English Adjectives to Describe Personality (Characteristics)

Hello everyone, Anna here from Englishlikeanative.co.uk

Herkese merhaba, Anna, Englishlikeanative.co.uk'den karşınızdayım

In today's lesson, I'm excited to share with you 15 adjectives that are perfect

Bugünkü dersimizde, insanların özelliklerini tanımlamak için

for describing people's characteristics.

mükemmel olan 15 sıfatı sizinle paylaşmanın heyecanını yaşıyorum

We'll explore their meanings and use them in example sentences.

. Anlamlarını keşfedip örnek cümlelerde kullanacağız.

Then, I'll share a short story where you'll hear all these

Ardından tüm bu sıfatları çalışırken duyacağınız kısa bir hikaye paylaşacağım

adjectives in action, and we'll finish with a little quiz.

ve küçük bir testle bitireceğiz.

You can access a vocabulary list and worksheet by joining my free mailing list.

Ücretsiz e-posta listeme katılarak kelime listesine ve çalışma sayfasına ulaşabilirsiniz.

All you have to do is click on the link below, so without

Tek yapmanız gereken aşağıdaki bağlantıya tıklamak, o yüzden

further ado, let's jump right in.

daha fazla uzatmadan hemen konuya geçelim.

Number one, generous, generous, generous.

Bir numara, cömert, cömert, cömert.

If someone is described as generous, then they are a person

Birisi cömert olarak tanımlanıyorsa, o kişi

who is willing to give more.

daha fazlasını vermeye istekli bir kişidir.

More than is usual, more than is expected, especially money.

Her zamankinden daha fazlası, beklenenden daha fazlası, özellikle de para.

So if you say, Anna, I can't pay for my taxi home, could you lend me a fiver?

Anna, taksi evimin parasını ödeyemem dersen bana bir beşlik borç verebilir misin?

I'd say, I tell you what, I'll give you 20.

Sana şunu söyleyeyim, sana 20 dolar vereceğim.

Get yourself home safe and buy yourself a bag of chips and don't

Eve sağ salim git, kendine bir paket cips al ve

worry about giving it back to me.

onu bana geri verme konusunda endişelenme.

That would be very helpful.

Çok yardımı dokunur.

Here's another example.

İşte başka bir örnek.

My friend is very generous.

Arkadaşım çok cömerttir.

She always buys gifts for everyone on their birthdays.

Her zaman doğum günlerinde herkese hediyeler alır.

Number two, curious, curious, curious.

İki numara, meraklı, meraklı, meraklı.

If you're described as curious, then you are eager to know or to learn something.

Meraklı biri olarak tanımlanıyorsanız, o zaman bir şeyler öğrenmeye veya öğrenmeye isteklisiniz demektir.

I'm particularly curious about people and their reasons for doing things.

Özellikle insanları ve onların bir şeyleri yapma nedenlerini merak ediyorum.

I'm curious as to why you're learning English.

Neden İngilizce öğrendiğinizi merak ediyorum.

Why don't you pause the video and let me know in the comments.

Neden videoyu durdurmuyorsunuz ve yorumlarda bana bildirmiyorsunuz?

I'm curious to find out.

Öğrenmeyi merak ediyorum.

Here's another example.

İşte başka bir örnek.

I'm curious about different cultures, so I love reading books from around the world.

Farklı kültürlere meraklıyım bu yüzden dünyanın her yerinden kitap okumayı seviyorum.

Number three, brave.

Üç numara, cesur.

Brave.

Cesur.

Brave.

Cesur.

If you're brave, then you show courage.

Eğer cesursan, cesaretini gösterirsin.

You're not afraid of danger or difficult situations.

Tehlikeden veya zor durumlardan korkmuyorsunuz.

I used to be afraid of needles and now I am brave when it

Eskiden iğnelerden korkardım, şimdi ise

comes to having an injection.

iğne yaptırma konusunda cesurum.

I roll up my sleeve, I take a deep breath and I don't make a fuss.

Kolumu sıvadım, derin bir nefes alıyorum ve telaşlanmıyorum.

I don't whine, I don't shy away, I don't cry, I just take a deep

Sızlanmıyorum, çekinmiyorum, ağlamıyorum, sadece derin bir

breath and they do it and it's fine.

nefes alıyorum ve onlar bunu yapıyorlar ve sorun değil.

