How to Pronounce CAN and CAN'T in English | Learn Pronunciation with Esther

Hi, everybody. My name is Esther.

Selam millet. Benim adım Ester.

And in this video, we're going to talk about how to use the word ‘can’ and ‘can't’.

Ve bu videoda "yapabilirim" ve "yapamam" kelimelerinin nasıl kullanılacağı hakkında konuşacağız.

mmm, so first of all, let's talk about the meaning of these words.

mmm, öyleyse öncelikle bu kelimelerin anlamlarından bahsedelim.

‘can’ means you are able to do something. Maybe because you have the skill or maybe

'can', bir şeyler yapabileceğiniz anlamına gelir. Belki beceriye sahip olduğun için ya da

because your body allows you to do that thing. And ‘can't’ is the opposite, right.

vücudun o şeyi yapmana izin verdiği için. Ve 'can't' tam tersi, değil mi?

You can't do something. You're not able to do something because you

Bir şey yapamazsın. Bir şeyi yapamazsınız çünkü

don't have the skill or your body doesn't allow you to do it.

yeteneğiniz yoktur veya vücudunuz bunu yapmanıza izin vermez.

Okay, let's move on to the pronunciation. How do we pronounce these words correctly?

Tamam, telaffuza geçelim. Bu kelimeleri nasıl doğru telaffuz ederiz?

Now, I know it's not easy, but I know you if you keep practicing, you're gonna get better.

Şimdi, bunun kolay olmadığını biliyorum ama pratik yapmaya devam edersen daha iyi olacağını biliyorum.

Believe me. So let's look at the first one.

İnan bana. Öyleyse ilkine bakalım.

Now, this one actually sounds like a man's name.

Şimdi, bu aslında kulağa bir erkek ismi gibi geliyor .

can can

can can Kulağa "a"dan

You'll notice, it sounds more like an ‘e’ than it does an ‘a’.

çok "e" gibi geldiğini fark edeceksiniz .

Again, practice with me. can

Yine, benimle pratik yap. can

Now, this one is ‘can't’. If you look down here, I've written the word

Şimdi, bu 'can't'. Buraya bakarsanız,

‘ant’. ‘ant’, with the C in front.

'karınca' kelimesini yazdım. Önünde C ile 'karınca'.

So practice with me: can't

O halde benimle pratik yapın: can't

can't Yes, again:

can't Evet, tekrar:

can can’t

can ca n't

can can’t

can't

Okay, well let's see if you guys can put it in a sentence.

Tamam, bakalım siz çocuklar bunu bir cümleye koyabilecek misiniz?

I mmm do it. I can do it.

Ben yaparım. Bunu yapabilirim.

I can do it. I can't do it.

Bunu yapabilirim. yapamam

I can't do it. Let's do a couple more practices together.

yapamam Birlikte birkaç uygulama daha yapalım.

Okay, so let's start practicing with the word ‘can’ first.

Tamam, o halde önce 'can' kelimesiyle alıştırma yapmaya başlayalım.

Here are some examples on the board. Let's start with the first one.

İşte panodaki bazı örnekler. İlki ile başlayalım.

I can swim. I can swim.

Yüzebilirim. Yüzebilirim.

I can swim. Make sure you guys are following along.

Yüzebilirim. Takip ettiğinizden emin olun.

Let's go on to the next one. The next one ‘eat’ right.

Bir sonrakine geçelim. Bir sonraki doğru 'yemek'.

And let's try it with ‘she’. She can eat.

Ve "o" ile deneyelim. O yemek yiyebilir.

She can eat. She can eat.

O yemek yiyebilir. O yemek yiyebilir.

Okay, after that is ‘read’. And let's use ‘he’.

Tamam, ondan sonra 'oku' var. Ve 'he' kullanalım. O

He can read. He can read.

okuyabilir. O okuyabilir. O

He can read. After that is ‘drive’.

okuyabilir. Bundan sonra 'sürmek'.

And let's use ‘they’ with that one. They can drive.

Ve bununla "onlar" kullanalım. Araba kullanabilirler. Araba

They can drive. They can drive.

kullanabilirler. Araba kullanabilirler.

