It's FABuary 9th / 28 days of Learning English / LIVE chat from England - Right / Wrong

oh

oh

look at that it's snowing well at least it's trying to snow hello everyone welcome here

bak güzel kar yağıyor en azından kar yağmaya çalışıyor merhaba herkese hoşgeldiniz

we are again yes another and i promise you it is another live english stream coming to

yine buradayız evet başka ve size söz veriyorum ingilizcenin doğum yerinden size gelen başka bir canlı ingilizce akışı

you from the birthplace of the english language and this is day number nine of 28 days of

ve bu 28. günün dokuzuncu günü

february how are you today

şubat günleri nasılsın bugün

olay

olay

here we are again it is another live stream coming to you from england yes we are here

yine buradayız ingiltere'den size gelen başka bir canlı yayın evet yine buradayız merhaba

once again hi everybody this is mr duncan in england how are you today are you okay

millet ben ingiltere'den bay duncan bugün nasılsınız bugün iyi misiniz iyi misiniz

i hope so are you happy

umarım mutlusunuzdur

i hope so here we are again yes we've made it to the second day of the week my name is

i umarım yine buradayız evet haftanın ikinci gününe geldik benim adım

duncan i talk about the english language i'm doing something ever so special very special

duncan ingilizce hakkında konuşuyorum çok özel çok özel bir şey yapıyorum

during the month of february i am here with you for 28 days for the whole of this month

şubat ayı boyunca sizlerle buradayım bu ayın tamamı 28 gün

i am with you i was with you yesterday and i will be with you tomorrow as well oh my

seninleyim dün seninleydim yarın da seninle olacağım aman

goodness i am really spoiling you i really think i am if you spoil someone it means you

allahım seni gerçekten şımartıyorum gerçekten öyle düşünüyorum birini şımartırsan

treat them too well maybe you give them everything they want everything they ask for you always

ona çok iyi davranmışsın demektir belki onlara istedikleri her şeyi veriyorsunuz, her zaman

give someone what they want we often talk about parents spoiling their children have

birine istediklerini veriyorsunuz, sık sık ebeveynlerin çocuklarını şımartmasından bahsediyoruz,

you ever met a spoiled child a child who always gets everything they want and they are so

hiç şımarık bir çocukla tanıştınız mı, her zaman her istediğini alan bir çocuk ve

spoiled sometimes a child that is spoilt can start to take everything for granted they

bazen o kadar şımarık bir çocuk ki şımarık her şeyi hafife almaya başlayabilirler

just think oh i can have new toys i can have my money from my parents every week to buy

sadece düşünürler ah yeni oyuncaklarım olabilir ailemden her hafta paramı alıp senin

things you see so sometimes a child can be spoiled and maybe it is a bad thing who knows

gördüğün şeyleri alabilirim bu yüzden bazen bir çocuk şımarık olabilir ve belki de bu kötü bir şeydir kim bilir

anyway i'm duncan i talk about the english language i've been doing this forever such

nasılsa ben duncan ingilizce hakkında konuşuyorum bunu çok

a long time do you know how long well this year it will be my 15th year i'm not joking

uzun zamandır yapıyorum biliyor musunuz bu yıl 15. yılım olacak şaka yapmıyorum

a lot of people think i'm joking i'm not i started doing this way back in 2006 when i

birçok insan şaka yaptığımı düşünüyor 2006'da bu şekilde yapmaya başlamadım,

was so young so innocent so

çok gençken çok masum çok

pure sorry about that i suppose the big question today must be when am i going to take my christmas

saf bunun için üzgünüm sanırım bugünün en büyük sorusu Noel

lights down yes you might not believe this but i still have my christmas lights on the

ışıklarımı ne zaman kapatacağım olmalı evet buna inanmayabilirsin ama yine de Noel ışıklarım

front of the house and my neighbours

evin önünde ve komşularım

every day they look at my lights and i know that they are thinking when is duncan going

her gün benim ışıklarıma bakıyorlar ve Duncan'ın

to take his christmas lights down because they have been up for a very long time now

Noel ışıklarını ne zaman kapatacağını düşündüklerini biliyorum çünkü çok uzun zamandır yanıyorlar, şimdi

it isn't christmas anymore

değil Noel'de artık

it is true my christmas lights are still on the front of the house so these photographs

Noel ışıklarım hala evin önünde olduğu doğru, bu yüzden

i took a few moments ago and yes you can see they are still there my lovely christmas lights

birkaç dakika önce çektiğim bu fotoğraflar ve evet, hala orada olduklarını görebilirsiniz benim güzel Noel ışıklarım

are still outside on the house although i'm not actually switching them on so so my lights

hala dışarıda, evin dışında. aslında ışıkları açmıyorum bu yüzden

are not on at night because that would be very silly almost as silly as actually leaving

geceleri ışıklarım yanmıyor çünkü bu çok aptalca olurdu neredeyse onları açık bırakmak kadar aptalca bu yüzden

them up so i know yes i know it's february but my christmas lights are still on the front

biliyorum evet biliyorum şubat ama noel ışıklarım hala

of the house i will take them down honestly when the weather gets better i promise i will

evin önünde hava düzeldiğinde onları dürüstçe yere indir söz veriyorum

take my christmas trees down my christmas lights down they will definitely be coming

noel ağaçlarımı indireceğim noel ışıklarım söndüğünde kesinlikle düşecekler

down maybe when spring comes maybe when the warm weather comes i might decide to go up

belki bahar geldiğinde belki havalar ısındığında

onto the roof and take my christmas lights down isn't that nice i know there are some

çatıya çıkıp benimkini almaya karar verebilirim noel ışıklarının sönmesi o kadar da hoş değil biliyorum evlerinde

people who who still have their christmas trees in their house they have decided to

hala noel ağaçları olan bazı insanlar var

celebrate christmas for the whole year i think it's nice actually i think it's a nice idea

tüm yıl boyunca noel'i kutlamaya karar verdiler bence bu güzel aslında bence dürüst olmak güzel bir fikir

to be honest so here we are yes we have made it to the second day of the week it's a lovely

bu yüzden burada biz evet haftanın ikinci gününe geldik

day here in england we have snow all over the place yes it's tuesday

ingiltere'de çok güzel bir gün her yerde kar var evet bugün salı

i'm sorry you have dialed the wrong number please try again

üzgünüm yanlış numarayı çevirdiniz lütfen tekrar deneyin bugün

it is tuesday it's 28 days of february fab that means fabulous a fabulous time will be

salı 28 gün şubat fab'ı harika, harika bir zaman tek

had by myself and also hopefully you as well out there in youtube land would you like to

başıma geçireceğim anlamına geliyor ve umarım siz de youtube diyarında

see my flowers these are my lovely flowers would you like to see them and they are still

çiçeklerimi görmek ister misiniz bunlar benim güzel çiçeklerim onları görmek ister misiniz ve hala

alive they're still doing very well a beautiful gift that i received yesterday some lovely

yaşıyorlar onlar' hala çok iyi durumdayım dün aldığım güzel bir hediye

flowers from my my loyal friends in canada aren't they lovely isn't that nice so these

kanada'daki sadık arkadaşlarımdan bazı güzel çiçekler güzel değiller mi o kadar güzel değiller bu yüzden bunlar

were sent to me as a little get well gift for my mother and also to cheer me up as well

bana annem için küçük bir geçmiş olsun hediyesi olarak gönderildi ve ayrıca beni de neşele

i know last week i was feeling a little bit unhappy because my mum is not very well but

these flowers have certainly made me feel a little bit more cheerful so thank you very

much once again for the for the lovely flowers absolutely lovely as i mentioned a few moments

birkaç dakika önce bahsettiğim gibi çok güzel şu

ago we have a lot of snow falling at the moment we have a little snow here not much but in

anda çok kar yağıyor burada çok az kar var ama

the east of england and also in scotland they have had a lot of snow in fact some parts

ingiltere'nin doğusunda ve iskoçya'da çok kar yağdı aslında ingiltere'nin bazı bölgelerinde

of england and scotland are underneath lots of snow they have had heavy snow in the east

ve İskoçya çok kar altında, İngiltere'nin doğusunda yoğun kar yağdı,

of england although we haven't had much here to be honest we've had little flurries of

burada pek bir şey yaşamadık, dürüst olmak gerekirse, biraz kar yağışı gördük

snow but nothing too serious but there it is there is a photograph taken and you can

ama çok ciddi bir şey yok ama işte orada, çekilmiş bir fotoğraf var ve siz

see on the screen the name of the storm so every time there is a storm we always give

ekranda fırtınanın adını görebilir, bu nedenle ne zaman bir fırtına olsa

it a name and this particular storm is called storm darcy and storm darcy has been causing

ona bir isim veririz ve bu özel fırtınaya fırtına darcy denir ve fırtına darcy

a lot of chaos in the east of england all sorts of problems because of the heavy snow

