala güney amerika sel oluyor yılın

and lots of rain when they're when they're not supposed to be so normally at this time

bu zamanında çok normal olmaması gerekirken çok ama çok yağmur yağıyor

of the year south america doesn't get much rain but at the moment they're having terrible

güney amerika çok yağmur yağmıyor ama şu anda çok yağmur yağıyor

well i i was going to say monsoons but they are having very heavy rain uh around argentina

musonlar diyecektim ama arjantin çevresinde çok şiddetli yağmurlar yağıyor

i know we have a lot of people watching in argentina also around chile and also towards

biliyorum arjantin'de izleyen çok insan var şili çevresinde ve ayrıca

the the the towards brazil as well lots of rain falling steve aaron sabres from egypt

brezilya'ya doğru çok yağmur yağıyor mısır'dan steve aaron sabres

yes steve we have tias here today has just joined us that's how lovely and it's very

evet steve burada tias var bugün aramıza yeni katıldı bu ne kadar güzel ve

good to see you here again we mentioned you well i did last wednesday i talked about you

seni tekrar burada görmek çok güzel senden iyi bahsettik geçen çarşamba senden bahsettim

last wednesday because i hadn't seen you for a long time and i still cherish those lovely

geçen çarşamba senden bahsetmiştim çünkü seni uzun zamandır görmemiştim ve ben bana gönderdiğiniz o güzel hediyeleri hala saklıyorum, bu

gifts that you sent to me so i still have them i have the lovely book that i read and

yüzden onlara hala sahibim, okuduğum ve

learned a lot from and also i i i put your christmas decoration on my christmas tree

ondan çok şey öğrendiğim güzel kitabım var ve ayrıca yılbaşı süsünüzü

last christmas it was there hanging on my tree so thank you very much t ass for joining

geçen yılbaşı ağacıma astım, ağacımda asılıydı, bu yüzden teşekkür ederim bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim

me today hello lots of people that we haven't seen for a long time have come back today

merhaba uzun zamandır görmediğimiz birçok insan bugün geri geldi

or maybe they've always been here but just not made themselves known because sometimes

veya belki hep buradalar ama kendilerini tanıtmadılar çünkü bazen

people are here watching yes usually doing you know housework or cooking or something

insanlar burada izliyor evet genellikle yapıyor ev işi, yemek pişirme ya da başka bir şey biliyorsun,

else we get a lot of people doing that well one of the good times one of the good things

birçok insanın bunu iyi yapmasını sağlıyoruz, bunun iyi yanlarından biri, ne yaptığımızı

about this is you don't have to actually watch what we're doing you can listen to us so so

gerçekten izlemek zorunda olmamanız, bizi dinleyebilmenizdir.

maybe there are people now somewhere else in their house just listening to the sound

belki şimdi evlerinde başka bir yerde sadece sesimizi dinleyen insanlar vardır

of our voices and grace chin is here as well hello grace hasn't been here for for a while

ve Grace chin de burada merhaba Grace bir süredir burada değil,

says uh t s well i think ts is saying hello to grace because yes yes yes i understand

iyiyim diyor, sanırım bu Grace'e merhaba demek çünkü evet evet evet anlıyorum

it's the other way around grace is regular unlike yes unlike mister like me unlike mr

bunun tam tersi lütuf düzenlidir aksine evettir benim gibi bayın aksine bay steve'den farklı olarak

steve when we say uh we're not re i'm not regular mr duncan means i don't go to the

uh biz değiliz dediğimizde ben normal değilim bay duncan tuvalete gitmediğim anlamına gelir

toilet okay on a on a everyday basis yes that's what you that's what you say actually are

tamam on a on her gün evet bu sen böyle diyorsun aslında düzenli misin sen

you regular that's what a doctor would say to you if you went to a doctor and you wanted

bir doktora gitsen ve sana

to ask you politely about your bowel habits okay he would say are you regular i'm sorry

kibarca bağırsak alışkanlıkların hakkında soru sormak isteseydin doktorun sana söyleyeceği şey buydu tamam o derdi normal misin ben Üzgünüm,

i i was hoping for the second half of this live stream that we wouldn't be talking about

bu canlı yayının ikinci yarısında

mr steve's pooping habits it's all about me it's all about me mr unfortunately what's

Bay Steve'in kaka yapma alışkanlıklarından bahsetmeyeceğimizi umuyordum, bu tamamen benimle ilgili, maalesef

this that is that that's my little sweet you see did you like this it's something that

bu da ne, bu benim küçük tatlım, gördünüz mü, beğendiniz mi?

you you got last week for your for your company party so steve last week had a virtual party

geçen hafta şirket partin için aldığın bir şey bu yüzden steve geçen hafta zoom aracılığıyla sanal bir parti verdi

through zoom and they sent lots of things for him to eat and this is one of them but

ve ona yemesi için bir sürü şey gönderdiler ve bu da onlardan biri ama

this is something i used to eat as a child so there is there is a little piece of candy

bu benim çocukken yediğim bir şey yani küçük bir parça şeker var

and and in these two little packets there there there's some powder and then you you

ve bu iki küçük pakette biraz toz var ve sonra

put the candy into the powder and then you put it in your mouth but apparently it will

şekeri tozun içine koyuyorsunuz ve sonra ağzınıza koyuyorsunuz ama görünüşe göre

all go pop in your mouth so i was going to try a little bit of it you see on today's

hepsi ağzınızda patlayacak bu yüzden birazını deneyecektim bugünün

live stream not just yet not just yet isn't that breaking your no advertising brand names

canlı yayınında gördüğünüz gibi henüz değil henüz değil bu reklamsız marka adları

rule well i i don't i don't think this really counts i don't think swizzles double dip are

kuralınızı çiğnemek değil mi ben sanmıyorum bunun gerçekten önemli olduğunu düşünmüyorum Dürüst olmak gerekirse, swizzles double dip'in

going to be writing to me to be honest i don't think so olga's cooking there he goes there's

bana yazacağını düşünmüyorum, bu yüzden olga yemek yapıyor oraya gidiyor,

always somebody cooking yes last week we had somebody baking a cake yes olga's cooking

her zaman birileri yemek yapıyor evet geçen hafta pasta pişiren biri vardı evet olga yemek yapıyor

and sue cats asked what are you cooking yes we want to know as i always say somewhere

ve dava kediler ne pişiriyorsun diye sordu evet, bilmek istiyoruz, her zaman söylediğim gibi, dünyanın herhangi bir yerinde

in the world it's food o'clock well that's it because of course people are watching in

yemek saati, o kadar çünkü tabii ki insanlar

all different time zones uh yes a few people have asked about your hat is it new it is

tüm farklı zaman dilimlerinde izliyorlar uh evet birkaç kişi şapkanı sordu yeni mi, evet,

yes because you no longer want to advertise the adidas brand well no or say it well we

çünkü sen artık adidas markasının reklamını yapmak istemiyorum ya hayır ya da iyi

can say it no well that's advertising my hat was also falling to pieces as well it was

söyleyelim ki bu reklam değil diyebiliriz şapkam da parçalara ayrılıyordu

it was looking a little worn but i love my new hat but if you want your company maybe

biraz yıpranmış görünüyordu ama yeni şapkamı seviyorum ama siz de isterseniz şirket belki

if you are a big company and you want to advertise on my hat can you see here there is a big

büyük bir şirketseniz ve şapkamda reklam vermek istiyorsanız burada şapkamda büyük bir boşluk olduğunu görebilir misiniz

space on my hat some people might say that there's a big space underneath the hat as

bazı insanlar şapkanın altında da büyük bir boşluk olduğunu söyleyebilir

well but there is a big space here so if you want to advertise with me and maybe you can

ama burada büyük bir boşluk var yani Benimle reklam yapmak istersen ve belki

have your company logo or the name of your product on my hat please get in touch to my

şirket logonu veya ürününün adını şapkamın üzerine koyabilirsin, lütfen

email address i will show the email address steve before you go any further there it is

e-posta adresimle iletişime geç, daha fazla ilerlemeden Steve'e e-posta adresini göstereceğim, o

so get in touch business inquire is if you want to put your the name of your company

yüzden içeri gir dokunma iş sorgulama, şirketinizin adını koymak istiyorsanız

and then we will we will negotiate a fee

ve sonra yapacağız ilginç bir ücret için pazarlık edeceğiz ilginç

interesting we're still waiting yeah uh interesting you touched on something uh there mr duncan

hala bekliyoruz evet uh ilginç bir şeye dokundunuz uh orada Bay Duncan

am i not literally no my hands are here i haven't touched anything let me say we touch

tam olarak değil mi hayır ellerim burada hiçbir şeye dokunmadım diyelim bir

on something it means that we've started talking about something in a small way yes you you

şeye dokunduk demek küçük bir şey hakkında konuşmaya başladık anlamına geliyor

brought you you bring up a topic or a subject not maybe too forcefully i could touch on

something so you touched on the subject of me having a remote party with work colleagues

iş arkadaşlarımla uzak bir parti vermem konusuna değindin

okay now i would imagine that i'm not the only one because if you work for a company

tamam şimdi tek ben olmadığımı düşünürdüm çünkü

that's got a large number of employees and you're used to meeting up on a regular basis

çok sayıda çalışanı olan bir şirkette çalışıyorsan ve toplantılara alışkınsan düzenli bir şekilde

okay which i'm in sales as a lot of people know and companies with sales people meet

tamam, birçok insanın bildiği gibi ben satış işindeyim ve satış elemanları olan şirketler

up regularly okay three or four times a year but of course we can't so and we always have

düzenli olarak buluşuyor tamam yılda üç veya dört kez ama tabii ki öyle yapamayız ve her zaman

lots of sort of entertainment in the evenings is this going anywhere yes it is going somewhere

çok çeşitli eğlencelerimiz olur. akşamları bu herhangi bir yere gidiyor mu evet bir yere gidiyor

and it's going it's i'll tell you where it's going it's going to the point of mentioning

ve gidiyor size nereye gittiğini söyleyeceğim

that uh we had this remote party on zoom okay with you know like 50 or 60 people you could

uh bu uzak partiyi zoom'da yaptığımızdan bahsetme noktasına gidiyor tamam, bilirsiniz 50 veya 60 kişi gibi

see all their little faces and i was wondering whether other people with their work colleagues

görebilirsiniz tüm küçük yüzleri ve diğer insanların iş arkadaşlarıyla

were having zoom meetings and parties uh it was very interesting because we had like a

yakınlaştırma toplantıları ve partileri yapıp yapmadığını merak ediyordum uh bu çok ilginçti çünkü bir

quiz and we had to download an app onto our mobile phones i feel like i'm living this

testimiz vardı ve cep telefonlarımıza bir uygulama indirmek zorunda kaldık. sanki yaşıyormuşum gibi hissediyorum bu

in real time we had to download an app onto our mobile phones and then there was somebody

gerçek zamanlı olarak cep telefonlarımıza bir uygulama indirmemiz gerekti ve sonra nerede olduğunu bilmediğim biri vardı uh

in i don't know where they were uh asking all these questions fascinating you know giving

tüm bu soruları soruyor büyüleyici

you a choice and you had to answer the questions on the app on your phone okay and somehow

size bir seçenek sunuyor ve siz de aplikasyondaki soruları yanıtlamak zorundaydınız telefonunuzda tamam ve bir şekilde

that got connected somewhere and they could give the scores out all over the country well

bu bir yere bağlandı ve puanları ülkenin her yerine verebilirlerdi,

i think it would just appear on a screen yes it's very clever though i just wondered whether

bence bu sadece bir ekranda görünürdü evet çok zekice ama sadece

other people were doing that as well that was the point i was making you you think that's

diğer insanların da bunu yapıp yapmadığını merak ettim sana bunun zekice olduğunu düşündürttüğüm nokta

clever this this is clever though if you want to see something really clever it's this we're

standing in england talking to the world this this is clever olga is cooking soup full of

cabbage beets and carrots borsh ah borsch now that's going to be good for constipation

borsch şimdi bu kabızlığa iyi gelecek

i think so that sounds like a meal that steve should be eating please send me the recipe

sanırım bu Steve'in yemesi gereken bir yemek gibi geliyor lütfen bana olga tarifini gönder

olga because that sounds like the perfect relief that i'm looking for what is borsch

