You Are NOT Alone - English Addict 54 - LIVE Lesson & Chat / Friday 20th March 2020 - with Mr Duncan

enjoy yourself it's later than you think

afiyet olsun sandığınızdan sonra keyfinize bakın

enjoy yourself it's later than you think oh hello there here we go again oh look

sandığınızdan da geç oh merhaba işte yine başlıyoruz oh bakın

can you see the daffodils in the garden and there is a very special reason for

bahçedeki nergisleri görebiliyor musunuz ve bugün nergislerimin sergilenmesinin çok özel bir nedeni var

my daffodils being on display today because it is the first day of spring

çünkü bu ilk İngiltere'de bahar günü

here in England yes here we go again we are live across YouTube welcome to

evet yine başlıyoruz YouTube'da

another English addict live English lesson coming to you all away from the

canlı yayındayız

birthplace of the English language

hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today are you ok I

. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin

hope so are you happy well are you happy I really hope so

umarım mutlusundur peki mutlu musun gerçekten umarım

we have made it to the end of another week without without blowing the planet

gezegeni havaya uçurmadan bir haftanın daha sonuna geldik

hip is analyse so here we go again my name yes for those who are wondering

analiz et yani işte tekrar başlıyoruz benim adım evet bilgisayar ekranımda ne oluyor diyenler için

what this is what is happening on my computer screen

my name is mr. Duncan I teach English on YouTube and I've been doing this for a

adım bay Duncan, YouTube'da İngilizce öğretiyorum ve bunu

very long time can you guess how long I've been doing this for I will tell you

çok uzun zamandır yapıyorum, bunu ne kadar süredir yaptığımı tahmin edebilir misiniz, size

nearly 14 years I'm not joking here on YouTube for almost 14 years

yaklaşık 14 yıldır söyleyeceğim, burada neredeyse 14 yıldır YouTube'da şaka yapmıyorum

teaching English to the world on YouTube and I hope you are having a good day

öğretmenlik YouTube'da dünyaya İngilizce ve umarım bugün iyi bir gün geçiriyorsunuzdur, bu

today by the way next week it will be the anniversary of my arrival in China

arada önümüzdeki hafta benim Çin'e gelişimin yıl dönümü olacak

so the anniversary of my arrival in China way back in 2003 will be next week

yani 2003'te Çin'e gelişimin yıl dönümü önümüzdeki hafta olacak

would you like to see a photograph from my very first lesson in China so here it

ister misiniz Çin'deki ilk dersimden bir fotoğraf görmek için işte

is here is a photograph I have only shown this photograph twice before so

burada bir fotoğraf Bu fotoğrafı daha önce sadece iki kez gösterdim ve

here it is this is me doing my first ever English lesson in China my first

işte buradayım Çin'deki ilk İngilizce dersimi yapıyorum ilk

ever lesson have a look at this oh there I am so in front of the class

dersim bir göz atın bu oh işte

facing my students for the first time and you can see that I have written lots

ilk kez öğrencilerimin karşısında sınıfın önündeyim ve

of things on the board in very big writing I was so nervous during my first

tahtaya çok büyük yazılarla birçok şey yazdığımı görebilirsiniz İlk dersimde çok gergindim

lesson because I was meeting many of my students for the first time so you can

çünkü birçoğuyla tanışıyordum. öğrencilerim ilk kez bu yüzden

probably imagine I was feeling very nervous very afraid

muhtemelen tahmin edersiniz ki kendimi çok gergin hissediyordum çok korkuyordum

quite quite nervous because I was facing my class for the first time so there is

oldukça gergindim çünkü sınıfımla ilk kez karşılaşıyordum bu yüzden

a lesson taken from my first ever class in China

Çin'deki ilk sınıfımdan alınan bir ders var

and next week it will be the anniversary of my first arrival when I first arrived

ve gelecek hafta olacak Çin'e ilk geldiğimde ilk gelişimin yıl dönümü

in China Wow 17 years ago I can't believe it

Vay canına 17 yıl önce

here is another photograph from my time in China there I am in front of the

Burada buna inanamıyorum Çin'de geçirdiğim zamandan başka bir fotoğraf var Karatahtanın önündeyim

blackboard this was taken about two or three years later and I look a lot more

bu yaklaşık iki veya üç yıl sonra çekildi ve ben

confident in this picture don't you think I look much more confident in this

bu fotoğrafta çok daha özgüvenli görünüyorum sizce de bu fotoğrafta daha özgüvenli görünmüyorum

particular photograph so yes next week it will be the anniversary of my arrival

yani evet gelecek hafta yurt dışında

in China when I went to teach English abroad and there is another photograph

İngilizce öğretmeye gittiğimde Çin'e gelişimin yıl dönümü olacak ve başka bir fotoğraf var ki Üzülerek öğretmenlik yaptığım

that is the actual school in which I taught sadly and this is very sad this

gerçek okul ve bu çok üzücü bu

school no longer exists it was all demolished around about ten years ago so

okul artık yok yaklaşık on yıl önce tamamı yıkıldı çok

sadly the property was sold and unfortunately the school had to close so

üzücü bir şekilde mülk satıldı ve maalesef okul kapanmak zorunda kaldı bu yüzden eskiden

there it is the school that I used to work at many many years ago but I have

kullandığım okul uzun yıllar önce çalıştım ama

lots of lovely memories lots of fond memories from my time in China

çok güzel anım var Çin'de geçirdiğim zamandan çok güzel anım var

we are being positive today let's be positive shall we as I mentioned at the

bugün olumluyuz hadi olumlu olalım mı

start of today's live lesson it is the first day of spring today has arrived so

bugünün canlı dersinin başında da belirttiğim gibi bugün baharın ilk günü geldi bu yüzden

I thought we would talk about nice things and hopefully in the last

güzel şeylerden bahsedelim dedim ve umarım

half-hour of the show I hope that I will be able to go outside and do something

şovun son yarım saatinde umarım dışarı çıkıp bahçede bir şeyler yapabilirim

in the garden so I will show you the camera at the moment is outside it is

bu yüzden size kamerayı göstereceğim şu an dışarıda

waiting for me to go outside however you might notice that the wind is blowing

dışarı çıkmamı bekliyor, ancak

rather strongly at the moment you can see the camera is moving around because

şu anda rüzgarın oldukça kuvvetli estiğini fark edebilirsiniz, kameranın rüzgar nedeniyle hareket ettiğini görebilirsiniz, bu nedenle

of the wind so it is very windy outside a lot more turbulent a lot more

dışarısı çok rüzgarlı, düne göre çok daha çalkantılı, çok daha

unsettled than yesterday did you see my livestream yesterday yes I was outside

çalkantılı dünkü canlı yayınımı gördün mü evet dün

in the forest once again doing my livestream yesterday an extra English

bir kez daha dışarıda ormanda canlı yayınımı yapıyordum dün fazladan bir İngiliz

addict livestream happened yesterday so hopefully later on I will be going

bağımlısı canlı yayın oldu bu yüzden umarım daha sonra

into the garden and there you can see the view outside right now it is a

bahçeye çıkacağım ve orada şu anda dışarıdaki manzarayı görebilirsiniz

little bit windy in fact it's very windy and here is another view looking outside

biraz rüzgarlı aslında çok rüzgarlı ve işte dışarıya bakan başka bir manzara

and there is another shot now that is a live view from my window here in Much

ve şimdi burada, Much Wenlock'taki penceremden canlı bir görüntü olan başka bir çekim var

Wenlock and I hope you are enjoying the day wherever you are I know things are

ve umarım nerede olursanız olun günün tadını çıkarıyorsunuzdur.

strange at the moment I know things are quite unusual

İşlerin oldukça sıra dışı olduğunu anladığım an, geçen gün

I think it would be fair to say it would definitely be fair to say that we are

living through strange times as I said the other day however and this is

söylediğim gibi garip zamanlarda yaşadığımızı söylemenin kesinlikle adil olacağını söylemenin adil olacağını düşünüyorum ancak ve bu,

something I am going to do at the start of all of my lessons for now don't

başında yapacağım bir şey. tüm derslerim şimdilik iyi tarafından

forget to look on the bright side look on the bright side of life stay positive

bakmayı unutma hayatın iyi tarafından bak pozitif kal

keep that smile on your face and keep your spirits up look on the bright side

o gülümsemeyi yüzünde tut ve moralini yüksek tut iyi tarafından bak

there is always something you can find there is always a glimmer of hope

her zaman bulabileceğin bir şeyler vardır her zaman bir umut ışığı

or happiness that you can find whatever is happening at the moment please look

ya da mutluluk o an ne oluyorsa onu bulabilmek için lütfen

on the bright side maybe you can get in touch with one of your friends maybe

iyi tarafından bak

someone you have lost contact with maybe you can call someone in your family whom

you have lost contact with you see so look on the bright side and as I say now

sizinle teması kaybettiniz, o yüzden iyi tarafından bakın ve dediğim gibi, şimdi

make the best of a bad deal so whatever is happening around you make the best of

kötü bir anlaşmayı en iyi şekilde değerlendirin, böylece etrafınızda olup biten her ne olursa olsun,

a bad deal perhaps you are at home at the moment with your family well that is

kötü bir anlaşmayı en iyi şekilde değerlendirin, belki de şu anda evdesiniz, ailenle iyisiniz. bu,

a good opportunity to sit around and have a chat talk about all sorts of

oturup sohbet etmek için iyi bir fırsat, bildiğim her türlü şey hakkında konuşmak,

things I know in these days where people are busy with their lives we often don't

insanların hayatlarıyla meşgul olduğu bu günlerde, çoğu zaman

have time to actually talk to each other have you noticed that so quite often we

birbirimizle gerçekten konuşmak için zamanımız olmuyor, bunu çok sık fark ettiniz mi? Birbirimizle

don't get the opportunity to actually talk to each other because our lives are

gerçekten konuşma fırsatı bulamıyoruz çünkü hayatlarımız

so hectic so there you have a chance to make the best of a bad deal you can do

çok telaşlı bu yüzden kötü bir anlaşmayı en iyi şekilde yapma şansın var

something maybe positive do something that you haven't done for a long time I

bir şeyler yapabilirsin belki olumlu bir şey yapabilirsin uzun zamandır yapmadığın bir şey yap zaman bence

think so every cloud has a silver lining don't forget the future hasn't happened

her bulutun bir umut ışığı vardır unutma gelecek henüz gerçekleşmedi

yet it is still approaching so it isn't always about negative things

ama hala yaklaşıyor bu yüzden her zaman olumsuz şeylerle ilgili değil

sometimes it is about positive things as well so every cloud has a silver lining

bazen olumlu şeylerle de ilgili bu yüzden her bulutun bir umut ışığı var

I'm sure if you look closely enough or carefully enough I'm pretty sure you can

ben Eminim yeterince yakından veya yeterince dikkatli bakarsanız,

find something positive to do talk about or say every cloud has a silver lining

konuşacak olumlu bir şeyler bulabileceğinizden veya her bulutun gümüş bir astarı olduğunu söyleyebileceğinizden oldukça eminim

and yes this is my favorite there is light at the end of the tunnel there

ve evet bu benim favorim tünelin sonunda ışık vardır

always is even if there is darkness around you at this moment there is light

her zaman oradadır şu anda etrafınızda karanlık olsa bile tünelin ucunda ışık var

at the end of the tunnel we will get through this together and that is the

bunu birlikte aşacağız ve bu

reason why I am doing special live streams at the moment so my special

yüzden şu anda özel canlı yayınlar yapıyorum bu yüzden bağımlılara özel

English addict lessons will be on when I'm not normally on however you can

İngilizce derslerim açık olacak normalde açık olmadığımda, ancak

always catch me on Sunday Wednesday and Friday from 2:00 p.m. UK time always you

beni her zaman Pazar, Çarşamba ve Cuma günleri saat 14:00'ten itibaren yakalayabilirsiniz. İngiltere saatiyle her zaman

could always find me here on YouTube Sunday Wednesday Friday 2:00 p.m. UK

beni burada YouTube'da bulabilirsiniz Pazar Çarşamba Cuma 14:00. İngiltere

time so now you know and of course if you want to give me a little like don't

zamanı yani artık biliyorsunuz ve tabii ki bana biraz beğeni vermek istiyorsanız

forget like and subscribe please if you liked it give me a thumbs up yeah thank

beğenmeyi ve abone olmayı unutmayın lütfen beğendiyseniz bana bir başparmak yukarıya bakın evet

you very much I would be most obliged if you could do that if you are obliged it

çok teşekkür ederim bunu yapabilirseniz çok minnettar olurum mecbursan müteşekkirsin

means you are thankful you feel grateful you are obliged I must thank you for the

demektir minnettar hissediyorsun mecbursun

lovely thing that you have done I am obliged to do it

yaptığın güzel şey için sana teşekkür etmeliyim bunu yapmak zorundayım

hello Vitesse guess what fetus you are first on today's live chat

merhaba Vitesse tahmin et bugünün canlı sohbetinde ilk olarak hangi ceninsin

congratulations to you

seni tebrik ediyorum

it is a fun day it is a sunny day it's a lovely day for sharing our love of the

eğlenceli bir gün güneşli bir gün İngilizceye olan sevgimizi paylaşmak için güzel bir gün

