ENGLISH ADDICT EXTRA - LIVE Chat / Wednesday 6th January 2021 / Listen & learn with Mr Duncan

do you ever get the feeling that you are living the same day again and again i am having a

hiç aynı günü tekrar tekrar yaşadığın hissine kapıldın mı tam şu anda

very strange feeling of deja vu at this very moment here we go again yes it is our midweek

çok garip bir deja vu hissi yaşıyorum işte tekrar başlıyoruz evet bu bizim hafta ortası

english addict extra thank you for joining me today hello to you we are now coming to

ingilizce bağımlımız ekstra bugün bana katıldığınız için teşekkür ederim merhaba şimdi

you live from the birthplace of the english language which just happens to be england

size ingilizcenin doğum yeri olan ingiltere'den canlı olarak geliyoruz

yes here we go again

evet işte tekrar başlıyoruz merhaba

hi everybody this is mr duncan in england how are you today are you okay i hope so are

millet ben ingiltere'den bay duncan bugün nasılsınız iyi misiniz umarım

you happy well i hope you are feeling happy i'm not sure how i'm feeling at the moment

mutlusunuzdur umarım mutlu hissediyorsun şu an nasıl hissettiğimden emin değilim

i woke up this morning well first of all i woke up this morning to find that we had no

bu sabah uyandım her şeyden önce bu sabah uyandığımda elektriğimizin olmadığını fark ettim

electricity the electricity in this particular area had actually been cut off i don't know

bu bölgedeki elektrik aslında kesilmişti ben

why so we had to wait for about an hour before it came back on in fact during the night we

Nedenini bilmiyorum, tekrar açılması için bir saat kadar beklemek zorunda kaldık, aslında gece

had two power cuts so the electricity went off in the very early hours of the morning

iki elektrik kesintisi oldu, bu yüzden elektrik sabahın çok erken saatlerinde

and then later on as well so i hope all i can say is i hope that that my electricity

ve daha sonra da kesildi, bu yüzden ben tek söyleyebileceğim, umarım elektriğimin açık kalmasıdır,

stays on it's nothing to do with me it's not my fault it's nothing that i've done and it's

benimle ilgisi yok, benim hatam değil, yaptığım hiçbir şey değil ve

definitely nothing that i haven't done

kesinlikle yapmadığım hiçbir şey değil,

can you see what i've got in my hand here yes here we go again we are back in lockdown

ne yaptığımı görüyor musun? elim burada evet işte tekrar başlıyoruz

here in england i'm sure you've heard the news so everyone once again is being told

burada ingiltere'de tekrar tecrite girdik eminim haberleri duymuşsunuzdur bu yüzden herkese bir kez daha

that they have to stay at home if they can stay at home they are all being told that

evde kalabileceklerse evde kalmaları gerektiği söyleniyor hepsi

they have to well the advice is stay home protect the nhs save lives so that is what

iyi yapmaları gerektiğini söylediler tavsiye evde kalmaları nh'leri korumaları hayatları kurtarmaları yani

boris johnson told us a couple of days ago so not only england but also the rest of the

boris johnson'un bize birkaç gün önce söylediği şey bu yüzden sadece ingiltere değil, birleşik krallık'ın geri kalanı

uk as well is now in full lockdown this means that people will have to stay at home if they

da şu anda tam tecritte bu demek oluyor ki insanlar

don't have to go out if they don't need to work for example in an office and that also

örneğin bir ofiste çalışmak zorunda değillerse dışarı çıkmak zorunda değillerse evde kalmak zorunda kalacaklar ve bu aynı zamanda

means that all shops are now closed non-essential shops have been closed so we are back to where

artık tüm dükkanların kapalı olduğu anlamına geliyor. 2020

we were last march if you remember in march of 2020 and let's face it how can we forget

martını hatırlarsanız geçen martta neredeydik ve kabul edelim ki

it we were in lockdown then and we're doing the same thing now so that is what is happening

o zamanlar tecrit altındaydık ve şimdi de aynı şeyi yapıyoruz yani merak edenler için olan bu

for those who are wondering i've had a couple of messages asking mr duncan are you okay

Bay Duncan'a orada iyi misiniz diye soran birkaç mesaj geldi

there yes i'm okay i'm a hundred percent well i'm feeling good thank you very much for asking

evet iyiyim yüzde yüz iyiyim iyi hissediyorum sorduğunuz için çok teşekkür ederim bu

so i'm okay i am at home fortunately my studio is also at home as well so fortunately for

yüzden iyiyim evdeyim neyse ki stüdyom da burada neyse ki

me i can do my work and i can talk to you from my house mr steve of course is in the

benim için işimi yapabiliyorum ve sizinle evimden konuşabiliyorum, bay steve tabii ki şu

house at the moment he's upstairs in his office so he's busy working away as well so it is

anda evde, üst katta ofisinde, o da dışarıda çalışmakla meşgul, bu yüzden

a very busy day here lots of things happening around this particular country as you may

çok meşgul gün burada, bu belirli ülkede pek çok şey oluyor,

or may not know my name is mr duncan i talk about the english language that is what i

benim adım Bay Duncan,

normally do i like to talk about english i like to talk about all sorts of topics to

normalde yaptığım şey olan İngilizce hakkında konuşurum, İngilizce hakkında konuşmayı severim, her türlü konu hakkında konuşmayı severim. size karşı

be honest with you so if there is something you would like to ask or talk about today

dürüst olun, bu yüzden bugün sormak veya hakkında konuşmak istediğiniz bir şey varsa, bunu

you are more than welcome to do so because we have the live chat it's true yes we have

yapmaktan memnuniyet duyarız çünkü canlı sohbetimiz var, bu doğru, evet,

made it all the way to halfway through the first week of january and also the first week

Ocak ayının ilk haftasının yarısına kadar geldik. ve ayrıca 2021'in ilk haftası

of 2021 yes it's wednesday

evet bugün çarşamba

we are back together yes it is true

tekrar birlikteyiz evet doğru

and for those who are wondering what this is well this is english addict and you can

ve bu ne iyi diyenler için bu english addict ve

find me on youtube every sunday and wednesday live from england english addict every sunday

beni youtube'da bulabilirsiniz her pazar ve çarşamba ingiltereden canlı english english her pazar

and every wednesday 2 p.m uk time there is a there is a a chance i'm just thinking now

ve her çarşamba İngiltere saatiyle 14.00'te bir şans var, şimdi düşünüyorum da

there is a chance that you might see a lot of me over the next six weeks and that is

önümüzdeki altı hafta boyunca beni çokça görme şansınız var ve burada

how long the lockdown is going to last for here in england so we have six weeks of lockdown

kilitlenme bu kadar sürecek İngiltere'de bu yüzden burada İngiltere'de altı haftalık bir kilitlenme süresi var

here in england so you might be seeing more of me than just my twice a week live streams

bu yüzden beni haftada iki kez canlı yayınlarımdan daha fazla görüyor olabilirsiniz, beni

you might be seeing quite a lot of me so i hope you don't become too bored seeing me

oldukça fazla görüyor olabilirsiniz, bu yüzden umarım beni her yerde görmekten çok sıkılmazsınız

all the time on youtube i hope not we had some snow this morning can you believe it

youtube'daki saat umarım değildir bu sabah biraz kar yağdı inanabiliyor musun

would you like to see the snow so this morning yes we had some snow look so this is the view

kar görmek istermisin yani bu sabah evet biraz kar vardı bak yani bu

that greeted me this morning outside my window yes it was snowing outside sadly the snow

sabah penceremin dışında beni karşılayan manzara bu evet kar yağıyordu dışarıda ne yazık ki kar

has now stopped but this morning it was snowing nothing too dramatic nothing too heavy but

şimdi durdu ama bu sabah kar yağıyordu çok dramatik bir şey değil çok yoğun ama

we did have a little bit of snow would you like to see mr steve okay then here is mr

biraz kar yağdı Bay Steve'i görmek ister misiniz tamam o zaman işte Bay

steve this morning he was doing something outside the house would you like to see steve

Steve bu sabah evin dışında bir şeyler yapıyordu steve'i görmek ister misin

okay here he is

tamam burada o

so steve this morning was doing a little bit of work in the garden very early this morning

çok steve bu sabah bahçede biraz iş yapıyordu bu sabah çok erken ve

and you can see the snow is falling and there is steve hello steve what are you doing hmm

kar yağdığını görebilirsiniz ve steve var merhaba steve ne yapıyorsun hmm

i think he is collecting some of the garden debris i think that's what he's doing yes

sanırım o bahçedeki çöplerin bir kısmını topluyor sanırım yaptığı bu

it looks like mr steve is in the garden or he was in the garden this morning very early

and that is the view that greeted us early this morning when we found that it was snowing

kar yağıyor

of course by that time the electricity had actually come back on so so we do have electricity

tabii ki o zamana kadar elektrik gerçekten geri geldi, bu yüzden şimdi elektriğimiz var neyse ki bu

now fortunately which means that i'm able to broadcast to you live come on mr steve

size canlı yayın yapabileceğim anlamına geliyor hadi bay steve

what are you doing where are you going mr steve

ne yapıyorsunuz nereye gidiyorsunuz bay steve el sallamayı

stop waving to the neighbours go on get in the house so there he was mr steve this morning

bırakın komşular eve girmeye devam ediyor, bu sabah işe başlamadan önce

busily working in the garden

bahçede yoğun bir şekilde çalışan Steve oradaydı, bu

before starting his work so steve always likes to keep himself busy even in the morning even

yüzden steve her zaman sabahları bile

before he starts work he likes to keep himself busy oh i've just remembered we have the live

işe başlamadan önce bile meşgul olmayı seviyor kendini meşgul etmeyi seviyor oh ben canlı sohbetimizin olduğunu şimdi hatırladım

chat hello to the live chat nice to see you here today can i also say a big hello to three

canlı sohbete merhaba bugün sizi burada görmek güzel güzel bağışlar gönderen üç kişiye de büyük bir merhaba diyebilir miyim

people who have sent lovely donations can i just say hello to zenik also massimo and

zenik'e merhaba diyebilir miyim ayrıca massimo ve

maria thank you for your lovely donations to my paypal thank you very much i did receive

maria ilginiz için teşekkür ederim paypal'ıma güzel bağışlar çok teşekkür ederim

your lovely donations and of course if you want to send a donation to allow my work to

güzel bağışlarınızı aldım ve tabii ki 2021'in geri kalanında işimin devam etmesine izin vermek için bir bağış göndermek istiyorsanız

continue for the rest of 2021 at least there is the address at the bottom of the screen

en azından ekranın altında adres var bu

so thank you once again to zenik also massimo and maria thank you very much for your lovely

yüzden teşekkürler zenik'e ayrıca massimo ve maria'ya bir kez daha güzel bağışlarınız için çok teşekkür ederim

donations and yes i do appreciate it very much i think that deserves a round of applause

ve evet çok minnettarım bence bu bir alkışı hak ediyor dürüst olmak gerekirse

to be honest

definitely thank you very much for your donations we will give some applause now to the live

kesinlikle çok teşekkür ederim bağışlarınız için şimdi biraz alkışlayacağız canlı

chat as well who was first on today's live chat i wonder let's have a look oh hello moesen

sohbete de bugünün canlı sohbetinde kim birinci oldu acaba bir bakalım bakalım oh merhaba moesen

guess what you are first on today's live chat so can i say congratulations you have a very

bugünün canlı sohbetinde ilk kimsin tahmin et bu yüzden tebrikler diyebilir miyim çok

fast finger i think so well done

hızlı bir parmağın var bence çok iyi iş çıkardın çok

so many applause so many to give today thank you very much for joining me can i say also

fazla alkış bugün verecek çok kişi var bana katıldığınız için çok teşekkür ederim ben de vitas'a merhaba diyebilir miyim

hello to vitas hello vitas nice to see you here today gigi is here gigi kane is here

merhaba vitas bugün sizi burada görmek güzel gigi burada gigi kane burada

hello mr duncan hello to you as well we also have luis mendes he's here today hello lewis

merhaba bay duncan size de merhaba bizde de luis mendes var o bugün burada merhaba lewis

nice to see you here anna kobe we also have inaki christina biata

seni burada görmek güzel anna kobe ayrıca inaki christina biata'ya sahibiz

and also we have christina victoria anna kobe blues bird so many people joining today yes

ve ayrıca christina victoria anna kobe blues kuşuna sahibiz bugün pek çok kişi katılıyor evet bugün

i know it is wednesday so you can catch me every wednesday not a lot of people realize

