ENGLISH ADDICT - 106 / LIVE - Wed 5th August 2020 / F Words / Junk and Stuff / Opportunity words

oh did you miss me did you miss having my lovely company this week

oh beni özledin mi bu hafta benim güzel şirketime sahip olmayı özledin mi

were you pining for some english addict well guess what you don't

bir ingiliz bağımlısı için can atıyordun peki tahmin et artık

have to do that anymore because we are now here live

bunu yapmak zorunda değilsin çünkü artık burada youtube'da canlı yayındayız

across youtube yes here we go again it's another

evet işte yine başlıyoruz bu başka bir

english addict live from the birthplace of english which just happens to be

ingilizce bağımlısı ingilizcenin doğum yeri olan ingiltere'den canlı

england

we are all together again hi everybody this is mr duncan in

tekrar hep birlikteyiz merhaba millet ben ingiltere'den bay duncan

england how are you today are you okay i hope so

bugün nasılsınız iyi misiniz umarım

are you happy i hope you are feeling ever so happy today because i'm

mutlusunuzdur umarım bugün çok mutlu hissediyorsunuzdur çünkü ben'

feeling happy because we are back together once

Mutlu hissediyorum çünkü burada youtube'da bir kez daha birlikteyiz

more here on youtube isn't

it lovely how has your week been have you had a good week has your week

güzel değil mi haftan nasıl geçti iyi bir hafta geçirdin mi haftan

gone as well as you wanted it to i hope so

istediğin gibi geçti mi umarım yapacak

we have a lot of things to talk about today

çok şeyimiz vardır bugün hakkında

so many things we will also be doing something quite exciting today

çok şey konuşacağız ayrıca bugün oldukça heyecan verici bir şey yapacağız

i will tell you all about that in a few moments time

size bunu birkaç dakika içinde anlatacağım

but of course we are all here today here again today even

ama tabii ki hepimiz bugün yine buradayız bugün

for those who are wondering my my little tongue

merak edenler için bile benim küçük dilim

is slowly healing but it is still unwell it's still painful but not

yavaş yavaş iyileşiyor ama hala iyi değil hala ağrıyor ama

as painful as it was at the start of last week so last week when i

geçen haftanın başındaki kadar ağrılı değil bu yüzden geçen hafta

actually burnt my tongue on some very hot food

gerçekten çok sıcak bir yemekle dilimi yaktığımda

please don't ask me how i did it but i did it i

lütfen bana nasıl yaptığımı sorma ama yaptım

managed to do that and i i developed a large ulcer on my tongue

bunu yapmayı başardım ve dilimde büyük bir ülser oluştu

and it's taken me a very long time to get rid of it but it's still there

ve ondan kurtulmam çok uzun zamanımı aldı ama hala orada

and it's still rather annoying however the good news is

ve hala oldukça can sıkıcı ama iyi haber şu ki

it is not as painful as it was before for those who are wondering my

eskisi kadar acı verici değil benim adım duncan merak edenler için

name is duncan i talk about the english language here on

burada youtube'da ingilizce konuşuyorum işim bu işte bu

youtube that is what i do that is the reason why

yüzden

i am here with you that's what i do i talk about english i

buradayım ve işim bu ingilizce hakkında konuşuyorum

talk about all sorts of subjects as we will be

her türlü konudan konuşuyorum bizim gibi

doing today we will be talking about lots of

bugün yapacağımız canlı yayında pek çok

different subjects during today's live stream yes for those

farklı konudan bahsedeceğiz evet merak edenler için

who are wondering we are now coming to you live from the

şimdi ingilizcenin doğum yeri olan ingiltere'den canlı yayınla karşınızdayız

birthplace of the english language which just

happens to be england hello to you

sizlere merhaba

and of course we have made it all the way to the middle of the week

ve tabii ki biz hafta ortasına kadar geldik

we have made it all the way to wednesday

çarşambaya kadar geldik

come on

yes duncan if you are going to press the buttons please make sure

hadi ama duncan butonlara basacaksan lütfen parmağının

that you have your finger on the right button you silly sausage

sağ tuşta olduğundan emin ol seni aptal sosis

i am a silly sausage for those who are wondering i have not been lazy this week

ben merak edenler için aptalca bir sosis bu hafta tembel olmadım bu hafta

i've been doing a lot of things this week i can't begin to tell you how

çok şey yaptım

busy i have been for the past two days i have

son iki gündür ne kadar meşgul olduğumu anlatamam

been cleaning out my studio i've been making my studio

temizlik yapıyorum stüdyo stüdyomu

look all lovely in fact

çok güzel gösteriyorum aslında

on monday i took everything out of this studio

pazartesi günü bu stüdyodaki her şeyi aldım

everything i had a big summer clean up i decided to clean out my studio and

büyük bir yaz temizliği yaptım stüdyomu temizlemeye karar verdim ve

there you can see just to prove it's exactly what i did

orada tam olarak ne yaptığımı kanıtlamak için görebilirsiniz

i had my studio clean for summer so some people have

Stüdyomu yaz için temizledim, bu yüzden bazı insanlar

their clean or maybe they clean their house or clean their room

temizliklerini yapıyor ya da belki bahar döneminde evlerini ya da odalarını temizliyorlar,

during the spring time however i normally have

ancak normalde temiz havayı içeri almak için

my clean out during the summer when i can open the windows

pencereleri açabildiğim yaz aylarında temizliğimi yapıyorum.

let in the fresh air and also quite often i

sık sık

i find myself with a little bit of spare time

kendimi biraz boş zamanım oluyor buluyorum bu

as well so there you can see my studio on monday i cleared the whole

yüzden pazartesi günü stüdyomu görebilirsin tüm

studio out everything and you can see everything went

stüdyoyu boşalttım ve her şeyin yolunda gittiğini görebilirsin

so you can now see what my studio looks like when there is nothing

böylece artık hiçbir şey yokken stüdyomun nasıl göründüğünü görebilirsin

in the actual room here is another angle for you

asıl odada ilgilenenler için işte size başka bir açı

for those who are interested so there is another view

yani başka bir manzara var

and you can see my studio is looking bare

ve stüdyomun çıplak göründüğünü görebilirsiniz

but the big question is where did i put all of my equipment

ama asıl soru şu ki tüm ekipmanımı nereye koydum

mr duncan where is it where where is all your

bay duncan nerede nerede tüm

equipment well for for one day in fact monday and also part of tuesday

ekipmanlarınız bir gün için iyi aslında pazartesi ve ayrıca salı günü de

i had to leave all of my studio equipment

tüm stüdyo ekipmanlarımı

in the dining room would you like to see it

yemek odasında bırakmak zorunda kaldım görmek ister misiniz işte işte

so there it is that is what my studio looks like

when i'm having my big clean out and that's what i was doing on monday

ben olduğumda stüdyom böyle görünüyor büyük temizliğimi yapmak ve pazartesi ve salı günleri yaptığım şey buydu,

and tuesday so i have been keeping myself rather

bu yüzden

busy this week for those who think maybe

i'm doing nothing on monday and tuesday well guess what i have been ever so busy

pazartesi ve salı günleri hiçbir şey yapmadığımı düşünenler için bu hafta kendimi oldukça meşgul tutuyorum, tahmin edin neden şimdiye kadar temizlik yapmakla bu kadar meşguldüm

cleaning out my studio and that is what i've been doing what about you

benim stüdyom ve ben de bunu yapıyorum ya sen

have you done anything exciting anything happened

yaptın mı heyecan verici bir şey yaptın

this week anything nice happened monday tuesday anything you can share it right

bu hafta oldu güzel bir şey oldu pazartesi salı herhangi bir şey burada paylaşabilirsin

here because of course we are a lovely

çünkü elbette biz

community of people who are all interested in the english language

tüm ilgilenen insanlardan oluşan sevimli bir topluluğuz İngilizce

so here is the situation that i'm in at the moment i am in a very interesting

yani işte şu anda içinde bulunduğum durum çok ilginç bir durumdayım

situation because one of my moderators here

çünkü

on the live chat has decided to retire i won't say who but all i will say is

buradaki canlı sohbetteki moderatörlerimden biri emekli olmaya karar verdi kim olduğunu söylemeyeceğim ama tek söyleyeceğim

thank you helena for your moderating so we have

teşekkür moderatörlüğünüz için helena, bu yüzden

a spare place for a moderator so today

moderatör için boş bir yerimiz var, bu yüzden bugün kendimi

if i'm feeling generous of course i might

cömert hissedersem, elbette,

i might actually give that moderator place to one of you

o moderatör yerini

today mr duncan that is so exciting so helena has lots of other things to do

bugün birinize verebilirim bay duncan, bu çok heyecan verici, bu yüzden helena'da başka birçok şey var yapılacak şeyler

but it's okay it's no problem i know one of you out there would love

ama sorun değil sorun değil içinizden birinin seveceğini biliyorum eminim biriniz

i'm pretty sure one of you would love to fill that gap so you will have a

bu boşluğu doldurmaktan hoşlanır bu yüzden

chance to do that today we are looking for

bugün bunu yapma şansınız olacak

a new moderator so of course we already have moderators

yeni bir moderatör arıyoruz yani tabii ki zaten moderatörlerimiz var

we have palmyra we have luis mendes we also have

palmyra'mız var luis mendes'imiz var ayrıca

mika and belarusia so we are looking for another moderator

mika ve belarusia'mız var bu yüzden listeme eklemek için başka bir moderatör arıyoruz bu

to add to my list who will it be i wonder so if you think

kim olacak merak ediyorum

you could be the latest moderator the new moderator here

son moderatör olabileceğinizi düşünüyorsanız yeni moderatör

on my list of moderators for this live chat

bu canlı sohbet için moderatör listemde, bana

i want you to tell me why why do you think you would be a good moderator

söylemeni istiyorum neden iyi bir moderatör olacağını düşünüyorsun

why put your case forward now is your chance

neden davanı öne sürmen şimdi senin şansın

oh dear me how funny so today we have a lot of things to talk

oh canım benim ne kadar komik bu yüzden bugün yapacak çok şeyimiz var

about all we have the sentence game coming today the sentence game the

her şey hakkında konuşun bugün gelen cümle oyunu cümle oyunu

sentence game is here today and i hope you are

cümle oyunu bugün burada ve umarım

in the mood for playing along so we have the sentence game we are

birlikte oynamak için havasındasınızdır, bu yüzden cümle oyunumuz var arkadaş için

looking at the letter f f

f f harfine bakıyoruz şeytan

for friend

f for fiend who fiend something

kim şeytan için

scary something dangerous something that haunts you might be

korkutucu bir şey tehlikeli bir şey sizi rahatsız eden bir iblis

described as a fiend a monster maybe something that

olarak tanımlanabilir bir canavar belki

is

hungry a fiend something that is lurking around

aç bir şey bir iblis ortalıkta dolaşan bir şey bu

so today's sentence game we will be looking

yüzden bugünkü cümle oyununda f harfine bakacağız f

at the letter f we will be looking for words beginning with

ile başlayan kelimeleri arayacağız

f in our sentence game coming up today another thing i'm going

Cümle oyunumuz bugün geliyor, hakkında konuşacağım başka bir şey

to talk about and this is something that reminds me very much

ve bu bana

of what i've been doing this week on monday and tuesday i decided to clean

bu hafta pazartesi ve salı günleri yaptığım şeyi hatırlatan bir şey,

out my studio to make it all look lovely and sparkly

her şeyin güzel görünmesi için stüdyomu temizlemeye karar verdim. ve ışıltılı peki ya sen

what about you do you often clean your house

evini sık sık temizlersin

are you a person who often cleans or clears your rooms

odalarını

so you can make them fresh and like new some people do that some people

taze ve yeni gibi yapmak için sık sık temizleyen veya toplayan biri misin

don't bother that is one thing we are talking about

today also where do you put your stuff where do you

ayrıca eşyalarını nereye koyuyorsun

put your things the things that you have around you in

eşyalarını nereye koyuyorsun günlük hayatında çevrende olan şeyleri

your day-to-day life sometimes we buy lots of things that we

bazen ihtiyacımız olmayan bir sürü şey alıyoruz

don't need maybe we only use them for a short time

belki sadece kısa bir süre için kullanıyoruz

and then we decide to get rid of them or to put them

ve sonra onlardan kurtulmaya ya da

somewhere else in the house quite often there is a place in the

evin başka bir yerine koymaya karar veririz, genellikle

house where you will store things you will put things that you no

evde bir şeyler saklayacağın bir yer vardır, artık ihtiyacın olmayan şeyleri koyarsın,

longer need you will put them somewhere in your

onları

house normally there is a certain place or maybe a room where you will do that

evin bir yerine koyarsın normalde oraya belli bir yer ya da belki bir odadır, bunu yapacağınız bir odadır, bu yüzden

so that is one of the things we are talking about as well

bahsettiğimiz şeylerden biri de fırsat

also we will be looking at the word opportunity

kelimesine de bakacağız,

as well there are many ways of expressing opportunity

the chance of something happening today there is

bugün bir şeyin olma ihtimalini ifade etmenin birçok yolu var.

an opportunity for someone out there to become

birisinin yeni moderatör olması için bir fırsat var, bu

the new moderator so we already have some moderators here

yüzden burada zaten bazı moderatörlerimiz var, burada canlı sohbette moderatörler ekibime katılacak

i am looking for a new moderator to join my team of moderators

yeni bir moderatör arıyorum, bu yüzden

here on the live chat so i hope you will get involved with that later on

umarım daha sonra buna dahil olursunuz.