English language oh and it's Friday

oh ve bugün cuma

hmm some people are going crazy at the moment they are rushing around feeling

hmm bazı insanlar şu anda çılgına dönüyorlar kendilerini

very unhappy do you know why hmm a lot of people are panicking but there

çok mutsuz hissediyorlar neden hmm birçok insan biliyor musunuz paniğe kapıldın ama

is no need to panic my advice to you is simple here it is now on the screen Oh

paniğe gerek yok sana tavsiyem basit işte şimdi ekranda Oh

Keep Calm and wash your hands Keep Calm and wash your hands there is

Sakin ol ve ellerini yıka Sakin ol ve ellerini yıka

no need to worry there is no need to be afraid just follow the simple rules and

endişelenmene gerek yok korkmana gerek yok sadece takip et basit kurallar ve

the most important one of course is keep calm and wash your hands during this

tabii ki en önemlisi, yaşadığımız bu çok tuhaf dönemde sakin olun ve ellerinizi yıkayın

very strange time that we are experiencing hello to everyone on the

live chat hello Martha Poland hello Martha

canlı sohbetteki herkese merhaba merhaba Martha Polonya merhaba Martha

nice to see you here today nice to see you back with us on the live chat don't

bugün sizi burada görmek güzel tekrar aramızda görmek güzel canlı sohbette

forget if it is your first time if you've never been here before on my

unutmayın ilk kez mi

youtube channel or on my live stream please let me know please say mr. Duncan

youtube kanalımda veya canlı yayınımda daha önce burada bulunmadıysanız lütfen bana bildirin lütfen bayım deyin. Duncan

it is my first time here Luis Mendez is watching as well

buraya ilk kez geliyorum Luis Mendez de izliyor Fransa'dan

thank you very much for joining me once again from France I have a feeling there

bir kez daha bana katıldığınız için çok teşekkür ederim

are a lot of people who are in their houses they have nothing to do so I

Evlerinde bir sürü insan var yapacak bir şeyleri yokmuş gibi hissediyorum bu yüzden

think this is a great opportunity to spend some time listening to English

bence bu bir İngilizceyi anadili İngilizce olan birini dinleyerek biraz zaman geçirmek için harika bir fırsat bu arada

listening to a native speaker of the English language which is me by the way

so I think this is a great opportunity for everyone who is interested in

bu benim

learning English or improving their English it's a great opportunity to

İngilizce öğrenmekle veya İngilizcesini geliştirmekle ilgilenen herkes için harika bir fırsat olduğunu düşünüyorum geliştirmek için harika bir fırsat

improve so if you have a weak point or maybe something concerning English that

bu nedenle, zayıf bir noktanız varsa veya İngilizce ile ilgili

you are not very good at then the here is your opportunity to improve don't

çok iyi olmadığınız bir şey varsa, işte geliştirmeniz için bir fırsat.

forget if you want to see the captions you can press C on your keyboard so you

Altyazıları görmek istiyorsanız klavyenizdeki C tuşuna basabileceğinizi unutmayın, böylece

can actually see live captions and there is the button you must press press C on

gerçekten görebilirsiniz. canlı altyazılar ve basmanız gereken düğme var, bazı altyazılar istiyorsanız klavyenizde C'ye basın, bu yüzden

your keyboard if you want to have some captions so as I mentioned we have some

bahsettiğim gibi

lovely spring weather oh yes because today officially is the

güzel bir bahar havamız var oh evet çünkü bugün resmi olarak

first day of spring officially so all of the Weathermen all of the weather ladies

baharın ilk günü, bu yüzden tüm Hava Durumu Uzmanları hepsi hava durumu hanımefendileri hava durumu hakkında

all of those who are there to report and talk about the weather

bilgi vermek ve konuşmak için orada bulunanların hepsi

they have told us that today officially it is the first day of spring time and

bize bugünün resmi olarak baharın ilk günü olduğunu ve

there you can see in my garden we have some daffodils

orada bahçemde görebileceğiniz nergislerimiz olduğunu söylediler.

you see daffodils quite a lot during the spring and also you can see the pink

bahar boyunca ve pembe çiçeği de görebilirsiniz,

flower the pink flower is actually something called Heather Heather so you

pembe çiçek aslında Heather Heather denen bir şeydir, yani

have Heather and also you have daffodils as well hello to sweetness hello there I

sizde Heather var ve ayrıca nergisleriniz de var tatlılığa merhaba merhaba orada

hope you are doing well I am super duper fine and waiting for

umarım iyisinizdir Ben çok iyiyim ve bekliyorum

your livestream well that's good and if you missed yesterday's livestream

canlı yayının iyi bu iyi ve dünkü canlı yayını kaçırdıysan

because I did a lot yesterday I was walking around even though it was quite

çünkü dün çok şey yaptım hava oldukça

cold I was doing my livestream outside

soğuk olmasına rağmen etrafta dolaşıyordum dün canlı yayınımı dışarıda yapıyordum

yesterday and I was walking around as well trying my best not to fall over

ve ben de etrafta dolaşıyordum çünkü düşmemek için elimden geleni yapıyordum

because it was very wet and very muddy as well

çok ıslak ve aynı zamanda çok çamurluydu

hello Larissa hello new Jacque new Winn Ching in Vietnam hello to Vietnam I know

merhaba Larissa merhaba Vietnam'daki yeni Jacque yeni Winn Ching Vietnam'a merhaba biliyorum şu anda

I have a lot of viewers watching over there at the moment nice to see you here

orada izleyen çok sayıda izleyicim var sizi burada görmek güzel

welcome Jane is here hello also Rho sir Lali Lali hello

hoşgeldiniz Jane burada merhaba ayrıca Rho efendim Lali Lali merhaba

Lali I haven't seen you for a long time where have you been

Lali seni uzun zamandır görmemiştim neredeydin

Lali Lali welcome back nice to see you here again Theo platy says hello mr.

Lali Lali tekrar hoşgeldin seni tekrar burada görmek güzel Theo platy merhaba diyor bay.

Duncan and the community the spring air will make sure that we all survive I

Duncan ve topluluk bahar havası hepimizin hayatta kalmasını sağlayacak

think so well as long as you follow the rules

bence çok iyi kurallara uyduğunuz sürece

keep yourself safe there should be no problems hopefully hopefully jewelry is

kendinizi güvende tutun hiçbir sorun olmaz umarım kuyumculuk izliyordur

watching hello Jory nice to see you here as well is it your first time can I say

merhaba Jory sizi burada görmek de güzel değil mi ilk kez

a big thank you by the way I have a special thank you to send out to Sam boo

büyük bir teşekkür edebilir miyim bu arada Sam boo Cisco'ya göndereceğiniz

Cisco and also to call us Oh ciao ciao or a car or a koa I hope I pronounced

ve ayrıca bize Oh ciao ciao veya bir araba veya bir koa diyeceğiniz özel bir teşekkürüm var umarım adınızı doğru telaffuz etmişimdir

your name right Sambo and also Carlos thank you very

Sambo ve ayrıca Carlos dün

much for your lovely donations that you sent yesterday so can I say a big thank

gönderdiğiniz güzel bağışlarınız için çok teşekkür ederim, bu yüzden

you very much for your SuperDuper donations through PayPal and don't

PayPal aracılığıyla SuperDuper bağışlarınız için çok teşekkür ederim ve

forget everything I do here I do for free it doesn't cost anything so all of

burada yaptığım her şeyi unutmayın, ücretsiz yapıyorum, hiçbir maliyeti yok yani hepsi

my time I always give away for free and it doesn't cost anything you can watch

zamanımı her zaman ücretsiz olarak dağıtırım ve hiçbir maliyeti yoktur

me on YouTube all the time but if you want to make a little donation to help

beni her zaman YouTube'da izleyebilirsiniz ama yolumda bana yardımcı olmak için küçük bir bağış yapmak isterseniz

me on my way so I can keep doing this forever and

bunu sonsuza dek yapmaya devam edebilirim.

ever and ever here is my little paypal address if you

işte benim küçük paypal adresim

want to make a donation I will show it again later on meanwhile we are enjoying

bağış yapmak isterseniz daha sonra tekrar göstereceğim bu arada

the first day of spring beat trees hello boo trees nice to see you here

baharın ilk gününün tadını çıkarıyoruz ağaçları yendi merhaba boo ağaçları sizi burada görmek güzel

hi mr. Duncan and everyone at home in Argentina we need to stop all of the

merhaba bayım. Duncan ve Arjantin'deki evdeki herkes burada

problems before it gets worse here we haven't so much or so many

daha kötüye gitmeden önce tüm sorunları durdurmalıyız ciddi bir şey olmasını kaldıracak çok fazla öğemiz yok

elements to afford anything serious happening yes so we need to follow the

evet bu yüzden

simple rules stay away from other people keep yourself safe and most importantly

diğer insanlardan uzak dur basit kurallara uymalıyız. kendinizi güvende ve en önemlisi

of all yes keep your hands clean I think that's my favorite one

evet ellerinizi temiz tutun bence bu benim favorim

stay clear of other people distance yourself and also make sure your hands

diğer insanlardan uzak durun ve ayrıca ellerinizin

stay clean by the way this morning we had a delivery so mr. Steve have

temiz olduğundan emin olun bu arada bu sabah bir teslimatımız vardı bu yüzden bayım. Steve

actually ordered something through the post and it came this morning and the

aslında posta yoluyla bir şey sipariş etti ve bu sabah geldi ve

man who came to deliver the parcel would not come near the house so he stood very

paketi teslim etmeye gelen adam evin yanına gelmeyecekti, bu yüzden

far away from the house so he knocked on the door and then he went away and he

evden çok uzakta durdu, bu yüzden kapıyı çaldı ve sonra gitti ve o

said hello mate I've got a parcel here and he just left it on the driveway so

merhaba dedi dostum, burada bir paketim var ve onu garaj yoluna bıraktı, bu yüzden

he didn't come to the house and hand it to us personally he stayed very far away

eve gelip bize şahsen vermedi, çok uzakta kaldı

and I think that's something that a lot of people are doing at the moment they

ve bence bu birçok insanın yaptığı bir şey şu anda

are distancing themselves so even the delivery driver that came this morning

kendilerini uzaklaştırıyorlar, bu sabah gelen teslimat şoförü bile

he didn't come near to mr. Steve he stayed far away although between you

Bay'a yaklaşmadı. Steve o uzak kaldı ama aramızda kalsın

and me I think that's a very good suggestion whatever is happening to be

bence bu çok iyi bir öneri her ne oluyorsa

honest hello - oh we have haba Farouk hello Jabara Rukh nice to see you here

dürüst olmak gerekirse merhaba - oh bizde haba var Farouk merhaba Jabara Rukh canlı sohbette seni de burada görmek güzel

as well on the live chat don't forget this is live right now it is 25 past

bunu unutma canlı şu an saat

2:00 on a Friday afternoon later on I will be going outside also today we are

25:00 Cuma öğleden sonra daha sonra dışarı çıkacağım bugün de

talking about abilities the things you are able to do and I thought this would

yetenekler hakkında konuşuyoruz yapabilecekleriniz ve bunun

be a good thing to look so today we will be looking at our

bakmanın iyi bir şey olacağını düşündüm bu yüzden bugün yapacağız

strengths and also our weaknesses so things that you feel you do well things

güçlü ve zayıf yönlerimize bakıyoruz, yani iyi yaptığınızı düşündüğünüz şeyler,

that you feel that you are very good at and of course the opposite is weakness

çok iyi olduğunuzu hissettiğiniz şeyler ve tabii ki bunun tersi zayıflıktır, bu yüzden

so maybe the things that you are not very good at so in our lives we all have

belki de pek iyi olmadığınız şeyler bu yüzden hayatımızda biz hepimizin

strengths and weaknesses things we are good at things that are positive maybe a

güçlü ve zayıf yanları var, iyi olduğumuz şeyler, olumlu şeyler, belki

positive side of your character and of course we all have weaknesses things

karakterinizin olumlu bir yönü ve elbette hepimizin zayıf yönleri var, hayatımızda yapmak zorunda kalabileceğimiz

that we are not very good at things that we might have to do in our lives however