İngiltere'nin doğusunda çok fazla kaosa neden olur ve her türlü soruna neden olur yoğun kar yağışı

and the freezing cold temperatures so at the moment yes we are experiencing quite a lot

ve dondurucu soğuklar nedeniyle şu anda evet, daha önce de belirttiğim

of heavy snow in the east of england as i mentioned earlier we don't have much here

gibi İngiltere'nin doğusunda oldukça fazla yoğun kar yağışı yaşıyoruz burada fazla bir şey yok

here actually we don't have much here it is trying to snow at the moment so here is the

aslında burada fazla bir şey yok. şu anda kar yağmaya çalışıyor, işte

view outside the window right now as you can see there are some flakes of snow but we also

şu anda pencerenin dışındaki manzara, gördüğünüz gibi bazı kar taneleri var ama bizde de

have sunshine which is very strange so not only do we have snow we have sunshine at the

güneş var ki bu çok garip, bu yüzden sadece karımız değil, aynı zamanda güneşimiz de var

same time you might be able to see in the distance the sun is actually shining across

Güneşin aslında manzara boyunca parladığını uzaktan görebilirsin, bu

the landscape so it is a very strange day today we are having some very unusual weather

yüzden bugün çok tuhaf bir gün, çok sıra dışı bir hava yaşıyoruz,

sunshine and snow at the same time but there is no snow on the ground everything is clear

aynı anda güneş ve kar var ama yerde kar yok, her şey açık

even though it is absolutely freezing cold minus six it is six degrees below zero today

kesinlikle dondurucu soğuk eksi altı olmasına rağmen bugün hava sıfırın altında altı derece

and that is because of the very cold easterly wind we have this wind that is blowing in

ve bunun nedeni doğudan esen çok soğuk rüzgar yüzünden dünyanın en

from the east one of the coldest parts of the world is sending their cold air to us

soğuk bölgelerinden biri soğuk havasını gönderiyor bizim için bu

so that's the reason why it's so chilly at the moment can i say a big hello to the live

yüzden şu anda havanın bu kadar soğuk olmasının nedeni bu canlı sohbete büyük bir merhaba diyebilir miyim

chat yes we have the live chat up and running who was first today i wonder oh oh hello beatrice

evet canlı sohbetimiz başladı ve çalışıyor bugün kim birinciydi merak ediyorum oh oh merhaba beatrice

beatriz you have a very fast finger because you are first on today's live chat well done

beatriz çok hızlı bir parmağın var çünkü bugünün canlı sohbetinde ilk sensin aferin

you know what that almost deserves a fancy pants oh fancy pants

bunun neredeyse süslü bir pantolonu hak ettiğini biliyorsun oh süslü pantolon

okay that's enough of that we can't have too much fun because we've only been on for a

tamam bu kadar yeter fazla eğlenemeyiz çünkü sadece

few moments i can't use all of my energy i have to save some of it today we're talking

birkaç dakikadır beraberiz ben kullanamıyorum tüm enerjimin bir kısmını biriktirmeliyim bugün iki şeyden bahsediyoruz

about

two things we are talking about the subject of what is seen as right and what is seen

neyin doğru olarak görüldüğünden ve neyin yanlış

as wrong right and wrong is what we are talking about in around about 10 minutes from now

olarak görüldüğünden bahsediyoruz doğru ve yanlış yaklaşık 10. dakikalar sonra

right wrong how do we express right and wrong in english there are many ways of looking

doğru yanlış ingilizcede doğruyu ve yanlışı nasıl ifade ederiz bu konuya bakmanın birçok yolu var

at this subject so not only from what is acceptable but also what is unacceptable something that

yani sadece neyin kabul edilebilir olduğu değil neyin kabul edilemez olduğu

is done in the right way and something that is done in the wrong way we can also talk

doğru şekilde yapılan bir şey ve doğru şekilde yapılan bir şey yanlış şekilde görüşler hakkında da konuşabiliriz

about opinions as well you might say that right and wrong is subjective everyone has

doğru ve yanlışın öznel olduğunu söyleyebilirsiniz herkesin

their own feeling or opinion of what is right and what is wrong so that is what we're talking

neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair kendi hisleri veya fikirleri vardır yani

about today we have a little bit of that coming up a little bit later on i think i will tell

bugün bahsettiğimiz şey bu o biraz sonra gelecek sanırım

you now definitely i will be with you tomorrow live now i know last week i showed you a video

şimdi söyleyeceğim kesinlikle yarın canlı yayında sizlerle olacağım geçen hafta biliyorum geçen hafta size bir video göstermiştim

last week but tomorrow wednesday i will be live tomorrow from 2pm uk time for those who

ama yarın çarşamba yarın uk saat 2 den itibaren canlı yayında olacağım izleyenler için

might get a little bit confused because last week i wasn't here on wednesday but today

biraz kafam karışabilir çünkü geçen hafta çarşamba günü burada değildim ama bugün

tomorrow i will be with you live from 2pm uk time we have the mystery idiom coming up

yarın İngiltere saatiyle 14:00'ten itibaren canlı yayında sizlerle olacağım yarın gizemli deyim gelecek

tomorrow the mystery idiom will be on tomorrow we also have oh hello sujin tsujin nice to

yarın da bizde oh merhaba sujin var tsujin

see you here again today we also have belarusia hello belarusia nice to see you back i hope

bugün sizi tekrar burada görmek güzel belarusya'mız da var merhaba belarusya sizi tekrar görmek güzel umarım

everything is all right with your family i send you my warm wishes to you and also your

ailenizle ilgili her şey yolundadır size ve babanıza da en içten dileklerimi gönderiyorum

father as well hello also to ravan or rowan hello to you as well sam rainbow is here do

ravan veya üvez'e de merhaba sen de sam gökkuşağı burada,

you know what we might get a rainbow here in the uk we might get one over my house because

biliyor musun, burada İngiltere'de bir gökkuşağı alabiliriz, evimin üzerine bir tane alabiliriz çünkü

at the moment it is snowing and also the sun is out so can you get a rainbow when it's

şu anda kar yağıyor ve ayrıca güneş de var, kar yağarken bir gökkuşağı alabilir misin bak

snowing see now i feel as if it's not true i feel as if it's not possible to actually

şimdi sanki bu doğru değilmiş gibi hissediyorum aynı anda hem gökkuşağı hem de kar olması mümkün değilmiş gibi hissediyorum geri döndüm

get a rainbow and also

snow at the same time

i'm back don't worry don't panic i'm okay

merak etme panik yapma iyiyim

i just had to drink some water then for which i apologize i am back don't worry yes thank

sadece biraz su içmem gerekiyordu özür dilerim geri döndüm merak etme evet

you very much rosa thank you also christina oh we also have luis mendes he's here today

çok teşekkür ederim rosa ayrıca teşekkürler christina oh biz de luis mendes var o bugün burada

hello louis nice to see you back as well hello can i say bluebird oh hello bluebird you are

merhaba louis seni tekrar görmek güzel merhaba bluebird diyebilir miyim

here as well also we have assassin hello mr assassin or maybe mrs assassin i don't know

burada da bir suikastçimiz var merhaba bay suikastçi veya belki de bayan suikastçı,

you see so i suppose i suppose in this day and age of equality you can have a lady assassin

gördüğünüzü bilmiyorum, bu yüzden sanırım bu eşitlik çağında ve çağında bir bayan suikastçiniz olabilir,

i suppose a femme fatale if you will hello also to mohsen oh hello mohsen thank you for

sanırım bir femme fatale de merhaba isterseniz mohsen oh merhaba mohsen

joining me again that is nice hello also to tomek hello tomic now can i just say tomek

bana tekrar katıldığınız için teşekkür ederim bu güzel tomek'e de merhaba merhaba tomic şimdi sadece tomek diyebilir miyim

i don't always see you on the live chat during the week so i would imagine during the week

sizi hafta boyunca her zaman canlı sohbette göremiyorum bu yüzden hafta boyunca

you are quite busy mr duncan can you say hello to my wife she has a birthday she is a birthday

oldukça meşgul olduğunuzu hayal ediyorum bay duncan karıma merhaba diyebilir misiniz onun doğum günü var

girl today oh her name is josepha hello to tomex lovely wife you are very brave to have

bugün doğum günü kızı oh adı josepha tomex'e merhaba güzel eşim kocanız olarak tomek'e sahip olmak için çok cesursunuz gerçekten

tomek as your husband very brave indeed oh and happy birthday to you as well it's your