as well so many things to do today so many things happening oh my

pekala bugün yapacak çok şey var çok fazla şey oluyor aman tanrım

goodness it's very exciting i must say

çok heyecan verici söylemeliyim

outside the weather is looking not too bad

dışarıda hava çok kötü görünmüyor

we had a little bit of cloud we had some rain

biraz bulut vardı biraz yağmur yağdı

things are looking a little

işler biraz görünüyor ben ne

what's the word i'm looking for unsettled

kelimeyim huzursuz arıyorum

however tomorrow and friday apparently the weather here is going to

ancak yarın ve cuma görünüşe göre buradaki hava

become amazingly hot so we might

inanılmaz derecede sıcak olacak, bu yüzden

be outside in the garden on friday and also next sunday the weather

cuma günü bahçede olabiliriz ve ayrıca gelecek pazar hava

forecast is good as well so we might actually be

tahmini de iyi, bu yüzden aslında

in the garden next sunday as well for those who are wondering you can

gelecek pazar da bahçede olabiliriz merak edenler için

catch me here on youtube every sunday wednesday and friday

beni youtube'da her pazar çarşamba ve cuma

2 p.m uk time and also as i accidentally showed you

14:00 İngiltere saatiyle 14:00'de yakalayabilirsiniz ve ayrıca daha önce size yanlışlıkla gösterdiğim gibi

earlier just by accident but here it is now on

ama şimdi burada

purpose you can also have live captions

bilerek canlı altyazılar da alabilirsiniz

press that on your keyboard and you can have live captions right now

klavyenizde buna basın ve şu anda canlı alt yazılara sahip olabilirsiniz, bu

isn't it amazing it is i can't believe it

harika değil mi,

talking of the live chat oh hello luis mendes or should i say luis

canlı sohbetten bahsettiğine inanamıyorum oh merhaba luis mendes ya da luis mendes mi demeliyim tahmin edin

mendes guess what you are first on today's

bugünün canlı sohbetinde ilk sizsiniz

live chat congratulations lewis you are number one today

tebrikler lewis siz bir numarasınız bugün

lucky lewis

şanslı lewis

luis mendes you are very lucky today because you are first

luis mendes bugün çok şanslısın çünkü

on the live chat congratulations beatrice

canlı sohbette ilksin tebrikler beatrice

also vitas is here unfortunately today vitas your finger

de vitas burada ne yazık ki bugün vitas parmağın

was not fast enough it would appear that lewis

yeterince hızlı değildi görünüşe göre lewis'in

today has a very fast finger we also have mahila unicarina

bugün çok hızlı bir parmağı var bizde de mahila unicarina var

lina hello lino florence is here twan you win watching in vietnam

lina merhaba lino florence burada twan vietnam'da izleyerek kazandın

hello vietnam and everyone watching there as well

merhaba vietnam ve orada izleyen herkes de

zoe hello zoe i don't recognize your name

zoe merhaba zoe adını tanımıyorum seni de

nice to see you here as well also we have andy starr

burada görmek güzel ayrıca andy starr'ımız var

hello also beatriz hello easy to learn hello to you nice to see

merhaba ayrıca beatriz merhaba öğrenmesi kolay merhaba sizi de burada görmek güzel

you here as well

sandra says hello and have a nice day everyone sandra gonzalez isn't that kind

sandra merhaba diyor ve herkese iyi günler diyor sandra gonzalez o tür biri değil misiniz

of you thank you very much some lovely messages

çok teşekkür ederim bazı güzel mesajları

already don't forget during august

şimdiden unutmayın ağustos ayı boyunca her

i will be back to my usual three days a week sunday wednesday

zamanki üç günüme geri döneceğim bir hafta pazar çarşamba

friday because i did have some people asking where are you mr duncan

cuma çünkü pazartesi günü nerede olduğunuzu soran bazı insanlar oldu Bay Duncan

on monday but of course that was during july

ama tabii ki bu temmuzdaydı

now we are into august talking of which i suppose i should mention

şimdi ağustos ayından bahsediyoruz ki sanırım

next wednesday

önümüzdeki çarşambadan bahsetmeliyim

next wednesday it's my birthday next wednesday i didn't

önümüzdeki çarşamba benim doğum günüm gelecek çarşamba söylemedim

want to mention it but the reason why i am mentioning it is

Bahsetmek istiyorum ama bahsetmemin nedeni

to make sure that everyone knows

herkesin bildiğinden emin olmak

and i don't want to be accused of hiding my birthday you see because some people

ve doğum günümü saklamakla suçlanmak istemiyorum çünkü bazı insanlar

get very embarrassed so if i try to hide the fact

çok utanıyor, bu yüzden gerçeği saklamaya çalışırsam

that it's my birthday next week people will tell me anyway

gelecek hafta benim doğum günüm olduğunu insanlar nasılsa söyleyecekler

so i might as well just say it right now next wednesday yes

bu yüzden bunu hemen şimdi önümüzdeki çarşamba söyleyebilirim evet gelecek çarşamba

it is my birthday next wednesday i will not try to hide it

benim doğum günüm onu ​​hiç saklamaya çalışmayacağım

at all hello maria

merhaba maria

hello also to oh hello sunshine we could do with some sunshine today

merhaba ayrıca oh merhaba güneş ışığına merhaba yapabiliriz bugün biraz güneş ışığıyla

we could really do with some sunshine we have no sunshine at the moment

gerçekten idare edebilirdik şu anda hiç güneş ışığımız yok

unfortunately so we are looking for a new moderator

maalesef bu yüzden yeni bir moderatör arıyoruz

because one of our moderators has decided to to give up that position

çünkü moderatörlerimizden biri

doing something else right now

şu anda başka bir şey yaparak bu pozisyondan vazgeçmeye karar verdi

hello ma2 mr2 hello to you as well hello pershore

merhaba ma2 mr2 merhaba sen de merhaba pershore

hello also to alessandra as well can i say a very big thank you

alessandra'ya da merhaba çok büyük bir teşekkür edebilir miyim evet çok

yes i received some lovely donations in fact

güzel bağışlar aldım aslında

two donations can i say a big thank you to

iki bağış

petros demetriardis and also yen hui huang for your kind

petros demetriardis'e ve ayrıca paypal'daki nazik bağışlarınız için yen hui huang'a çok teşekkür edebilir miyim

donations on paypal very kind of you thank you very much for your donations

çok naziksiniz, bağışlarınız için çok teşekkür ederim

and if you want to make a donation you are more than welcome to do so to allow

ve bağış yapmak istiyorsanız,

my work to continue forever and ever here on

işimin sonsuza kadar ve sonsuza kadar burada

youtube paypal yes if you want to send a small

youtube paypal'da devam etmesine izin vermek için bunu yapmaktan memnuniyet duyarız evet, küçük bir bağış göndermek istiyorsanız

donation or of course a large donation if you've

veya Tabii ki büyük bir bağış,

recently won the lottery feel free and it will help my work

yakın zamanda piyangoyu kazandıysanız çekinmeyin ve işimin

continue right here don't forget everything i do

burada devam etmesine yardımcı olacak, yaptığım her şeyi unutma,

i do for free it costs you nothing nothing at all

ücretsiz yapıyorum, size hiçbir maliyeti yok, bu yüzden

so that is what i want to carry on doing i want to

taşımak istediğim şey bu

continue doing this for free for as long as i can we are now up to

bunu yaparken elimden geldiğince ücretsiz olarak bunu yapmaya devam etmek istiyorum artık

date so i wonder would you like to be

güncel durumdayız bu yüzden moderatör olmak ister misiniz merak ediyorum

a moderator

kate gann says mr duncan you are a leo baby

kate gann bay duncan diyor ki siz bir aslansınız bebeğim evet

yes i am my star sign even though i don't really follow astrology

ben benim yıldız burcum astrolojiyi gerçekten takip etmiyorum

i'll be honest with you i don't follow it to be honest

size karşı dürüst olacağım dürüst olmak gerekirse takip etmiyorum

but yes i am leo leo the lion so who will be our new moderator

ama evet ben aslan leo'yum bu yüzden yeni moderatörümüz kim olacak

i wonder hmm we do have moderators including palmyra

merak ediyorum hmm palmyra

luis mendes also mika hello mika i can see you thank you very much for

luis mendes de dahil olmak üzere moderatörlerimiz var mika merhaba mika seni görebiliyorum tekrar bana katıldığın için çok teşekkür ederim

joining me again belarusia is here as well wow

belarusya da burada vay be

we have a lot of people joining in today but who

bugün katılan çok insan var ama şimdi

will be the new moderator now i might do it today i might do it on

yeni moderatör kim olacak bugün yapabilirim

friday we will see what happens

cuma günü yapabilirim biz ne olacağını göreceksin

hello to matthias hello matthias nice to see you as well

matthias'a merhaba merhaba matthias ben de seni gördüğüme sevindim

what do you have to do if you are the moderator well all you have to do is to

moderatörsen ne yapman gerekiyor peki tek yapman gereken

join in on the live chat and also make sure that

canlı sohbete katılmak ve ayrıca

everyone is on their good behavior that means that they don't swear

herkesin iyi olduğundan emin olmak Küfür etmemeleri,

or say anything bad or say anything wrong

kötü bir şey söylememeleri veya yanlış bir şey söylememeleri anlamına gelen davranış yani tek

so that is all you have to do if you are the moderator it's

yapmanız gereken moderatör iseniz o kadar da

it's not that difficult all you have to do is join me

zor değil tek yapmanız gereken

on my live streams and you can make sure that everything

canlı yayınlarımda bana katılmak ve her şeyin

is going okay you see

yolunda gittiğinden emin ol

your tie is looking really nice rahul thank you very much thank you very much

kravatın gerçekten güzel görünüyor rahul çok teşekkür ederim çok teşekkür ederim

this is my lovely purple tie some people say that it is pink but it

bu benim güzel mor kravatım bazı insanlar pembe olduğunu söylüyor ama

isn't it's purple honestly hello hi hi li quang hello to you as

mor değil dürüstçe merhaba hi hi li quang sana da merhaba bu kadar

well nice to see so many people joining me

çok insanın şimdiden bana katıldığını görmek güzel

already how lovely very nice

ne kadar güzel çok güzel bu

so one of the questions i'm asking today is when we talk about

yüzden bugün sorduğum sorulardan biri de

things that you have in your house maybe your rubbish

evinizdeki şeylerden bahsederken belki çöpleriniz

maybe the things that you put somewhere in your house because you don't need it

belki bir yerlere koyduğunuz şeyler evinizde çünkü artık ona ihtiyacınız yok

anymore or maybe you don't use it where do you put

veya belki de kullanmıyorsunuz,

your stuff now that is an interesting word

şimdi eşyalarınızı nereye koyuyorsunuz, bu ilginç bir kelime,

the word stuff is a word that means things

stuff kelimesi bir şeyler ifade eden bir kelimedir,

so you can use that particular word to mean things your things

bu yüzden o belirli kelimeyi bir şeyler ifade etmek için kullanabilirsiniz. eşyalarınız

the things that you own your belongings your

sahip olduğunuz şeyler eşyalarınız mülkünüz eşyalarınız

property your stuff the things that you own so that's quite

sahip olduğunuz şeyler bu yüzden bazı şeylerden

often what we say when we talk about stuff

bahsederken sıklıkla söylediğimiz şeyler

we are talking about things things hello nabil nice to see you again

merhaba nabil sizi tekrar görmek güzel

nice to see you here as well thank you very much for joining me today

sizi burada görmek güzel bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim sizi canlı

it's always a pleasure to see you on the live chat

sohbette görmek her zaman bir zevk

thank you florence very nice of you to say so

teşekkür ederim florence çok naziksiniz

so where do you put your stuff in your house do you have a place

yani eşyalarınızı evinizde nereye koyuyorsunuz eşyalarınızı sakladığınız bir yer var mı

where you store things away of course some people

tabii ki bazı insanlar

get too obsessed they become too obsessed with

çok takıntılı oluyorlar

keeping things and that is also something we will be talking about

bir şeyleri saklama konusunda fazla takıntılı hale geliyorlar ve bu da daha sonra konuşacağımız bir konu bundan

later on as well ashkan says i'm sure you will pay a very

high salary to the new moderator i'm not sure about

that i'm not sure about that

emin değilim

of course you are working for the for the pleasure of doing it you see

tabii ki bunu yapmanın zevki için çalışıyorsunuz o mavi anahtarlardan

there are a lot of people who want one of those blue spanners

birini isteyen bir sürü insan var

there are

oh easy to learn says mr duncan do you know it is my birthday also

ah öğrenmesi kolay diyor bay duncan biliyor musunuz benim de doğum günüm

on the 12th of august oh i see yes next wednesday it is my birthday oh dear

12 ağustos oh görüyorum evet gelecek çarşamba benim doğum günüm ah canım bir

i will be another year older but unfortunately no wiser

yaş daha yaşlanacağım ama ne yazık ki daha akıllıca değil

unfortunately here we go then let's have a look at some words connected with

ne yazık ki işte başlıyoruz o zaman fırsatla bağlantılı bazı kelimelere bir göz atalım

opportunity so something that comes along

bu yüzden ortaya çıkan bir şey

something that comes along that offers you

Karşınıza çıkan ve size

a chance something that comes along and offers you a possibility of doing

bir şans sunan bir şey Karşınıza çıkan ve size bir şeyi yapma olasılığı sunan bir şey,

something we often talk about the word opportunity

sık sık fırsat kelimesinden bahsederiz

and there on the screen you can see there are quite a few ways

ve ekranda fırsatı tanımlamanın pek çok yolu olduğunu görebilirsiniz,

of describing opportunity for example you can have chance

örneğin şans

chance so the chance of doing something if you have the chance to do

şans yani bir şeyi yapma şansı eğer bir

something that means you are given the opportunity you have the chance

to do something you have the opportunity there is a chance for you to

şeyi yapma şansın varsa bu sana fırsat verildiği anlamına gelir

do your dream job or maybe a certain job that you would love to do

yapmayı çok isteyeceğiniz

there is an opportunity there is a chance

bir fırsat var

for you to do it oh we might also say opening as well if

sizin için bir şans var oh açılış da diyebiliriz eğer

there is an opening well we can say that there is

bir açılış varsa kuyu

a chance or an opportunity an opening quite often in work so maybe if there

bir şans veya fırsat var diyebiliriz işte oldukça sık yani belki

is a company that you've always wanted to work for

her zaman çalışmak istediğin bir şirket varsa

maybe there is a company that you would love

belki çalışmak isteyeceğin bir şirket

to work for we can say that there is an opening there is a position there is

vardır bir açık pozisyon var bir pozisyon var

something available that might help you

to succeed or to gain your dream job there is an opening in my company there

başarılı olmana yardımcı olabilecek bir şeyler var diyebiliriz veya hayalinizdeki işi elde etmek için şirketimde bir açık var

is an opening at my business there is an

benim işyerimde bir açık var

opening at the factory there is an opening

fabrikada bir açık var

there is an opportunity there is a chance for you to work

bir fırsat var burada çalışma şansın var

here prospect as well so even though prospect doesn't

muhtemel de Beklenti

necessarily mean opportunity we can say that a prospect

mutlaka fırsat anlamına gelmez, bir olasılığın

is something that comes your way maybe something you are

yolunuza çıkan bir şey olduğunu söyleyebiliriz, belki de aradığınız bir şeydir, bu nedenle

looking for so sometimes you are looking for

bazen

an opportunity in fact it might be fair to say that most of us

bir fırsat arıyorsunuz, aslında çoğumuzun

in our lives often look for some sort of opportunity

hayatımızda sıklıkla baktığını söylemek adil olabilir. bir tür fırsat için

something that we are looking for we are looking for that

aradığımız bir şey o şansı arıyoruz o

chance we are looking for that opening we are looking for that

açıklığı arıyoruz o olasılığı arıyoruz

prospect a way of getting into a certain career or

belirli bir kariyere girmenin bir yolunu veya

maybe getting into a certain type of work

belki de belirli bir iş

prospect so we often see opportunity

olasılığına girmeyi bu yüzden sık sık fırsatı görmek

we often see opportunity as something that gives you the chance

genellikle fırsatı size bir şey yapma şansı veren bir şey olarak görürüz

to do something quite often we will use these words when we are

oldukça sık bu kelimeleri

talking about job opportunities so maybe there is a job opportunity that

iş fırsatlarından bahsederken kullanırız bu yüzden belki önünüze çıkabilecek bir iş fırsatı vardır

might come your way you will have a chance to do

sizin bir şeyler yapma şansınız olur

something we can also say open door so we often

açık kapı da diyebiliriz, bu yüzden genellikle

see opportunity as a door

fırsatı bir kapı

opening if you imagine a door opening a doorway suddenly opens in

açılması olarak görürüz, eğer bir kapının açıldığını hayal ederseniz, önünüzde aniden bir kapı açılır

front of you and immediately you have an opportunity

ve hemen bir fırsatınız olur,

there is an open door there is something that is giving you

açık bir kapı vardır, size fırsat veren bir şey vardır.