şeylerde pek iyi olmadığımız şeyler, ancak

we are not very good at doing it so we all have our own strengths and

değiliz bunu yapmakta çok iyi, bu yüzden hepimizin kendi güçlü ve

weaknesses and that is something we'll be looking at a little bit later on

zayıf yönleri var ve bu biraz sonra bakacağımız bir şey

hello Rosa nice to see you here today Rosa is talking to Luis how is your

merhaba Rosa bugün seni burada görmek güzel Rosa Luis ile konuşuyor kilitlenmen nasıl

lockdown I am a little tired and we are facing this isolation for some days many

ben biraz yorgun ve birkaç gündür bu izolasyonla karşı karşıyayız, pek çok

dailies well it's the same here mr. Steve can't work at the moment so he's

gazete, burada da aynı bayım. Steve şu anda çalışamıyor, bu yüzden ona

been told to stay at home however he can still do some of his work on a computer

evde kalması söylendi, ancak yine de aynı benim gibi bir bilgisayarda işlerinin bir kısmını yapabiliyor, bu yüzden

just like me so I have no excuse really so even if I stay here at home all the

gerçekten hiçbir mazeretim yok, bu yüzden burada sürekli evde kalsam bile

time I can't avoid doing any work because I can do my work here in my

yapabilirim 'herhangi bir iş yapmaktan kaçınmayın çünkü işimi burada, gördüğünüz

house as you can see now it's exactly what I'm doing at the moment

gibi evimde yapabilirim, şu anda tam olarak yaptığım şey

hello Susie ker nice to see you here as well

merhaba Susie ker sizi burada görmek güzel

oh hello to da dudx the microbiologist I would imagine a lot of people would like

oh mikrobiyolog da dudx'e merhaba derdim Şu anda pek çok insanın

your advice at the moment I bet there are many people phoning you for advice

tavsiyenizi isteyeceğini hayal edin, bahse girerim bir mikrobiyolog olduğunuz için tavsiye almak için sizi arayan birçok insan vardır,

as you are a microbiologist you are a person who works or deals with

very small things micro the word micro means small

mikro ile çalışan veya çok küçük şeylerle uğraşan bir kişisiniz.

hello row sir hello also to Christina I am happy now because of you mr. Duncan

Christina'ya, şimdi sizin sayenizde mutluyum Bay. Duncan

thank you Christina well it's my pleasure to be here I will be here as

teşekkür ederim Christina burada olmak benim için bir zevk Elimden geldiğince burada olacağım,

much as I can if I can be here with you I will be here so I will try my best to

eğer burada sizinle olabilirsem burada olacağım, bu yüzden

be with you as much as possible mr. Steve by the way he's going to see his

mümkün olduğunca sizinle birlikte olmak için elimden gelenin en iyisini yapacağım Bay. Steve bu arada

mother tomorrow because on Sunday it's Mother's Day so here in the UK we will

yarın annesini görecek çünkü Pazar günü Anneler Günü bu yüzden burada Birleşik Krallık'ta

be celebrating our mothers so for those who are still fortunate enough to have

annelerimizi kutlayacağız bu yüzden hala hayatlarında anneleri olacak kadar şanslı olanlar

their mother in their lives they will be going to visit them however because of

onları ziyaret edecekler. ancak

the current situation many people have decided to stay away and not visit their

mevcut durum nedeniyle birçok kişi uzak durmaya ve annelerini ziyaret etmemeye karar verdi

mother however tomorrow mr. Steve will be going to see his mother because it's

ancak yarın bay. Steve annesini görecek çünkü

Mother's Day on Sunday sadly unfortunately for me my mother is being

Pazar günü Anneler Günü ne yazık ki benim için ne yazık ki annem

taken care of at the moment in hospital and sadly they are not allowing anyone

şu anda hastanede bakılıyor ve ne yazık ki kimsenin

to visit so I can't even go to see my mother on Mother's Day unfortunately I

ziyaretine izin vermiyorlar bu yüzden annemi görmeye bile gidemiyorum Anneler gününde ne yazık ki

can't go tomorrow and I can't go on Sunday so unfortunately due to the

yarın gidemem ve Pazar günü de gidemem maalesef şu

situation at the moment I can't see my mother unfortunately isn't that sad I

anki durumdan dolayı annemi göremiyorum ne yazık ki o kadar üzgün değil mi Dürüst

feel slightly annoyed about that to be honest

olmak gerekirse bu konuda biraz rahatsız hissediyorum

Irene is here nice to see you here as well also we have Sammy hello Sammy nice

Irene burada sizi de görmek güzel ayrıca Sammy'ye sahibiz merhaba Sammy de

to see you here as well hello also - Oh

sizi burada görmek güzel merhaba ayrıca - Oh

Sambo Sissoko yes thank you very much by the way for your lovely donation on

Sambo Sissoko evet bu arada paypal'daki güzel bağışınız için çok

paypal thank you very kind of you and of course with your

teşekkür ederim çok naziksiniz ve tabii sizlerin

lovely support I am able to do this all the time so this

güzel desteğiyle bunu her zaman yapabiliyorum bu yüzden zamanımı daha çok

become something that I want to devote more of my time to and that's the reason

ayırmak istediğim bir şey haline geldi ve

why I'm here today ham T says hi my teacher I really hope

bugün burada olmamın sebebi de bu ham T merhaba diyor öğretmenim

to see you now I am from Vietnam and I was sent here by Alex hello to all of

sizi gerçekten görmeyi umuyorum şimdi Vietnamlıyım ve buraya Alex tarafından gönderildim tüm

Alex DS students hello to you watching at the moment in Vietnam nice to see you

Alex DS öğrencilerine merhaba Vietnam'da şu anda izleyen sizlere merhaba ben de sizi burada görmek güzel

here as well hello also - marina hello also - Saeed

merhaba ayrıca - marina ayrıca merhaba - Saeed

marina asks what is the English level of your lessons well to be honest I will be

marina İngilizce seviyesinin ne olduğunu soruyor Dürüst olmak gerekirse, size karşı

honest with you most of my lessons are really for people who are lower

dürüst olacağım, derslerimin çoğu gerçekten alt

intermediate or intermediate or maybe upper intermediate however I always say

orta veya orta veya belki üst orta seviyedeki insanlar içindir, ancak her zaman

that everyone is welcome to watch my videos and one of the good things about

herkesin videolarımı izlemeye davetli olduğunu söylüyorum ve bu konudaki iyi şeylerden biri de

my English lessons is you can watch the captions the subtitles on the screen so

İngilizce derslerim, alt yazıları ekranda izleyebilmenizdir, böylece

even my live streams you can actually have captions or subtitles so to be

canlı yayınlarımda bile alt yazılara sahip olabilirsiniz, bu yüzden

honest with you I always say that my lessons are for everyone whatever your

size karşı dürüst olmak gerekirse, derslerimin herkes için olduğunu her zaman söylerim, seviyeniz ne olursa olsun, sizin

level is there will be something for you there will be something that you will

için bir şeyler olacaktır.

find useful in everything I do so I can assure you of that

Yaptığım her şeyde yararlı bulacağın bir şey olacak, bu yüzden seni temin edebilirim merhaba

hi teacher hello Irene nice to see you here Irene also we have Palmyra Palmyra

öğretmenim merhaba Irene seni burada görmek güzel Irene de Palmyra'mız var Palmyra

says I like the purple bush well I'm hoping later on we will be going outside

mor çalıyı seviyorum diyor, umarım daha sonra birlikte oluruz dışarı çıkacağız

I really hope that we can go outside there it is at the moment so that is my

gerçekten umarım dışarı çıkabiliriz orada şu an öyle yani bu benim

live camera outside and around about three o'clock we will go

canlı kameram dışarda ve saat üç civarında

outside if you want if you don't want to then I will stay inside it's up to you

dışarı çıkacağız eğer istersen istemiyorsan o zaman ben kalacağım içeride bu size kalmış

really some people might want to see me in the

gerçekten bazı insanlar beni bahçede görmek isteyebilir

garden some people might not yes you see hello Larry sir hello Larry sir

bazı insanlar istemeyebilir evet görüyorsunuz merhaba Larry efendim merhaba Larry efendim

do the students in China differ are they different do they differ from those in

Çin'deki öğrenciler farklı mı onlar farklı mı İngiltere'dekilerden farklı mı peki

England well I would say that's one of the things I did notice and I think this

ben de öyle derdim fark ettiğim şeylerden biri ve bunun

is very common with people certainly in Asia I think school children or students

kesinlikle Asya'daki insanlarda çok yaygın olduğunu düşünüyorum okul çocukları veya öğrencilerin

work very hard I might even say sometimes they work harder than students

çok çalıştığını düşünüyorum hatta bazen burada İngiltere'deki öğrencilerden daha çok çalıştıklarını söyleyebilirim.

here in England I'm pretty sure I'm going to get into trouble for saying

that and I am sure Anna says in my sunny balcony it is a gorgeous day and I have

bunu söylediğim için başım belaya girdi ve eminim Anna güneşli balkonumda harika bir gün olduğunu ve

to stay at home well that's what I said earlier sometimes you can still make the

evde kalmam gerektiğini söylüyor, daha önce de söylediğim buydu bazen hala en

best you can still find some positivity something nice even when things seem bad

iyisini yapabilirsin hala biraz pozitiflik bulabilirsin güzel bir şey işler kötü görünse bile

we can still find something nice to do the pink lavender yes the lovely pink

yapacak güzel bir şey bulabiliriz pembe lavanta evet bahçemdeki sevimli pembe

lavender in my garden it is coming out now because well spring has arrived yes

lavanta şimdi çıkıyor çünkü bahar geldi evet

it's official today is the first day of spring and that is the reason why there

resmi olarak bugün baharın ilk günü ve bu yüzden

is a little daffodil above my head can you see it so to celebrate the first day

başımın üzerinde küçük bir nergis var, onu görebiliyor musunuz, baharın ilk gününü kutlamak için

of spring here we have a little daffodil waving and saying hello hello Phu Wiang

burada el sallayan ve merhaba diyen küçük bir nergis var Phu Wiang

hello mr. Duncan hmm thank you very much for your company

merhaba bay. Duncan hmm, arkadaşlığın için çok teşekkür ederim

today nice to see you here Minh Oki says I love your accent

bugün seni burada görmek güzel Minh Oki aksanını sevdiğimi söylüyor,

thank you very much some people think that my accent is American it isn't so I

çok teşekkür ederim, bazı insanlar aksanımın Amerikan olduğunu düşünüyor, öyle değil bu yüzden

don't speak with an American accent my accent is actually British

Amerikan aksanıyla konuşmuyorum aksanım aslında İngiliz, bu

so you are watching me now live in England which is the birthplace of the

yüzden beni şimdi İngilizcenin doğum yeri olan İngiltere'de canlı izliyorsunuz,

English language so here is the country where it all began

yani işte her şeyin başladığı ülke burası Abdi'ye

thank you also to Abdi hello Abdi watching in Somalia hello to you nice to

de teşekkür ederim merhaba Abdi Somali'de izliyor merhaba size merhaba

see you here today Lali Lali oh well done yes you can

bugün sizi burada görmek güzel Lali Lali aferin evet,

describe something as a blessing in disguise so this means that something

bir şeyi kılık değiştirmiş bir lütuf olarak tanımlayabilirsiniz, bu,

that might appear bad or negative can actually be something positive so it's

kötü veya olumsuz görünen bir şeyin aslında olumlu bir şey olabileceği anlamına gelir, bu nedenle

very similar to making the best of a bad deal so sometimes a bad situation can

kötü bir anlaşmayı en iyi şekilde değerlendirmeye çok benzer, bu nedenle bazen kötü bir durum

actually bring something good with it I know it seems strange but it can happen

aslında bir şeyler getirebilir bununla iyi, biliyorum garip görünüyor ama olabilir,

so you can have a blessing in disguise so it might seem like a bad thing but

böylece kılık değiştirmiş bir kutsamaya sahip olabilirsin, bu kötü bir şey gibi görünebilir

but you might find something positive will come from it as well hello Roman

ama ondan olumlu bir şeyler de gelebilir merhaba Roman

hello Roman nice to see you here watching in Russia a big privat to

merhaba Roman seni burada görmek güzel Rusya'da izlemek, şu anda Rusya'da izleyen herkes için büyük bir özel,

everyone watching in Russia at the moment how are things for you what is

sizin için işler nasıl gidiyor, dünya çapında

happening in your country with the current situation that is affecting so

pek çok insanı etkileyen mevcut durumla birlikte ülkenizde neler oluyor,

many people around the world hello mean - hello min mr. Duncan this

merhaba demek - merhaba min. Duncan

is my first time watching your video hello men watching in Vietnam welcome

videonuzu ilk kez izliyorum merhaba beyler Vietnam'da izliyorum hoşgeldiniz

and I'm so pleased to see you here for the first time

ve sizi ilk kez burada gördüğüme çok sevindim,

if it is your first time I will give you a lovely round of applause to welcome

eğer ilk kez yapıyorsanız, sizi canlı yayınıma hoş geldiniz demek için çok güzel bir alkış vereceğim.

