SILENT LETTERS in ENGLISH WORDS / The Sentence Game / Improve your listening LIVE with Mr Duncan

oh look at that some lovely Japanese anemones growing right now in the garden and as you

oh bak şu anda bahçede büyüyen bazı sevimli Japon anemonları ve

can see it is a breezy day we've had a lot of rain but is that going to dampen our spirits

gördüğünüz gibi havadar bir gün çok yağmur yağdık ama bu moralimizi bozacak mı hayır

no it is not here we go again yes we are all together once more it is english addict live

burada değil tekrar başlıyoruz evet biz yine hep birlikteyiz ingilizce bağımlısı

from the birthplace of english which just happens to be england

ingilizcenin doğum yeri olan ingiltere'den canlı yayında merhaba

hi everybody this is mr duncan in england how are you today are you okay i hope so are

millet ben ingiltere'den bay duncan bugün nasılsınız iyi misiniz umarım

you happy well are you feeling happy today i hope you are very much i hope you are feeling

mutlusunuzdur iyi bugün mutlu hissediyorsunuzdur umarım çok mutlusun umarım

happy i hope there is a smile on your face right now as we begin today's english addict

mutlu hissediyorsundur umarım bugünün ingilizce bağımlısına başlarken yüzünüzde bir gülümseme vardır

yes we have made it all the way to the end of the weekend i hope your weekend has been

evet hafta sonunun sonuna kadar geldik umarım hafta sonunuz

good i've had a lovely weekend in fact the past week has been really nice we might talk

iyi geçmiştir i' güzel bir hafta sonu geçirdim aslında geçen hafta gerçekten çok güzeldi

about that a little bit later on yes we've made it all the way to sunday

bunu biraz sonra konuşabiliriz evet ta pazara kadar geldik bugün

it's sunday yes we are here once again ah i hope you are feeling good today i've spent

pazar evet yine buradayız ah umarım iyi hissediyorsundur bugün

a lot of time trying to fix my cameras now i've had a few problems with my equipment

kameralarımı tamir etmek için çok zaman harcadım şimdi son birkaç gündür ekipmanımla ilgili birkaç sorun yaşadım

over the past few days you may have noticed on wednesday and also on friday things were

çarşamba ve cuma günleri fark etmişsinizdir

not going very well technically however yesterday i pulled out all of my wires and i checked

teknik olarak işler pek iyi gitmiyordu ancak dün tüm kablolarımı çıkardım ve

all of the sockets and i looked at all of the plugs and the cables very closely and

tüm soketleri kontrol ettim ve tüm fişlere ve kablolara çok yakından baktım ve

then i put them all back in and it would appear for now that i have fixed the problem that

sonra hepsini geri taktım ve şimdilik sorunu çözmüş gibi görünüyorum

i've had with my equipment so i'm hoping now that it is working all right everything seems

ekipmanımla birlikteydim, bu yüzden şimdi her şeyin yolunda olduğunu umuyorum, her şey yolunda görünüyor, şu anda

to be okay i'm keeping my fingers crossed right now i'm also keeping my toes crossed

parmaklarımı çapraz tutuyorum, aynı zamanda ayak parmaklarımı çapraz tutuyorum

and i'm i'm also keeping my legs crossed for various reasons to be honest here we go then

ve ayrıca bacaklarımı çapraz tutuyorum dürüst olmak gerekirse çeşitli nedenlerle başlıyoruz sonra

yes we are back together and i had a lovely week last week it was my birthday last wednesday

evet tekrar birlikteyiz ve güzel bir hafta geçirdim geçen hafta geçen çarşamba benim doğum günümdü

thank you very much for your lovely messages i received so many messages i'm still reading

güzel mesajlarınız için çok teşekkür ederim o kadar çok mesaj aldım ki hala okuyorum geçen hafta

them that gives you a clue as to how many messages i actually received last week i got

kaç tane mesaj aldığıma dair bir ipucun var

lots of messages wishing me happy birthday how do i feel now i am another year older

doğumgünümü kutlayan bir sürü mesaj aldım şimdi nasıl hissediyorum

i'm not sure really i feel okay i think i've made my peace when you make your peace with

something it means you accept it you accept the thing that is happening or the thing that

bir şeyle barışırsın, kabul edersin demektir, olan şeyi ya da

has happened you accept it you make your peace with it i hope you are feeling good today

olmuş olanı kabul edersin, kabul edersin, onunla barışırsın, umarım bugün iyisindir,

it is sunday oh by the way it is also the 16th of august now today is actually a commemoration

pazardır bu arada, o da öyle 16 ağustos şimdi bugün aslında

for a certain event do you know what it is today so i'm sure i'm i'm pretty sure around

belirli bir olayın anma günü bugünün ne olduğunu biliyor musunuz bu yüzden eminim

the world many people must be celebrating some sort of commemoration but today there

dünya çapında pek çok insan bir tür anma töreni kutluyordur eminim ama bugün var

is a slightly sad commemoration taking place do you know what it is something that happened

on this date in 1977. oh i've given you a clue there i'm sure some of you will know

1977'de bu tarihte ne olduğunu biliyor musunuz? ah, size bir ipucu verdim, eminim bazılarınız

if you are into music maybe music from the late 1950s and 1960s perhaps mr duncan who

müzikle ilgileniyorsa, belki 1950'lerin sonlarından kalma müzik bilir. ve 1960'lar belki bay duncan kim

could it be i wonder or what could it be hello to the live chat hello vitesse guess what

olabilir merak ediyorum ya da canlı sohbete merhaba ne olabilir merhaba vitesse bilin bakalım ne

v tess congratulations to you because you are today's first live chatter very nice so

v tess tebrikler çünkü bugünün ilk canlı sohbetisiniz çok güzel yani

congratulations vitas also we have tomic here as well and luis mendes oh luis mendes he's

tebrikler vitas ayrıca burada da tomic var ve luis mendes oh luis mendes

here today also we have beatrice as well mohsen hello mohsen and also richard hello richard

bugün burada ayrıca beatrice de var mohsen merhaba mohsen ve ayrıca richard merhaba richard

nice to see you here here as well my voice is breaking today i don't know why it is all

sizi de burada görmek güzel bugün sesim kısılıyor neden bilmiyorum her şey

very sensitive and it started last night because mr steve was outside cutting the grass and

çok hassas ve en son başladı gece çünkü bay steve dışarıda çimenleri biçiyordu ve

after that point my throat became very sensitive in fact i'm going to drink some water right

o noktadan sonra boğazım çok hassaslaştı aslında şu anda biraz su içeceğim

now i know this is not very professional but i have to keep my vocal cords supple and moist

bunun pek profesyonel olmadığını biliyorum ama ses tellerimi esnek ve nemli tutmalıyım ki

so that that's why i always have my my water nearby

böylece bu yüzden suyum hep yanımda oluyor neden

i don't know why this year i seem to have suffered a lot with my throat for various

bilmiyorum bu sene çeşitli sebeplerden boğazım çok ağrıdı

reasons maybe because i've been using my voice so much this year i think that might be the

galiba bu sene sesimi çok kullandığım için sanırım sebebi bu olabilir

reason hello also to lecleat hello also to grace chin hello grace nice to see you here

lecleat'a da merhaba chin'e de merhaba merhaba grace sizi burada görmek güzel

as well tuan newin says you fools that's very kind of you thank you very much i don't know

tuan newin siz aptallar diyor ki çok naziksiniz çok teşekkür ederim

what that means hello also thomas hi mr duncan greetings from Czech republic nice to see

bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum merhaba ayrıca thomas merhaba bay duncan Çek Cumhuriyeti'nden selamlar

you here today does anyone know what the anniversary is today there is a certain commemoration

bugün sizi burada görmek güzel, bugünün yıldönümünün ne olduğunu bilen var mı, bugün müzikle ilgilenenler için belirli bir anma töreni

or anniversary taking place today for those who are into music you will probably know

veya yıldönümü düzenleniyor, muhtemelen

what the anniversary is hello also to malia hello malia nice to see you back here today

yıldönümünün ne olduğunu bileceksiniz malia'ya da merhaba merhaba malia sizi tekrar burada görmek güzel bugün

we have the sentence game coming up today we also have something a little unusual this

bir cümle oyunumuz geliyor bugün ayrıca biraz sıra dışı bir şeyimiz var bu

is something that i don't normally show on my live streams however they do exist on my

normalde canlı yayınlarımda göstermediğim bir şey ama

youtube channel today i'm going to show you one of my grammar lessons not many people

youtube kanalımda varlar bugün size gramer kurallarımdan birini göstereceğim dersler pek çok insan ingilizce dilbilgisi hakkında konuşarak

realise that i did make some grammar lessons talking all about english grammar so a little

bazı gramer dersleri yaptığımı fark etmiyor, bu yüzden

bit later on i'm going to show you one of my lessons all about english grammar that

biraz sonra size tamamen ingilizce dilbilgisi ile ilgili derslerimden birini göstereceğim, bu

is something we will be looking at also mr steve will be here of course we went away

bizim de bakacağımız bir şey, Bay Steve Will burada ol tabi ki gittik

last week we had a lovely trip on thursday we wanted to get away and at the moment many

geçen hafta perşembe günü güzel bir gezi yaptık uzaklaşmak istedik ve şu anda birçok

people have decided to stay at home or to stay in england many people have decided not

insan evde kalmaya veya ingiltere'de kalmaya karar verdi birçok insan yurtdışına seyahat etmemeye karar verdi

to travel abroad and some people are just staying at home which is what i've been doing

ve bazı insanlar sadece evde kalıyorum ki bu da

to be honest i've been keeping my busy myself busy during lockdown doing all sorts of things

dürüst olmak gerekirse karantina sırasında İngilizce derslerim de dahil olmak üzere her türlü şeyi yapmakla kendimi meşgul ediyordum

including my english lessons however last thursday we decided to go off to a certain

ancak geçen perşembe sevdiğimiz belli bir yere gitmeye karar verdik.

place that we love so much and that is what we are doing also to marilda hello mirilda

çok fazla ve marilda'ya da bunu yapıyoruz merhaba mirilda

nice to see you here as well we also have beatriz andy hello andy starr nice to see

sizi burada görmek güzel biz de beatriz andy merhaba andy starr

you back as well ah mr bruno hello mr bruno i haven't seen you for a long time it feels

sizi tekrar görmek güzel ah bay bruno merhaba bay bruno sizi bir süredir görmedim

like ages since i saw you here on the live stream also we have tomek as well mr bruno

seni burada canlı yayında gördüğümden bu yana asırlar geçmiş gibi geliyor ayrıca bizim de tomekimiz var bay bruno

says the 16th of august 1977 was the day that Elvis Presley died yes i remember that day

16 ağustos 1977'nin Elvis Presley'in öldüğü gün olduğunu söylüyor evet o günü

very clearly i was young ish on the day that Elvis Presley died but i remember a lot of

çok net hatırlıyorum o gün gençtim Elvis Presley'in öldüğünü hatırlıyorum ama birçok

people were so upset it was a big event a big moment of time many people were sad unhappy

insanın çok üzüldüğünü hatırlıyorum, bu büyük bir olaydı, birçok insan üzgündü, mutsuzdu,

they felt very grief-stricken by the event so yes that is what happened on this day in

olay yüzünden çok kederli hissettiler, bu yüzden evet,

19 1977 Elvis Presley they called him the king of rock and roll we also have yes the

19 1977'de bugün olan buydu. Elvis Presley ona rock and roll kralı dediler bizde de var evet

king died says maura the king of rock and roll oh also today it's madonna's birthday

kral öldü diyor rock and roll kralı maura oh ayrıca bugün madonna'nın da doğum günü

as well now i grew up during my teenage years listening to madonna so she has a has a very

şimdi ergenlik yıllarımda madonna dinleyerek büyüdüm bu yüzden onun bir müzik dinleyerek

nice place in my memory as i was growing up listening to music flower espoire is not feeling

büyüdüğüm için hafızamda çok güzel bir yer çiçek espoire

very happy i am cheesed off cheesed off i love that maybe one week we should do some

pek mutlu hissetmiyorum ağzımdan kaçırıyorum belki bir hafta

idioms connected to food because there are so many there are very many idioms cheesed

yemekle ilgili bazı deyimler yapmalıyız çünkü o kadar çok var ki çok var pek çok deyim ağzından kaçırılıyor

off if you feel cheesed off it means you feel fed up you are feeling bored you are sick

eğer kendini rahat hissetmiyorsan bu bıkmış hissediyorsun demektir sıkılmış hissediyorsun bir

and tired of hearing about something so yes i think a lot of people are feeling cheesed

şey hakkında bir şeyler duymaktan bıktın ve yoruldun bu yüzden evet bence birçok insan

off hearing about the virus i think you are right anna kobe says today would have been

virüsü duymaktan keyif almıyor bence haklısın anna kobe ​​bugün

my parents 50th wedding anniversary it would appear that there are many commemorations

ailemin 50. evlilik yıl dönümü olacağını söylüyor bugün pek çok anma

and anniversaries that are taking place today alessandra i love your comment Elvis the pelvis

ve yıldönümleri yapılıyor gibi görünüyor alessandra yorumunu seviyorum

do you know why they called Elvis Presley Elvis the pelvis because of the way he danced

dans ederdi

he would always move his hips he would dance in a very provocative way and a lot of people

her zaman kalçalarını hareket ettirirdi çok kışkırtıcı bir şekilde dans ederdi ve pek çok insan

complained when Elvis Presley first came onto the scene and when he was first being talked

Elvis Presley sahneye ilk çıktığında şikayet etti ve hakkında ilk konuşulup

about and being shown on television many parents complained about Elvis Presley they said he

televizyonda gösterildiğinde birçok ebeveyn Elvis Presley'den şikayet etti dediler

was too provocative too sexual in his performance he would move his body in a certain way he

performansında fazla kışkırtıcı fazla seksiydi vücudunu belli bir şekilde hareket ettiriyordu

would gyrate his hips whilst singing and a lot of parents became very worried about it

şarkı söylerken kalçalarını döndürüyordu ve birçok ebeveyn bu konuda çok endişeleniyordu onun

they thought he was a bad influence on other people Elvis Presley who sadly died on this

diğer insanlar üzerinde kötü bir etkisi olduğunu düşünüyorlardı ne yazık ki ölen Elvis Presley

day in 1977 did you know that he died on the toilet now if you are going to die somewhere

1977'de bu gün onun tuvalette öldüğünü biliyor muydunuz şimdi bir yerlerde ölecekseniz

i think the toilet is probably one of the best places to be honest because people will

tuvalet muhtemelen en iyi yerlerden biri dürüst olmak gerekirse çünkü insanlar

always remember it they will always remember that so if you are going to i know this is

bunu her zaman hatırlayacaklar bunu her zaman hatırlayacaklar yani eğer Bunu

a strange thing to say but if you are going to die do it dramatically do it in a very

söylemenin garip bir şey olduğunu biliyorum ama öleceksen dramatik bir şekilde çok

unusual way so i think dying on the toilet will certainly get you remembered for many

alışılmadık bir şekilde yap bu yüzden bence tuvalette ölmek kesinlikle

years afterwards i think so did you forget something to nibble on i don't have anything

seni yıllar sonra hatırlayacak kemirecek bir şey unuttum

to eat here today no i don't i have nothing i don't have anything in my studio to eat

bugün burada yiyecek bir şeyim yok hayır yok hiçbir şeyim yok stüdyomda yiyecek bir şeyim yok

you're right hello Mongolia tog tun hello togton i hope i pronounce your name right

haklısın merhaba Moğolistan tog tun merhaba togton umarım adını söylerim doğru

can you believe yes it is 43 years since Elvis died can you believe that 43 years ago i can

inanabiliyor musun evet Elvis öleli 43 yıl oldu buna inanabiliyor musun 43 yıl öncesini

still remember it two things i always remember from my childhood when it comes to famous

hala hatırlayabiliyorum konu ünlüler olunca çocukluğumdan hep hatırladığım iki şey

people was when when John Lennon was shot and when Elvis Presley died i always remember

John Lennon'ın vurulduğu ve Elvis Presley'nin öldüğü zamandı.

those two events happening very clearly yes very strange so it's also madonna's birthday

Bu iki olayı her zaman çok net hatırlıyorum evet çok garip bu yüzden dün aynı zamanda madonna'nın doğum günü tabii ki

yesterday of course was the 75th anniversary of the ending of the second world war hello

ikinci dünya savaşının bitişinin 75. yıl dönümüydü merhaba

cru hello kurosas coursos climb who is watching in Brasil hello Brasil nice to see you here

cru merhaba kurosas coursos tırmanışı Brezilya'da izleyenler merhaba Brezilya sizi burada görmek güzel

i know i have a lot of people watching in Brasil for which i am always very grateful

Brezilya'da izleyen pek çok insan olduğunu biliyorum ve bunun için her zaman çok minnettarım çok teşekkür ederim

thank you very much we did mention grammar a few moments ago and i thought it might be

birkaç dakika önce gramerden bahsettik ve

a good idea to show you one of my grammar lessons so if you like listening to someone

size gramer derslerimden birini göstermenin iyi bir fikir olabileceğini düşündüm, bu yüzden eğer isterseniz

talking about english grammar if you like studying english grammar i know not everyone

ingilizce dilbilgisi hakkında konuşan birini dinlemek gibi, eğer ingilizce dilbilgisi çalışmaktan hoşlanıyorsanız, herkesin bilmediğini biliyorum,

does i know many people say mr duncan we don't like english grammar well i will be showing

birçok kişi diyor bay duncan, ingilizce dilbilgisini sevmiyoruz pekala,

you one of my grammar lessons in a few moments oh also today i'm going to show you one of

birkaç dakika içinde size dilbilgisi derslerimden birini göstereceğim oh ayrıca bugün size

my lessons about silent letters another part of english that can be quite confusing why

sessiz harflerle ilgili derslerimden birini göstereceğim ingilizcenin oldukça kafa karıştırıcı olabilen başka bir bölümü

are there some words in english that have silent letters we will be looking at that

a little bit later on as well by the way we've had rain lots of rain it is very damp and

çok yağmur yağdı, dışarısı çok nemli ve

cold outside and i thought it would be a good opportunity to get mr steve to show us his

soğuk ve Bay Steve'in bize panço dansını göstermesi için iyi bir fırsat olacağını düşündüm

poncho dance

and i suppose whilst we are at it let's have the puddle dance as well

ve sanırım hazır gelmişken hadi su birikintisi dansı yapalım.