çarşamba olduğunu biliyorum bu yüzden beni her çarşamba yakalayabilirsiniz pek çok insan bunun farkında değil

this but i have started doing my second live stream during the week on wednesday and that

ama hafta içi ikinci canlı yayınımı çarşamba günü yapmaya başladım ve

is when you can catch me which is what you are doing now you have caught me today we

beni yakalayabildiğin zaman ki, şimdi yaptığın şey bugün beni yakaladın,

have a lot of things to talk about we are talking about influence influence i think

konuşacak çok şeyimiz var, etkilemekten bahsediyoruz ben

influence is something that we might not even realize exists in our lives because sometimes

etkinin hayatımızda var olduğunu fark etmeyebileceğimiz bir şey olduğunu düşünüyorum çünkü bazen bir

we can be influenced by things and not realize it so as you walk around as you move around

şeylerden etkilenebiliriz ve bunun farkına varamayız.

in this world as you see things and hear things meet people you hear what people say you see

insanlar

what they do quite often these things can have an influence on you and sometimes they

ne yaptıklarını çok sık gördüğünüzü söylüyor bu şeyler sizi etkileyebilir ve bazen

can do it without you even realizing which i always find rather fascinating so what about

bunu siz farkına bile varmadan yapabilirler ki bunu her zaman oldukça büyüleyici buluyorum peki ya siz hayatınızda sizi etkileyen

you is there anything or any person who has influenced you in your life anyone out there

herhangi bir şey veya herhangi bir kişi var mı? Bu,

so that is one of the questions that we are asking today what or who has influenced you

bugün size sorduğumuz sorulardan biri, sizi neyin veya kimin etkilediğini

we'll be talking about that a little bit later on and we will be looking at some words connected

biraz sonra konuşacağız ve etkilemekle bağlantılı bazı kelimelere bakacağız

to having influence and you might be surprised to find out how many words there are connected

ve şaşırmış olabilirsiniz. etki ile bağlantılı kaç kelime olduğunu öğrenmek için

to influence we are also going to look at some very strange english words as you know

bazı çok garip ingilizce kelimelere de bakacağız çünkü bildiğiniz gibi

the english language can be a little weird strange unusual so today we will also be looking

ingilizce biraz garip garip alışılmadık olabilir bu yüzden bugün ayrıca

at some strange english words would you like to see something very weird now as you know

bazı garip ingilizce kelimelere de bakacağız. şimdi çok garip bir şey görmek istiyorum, bildiğiniz gibi

i love animals i love them very much and here in my garden yesterday morning i spotted not

hayvanları seviyorum onları çok seviyorum ve dün sabah burada bahçemde

one but two pheasants two male pheasants in my garden but something very strange was happening

bir değil iki sülün gördüm bahçemde iki erkek sülün ama çok garip bir şey oluyordu

one of the pheasants was doing something in front of the other one would you like to have

sülünlerden biri yapıyordu diğerinin önünde bir şey

a look okay here it is so there you can see there are two pheasants in the garden and

bakmak ister misin tamam işte orası bahçede iki sülün var ve

this was this was yesterday morning and if you look closely one of the pheasants is doing

bu dün sabahtı ve yakından bakarsanız sülünlerden biri bir

something in front of the other one now i have no idea what this is i've never seen

şeyler yapıyor. diğerinin önünde şimdi bunun ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok

it before but it would appear that one of the pheasants is maybe bowing or showing his

daha önce hiç görmedim ama görünüşe göre sülünlerden biri diğer sülüne eğiliyor veya saygı gösteriyor olabilir

respect to the other pheasant i have never seen this before so if there is anyone out

bunu daha önce hiç görmemiştim yani varsa

there who knows what this is what is actually happening between these two pheasants because

bunun ne olduğunu bilen var mı bu iki sülün arasında gerçekte neler olup bittiği çünkü

one of them is definitely doing something very strange oops something just scared them

içlerinden biri kesinlikle çok garip bir şey yapıyor ayy bir şey onları korkuttu o yüzden

then so keep watching you will see it again and it is making a very strange movement but

izlemeye devam edin tekrar göreceksiniz ve çok garip bir hareket yapıyor

it seems to be directed at the other pheasant here we go here look watch what what is he

ama diğer sülüne yöneltilmiş gibi görünüyor işte başlıyoruz bak ne

doing

yapıyor izleyin

it's almost like he's displaying his feathers to the other the other pheasant so maybe this

neredeyse diğer sülüne tüylerini gösteriyor, bu yüzden belki bu

is some sort of territorial thing maybe one pheasant is trying to gain control of the

bir tür bölgesel şeydir belki bir sülün kontrolünü ele geçirmeye çalışıyor

territory there he's doing it again look it's very strange so i don't know if the pheasant

oradaki bölge yine yapıyor bak çok garip yani sülün

is trying to intimidate the other pheasant maybe so maybe that's what's happening maybe

diğer sülüne gözdağı mı vermeye çalışıyor bilmiyorum belki de öyledir belki

the the pheasant on the left is trying to intimidate the other pheasant

soldaki sülün diğer sülüne gözdağı vermeye çalışıyor

very unusual so if anyone knows what this is what is actually happening here it is it

çok olağandışı yani burada gerçekte ne olduğunu bilen biri varsa, bu

is some sort of i think it's some sort of warning to be honest i think that the one

bir çeşit bence bu bir tür uyarı dürüst olmak gerekirse bence bir

pheasant is actually warning the other pheasant that's what i think anyway and there it is

sülün aslında diğer sülünleri uyarıyor bence de bu zaten ve işte

one more time what a strange unusual thing to see

bir sülün daha fazla zaman görmek ne kadar garip alışılmadık bir şey

so if anyone knows what that is what is happening there what are those pheasants doing one of

yani orada ne olduğunu bilen biri varsa o sülünlerin ne yaptığını biri

them seems to be displaying his feathers to the other the other male pheasant but why

diğerine tüylerini gösteriyor gibi görünüyor diğer erkek sülün ama neden

i don't really know i'm not sure i've never seen it before

gerçekten bilmiyorum ben Daha önce hiç görmediğimden emin değilim

yes oleg oleg says i think one of the pheasants is trying to be the the alpha the alpha male

evet oleg oleg sülünlerden birinin alfa alfa erkek olmaya çalıştığını düşünüyorum bu

so when we talk about alpha male we mean the dominant male so quite often in in the in

yüzden alfa erkekten bahsettiğimizde baskın erkeği kastediyoruz.

the wild life some people might also say that in in human society you might find that people

vahşi yaşam bazı insanlar şunu da söyleyebilir, insan toplumunda insanların

try to be the dominant person maybe in a relationship you might have one person who is dominant

baskın kişi olmaya çalıştığını görebilirsin, belki bir ilişkide alfa baskın olan bir kişi olabilir

the alpha and then the person who is not as dominant is often described as the beta so

ve sonra o kadar baskın olmayan kişi sıklıkla tarif edilir. beta olarak yani

you have the alpha and the beta so those two things are often referred to

alfa ve betaya sahipsiniz yani bu iki şeye genellikle atıfta bulunulur

syed says maybe he wants the partner well can i just say they are two males you see

syed diyor ki belki partneri iyi istiyor diyebilir miyim sadece onların iki erkek olduğunu görüyorsunuz yani belki belki

so perhaps maybe who knows you see might be two males they might be attracted to each

kim bilir gördüğünüz iki erkek olabilir onlar olabilir birbirinize ilgi duyun

other so that's what's happening you see i don't know i've never seen this before very

yani böyle oluyor anlıyor musunuz bilmiyorum bunu daha önce hiç görmemiştim çok

interesting it might be a mating dance but as i just pointed out they are actually two

ilginç çiftleşme dansı olabilir ama az önce belirttiğim gibi aslında iki

males you see but they are beautiful birds i must be honest with you they are lovely

erkek görüyorsunuz ama çok güzel kuşlar ben size karşı dürüst olmalıyım, onlar sevimli

birds and the pheasants will often come into my garden because there is always food you

kuşlardır ve sülünler sık ​​sık bahçeme gelirler çünkü kuşlar için her zaman yiyecek

see for the birds so i always put food out for the birds so that is one of the reasons

görürsünüz, bu yüzden kuşlar için her zaman yiyecek koyarım, bu yüzden

why pheasants and also many other birds come into my garden because i like to feed them

sülünlerin ve diğer pek çok şeyin nedenlerinden biri de budur. kuşlar bahçeme geliyor çünkü onları beslemeyi seviyorum

layla oh hello leila says my son is a real alpha at home so in wildlife in anthropology

layla oh merhaba leila oğlumun evde gerçek bir alfa olduğunu söylüyor bu yüzden antropolojide vahşi yaşamda

we often talk about alpha the alpha male the dominant male and quite often maybe if you

genellikle alfa alfa erkek baskın erkek hakkında konuşuruz ve oldukça sık olarak belki

are talking about a group of animals that are together and they are walking around or

bir şeyden bahsediyorsanız Birlikte olan ve

roaming around in a group quite often you will have one of that group one animal in

bir grupta dolaşan veya dolaşan bir grup hayvan oldukça sık olarak o gruptan birine sahip olacaksınız

that group will be the dominant one they will be described as the alpha male

o gruptaki bir hayvan baskın olacak alfa erkek olarak tanımlanacaklar bu

i have never heard the word woo yes woo woo if you woo someone it means you try to attract

kelimeyi hiç duymadım woo evet woo woo birine kur yapıyorsanız, onu çekmeye çalışıyorsunuz demektir,

them you are doing something to attract another person animals do it human beings do it maybe

başka birini çekmek için bir şeyler yapıyorsunuz demektir hayvanlar yapar bunu insanlar yapar belki

maybe you wear some nice clothes maybe you put some aftershave on your body maybe you

güzel kıyafetler giyersiniz belki vücudunuza biraz tıraş losyonu sürersiniz belki

will wear some beautiful clothing or perhaps if you are a lady you might wear some makeup

biraz sürersiniz güzel kıyafetler veya belki bir hanımefendiyseniz,

some cosmetics to make yourself look attractive so yes if you are wooing someone it means

kendinizi çekici göstermek için biraz makyaj ve kozmetik ürünleri kullanabilirsiniz, bu yüzden evet, eğer birine kur yapıyorsanız, bu, onlara

you are trying to become romantically connected to them you are trying to attract them so

romantik bir bağ kurmaya çalıştığınız anlamına gelir, onları çekmeye çalışıyorsunuz, yani evet

yes it does happen amongst all animals including human beings yes yes it's true

olur. insanlar da dahil olmak üzere tüm hayvanlar arasında evet evet bu gerçek merhaba merhaba diyebilir miyim

hello to hello can i say hello to anna yes a couple of pheasants the poor animals must

anna'ya merhaba diyebilir miyim evet birkaç sülün zavallı hayvanlar

be hungry fortunately my birds never become hungry in the garden because i always give

aç olmalı neyse ki kuşlarım bahçede hiç aç kalmıyor çünkü onlara her zaman

them lots of food so the word wu is i suppose you could say it is a verb you woo or maybe

bol bol yiyecek veriyorum bu yüzden kelime wu sanırım kur yaptığın bir fiil diyebilirsin ya da belki

you could use it as a noun so to woo someone is to try to get their attention you want

onu bir isim olarak kullanabilirsin yani birini etkilemek onların dikkatini çekmeye çalışmak onların seni

them to notice you you see you want to become maybe emotionally involved with the other

fark etmelerini istiyorsun görüyorsun belki duygusal olarak dahil olmak istiyorsun o kişiyle diğer

person very nice very nice tomek is here hello tomic a little bit later on we are talking

kişi çok hoş çok güzel tomek burada merhaba tomic biraz sonra

about influence tomek says could you describe beta as the submissive one yes that is true

etkiden bahsediyoruz tomek diyor ki betayı boyun eğen olarak tanımlayabilir misin evet bu doğru evet

yes so maybe in a relationship if there are two people in a relationship the the one that

yani belki bir ilişkide iki kişi varsa

is the most dominant might be described as the alpha and the one that is more passive

en baskın olan alfa olarak tanımlanabilir ve daha pasif

or submissive is the beta and it doesn't necessarily mean that the man is the beater and the woman

veya itaatkar olan betadır ve bu, erkeğin döven ve kadının

is the sorry the man is the alpha and the woman is the beta you see it doesn't necessarily

