100 Most Important British English Nouns - British English Pronunciation Training

- Hello everyone.

- Herkese merhaba.

And welcome back to English with Lucy.

Ve Lucy ile İngilizceye tekrar hoş geldiniz.

Today, I have a pronunciation and vocabulary lesson for you.

Bugün sizin için telaffuz ve kelime bilgisi dersim var. Size İngilizcede en

I am going to teach you how to pronounce

the 100 most commonly used most important words

sık kullanılan en önemli 100 kelimeyi nasıl telaffuz edeceğinizi öğreteceğim

in the English language.

. Yıllar önce buna oldukça benzer

I've already made a video that is quite similar to this,

bir video çekmiştim

many years ago,

and the majority of those words were function words.

ve bu kelimelerin çoğu işlev kelimeleriydi.

But today I'm focusing on nouns.

Ama bugün isimlere odaklanıyorum. British National Corpus'a göre

These are the 100 most commonly used nouns,

bunlar en sık kullanılan 100 isim

according to the British National Corpus.

.

So they've looked at the frequency of nouns

in a large collection of documents,

Geniş bir belge koleksiyonunda isimlerin sıklığına baktılar

and these are formal documents.

ve bunlar resmi belgeler.

So this is perfect for academic English

Yani bu akademik İngilizce

and business English as well.

ve iş İngilizcesi için de mükemmel. Size

I'm going to show you how to pronounce

each of the 100 words.

100 kelimenin her birini nasıl telaffuz edeceğinizi göstereceğim. Size

I'm going to show you the written IPA transcription as well.

yazılı IPA transkripsiyonunu da göstereceğim.

The definition will be on screen

Tanım ekranda olacak

because you asked for that last time

çünkü son kez

and I'll give you a quick example of the word in use.

bir numarayı istediniz, zaman.

It's important to note that with the definitions

I have chosen the most common definition.

Zaman.

So many words have multiple definitions.

Fazla zamanımız olmadığı için acele etmeniz gerekiyor.

This video is going to be perfect for your pronunciation

and your vocabulary,

İki, yol.

but if you want to improve your vocabulary,

pronunciation, and listening skills even further,

Yol.

then I highly recommend the special method

İşleri kolay yoldan yapmayı tercih ediyor.

of combining reading books,

with listening to their audiobook versions on Audible.

Üç yıl.

It's a very simple but effective method.

Yıl.

Let me explain.

1994 yılında doğdum.

Take a book that you have already read in English

or a book that you would like to read in English

Dört, çalış.

and read that book whilst listening

to the audiobook version on Audible.

İş.

Reading alone will not help you with your pronunciation

Şu anda iş arıyorum.

because English is not a strictly phonetic language.

Beş, hükümet.

The way a word is written in English

may not give you any indication as to how that word

Devlet.

Devlet bizi yüzüstü bıraktı.

should be pronounced in English.

But if you listen to a word, as you are reading it,

Altı, gün.

your brain will start making connections.

Gün.

Birkaç gün sonra görüşürüz.

And the next time you see that word

you'll know exactly how it's meant to sound,

how you're meant to pronounce it.

Yedi, dostum.

And the next time you hear that word

Adam.

you'll know exactly how it should be spelled or written.

O çok yakışıklı bir adam.

It's such an effective method.

Sekiz, dünya.

And the best part is, you can get one free audiobook.

That's the 30-day free trial on Audible.

Dünya.

İngilizce Tüm dünya üzerinde konuşulmaktadır.

All you've got to do is

click on the link in the description box and sign up.

Dokuz, hayat.

Right. Let's get started with the 100 words.

Hayat.

Number one, time.

Hayattan zevk almayı unutmamalısın.

Time.

10, kısım.

You need to hurry as we don't have much time.

Parça.

Hangi kısmı anlamakta zorlanıyorsunuz?

Two, way.

Way.

11, ev.

She prefers to do things the easy way.

Ev.

Three, year.

Kırsalda bir ev kiralıyoruz.

Year.

12, elbette.

I was born in the year 1994.

Kurs.

Four, work.

BT kursu almayı düşünmelisiniz.

Work.

13, durum.

I'm currently looking for work.

Dava.

Five, government.

Çoğu durumda, artışlar küçük olmuştur.

Government.

14, sistem.

The government has let us down.

Sistem.

Six, day.

Sağlık sisteminin daha fazla finansmana ihtiyacı var.

Day.

15, yer.

I'll see you in a couple of days.

Seven, man.

Yer.

Paranızı güvenli bir yerde tutmalısınız.

Man.

He's a very good-looking man.

16, son.

Eight, world.

Son.

Hafta sonunda görüşürüz.

World.

17, grup.

English is spoken all over the world.