I'm very brave in those situations.

Bu durumlarda çok cesurum.

Here's an example sentence.

İşte örnek bir cümle.

It was very brave of him to stand up for what he believes

Muhalefete rağmen

in, despite the opposition.

inandığı şeyi savunması çok cesurcaydı

Number four, Lazy, Lazy, Lazy.

. Dört numara, Tembel, Tembel, Tembel.

If you're lazy, this isn't a good thing.

Eğer tembelsen bu iyi bir şey değil.

It means you're unwilling to work or you're unwilling to use energy.

Bu, çalışmak istemediğiniz veya enerji kullanmak istemediğiniz anlamına gelir.

If you can't get out of bed on time, then you'd be described as lazy.

Yataktan zamanında kalkamazsanız tembel olarak nitelendirilirsiniz.

Lazy.

Tembel.

Or, if you don't do your chores in the house and someone else

Ya da evdeki işlerinizi yapmıyorsanız ve başkası

has to clean up for you, then you are definitely being a bit lazy.

sizin yerinize temizlik yapmak zorunda kalıyorsa, o zaman kesinlikle biraz tembellik ediyorsunuz demektir.

Here's an example.

İşte bir örnek.

On Sundays, I feel lazy and prefer to stay in bed longer than usual.

Pazar günleri kendimi tembel hissediyorum ve normalden daha uzun süre yatakta kalmayı tercih ediyorum.

Number five, talkative.

Beş numara, konuşkan.

Talkative.

Konuşkan.

Talkative.

Konuşkan.

If you are talkative, then you talk a lot.

Eğer konuşkansan, çok konuşursun.

Talkative.

Konuşkan.

I was accused of being talkative when I was a child at school.

Çocukken okulda konuşkan olmakla suçlandım.

In fact, the word they used to describe me then was chatterbox.

Aslında o zamanlar beni tanımlamak için kullandıkları kelime gevezelikti.

If you're a chatterbox, then you're very talkative.

Eğer geveze biriyseniz, çok konuşkansınız demektir.

Here's an example sentence.

İşte örnek bir cümle.

My sister is very talkative.

Kız kardeşim çok konuşkandır.

She can chat with her friends for hours.

Arkadaşlarıyla saatlerce sohbet edebilir.

6.

6.

Honest.

Dürüst.

Honest.

Dürüst.

Honest.

Dürüst.

If you're honest, then you tell the truth.

Dürüst olursan doğruyu söylersin.

You are truthful and sincere.

Sen doğru ve samimisin.

You don't tell lies.

Yalan söylemezsin.

You don't deceive people.

İnsanları aldatamazsınız.

I like to think of myself as being a very honest person.

Kendimi çok dürüst bir insan olarak düşünmeyi seviyorum.

Although, I have told a few lies in my time.

Gerçi ben de zamanında birkaç yalan söyledim.

Here's an example sentence, I appreciate honest feedback, even if

İşte bir örnek cümle:

it's not always what I want to hear.

Her zaman duymak istediğim şey olmasa bile dürüst geri bildirimleri takdir ediyorum.

7.

7.

Shy.

Utangaç.

Shy.

Utangaç.

Shy.

Utangaç.

If you're described as shy, then you are nervous and timid

Eğer utangaç olarak tanımlanıyorsanız,

in the company of other people.

başkalarının yanında gergin ve çekingensiniz demektir.

Here's an example sentence, Despite being shy, He delivered

İşte örnek bir cümle: Utangaç olmasına rağmen mükemmel bir sunum

an excellent presentation.

yaptı . Bir grup insanla İngilizce

I can imagine that you may feel shy if you have to speak to

konuşmak zorunda kaldığınızda utanabileceğinizi tahmin edebiliyorum

a group of people in English.

.

And at the B1 level, that's normal.

Ve B1 seviyesinde bu normaldir.

In fact, even if you're fluent, then you may still feel a little

Aslında akıcı konuşsanız bile

bit shy when speaking publicly.

topluluk önünde konuşurken kendinizi biraz utangaç hissedebilirsiniz.

Let's move on to number eight, creative.

Sekiz numaraya geçelim, yaratıcı.

Creative.

Yaratıcı.

Creative.