üzgün olduğu anlamına gelmez, erkek alfadır ve kadın betadır, gördüğünüz gibi bu,

mean that i've met people i've had friends in the past whose whose female companion is

insanlarla tanıştığım anlamına gelmez, geçmişte arkadaşlarım oldu, kadın arkadaşı

much more dominant than the male so i've i've seen people in relationships where the woman

erkekten çok daha baskındır, bu yüzden ilişkileri olan insanlar gördüm Kadının

has more control in the relationship than the man so just because there is a man and

ilişkide erkekten daha fazla kontrolü vardır yani bir erkek ve

a woman together does not necessarily mean that the man will always be dominant it doesn't

bir kadının birlikte olması, erkeğin her zaman baskın olacağı anlamına gelmez, bu

always mean that at all hello to grace chin hello also to fazil

her zaman Grace Chine'ye merhaba, Fazile de merhaba anlamına gelmez.

a lot of people now coming on the live chat nice to see you all as well it would seem

artık birçok insan canlı sohbete geliyor, hepinizi görmek güzel, öyle görünüyor

that in any group or gathering of people there is always somebody who tries to be the dominant

ki, herhangi bir grup veya insan topluluğunda her zaman baskın olmaya veya öne çıkmaya çalışan birileri vardır.

one or to stand out marietta that is right you see yes i think i think that is a good

Bence bu, bugün gizemli deyime sahip olmamız nedeniyle

point to make we have something else coming up today by the way we have the mystery idiom

başka bir şeyin ortaya çıkmasını sağlamak için iyi bir nokta,

would you like to have a quick look at today's mystery idiom so this is something we are

bugünün gizemli deyimine hızlıca bir göz atmak ister misiniz, bu yüzden bu

going to do every wednesday i will show you a picture and this picture will describe

her çarşamba yapacağımız bir şey. sana bir resim gösterecek ve bu resim anlatacak az önce

i just saw something on the live chat a great comment there

canlı sohbette bir şey gördüm harika bir yorum var

mahmad says the girls are always dominant

mahmad kızların her zaman baskın olduğunu söylüyor bu

that might be your opinion thank you very much here is today's mystery idiom just say

senin fikrin olabilir çok teşekkür ederim işte bugünün gizemli deyimi sadece

what you see here it is then the mystery idiom for today what is it so just say what you

burada ne gördüğünü söyle o o zaman bugünün gizemli deyimi nedir yani sadece

see say what you see it is a well-known expression in english it is an expression that we do

gördüğünü söyle gördüğünü söyle ingilizcede iyi bilinen bir ifadedir bu

use quite often in the english language so if you think you know what it is please let

ingilizcede oldukça sık kullandığımız bir ifadedir yani ne olduğunu bildiğini sanıyorsan lütfen

me know on the live chat and i will give you the answer a little bit later on

canlı sohbette bana bildirin ve size cevabı biraz sonra vereceğim,

you will now have time to think of the things that influence you the things that have influenced

şimdi sizi etkileyen şeyleri,

you maybe over the years or maybe things that you've seen over the past few months during

belki yıllar içinde sizi etkileyen şeyleri veya belki de şimdiye kadar yaptığınız şeyleri düşünmek için zamanınız olacak. Son birkaç ayda,

lockdown where you are maybe something that has influenced your life maybe something that

karantina sırasında nerede olduğunuzu gördüm, belki hayatınızı etkileyen bir şey, belki

has changed your life completely today we are talking all about influence

hayatınızı tamamen değiştiren bir şey, bugün tamamen etkiden bahsediyoruz,

not all of the subjects i talk about are negative ones after all there are lots of lovely things

bahsettiğim konuların hepsi olumsuz değil sonuçta var dünyada tartışılabilecek pek çok güzel şey,

in the world that can be discussed for example the way in which certain people and things

örneğin belirli insanların ve şeylerin

can influence you the good influences are the ones that help you to move in a positive

sizi nasıl etkileyebileceği, iyi etkiler, olumlu yönde ilerlemenize yardımcı olanlardır,

direction people can influence you a lot especially during your young years i remember when i

insanlar sizi özellikle gençlik yıllarınızda çok etkileyebilir. Okuldayken

was at school there were two teachers who influenced me a great deal some of the things

beni çok etkileyen iki öğretmen olduğunu hatırlıyorum, söyledikleri bazı şeyler

they said still resonate with me today my english teacher mrs ryder and my art teacher

bugün hala bende yankılanıyor İngilizce öğretmenim Bayan Ryder ve resim öğretmenim

mr stevenson both gave me lots of encouragement and useful words of advice during my school

Bay Stevenson bana pek çok cesaret verdiler ve yararlı tavsiyeler verdiler. okul

days of course it is possible to be influenced later in life as well maybe a chance meeting

günlerimde tabii ki daha sonra da etkilenmek mümkün, belki tesadüfi bir karşılaşma

or a certain event occurring can leave an impression on you even as you get older my

ya da meydana gelen belirli bir olay, yaşlandıkça bile sizde bir izlenim bırakabilir, benim

own life was affected by a midlife event after working abroad in china the time i spent there

kendi hayatım, yurtdışında çalıştıktan sonra bir orta yaş olayının etkisinde kaldı. Çin orada geçirdiğim zaman, yaşadığım şeylerle

really did influence my life in many ways by the things i experienced and the people

hayatımı birçok yönden gerçekten etkiledi ve

i met my time in china still influences me to this very day the word influence can mean

Çin'de geçirdiğim zaman boyunca tanıştığım insanlar beni hala

persuade sway control pressure power one thing can influence something else habits and behavior

etkiliyor. doğadaki bir şeyin

can be changed due to the influence of or from something in nature the influence of

etkisiyle veya doğadan gelen bir etki nedeniyle alışkanlıklar ve davranışlar değişebilir

certain events can have an effect on other things heat cold gravity and any combination

belirli olayların etkisi diğer şeyleri etkileyebilir sıcak soğuk yerçekimi ve yukarıda belirtilenlerin herhangi bir kombinasyonu

of the aforementioned can have an effect on our surroundings such influences can either

çevremizi etkileyebilir bu tür etkiler ya

be positive or negative what things have influenced you in your life would you say that the positive

olumlu ya da olumsuz hayatınızda sizi etkileyen şeyler nelerdir diyebilir misiniz

influences outnumber the negative ones in recent times we have seen how the influence

son zamanlarda

of one or two people can change the way in which others behave as a side note the word

bir ya da iki kişinin etkisinin diğerlerinin davranışlarını nasıl değiştirebildiğini gördük.

influence derives from astrology when it was widely believed that the position of the stars

Etki, yıldızların konumunun

had an effect on the flow of human destiny these days we like to think that we all have

insan kaderinin akışı üzerinde bir etkiye sahip olduğuna yaygın olarak inanılan astrolojiden kaynaklanmaktadır.

the ability to influence each other it's not just the well-known or the famous who can

kim

make a difference sometimes a small act of kindness or a moment of patient consideration

bir fark yaratabilir bazen küçük bir nezaket hareketi veya bir anlık sabırlı düşünce başkaları üzerinde

can have a much bigger effect and leave a larger impact on others than we realize

çok daha büyük bir etkiye sahip olabilir ve başkaları üzerinde daha büyük bir etki bırakabilir

it is true yes you never know as you meet people in life you never know what your influence

bunun doğru olduğunu evet hayatta insanlarla tanışırken asla bilemezsiniz ne olduğunu asla bilemezsiniz

on others might actually be

başkaları üzerindeki etkiniz aslında olabilir,

i hope you are feeling good today i really do for those who haven't heard the news we

umarım bugün iyi hissediyorsunuzdur haberi duymamış olanlar için gerçekten iyi hissediyorum

are once again in lockdown here in england and right across the uk how are things where

burada bir kez daha kilit altındayız burada ingiltere'de ve İngiltere'nin hemen karşısında sizin olduğunuz yerde işler nasıl

you are are you still having to stay at home do you still have to stay at home to do your

hala siz neler yaşıyorsunuz evde kalmak için işinizi yapmak için hala evde kalmak zorunda mısınız

work so a lot of things at the moment have changed over the past few hours we are all

yani şu anda pek çok şey değişti son birkaç saat içinde

now being told to stay in our homes and work from home if we can so the big question today

artık hepimize evlerimizde kalmamız ve mümkünse evden çalışmamız söyleniyor bugünün en büyük sorusu,

is

is there something maybe a thing what or who has influenced you in your life is there a

hayatınızda sizi etkileyen bir şey var mı, belki bir şey, bir şey, bir

person is there a thing maybe something that has influenced you in some way so to influence

kişi var mı, bir şey var mı, sizi bir şekilde etkileyen bir şey olabilir, bu yüzden etkilemek,

is to take something away from another thing maybe something that has an effect on you

başka bir şeyden bir şeyi almaktır, belki bir şey

it might change your behavior in some way one thing can influence another thing as i

mentioned in that video beatrice says

o videoda bahsettiğim gibi bir şey başka bir şeyi etkileyebilir.

oh i think beatriz is actually having difficulty with her wi-fi today i hope you will sort

that out we also have belarusia here hello belarusia welcome once again nice to see you

ayrıca belarusya da var merhaba belarusya hoşgeldiniz bir kez daha sizi tekrar görmek güzel

back sandra is here oh

sandra burada oh

one or two people are saying mr duncan you have influenced me thank you very much that's

bir iki kişi diyor ki bay duncan beni etkilediniz çok teşekkür ederim çok

very kind of you sport in general has influenced my life a lot as a discipline to follow christina

naziksiniz spor genel olarak hayatımı çok etkiledi christina'yı takip etmek için disiplin,

thank you very much for that one of the things that used to happen quite often in the past

bunun için çok teşekkür ederim, geçmişte burada, Birleşik Krallık'ta bile oldukça sık olan şeylerden biri, eskiden zorunlu askerlik diye

even here in the uk we used to have something called constructs conscription conscription

bir şey vardı,

so conscription is when you have to join the army for for a certain period of time and

bu yüzden zorunlu askerlik, bir süreliğine orduya katılmanız gerektiği zamandır. belirli bir süre ve

some people believe that that should be brought back so we don't do it anymore we used to

bazı insanlar bunun geri getirilmesi gerektiğine inanıyor, bu yüzden artık yapmıyoruz,

do it many years ago and certainly during the second world war we had conscription where

bunu yıllar önce yapardık ve kesinlikle ikinci dünya savaşı sırasında,

people of a certain age men of a certain age would have to go into the army and would have

belirli bir yaştaki insanların belirli bir yaştaki erkeklerin zorunlu askerlik hizmeti vardı. yaş orduya gitmek zorunda kalacaktı ve

to go to war we don't do it anymore though even though there are some people who believe

savaşa gitmek zorunda kalacaktı, zorunlu askerliği geri getirmemiz gerektiğine inanan bazı insanlar olmasına rağmen,

that we should bring conscription back so if you have conscription and i know there

zorunlu askerliğiniz varsa ve biliyorum ki

are some countries that actually still have this i think vietnam i think in vietnam they

bazı ülkeler var. aslında hala bu var sanırım vietnam sanırım vietnam'da hala zorunlu

still have conscription where for a certain period of time you have to join the army you

askerlik var burada belli bir süre için orduya katılmak zorundasın askere öğrenci

have to go into the army as a cadet i'm sure someone will correct me if i'm wrong sandra

olarak gitmek zorundasın eminim birisi beni düzeltecektir yanlış sandra

says oh sandra thank you very much it's very kind of you sandra mr duncan you have influenced

diyor oh sandra çok teşekkür ederim çok naziksiniz sandra bay duncan

people to learn english for many years i had no motivation or continuity now i watch your

yıllarca insanları ingilizce öğrenmeleri için etkilediniz ne motivasyonum ne de sürekliliğim vardı şimdi

videos and i listen to you and i'm slowly improving thank you sandra it's very kind

videolarınızı izliyorum ve sizi dinliyorum ve yavaş yavaş gelişiyorum teşekkür ederim sen sandra evet demen çok ince

of you to say yes i suppose teachers we often think of teachers as i mentioned in my video

quite often teachers can have a big influence on your life sometimes those influences can

be positive but also sometimes they can be negative as well not so good but yes i was

