USED TO / USE TO / BE USED TO / GET USED TO / WOULD DO - English Grammar Lesson (+ Free PDF & Quiz)

Hello everyone, and welcome back to English with Lucy. I have a grammar video for you.

Herkese merhaba ve Lucy ile İngilizceye tekrar hoş geldiniz . Senin için bir gramer videom var.

This is very exciting. It's been a little while since I've last posted a grammar video,

Bu çok heyecan verici. En son dilbilgisi videosu yayınlamayalı uzun zaman oldu,

but this topic has been very highly requested.

ancak bu konu çok fazla talep aldı.

Today we are going to talk about used to, use to, how are they different? Would, to

Bugün alıştığımızdan, alıştığımızdan, nasıl farklı olduklarından bahsedeceğiz. Olurdu,

be used to, and to get use to. If you have any doubts about the use of these, then this

alışmak ve alışmak. Bunların kullanımı hakkında herhangi bir şüpheniz varsa, o zaman bu

lesson is for you, and of course I have a quiz. There will be a quiz at the end of this

ders tam size göre ve elbette bir sınavım var. Bu

lesson for you to test your learning, so stay till the end.

dersin sonunda öğrendiklerinizi test etmeniz için bir sınav olacak, bu yüzden sonuna kadar kalın.

I have created a PDF for the lesson. All of my email list subscribers get the PDFs for

Ders için bir PDF oluşturdum. E-posta listemdeki tüm aboneler, derslerim için PDF'leri alıyor

my lessons. If you would like to receive the PDF for today's lesson, click on the link

. Bugünün dersinin PDF'sini almak isterseniz,

in the description box, enter your email address, you sign up to my mailing list and it will

açıklama kutusundaki bağlantıya tıklayın, e-posta adresinizi girin, posta listeme kaydolun ve

be sent straight to your inbox.

doğrudan gelen kutunuza gönderilecektir. Perfect English Grammar'dan Seonaid'e

I would also like to send out a special thank you to Seonaid from Perfect English Grammar.

de özel bir teşekkür göndermek istiyorum .

Her website helped so much with this video. It is the mother of all grammar websites.

Web sitesi bu videoda çok yardımcı oldu. Tüm gramer sitelerinin anasıdır.

I've put the link in the description box, check it out if you want to improve your grammar.

Tamam, eskiden ve eskiden hakkında konuşalım. Öncelikle telaffuza odaklanalım

Before we get started, I would just like to thank the sponsor of today's video. It is

Lingoda, your new language school. You can attend this language school from the comfort

çünkü bunun birçok öğrenci için kafa karıştırıcı olduğunu biliyorum . Çünkü

of your own home, 24/7, at your own pace. Cut the travel time, not the quality.

tek başına kullanılmış dediğimizde Z sesini ve kullanılan D sesini kullanırız . Ama alışkın demek oldukça ağız dolusu,

Lingoda has an interactive curriculum with average class sizes of just three to four

students with amazing qualified teachers. You can learn English, business English, French,

bu yüzden İngilizce konuşanların ' kullan, kullan' dediğini duyacaksınız.

Spanish, and German, and prices start from just €8 per group class.

Bu, hem alışılmışın hem de kullanmanın normal konuşmada aynı şekilde telaffuz edildiği anlamına gelir,

I have attended many Lingoda English classes to make sure that they are consistently ideal

alışılmış, kullanım. Bu, konuşma İngilizcesinde işinizi biraz kolaylaştırır, ancak yazılı

for my students, and I was so impressed and excited by them. The teachers are engaging

and entertaining, and the class materials, which you can download for personal use, are

İngilizcede dikkatli olmanız gerekir. Alışık olduğumuza odaklanalım.

top-notch.

Şu anda yapmadığımız geçmiş alışkanlıklar veya artık doğru olmayan geçmiş durumlar hakkında konuşmak için kullanılır. Çıplak mastar olarak

You can see I am having a pretty good time in my class. You can get €20 off your first

da adlandırılan bir fiilin temel biçimiyle kullanılırdı , ama ben

month at Lingoda by clicking on the link in the description box and using my code, LUCY13.

ona burada temel fiil diyeceğim. Eskiden

yoga yapardım ama şimdi zamanım yok. Bir dil okuluna gidiyordum ama

If you aren't sure, you can experience their seven-day free trial with three free classes.

kursu bitirdim. Eskiden Sevilla'da yaşardım ama şimdi İngiltere'de yaşıyorum. Eskiden garsondum

You can try before you buy. What are you waiting for?