there it was the puddle dance i hope you enjoyed that for those who remember the time when

su birikintisi dansı vardı umarım beğenmişsinizdir su birikintisi dansımı yaptığım zamanı hatırlayanlar için

i did my puddle dance happy memories for those who have just joined us yes we are doing our

aramıza yeni katılanlar için mutlu anılar evet

english addict and my name by the way is mr duncan i talk about english i teach english

ingilizce bağımlısı yapıyoruz ve bu arada benim adım bay duncan ben konuşuyorum ingilizce hakkında ingilizce öğretiyorum

i've been doing it forever such a long time and now for those who are interested in one

bunu çok uzun zamandır yapıyorum ve şimdi ingilizcenin belirli bir bölümüyle ilgilenenler için

particular part of english we are talking all about english grammar would you like to

tamamen ingilizce dilbilgisinden bahsediyoruz

have a look at one of my grammar lessons that i made a couple of years ago in fact i made

birkaç yıl önce yaptım aslında

a series of grammar lessons and here is the first one lesson one sentences part one the

bir dizi gramer dersi hazırladım ve işte ilk ders bir cümle birinci bölüm şimdiki zaman şimdiki

present simple the present simple is used to make simple statements of fact to talk

basit şimdiki basit basit olgu ifadeleri yapmak için kullanılır

about things that happen repeatedly and to describe things that are always true to make

tekrar tekrar olan şeyler hakkında konuşmak ve çoğu fiilin varlığını basitleştirmek için her zaman doğru olan şeyleri tanımlayın

the presence simple of most verbs use the base form that is to say you use the infinitive

temel biçimi kullanın yani mastarı

without two for example i eat lunch at noon every day she eats lunch at 2 p.m every day

iki olmadan kullanırsınız örneğin ben her gün öğlen yemeği yerim o her gün saat 2'de öğle yemeği yer

further examples we drink coffee every morning we start work at 9am they leave work at 5pm

diğer örnekler biz kahve içeriz her sabah 9'da işe başlıyoruz onlar işten 5'te çıkıyor o

she drinks coffee every morning he starts work at 11 a.m rob leaves work at 7 pm how

her sabah kahve içiyor o her sabah 11'de işe başlıyor.

to form the present simple you have the subject i you we they then you have the verb eat and

then the rest of the sentence i eat lunch at 2 p.m every day you eat lunch at 2 p.m

sonra cümlenin geri kalanı ben öğle yemeğini her gün saat 14:00'te yerim sen her

every day we eat lunch at 2pm every day they eat lunch at 2pm every day with he she and

gün saat 14:00'de öğle yemeği yersin biz her gün saat 14:00'de öğle yemeği yeriz onlar her gün saat 14:00'de öğle yemeği yer he she ile ve

it you add s to the end of the word he eats lunch at 2pm every day she eats lunch at 2pm

kelimenin sonuna s eklersin öğle yemeğini her gün saat 14.00'te yiyor o her gün saat 14.00'te öğle yemeği

every day it eats lunch at 2pm every day verbs ending with s and e s with some verbs e s

yiyor her gün 14.00'te öğle yemeği yiyor s ve e s ile biten fiiller bazı fiillerle e s he she

is added in sentences using he she and it these include verbs ending with s h c h o

kullanılarak cümlelere eklenir ve bunlar örneğin s h c h o

s s x and z for example i go to bed he goes to bed i finish work he finishes work i watch

s s x ve z ile biten fiilleri içerir ben yatıyorum o yatıyor ben işi bitiriyor o işini bitiriyor ben

tv she watches tv i cross the road she crosses the road i fix cars she fixes cars their phones

tv izliyorum o tv izliyor yolun karşısına geçiyorum o arabaları tamir ediyor o arabaları tamir ediyor onların telefonları

buzz all day his phone buzzes all day further examples include tom does the dishes every

bütün gün çalıyor onun telefonu bütün gün çalıyor diğer örnekler arasında tom yapıyor her

evening she teaches english to six students he washes the windows on friday he blushes

akşam bulaşık altı öğrenciye ingilizce öğretiyor cuma günleri camları yıkıyor

when he's embarrassed common mistakes forming the present simple when the present simple

utandığında yüzü kızarıyor şimdiki zaman kipi

is used with he she it or one person's name it always ends in s or e s he starts work

he she it veya bir kişinin adıyla kullanıldığında yaygın yapılan hatalar işe başlar saat

at 11 am correct he start work at 11 a.m incorrect there is no need to add the auxiliary verb

11'de doğru işe sabah 11'de başlıyor yanlış şimdiki zamanı oluştururken do yardımcı fiilini eklemeye gerek yok

do when forming the present simple it is only used to form questions and negatives i eat

sadece soru ve olumsuzluklar oluşturmak için kullanılır

lunch at noon every day correct i do eat lunch at noon every day incorrect do is only used

her gün öğle yemeği yerim doğru her gün öğle yemeği yerim gün yanlış do yalnızca

as an auxiliary verb when forming negatives or questions using be in the present simple

be in the present simple kullanarak olumsuzluklar veya sorular oluştururken yardımcı fiil olarak kullanılır

b is an important verb with an irregular present simple form i am 25 years old you are a chef

b düzensiz şimdiki zaman basit formuna sahip önemli bir fiildir ben 25 yaşındayım sen bir şefsin o

he is happy i am you are he is how to form these sentences you have the subject you have

mutlu ben sen o bu cümleler nasıl kurulur sen varsın özne

be in various forms i am happy you are happy he she it is happy we they are happy the subject

çeşitli biçimlerde olur ben mutluyum sen mutlusun o o mutlu biz mutluyuz i

i you he she it we they the forms of be am are and the rest of the sentence happy further

sen o o o biz onlar be am'ın biçimleri ve geri kalanı cümle mutlu diğer

examples i am a doctor they are students my grandma is 92 years old we're late for work

örnekler ben doktorum onlar öğrenci büyükannem 92 yaşında işe geç kaldık o

he's american ruby's seven years old using have in the present simple have is an irregular

amerikan yakutu yedi yaşında have kullanıyor şimdiki zamanda basit have düzensiz bir

verb the third person singular form is has not haves i have a garage she has a yard i

fiildir üçüncü tekil şahıs hali has değil haves i bir garajı var onun bir bahçesi var bende var o var o var

have she has he has how to form these sentences the subject i you we they i have you have

bu cümleleri nasıl kurarım konu i sen biz onlar bende var sende bizde var onlarda var onda var onda var

we have they have he has she has it has and of course the object i have a garage you have

ve tabii ki nesne benim bir garajım var senin var

a garage we have a garage they have a garage he has a garage she has a garage it has a

garaj bizim garajımız var onların garajı var onun garajı var onun garajı var onun

garage further examples i have a car you have a sister i have a painful back they have the

garajı var başka örnekler benim arabam var senin bir kız kardeşin var belim ağrıyor

same dress they have a new baby the cat has a new collar he has a cold thomas has a driving

aynı elbiseleri var yeni bir bebekleri var kedinin bir yeni yaka üşüttü thomas'ın

lesson today jack has a bad headache sarah has coffee with tom every tuesday

bugün direksiyon dersi var jack'in başı çok ağrıyor sarah her salı tom'la kahve içiyor

and you can see the rest of that you can see the rest of that lesson by clicking the link

ve geri kalanını görebilirsin o dersin geri kalanını açıklamadaki linke tıklayarak görebilirsin

in the description there are many grammar lessons that i've actually recorded a lot

birçok şey var aslında kaydettiğim gramer dersleri birçok

of people that realise this they always think mr duncan you don't teach grammar ever well

insan bunun farkına varıyor her zaman bay duncan'ın grameri hiç iyi öğretmediğinizi düşünüyorlar

i do and that was one of the lessons in fact that was my first lesson of i think i made

ve bu derslerden biriydi aslında bu benim ilk dersimdi sanırım

seven grammar lessons and if you like those then i might make some more as well this is

yedi yaptım dilbilgisi dersleri ve eğer bunları beğenirseniz, o zaman biraz daha yapabilirim bu

english addict and yes we are live right now hello to the live chat nice to see you here

ingilizce bağımlısı ve evet şu anda canlı yayındayız canlı sohbete merhaba bugün sizi burada görmek güzel

today we have silent letters coming up as well the use of silent letters in certain

sessiz harflerin yanı sıra sessiz harflerin kullanımı geliyor bazı

english words also coming up today hello bella hello also andy again we also have alessandra

ingilizce kelimeler bugün de geliyor merhaba bella merhaba ayrıca andy yine burada alessandra var ah

here as well oh belarusia it would be nice to have a lesson about past perfect and past

belarusya past perfect ve past

simple guess what there is actually a lesson all about that on my youtube channel so if

simple tahmin et ne hakkında bir ders olması güzel olurdu aslında youtube'umda bununla ilgili bir ders var kanalın

you go underneath you will see a lesson a grammar lesson and there is also a playlist

altına girerseniz bir ders bir gramer dersi göreceksiniz ve ayrıca o videoya bağlı bir oynatma listesi var

linked to that video so yes there are lots of lessons on my youtube channel connected

yani evet youtube kanalımda dil bilgisi ile ilgili birçok ders var

to grammar of course we talk about all sorts of things here not only grammar we also talk

elbette burada sadece değil her türlü şeyden bahsediyoruz dilbilgisi

about different types of words we also like to play games sometimes for example we sometimes

farklı kelime türlerinden de bahsediyoruz ayrıca bazen oyun oynamayı seviyoruz örneğin bazen

like to play the sentence game which is what we will be doing today for those who are wondering

cümle oyunu oynamayı seviyoruz ki bugün yapacağımız şey de merak edenler için

you may also have seen a series of lessons that i made called full english now a lot

bir dizi ders görmüş olabilirsiniz. şimdi tam ingilizce olarak adlandırılan birçok

of people ask mr duncan why do you call it full english well the reason why i call it

insan Bay Duncan'a neden tam ingilizce diyorsunuz diye soruyor.

that is because full english is a way of describing a traditional breakfast and there you can

see a picture of a sign outside a cafe and on the sign it says full english breakfast

bir kafe ve tabelada tam İngiliz kahvaltısı yazıyor, bu

so that's what we call a traditional breakfast with lots of fried food many people believe

yüzden çok fazla kızarmış yiyecek içeren geleneksel bir kahvaltı diyoruz.

that a full english breakfast is quite unhealthy however a lot of people enjoy eating the full

english would you like to have a look at a full english breakfast so you can see the

tam bir İngiliz kahvaltısına bir göz atın, böylece

picture of the food on the sign but what about a closer look oh mr duncan you can see there

tabeladaki yemeğin resmini görebilirsiniz ama daha yakından bakmaya ne dersiniz, oh Bay Duncan orada görebilirsiniz, her şeyden

that is well first of all that is a very big meal and it's also making me feel hungry that

önce bu çok büyük bir yemek ve aynı zamanda beni hissettiriyor

is a full english breakfast and we describe that as something that is fried so everything

tam bir İngiliz kahvaltısı olan aç ve biz bunu kızarmış bir şey olarak tanımlıyoruz, yani

almost everything that goes into a full english a full english breakfast is fried so maybe

tam İngiliz kahvaltısına giren hemen hemen her şey kızarmış, bu yüzden belki

you have fried sausages fried bacon fried egg fried potatoes and of course we can't

kızarmış sosis, kızarmış domuz pastırması, kızarmış yumurta, patates kızartması ve tabii ki yapabiliriz'

forget baked beans as well so that is what a full english breakfast looks like and to

Fırında fasulyeyi de unutma, yani tam bir İngiliz kahvaltısı böyle görünür ve

be honest with you yes i do enjoy having the occasional full english breakfast but not

sana karşı dürüst olmak gerekirse evet ara sıra tam İngiliz kahvaltısı yapmaktan zevk alıyorum ama

today because i'm watching my weight i know it seems unbelievable but i i am at the moment

bugün değil çünkü kilomu izliyorum inanılmaz göründüğünü biliyorum ama öyleyim şu anda

going through a little bit of a health crisis where i want to actually lose a little bit

biraz sağlık krizinden geçiyorum ve aslında biraz kilo vermek istiyorum, bu yüzden

of weight so that's what i'm trying to do after my birthday last wednesday i made a

geçen çarşamba doğum günümden sonra yapmaya çalıştığım şey bu, tıpkı

little resolution so just like when the new year arrives you make a resolution well i've

yeni yıl geldiğinde olduğu gibi küçük bir karar verdim iyi bir karar ver

decided to make a resolution for my birthday so i would like to be a little bit fitter

doğum günüm için bir karar vermeye karar verdim bu yüzden biraz daha fit olmak

a little bit healthier maybe eat less junk however sometimes it is very hard to resist

biraz daha sağlıklı olmak istiyorum belki daha az abur cubur yemek ama bazen karşında yemek görünce direnmek çok zor oluyor

when you see food in front of you especially food that looks like this you see when i see

özellikle buna benzeyen yiyecekler, bunu iyi gördüğümde görüyorsunuz,

that well i must be honest i find it very hard to resist so that's the thing you see

dürüst olmalıyım, direnmeyi çok zor buluyorum, bu yüzden gördüğünüz şey bu,

you have to have a lot of self-control if you want to lose weight if you want to do

çok fazla özdenetim sahibi olmanız gerekiyor, eğer kilo vermek istiyorsanız, istiyorsanız

anything in fact if you want to learn something you have to have a lot of motivation and also

aslında her şeyi yapın, eğer bir şey öğrenmek istiyorsanız, çok fazla motivasyona sahip olmanız ve

self-control as well and that goes for everything whatever it is even if it's learning english

aynı zamanda özdenetim sahibi olmanız gerekir ve bu, her ne olursa olsun, İngilizce öğreniyor olsanız bile,

if you are learning english you have to have a lot of motivation and also you have to have

İngilizce öğreniyorsanız, çok şeye sahip olmanız gerekir. Motivasyon ve aynı zamanda

a lot of self-control as well i think so hello to the live chat very nice to see you yes

kendine çok hakim olmalısın bence canlı sohbete merhaba seni görmek çok güzel evet o

that breakfast that breakfast is a very big breakfast in fact some people might say that

kahvaltı o kahvaltı çok büyük bir kahvaltı aslında bazı insanlar

that breakfast was too big so full english is not just the name of a type of breakfast

bu kahvaltının çok büyük olduğunu söyleyebilir yani tam ingilizce sadece bir kahvaltı türünün adı değil,

but also it is the name of a series of lessons that i made for my youtube channel including

aynı zamanda youtube kanalım için yaptığım

including this lesson

bu ders de dahil olmak üzere yaptığım bir dizi dersin adıdır.

it would appear that more and more people are unable to concentrate are unable to concentrate

for long periods of time due to due to them having short attention short attention spans

dikkat sürelerinin kısa olması nedeniyle uzun süre konsantre olmak kibirli

do you know someone who is snooty have you ever met a snooty person the word snooty means

birini tanıyor musunuz hiç kibirli biriyle tanıştınız mı kibirli kelimesi

to behave with an air of superiority to be snobbish and arrogant is to be snooty a snooty

üstünlük havası ile davranmak, züppe olmak ve kibirli olmak demektir. kendini beğenmiş

person believes they are better than others their view is that they have a better lifestyle

kişi diğerlerinden daha iyi olduğuna inanır, diğer birçok insandan daha iyi bir yaşam tarzına sahip olduğuna inanır,

than most other people a person with money might behave in a snooty way they look down

parası olan bir kişi kendini beğenmiş bir şekilde davranabilir,

on those who have less wealth or appear to live in a lower class than them a snooty person

daha az servete sahip olanları veya daha düşük bir sınıfta yaşıyormuş gibi görünenleri küçümser. onlardan daha kibirli bir kişi

tends to be arrogant and stuck up we can describe a snooty person as a snob this person behaves

kibirli ve kendini beğenmiş olma eğilimindedir kibirli bir kişiyi züppe olarak tanımlayabiliriz bu kişi

in a snobbish way they have a high and mighty attitude they are toffee-nosed supercilious

züppe bir şekilde davranır yüksek ve güçlü bir tavırları vardır şekerleme burunlu

pompous haughty conceited and quite often arrogant it's time to take a look at another

kibirli kendini beğenmiş kibirli ve çoğu zaman kibirli zamanı gelmiştir başka bir moda kelimeye bakmak için

buzzword a buzz word is a sentence or word that is in common use during a certain time

bir vızıltı kelime, belirli bir süre boyunca yaygın olarak kullanılan

or as seen as being popular today's buzz word is attention span this phrase relates to the

veya popüler olarak görülen bir cümle veya kelimedir günümüzün vızıltı kelimesi, dikkat süresidir, bu ifade, bir

amount of time a person can concentrate on one thing this can relate to a task or an

kişinin konsantre olabileceği süre ile ilgilidir. Bunun bir görev veya faaliyetle ilgili olabileceği bir şey,

activity a person's attention span is measured by how long they can concentrate on doing

bir kişinin dikkat süresi, bir şeyi yapmaya ne kadar konsantre olabileceğiyle ölçülür,

one thing we often talk about the short attention span of young people the various attractions

genellikle gençlerin kısa dikkat süresi hakkında konuşuruz,

and distractions that exist nowadays has led to a belief that people are beginning to develop

günümüzde var olan çeşitli çekicilikler ve dikkat dağıtıcı şeyler bir inanca yol açmıştır. insanların

short attention spans the advent of instant digital media and online streaming allows

kısa dikkat geliştirmeye başlaması, anlık dijital medyanın ortaya çıkışına kadar uzanıyor ve çevrimiçi akış,

people to view many things within a short space of time it would appear that these days

insanların kısa bir süre içinde birçok şeyi görüntülemesine olanak tanıyor.

people grow bored easily as more choices means that they can swap and change what they are

watching in a more convenient way the term short attention span highlights the inability

kısa dikkat süresi terimi,

to concentrate on just one thing it would appear that more and more people are unable

tek bir şeye konsantre olamamayı vurgular, gittikçe daha fazla sayıda insanın kısa dikkat süreleri

to concentrate for long periods of time due to having short attention spans

nedeniyle uzun süre konsantre olamamaları

it is inevitable that at some point in your working life you will have to answer to someone

kaçınılmazdır. çalışma hayatınızın bir noktasında,

who is above you in status or rank most work environments have some sort of administrative

statü veya rütbe olarak sizden daha yüksek olan birine cevap vermek zorunda kalacaksınız, çoğu çalışma ortamında bir tür idari hiyerarşi vardır;

hierarchy the word hierarchy means chain of command or pecking order from the lowly to

the high up the positions in the workplace tend to follow a typical pattern from the

işyerinde,

unpaid intern right up to the senior management somewhere in that chain you will be placed

