Learn the English Phrases WAIT AND SEE and WAIT FOR IT!

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase

to wait and see.

beklemenin ve görmenin İngilizce ifadesini öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

Sometimes you don't know what's going to happen,

Bazen ne olacağını bilmiyorsun

and so you want to wait and see what happens.

ve bu yüzden ne olacağını bekleyip görmek istiyorsun.

And we even call this the wait and see approach.

Hatta buna bekle ve gör yaklaşımı diyoruz.

Maybe you're someone who likes to invest money

Belki borsaya para yatırmayı seven birisiniz

in the stock market,

but right now, you're going to hold onto your money,

ama şu anda paranızı elinizde tutacaksınız

because you just want to wait and see what will happen.

çünkü sadece beklemek ve ne olacağını görmek istiyorsunuz.

You don't feel like investing your money now,

Şu anda paranızı yatırmak istemiyorsunuz

because you're not sure if the market will go up or down.

çünkü piyasanın yükselip düşmeyeceğinden emin değilsiniz.

So you might take a wait and see approach.

Bu nedenle, bekle ve gör yaklaşımını benimseyebilirsiniz.

Sometimes when you're looking to buy something,

Bazen bir şey satın almak istediğinizde, kendi

you think to yourself, you know what?

kendinize düşünürsünüz, biliyor musunuz?

I might just wait and see if the price will go down,

Bekleyip fiyatın düşüp düşmeyeceğini görebilirim

or I'll wait and see if the price will go up.

veya fiyatın yükselip yükselmeyeceğini bekleyip görebilirim.

So it just means to wait,

Yani sadece beklemek

and to eventually see what happens,

ve sonunda ne olacağını görmek,

to see what change takes place.

hangi değişikliğin gerçekleşeceğini görmek anlamına gelir.

The second phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim ikinci cümle

is the phrase, wait for it, that's kind of how you say it.

, bekleyin, bir bakıma böyle söylersiniz.

Wait for it.

Bunun için bekle.

This is a common phrase.

Bu yaygın bir deyimdir.

When you're watching short video clips on TikTok

TikTok veya Instagram'da kısa video klipler izlerken

or Instagram, sometimes they'll show someone walking along,

, bazen yürüyen birini gösterecekler

and then they'll have the words on the screen, wait for it,

ve ardından ekranda "bekle",

which means that something's going to happen.

yani bir şeyler olacağı anlamına gelen sözcükleri görecekler.

Maybe that person is going to get caught in a rainstorm.

Belki o kişi bir yağmur fırtınasına yakalanacak.

Maybe that person is going to slip and fall.

Belki o kişi kayacak ve düşecek.

And when they say wait for it at the beginning of the video,

Ve videonun başında bekleyin dediklerinde, size

they're telling you that something's gonna happen,

bir şeyler olacağını

and you should wait.

ve beklemeniz gerektiğini söylüyorlar.

It's actually become a pretty common phrase

Aslında bu platformlarda oldukça yaygın bir ifade haline geldi

on those platforms.

.

Anyways, to review, when you wait and see,

Her neyse, gözden geçirecek olursak, bekleyip görmek,

it means you wait,

because you think something will change,

beklediğiniz anlamına gelir

çünkü bir şeylerin değişeceğini düşünürsünüz

and you're not sure what that will be,

ve bunun ne olacağından emin değilsiniz

but you're going to wait and see what that change is.

ama bekleyip bu değişikliğin ne olduğunu göreceksiniz.

And when someone says to you wait for it,

Ve birisi size bunu bekleyin dediğinde, bu heyecan verici

it means that something exciting is going to happen,

bir şeyin olacağı anlamına gelir

and they want you to be ready to see it.

ve sizin onu görmeye hazır olmanızı ister.

Maybe someone's showing you a clip from a sporting game,

Belki birisi size bir spor maçından bir klip gösteriyor

and they say, and you're like, this is kind of boring.

ve diyorlar ki, bu biraz sıkıcı diyorsunuz.

And they might say, wait and see, or wait for it.

Ve bekle ve gör ya da bekle diyebilirler.

Sorry, I used the wrong phrase.

Üzgünüm, yanlış ifade kullandım.

Wait for it.

Bunun için bekle.

And then something exciting will happen in the game.

Ve sonra oyunda heyecan verici bir şey olacak.

Anyways, let's look at a comment from a previous video.

Her neyse, bir önceki videodan bir yoruma bakalım.

This comment is from Lemon Cute.

Bu yorum Lemon Cute'den.