çünkü bu kulağa mükemmel bir rahatlama gibi geliyor aradığım borsch nedir sanki yapmam

i feel as if i should know what it is well it's cabbage beets and carrots so so that's

gerekiyormuş gibi hissediyorum ne olduğunu iyi biliyorum, lahana pancarı ve havuç yani bu yüzden

so that's what it's all called that's what it says here so the combination of that is

hepsine böyle deniyor burada öyle yazıyor yani bunun kombinasyonuna pancar çorbası

called a borscht interesting please olga please i'm begging you please send me the recipe

deniyor ilginç lütfen olga lütfen sana yalvarıyorum lütfen bana tarifi gönder

yes and maybe i can add into that prunes apricots and kiwis and that'll solve all my problems

evet ve belki bu kuru eriklere kayısı ve kivi ekleyebilirim ve bu tüm sorunlarımı çözer ya da

so or or it might make the problem go the other way the opposite direction well i'd

sorunun diğer yöne gitmesine neden olabilir,

rather it go that way really and then i can dial back on the on the things that i eat

gerçekten bu şekilde gitmesini tercih ederim ve sonra tekrar arayabilirim. yediğim şeylerde

maybe cut out the prunes i'm not sure if i want to live with someone who has constant

kuru erikleri kesebilirim sürekli ishali olan biriyle yaşamak isteyip istemediğimden emin değilim hayır bu kadar

diarrhea no that's it i want to go to the other extreme and then i can cut things out

diğer uca gitmek istiyorum ve sonra bazı şeyleri kesebilirim

this this sounds like grounds to bring it back into control this sounds like grounds

bu kulağa gerekçe gibi geliyor tekrar kontrol altına almak için bu kulağa

for the ending of a relationship i'm sorry i'm ending the relationship due to my partner

bir ilişkiyi bitirme gerekçesi gibi geliyor üzgünüm partnerimin

having constant diarrhoea belarusia says yes i love borsch very much as well well i want

sürekli ishali olduğu için ilişkiyi bitiriyorum belarusia evet diyor borsch'u da çok seviyorum iyi istiyorum

well i'm going to write that down because if you don't necessarily have to send me the

iyiyim bunu yazacağım çünkü bana tarifi göndermek zorunda değilsen

recipe but i'm going to look it up i would like it though i think i think you can remember

ama bakacağım ama hoşuma gider ama sanırım hatırlayabilirsin

you can remember cabbage beets and carrots i like sh there's an sh in that yes and somebody

hatırlayabilirsin lahana pancarı ve havucu severim orda bir evet ve birisi bunu

said i'm writing that down i'm going to look it up on the internet but if you want to send

yazıyorum dedi internetten bakacağım ama bana tariflerini göndermek istersen

me your recipes i remember it are you okay i i remember i'm not you might be constipated

hatırlıyorum iyi misin kabız olabilirsin

down there but you're certainly not constipated here it's like what i was going to say i remember

aşağıda ama burada kesinlikle kabız değilsin, tıpkı benim söyleyeceğim gibi, hatırlıyorum

there was a video with a young guy and it went viral many years ago and it was there

genç bir adamla ilgili bir video vardı ve yıllar önce viral oldu ve orada bir

was this young chap and he was talking about different types of food and one of the things

genç adam vardı ve farklı tiplerden bahsediyordu. yemek konusunda ve bahsettiği şeylerden biri de

he mentioned was borsch i'm sure you know who i'm talking about he was a young a young

pancar çorbasıydı, eminim kimden bahsettiğimi biliyorsunuzdur, genç bir

lad long hair and he was he was being very romantic talking about all of his favorite

delikanlıydı, uzun saçlı ve çok romantik davranıyordu, en sevdiği yiyecekler hakkında konuşurken

foods i'm sure you know which one but he mentioned borsch as well and that's how i remember it

ben hangisini biliyorsun ama o borsch'tan da bahsetmişti ve ben böyle hatırlıyorum

yeah so where is this dish from uh yes marietta says is borsch a vegetable soup it's russia

evet yani bu yemek nereden ah evet maretta borsch bir sebze çorbası diyor bu rusya

oh can we have meat in it russian it is russian russian yes well olga is from russia yeah

oh içinde et olabilir mi rusça rusça rusça evet pekala olga rusya'dan evet

that's why that's it uh i love the sound of that a nice hot sort of hearty meal full of

bu yüzden bu uh bunun sesini seviyorum sebzelerle dolu güzel sıcak bir çeşit doyurucu yemek

vegetables yes like a stew we would call that a stew yes here probably yes uh steve yes

evet güveç gibi biz buna güveç deriz evet burada muhtemelen evet uh steve evet

would you like to play spot the white van yes so we're doing we're doing something different

spot the white oynamak ister misiniz van evet, yani yapıyoruz, birkaç dakikalığına farklı bir şey yapıyoruz, yaklaşan

for a few moments we have the sentence game coming up but the thing i want to mention

cümle oyunumuz var ama şimdi bahsetmek istediğim şey,

now is the view out of the window have a look out of the window steve here we go now what

pencereden dışarıdaki manzara pencereden dışarı bir bakın steve işte başlıyoruz şimdi

we have to do we have to spot a white van for those who don't know what a white van

yapmamız gereken şey, beyaz minibüsün neye benzediğini bilmeyenler için beyaz bir minibüs bulmak zorundayız, tek

looks like well there it is all you have to do is spot the white van is that one i'm not

yapmanız gereken beyaz minibüsün bu olup olmadığından

sure if that was a white van that was a car because some cars nowadays are quite large

emin değilim beyaz bir minibüstü o bir arabaydı çünkü günümüzde bazı arabalar oldukça büyük

and they do look like white vans but we must clearly identify the vehicle as a white van

ve gerçekten de beyaz minibüslere benziyorlar ama aracın beyaz bir minibüs olduğunu net bir şekilde tanımlamalıyız bu yüzden

so keep looking steve so this is the live view now if anyone sees a white van driving

aramaya devam et steve bu yüzden beyaz bir minibüs görürse şimdi canlı görüntü bu

along the road please can you type as loudly as you can i want to hear those fingers clicking

yol boyunca sürüyorum lütfen olabildiğince yüksek sesle yazar mısın klavyene tıklayan o parmakları duymak istiyorum

on your keyboard it's a little bit quiet today steve the road well it's sunday it's sunday

bugün biraz sessiz steve the road peki bugün pazar bugün pazar olmasına

although i'm expecting a white van mr duncan yes i have a feeling you are lots of doctors

rağmen beyaz bir minibüs bekliyorum bay duncan evet var bir sürü doktorun

coming out of the back of it let's just explain it it's a joke here in the uk if you say that

arkadan geldiği hissi, hadi açıklayalım, burada, İngiltere'de bir şaka, eve

there's a white van coming around to the house it means that uh you become mentally disturbed

beyaz bir minibüs geliyor dersen, bu senin zihinsel olarak rahatsız olduğun anlamına gelir

and the doctors are coming to take you away in a white van they're going to put you inside

ve doktorlar seni beyaz bir minibüsle götürmeye geliyorlar seni

a rubber room in a straight jacket yes if you say something as a joke people will say

düz bir ceketle lastik bir odaya koyacaklar evet şaka gibi bir şey söylersen insanlar ah diyecekler

oh we'll send the white van round to pick up and pick you up yeah it's a bit of a bit

beyaz minibüsü seni alması ve alması için göndeririz yukarı evet biraz

of a joke here or or doctors in white coats that's right you're not even concentrating

şaka burada ya da ya da beyaz önlüklü doktorlar bu doğru beyaz minibüslere konsantre bile değilsin

on the white vans steve come on look out the window there's one there floating well that

steve hadi pencereden dışarı bak orada bir tane var iyi yüzüyor o

that one doesn't count that's okay that's just my guide right that is so people know

sayılmaz tamam bu sadece benim rehberim doğru bu yüzden insanlar bunun

that is the reference you see well i'm sure because i know what a white word there's steve

referans olduğunu iyi anlasın eminim çünkü ne kadar beyaz bir kelime olduğunu biliyorum steve

that's a white that was a white van it was a white van we have a white van everyone a

o beyaz o beyaz bir minibüstü o beyaz bir minibüstü bizim beyaz bir minibüsümüz var millet

white van so there you see you see has anyone is anyone saying white van i'm not sure is

beyaz bir minibüs yani orada görüyorsun beyaz minibüs diyen biri var mı

anyone is anyone still watching so there it was spot the white fan it does work you see

kimsenin hala izlediğinden emin değilim bu yüzden orada beyaz fanı gördüm işe yarıyor

that that that definitely is a live view by the way we're not cheating that's live well

bunun kesinlikle canlı bir görüntü olduğunu görüyorsun hile yapmıyoruz bu canlı iyi iyi

i've ordered some things from a well-known online ordering site amazon mr duncan you're

bilinen bir çevrimiçi sipariş sitesinden bazı şeyler sipariş ettim amazon bay duncan iyi

not supposed to be advertising well i don't think amazon are ever going to advertise i

reklam yapmamanız gerekiyor amazon'un asla reklam yapacağını düşünmüyorum ben

don't think my hat will ever have amazon written on the front of it to be honest oh well i

yapmıyorum Dürüst olmak gerekirse şapkamın önünde amazon yazacağını düşünüyorum oh peki

still want that i've got to look at those recipes okay we have the sentence game coming

hala o tariflere bakmam gerektiğini istiyorum tamam yakında bir cümle oyunumuz var

up soon steve guess what i ordered online last night is it something to do with your

steve tahmin et dün gece internetten ne sipariş ettim? kabızlığınızla ilgili bir şey olabilir, kıçınızı kaldırmanız gereken

constipation it may be is it a giant syringe that you have to put up your bum all goes

dev bir şırınga olabilir, her şey

back to cooking but but now she's listening that's fine that's fine uh we don't mind that

yemek pişirmeye geri döner ama şimdi dinliyor bu sorun değil, sorun değil uh biz bunu hiç umursamıyoruz

at all uh as long as you send us some of the borsch afterwards if i've pronounced that

uh sen olduğun sürece daha sonra bize borsch'tan biraz gönder, eğer bu

correctly sentence game yes the sentence i should have said that we've just woken somebody

cümleyi doğru telaffuz ettiysem, oyun evet cümleyi söylemeliydim, birisini yeni

up then well i think tomek is already on tomic was chatting earlier because i think tomic

uyandırdık o zaman bence tomek zaten tomic'te daha önce sohbet ediyordu çünkü bence tomic

is quite fascinated with with the technology we use a lot of technology here it might seem

oldukça büyülenmiş teknoloji ile burada çok fazla teknoloji kullanıyoruz,

very simple and basic but this image that you are seeing now uses a lot of technology