çok iyi değil ama evet,

very lucky when i was at school i had a couple of really nice teachers two teachers who would

okuldayken çok şanslıydım, gerçekten iyi birkaç öğretmenim vardı, bana

often give me their time and i suppose you might say that they influenced me during my

sık sık zaman ayıran iki öğretmenim ve sanırım hayatım boyunca beni etkilediklerini söyleyebilirsiniz,

life hello to oh hello alessandra also we have jurid

merhaba ah merhaba alessandra da bizde jurid

is here as well hello mr duncan nice to see you again also tardas nice to see you too

de burada merhaba bay duncan sizi tekrar görmek güzel ayrıca tardas da sizi görmek güzel bay

where is mr steve well steve is working you see because it's wednesday so mr steve has

steve nerede peki steve çalışıyor görüyorsunuz çünkü bugün çarşamba bu yüzden bay steve şimdi çalışmasına

now gone back to work even though he is now working upstairs so he's in his office because

rağmen şimdi işine geri döndü üst katta yani o ofisinde çünkü

we have gone back into lockdown we have once more gone into lockdown the government has

bir kez daha karantinaya girdik hükümet

told us all to stay at home and only leave our houses if it is absolutely necessary unfortunately

hepimize evde kalmamızı ve sadece kesinlikle gerekliyse evlerimizden çıkmamızı söyledi ne yazık ki

mr duncan my teacher encouraged me to watch your videos and now i am an english addict

Bay Duncan öğretmenim sizi izlemem için beni teşvik etti. videolar ve artık bir ingilizce bağımlısıyım

thank you beatrice that's nice to know i do know that there are many schools who show

teşekkürler beatrice bunu bilmek güzel

my video lessons in their classrooms as a way of getting people or encouraging students

to become more interested in english so that's nice would you like to know one of the most

unusual places where my lessons are shown

derslerimin gösterildiği en sıra dışı yerlerden birini bilmek hoşunuza gidiyor

how about prison it's true my lessons are actually used in in france in some french

hapishane hakkında ne dersiniz derslerim aslında fransa'da bazı fransız

prisons i'm not joking a couple of years ago i actually had an email from someone who was

hapishanelerinde kullanılıyor şaka yapmıyorum birkaç yıl önce aslında birinden bir e-posta aldım.

in charge of a french prison and they asked if it would be possible to show my video lessons

bir fransız hapishanesinin başındaydım ve video derslerimi mahkûmlarına göstermenin mümkün olup olmayacağını sordular

to their inmates and so that's what happened that is what they are doing of course i don't

ve olan buydu, yaptıkları bu tabii ki onlardan ücret almıyorum

charge them i don't charge them anything they do it they can use my my material and i don't

onlardan hiçbir şey almıyorum yap yap onlar benim malzememi kullansınlar ve ben

ask for money from them so they don't pay me it is all done for free

onlardan para istemiyorum bu yüzden bana ödeme yapmıyorlar hepsi bedava yapılıyor

hello mr duncan i've been watching you since 2011. oh my goodness so you've been watching

merhaba bay duncan sizi 2011'den beri izliyorum.

me for nearly 10 years that's that's incredible nice to see you here again

yaklaşık 10 yıldır beni izliyorum bu inanılmaz seni tekrar burada dallasio'da görmek çok güzel dallasio'da

in dallasio in dallasio nice to see you back here as well lovely milad is here as well

seni tekrar burada görmek güzel sevimli milad da burada

also we have

bizde de var

we have satorino oh setterino has just joined in as well thank you saturino nice to see

bizde satorino var oh setterino da yeni katıldı teşekkür ederim saturino

you here as well very nice so a lot of people joining in now for those who are still maybe

sizi de burada görmek güzel çok güzel bu yüzden pek çok insan hala katılanlar için katılıyor belki

some people are still recovering from christmas and the new year and of course there are some

bazı insanlar hala noel'i ve yeni yılı atlatıyor ve tabii ki henüz

countries that have not celebrated christmas yet some will be celebrating christmas later

noel'i kutlamayan bazı ülkeler var bazıları kutlayacak Noel'i bizden daha geç kutluyoruz merhaba

than we do hello also mustafa hello duart

ayrıca mustafa merhaba duart

oh apparently in brazil we still have conscription compulsory enlistment in the army so yes in

oh görünüşe göre brezilya'da hala zorunlu askerlik var bu yüzden

brazil it would appear that yes for a certain period of time

evet brezilya'da insanların belirli bir süre için evet

people have to join the army so we used to have it here you see we used to have conscription

olduğu anlaşılıyor, bu yüzden eskiden var burada görüyorsun burada eskiden zorunlu askerlik vardı

here but we don't anymore we don't

ama artık yok

but but yes the point i was making is joining the army for a certain period of time can

ama evet demek istediğim belli bir süreliğine askere gitmek

give you certain disciplines you see so maybe it can improve your behavior or maybe you

sana belli disiplinler kazandırabilir yani belki de verebilir davranışını geliştir ya da belki

can learn new things so maybe joining the army becoming a cadet for maybe a year or

yeni şeyler öğrenebilirsin, böylece belki orduya katılmak belki bir ya da iki yıllığına askerlik yapmak

two years can help you to become a good person maybe a person who can control their emotions

iyi bir insan olmana yardımcı olabilir belki duygularını ya da düşünce tarzlarını kontrol edebilen bir insan

or their way of thinking so yes i think so conscription we don't have it here there are

bu yüzden evet bence yani zorunlu askerlik bizde yok burada

a lot of people who believe that young people nowadays should be put into the army for maybe

günümüz gençlerinin belki

two or three years i don't know it's for some it's a very controversial subject i think

2-3 yıl askere gitmesi gerektiğine inanan çok insan var bilmiyorum bazıları için çok tartışmalı bir konu bence de

so mustafa says i have influenced many things in my life

öyle mustafa hayatımda pek çok şeyi etkilediğimi söylüyor ben

i am addicted to chewing jacked and i can't give it up so what do i what can i do now

kriko çiğneme bağımlısıyım ve bundan vazgeçemiyorum öyleyse ne yapabilirim şimdi ne yapabilirim

i don't know first of all i don't know what jat is i think maybe it's a type of tobacco

bilmiyorum her şeyden önce jat'ın ne olduğunu bilmiyorum sanırım belki bir tür tütün

or something that you chew that gives you a certain amount of pleasure maybe i'm not

ya da çiğnediğin bir şey sana belli bir zevk veriyor belki

sure if it's a type of drug maybe it is i'm not quite sure but i have heard of it i think

bir uyuşturucu türü olduğundan emin değilim belki tam olarak emin değilim ama duymuştum sanırım

it's like tobacco or something that you chew and i think it can actually have an influence

öyle tütün veya çiğnediğiniz bir şey ve bence beyniniz üzerinde gerçekten bir etkisi olabilir bence bu

on your on your brain i think so

yüzden

oh beater says we have a day off we are actually having a public holiday here in poland because

oh beater bir günümüz olduğunu söylüyor aslında burada polonya'da resmi tatil yapıyoruz çünkü

it is the day of the three wise men yes so for some people christmas is actually coming

bugün üç bilgenin günü erkekler evet yani bazı insanlar için noel aslında

later so it really does depend on which actual calendar you follow it really does

daha sonra geliyor bu yüzden gerçekten hangi takvimi takip ettiğinize bağlı gerçekten

mahmad says i am influenced by myself very good if you have self-control if you are able

to influence yourself maybe you are very good at encouraging yourself to do good things

kendinizi iyi şeyler yapmaya

or to be a good person yes i think that's a good idea brilliant i like it sandra says

veya iyi bir insan olmaya teşvik etmede çok iyi evet bence bu iyi bir fikir harika hoşuma gitti sandra bay

mr duncan's pronunciation is a good influence because it's very clear thank you very much

duncan'ın telaffuzunun iyi bir etki olduğunu söylüyor çünkü çok net bunun için çok teşekkür ederim

for that as well as i always say if you are an english teacher if you are teaching something

her zaman yaptığım gibi eğer bir ingilizce öğretmeniysen eğer bir şey öğretiyorsan

then you have to do it clearly whatever it happens to be whatever you are teaching you

o zaman ne olursa olsun onu net bir şekilde yapmalısın ne öğretiyorsan onu

must do it clearly i think so

açıkça yapmalısın bence o yüzden

so let's have a look at some words shall we there are many words that we can use to describe

bazı kelimelere bir göz atalım çok kelime var mı etkiyi tanımlamak için kullanabiliriz,

influence so we are going to look at them right now

bu yüzden onlara şu anda

well i suppose when we think of influence we think of people who can influence other

iyi bakacağız, sanırım etkiyi düşündüğümüzde diğer insanları etkileyebilen insanları düşünüyoruz, bu

people so maybe something they do can have an influence on other people we often describe

yüzden belki yaptıkları bir şey diğer insanlar üzerinde bir etkiye sahip olabilir, genellikle

this sort of person as an influencer

bunu tanımlarız Influencer olarak bir tür kişi,

an influencer so a person who can encourage people to do something in a certain way can

Influencer yani insanları belirli bir şekilde bir şeyler yapmaya teşvik edebilen bir kişi

be an influencer we often think of influencers on youtube so a person who might have a lot

Influencer olabilir, genellikle YouTube'da Influencer'ları düşünürüz, bu nedenle çok

of viewers or a lot of followers might actually be described as an influencer they have influence

sayıda izleyicisi veya çok sayıda takipçisi olan bir kişi aslında etkileyici olarak tanımlansın onların etkisi var etkilenebilirsin

you can be influenced you were influenced you are under the influence i like this one

etkilenmişsin etki altındasın bunu beğendim

actually if you are under the influence it means you are under control of a certain thing

aslında eğer etki altındaysan bu belli bir şeyin kontrolü altındasın demektir

so perhaps you can be under the influence of alcohol you see under the influence

yani belki de etkisi altında olabilirsin alkolün etkisi altında gördüğünüzde

there can be good influence and bad influence so something that gives you a positive message

iyi etki ve kötü etki olabilir yani size olumlu bir mesaj veren bir şey

or something that encourages you to do something in a good way can be positive it is a good

veya sizi iyi bir şekilde bir şeyler yapmaya teşvik eden bir şey olumlu olabilir, bu iyi bir

influence and then of course you have bad influence something that encourages you to

etkidir ve o zaman elbette kötü etkiniz olur. bir

do something wrong or something in a bad way can be described as a bad influence or maybe