Yaratıcı.

If you are described as creative then you have the ability to produce original

Yaratıcı olarak tanımlanıyorsanız, orijinal

and unusual ideas or you are able to make things and use your imagination.

ve sıra dışı fikirler üretme yeteneğine sahipsiniz veya bir şeyler yapıp hayal gücünüzü kullanabiliyorsunuz.

Creative people normally work within the arts industry, in plays, television,

Yaratıcı insanlar normalde sanat endüstrisinde, oyunlarda, televizyonda,

Radio, in the music industry, creating beautiful pieces of art,

radyoda, müzik endüstrisinde çalışırlar,

like the one behind me on the wall.

arkamdaki duvardaki gibi güzel sanat eserleri yaratırlar.

Here's an example sentence.

İşte örnek bir cümle.

She's so creative, always coming up with new ideas for her art projects.

O kadar yaratıcı ki, sanat projeleri için her zaman yeni fikirler üretiyor.

Before I continue, please could you hit the like button if

Devam etmeden önce, eğer bu dersi beğendiyseniz

you're enjoying this lesson.

lütfen beğen tuşuna basar mısınız

Things like likes, shares and comments really make the

? Beğeni, paylaşım ve yorum gibi şeyler algoritmayı gerçekten

algorithm happy and that helps me.

mutlu ediyor ve bu da bana yardımcı oluyor.

So thank you in advance.

Bu yüzden şimdiden teşekkür ederim.

Let's move on.

Hadi devam edelim.

Number nine, loyal, loyal, loyal.

Dokuz numara, sadık, sadık, sadık.

If you're loyal, then you are giving or showing constant support.

Eğer sadıksanız, sürekli destek veriyor veya gösteriyorsunuz demektir.

to a person or an institution.

bir kişiye ya da kuruma.

You would imagine a person's dog to be very loyal.

Bir insanın köpeğinin çok sadık olduğunu düşünürsünüz.

If you look after that dog, treat the dog kindly, feed the dog, house the dog,

Eğer o köpeğe bakarsanız, köpeğe nazik davranırsanız, köpeği beslerseniz, köpeğe ev sahipliği yaparsanız, köpeği

love the dog, the dog will be loyal.

severseniz, köpek sadık olacaktır.

The dog will be with you no matter what.

Köpek ne olursa olsun seninle olacak.

The same in a relationship.

Bir ilişkide de aynı şey geçerli.

Hopefully, your partner is loyal.

Umarım partneriniz sadıktır.

They are truthful, they don't deceive, they don't cheat, they

Doğru sözlüdürler, aldatmazlar, hile yapmazlar,

don't run away with somebody else.

başkasıyla kaçmazlar.

They are loyal to you.

Onlar sana sadıklar.

Here's an example sentence.

İşte örnek bir cümle.

He's a loyal friend.

O sadık bir arkadaştır.

Always there when you need him.

Ona ihtiyacın olduğunda her zaman oradadır.

Number ten is optimistic.

On numara iyimser.

Optimistic.

İyimser.

Optimistic.

İyimser.

If you're optimistic, then you are hopeful and confident about the future.

Eğer iyimserseniz, geleceğe dair umutlusunuz ve kendinize güveniyorsunuz demektir.

Sometimes things can be hard.

Bazen işler zor olabilir.

Times can be hard.

Zamanlar zor olabilir.

And you can either be sad and depressed and think everything is

Ya üzgün ve depresif olabilirsiniz ve

going to be awful for a long time.

uzun süre her şeyin berbat olacağını düşünebilirsiniz.

Or you can be optimistic and think Things will be better in the future.

Veya iyimser olup gelecekte her şeyin daha iyi olacağını düşünebilirsiniz.

Here's an example.

İşte bir örnek.

Even in difficult times, she remains optimistic about the outcome.

Zor zamanlarda bile sonuç konusunda iyimser kalıyor.

Number 11.

Sayı 11.

Pessimistic, pessimistic, pessimistic.

Kötümser, kötümser, kötümser.

If you are pessimistic, then you tend to see the worst aspects of things, and you

Eğer kötümserseniz, olayların en kötü yönlerini görmeye eğilimlisinizdir ve

believe that the worst things will happen.

en kötü şeylerin olacağına inanırsınız.

So this is the opposite of optimistic.