çok basit ve basit görünebilir, ancak şu anda gördüğünüz bu görüntü, yalnızca koca kafalarımızı cihazınıza sokmak için çok fazla teknoloji kullanıyor,

a lot of computer computer memory lots of sophisticated equipment just to get our big

çok fazla bilgisayar, bilgisayar belleği, çok sayıda karmaşık ekipman kullanıyor

heads into your device uh rawan sabre has got a very important question to ask you okay

uh rawan sabre'nin sana soracak çok önemli bir sorusu var tamam

wants to know and has requested a drum roll in fact before you answer ask this question

bilmek istiyor ve aslında sen bu soruyu cevaplamadan önce bir davul sesi talep etti çince mi

do you speak chinese or japanese i i speak my my chinese is which means just a little

japonca mı konuşuyorsun benim çince konuşuyorum yani bu sadece biraz

so my chinese is a little you okay yes i'm fine carry on no somebody said there was a

yani çincem biraz sen tamam evet ben iyiyim devam et hayır biri arkanda bir kedi olduğunu söyledi hayır

cat behind you no there's no cat behind me okay carry on what were you saying

arkamda kedi yok tamam devam et ne diyordun

you said you spoke a little chinese yes before i interrupted you just a little bit appropriately

biraz çince konuştuğunu söylemiştin evet önce seni biraz böldüm uygun bir şekilde

because of course spending four years in china yes i did i did live can i actually get a

çünkü tabii ki Çin'de dört yıl geçirdim evet yaşadım yaşadım gerçekten

word in edgeways well i only come on once a week mr duncan i have to get it all out

edgeways hakkında bir kelime alabilir miyim peki sadece haftada bir geliyorum bay duncan hepsini anlatmam gerekiyor evet

yes i the answer to the question is yes i do speak a little chinese but only a little

i sorunun cevabı evet ben biraz Çince konuş ama çok az

and it's been can you believe this year it will be 13 years in fact 14 years 14 it will

ve inanabiliyor musun bu yıl 13 yıl olacak aslında 14 yıl 14

be 14 years since i came back from china since i came back from china incredible what software

Çin'den geleli 14 yıl olacak inanılmaz hangi yazılımı

are you using that zushid asks i use a lot of different software my main software is

kullanıyorsun zushid benden birçok farklı yazılım kullanmamı istiyor, ana yazılımım

professional software that is often used for tv programs or news outlets and it's called

genellikle televizyon programları veya haber kaynakları için kullanılan profesyonel bir yazılımdır ve buna

vmix v mix is what i use it's professional quality streaming software and it's built

vmix v mix denir, profesyonel kalitede akış yazılımıdır ve

into the computer and it really does use a lot of memory as i found out pushpendra says

bilgisayarda yerleşiktir ve gerçekten öğrendiğime göre çok fazla bellek kullanıyor pushpendra diyor ki

do you know the hindi language yes very much so we've got a lot of uh hindu people uh in

Hintçe dilini biliyor musun evet çok fazla bu yüzden Birleşik Krallık'ta çok fazla hindu insanımız var

in the uk particularly where we lived in wolverhampton a lot of hindu temples it's quite uh quite

özellikle wolverhampton'da yaşadığımız yerde bir sürü hindu tapınağı var oldukça uh

a high area for for uh indians hindu speaker hindu people in wolverhampton so yes i know

kızılderililer için oldukça yüksek bir alan wolverhampton'daki hindu konuşmacısı hindu insanları için oldukça yüksek bir alan bu yüzden evet

a lot and i've noticed your name singh as well so i would imagine yes yes a lot of uh

çok şey biliyorum ve singh adınızı da fark ettim bu yüzden evet evet pek çok uh evet

yes do know the language very well no i don't know the language i don't know how to speak

dili çok iyi biliyorum hayır ben dili bilmiyorum nasıl konuşacağımı bilmiyorum onu ​​biliyorsun

it you know you know of it no of it yes so there is a difference between knowing something

biliyorsun onu hayır hayır evet yani bir şeyi bilmekle bir şeyi bilmek arasında bir fark vardır

and knowing of something so if you have an awareness of something so you know that that

yani bir şeyin farkındalığına sahipsen o şeyi bilirsin bir

thing exists you can say you know of it but if you know something that is i don't know

şey varsa onu bildiğinizi söyleyebilirsiniz ama eğer bir şey biliyorsanız ben

a skill so maybe a certain language you can say that you know it you know the language

bir beceri bilmiyorum yani belki belirli bir dili bildiğinizi söyleyebilirsiniz o dili biliyorsunuz

or you know of the language which means you've heard of it so you are aware of it even though

veya o dili biliyorsunuz ki bu da demek oluyor ki siz duydum yani farkındasın

you cannot speak the language have you ever tried to speak spanish asks marietta no but

dili konuşamamana rağmen hiç ispanyolca konuşmayı denedin mi maretta hayır diye sorar hayır ama üvez ağacı

i would like to rowan speaks a little bit of spanish uh they say here um i would like

biraz ispanyolca konuşur uh burada derler um

to learn because i know reasonable amount of french

öğrenmek isterim çünkü ben makul miktarda fransızca

italian i'd like to speak italian go on say something in french spanish say something

italyanca biliyorum italyanca konuşmak istiyorum devam et fransızca bir şeyler söyle ispanyolca bir şeyler söyle

bonjour duncan come on great

bonjour duncan hadi harika evet bu

yes

which is a good one for mr steve mr steve needs to ekate more oh yes yes because it's

bay steve için iyi bir şey bay steve'in daha çok ekate yapması gerekiyor oh evet evet çünkü şarkı

lovely to sing in italian i'd like to speak italian but the thing is i can't you have

söylemek çok güzel italyanca italyanca konuşmak isterdim ama mesele şu ki

to roll your r's have to be able to roll your i can do it a little bit yeah i have to be

yapamam

able to roll your arse a lot in italian well i think certain regions you certainly have

r'lerini yuvarlamak zorunda değilsin italyanca iyi bence bazı bölgelerde kesinlikle yapmak zorundasın

to but when you're singing italian if you can't you won't be a very authentic singer

ama italyanca şarkı söylerken eğer yapamazsan çok otantik bir şarkıcı olamazsın

if you can't roll every r in the song okay uh all the professional uh singers who sing

eğer şarkıdaki her r'yi yuvarlayamazsan tamam ah tüm profesyonel uh şarkıcılar kim

italian roll their arms okay although this morning this morning mr steve was rolling

italyanca şarkı söyle kollarını çevir tamam gerçi bu sabah bay steve kıçını sıvazlıyordu

his ass

still trying to humiliate me in front of it's it's actually surprisingly easy any language

hala onun önünde beni küçük düşürmeye çalışıyordu aslında şaşırtıcı derecede kolay herhangi bir dil

school no there's no language schools here is mr duncan a polyglot i'm not a polyglot

okulu hayır burada dil okulu yok bay duncan çok dilli ben çok dilli değilim

i wish i was is that a swear word no does it mean somebody who speaks lots of languages

keşke olsaydım bu bir küfürdür hayır bu çok dil konuşan biri anlamına mı geliyor bu

that's right if you are if you are fluent so so if you are very if you have an ability

doğruysa eğer akıcıysanız yani çoksanız

to speak lots of different languages very well we can say that you are a polyglot i

çok farklı dilleri çok iyi konuşabilme yeteneğiniz varsa söyleyebiliriz senin bir poliglot olduğunu

would definitely not say i think i think i might be an omniglot do you like that or a

kesinlikle söylemem bence ben bir omniglot olabilirim bundan hoşlanıyor musun yoksa bir

monoglot a monoglot yes are you bi are you a byglot that's a bit personal

monoglot bir monoglot evet bi misin sen bir byglot musun bu biraz kişisel evet

yes monoglot that's what we are we're just really speaking english yes uniglot i used

monoglot biz buyuz biz sadece gerçekten ingilizce konuşuyor evet uniglot kullanıyordum eskiden duoglottum

i used to be a duoglot i used to be able to speak french quite well when i was young but

gençken oldukça iyi fransızca konuşabiliyordum ama

not not anymore are you a hexaglot rauan says wait you were in china or did i hear it wrong

artık hexaglot değilsin rauan bekle diyor çin'deydin yoksa yanlış mı duydum

no i was living in china i lived in china for many years working teaching appearing

hayır ben çin'de yaşıyordum uzun yıllar çin'de yaşadım çalışarak öğretmenlik yaparak

on television becoming a local celebrity apparently i went to visit yes yes well um obviously

televizyonda görünerek yerel bir ünlü haline geldim görünüşe göre ziyarete gittim evet evet pekala um.

rawan doesn't know the the full story about how this your channel started up in the first

place yes i actually started making my youtube videos whilst still in china so i created

evet aslında youtube videolarımı hala Çin'deyken yapmaya başladım bu yüzden

this actually whilst i was in china uh mazzan speaks spanish and english yeah i just want

bunu aslında Çin'deyken oluşturdum uh mazzan ispanyolca ve ingilizce konuşuyor evet sadece

to i want to learn another language uh properly because we don't we we all in england you

başka bir dil öğrenmek istiyorum uh düzgün bir şekilde çünkü hepimiz içinde değiliz ingilterede

all everybody learns french at school the problem is steve is still learning english

hepiniz okulda fransızca öğreniyorsunuz sorun şu ki steve hala ingilizce öğreniyor

everybody learns french at school of course you can be good at it some people are better

herkes okulda fransızca öğreniyor tabii ki bunda iyi olabilirsiniz bazı insanlar bunda diğerlerinden daha iyi tamam

at it than others okay uh but now of course we've left europe i'm sure you know whether

ama şimdi tabii ki avrupadan ayrıldık ben'

that's going to help you very much i suppose no it would because then if you went across

Bunun sana çok yardımı dokunacağını bildiğine eminim, sanırım hayır çünkü o zaman Avrupa'nın öbür ucuna gidersen

to europe and you spoke fluently the language of the country you went to visit uh then you

ve ziyarete gittiğin ülkenin dilini akıcı bir şekilde konuşursan, o zaman

wouldn't be thought of as a brexiteer that's the trouble now when if we would we're i'm

bir Brexiter olarak düşünülmezsin. şimdi sorun bu, eğer yaparsak, şu anda sana

going to be quite frightened to go on holiday into you right now why what do you think is

tatile gitmekten oldukça korkacağım, neden ne olacağını düşünüyorsun,

going to happen do you think do you think you're going to get you're going to go to

seni elde edeceğini düşünüyor musun? Avrupa'ya gideceğiz

europe and people will beat you up well i think that we are i i think that now in france

ve insanlar sizi iyi dövecek bence biz öyleyiz bence şu anda

particularly really and germany probably german people wouldn't say very much but i don't