After that, ‘run’, right. ‘we’

Ondan sonra, 'koş', doğru. 'biz'

We can run. We can run.

Koşabiliriz. Koşabiliriz.

We can run. Okay, let's move on to ‘sing’.

Koşabiliriz. Tamam, "şarkı söylemeye" geçelim.

And let's do ‘you’. You can sing.

Ve 'sen' yapalım. Şarkı söyleyebiliyorsun.

You can sing. You can sing.

Şarkı söyleyebiliyorsun. Şarkı söyleyebiliyorsun. Size

Reminding you that, ‘can’, okay it's pronounced ‘ken’.

'can' olduğunu hatırlatıyorum, tamam 'ken' olarak telaffuz ediliyor. Bir

Let's go on to the next one, ‘dance’. And let's go back up to ‘I’.

sonrakine geçelim, 'dans'. Ve 'Ben'e geri dönelim.

I can dance. I can dance.

Dans edebilirim. Dans edebilirim.

I can dance. And the last one ‘speak English’.

Dans edebilirim. Ve sonuncusu "İngilizce konuş".

Right, let's do that with ‘I’ as well because I know you want to be able to say

Tamam, bunu 'ben' ile de yapalım çünkü bunu söyleyebilmek istediğini biliyorum

this. I can speak English.

. İngilizce konuşabilirim.

I can speak English. I can speak English.

İngilizce konuşabilirim. İngilizce konuşabilirim.

Alright, let's move on to ‘can't’. Okay, so now we're going to practice with

Pekala, hadi 'yapamam'a geçelim. Tamam, şimdi

‘can’t’. You can see I've only changed this by putting

'can't' ile pratik yapacağız. Bunu sadece

a ‘t’ here. Changing ‘can’ to ‘can't’.

buraya 't' koyarak değiştirdiğimi görebilirsiniz. " Yapabilirim"i "yapamam" olarak değiştirmek.

So let's practice again. Make sure you guys are following after me.

Öyleyse tekrar pratik yapalım. Beni takip ettiğinizden emin olun.

I can't swim. I can't swim.

ben yüzemem ben yüzemem

I can't swim. Let's move on to ‘eat’.

ben yüzemem Gelelim "yemek" konusuna. O

She can't eat. Maybe she's full right.

yemek yiyemez. Belki de tamamen haklıdır. O

She can't eat. She can't eat.

yemek yiyemez. O yemek yiyemez.

Next one is ‘read’. Let's do ‘he’.

Sıradaki 'okumak'. 'O' yapalım.

He can't read. He can't read.

okuyamıyor. okuyamıyor.

He can't read. After that is ‘drive’.

okuyamıyor. Bundan sonra 'sürmek'.

And let's use ‘they’. They can't drive.

Ve 'onlar'ı kullanalım. Araba kullanamazlar.

They can't drive. They can't drive.

Araba kullanamazlar. Araba kullanamazlar.

Next one is ‘run’. Let's use ‘we’.

Sıradaki 'koş'. "Biz" kullanalım.

We can't run. We can't run.

Koşamayız. Koşamayız.

We can't run. After that.. the next one is ‘sing’.

Koşamayız. Ondan sonra .. sıradaki 'şarkı söyle'.

Oh ‘you’. You can't sing.

Ah sen'. Şarkı söyleyemezsin. Şarkı

You can't sing. You can't sing.

söyleyemezsin. Şarkı söyleyemezsin.

‘dance’ hmm, let's do ‘they’.

'dans' hmm, hadi 'onlar' yapalım.

They can't dance. They can't dance.

Dans edemezler. Dans edemezler.

They can't dance. And ‘speak English’.

Dans edemezler. Ve "İngilizce konuş".

hmm, let's say ‘You can't speak English’. Well, that's what I'm here to help you with,

hmm, hadi 'İngilizce konuşamıyorsunuz' diyelim. Ben de sana bu konuda yardım etmek için buradayım

but let's practice again. You can't speak English.

ama hadi tekrar pratik yapalım. İngilizce konuşamıyorsun.