şeyi yanlış veya kötü bir şekilde yapmaya teşvik eden bir şey kötü tesir olarak nitelendirilebilir veya belki

we can say negative influence so it is possible to have good influence and bad influence

olumsuz tesir diyebiliriz yani iyi tesir ve kötü tesir olabilir

oh mustafa says yes it is a type of tobacco oh okay i have heard of it jacked i have heard

oh mustafa evet der bu bir tütün çeşididir oh tamam duydum jacked duydum

of it

hello anna carmen your look is very interesting with your beard oh thank you very much you

merhaba anna carmen sakalınla çok ilginç görünüyorsun oh çok teşekkür ederim

remind me of a viking surely you are too tall to be a viking am i right thank you anna anna

bana bir vikingi hatırlatıyorsun kesinlikle viking olamayacak kadar uzunsun haklı mıyım teşekkür ederim anna anna

carmen well yes my my beard does look a little bit like a beard that a viking might wear

carmen pekala evet sakalım biraz vikinglerin takabileceği bir sakala benziyor

but as i understand it vikings were actually much shorter you see vikings were not very

ama anladığım kadarıyla vikingler aslında çok daha kısaydı, görüyorsun vikingler çok uzun değillerdi

tall however i am very tall so maybe i am not a viking i think so

ama ben çok uzunum bu yüzden belki de bir viking değilim

rosa is here hello mr duncan i am quite late today i am very busy and happy new year to

rosa geldi merhaba bay duncan bugün oldukça geç kaldım çok meşgulüm ve

everyone who is on the live chat yes well i haven't said happy new year today because

canlı sohbetteki herkesin yeni yılını kutlarım evet pekala bugün mutlu yıllar demedim çünkü

i said it on sunday you see so i don't want to say it too many times because it might

pazar günü söyledim Bunu birçok kez söylemek istiyorum çünkü

become boring but if i haven't said it to you yet can i wish you a happy new year i

sıkıcı gelebilir ama henüz söylemediysem sana mutlu bir yeni yıl diliyorum

hope you have a super duper 2021 even though here in england at the moment things are not

umarım süper bir 2021 geçirirsin şu anda burada İngiltere'de olmasına rağmen

going very well because we are now in lockdown once more unfortunately oh so here we go then

pek iyi gitmiyor çünkü bir kez daha kilit altındayız ne yazık ki oh işte başlıyoruz o zaman

let's have some influence words shall we would you like that okay well we're doing it anyway

biraz etki sözcükleri kullanalım bunu ister miydiniz tamam peki yine de yapıyoruz

influence words so when we think of influence quite often we think of power interesting

etki sözcükleri bu yüzden etkiyi oldukça sık düşündüğümüzde gücü düşünün ilginç

power so to have influence quite often is to have power to have the ability to change

güç yani etki sahibi olmak çoğu kez güce sahip olmaktır bir şeyi değiştirme yeteneğine sahip olmak

something or maybe to change the way a person feels or thinks you have power you have influence

veya belki bir kişinin sizin gücünüz olduğunu hissetme veya düşünme biçimini değiştirmektir etkiniz vardır

so maybe perhaps you want someone you know to help you do something because they have

bu yüzden belki de tanıdığınız birinin size yardım etmesini istersiniz bir şeyler yapın çünkü

influence so quite often we will ask a person maybe in a certain job or maybe they have

etkileri vardır, o kadar sık ​​sık bir kişiden belki belirli bir işte veya

a certain position to to help you do something because you believe that they have influence

belirli bir pozisyonda size bir şey yapmanıza yardım etmesini isteyeceğiz çünkü onların etkisi olduğuna inandığınız için

they have power so when we talk about influence quite often we will talk about power having

güçleri vardır, bu nedenle etki hakkında konuştuğumuzda oldukça sık gücün güce sahip olduğun hakkında konuşacağız

power you have influence

senin etkin var

i suppose this is quite a good one to influence someone is to pressure someone so to influence

sanırım bu oldukça iyi bir şey birini etkilemek birisine baskı yapmak yani etkilemek

is to give another person maybe instructions or maybe to to encourage them to do something

başka bir kişiye belki talimat vermek veya belki onları belirli bir şekilde bir şeyler yapmaya teşvik etmek

in a certain way or maybe you want to change a person's opinion so quite often we will

veya belki Bir kişinin fikrini o kadar sık ​​değiştirmek istersiniz ki,

try to influence how another person thinks in their mind so you might have to pressure

başka bir kişinin zihninde nasıl düşündüğünü etkilemeye çalışırız, bu yüzden o kişiye baskı yapmak zorunda kalabilirsiniz,

that person you give them pressure you try to change their mind you influence them you

onlara baskı uygularsınız, fikrini değiştirmeye çalışırsınız, onları etkilersiniz,

use pressure here's another one i like this word sway if you try to sway someone it means

baskı kullanırsınız, işte bir tane daha i bu kelime gibi sallanmak birini etkilemeye çalışırsanız, bu onun bir

you try to change their way of doing things or maybe you try to persuade them to do something

şeyleri yapma şeklini değiştirmeye çalıştığınız anlamına gelir veya belki onları bir şeyi farklı bir şekilde yapmaya ikna etmeye çalışırsınız

in a different way you try to sway their opinion you try to sway their feelings influence sway

fikirlerini etkilemeye çalışırsınız duygularını etkilemeye çalışırsınız işte burada

here's another word a person who has influence will often be described as having authority

başka bir deyişle, nüfuzu olan bir kişi genellikle otoriteye sahip olarak tanımlanır,

so a person who has influence quite often they they have some sort of control over things

bu nedenle, nüfuzu olan bir kişi oldukça sık olarak, işler üzerinde bir tür kontrole sahiptir,

maybe in their work or maybe in their position in a company you have authority so i suppose

belki işlerinde veya belki bir şirketteki pozisyonlarında, sizin yetkiniz vardır, bu yüzden sanırım

the thinking is if you have authority you have influence you have the ability to change

Düşünme, eğer otoriteniz varsa, etkiniz vardır,

what other people think here's another one

diğer insanların ne düşündüğünü değiştirme yeteneğiniz vardır, işte başka bir

weight weight so when we talk about weight it can be putting pressure or trying to influence

ağırlık ağırlık, bu yüzden ağırlık hakkında konuştuğumuzda, bir şeyi yapması için baskı yapmak veya bir kişiyi etkilemeye çalışmak olabilir.

a person to do something you put weight on something you influence something so maybe

bir şeyi etkileyin, böylece belki

you can do it psychologically or physically so one thing can have an influence or have

bunu psikolojik veya fiziksel olarak yapabilirsiniz, böylece bir şey başka bir şeyi etkileyebilir veya

weight on another

ağırlığı olabilir, etki hakkında

we also think of control as well when we talk about influence we can also talk about having

konuşurken aynı zamanda kontrolü de düşünürüz, bir

control over something so one thing controls another thing once again quite often this

şey üzerinde kontrol sahibi olmaktan da bahsedebiliriz, böylece bir şey başka bir şeyi kontrol eder bir kez daha sık sık bu

will happen in business or maybe if a person has a position of power they have control

iş hayatında olur veya belki bir kişi güçlü bir konuma sahipse, kontrole sahipse,

they can make changes they can influence what other people do or think they have control

değişiklikler yapabilir, diğer insanların yaptıklarını etkileyebilir veya başka bir kelimeyi kontrol ettiklerini düşünürler,

another word this one is quite negative so a lot of people think that this word is a

bu oldukça olumsuz, bu nedenle birçok insan bu kelimenin olumsuz bir kelime olduğunu düşün

negative word manipulate if you manipulate it means you change you do something that

manipüle edersen manipüle edersen değiştirmiş olursun

will alter the way a person thinks or maybe the way something happens you manipulate something

bir insanın düşünme şeklini veya belki de bir şeyin olma şeklini değiştirecek bir şey yaparsın bir şeyi manipüle edersin

i suppose at the moment you might say that in the united states people are talking about

sanırım şu anda amerika birleşik devletleri'nde insanlar bunu söyleyebilir

voting and some people are trying to manipulate the voting system so some people believe that

oylamadan bahsediyor ve bazı insanlar oylama sistemini manipüle etmeye çalışıyor, bu yüzden bazı insanlar Amerika

there are people who are manipulating the voting system in the united states some people

Birleşik Devletleri'ndeki oylama sistemini manipüle eden insanlar olduğuna inanıyor, bazı insanlar

believe it and well most people don't manipulate you try to influence something you try to

buna inanıyor ve çoğu insan sizi manipüle etmiyor, sizin bir şeyi etkilemeye çalışıyorsunuz.

change it by doing something you manipulate here's another word i used earlier persuade

manipüle ettiğin bir şeyi yaparak bunu değiştirmeye çalış işte daha önce kullandığım başka bir kelime ikna etmek

oh okay yes i like this word if you try to persuade someone it means you do something

oh tamam evet bu kelimeyi seviyorum eğer birini ikna etmeye çalışırsan bu onun

to try and change their mind so maybe if one person believes that something is right and

fikrini değiştirmeye çalışmak anlamına gelir yani belki bir kişi bir şeyin doğru olduğuna inanırsa ve

you believe that it is wrong you might try to persuade that person to change their opinion

bunun yanlış olduğuna inanıyorsun o kişiyi fikrini değiştirmeye ikna etmeye çalışabilirsin onun

you try to influence their way of thinking here's another one this is an interesting

düşünce tarzını etkilemeye çalışabilirsin işte bir tane daha bu ilginç bir

phrase have you ever heard of a moment where someone might pull strings you see if you

deyim hiç birinin ipleri eline aldığı bir an duydun mu eğer görürsen

pull strings it means you might have influence or control over something so a person with

ipleri çekmek, bir şey üzerinde etkiniz veya kontrolünüz olabileceği anlamına gelir, bu nedenle,

a position of power might pull strings they will change the way something happens maybe

güçlü bir konuma sahip bir kişi ipleri çekebilir, bir şeyin olma şeklini değiştirebilirler, belki

they will help you to get a job in their company they will pull strings they will try to use

şirketlerinde bir iş bulmanızda size yardımcı olurlar, ipleri ellerine alacaklar, deneyeceklerdir.

their own influence to change another person's decision

başka birinin kararını değiştirmek için kendi nüfuzunu kullanmak

anarchy hello anarchy what i can't stand is a youtube influencer who names themselves

anarşi merhaba anarşi dayanamadığım şey,

as an authority in a certain matter whilst having no idea about it there are lots of

belirli bir konuda hiçbir fikri olmadığı halde kendini otorite olarak adlandıran bir youtube etkileyicisidir

people on youtube who are like that i think so so if you pull strings it means you have

youtube'da benim gibi olan pek çok insan var öyle düşün ki ipleri çekiyorsan bu,

the ability to change what a person thinks or maybe you can do something for another

bir kişinin ne düşündüğünü değiştirme yeteneğine sahip olduğun anlamına gelir veya belki başka biri için bir şeyler yapabilirsin

person you pull strings you manipulate something

ipleri çekersin

so to pull strings yes like a puppet so when you see a person controlling a puppet normally

ipleri çekmek için bir şeyi manipüle edersin evet bir kukla gibi yani bir kişinin bir şeyi kontrol ettiğini gördüğünde kukla normalde

the puppet is on strings like this so someone is pulling my strings

iplerin üzerinde böyle biri var yani birileri benim iplerimi o şekilde çekiyor bu

like that

well that was weird and we have another one oh maybe you know someone who has influence

garipti ve bizde bir tane daha var oh belki etkisi olan birini tanıyorsunuz belki

maybe a person who can influence other people perhaps you have a friend or you have friends

başkalarını etkileyebilecek bir kişi belki bir arkadaşınız var veya sizde var

in high places so perhaps you know someone who does have influence on other people so

yüksek mevkilerdeki arkadaşlar yani belki diğer insanlar üzerinde etkisi olan birini tanıyorsunuzdur yani

to have influence can be yourself or maybe another person maybe you know people who have

nüfuz sahibi olmak kendiniz olabilir veya belki başka biri olabilir belki

a lot of influence maybe you know friends or you have friends in high places i like

çok fazla etkisi olan insanlar tanıyorsunuz belki arkadaşlarınızı tanıyorsunuz veya yüksek mevkilerde arkadaşlarınız var sevdiğim

that one and i think we have one more a person who can influence other people might be described

o ve bence bir tane daha var diğer insanları etkileyebilen bir kişi

as a mover and shaker a person who can influence other people maybe they have a position of

bir hareket ettirici ve sarsıcı olarak tanımlanabilir diğer insanları etkileyebilen bir kişi belki bir

power or authority you might describe that person as a mover and shaker they are able

güç veya otorite pozisyonuna sahiptir o kişiyi hareket ettirici ve sarsıcı olarak tanımlayabilirsiniz

to get things done they are able to manipulate or influence other people so you might ask

işleri halledebilirler diğer insanları manipüle edebilir veya etkileyebilirler bu nedenle iş dünyasında

your friend who who knows lots of other people in business you might ask that friend to talk

birçok başka insanı tanıyan arkadaşınıza sorabilirsiniz o arkadaşınızdan

to other people about your business you see maybe you have a good idea so you have to

diğer insanlarla işiniz hakkında konuşmasını isteyebilirsiniz belki bir fikriniz vardır iyi fikir, bu yüzden

find someone who knows how to talk or maybe a person who knows lots of other people they

nasıl konuşulacağını bilen birini veya belki başka birçok insanı tanıyan birini bulmalısınız, onlar

are described as a mover and shaker they have the ability to manipulate other people to

hareket ettirici ve sarsıcı olarak tanımlanırlar, diğer insanları başka insanları etkilemek için manipüle etme yetenekleri vardır,

influence other people so quite often we think of influence as being a positive thing however

o kadar sık ​​sık etki düşünürüz Olumlu bir şey olarak ancak

they it can also be used in a negative way maybe children so quite often you will hear

olumsuz bir şekilde de kullanılabilirler, belki çocuklar o kadar sık ​​​​sık

children being described as a bad influence so perhaps your child goes to school during