çok cesur gerçekten oh ve size de mutlu yıllar bugün senin

birthday yes it is happy birthday from england to joseph i hope i pronounced your name correctly

doğum günün evet ingiltere'den joseph'e doğum günün kutlu olsun umarım adını doğru telaffuz etmişimdir

congratulations

tebrikler

have a super duper day joseph and thank you tomek

süper bir gün joseph ve teşekkürler tomek

your wife is another year older you don't have to tell me how old because you should

karın bir yaş daha büyük bana kaç yaşında olduğunu söylemene gerek yok çünkü

never you should never ask a lady her age unless you want a slap round the face i think

asla yapmamalısın Yüzüne bir tokat atmak istemiyorsan bir bayana asla yaşını sormamalısın bence bu yüzden

so hello also can i say hello to thiago also pushpendra hello to you as well nice to see

merhaba ayrıca thiago'ya da merhaba diyebilir miyim ayrıca pushpendra sana da merhaba

you here on the live chat lots of people here today shall we look outside and play spot

seni canlı sohbette burada görmek güzel bugün burada birçok insan var mı? dışarıya bak ve

the white van now this morning i was watching my camera and there were so many white vans

beyaz minibüsü bul oyna şimdi bu sabah kameramı izliyordum ve yüzlerce beyaz minibüs

going by hundreds so here we go let's look out the window now because it's time to play

geçiyordu, işte başlıyoruz şimdi pencereden dışarı bakalım çünkü

spot the white van all you have to do is look out for the white van and when you see it

beyaz minibüsü bulma oynama zamanı tüm yapman gereken beyaz minibüsü arayın ve onu gördüğünüzde

please tell me here we go now so there it is a live view outside the window and do we

lütfen bana şimdi geldiğimizi söyleyin, böylece pencerenin dışında canlı bir görüntü var ve

have any vans no that's not a van that's just a big car it has to be a white van i am very

hiç minibüsümüz var mı hayır o bir minibüs değil bu sadece büyük bir araba olmalı beyaz minibüs çok

fussy i'm very strict with this game so all we're waiting for is a white van as soon as

telaşlıyım bu oyunda çok katıyım bu yüzden tek beklediğimiz beyaz bir minibüs beyaz bir minibüs görür görmez

we see a white van then we can continue with today's live stream come on white van where

bugünün canlı yayınına devam edebiliriz hadi beyaz minibüs

are you we're waiting for the white van to come there is a lorry well that's a blue lorry

neredesin biz' beyaz minibüsün gelmesini bekliyoruz bir kamyon var o da mavi bir kamyon

i'm sorry we we can't accept any points there are no points or prizes for a blue lorry it

üzgünüm puan kabul edemeyiz mavi kamyon için puan veya ödül yok

is not acceptable i'm i know i'm very strict very strict indeed

kabul edilemez biliyorum ben' çok katıyım gerçekten çok katı

but do we have a white van oh come on white van where are you now i was watching this

ama beyaz bir minibüsümüz var mı oh hadi beyaz minibüs şimdi neredesin bu

morning and there were loads of white vans lots and lots of them you might also be able

sabah izliyordum ve bir sürü beyaz minibüs vardı bir sürü ve bir sürü de

to see the snow is falling as well can you see the snow now i think that was a white

karın yağdığını görebilirsin şimdi karı da görebiliyor musun sanırım o uzaktaki beyaz bir

van in the distance did you see very far away i think that was a white van in the distance

minibüstü çok uzakta gördün mü sanırım o uzaktaki beyaz bir minibüstü işte

there it is look going by it's gone now so there was a white van i think yes there are

bak geçiyor şimdi gitti yani beyaz bir minibüs vardı ben evet düşünüyorum

a lot of white vans in england yes i think that was that was a white van wasn't it in

ingiltere'de bir sürü beyaz minibüs var evet bence o beyaz bir minibüstü uzakta değil miydi bence o da

the distance i think that was one of them let's see if we can have one that's near so

onlardan biriydi bakalım yakınlarda bir tane var mı

you can see the main road going across the screen what i want is a white van to go along

ana kısmı görebilmeniz için yol ekran boyunca gidiyor beyaz bir minibüsle oraya gitmek istiyorum hadi

there come on white van where are you i can see some sheep and i can see the snow but

beyaz minibüs neredesin birkaç koyun görebiliyorum ve karı görebiliyorum ama

i can't see oh there we go there it is did you see that that was a white van with a ladder

göremiyorum oh işte gidiyoruz oraya işte gördün mü o yukarıdan geçen merdivenli beyaz bir minibüstü,

going across the top there it was so we have a white van it's official we have spotted

bu yüzden beyaz bir minibüsümüz var, resmi olarak

a white van but i think that particular white van was a builder's van so i think the guy

beyaz bir minibüs tespit ettik ama bence o beyaz minibüs bir inşaat minibüsüydü, bu yüzden bence

that's driving that van is probably a builder and there's another white van oh my goodness

o minibüsü kullanan adam muhtemelen bir inşaatçı ve başka bir beyaz minibüs var aman tanrım, bu

so in fact we've actually spotted three white vans today well done you

yüzden aslında bugün gerçekten üç beyaz minibüs tespit ettik, aferin

definitely that's it i hope you enjoyed that i just wonder how long it's going to be before

kesinlikle bu kadar umarım beğenmişsindir, diğerinden önce yakalanmadan önce ne kadar süreceğini merak ediyorum

it catches on before other people start playing this game on youtube all you need is a camera

insanlar youtube'da bu oyunu oynamaya başlar, tek ihtiyacınız olan bir kamera

and then you point it at the road and all you have to do is wait for the white van to

ve sonra onu yola doğrultun ve tek yapmanız gereken beyaz minibüsün geçmesini beklemek

go by you see and every time a white van goes by maybe you can give away a prize or maybe

ve her beyaz minibüs geçtiğinde belki siz de verebilirsiniz bir ödül ya da belki

some points

bazı noktalar

do you think it will catch on i don't think so maybe not

yakalanacağını düşünüyor musun sanmıyorum bu yüzden pek

a lot of people have spotted the white van we have a lot of white vans driving around

fazla insan beyaz minibüsü görmedi şu anda yolda dolaşan bir sürü beyaz minibüs var

on the road at the moment in fact i can see now on the camera there are lots and lots

aslında yapabilirim şimdi kamerada bakın bir

of white vans going by how strange i think tuesday must be a very busy day for people

sürü beyaz minibüs geçiyor ne kadar garip bence salı beyaz minibüs kullanan insanlar için çok yoğun bir gün olmalı bence

who drive white vans i think so anyway we are coming up towards half past two and yes

her neyse iki buçuka doğru geliyoruz ve evet

it is tuesday thank you very much for joining me today racer says yes i spotted the white

bugün salı teşekkürler bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim yarışçı evet diyor beyaz

van well then racer also rawan as well

minibüsü gördüm o zaman yarışçı da rawan ve

also

ayrıca

jude judah lisa hello judah lisa nice to see you here as well

jude judah lisa merhaba judah lisa da sizi burada görmek güzel

anna asks why are there so many white vans in your area well one of the reasons why we

anna neden bölgenizde bu kadar çok beyaz minibüs olduğunu soruyor iyi bir

have so many white vans driving around on the road is because at this time of year well