Okay, let's talk about used to and use to. Firstly, let's focus on the pronunciation

ama şimdi öğretmenim. Bu bir devlet örneğidir. Bu bir alışkanlıktan bahsetmiyor,

because I know this is very confusing for many students. Because, when we say used on

eskiden kısa saçlarım vardı gibi bir şey. Bu bir alışkanlık değildi, bu bir haldi.

its own, we use the Z sound and the D sound, used. But to say used to is quite a mouthful,

Bu, sonunda D ile birlikte kullanılan kullanımdır, ancak insanların sonunda D olmadan kullanım kullandığını göreceksiniz

. Bu, birçok öğrencim için bir kafa karışıklığı noktasıdır . Sorularda ve olumsuzluklarda bunun

so you will hear speakers of English saying use to, use to.

yerine use kullanırız. Avokadoları sevmezdim ama şimdi onları seviyorum.

That means that both used to and use to are pronounced in the same way in normal conversation,

Köşedeki dükkanda mı çalışıyordun? Görünüşüne önem vermezdi ama şimdi onunla gurur duyuyor

used to, use to. This makes it slightly easier for you in spoken English, but in written

. Bizimle aynı okula mı gidiyorlardı ?

Never'ı kullandığınızda, D ile birlikte kullanmış olduğunuzu belirtmekte fayda var. Eskiden

English, you do have to be careful. Let's focus on used to. We use used to to talk about

görünüşünü umursamazdı. Görünüşüne hiç önem vermezdi.

past habits that we don't do in the present, or past states that are no longer true. Used

Sondaki sınavda bunun birçok testini yapacağız, ama şimdi olur hakkında konuşmanın zamanı geldi.

to with the base form of a verb, also called the bare infinitive, but I'm going to call

Birisi geçmişle ilgili bir hikaye anlatırken, will ve temel fiil kullandıklarını duyabilirsiniz.

it the base verb here.

I used to do yoga, but now I don't have time. I used to go to a language school, but I finished

Sevilla'da yaşarken öğle yemeğini saat 16:00'da yerdik. İspanyolca çalışırken

the course. I used to live in Seville, but now I live in England. I used to be a waitress,

İspanyolca dizileri izlerdim.

Şimdi, "Ha, yani alıştığımızla aynı şey" diye düşünebilirsiniz. Tam olarak değil.

but now I'm a teacher. That's an example of a state. That's not talking about a habit,

something like, I used to have short hair. That wasn't a habit, that was a state.

Geçmiş durumlar hakkında konuşmak için will artı temel fiili kullanamayız, sadece geçmiş alışkanlıklar hakkında konuşabiliriz. Bir örnek,

That's using used with the D at the end, but you will see that people use use with no D

saçlarım kısa olurdu, eskiden saçlarım kısa olurdu ile aynı anlama gelmez . Ya da

at the end. This is a point of confusion for many of my students. In questions and negatives,

Sevilla'da yaşardım, eskiden Sevilla'da yaşardım demekle aynı anlama gelmez. Bu nedenle, will artı

we use use instead. I didn't use to like avocados, but now I love them. Did you use to work at

temel fiilin yalnızca geçmiş alışkanlıklar veya tekrarlanan eylemler için uygun olduğunu unutmayın.

the corner shop? He didn't use to care about his appearance, but now he takes pride in

Gelelim alışmaya. Alışık olduğumuz

it. Did they use to go to the same school as us?

ya da bize normal gelen şeylerden bahsetmek istediğimizde, artı alıştık, artı fiiller kullandık. Bir örnek,

It's worth noting that when you use never, you do use used with the D. He didn't use

to care about his appearance. He never used to care about his appearance. We will do lots

soğuk havalarda koşmaya alışkınım, bu yüzden umursamıyorum.

of testing of this in the quiz at the end, but now it's time to talk about would. When

Soğuk havalarda koşmaya alışkınım. Soğuk havalarda koşmak bana normal geliyor . Başka bir örnek, nişanlım

somebody is telling a story about the past, you might hear them use would, plus base verb.