you to my livestream and it is Friday Friday the 20th of March 2020 I'm pretty

ve bugün 20 Mart 2020 Cuma Cuma

sure we are going to remember 2020 for a long time to come I think so

2020'yi uzun bir süre hatırlayacağımızdan oldukça eminim ki öyle düşünüyorum

Larry sir thank you for answering my question

Larry efendim sorumu yanıtladığınız için teşekkür ederim size

I completely agree with you thank you Larissa thank you very much and a peeker

tamamen katılıyorum teşekkür ederim Larissa çok teşekkür ederim ve bir gözetleyici

is here hello mr. Duncan how many people are ill

burada merhaba bay. Duncan şu anda İngiltere'de kaç kişi hasta,

at the moment in England well there are quite a few ill we've had some people

pek çok hasta var, maalesef bazı insanlar

unfortunately died so there have been some deaths however at the moment the

öldü, bu yüzden bazı ölümler oldu, ancak şu anda

level is still quite low here although over the next few days there is a chance

burada seviye hala oldukça düşük, ancak önümüzdeki birkaç gün içinde

that the the numbers will suddenly increase so yes things are not too bad

sayıların birdenbire artması ihtimali var, bu yüzden evet burada işler o kadar da kötü değil

here however I think the worst is still to come here in the UK I think so Dow

ancak bence en kötüsü burada, Birleşik Krallık'ta devam ediyor bence öyle Dow

Shang GTV hello - Aang can you say hello to me can you say hello to me so we

Shang GTV merhaba - Aang bana merhaba diyebilir misin merhaba diyebilir misin bana

don't say hello with me we can say hello too so I will say hello to you watching

benimle merhaba demeyelim biz de merhaba diyebiliriz ki ben de Vietnam'da seyrederken size merhaba diyeyim

in Vietnam kübra asks what would you like to do the bet the most during this

kübra bu süre zarfında bahsi en çok ne yapmak isterdiniz diye sorar şu anda

time what would you like to do at the moment well one of the things I am

ne yapmak isterdiniz Pekala,

enjoying at the moment is teaching you English so I'm loving this I am making

şu anda zevk aldığım şeylerden biri de size İngilizce öğretmek, bu yüzden bunu seviyorum,

the best of this situation so I have to make sure that I don't go too close to

bu durumdan en iyi şekilde yararlanıyorum, bu yüzden diğer insanlara çok yaklaşmadığımdan emin olmalıyım

other people however on the Internet it's perfectly all right so as long as

ancak internette her şey yolunda,

my internet connection doesn't disappear I think I think I will be okay I think

internet bağlantım kesilmediği sürece sanırım iyi olacağım sanırım öyle

so I hope so would you like to see an excerpt from one of my lessons now don't

umuyorum ki derslerimin birinden bir alıntı görmek ister misin şimdi

forget I have made many lessons on YouTube and I thought it would be a nice

unutma birçok şey yaptım YouTube'daki dersler ve İngilizce

opportunity to have a look at one of my English lessons and this is just a short

derslerimden birine bakmak için iyi bir fırsat olacağını düşündüm ve bu, tamamen şakalar ve mizah hakkında

excerpt from a lesson that I made all about jokes and humor

yaptığım bir dersten kısa bir alıntı merhaba

hi good evening wow so many people the man who goes to see his doctor he says

iyi akşamlar vay canına pek çok insan doktoruna gidiyor

doctor doctor I feel like a pair of curtains and the doctor replies Oh pull

doktor doktor diyor kendimi bir çift perde gibi hissediyorum ve doktor cevap veriyor ah toparla

yourself together do you like shopping do you how come whenever I go to the

kendini alışverişi sever misin nasıl oluyor da ne zaman

supermarket I always end up with the shopping trolley that has the bad wheel

markete gitsem hep kötü olan alışveriş arabasıyla karşılaşıyorum tekerlek

I want to go this way and my shopping trolley wants to go this way yeah it's

ben bu tarafa gitmek istiyorum ve benim alışveriş arabam da bu tarafa gitmek istiyor evet

funny it's light isn't it because it's true a man who goes to see his doctor he

komik hafif değil mi çünkü bu doğru doktoruna giden bir adam

says doctor doctor people keep ignoring me and the doctor replies next please

doktor doktor diyor insanlar beni görmezden geliyor ve doktor cevap veriyor sıradaki lütfen

okay you've been a great audience thank you very much good night

tamam harika bir seyirci oldunuz çok teşekkür ederim iyi geceler

if a person stands on a stage and tells their jokes to an audience it is called

bir kişi sahnede durup seyirciye esprilerini anlatıyorsa buna

stand-up comedy because the person telling the jokes is standing up of

stand-up komedisi denir çünkü espriyi yapan kişi ayaktadır

course it is true to say that a joke which may be funny to one person could

tabi ki bu doğru Bir kişiye komik gelebilecek bir şakanın

actually be offensive or not funny to another each one of us has a slightly

aslında bir başkası için rahatsız edici veya komik gelmeyebileceğini söyleyin, her birimiz

different feeling when we hear a joke it is called our sense of humor

bir şaka duyduğumuzda biraz farklı bir duyguya kapılırız buna mizah anlayışımız denir,

some people will laugh at anything while others will hardly ever laugh at all it

bazı insanlar herhangi bir şeye gülerken diğerleri güler. neredeyse hiç gülmez, insan duyguları yapbozunun

is yet another fascinating piece of the human emotion puzzle do you have a sense

bir başka büyüleyici parçasıdır, mizah anlayışınız var mı,

of humor what makes you laugh do you know any

sizi güldüren şey var mı, bildiğiniz

good jokes and there it was an excerpt from one of my English lessons and there

iyi şakalar var mı ve işte İngilizce derslerimden birinden bir alıntıydı ve bir

are lots of English lessons available on my youtube channel

sürü var İngilizce dersleri youtube kanalımda mevcut

yes we are all together again whatever is happening in the world however bad

evet yine hep birlikteyiz dünyada ne olursa olsun kötü

things seem we still have each other I am here for you and to be honest I will

şeyler görünse de hala birbirimize sahibiz senin için buradayım ve dürüst olmak gerekirse

be honest with you I'm also very happy that you are here

sana karşı dürüst olacağım ben de çok mutluyum burada

with me so you are keeping me company during my lonely period of time however

benimlesin, bu yüzden yalnız olduğum zamanlar boyunca bana eşlik ediyorsun, ancak

we are not alone because we can share one important thing which is our love of

yalnız değiliz çünkü önemli bir şeyi paylaşabiliriz, o da İngilizceye olan sevgimizdir. Yaklaşık

the English language I am hoping to go outside in around about half an hour

yarım saat sonra dışarı çıkmayı umuyorum.

hopefully if the weather stays good it's windy outside and it's also very cold

hava güzel kalırsa dışarıda rüzgarlı ve aynı zamanda çok soğuk

but I thought it would be very nice to go outside for a short time because it's

ama kısa bir süreliğine dışarı çıkmanın çok güzel olacağını düşündüm çünkü bugün

the first day of spring and I always like to keep positive I always like to

baharın ilk günü ve ben her zaman pozitif kalmayı severim

stay positive today we are talking about our strengths and weaknesses so when we

Bugün hep pozitif kalmayı severim biz güçlü ve zayıf yönlerimizden bahsediyoruz, bu yüzden

talk about our strengths and weaknesses well we might ask what are you good at

güçlü ve zayıf yönlerimizden iyi bahsettiğimizde, hangi konuda iyisin,

what are you good at so if you are good at something it means you are able to do

hangi konuda iyisin diye sorabiliriz, bu nedenle bir şeyde iyiysen, bu onu yapabileceğin, yeteneğin olduğu anlamına gelir.

it you have an ability you can do something special so what are you good

özel bir şey yapabilirsin yani neyde

at and I suppose we can also say what are you bad at so you can be good at

iyisin ve sanırım neyde kötü olduğunu da söyleyebiliriz böylece bir şeyde iyi olabilirsin

something you have an ability to do it maybe you are bad at something so in

yapma yeteneğine sahipsin belki bir şeyde kötüsün yani

this sense good and bad means able and unable you can do it good you can't do

bu anlamda iyi ve kötü anlamına gelir yapabilirsin ve yapamazsın iyi yapabilirsin kötü yapamazsın bir şeyde iyisin kötüsün bu bir

it bad you are good at something you are bad it's something so what about you do

şeydir peki ya senin

you have a special skill there's something that you are very good

özel bir yeteneğin var iyi olduğun bir şeyde çok iyi

at something that you are good at can you please tell me so here's another way

olduğun bir şey var olabilir lütfen bana söyleyin, işte bunu ifade etmenin başka bir yolu,

of expressing it what do you excel at so when we say

hangi konuda üstünsünüz, bu yüzden

excel it means you are ahead or in front something that you do very well so a

excel dediğimizde, bu sizin çok iyi yaptığınız bir şeyin önünde veya önünde olduğunuz anlamına gelir, bu nedenle

good question to start with is what do you excel at is there a skill that you

başlamak için iyi bir soru, hangi konuda mükemmelsiniz?

have that is very special maybe you have a certain ability with education so

sahip olduğun çok özel bir beceri belki eğitimle ilgili belli bir yeteneğe sahipsin bu yüzden

maybe something that you can do that other people can't something that I'm

belki diğer insanların yapamadığı bir şeyi senin yapabileceğin bir şey benim

very good at is speaking so I suppose I could say that I'm very good I'm good at

çok iyi olduğum bir şey konuşmaktır bu yüzden sanırım öyle olduğumu söyleyebilirim çok iyi

speaking I'm good at saying things so maybe that is something I excel at

konuşmakta iyiyim bir şeyler söylemekte iyiyim bu yüzden belki bu, İngilizce öğretmekte mükemmel olduğum bir şeydir,

teaching English so something I enjoy doing something I like to do something

yani bir şey yapmaktan zevk aldığım bir şey yapmayı severim,

that I think I do very well teaching so what about you is there something that

öğretmekte çok iyi olduğumu düşündüğüm bir şey, peki ya sen orada mısın

you do very well Ekaterina hello Ekaterina I am excellent at skiing so

çok iyi yaptığın bir şey Ekaterina merhaba Ekaterina Ben kayakta mükemmelim, bu yüzden neyde

what do you excel at I excel at skiing so that is how you answer the question

mükemmelsin ben kayakta mükemmelim, bu yüzden soruyu böyle cevaplarsın, bu yüzden neyde

so if I ask what do you excel at you can reply I excel at skiing or I am

üstünsün diye sorarsam, cevap verebilirsin Kayakta mükemmelim veya ben

excellent at skiing so excellent is related to this word you excel at

kayakta mükemmelim çok mükemmel bu kelimeyle alakalı bir

something you are excellent at something you do it very well you do it very well

şeyde mükemmelsin bir şeyde mükemmelsin onu çok iyi yapıyorsun onu çok iyi yapıyorsun bir

you are very good at doing something hello Ali Ben so as I said before Excel

şeyi yapmakta çok iyisin merhaba Ali Ben Excel'den önce dediğim gibi

you do well you are ahead of other people so maybe you have a professional

iyi yapıyorsun sen diğer insanlardan öndesiniz yani belki profesyonel bir

skill so maybe in your job perhaps your job requires a certain

yeteneğiniz var yani belki işinizde belki işiniz belli bir

ability or skill something that you can do very well so maybe in your job mr.

yetenek veya beceri gerektiriyor çok iyi yapabileceğiniz bir şey bu yüzden belki işinizde bay.

Jude a microbiologist I am good at Oh his message is just gone he's just

Jude bir mikrobiyologda iyiyim Ah, mesajı gitti, öylece ortadan

disappeared Anna says I hope to be good at learning

kayboldu Anna, İngilizce öğrenmede iyi olmayı umuyorum

English but I am bad at drawing yes so that is really what I'm on about today

ama çizimde kötüyüm evet, bu yüzden bugün gerçekten bununla ilgiliyim, bu

so we all have something we are good at but we also have things that we are bad

yüzden hepimizin sahip olduğumuz bir şeyi var. iyiyiz ama kötü olduğumuz şeyler de var bunu

at we can do it we can't do it there are things we are good at and things we are

yapabiliriz yapamayız iyi olduğumuz ve kötü olduğumuz şeyler var

bad at so I suppose for me I am good at teaching I am good at speaking however

bu yüzden sanırım benim için öğretmede iyiyim iyiyim bununla birlikte

can I tell you something that I'm bad at something that I can't do very well I am

size bir şey söyleyebilirim ki çok iyi yapamadığım bir şeyde kötüyüm

terrible at maths I'm awful my brain cannot work out mathematical equations I

matematikte berbatım beynim matematiksel denklemleri çözemiyor berbat

am awful terrible I can't do it I'm rubbish at maths so that is one thing

durumdayım yapamıyorum ben' Matematikte berbatım, bu yüzden kötü olduğum bir şey var, yapabileceğim

that I'm bad at so I have a good thing something that I can do and something

iyi bir şey var ve yapamayacağım bir

that I'm not very good at something I can't do I am good at teaching English

şeyde pek iyi olmadığım bir şey var İngilizce öğretmede iyiyim

but I am bad at maths or mathematics so yes

ama ben matematikte veya matematikte kötüyüm bu yüzden evet

there you go Christina says I am excelling in sport yes so you can be

işte Christina sporda mükemmel olduğumu söylüyor evet bu yüzden bir

excelling in something so that is showing

şeyde mükemmel olabilirsiniz yani bu sizin

that is the thing that you do well so I excel in sport or I am excelling in

iyi yaptığınız şeyi gösteriyor yani ben sporda mükemmelim veya

sport hello to Phu Wiang I like listening to your lessons thank you very

sporda mükemmelim merhaba Phu Wiang'a Derslerinizi dinlemeyi seviyorum çok teşekkür ederim

