👂🏻 Peak = Pique = Peek

These three words can be kind  of confusing. Spelled E-A, peak,  

Bu üç kelime biraz kafa karıştırıcı olabilir. Yazıldığından E-A, zirve,

it means the highest point of something. He's  reached the peak of his career or we've reached  

bir şeyin en yüksek noktası anlamına gelir. O kariyerinin zirvesine ulaştı veya biz

the peak of the mountain. We’ve reached the peak!  Spelled E-E, same pronunciation, peek, this time  

dağın zirvesine ulaştık. Zirveye ulaştık! Yazıldığından E-E, aynı telaffuz, peek, bu sefer   bir

it means to take a look at something, sometimes  secretly, sometimes very quickly. I took a peek  

şeye bazen gizlice, bazen çok hızlı bir şekilde bakmak anlamına gelir.

in the closet to see what my husband got me for  my birthday. Spelled P-I-Q-U-E, it can mean the  

Kocamın doğum günümde bana ne aldığına bakmak için dolaba bir göz attım . Yazılı P-I-Q-U-E,

feeling you get when your pride has been hurt. She  was piqued that she wasn't invited to the party.  

gururunuz incindiğinde hissettiğiniz duygu anlamına gelebilir. Partiye davet edilmediği için canı sıkılmıştı.

We also use the spelling when something makes  you interested in something else. For example,  

Yazımı, bir şey sizi başka bir şeyle ilgilendirdiğinde de kullanırız. Örneğin,

I heard you talking about your trip to Disney  and it piqued my interest. We're planning a trip,  

Disney gezinizden bahsettiğinizi duydum ve ilgimi çekti. Biz de bir gezi planlıyoruz

too. Peak. Peek. Pique. Same pronunciation,  different spellings, different words.

. Doruğa ulaşmak. Dikizlemek. Pike. Aynı telaffuz, farklı yazımlar, farklı kelimeler.