Hi Bob, in my place, the roads are quite flat and long,

Merhaba Bob, benim yerimde yollar oldukça düz ve uzun,

so it's very suitable for jogging.

bu nedenle koşu için çok uygun.

It's pretty cool.

Oldukça havalı.

And my response is it probably also makes it easier

Ve benim cevabım, muhtemelen

to see traffic coming.

trafiğin geldiğini görmeyi de kolaylaştırıyor.

So yes.

Yani evet.

Thanks, Lemon Cute, for that comment.

Limon Şirin, bu yorum için teşekkürler.

I'm just laughing,

Sadece gülüyorum

'cause a goat is actually yelling over here.

çünkü burada bir keçi gerçekten bağırıyor.

Maybe we'll go see it.

Belki gidip görürüz.

But yes, when roads are flat,

Ama evet, yollar düz olduğunda

it probably makes it nice for walking and jogging

muhtemelen dediğin gibi yürümek ve koşmak için güzel oluyor

as you said, and that's probably really cool.

ve bu muhtemelen gerçekten harika.

'Cause you can see if there are cars coming.

Çünkü gelen araba olup olmadığını görebilirsin.

You're probably really curious now to see this goat,

Muhtemelen şimdi bu keçiyi görmeyi gerçekten merak ediyorsundur,

so let me spin you around.

o yüzden seni biraz döndüreyim.

The goats are coming out.

Keçiler çıkıyor.

They're on pasture.

Otlaktalar.

You can see this goat here is actually,

Burada gördüğünüz keçi aslında,

that goat's actually pooping.

o keçi gerçekten kakasını yapıyor.

So you get an extra view of real farm life,

Böylece gerçek çiftlik hayatına dair ekstra bir görüş elde edersiniz

and there's a mom and its baby over there,

ve orada bir anne ve bebeği var

and now they're scared of me,

ve şimdi benden korktular,

so they're going to run back into the barn.

bu yüzden ahıra geri koşacaklar. Bu

We don't have a lot of goats by the way.

arada çok fazla keçimiz yok.

We only have I think about four or five goats now.

Şimdi sadece dört veya beş keçi düşünüyorum.

The other thing I wanted to show you today

Bugün size göstermek istediğim diğer şey ise

is across the river.

nehrin karşısı.

The geese are back, and I'll have to zoom in for you,

Kazlar geri döndü ve sizin için yakınlaştırma yapmam gerekecek

but the geese have eaten a lot of my neighbor's crop

ama kazlar nehrin karşısındaki komşumun mahsulünün çoğunu yediler

across the river.

.

He, probably almost two acres of his soybeans

O, muhtemelen iki dönümlük soya fasulyesini

have been eaten by the geese.

kazlar yemiştir.

Not a very nice thing.

Çok hoş bir şey değil.

Anyways, we're walking here in the peonies,

Her neyse, burada şakayıkların arasında yürüyoruz,

they're all done for the year.

onların senesi bitti.

We have harvested all the flowers.

Bütün çiçekleri topladık.

We have sold all of them, so that's kind of exciting,

Hepsini sattık, yani bu biraz heyecan verici

and yeah, I'm actually just out here right now

ve evet, aslında şu anda

in the heat of the day.

günün sıcağında buradayım. Şu anda

It's very, very warm here right now.

burası çok ama çok sıcak.

It's almost 36 degrees, which is abnormal for us.

Neredeyse 36 derece ki bu bizim için anormal.

So I'm running out of things to talk about,

Bu yüzden

because the heat is too much,

sıcaklar çok fazla olduğu için konuşacaklarım bitiyor

but I'll stop the video by showing you this.

ama size bunu göstererek videoyu durduracağım.

We have a little tray here of sunflowers

Burada hala toprağa gitmesi gereken ayçiçekleriyle dolu küçük bir tepsimiz var

that still need to go in the ground.

.

Actually some of these, yeah, I think they're sunflowers.

Aslında bunlardan bazıları, evet, sanırım onlar ayçiçeği.

I think I've, in the heat of the day,

Sanırım günün sıcağında

I've talked longer than I normally have.

normalde yaptığımdan daha uzun süre konuştum. Her

So anyways, thanks for watching.

neyse, izlediğiniz için teşekkürler.

I hope you're having a good day,

Umarım iyi bir gün geçiriyorsundur

and I'll see you in a couple days

ve birkaç gün sonra

with another short English lesson, bye.

başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz, hoşçakal.

I'm gonna go back in the air conditioned house now.

Şimdi klimalı eve geri döneceğim. Şu anda dışarıda

It really is too hot to be outside right now, bye.

olmak gerçekten çok sıcak , hoşçakalın.