the opportunity to do something

bir şey yap

maybe there is an offering as well an offering so something that comes your

belki bir teklif vardır, bir teklif de vardır, bu yüzden yolunuza çıkan bir şey size

way might be offered to you the thing

sunulabilir, bu şey

is offered so an opportunity can also be something that comes your way it is

sunulur, bu nedenle bir fırsat aynı zamanda yolunuza çıkan bir şey olabilir,

offered and quite often we will describe that

sunulur ve çoğu zaman bunu

as an offering an offering something that comes your way you have

bir teklif olarak tanımlarız. bir teklif yolunuza çıkan bir şey

an opportunity you have an offering someone

fırsatınız var bir teklifiniz var birisi

offers something to you

size bir şey teklif ediyor

a window oh that's a good one i like that one

bir pencere oh bu iyi bir

window so maybe there is a window of opportunity it is a phrase that we

pencere hoşuma gitti bu yüzden belki bir fırsat penceresi vardır bu

often use we might say that there is a window of

sık sık kullandığımız bir ifade olabilir şirketimde bir fırsat penceresi olduğunu söyle

opportunity at my company maybe i'm looking for a

belki işimin

new person to work in one of the offices

ofislerinden birinde çalışacak yeni birini arıyorum açık

of my business there is a window open there is a window of opportunity

bir pencere var bir fırsat penceresi var

an opportunity is something that comes your way not all the time though

bir fırsat karşına çıkan bir şeydir değil her zaman olsa da,

one of the problems with opportunities one of the problems with having an

fırsatlarla ilgili sorunlardan biri, bir fırsata sahip olmanın sorunlarından biri,

opportunity is they rarely happen so if you get

nadiren meydana gelmeleridir, bu nedenle, bir

the opportunity to do something quite often they say you should grab

şeyi yapma fırsatı bulursanız, oldukça sık olarak, fırsatı

the opportunity you should take the opportunity

değerlendirmeniz gerektiğini söylerler, fırsatı değerlendirmelisiniz

and also maybe slot as well a position or a place

ve ayrıca belki de peki bir pozisyon ya da bir yer belki

maybe something that you want to do maybe there is a place

yapmak istediğin bir şey belki sığabileceğin bir yer

or a slot that you can fit into so that means that that position

ya da slot vardır ki bu da o pozisyonun

is perfect for you it is a slot it is something that is being offered

senin için mükemmel olduğu anlamına gelir bu bir slottur bu bir pozisyon teklif edilen bir şeydir

a position a place but as i said opportunity does not

yer ama dediğim gibi fırsat

always come your way opportunity is not

her zaman karşınıza çıkmaz fırsat her gün

something that comes along every day so when it does you must

karşınıza çıkan bir şey değildir yani geldiğinde

grab it

onu yakalamalısınız

here's another word connected to opportunity

burada fırsat opportune opportune ile bağlantılı başka bir kelime

opportune opportune so this is used as an adjective and it

yani bu bir sıfat olarak kullanılıyor ve

describes the right moment or a favorable action at the right

doğru anı anlatıyor ya da doğru zamanda olumlu bir eylem

moment or something that is well timed

ya da iyi zamanlanmış bir şey,

so maybe an opportunity comes your way at an opportune moment

bu yüzden belki bir fırsat, uygun bir zamanda,

a good moment the right moment so perhaps you are looking for a job in

iyi bir anda, doğru anda, yani belki

a certain company or a certain position and suddenly

belirli bir şirkette ya da belirli bir pozisyonda bir iş arıyorsunuz ve aniden

a job offer comes your way you can describe it as

bir iş teklifi yolunuza çıkar bunu

an opportune moment an opportune offer something that has

uygun bir an olarak tanımlayabilirsiniz uygun bir teklif

come along at the right time at the right

doğru zamanda doğru zamanda gelen bir şey

moment it is well timed it is opportune i like that one

iyi zamanlanmış uygun bir

very interesting word another one now oh now this is a noun it describes

kelimeyi beğendim çok ilginç bir kelime başka bir şimdi oh şimdi bu bir isim,

a person who is always looking for opportunities a person who

her zaman fırsatlar arayan bir kişiyi tanımlar,

goes around or maybe in their life they are looking

etrafta dolaşan bir kişi veya belki de hayatlarında

for opportunities they are looking for openings they are looking for

fırsatlar arıyorlar, açıklıklar arıyorlar, bir

chances to do things so an opportunist or opportunist

şeyler yapmak için şans arıyorlar, bu nedenle bir fırsatçı veya fırsatçı

can be described as a predator a person who is often looking

olarak tanımlanabilir. avcı bir şeye giden yolu sık sık fırsat arayan bir kişi

for opportunities the way into something maybe an entrepreneur

belki bir girişimci

an entrepreneur is a person who is always looking for new business

bir girişimci her zaman yeni iş fırsatları arayan bir kişi

opportunities a person who has money and they are always

parası olan bir kişi ve her zaman

looking for new opportunities so an

yeni fırsatlar arayan bir kişidir, bu nedenle

entrepreneur is a person who is always looking for

bir girişimci iş yaratmak ve tabii ki para kazanmak için her zaman

new chances or new opportunities to create business and of course

yeni şanslar veya yeni fırsatlar arıyoruz

make money as well yes we often see an industrialist as a

evet genellikle bir sanayiciyi fırsatçı bir kişi olarak görüyoruz

person who is an opportunist a person who is always looking to expand

her zaman işini büyütmek isteyen bir kişi

their business maybe a new product that they can make that wasn't made

belki yapabilecekleri yeni bir ürün fırsatçı olmadan önce yapılmadı

before they are an opportunist they are looking

onlar

for a new way a new

yeni bir yol arıyorlar yeni bir

way there are always new opportunities to be found and a person that does that

yol her zaman bulunacak yeni fırsatlar vardır ve bunu yapan bir kişi

can be described as an opportunist a go-getter oh i like this one

fırsatçı olarak tanımlanabilir bir go-getter oh bunu beğendim

a go-getter is a person who doesn't wait for the opportunity to come to them they

bir git -getter fırsatın kendisine gelmesini beklemeyen kişidir

go outside they go into the wide world and

dışarı çıkarlar geniş dünyaya giderler ve

they look for opportunities

fırsatları ararlar

they are actually looking for opportunities

aslında fırsatları ararlar

they go out and they try to find opportunities they are they are an

dışarı çıkarlar ve oldukları fırsatları bulmaya çalışırlar bir

opportunist an opportunist

oportünist bir oportünist

another one opportunism so again we are looking at a noun to

başka bir oportünizm bu yüzden yine ortaya

take advantage of situations as they arise

çıkan durumlardan

to exploit without principles so a person who might be described as a

ilkeleri olmadan yararlanmak için yararlanmak için bir isme bakıyoruz, böylece bir oportünist olarak tanımlanabilecek bir kişi,

as an opportunist will follow the rules

of opportunism you are always looking to take advantage of a situation and

her zaman aradığınız oportünizmin kurallarına uyacaktır. bir durumdan faydalanmak ve

sometimes you don't care how you do it you don't care how you get that thing

bazen bunu nasıl yaptığınızı umursamazsınız, o şeyi nasıl elde ettiğinizi umursamazsınız.

if you see something that you want see something that you want to

grab or take then opportunism is

the noun that describes that type of behavior

to take advantage of situations as they arise or appear

ortaya çıktıkça durumlardan yararlanmak için davranış türü veya

to exploit without principles so you will do anything sometimes

ilkeler olmadan istismar ediyor gibi görünüyor, bu nedenle bazen bir şeyi kilitleme fırsatı elde etmek için her şeyi yaparsınız

to get an opportunity to get that chance to do something

lock down oh this is a good point yes roxy says lockdown

oh bu iyi bir nokta evet roxy, kilitlemenin

has been very good for entrepreneurs yes i think so so people who are looking

çok iyi olduğunu söylüyor girişimciler için evet

to create new businesses or maybe expand

into new areas or to find new opportunities new ways of doing

things yes you are right i think so

i think so

artsby i beg your pardon mr duncan but there are

bence öyle

lots of new words rare words for those go-getters yes well a go-getter

Pek çok yeni kelime, bu hevesliler için nadir kelimeler evet, pekala bir hevesli, oraya

can be a person who is willing to go out there

çıkıp fırsatlarını bulmaya istekli bir kişi olabilir,

and find their opportunities one of the problems in life is sometimes

hayattaki sorunlardan biri bazen

it is easy to sit and wait for the opportunity to come to you

oturup beklemek kolaydır. fırsatın sana gelmesi

sometimes you have to be a go-getter you have to be a person who

bazen hevesli olmalısın

is willing to put themselves out there somehow whatever it takes

kendini bir şekilde ortaya koymaya istekli biri olmalısın ne pahasına olursa olsun

yes sometimes being an opportunist

evet bazen fırsatçı olmak için

i'm sorry mr duncan i'm a bit busy today attending

üzgünüm bay duncan bugün biraz meşgulüm

some work in the house oh i see so you are having some some water

evdeki bazı işlere katılıyorum oh, su tesisatı yaptırdığınızı görüyorum,

installation i'm very intrigued perhaps you have to

çok ilgimi çekti, belki

call a plumber maybe there is a plumber in your house

bir tesisatçı çağırmanız gerekir, belki evinizde boruları tamir eden bir tesisatçı vardır,

repairing the pipes i think so

sanırım

lockdown has finished already says andy are we really going to talk about that

kilitlenme çoktan bitti diyor andy gerçekten bunun hakkında konuşacağız

no is the answer to that question the answer to that is no we are not going to

hayır, bu sorunun cevabı, bunun cevabı hayır,

talk about that finally

bunun hakkında konuşmayacağız nihayet işte

here's another word our final word connected

başka bir kelime, fırsatla bağlantılı son sözümüz

to opportunity is opportunistically opportunistically

fırsatçı bir şekilde fırsatçıdır

oh so this is actually an adverb you are using the adverb

oh yani bu aslında bir zarf sensin zarfı

as the manner of taking an opportunity so you are doing something in that

bir fırsatı değerlendirme tarzı olarak kullanmak, yani bir şeyi o şekilde

particular way you are doing it opportunistically

belirli bir şekilde yapıyorsunuz, fırsatçı bir şekilde fırsatçı bir şekilde yapıyorsunuz,

opportunistically there are quite a few letters

in that word quite a few the manner of taking an opportunity

o kelimede epeyce harf var epeyce bir fırsatı değerlendirme tarzı

so not just the opportunity that comes along but also the way

yani sadece gelen fırsatı değil hem de

in which you do it you are doing something

yapma şeklin de fırsatçı bir şey yapıyorsun

opportunity opportunistically it's not very hard it's not very easy to

çok zor değil

say that word when you have a huge ulcer on your tongue by the way

o kelimeyi dilinde kocaman bir ülser varken söylemek çok kolay değil bu arada

it's not easy to do opportunistically it is an adverb and sometimes it's very

fırsatçı yapmak kolay değil bu bir zarf ve bazen

hard to say

when your tongue is about to fall off

diliniz düşmek üzereyken söylemek çok zor,

a lot of people want to talk about lockdown

pek çok insan tecrit hakkında konuşmak istiyor

well of course here in the uk things are not great

tabii ki burada Birleşik Krallık'ta işler harika değil

and things are not perfect we are trying our best

ve mükemmel değil

to get back to normal however i still think

normale dönmek için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz yine de

that it is a very long way off well certainly here in england anyway

bunun çok uzun bir yol olduğunu düşünüyorum, kesinlikle burada, İngiltere'de,

i think we are a very long way from everything becoming

her şeyin

normal again i think so a very long way away

yeniden normale dönmesinden çok uzaktayız bence, yani çok uzun bir yol

would you like to see something lovely would you like to see something nice

güzel bir şey görmek ister misiniz? güzel bir şey

here is a creature that i i filmed in my garden and there are many

burada bahçemde filme aldığım bir yaratık var ve

of this type of creature around many of them

etrafta bu türden bir çok yaratık var birçoğu

coming out normally after dark would you like to have a look

hava karardıktan sonra normal bir şekilde çıkıyor iyi bir bakmak ister misiniz

well here it is now oh mr duncan isn't that lovely

burası şimdi ah bay duncan öyle değil mi güzel bahçemde

there is a badger in my garden can you see the badger

bir porsuk var porsuğu görebiliyor musun

there is a badger in the garden and this this particular animal will come into

bahçede bir porsuk var ve bu özel hayvan

your garden after dark and if you put some food out for them at

hava karardıktan sonra bahçenize gelecek ve eğer geceleri onlar için biraz yiyecek koyarsanız

night peanuts fruit

fıstık meyvesi

as well you might not believe this but badgers also eat

de olmayabilir buna inan ama porsuklar aynı zamanda

fruit and meat

meyve ve et de yerler

a lot of people forget that badgers actually enjoy eating

birçok insan porsukların aslında

meat and also fruit as well so there you can see a little badger

et yemekten ve aynı zamanda meyve yemekten de zevk aldıklarını unutur, bu yüzden orada bahçemde küçük bir porsuğu

in my garden having a midnight feast i think that actually

gece yarısı ziyafeti verirken görebilirsiniz bence aslında bu

that's i think they are sunflower hearts

onların ayçiçeği olduğunu düşünüyorum kalpler

in the garden so you can see the badger is taking an

bahçede porsuğun bir

opportunity you see it is taking an opportunity

fırsatı değerlendirdiğini görebilmeniz için bahçemde yemek yemek için bir fırsat değerlendiriyor bu

to eat some food in my garden so you might describe this badger

yüzden bu porsuğu

as an opportunist the badger is eating some food in the garden

fırsatçı olarak tanımlayabilirsiniz

it is a badger taking an opportunity

Fırsatı değerlendirerek

you might describe this animal as an opportunist

bu hayvanı fırsatçı olarak tanımlayabilirsiniz

because at night it will wonder around looking for food to eat and there you

çünkü geceleri yiyecek bulmak için etrafta dolaşacaktır ve orada

can see that badger is really enjoying the food

porsuğun yemekten gerçekten zevk aldığını görebilirsiniz,

to be honest you are so lucky to be able to see a

dürüst olmak gerekirse bir porsuğu görebildiğiniz için çok şanslısınız

badger says florence thank you very much yes they are lovely creatures

diyor floransa çok teşekkür ederim evet onlar sevimli yaratıklar

however in certain parts of the uk unfortunately they are currently being

ama ne yazık ki şu anda İngiltere'nin bazı bölgelerinde

killed because in certain areas there is an illness

öldürülüyorlar çünkü bazı bölgelerde inekleri ve sığırları etkileyen bir hastalık var

that affects cows

bovine tuberculosis and the badger has been blamed

ve bu hastalıktan porsuk sorumlu tutuluyor,

for that disease so in some parts of the uk

bu yüzden bazı bölgelerde İngiltere'de

they are actually being killed in very large numbers we call it

aslında çok büyük sayılarda öldürülüyorlar biz buna

a cull cull so when you cull an animal it means you

itlaf itlafı diyoruz yani bir hayvanı itlaf ettiğinizde bu

are controlling the the killing of a certain creature

belirli bir yaratığın öldürülmesini kontrol ettiğiniz anlamına gelir

and there are a lot of people many people have become very angry

ve birçok insan var birçok insan çok kızdı

and upset at the killing of this particular creature

ve üzüldü Bu özel yaratığın öldürülmesinde bu

so a very controversial subject here in the uk

yüzden burada Birleşik Krallık'ta çok tartışmalı bir konu

the culling of badges

personally personally i think it's a it's a terrible idea

kişisel olarak rozetlerin itlaf edilmesi bence dürüst olmak korkunç bir fikir

to be honest and there are of course vaccines available

ve elbette

for cattle to protect them from from that particular illness

sığırları bu belirli hastalıktan korumak için aşılar var.

diana says i think mr steve will be very happy if

Diana, Bay Steve'in karıncaları yerse çok mutlu olacağını söylüyor ki bu

if they are eating the ants that is true i think so yes badgers will eat

doğru bence evet porsuklar

different types of food some people put nuts out

farklı türde yiyecekler yerler bazı insanlar

like me meat certain types of fruit they will also eat those things as well

benim gibi fındık koyarlar et belirli türde meyveler onlar da bunları yerler pekala

hello galvin galvin david asks what is the meaning of

merhaba galvin galvin david güneş ışığı dizisinin anlamının ne olduğunu sorar.