Yollarda dolaşan bu kadar çok beyaz minibüsümüzün olmasının nedenlerinden biri, yılın bu zamanında

certainly because it's winter fewer people are going out you see to do their shopping

kesinlikle kış olduğu için daha az insanın alışveriş yapmak için dışarı çıktığını görmenizdir,

so it's much easier to buy things on the internet and haven't have them delivered to your house

bu nedenle internetten ve cennetten bir şeyler satın almak çok daha kolaydır. 'Onları evinize teslim ettirin,

you see that's the reason why so there it is in the distance that's the reason why there

görüyorsunuz, bu yüzden orada, uzakta, bu yüzden

are so many white vans going around also i suppose because at this time of year oh did

etrafta dolaşan bu kadar çok beyaz minibüs var ve sanırım çünkü yılın bu zamanında ah

you see the was that a tractor did you see the tractor then there was a tractor i saw

gördünüz mü? traktör traktörü gördün mü sonra bir traktör vardı

the tractor go by hello mr tractor where are you going oh and there there's a a blue lorry

traktörün gittiğini gördüm merhaba traktör bey nereye gidiyorsunuz oh ve orada mavi bir kamyon var

you see it's quite a good game this i could play this all day i really could but yes the

görüyorsunuz çok güzel bir oyun bu bunu bütün gün oynayabilirdim gerçekten oynayabildim ama evet Etrafta

reason why there are so many vans driving around is because it is locked down of course

dolaşan bu kadar çok minibüs olmasının nedeni,

here in england so many people are ordering their things on the internet and of course

burada, İngiltere'de kilitli olduğu için, pek çok insan eşyalarını internetten sipariş ediyor ve elbette

these items have to be delivered you see there's another white van it doesn't take very long

bu ürünlerin teslim edilmesi gerekiyor, bakın başka bir beyaz minibüs var, öyle değil. çok uzun sürüyor, o yolun ne olduğunu merak edenler için

there is always a white van somewhere driving up and down that particular road for those

her zaman bir yerlerde beyaz bir minibüs vardır, bu

wondering what that road is that is actually the much wenlock road that is the main road

aslında yaşadığım yere gelen ana yol olan wenlock yoludur

that comes into the place where i live and also it goes all the way to the town of shrewsbury

ve aynı zamanda her yere gider. shrewsbury kasabasına giden yol,

you see so it is a very big long busy road it's a very good place to spot your white

gördüğünüz gibi, çok büyük, uzun, işlek bir yol, beyaz minibüslerinizi görmek için çok iyi bir yer bence

vans i think so christina says i saw an ambulance really now i saw a tractor i saw a tractor

bu yüzden christina gerçekten bir ambulans gördüğümü söylüyor şimdi bir traktör gördüm yanından geçen bir traktör gördüm

go by with its flashing lights i think that was actually a tractor but maybe one day we

yanıp sönen ışıklar bence o aslında bir traktördü ama belki bir gün

could do a live stream and maybe one day during february we could actually have a live stream

canlı yayın yapabiliriz ve belki şubat ayında bir gün gerçekten canlı yayın yapabiliriz

where we just watched the traffic going by what do you think about them apples is that

sadece geçen trafiği izlediğimiz elmalar hakkında ne düşünüyorsun bu

a good idea yes no yes tell me what you think hello sachin hello sachin what does the van

bir iyi fikir evet hayır evet ne düşündüğünüzü söyleyin merhaba sachin merhaba sachin minibüste ne var bay

contain mr duncan all sorts of things things that people have bought online things that

duncan insanların çevrimiçi satın aldığı her türlü şey

they have purchased through the internet and then they are being delivered to people's

internetten satın aldıkları şeyler ve sonra insanların evlerine teslim ediliyor

houses so there are many reasons why people drive white vans maybe they are delivering

yani orada insanların beyaz minibüs kullanmasının birçok nedeni var belki bir şeyleri teslim ediyorlar belki

things maybe they are builders like the one we saw earlier he had a little ladder on the

daha önce gördüğümüz gibi inşaatçılar minibüsünün çatısında küçük bir merdiveni vardı

roof of his van you see hello to raun who says yes it is a very good idea we should

görüyorsunuz evet diyen raun'a merhaba, bizim yapmamız çok iyi bir fikir

spend one of your live streams watching the road and counting all of the traffic i think

canlı yayınlarınızdan birini yolu izleyerek ve tüm trafiği sayarak geçirin bence bu

that's a brilliant idea okay we will do that one day before the end of this month

harika bir fikir tamam bunu bu ayın sonundan bir gün önce yapacağız

hershid now that's a very good idea hershid i like that mr duncan you could leave the

hershid şimdi bu çok iyi bir fikir hershid bunu beğendim bay duncan gidebilirsiniz

camera online and whilst you are away we can watch 24 7. that is a very good idea the only

kamera çevrimiçi ve siz uzaktayken 7/24 izleyebiliyoruz. bu çok iyi bir fikir, tek

problem is when it goes dark you won't be able to see the road you see because it will

sorun, hava karardığında gördüğünüz yolu göremeyeceksiniz çünkü

be too dark so that's the only problem but yes it is a good idea we will do that one

çok karanlık olacak, yani tek sorun bu sorun ama evet bu iyi bir fikir bunu bir

day we will actually put the camera on and leave it on and then during the live stream

gün gerçekten kamerayı açıp açık bırakacağız ve ardından canlı yayın sırasında

we will just chat to each other and we can talk about the traffic that we see good idea

sadece birbirimizle sohbet edeceğiz ve iyi fikir gördüğümüz trafik hakkında konuşabiliriz

okay then we will do that one day

tamam o zaman bunu bir gün yapacağız

yes christina you are right during this period a lot of people are buying things on the internet

evet christina haklısın bu dönemde birçok insan internetten bir şeyler satın alıyor haklısın o

you are right

so many people joining me isn't that nice very nice to see you here today we have the

kadar çok insanın bana katılması o kadar da güzel değil mi seni burada görmek çok güzel bugün

live chat the live stream we have everything going on today now we are going to have a

canlı yayınımız var canlı yayında sohbet edin bugün olan biten her şeye sahibiz şimdi

look at today's subject which is all about things that are right and things that are

bugünün konusuna bir göz atacağız, bu tamamen doğru olan ve

seen as wrong so it is interesting when we think of right and wrong there are many ways

yanlış olarak görülen şeylerle ilgili, bu yüzden doğru ve yanlışı düşündüğümüzde ilginç olan birçok şey var.

of expressing that particular thing those things are often seen in certain ways so the

belirli bir şeyi ifade etmenin yolları, bu şeyler genellikle belirli şekillerde görülür, bu nedenle

things that you see as right and the things that you see as wrong are not always the same

sizin doğru olarak gördüğünüz şeyler ve sizin yanlış olarak gördüğünüz şeyler her zaman aynı değildir,

perhaps one person sees something is right and another person might see it as wrong so

belki bir kişi bir şeyi doğru görürken başka bir kişi onu yanlış görebilir. bu yüzden

we often say that right and wrong can be subjective it is the way in which a person looks at that

sık sık doğru ve yanlışın öznel olabileceğini söyleriz, bu bir kişinin o şeye bakış şeklidir, bu

thing so i think quite often right and wrong is not objective it is subjective which means

yüzden çoğu zaman doğru ve yanlışın nesnel olmadığını düşünüyorum, özneldir, bu da

that you look at things in your own way the thing you see as being right might be different

olaylara kendi tarzınızda baktığınız anlamına gelir haklı olarak gördüğünüz bir başkasınınkinden farklı olabilir,

from someone else you see so it can vary quite a lot right and wrong so when we talk about

bu yüzden doğru ve yanlış oldukça değişebilir, bu nedenle

right and wrong we often talk about things that are correct when we are talking about

doğru ve yanlış hakkında konuştuğumuzda genellikle doğru olan şeylerden bahsederiz,

things that are right we talk about things that are correct

doğru olan şeylerden bahsederiz. doğru olan şeyler hakkında doğru olan şeyler

things that are correct something that is correct is something that is seen as right

doğru olan bir şey doğru olarak görülen bir şeydir

maybe if you are giving an answer to a question maybe it is something that you have to remember

belki bir soruya cevap veriyorsanız belki hatırlamanız gereken bir şeydir

and then later a person will ask you a question about it and they will say oh can you answer

ve sonra bir kişi size bu konuda bir soru soracaktır. o ve diyecekler ki ah soruyu cevaplayabilir misin

the question and so you have to think and then you give your answer so your answer is

ve bu yüzden düşünmelisin ve sonra cevabını veriyorsun yani cevabın

right it is correct something that is correct is right and then of course i suppose we can

doğru bu doğru doğru olan bir şey doğru ve sonra tabii ki zıt

look at the antonym the opposite incorrect so we often say something that is not right

anlamlısına bakabiliriz tersi yanlış bu yüzden sık sık doğru olmayan bir şeye

something that is wrong is incorrect i'm very sorry but you gave me

yanlış olan bir şeye yanlış diyoruz çok üzgünüm ama bana

an incorrect answer the answer was wrong it was incorrect an incorrect answer an answer

yanlış bir cevap verdin cevap yanlıştı yanlıştı yanlış bir cevap yanlış bir cevap

that is wrong

something that is accurate now this is an interesting word because you might not think