much Phu Wiang and I hope my lessons will

Phu Wiang ve umarım derslerim

help you to improve your English thank you very much Emanuela says my country

İngilizcenizi geliştirmenize yardımcı olur çok teşekkür ederim Emanuela ülkemin

is in lockdown and we don't know when it will end this is something that is

tecrit altında olduğunu ve bunun ne zaman biteceğini bilmediğimizi söylüyor bu

happening in many parts of the world many parts of the world are now affected

dünyanın birçok yerinde olan bir şey dünyanın birçok yeri şu anki

by the current situation here's another great word now if you are able to do

durumdan etkileniyor işte başka bir harika kelime şimdi eğer bir

something quite often you will have to pass a test or maybe you will have to

şeyi çok sık yapabiliyorsanız bir testi geçmek zorunda kalacaksınız veya belki de almak zorunda kalacaksınız

get some sort of qualification so maybe we can say that that thing is an

bir tür vasıf yani belki o şeye bir başarı diyebiliriz,

accomplishment something you have accomplished so what have you

başardığın bir şey yani ne

accomplished do you have a special skill maybe there is a skill that you have

başardın özel bir yeteneğin var mı belki sende var ama

that other people don't have I have some friends who have special abilities some

diğer insanlarda olmayan bir yetenek var benim bazı arkadaşlarım var özel yetenekleri vardır bazı

people are good at repairing electrical things they have a certain skill they

insanlar elektriksel şeyleri tamir etmekte iyidirler belli bir beceriye sahiptirler bilgisayarlarla

are able to sort out problems with computers because I'm not very good at

ilgili sorunları çözebilirler çünkü ben bunda pek iyi değilim

that I can work my computer very well but sometimes if my computer has a

bilgisayarımı çok iyi çalıştırabilirim ama bazen bilgisayarımda bir

problem then I'm not very good at repairing it so sometimes I do have

sorun olursa o zaman Tamir etmekte pek iyi değilim, bu yüzden bazen

weaknesses I have weaknesses there are things that I'm not very good at and one

zayıflıklarım oluyor, zayıf yönlerim var, pek iyi olmadığım şeyler var ve

of them is fixing my computer if it ever goes wrong so what about you what are

bunlardan biri, eğer bir gün ters giderse bilgisayarımı tamir etmektir, peki ya siz ne gibi

the things that you are good at tell me something

şeyler bana bir şey söylemekte iyisin

you are really good at hamid reza says i am excellent or I excel at writing I can

hamid reza ben mükemmelim ya da yazmakta ustayım diyor

write about Avars I can write about Avars

Avarlar hakkında

three pages without stopping so you can write four four three pages of writing

durmadan üç sayfa yazabilirim böylece

really without stopping well can I just say that writing is a very good way of

gerçekten iyi durmak, yazmanın çok iyi bir öğrenme yolu olduğunu söyleyebilirim,

learning so if you want to improve your English if you want to have more English

bu yüzden İngilizcenizi geliştirmek istiyorsanız, beyninizde daha fazla İngilizce kelime olmasını istiyorsanız,

words in your brain can I just say that writing is a very good way of improving

yazmanın İngilizcenizi geliştirmenin çok iyi bir yolu olduğunu söyleyebilir miyim

your English because as you write you will look closely at the words and as

çünkü yazarken kelimelere yakından bakacaksınız ve

you write those words will go into your brain because when you write you are

yazarken o kelimeler beyninize girecek çünkü yazarken

using your brain in a very special way that is here

beyninizi çok özel bir şekilde kullanıyorsunuz yani burada

hello ved act nice to see you here on the livestream nice to see you here

merhaba ved iyi davranın sizi burada canlı yayında görmek güzel bugün sizi burada görmek için dün

today I was here yesterday and I might be here tomorrow

buradaydım ve yarın burada olabilirim,

now I know usually I am NOT here on Saturday but mr. Steve is going to his

biliyorum genellikle cumartesi burada DEĞİLİM ama bayım. Steve

mother to visit her but I can't visit my mother because she's locked away in

annesini ziyarete gidiyor ama ben annemi ziyaret edemem çünkü o hastanede kilitli

hospital I can't go to see her so sadly I I won't be able to so maybe tomorrow I

will actually go online again we will see what happens so I might be here

ne olacağını göreceğim bu yüzden yarın burada olabilirim Tran ne zaman

tomorrow I'm not sure hello to new when Tran will you make a lesson about

yeniye merhaba emin değilim gelecekte uluslararası ticaret hakkında bir ders verecek misin

talking the international trade in the future I want to improve my vocabulary

on import and export business I am really thankful for that if you can well

İthalat ve ihracat işleriyle ilgili kelime dağarcığımı geliştirmek istiyorum Bunun için gerçekten minnettarım eğer iyi bilirsen

business English is a very specialized air

iş ingilizcesi çok özel bir havadır iş

there are many words that are used in business English that we don't normally

ingilizcesinde kullanılan bir çok kelime var normalde

use in other places however I know what you mean so import-export things that

başka yerlerde kullanmadığımız ama ne demek istediğini anlıyorum o yüzden ithalat-ihracat

you bring in and things you send out

getirdiğin şeyler ve gönderdiğin şeyler

import-export you bring in you send out so yes a very big part of Inc business

ithalat-ihracat getirip gönderiyorsun yani evet Inc işinin çok büyük bir kısmı

very big part of business I think so Hawk Lau hello Hawk Lau I can play the

işin çok büyük bir kısmı sanırım yani Hawk Lau merhaba Hawk Lau

guitar Wow can I just say one thing I am always

gitar çalabiliyorum Vay canına, her zaman çok kıskandığım bir şey söyleyebilir miyim

very jealous of people who can play musical instruments especially people

müzik aleti çalabilen insanlar özellikle

who can play instruments like the guitar or the piano I am fascinated by people

gitar veya piyano gibi enstrümanlar çalabilen insanlar

who can play the piano because I don't know how they do it it's amazing it is

Piyano çalabilen insanlara bayılıyorum çünkü nasıl çaldıklarını bilmiyorum bu inanılmaz bir

like it's like magic so when you see someone sitting in front of a piano and

sihir gibi piyanonun önünde oturan biri ve

their fingers know exactly where the keys are they know where all of the

parmakları tuşların tam olarak nerede olduğunu biliyor klavyedeki tüm notaların nerede olduğunu biliyorlar

notes are on the keyboard I'm always impressed by people who can play the

piano or any musical instrument to be honest any musical instrument sweetness

piyanoyu veya herhangi bir müzik aletini çalabilen insanlardan her zaman etkilenmişimdir dürüst olmak gerekirse herhangi bir müzik aletinin tatlılığı

says I am very excellent or I excel at learning different languages

ben çok mükemmelim ya da farklı dilleri öğrenmede çok iyiyim

kübra hello kübra kübra says I am bad at direction my sense of direction is bad

diyor kübra merhaba kübra kübra yön konusunda kötüyüm diyor yön duygum kötü

so I would imagine that if you go to a place that you're not familiar with

bu yüzden aşina olmadığınız bir yere giderseniz

maybe you will get lost perhaps you will get lost because you are not good at

belki alırsınız kayıp belki de kaybolacaksınız çünkü yolunuzu bulmakta iyi değilsiniz bu yüzden

finding your way around so we can say that you have a bad sense of direction

yön duygunuzun kötü olduğunu söyleyebiliriz

so if you can't find your way around a strange place

yani garip bir yerde

or even a place where you live so maybe even in the town where you live maybe

hatta yaşadığınız bir yerde yolunuzu bulamıyorsanız yani belki Yaşadığınız kasabada bile belki

you can still get lost so having a sense of direction means knowing where you are

hala kaybolabilirsiniz, bu yüzden bir yön duygusuna sahip olmak, nerede olduğunuzu

and where you are going we call it your sense of direction lolly lolly asks a

ve nereye gittiğinizi bilmek anlamına gelir biz buna yön duygunuz deriz lolly lolly

very interesting question mr. Duncan are you good at cooking no I can safely say

çok ilginç bir soru sorar bay. Duncan yemek pişirmede iyi misin hayır yemek

that I'm not very good at cooking if you were watching last month I tried to make

pişirmede pek iyi olmadığımı rahatlıkla söyleyebilirim geçen ay mutfakta pankek yapmaya çalıştım

some some pancakes in the kitchen do you remember that so I tried to make some

hatırlıyor musun ben de pankek yapmaya çalıştım

pancakes however it didn't turn out very well can you remember that particular

ama olmadı

live stream that I did last month on Pancake Day I thought it would be a good

Geçen ay Gözleme Günü'nde yaptığım canlı yayını hatırlıyor musun

idea to go into my kitchen and make some pancakes however I didn't do a very good

Mutfağıma gidip biraz krep yapmanın iyi bir fikir olacağını düşündüm ama pek iyi bir

job so no I am NOT very good at cooking definitely not I can only cook something

iş çıkarmadım bu yüzden hayır Yemek pişirmede pek iyi değilim kesinlikle hayır Bir şeyi ancak

if it if it is cooked already so if it is something that is made already and

önceden pişmişse pişirebilirim yani önceden yapılmış bir şeyse ve tek

all I have to do is put it in the oven yes I can do that that's easy if I have

yapmam gereken onu fırına koymak evet yapabilirim bunu yapmak çok kolay

to prepare it myself yeah not so good

Kendim hazırlamalıyım evet o kadar iyi değil

LAN doe says I excel at swimming there is another thing that I can't do so you

LAN doe yüzmede mükemmel olduğumu söylüyor yapamayacağım başka bir şey var bu yüzden sen

are good at swimming I am bad at swimming

yüzmede

I can't swim I don't like water I don't like being in the water I always feel

iyisin Yüzmede kötüyüm yüzemiyorum suyu sevmiyorum ben suda olmayı sevmiyorum her zaman

very afraid very worried very anxious if I'm in the water so now I don't like

çok korkarım çok endişelenirim suda olduğumda çok endişelenirim bu yüzden şimdi

being in water and I can't swim I really can't I'm very

suda olmayı sevmiyorum ve yüzemiyorum gerçekten yapamıyorum çok

good at drowning I'm excellent at drowning very good at that

iyiyim boğulmada mükemmelim boğulmada çok iyiyim

but not very good at swimming unfortunately

ama yüzmede pek iyi değilim ne yazık ki

hello also to hack Lau I love the guitar and I also love you thank you very much

hacklemek için de merhaba Lau

hack allow it's very kind of you to say Rakesh is here also we have oh hello can

bizde oh merhaba

I say hello to Ekaterina again mr. Duncan could you explain the idiom to

Ekaterina'ya tekrar merhaba diyebilir miyim bayım? Duncan bana

throw the baby out with the bathwater for me please and could you put it into

bebeği banyo suyuyla birlikte dışarı atma deyimini açıklar mısınız lütfen ve

a sentence this is a very good expression that we use in English so

bir cümle kurar mısınız bu İngilizcede kullandığımız çok güzel bir ifade bu yüzden

there are many interesting English expressions and this is a very

pek çok ilginç İngilizce ifade var ve bu çok

interesting expression don't throw out the baby with the bathwater so don't

ilginç bir ifade bebeği banyo suyuyla birlikte atma öyleyse

throw out the baby with the bathwater this is a great way of expressing

bebeği de banyo suyuyla birlikte atma bu, bir şeyi ifade etmenin harika bir yoludur, kurtulmak için

something that you might do something to get rid or remove one thing however you

bir şeyler yapabilir veya bir şeyi ortadan kaldırabilirsiniz, ancak bazı

might get rid of the things that you need as well so sometimes we might make

şeylerden kurtulabilirsiniz. senin de ihtiyacın var, bu yüzden bazen

a decision that has a positive thing but also a negative thing attached to it so

olumlu bir şey ama aynı zamanda olumsuz bir şey de eklenmiş bir karar verebiliriz, böylece durumu çözüyor gibi

you might do something that seems to be solving the situation however you might

görünen bir şey yapabilirsin, ancak

also be throwing something away that is useful so in business you might make

aynı zamanda iş hayatında yararlı olan bir şeyi de atıyor olabilirsin. biraz daha fazla para kazanmak istediğiniz için

some changes to your business plan because you want to make a little bit

iş planınızda bazı değişiklikler yapabilirsiniz,

more money however you might also lose some of your good customers or maybe

ancak aynı zamanda bazı iyi müşterilerinizi veya belki de

some of your good employees so we might say is it worth throwing the baby out

iyi çalışanlarınızdan bazılarını kaybedebilirsiniz, bu yüzden bebeği banyo suyuyla birlikte dışarı atmaya değer mi diyebiliriz.