özellikle fransa'da gerçekten ve almanya muhtemelen almanlar pek bir şey söylemezler ama

think the french would hold back in in i don't know i just i just got a feeling that now

fransızların geri duracağını sanmıyorum bilmiyorum, sadece öyle bir his var ki şimdi

if i was to go on holiday to france okay or somewhere in europe spain italy that they

fransa'ya tatile gidecek olsam tamam ya da avrupa ispanya italya'da bir yere gidecek olsam

would assume that because we were british we were anti-european well i i don't think

ingiliz olduğumuz için avrupa karşıtı olduğumuzu varsayacaklarını sanmam

so i think you're being i think you're being a bit too i don't know

bence öylesin bence biraz fazlasın bilmiyorum

but worried you keep saying worried about what well because i don't want people to think

ama endişeleniyorsun ne için endişeleniyorsun çünkü insanların

that i'm anti-european because we're not people will always think things they don't don't

benim avrupa karşıtı olduğumu düşünmesini istemiyorum çünkü biz insanlar her zaman düşünmeyecekleri şeyleri düşünmezler

worry about what people think maybe the whole i think it's left a stain

insanların ne düşündüklerini dert etmeyin belki hepsi leke bırakmıştır ben

i i didn't notice oh dear i didn't notice a slight stain but i didn't want to mention

farketmemişim canım hafif bir leke farketmedim ama bahsetmek istemedim

it a stain that means a nasty a nasty feeling yes that because we've now left the european

bu bir leke anlamına gelen bir leke iğrenç bir iğrenç duygu evet çünkü artık avrupa

union okay i feel as there are a lot of people on the continent as we say france germany

birliğinden ayrıldık tamam kıtada pek çok insan olduğu için fransa almanya ispanya neresi olursa olsun

is this spain wherever will think badly of anyone being british going there oh here we

ingiliz olmayı kötü düşünecek oraya gidiyoruz oh işte

go yeah probably brexit you know blaming us and being maybe treating us badly but you

gidiyoruz evet muhtemelen brexit bizi suçluyorsun ve belki bize kötü davranıyorsun ama

do realize that you all all those countries are still in the european union why would

farkındasın ki tüm bu ülkeler hala avrupa birliğindesin

they care about what you did well no i just meant you know i think we'd find it difficult

iyi yaptığın şeyi neden umursasınlar hayır sadece bildiğini kastettim sanırım

going through the customs i think you know what i just don't want i you know what what

gümrükten geçmekte zorlanacağız sanırım ne istemediğimi biliyorsun i ne

are they going to do well they're not going to do anything but it's you know so what what

yapacaklarını iyi biliyorsun hiçbir şey yapmayacaklar ama sen biliyorsun yani ne

are you worried about i just don't like it i just don't understand what you're steve

sen endişeleniyorsun ben sevmiyorum sadece ne olduğunu anlamıyorum steve

is worried about what europeans might think if he goes to europe well i feel as though

avrupalıların avrupa'ya iyi giderse ne düşüneceği konusunda endişeleniyor kendimi

i've got to wear a badge okay or a hat saying you know i voted to stay in you i feel as

rozet takmam gerekiyormuş gibi hissediyorum tamam mı yoksa şapka mı sende kalmaya oy verdiğimi bildiğini söyleyerek sanki

if i i want to say have a t-shirt i voted to stay in you know don't punish me i'm not

bir tişörtüm var demek istiyormuşum gibi hissediyorum içinde kalmaya oy verdim biliyorsun beni cezalandırma

a brexitee i am mr stephen and i am a ramona yes is that what you mean my story we both

brexitee değilim ben bay stephen ve ben bir ramonayım evet demek istediğin bu mu benim hikayem ikimiz de

voted by the way we voted to remain in europe so neither of us it's very nice actually because

Avrupa'da kalmak için oy kullandık bu yüzden ikimiz de çok hoş çünkü

we both agree on that you see but i think steve is overreacting a little bit i don't

ikimiz de bu konuda hemfikiriz ama bence steve biraz aşırı tepki veriyor

think anyone really cares if you if you go to france or germany or spain or italy or

kimseyi düşünmüyorum Fransa'ya, Almanya'ya, İspanya'ya, İtalya'ya ya da

portugal people aren't going to go you're british we hate you they're going to go they

Portekiz'e gidersen gerçekten umursar, insanlar gitmeyecek, sen ingilizsin, senden nefret ediyoruz, gidecekler,

might even ask what you voted you see they might say oh well the fact is also steve if

hatta neye oy verdiğini sorabilirler, görüyorsun, oh diyebilirler. gerçek şu ki steve eğer

you are visiting europe then you are clearly not anti-europe because that would be stupid

avrupa'yı ziyaret ediyorsan o zaman açıkça avrupa karşıtı değilsin çünkü avrupa'yı sevmiyorsan bu aptalca olurdu gideceğin

if you didn't like europe the last place that you're going to go to is europe just it's

son yer avrupa'dır sadece

like saying i don't like cheese but i'm going to eat this big block of cheddar we're going

ben sevmiyorum demek gibi peynir sevmem ama bu koca çedar bloğunu yiyeceğim

to go back to paris definitely definitely do you still have constipation says rowan

parise geri döneceğiz kesinlikle kesinlikle hala kabızlığın var mı diyor üvez evet evet

yes yes i you know it doesn't go that quickly i think that's a bit of a joke question um

biliyorsun o kadar çabuk geçmiyor bence bu bir biraz şaka gibi bir soru um biz

do we know welsh or scottish no the welsh language is uh if we can explain okay um the

galce mi yoksa iskoçça mı biliyoruz hayır galce dili uh eğer açıklayabilirsek tamam um

welsh language is only for welsh people they're very very protective they would welsh people

galce dili sadece galliler içindir onlar çok çok korumacıdırlar galliler

would not like english people speaking welsh uh well what no they wouldn't because they

ingilizceyi galce konuşanlardan hoşlanmazlar uh peki ne hayır yapmazlardı çünkü onlar

they welsh people are very protective of their which is good that would protect their language

Galce insanları kendilerini çok koruyorlar bu da dillerini

and their culture i would say i've never met a british person that the person that speaks

ve kültürlerini koruyacak iyi bir şey hiç Galce konuşan bir İngilizle tanışmadım

welsh okay because if i've only fought but i've i've never i've never met a british person

tamam çünkü eğer ben' sadece savaştım ama hiç karşılaşmadım konuşan konuşan bir ingiliz insanla hiç tanışmadım

person who speaks that speaks i don't know um urdu i know but you know yeah but i'm talk

urduca bilmiyorum ama biliyorsun ama konuşuyorum

you know that there's a long history going back with england and wales but it doesn't

biliyorsun ki uzun bir geçmiş var İngiltere ve Galler'e geri döndüm ama bu

mean that the peace but it doesn't mean that language no i think i don't know what your

barış anlamına gelmiyor ama bu dil anlamına gelmiyor hayır bence

your view of the world sometimes is very it's very strange i don't think welsh people hate

senin dünya görüşünün ne olduğunu bilmiyorum bazen çok çok garip Galli insanları düşünmüyorum

people who speak welsh i think they probably hate people that go to wales oh definitely

galce konuşan insanlardan nefret ediyorlar bence muhtemelen gallere giden insanlardan nefret ediyorlar oh kesinlikle ve

and that and then expect everyone else to speak english so that is something that english

bu ve sonra herkesin ingilizce konuşmasını bekliyorlar bu yüzden bu

people are often accused of doing you see so we go abroad not us but i'm just generally

ingilizlerin sık sık yapmakla suçlandığı bir şey bu yüzden biz yurt dışına gidiyoruz biz değil ama ben' Ben sadece genel olarak

speaking and then they will go and say oh i can't understand what they're saying i wish

konuşuyorum ve sonra gidecekler ve oh ne dediklerini anlayamıyorum keşke

they would speak english even though they are in someone else's country so that is something

başka birinin ülkesinde olsalar bile ingilizce konuşsalar yani bu

over the years the the british are often accused of doing that you see expecting everyone around

yıllar içinde İngilizlerin sık sık suçlandığı bir şey diyecekler. bunu yaparken dünyanın her yerinden herkesin

the world to speak english yes catechins made a very uh appropriate technical point here

ingilizce konuşmasını beklemek evet kateşinler burada çok uh uygun bir teknik noktaya değindi

i thought people from wales are british too yes you're correct i meant english uh english

ben de galler'deki insanların da ingiliz olduğunu düşündüm evet haklısın ingilizce demek istemiştim ingilizler

people and welsh but english is different isn't it of course so yes no but then like

ve galce ama ingilizce farklı değil tabii ki öyle evet hayır ama o zaman

in other parts of the world if you've got sort of smaller communities or different little

dünyanın diğer bölgelerinde olduğu gibi, ülke içindeki ülkelerden daha küçük topluluklarınız veya farklı küçük

countries within countries than countries within countries well you know what i mean

ülkeleriniz varsa, ne demek istediğimi anlıyorsunuz

but they're very protective of their culture welsh people are fiercely protective of their

ama kültürlerini çok koruyorlar galce insanlar kendi kültürlerini şiddetle koruyorlar

culture

so which is fine okay uh but scottish there isn't really a scottish language as such is

yani bu iyi tamam ama iskoç gerçekten öyle bir iskoç dili yok yani

that uh just an accent really yeah okay i'm still trying to work out what the point is

sadece bir aksan gerçekten evet tamam tamam hala amacın ne olduğunu çözmeye çalışıyorum

well no somebody asks about do did we speak welsh no we don't well that's it that's it

kimse sormuyor hakkında Galce konuştuk mu hayır iyi değiliz o kadar bu o kadar

we don't because that's all you needed to say really uh although interesting interestingly

değil çünkü söylemen gereken tek şey bu gerçekten uh

enough where we live which is only about 20 miles from wales okay then there is a lot

yeterince ilginç olsa da yaşadığımız yer Galler'den sadece 20 mil uzakta tamam o zaman çok şey var

of welsh language on things like cash point machines well yes because you're in wales

bankamatikler gibi şeylerde Gal dilinin iyi evet çünkü Galler'desiniz

or not in wales yeah but welsh pool is only up the road well that's what i just said mr

ya da değilsiniz evet ama Galce havuzu sadece yolun yukarısında ben de az önce öyle dedim Bay

duncan i just said that because we're close to wales yes and you might get welsh people

Duncan bunu sadece Galler'e yakın olduğumuz için söyledim evet ve

coming to visit where we live here we're close enough that the banks put welsh language on

burada yaşadığımız yeri ziyarete gelen Galli insanları alabilirsiniz, o kadar yakınız ki, bankalar

the cash point machines which he would think wouldn't happen but it does why we didn't

para çekme makinelerine Galce dili koyuyor ki o bunun olmayacağını düşünecekti ama bu yüzden biz

get it wolverhampton's only just uh you don't get it in telford you don't get anything you

onu alamadık wolverhampton'ın sadece uh, telford'da alamazsın hiçbir şey almazsın

don't get anything in wolverhampton because they don't have cash points nobody no one

wolverhampton'da hiçbir şey almazsın çünkü nakit puanları yoktur

has any money in wolverhampton and that one would dare go to a cash point no for fear

wolverhampton'da kimsenin parası yoktur ve o kişi kasaya gitmeye cesaret eder hayır

of being you know mugged sorry better not say that people in wolverhampton might you'd

Biliyorsun soyulmaktan korktuğum için özür dilerim, bunu söylemesen iyi olur wolverhampton'daki insanlar bunu söylemesen daha iyi olur,

better not say that better they might be a little offended by me saying that you say

i'd better not say it well maybe you shouldn't have said it it's too late you don't you don't

iyi söylemesem iyi olur dediğini söylememe biraz gücenebilirler belki de söylememeliydin çok geç olduğunu söyledin değil mi

say something and then say i shouldn't have said that

bir şey söyleme ve sonra söylememeliydim ki

what you should do is not say it in the first place catherine zeta jones yes a welsh actress

yapman gereken en başta söylememelisin catherine zeta jones evet galli bir aktris

okay uh correct okay yeah did she famously marry she she married she married all of the

tamam uh doğru tamam evet yaptı ünlü bir şekilde evlendi evlendi tüm

osmonds all of them she married all of the osmonds what a wedding night that was no not

osmonds ile evlendi hepsi osmonds ile evlendi ne düğün gecesiydi bu hayır

really i'm joking no she she married go on catherine zeta jones ah michael douglas michael