ücretsiz stajyerden o zincirin herhangi bir yerindeki

more often than not most senior management chains consist of supervisors and managers

then right at the top there is the ceo which stands for chief executive officer there are

üst yönetime kadar tipik bir modeli takip etme eğilimindesiniz. icra kurulu başkanı anlamına gelir,

many ways of describing this person both formally and informally this person is the boss the

bu kişiyi hem resmi hem de gayri resmi olarak tanımlamanın birçok yolu vardır, bu kişi patrondur,

top man or top woman the chief the leader informal terms include the big man the head

üst düzey erkek veya üst düzey kadındır, şeftir, liderdir.

honcho the big cheese the top brass the boss or company owner might be described as a fat

şirket sahibi şişman bir kedi olarak tanımlanabilir,

cat this particular name is seen as being negative and derogatory as it suggests that

bu özel isim olumsuz ve aşağılayıcı olarak görülür çünkü bu,

the boss is wealthy and very powerful the bank is owned and run by a bunch of fat cats

patronun zengin ve çok güçlü olduğunu gösterir, banka bir grup şişman kedi tarafından yönetilir ve sahiplenilir,

i hope you enjoyed that one of my full english lessons and i suppose it might have something

umarım bu ismi beğenmişsinizdir. tam ingilizce dersleri ve sanırım bunun kahvaltıyla da bir ilgisi olabilir hadi kabul edelim

to do with the breakfast as well let's face it sometimes all you want to do is eat something

bazen tek yapmak istediğin lezzetli bir şeyler yemek

delicious i must be honest i do feel a little bit hungry after looking at that full english

dürüst olmalıyım o tam İngiliz kahvaltısına baktıktan sonra biraz acıktım

breakfast and also that full english lesson as well i hope you enjoyed that we have silent

ve ayrıca o tam ingilizce dersini de umarım beğenmişsindir,

letters coming up later on and also we will be playing the sentence game using the letter

daha sonra sessiz harfler gelecek ve ayrıca k harfini kullanarak cümle oyunu oynayacağız

k the letter k will be the one that we are using today can i just say it it took me a

k harfi bugün kullandığımız harf olacak sadece söyleyebilir miyim k

very long time to find words beginning with k you might not realise this but there are

ile başlayan kelimeleri bulmam çok uzun zamanımı aldı, bunu fark etmeyebilirsin ama

very few words in english that begin with k isn't that strange there are there are a

ingilizcede k ile başlayan çok az kelime var, o kadar garip değil mi, bir

lot of place names a lot of famous names of people notable names but there are very few

sürü yer ismi var, bir sürü ünlü insan ismi var. dikkate değer isimler ama

words that begin with k in english very strange very interesting so it did take me a long

ingilizcede k ile başlayan çok az kelime var çok garip çok ilginç bu yüzden bugünkü cümle oyununu

time to actually compile and put together today's sentence game i suppose we should

derlemem ve bir araya getirmem uzun zamanımı aldı sanırım

have mr steve in the studio because this is something we don't normally do quite often

bay steve'i stüdyoda tutmalıyız çünkü bu bizim yaptığımız bir şey normalde çok sık yapmayın,

we will be outside but sadly today it's been very wet very damp very miserable even though

dışarıda olacağız ama ne yazık ki bugün hava çok ıslak çok nemli çok sefil

outside oh shall i show you my lovely Japanese anemones there they are right now so that

dışarısı olmasına rağmen oh size güzel Japon anemonlarımı göstereyim mi onlar şu anda oradalar yani bu

is actually a live view of some beautiful flowers that come out at this time of year

aslında bazı güzel çiçeklerin canlı görüntüsü yılın bu zamanında çıkanlar

they normally come out towards the end of july and early august and there they are Japanese

normalde temmuzun sonu ve ağustos başına doğru çıkarlar ve işte Japon

anemones they have the most beautiful pink flowers and there you can see them right now

anemonları en güzel pembe çiçeklere sahipler ve orada onları şu anda

on your screen very nice they normally last until around the middle of October so these

ekranınızda görebilirsiniz çok güzel normalde şu ana kadar dayanırlar Ekim ayının ortalarına doğru, bu

flowers will be around for quite a while the beautiful pink Japanese anemone and also you

çiçekler bir süre ortalıkta güzel pembe Japon anemonları olacak ve ayrıca onların da esintiyle

can see quite clearly that they are blowing around in the breeze as well so i hope you

uçtuklarını oldukça net bir şekilde görebilirsiniz, bu yüzden umarım

enjoyed that yes of course i love nature so much i love looking at nature it is one of

beğenmişsinizdir, evet tabi ki doğayı seviyorum bu yüzden doğaya bakmayı çok seviyorum

the most amazing things do you have some flowers growing in your garden at the moment is there

en harika şeylerden biri şu anda bahçenizde büyüyen çiçekler var mı

something nice growing where you are please let me know on the live chat

bulunduğunuz yerde büyüyen güzel bir şey var mı lütfen canlı sohbette bana bildirin

oh hello that was a bit quick it wasn't quick i was ready for you he didn't give me a warning

oh merhaba bu biraz hızlı oldu hızlı değildi senin için hazırdım beni uyarmadı bay

mr duncan well the warning was it was quarter two three i was expecting you to play like

duncan uyarı saat ikinin üçüydü video falan gibi oynamanı bekliyordum

a video or something yes and then i'd have plenty of time to sort of saunter in in a

evet ve o zaman çok zamanım olacaktı bir nevi

relaxed frame of mind you know what i like to keep mr i like to keep mr steve on his

rahat bir ruh halinde içeri giriyorum, neyi tutmayı sevdiğimi biliyorsunuz, Bay Steve'i tetikte tutmayı seviyorum, hadi

toes let's have a round of applause for steve i haven't done anything yet you certainly

steve için bir alkış alalım, henüz hiçbir şey yapmadım, siz

haven't so today steve yes first of all well the first thing i should mention is it feels

bugün kesinlikle öyle yapmadınız steve evet her şeyden önce bahsetmem gereken ilk şey,

very weird to be in the studio together it does because for most of this summer we've

stüdyoda birlikte olmak çok garip hissettiriyor çünkü bu yazın çoğunda

actually been outside together so whenever we've been together on the live stream normally

aslında birlikte dışarıdaydık, bu yüzden ne zaman canlı yayında birlikte olsak normalde

we've been outside but today unfortunately the weather has been well it's been all over

biz Dışarıdaydım ama bugün ne yazık ki hava güzeldi her yerdeydi

the place and we have a week of uh very unsettled weather on the way yeah there is lots of rain

ve yolda bir hafta boyunca çok kararsız bir hava var evet

coming this way which is going to be annoying because i'm still i can't believe it's been

bu tarafa çok yağmur geliyor ve bu can sıkıcı olacak çünkü ben hala

going on for months now still trying to repair that wall are you still repairing that wall

aylardır devam ettiğine inanamıyorum şimdi hala o duvarı tamir etmeye çalışıyorsun hala o duvarı tamir ediyor musun

yes well you know i am i managed to slip in a quick hour this morning you were out there

evet biliyorsun ben bu sabah hızlı bir saatte kaymayı başardım orada

very busy you you looked very busy this morning i'm always busy you know me mr duncan busy

çok meşguldün sen baktın bu sabah çok meşgulüm ben hep meşgulüm beni bilirsiniz bay duncan meşgul

bee but the strange thing is you know what i've noticed steve what i've noticed what

arı ama garip olan şu ki ne fark ettim biliyor musunuz steve ne fark ettim ne

have you noticed as you are filling the holes you are also making new holes as well true

fark ettiniz siz boşlukları doldururken siz de yeni delikler açıyorsunuz aynı zamanda doğru

yes so i've noticed as steve is filling the holes he's also going along and making new

evet, bu yüzden Steve'in delikleri doldurduğunu fark ettim, aynı zamanda

holes where some of the cement has become old and cracked so i i think you might be

çimentonun bir kısmının eskidiği ve çatladığı yerlerde yeni delikler açıyor, bu yüzden sanırım

doing this for a long time i know because when it's a tall wall isn't it it's taller

bunu uzun bir süre yapıyor olabilirsiniz, biliyorum çünkü ne zaman yüksek bir duvar değil mi benden

than much shorter than me it's very high made these big blocks of stone randomly put in

çok daha uzun benden çok daha kısa çok yüksek bu büyük taş blokları gelişigüzel yerleştirilmiş

and well probably people have seen it before on the camera yes but i'm repairing it but

ve eh muhtemelen insanlar daha önce kamerada görmüşlerdir evet ama tamir ediyorum

of course as soon as you start tapping away to take out the old cement the old grouting

eski çimentoyu çıkarmak için hafifçe vurmaya başlarsın eski derz dolguyu yaparsın

it you find all these bits which looked all right but they're very loose uh and i tell

tüm bu parçaları bulursun ki iyi görünürler ama çok gevşekler uh ve

you my my hands mixing because i'm mixing the cement by hand because i haven't got any

sana ellerimi karıştırıyorum çünkü çimentoyu elle karıştırıyorum çünkü yapmadım

facility to make it quicker well normally if you want to make cement and you want to

Normalde daha hızlı yapmak için herhangi bir tesise sahip değilsiniz, normalde çimento yapmak istiyorsanız ve

make a lot of it you normally have to use a big cement mixer it's normally a machine

çok fazla yapmak istiyorsanız, normalde büyük bir çimento karıştırıcı kullanmanız gerekir, bu normalde bir makinedir,

but we haven't got one of those so instead mr steve uses his giant hands i've got this

ancak bizde onlardan biri yok, onun yerine bay steve dev ellerini kullanıyor bende bu

sort of big bucket thing yes but what i should do is make a load of it on a board okay and

tür büyük kova olayı var evet ama yapmam gereken şey tahtaya bir sürü şey koymak tamam ve

make lots of it but the trouble is then you've got to work very quickly because you've only

çokça yapmak ama sorun şu ki o zaman çok hızlı çalışmalısın çünkü

got maybe an hour before the cement starts to go off yes that's the problem you've got

çimento patlamaya başlamadan önce belki sadece bir saatiniz var evet sorun bu

to work very quickly especially this time of year when it's quite warm it will go hard

çok hızlı çalışmanız gerekiyor özellikle yılın bu zamanında hava oldukça sıcakken

very quickly you see you don't want hard cement you want your cement to be soft and pliable

çok çabuk sertleşecek görüyorsunuz istemiyorsunuz sert çimento çimentonuzun yumuşak ve bükülebilir olmasını

oh i like that pliable reliable something that is pliable a pliable thing is something

istiyorsunuz oh o esnek güvenilir esnek bir şey esnek bir şey

that can be moulded or moved you can change the shape of it it is pliable or malleable

kalıplanabilen veya hareket ettirilebilen bir şeydir şeklini değiştirebilirsiniz bu esnek veya dövülebilir dövülebilir dövülebilir

malleable malleable i like that word something like Plasticine or bread dough is is pliable

dövülebilir bu kelimeyi seviyorum Hamuru veya ekmek hamuru gibi bir şey esnektir

uh malleable you can work it you can do something with it ten into a different shape yes i like

uh dövülebilir çalışabilirsin onunla bir şeyler yapabilirsin on farklı bir şekil evet bunu beğendim ah

that ah i really like i've only been on five minutes and already there's a new word yes

gerçekten beğendim sadece beş dakikadır buradayım ve şimdiden yeni bir kelime var evet

two new words well that's what what we're here for you see that's why we are here thank

iki yeni sözler işte bu yüzden buradayız işte bu yüzden buradayız işte bu yüzden buradayız

you very much once again steve we had a lovely week last week it was my birthday on wednesday

tekrar çok teşekkür ederim steve güzel bir hafta geçirdik geçen hafta çarşamba günü benim doğum günümdü

was it we did a live stream for that and also on thursday as well we went off somewhere

bunun için canlı yayın yaptık ve ayrıca Perşembe de bir yere gittik çok

we had a lovely time didn't we at one of our favourite places in wales we went away we

güzel vakit geçirdik Galler'deki en sevdiğimiz yerlerden birine gitmedik mi

weren't able to sit in the hotel because there is a beautiful hotel at that place the place

otelde oturamadık çünkü orada güzel bir otel var orası

is lake vyrnwy in wales a beautiful place but normally we stay at the hotel but we can't

göl Galler'de vyrnwy güzel bir yer ama normalde otelde kalıyoruz ama

because of you know what so instead we we walked around we had something to eat but

sizin yüzünüzden olamıyoruz, bunun yerine etrafta dolaştık yiyecek bir şeyler yedik ama yine de

we still had a lovely day despite the lockdown we still had quite a nice time didn't we we

kilitlenmeye rağmen yine de güzel bir gün geçirdik. zaman yapmadık,

did we had a lovely time a few people are saying i've forgotten my hat well we're not

güzel zaman geçirdik, birkaç kişi şapkamı unuttuğumu söylüyor,

outside today no so i only wear the hat when i'm outside sorry you've got to put up with

bugün dışarıda değiliz, hayır, bu yüzden şapkayı sadece dışarıdayken takıyorum, üzgünüm, katlanmak zorundasın

my bald head it's mr steve's rule yeah where is me i will i will actually wear a hat anywhere

kel kafamla bu bay steve'in kuralı evet nerede ben olacağım aslında her yerde şapka takacağım

even when i'm in the shower sometimes i might wear my hat if i want to wash it you see you

duştayken bile bazen şapkamı takabilirim eğer yıkamak istersem görürsün seni

oh pedro is here oh uh ready giving me compliments pedro belmont i've got a beautiful face says

oh pedro burada oh uh bana iltifat etmeye hazır pedro belmont güzel bir yüzüm var

pedro he says your profile your profile so the profile when we say a person has a nice

pedro diyor senin profilini senin profilini söylüyor yani profil bir kişinin güzel bir profili var

profile we mean from the side from the side like this from the side so from the side a

dediğimizde yandan yandan yandan bu şekilde yandan yani yandan

side view of a person like the queen you see so when you see the queen her head on the

Kraliçe gibi bir kişinin yandan görünüşü yani gördüğünüz kraliçenin kafasını

coin on our coin we will see the queen is looking sideways she is in profile in profile

madalyonun üzerinde gördüğünüzde kraliçenin yanlara baktığını göreceğiz o profilde profilde

profile and there is a good example of a queen in profile as opposed to the queen i'm going

ve güzel bir kraliçe örneği var. profil kraliçenin aksine

to slap you in a minute i really am do you have to explain that no mohsin is here sergio

sana bir dakika sonra tokat atacağım gerçekten tokatlayacağım burada mohsin olmadığını açıklamak zorunda mısın sergio

is here steve's hands grow from the right place i have no idea what that means but they

burada steve'in elleri doğru yerden çıkıyor bunun ne anlama geldiği hakkında hiçbir fikrim yok ama onlar

are very useful steve has giant strong hands i do i can i can crush rocks with these hands

çok işe yarar steve'in devasa güçlü elleri var yapabilirim yapabilirim bu ellerle kayaları ezebilirim bu

that may be a good thing i'm not sure today we have the sentence game as well coming up

iyi bir şey olabilir emin değilim bugün bir de cümle oyunumuz var geliyoruz

we are we are looking at the oh i've got it the wrong way around we are looking at the

bakıyoruz oh bende var k harfine yanlış yönden bakıyoruz bu

letter k it's very strange steve because there are very few words beginning with k i think

çok garip steve çünkü k ile başlayan çok az kelime var sanırım

i think in the english dictionary one of the one of the letters that has the fewest of

ingilizce sözlükte aklınıza gelebilecek en az x harfine sahip harflerden biri bence

course you might think of x as well x yes and also zed or as americans say z j i don't

ayrıca x evet ve ayrıca zed veya amerikalıların dediği gibi z j

think j has many words so it's very strange i was looking for some words that i could

j'nin çok fazla kelimesi olduğunu düşünmüyorum bu yüzden çok garip cümle oyununda kullanabileceğim bazı kelimeler arıyordum

use on the sentence game and then i realized that there weren't actually that many words

ve sonra aslında o kadar çok kelime olmadığını fark ettim k ile

i could use there are many place names beginning with k there are many scientific words that

başlayan birçok yer adı var k ile başlayan birçok bilimsel kelime var

use k many famous people whose names begin with k for example i suppose the kennedys

isimleri k ile başlayan birçok ünlü insan var örneğin sanırım kennedy'leri

we think of the kennedy dynasty so jf kennedy so that begins with k but there aren't many

kennedy hanedanı olarak düşünüyoruz o yüzden jf kennedy yani k ile başlıyor ama orada

words that begin with k in the english language it's very strange the name of kenny kenny

ingilizce dilinde k ile başlayan pek çok kelime yok çok garip kenny'nin adı kenny kenny

kenny yes keith keith which is the worst english name that exists if you're if your name is

evet keith keith var olan en kötü ingilizce isim eğer iseniz adınız

keith please change it now i know what you call if your name is keith what do you call

keith ise lütfen şimdi değiştirin ne olduğunu biliyorum adınız keith ise

it for short because often you shorten people's names like i'm stephen people call me steve

kısaca ne diyorsunuz çünkü sık sık insanların isimlerini ben stephen gibi kısaltıyorsunuz insanlar bana steve diyor

well keith is already short keith you can't really make it you can't make keith really

pekala keith zaten kısa keith gerçekten yapamazsınız keith'i gerçekten yapamazsınız

make it you can't make keith any shorter so mine is duncan so people call me dunk but