şimdi doğru olan bir şey ilginç bir kelimedir çünkü doğru

that it means right even though it does so you can use this particular word to show that

olmasına rağmen doğru anlama geldiğini düşünmeyebilirsiniz, bu nedenle bu kelimeyi

something is right it is accurate for example your watch so you might look at your watch

bir şeyin doğru olduğunu göstermek için kullanabilirsiniz, örneğin saatiniz doğrudur, böylece saatinize bakabilir,

you might check to see what time it is however perhaps your time is not right perhaps the

ne olduğunu kontrol edebilirsiniz. zaman ama belki senin zamanın doğru değil belki

time that your watch is showing you is not correct it is not right however this watch

saatinin sana gösterdiği zaman doğru değil ama bu saat

is always right i can describe this watch as accurate this watch is always accurate

her zaman doğru bu saati doğru olarak tanımlayabilirim bu saat her

it always tells me the right time i always make sure that this watch is set correctly

zaman doğru zaman her zaman bu saatin doğru ayarlandığından emin olurum,

it always tells me the right time so that is why i always manage to come on and do my

bana her zaman doğru zamanı gösterir, bu yüzden

live stream precisely at two o'clock well okay for most of the time i do sometimes i'm

canlı yayınımı her zaman tam saat ikide yapmayı başarırım ve pekala tamam çoğu zaman yaparım bazen yaparım

a little bit late i know i know what you're going to say mr duncan sometimes you are you

biraz geç kaldım biliyorum ne söyleyeceğinizi biliyorum bay duncan bazen

are not on time so an accurate thing is something that is right precise something that is accurate

zamanında değilsiniz bu yüzden doğru bir şey doğru olan bir şeydir kesin doğru olan bir şeydir

so it is something also that can be trusted you see something that is accurate is something

yani aynı zamanda güvenilebilecek bir şeydir doğru olan bir şey gördüğünüzde

you can rely on it is trustworthy so i can trust my watch to tell me the right time you

güvenebileceğiniz bir şeydir, bu yüzden saatimin bana doğru zamanı söyleyeceğine güvenebilirim.

might also describe an exercise book or a reference book as accurate because the things

inside that book all of the facts are accurate they are right and then we have the opposite

doğru onlar doğru ve sonra

once again yes i'm sure you know there is always an opposite to everything

bir kez daha tam tersi var evet eminim ki her şeyin bir karşıtı olduğunu biliyorsunuz

inaccurate if something is inaccurate it means it is wrong it does not figure as being correct

yanlış bir şey yanlışsa yanlış olduğu anlamına geliyor doğru sayılmıyor

for example maybe your watch is inaccurate it is not keeping good time it is inaccurate

örneğin belki saatiniz yanlış zamanı iyi tutmuyor yanlış yanlış

it doesn't work properly you see so the time on your watch is not accurate it is incorrect

düzgün çalışmıyor yani saatinizdeki saat doğru değil yanlış

it is wrong

yanlış yanlış kesin

we can also use the word precise as well something that is very precise is accurate it is right

kelimesini de kullanabiliriz çok kesin bir şey doğru doğrudur

maybe if you give an answer and your answer is very clear we can say that your answer

belki bir cevap verirseniz ve cevabınız çok netse cevabınızın kesin olduğunu söyleyebiliriz

is precise so the answer that is being given is clear precise and of course right as well

yani verilen cevap net kesin ve tabii ki doğru da

you might give yours give a precise answer maybe you need some precise details if you

sizinkini verebilirsiniz kesin bir cevap verin belki biraz ihtiyacınız var kesin detaylar eğer bir

are being precise about something you are telling someone maybe you want someone to

şey hakkında kesin konuşuyorsanız birine söylüyorsunuz belki birisinin

know where you are where your location is you must be precise you must be exact you

nerede olduğunuzu bilmesini istiyorsunuz konumunuzun nerede olduğunu kesin olarak belirtmelisiniz kesin olmalısınız

must be right so if you are giving your location quite often we will expect that person to

doğru olmalısınız bu nedenle konumunuzu oldukça sık veriyorsanız bekleriz o kişi

be precise they will give a precise answer or they will give you their precise location

kesin olmak için kesin bir cevap verecek veya size tam yerini verecek cevabı

the answer of course if you are unclear about where you are if the details or the answer

elbette nerede olduğunuzdan emin değilseniz ayrıntılar veya cevap

is not clear

net değilse kesin olmayan

it is imprecise something that is imprecise so it is the opposite we have precise which

bir şey kesin olmayan yani kesin olmayan tam tersi

is seen as right and imprecise which is seen as wrong the opposite something is imprecise

doğru olarak görülen kesin ve yanlış olarak görülen kesin olmayan bir şey var tam tersi kesin olmayan bir şey

something that is accepted again very interesting so when you think of things that are right

yine kabul edilen bir şey çok ilginç yani doğru olan şeyleri düşündüğünüzde

things that are accepted generally in society there are things that are accepted and there

toplumda genel olarak kabul edilen şeyler vardır. kabul edilen ve

are things that are not accepted you see so maybe a certain type of behaviour is accepted

kabul edilmeyen şeyler var görüyorsunuz, bu yüzden belki belirli bir davranış türü kabul ediliyor

but then maybe another type of behaviour is not accepted so an accepted thing is acceptable

ama sonra başka bir davranış türü kabul edilmiyor, bu nedenle kabul edilen bir şey kabul edilebilir,

it is something that is accepted you don't disagree you have no problem with it because

kabul edilen bir şeydir, aynı fikirde değilsiniz, katılmıyorsunuz, hayır bununla ilgili bir sorun çünkü

you accept it and generally speaking also we will say that something is right once again

kabul ediyorsunuz ve genel olarak konuşursak yine bir şeyin doğru olduğunu söyleyeceğiz

i suppose things that are accepted can be subjective once again and the opposite of

sanırım kabul edilen şeyler yine öznel olabilir ve bunun tersi

course is unaccepted unaccepted so maybe an idea or a suggestion or maybe something that

elbette kabul edilemez kabul edilemez yani belki bir fikir veya bir öneri veya belki bir şey

a person says maybe they have their own opinion about something you might say that that thing

bir kişi bir şey hakkında belki kendi fikirleri olduğunu söylüyor, o şeyin

is unaccepted unaccepted so we have something that is seen as right accepted and something

kabul edilmediğini söyleyebilirsiniz, bu nedenle doğru olarak görülen bir şey var ve

that is seen as wrong unaccepted it is unacceptable when we talk about laws we often talk about

yanlış olarak görülen bir şey kabul edilmiyor, bu kabul edilemez, sık sık konuştuğumuz kanunlardan bahsederken

things that are allowed so if something is allowed it means that you can do it it is

izin verilen şeyler yani bir şeye izin veriliyorsa bu, onu yapabileceğiniz anlamına gelir, buna

allowed so generally when we talk about law we often talk about things that are allowed

izin verilir yani genel olarak yasa hakkında konuştuğumuzda genellikle izin verilen şeylerden bahsederiz, bu nedenle

so the law will allow you to do that particular thing to allow something

yasa, bir şeye çok izin vermek için o belirli şeyi yapmanıza izin verecektir.

a lot of people joining in now a lot of people also saying happy birthday to josephia happy