array of sunshine well a ray of sunshine is an idiom it is a

phrase that describes a person who is happy cheerful maybe someone who

makes the mood much better we can describe that person

as a ray of sunshine or a ray of sunlight a person who

güneş ışığı veya güneş ışığı ışını karakteriyle

brightens up a situation with their character

bir durumu karakteriyle aydınlatan kişi

with their character

tias is here hello ts i am late don't worry it's all right you are not

tias burada merhaba ts geç kaldım merak etmeyin tamam geç kalmadınız

too late we still have lots of things to do we

daha yapacak çok işimiz var

have been talking about opportunity i also showed you my studio

fırsattan bahsetmiştim size stüdyomu da gösterdim

because i cleaned my studio this week i decided to clean my studio completely

çünkü bu hafta stüdyomu temizledim bu hafta stüdyomu tamamen temizlemeye karar verdim bu

this week by the way don't forget you can give me a lovely

arada

like as well if you want to give me a like

bana bir beğeni vermek isterseniz bana da güzel bir beğeni atabileceğinizi unutmayın

there it is if you want to subscribe you can

işte burada abone olmak istersen olabilirsin de

as well you have a choice or of course you can do both and if you

bir seçeneğin var veya tabii ki ikisini birden yapabilirsin ve ayrıca benimle

want to get in touch as well maybe you want to send me an

iletişime geçmek istersen bana bir

email or maybe you want to follow me on facebook

e-posta göndermek istersin veya belki beni facebook'ta takip etmek istersin

you can by writing and signing up to these addresses

bu adreslere yazıp kaydolarak yapabilirsiniz

um lots of things going on today

um çok şey oluyor

it's a busy day today yes it's wednesday we've made it

bugün yoğun bir gün evet bugün çarşamba

halfway through the week halfway through the week

haftayı yarıladık hafta ortası

the sentence game is coming later on as well

cümle oyunu daha sonra geliyor

yes we have the sentence game and we are looking

evet yaptık cümle oyunu ve f

for words beginning with

ile başlayan sözcükleri arıyoruz f eğlence

f f for fun

için f

f for future what will the future hold for us

gelecek için gelecek bizim için ne gösterecek

only time will tell to be fortunate a fortunate person

sadece zaman şanslı olmayı söyleyecek şanslı bir kişi

fortunate lucky fortunate that also begins with f

şanslı şanslı şanslı bu da f ile başlıyor

so that's what we're looking at later here's something else i'm going to look

yani bakıyoruz daha sonra işte başka bir şeye bakacağım

at now this week i've been tidying my studio

şimdi bu hafta stüdyomu topluyordum

and i thought a good question that popped in my

ve bu sabah aklıma gelen güzel bir soru,

mind this morning was where do you put your stuff

one of the things that people do nowadays and

insanların bugünlerde yaptığı şeylerden biri olan eşyalarını nereye koyduğunu düşündüm ve son beş hatta 10 yılda

it is something that has raised a lot of concern

çok fazla endişe uyandıran bir şey,

over the past five or even 10 years is the amount of stuff that we buy the

things we buy that we only use a couple of times and then maybe we

satın aldığımız şeylerin miktarı, sadece birkaç kez kullandığımız ve sonra belki attığımız

throw it away or maybe we put it somewhere in our

veya belki koyduğumuz şeyler. evimizin bir yerinde

house and then we never use it ever again where

ve sonra onu bir daha asla kullanmıyoruz,

do you put your stuff there are many words that can rely or

eşyalarını nereye koyuyorsun, bu belirli şeye güvenebilecek veya onunla ilgili olabilecek birçok kelime var,

relate to this particular thing for example

örneğin, her şeyden

well first of all we have the word stuff

önce, biz, bu kelimeyi

i like this word this word can be used as a verb to push

beğendim, bu kelime olabilir. bir şeyi başka bir şeye itmek için bir fiil olarak kullanılır, bir

one thing into another you might stuff something maybe your pet cat

şeyin içini doldurabilirsin, belki evcil kedin

or pet dog has died but you don't want to say goodbye so

ya da köpeğin öldü ama veda etmek istemiyorsun, bu yüzden onun

instead you will have your animal stuffed

yerine hayvanını doldurup

and preserved so maybe somewhere in your house

muhafaza ettireceksin, bu yüzden belki de evinizin bir yerinde yıllar önce ölen

there is your your pet dog or pet cat who died many years ago

evcil köpeğiniz veya evcil kediniz

but it's still there because you had it stuffed

ama hala orada çünkü onu doldurduğunuz için etrafınızdaki

stuff we could also describe things around you your general items your

şeyleri de tanımlayabiliriz genel eşyalarınız eşyalarınız

belongings the things you own can be described as

sahip olduğunuz şeyler eşya olarak tanımlanabilir

stuff things the items that you have around you things

etrafınızdaki eşyalar sen şeyler

so things once more is a very general term

yani şeyler bir kez daha çok genel bir terimdir

things are augments items things that you have

şeyler çoğalan şeyler şeyler senin sahip olduğun

things that you own things that belong to you things that belong

şeyler senin sahip olduğun şeyler sana ait olan şeyler

to someone else things belonging

başkasına ait olan şeyler

we also have oh here's another word we can use

bizde de var oh işte kullanabileceğimiz başka bir kelime

as well and this is the word i just mentioned we can have belongings

ve bu az önce bahsettiğim kelime bizim eşyalarımız olabilir

so your things your things are your belongings they are the things

yani senin eşyaların senin eşyaların onlar sana ait olan şeyler senin

that belong to you the things you own the things

sahip olduğun şeyler sana

that belong to you are your belongings that word

ait olan senin eşyaların

describes everything everything you own we also have

oh here's a good one now this is what i'm talking about today you see

işte iyi bir tane şimdi bugün bahsettiğim şey bu,

where do you put your stuff sometimes we have things that we don't need anymore

eşyalarınızı nereye koyduğunuzu görüyorsunuz, bazen artık ihtiyacımız olmayan

or things we don't use anymore we describe it as

veya artık kullanmadığımız şeyler oluyor, onları hurda olarak nitelendiriyoruz,

junk junk so anything that has no use or maybe something that

yani herhangi bir şey hiçbir işe yaramayan veya belki de eskiden yararlı olan bir şey

used to be useful it used to be something that you would

eskiden

use but now you don't need it anymore maybe you

kullandığınız bir şeydi ama artık ona ihtiyacınız yok belki

you have updated something maybe your old phone so perhaps you have

bir şeyi güncellediniz belki eski telefonunuz bu yüzden belki

maybe you have an old phone that you don't need anymore so you

sizde var belki eski bir telefonunuz var artık ihtiyacın yok o yüzden

throw it away you might say it's junk this phone is now

çöpe atıyorsun hurda diyebilirsin bu telefon artık

junk i don't need it anymore maybe it doesn't work maybe it has

hurda benim artık ona ihtiyacım yok belki çalışmıyor belki

stopped functioning maybe it has broken

çalışmayı durdurdu belki bozuldu bu

so it will automatically become junk something that you no longer use

yüzden otomatik olarak hurda bir şeye dönüşecek artık kullanmadığınız

something you no longer need something that no longer

bir şeyi artık ihtiyacınız olmayan artık

functions or works is junk junk

çalışmayan veya çalışmayan bir şeye önemsiz hurda

here's another word ah we might say the things that you

işte başka bir kelime ah

own or the things that you have around you

sahip olduğunuz veya etrafınızda sahip olduğunuz şeyler

have been accumulated accumulated so accumulated

birikti, yani birikmiş

items are the things that you have gathered

öğeler şeyler diyebiliriz

the things that you have collected over the years

yıllardır biriktirdiğiniz şeyleri bir araya topladınız

maybe in your in your bedroom you have lots of

belki yatak odanızda bir sürü

clothes you have accumulated lots of clothing

kıyafetiniz var

so as a mass noun we might say that the accumulated items are the things

bir sürü kıyafetiniz var yani toplu isim olarak birikmiş eşyalar şeylerdir onlar

they are the things that you own they have been

şeylerdir diyebiliriz. sahipsin

accumulated over the years collected gathered

yıllar boyunca birikmişler toplanmışlar satın alınmışlar

bought maybe sometimes a person might give you a gift

belki bazen birileri size bir hediye verebilir

maybe a gift for your birthday but unfortunately you don't want it or

belki doğum gününüz için bir hediye ama ne yazık ki siz onu istemiyorsunuz veya

you don't need it so you just put it away somewhere you

ihtiyacınız yok bu yüzden onu bir yere kaldırıyorsunuz.

hide it away and you hope that they never find out

Saklayın ve

we have some lovely messages come coming through

gelen bazı güzel mesajlarımız olduğunu asla öğrenmemelerini umarsınız

oh also can i just say yes a very big hello to everyone watching

oh ayrıca dün Lübnan'da korkunç resimler izleyen herkese çok büyük bir merhaba diyebilir miyim? gerçekten

in lebanon terrible pictures yesterday did anyone see that video

i i still can't quite believe that it really happened it was

oldu

just incredible i've never seen anything like it so can i say a special

inanılmazdı daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim bu yüzden lübnan beyrut'ta izleyen herkese özel bir merhaba diyebilir miyim

hello to everyone watching in lebanon beirut

thank you very much for joining me today and i hope you are well

bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim ve umarım

where you are and my thoughts are with you at the moment

bulunduğunuz yerde iyisinizdir ve düşüncelerim iyidir şu anda seninle

terrible terrible situation today we are talking about things that

korkunç korkunç bir durum bugün sahip olduğun şeylerden bahsediyoruz

you own maybe something is unused

belki de kullanılmayan bir şey

one of the criticisms of modern life is that quite often we waste things

modern hayatın eleştirilerinden biri, çoğu zaman bir şeyleri boşa harcıyoruz, bir

we buy things but then we don't use them so sometimes we might buy something but

şeyler satın alıyoruz ama sonra onları kullanmıyoruz, bu yüzden bazen bir şey alıyorsun ama

we never even use it do you have something in your house that

biz onu hiç kullanmıyoruz bile, evinde hiç kullanmadığın ama aldığın bir şey var mı,

you've bought but you've never used maybe a piece of

belki bir teknoloji parçası,

technology maybe an item of clothing ah you see ah

belki bir giysi ah bir bakarsın ah

i think somewhere in your house there is something that

bence evinde bir yerlerde öyle bir şey var ki

you've never used you've bought it but you've never used

hiç kullanmadın satın aldın ama hiç kullanmadın hiç kullanmadın oh

it never used it

oh okay sujin i sometimes sell my unused or useless items

tamam sujin bazen kullanılmayan veya işe yaramaz eşyalarımı satarım

i normally sell them at a second hand shop so there are shops around

normalde onları ikinci el bir dükkanda satarım bu yüzden etrafta

that will buy your items and then sell them to someone else

senin eşyalarını alacak dükkanlar var ve sonra onları başka birine sat

yes you're right feel as if i'm going to sneeze by the

evet haklısın bu arada hapşıracakmışım gibi hissediyorum

way if i sneeze please forgive me

hapşırırsam lütfen beni affet ki bu

so that's a good that's a good idea yes if you have things that you no longer

iyi bu iyi bir fikir evet artık

need things that you no longer use you can

ihtiyacın olmayan şeylere sahipsen artık kullanmıyorsunuz

sell them to a second-hand shop

onları ikinci el bir dükkana

or used goods used goods so not just things that are

veya ikinci el eşyalara satabilirsiniz kullanılmış eşyalar yani sadece kullanılmayan şeyleri değil,

unused but also things that have been used yes a good point

aynı zamanda kullanılmış şeyleri de evet iyi bir nokta

very good something that you no longer need

çok iyi artık ihtiyacınız olmayan bir şey

or something that you no longer use we can say that it is

veya artık ihtiyacınız olmayan bir şey artık

surplus to your needs surplus you no longer need it

ihtiyacınızın fazlası diyebiliriz artık ihtiyacınız

it is something that you no longer use something you no longer need it is

kalmadı artık kullanmadığınız bir şey ihtiyacınızın fazlası

surplus to your needs it is something that no

ihtiyacınızın fazlası

longer serves a purpose when we talk about purpose

artık bir amaca hizmet etmeyen bir şeyden bahsediyoruz amaç bir şeyi

we are talking about use the use of something

kullanmaktan bahsediyoruz

your purpose my purpose we all have a purpose use

senin amacın benim amacım hepimizin bir amacı var kullanmak

so surplus to your needs is something that is

yani ihtiyaçlarının fazlası artık işe

no longer useful something you no longer use

yaramayan bir şey artık kullanmadığın bir şey

you might also describe it as superfluous

onu gereksiz olarak da tanımlayabilirsin

superfluous i like that word so something that is superfluous

ben bu kelimeyi çok seviyorum gereksiz olan bir şey

is something that is no longer needed maybe you have

artık ihtiyaç duyulmayan bir şeydir belki bir

too many of something so the things that you have extra are

şeyden çok fazlasına sahipsiniz bu yüzden fazladan sahip olduğunuz şeyler

superfluous superfluous i don't need those they are superfluous

gereksiz gereksiz onlara ihtiyacım yok onlar gereksiz

they are unwanted they are not needed

onlar gerekli değiller

zika hello i hope you are okay hello everyone today i can't watch all

zika merhaba umarım sizsinizdir tamam herkese merhaba bugün canlı yayının tamamını izleyemiyorum

of the live stream i i have a very poor

wi-fi signal um yes it's all very well having technology but

wi-fi sinyalim çok zayıf um evet teknolojiye sahip olmak çok iyi ama

sometimes that technology does not work very well i'm sure it happens to you

bazen bu teknoloji pek iyi çalışmıyor eminim sizde de oluyordur biliyorum

i know it happens to me quite a lot by the way it's three o'clock here in

bana oldukça sık oluyor bu arada saat üç burada

the uk it's three o'clock and i hope

İngiltere'de saat üç ve umarım

you are having a good day this is english addict

iyi bir gün geçiriyorsunuzdur bu ingilizce bağımlısı

live from england the birthplace of the english language

canlı İngiltere'den ingilizce dilinin doğum yeri

and yes we are here for around another 40 minutes

ve evet biz yaklaşık 40 dakika daha burada o

so get comfortable get rested and enjoy the rest of the show

yüzden rahatla dinlen ve gösterinin geri kalanının tadını çıkar

hmm i tell you something it is so hot in the

studio i can't begin to tell you how hot it is

in here at the moment it is boiling hot with all of the lights

tüm ışıklar sıcak

i think i might open the windows in a moment

sanırım camları birazdan açabilirim

hello to hp 98 i love you so much thank you very much

hp 98'e merhaba sizi çok seviyorum çok teşekkür ederim

it's very kind of you to say thank you i hope you are having a good

çok naziksiniz teşekkür ederim umarım

day where you are wherever you are in the

nerede olursanız olun iyi bir gün geçiriyorsunuzdur sen

world whatever is happening i hope you are happy and

dünyadasın her ne oluyorsa umarım mutlusundur ve iyiyim gerçekten o yüzden hadi

well i really do so let's have a look at some more words

biraz daha söze bir göz atalım

we are looking at things that we need things that we don't

ihtiyacımız olan şeylere bakıyoruz ihtiyacımız olmayan

need all of the things that we have around us

şeylere etrafımızda olan her şey bize

where do you put your stuff

eşyalarını nereye koyuyorsun

here's another word something that is no longer used

işte başka bir kelime artık kullanılmayan

a thing that you used to use but you no longer use

bir şey eskiden kullandığın ama artık

what do you do with all of the things that you don't use anymore

kullanmadığın bir şey artık kullanmadığın onca şeyi ne yapıyorsun

where do you put them

here's an interesting word in fact there are two words here we have the word

buraya koyuyorsun ilginç bir kelime aslında burada iki kelime var

clutter and mess so these words have very similar

dağınıklık ve dağınıklık kelimelerimiz var bu yüzden bu kelimeler çok benzer

meanings clutter refers to having lots of things

anlamlara geliyor dağınıklık etrafınızda bir sürü şeyin olması anlamına geliyor

around you clutter so maybe in your room

dağınıklık yani belki odanızda bir

you have lots of things lots of things around you

sürü şey var etrafınızda bir sürü şey var bir sürü eşyaya

you have lots of belongings lots of stuff lots of things

sahip olmak birçok şeye sahip olmak

we describe that situation as having clutter clutter so clutter

bu durumu dağınıklığa sahip olmak olarak tanımlarız dağınıklık yani dağınıklık

can also be used as a verb and also as a noun

aynı zamanda bir fiil ve ayrıca bir isim olarak da kullanılabilir

you clutter your room you put lots and lots of things into your room and maybe

odanızı karıştırırsınız odanıza pek çok şey koyarsınız ve belki de

many of those things are useless or things that you don't

birçoğu bu şeyler işe yaramaz veya ihtiyaç duymadığınız şeyler

need you clutter your room

odanızı karıştırır,

your room becomes full of clutter clutter

odanız dağınıklık ile dolar

and of course when you have a lot of a lot of clutter you also have

ve tabii ki çok fazla dağınıklık olduğunda, aynı zamanda

a mess as well clutter mess lots of things lying around

bir dağınıklık da olur, dağınıklık etrafta yatan birçok şeyi de karıştırır. yararlı olabilecek