Keith'i daha kısa yapamazsınız, bu yüzden benimki Duncan, bu yüzden insanlar bana smaç diyorlar ama bunu

that's not very common to say that because dunk sounds doesn't sound very nice but but

söylemek pek yaygın değil çünkü smaç sesleri kulağa pek hoş gelmiyor ama

people do i know dunk i was always called dunk when i was young they would say dunk

insanlar bilirler ki, gençken hep smaç olarak anılırdım dunk

come here dunk and you you you are steve so instead of stephen and of course your name

gel buraya dunk derlerdi ve sen sen steve'sın yani stephen yerine ve tabii ki adın

is spelt in the posh way with the ph you see stephen there are two ways of spelling stephen

ph ile gösterişli bir şekilde heceleniyor stephen'i hecelemenin iki yolu var stephen

stephen t s wants to play a quiz what number is on the front of my t-shirt because i think

stephen ts hangi sayıyı test etmek istiyor tişörtümün önünde çünkü

i'm giving little hints oh i see there's a number but i'm not actually showing it well

küçük ipuçları verdiğimi düşünüyorum oh bir sayı olduğunu görüyorum ama aslında

interestingly enough i wore this last night when i was face timing with my mother oh i

yeterince iyi göstermiyorum ilginç bir şekilde bunu dün gece annemle yüz yüze görüşme yaparken giydim oh ben

see and she said why have you got a number on your shirt what did you say i said because

bak dedi neden gömleğinde bir numara var dedi ne dedim

it's fashion you should have said it's my prison number actually it's my age when i

moda olduğu için bu benim hapishane numaram demeliydin aslında benim yaşım hücrem olan tutku

was serving time in prison for my crime of passion that was my cell number should i i

suçumdan hapiste yatarken numara

don't think we could have a quiz on it t ass but uh i could just show you couldn't i even

hakkında bir sınav yapabileceğimizi sanmıyorum ama sana gösterebilirim gösteremezdim ben bile

i don't know what number it is don't you no i'm i'm right next to you i can't i can't

onun hangi numara olduğunu bilmiyorum değil mi hayır sıradaki benim sana göre göremiyorum sen

see it you see from this angle so i just want to go i'll gradually i'll gradually reveal

bu açıdan görüyorsun o yüzden ben sadece gitmek istiyorum yavaş yavaş ortaya çıkaracağım

it i think one of one of the numbers is six here we go this is my gradual reveal this

sanırım sayılardan biri altı işte başlıyoruz bu benim kademeli açıkla bu biraz zaman

might take a while i'm getting up on tiptoes is it is it 85 oh okay then 63 i can't get

alabilir parmak uçlarında yükseliyorum öyle mi 85 oh tamam o zaman 63 parmak

much higher on my tiptoes that's okay we can see it steve oh 67 67 67 so that's not my

uçlarımda fazla yükselemiyorum sorun değil onu görebiliriz steve oh 67 67 67 yani bu benim

age not your age not not yet not yet but i don't know why it says 67 on this t-shirt

yaşım değil senin yaşın değil yaş daha değil henüz değil ama bu tişörtte neden 67 yazdığını bilmiyorum hiçbir

i have no idea my mother said why does it say 67 on your t-shirt and i said i don't

fikrim yok annem neden senin tişörtünde 67 yazıyor dedi ben de bilmiyorum dedim hayır

know no we don't know but i think it's the prisoner number on his cell door when steve

yapmıyoruz Bilmiyorum ama bence bu Steve hapishanedeyken tutku suçundan cezasını çekerken hücre kapısındaki mahkum numarası

was in prison serving his his sentence for his crime of passion i think that that might

bence bu

be it maybe somebody it's it's a i got this in a sale it's a ralph lauren lauren is it

olabilir belki biri bu bir indirimden aldım bu bir ralph lauren lauren

sure t-shirt i've had it for years it's a bit expensive for you i know but i got it

tabi ki yıllardır bende var senin için biraz pahalı biliyorum ama

in a in a discount shop oh i see we've got a discount shop here called um tk maxx well

bir indirim mağazasından aldım ah burada um tk maxx adında bir indirim mağazamız olduğunu görüyorum

in fact they exist around the world ah right so you can go to tk maxx and you can get all

dünyanın her yerinde ah doğru, yani tk maxx'e gidebilir ve tüm

these expensive brands at the third of the price or whatever so maybe you have a you

bu pahalı markaları fiyatın üçte birine veya her neyse alabilirsiniz, yani belki

have a branch of tk max where you are it's a very interesting shop we're not being sponsored

bir tk max şubeniz vardır, bulunduğunuz yerde çok ilginç bir mağaza biz' onlar sponsor olmuyor biz

by them we're not but but they do tend to be well they are a very good place if you

değiliz ama iyi olma eğilimindeler, eğer

like designer clothes or things that are not quite perfect so sometimes the clothes have

tasarımcı kıyafetlerini veya tam olarak mükemmel olmayan şeyleri seviyorsanız çok iyi bir yer bu yüzden bazen kıyafetlerde bir

something wrong with them but it's only a small minor thing you see yes so i don't know

sorun olabilir ama bu sadece küçük gördüğün küçük bir şey evet bu yüzden

why it says 67 why would ralph lauren ralph lauren is it put a 67 on a t-shirt it's an

neden 67 yazdığını bilmiyorum ralph lauren neden ralph lauren bir tişörtün üzerine 67 yazsın ki

old thing i use it in the garden now yes it's very well made it's nice to see that you decided

eski bir şey şimdi bahçede kullanıyorum evet çok iyi yapılmış güzel

to dress up for the show steve yes melia maliha says the capital of my city the capital city

şov için giyinmeye karar verdiğinizi görüyorum steve yes melia maliha şehrimin başkenti

is kabul which of course begins with k but it's strange there are very few words in english

k ile başlayan kabul diyor ama garip ingilizcede çok az kelime var

and there are also you might not realise this steve there are many negative words beginning

ve ayrıca bunu fark etmeyebilirsiniz steve k ile başlayan birçok olumsuz kelime var

with k it's very strange so we will be playing the sentence game in a few moments 67 maybe

çok garip bu yüzden birkaç dakika içinde cümle oyunu oynuyor olacağız 67 belki

it is the number of mr steves ex-girlfriend oh okay then well there's two wrong things

bay steves'in eski kız arkadaşının sayısıdır oh tamam o zaman bu cümlede iki yanlış şey var

in that sentence oh i see i think you say i think i think she's saying the number of

oh görüyorum bence sen diyorsun bence o

people the number of girlfriends oh i see a number of them the amount okay could be

kişi sayısını kız arkadaşların sayısını söylüyor oh bir kaç tanesini görüyorum miktarı tamam

right i've never counted pedro says did you know that daniel craig will be in retirement

doğru olabilir hiç saymadım petro diyor ki daniel craig'in emekli olacağını biliyor muydun

after the next james bond movie you could be the next double-oh-seven you've got it

bir sonraki james bond filmi bir sonraki double-oh-yedi olabilirsin

all do you mean me or steve well maybe steve there has never been a bald james bond although

hepsine sahipsin beni mi yoksa steve mi demek istiyorsun peki belki steve hiçbir zaman kel bir james bond olmamıştır, ancak

technically there has been two yes sean connery who of course wears a wig and also roger moore

teknik olarak iki tane olmuştur evet sean connery tabii ki giyen bir peruk ve ayrıca

who also started wearing a wig later on so they both wore wigs not a lot of people know

sonradan peruk takmaya başlayan roger moore yani ikisi de peruk takıyordu bunu pek kimse bilmez

this but yes sean connery used to have a big syrup on his head when he was playing james

ama evet sean connery james bond oynarken kafasında büyük bir şurup vardı

bond he did honestly hello mustafa hello jayandra it's not easy to say actually if you're not

dürüstçe yaptı merhaba mustafa merhaba jayandra aslında söylemesi kolay değil eğer

prepared for it it's not easy to say landform says the name of my friend is kathleen yes

buna hazır değilsen söylemesi kolay değil yeryüzü şekli arkadaşımın adının kathleen olduğunu söylüyor evet oh evet

oh yes kathleen clean kathleen there is also a song as well uh relating to kathleen karen

kathleen temiz kathleen bir de şarkı var uh kathleen karen ile ilgili

that's another girl's name karen and of course karen has become an insult for a woman who

o başka kızın adı karen ve tabii ki karen çok um olan bir kadına hakaret haline geldi,

who is very um what's the word she likes to boss other people around and tell them what

etrafındaki diğer insanlara patronluk taslamaktan ve onlara ne

to do right so we have a phrase now if if there is a woman who is always complaining

yapmaları gerektiğini söylemekten hoşlandığı kelime nedir, bu yüzden şimdi bir ifademiz var, eğer bir kadın varsa her zaman

to other people or telling other people what to do we will now call her a karen it's become

diğer insanlara şikayet etmek veya diğer insanlara ne yapacaklarını söylemek artık ona karen diyeceğiz bu

an insult word very strange uh andy starr was born in the russian town kirov keurov

bir hakaret kelimesi haline geldi çok garip uh andy starr rus kasabası kirov keurov'da doğdu evet ünlü

yes they have a famous ballet company is that the oh is that the valley it's right yes and

bir bale toplulukları var vadi doğru evet ve

of course there is also uh kiev kiev as well oh chicken kiev because yeah we've got a dish

tabii ki uh kiev kiev de var oh chicken kiev çünkü evet

in the uk called a chicken kiev yes well i think i think it actually originates yes it's

İngiltere'de chicken kiev adında bir yemeğimiz var evet bence aslında orijinli evet bir

chicken stuffed with sort of garlic yes i think it might originally eat those all the

çeşit tavuk dolması sarımsak evet bence aslında bunları her zaman yiyebilir eskiden onları severdik

time we used to love those we've been talking about food today you see i was talking about

bugün yemek hakkında konuşuyorduk görüyorsunuz ya

full english you see because full english refers to my lessons and also to a certain

tam ingilizceden bahsediyordum çünkü tam ingilizce benim derslerime ve aynı zamanda belirli bir

type of meal as well ben jalon says of course we forgot the capital of malaysia how could

yemek türüne atıfta bulunuyor ayrıca ben jalon diyor ki malezya'nın başkentini unuttuk tabii ki

we forget that kuala lumpur we've been to kuala lumpur many times or kl kl as they call

kuala lumpur'u nasıl unutabiliriz kuala lumpur'a birçok kez gittik ya da kl kl dedikleri

as they call it the locals call it kl 67 it might be the year that mr c was born he wishes

adıyla kl kl yerliler kl 67 diyorlar bu yıl olabilir o bay c doğmuştu keşke

you were slightly earlier than that far off even i wish i wish i was born in 1967. diana

o kadar erken olsaydın keşke ben de keşke 1967'de doğsaydım.

says hello everybody happy birthday to me oh i see hello diana diana romano is it your

birthday today it looks like can i say it's your birthday yes today it's your birthday

bugün senin doğum günün diyorum evet bugün senin doğum günün

hip hip hooray happy birthday to you and of course we have uh we have somebody called

hip hip yaşa mutlu yıllar sana ve tabii ki

karin that comes on quite often and karima are both arab names there we go you see a

karin adında oldukça sık karşımıza çıkan biri var ve karima her ikisi de arap isimleri işte başlıyoruz

lot of names beginning with chaos that's what i said earlier it would appear that general

ile başlayan bir sürü isim görüyorsun kaos Daha önce söylediğim buydu, görünüşe göre

words in english there aren't many that begin with k very interesting names that seem to

İngilizce'de k ile başlayan pek çok genel kelime yok çok ilginç isimler

be quite a few very very interesting indeed we are going to have a look at one of my video

oldukça az sayıda çok çok ilginç görünüyor gerçekten de video derslerimden birine bir göz atacağız.

lessons soon talking all about silent letters this is one of the things that people become

Yakında tamamen sessiz harflerden bahsedecek olursak, bu, İngilizce

very annoyed about when we talk about the english language there are some confusing

hakkında konuştuğumuzda insanların çok rahatsız olduğu şeylerden biri, İngilizcenin bazı kafa karıştırıcı

parts of english and one of them one thing that many people talk about is the silent

kısımları var ve bunlardan biri de birçok insanın bahsettiği şeylerden biri,

letter used in words so i thought it would be a nice opportunity to have a look at one

kelimelerde kullanılan sessiz harflerdir. bu yüzden video derslerimden birine bakmanın iyi bir fırsat olacağını düşündüm

of my video lessons and in this lesson we are going to take a look at silent letters

ve bu derste birçok İngilizce kelimede bulunan sessiz harflere bir göz atacağız

that exist in many english words and then we will be back with more of this you know

ve ardından bunun daha fazlasıyla geri döneceğiz.

the world of english is a fun and exciting place to be i'm so glad you could join me

ingilizce dünyasının eğlenceli ve heyecan verici bir yer olduğunu biliyorum

for another lesson [Music] did hi everybody this is mr duncan in england how are you today

başka bir ders için [Müzik] bana katılabildiğiniz için çok mutluyum millet merhaba ben ingiltere'den bay duncan bugün nasılsınız

are you okay i hope so are you happy i hope so you may be

iyi misiniz umarım mutlusunuzdur umarım

wondering why i am speaking in this low voice the reason is because today we are going to

neden bu kadar alçak sesle konuştuğumu merak ediyorsundur çünkü bugün

take a look at words in english that contain a certain type of letter a part of english

ingilizcede belli bir tür harf içeren kelimelere bakacağız ingilizcenin bir kısmı herkes

that can cause confusion and difficulty for all english learners in today's lesson we

için kafa karışıklığına ve zorluğa neden olabilir ingilizce öğrenenler bugünün dersinde

are going to take a look at words with shh silent letters [Music] a silent letter is

şşş sessiz harfleri olan kelimelere bir göz atacağız [Müzik] sessiz bir harf,

part of a word that is written but not spoken silent letters can sometimes join with other

yazılan ancak söylenmeyen bir kelimenin parçasıdır sessiz harfler bazen diğer

letters to form part of a word silent letters exist in many english words and because of

harflerle birleşerek bir kelimenin bir parçasını oluşturabilir sessiz harfler pek çok ingilizce kelimede bulunur ve

this they often cause confusion and sometimes embarrassment when they are accidentally spoken

bu nedenle yanlışlıkla söylendiğinde genellikle kafa karışıklığına ve bazen utangaçlığa neden olurlar

the reason why silent letters are used in english relates to another lesson of mine

ingilizce'de sessiz harflerin kullanılmasının nedeni,

during the formation or evolution of english many foreign words were assimilated or absorbed

ingilizcenin oluşumu veya evrimi sırasında başka bir dersimle ilgilidir.

into the language latin french and germanic words were readily added to early english

Latince fransızca ve almanca kelimeler dile emildi erken İngilizceye kolayca eklendi,

as was the spelling the pronunciation of some of these words were simplified while others

çünkü bu kelimelerin bazılarının telaffuzu basitleştirilirken diğerleri

were completely changed this is why in modern english you will see many silent letters placed

tamamen değiştirildi, bu nedenle modern İngilizcede ortak kelimelere yerleştirilmiş birçok sessiz harf göreceksiniz. sessiz harflerin

in common words another reason for the use of silent letters is to avoid confusion between

kullanılmasının nedeni,

words with similar sounds and spelling for example plum and plum whole and whole another

benzer seslere sahip kelimeler ile yazımları arasında karışıklığı önlemektir, örneğin erik ve erik bütün ve bütün.

important thing to remember is that many silent letters have no reason for being there they

have simply evolved into being spelled that way also there are many words in english which

Ayrıca İngilizce'de diğer harflerle

use silent letters that make the same sound as other letters a good example being through

aynı sesi çıkaran sessiz harfleri kullanan pek çok kelime vardır, iyi bir örnek, baştan

and through they make the same sound but as you can see the spelling is very different

sona aynı sesi çıkarırlar, ancak yazımın çok farklı olduğunu görebileceğiniz gibi,

some silent letters seem to have no logical purpose at all for example the b in comb womb

bazı sessiz harflerin mantıklı bir anlamı yokmuş gibi görünür. hiç amaç yok örneğin tarak rahmindeki b

there is only one letter change between these words yet they are pronounced differently

bu kelimeler arasında sadece bir harf değişimi var ama farklı telaffuz ediliyor kampanya siluet ritim ve büro

other words containing silent letters such as campaign silhouette rhythm and bureau are

gibi sessiz harfler içeren diğer kelimeler

taken directly from other languages the most common silent letters in english are b h k

doğrudan diğer dillerden alınmıştır ingilizce'de en yaygın sessiz harfler şunlardır b h k

t u and w you will notice that i have not included the letter e in that list as it comes

t u ve w e harfini o listeye dahil etmediğimi fark edeceksiniz çünkü

at the end of many words it is worth noting that the letter x is not a silent letter it

birçok kelimenin sonunda geliyor x harfinin sessiz bir harf olmadığını belirtmekte fayda var

often starts a word by being pronounced as zed such as in xylophone and xenophobia this

çoğu zaman bir kelimeyi zed gibi telaffuz edilerek başlatır. ksilofon ve yabancı düşmanlığında olduğu gibi bu

particular use stems from the language of the ancient greeks now let's take a look at

özel kullanım eski yunan dilinden kaynaklanmaktadır şimdi

some english words that contain silent letters [Music] crumb climb thumb lamb doubt limb

sessiz harfler içeren bazı ingilizce kelimelere bir göz atalım [Müzik] kırıntı tırmanma başparmak kuzu şüphe uzuv

plumber bomb why when which what whether ghost white while honest not knitting no knee knock

tesisatçı bomba neden ne zaman ne ne hayalet beyaz iken dürüst değil örmek diz vurmak şövalye mafsalı külot yumuşatmak

knight knuckle knickers soften listen match butcher castle christmas hasten god guess

dinle maç kasap kalesi noel acelesi tanrı tahmin et

guitar building rogue guest biscuit tongue wreck wrestling whole sword too wrong writing

gitar bina haydut misafir bisküvi dil enkazı güreş tüm kılıç çok yanlış

wrist wrinkle there is a temptation for some people to over pronounce words using the silent

bilek kırışıklığı yazmak bazı insanlar için örneğin sessiz h'yi kullanarak kelimeleri aşırı telaffuz etmenin bir cazibesi vardır

h for example instead of saying when a person might say when instead of what they might

bir kişi ne diyebileceği yerine ne zaman diyebilir

say what and instead of whip they might say whip there is actually no need to pronounce

ve kırbaç yerine kırbaç diyebilir aslında

the h so strongly just let the sound leave your lips naturally when what whip [Music]

h'yi o kadar güçlü telaffuz etmeye gerek yoktur sadece sesin doğal olarak dudaklarından çıkmasına izin ver ne kırbaç [Müzik]

there is no doubt that silent letters cause confusion for everyone including native english

olmadığında Sessiz harflerin, anadili İngilizce olan öğrenciler de dahil olmak üzere herkes için kafa karışıklığına neden olduğundan şüphe duyuyorum,

students many of the silent letters have no purpose and to be blunt quite a few make no

sessiz harflerin birçoğunun hiçbir amacı yok ve açık sözlü olmak gerekirse, pek çoğu

sense but exist they do there is no need to feel afraid of these letters as the more familiar

anlamsız ama varlarsa, bu harflerden korkmanıza gerek yok, tanıdık oldukça bu harflerden korkmanıza gerek yok.