şaka yapmıyorum hayır o evlendi devam et catherine zeta jones ah michael douglas michael

douglas that's it yes yeah you don't know steve oh yes because there was a big age gap

douglas işte bu evet evet steve'i tanımıyorsun oh evet çünkü aralarında büyük bir yaş farkı vardı

between them wasn't there well yes yes about about 50 years exactly between you know good

iyi değildi evet evet evet yaklaşık 50 yıl tam olarak aranızda

luck to them christina says michael douglas yes yes uh rowan says is it time for the sentence

onlara iyi şanslar biliyorsunuz christina michael douglas diyor evet evet uh rowan diyor ki zamanı geldi Cümle

game very it should be but steve steve spent five minutes being i'm not sure if he was

oyunu için öyle olmalı ama steve steve beş dakikasını

being racist or not but i wasn't being racist i i couldn't be racist so you do you like

ırkçı olup olmadığından emin değilim ama ırkçı olamadım ben ırkçı olamadım bu yüzden

the welsh yes of course i do because it sounded like you don't no i was just saying mind you

galceyi seviyorsun evet tabii ki Yapıyorum çünkü sen yapmıyormuşsun gibi geliyordu hayır sadece dikkat et

don't we don't we can't do this again steve okay please don't send this game please don't

bunu tekrar yapamayız diyordum steve tamam lütfen bu oyunu gönderme lütfen

say all the things you've already said again this is what happens when i have a conversation

söylediğin her şeyi söyleme Daha önce tekrar söyledim, Steve'le buradan uzakta bir konuşma yaptığımda böyle oluyor

with steve away from here sometimes i'm talking to steve and he'll explain something and then

bazen Steve'le konuşuyorum ve o bir şeyler açıklıyor ve sonra

i might sort of disagree slightly but then he would explain the whole thing all over

biraz aynı fikirde olmayabilirim ama sonra her şeyi baştan açıklıyor

again category says i love mr steve's train of thoughts very just like an aquarius i don't

kategori, Bay Steve'in düşünce zincirini tıpkı bir kova gibi çok sevdiğimi söylüyor,

know what that means an aquarius well that's that's your star yes i know but i i didn't

bunun bir kova burcunun ne anlama geldiğini bilmiyorum, bu senin yıldızın evet biliyorum ama

i don't know is that what do aquarians do what i know what what characteristics do they

bilmiyordum, akvaryumların ne yaptığını bilmiyorum hangi özelliklere

have they just whistle on you're recognizing in moira yes i think it's french for me i

sahip olduklarını biliyorlar sadece ıslık çalıyorlar moira'da tanıyorsunuz evet bence bu benim için fransızca sanırım ah

think i think that oh dear are welsh and scottish languages related i don't know but the irish

canım galce ve iskoç dilleri birbiriyle ilişkili bilmiyorum ama irlanda

and scottish are i think the welsh the welsh would never admit oh that their language is

ve iskoç bence galliler asla dillerinin

related to anything else apart from themselves sorry well they're very protective of their

kendilerinden başka herhangi bir şeyle ilgili olduğunu kabul etmezler üzgünüm pekala onlar

culture of the world very protective seriously you've already said that out which is fine

dünya kültürlerine karşı çok koruyucudurlar çok koruyucu cidden bunu zaten söylediniz ki

you're doing it again you're just making a comment okay then you don't know about the

bu iyi bir şey. yine sadece yorum yapıyorsun tamam o zaman bu konuyu bilmiyorsun bu

by the way can i just say any anybody watching in wales who is learning english it's him

arada Galler'de İngilizce öğrenen herhangi birini söyleyebilir miyim

no one in wales learning english i can't tell you that now i think steve might be in andy

Galler'de İngilizce öğrenen kimse yok sana bunu şimdi söyleyemem Steve'in Andy Welshite'de olabileceğini düşünüyorum, Andy

welshite i'm not andy welsh i've got lots of welsh friends and uh uh but you know there's

Welsh değilim, bir sürü Galli arkadaşım var ve uh uh ama biliyorsun

always this fierce rivalry between the welsh and the english and the english and the scottish

Galli ve İngiliz ve İngiliz ve İskoç arasında her zaman bu şiddetli rekabet var

yes okay steve there is rivalry between every human being commenting yes okay then i don't

evet tamam steve rekabet var her insan yorum yapıyor evet tamam o zaman

know what the point is though where is maura i just wish that i just wish there was a point

amacın ne olduğunu bilmiyorum ama maura nerede sadece keşke söylediklerinin bir anlamı olsaydı

to what you're saying it just sounds like you're being prejudiced steve looks well says

sadece önyargılı gibisin steve iyi görünüyor bak

daddy look i love welsh people some of my best friends are sheep you see that's what

baba diyor bak ben galli insanları seviyorum en iyi arkadaşlarımdan bazıları koyun

you should say see that's a compliment so we're looking for of course certain people

that like to appear when the sentence game is on the way the sentence game is coming

up we have some positive words after last week now last week we did feature some positive

yaklaşıyor geçen haftadan sonra bazı olumlu sözlerimiz var şimdi geçen hafta bazı olumlu

words and a lot of people seem to like it so today i thought we would do it again some

sözler öne çıkardık ve pek çok insan bundan hoşlanıyor gibi görünüyor bu yüzden bugün oynamaya hazırlanırken bazı olumlu sözler tekrar yapacağımızı düşündüm ne

positive words as we prepare to play what are we going to play steve the sentence game

gidiyoruz cümle steve oyunu oynamak için

mr steve has gone he's disappeared come back steve

bay steve gitti o ortadan kayboldu geri dön steve

he just he does this a lot he just walks off i'm back mr duncan with my water i was going

sadece bunu çok yapıyor sadece çekip gidiyor ben geri döndüm bay duncan suyumla

to send a search party out to look for you i haven't been gone a few seconds i was going

sizi aramak için bir arama ekibi gönderecektim 'birkaç saniye gitti

to put so needy i was going to put a photograph of of mr steve's face on the side of all of

o kadar muhtaç koyacaktım ki tüm süt kutularının yan tarafına bay steve'in yüzünün bir fotoğrafını koyacaktım

the milk cartons

have you seen this man and then and then they look at that in the morning and it puts them

bu adamı gördünüz mü ve sonra ve sonra ona bakıyorlar sabah ve onları

completely off their breakfast

kahvaltıdan tamamen mahrum bırakıyor

come on steve we have the sentence game to play now we have we have important things

hadi steve şimdi oynayacak cümle oyunumuz var yapacak önemli işlerimiz var bu arada

to do oh don't forget by the way from tomorrow every day 28 days of fabuary you see maybe

unutma yarından itibaren her gün 28 fabuary günü görüyorsun belki

i can have a bowel movement every day in february as well maybe i maybe

yapabilirim şubat ayında da her gün bir bağırsak hareketi belki ben belki

i'm starting on the prunes the apricots the the linseed everything i think you might be

başlıyorum kuru erik kayısı keten tohumu her şey sanırım şu

having one at the moment and it's coming out your mouth to be honest anyway here we go

anda bir tane yiyorsun ve dürüst olmak gerekirse ağzından çıkıyor zaten işte başlıyoruz işte

here's the sentence game everyone this is the sentence game the sentence game we have

cümle oyunu millet bu cümle oyunu cümle oyunu

sentences with missing words what you have to do is tell me what the missing words are

eksik kelimelerin olduğu cümlelerimiz var yapmanız gereken eksik kelimelerin ne olduğunu söyleyin

and here is today's first sentence game coming up on your screens right now anyone got it

ve işte bugünün ilk cümle oyunu ekranlarınıza geliyor şu an kimse anladı ama ben

yet i know if it's slow don't forget we have a short delay now i've i fixed the live stream

biliyorum yavaşsa unutma, kısa bir gecikmemiz var şimdi canlı akışı düzelttim

so there is only a five second delay so four or five seconds between us speaking and you

bu yüzden sadece beş saniyelik bir gecikme var yani konuşmamızla senin duyman arasında dört veya beş saniye var

hearing it so it's great so everything now is going much faster so for one two three

bu harika yani her şey şimdi çok iyi gidiyor daha hızlı yani bir iki üç dört

four five words mr duncan yes but part of that you see isn't is if you look very closely

beş kelime için bay duncan evet ama bunun bir kısmı değil, çok yakından bakarsanız

you see a hyphen so there is a little hyphen in between all the something we something

bir tire görürsünüz, bu nedenle tüm bir şeyin arasında küçük bir tire vardır biz bir şey bir şeyin

are in something something something and it's a positive statement yes something positive

içinde bir şey bir şey ve bu olumlu bir ifade evet olumlu bir şey mutlu bir şey mutlu bir

something happy we are living in times we are living in a period of time where things

zamanda yaşıyoruz her şeyin tuhaf olduğu bir dönemde yaşıyoruz bu yüzden

are weird so i thought yes we will keep it positive well that is until mr steve comes

evet bunu olumlu tutacağız diye düşündüm, ta ki Bay Steve

on all the something we something are in something something something but what yes uh tipple

içinde bulunduğumuz her şeyi söyleyene kadar bir şey bir şey ama ne evet ah ah ah hayır ada ah

uh no island uh southern ireland didn't leave the eu they stayed in because southern ireland

güney irlanda AB'den ayrılmadı çünkü güney irlanda İngiltere'nin bir

are not part of the uk it's interesting how many people don't know that even people that

parçası değil

live here northern ireland is part of uk but southern ireland is a separate country and

burada yaşayan insanların bile kuzey irlanda'nın olduğunu bilmemesi ilginç İngiltere'nin bir parçası ama Güney İrlanda ayrı bir ülke ve

it has stayed within the eu which has caused a lot of problems about borders and and whatnot

AB içinde kaldı, bu da sınırlarla ilgili birçok soruna neden oldu ve ne olursa olsun uh

uh

wow that's a difficult one says mr bruno hello mr bruno mr bruno is here i haven't seen louis

vay bu zor bir tanesi bay bruno merhaba diyor bay bruno bay bruno burada görmemiştim louis

mendes yes lewis is here oh because he he mentioned earlier that when he first came

mendes evet lewis burada oh çünkü daha önce fransa'ya ilk geldiğinde

to france he had constipation oh okay and uh it was shown to a toilet happy memories

kabız olduğundan bahsetmişti oh tamam ve uh bir tuvalete gösterildi mutlu anılar

which of course yes happy times so it's good to know it's not just me uh ah oh somebody's

ki tabii ki evet mutlu zamanlar bu yüzden sadece ben olmadığımı bilmek güzel uh ah oh birinin eveti

got yes so all the something we something are in something something something so think

var, yani tüm bir şey biz bir şeyin içinde bir şey bir şey yani

of something that you are buying think of something you are buying

satın aldığınız bir şeyi düşünün satın aldığınız bir şeyi düşünün

and maybe maybe the thing is in well maybe it has been looked after very well so that's

ve belki o şey yolundadır belki ona çok iyi bakılmıştır yani

it so what tom export ah yes yes thomas tomek you are you are nearly there yes you've got

bu kadar ne tom export ah evet evet thomas tomek sen neredeysen oradasın evet

some of it right yes but what else what else is in the sentence yes yes sue cat the answer

bir kısmını doğru anladın evet ama başka ne var cümlede başka ne var evet evet sue cat

to your question is yes what just between me and sue cat and everybody else is mr duncan

sorunuzun cevabı evet ne sadece sue ile benim aramda kedi ve diğer herkes bay duncan

a transvestite uh somebody says jimmy's got is that the question ah oh yes i didn't jimmy

bir travesti uh birisi jimmy'nin sahip olduğu sorunun şu olduğunu söylüyor ah oh evet jimmy yapmadım

of course jimmy has appeared who also loves the sentence okay jimmy in hong kong hello

elbette jimmy de cümleyi seven ortaya çıktı tamam jimmy hong kong'da jimmy merhaba

jimmy uh i don't think that's right no but certainly the last three think of something

jimmy uh bence bu değil doğru hayır ama kesinlikle son üçü bir şey düşün,

you might buy something that is not brand new but might be so actually jimmy was the

yepyeni olmayan bir şey satın alabilirsin ama bu yüzden aslında jimmy

first person to get part of it right i miss that sorry jimmy another clue is it's something

bunun bir parçası olan ilk kişiydi doğru, üzgünüm jimmy'i özledim başka bir ipucu da bu

that mr steve will be very excited by

Bay Steve'in alacağı bir şey çok heyecanlandım o ne öyle değil hayır o

what's that no not that it's not not that thing no no that's something completely different