lots of things that may or may not be useful here's another word

veya olmayabilecek birçok şey işte başka bir kelime

ah sometimes we have to make a decision with our items

ah bazen eşyalarımız veya eşyalarımızla ilgili bir karar vermemiz gerekiyor sahip olduğumuz şeyler sahip olduğumuz şeyler

or our belongings the things we have the things we own

the things we keep sometimes you have to make a decision shall i

sahip olduğumuz şeyler bazen bir karar vermelisin

keep this or shall i throw it away keep

bunu saklasam mı? yoksa atmalı mıyım, devam et,

throw keep throw so there is the choice that most

at, bu yüzden çoğumuzun sahip olduğu bir seçim var,

of us have when we have something that maybe is old something that you've used

belki eski,

for many years or maybe something that you update

uzun yıllardır kullandığınız bir şey veya belki de

or upgrade so many people these days they like to

bugünlerde çok sayıda insanı güncellediğiniz veya yükselttiğiniz bir şey.

upgrade their phone they often upgrade their telephone

telefonlarını yükseltmeyi severler, sık sık telefonlarını yükseltirler,

they will go from an old model to a new model

eski bir modelden yeni bir modele geçerler

and then they might make the decision should i throw

ve sonra

my old phone away or should i keep it so technology something that we often

eski telefonumu atmalı mıyım yoksa teknoloji olarak mı tutmalıyım kararını verebilirler.

dispose of when something new comes along

yeni bir şey gelir

maybe clothing as well clothing keep or

belki giyim de kıyafet de bir şeyi sakla ya da at bir

throw keep something or throw it away sometimes it's not

şeyi sakla ya da at bazen bu

easy to make that choice some people don't like

seçimi yapmak kolay değil bazı insanlar

making that choice here's another word storage so if you decide to keep your

bu seçimi yapmaktan hoşlanmaz işte başka bir kelime deposu yani

stuff if you decide to keep your things

eğer karar verirsen eşyalarını saklamaya karar verirsen eşyalarını saklamak için

you have to put it somewhere

bir yere koymalısın,

i i remember many years ago i saw a very interesting

hatırlıyorum, yıllar önce george carlin adlı

and very funny comedy routine by a comedian

bir komedyen tarafından çok ilginç ve çok komik bir komedi rutini izlemiştim

called george carlin and he was talking all about

ve her zaman

stuff we always like to buy stuff we always like to have things new things

satın almayı sevdiğimiz şeyler hakkında, her zaman sahip olmayı sevdiğimiz şeyler hakkında konuşuyordu. yeni şeyler

the only problem is where do you put all of that stuff so

tek sorun, tüm bu şeyleri nereye koyacağınızdır, yani

if you have a small house you you buy lots of things

küçük bir eviniz varsa bir sürü şey alırsınız,

you put those things into the house you try to find space to put those things

bunları evin içine koyarsınız, bunları koymak için yer bulmaya çalışırsınız

in and then you have to move to a larger house

ve sonra taşınmanız gerekir. daha büyük bir eve

but when you move to the larger house what's the first thing you do

ama daha büyük bir eve taşındığınızda yaptığınız ilk şey nedir

you buy more stuff i must have more stuff

daha fazla şey satın alırsınız daha fazla eşyaya sahip olmalıyım

more things i need i need to fill my room

daha fazla şeye ihtiyacım var odamı eşyalarla doldurmam gerekiyor

full of things i need new things so this is behavior that a lot of people

yeni şeylere ihtiyacım var yani bu bir davranış pek çok insan bir şeylere sahip olmak yeni şeyler almak gibi bir alışkanlığa

have kind of got into the habit of having stuff buying new

sahip

things having things having new things

all the time but you do need to put it somewhere

you do need to put the stuff somewhere where do you put those things hmm

some people will also keep things that they don't need

ayrıca ihtiyaç duymadıkları şeyleri de saklayın,

you might hoard there it is hoard store

orada istifleyebilirsiniz, bu istif deposudur,

so if you hoard something it means you put

yani bir şeyi istiflerseniz, bu,

something away or you put something in a certain place so you can keep it

bir şeyi kaldırdığınız anlamına gelir veya bir şeyi belirli bir yere koyarsınız,

so something that you don't use is something that you

böylece kullanmadığınız bir şeyi saklayabilirsiniz.

hoard you put things in a certain place you gather those

yığdığın bir şeyi belli bir yere koyarsın o

things together and you keep them you keep them in a

şeyleri bir araya toplarsın ve onları

certain place you keep them in a room you keep them

belli bir yerde saklarsın onları bir odada saklarsın

in a cupboard hoard store so you have to put your things

bir dolapta istifçide saklarsın yani eşyalarını bir yere koyman gerekir

somewhere they have to go somewhere in your house

evinizde bir yere gitmeleri gerekiyor

they have to

mr duncan have you heard about marie kondo

bay duncan marie kondo'yu duydunuz mu

asks unicarina i have not maybe you can tell

unicarina'yı soruyor ben duymadım belki

me about her i i'm not aware of her so please tell me why why you want to

bana ondan bahsedebilirsiniz onun farkında değilim bu yüzden lütfen bana neden ondan neden bahsetmek istediğinizi söyleyin

mention her and we will discuss it from there does

ve bunu oradan tartışacağız bu kulağa

that sound like a good idea

iyi bir fikir gibi geliyor mu

andy andy is complaining about his wife my wife keeps useless things

andy andy karısı hakkında şikayet ediyor karım evde işe yaramaz şeyler saklıyor

in the house yes i'm not saying anything i don't want to

evet hiçbir şey söylemiyorum başımı belaya

get into trouble i don't want to get any punishment from

sokmak istemiyorum herhangi birinden herhangi bir ceza al

anyone but i do know what you mean it can

ama ne demek istediğini biliyorum

happen sometimes don't forget to like oh okay then yes if

bazen olabilir beğenmeyi unutma oh tamam o zaman evet eğer

you want to give me a thumbs up please feel free to give me a lovely big

bana bir beğeni vermek istiyorsan lütfen bana hoş bir büyük beğeni vermekten çekinme

thumbs up very nice thank you very much

çok güzel teşekkür ederim çok fazla

so there are many places where you can put your things

yani eşyalarını koyabileceğin birçok yer var eşyalarını koyabileceğin

there are many places where you can put your

birçok yer var

stuff for example you can put your stuff in

örneğin eşyalarını garaja koyabilirsin

the garage this is something that many people do it is very easy

bu birçok insanın yaptığı bir şey eşyalarını koymak çok kolay

to to put your things in a garage and there you can see a

bir garaj ve orada

photograph of a very cluttered

çok darmadağın dolu bir

full garage and in that garage there is lots of rubbish lots of stuff

garajın fotoğrafını görebilirsiniz ve o garajda bir sürü ıvır zıvır bir sürü ıvır zıvır bir sürü ıvır zıvır bir

lots of junk lots of things that have not been used for a very long time

sürü ıvır zıvır bir sürü şey çok uzun süredir kullanılmamış

so the garage is a very popular place for putting

bu yüzden garaj çok popüler

all of your stuff when you run out of space

tüm eşyalarınızı koyacağınız yer, yeriniz bittiğinde

quite often

sık sık

you will put it in the garage

garaja koyarsınız,

if you ever go round to your neighbor's house

eğer bir gün komşunuzun evine giderseniz, bakmanıza

there is one place they will never let you look at

asla izin vermeyecekleri bir yer vardır

and that is the garage do you know why do you know why because that is where

ve o da garajdır, biliyor musunuz? neden biliyor musunuz, çünkü

all their junk is kept

tüm ıvır zıvırları orada tutuluyor, bu

so some people are rather embarrassed by their garage

yüzden bazı insanlar garajlarından oldukça utanıyorlar,

they don't want other people to have a look

başkalarının garajlarına bakmasını istemiyorlar,

in their garage they don't want others to see

başkalarının

what they have in their garage so the garage is a very popular place

garajlarında neler olduğunu görmelerini istemiyorlar. garaj bu yüzden garaj, hurdalarınızı koymak için çok popüler bir yerdir

to put your junk and sometimes

ve burada gördüğünüz gibi bazen

things can get completely out of hand as you can see here

işler tamamen kontrolden çıkabilir,

so you can see this garage or garage some people say garage some people say

bu garajı veya garajı görebilirsiniz, bazıları garaj der, bazıları garaj der,

garage you can see this garage

bu garajı görebilirsiniz.

is so cluttered in fact all of the the things

darmadağın aslında her şey

have actually come out into the garden because there are so many things there

aslında bahçeye çıktı çünkü o kadar çok şey var ki o kadar

are so many things

çok şey var ki

it is very easy to do though i think it is easy

yapması çok kolay ama bence bir

to end up with lots of junk i think it is easy

sürü ıvır zıvırla bitirmek kolay bence kolay

to actually end up with too much stuff i really do so i'm not criticizing

gerçekten yaptığım çok fazla şeyle sonuçlanmak, bu yüzden

anyone because we all do it

kimseyi eleştirmiyorum çünkü hepimiz yapıyoruz bunu ben

even me sometimes i put things in a certain place and then

bile bazen bazı şeyleri belirli bir yere koyuyorum ve sonra

over time that pile of junk

zamanla o hurda yığını gittikçe

pile of things becomes larger and larger so we all do it i do it

büyüyor ve büyüyor, böylece biz hepsini ben yaparım

maybe you do it some people do it a little bit some people do it a lot

belki sen yaparsın bazı insanlar bunu biraz yapar bazı insanlar çok yapar, daha

as we will explore later on diaz says that isn't a garage that is a

sonra keşfedeceğiz, diaz bu bir garaj değil çöp tenekesi diyor

garbage can you might be right actually yes it does

haklı olabilirsin aslında evet öyle

look a little bit like a garbage can you are right

biraz çöp kutusuna benziyor haklısın

where else can you put your stuff if you have lots of things to put away

eşyalarını başka nereye koyabilirsin eğer kaldıracak çok şeyin varsa

if you have lots of things that you want to store here is a place that many

eğer saklamak istediğin çok şey varsa burası birçok

people use in their houses if they are lucky enough

kişinin evinde kullandığı bir yerdir eğer yeterince şanslılar, tüm eşyalarını koyabilecekleri

they might have a nice big empty space where they can put all of

güzel ve büyük bir boş alana sahip olabilirler

their stuff ah okay then now

ah tamam o zaman artık

this particular place has more than one name

bu özel yerin birden fazla adı var,

we can describe this as a loft loft or attic

bunu çatı katı veya çatı katı olarak tanımlayabiliriz,

so you can say loft or attic however loft

bu nedenle çatı katı veya çatı katı diyebilirsiniz ancak çatı katı

can also mean the highest point in a building so the loft can also be

aynı zamanda bir binanın en yüksek noktası anlamına da gelebilir, bu nedenle çatı katı aynı zamanda bir evin

the top floor of a house however quite often we also

en üst katı olabilir, ancak çoğu zaman

say loft when we mean roof space so the space

çatı boşluğunu kastettiğimizde çatı katı da deriz, bu nedenle

that exists inside your roof is very popular

çatınızın içinde bulunan

for for storing your junk storing the things that you no longer

alan çöplerinizi depolamak için çok popülerdir. artık ihtiyacınız olmayan şeyleri saklamak

need they are often kept in the loft

genellikle çatı katında

or up in the attic so i know in my house yes in the house

veya tavan arasında tutulur, bu yüzden evimde biliyorum evet evde

we have a roof space and there are lots of things in

bir çatı alanımız var ve çatı katımızda pek çok şey var,

our loft some people say attic and some people say loft

bazıları çatı katı diyor ve bazıları insanlar

in british english we will often say loft

ingiliz ingilizcesinde çatı katı derler biz genellikle çatı katı deriz

and there you can see another photograph of someone's

ve orada birinin tavan arasının başka bir fotoğrafını görebilirsiniz

attic someone's loft space normally at the top of the house you

birisinin çatı katı alanının normalde evin tepesinde

will find the loft it is the highest point

çatı katını bulacaksınız bu

of a building the highest point

bir binanın en yüksek noktasıdır

ash khan asks how many boxes of diamonds do you store in your home

ash khan sorar evinizde kaç kutu elmas saklıyorsunuz

interesting question

ilginç soru

i don't think anyone is going to answer that to be honest who is going to answer

kimsenin buna cevap vereceğini sanmıyorum dürüst olmak gerekirse bu soruyu kimin cevaplayacağını

that question i don't think so and here's another

sanmıyorum ve işte

photograph you can see here that this particular loft space

burada görebileceğiniz başka bir fotoğraf bu belirli bir çatı katı alanı

is full of junk can i just tell you now i have to admit

hurdayla dolu, şimdi size söyleyebilirim

that yes i do have a lot of junk in my loft so the loft space above my

ki, evet, çatı katımda çok fazla hurda var, bu nedenle evimin üstündeki çatı katı alanı,

house the loft space or the roof space

çatı katı alanı veya çatı alanı içinde depolanmış

has a lot of junk

çok fazla çöp var.