şu anda katılan insanların çoğu aynı zamanda josephia'ya mutlu yıllar diyor

birthday to you for today yes anna asks mr duncan can we say that tea time is at five

bugün için mutlu yıllar sana

o'clock precisely so you will say that that particular thing is happening at that time

precisely so today we will be having our supper at six o'clock precisely something that is

tam da o saatte, bugün akşam yemeğimizi saat altıda yiyeceğiz, tam olarak

happening at that particular moment precise at that actual time something that is allowed

o anda olan bir şey, tam o anda olan bir şey, yasanın izin verdiği bir şey, cezalandırılmadan

in law is something you are able to do without being punished and then of course there are

yapabileceğiniz bir şeydir ve sonra tabii ki

things you can't do things that are forbidden or should i say forbidden

Yapamayacağınız şeyler var yasak olan şeyler ya da yasak mı demeliyim

things that are forbidden are not allowed in law and of course as you go around the

Yasak olan şeylere kanunen izin verilmiyor ve elbette dünyayı dolaşırken

world you might find that something that is forbidden in one place might not be forbidden

bir yerde yasak olan bir şeyin yasak olmayabileceğini de görebilirsiniz.

in another so as you travel around the world you might find that all of the laws all of

başka bir deyişle, dünyayı dolaşırken tüm yasaların, tüm

the things that are allowed and all the things that are forbidden can vary from place to

izin verilen ve yasaklanan her şeyin bir yerden bir yere değişebileceğini görebilirsiniz,

place you see

anna hello anna precisely yes you will say that something will happen at that time precisely

anna merhaba anna'yı tam olarak evet diyeceksiniz ki bir şey olacak

at that exact time it will happen precisely louis says can we also say sharp as well yes

louis kesin olarak da evet diyebilir miyiz der,

if you are talking about time and you are talking about an exact moment we can say something

eğer zamandan bahsediyorsanız ve tam bir andan bahsediyorsanız,

is happening at for example three o'clock sharp four o'clock sharp it means exactly

örneğin saat üçte bir şey oluyor diyebiliriz saat tam dört tam tam

at that time precisely at that moment you are right thank you thank you louis for that

o sırada tam o anda haklısın teşekkürler louis bunun için

thank you also motion very nice when is mr steve's birthday oh that's very interesting

teşekkürler ayrıca hareket çok güzel bay steve'in doğum günü ne zaman oh bu çok ilginç

yes thank you rowan mr steve will be having his birthday next week

evet teşekkürler rowan bay steve sahip olacak gelecek hafta onun doğum günü

and also next week it will be valentine's day as well so we have valentine's day and

ve ayrıca gelecek hafta aynı zamanda sevgililer günü olacak bu yüzden sevgililer günümüz var ve

also mr steve's birthday coming up this month so lots of exciting things happening you see

ayrıca bay steve'in doğum günü bu ay yaklaşıyor yani pek çok heyecan verici şey oluyor

this month a lot of things going on wow my camera i can't believe how many white vans

bu ay gördüğünüz birçok şey oluyor vay canına kameram Kameramda kaç tane beyaz minibüs geçtiğine inanamıyorum,

are going by on my camera i've never seen so many white vans driving around before and

daha önce hiç bu kadar çok beyaz minibüsün etrafta dolaştığını görmemiştim ve

the other unusual thing is we have snow outside and also sunshine at the same time so it's

diğer olağandışı şey, dışarıda kar ve aynı zamanda güneş var, bu yüzden

snowing but also very sunny as well it looks very strange on on the camera i must admit

kar yağıyor ama aynı zamanda çok güneşli. peki kamerada çok garip görünüyor itiraf etmeliyim

hello joe carl who says hello uncle duncan

merhaba joe carl merhaba duncan amca diyen hadi

let's not do that again let's not start that again

bunu bir daha yapmayalım buna tekrar başlamayalım

tsujin says what kind of fruit is forbidden in the garden of eden i believe it is the

tsujin cennet bahçesinde ne tür meyvelerin yasak olduğunu söylüyor ben bunun elma olduğuna inanıyorum

apple you can't have an iphone in the garden of eden they will not allow it it is forbidden

sen cennet bahçesinde bir iphone olamaz izin vermezler buna izin verilmez

another word when we are talking about things that are allowed and not allowed well you

başka bir kelime izin verilen ve izin verilmeyen şeylerden bahsederken peki

might say that something is lawful so this means something that you can do without being

bir şeyin yasal olduğunu söyleyebilirsiniz yani bu onsuz yapabileceğiniz bir şey anlamına gelir

punished so anything that you can do without being punished without being prosecuted without

cezalandırılmak yani cezalandırılmadan yapabileceğiniz her şey ceza almadan kovuşturulmadan yargılanmadan

being taken to court without being punished is lawful so anything that is within the law

cezalandırılmadan hukuka uygundur yani yasanın içinde olan her şey

can be described as lawful lawful it is something that is recognized in law it is something

yasal olarak nitelendirilebilir hukukta tanınan bir şeydir hukukta tanınan bir şeydir

that is allowed to happen so you might say that it is seen as being right it is okay

olmasına izin verilir, böylece doğru olarak görüldüğünü söyleyebilirsiniz,

to do that thing it is lawful lawful and there are certain circumstances where things that

o şeyi yapmakta sorun yoktur, yasaldır ve

seem wrong can be seen as lawful you see certain things that might be wrong or might be unacceptable

yanlış görünen şeylerin yasal olarak görülebileceği bazı durumlar vardır, yanlış olabilecek veya olabilecek bazı şeyler görürsünüz. kabul edilemez olmak

might be seen as lawful

yasal olarak görülebilir

and then we have the opposite of course and this is a word that you might be more familiar

ve sonra bizde tam tersi var ve bu, yasak olan bir şeye daha aşina olabileceğiniz bir kelimedir

with something that is prohibited oh yes this is a word that is often used when we are talking

oh evet, bu genellikle geçmişte olan şeylerden bahsederken kullanılan bir kelimedir.

about things that have been banned things that are no longer allowed things that are

yasaklanan şeyler artık

forbidden now i remember at school learning all about prohibition have you heard of that

yasak olan şeyler şimdi hatırlıyorum okulda yasakla ilgili her şeyi öğrendiğimi Amerika

in the united states there was a long period of time i believe it was during the 1920s

Birleşik Devletleri'nde uzun bir süre olduğunu duydunuz mu alkolün yasak olduğu 1920'lerin sonlarında 1920'lerin sonlarında olduğuna inanıyorum

late 1920s that alcohol was forbidden forbidden you couldn't drink alcohol or produce alcohol

alkol içemez veya alkol üretemezdiniz, bu

at all it was seen as something that was sinful so it was prohibited the only problem was

günahkar bir şey olarak görülüyordu, bu yüzden yasaktı, tek sorun

someone somewhere would always try to get around the law so even though alcohol was

bir yerlerde birilerinin her zaman kanunları aşmaya çalışmasıydı, bu yüzden alkol

forbidden there were people who were producing alcohol and selling alcohol in secret so just

yasak olmasına rağmen alkol üreten insanlar vardı. ve gizlice alkol satmak yani sırf bir

because you ban something just because you prohibit something doesn't mean that it stops

şeyi yasakladınız diye bir şeyi yasaklamanız onun duracağı anlamına gelmez

not always so to prohibit something is to stop it or ban that thing it is not allowed

her zaman yani bir şeyi yasaklamak onu durdurmaktır ya da o şeye izin verilmeyen şeyi yasaklamak

so you might say a good example would be here in england where there are many laws concerning

yani buna iyi bir örnek olur diyebilirsiniz burada, İngiltere'de uyuşturucu kullanımına ilişkin pek çok yasanın olduğu yerde

the use of drugs there are illegal drugs drugs that are prohibited you are not allowed to

yasa dışı uyuşturucular var yasaklanmış uyuşturucular var

use them you cannot use them in any way anna anna carmen lawful is that the same as out

onları kullanmanıza izin verilmiyor hiçbir şekilde kullanamazsınız anna anna carmen yasal mı bu yasa dışı ile aynı

of law well something that is lawful is allowed it is okay yes you will not be punished so