You can't speak English, but again, that's something that we're gonna

İngilizce konuşamıyorsunuz ama yine de

change as we keep practicing. Okay, and let's try a test now.

pratik yapmaya devam ettikçe bu değiştireceğimiz bir şey. Tamam, şimdi bir test deneyelim.

Okay, so let's try a practice test together. It's not that hard.

Tamam, o zaman birlikte bir pratik testi deneyelim. O kadar zor değil. Tek

All you have to do is listen carefully. And as I read these sentences, you have to

yapmanız gereken dikkatlice dinlemek. Ve ben bu cümleleri okurken,

see if …. listen and see if I'm using one ‘can’

görmek zorundasınız…. dinle ve bir 'can' mı

or two ‘can't’. All right, so I'll do this slowly.

yoksa iki 'can't' mı kullandığımı gör. Pekala, o zaman bunu yavaş yavaş yapacağım. Hadi

Let's try it together. The first one.

birlikte deneyelim. İlki.

Let's do ‘swim’. And let's use ‘I’.

Haydi 'yüzelim'. Ve 'ben' kullanalım.

I can swim. I can swim.

Yüzebilirim. Yüzebilirim.

Which one do you think I used? Well, if you listen carefully, yes I use number

Sizce hangisini kullandım? Pekala, dikkatli dinlerseniz, evet,

one ‘can’. Let's go on to the next one, ‘eat’.

bir numaralı "yapabilirim" kelimesini kullanıyorum. Bir sonrakine geçelim, 'ye'.

And let's try ‘she’. She can eat.

Ve 'o'yu deneyelim. O yemek yiyebilir.

She can eat. Yes, I did number one again, ‘can’.

O yemek yiyebilir. Evet, yine birinciyi yaptım, 'yapabilirim'.

After that is ‘read’. And let's use ‘he’.

Ondan sonra 'oku' var. Ve 'he' kullanalım.

He can't read. He can't read.

okuyamıyor. okuyamıyor.

That was the second one, ‘can't’. How about ‘drive’.

Bu ikincisiydi, 'yapamam'. "Sürmek" nasıl olur? Tekrar

Let's use ‘he’ again. He can drive.

"he" kullanalım. O sürebilir.

He can drive. Yes, that was number one.

O sürebilir. Evet, bu bir numaraydı.

He can drive. After that, ‘run’.

O sürebilir. Bundan sonra, 'koş'.

Let's use ‘they’. They can't run.

'Onlar'ı kullanalım. Koşamazlar.

They can't run. Maybe they're too tired right.

Koşamazlar. Belki de çok yorgunlar.

And I use number two. They can't run.

Ve ben iki numarayı kullanıyorum. Koşamazlar. Bir

Let's move on to the next one, ‘sing’. We can't sing.

sonrakine geçelim, 'şarkı söyle'. şarkı söyleyemeyiz şarkı

We can't sing. Yes, that was number two, ‘can't’.

söyleyemeyiz Evet, bu iki numaraydı, 'yapamam'.

Next is ‘dance’. Let's do ‘dance’.

Sıradaki 'dans'. Hadi 'dans' yapalım.

Again, let's do ‘we’ again. We can't dance.

Tekrar 'biz' yapalım. dans edemeyiz

We can't dance. Yes, again, I said, ‘can't’, number two.

dans edemeyiz Evet, yine iki numara 'yapamam' dedim.

And the last one. You can speak English.

Ve sonuncusu. İngilizce konuşabilirsin.

You can speak English. Yes, the last one was ‘can’, number one.

İngilizce konuşabilirsin. Evet, sonuncusu bir numara olan 'can' idi.

You can speak English. How did you guys do?

İngilizce konuşabilirsin. Siz nasıl yaptınız?

Well, that's the end of our quiz. I know that it's difficult and it's gonna

Pekala, bu testimizin sonu. Zor olduğunu ve

take a lot of time but you can do it.

çok zaman alacağını biliyorum ama yapabilirsin.

I'll see you guys next time. Bye.

Bir dahaki sefere görüşürüz çocuklar. Hoşçakal.