you become with english the more you will recognise their placement within words this

İngilizce ile kelimelerin içindeki yerleşimlerini o kadar çok fark edeceksiniz, bu,

is one of the reasons why reading is such a major part of learning english it is a great

okumanın İngilizce öğrenmenin bu kadar önemli bir parçası olmasının nedenlerinden biridir,

way of familiarising yourself with not only the spelling of words but also the idiosyncrasies

kendinizi yalnızca kelimelerin yazılışlarına değil, aynı zamanda

and odd quirks contained within english itself i hope you have enjoyed today's lesson talking

içerdikleri mizaçlara ve tuhaf tuhaflıklara alıştırmanın harika bir yoludur. İngilizce'nin kendisinde umarım bugünkü dersten

all about those pesky silent letters and that you will join me again for another lesson

o sinir bozucu sessiz harflerden bahsetmekten keyif almışsınızdır ve çok yakında başka bir ders için bana tekrar katılacaksınız,

very soon this is mr duncan in england saying thank you for watching me teaching you and

bu Bay Duncan İngiltere'den size ders verirken beni izlediğiniz için teşekkür ediyor ve

of course ta ta for now [Music] [Music] and there it

tabii ki şimdilik ta ta. [Müzik] [Müzik] ve işte sekiz yıl öncesine

was one of my early english lessons going back eight years can you believe it eight

giden ilk İngilizce derslerimden biriydi buna inanabiliyor musunuz sekiz

years ago oh my goodness

yıl önce aman tanrım

we are back thank you mr steve yes steve is still here joining us every sunday as he always

geri döndük teşekkür ederim bay steve evet steve her zaman olduğu gibi hala burada her pazar bize katılıyor

does it's nice to see you here as well we had some questions we did lena uh has she

seni de burada görmek güzel bazı sorularımız vardı lena uh k

lives in a town beginning with k it's very difficult to pronounce she says so i thought

ile başlayan bir kasabada mı yaşıyor telaffuzu çok zor diyor bu yüzden

we'd have a go chris [Music] yes that is difficult [Music] i can't wait to see the

gidelim diye düşündüm chris [Müzik] evet bu zor [ Müzik] uh'u görmek için sabırsızlanıyorum

uh i'd love to learn russian i can't wait to see the subtitles for that spasiba that's

rusça öğrenmeyi çok isterim o spasiba'nın altyazılarını görmek için sabırsızlanıyorum

the only word i know in russian really and we had we had um a question from ricardo okay

gerçekten rusça bildiğim tek kelime bu ve bize ricardo'dan bir soru sormuştuk tamam mı

uh says what does bazinga mean well bazinga of course is a phrase that was made popular

bazinga ne demek peki bazinga tabii ki büyük patlama teorisinde popüler hale getirilmiş bir deyim

in the big bang theory um it was normally if the character sheldon cooper who some people

um normalde bazı insanların benim çok benzediğimi söylediği sheldon cooper karakteriydi

say that i'm very similar to i don't know why you say that i don't know why but whenever

neden böyle söylediğini bilmiyorum neden bilmiyorum ama ne zaman

he told a joke he would always say bazinga at the end you see so a bazinga is is a way

bir fıkra anlatsa hep sonunda bazinga derdi yani bazinga

of telling someone that they have been fooled or a joke has just taken place so it's used

birine kandırıldığını veya bir şakanın yeni yapıldığını söylemenin bir yoludur bu yüzden

as an exclamation you exclaim bizinga because you have just tricked someone into believing

bir şaka olarak kullanılır ünlem diye haykırırsınız çünkü az önce birini bir

something or you've just played played a joke yes played a joke or a trick bazinga you might

şeye inandırdınız ya da az önce şaka oynadınız evet şaka ya da numara oynadınız bazinga

also say that that you like to tell good jokes you you have lots of bazingas so a good joke

iyi şakalar anlatmayı sevdiğinizi de söyleyebilirsiniz çok fazla şakanız var yani iyi şaka

a joke that might be very humorous or something that catches a person out or unawares you

çok komik olabilecek bir şaka ya da insanı gafil avlayan bir şey

can say bazinga bazinga i got you with that joke yes you believed it bazinga try that

diyebilirsin bazinga bazinga seni o şakayla yakaladım evet buna inanmıştın bazinga bunu işte dene işte

at work try it at work uh sebastian says what is the meaning of hazy hazy and popped well

işte uh sebastian anlamı ne diyor puslu puslu ve iyi fırlamış olmalılar puslu

they must have come up in in the list of words hazy if something is hazy it means it's not

kelime listesine girmiş olmalılar puslu eğer bir şey puslu ise, net olmadığı anlamına gelir,

clear you can't see it maybe it is out of focus maybe it is covered with mist or fog

göremiyorsunuz belki odak dışındadır belki sisle kaplıdır veya sisle kaplıdır

there is something in the way you can't see it very clearly it is hazy maybe a memory

içinde bir şey vardır çok net görememeniz puslu belki

that you can't remember clearly you can say that oh i can't remember that that particular

net bir şekilde hatırlayamadığınız bir anı diyebilirsiniz ki oh o

event oh my my memory is a little bit hazy and clear so unclear something that is slightly

olayı hatırlayamıyorum oh hafızam biraz puslu ve net çok net değil biraz gizlenmiş bir şey

obscured you can't yes you can use it to describe whether can't you if you if you look out over

yapamazsınız evet bunu yapıp yapamayacağınızı açıklamak için kullanabilirsiniz eğer

a long distance and there's lots of pollution or slight mist you can say everything looks

uzun bir mesafeden bakarsanız ve çok fazla kirlilik veya hafif sis varsa her şeyin puslu göründüğünü söyleyebilirsiniz

hazy but you can also feel hazy or as you say your memories your mind might feel hazy

ama aynı zamanda hissedebilirsiniz puslu ya da anılarınızı söylerken zihniniz puslu

and unclear you can't think properly a memory from your past that that is unclear you can

ve belirsiz hissedebilir doğru düzgün düşünemezsiniz geçmişinizden net olmayan bir anı

say that it is a little hazy and also the word popped p-o-p-p-e-d yes that can be used

biraz puslu diyebilirsiniz ve aynı zamanda popped p-o-p-p-p-e-d evet bu kullanılabilir pek

that can be used in many ways popped well pop of course is something that appears or

çok şekilde kullanılabilir pop pop tabii ki görünen bir şeydir veya

something that happens very briefly or suddenly maybe your your balloon your balloon goes

çok kısa veya aniden olan bir şeydir belki balonunuz patlar patlar

bop pop it is something that happens very quickly and of course it it imitates the sound

çok hızlı olan bir şeydir ve tabii ki sesi taklit eder

so pop is actually an imitative word imitative it imitates the sound that it describes but

yani pop aslında taklit edici bir kelime taklidi tarif ettiği sesi taklit eder ama

also if you suddenly remember something if you suddenly think of something you can say

aynı zamanda aniden bir şey hatırlarsanız aniden bir şey düşünürseniz aniden

that it suddenly popped in your head it popped something that happens suddenly suddenly you

kafanızda patladı diyebilirsiniz aniden olan bir şey patladı aniden aniden

remember it suddenly you realise something it pops in your head pops so imagine a little

hatırlarsınız aniden bir şey fark edersiniz kafanızda aniden beliren küçük bir

thought or idea suddenly popping appearing in your head and something somebody can suddenly

düşünceyi veya fikri hayal edin, aniden kafanızda beliren bir şey ve bir şey aniden ortaya çıkabilir,

appear so somebody could pop in yes so i could or pop up or pop up but yes a pop-up of course

böylece biri içeri girebilir evet, ben de yapabilirim veya ortaya çıkabilir veya ortaya çıkabilir ama evet bir pop-up elbette ki bir

is something that happens in a computer when you're when you're surfing the internet something

şeydir siz internette gezinirken bir bilgisayarda olur bir şey

pops up a pop-up like a pop-up ad advert but you might uh you might pop over to see somebody

açılır reklam reklamı gibi bir açılır pencere açar ama siz birini görmek için uğrayabilirsiniz aniden ortaya çıkıyorsunuz

you just suddenly appear maybe not for long but yes jane popped in to see ralph yes for

belki uzun sürmez ama evet jane ralph'i görmek için içeri girdi evet

10 minutes the vicar popped round for a cup of tea yes what does it mean with says shard

10 dakikalığına papaz bir fincan çay içmek için fırladı evet shard [Müzik] demek ne anlama geliyor kusura bakmayın ama başka birini

[Music] with all due respect well you are saying something that may or may not offend

gücendirebilecek veya gücendirmeyecek bir şey söylüyorsunuz

another person but you are saying it anyway so with all due respect it means i'm not trying

ama siz yine de söylüyorum, tüm saygımla, sizi aşağılamaya çalışmıyorum anlamına geliyor,

to insult you i'm not saying something to insult you or to take away your authority

sizi aşağılayacak veya otoritenizi alacak bir şey söylemiyorum,

however i feel as if i must say it with all due respect yes it's a way it's a way of trying

ancak tüm saygımla söylemem gerektiğini hissediyorum evet bu bir yol bu

to uh lessen the impact of an insult maybe maybe you have to tell your boss that he smells

bir hakaretin etkisini azaltmaya çalışmanın bir yolu belki patronuna kötü koktuğunu söylemelisin evet

badly yes now don't get this don't get me wrong with all due respect you do you do stink

şimdi bunu anlama beni yanlış anlama kusura bakma ama

a little bit in the office sometimes so you i know that's a very extreme one but you wouldn't

biraz pis kokuyorsun ofiste bazen bu yüzden bunun çok aşırı olduğunu biliyorum ama

say that normally but if you are trying to say something but you don't want the person

normalde bunu söylemezsin ama bir şey söylemeye çalışıyorsan ama o kişinin gücenmesini istemiyorsan

to be offended because they they might they might punish you somehow it's normally you're

seni bir şekilde cezalandırabilirler çünkü bu normalde

having a debate with somebody a conversation and they say something you don't agree with

birisiyle tartışırsın bir sohbet edersin ve sana hiç katılmadığın bir şey söylerler

at all and you want to put your opinion across but you don't want to offend too much yes

ve fikrini belirtmek istersin ama çok fazla gücendirmek istemezsin evet bu

so you will say before you say the line that is contradicting what that other person has

yüzden söylemeden önce söylersin diğer kişinin söylediği şeyle çelişen bir çizgi

said you would just say oh i don't agree with you with you there at all in all due respect

diyeceksiniz ki, ah, size tüm saygımla katılmıyorum,

i think with all due respect i think you're wrong yes so you are you are still saying

tüm saygımla düşünüyorum, bence yanılıyorsunuz evet, bu yüzden hala öylesiniz sana saygı duyduğumu

i respect you i i want to say that i still respect you but i feel as if i have to say

söyleyerek sana hala saygı duyduğumu söylemek istiyorum ama

this to you but but please don't don't think that i don't respect you i still do respect

bunu sana söylemem gerektiğini hissediyorum ama lütfen sana saygı duymadığımı düşünme

your position or your authority you see whenever anybody says that to you with all due respect

Otoriteyi gördüğünüzde, herhangi biri size bunu söylediğinde, tüm saygımla,

you know they are going to contradict what you have just said yes and it will probably

az önce evet dediğiniz şeyle çelişeceğini bilirsiniz ve bu muhtemelen

offend you but by saying that statement it just takes a little bit of of the sting or

sizi gücendirecektir, ancak bu ifadeyi söylemek sadece biraz acı veya

the heat out of what you're about to say that's it you could just say straight away no i think

hararet alır. söyleyeceğin şey bu kadar hemen diyebilirsin hayır bence yanılıyorsun

you're wrong i don't have to shout steve i'm just talking normally you could just say no

steve bağırmana gerek yok sadece normal konuşuyorum sadece

i think you're wrong but if you say with all due respect i think you're wrong so it just

hayır diyebilirsin yanılıyorsun ama tüm saygımla söylersen bence yanılıyorsun bu yüzden bu sadece söylemek üzere olduğun

lessens the impact yes of of of what you're about to say uh brekkie yes there's lots of

şeyin etkisini azaltır

lots of words lots of people asking questions about your last the video that you just put

up brekkie well brekkie is just a a a friendly term for breakfast brekkie you have your brekkie

brekkie'yi koydunuz, brekkie sadece kahvaltı böreği için dostça bir terimdir brekkie'niz var

you have your breakfast so that's that's just a thing quite often used in british english

kahvaltınız var yani bu İngiliz İngilizcesinde oldukça sık kullanılan bir şey

yes brekkie you have your brekkie you have your brekkie in the morning and Muhammad says

evet brekkie brekkie'niz var sabah brekkie'niz var ve Muhammed bir şeye

what does take a dim view of mean if you take a dim view of something it means you look

karamsar bir şekilde bakıyorsanız, bu,

down upon it or you frown upon it you take a dim view of something so maybe something

onu küçümsediğiniz veya kaşlarını çattığınız anlamına gelir, bu yüzden belki

you think is wrong or should be banned or maybe a certain type of behaviour that you

yanlış olduğunu veya yasaklanması gerektiğini düşündüğünüz bir şey veya belki bir şey

think is wrong you take a dim view of that thing you you look at that thing negatively

yanlış olduğunu düşündüğünüz belli bir davranış türü o şeye karamsar bakarsınız o şeye olumsuz bakarsınız

yes you might see people um eating uh in the street or drinking alcohol in the street as

evet sokakta yemek yiyen ya da alkol içen insanları

an example and you might say i take a dim view of people drinking alcohol in public

örnek olarak görebilirsiniz ve ben alıyorum diyebilirsiniz toplum içinde alkol içen insanlara karamsar bir bakış

not i'm not saying i do but um that's an example of how you could use that phrase yes you take

değil, öyle demiyorum ama bu, bu ifadeyi nasıl kullanabileceğinize bir örnek, evet siz bir

a dim view of something i take a dim view of people uh doing housework on a sunday okay

şeye karamsar bakıyorsunuz ben pazar günü ev işi yapan insanlara karamsar bakıyorum tamam

or something like you know it's something you don't like it's a bit of a snooty statement

ya da bildiğin gibi bir şey, sevmediğin bir şey biraz kibirli bir ifade

isn't it yes you have a dim view of something you just frown upon it you think that that

değil mi, evet, bir şeye karanlık bir bakışın var, sadece kaşlarını çatıyorsun,

thing that thing there's too much sex on television i take a very dim view of all of that sort

o şeyin televizyonda çok fazla seks olduğunu düşünüyorsun bu tür şeylere çok karamsar bakıyorum

of thing [Music] anyway we have the sentence game coming up steve are you excited to play

[Müzik] neyse önümüzde bir cümle oyunu var steve cümle oyununu oynayacağın için heyecanlı mısın

the sentence game i had to try so hard to find words beginning with k you would not

k ile başlayan kelimeleri bulmak için çok çabalamam gerekti

believe how few words there are in english krasnoskamensk is the town of the red flag

nasıl olduğuna inanamazsın ingilizcede birkaç kelime var krasnoskamensk kırmızı bayrağın şehridir bunun

is that what it means yes is that the diary the direct translation yes but did we pronounce

anlamı evet günlüğün doğrudan çeviri evet ama

it correctly yeah please tell us yes oh i can't i forget it yes forget it it's probably

doğru telaffuz ettik mi evet lütfen bize söyle evet oh unutamam evet unut gitsin muhtemelen

best you're russian and proud of it says ander yes here we go then it is time to play the

en iyisi rusçasın ve bununla gurur duyuyorsun diyor ander evet başlıyoruz o zaman

sentence game we are looking at words beginning with k and yes you are more than welcome to

cümle oyununu oynama zamanı k ile başlayan kelimelere bakıyoruz ve evet

play along you can play along maybe write your answers down and don't forget you can

birlikte oynayabilirsiniz birlikte oynayabilirsiniz belki yazabilirsiniz Cevaplarınızı aşağıya yazın ve

also put them on the live chat as well here we go without any more hesitation without

canlı sohbete de ekleyebileceğinizi unutmayın, daha fazla vakit kaybetmeden başlıyoruz, şimdi

any more hanging around it is time to play the sentence game [Music] what [Music] the

cümle oyunu [Müzik] oynamanın zamanı geldi, cümle oyunu [Müzik] nedir?

sentence game is now beginning oh there's a k the letter k today and i i can't begin