Yani bu iyimserliğin tam tersidir.

If you don't believe that good things will happen and you focus

İyi şeylerin olacağına inanmıyorsanız ve

on the negative, then you are.

olumsuzluklara odaklanıyorsanız, öyle olursunuz.

Pessimistic.

Kötümser.

Let's imagine I enter into a competition, a talent contest.

Bir yarışmaya, bir yetenek yarışmasına katıldığımı düşünelim.

If I'm average and it's not clear if I will win or not, an

Ortalama biriysem ve kazanıp kazanamayacağım belli değilse,

optimistic person would say, you've got a good chance of winning.

iyimser bir kişi, kazanma şansınızın yüksek olduğunu söyleyebilir.

It could happen.

Olabilir.

A pessimistic person will say, you have no chance of winning.

Karamsar bir insan, kazanma şansınızın olmadığını söyleyecektir.

It's just going to be a waste of time.

Bu sadece zaman kaybı olacak.

You should never have entered the competition.

Yarışmaya hiç girmemeliydin.

Are you?

Sen?

More optimistic or pessimistic.

Daha iyimser ya da kötümser.

Here's an example sentence.

İşte örnek bir cümle.

He's quite pessimistic about the chances of success, which can be demotivating.

Başarı şansı konusunda oldukça kötümser ve bu da motivasyonunu düşürebilir.

Number 12, ambitious, ambitious.

12 numara, hırslı, hırslı.

Now, if you are really keen to achieve fluency in English, then you could

Eğer İngilizcede akıcılık kazanmayı gerçekten istiyorsanız o zaman

describe yourself as ambitious.

kendinizi hırslı biri olarak tanımlayabilirsiniz.

Learning a second language is not an easy thing to do.

İkinci bir dil öğrenmek kolay bir şey değildir.

It takes a bit of ambition.

Biraz hırs gerektiriyor.

You have to be an ambitious person.

Hırslı bir insan olmanız gerekiyor.

So to be ambitious, ambitious is to have a strong desire

Yani hırslı olmak, iddialı olmak, başarılı olmak için güçlü bir istek ve kararlılığa sahip olmaktır

and determination to succeed.

.

So you want it and you work hard to get it.

Yani onu istiyorsun ve onu elde etmek için çok çalışıyorsun.

You're ambitious.

Hırslısın.

Here's an example.

İşte bir örnek.

His ambitious nature led him to start his own company.

Hırslı doğası onu kendi şirketini kurmaya yöneltti.

Number 13.

13 numara.

Cautious.

Dikkatli.

Cautious.

Dikkatli.

Cautious.

Dikkatli.

Cautious means avoiding potential problems or dangers by being careful.

Dikkatli olmak, dikkatli davranarak olası sorunlardan veya tehlikelerden kaçınmak anlamına gelir.

Sometimes it's good to be cautious, but you can be Overly cautious.

Bazen temkinli olmak iyidir ama aşırı temkinli de olabilirsiniz.

You can be too cautious.

Fazla dikkatli olabilirsiniz.

Here's an example sentence.

İşte örnek bir cümle.

It's good to be cautious when investing money.

Para yatırımı yaparken dikkatli olmakta fayda var.

Oh, yes.

You don't want to just throw loads of money into an investment.

Oh evet.

Bir yatırıma bir sürü para atmak istemezsiniz.

Without being careful, without trying to avoid the problems, doing your research.

Dikkatli olmadan, sorunlardan kaçmaya çalışmadan, araştırmanızı yapın.

Number 14.

14 numara.

Energetic.

Enerjik.

Energetic.

Enerjik.

En e r ge tic.

Enerjik.

Energetic means that you show lots of energy.

Enerjik, çok fazla enerji gösterdiğiniz anlamına gelir.

You show And involve great activity and vitality.

Harika bir aktivite ve canlılık gösteriyor ve dahil ediyorsunuz.

If I am bouncing around, hi guys, hi, hey, how are you, then you'd say,

Eğer etrafta zıplayıp duruyorsam merhaba arkadaşlar, merhaba, hey, nasılsınız, o zaman

what did Anna have for breakfast?

Anna kahvaltıda ne yemiş derdiniz?

She's very energetic today.

Bugün çok enerjik.

In fact, my children are always very energetic.