şey değil hayır bu tamamen farklı bir şey

something to do with a forward mustang oh here we go pratik pratik

ileri mustang ile yapılacak bir şey oh işte başlıyoruz pratik pratik

now pratik is using the

şimdi pratik

yes you are near pratik is very near let's have a look very close

evet yakınınızdasınız pratik çok yakında bir bakalım çok kapat

her shid her shed her sheared guess what her [ __ ]

onu sakladı onu makasladı tahmin et ne [ __ ] onu

i can't see her

göremiyorum

oh right yes i want somebody else got that earlier cat got it it's right in front of

oh doğru evet başka birinin daha önce almasını istiyorum kedi onu aldı tam

you steve sue cat got it as well before then uh and almost no no there's a word there's

senin önünde steve sue kedisi de daha önce anladı uh ve neredeyse hayır hayır yanlış olan bir kelime var bu

a no that's wrong that's that's almost right but not not right tatiana tatiana got the

neredeyse doğru ama doğru değil tatiana tatiana

first part right and also kate can as well so actually i'm going to have to do this myself

ilk kısmı doğru yaptı ve ayrıca kate de yapabilir bu yüzden aslında bunu kendim yapmak zorunda kalacağım

because there were loads of correct answers and steve didn't even notice you're supposed

çünkü bir sürü doğru cevap vardı ve steve farketmedi bile senin

to be you're supposed to be watching well is this five second delay i can't get used

iyi izlemen gerekiyordu iyi izlemen gerekiyordu bu beş saniyelik gecikmeye alışamıyorum

to it it's too fast mr duncan everyone is too fast ramirez got the bit about the cars

çok hızlı bay duncan herkes çok hızlı ramirez arabalardan biraz anlıyor

as well so because there is no delay anymore it's making steve work much harder actually

ayrıca artık gecikme olmadığı için steve'in işini çok daha zorlaştırıyor aslında

pratik was first yes so well done to all those seat was first to get it all right okay steve

pratik ilkti evet çok aferin tüm o koltuklara ilk oturan oldu tamam steve

we've got to move on but somebody also said the cows we sell are in tip-top condition

devam etmemiz lazım ama biri de dedi inekler biz satışlar mükemmel durumda

yes well that fits so well done yes category cows are in tip-top condition yes i'm not

evet bu çok iyi uyuyor evet inek kategorisi mükemmel durumda evet

sure where you would buy cows maybe at the market yeah steve we've got to move on because

inekleri nereden alacağınızdan emin değilim belki pazarda evet steve devam etmeliyiz çünkü

we're running out of time yeah and yes mr cockerell where are you oh he's down there

biz' zaman daralıyor evet ve evet bay cockerell neredesiniz oh o aşağıda

hello mr cockrell nice to see you back emoji f says it's their birthday today is it really

merhaba bay cockrell sizi tekrar görmek güzel emoji f bugün onların doğum günü olduğunu söylüyor gerçekten

are you sure there's a smiley face so i'm guessing it's another pseudonym for who i

gülen bir surat olduğundan emin misiniz bu yüzden başka bir takma ad olduğunu tahmin ediyorum kimler için

don't know but it might it might be it might not be i'm not taking a risk but let's say

bilmiyorum ama olabilir olabilir olmayabilir risk almıyorum ama

happy birthday anyway can you please tell me happy birthday hello moji f i'm going to

yine de doğum günün kutlu olsun diyelim lütfen bana doğum günün kutlu olsun merhaba moji f

say happy birthday emoji but if it turns out that you are in fact yes anyway somebody that

doğum günün kutlu olsun emoji diyeceğim ama aslında evet olduğun ortaya çıkarsa zaten birisi şaka olsun diye

every week says it's their birthday for a joke yes i can't remember the name oh you

her hafta doğum günü olduğunu söylüyor evet adını hatırlayamıyorum oh bay

should know mr duncan or if you're welsh yes partapp bar tap are you partapp in disguise

duncan'ı bilmelisin ya da galliysen evet partapp bar dokunun partapp kılık değiştir,

do you can you remember anyone's name the other day steve was talking about something

geçen gün birinin adını hatırlayabiliyor musun, steve bir şeyden bahsediyordu

and he wanted to mention he wanted to say colombo you know the tv detective and steve

ve o bahsetmek istedi, colombo demek istedi, biliyorsun tv dedektifi ve steve

couldn't remember his name he says you know who i mean the you know the the the policeman

onun adını hatırlayamadı, diyor ki kimi kastettiğimi biliyorsun, biliyorsun gördüğümüz polis

who we see we watch him every sunday you know who i mean colombo that's who who you meant

her pazar onu izliyoruz kim olduğunu biliyorsun colombo demek istediğin o kimi

sometimes my brain just shuts down a bit like my bounce i think steve is having difficulty

bazen beynim benim zıplamam gibi biraz kapanıyor sanırım steve

with both ends i think they're related actually i think i think two cats right it's all stress

her iki uçta da zorluk yaşıyor bence onların akraba olduğunu düşünüyorum aslında ben bence iki kedi haklı, hepsi stres,

well they say that your brain is connected to your digestive system directly it is it

beyninizin sindirim sisteminize doğrudan bağlı olduğunu söylüyorlar, öyle mi, evet,

is oh yes i've just said that i just said that the doctor told me actually the doctor

az önce doktorun bana söylediğini söyledim aslında doktor

said to me whatever's going on up here will affect your digestive system whatever is going

bana her ne oluyorsa dedi yukarıda ne oluyorsa orada sindirim sisteminizi etkileyecek

on up there really you know it's it's like it's like a swirling tornado of of gas and

gerçekten biliyorsunuz bu sanki dönen bir gaz ve dışkı kasırgası gibi sanırım

feces i think so next one please says uh afran oh i haven't given the answer yet steve well

bir sonraki lütfen diyor uh afran oh henüz cevap vermedim steve iyi

we know the answer yes all the cars we sell are in tip top condition but you could say

cevabı biliyoruz evet sattığımız tüm arabalar en iyi durumda ama

cows as well yeah you could say cows yeah well some people are selling cows yes uh so

inekler de diyebilirsiniz evet inekler de diyebilirsiniz evet pekala bazı insanlar inek satıyor evet uh yani

yeah i've never seen any cows for sale in in the in the newspapers wanted one cow or

evet ben hiç satılık inek görmedim gazetelerde bir inek aranıyor veya

maybe for sale one cow low mileage one careful owner because i yes tip top if something is

belki de satılık bir inek düşük kilometre bir dikkatli sahip çünkü ben evet tip top eğer bir şey

tip top what does it mean it's in very good condition yes or just good yes so tip top

tip top ise bu ne anlama gelir çok iyi durumda evet veya sadece iyi evet bu yüzden tip top şu

is is is used to mean good good it means everything is working well yeah perfectly so tip top

anlama gelir iyi iyi her şeyin iyi çalıştığı anlamına gelir evet mükemmel yani en iyi

conditions no scratches on the paintwork yes does it have to be just cars but it could

koşullar boyada çizik yok evet sadece araba olmak zorunda mı ama evet

be yes anything anything that's good so a person can feel tip-top i'm in tip-top condition

iyi olan herhangi bir şey olabilir ki insan kendini mükemmel hissedebilsin ben uç- en iyi koşul

i'm not i i i feel tip-top yeah tip-top yeah good

ben değilim ben kendimi mükemmel hissediyorum

it takes a long time to get to the answer i've noticed here's another one steve we've

got to move on though please we can't talk about anything else besides the sentence game

cümle oyunu dışında başka bir şey

there's something more something than a something something meal somewhere something wow again

var bir şeyden daha fazla bir şey var bir şey yemek bir yerlerde bir şey vay yine

oh jimmy says that the first they first heard of the phrase tip top condition from the hitchcock

oh jimmy, hitchcock filminden en iyi koşul deyimini ilk duyduklarında

film wrote oh yeah that's a good film i just retracted it yes i was as i was saying oh

oh evet bu iyi bir film sadece geri çektim evet diyordum ki oh

no no that's somebody else hitchcock films yes i remember watching the hitchcock film

hayır hayır o başka biri hitchcock filmleri evet hatırlıyorum hitchcock filmini izlediğimi hatırlıyorum

the birds have you watched have you seen that jimmy there's there's an uncut version okay

kuşlar izledin mi o jimmy'yi gördün mü kesilmemiş bir versiyonu var tamam

they usually show a cut version because it's so disturbing um uh it's quite a disturbing

genellikle kesilmiş bir versiyonunu gösterirler çünkü çok rahatsız edici um uh bu oldukça rahatsız edici bir

film that actually it's not the only thing and there's one uncut version where it's very

film, aslında tek şey bu değil ve gerçekten çok kanlı olduğu kesilmemiş bir versiyonu var

gory indeed um but uh yes okay that's cheered me up have we watched we the dealer we i think

ama uh evet tamam bu beni neşelendirdi izledik biz bayiyi biz sanırım

we get that here don't we is it a daytime program wheeler dealer a program called wheeler

burada anladık değil mi bu bir gündüz programı tekerlekli araba satıcısı tekerlekli satıcı adlı bir program

dealer oh i know who you mean yes isn't that people who sell cars secondhand so they buy

oh kimi kastettiğinizi biliyorum evet bu insanlar ikinci el araba satıp satın alıyorlar değil mi

them in fact there are lots of these types of shows on tv where people buy old things

aslında televizyonda insanların eski şeyleri alıp

and then they repair them or fix them and then they sell them and then the the idea

sonra tamir ettikleri bu tür pek çok program var onları ya da tamir ederler ve sonra onları satarlar ve sonra fikir

is to try and make a profit so i think so but there's lots of these programs yes wheel

kar etmeye çalışmaktır, bu yüzden öyle düşünüyorum ama bu programlardan çok var evet

a dealer we have something here called bangers and cash and the reason why they say bangers

bir satıcıyı yönetiyoruz burada para ve nakit diye bir şey var ve neden para çalıyorlar demelerinin nedeni

is because an old car is often referred to as a banger because it would backfire through