çocukların kötü bir etki olarak tanımlandığını duyacaksınız, bu nedenle belki çocuğunuz gündüzleri okula gidiyor

the day and then they come home and they start swearing they start using bad language and

ve sonra eve geliyor ve küfretmeye başlıyor. kötü bir dil kullanmaya başlarlar ve

you think where did they hear that and then you find out that their friends at school

bunu nereden duyduklarını düşünürsünüz ve sonra okuldaki arkadaşlarının

are teaching them rude words so you might say that their friends are a bad influence

onlara kaba sözler öğrettiğini öğrenirsiniz, böylece arkadaşlarının kötü bir etkisi olduğunu söyleyebilirsiniz

they are teaching them bad things

onlara kötü şeyler öğretiyorlar

yes you can be under the influence if you are under the influence it means you lose

evet altında olabilirsiniz etki altındaysanız bu,

control of your abilities to control yourself you are under the influence to lose control

kendinizi kontrol etme becerilerinizin kontrolünü kaybettiğiniz anlamına gelir.

of your abilities maybe you have some alcohol or maybe something illegal we can describe

that person as being under the influence and quite often that is used in a negative way

bu genellikle olumsuz bir şekilde kullanılıyor

marietta says oh this is a very good point marietta after all you've just said i reaffirm

marietta diyor ki ah bu çok iyi bir nokta marietta az önce söylediğin onca şeyden sonra

that parents are the most powerful influences in a positive and perhaps also a negative

anne babaların olumlu ve belki de olumsuz

way as well i think you're right yes parents have a lot of influence they have a lot of

yönde en güçlü etkiler olduğunu yeniden doğruluyorum bence sen' haklısın evet ebeveynlerin çok fazla etkisi var onların çok fazla

power so yes you are right i think it's true to say very fair to say that parents have

gücü var bu yüzden evet haklısın bence ebeveynlerin

a lot of influence we're going to look at the mystery idiom once more here it is today's

çok fazla etkisi olduğunu söylemek çok doğru olur burada gizemli deyime bir kez daha bakacağız bugünün

mystery idiom all you have to do is say what you see whatever you see on your screen just

gizemli deyimi tek yapman gereken ne gördüğünü söylemek ekranda ne görüyorsan onu

say it i will give you the answer a little bit later on but right now as we approach

söyle cevabı biraz sonra vereceğim ama şu anda

one minute past three o'clock on a wednesday it's time to take a look at one of my full

saat üçü bir geçe yaklaşırken çarşamba tam ingilizce derslerimden birine bakma zamanı

english lessons yes on my youtube channel there are lots and lots of video lessons all

evet youtube kanalımda tamamen ingilizce hakkında bir sürü video dersi var

about the english language and now we are going to take a look at an excerpt from one

ve şimdi o derslerden birinden bir alıntıya göz atacağız

of those lessons and then after that we will be back with some very strange english words

ve bundan sonra bazı çok garip ingilizce kelimelerle geri döneceğiz

hi everybody this is mr duncan in england how are you today are you okay i hope so are

herkese merhaba millet ben ingiltere'den bay duncan bugün nasılsınız iyi misiniz umarım öyleyse

you happy i hope so oh i haven't said that for such a long time do you remember when

mutlusunuzdur umarım öyledir oh bunu uzun zamandır söylemedim

i used to introduce every video lesson like that anyway welcome to another full english

her video dersini böyle tanıttığımı hatırlarsın yine de başka bir tam ingilizce

lesson yes i have decided to make another one just in case you were thinking that the

dersine hoşgeldin evet bir

previous one was the last ever of course the name of the game is teaching english in england

öncekinin son ders olduğunu düşünürsen diye bir tane daha yapmaya karar verdim tabii ki oyunun adı öğretim ingilizce orası

that is where i am england also happens to be the birthplace of sherlock holmes james

benim bulunduğum yer olan ingiltere aynı zamanda sherlock holmes james

bond

bond

harry potter obi-wan kenobi oliver twist mary poppins danger mouse come to think of it i

harry potter obi-wan kenobi oliver twist mary poppins tehlike fare bir düşünün

don't think any of those people are real i think they are fictitious they are made up

bu insanların hiçbiri gerçek değil bence hayal ürünüdürler uydurulmuş

characters they don't really exist except in our imagination oh i seem to have strayed

karakterler bizim hayal gücümüz dışında gerçekte var olmazlar oh

a little off topic here so before i get any further off the rails let's get back on track

burada biraz konudan sapmış gibiyim bu yüzden raydan daha fazla sapmadan önce yoluma geri dönelim

can you see what i'm pushing here it's a very useful piece of guard and apparatus a handy

ne olduğumu görebilir misin buraya itmek çok kullanışlı bir koruma ve aparattır

thing to have about when you have large loads and heavy objects to move around this is a

büyük yükleriniz ve hareket ettirebileceğiniz ağır nesneleriniz olduğunda yanınızda bulundurmanız gereken kullanışlı bir şey bu bir

wheelbarrow you will often see builders and gardeners pushing one of these around you

el arabasıdır inşaatçılar ve bahçıvanların bunlardan birini sık sık ittiğini görürsünüz

can transport heavy and cumbersome things safely in a wheelbarrow you can put garden

ağır ve hantal taşıyabilirsiniz

debris such as dead leaves and pulled up weeds into a wheelbarrow so they can be taken away

Ölü yapraklar ve sökülmüş yabani otlar gibi bahçe kalıntılarını bir el arabasına koyabilirsiniz, böylece bunlar daha kolay bir şekilde el arabasına atılabilir

and disposed of more conveniently on building sites you will often see wheelbarrows used

ve inşaat alanlarında daha rahat bir şekilde atılabilir.

for moving heavy material such as cement or bricks from one place to another a wheelbarrow

Çimento veya tuğla gibi ağır malzemeleri taşımak için kullanılan el arabalarını sıklıkla göreceksiniz bir yerden başka bir yere bir el arabası

typically has one central wheel which can either be air filled or solid this particular

tipik olarak hava dolu veya katı olabilen bir merkezi tekerleğe sahiptir, bu özel

wheelbarrow has been designed to be lightweight while at the same time robust and sturdy this

el arabası hafif ve aynı zamanda sağlam ve sağlam olacak şekilde tasarlanmıştır, bu,

is what makes the wheelbarrow an essential tool for making those heavy-duty jobs much

el arabasını ağır yapmak için önemli bir araç yapan şeydir. -görevli işleri

easier to carry out but be careful not to overfill it or it might tip over leaving you

yapmak çok daha kolaydır, ancak aşırı doldurmamaya dikkat edin, yoksa devrilebilir ve

here's a word that seems to be pronounced one way but is in fact pronounced another

burada bir şekilde telaffuz ediliyormuş gibi görünen ama aslında başka bir şekilde telaffuz edilen bir kelime var,

the word is cumulative the first syllable of this word sounds like the letter q the

kelime birikimlidir, bu kelimenin ilk hecesi kulağa şöyle gelir q

word cumulative is an adjective and means increasing or increased in quantity degree

harfi kümülatif bir sıfattır ve

or force by successive editions for example the addition of other things over time creates

art arda yapılan baskılarla nicelik derecesinin veya kuvvetinin artması veya artması anlamına gelir, örneğin zamanla başka şeylerin eklenmesi

a cumulative effect we often talk about a cumulative effect when discussing health issues

kümülatif bir etki yaratır, genellikle sağlık sorunlarını tartışırken kümülatif bir etkiden söz ederiz.

the damage caused to the human body by years of poor diet and neglect can be described

insan vücudunun yıllarca yetersiz beslenme ve ihmal edilmesi

as being cumulative we often talk about the cumulative effect on the environment caused

kümülatif olarak tanımlanabilir, genellikle sürekli ekolojik ihmalin çevre üzerindeki kümülatif etkisinden bahsederiz

by steady ecological neglect a cumulative effect normally occurs over a period of time

kümülatif etki normalde belirli bir süre içinde oluşur,

sometimes over many years the process of accumulation is cumulative accumulating growing progressive

bazen uzun yıllar boyunca birikim süreci kümülatif birikim büyüyen ilerleyen tahakkuk eden

accruing snowballing mounting poor health in middle age is seen as being caused by cumulative

çığ gibi büyüyen orta yaşta sağlığın kötüleşmesi kümülatif ihmalin neden olduğu görülüyor

neglect we can also use the word accumulative in this way too

birikim kelimesini de bu şekilde kullanabiliriz

whenever we talk about something being subjective what are we actually saying well the word

ne zaman bir şeyin subjektif olmasından bahsedersek aslında neyi iyi söylüyoruz

subjective is often used when discussing opinions and points of view we often refer to the subjective

subjektif kelimesi sıklıkla kullanılıyor Görüşleri ve bakış açılarını tartışırken, genellikle bir şeyin öznel doğasına atıfta bulunuruz,

nature of something the word subjective relates to each individual's view or perception of

öznel kelimesi her bireyin bir şeye ilişkin görüşü veya algısı ile ilgilidir ve bu

something that can be translated in many ways a good example of this occurs when talking

birçok şekilde tercüme edilebilir.

about art a painting or drawing of something might be interpreted in many ways when we

bir şey birçok şekilde yorumlanabilir

look at a piece of art we often try to work out what its meaning is what is the artist

bir sanat eserine baktığımızda genellikle anlamını çözmeye çalışırız sanatçının ne

trying to convey what are they expressing of course one person's interpretation might

aktarmaya çalıştığı ne ifade ettiğidir elbette bir kişinin yorumu

differ from others there might be many ways of looking at this particular piece of artwork

diğerlerinden farklı olabilir birçok yol olabilir Bu belirli sanat eserine bakmanın,

so in this case we can say that the views are all subjective each view expressed is

bu durumda görüşlerin tamamen öznel olduğunu söyleyebiliriz, ifade edilen her görüş

a personal point of view so any opinion expressed concerning a topic or issue can be described

kişisel bir bakış açısıdır, bu nedenle bir konu veya sorunla ilgili olarak ifade edilen herhangi bir görüş

as being subjective it is an individual point of view it is a personal opinion it is open

öznel olarak tanımlanabilir, bireysel bir noktadır. bakış açısından bu kişisel bir görüş tartışmaya açık öznel

for debate it is subjective thank you for watching me teaching you and of course to

talk for now

and for those who are wondering yes that was mr steve pushing me away in the wheelbarrow

nine minutes after three o'clock here in the uk right now i don't know what time it is

İngiltere'de saat şu anda nerede olduğunuzu bilmiyorum

where you are because i'm not there you see i'm here i hope you are having a good wednesday

çünkü orada değilim çünkü buradayım umarım güzel bir çarşamba geçiriyorsunuzdur

yes if you haven't already heard the news we are now back in lockdown here in england

evet henüz duymadıysanız haberler şimdi burada, İngiltere'de

and right across the uk everyone has been told once more to stay at home protect national

ve İngiltere'nin her yerindeki herkese bir kez daha evde kalmaları söylendi, ulusal

health service and also save lives so now we have to stay at home once again for the

sağlık hizmetini korumaları ve aynı zamanda hayat kurtarmaları söylendi, bu yüzden şimdi önümüzdeki altı hafta boyunca bir kez daha evde kalmamız gerekiyor.

next six weeks what am i going to do for the next six weeks i suppose i could come on here