Nine, life.

Grup.

Bir grup akşam yemeği için dışarı çıkıyoruz.

Life.

18, şirket.

You mustn't forget to enjoy your life.

Şirket.

10, part.

Çok büyük bir şirkette çalışıyorum.

Part.

19, parti.

Which part are you struggling to understand?

Parti.

Ofis partisine gelmelisin.

11, house.

20, bilgi.

House.

Bilgi. Daha fazla bilgiye

We are renting a house in the countryside.

ihtiyacınız olursa bana bildirin .

12, course.

21, okul.

Course.

Okul.

You should consider taking an IT course.

Büyük okullar için bölgeye taşındım.

13, case.

22, gerçek.

Case.

Hakikat.

In most cases, the increases have been small.

Toplantıyı kaçırdığını kesin olarak biliyorum.

14, system.

23, para.

System.

Para.

The healthcare system needs more funding.

Paramı geri istiyorum.

24, nokta.

15, place.

Nokta.

Place.

Amacınızı anlıyorum ama buna katılmıyorum.

You should keep your money in a safe place.

25, örnek.

16, end.

Örnek.

End.

Sana bir örnek vereyim.

I'll see you at the end of the week.

26, durum.

17, group.

Durum.

Group.

Devlet yasa teklifini reddetti.

A group of us are going out for dinner.

27, iş.

18, company.

Company.

İşletme.

I work for a very big company.

İşimizi yürütme şeklimizi değiştirmemiz gerekiyor.

19, party.

28, gece.

Party.

Gece.

You should come to the office party.

Geceleri dinlenmekte zorlanıyorum.

20, information.

29, alan.

Information.

Alan.

Let me know if you need any more information.

O bölgede yaşamaktan mutlu değildim.

21, school.

30, su.

School.

Su.

I moved to the area for the great schools.

Hepimiz daha fazla su içmeliyiz.

22, fact.

31, şey.

Fact.

Şey.

I know for a fact that she missed the meeting.

Lütfen şuradaki şeyi bana uzatır mısın ?

23, money.

32, aile.

Money.

Aile.

I would like my money back.

Bütün aile tatile gidiyor.

24, point.

33, kafa.

Point.

KAFA.

I understand your point, but I don't agree with it.

Bütün gün başım ağrıdı.

25, example.

34, el.

Example.

El.

Let me give you an example.

Ellerin çok soğuk görünüyor.

26, state.

35, sipariş.

State.

Emir.

The state rejected the proposed legislation.

İsimleri alfabetik sıraya göre sıraladım.

27, business.

36, yan.

Business.

Taraf.

We need to change the way we run our business.

Dünyanın diğer ucunda arkadaşlarım var.

28, night.

37, ev.

Night.

Ev.

I'm finding it hard to relax at night.

Eve gidince uyuyacağım.

29, area.

38, geliştirme.

Gelişim.

Area.

I wasn't happy living in that area.

Bu normal bir gelişim aşamasıdır.

39, hafta.

30, water.

Hafta.

Water.

Önümüzdeki hafta çok yoğun olacak.

We should all drink more water.

31, thing.

40, güç.

Thing.

Güç. Bir

Please could you pass me that thing over there?

şeyleri değiştirme gücü var.

41, ülke.

32, family.

Family.

Ülke.

Gelecek yıl bazı yeni ülkeleri ziyaret etmek istiyorum.

The whole family is going on holiday.

33, head.

42, konsey.

Head.

Konsey.

My head has been aching all day.

İmar planlarını meclise gönderdik.

34, hand.

43, kullan.

Hand.

Kullanmak.

Your hands look really cold.

Eğlence amaçlı uyuşturucuların kullanımı yasaktır.

35, order.

44, servis.

Order.

Hizmet.

I've listed the names in alphabetical order.

Otobüs seferlerini azaltmayı düşünüyorlar.

36, side.

45, oda.

Side.

Oda.

I have friends on the other side of the world.

Başka bir çalışan için yeterli yer yok.

37, home.

46, pazar.

Home.

Pazar.

I'm going to sleep when I get home.

Markete ekmek almaya gideceğim.

38, development.

47, sorun.

Development.

Sorun. Yeni resepsiyonistle

This is a normal stage of development.

birçok sorun yaşadık .

39, week.

48, mahkeme.

Week.

Mahkeme.

Dikkatli olmazsanız mahkemeye çıkarsınız.

Next week is going to be very busy.

40, power.

49, çok.

Pay.

Power.

Son zamanlarda çok fazla kıyafet aldım.

She has the power to change things.

50, savaş.

41, country.

Savaş.

Country.

Savaş tehdidinden endişe ediyorlar.

I would like to visit some new countries next year.

51, polis.