Aslında çocuklarım her zaman çok enerjiktir.

It's exhausting.

Bu çok yorucu.

Here's an example sentence.

İşte örnek bir cümle.

The energetic teacher keeps the class engaged with fun activities.

Enerjik öğretmen, sınıfı eğlenceli aktivitelerle meşgul tutar.

Last on the list, number 15 is Kind, kind, kind is having a friendly,

Listenin sonuncusu olan 15 numara Kibar, nazik, nazik, arkadaş canlısı,

generous and considerate nature.

cömert ve düşünceli bir yapıya sahip olmaktır.

For example, she's very kind, always helping people without

Mesela çok nazik biri, her zaman

expecting anything in return.

karşılığında hiçbir şey beklemeden insanlara yardım ediyor.

I hope that you can see that I'm a kind person and I hope you are kind as well.

Umarım benim nazik bir insan olduğumu görebilirsin ve umarım sen de naziksindir.

Let me know in the comments which of those 15 adjectives you feel describes you.

Bu 15 sıfattan hangisinin sizi tanımladığını düşündüğünüzü yorumlarda bana bildirin.

Now we often change our characteristics depending on the environment, the

Artık ortama,

time, what's going on around you.

zamana, çevremizde olup bitenlere göre özelliklerimizi sıklıkla değiştiriyoruz.

So tell me what your characteristics are today.

Öyleyse bana bugünkü özelliklerinizin neler olduğunu söyleyin.

Are you feeling energetic, optimistic, honest and loyal to

Kendinizi enerjik, iyimser, dürüst ve English Like A Native kanalına

the English Like A Native channel?

sadık mı hissediyorsunuz

Now let's bring them all together.

? Şimdi hepsini bir araya getirelim.

See if you can spot them in this little story.

Bakalım bu küçük hikayede onları fark edebilecek misiniz?

When I moved to a new city for university, I felt like a fish out of water.

Üniversite için yeni bir şehre taşındığımda kendimi sudan çıkmış balık gibi hissettim.

I was curious about my surroundings, but also a bit shy, making it hard

Çevremi merak ediyordum ama aynı zamanda biraz çekingendim, bu da

for me to make friends, initially.

başlangıçta arkadaş edinmemi zorlaştırıyordu.

My roommate, however, was the complete opposite; energetic and talkative,

Ancak oda arkadaşım tam tersiydi; Enerjik ve konuşkan,

always bringing people together.

insanları her zaman bir araya getiriyor.

Through her, I met a generous guy in the year above who lent me his

Onun sayesinde, geçen yıl bana tüm yıl boyunca notlarını ödünç veren cömert bir adamla ve

notes for the entire year and a kind neighbour who helped me by lending

bir kez bana şeker, fesleğen ve çekiç vererek bana yardım eden

me sugar, basil and a hammer once.

nazik bir komşuyla tanıştım .

Their kindness and generosity were overwhelming.

Nezaketleri ve cömertlikleri çok büyüktü.

I also encountered a creative group of students who were starting a small

Ayrıca sınırlı oyunculuk becerilerim nedeniyle tedbirli olmalarına rağmen

drama club despite being cautious because of my limited acting skills.

küçük bir drama kulübü kuran yaratıcı bir öğrenci grubuyla da karşılaştım

I decided to join, encouraged by my roommate's optimistic outlook.

. Oda arkadaşımın iyimser bakış açısının cesaretlendirmesiyle katılmaya karar verdim.

The club turned out to be a wonderful experience, allowing me to break out

Kulübün harika bir deneyim olduğu ortaya çıktı, kabuğumdan

of my shell and become more confident.

çıkmamı ve kendime daha fazla güvenmemi sağladı

One of the club members was particularly ambitious, always

. Kulüp üyelerinden biri özellikle hırslıydı ve

pushing us to try bigger projects.

bizi her zaman daha büyük projeler denemeye zorluyordu.

Although I was pessimistic at first, fearing that we might fail,

Başlangıçta başarısız olabileceğimizden korkarak karamsar olsam da

his enthusiasm was infectious.

onun coşkusu bulaşıcıydı.

We ended up organising a successful charity play, which was a brave

Cesur bir çaba olan ancak sonuçta ödüllendirici olan başarılı bir yardım oyunu organize ettik

endeavour, but ultimately rewarding.