şey yasaldır izin verilir tamamdır evet cezalandırılmayacaksın yani

it is not out of law something that is lawful is okay it is seen as right it's okay you

yasa dışı değil yasal olan bir şey tamamdır doğru olarak görülüyor sorun değil

will normally not be punished if you do something that is lawful

normal olarak yasal olan bir şey yaparsan ceza almazsın

rosa says mr duncan you have a lot of smiles i do so every one of these smiles is for every

rosa bay duncan diyor sende çok gülümsemen var bende bu gülümsemelerin her biri

one of my fabulous days you see that's why that's why i'm doing it another another word

muhteşem günlerimin her biri için görüyorsun bu yüzden başka bir kelime daha yapıyorum

so we are looking at right and wrong today you might say that something is true so there

bu yüzden bugün doğruya ve yanlışa bakıyoruz böyle bir şey diyebilirsin doğrudur yani orada

true true is often seen as positive so the thing that is right is the thing that is true

doğrudur doğru genellikle olumlu olarak görülür yani doğru olan şey doğru olan şeydir

quite often when we're talking about facts things that actually happened things that

oldukça sık olarak gerçeklerden bahsederken gerçekten olmuş şeyler

have been recorded as documents we can say that that thing is true maybe you read something

belge olarak kaydedilmiş şeyler diyebiliriz ki o şey doğru belki gazetede bir şey okursun

in the newspaper maybe you hear something on the radio or you see something reported

belki radyoda bir şey duyarsın ya da televizyonda bir haber görürsün

on the television you might believe that that thing is true or they will say this is true

bunun doğru olduğuna inanabilirsin ya da bunun doğru olduğunu söylerler

it is real it is happening it is right and then we have the opposite and let's face it

gerçek oluyor doğru ve sonra biz bunun tam tersi var ve kabul edelim

we have heard a lot a lot about this you might have things that are false things that are

bununla ilgili çok şey duyduk yanlış olan şeyler olabilir gerçek olmayan şeyler gerçek

not true things that are not real true and false we often see them as something that

olmayan şeyler doğru ve yanlış onları genellikle doğru ve yanlış olan şeyler olarak görürüz

is right and something that is wrong you are right about that you are wrong about that

haklısın bu konuda yanılıyorsun

here's another one i want to move on quickly because we only have 10 minutes and then i

işte bir tane daha hızlı geçmek istiyorum çünkü sadece 10 dakikamız var ve sonra

will be gone and then i will be back tomorrow it will go very fast don't worry something

gideceğim ve sonra yarın döneceğim çok hızlı geçecek endişelenme

that is seen as right can be agreeable something that is agreeable maybe something that makes

doğru olarak görülen hoş olabilir hoş olan bir şey belki

you feel relaxed pleasant happy can be the right thing oh i was sitting outside this

sizi rahatlatan hoş mutlu hissettiren bir şey doğru şey olabilir oh bu sabah dışarıda oturuyordum

morning and i could feel the warm sunshine on my face it was very agreeable it was most

ve sıcak güneş ışığını yüzümde hissedebiliyordum çok hoştu çok

agreeable it was right it was a right thing it was a right moment something nice was happening

hoştu doğruydu doğru bir şeydi doğru bir andı güzel bir şey oluyordu

it was very agreeable a lovely moment of time was occurring

çok hoştu güzel bir an oluyordu

yes sometimes if a thing is forbidden it might become more desirable i think so yes that's

evet bazen bir şey yasaksa daha arzu edilir hale gelebilir bence bu yüzden evet

interesting a lot of people think that they believe sometimes that if you ban something

birçok insan bu ilginç düşünüyor bazen bir şeyi yasaklarsanız

or if you prohibit something you can actually make it more attractive some people do believe

veya bir şeyi yasaklarsanız onu daha çekici hale getirebileceğinize inanırlar.

that maybe something that is forbidden can appear to be more attractive

perhaps perhaps not so something that is agreeable is something that you see as right or something

doğru ya da iyi hissettiğin bir şey

that you feel is good

as i mentioned something that is banned or barred now that's an interesting one i don't

yasaklanmış ya da yasaklanmış bir şeyden bahsettiğim için şimdi bu ilginç bir şey

know how often you you use that or if you hear that word used but we we more often say

bunu ne sıklıkla kullandığını bilmiyorum ya da bu kelimenin kullanıldığını duydun mu ama biz daha çok

banned so if something is banned it means it is not allowed it is prohibited you are

yasak diyoruz yani eğer bir şey yasaklanmıştır, buna izin verilmediği anlamına gelir, yasaklanmıştır, bunu

not allowed to do it but also we can have the word bard and this has a slightly different

yapmanıza izin verilmez ama bizde ozan kelimesi de olabilir ve bunun biraz farklı bir

connotation this has a slightly different use maybe if you are in a bar or a pub and

çağrışımı vardır, bunun biraz farklı bir kullanımı vardır, belki bir barda veya birahanedeyseniz ve barın, barın veya restoranın

you start causing trouble the person who owns the pub or the bar or the restaurant they

sahibine sorun çıkarmaya başlarsan

might say i'm sorry you have to leave you have to leave and you can't come back you

özür dilerim diyebilirler, gitmelisin ve geri dönemezsin,

are barred so if you bar someone it means you banned them you disallow them you will

yasaklandın, bu yüzden birini engellersen bu sensin demektir onları yasakladınız izin vermiyorsunuz

not allow them to come in to your restaurant or your pub

restoranınıza veya pub'ınıza girmelerine izin vermeyeceksiniz

you can be barred from entering a certain place

belirli bir yere girmeniz yasaklanabilir

and then we have two basic words and these are words that you have probably heard of

ve sonra iki temel kelimemiz var ve bunlar muhtemelen daha önce duymuş olduğunuz kelimelerdir,

before so when we talk of right and wrong we often talk about things that are legal

bu yüzden konuştuğumuzda doğru ve yanlış hakkında sık sık yasal ve yasadışı olan şeylerden bahsederiz

and illegal so we have things that are legal things that are allowed and then we have things

bu nedenle yasal olan şeylere izin verilir ve sonra yasadışı olan şeylere izin verilmeyen şeylere sahibiz

that are illegal things that are not allowed lawful unlawful right wrong so in law these

yasal olmayan doğru yanlış yani hukukta bu

two words define what is right what is allowed and what is wrong what is not allowed and

iki kelime neyi tanımlar doğru neyin izin verildiği ve neyin yanlış neyin izin verilmediği ve

i suppose we can't have right and wrong without talking about good and bad so things that

sanırım iyi ve kötüden bahsetmeden doğru ve yanlışa sahip olamayız, bu yüzden

are seen as right might also be seen as good maybe a person who always does the right thing

doğru görülen şeyler aynı zamanda iyi olarak da görülebilir belki her zaman gerekeni yapan bir insan doğru olan

a person who always behaves in the right way they always say the right words they always

her zaman doğru şekilde davranan bir insan her zaman doğru kelimeleri söyler her zaman

do the right thing can often be seen as good a good person a good person they always try

doğru şeyi yaparlar genellikle iyi olarak görülebilirler iyi bir insan iyi bir insan her zaman

to do the right thing and then of course we have wrong which is often associated with

doğru şeyi yapmaya çalışırlar ve sonra elbette yanlışlarımız olur bu genellikle kötü ile ilişkilendirilir

bad a bad person a person who will often do things wrong they will do things that they

kötü bir insan sık sık yanlış şeyler yapacak bir kişi

shouldn't do they will do things bad they will do things bad of course the word wrong

yapmamaları gereken şeyleri yapacaklar kötü şeyler yapacaklar kötü şeyler yapacaklar elbette yanlış kelimesi bir

can also mean to do something without trying maybe you do something without paying attention

şeyi denemeden yapmak anlamına da gelebilir belki dikkat etmeden bir şey yaparsınız

we had the word lawful earlier on you can also have the word unlawful so as i mentioned

daha önce helâl kelimesi vardı sizde haram kelimesi de olabilir yani

earlier we had lawful which is allowed but also you can have the opposite word which

daha önce de belirttiğim gibi helâl yani mubah kelimesini de kullanabilirsiniz ama aynı zamanda

is unlawful lawful is right unlawful is wrong it is not allowed

haram kelimesinin zıddı olan haram helâl doğru haramdır yanlış da olabilir.