stored in it oh dear yes it is something i have to admit

bu ah canım evet, kabul etmem gereken bir şey

so even even the loft space in our house looks a little bit like that it really

bu yüzden evimizdeki çatı katı bile biraz öyle görünüyor, gerçekten

does one day we keep saying this

bir gün bunu söyleyip duruyoruz

now mr steve and myself one day we will go

şimdi Bay Steve ve ben bir gün

up into the loft and we will sort out all the junk we will have a look at

çatı katına çıkacağız ve tüm ıvır zıvırları ayıklayacağız oraya bir göz atacağız

there and we will find we will try to find

ve bulacağız faydalı olan şeyleri bulmaya çalışacağız

things that are useful and also we will find

ve ayrıca faydalı olmayan

things that are not useful not

şeyleri

useful as well

de faydalı olmayacak şekilde bulacağız

oh thank you very much for the information

oh bilgi için çok teşekkür ederim çok

very nice thank you very much unicarina the lady i mentioned has

güzel çok teşekkür ederim unicarina bahsettiğim bayan

written four books on organizing things how to arrange your

eşyalarınızı nasıl düzenleyeceğiniz

stuff and also get rid of junk in your house

ve ayrıca evinizdeki çöplerden nasıl kurtulacağınız konusunda dört kitap yazdı bunu

it is not an easy thing to do i will be honest with you even i do it

yapmak kolay bir şey değil bazen yapsam bile size karşı dürüst olacağım

sometimes here in my studio there is a little

burada stüdyomda stüdyomun köşesinde küçük bir boşluk var

space in the corner of my studio and in there

ve orada bir

there is lots of junk lots of stuff that i don't use anymore however i don't

sürü ıvır zıvır var artık kullanmadığım bir sürü şey var ama

throw it away because one day it might be useful you see it might be

atmıyorum çünkü bir gün işime yarayabilir

something that will be useful most of it

faydalı olabilecek bir şey olabilir çoğu

is things that i've used here on my live streams and also

burada canlı yayınlarımda ve

in my english lessons as well over the years

ayrıca İngilizce derslerimde de yıllardır kullandığım şeyler

artsby says i don't have a garage well where do you put your things

artsby garajım yok diyor peki eşyalarını nereye koyuyorsun

where do you store your things i wonder

eşyalarını nerede saklıyorsun merak ediyorum

roxy says the loft space can have many historic things yes

roxy çatı katında birçok tarihi şey olabileceğini söylüyor evet

it is interesting if you move into a new house

yeni bir eve taşınman ilginç olabilir

or maybe a house that was owned by someone else

which is what i mean so maybe if you move into

an old house one of the the most fun things to do is to go up into the

eski bir ev yapılacak en eğlenceli şeylerden biri çatı katına çıkmak

loft go up into the loft and have a look and

ve yukarıda bir göz atmak ve orada

see if there is anything up there anything interesting that you can find

bulabileceğiniz ilginç bir şey olup olmadığına bakmaktır.

in the loft i think so maybe you will find something valuable

değerli bir şey bulur

perhaps some old antique very nice

belki eski antika çok güzel bir

flower is here

çiçek burada

hello flower valentina says i don't like i don't like this topic because it makes

merhaba çiçek valentina sevmiyorum diyor bu konuyu sevmiyorum çünkü bu

me feel uncomfortable

beni rahatsız ediyor

mr duncan please confess that you are a rich man

bay duncan lütfen zengin bir adam olduğunuzu itiraf edin

i wish i was rich i am not a rich man trust me

keşke zengin olsaydım ben zengin bir adam değilim güven bana

trust me i can prove it very easily i am definitely not a rich man

güven bana bunu çok kolay kanıtlayabilirim kesinlikle

i have a pair of socks at the moment on my feet

and they will prove that i'm not rich because they are full of holes it's true

zengin değilim delikler doğru

keita oh or katya hello katya i don't think with just reading and no

keita oh veya katya merhaba katya sadece okuyarak ve hiçbir

action we can get rid of our junk at home it is one of the hardest things

işlem yapmadan evdeki çöplerimizden kurtulabileceğimizi düşünmüyorum bu yapılması en zor şeylerden biri

to do in fact i would be honest with you and

aslında sana karşı dürüst olacağım ve

say doing anything can be hard the first

her şeyi yapabileceğimi söylerdim zor olabilir

step of doing something is the hardest part

bir şeyi yapmanın ilk adımı en zor kısmıdır

and that includes clearing out all of the rubbish in your house

ve bu, evinizdeki tüm çöpleri temizlemeyi içerir bence bu

i think so getting rid of all the junk

yüzden tüm ıvır zıvırlardan kurtulmak

you look as rich and also a happy man well you can be happy you don't need

zengin ve aynı zamanda mutlu bir adam olarak görünürsünüz.

lots of things around you you don't need lots of money to be happy

Etrafında çok şeye ihtiyacın var mutlu olmak için çok paraya ihtiyacın yok

in fact in my life i've met many people

aslında hayatımda

who don't feel happy they have many problems in their life

mutlu hissetmeyen çok insan tanıdım çok paraları olmasına rağmen hayatlarında çok sorunları var

even though they have lots of money so having lots of money does not always

yani çok paraya sahip olmak her zaman

bring happiness it does not

mutluluk getirmez öyle değil yani

so it is possible to be happy but not rich

mutlu olabilirsin ama zengin olamazsın gerçekten mutlu olmak için

you don't have to have lots of money to be happy really

çok paraya sahip olmana gerek yok

and if you think that is true then you are making a big mistake

ve bunun doğru olduğunu düşünüyorsan o zaman büyük bir para kazanıyorsun hata bence

i think so of course there are people who keep

tabii ki bir şeyleri tutan insanlar var

things and then they keep lots of things and then they keep

ve sonra bir sürü şeyi saklıyorlar ve sonra bir

lots and lots of things and then they keep lots

sürü şeyi saklıyorlar ve sonra bir

and lots and lots of things oh my goodness

sürü ve bir sürü şeyi saklıyorlar aman tanrım

there are people who find it very difficult to throw

bunu çok zor bulan insanlar var bazı insanlar herhangi bir şeyi atmak için

anything away some people will keep everything that they have

her şeyi, sahip

everything they've ever used everything they've ever

oldukları her şeyi, şimdiye kadar kullandıkları her şeyi

held in their hand and we describe this particular type of person

ellerinde tuttukları her şeyi tutarlar ve biz bu özel insan tipini

as a hoarder hoarder a person who keeps things a person who

istifçi istifçi bir şeyleri tutan bir kişi dayanamayacağı bir kişi olarak tanımlarız

cannot bear to part or separate with their items or

Eşyalarını veya

anything that they've had in their life can be described as a hoarder

hayatlarında sahip oldukları herhangi bir şeyi parçalamak veya ayırmak istifçi olarak tanımlanabilir,

i'm sure you have seen on television there are lots of documentaries

eminim televizyonda görmüşsünüzdür, bir sürü belgesel var, bu sorunu yaşayan insanları gösteren

lots of television programs showing people who have this

çok sayıda televizyon programı

problem quite often it is used as entertainment which to be honest with

oldukça sık. size karşı dürüst olmak gerekirse eğlence olarak kullanılmasına

you i disagree with so i think it's quite cruel

katılmıyorum bu yüzden

to use hoarding for entertainment purposes so i actually

istifçiliği eğlence amacıyla kullanmanın oldukça acımasız olduğunu düşünüyorum bu yüzden aslında istifçi

think it's not a nice thing to do

yapmanın hoş bir şey olmadığını düşünüyorum

a hoarder well this is a noun and it describes a certain type of

bu bir isim ve belirli bir insan türünü anlatıyor

person a hoarder is a person who is unable to

istifçi, bir

throw things away they are unable to let go of

şeyleri atamayan kişidir, bırakamazlar,

items the emotional bond between the person

kişi

and the items is unusually strong the habit of hoarding items often comes

ile eşyalar arasındaki duygusal bağ alışılmadık derecede güçlüdür, eşya biriktirme alışkanlığı genellikle

after a traumatic occurrence or personal tragedy

travmatik bir olaydan veya kişisel bir trajediden sonra gelir;

so quite often a person will keep their things everything

kişi her şeyini saklayacak

and quite often this will happen over many many years

ve çoğu zaman bu uzun yıllar boyunca olacak

and they will do it until their house is completely

ve bunu evleri tamamen eşyayla dolana kadar yapacaklar bunu yapan

full of stuff

a person who does this is a hoarder they hoard their things

bir kişi istifçidir eşyalarını biriktirirler onları

they keep them you might also think of an animal as well in the wild they will

saklarlar siz de düşünebilirsiniz hayvan da vahşi doğada

often hoard their food they will keep

genellikle yiyeceklerini istiflerler

lots of food for when the winter arrives but in this particular situation

kış geldiğinde çok fazla yiyecek saklarlar ama bu özel durumda

a person who is a hoarder cannot part with anything they can't actually

istifçi olan bir kişi hiçbir şeyi paylaşamaz aslında

throw anything away and we describe this person as a hoarder

hiçbir şeyi atamaz ve biz bunu tarif ediyoruz Bir istifçi olarak insan

maybe you have seen television shows television

belki

documentaries about people who do this but one of the things i i dislike is the

bunu yapan insanlarla ilgili televizyon şovları televizyon belgeselleri görmüşsünüzdür ama sevmediğim şeylerden biri de

way in which sometimes mental illness

bazen akıl hastalığının

is used for entertainment and let's not forget

eğlence için kullanılmasıdır ve unutmayalım

a person who is a hoarder is a person who is suffering

istifçi olan bir kişi, istifçi olan bir kişidir.

from some sort of mental anguish so to be honest with you i i disagree

bir tür zihinsel ıstırap çekiyor, bu yüzden size karşı dürüst olmak gerekirse,

i don't like the fact that sometimes mental illness or illnesses that

katılmıyorum, bazen

affect a person's mind and causes them to do

bir kişinin zihnini etkileyen ve

things that might be seen as odd or unusual

tuhaf veya olağandışı görülebilecek şeyler yapmasına neden olan akıl hastalığı veya hastalıkları sevmiyorum. Eğlence

i don't think they should be used as entertainment

olarak kullanılması gerektiğini düşünüyorum

but here we are here we are in 2020 and there are tv channels that show

ama işte buradayız, 2020'deyiz ve

nothing but people having nervous breakdowns or maybe they

insanların sinir krizi geçirdiğinden veya belki

have some sort of mental illness some sort of depression and they are

bir tür akıl hastalığından, bir tür depresyondan başka bir şey göstermeyen televizyon kanalları var ve bir

hoarding things in their house and then quite

şeyleri istifliyorlar. evleri ve daha sonra oldukça

often it is used for entertainment purposes

sık olarak eğlence amaçlı kullanılır,

so extreme hoarding means that you fill your house with

bu nedenle aşırı istifleme, evinizi her şeyle doldurmanız anlamına gelir,

everything everything that you ever had everything

sahip olduğunuz her şey,

that you've ever touched everything that you've ever owned

dokunduğunuz her şey, sahip olduğunuz her şey,

you keep all around you magazines books anything

her yerde dergiler, kitaplar, herhangi bir şey bulundurursunuz.

people will keep those things in their house so from my own personal

insanlar bu şeyleri evlerinde tutacaklar, bu yüzden kendi kişisel

opinion from my point of view i think using

görüşüme göre, bence

mental illness for entertainment purposes

akıl hastalığını eğlence amaçlı kullanmak

is is wrong it seems a little intrusive

yanlış, biraz müdahaleci görünüyor, bence bu

i think so

yüzden aslında istifçi

i actually have a friend who is a hoarder they actually do that and

olan bir arkadaşım var, aslında yapıyorlar o ve

their house is is full of stuff

onların evi, o evin

you can't actually move around inside that house

içinde hareket ettiremeyeceğiniz şeylerle dolu

and when it does affect you it is it is a terrible thing

ve bu sizi etkilediğinde,

to actually suffer and to to go through it really is

gerçekten acı çekmek ve bunun içinden geçmek gerçekten korkunç bir şey,

we will be playing the sentence game in a moment are you looking forward to that

biz cümle oyunu oynuyor olacağız. f harfine bakıyoruz

are you looking forward to playing the sentence game

we are looking at the letter f today f for full

bugün f harfine bakıyoruz tam

ah my closet is full of clothes that i no longer wear

ah dolabım artık giymediğim kıyafetlerle dolu tam görüyorsun

full you see that begins with f you see very

f ile başlayan f harfiyle başlayan cümle oyununu oynamak için can atıyorsun çok

nice

hoş

lil says my father was a hoarder of newspapers he kept piles

lil, babamın gazete istifçisi olduğunu söylüyor, yığınla tutuyordu,

of them one of the reasons why quite often people will keep newspapers

insanların gazete

or things like magazines they that there is there is a certain personal

veya dergi gibi şeyleri sık sık tutmasının nedenlerinden biri, bu şeylerle gerçekleşen belirli bir kişisel temas var,

contact that takes place with these things

they are also seen as something that might be useful

onlar da gelecekte faydalı olabilecek bir şey

in the future or maybe a memory of something that a person wants to keep

veya belki bir kişinin elinde tutmak istediği bir şeyin hatırası olarak görülür

hold of some people keep receipts from things

bazı insanlar geçmişte yaptıkları şeylerin makbuzlarını saklarlar

that they've done in the past they might keep lots of them

because they they serve as memories they are memories of nice moments

hatıra görevi gördükleri için birçoğunu saklayabilirler onlar güzel anların,

nice times maybe happy memories that you want to treasure

güzel zamanların, belki de mutlu anıların hatıralarıdır, bu yüzden hazine etmek istersiniz, bu

so quite often we will keep things all of us do it

yüzden sık sık hepimizin yaptığı şeyleri tutacağız, bu yüzden saklamaktan

i do so i have some things that i like to keep

hoşlandığım bazı şeylerim var,

maybe birthday cards i often keep those because i like to

belki doğum günü kartları, onları sık sık saklarım çünkü severim

read them i like to look at them and remember all

onları okumayı seviyorum onlara bakmayı ve etrafımdakilerin tüm nezaketini hatırlamayı seviyorum bu yüzden

the kindness of those around me so yes so keeping

evet yani bir şeyleri saklamak

things is a normal thing keeping things around

normal bir şey etrafınızda bir şeyleri tutmak

you is perfectly normal but you can

tamamen normal ama

go too far there can be situations where you can't stop

çok ileri gidebilirsiniz, duramayacağınız durumlar olabilir

keeping things or collecting things or hoarding things

bir şeyleri saklamak veya bir şeyleri toplamak veya bir şeyleri istiflemek

unicarina mr duncan if only people made the effort

unicarina Bay Duncan keşke insanlar

of being empathic and showing their their feelings towards those who

empatik olma ve

are suffering in certain ways you're right yes i do

belirli şekillerde acı çekenlere karşı duygularını gösterme çabası gösterseler haklısınız evet

find that nowadays a lot of television is exploiting

bugünlerde pek çok televizyonun

other people's problems and weaknesses i think so reality television there are

diğerlerini sömürdüğünü görüyorum. insanların sorunları ve zayıflıkları bence bu yüzden realite televizyonu

so many tv shows now showing things that are

artık gerçek olan veya olmayan şeyleri gösteren pek çok tv programı var

real or not real should i say

demeliyim

jade asks why are you so aggressive do you mean me why am i so aggressive

jade neden bu kadar agresifsin diye soruyor beni mi kastediyorsun neden ben bu kadar agresifim

i i don't think i'm aggressive it's a very interesting

ben sanmıyorum ben' agresifim bu çok ilginç

interesting point of view

ilginç bir bakış açısı

someone today is going to be my new moderator

bugün biri benim yeni moderatörüm olacak

i have a vacancy i have an opportunity if you would like to become my latest

boş bir pozisyonum var fırsatım var son moderatörüm olmak istersen

moderator you can have your name in blue and also the little spanner next to your

adını mavi ve yanında küçük anahtarla yazabilirsin adınız

name as well we will see what happens

da ne olacağını göreceğiz

artsby says collectionists are not considered

artsby koleksiyoncuların

to be ill well that's true and that's not what i'm saying you see

hasta olarak kabul edilmediğini söylüyor bu doğru ve benim söylemek istediğim bu değil