Will çok çalışmaya alışkın, bu yüzden tatile gittiğimizde huzursuz oluyor. Çok çalışmak

When I lived in Seville, we would eat lunch at 4:00 PM. When I was studying Spanish, I

onun için normal, alışık olduğu bir şey .

Ayrıca alışkın olmak artı isim veya zamir için de kullanabiliriz . Kırsal kesimde yaşıyorum, bu yüzden

would watch Spanish TV shows.

Now, you might think, "Huh, so it's the same as use to." Not exactly. We can't use would

çamura alışkınım. Örneğin, ıslak toprak. O çok yakışıklı, bu yüzden iltifata alışık.

plus base verb to talk about past states, only past habits. An example, I would have

İltifatlara alışkındır. Kız kardeşim sinir bozucu ama ben ona alışkınım.

short hair, does not mean the same thing as, I used to have short hair. Or, I would live

Burada olmak fiilinin herhangi bir gergin hale getirilebileceğini unutmayın. Garsonluğa başladığımda

in Seville, does not mean the same thing as, I used to live in Seville. So remember, would

tepsilerle içki taşımaya alışkın değildim. Gerçek hikaye, çok fazla içki tepsisi düşürdüm. Yakında

plus base verb is only appropriate for past habits or repeated actions.

toplu taşımaya alışacağım, bu yüzden o kadar korkutucu olmayacak.

Let's move on to to be used to. When we want to talk about things that we are accustomed

Son olarak, alışmak farklı, alışmak zorundayız. Burada

to or things that feel normal to us, we use to be, plus used to, plus verb-ing. An example,

olmayı, alışmayı düşünebilirsiniz. Alışkın olduğunuz şekilde şekillendirirsiniz.

I'm used to running in cold weather, so I don't mind it. I'm accustomed to running in

Alışmak için artı fiil-ing kullanırız. Veya alışmak için artı isim veya zamir.

cold weather. It feels normal to me to run in cold weather. Another example, my fiance

Alıştığımız bir değişiklikten bahsetmek için kullanırız. Yine, bu herhangi bir zamanda kullanılabilir. İlk başta

Will is used to working hard, so when we go on holiday, he becomes restless. Working hard

koştuktan sonra esnemeyi sevmedim ama alıştım.

is normal to him, it is what he is accustomed to.

Ya da topluluk önünde konuşmaya alışıyorum. Topluluk önünde konuşmaya alışmaya başlıyorum.

We can also use to be used to, plus noun or pronoun. I live in the countryside, so I am

Ya da umarım yakında Londra'da araba kullanmaya alışırım . Gerçek hikaye, dört yıldır araba kullanıyorum

used to mud. For example, wet soil. He is very handsome, so he is used to compliments.

ve hala Londra'da araba kullanmaya alışamadım . Buna alışmak için daha çok yapmam gerekiyor

He is accustomed to compliments. My sister is annoying, but I am used to her. Remember

. Tamam aşkım. Umarım bu ders bazı şüphelerinizi açıklığa kavuşturmuştur, ancak

that here the verb to be can be put into any tense. When I started waitressing, I wasn't

tamamen beyninizde olduğundan emin olmak için şimdi sizin için bir testim var. Bu çoktan seçmeli bir bilgi yarışması.

used to carrying trays of drinks. True story, I dropped so many trays of drinks. Soon I

Cevaplarınızı aşağıdaki yorum bölümüne yazabilir veya

PDF dosyasını indirip oradan yapabilirsiniz.

will be used to taking public transport, so it won't be so intimidating.

Bir numara. Garsonluğa başladığımda tepsi taşıma konusunda yardıma ihtiyacım vardı ama şimdi

Finally, we have to get used to, different to to be used to. Here you can think of to

tepsileri tek başıma taşıyorum. Garsonluğa başladığımda tepsi taşıma konusunda yardıma ihtiyacım vardı ama artık tek

get as to become, to become used to. You form it in the same way as to be used to. We use

başıma taşımaya alıştım.

to get used to, plus verb-ing. Or to get used to, plus noun or pronoun. We use it to talk

İki numaralı. Ben ... her gün, ama şimdi zamanım yok. Eskiden her gün İngilizce okurdum

about a change in what we are accustomed to. Again, this can be used in any tense. At first

I didn't like stretching after running, but I got used to it.

ama şimdi zamanım yok.