with the bathwater so you might get rid of something or make a change

yani olumlu etkisi olabilecek bir şeyden kurtulabilir veya bir değişiklik yapabilirsiniz

that might have a positive effect but it might also have a negative effect there

ama bunun olumsuz bir etkisi de olabilir

might be something that you throw away that might be useful now or later you

attığınız bir şey şimdi veya daha sonra yararlı olabilir

are throwing the baby out with the bathwater it's a great expression and

bebeği banyo suyuyla birlikte dışarı atıyorsunuz harika bir ifade ve

when I think in my mind I can actually see the baby and the bathwater being

aklımda düşündüğümde aslında bebeğin ve banyo suyunun

thrown out at the same time so yes that is an interesting expression there are

aynı anda dışarı atıldığını görebiliyorum bu yüzden evet bu ilginç bir ifade

some lovely idioms in the English language I must say Vittorio Oh Vittorio

İngilizcede bazı sevimli deyimler var söylemeliyim Vittorio Oh Vittorio

is very good at taking photographs with his camera so I am good at taking photos

çok onun kamerasıyla fotoğraf çekmekte iyi yani ben de kendi kameramla fotoğraf çekmekte iyiyim

with my camera but I am bad at doing the housework in particular doing the

ama ev işlerini yapmakta özellikle çamaşır yıkamak konusunda kötüyüm

laundry I agree with you I hate washing my clothes I do I really hate it I have

sizinle aynı fikirdeyim çamaşır yıkamaktan nefret ediyorum gerçekten nefret ediyorum bunu

to do it I have no choice but I hate doing it so

yapmak zorundayım Başka seçeneğim yok ama yapmaktan nefret ediyorum bu yüzden tıpkı

just like me Vittorio is good at taking photos I love

benim gibi Vittorio fotoğraf çekmede iyidir

filming with my camera I love using my camera I love taking pictures and of

Kameramla çekim yapmayı seviyorum Kameramı kullanmayı seviyorum Fotoğraf çekmeyi seviyorum ve

course you can see me right now on the camera here in front of you so yes I

tabii ki beni şu anda burada kameranın önünde görebilirsiniz. sen yani evet ben

love taking pictures as well I'm not sure if I'm very good at it but at least

de fotoğraf çekmeyi seviyorum bu konuda çok iyi miyim emin değilim ama en azından

I enjoy doing it hello also to Pedro Oh Pedro Belmont is

yapmaktan zevk alıyorum Pedro'ya da merhaba Oh Pedro Belmont

here today hello to you at 3 o'clock it's 3 o'clock here in the UK 3 o'clock

bugün burada size merhaba saat 3'te saat 3 o 'burada Birleşik Krallık'ta saat

in the afternoon I don't know what time it is where you are because I'm not

öğleden sonra 3'te nerede olduğunuzu bilmiyorum çünkü ben

there so there are many ways of expressing things that you can do so

orada değilim, bu yüzden yapabileceğiniz şeyleri ifade etmenin birçok yolu var,

here is a list and I like this this list there

işte bir liste ve ben bu liste gibi bu liste orada orada orada

is over there not over not over there it's over there so you might have an

değil orada değil orada orada yani bir

ability an ability or maybe a gift you might have potential so when we say

yeteneğiniz, yeteneğiniz veya belki bir yeteneğiniz olabilir, potansiyeliniz olabilir, bu yüzden

potential it means something that you are able to do or maybe something that

potansiyel dediğimizde, yapabileceğiniz bir şey veya belki de yapabileceğiniz bir şey anlamına gelir.

will help you in the future potential something that you have an ability to do

gelecekteki potansiyelde sana yardımcı olacak yapma yeteneğine sahip olduğun bir şey

that might help you in the future maybe you are starting out maybe you are just

gelecekte sana yardımcı olabilir

beginning but someone says hey you are really good at that I think you have

potential potential so things that are there that haven't been used yet so

henüz kullanılmamış olanlar var, bu yüzden

maybe you have a a hidden skill or a hidden talent knack knack means

belki gizli bir beceriniz veya gizli bir yeteneğiniz var hüner hüner bilgi anlamına gelir bir şeyi yapma

knowledge you have the knowledge or the ability to do something you have the

bilgisine veya yeteneğine sahip olduğunuz yeteneğe sahip

capability that means you are able to do it you can do it because you have the

olduğunuz anlamına gelir yapabilirsin yapabilirsin Yeteneğe sahip olduğun için yetkinliğe sahipsin

capability you have competence competence means that you can do

Yetkinlik

something and you can do it confidently you have competence expertise something

bir şeyi yapabileceğin ve bunu kendinden emin bir şekilde yapabileceğin anlamına gelir Yetkinlik uzmanlığına sahipsin borçlu olduğun bir şeyde

you ow you are very good at something you can do very well you have expertise

çok iyisin çok iyi yapabilirsin uzmanlığa sahipsin

something you have trained to do so maybe you have a specialist skill

yapmak için eğitim aldığın bir şey belki bir uzmanlık beceriniz var yetenekte

something you are very good at aptitude the word aptitude means ability or a

çok iyi olduğunuz bir şey aptitude kelimesi yetenek anlamına gelir veya

certain type of ability something you can do of course we have the word skill

belirli bir tür yetenek anlamına gelir tabii ki yapabileceğiniz bir şey skill kelimesine de sahibiz

as well skill a certain skill is a certain ability something you can do

beceri belirli bir beceri belirli bir yetenektir çok yapabileceğiniz bir şey

very well is a skill you might be very good at

iyi bir beceridir futbolda çok iyi olabilirsin

football you might be a very good footballer so we can say that you have a

çok iyi bir futbolcu olabilirsin bu yüzden

good skill you have good football skills so skill is a particular ability

iyi bir beceriye sahip olduğunu söyleyebiliriz iyi futbol becerilerine sahipsin yani beceri özel bir yetenek

something you are very good at and finally on our lovely list we have

senin çok iyi olduğun bir şey ve sonunda bizim güzel listemizde

talent talent quite often we will use this word when we are talking about

yetenek var yetenek oldukça sık bu kelimeyi

people who perform so maybe a person does something in a very good way they

performans sergileyen insanlardan bahsederken kullanacağız bu yüzden belki bir kişi bir şeyi çok iyi bir şekilde yapar

have a very special ability they have talent talent and of course across the

çok özel bir yeteneğe sahiptirler yetenek yeteneklerine sahiptirler ve tabii ki

world there are many TV shows that allow people to show their abilities and we

dünya çapında pek çok kişi vardır İnsanların yeteneklerini göstermelerine izin veren TV şovları ve biz

call these talent shows so a talent show is a program or a show that gives you

bunlara yetenek şovları diyoruz, bu yüzden yetenek şovu, size bir

the chance to show your talent to show how good you are at doing something so

şeyi yapmakta ne kadar iyi olduğunuzu göstermek için yeteneğinizi gösterme şansı veren bir program veya şovdur, bu yüzden

the words again we have ability gift potential knack capability competence

kelimeler tekrar yeteneğimiz var. hediye potansiyel beceri yetenek yeterlilik uzmanlık yetenek beceri yetenek peki ya

expertise aptitude skill talent what about you do you have a special talent

sen özel bir yeteneğin var mı

maybe you are good at singing maybe you are good at drawing maybe you are good

belki şarkı söylemede iyisin belki resim yapmada iyisin belki

at dancing so do you have a special talent is there something that you are

dansta iyisin yani özel bir yeteneğin var mı çok olduğun bir şey var mı İçinde yaşadığımız

very good at in these very strange times that we are living in there are people

bu çok garip zamanlarda iyi olan,

who are looking at the negative side and there are those who are looking at the

olumsuz tarafa bakan insanlar var ve

positive side or the happy side and we often say in English that someone is

olumlu ya da mutlu tarafa bakanlar var ve İngilizce'de sık sık birinin

looking at the glass we can use a glass of water

aynaya baktığını söylüyoruz. Bir bardak suyun,

has a very good idiom to show how a person looks at the world around them do

bir kişinin etrafındaki dünyaya nasıl baktığını göstermek için çok iyi bir deyimi kullanabiliriz,

they see things in a positive way or do they see things in a negative way

olaylara olumlu mu yoksa olumsuz mu bakıyorlar,

this might look like just an ordinary glass of water but in fact it is

bu sıradan bir bardak su gibi görünebilir. ama aslında

something much more symbolic the way in which you view this glass might reveal

çok daha sembolik bir şey bu bardağa nasıl baktığınız,

how you view your own situation in life let me explain to some this glass is

hayattaki kendi durumunuza nasıl baktığınızı ortaya çıkarabilir.

half-full it is not empty it still has something to offer you there is still

some water left in the glass you could say that this is a positive way of

Bardakta hala biraz su kalmışsa, bunun bardağa olumlu bir bakış açısı olduğunu söyleyebilirsiniz,

looking at the glass however to others this glass is half-empty there is not as

ancak diğerlerine göre bu bardağın yarısı boştur,

much water in the glass as there could be this could be viewed as being

bardakta olabileceği kadar fazla su yoktur, bu su olarak görülebilir.

negative and pessimistic your perspective of the world and your

Olumsuz ve kötümser dünyaya bakış açınız ve

situation in general can often be judged by whether you see the glass is

genel olarak durumunuz, genellikle bardağın yarısını

half-full or half-empty as for me well what do you think is my glass half-full

dolu veya yarı boş olarak görmenize göre değerlendirilebilir, benim için de bardağımın yarı dolu

or half-empty being able to see the bright side of something is not easy but

veya yarı boş olduğunu düşünüyorsunuz? bir şeyin parlak tarafını görebilmek kolay değil ama

it can be done after all tomorrow is indeed another day take another look at

yapılabilir sonuçta yarın gerçekten başka bir gün bardağınıza bir kez daha bakın gördüklerinize

your glass you might be pleasantly surprised by what you see

hoş bir şekilde şaşırabilirsiniz biz

we are here live on YouTube on a Friday it feels like Sunday because everything

burada bir cuma günü YouTube'da canlı yayındayız sanki öyle hissettiriyor Pazar çünkü

at the moment is so strange the whole world seems as if it's upside down what

şu anda her şey çok garip tüm dünya alt üst olmuş gibi görünüyor ne

do you think it does seem rather strange at the moment nothing seems the same as

düşünüyorsun şu anda oldukça garip görünüyor hiçbir şey normalde olduğu gibi görünmüyor

it normally is we will be going outside in a few moments I'm hoping to go

birkaç dakika sonra dışarı çıkacağız ben

outside and take a little bit of fresh air into my lungs and I hope wherever

dışarı çıkıp ciğerlerime biraz temiz hava almayı umuyorum ve umarım nerede olursan ol,

you are you are having a good chance as well to do a little bit of exercise

senin de biraz egzersiz yapma şansın vardır,

maybe you can go to your window and breathe in some fresh air so during this

belki pencerene gidip biraz temiz hava alabilirsin. Bu süre zarfında

time it is important to make sure that you get plenty of exercise that is one

bol bol egzersiz yaptığınızdan emin olmak önemlidir, bu da yaşadığım yerde

of the reasons why I go out for a walk around where I live and yesterday I went

yürüyüşe çıkmamın nedenlerinden biri ve dün dışarı

out and did a live stream whilst walking so I was actually talking to you live

çıkıp yürürken canlı yayın yaptım, bu yüzden aslında konuşuyordum.

yesterday and also walking around at the same time can you believe it thank you

dün yaşıyorsun ve aynı zamanda etrafta dolaşıyorsun buna inanabiliyor musun çok teşekkür ederim

very much - Oh Wilson hello Wilson Alonzo hello to you I have

- Oh Wilson merhaba Wilson Alonzo sana merhaba

made a small donation thank you very much that's very kind of you thank you

küçük bir bağış yaptım çok teşekkür ederim çok

and if you want to make a donation to my paypal because I'm doing all of this for

naziksiniz teşekkür ederim paypal'ıma bağış yapın çünkü bunların hepsini

free in fact I always do this for free it never costs anything so if you want

ücretsiz yapıyorum aslında bunu her zaman ücretsiz yapıyorum hiçbir maliyeti yoktur bu yüzden

to make a donation to allow my work to continue forever and ever you can make a

işimin sonsuza kadar devam etmesine izin vermek için bağış yapmak istiyorsanız bağışta bulunabilirsiniz

donation don't forget I give all of my time for free always 14 years of doing

unutma tüm zamanımı bedavaya veriyorum 14 yılımı hep

this for free so thank you very much thank you very much for your donation in

bedava yapıyorum bu yüzden çok teşekkür ederim bağışınız için çok çok teşekkür ederim

advance thank you it's very kind very kind indeed and I always appreciate it I

şimdiden teşekkür ederim çok naziksiniz gerçekten çok naziksiniz ve her zaman minnettarım ben

always but I think you know that anyway hello also - Mannie

her zaman ama Sanırım biliyorsun ki yine de merhaba da - Mannie

hello to you thank you for wishing me hello to you hello Mannie

merhaba sana bana merhaba dilediğin için teşekkür ederim merhaba Mannie seni

nice to see you I'm trying to see Manya's message oh man yeah

gördüğüme sevindim Manya'nın mesajını görmeye çalışıyorum oh adamım evet

it is your birthday today well of course we can have a round of

bugün senin doğum günün pekala tabii ki yapabiliriz bir

applause and also we can say it's your birthday yes

alkış ve ayrıca bugün senin doğum günün diyebiliriz evet

today it's your birthday hip-hip-hooray mania congratulations it

bugün senin doğum günün hip-hip-yaşasın çılgınlığı tebrikler bugün senin doğum

is your birthday I wonder how old you are it's okay don't worry you don't have

günün merak ediyorum kaç yaşındasın sorun değil merak etme

to tell me you should never ask anyone how old they are because it might seem a

bana asla yapmaman gerektiğini söylemene gerek yok kimseye kaç yaşında olduklarını sorun çünkü

little rude so don't worry about it hello Pedro Pedro says Rakesh is always

biraz kaba görünebilir bu yüzden endişelenmeyin merhaba Pedro Pedro, Rakesh'in her zaman

looking for girls well maybe he's looking for the right one sometimes it

kız aradığını söylüyor, belki de doğru kişiyi arıyordur, bazen paylaşmak

isn't easy finding the right person to share your life with what do you think

için doğru kişiyi bulmak kolay değildir hayatın ne düşünüyorsun yani

so do you have any abilities any special abilities things that you can do very

herhangi bir yeteneğin var mı herhangi bir özel yeteneğin var mı çok iyi yapabileceğin şeyler

well in a moment we will have a look at one of my full English lessons and then

birazdan tam ingilizce derslerimden birine göz atacağız ve sonra

I will be outside so I will be spending a little bit of time with you outside

ben dışarıda olacağım bu yüzden biraz zaman geçireceğim Seninle dışarıda biraz zaman geçirebilir

can I say thank you also a lot of people today on Twitter have been talking about

miyim ayrıca bugün Twitter'da pek çok insan öğretmenler hakkında konuşuyor

teachers because here in the UK there are many children who will be kept away

çünkü burada Birleşik Krallık'ta okuldan uzak tutulacak birçok çocuk var

from school however there will be some children who will still have to go to

ama yine de bazı çocuklar olacak.