önümüzdeki altı hafta boyunca yapacağım, sanırım buraya gelip

and talk about english with you so what about where you are i know there are many countries

sizinle ingilizce hakkında konuşabilirim, peki ya neredesiniz şu

at the moment that are in a very similar situation to here in england where you are also having

anda İngiltere'deki duruma çok benzer durumda olan birçok ülke olduğunu biliyorum. Ayrıca

to stay at home so i will try my best to keep you company during this very strange time

evde kalmak zorundayım, bu yüzden bu çok garip dönemde size eşlik etmek için elimden gelenin en iyisini yapacağım

i hope you will stay with me whilst we are all locked down together but as i always say

umarım hepimiz kilitliyken benimle kalırsınız ama her zaman söylediğim gibi

there is always something positive to be found in adversity there is always something positive

her zaman bulunacak olumlu bir şeyler vardır. sıkıntıda her zaman bulunacak olumlu bir şeyler vardır, bu

to find so we can all stay here on youtube join in together and hopefully have a few

yüzden hepimiz burada youtube'da kalabiliriz, birlikte katılabiliriz ve umarım birkaç gülümsemeye sahip olabiliriz ve

smiles and learn some english at the same time talking of which yes we do have the live

aynı zamanda biraz ingilizce öğrenebiliriz ve evet, canlı

chat very busy today one thing i love about doing this and there are many reasons why

sohbetimiz bugün çok meşgul sevdiğim bir şey var bunu yapmakla ilgili ve

i love doing this but one of them is it gives us all a chance to talk to each other so not

bunu yapmayı sevmemin birçok nedeni var ama bunlardan biri, hepimize birbirimizle konuşma şansı vermesi, bu yüzden

only me talking but also everyone chatting to each other on the live chat as well so

sadece ben değil, aynı zamanda canlı sohbette herkes birbiriyle sohbet ediyor, bu yüzden

i love the fact that we all come here together to share our love of english but also we come

seviyorum Hepimizin buraya İngilizce sevgimizi paylaşmak için geldiğimiz gerçeği ama

here to get to know other people at the same time so i love that by the way outside i haven't

aynı zamanda buraya başka insanları da tanımak için geldiğimiz için bu arada

shown you much of the view outside at the moment here it is so here is the view outside

dışarıdaki manzaranın çoğunu size göstermedim. an burası işte dışarıdaki manzara bu evet hava

yes it is very misty this morning we had snow it's true i'm not joking we actually had some

çok puslu bu sabah kar yağdı bu doğru şaka yapmıyorum aslında

snow this morning so this is what i showed you earlier here is the front garden this

bu sabah biraz kar yağdı bu yüzden size daha önce bunu gösterdim işte bu sabah ön bahçe

morning you might notice that it is snowing and you you might also see mr steve as well

siz kar yağdığını fark edebilir ve siz de bay steve'i görebilirsiniz

there he is there is mr steve very early this morning he was outside doing some work in

orada o bu sabah erkenden bay steve orada bahçede bazı işler yapıyordu

the garden i don't know how he does it but mr steve had a lot of energy this morning

nasıl yaptığını bilmiyorum ama bay steve'in bir bu sabah çok enerjikti, bu

so he went outside to do a little bit of gardening even though it was snowing he still decided

yüzden kar yağmasına rağmen biraz bahçıvanlık yapmak için dışarı çıktı, yine de

to do it so there he was this morning steve doing some gardening in the snow the one thing

yapmaya karar verdi, bu yüzden bu sabah oradaydı steve karda bahçe işleri yapıyordu. onu

steve doesn't realize is that i was filming him steve ah yes can you see that

filme çekiyordum steve ah evet görüyor musun sen

i am filming you whilst you are working

çalışırken ben seni filme çekiyorum

steve stop talking to the neighbours come on go in the house go and do some work

steve komşularla konuşmayı bırak hadi eve git ve biraz çalış bu

so there he was steve this morning in the snow even though now the snow has actually

yüzden bu sabah karda olmasına rağmen steve oradaydı kar gerçekten

stopped we don't have any snow now it has stopped falling we have some strange english

durdu elimizde hiç kar yok şimdi yağmayı bıraktı şimdi bakmamız gereken bazı garip ingilizce kelimeler var

words to look at now would you like to see some unusual english words okay let's do that

bazı sıra dışı ingilizce kelimeler görmek ister misin tamam hadi yapalım bunu yapalım mı tüm bunlardan

shall we it sounds like a good idea after all that's the reason why we are here to talk

sonra kulağa iyi bir fikir gibi geliyor ingilizce hakkında konuşmak için burada olmamızın nedeni görünüşe göre ispanya'da bir çarşamba öğleden sonra

about english some strange english words for a wednesday afternoon

bazı garip ingilizce kelimeler

apparently in spain there is no lockdown but there are restrictions on how people can move

kilitlenme yok ama insanların nasıl dolaşabileceğine dair kısıtlamalar var

around i think so yes well here we have been told that we have to stay at home we have

bence bu yüzden evet burada kalmamız gerektiği söylendi evde

to stay at home and work from home if we can so that is what is happening here for the

kalmak ve eğer yapabilirsek evden çalışmak zorundayız yani

next six weeks because things are not getting better unfortunately so here we go some strange

önümüzdeki altı hafta boyunca burada olan şey bu çünkü işler daha iyiye gitmiyor ne yazık ki bu yüzden işte bazı garip

english words here is a strange english word do you know what the word is the word is brittle

ingilizce kelimelere gidiyoruz burada garip bir ingilizce kelime var mı? kelimenin ne olduğunu biliyorum kırılgan kırılgandır

brittle i will say it again brittle if something is brittle it means it breaks very easily

tekrar söyleyeceğim kırılgan bir şey kırılgansa bu çok kolay kırıldığı anlamına gelir

something that is fragile something that might break very easily can be described as brittle

so you are describing the appearance or maybe the way it reacts to movement or pressure

harekete veya basınca tepki verme şekliyle,

we can say that something is brittle maybe if you are walking on ice and the ice is not

bir şeyin kırılgan olduğunu söyleyebiliriz, belki buz üzerinde yürüyorsanız ve buz

very thick it is very thin ice you might say be careful be careful don't go on the ice

çok kalın değilse, çok ince bir buzdur diyebilirsiniz, dikkatli olun dikkatli olun buzun üzerinde gitmeyin

because the ice is brittle brittle it will break very easily so something that is brittle

çünkü buz kırılgan kırılgandır çok kolay kırılır bu yüzden kırılgan olan bir şey kolayca kırılan bir şeydir işte

is something that breaks easily

here's another one now earlier

şimdi bir tane daha daha önce

i like this word earlier we were talking about alpha and also beta alpha is the strongest

bu kelimeyi beğendim daha önce alfa hakkında konuşuyorduk ve ayrıca beta alfa en güçlüsüdür

and beta is is maybe the subservient or the less strong in the group so alpha and beta

ve beta belki boyun eğen veya daha azdır grup içinde güçlü bu yüzden

in a relationship such as a marriage quite often you might find that the woman is more

evlilik gibi bir ilişkide alfa ve beta oldukça sık olarak kadının erkekten daha güçlü olduğunu görebilirsiniz

stronger than the man and maybe the woman will sometimes complain and nag and always

ve belki kadın bazen şikayet eder, dırdır eder ve her zaman

complain to the husband they will always say oh why don't you do more around the house

kocasına şikayet eder onlar her zaman ah neden derler evin etrafında daha çok uğraşmıyor musun

why don't you do more gardening oh you always sit there watching television and we might

neden daha çok bahçeyle ilgilenmiyorsun oh hep orada oturup televizyon izliyorsun ve biz

describe that man as being hen-pect so if someone is hempect it means they are often

o adamı kefenli olarak tanımlayabiliriz, bu yüzden biri kemirgense bu, sık sık

complained to or maybe in a relationship that one person in the relationship will often

şikayet edildiği veya belki de içinde olduğu anlamına gelir. ilişkide bir kişinin

complain to the other quite often when a woman is always complaining to her husband we might

diğerine sık sık şikayet edeceği bir ilişki, bir kadın sürekli kocasına şikayet ettiğinde

say that the husband is henpecked have you ever heard that before it is an interesting

kocanın kılıbık olduğunu söyleyebiliriz, bunu daha önce hiç duydunuz mu ilginç

and some might say rude expression but if you henpeck someone it means you constantly

ve bazıları kaba diyebilir ama Birini kılıbığa aldıysanız, o

complain or moan at that person you hempec that person

kişiye sürekli şikayet ettiğiniz veya inlediğiniz anlamına gelir, o kişiyi hempecsiniz

oh hello keenan hello keenan please can you say my name hello keenan nice to see you here

oh merhaba keenan merhaba keenan lütfen adımı söyler misin merhaba keenan bugün seni burada görmek güzel ve

today and welcome to my live chat can we see your snow angel oh okay then just for a few

canlı sohbetime hoşgeldin kar meleğini görebilir miyiz oh tamam o zaman birkaç

moments i will let you see my snow angel that i made a couple of years ago here it is now

dakikalığına birkaç yıl önce yaptığım kar meleğimi görmenize izin vereceğim şimdi burada

and there it was my little snow angel made in the garden i think that was about two years

ve işte bahçede yaptığım küçük kar meleğimdi sanırım bu yaklaşık iki yıl

ago doesn't time fly

önceydi. zaman uçuyor

it really does time does fly by we are looking at some strange english words today we just

gerçekten zaman uçuyor zaman uçup gidiyor bugün bazı garip ingilizce kelimelere

looked at henpeck henpeck a person in a relationship who is often bullied or maybe the person in

bakıyoruz kılıbık kılıbık ilişkisinde sık sık zorbalığa uğrayan bir kişi veya belki de

the relationship who is receiving a lot of criticism or complaints henpeck here is another

ilişkide çok fazla eleştiri veya şikayet alan kişi kılıbık işte bir

one oh i like this word pernickety per nicoti have you ever heard of this word a person

tane daha ah bu pernickety per nicoti kelimesini beğendim bu kelimeyi hiç duydunuz mu

who is pernickety is fussy they often complain they are a person who often complains they

huysuz bir kişi telaşlıdır sık ​​sık şikayet ederler sık ​​sık şikayet eden bir

object to things they are a person who might complain a lot about maybe the food that they're

kişidirler şeylere itiraz edebilirler çok şikayet edebilecek bir kişidir belki

eating in a restaurant they might complain again about it pernickety i like that word

bir restoranda yedikleri yemekten yine şikayet edebilirler pernickety bu kelimeyi

i really do do you know a person who always complains about things maybe a person who

gerçekten seviyorum. her zaman bir şeylerden şikayet eden birini tanıyor musunuz belki

always complains about the weather or maybe they are very fussy about the food that they

her zaman hava durumundan şikayet eden bir insan ya da belki çok telaşlı yedikleri yemek konusunda

eat they are very pernickety i like that word

çok huysuzlar

hello in paris apparently in paris it is coming up to 18 minutes or should i say 20 minutes

paris'te merhaba kelimesini seviyorum görünüşe göre paris'te 18 dakikaya geliyor yoksa saat dördü 20 dakika mı demeliyim

past four o'clock so yes in paris you are one hour ahead of us here's another strange

yani evet paris'te bizden bir saat öndesiniz işte başka bir garip

english word we are looking at some unusual english words before we finish today bestow

ingilizce kelime, bugün bitirmeden önce bazı sıra dışı ingilizce kelimelere bakıyoruz ihsan etmek,

if you bestow something quite often this means you give you hand over or you hand down something

eğer oldukça sık bir şey ihsan ederseniz, bu size bir şeyi teslim edeceğiniz veya bir şeyi teslim edeceğiniz anlamına gelir,

you bestow something to hand something to another person to give something to offer

başka birine bir şey vermek için bir şey ihsan edersiniz

a gift or an item you might bestow bestow

hediye ya da verebileceğin bir eşya

another word coming up now oh i like this one this has a sort of french sound perchant

şimdi başka bir kelime geliyor oh bunu sevdim bu bir tür fransızca ses tonuna sahip perchant

or perchant or panchant or you might have a feeling towards something something you

ya da perchant ya da panchant

like something you fancy something that you desire something that you have a liking for

you have a poncho for something so if you have a ponchon it means you like something

pançonuz var bir şey yani pançonuz varsa bu bir şeyi sevdiğiniz anlamına gelir

you have a certain liking a certain type of desire something that you enjoy

belli bir beğeniniz vardır belli bir tür arzunuz hoşunuza giden bir şey

another word now i will be with you for another five minutes and then i'm going here's another