42, council.

Polis.

Council.

Eğer gitmezsen, polisi arayacağım.

We have sent the development plans to the council.

52, faiz.

43, use.

Faiz.

Yazı büyük ilgi topladı.

Use.

The use of recreational drugs is prohibited.

53, araba.

44, service.

Araba. Olay

Service.

yerine arabayla gittim.

They are thinking of reducing the bus service.

54, yasa.

45, room.

Kanun.

Açıkça yasayı çiğnedin.

Room.

There isn't enough room for another employee.

55, yol.

46, market.

Yol.

Soldaki ilk yola girin.

Market.

I'll go to the market to buy some bread.

56, şekil.

47, problem.

Biçim.

Birçok ulaşım şekli mevcuttur.

Problem.

We've had many problems with the new receptionist.

57, yüz.

48, court.

Yüz.

Yüzü mutlu olmadığını gösteriyordu.

Court.

If you're not careful, you'll end up in court.

58, eğitim.

49, lot.

Eğitim.

2016 yılında örgün eğitimimi tamamladım.

Lot.

I have bought a lot of clothes recently.

59, poliçe.

50, war.

Politika.

War.

They are worried about the threat of a war.

Yeni politika süreçlerimizi kolaylaştırmalıdır.

51, police.

60, araştırma.

Police.

Araştırma. Mükemmel ofis düzeni

If you don't leave, I'll call the police.

hakkında biraz araştırma yaptım .

52, interest.

61, sıralama.

Interest.

Düzenlemek.

The article generated a lot of interest.

Ne tür müzikten hoşlanırsın?

62, ofis.

53, car.

Ofis.

Car.

Ofisimi yeniden düzenlemem gerekiyor.

I travelled to the venue by car.

54, law.

63, vücut.

Law.

Vücut.

You clearly broke the law.

Uzun bir vardiyadan sonra tüm vücudum ağrıyor.

55, road.

64, kişi.

Road.

Take the first road on the left.

Kişi. O

iş için mükemmel bir insan.

56, form.

65, sağlık.

Form.

There are many forms of transport available.

Sağlık.

Sağlığınız mükemmel görünüyor.

57, face.

66, anne.

Face.

Her face showed that she wasn't happy.

Anne.

Patronumuz yeni anne oldu.

58, education.

67, soru.

Education.

I finished my formal education in 2016.

Soru.

Sunum bende birçok soru bıraktı.

59, policy.

68, nokta.

Policy.

The new policy should make our processes easier.

Dönem.

Kısa bir süre perakende sektöründe çalıştım.

60, research.

69, isim.

Research.

I've done some research into the perfect office layout.

İsim. Restoranın

adını hatırlıyor musun ?

61, sort.

70, kitap.

Sort.

What sort of music do you like?

Kitap.

62, office.

Rafları tamamen kitaplarla doluydu.

71, seviye.

Office.

I need to reorganise my office.

Seviye.

63, body.

Teras binanın en üst katındadır.

72, çocuk.

Body.

After a long shift, my whole body hurts.

Çocuk.

64, person.

Çocukken dışarıda oynamayı çok severdim.

Person.

73, kontrol.

She's the perfect person for the job.

Kontrol.

65, health.

Şirket politikaları artık bizim kontrolümüzde değil.

Health.

You seem to be in excellent health.

74, toplum.

66, mother.

Toplum.

Program bir bütün olarak topluma fayda sağlayacaktır.

Mother.

Our boss has just become a mother.

75, bakanım.

67, question.

Bakan.

Question.

Bakan yeni önlemleri açıkladı.

The presentation left me with many questions.

76, görünüm.

68, period.

Görüş.

Period.

Bu konuda karşıt görüşlere sahibiz.

I worked in retail for a short period.

77, kapı.

69, name.

Kapı.

Lütfen kapıyı arkanızdan kapatın.

Name.

Do you remember the name of the restaurant?

78, sıra.

70, book.

Astar.

Lütfen noktalı çizgiyi imzalayın.

Book.

His shelves were completely filled with books.

79, topluluk.

71, level.

Toplum.

Level.

Yerel topluluk planları destekledi.

The terrace is on the top level of the building.

80, güney.

72, child.

Güney.

Güneyden sıcak hava geldi.

Child.

When I was a child, I loved playing outside.

81, şehir.

73, control.

Şehir.

Şehir merkezinde park etmek imkansız.

Control.

The company policies are no longer in our control.

82, Tanrım.

Tanrı.

74, society.

Tanrı'ya inanır mısın?

83, baba.

Society.

The programme will benefit society as a whole.

Baba.

75, minister.

Meslektaşım beş çocuk babası.

84, merkez.

Minister.

The minister outlined the new measures.