şimdi başlıyor ah bugün k harfi k var ve

to tell you how much trouble how much difficulty i found myself in when i was trying to find

some some words beginning with k well if your sentence involves a russian town uh i went

k ile başlayan bazı kelimeleri bulmaya çalışırken kendimi ne kadar zor durumda bulduğumu size anlatamam, peki cümleniz bir rus kasabası içeriyorsa uh i

to visit blah blah blah in russia last blah blah blah we will have at least three examples

blah blah rusya'yı ziyarete gitti son falan blah blah

of of russian cities beginning with k well i would imagine many many russian cities begin

k ile başlayan en az üç rus şehri örneğimiz olacak k ile başlayan pek çok rus şehri olduğunu hayal ediyorum

with k well we've had three today yes well i would imagine there's loads lots and that's

pekala bugün üç tane yaşadık evet peki var olduğunu hayal ediyorum Bir sürü ve

what i said earlier there appears to be lots of words beginning with k that are place names

daha önce de söylediğim gibi, k ile başlayan yer isimleri

or scientific words or names of people you see so it's very interesting but not not just

veya bilimsel kelimeler veya gördüğünüz insanların isimleri olan birçok kelime var gibi görünüyor, bu yüzden çok ilginç ama sadece

general words you see that's what i'm trying to to express their human being says knackered

gördüğünüz genel kelimeler değil, yapmaya çalıştığım da bu insanlarını ifade etmek için yorgun bitkin

knackered begins with care there's a there's a brilliant word hey the the the silent k

dikkat ile başlar harika bir kelime var hey the suskun k

a silent words k is often used as a silent letter yes so in words such as knock knock

a sessiz kelimeler k genellikle sessiz harf olarak kullanılır evet yani tak tık

well for the last letter is not silent but the first letter is in the word knock knife

iyi gibi kelimelerde son harf sessiz değil ama ilk harf vur bıçak

yes knife now see anyway we have to be careful because we are going to end up yes using all

evet bıçak kelimesindedir şimdi bakın yine de dikkatli olmalıyız çünkü sonunda tüm kelimelerinizi evet kullanarak evet ile bitireceğiz

your words using yes human being was knackered yesterday if you're knackered you feel very

insanoğlu dün bitkindi eğer bitkinseniz kendinizi çok

tired tired out i'm knackered i've been working hard in the garden all day and i'm knackered

yorgun yorgun hissedersiniz i Yoruldum bütün gün bahçede çok çalıştım ve ben yoruldum sen

you you are exhausted it's a slang word yes so let's get on with it shall we as time ticks

bitkinsin bu argo bir kelime evet öyleyse devam edelim mi zaman geçtikçe

away here we go all you have to do is place the missing word in the space that is missing

buraya gidiyoruz tek yapman gereken yer boşlukta eksik kelime var boşluk var

there is a there is a space in the sentence i'm not explaining this very well am i saying

cümlede boşluk var bunu çok iyi anlatmıyorum

no here it is let's just show it shall we he retired after making a something on the

hayır mı diyorum burada öyle gösterelim borsada bir şeyler yaptıktan sonra emekli olur mu

stock market that's something i'd like to do mr duncan whatever that word is i would

bu yapmak istediğim bir şey bay duncan o kelime her neyse borsada k ile başlayan

like to retire after making a seven-letter word beginning with k on the stock market

yedi harfli bir kelime yaptıktan sonra emekli olmak istiyorum

it's okay these are k words okay you see so it begins with k well people are putting lots

of words beginning with k and i think they're just doing that in preparation for what might

k ile başlayan bir sürü kelime koyuyorlar ve bence bunu sadece olabileceklere hazırlık olarak yapıyorlar

be coming so there could be one of those words in there maybe he retired after making a something

yani orada o kelimelerden biri olabilir belki borsada bir şeyler yaptıktan sonra emekli oldu

on the stock market what could you do on the stock market that would make you a lot of

borsada ne yapabilirsin Size çok

money there are not many people doing this at the moment unless of course you have shares

para kazandıracak borsa şu anda bunu yapan çok fazla insan yok tabii ki

in computer programs that allow people to talk to each other through video conferencing

insanların birbirleriyle video konferans yoluyla konuşmasına izin veren bilgisayar programlarında hisseleriniz yoksa,

i would imagine the stock shares of those companies must be very high well if you had

bu şirketlerin hisse senetlerini hayal ediyorum. çok yüksek ol, eğer öyle olsaydın, bu yıl Mart ayında

been if you'd been very clever after the uh just after the the um stock markets crashed

um borsalarının çökmesinden hemen sonra çok akıllı olsaydın,

in uh march this year if you had been wise uh and knew what you were doing you could

eğer akıllı olsaydın ve ne yaptığını bilseydin

have bought a lot of shares in amazon and uh alphabet which is google isn't it i think

çok şey satın alabilirdin amazon ve uh alfabesindeki hisseler ki bence öyle değil mi yani

they are so that's that's like the cover company of uh of google alphabet not not that many

bu, uh of google alphace'nin kapak şirketi gibi pek

people know that but of course supermarkets if you have a share if you have shares in

kimse bilmiyor bunu ama tabii ki süpermarketlerde hisseniz varsa hisseniz varsa

supermarkets at any particular supermarket your shares are probably going to be very

herhangi bir süpermarketteki süpermarketlerde hisseleriniz muhtemelen çok

high rather these the there are the fang stocks as they call the f a n g stocks fang facebook

yüksek olacaktır, bunun yerine bunlar, diş stokları dedikleri gibi diş stokları var fang facebook

amazon uh alphabet is one of them uh computer companies you know you've got uh the name

amazon uh alfabesi bunlardan biri uh adını bildiğiniz bilgisayar şirketleri

of your computer come my brain's gone blank mr duncan fang uh apple all i've got so so

bilgisayarın gel beynim boşaldı bay duncan fang uh apple şu ana kadar sahip olduğum tek şey çok

far is far if you'd bought stocks in those in march you would have seen a 50 rise certainly

uzak eğer martta hisse senedi almış olsaydın kesinlikle amazon hisselerinde 50'lik bir artış görecektin

in amazon stocks uh imagine that if you'd put 500 000 pounds in amazon in march you'd

uh hayal et martta amazon'a 500.000 pound koy

now be a millionaire that's it but who would know who would have known you see i know that

şimdi milyoner olursun o kadar ama kim bilebilirdi seni görüyorsun

there was a deadly virus about to attack well no after it all crashed is have you been clever

ölümcül bir virüsün saldırmak üzere olduğunu biliyorum hayır her şey çöktükten sonra zeki miydin

you'd have thought what are people going to be doing for the next three months when they

sen İnsanların önümüzdeki üç ay boyunca

want to buy things well i'd imagine there are people that have done that i'm sure there

iyi bir şeyler satın almak istediklerinde ne yapacaklarını düşünürdüm, bunu yapmış olan insanlar olduğunu hayal ederdim, eminim ki

are if they are if they are very wily and wise anyway back to the sentence game he retired

öyledirler, eğer çok kurnaz ve akıllılarsa her neyse, borsada bir şey yaptıktan sonra emekli olduğu cümle oyununa geri dönelim,

after making uh something on the stock market do we have any correct answers we do oh okay

verdiğimiz doğru cevaplarımız var mı oh tamam ama

but i'm not sure i can see them coming through yeah sure whether that was the first one or

onların geldiğini görebildiğimden emin değilim evet, bu ilk miydi yoksa

whether we'd already started that let's just go ahead yes we are getting some coming through

biz miydik? d zaten başladı, hadi devam edelim evet, şimdi biraz ilerliyoruz oh

now oh yes quite a few in fact mr steve getting this one right very nice yes i'll give you

evet epeyce aslında Bay Steve bunu doğru yapıyor çok güzel evet size

a few more seconds and then mr cockrell mr cockrell will be saying hello i mean chaos

birkaç saniye daha vereceğim ve sonra Bay Cockrell Bay Cockrell diyecek merhaba kaostan bahsediyorum

i presume that's chaos that's actually spelt with a c isn't it yes c h it might be a place

sanırım bu kaos aslında c ile hecelendi değil mi evet c h bir yer

name though it could be a place name it might be cause you see there might be a place called

adı olabilir gerçi bir yer adı da olabilir kaus diye bir yer olabilir gördüğünüz için

kaus we are getting lots of k words someone said knickers yes knickers is is a word that

çok şey alıyoruz k kelime biri dedi külot evet külot

begins with silent k ladies underwear you you might look over your neighbour's fence

sessiz ile başlayan bir kelimedir k bayan iç çamaşırları siz komşunuzun çitinden bakabilirsiniz

and you can see your next door neighbour's knickers hanging on the clothes line blowing

ve yan komşunuzun çamaşır ipinde asılı donlarını

in the breeze do you hang your underwear on a washing line for all your neighbours to

rüzgarda uçuşurken görebilirsiniz iç çamaşırınızı asar mısınız? tüm komşularınızın görmesi için bir çamaşır ipi

see i do most people these days i don't think they do and sometimes i might even wash it

bugünlerde çoğu insanın yaptığını sanmıyorum ve hatta bazen onu da yıkayabilirim,

as well well we've i think we've got lots of correct answers mr duncan okay mr cockrell

sanırım pek çok doğru cevabımız var bay duncan tamam bay cockrell

do your thing here he comes mr cockrell thank you very much so here we are here is the answer

işinizi yapın o geliyor Bay Cockrell çok teşekkür ederim işte buradayız

to today's first sentence game on english addict i believe that uh tomic was first okay

ingilizce bağımlısı üzerine bugünün ilk cümle oyununun cevabı inanıyorum uh tomic birinciydi tamam işte

here is the answer yes tomek was definitely first to get the right answer well done tomic

cevap bu evet tomek kesinlikle doğru cevabı alan ilk kişi oldu aferin tomic

the answer is bing killing killing now this this seems like a very violent word but in

cevap bing öldürmek öldürmek şimdi bu çok şiddetli bir kelime gibi görünüyor ama

this particular sense it is just it is just a way of saying that a person did very well

bu özel anlamda bu sadece bir kişinin seni çok iyi yaptığını söylemenin bir yolu

you you cleared up all of the competition maybe you were able to to make a lot of money

tüm rekabeti temizledin belki de sen

out of one thing you you made or you make a killing you you do very well you perform

Yaptığınız bir şeyden çok para kazanabilmeniz ya da sizi öldürüyor olmanız çok iyi performans göstermeniz çok iyi performans göstermeniz

very well your stocks do well which means that you get a lot of return that's it it

hisse senetlerinizin iyi performans göstermesi, çok fazla getiri elde ettiğiniz anlamına gelir, bu

means you make a lot of money i made a killing on the stock market but you could use that

çok kazandığınız anlamına gelir borsada çok para kazandım ama bu

phrase in in in other situations as well but uh as opposed to actually murdering somebody

tabiri başka durumlarda da kullanabilirsiniz ama aslında şişko birini öldürmenin aksine

fatty also anna kobe also beatrice got it right as well bella well done and mohammed

anna kobe de beatrice de haklıydı bella aferin ve mohammed

rafi we had quite a few people getting the oh okay yes getting it right how long have

rafi biz vardı epeyce insan " oh tamam evet doğru anlıyor" diyor bella, birbirimizi ne kadar zamandır

you known each other asks bella do you mean us we've known each other now for 31 years

tanıyorsunuz diye soruyor, birbirimizi 31 yıldır tanıyoruz demek istiyor musunuz

mr steve it was last wednesday on my birthday that we also celebrated the the first time

bay steve geçen çarşamba benim doğum günümdü ve biz de doğum gününü kutlamıştık ilk

we ever met yes years because we met on your birthday yes 31 years ago august the 12th

tanıştığımızda evet yıllar çünkü senin doğum gününde tanıştık evet 31 yıl önce 12 ağustos

1989. it was the 1980s steve we met in the 1980s it's all very hazy mr duncan it's very

1989. 1980'lerde tanıştığımız 1980'lerdi steve 1980'lerde her şey çok puslu bay duncan çok

hazy very hazy [Music] here we go then here's another one oh come on computer please don't

puslu çok puslu [Müzik] işte başlıyoruz o zaman işte bir tane daha hadi bilgisayar lütfen

play it today we had a playing up camera on a wednesday the camera was being such a pain

onu oynatma bugün bir çarşamba günü kamerayı oynattık kamera

in the neck but you've solved it now as i knew you would because you're very savvy technically

baş belasıydı ama çözeceğini bildiğim gibi şimdi çözdün çünkü sen çok anlayışlı teknik açıdan anlayışlı evet

savvy yeah somebody is savvy means they're very good at it clever yes sometimes not always

birisi anlayışlı demektir bu konuda çok iyi oldukları anlamına gelir zeki evet bazen her zaman değil bu yüzden

so i did manage to fix my camera fortunately here we go then here's the next sentence game

kameramı tamir etmeyi başardım neyse ki işte başlıyoruz o zaman işte k harfini kullanan bir sonraki cümle oyunu

using the letter k oh i think this one is this might be easy especially if you are studying

oh sanırım bu bu olabilir kolay gelsin özellikle

british english we we use this a lot there was quite a something going on next door nine

ingiliz ingilizcesi çalışıyorsanız bunu çok kullanırız komşumuzda

letters beginning with k um there was quite a something beginning with k beginning with

k um ile başlayan dokuz harfli bir şeyler oluyordu k ile başlayan k ile başlayan

k nine letters hey nine letters does anyone know i can't think of that one mr duncan there

dokuz harfli hey dokuz harfli bir şeyler oluyordu bilen var mı i bunu düşünemiyorum bay duncan

was quite a something going on next door nine letters this is actually a word that i i looked

komşumuzda bir şeyler dönüyordu dokuz harf bu aslında

at uh a few weeks ago a few weeks ago i was looking at some unusual words and this was

birkaç hafta önce baktığım bir kelimeydi birkaç hafta önce bazı alışılmadık kelimelere bakıyordum ve bu da

one of them actually one of the words i looked at lena's going bye-bye see you later lena

onlardan biriydi aslında baktığım kelimelerden biri lena'nın gidişi bye-bye sonra görüşürüz lena

maybe on wednesday we will see you or maybe next friday or perhaps next sunday as we come

belki çarşamba görüşürüz ya da belki önümüzdeki cuma ya da belki önümüzdeki pazar

towards the end of august fatty zito is 31. so fatty is exactly the same age as we have

ağustos ayının sonlarına doğru gelirken yağlı zito 31. yani şişman tam olarak

known each other so we met in the same year that you were born my gosh now i do feel old

birbirimizi tanıdığımız yaşta bu yüzden doğduğun aynı yılda tanıştık tanrım şimdi kendimi yaşlı hissediyorum

i haven't seen louis today yeah i have has louis mendes i've seen lewis lewisman [Music]

bugün louis'i görmedim evet louis mendes'im var lewis lewisman'ı gördüm [Müzik]

i've seen yes i've seen lewis shard asks can you please bring the aggressive rooster because

i gördüm evet lewis shard gördüm agresif horozu getirebilir misin diye soruyor çünkü

we had another one last week steve we had another rooster oh right a little bit more

geçen hafta bir tane daha vardı steve başka bir horozumuz vardı oh doğru bundan biraz daha

aggressive than this one so but not today no i i'm feeling very delicate i don't know

agresif o yüzden ama bugün değil hayır ben hissediyorum çok hassas

why i felt so tired this morning i i woke up this morning had a cup of tea and then

neden bu kadar yorgun hissettiğimi bilmiyorum bu sabah uyandım bir fincan çay içtim ve sonra

i fell asleep again i i couldn't wake up i don't know what was going uh ben jaloon says

tekrar uykuya daldım uyanamadım ne olduğunu bilmiyorum uh ben jaloon

what is the meaning of knockout knockout well something that is a knockout is something

ne diyor nakavt nakavt kuyusunun anlamı nakavt olan bir şey,

that is maybe it has a large impact so a knockout well maybe if you punch someone like like

belki de büyük bir etkiye sahip olan bir şeydir, yani nakavt kuyusu belki de rocky'deki o adam gibi birini yumruklarsanız,

that guy in rocky do you remember that guy in rocky who was punching he was i can't remember

rocky'de yumruk atan o adamı hatırlıyor musunuz?

his name now he's a very famous russian actor big guy lundgren dolph lundgren dolph lundgren

adını şimdi hatırlamıyorum çok ünlü bir rus aktör büyük adam lundgren dolph lundgren dolph lundgren bu

so if you remember in rocky i think was it rocky 4 or rocky iii i can't remember there

yüzden rocky'de hatırlarsanız rocky 4 mü yoksa rocky iii mü olduğunu hatırlayamıyorum o

have been so many rocky films i actually feel as if i've been punched in the head many times

kadar çok rocky filmi olduğunu hatırlayamıyorum aslında öyle hissediyorum Oldukları tüm sert filmlerden kafama birçok kez yumruklandıysam

from all of the rocky films that they've been but yes there was a guy who who struck the

ama evet,

other guy and knocked him out we call that a knockout yes if you if if somebody if you

diğer adama vuran ve onu yere seren bir adam vardı, buna nakavt deriz evet eğer sen eğer birisi eğer

hit somebody and they fall down and faint it's a knockout uh so it's a knockout punch

birine vuruyorsun ve düşüyorlar ve bayılıyorlar bu bir nakavt uh yani bu bir nakavt yumruk

uh but yes as you say that's that's the that that's literally the meaning if you if you

uh ama evet dediğin gibi bu kelimenin tam anlamıyla anlamı bu eğer

literally make somebody to knock out is to faint yeah through being hit but also something

birini bayılttırırsan vurularak bayılmaktır evet ama ayrıca çenede oluşan bir şey

that causes on the chin something that causes a big impact maybe a thing that you do maybe

büyük bir etki yaratan bir şey belki yaptığınız bir şey belki

you make a delicious cake and you might say that that cake was was knockout yeah it was

lezzetli bir pasta yaparsınız ve o pastanın nakavt olduğunu söyleyebilirsiniz evet

a knockout cake it was impressive something that you will always remember that was a knockout

nakavt bir pastaydı etkileyiciydi her zaman hatırlayacağınız bir şey bu bir nakavt

cake wow a knockout something that is really impressive you can say somebody is a knockout

pastaydı vay nakavt gerçekten etkileyici bir şey gerçekten etkileyici bir şey

if somebody looks like a girl for example or a man yes and you look really attractive

örneğin bir kıza veya bir erkeğe benziyorsa birinin nakavt olduğunu söyleyebilirsin evet ve gerçekten çekici görünüyorsun

and you get everybody's attention oh she's a knockout you know she's really attractive

ve herkesin dikkatini çekiyorsun oh o bir nakavt biliyorsun o gerçekten çekici

or the man would you say it to a man yeah you would do it yes something something that's

ya da erkek bunu bir erkeğe söyler miydin evet yapardın evet

just attractive or something that that leaves a very big impression on you maybe you see

sadece çekici olan bir şey ya da sende çok büyük bir etki bırakan bir şey belki bunu yapamamana

a beautiful girl going down the road although you can't do this anymore you can't do this

rağmen yolda giden güzel bir kız görürsün artık bunu yapamazsın

my mother used to he's always said to me that she used to quite enjoy going past building

annem eskiden bana her zaman şantiyelerin yanından geçmekten oldukça zevk aldığını söylerdi

sites yes when she was a young girl and and the men would wolf whistle better so that

evet o genç bir kızken ve erkekler daha iyi ıslık çalardı, bu yüzden

particular sound that i just made i'll i will do it again that is called a wolf whistle

az önce çıkardığım o ses ben ' Kurt düdüğü denen şeyi tekrar yapacağım mı

and in the 1970s i remember growing up in the 70s when men would do that to an attractive

ve 1970'lerde, 70'lerde büyüdüğümü hatırlıyorum, erkekler bunu çekici bir

woman they would do it in the street however nowadays you can't you see because it's sexist

kadına yaptıklarında, bunu sokakta da yaparlardı, ancak bugünlerde göremiyorsunuz çünkü bu cinsiyetçi

you can't in the uk nasty i don't think you can do it anywhere anymore you can't i don't