sometimes especially these days there are people who will go against what is wrong so

bazen izin verilmiyor özellikle bu günlerde yanlış olan bir şeye karşı çıkacak insanlar var yani

something that they see as wrong something that they see as bad they will go against

yanlış olarak gördükleri bir şeye kötü gördükleri bir şeye karşı çıkacaklar

that thing quite often in the form of a protest so quite often people will protest against

o şeye oldukça sık bir protesto şeklinde karşı çıkacaklar bu yüzden insanlar oldukça sık protesto edecekler

something that is wrong you go against what is wrong you protest against it

yanlış olan bir şeye karşı çıkarsın yanlış olana karşı çıkarsın onu protesto

however if something is right you will go along with it you go along with something

edersin ama eğer bir şey

that is right because it is acceptable it is seen as something that is allowed so you

doğruysa onunla

go along with what is right quite often we will go against things that are wrong we will

devam edersin doğru olanla oldukça sık sık yanlış olan şeylere karşı çıkacağız

go along with things that are right but once again it is worth mentioning that all of these

doğru olan şeylerle birlikte gideceğiz ama bir kez daha belirtmekte fayda var ki tüm

things are subjective

bunlar özneldir

one person's right is another person's wrong

bir kişinin hakkı başka birinin hatasıdır

and finally we have one before we finish one more there is a right way there is a wrong

ve sonunda daha önce bir tane var. bir tane daha bitiriyoruz bir doğru yol var bir yanlış

way and quite often you will do the right thing so let me explain the right way to do

yol var ve çoğu zaman doğru olanı yapacaksınız bu yüzden bir şeyi yapmanın doğru yolunun,

something is the way it should be done maybe if you are trying to build some furniture

yapılması gereken yol olduğunu açıklamama izin verin, belki biraz mobilya yapmaya çalışıyorsanız

and you are following the instructions you must do it the right way there is a right

ve talimatları takip ediyorsunuz bunu doğru şekilde yapmalısınız bir

way to do something and maybe if you don't take care or maybe you don't pay attention

şeyi yapmanın doğru bir yolu var ve belki dikkat etmezseniz veya belki dikkat etmezseniz

or you try to do it by yourself we might say that there is a wrong way to do it so there

veya bunu kendi başınıza yapmaya çalışırsanız orada diyebiliriz. yanlış bir yoldur, bu yüzden

is always a right way and a wrong way quite often when we talk about a person's conscience

her zaman bir doğru ve bir yanlış yol vardır, sıklıkla bir kişinin vicdanından

or a person's morals we will often say that they should do the right thing if you do the

veya bir kişinin ahlakından bahsettiğimizde, doğru şeyi yaparsanız doğru şeyi yapmaları gerektiğini söyleriz, o zaman dürüst olanı

right thing then it means that you are doing what is honest what is seen as good we will

yaptığın anlamına gelir, iyi görüleni

often think to ourselves yes i'm going to do the right thing maybe you have to admit

sık sık kendi kendimize düşünürüz evet doğru şeyi yapacağım belki suçunu kabul etmelisin

your guilt maybe you have to come forward and say that you did something wrong maybe

belki öne çıkıp yanlış bir şey yaptığını söylemelisin belki yıllardır konuşmadığın

you have to speak to someone that you haven't spoken to for many years sometimes you have

biriyle konuşmak zorundasın bazen

to do the right thing the thing that is seen as moral the thing that is seen as right right

doğru olanı yapmak zorundasın ahlaki olarak görülen şey doğru olarak görülen şey doğru

and wrong that was today's subject i hope you enjoyed that tomorrow i will be back with

ve yanlış bugünün konusuydu umarım beğenmişsindir yarın

you again of course yes

yine sizlerle olacağım elbette evet

there are some very interesting comments coming through hello shaun ferry hello shaun ferry

çok ilginç yorumlar geliyor merhaba shaun feribotu merhaba shaun feribotu

well again sometimes things that are seen as wrong by one person might be seen as right

tekrardan bazen birinin yanlış gördüğü bir şey bir

by another sometimes things that are illegal might be seen as right by some people because

başkası tarafından doğru görülebiliyor bazen yasadışı olan şeyler olabilir bazı insanlar tarafından çevrelerindeki dünyayı yargılama biçimlerinden dolayı doğru olarak görülmek

of the way they judge the world around them a person's

bir kişinin

morals we often think of morals as being like scales in your brain you are trying to decide

ahlakı biz genellikle ahlakı beyninizdeki bir terazi gibi düşünürüz

whether something is right or wrong so everyone has a different opinion everyone has a different

bir şeyin doğru mu yanlış mı olduğuna karar vermeye çalışıyorsunuz bu nedenle herkesin farklı bir görüşü vardır herkes farklı bir

view view of the world sometimes we see things that are wrong as right and sometimes we see

dünya görüşüne sahip bazen yanlış olan şeyleri doğru olarak görüyoruz ve bazen doğru

things that seem right as being wrong it is all subjective i will be going in a moment

görünen şeyleri yanlış olarak görüyoruz hepsi öznel birazdan gideceğim

thank you very much for your company today i hope you've enjoyed this yes i am back with

bugün şirketin için çok teşekkür ederim umarım beğenirsin bundan keyif aldım evet

you tomorrow we are doing this every day

yarın tekrar sizlerleyim bunu

during the month of february or should i say oh february you see that's the reason why

şubat ayı boyunca her gün yapıyoruz yoksa ah şubat mı demeliyim sebebi bu

because i'm here every day i hope we will have a fab time tomorrow i really do you you

çünkü her gün buradayım umarım yarın harika bir zaman geçireceğiz gerçekten,

are looking a bit tired today really i don't feel tired i feel very lively after this i'm

bugün biraz yorgun görünüyorsun gerçekten yorgun hissetmiyorum bundan sonra kendimi çok canlı hissediyorum

going to go outside and take a walk so i'm going out to enjoy the beautiful sunshine

dışarı çıkıp yürüyüşe çıkacağım bu yüzden dışarı çıkıp güzel güneşin tadını çıkaracağım

right after this has finished thank you very much for your company i hope you've enjoyed

bundan hemen sonra bitti, şirketin için çok teşekkür ederim, umarım

today's live stream and now it is time for me to go but i will be back tomorrow i hope

bugünün canlı yayınını beğenmişsindir ve şimdi gitme zamanım geldi ama yarın döneceğim umarım yarın

you will join me then wednesday tomorrow halfway through the week tomorrow i hope you can join

çarşamba haftanın yarısında bana katılırsın yarın umarım yapabilirsin o zaman

me then and if you can't well i will be with you on thursday as well and friday and saturday

bana katıl ve eğer iyi olamazsan, perşembe de seninle olacağım, cuma ve cumartesi

and also sunday with mr steve oh my goodness i don't know where i'm finding my energy from

ve ayrıca pazar Bay Steve ile aman tanrım, enerjimi nereden bulduğumu bilmiyorum.

i seem to have a lot of energy these days this is mr duncan in the birthplace of english

bugünlerde çok enerjik bu mr duncan ingilizcenin doğum yerinde

saying thanks for watching thanks for your company you can watch this again later and

izlediğiniz için teşekkürler şirketiniz için teşekkürler bunu daha sonra tekrar izleyebilirsiniz ve

yes later on there will be captions later on i promise i will put the captions on later

evet daha sonra altyazılar olacak söz veriyorum altyazıları daha sonra koyacağım

on they they will be there okay and also don't forget there is a playlist underneath as well

onlar onlar orada olacak tamam ve ayrıca altında bir oynatma listesi olduğunu da unutma,

i now have a lovely playlist underneath this video so if you want to watch all of my past

şimdi bu videonun altında çok güzel bir oynatma listem var, bu yüzden şubat ayının tüm geçmiş günlerimi izlemek istersen

days of february you can the playlist is underneath thank you grace thank you rosa thank you lewis

oynatma listesi altında yapabilirsin teşekkürler lütuf teşekkürler rosa teşekkür ederim lewis

thank you tomek happy birthday to your wife again sean mosin florence richard also hiroko

teşekkür ederim tomek eşinize tekrar mutlu yıllar sean mosin florence richard ayrıca hiroko

thank you very much for joining me today see you tomorrow this is mr duncan in the birthplace

bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim yarın görüşürüz bu bay duncan ingilizcenin doğum yerinde

of english saying thanks for watching see you tomorrow 2 p.m uk time and of course you

izlediğiniz için teşekkürler yarın 14:00 uk saatinde görüşürüz ve tabii ki

know what's coming next yes you do

sırada ne olduğunu biliyorsun evet şimdilik ta ta yapacaksın

ta ta for now