şimdi başka bir kelime daha beş dakika sizinle olacağım ve sonra gidiyorum

strange english word for wednesday afternoon

çarşamba öğleden sonra için başka bir garip ingilizce kelime

guarantor guarantor a person who will represent you or they will offer to pay your debt if

garantör garantör sizi temsil edecek bir kişi ya da borcunuzu ödemeyi teklif edecekler, eğer

you can't pay it yourself they will stand in your place they will pay the debt for you

kendiniz ödeyemezseniz onlar sizin yerinizde duracaklar sizin için borcu ödeyecekler

so quite often if you want to borrow money from someone you will often need a person

yani oldukça sık olarak, birinden borç para almak istiyorsanız, genellikle ödeyemezseniz bu borcun sorumluluğunu üstlenecek bir kişiye ihtiyacınız olacaktır, bu

who will take the responsibility for that debt if you can't pay it so quite often we

nedenle sıklıkla

will say a person who is a guarantor a guarantor so they are there in place if you cannot pay

kefil olan bir kişiye kefil deriz, bu nedenle onlar oradadır. yer

the bill so that is a good way of using that word and quite often that is the way we use

faturayı ödeyemiyorsanız bu kelimeyi kullanmanın iyi bir yoludur ve çoğu zaman bu şekilde kullanırız

it a guarantor something that can be felt something that can be sensed something that

kefil hissedilebilen bir şey hissedilebilen bir şey hissedilen bir şey

you feel something that you are aware of is palpable palpable so if something can be felt

hissettiğiniz bir şey farkında olduğunuz bir şey aşikar aşikar yani çevrenizde bir şey hissediliyor

or sensed around you quite often we will say that it is palpable

veya hissedilebiliyorsa, bunun aşikar olduğunu söyleyeceğiz

the atmosphere around me is very strong it is palpable it can be sensed it can be felt

etrafımdaki atmosfer çok güçlü hissedilebilir hissedilebilir hissedilebilir

finally we have one more word a person who has values a person who has scruples a person

nihayet bir kelimemiz daha var değerleri olan bir insan vicdan sahibi bir kişi,

who has a very good way of doing things maybe they are honest maybe they are pure maybe

işleri çok iyi bir şekilde yapan bir kişi belki dürüsttürler belki saftırlar belki

their their way of behaving is very fair you might describe that person as having scruples

davranış biçimleri çok adildir o kişiyi vicdan sahibi olarak tanımlayabilirsiniz

another strange unusual english word scruples so today we've had some unusual words i will

başka bir garip alışılmadık İngilizce kelime vicdan sahibi o yüzden bugün biz Alışılmadık bazı kelimelerim oldu,

go through them again brittle it means something fragile something that can be broken very

onları tekrar gözden geçireceğim kırılgan, kırılgan bir şey anlamına geliyor, çok kolay kırılabilecek bir şey,

easily henpeck to pick on or bully or constantly complain to someone pernicity a person who

kapmak için kılıbık, kabadayılık yapmak veya birine sürekli şikayet etmek,

is fussy a person who often complains about things they are a very fussy person they are

huysuzluk, telaşlı bir kişi, sık sık oldukları şeylerden şikayet eden bir kişi çok mızmız insanlar

pernickety

huysuz

ponchon something you like something that you often desire something that you really

pançonlar hoşunuza giden bir şey sık sık arzu ettiğiniz bir şey gerçekten hoşunuza giden bir şey

like is your poncho guarantor a person who will stand in your stead normally paying a

panço kefilinizdir normalde bir borcu öderken sizin yerinize duracak

debt or a person who will be there to stand in for you if you can no longer pay your way

bir kişi veya bir durumda sizin yerinize vekalet edecek bir kişi artık ödeyemezsin

they are a guarantor palpable something that can be felt it is palpable you can sense it

onlar kefildirler elle tutulur hissedilir bir şey hissedilir hissedilir bunu hissedersin o

you feel that thing it is palpable a good honorable person they have scruples they have

şeyi hissedersin o şeyi aşikardır iyi bir onurlu insan vicdanları vardır

scruples they are a person who is honorable a good person they are a nice person honest

vicdanları vardır onlar onurlu bir insandır iyi insan onlar iyi bir insan dürüst adil

fair they have scruples and that is it those are the strange words for today i hope you've

vicdanları var ve bu kadar bugün için garip sözler bunlar umarım beğenmişsinizdir bugün

enjoyed them we have done a lot of things today we've only been on for one and a half

pek çok şey yaptık bugün sadece bir buçuk

hours today but we have got through a lot of things can i just explain that there are

saattir beraberiz ama çok şey atlattık,

no live captions however later on you can watch this again and yes there will be captions

canlı altyazı olmadığını açıklayabilir miyim, ancak daha sonra bunu tekrar izleyebilirsiniz ve evet daha sonra altyazı olacak,

later on so not on the live stream but there will be subtitles there will be captions later

yani canlı yayında değil ama altyazı olacak ama altyazı olacak daha sonra

on so i hope you will check those out later on hello to oh hello we have

umarım bunları daha sonra kontrol edersiniz merhaba ah merhaba irene'ye

we have irene hello irene and welcome to my live chat thank you irene you are a little

sahibiz merhaba irene ve canlı sohbetime hoşgeldiniz teşekkür ederim irene

bit late today but don't worry it's all right can i say a big thank you once again because

bugün biraz geç kaldınız ama merak etmeyin sorun değil diyebilir miyim bir kez daha çok teşekkür ederim çünkü

we had a lovely

bir güzelimiz oldu

in fact we had three lovely donations zenik massimo and also maria thank you for your

aslında üç güzel bağışımız oldu zenik massimo ve ayrıca maria

lovely donations once again just in case you didn't hear me say it earlier on today thank

güzel bağışlarınız için bir kez daha teşekkür ederim bugün erken saatlerde söylediğimi duymadıysanız

you very much thank you for your lovely donations i do appreciate them very much thanks a lot

çok teşekkür ederim çok teşekkür ederim güzel bağışlarınız için çok teşekkür ederim

before i go i will give you the answer to today's mystery idiom here it is quite a few

gitmeden önce size bugünün gizemli deyiminin cevabını vereceğim burada epeyce

people got this right by the way here it is the mystery idiom mr duncan can you please

insan bunu doğru anladı bu arada işte gizemli deyim Bay Duncan yapabilir misiniz lütfen

tell us what it is i will because that's the kind of guy i am so we had some hands we had

bize ne olduğunu söyleyin yapacağım çünkü ben böyle bir adamım bu yüzden bazı ellerimiz vardı

some guns and we also had some glue so what do you normally do with glue

bazı silahlarımız vardı ve biraz da yapıştırıcımız vardı bu yüzden normalde yapıştırıcıyla ne yaparsınız

normally you will stick things so your hands are being stuck to the guns and that is where

normalde bir şeyler yapıştırırsınız bu yüzden elleriniz sıkışır silahlara ve

we get the expression from today's mystery idiom

bugünün gizemli deyiminden ifadeyi aldığımız yer

stick to your guns congratulations to those who got it right we did have quite a few answers

silahlarınıza yapışın doğru anlayanları tebrik ederiz epeyce cevabımız oldu

actually correct answers today stick to your guns and the meaning is to not give up or

aslında bugün doğru cevaplar silahlarınıza yapışın ve anlamı pes etmemek veya başkaları tarafından

change your belief or opinion to not be swayed by others and to carry on with the same determination

etkilenmemek için inancınızı veya fikrinizi değiştirin ve eski kararlılığınızla devam edin.

as before you have decided to stick to your guns so even if people criticize you even

if people tell you not to do it you carry on because you believe in the thing you are

Yaptığın şeyde

doing you stick to your guns there it was today's mystery idiom i will be back with

silahlarına sarılıyorsun, bugünün gizemli deyimiydi,

you when i can hear you ask i will be with you on sunday don't forget i'm back on sunday

sorduğunu duyduğumda seninle döneceğim, pazar günü seninle olacağım, unutma, pazar günü İngiltere

from 2pm uk time you can actually follow me on sunday and wednesday every week from 2pm

saatiyle 14.00'ten sonra dönüyorum. aslında beni her hafta pazar ve çarşamba İngiltere saatiyle 14:00'ten itibaren takip edebilirsiniz

uk time i will give you a few moments to check those times every sunday and every wednesday

her pazar ve her çarşamba saat

2pm uk time is when you can find me here on youtube that is almost it palmyra says we

14:00 İngiltere saatini kontrol etmeniz için size birkaç dakika vereceğim.

are stuck in quarantine yes you are right so are we so lots of people now are having

karantinadayız evet haklısın öyle mi biz artık bir çok insan

to stay at home we have to stay in the house we can't see our friends we can't see our

evde kalmak zorunda kalıyoruz evde kalmak zorundayız arkadaşlarımızı göremiyoruz akrabalarımızı göremiyoruz

relatives many people now can't even go to work so for people who are running businesses

artık bir çok insan göremiyor bile işe gidin, bu nedenle işletme sahibi insanlara

they have been told that they must close they must shut their businesses for shops many

kapatmaları gerektiği söylendi, dükkanlar için işletmelerini kapatmaları gerektiği söylendi, birçok

businesses pubs bars restaurants they have all been told that they have to close unfortunately

işletme, barlar, restoranlar, hepsine kapanmaları gerektiği söylendi, ne yazık ki

even though things are not good once more we can always share the time together so i

işler bir kez daha iyi olmasa da biz her zaman birlikte vakit geçirebilirsiniz bu yüzden

hope you will share some time with me on sunday from 2 p.m uk time and don't forget mr steve

umarım pazar günü İngiltere saatiyle 2'den itibaren benimle biraz zaman paylaşırsınız ve unutmayın bay steve

is with us on sunday yes mr steve we'll be back with us on sunday so i hope to see you

pazar günü bizimle birlikte evet bay steve pazar günü yine bizimle birlikte olacağız bu yüzden umarım sizi görmek

then that is it i must say this 90 minutes has gone by very quickly thank you very much

o zaman bu 90 dakikanın çok çabuk geçtiğini söylemeliyim şirketiniz için çok teşekkür ederim

for your company i hope you've enjoyed this live stream something different something

umarım bu canlı yayından keyif almışsınızdır

to cheer us all up during these very strange times thank you bluebirds thank you bieter

bu çok garip zamanlarda hepimizi neşelendirecek farklı bir şey teşekkürler bluebirds teşekkürler bieter

thank you christina vitas rosa thank you very much for your company today thank you also

teşekkürler christina vitas rosa bugün bana eşlik ettiğin için çok teşekkürler belarusia'ya da teşekkürler

belarusia see you later rosa beatriz we also have valentina thank you very much for joining

sonra görüşürüz rosa beatriz bizde de valentina var bugün bana katıldığınız için çok teşekkürler birbirinize veda etmeniz için size

me today i will give you a few moments to say goodbye to each other as well this is

birkaç dakika vereceğim ayrıca bu,

mr duncan in the birthplace of english saying thanks for watching i hope you've enjoyed

ingilizcenin doğum yerindeki mr duncan, izlediğiniz için teşekkürler, umarım

today's live stream see you soon sunday 2 p.m uk time is when i am back with you and

bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir, yakında görüşürüz pazar 14:00 İngiltere, sizinle tekrar birlikte olduğum zaman ve

of course don't forget you can watch this again there will be captions subtitles will

tabii ki bunu izleyebileceğinizi unutmayın yine altyazılar olacak,

be available later on right there and of course until the next time we meet here on youtube

daha sonra hemen orada olacak ve tabii ki bir dahaki sefere burada youtube'da buluşana kadar

stay safe stay happy stay alive and i will see you on sunday 2 p.m uk time and of course

güvende kalın mutlu kalın hayatta kalın ve pazar günü İngiltere saatiyle 14:00'te görüşürüz ve tabii ki bir

until the next time we meet here on youtube

dahaki sefere görüşürüz şimdilik youtube ta ta burada buluşalım

ta ta for now