Merkez.

Masam ofisin ortasında.

76, view.

85, etki.

View.

We hold opposing views on the matter.

Etki.

Yönetimdeki değişikliğin birçok olumlu etkisi oldu.

77, door.

86, personel.

Door.

Please close the door behind you.

Kadro.

78, line.

Ne yazık ki şirket personelle ilgilenmiyor.

Line.

Please sign on the dotted line.

87, konum.

79, community.

Konum.

Duvar panelleri yerine delinmiştir.

Community.

The local community supported the plans.

88, nazik.

80, south.

Tür.

Her türlü danstan hoşlanırım.

South.

The warmer weather came in from the south.

89, iş.

81, city.

İş.

İş arayışım sonuçsuz kaldı.

City.

It's impossible to park in the city centre.

90, kadın.

82, God.

Kadın.

Bir kadın yetkililere şikayet etmeye karar verdi .

God.

Do you believe in God?

83, father.

91, eylem.

Aksiyon. Suistimale karşı

Father.

hemen harekete geçtik .

My colleague is a father of five.

92, yönetim.

84, centre.

Centre.

Yönetmek.

My desk is in the centre of the office.

Gelecek hafta bir yönetim eğitimi kursundayım.

85, effect.

93, hareket.

Effect.

Davranmak.

The change in management had many positive effects.

Büyük bir kahramanlık sergiledi.

86, staff.

94, süreç.

Staff.

İşlem.

İşe alma süreci zor ama etkiliydi.

Unfortunately the company doesn't look after the staff.

95, kuzey.

87, position.

Kuzey.

Position.

Soğuk rüzgarlar kuzeyden geldi.

The wall panels were drilled into position.

96, yaş.

88, kind.

Yaş.

Ben senin yaşındayken, o kadar olgun değildim.

Kind.

I enjoy all kinds of dancing.

97, kanıt.

89, job.

Kanıt.

Job.

Bu, güvenlik ihlalinin açık bir kanıtıdır.

My search for a job has not been successful.

98, fikir.

90, woman.

Fikir.

Woman.

Onları aramak iyi bir fikir olacaktır.

A woman decided to complain to the authorities.

99, batı.

91, action.

Batı.

Action.

Katedralin batısında yaşıyorum.

We immediately took action against the misconduct.

100, anlam.

92, management.

Algı.

Management.

Korkunç bir yön duygum var.

Next week I am away on a management training course.

Sağ.

İşte elimizde. İngiliz İngilizcesinde

en sık kullanılan 100 isim vardır

93, act.

.

Act.

Bu videoyu beğendiyseniz bana bildirin. Bunun gibi bir video yapmak

She performed a great act of heroism.

çok fazla planlama ve zaman alıyor

94, process.

ama fiiller,

resmi olmayan dil ve

Process.

istediğiniz herhangi bir şey üzerine bir tane daha yapabilirim.

Tavsiye etmek için aşağıya yorum yapmanız yeterli.

The hiring process was tough but effective.

95, north.

ve

bir noktada ortaya çıkabilecek telaffuz kursları,

North.

The cold winds came in from the north.

e-posta listeme kaydolduğunuzdan emin olun

çünkü bu tür şeyleri ilk duyan siz olacaksınız.

96, age.

Link de aşağıda.

Ve

Age.

tüm sosyal medya hesaplarımdan benimle bağlantı kurmayı unutmayın.

Facebook'um,

When I was your age, I wasn't so mature.

Instagram'ım, e-posta listem ve

97, evidence.

İngiltere'deki bir çiftlikteki hayatım hakkında vlog çektiğim vlog kanalım var.

Evidence.

Yakında başka bir ders için görüşürüz.

Mwah!

This is clear evidence of a security breach.

(iyimser müzik)

98, idea.

Idea.

It would be a good idea to call them.

99, west.

West.

I live to the west of the cathedral.

100, sense.

Sense.

I have a terrible sense of direction.

Right.

There we have it.

There are your 100 most commonly used nouns

in British English.

Let me know if you liked this video.

It takes a lot of planning and time

to make a video like this,

but I could do another one on verbs,

on informal language,

anything you'd like.

Just comment down below to recommend it.

And like if you see a suggestion that you would like to see.

Don't forget to check out Audible.

You can claim your free audiobook by clicking on the link

in the description box.

And if you are interested in pronunciation

and pronunciation courses,

that may be coming out at some point,

make sure you sign up to my email list

because you will be the first to hear about these things.

The link is also down below.

And don't forget to connect with me

on all of my social media.

I've got my Facebook,

my Instagram, my email list, and my vlogging channel,

where I vlog about my life on a farm in England.

I will see you soon for another lesson.

Mwah!

(upbeat music)