çünkü eski bir arabaya sık sık vurucu denilir çünkü zaten

the exhaust anyway how are we doing nothing yet spa 11 man wants us to pronounce supercalifragilisticexpialidocious

egzozdan geri tepecektir nasılsa henüz hiçbir şey yapmıyoruz spa 11 adam bizden supercalifragilisticexpialidocious telaffuz etmemizi istiyor

we get this every week well we can do it do we yes i've never seen it before yes what

bunu her hafta alıyoruz peki yapabiliriz yapabilir miyiz evet yaptım daha önce hiç görmemiştim evet

the same question yeah well maybe it's maybe if we did it then spar eleven man wouldn't

aynı soru evet peki belki belki biz yapsaydık o zaman spar onbir adam

have to be bars i will pronounce it as fast as fast as i can do it together there we go

bar olmak zorunda olmazdı birlikte yapabileceğim kadar hızlı telaffuz edeceğim işte başlıyoruz

that was really fast supercalifragilisticexpialidocious that's quick enough for you but we've had

bu gerçekten hızlıydı supercalifragilisticexpialidocious bu senin için yeterince hızlı ama harika

a go fabulous shirt thank you very much nissa okay it was cold that's why we are actually

bir gömleğimiz oldu çok teşekkür ederim nissa tamam hava soğuktu bu yüzden aslında

playing the sentence game you might not believe it with mr steve's mind just drifting and

Bay Steve'in aklının

going all over the place right they buy cars fix them and sell them good that's it uh i'm

her yere dağılıp gitmesiyle buna inanmayabilirsin cümle oyunu oynuyoruz doğru araba alıyorlar onları tamir ediyor ve iyi satıyorlar o kadar uh

not concentrating there's nothing wasn't that what i said i'm sure i said that oh is that

konsantre değilim hiçbir şey yok söylediğim o değildi eminim dedim ki oh bu

ah hershey is very good at this hershey's is it zersh no we we we r we worked out that

hershey bu hershey'de çok iyi zersh mi hayır biz

we were pronouncing it wrong last time oh right it was actually h for harry so it's

geçen sefer yanlış telaffuz ettiğimizi anladık oh doğru aslında harry için h idi bu yüzden

you have to be careful because the captions later might put a naughty word hershid well

dikkatli olmalısın çünkü daha sonra altyazılar yaramaz bir kelime koyabilir hershid aferin onun shidi

done her shid so wow is that correct yes that's pretty good wow that's pretty good we've got

yani vay canına bu doğru mu evet bu oldukça iyi vay bu oldukça iyi

a new a new crown a new person to be crowned well done um but the last word he still hasn't

yeni bir tacımız var yeni bir tacımız var taçlandırılacak yeni bir insan aferin um ama son sözü hala

got so the last word yes oh yes so vittas that's interesting because vittas has actually

söylemedi bu yüzden son söz evet oh evet yani vittas bu ilginç çünkü vittas aslında var

got the last word right but but the the first words wrong so it's the other way around so

son kelime doğru ama ilk kelimeler yanlış bu yüzden tam tersi yani

this is quite good you see you can all work together if you work together you can all

bu oldukça iyi bakın birlikte çalışabilirsiniz eğer birlikte çalışırsanız hepiniz

come up with the answer between you so i think so v-jazz has got the last the same last word

cevabı kendi aranızda bulursunuz bu yüzden bence öyle v-jazz son sözü

as her [ __ ] oh yes zurshid has hershed yes that's great oh i see yes i can see it now

onunkiyle aynı [ __ ] oh evet zurshid hershed etti evet bu harika oh görüyorum evet görebiliyorum şimdi

there's nobody up there that's good yeah that's it i think i think we've got the answer that's

yukarıda iyi kimse yok evet bu kadar sanırım cevabı bulduk

the answer so mr cockerell although tatiana tatiana just before she'd got one two got

cevap bu kadar Bay Cockerell olmasına rağmen tatiana tatiana bir iki kelimeyi almadan hemen önce

several of the words okay uh got several of the words there is nothing more there's nothing

birkaç kelimeyi aldı tamam uh kelimelerin birkaçını aldı daha fazla bir

more something than a something something and then again you see we have another word

şey yok bir şeyden başka bir şey var ve sonra tekrar görüyorsunuz başka bir kelimemiz var

that's joined up with two words together a hyphenated word here

bu iki kelimeyle birleştirilmiş tireli bir kelime burada

we always seem to run out of time the answer

her zaman zamanımız tükeniyor gibi görünüyor, cevap

is

no there's nothing more satisfying than a slap up meal somewhere fancy so let's just

hayır, süslü bir yerde bir tokat yemekten daha tatmin edici bir şey yoktur, bu yüzden

have a quick look slap up if you have a slap up meal a slap up meal means a really nice

hızlıca bir göz atalım tokat up yemek yerseniz a tokat yemek, gerçekten güzel,

hearty satisfying a big meal lavish something a slap up meal something that's oh you go

doyurucu, doyurucu, büyük bir yemek, savurgan bir şey, tokat gibi bir yemek, oh,

to a nice restaurant and you have a slap up meal it means something that is gorgeous to

güzel bir restorana gidersiniz ve tokat gibi bir yemek yersiniz, muhteşem bir şey anlamına gelir, cömert,

eat lavish extravagant probably lots of courses lots of food it just means it's sort of extravagant

abartılı, muhtemelen birçok kurs, çok sayıda yemek sadece biraz abartılı olduğu anlamına gelir

and and at the very end there fancy a place that is fancy is a place that is high class

ve en sonunda süslü bir yer var, lüks bir yer yüksek sınıf bir yer, lüks bir restoranda yemek yemenin

you see a place that might be expensive to eat at a fancy restaurant you see a fancy

pahalı olabileceği bir yer görüyorsunuz, bir

restaurant somewhere that's got a nice decor yes somewhere that might be expensive could

yerde lüks bir restoran görüyorsunuz. güzel bir dekor evet pahalı olabilecek bir yer

be expensive yes it could be a well-renowned restaurant in town a delicious meal slap up

pahalı olabilir evet şehirdeki iyi bilinen bir restoran olabilir lezzetli bir yemek tokat

yes you could you could use those too but slap up if you use the phrase slap up that

evet onları da kullanabilirsin ama tokat up ifadesini kullanırsan tokat at

just means it's really going to be very impressive yes type of meal so quite often used with

bu sadece gerçekten çok etkileyici olacak evet yemek türü bu yüzden oldukça sık yemekle birlikte kullanılan bir

with a meal something you are going to eat yes we've just described we've just answered

şey yiyeceksiniz evet az önce anlattık az önce

that the sentence game is quite hard well one of the good things about the sentence

cümle oyununun oldukça zor olduğunu cevapladık peki güzel yanlarından biri Cümle

game is even if you don't get it right you can still learn something from it when i give

oyunu, doğru anlamasanız bile, cevabı verdiğimde ondan bir şeyler öğrenebilirsiniz, bu yüzden

the answer so when i reveal the answer you will still learn something new yes so maybe

cevabı açıkladığımda hala yeni bir şey öğreneceksiniz, evet, bu yüzden belki

a new word snap up slap up the phrase it's a sort of um it's how would you describe yes

yeni bir kelime hızlıca tokatlayın, bu bir cümledir. bir nevi um bu nasıl tarif ederdin evet

i was going to say sort of uh well lavish yes no i was trying to describe the type of

biraz cömert diyecektim evet hayır um farketmez türde bir cümleyi tarif etmeye çalışıyordum

phrase um that doesn't matter it's going out of my head now okay but yeah well it's an

şimdi aklımdan çıkıyor tamam ama evet pekala bu bir

adjective yes you're describing the appearance of it yes it's sort of slang is the word yeah

sıfat evet görünüşünü tarif ediyorsun evet bu bir çeşit argo kelime evet bir

it's sort of slang yes it's informative yes yes exactly informal formal to mean very posh

çeşit argo evet bilgilendirici evet evet tam olarak gayrı resmi, çok gösterişli demek için resmi

sort of well not necessarily posh but just a nice expansive yeah it's just a big meal

değil ille de gösterişli değil ama sadece güzel bir geniş evet sadece büyük yemek

just a big meal yes okay i think we've we've slightly over explained that one here we go

sadece büyük bir yemek evet tamam sanırım biraz fazla açıkladık bunu bir işte gidiyoruz

steve one more before we go we've got four minutes will we be able to squeeze one more

steve bir kez daha gitmeden önce dört dakikamız var bir tane daha sıkabilecek miyiz bir

in how does the squeeze one more out yes mr steve has spent all day trying to squeeze

tane daha nasıl sıkarız evet bay steve bütün gününü bir şeyleri sıkıştırmaya çalışarak geçirdi

something out here we go then disgusting oh all right louis louise is going luis mendes

işte başlıyoruz o zaman iğrenç oh pekala louis louise gidiyor luis mendes

see you tomorrow louis maybe because we are starting our 28 days of february from tomorrow

yarın görüşürüz louis belki çünkü şubatta 28 günlük yarına başlıyoruz

so i will be with you tomorrow and tuesday wednesday thursday friday saturday sunday

bu yüzden yarın seninle olacağım ve salı çarşamba perşembe cuma cumartesi pazar pazartesi

monday and all the way through february there's a song with all that with that in there probably

ve tüm şubat ayı boyunca tüm bunları içeren bir şarkı var muhtemelen

is yes you'd know it you'd know it okay sunday monday tuesday wednesday thursday friday saturday

evet bileceksin bileceksin tamam pazar pazartesi salı çarşamba perşembe cuma cumartesi

sunday yes it's it's it's called saturday love there we go there we go i knew you get

pazar evet öyle cumartesi aşkı denir oraya gidiyoruz oraya gidiyoruz anladığını biliyordum

it mr duncan's very good at that sort of thing anyway yes the sentence game two minutes your

bay duncan bu tür şeylerde çok iyi zaten evet cümle oyunu iki dakika senin bir

something words something gave me a something so again maybe this is the reaction to something

şeyin sözleri bir şey bana bir şey verdi yani yine belki bu güzel bir şeye tepkidir

nice sue cat's coming with a word already yes oh

sue cat's bir kelimeyle geliyor zaten evet oh bu evet pekala neredeyse

that's yes well it looks like tomek valentin almost and also my gosh this because everything

tomek valentin gibi görünüyor ve ayrıca aman tanrım bu çünkü her şey

is is working quicker so because there is no delay between us talking and you answering

daha hızlı çalışıyor bu yüzden konuşmamız ve senin cevap vermen arasında hiçbir gecikme yok

it's great this it's so quick well actually maura was the first oh okay look me up i think

bu harika bu çok hızlı iyi aslında maura önce oh tamam beni ara bence

you're gonna have to make this uh longer than five seconds because we haven't got time to

bunu beş saniyeden fazla uzatman gerekecek çünkü arada konuşacak vaktimiz yok

talk in between i think actually everybody's sort of done it must have done it at the same

bence aslında herkes bir nevi yaptı bunu aynı anda yapmış olmalı

time well the problem is steve you talked for about 10 minutes so maura got it right

pekala sorun şu ki steve yaklaşık 10 dakika konuştun bu yüzden maura doğru anladı

valentine got it right tomic got it right her she'd got it right yeah lots of people

got it right and got one of them as well all at the same time i think yes i think maura

evet bence maura

mora was the first with the answer so quickly so we will give the answer now here it comes

mora bu kadar çabuk cevap veren ilk kişiydi bu yüzden cevabı şimdi vereceğiz ve

before we say goodbye we know tomic saves himself for the last usually well uh oh is

vedalaşmadan önce geliyor tomic'in kendini sona sakladığını biliyoruz genellikle iyi uh oh bu

that the last one that's it that's the last one well it's coming up to four o'clock it's

sonuncusu bu sonuncusu saat dörde geliyor

almost time i can't do any overtime today because i have to reserve my energy you see

neredeyse vakit geldi bugün fazla mesai yapamayacağım çünkü enerjimi ayırmam gerek

i've got to be with you all the way through february i will be with you through february

good news of course is that we will still be here on sunday with english addict so even

haberler tabii ki pazar günü ingilizce bağımlısıyla burada olmaya devam edeceğiz bu yüzden

though we are here every day during february i will be here but on sunday of course i will