so a person who collects certain types of jewelry

yani belirli türde mücevher toplayan bir kişi

or maybe certain types of craft maybe certain types of pictures

veya belki belirli zanaat türleri belki belirli türlerde resimler resimler

paintings so yes you're right that is not illness

yani evet haklısın bu hastalık değil

that is just enjoying something or enjoying having something around you

sadece bir şeyden keyif almak ya da etrafınızda bir şeye sahip olmaktan keyif almak

it's very different from piling up lots of

bir sürü

rubbish and waste and and filling your room until it touches the ceiling so

çöp ve atık yığmaktan ve tavana değene kadar odanızı doldurmaktan çok

that is a very different thing altogether

farklı şey tamamen

very different so you can be a collector of things

çok farklı yani bir şeyler koleksiyoncusu olabilirsiniz

but that's not the same as hoarding hoarding is a very different thing

ama bu istifleme ile aynı şey değil istifleme çok farklı bir şey

very different thing muhammad ahmed mr duncan do you have a

çok farklı bir şey muhammad ahmed bay duncan

small school for english language well i don't have

ingilizce dili için küçük bir okulunuz var mı peki

my own school this is my classroom the whole

benim kendi okulum yok burası benim sınıfım bütün

world on the internet this is my classroom

dünya internette bu benim sınıfım

in a moment we are going to play the sentence game

birazdan cümle oyunu oynayacağız

would you like to play the sentence game would you like to play the sentence

cümle oyunu oynamak istermisin bugün cümle oynamak istermisin

today we are looking at the letter f

f for fred f4

fred için f harfine bakıyoruz f4

andy says i think it is better to collect money

Andy, para toplamanın daha iyi olduğunu düşünüyorum,

well some people do that you see they do collect money

bazı insanlar bunu yapıyor,

maybe money from other countries so there are people who

belki başka ülkelerden para topluyorlar, bu yüzden dünyanın

collect money from different parts of the world so when they go abroad

farklı yerlerinden para toplayan insanlar var, bu yüzden yurtdışına

when they travel to another country they will bring back

gittiklerinde başka bir yere seyahat ederken ülke ziyaret ettikleri

some of the money from the country where they visited

ülkeden paranın bir kısmını geri getirecekler

and sometimes they will put it in a picture frame to show

ve bazen tüm farklı para türlerini göstermek için bir resim çerçevesine koyacaklar

all the different types of money

is mr steve a famous actor in the uk no he isn't he isn't not yet

Bay Steve İngiltere'de ünlü bir aktör hayır o değil o ' Henüz bu kadar değil,

that's all i'm saying okay here we go it's time to play the sentence game

tamam, başlıyoruz, şimdi cümle oyununu oynama zamanı,

are you ready to play the sentence game i don't know about you but

cümle oyununu oynamaya hazır mısın, seni bilmem ama

i am

ben

lovely a sentence game it's here right now

güzel bir cümle oyunuyum, şu anda burada,

are you ready to play

hazır mısın?

for the final half hour of the live stream

canlı yayının son yarım saatini

we will be playing the sentence game it's time to play the sentence game

oyna cümle oyunu oynayacağız şimdi cümle oyunu oynama zamanı geldi

here we go the game is not hard it's not difficult the rules

başlıyoruz oyun zor değil zor değil kurallar

are simple you will see a sentence underneath me there it is look under

basit altımda bir cümle göreceksin işte bak

there you will see a sentence and there will be some words missing

orada bir cümle göreceksiniz ve cümlede bazı kelimeler eksik olacak

from the sentence but they all begin with a certain letter

ama hepsi belli bir harfle başlıyor

and today we are looking for the letter f

ve bugün f harfini arıyoruz

for furry a furry animal like a cat or a dog

tüylü için tüylü bir hayvan kedi veya köpek gibi tüylü bir

something that is furry feather feather begins with

şey tüylü bir şey tüy f ile başlıyor

f so let's have a look shall we here is today's first

öyleyse bir bakalım bakalım bugünün ilk

sentence game are you ready to play here we go

cümle oyunu oynamaya hazır mısın işte başlıyoruz

if you don't know the rules it will all become clear

kuralları bilmiyorsan

as we go along with the first sentence game for today oh

bugünün ilk cümle oyunuyla birlikte ilerledikçe her şey netleşecek oh

oh dear now i should warn you now that some of these are a little

ah canım şimdi seni uyarmalıyım ki bunların bazıları biraz

difficult some of these are a little difficult

zor bazıları biraz zor

but don't panic because also today we have some easy ones as well so there are

ama panik yapma çünkü bugün de kolay olanlarımız var yani

some hard ones but also there are some easy ones as

zor olanlar var ama aynı zamanda kolay olanlar da var bir de

well um ts

the f word we are looking for f words today

f kelimesi bugün aradığımız f kelimesi

but not that one not that word lots of other words beginning with f

ama o kelime değil f ile başlayan bir sürü başka kelime

but not that one an important something of this car is it's something

ama o değil bu arabanın önemli bir özelliği süspansiyon bir şey

suspension so when we talk about suspension it means something that helps

yani süspansiyondan bahsettiğimizde onu

the car move along smoothly without

you bouncing all around suspension an important

something of this car is its something suspension we are looking for seven

bu arabanın önemli bir özelliği süspansiyondur yedi

letters and five letters so the first word has seven letters

harf ve beş harf arıyoruz yani ilk kelime yedi harfli

and the second one has five letters there they are

ve ikinci kelime beş harfli

oh interesting

suspension when you are bouncing along in a car

Süspansiyon ilginç mi, bir arabada zıplarken

you have to travel quite far you might find the bumps in the road

oldukça uzaklara seyahat etmek zorundasın, yoldaki tümseklerin seni

will give you a tired bum

yorgun bir serseri yaptığını görebilirsin,

an important something of this car is it's something suspension

bu arabanın önemli bir özelliği, bu bir şey mi, süspansiyon

ooh suspension the thing that allows you to

ooh süspansiyon, sana izin veren şey mi?

move along smoothly stably so to have stability

sorunsuz bir şekilde hareket edin, böylece stabiliteye sahip olmak için

is suspension something will help you to to stay comfortable you might say

süspansiyon bir şey rahat kalmanıza yardımcı olur diyebilirsiniz

that a bed the the the springs

ki bir yatak

in a mattress on your bed they are a form of suspension they are helping

bir şiltedeki yaylar yatağınızdaki bir şiltedir onlar bir süspansiyon şeklidir rahat kalmanıza yardımcı olurlar

you to stay comfortable

we have some interesting answers coming through now

bizde biraz var ilginç cevaplar geliyor şimdi

give it a try don't be shy or else you'll make mr duncan cry

bir deneyin utangaç olmayın yoksa bay duncan'ı ağlatacaksınız

tias i can't answer but i agree with everyone

tias cevap veremem ama

who gives a certain answer thank you very much well we have a lot

kesin bir cevap veren herkesle aynı fikirdeyim çok teşekkürler

of people guessing we have some correct guesses

tahminimiz bazı doğru tahminlerimiz var

and also we have some incorrect guesses some guesses that are wrong an important

ve ayrıca bazı yanlış tahminlerimiz var bazı yanlış tahminlerimiz var

something of this car is it's something suspension

bu arabanın önemli bir özelliği süspansiyonlu bir şey

i'm not sure if this is easy or hard would you say this is easy

bunun kolay mı zor mu emin değilim kolay

or hard i'm not sure we have five more seconds

mı zor mu diyeceksiniz ben beş saniyemiz daha olduğundan emin değilim

mr cockrell wakey wakey

Bay Cockrell Wakey Wakey Bay

mr cockrell i've missed mr cockerell i really have

Cockrell'i kaçırdım gerçekten

we have a few correct answers very good very nice but did you get the correct

birkaç doğru cevabımız var çok iyi çok güzel ama doğru cevabı aldınız mı

answer we will find out right now

hemen şimdi öğreneceğiz

yes congratulations to those who got it right

evet yapanları tebrik ederim doğru anladı

quite a few got it right an important feature

epeyce doğru anladı

of this car is its front suspension an important

bu arabanın önemli bir

feature of this car is its front suspension so an important feature is

özelliği ön süspansiyonu

something that is part of the function

but it might be a thing that is very useful

kullanışlı

so an important feature is something that

yani önemli bir özellik

serves a very big or large purpose it serves

çok büyük veya büyük bir amaca hizmet eden bir şeydir

a useful function or a useful purpose an important feature

faydalı bir işleve veya yararlı bir amaca hizmet eder

important feature of this car is its front suspension

önemli bir özellik bu arabanın önemli bir özelliği ön süspansiyonudur

thank you very much yes a lot of people got that one right well done so there it

çok teşekkür ederim evet birçok kişi bunu doğru anladı bitti işte

is today's first

bugünün

first sentence game we have another one coming up are you ready

ilk cümle oyunu geliyor bir tane daha geliyor hazırmısınız

here is today's second sentence game and we are going to play it

işte bugünün ikinci cümle oyunu ve onu

right now

hemen şimdi oynayacağız

oh interesting

oh ilginç

this might be more difficult than you imagine to be honest or

bu tahmin ettiğinizden daha zor olabilir dürüst olmak gerekirse

more difficult than you realize in fact let's have a look

daha zor fark ettiğinizden aslında bir bakalım

we have two missing words one of them begins or one of them has

iki eksik kelimemiz var biri başlıyor veya biri

eight letters the other one seven no one accepts his something

sekiz harfli diğeri yedi kimse onun bir şey ekonomisiyle ilgili bir şeyini kabul etmiyor

about the something economy um i think this one's difficult

um bence bu zor bence

i don't think anyone anyone is going to get this right

kimseyi zannetmiyorum kimse bunu doğru anlayacak bakalım

we will see we will see what happens no one accepts his something about the

ne olacak kimse kabul etmiyor onun bir şey ekonomi hakkında bir şey arıyoruz

something economy what we are looking for eight

sekiz

and seven letters but what are they what are the letters

ve yedi harf ama bunlar ne harfler

they are missing letters

bunlar eksik harfler

no one accepts his something about the something economy

kimse kabul etmiyor onun bir şey ekonomiyle ilgili bir şey vay

wow yes this one is not easy

evet bu kolay değil

we will be going in 18 minutes 18 minutes we will be going

18 dakika sonra gideceğiz 18 dakika sonra gideceğiz

but don't worry i will be back with you on friday

ama merak etmeyin cuma günü sizinle döneceğim cuma günü

we have some unusual words to look at on friday so i will be with you again on

bakacağımız bazı sıra dışı sözlerimiz var o yüzden yapacağım cuma günü yine seninle olmak

friday um yasir says

um yasir

it's difficult okay i will give you a clue

zor diyor tamam sana bir ipucu vereyim şimdi

no one accepts his now if you are giving a reason

kimse onunkini kabul etmiyor eğer bir şey için bir sebep veriyorsan

for something or maybe you are expressing yourself

ya da belki kendini

in a way that might seem insincere or untruthful

samimiyetsiz ya da gerçek dışı görünebilecek bir şekilde ifade ediyorsan

how would we describe that there is a very interesting

nasıl tarif ederiz

word that we can use when a person talks when a person is pretending to be

Bir kişi bir şeyle

interested or sympathetic to something you might

ilgileniyormuş veya sempati duyuyormuş gibi davrandığında kullanabileceğimiz çok ilginç bir kelime var.

describe that type of speaking or that type of

speech as something

no one accepts his something about the something economy

so if something is going well

yani bir şeyler iyi gidiyor

but if something is not going well what would we say what would we say if

ama bir şeyler iyi gitmiyorsa ne diyeceğiz bir şeyler iyi gitmiyorsa ne

something is not going well what would we say

diyeceğiz bir şeyler

something is going well something is going

iyi gidiyor bir şeyler pek iyi gitmiyor diyeceğiz

not so well no one accepts his something

kimse bir

about the something economy

şey ekonomisiyle ilgili bir şeyini kabul etmiyor

hmm

hmm

yes oh we have forecast

evet oh

well forecast does have eight letters um yes that's interesting

iyi bir tahminimiz var tahminin sekiz harfi var um evet bu ilginç

forecast it's not the word i'm looking for though

tahmin aradığım kelime değil gerçi

i'm looking for a certain type of speech or a certain type of

belirli bir konuşma türü arıyorum ya da samimiyetsiz olarak görülen belirli bir konuşma türü arıyorum bu

talking that is seen as insincere

so you are saying something but unfortunately people don't believe that

yüzden siz bir şeyler söylüyorlar ama ne yazık ki insanlar

you are being sincere they think you are just saying

samimi olduğunuza inanmıyorlar sadece bir şeyler söylediğinizi düşünüyorlar

things yes fraction

evet kesir kesir

fraction that's a good one i like that word

bu iyi bir kelimeyi beğendim

interesting i will give you a few more moments

ilginç size birkaç dakika daha vereceğim

and then the answer will come up mr cockrell

ve sonra cevap gelecek bayım horoz

is already waiting you can't wait can you

zaten bekliyor bekleyemezsin

you are very excited

çok heyecanlısın

my little cockerel is very excited today i don't know why

benim küçük horozum bugün çok heyecanlı neden bilmiyorum

lolly lolly frailty that is a good word frailty frailty

lolly lolly kırılganlık bu iyi bir kelime kırılgan zayıflık

something without strength something that is not

güçsüz bir şey

strong maybe something that is not constructed strongly

güçlü olmayan bir şey belki de olan bir şey güçlü bir şekilde inşa edilmemiş

it has frailty

kırılganlığı var

but that is not the word we are looking for

ama aradığımız kelime bu değil hayır ne

no what could it be i wonder

olabilir merak ediyorum

sergio no one accepts his foretell about the f oh okay then yes

sergio hiç kimse f ile ilgili kehanetini kabul etmiyor oh tamam o zaman evet tamam

okay interesting

ilginç teşekkür ederim

thank you artsby for your we can't actually use that we can't use

artsby sizin için bunu gerçekten kullanamayız

that suggestion i'm sorry about that

bu öneriyi kullanamayız sujin için üzgünüm

sujin oh okay then yes good that word does fit in there sujin

oh tamam o zaman evet bu kelime oraya sığıyor sujin

interesting okay a few more seconds and then mr cockerell

ilginç tamam birkaç saniye daha ve sonra Bay Cockerell zaman

will say time's up

doldu diyecek zaman

time's up

doldu hadi

here we go then what is it i wonder what the missing words are to

gidiyoruz o zaman ne var ben eksik kelimelerin ne olduğunu merak ediyorum ciddi bir konu

say something to talk about a serious issue but

hakkında konuşmak için bir şeyler söylemek ama

maybe you're not being sincere maybe people don't accept that you are being

belki samimi değilsiniz belki insanlar dürüst veya doğru olduğunuzu kabul etmiyor

honest or truthful or maybe your emotions the emotions that

veya belki duygularınız

you are trying to show are not sincere

göstermeye çalıştığınız duygular değil samimi

it is said in an insincere way we might say that

samimiyetsiz bir şekilde söylenir o

person is using bing

kişinin bing kullandığını söyleyebiliriz

oh oh now i feel that this is a new word so maybe this is a word that you've

never come across before no one accepts his flim-flam

i like that word flim-flam when we say flim-flam we are talking

o flim-flam kelimesi flim-flam dediğimizde samimiyetsiz

about things that you say with no sincerity you are being

söylediğiniz şeylerden bahsediyoruz

insincere you are just saying it you are just saying it

samimiyetsizsiniz sadece söylüyorsunuz

it is just flim flam they are trying to get through

sadece flim flam onlar

that situation by saying anything quite often in an insincere

o durumu atlatmaya çalışıyorlar sık sık samimiyetsiz bir

way insincere flim flam i love that flynn

şekilde bir şey söylemek samimiyetsiz flim flam şu flynn

flim flam no one accepts his flim flam about the failing

flim flam'ı seviyorum, kimse başarısız ekonomi hakkındaki flim flam'ını kabul etmiyor,