Üç numara. Endişelenme, bu gramer kolaydır. Sen ... hiç vakit kaybetmeden. Endişelenme,

Or, I am getting used to public speaking. I am becoming accustomed to public speaking.

Or, I hope I will get used to driving in London soon. True story, I have been driving for

bu gramer kolaydır. Kısa sürede alışacaksın.

four years and I still am not used to driving in London. I need to do it more to become

Dört numara, onun koştuğunu görünce şaşırdım. O ... onu tanıdığımda.

more accustomed to it. Okay. I hope this lesson clarified some of your doubts, but to make

sure it's fully in your brain, I now have a quiz for you. It's a multiple choice quiz.

You can write your answers in the comments section down below, or you can download the

Koştuğunu görünce şaşırdım. Onu tanıdığımda kaçmazdı .

PDF and do it on there.

Number one. When I started waitressing, I needed help with carrying trays, but now I

Beş numara. Treni işe götürmem gerektiğinde , ben ... çok erken.

... them by myself. When I started waitressing, I needed help with carrying trays, but now

Treni işe götürmem gerektiğinde çok erken kalkardım.

Altı numara. Ben daha küçükken ... şeker almak için büyükannemle dükkana giderdim. Ben

I am used to carrying them by myself.

Number two. I ... every day, but now I don't have time. I used to read English every day,

küçükken büyükannemle birlikte dükkanlara şeker almaya giderdik.

Yedi Numara. Ne zaman Londra'ya gitsek, hep ... Grand Hotel'deydik. Ne zaman

but now I don't have time.

Number three. Don't worry, this grammar is easy. You ... it in no time. Don't worry,

Londra'ya gitsek hep Grand Hotel'de kalırdık.

this grammar is easy. You will get used to it in no time.

sekiz numara Gençken ... rap müzikle uğraştın mı? Ergenlik çağındayken

Number four, I was surprised to see her running. She ... when I knew her. I was surprised to

rap müzik dinler miydin?

see her running. She didn't use to run when I knew her.

Dokuz numara. O ... moda hakkında değildi, ama şimdi kıyafetlere çok para harcıyor. Eskiden

Number five. When I had to get the train to work, I ... very early. When I had to get

modayı önemsemezdi ama şimdi kıyafetlere çok para harcıyor.

the train to work, I used to get up very early.

10 numara. Sınavlar için tekrar yapmayı sevmiyorum ama ben ... o. Sınavlar için tekrar yapmayı sevmiyorum

Number six. When I was younger, I ... to the shop with my grandma to buy sweets. When I

ama alışıyorum.

Doğru, sınav için bu kadar. Sonuçlarınızı aşağıdaki yorum bölümünde gösterin.

was younger, I would go to the shops with my grandma to buy sweets.

Bu gramer dersini sizin için hazırlamaktan gerçekten keyif aldım . Perfect'ten Seonaid'e tekrar teşekkür ederiz. Bu ders

Number seven. Whenever we went to London, we always ... in the Grand Hotel. Whenever

için ücretsiz PDF dosyasını indirmeyi unutmayın . Quiz de orada.

Tüm açıklamaları ve örnekleri aldık. Benimle tüm sosyal medya hesaplarımdan da iletişime geçebilirsiniz

we went to London, we always used to stay in the Grand Hotel.

. Facebook'um, Instagram'ım, yeni web sitem englishwithlucy.co.uk ve

Number eight. When you were a teenager, did you ... to rap music? When you were a teenager,

posta listem var. Yakında başka bir ders için görüşürüz .

did you use to listen to rap music?

Number nine. She didn't ... about fashion, but now she spends a lot of money on clothes.

She didn't use to care about fashion, but now she spends a lot of money on clothes.

Number 10. I don't like revising for exams, but I ... it. I don't like revising for exams,

but I am getting used to it.

Right, that is it for the quiz. Show your results in the comment section down below.

I really enjoyed making this grammar lesson for you. Thank you again to Seonaid from Perfect

English Grammar. Her website is in the description box. Don't forget to check out Lingoda. You

can €20 off your first month there. Just click on the link in the description box and

use my code, LUCY13.

Don't forget to download the free PDF for this lesson. The quiz is there as well. We've

got all of the explanations and examples. You can also connect with me on all of my

social media. I've got my Facebook, my Instagram, my new website englishwithlucy.co.uk, and

my mailing list. I will see you soon for another lesson.