school because their family or their parents are doing jobs that are needed

okula gitmek zorunda çünkü aileleri veya ebeveynleri ihtiyaç duyulan

or required so maybe their parents are doctors or nurses

veya gerekli işleri yapıyor, bu yüzden ebeveynleri doktor veya hemşire olabilir, bu

so they have to still work during this period of time so can I just say a big

nedenle bu süre zarfında hala çalışmak zorundalar, bu yüzden

thank you to all of the teachers around the world who are doing their best

hepinize çok teşekkür edebilir miyim? dünyanın her yerinde ellerinden gelenin en iyisini yapan öğretmenler,

trying their best some are having to stay at school and teach and others are

bazıları okulda kalıp öğretmek zorunda kalıyor ve diğerleri

teaching from home as if a bit like me I suppose and this is one of the reasons

sanki biraz benim gibi evden öğretiyor sanırım ve

why technology is so amazing I love technology so much and one of the

teknolojinin bu kadar harika olmasının nedenlerinden biri de bu bayılıyorum teknolojiyi bu kadar çok

reasons why I love it is because we can quite often do things that allow us to

seviyorum ve onu sevmemin nedenlerinden biri de

carry on so many people at the moment are not able to teach

şu anda pek çok insanın devam etmemizi sağlayan şeyleri sıklıkla yapabilmemiz, ancak şu anda öğretememelerine rağmen,

however they are using technology that will allow them to do it which i think

bunu yapmalarına izin verecek teknolojiyi kullanıyorlar. bence

is amazing pretty amazing thank you very much to

harika oldukça harika

Cecilia who says happy birthday to Manya very nice hello also to Wilson again

Manya'ya doğum günün kutlu olsun diyen Cecilia'ya çok teşekkür ederim Wilson'a da çok güzel merhaba tekrar tamam Wilson

it's ok Wilson I appreciate your donation it is very

Bağışını takdir ediyorum çok

kind of you thank you also to Sami who says happy birthday as well tanya is

naziksin Sami de doğum günün kutlu olsun diyen Sami'ye ayrıca teşekkür ederim tanya

here hello Tanya it's nice to see you back again thank you also to hang Pham

burada merhaba Tanya seni tekrar görmek güzel Pham'ı da astığın için teşekkür ederim

who says mr. Duncan you are very lovely and friendly well I think in these days

mr. Duncan sen çok sevimli ve arkadaş canlısısın bence bu günlerde hepimizi

these strange days that are affecting all of us I think it's good to stay

etkileyen bu garip günlerde pozitif kalmanın iyi olduğunu düşünüyorum ve bu çok garip zamanlarda

positive to stay positive and keep your brain active and also your body active

pozitif kalmak ve beyninizi ve ayrıca vücudunuzu da aktif tutmak

as well during these very strange times here we go then here is an excerpt from

gidiyoruz sonra işte

one of my full English lessons and then after this I will be with you hopefully

tam İngilizce derslerimden birinden bir alıntı ve bundan sonra sizinle birlikte olacağım umarım

outside even though the wind is blowing quite strongly at the moment in fact it

dışarıda şu anda rüzgar oldukça kuvvetli esiyor olsa da aslında

is blowing very strongly I can see on my camera

çok kuvvetli esiyor kameramda görebiliyorum

that my camera is blowing all over the place so there is the view outside would

kameram her yerde patlıyor bu yüzden dışarıda bir manzara var

you like to have a look there it is so that is the view in my garden right

oraya bir bakmak ister misiniz yani şu anda bahçemdeki manzara bu

now and I will be out there in a few moments from now however before that we

ve birkaç dakika sonra orada olacağım ancak ondan önce

will have a look at one of my full English lessons as I said this is an

tam İngilizce derslerimden birine bir göz atacağım, dediğim gibi bu

excerpt from full English number 11 and then after that I will be outside in the

tam İngilizce 11 numaradan bir alıntı ve ardından bahçede olacağım,

garden it is possible to take very serious and deep topics and represent

çok ciddi ve derin konuları alıp metaforlarla temsil etmek mümkün.

them with metaphors to speak metaphorically is to represent something

metaforik olarak konuşmak, bir şeyi

with an easily identifiable sentence or phrase we can also use visual metaphors

kolayca tanımlanabilir bir cümle veya deyimle temsil etmektir görsel metaforlar da kullanabiliriz bir şeyin

it is possible to express the meaning of something visually here is a good

anlamını görsel olarak ifade etmek mümkündür burada

example of a metaphor and an idiom the trials and burdens that we have in

bir metafor ve deyim için iyi bir örnek Ürdün hayatında yaşadığımız denemeler ve yükler

Jordan life can be summed up with this visual metaphor

bu görsel metaforla özetlenebilir,

as we go through life we often end up carrying or dragging lots of baggage in

hayattan geçerken genellikle çok fazla bagaj taşırız ya da sürükleriz,

this sense the baggage consists of all the bad things that have happened to us

bu anlamda bagaj, başımıza gelen tüm kötü şeylerden oluşur,

the traumatic events the hardships the failures relationships that have left us

travmatik olaylar, zorluklar, başarısızlıklar, ilişkilerde geride bıraktık.

scarred the hurtful things that people have said to us those terrible moments

insanların bize söylediği incitici şeyleri yaraladık o korkunç anları

we would much rather forget we often refer to these things as emotional

unutmayı tercih ederiz bu tür şeylere genellikle duygusal bagaj olarak atıfta bulunuruz

baggage the further through life you walk then

hayatta ne kadar ilerlerseniz o

the more baggage you have to take with you of course not all of us have to

kadar fazla bagajı yanınıza almanız gerekir elbette hepimiz değil ortaya çıkan her sorunla başa çıkmak için

carry so much baggage

çok fazla bagaj taşımak zorunda olmak,

dealing with each problem as it occurs can prevent you from having so much

emotional baggage to carry with you we tend to avoid having relationships with

yanınızda taşıyacağınız çok fazla duygusal bagaja sahip olmanızı engelleyebilir.

people who have lots of baggage having said that it is impossible to go through

life without acquiring some emotional baggage perhaps it is more about how you

biraz duygusal bagaj edinmek belki de daha çok

deal with it in the first place then what you end up having to carry with you

bununla nasıl başa çıktığınızla ve sonra yanınızda ne taşımak zorunda kaldığınızla ilgilidir.

this particular visual metaphor is one that many of us can identify with

here's a funny word can you see it it looks like the word fishing but spelt

balıkçılık kelimesine benziyor ama

differently what the heck is that all about well I will tell you this word is

farklı hecelenince ne halt oluyor ki all about well size söyleyeceğim bu kelime

indeed pronounced as fishing but as you can see it is spelt with a pH at the

gerçekten de balıkçılık olarak telaffuz ediliyor ama görebileceğiniz gibi başlangıçta bir pH ile heceleniyor

beginning this particular fishing means to attempt to obtain someone's personal

bu özel balıkçılık birinin elde etmeye çalışmak anlamına geliyor.

details such as their address or bank details by pretending to represent a

adresleri veya banka bilgileri gibi kişisel bilgiler,

large well-known company this is normally done in the form of an email

büyük ve tanınmış bir şirketi temsil ediyormuş gibi davranarak, bu normalde bir e-posta şeklinde yapılır;

for example you might receive an email from someone saying that they are from a

örneğin, birinden

big bank they tell you that your account has been changed so you must send them

büyük bir bankadan olduğunu söyleyen bir e-posta alabilirsiniz. hesabınız değiştirildi, bu yüzden onlara

your personal details such as your credit card details or password so the

kredi kartı bilgileriniz veya şifreniz gibi kişisel bilgilerinizi göndermelisiniz, böylece

account can be reset of course the person writing is not from the bank they

hesabın sıfırlanabilmesi için elbette yazan kişi bankadan değil,

are just trying to get your personal details they are fishing they are trying

sadece kişisel bilgilerinizi almaya çalışıyorlar, avlıyorlar Aldatma yoluyla

to get your personal information from you through deception the person doing

kişisel bilgilerinizi sizden almaya çalışıyorsanız, aldatmayı gerçekleştiren kişiye

the deceiving is called a Fisher so the next time you receive an email from

Fisher denir, bu nedenle bir dahaki sefere birinden

someone saying that they are from your bank or a large company or the orphan of

bankanızdan veya büyük bir şirketten veya

a millionaire be very careful as there is a chance that someone is fishing for

bir milyonerin yetimi olduğunu söyleyen bir e-posta aldığınızda çok dikkatli olun. birisinin

your personal details and your money

kişisel bilgileriniz ve paranız için avlanma şansı olduğu için,

I love idioms don't you there are many expressions around that relate to our

deyimleri seviyorum, değil mi, etrafımızda kendi varlığımızla ilgili pek çok ifade var,

own existence there can be no doubt that life has its

hiç şüphe yok ki hayatın

ups and downs there are sunny days and dark days happy

inişleri ve çıkışları var, güneşli günler var ve karanlık günler mutlu

times and sad times we must take the rough with the smooth there will always

zamanlar ve hüzünlü zamanlar zoru yumuşaklıkla karşılamalıyız her zaman

be unexpected things that come along to try and throw us off the path to

beklenmedik şeyler gelip bizi mutluluğa giden yoldan atmaya çalışır

happiness but we must take it on the chin we have to grin and bear it

ama bunu çenemize almalıyız sırıtmalı ve katlanmalıyız

we must put on a brave face good fortune can be described as an upturn when

cesur bir yüz takınmalıyız iyi şans, işler düzelmeye başladığında bir yükseliş olarak tanımlanabilir

things start to get better we can say that there is light on the horizon a

ufukta ışık var diyebiliriz bir

glimmer of hope means that there is light at the end of the tunnel things

umut ışığı tünelin sonunda ışık var demektir işler

are getting better as I said many years ago in one of my earlier lessons without

iyiye gidiyor yıllar önce daha önceki derslerimden birinde söylediğim gibi üzüntü olmadan

sadness we would never really know what it is like to be truly happy

gerçekten mutlu olmanın nasıl bir şey olduğunu asla bilemeyiz

this is live English and we are about to go outside so stand by

very nice oh hello there so here we are now in the garden I hope you can hear me

şimdi bahçede umarım beni

all right if you can't hear me please tell me if you can hear me then I will

iyi duyabilirsin eğer beni duyamıyorsan lütfen söyle bana duyabiliyorsan beni

be very pleased to know that you can hear me so Spring has officially arrived

duyabildiğini bilmekten çok memnun olacağım bu yüzden resmen bahar geldi

look there is a lovely daffodil can you see the daffodil

bak çok güzel bir yer var nergis nergisi görebiliyor musun

there are lots of daffodils out at the moment because this is springtime in the

şu anda dışarıda bir sürü nergis var çünkü

UK so I'm really pleased that I can show you some of the beautiful colors and

Birleşik Krallık'ta bahar mevsimi bu yüzden size güzel renklerden bazılarını ve

also the sounds of spring as well there are some birds flying around my head you

ayrıca baharın seslerini gösterebildiğim için gerçekten çok mutluyum bazı kuşlar da var kafamın etrafında uçtuğunu

could also hear in the distance there is someone cutting down trees because

da duyabiliyordunuz, birisinin ağaçları kestiğini uzaktan duyabilirsiniz çünkü

during the past couple of weeks we've had a lot of bad weather a lot of strong

son birkaç haftadır çok kötü havalar yaşadık, çok şiddetli

wind that has blown many trees over so there are many trees at the moment that

rüzgar birçok ağacı devirdi, bu yüzden etrafta çok sayıda ağaç var.

have fallen down that have collapsed or have been snapped by the strong winds so

Düşmüş, çökmüş veya kuvvetli rüzgarlar tarafından kopmuş olan an, bu yüzden

behind me there is someone cutting the damaged trees so maybe to make them safe

arkamda biri zarar görmüş ağaçları kesiyor, belki onları güvende tutmak için,

because there is nothing worse than having a broken branch above your head

çünkü başınızın üzerinde kırık bir dal olmasından daha kötü bir şey yoktur

because the wind might cause it to snap and if you are walking underneath then

çünkü rüzgar sizi etkileyebilir. kırmasına neden ol ve altından yürürsen o zaman

it will fall on your head and well I think the the ending of that story will

kafana düşecek ve bence o hikayenin sonu

not be very good hello to everybody Tam neuen is here Maria it is the most

pek iyi olmayacak herkese merhaba Tam neuen burada Maria

beautiful time of the year I agree with you I absolutely love springtime spring

yılın en güzel zamanı ben sana katılıyorum kesinlikle baharı seviyorum ilkbahar

and summer are normally viewed as positive seasons the season of going

ve yaz normalde olumlu mevsimler olarak görülür dışarı çıkma mevsimi

outside the seasons where you can enjoy the fresh air so for me I love

temiz havanın tadını çıkarabileceğin mevsimler bu yüzden benim için

springtime and I like summer as well I can't say that I will be sad to see

baharı seviyorum ve yazı da seviyorum ama yapacağımı söyleyemem

winter disappear because we have had a terrible winter it's been very wet I

kışın yok olmasına üzülün çünkü korkunç bir kış geçirdik çok yağışlıydı

can't remember the last time we had such a wet and miserable winter very bad mr.

en son ne zaman bu kadar yağışlı ve sefil bir kış geçirdiğimizi hatırlayamıyorum bayım.