şubat boyunca her gün burada olsak da burada olacağım ama pazar günü tabii ki her

be joined by mr steve as usual so can i just say next month is going to be a very busy

zamanki gibi bay steve'e katılacağım bu yüzden önümüzdeki ay söyleyebilir miyim bu arada çok yoğun bir

month by the way i haven't put the answers up yet so that here are the answers your kind

ay olacak bu arada cevapları henüz koymadım yani cevaplar burada nazik

words really gave me a lift it it made my emotions and my spirits it made them rise

sözleriniz bana gerçekten moral verdi duygularımı ve moralimi yükseltti onları yükseltti

it made me feel happy you gave me something to to make me feel uplifted yes uplifted that's

beni hissettirdi bana kendimi mutlu hissettirecek bir şey verdiğin için mutluyum evet canlandım bu, canlanmanın kısaltması bu kadar,

short for uplifted that's it if you say something nice to somebody like oh you look really well

birine güzel bir şey söylersen, oh bugün gerçekten çok iyi görünüyorsun

today or what a lovely dress you're wearing yes well if you've done something to your

ya da ne güzel bir elbise giyiyorsun evet pekala, bir şey yaptıysan

hair it looks lovely yes and then that makes you feel much better so if someone gives you

saçına çok güzel görünüyor evet ve sonra bu seni çok daha iyi hissettiriyor bu yüzden biri sana

a compliment lifts your spirits if someone gives you a compliment it will lift it's short

iltifat ederse moralin yerine geliyor biri sana iltifat ederse it will lifting kısaca

for lifting your spirits yes it gives you a lift making oh yes the rest of the day you'll

moralini bozmak evet moral veriyor oh evet günün geri kalanında

walk around thinking oh it's a lovely comment to make it gives you a lift yes that's right

etrafta şöyle düşünerek dolaşacaksınız oh bu sizi rahatlatmak için güzel bir yorum evet bu doğru

uh sue cats enjoyed today which is lovely and it's great to have you here again today

uh sue kediler bugün eğlendi ki bu çok güzel ve bugün tekrar burada olmanızın

as well as lots of other people who we haven't seen from for a while who've also been here

yanı sıra birçok başka insanın da olması harika Bir süredir burada olanları görmedik Bay

i'm going to do what mr duncan now mr steve is now going to make a cup of tea and he's

Duncan'ın yaptığını şimdi yapacağım Bay Steve şimdi bir fincan çay yapacak ve o

going to make a tea cake i think i am because i've defrosted somebody ah steve very cl very

bir çay keki yapacak sanırım öyleyim çünkü ben Birinin buzunu çözdüm ah steve çok cl çok

good steve is working well despite his physical ailments he has a few problems down below

iyi steve fiziksel rahatsızlıklarına rağmen iyi çalışıyor aşağıda birkaç sorunu var

jimmy says this will surely uplift you oh thank you jimmy lovely jimmy from hong kong

jimmy bunun seni kesinlikle yükselteceğini söylüyor oh teşekkür ederim jimmy hong kong'dan sevimli jimmy oradaki

thank you very much for your lovely donation there isn't that lovely on on the super chat

güzel bağışınız için çok teşekkür ederim Süper sohbette o kadar hoş değil mi,

do you feel uplifted now i feel uplifted i also feel a little bit guilty leaving right

şimdi canlanmış hissediyor musun, ben de kendimi iyi hissediyorum ve şu anda ayrıldığım için biraz suçlu hissediyorum

now because that is that is an amazing donation on the live chat thank you very much that

çünkü bu, canlı sohbette harika bir bağış, çok teşekkür ederim,

is very kind of you oh my goodness i don't know what to say our government is making

çok naziksin aman tanrım, hükümetimiz ne diyeceğimi bilemiyorum,

it uh uh uh very easy for you to come and live here now from hong kong yes well but

uh uh uh şimdi Hong Kong'dan buraya gelip yaşamanızı çok kolaylaştırıyor evet ama

not for good reasons i don't think the chinese are very keen on that new policy but okay

iyi sebeplerden dolayı değil Çinlilerin pek istekli olduğunu düşünmüyorum bu yeni politika ama tamam

steve that's very welcome to come over what a what a way to end the live stream see you

steve, hoşgeldin canlı yayını sonlandırmanın ne yolu, görüşürüz

or i might see you i might make appearances in the week yes i might make appearances in

ya da seni görebilirim, hafta içinde görünebilirim evet,

the week certainly on the 16th i think i might appear yes because the 16th of february zoukat

bu hafta içinde görünebilirim kesinlikle 16'sında düşünüyorum evet görünebilirim çünkü 16 şubat zoukat

is mr steve's is mr steve's birthday sue cat knew that i'm very impressed sue cat so you

bay steve'in doğum günü, dava kedisi çok etkilendiğimi biliyordu dava kedi bu yüzden

will definitely see me on the 16th right lovely to be here mr duncan that's very kind of you

beni kesinlikle ayın 16'sında göreceksiniz doğru burada olmak çok güzel bay duncan çok naziksiniz

lovely to have been with you as well and it's just such a lovely community of lovely people

tatlım Seninle de birlikte olduğum için ve bu sevimli insanlardan oluşan çok sevimli bir topluluk

and i enjoy it very much and i shall see you sometime during this week which also reminds

ve bundan çok zevk alıyorum ve bu hafta içinde bir ara görüşeceğiz, bu da

me to mention that during february all of us joined joining together across the world

bana şubat ayında hepimizin dünya çapında bir araya geldiğimizi söylememi hatırlatıyor.

will be a very strong theme what why are there so many wh why are there so many donations

çok güçlü bir tema olacak, neden bu kadar çok var, neden jimmy'den gelen bu kadar çok bağış var,

coming in from jimmy they're not all separate donations well they appear to be

hepsi ayrı bağışlar değil, 250 gibi görünüyorlar.

250. i think jimmy might be asking for you to refund somebody back into it jimmy i think

o jimmy bence

you might be sending too much money to me please let me know maria says tea is not good

bana çok fazla para gönderiyor olabilirsin lütfen bana haber ver maria

for me at the moment no does it cause constipation nothing is good for you at the moment jimmy

şu anda çayın benim için iyi olmadığını söylüyor hayır kabızlığa neden oluyor şu anda senin için hiçbir şey iyi değil jimmy

jimmy i think you've just sent me 250 i think you meant only 50. so if that's a mistake

jimmy az önce gönderdiğini düşünüyorum ben 250 sanırım sadece 50 demek istedin. o yüzden bu bir hataysa

please let me know i will try to send it back to you i will find where you live and push

lütfen bana haber ver sana geri göndermeye çalışacağım nerede yaşadığını bulacağım ve

it through the letterbox thank you for all your lovely comments and your lovely participation

posta kutusuna atacağım tüm güzel yorumların ve güzel katılımın için teşekkür ederim

and i look forward to seeing you very soon thank you steve bye-bye that is mr steve as

ve sizi çok yakında görmeyi dört gözle bekliyorum teşekkür ederim steve bye-bye bu Bay Steve çünkü yaşadığım yere çok yakın olan

we take a lovely look at the hill which is very close to where i live and look at that

tepeye güzel bir göz atıyoruz ve bakın ki

you can still see there is a little bit of snow left from yesterday's blizzard i'm slightly

hala biraz orada olduğunu görebiliyorsunuz. dünkü kar fırtınasından kalan kar

concerned now about jimmy from hong kong jimmy did you mean to send all of those

şimdi hong kong'dan jimmy hakkında biraz endişeliyim jimmy bunların hepsini mi

or just one so please let me know i'm slightly worried now i don't know why i'm feeling i'm

yoksa sadece birini mi göndermek istediniz bu yüzden lütfen bana bildirin şimdi biraz endişeliyim neden böyle hissettiğimi bilmiyorum

feeling slightly nervous thank you very much for your company today it's been lovely seeing

biraz gerginim

you here it's been nice seeing you here oh i see i can see what's happened now oh yes

it looks it looks as if yes i don't have to worry okay apparently i don't have to worry

tamam görünüşe göre bunun için endişelenmeme gerek yok,

about that thank you very much for your company i hope you've enjoyed this guess what i'm

arkadaşlığın için çok teşekkür ederim umarım bundan zevk almışsındır tahmin et

with you tomorrow mr duncan are you joking no i'm not joking i am definitely with you

yarın seninle ne yapacağım bay duncan şaka mı yapıyorsun hayır şaka yapmıyorum yarın kesinlikle seninleyim

tomorrow because we are starting something super duper in february we have coming up

çünkü şubatta süper bir şeye başlıyoruz,

28 days of fabuary

fabuary'nin 28. gününe yaklaşıyoruz,

oh lay

so i will see you tomorrow for our first day of 28 days of fabuary can you see what i did

yani yarın fabuary'deki 28 günlük ilk günümüzde görüşürüz, orada ne yaptığımı görebiliyor musunuz,

there so instead of february the following month is going to be super duper fantastic

bu yüzden şubat yerine bir sonraki ay gidiyor süper kandırılmış fantastik

and very fabulous did you see what i did thank you very much for your company thank you very

ve çok muhteşem olmak ne yaptığımı gördünüz mü şirketiniz için çok teşekkür ederim

much to everyone today on the live stream thank you very much for joining me and i hope

bugün canlı yayındaki herkese çok teşekkür ederim bana katıldığınız için çok teşekkür ederim ve umarım

you've enjoyed today's live stream and also the live chat as well thank you racer thank

bugünkü canlı yayından keyif almışsınızdır ve ayrıca canlı sohbet için de teşekkür ederim yarışçı

you also to zika thank you very much for all of your company today it's been lovely seeing

zika'ya da teşekkür ederim tüm şirketiniz için çok teşekkür ederim bugün

you here don't forget tomorrow live on youtube from 2pm uk time i will be with you once more

sizi burada görmek çok güzeldi unutmayın yarın saat 2'den itibaren youtube'da canlı İngiltere saatiyle bir kez daha sizinle olacağım

and we are going to do something special right through february and also on wednesday i am

ve şubat ayına kadar özel bir şey yapacağız ve ayrıca çarşamba günü uzun zamandır

going to publish a video something i haven't done for a long time thanks for your company

yapmadığım bir videoyu yayınlayacağım, şirketiniz için teşekkürler,

thank you very much for joining me this is mr duncan saying thank you very much for being

bana katıldığınız için çok teşekkür ederim, bu Bay Duncan çok teşekkür ediyor

with me today on the live stream i've really enjoyed it thank you to everyone who has been

bugün canlı yayında benimle olduğunuz için çok mutluyum gerçekten çok keyif aldım

on the live stream i've really enjoyed it thank you very much

canlı yayına katılan herkese teşekkür ederim gerçekten çok keyif aldım çok teşekkür ederim

thank you also to

jimmy for your very kind donation this is mr duncan for the final time saying thanks

çok nazik bağışınız için jimmy'ye de teşekkür ederim bu bay Duncan son kez izlediğiniz için teşekkürler diyor

for watching thanks for joining me today i hope you will have a super sunday enjoy the

bugün bana katıldığınız için teşekkürler süper bir pazar geçirirsiniz

rest of your weekend and i will see you tomorrow for the first day of february and of course

hafta sonunuzun geri kalanında iyi eğlenceler ve yarın şubatın ilk günü görüşürüz ve tabii ki

you know what's coming next

bundan sonra ne olacağını biliyorsunuz

ta ta for now

şimdilik

see you tomorrow

yarın görüşürüz