İngiltere'de yapamazsınız iğrenç artık bunu hiçbir yerde yapabileceğinizi düşünmüyorum yapamazsınız bence öyle hayır

think so no you you will get a slap in the face so do you miss a wolf whistle ladies

suratınıza bir tokat yiyeceksiniz yani bir kurt ıslığı özlüyor musunuz bayanlar evet uh

yes uh do you miss that uh that whistle of approval from men on a building site yes so

bir şantiyedeki adamlardan gelen o onay düdüğünü özlüyor musunuz evet öyleyse

uh have you ever been wolf whistled mr duncan i have i have been wolf whistled at yes definitely

uh size hiç kurt ıslığı çalındı ​​mı bay duncan bana kurt ıslığı çalındı ​​evet kesinlikle

i've received them in my younger days when i was younger and more attractive yes i i'm

onları gençlik günlerimde daha gençken aldım ve daha çekici evet,

proud to say that i used to turn heads when i was young not not anymore and women would

söylemekten gurur duyuyorum ki gençken bakışları üzerime çekerdim artık değil ve kadınlar

sometimes give a man a wolf whistle to try and sort of even the even the score yes uh

bazen bir erkeğe denemek ve skoru eşitlemek için bir kurt düdüğü çalardı evet uh

so maybe an aggressive woman maybe a karen would do that yes maybe karen would try to

yani belki saldırgan bir kadın belki bir karen bunu yapardı evet belki karen

get her own back by wolf whistling at the man although i don't think it would happen

adama ıslık çalan bir kurtla kendini geri almaya çalışırdı ama bunun artık olmayacağını düşünüyorum bu yüzden iki

anymore so we have the sentence game number two and we've got a right answer oh okay that's

numaralı cümle oyunumuz var ve doğru bir cevabımız var oh tamam bu

good that's well i presume it's the right answer mr duncan i think it might be if you

iyi bu pekala bunun doğru cevap olduğunu varsayıyorum bay duncan bence öyle olduğunu düşünürseniz olabilir

think it is i'm sure it is there was quite a something going on next door quite a disturbance

quite a something a word meaning disturbance beginning with k yes quite yes there was quite

evet oldukça evet

a something going on next door the answer is i don't know how sergio keeps getting these

yan odada epey bir şeyler oluyordu cevap şu: Sergio bunları nasıl

very quickly he's very clever okay then he was first well maybe sergio listens to my

çok çabuk alıyor bilmiyorum o çok zeki tamam o zaman o birinciydi belki sergio

lessons very closely because this is actually a word that i used in one of my unusual english

derslerimi çok yakından dinliyor çünkü bu aslında bir kelime alışılmadık ingilizce kelimelerimden birinde kullandım

words and the missing word is here it comes kerfuffle kerfuffle oh what a kerfuffle what

ve eksik kelime burada geliyor kerfuffle kerfuffle oh ne kerfuffle

a kerfuffle what a what a commotion disturbance a fuss a noise yes arguments yes violence

going on it's well it it means sort of mild sort of something disturbing you can hear

hafif rahatsız edici bir şey

that the neighbours arguing maybe throwing things around yes maybe they're having a row

komşuların tartıştıklarını duyabilirsiniz belki etrafa bir şeyler fırlatıyorlar evet belki tartışıyorlar

yes there was quite a kerfuffle going on next door around an argument a disturbance something

evet yan odada bir tartışmanın etrafında epey bir gürültü koptu bir rahatsızlık bir şeyler

was going on yep there we go mm-hmm so well done to sergio okay then being first to get

oluyordu evet işte başlıyoruz mm-hmm sergio'ya çok aferin tamam o zaman

that right palmyra also had it as well and so did nesta good as well well done uh but

doğru palmyra'da da vardı ve nesta da iyi yaptı aferin uh ama

yeah there's another word kerfuffle to add to your repertoire what kerfuffle there was

evet repertuarınıza eklemek için başka bir kelime kerfuffle var ne kerfuffle vardı

a kerfuffle a fuss commotion noise disturbance can you give some words relating to being

bir kerfuffle bir yaygara gürültüsü rahatsızlık zengin olmakla ilgili bazı sözler verebilir misiniz

rich rich well if a person is rich we can say that they are wealthy we can say that

zengin peki bir kişi zenginse zengin olduklarını söyleyebiliriz zengin olduklarını söyleyebiliriz

they are loaded a person who is wealthy rich we can say that they are loaded those two

zengin zengin zengin olduklarını söyleyebiliriz bu ikisi

are loaded they are loaded means they've got lots of money in the bank so that's a good

doludur onlar dolu, bankada çok paraları olduğu anlamına gelir, bu iyi bir

one that's a very common one a person who has lots of money they are loaded they have

şey, bu çok yaygın bir kişi, çok parası olan bir kişi,

lots of money so that's a good one i like that one here's another one shall we have

çok paraları vardır, bu yüzden bu iyi, bunu beğendim, işte başka bir tane daha olacak k

another sentence game using the letter k we have another 16 about 16 or 17 minutes for

harfini kullanan başka bir cümle oyunumuz daha var çay ve çay için yaklaşık 16 veya 17 dakikamız daha var

tea and tea cakes will be served tea and tea yours truly oh mr steve you are so kind yours

kekler servis edilecek çay ve çay sizinki gerçekten oh bay steve çok naziksiniz sizin

truly it means me yourself you are so kind here we go the something demands that a ransom

gerçekten bu benim kendin demek burada çok naziksin biz git bir şey fidye ödenmesini talep ediyor

be paid now is that that's two words together is now i know what i've done here already

şimdi bu iki kelime birlikte

i've made a mistake oh yes so there there should be something else under there you see

so i'm going to do something that i may or may not be able to do you're going to try

Yapabileceğim ya da yapamayacağım bir şeyi yapacağım, deneyeceksin

and correct it live well i'm trying i'm just going to get rid of that clyde peter uh is

ve düzelteceksin iyi yaşa, deniyorum, sadece o Clyde Peter'dan kurtulmaya gidiyorum, uh,

a town in lithuania okay don't know if i pronounce that correct correctly clipeda interesting

Litvanya'da bir kasaba, tamam mı? doğru telaffuz edip etmediğimi bilmiyorum ilginç bir

lithuania of course which is where mr duncan's watch comes from uh vostok that's correct

litvanya tabii ki bay duncan'ın saatinin geldiği yer uh vostok bu doğru

we are looking for nine letters ah nine letters i know what happened when i was doing that

dokuz harf arıyoruz ah dokuz harf daha önce bunu yaparken ne olduğunu biliyorum

earlier i forgot to put the letter in there the number of letters so we are looking for

mektubu koymayı unutmuşum orada harflerin sayısı yani arıyoruz

nine letters nine letters beginning with k the something demands that a ransom be paid

dokuz harf k ile başlayan dokuz harf bir şey fidye ödenmesini istiyor

nine letters of the missing word the something demands that a ransom be paid i wonder if

eksik kelimenin dokuz harfi bir şey fidye ödenmesini istiyor acaba

this has ever happened to you mr steve maybe this has happened to you it's it's never happened

bu sizin başınıza geldi mi bayım steve belki bu senin başına geldi

to me it's never happened to me definitely not i'm thinking so we have we have some correct

benim hiç başıma gelmedi kesinlikle benim başıma gelmedi bu yüzden bazı doğru

answers coming through oh that was quick already you see i told you there's not much of a delay

cevaplarımız var oh bu hızlı oldu zaten görüyorsun sana çok fazla gecikme olmadığını söyledim

anymore mr duncan no well i did i did give it about a minute and a half ago oh right

artık bay duncan hayır pekala yapmadım yaklaşık bir buçuk dakika önce verdim oh doğru

okay so yes there is there is still a delay steve it's around about a minute delay so

tamam yani evet hala bir gecikme var steve yaklaşık bir dakikalık gecikme var bu yüzden

don't worry don't worry about it this would be a quick one and uh oh well yes there seems

endişelenme bu konuda endişelenme çabuk ol ve uh oh pekala evet, görünüşe göre

to be there seems to be a race here between bella and tomek to see who can come up with

burada bella ve tomek arasında cevabı ilk kimin bulabileceğini görmek için bir yarış var gibi görünüyor

the answer first oh i see you both got very good vocabularies yes uh [Music] but yes we

oh görüyorum ki ikinizin de çok iyi kelime dağarcığı var evet uh [Müzik] ama evet bizde

also have thomas as well andy starr says killers well i don't think i don't think the killers

de thomas var andy starr katiller diyor iyi ki katillerin

would would demand a ransom really because well if you've killed the person there isn't

gerçekten fidye talep edeceklerini düşünmüyorum çünkü kişiyi öldürdüyseniz

really much point playing the ransom we will remind you again that it's nine letters we're

fidyeyi oynamanın pek bir anlamı yok biz yapacağız dokuz harf olduğunu tekrar hatırlatayım

after nine letters uh there we go there's lewis lewis has made a comment you might describe

dokuz harfin peşindeyiz uh işte başlıyoruz lewis lewis bir yorum yaptı

this as a compound word as well right because it's it's like two words squeeze together

bunu bileşik kelime olarak da tanımlayabilirsiniz değil mi çünkü bu iki kelimenin yan yana gelmesi gibi

i think we've got an answer mr duncan okay then let's uh let's not hang around let's

sanırım cevap ver bay duncan tamam o zaman oyalanmayalım bay cockerell'e merhaba dettirelim

get mr cockerell to say hello i will get complaints now saying mr duncan you did not give us enough

şimdi bay duncan diyen şikayetler alacağım burada bize yeterince

time here it is so it was first this time bella well done i think i think this might

zaman ayırmadınız bu yüzden bu sefer ilkti bella aferin sanırım bunu düşünüyorum

become the bella and tomek show welcome to who will be first bella or tomek and also

bella ve tomek şovu olabilir kim ilk bella veya tomek olacak ve ayrıca richard'a hoş geldiniz biz de richard'a

richard as well we have richard well done the answer is kidnapper kidnapper it's a great

sahibiz aferin cevap adam kaçıran adam kaçıran harika bir

word that so to nap something is the old word for take to take something and of course i

kelime yani şekerleme yapmak bir şey almak için eski bir kelimedir ve Tabii ki,

suppose we don't have to we don't have to guess what the first word means kid so a kidnapper

sanırım, ilk kelimenin ne anlama geldiğini tahmin etmemize gerek yok, yani bir adam kaçıran,

a person who takes a person so it's quite interesting that now we use this if anyone

bir kişiyi alan bir kişi, bu yüzden şimdi bunu, biri

is taken off the street by force and then maybe they are kept in a certain place and

sokaktan zorla alınırsa kullanıyoruz. ve sonra belki belirli bir yerde tutuluyorlar ve

then they will demand that money is paid before that person will be released so you don't

o zaman o kişi serbest bırakılmadan önce paranın ödenmesini talep edecekler, bu yüzden

want to kill that person really or else the ransom is pointless because they they will

o kişiyi gerçekten öldürmek istemiyorsunuz yoksa fidye anlamsız çünkü

just say you can keep them you can keep them just put them in the nearest dustbin but if

sadece yapabileceğinizi söyleyecekler onları saklayabilirsin onları en yakın çöp kutusuna at sadece ama eğer

they are still alive they are more valuable you see it sounds like i've done this myself

hala yaşıyorlarsa daha değerliler anlıyor musun bunu kendim yaptım

trust me i've never kidnapped anyone and no one has ever tried to kidnap me

güven bana hiç kimseyi kaçırmadım ve kimse de kaçırmaya çalışmadı ben

why am i naughty you're always nobody i don't know what you mean by that so there we go

neden yaramazım sen hep bir hiçsin bununla ne demek istediğini bilmiyorum o yüzden işte gidiyoruz kaçıran kaçıran

kidnapper the kidnapper demands they they demand if a person demands something it means

talep ediyor talep ediyorlar eğer bir kişi bir şey talep ederse bunun anlamı

they they say that that is required it must be done they demand so the kidnapper demands

bunun gerekli olduğunu söylüyorlar yapılması gerekiyor onlar Fidye talep ediyor, bu yüzden kaçıran kişi fidye ödenmesini talep ediyor Fidye

that a ransom be paid ransom ransom is normally something that must be given or paid for something

fidye normalde karşılığında başka bir şeyin olması için verilmesi veya ödenmesi gereken bir şeydir,

else to happen in return so quite often we think of a ransom being paid to a person who

bu yüzden sıklıkla

is keeping another person hostage they they have been kidnapped and the person who does

sahip oldukları başka bir kişiyi rehin tutan bir kişiye fidye ödenmesini düşünürüz. kaçırıldı ve bunu yapan kişiye adam

that is called a kidnapper benjalune says uh you forgot the word kingdom kingdom a kingdom

kaçıran benjalune diyor ki krallık kelimesini unuttun krallık krallık

yes kingdom begins with the letter k it does as in the united kingdom uk you see so a kingdom

evet krallık k harfiyle başlar birleşik krallık İngiltere'de olduğu gibi yapar yani krallık

is just an uh a large area of land ruled over traditionally by a by a king yes really a

sadece geniş bir alandır geleneksel olarak bir kral tarafından yönetilen topraklar evet gerçekten bir

ruler but we still we would still use the word kingdom uh not to mean ruled over by

hükümdar ama yine de krallık kelimesini kullanırdık uh bir kral tarafından yönetilen anlamında değil

a king uh but uh yes that united kingdom it's a large area of land isn't it yeah where we're

ama uh evet o birleşik krallık geniş bir toprak alanı değil mi evet

all together so yes yes that's good here we go then here's the next one because we're

hep birlikte olduğumuz yer yani evet evet bu iyi işte başlıyoruz sonra işte sıradaki çünkü biz

only what is ransom i think i've just answered that have you right okay yes sum of money

sadece fidye olan biziz sanırım az önce cevap verdim haklısın tamam evet bir miktar para

yes a sum of money that must be paid for something else to happen normally exchange for a hostage

evet bir miktar para başka bir şeyin olması için ödenmesi gerekiyor normalde bir rehineyle değiş tokuş

here we go another one says mamuh Mohammad next yes that's what i'm trying to do steve

işte gidiyoruz başka biri diyor mamuh Muhammed sonraki evet yapmaya çalıştığım bu steve bir

i'm willing to something the price is beginning with k they were unwilling to something the

şeye razıyım bedeli k ile başlıyor onlar bir şeye isteksizdiler

price down any lower yes so perhaps you are buying a car maybe a car that is being used

fiyat daha aşağı evet yani belki bir araba alıyorsunuz belki kullanılmış bir araba

a second-hand car you see so maybe when you go to buy a used car not a new car but a used

ikinci el bir araba görüyorsunuz yani belki kullanılmış bir araba almaya gittiğinizde yeni bir araba değil ama kullanılmış bir

car not any car yes even a new one i always think of a used car though because that is

araba herhangi bir araba değil evet hatta bir yenisi her zaman kullanılmış bir arabayı düşünürüm çünkü

where you might have to try to come to to an agreeable price that was not 30 seconds

30 saniye olmayan makul bir fiyata gelmeye çalışmak zorunda kalabileceğiniz yer burasıdır Bay

mr duncan it was about 30 seconds i think so yes definitely i i know how long 30 seconds

Duncan yaklaşık 30 saniyeydi sanırım bu yüzden evet kesinlikle 30 saniyenin ne kadar uzun

is steve it is definitely 30. i don't know why steve is so obsessed with the delay i

olduğunu biliyorum steve kesinlikle 30. steve'in gecikmeye neden bu kadar takıntılı olduğunu bilmiyorum bence

think the delay is anyway yes so yes you go to buy a car second hand or new and you barter

gecikme zaten evet yani evet ikinci el veya yeni bir araba almaya gidiyorsunuz ve

or haggle or haggle with the sales person i like that word haggle apparently when we

satış elemanıyla takas veya pazarlık yapıyorsunuz ben o kelime gibi pazarlık görünüşe göre

go abroad when british people or english people go abroad we we are not very good at haggling

yurtdışına çıktığımızda ingilizler veya ingilizler yurtdışına gittiğinde biz

trying to get the price lower we're not very good embarrassed by that we're a little bit

fiyatı düşürmeye çalışırken pazarlıkta pek iyi değiliz biz çok iyi utanmıyoruz bundan dolayı biraz

embarrassed so when you go to the market you might you might want the the the person selling

utanıyoruz bu yüzden siz pazara git, satan kişinin

the things to make the price lower i almost gave the answer then well that would be a

fiyatı düşürmesini isteyebilirsin, neredeyse cevabı verecektim o zaman bu bir ilk olacak, yani

first so that that is the word you try to get a better price you want the price to be

daha iyi bir fiyat almaya çalıştığın kelime bu, fiyatı istiyorsun daha

lower you want it to be lower so you haggle haggle or another word is barter as well you

düşük olmak için daha düşük olmasını istersiniz, bu yüzden pazarlık yaparsınız pazarlık veya başka bir kelime takas da takas edersiniz

barter you try to get that lower you try to get the price lower we've got lots of correct

o kadar düşürmeye çalışırsınız fiyatı düşürmeye çalışırsınız

answers for that wow okay so i think we can have the answer here because this one has

bunun için birçok doğru cevabımız var vay tamam öyleyse bence cevabı burada alabiliriz çünkü bu

gone very quickly tarmac was first very clever i will get complaints you know you'll have