Duncan can you put the metaphorical baggage into a sentence is it necessary

Duncan metaforik bagajı bir cümleye koyabilir misin mecazi

to say so to speak after using a metaphorical sentence yes if you are

bir cümle kullandıktan sonra tabiri caizse öyle söylemek gerekli mi evet eğer

using something metaphorically it means you are not using it as a literal

bir şeyi mecazi olarak kullanıyorsanız bu onu gerçek bir cümle olarak kullanmıyorsunuz demektir

sentence so you are not saying that it is a literal thing so when we talk about

yani bunun bir olduğunu söylemiyorsunuz demektir. Bu yüzden,

when we talk about baggage in your life when we say a person has a lot of

hayatınızdaki bagajdan bahsettiğimizde, bir kişinin taşıyacak çok bagajı olduğunu söylediğimizde,

baggage to carry we don't mean that they are really carrying baggage what we mean

onların gerçekten bagaj taşıdıklarını kastetmiyoruz, demek istediğimiz,

is they have a lot of problems to deal with maybe there are many difficulties

başa çıkmaları gereken birçok sorunları var. belki de

in their life that they have to overcome so yes quite often we will use the word

hayatlarında üstesinden gelmeleri gereken birçok zorluk vardır, bu yüzden evet, bagaj kelimesini oldukça sık kullanacağız

baggage or we will say that a person has a lot of baggage in their life but we

veya bir insanın hayatında çok fazla bagaj olduğunu söyleyeceğiz ama

don't mean we don't mean literally we mean it metaphorically as a metaphor it

kastettiğimiz bu değil. Kelimenin tam anlamıyla mecazi anlamda bir metafor olarak kastediyoruz,

is a way of saying that a person has many problems in their life perhaps you

bir kişinin hayatında birçok sorunu olduğunu söylemenin bir yolu, belki de

are looking for the perfect girlfriend or boyfriend but then you meet someone

mükemmel kız arkadaşı veya erkek arkadaşı arıyorsunuz ama sonra biriyle tanışıyorsunuz

and you think you like them but then you realize that in their life they've had

ve ondan hoşlandığınızı düşünüyorsunuz ama sonra bunu fark ediyorsunuz. hayatlarında pek

many problems you might say that that person has a lot of baggage they bring

çok sorun yaşadılar diyebilirsiniz ki o kişinin çok yükü var

with them a lot of baggage in their life so some people might not like that some

yanlarında getirdikleri çok yük var bu yüzden bazı insanlar bundan hoşlanmayabilir bazı

people might not want to have a relationship with a person who has lots

insanlar böyle biriyle ilişki yaşamak istemeyebilir bir sürü

of problems but let's face it let's be honest we all have problems

sorunu var ama kabul edelim dürüst olalım hepimizin

in our lives we all have things that we have to deal with difficult situations

hayatında sorunları var hepimizin zor durumlarla baş etmek zorunda

that we have to cope with things that we have to things that we have to deal with

kaldığımız şeyler var baş etmemiz gereken şeyler hayatımızda baş etmemiz gereken şeyler var

in our day to day lives so I think so I think that having baggage in your life

günlük hayatlar bu yüzden sanırım öyle düşünüyorum hayatınızda bagaj olması

having stress having things that have happened in the past that are always on

stres olması geçmişte olan şeylere sahip olmak her zaman

your mind I think it's fairly common especially these days especially

aklınızda olması bence oldukça yaygın özellikle bu günlerde özellikle

nowadays Cecelia says fantastic garden I've got a very large flat but no

bugünlerde Cecelia harika bir bahçem olduğunu söylüyor çok büyük bir daire ama

balcony or garden I am spending all of my time in the flat well at least you

balkonu bahçesi yok ben tüm vaktimi apartman kuyusunda geçiriyorum en azından

can join my live stream and you can breathe in some of this lovely spring

canlı yayınıma katılıp bu güzelim bahar

air well you can imagine it I suppose however having said that it's freezing

havasını içinize çekebilirsiniz kuyudan hayal edebilirsiniz herhalde

today it's freezing cold not like yesterday yesterday was much milder and

bugün hava dondurucu dondurucu soğuk dün gibi değil dün çok daha ılımandı ve dün

there was no wind yesterday however today it is not very nice art be

rüzgar yoktu ama bugün pek güzel değil sanat olsun

hello arts be I haven't seen you here for a long time either I would like to

sanatlar olsun seni uzun zamandır burada görmüyorum ben de

have a relationship I have worn with a woman mr. Duncan made me marry with oh I

bir ilişki yaşamak istiyorum Bir kadınla giydim mr. Duncan beni oh ile evlendirdi

see I'm not sure what you mean there do you mean that you have a wife and you

Anlıyorum orada ne demek istediğinden emin değilim bir karın var ve

had to marry her is that what you mean I'm not sure but sometimes it is hard to

onunla evlenmek zorundasın demek istediğin bu mu emin değilim ama bazen

find a person to find the right person in your life someone who has no baggage

birini bulmak zor hayatında doğru insanı bulmak için bagajı olmayan biri

someone who hasn't had a terrible misfortune or a terrible situation so we

korkunç bir talihsizlik ya da korkunç bir durum yaşamamış biri yani

all have things in our lives that happen that can leave an impression in our mind

hepimizin hayatında aklımızda bir izlenim bırakabilecek şeyler oluyor, bu

so that's the reason why we say that's the reason why we say baggage a

yüzden biz bagaj dememizin sebebi bu

person has a lot of problems a lot of things that they carry with them in

insanın bir sürü sorunu var

their mind or their life hello Maria there were many people who were too lazy

aklında ya da hayatında yanlarında taşıdığı bir çok şey var merhaba Maria herşey olandan önceki dönemde dışarı çıkamayacak kadar tembel olan birçok insan vardı. şu

to go out during the period before everything that is happening now so of

anda oluyor, bu yüzden

course a lot of people now are staying indoors but before they were also being

elbette pek çok insan şu anda evde kalıyor ama daha önce

lazy so yes I think one of the most important things during this period of

tembellik yapıyorlardı, bu yüzden evet bence bu süre zarfında en önemli şeylerden biri

time is to keep active so don't just sit in the chair

aktif kalmak, bu yüzden sadece sandalyede oturmayın.

don't just watch television maybe you can go out for a little walk around your

sadece televizyon izlemeyin belki bahçenizde küçük bir yürüyüşe çıkabilirsiniz

garden make sure you get some fresh air make sure you still do some exercise so

biraz temiz hava aldığınızdan emin olun biraz egzersiz yaptığınızdan emin olun bu yüzden

you must take care of not only your mind but also your body as well

sadece zihninize değil vücudunuza da iyi bakmalısınız bence

I think so I think that's very important

öyle bence bu çok önemli

Anna says I am not listening so carefully because I'm doing other things

Anna aynı anda başka şeyler yaptığım için çok dikkatli dinlemediğimi söylüyor

at the same time but I have heard that he wanted to know if the audio from the

ama bahçeden gelen sesin iyi olup olmadığını öğrenmek istediğini duydum

garden was okay oh yes that's what I asked but it would appear that you can

oh evet ben de öyle sordum ama görünüyor

hear me which is nice I wonder if you can hear the man behind me

beni duyabiliyor olman ne güzel merak ediyorum arkamdaki adamı duyabiliyor musun arkamdaki mor çiçekleri

he's cutting down some trees so you can see behind me the purple flowers do you

görebilmen için bazı ağaçları kesiyor

like the purple flowers look at that so that is lavender so that purple flower

mor çiçekleri seviyor musun bak şuna bak o lavanta yani o mor çiçek

that you can see behind me that is called lavender it is a beautiful

arkamda görebilirsin adı lavanta çok güzel

beautiful flower and it has the most gorgeous purple flower

güzel bir çiçek ve en muhteşem mor çiçeğe sahip

I will show you I will show you a little piece of fact there it is lovely you

sana göstereceğim sana küçük bir gerçek göstereceğim orada çok güzel aslında

actually call this Heather Heather isn't that lovely nice little bit of Heather

buna Heather diyorsun Bahçemden toplanan güzel küçük Heather parçası o

picked from my garden isn't that lovely I'm not sure if my I'm not sure if that

kadar sevimli değil mi Benim emin değilim Odaklanıp odaklanmayacağımdan emin değilim Haydi

will focus come on focus on my lovely flower so we have the beautiful Heather

güzel çiçeğime odaklanın bu yüzden bahçemde büyüyen güzel Heather'a sahibiz.

that is growing in my garden isn't that nice

o kadar güzel değil mi

and my daffodils as well so I'm going in a moment I hope you enjoy today's lesson

ve benim nergislerim de birazdan gidiyorum umarım bugünün dersini beğenirsiniz

I thought I would give you a little chance to have a look outside because I

size dışarıya bir bakmanız için küçük bir şans vereceğimi düşündüm çünkü

don't normally go outside at this time of year because it's normally too cold

normalde bu saatlerde dışarı çıkmam yıl çünkü normalde hava çok soğuk

or wet I might see you tomorrow I might be back with you tomorrow I will see

veya yağışlı yarın görüşürüz yarın sizinle birlikte olabilirim bakalım

what happens mr. Steve is going to see his mother tomorrow so I hope he will

ne olacak bayım Steve yarın annesini görecek, umarım annesiyle

have a safe journey and a good time with his mum thank you also to of gun I love

güvenli bir yolculuk yapar ve iyi vakit geçirir of gun'a da teşekkür ederim

purple flowers me too I love them thank you very much for your company I am

Mor çiçekleri ben de seviyorum onları seviyorum eşlik ettiğin için çok teşekkür ederim

going in a moment I hope you've enjoyed this short livestream just 90 minutes I

gidiyorum bir dakika umarım sadece 90 dakikalık bu kısa canlı yayını beğenmişsinizdir

will be back tomorrow hopefully although at the moment I'm not too sure we will

umarım yarın geri döneceğim ama şu anda ne olacağını göreceğimizden pek emin değilim aksi halde tekrar

see what happens if not I will be back with you I will be back with you on

sizinle olacağım tekrar sizinle olacağım

Sunday Sunday 2:00 p.m. UK time so keep a lookout for the notifications don't

Pazar Pazar 14:00 İngiltere saati bu yüzden bildirimleri takip edin

forget to Like and also subscribe as well I hope so so I will see you on

Beğenmeyi ve abone olmayı da unutmayın Umarım öyledir

Sunday all tomorrow we will see what happens

yarın Pazar günü görüşürüz neler olacağını göreceğiz bugün

thank you very much for your lovely comments today I really do like being

güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim gerçekten seviyorum

here with you I will try to be with you as much as I can during this very

burada seninle olmak, bu çok garip zaman diliminde elimden geldiğince seninle olmaya çalışacağım

strange period of time thank you very much Larissa thank you

çok teşekkür ederim Larissa

very much to everyone Thank You Rakesh Thank You Valentin thank you very much

herkese çok teşekkür ederim Teşekkürler Rakesh Teşekkürler Valentin

for joining me today I am going back into the house now because it's freezing

bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim ben şimdi eve dönüyorum çünkü hava buz gibi

it's very very cold this is mr. duncan in the birthplace of

çok çok soğuk bu bay. duncan ingilizcenin doğum yerinde

English saying thanks for watching I hope you have enjoyed this live lesson

izlediğiniz için teşekkürler umarım bu canlı dersten keyif almışsınızdır

and I will go back into the house now and I will see you maybe tomorrow but

ve ben şimdi eve geri döneceğim ve sizinle belki yarın ama kesinlikle kesinlikle

definitely definitely on Sunday okay and of course until the next time we meet

pazar günü görüşürüz tamam ve tabii ki bir dahaki sefere burada buluşana kadar

here on YouTube you know what's coming next yes you do...

YouTube'da sırada ne olduğunu biliyorsunuz evet biliyorsunuz...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)