economy something that is not succeeding and that's the clue you see i gave you a

başarılı olmayan bir şey ve gördüğünüz ipucu bu, size

big clue

büyük bir ipucu verdim, bir şeyi

succeeding something is succeeding something is doing well the opposite

başarmak bir şeyi başarmaktır iyi yapmak tam tersi

is failing no one accepts his flim-flam

başarısız olmaktır kimse başarısız ekonomi hakkındaki flim-flam'ını kabul etmez

about the failing economy flim flam oh

flim flam oh

we can't believe that you've used that word it doesn't seem like a real word

bu kelimeyi kullandığına inanamıyoruz gerçek bir kelime gibi görünmüyor

but it is a real word honestly there are many

ama gerçek bir kelime dürüst olmak gerekirse var

words in the english language some of them you might never

İngilizce dilinde birçok kelimeden bazılarını

have seen before flimflam we could describe a person

flimflam'dan önce hiç görmemiş olabilirsiniz, bir kişiyi

as being a flimflam man

flimflam adam olarak tanımlayabiliriz,

although i suppose nowadays you would say flim flam person

ancak bugünlerde flim flam insanı diyeceğinizi düşünüyorum,

a person who says things they are just talking

sadece konuştukları şeyleri söyleyen bir kişinin

they they have no real sincerity they don't really care

gerçekleri yok samimiyet gerçekten umurlarında değil

they're just saying things they're trying to make other people feel better

sadece şeyler söylüyorlar diğer insanları daha iyi hissettirmeye çalışıyorlar

but they have no real sincerity no one accepts his flim-flam

ama gerçek bir samimiyetleri yok kimse onun

about the failing economy he's just trying to make us feel better but

iflas eden ekonomi hakkındaki saçmalıklarını kabul etmiyor o sadece bizi daha iyi hissettirmeye çalışıyor ama

he's being insincere

o samimiyetsiz samimiyetsiz

insincere flim flam so there we go you've learnt a new word today i think

flim flam yani işte başlıyoruz bugün yeni bir kelime öğrendiniz bence

a very unusual word if you like unusual words

çok sıra dışı bir kelime eğer sıra dışı kelimeleri seviyorsanız

we will have some very unusual words on friday

cuma günü İngiltere saatiyle

when i will be with you again from 2pm uk time

2'den itibaren sizinle tekrar birlikte olacağım çok sıra dışı bazı kelimelerimiz olacak

here's another one we have time for two more i will try to squeeze

bir iki için daha zamanımız var

two more into the show

gösteriye iki tane daha sıkıştırmaya çalışacağım

here's another one the sentence game oh okay then oh

işte bir tane daha cümle oyunu oh tamam o zaman oh

people from all over town something to see what the something

şehrin her yerinden insanlar bir şeyin ne

was about i'm not sure if this is easy or hard maybe the maybe the second

hakkında olduğunu görmek için bir şey bunun kolay olup olmadığından emin değilim zor belki ikinci

letter is easy maybe the second word is easy but the

harf kolay belki ikinci kelime kolay ama

first word maybe not maybe not easy

ilk kelime belki kolay olmayabilir

people from all over the town or all over town

şehrin her yerinden insanlar veya şehrin her yerinden insanlar aşkan hakkında bir

something to see what the something was about

şeyler olduğunu görmek için

ashkan mr duncan you are going to bite our brains bite

bay duncan ısıracaksınız beynimiz ısırır

do you mean break maybe i'm going to break your brain

demek kırmak mı demek istiyorsun belki

by making you think too much maybe

seni çok düşündürerek beynini kıracağım belki

flim flam sergio says speak flim flam

flim flam sergio konuş flim flam

with mr duncan

bay duncan ile diyor

yeah i've never heard of that word says anna yes it it

evet o kelimeyi hiç duymadım anna diyor evet o

it is a real word a person who stands up and says anything they're just talking

öyle gerçek kelime ayağa kalkıp herhangi bir şey söyleyen bir kişi sadece

insincerely they're just saying things quite often you will hear politicians

samimiyetsizce konuşuyorlar sadece bir şeyler söylüyorlar oldukça sık politikacıların bir durumu atlatmak için

using flim-flam to get through a situation

flim-flam kullandıklarını duyacaksınız

people from all over town something to see what the something was about

şehrin her yerinden insanlar bir şeyin ne hakkında olduğunu görmek için bir şeyler

people from all over town something to see what the something was

şehrin her yerinden insanlar bir şeyin ne hakkında olduğunu görmek için bir şeyler

about oh we are getting some interesting answers

oh bazı ilginç cevaplar alıyoruz oh

oh thank you for your answers some very interesting answers coming through right

cevaplarınız için teşekkür ederim bazı çok ilginç cevaplar şu

now on the live chat don't forget if you just joined me you

anda canlı sohbette geliyor unutmayın bana yeni katıldıysanız

can watch this again later all of this will be available on youtube

izleyebilirsiniz bu daha sonra tüm bunlar daha sonra altyazılarla birlikte youtube'da mevcut olacak,

later on with captions as well which is nice

bu da güzel

interesting

ilginç

okay we have quite a few answers coming through

tamam, gelen epeyce yanıtımız var

we even have some correct answers

hatta

people from all over town

şehrin her yerinden insanların

to see what the was about

ne hakkında olduğunu görmek için bazı doğru yanıtlarımız var

very good very interesting very

çok iyi çok

intriguing people from all over town something to see what the

şehrin her yerinden ilginç çok merak uyandıran insanlar bir şeyin ne olduğunu görmek için bir şey

something was about seven letters four letters the answer

yaklaşık yedi harfli dört harfli cevap

is about to appear on your screens

ekranlarınızda görünmek üzere

thank you mr cockerell it's very kind of you

teşekkür ederim Bay Cockerell

to say hello again here we go then people from all over town something to

tekrar merhaba demeniz büyük incelik işte başlıyoruz o zaman her yerden insanlar kasaba

see what the something was about but what

bir şeyin ne hakkında olduğunu görmek için bir şey ama

we are looking for

aradığımız şey

oh well done to those who got it right yes we had a few correct answers

ah doğru anlayanlara aferin evet birkaç doğru cevabımız vardı aferin akın akın geldiysen toplanırsın

well done flocked flocked if you flock

it means you gather you gather together people flocked they all came

demek toplanırsın bir araya toplanırsın insanlar akın etti hepsi geldi

to one area or they came from one area they all flocked

bir bölgeye ya da bir bölgeden geldiler hepsi akın etti

people from all over town flocked to see what the fuss was about

şehrin her yerinden insanlar yaygaranın ne olduğunu görmek için akın etti

thus something is happening i must find out

bu yüzden bir şeyler oluyor ne olduğunu öğrenmeliyim

what is going on thus there is something happening over there

bu yüzden orada bir şeyler oluyor orada ne olduğunu merak

i wonder what it is lots of people will flock they flocked

ediyorum çok şey var insanların akınına uğrayacaklar

to see what the fuss was about to gather in a large group lots of

yaygaranın ne olacağını görmek için akın ettiler büyük bir grup halinde bir araya toplansınlar bir sürü

people come together they congregate they flock

insan bir araya geliyorlar toplanıyorlar tıpkı gördüğünüz

just like a flock of sheep you see or maybe a flock of birds

bir koyun sürüsü gibi akın ediyorlar veya belki bir kuş sürüsü

as well flock of birds a flock of people

de kuş sürüsü bir sürü insanların

all coming together they are interested to find out what

hepsi bir araya geliyor

the fuss was about i think we have time for shall we

yaygaranın neyle ilgili olduğunu öğrenmekle ilgileniyorlar sanırım bunun için zamanımız var

squeeze one more in okay i think we have time

bir tane daha sıkıştıralım mı tamam bence bir tane daha zamanımız var

for one more oh this is interesting here's another

oh bu ilginç işte bir

one then oh so this is the last one today the

tane daha o zaman oh yani bu son bir bugün

final sentence game for this wednesday the 5th of august

bu çarşamba için son cümle oyunu 5 ağustos bugün benim

it's my birthday next wednesday one week before my birthday

doğum günüm gelecek çarşamba doğum günümden bir hafta önce

will we be here live though will we be here live on my birthday

burada olacak mıyız ama doğum günümde burada olacak mıyız canlı olarak

we will have to wait and see yes

bekleyip görmemiz gerekecek evet

flock is what we can't do now we have to keep our social distance yes

akın yapabileceğimiz şey 'şimdi yapalım sosyal mesafemizi korumalıyız evet

that's very good so the opposite flock you have to keep your distance you

bu çok iyi yani karşı sürü mesafenizi korumalısınız

cannot be near other people so you can't

diğer insanların yanında olamazsınız bu yüzden birlikte akın edemezsiniz

flock together you can't gather in large groups

büyük gruplar halinde toplanamazsınız

good one i like that

iyi olan hoşuma gitti

earlier i saw him with his something and later with an old something

onu daha önce bir şeyiyle gördüm ve daha sonra eski bir şeyle

oh intriguing with three minutes to go three minutes

oh merak uyandırıcı üç dakika

earlier i saw him with his something and later with an

önce onu bir şeyiyle gördüm ve daha sonra

old something so we are talking about people people

eski bir şeyle gördüm yani

people who are together earlier i saw him with his something

daha önce birlikte olan insanlardan bahsediyoruz o bir şeyle

and later with an old something

ve sonra eski bir şeyle

intriguing

louis has to go see you later luis luis mendes

louis gitmeli sonra görüşürüz luis luis mendes

has to go i am late and my wife is not happy

gitmeli geç kaldım ve karım mutlu değil güle güle

bye everybody au revoir luis au revoir

herkes au revoir luis au revoir

oh talking french we are looking for a french word

oh fransızca konuşuyoruz fransızca bir kelime arıyoruz

so in the final sentence game today one of these words

yani bugünkü son cümle oyununda bu kelimelerden biri

is actually french

aslında fransızca

i'm giving you a big clue there i think a nice

sana büyük bir ipucu veriyorum orada bence güzel

big clue yes go on lewis don't make your wife angry

büyük bir ipucu evet devam et lewis karını kızdırma

see you later lewis

sonra görüşürüz lewis

earlier i saw him with his something and later with an old something but

daha önce onu onunkiyle gördüm bir şey ve daha sonra eski bir şeyle ama

what we only have a few moments of time left

sadece birkaç dakikamız kaldı

this is a very quick one

bu çok hızlı bir

fatio fatio zito very interesting answer ah patillo

fatio fatio zito çok ilginç bir cevap ah patillo

i like that i like it a lot very good

bunu çok beğendim çok iyi

tomas thank you

tomas teşekkür ederim

earlier i saw him with his something and later

onu ​​daha önce gördüm onun bir şeyi ve daha sonra

with an old something

eski bir şeyle

come on mr cockerell for the last time

hadi bay cockerell bugün son kez

today i saw him with his something

onu bir şeyiyle

and later with something anna rita oh

ve sonra bir şeyle gördüm anna rita oh

rita smarty pants

rita akıllı pantolon

earlier i saw him with his fiancee and later with an old flame

daha önce onu nişanlısıyla ve sonra eski bir alevle gördüm

oh you see fiance is the person who you will

oh nişanlıyı görüyorsun

marry they are your intended an old flame is someone you used to date

evleneceğin kişi onlar senin niyetin eski sevgilin eskiden çıktığın

a person you used to see romantically an old flame earlier i saw him with his

birisi romantik olarak gördüğün eski sevgili daha önce onu nişanlısıyla

fiancee and later with an old flame

sonra eski sevgilisiyle gördüm

hmm i think that man is misbehaving he is being very naughty

hmm bence o adam yaramazlık yapıyor çok yaramazlık yapıyor bence o

i think so so there it was today's final sentence game i hope you enjoyed

yüzden işte bugünün son cümle oyunuydu umarım beğenmişsinizdir

that something unusual

alışılmadık bir şey

something odd for a wednesday i hope you've enjoyed it we've talked about a

bir çarşamba günü için tuhaf bir şey umarım beğenmişsinizdir bu

lot of things today by the way we've talked about many things including

arada bugün pek çok şey hakkında konuştuk bu arada evinizi temizleme fırsatı da dahil olmak üzere birçok şeyden bahsettim

opportunity cleaning out your house i was cleaning out my studio this week

bu hafta stüdyomu temizliyordum istifleme

hoarding keeping things where do you keep your stuff

eşyalarınızı nerede tutuyorsunuz

all of the places where you can keep your things

tüm eşyalarınızı koyabileceğiniz yerler

and also we played the sentence game you can watch this

ve ayrıca cümle oyunu oynadık hepsini izleyebilirsiniz tekrar tekrar

all over again later on

flame the meaning in this case is new for me yes an old flame

alev üzerinde bu davadaki anlam benim için yeni evet eski bir alev, eskiden eski bir alevle romantik bir bağ kurduğunuz bir

is a person you used to date a person you used to be

kişiyle çıktığınız bir kişidir,

romantically connected with an old flame a woman can have an old flame and a man

bir kadının eski bir aşkı olabilir ve bir erkek

can also have an old flame a person they used to be

de olabilir eski bir sevgili, eskiden

connected with romantically oh time to go see you on friday

romantik bir bağ kurdukları bir kişi oh gitme zamanı cuma pazar

sunday wednesday friday 2 p.m uk time sunday wednesday friday 2 p.m uk

çarşamba cuma 14:00 İngiltere saatiyle pazar çarşamba cuma 14:00 İngiltere

time i hope my tongue feels better on friday it is slowly

saati umarım dilim cuma günü daha iyi hisseder, yavaş yavaş

getting better even though it's still very painful

iyileşiyor hala çok acı verici

thank you very much thank you this was a very meaningful lesson thank

teşekkür ederim çok teşekkür ederim bu çok anlamlı bir dersti teşekkür ederim

you valentina thank you very much it's very kind of

valentina çok teşekkür ederim

you to say see you on friday don't forget if you want to make

cuma günü görüşürüz demeniz çok naziksiniz bağış yapmak istiyorsanız unutmayın bağış yapmak

a donation you don't have to but if you want to you can all you have

zorunda değilsiniz ama isterseniz tek yapmanız gereken

to do is send a lovely donation to this

address underneath right now because everything i do i do for free

şu anda aşağıdaki adrese güzel bir bağış göndermek çünkü yaptığım her şeyi ücretsiz yapıyorum

thank you very much even though i'm often accused of being

çok teşekkür ederim sık sık zengin olmakla suçlansam

rich but i'm not trust me you should have a look at my socks

da değilim güven bana çoraplarıma şu anda bakmalısın dolular

at the moment they are full they are full of

holes they really are see one friday have a good week stay safe stay happy

deliklerle dolu gerçekten görüyorlar bir cuma iyi haftalar güvende kalın mutlu kalın

this is mr duncan in the birthplace of english saying have

bu bay duncan ingilizcenin doğum yerinde

a good week enjoy the rest of your wednesday and

iyi haftalar iyi eğlenceler tadını çıkarın çarşambanızın geri kalanını ve

also have a good thursday and i will see you

ayrıca iyi bir perşembe geçirin ve

on friday and of course until the next time we meet here

cuma günü görüşürüz ve tabii ki bir dahaki sefere burada buluşana kadar

can i just say thank you very much for joining me today i appreciate it

bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim,

more than you will ever know and of course...

bilemeyeceğiniz kadar minnettarım ve tabii...

ta ta for now 8-)

ta ta şimdilik 8-)