çok hızlı gitti asfalt ilk önce çok zekiydi şikayetler alacağım biliyorsun gitmen gerekecek bugün

to go we'll have to give tomek a gold star today i'll have to put i'm going to put the

tomek'e bir altın yıldız vermemiz gerekecek ben koymak zorundayım

live chat on slow mode and then tomic will be pressing the button and his answer won't

canlı sohbeti yavaş moda geçireceğiz ve ardından tomic düğmeye basacak ve yanıtı

come through yes can we uh yes we'll have to we'll have to put an extra 30 second delay

gelmeyecek evet yapabilir miyiz evet evet yapmak zorunda kalacağız tomic'e fazladan 30 saniye gecikme koymamız gerekecek

on tomic i think so we're joking we're joking yes uh you could always block him i might

sanırım yani şaka yapıyoruz şaka yapıyoruz evet uh onu her zaman engelleyebilirsin

do it accidentally so steve steve might accidentally block you you see no don't what a naughty

yanlışlıkla yapabilirim yani steve steve yanlışlıkla seni engelleyebilir görüyorsun hayır yapma

sergio says lewis here we go here's the answer steve they were unwilling to something the

sergio ne yaramaz diyor lewis işte başlıyoruz işte cevap steve isteksizdiler

price down any lower the answer coming up right now cock-a-doodle-doo the answer is

fiyatı daha düşük olan bir şeye, cevap şu anda geliyor, cevap şu

and a lot of people got this this also happens to have a silent letter at the start knock

ve birçok insan bunu anladı, bu da başlangıçta sessiz bir mektup var, vurun,

they were unwilling to knock the price down any lower so if you reduce the price of something

fiyatı düşürmek istemediler daha düşük yani bir şeyin fiyatını düşürürseniz

we might say that you knock it down yes you knock the price down you knock the price down

düşürdüğünüzü söyleyebiliriz evet fiyatı düşürürsünüz fiyatı düşürürsünüz

so they were having they were having problems selling if you were if they if they were having

yani onlar satışta sorun yaşıyorlardı eğer siz olsaydınız eğer onlar

problems selling something in a shop um a new line that came in and nobody was buying

bir şeyi satmakta sorun yaşıyor olsaydı bir dükkanda yeni bir hat geldi ve kimse

them they might knock the price down to sell them quickly but something uh if you knock

onları almıyordu, onları hızlı bir şekilde satmak için fiyatı düşürebilirlerdi ama bir şey, eğer

into something oh i'm sorry mr duncan i knocked into you then then it means when you bump

bir şeye çarparsanız, üzgünüm Bay Duncan, size çarptım, o zaman bu, siz olduğunuz anlamına gelir.

into somebody collide or collide with something yes so there's that that word has several

birine çarpmak bir şeyle çarpışmak evet yani bu kelimenin birkaç

meanings yes uh or to strike something maybe you knock the door with your knuckles yes

anlamı var evet ah ya da bir şeye çarpmak için belki kapıyı parmak boğumlarınızla vurursunuz evet

knock you criticise someone so maybe you criticise another person you knock them yeah you can

vurursunuz birini eleştirirsiniz yani belki başka birini eleştirirsiniz onu vurursunuz evet

knock a person by criticising them oh that mr steve oh isn't he annoying oh i don't know

vurabilirsiniz kişi onları eleştirerek oh o bay steve oh can sıkıcı değil mi oh

why oh god how do i how do i put up with him stop something knocking me mr duncan so there

neden bilmiyorum aman tanrım ona nasıl katlanırım bir şeyin beni yere düşürmesini durdurun bay duncan yani işte

you go knocking me down you knock someone okay i think we've got time for maybe one

gidip beni yere seriyorsunuz birini deviriyorsunuz tamam mı Sanırım bir tane sıkmak için zamanımız var,

squeeze one in shall we shall we try to squeeze one in as the actress said to the vicar here

aktrisin papaza söylediği gibi, birini sıkıştırmaya çalışalım mı, işte

we go then i think maybe two more we will try we will try our best but i'm going at

başlıyoruz, sonra belki iki tane daha deneyeceğiz, elimizden gelenin en iyisini yapacağız ama ben

exactly four o'clock so steve says he won't do any overtime today so yes okay all right

saat tam dörtte gidiyor, bu yüzden steve bugün fazla mesai yapmayacağını söylüyor, bu yüzden evet tamam pekala

steve here's another of course there's knocking shop isn't there okay a knocking shot we talked

steve işte bir tane daha var tabii ki kapı çalma dükkanı orada değil tamam bir vuruş vuruşu

about this a while ago didn't we we got into trouble someone from youtube came round and

bundan bir süre önce bahsetmiştik değil mi başımız derde girdi youtube'dan biri geldi ve

they knocked on the door and they they pushed they pushed something very revolting through

kapıyı çaldılar ve ittiler kapıdan çok iğrenç bir şey ittiler bu

the door is a threat can you believe that i can't believe they came all the way from

bir tehdit, ta

california to do that here we go another sentence gain that long sleep has pushed my body clock

california'dan bunu yapmak için geldiklerine inanamıyorum başka bir cümleye geçiyoruz o uzun uyku vücut saatimi

out of something six letters yeah let's see you get this one tomic the long sleep or will

altı harflik bir şeyin dışına itti evet hadi bakalım bu tek tomic'i uzun uykuyu yakalayacaksın yoksa

bella beat him to it or somebody else yes that long sleep has pushed my body clock out

bella onu yenecek mi yoksa başka biri evet o uzun uyku vücut saatimi

of something beginning with k six letters see i can think of a word beginning with s

dışarı itti k ile başlayan altı harfli bir şey bkz. um ile başlayan bir kelime düşünebiliyorum s

um i can think of a word beginning with s that long sleep has pushed my body clock out

ile başlayan bir kelime düşünebiliyorum o uzun uyku vücut saatimi

of sergio says you can knock down the price all the buyer yes if you knock them down of

dışarı itti sergio fiyatı düşürebilirsin diyor tüm alıcı evet eğer onları yere ser

course either you'll be annoyed at them you might push them to the ground yes uh okay

tabi ya onlara sinirlenirsin onları yere itebilirsin evet uh tamam hmm

hmm crater i think that begins with c yes crater uh if you're thinking of of uh a big

krater bence bu c ile başlıyor evet krater uh eğer yerde büyük bir

depression in the ground yes like craters on the moon i'm thinking of one now uh then

çöküntü düşünüyorsan evet gibi aydaki kraterler şimdi bir tane düşünüyorum uh o zaman bu

that begins with a c i'm afraid yes unfortunately crater unless of course i think in in greek

a c ile başlıyor korkarım evet ne yazık ki krater tabii ki yunan'da düşünmüyorum krater

crater begin begins with k maybe it does yes but not in english but not in english uh kettle

k ile başlıyor belki evet ama ingilizce değil ama ingilizce değil uh su ısıtıcısı krateri

crater means volcano as well in some some languages right yes well certainly the crater

bazı dillerde yanardağ anlamına da geliyor doğru evet pekala kesinlikle

of a volcano is the bit you know the bit at the top isn't it okay we have no answers yet

bir yanardağın krateri bildiğiniz kadarıyla tepedeki kısım tamam değil mi hiç cevabımız yok henüz

we have no correct answers that long sleep has pushed my body clock out of something

doğru cevabımız yok o kadar uzun uyku beni zorladı vücut saati bir şeyin dışında,

if i use the word that uh was similar meaning could i suggest well not really no because

uh kelimesini kullanırsam, benzer bir anlam ifade edebilir miydim, gerçekten hayır, çünkü

what what will happen let me just oh yes i'll see i know yes yeah they'll look at yes i

ne olacak, izin ver, evet, bakacağım, evet evet, bakacaklar evet,

know the online dictionary i know mr duncan and then they'll see the alternative word so

çevrimiçi olduğunu biliyorum sözlük biliyorum mr duncan ve sonra alternatif kelimeyi görecekler, bu yüzden

we won't do that oh i think i know what it is i like kaput kaput is brilliant i love

onu yapmayacağız oh sanırım ne olduğunu biliyorum kaput kaput harikadır

caput kaput when something breaks when something stops working we say that it has gone kaput

caput kaput'u seviyorum bir şey bozulduğunda bir şey çalışmayı durdurduğunda diyoruz ki bu kaput gitti

it's gone wrong it stopped working however that is not the answer or tomek or somebody

yanlış gitti çalışmayı durdurdu ancak cevap bu değil ya tomek ya da

else no one this is an unusual word isn't it do you ever watch the late late late show

başkası hiç kimse bu alışılmadık bir kelime değil mi hiç geç geç geç geç geç derken

asks human being when you say the late late late show i think that might be an american

insanoğluna soran şov geç geç geç izledin mi şov bence bu bir amerikan

tv show maybe a chat show so they have the late show they have the late late show and

tv programı olabilir belki bir sohbet programı bu yüzden geç şovları var geç geç şovları var ve

then they have the late late late show which i'm thinking that up no i'm not making that

sonra geç geç geç şovları var ki bunu uydurduğumu düşünüyorum hayır bunu uydurmuyorum

up it's real so late night talk shows on american tv normally go out very late at night normally

bu gerçek, amerikan tv'deki gece geç saatlerde yapılan talk showlar normalde gece çok geç çıkıyor, normalde

after people have gone to bed so a lot of people sit up in bed at night and they will

insanlar yattıktan sonra bu yüzden birçok insan geceleri yatağında oturuyor ve

watch the late night chat shows on tv my favourite chat show host david letterman the best chat

tv'de gece geç saatlerde yapılan sohbet programlarını izliyorlar, en sevdiğim sohbet programı sunucu david letterman gelmiş geçmiş en iyi sohbet

show host ever one of my unfavourite ones can you guess james corden i can't stand james

programı sunucusu en sevmediklerimden biri tahmin edebilir misin james corden dayanamıyorum james

corden i don't like him all i can say we did we did the right thing when we sent him to

corden ondan hoşlanmıyorum tek söyleyebileceğim onu ​​birleşik devlete gönderirken doğru şeyi yaptık

the united states i think so so he doesn't have to appear on our tv screens anymore i

öyle düşünüyorum diyor ki artık televizyon ekranlarımızda görünmesin diye

think he's he does we have a correct answer oh okay then don't say yes i don't say yes

düşünüyorum o var doğru bir cevabımız var oh tamam o zaman evet deme evet demiyorum

because it will spoil the fun the answer is not kettle a lot of people have put kettle

çünkü eğlenceyi bozar cevap su ısıtıcısı değil pek çok insan su ısıtıcısı koydu

kettle but the the kettle is what mr steve will be putting on in a moment to make boil

ama su ısıtıcısı, Bay Steve'in birazdan

the water to make a cup of tea we're gonna have a cup of tea soon but it's close but

bir bardak çay yapmak için suyu kaynatması için koyacağı şey, yakında bir fincan çay içeceğiz ama yakın ama

one person has got it right okay then yeah human being says yes james corden is the presenter

bir kişi doğru anladı tamam o zaman evet insanoğlu diyor ki evet james corden amerika

of the late late late show on the united states tv yeah i i don't like him really whatever

birleşik devletleri tv'deki geç geç geç şovun sunucusu evet ben ondan gerçekten hoşlanmıyorum ne

time it's on it's not late enough i think it's about 1 30 in the morning i'm sure it's

zaman yayınlanırsa çıksın yeterince geç değil bence yaklaşık 1 sabah 30 eminim

on about 1 30 in the morning which which is around about the right time really to be honest

sabah 130 civarındadır ki bu da dürüst olmak gerekirse gerçekten doğru zaman,

when everyone's asleep so i'm like throwing in the towel yeah okay here it comes then

herkes uyurken havlu atmak gibiyim evet tamam işte geliyor o zaman ki

which is a very good expression to mean i give up quit if you throw in the towel you

bu çok pes ediyorum anlamına gelen güzel bir ifade havlu atarsan

quit you give up you throw in the towel normally used in boxing so when two people are hitting

bırakırsın pes edersin normalde boksta kullanılan havluyu atarsın yani iki kişi

each other when people are hitting each other in the ring which is a very painful place

birbirine vururken ringde insanlar birbirine vururken bu çok acı verici

to be hit stephen and did you get you and son is going as well people are going because

vurulacak yer stephen ve anladın mı seni ve oğlum da gidiyorlar çünkü

it's late where they are that's it but they're all going to watch james corden yeah the answer

geç oldular bulundukları yerde ama hepsi james corden'ı izleyecek evet cevap

is here i think we can because there's a 30 second delay yes okay and it's four o'clock

burada bence yapabiliriz çünkü 30 ikinci gecikme evet tamam ve saat dört

in fact i said i was going at four o'clock and it's now one minute five you're the one

aslında saat dörtte gideceğimi söyledim ve şimdi bir dakika beş oldu

that's extending this by constantly talking right here we go then are you ready for the

sürekli konuşarak bunu uzatan sensin işte başlıyoruz o zaman cevaba hazır mısın

answer mr cockerell for the final time for the last time mr cockrell bye lewis lewis

bay cockerell son kez son kez bay cockrell güle güle lewis lewis de

is going as well luis mendes by just stating the answer bye bye lewis here is the answer

gidiyor luis mendes sadece cevabı belirterek güle güle lewis işte

coming right now to today's final sentence game jimmy from hong kong got it right and

bugünün son cümle oyununa şimdi gelen cevap hong kong'dan jimmy doğru anladı ve işte bu

that's a difficult one so well done yes jimmy from hong kong hello there by the way hope

zor bir iş çok iyi yapılmış evet hong kong'dan jimmy merhaba bu arada umarım

things are all right where you are i know things are a little bit rough at the moment

bulunduğunuz yerde her şey yolundadır biliyorum

in hong kong for various reasons that was a difficult one and yes if something's out

çeşitli nedenlerle hong kong'da işler biraz çetin geçiyor bu zor bir şeydi ve evet eğer bir şey varsa

of kilter it means it's out of balance yes the balance the balance has been disturbed

dengesiz demek dengenin bozuk olduğu anlamına gelir evet denge denge bozuldu

so yes out of kilter like this you so if you if you sleep sometimes during the day or you

yani evet böyle dengesiz sen yani eğer gün içinde ara sıra uyursan veya

sleep too long your body clock is goes out of whack would be another would be an american

çok uzun uyursan vücut saatin bozulur bir diğeri Amerikan

expression yes it's not on the level anymore that's it so everything's just tilted disrupted

ifadesi olurdu evet artık aynı seviyede değil bu yüzden her şey sadece eğildi bozuldu

disrupted tilted the balance has been disturbed so that long sleep has pushed my body clock

bozuldu denge bozuldu o kadar uzun uyku vücut saatimi ayarsız hale getirdi

out of kilter when we talk about body clock we mean your metabolism so that the time when

vücut saatinden bahsettiğimizde metabolizmanızı kastediyoruz yani

you wake up and the time when you go to sleep you your body has a natural rhythm for when

uyandığınız zaman ve uykuya daldığınız zaman vücudunuzun uyandığınız ve uyuduğunuz zaman için doğal bir ritmi vardır,

when you wake up and when you go to sleep so if you sleep for too long or maybe if you

yani çok uzun süre uyursanız veya belki

go on a long flight your body clock will end up out of kill anything that's not level that's

uzun bir uçuşa çıkarsanız vücut saatiniz sonunda düzgün olmayan, düzgün görünmeyen her şeyi öldürmekten vazgeçecektir.

not doesn't look right you can describe it out of kilter so if if you looked at a wall

and it didn't look straight you could say it was out of kilter yes it wasn't how it's

evet olması

supposed to be it wasn't straight yes a bridge that didn't look straight you could say it

gerektiği gibi değildi düz değildi evet düz görünmeyen bir köprü

was out of kilter anything like that a trailer on a lorry that was at the wrong angle you

bozuktu diyebilirsiniz bunun gibi bir şey kamyonun römorku yanlış açıdaydı diyebilirsiniz

could say it was out of kilter but anything that's not in balance anyway anyway mr duncan

dengesizdi ama zaten dengede olmayan her şey zaten bay duncan

anyway it is now time to say goodbye goodbye to everyone i can't believe the two hours

neyse şimdi herkese veda etme zamanı inanamıyorum iki saat bu

has gone by so quickly it has and the hour and a quarter for me has gone very quickly

kadar çabuk geçti ve benim için bir saat ve bir çeyrek geçti çok çabuk hemde evet

as well yes so so that's it it's time to say goodbye steve is off to the kitchen now to

öyleyse veda vakti geldi steve şimdi mutfağa

make a cup of tea and also a lovely tea cake and i will be saying goodbye as well i will

bir fincan çay ve güzel bir çaylı kek yapmak için gitti ve ben de

be back with you on wednesday for those who are wondering yes you can catch me every sunday

vedalaşacağım çarşamba günü sizinle tekrar geleceğim merak edenler evet beni yakalayabilirsiniz her pazar

wednesday friday 2 pm uk time is when i'm on with you bye bye everyone and uh i shall

çarşamba cuma 14:00 uk sizinle olduğum zamandır hoşçakalın millet ve uh

look forward to seeing you all again next week yeah and i'll see you in a few minutes

haftaya tekrar görüşmek için sabırsızlanıyorum evet ve sizi bir başka yerde göreceğim birkaç dakika

thank you mr steve that was mr steve thank you steve thank you

teşekkür ederim bay steve o bay steve idi teşekkür ederim steve

very much for your company today i hope you've enjoyed today's live stream it's been fun

bugünkü şirketiniz için çok teşekkür ederim umarım bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir eğlenceliydi

we've had a few moments where we smiled a few moments where we shed a little tear and

gülümsediğimiz birkaç anımız oldu biraz gözyaşı ve neler olup bittiğine dair

a few moments where we had no idea what was going on here we go it's time to say goodbye

hiçbir fikrimizin olmadığı birkaç dakika işte başlıyoruz veda zamanı

i hope you've enjoyed today's live stream thank you corey thank you heroko thank you

umarım bugünkü canlı yayından keyif almışsınızdır teşekkürler corey teşekkürler heroko teşekkürler

valeria thank you vitesse thank you also sebastian as well hello sebastian nice to see you i

valeria teşekkürler vitesse teşekkürler ayrıca sebastian merhaba sebastian seni gördüğüme sevindim

hope i will see you on another one of my live streams maybe on wednesday friday or next

umarım canlı yayınlarımdan bir başkasında görüşürüz belki çarşamba cuma veya gelecek

sunday once again thanks for your company don't forget you can also write to me and

pazar bir kez daha şirketiniz için teşekkürler unutmayın bana da yazabilirsiniz ve

if you want to make a donation as well to allow my work to continue forever and ever

bağış yapmak isterseniz ayrıca işimin sonsuza kadar devam etmesine izin vermek için ve her zaman

feel free to do so the address coming up in a few moments this is mr duncan in the birthplace

yapmakta özgürsünüz, bu yüzden birkaç dakika içinde adres geliyor, bu, ingilizcenin doğum yerindeki Bay Duncan,

of english saying thanks for watching i hope you've enjoyed yourself take care stay safe

izlediğiniz için teşekkürler, umarım eğlenmişsinizdir, kendinize iyi bakın, güvende kalın,

stay happy keep that smile on your face wherever you go whatever the place and of course ta

mutlu kalın nereye giderseniz gidin o gülümseme yüzünüzden eksik olmasın ve tabii ki

ta for now.

şimdilik ta ta.