. Geriye dönüp baktığımda,

Looking back, I realise how these varied personalities,

cömert, meraklı, cesur, konuşkan, dürüst, utangaç, yaratıcı, sadık, iyimser, kötümser,

generous, curious, brave, talkative, honest, shy, creative, loyal, optimistic,

hırslı, temkinli, enerjik ve nazik bu çeşitli kişiliklerin,

pessimistic, ambitious, cautious, energetic and kind, they enriched

deneyimimi nasıl zenginleştirdiğini ve büyümeme yardımcı olduklarını

my experience and helped me to grow.

anlıyorum .

I learnt the importance of embracing differences and the value of teamwork.

Farklılıkları kucaklamanın önemini ve ekip çalışmasının değerini öğrendim.

Did you spot all of the adjectives?

Tüm sıfatları fark ettiniz mi?

You can pause the video, rewind, and listen again if you like.

İsterseniz videoyu duraklatabilir, geri sarabilir ve tekrar dinleyebilirsiniz.

Otherwise, that little piece of text will also be in the worksheet,

Aksi takdirde, o küçük metin parçası da çalışma sayfasında yer alacaktır,

so don't forget to download it.

bu yüzden onu indirmeyi unutmayın.

Now it's time for a little quiz.

Şimdi küçük bir test yapmanın zamanı geldi.

Question 1.

Soru 1.

Which word best describes a person who is always ready to give more help

Her zaman olduğundan veya beklenenden daha fazla yardım veya destek vermeye hazır olan kişiyi en iyi şekilde tanımlayan kelime hangisidir

or support than is usual or expected?

?

Is it A.

A.

Pessimistic, B.

Kötümser mi, B.

Generous, C.

Cömert mi, C.

Cautious or D.

Dikkatli mi yoksa D.

Ambitious?

Hırslı mı?

And the correct answer is B.

Ve doğru cevap B.

Generous.

Cömerttir.

Question 2.

Soru 2.

If someone is described as talkative, what is their most likely characteristic?

Birisi konuşkan olarak tanımlanıyorsa, onun en muhtemel özelliği nedir?

A.

C.

They prefer to be alone.

Yalnız kalmayı tercih ediyorlar.

B.

They are very quiet and reserved.

B.

Çok sessiz ve çekingendirler.

C.

C.

They enjoy engaging in conversations and often talk a lot.

Sohbet etmekten hoşlanırlar ve sıklıkla çok konuşurlar.

Or D.

Veya D.

They are very serious and hardly ever laugh.

Çok ciddidirler ve neredeyse hiç gülmezler.

The correct answer is C.

Doğru cevap C'dir.

They enjoy engaging in conversations and often talk a lot.

Sohbet etmekten hoşlanırlar ve sıklıkla çok konuşurlar.

Question 3.

Soru 3.

Which adjective would best fit a person who tends to see the

Olayların en kötü yönünü görmeye eğilimli

worst aspect of things or believe that the worst will happen?

veya en kötüsünün olacağına inanan bir kişiye en uygun sıfat hangisidir?

A.

A.

Optimistic B.

İyimser B.

Energetic C.

Enerjik C.

Pessimistic d.

Kötümser d.

Creative.

Yaratıcı.

The correct answer is d.

Doğru cevap d'dir.

Pessimistic.

Kötümser.

Question 4.

Soru 4.

What does it mean if someone is described as loyal?

Birinin sadık olarak tanımlanması ne anlama gelir?

a.

A.

They change their opinions frequently.

Sık sık fikirlerini değiştirirler.

b.

B.

They have a strong desire to succeed at any cost.

Ne pahasına olursa olsun başarılı olmak için güçlü bir arzuları var.

c.

C.

They show firm and constant support to someone.

Birine sıkı ve sürekli destek gösterirler.

d.

D.

They are unwilling to share their belongings.

Eşyalarını paylaşma konusunda isteksizdirler.

The correct answer is c.

Doğru cevap c'dir.

They show firm and constant support to someone.

Birine sıkı ve sürekli destek gösterirler.

Now final question.

Şimdi son soru.

Cautious is an adjective that describes someone who will a.

Dikkatli olacak birini tanımlayan bir sıfattır.

Act without thinking.

Düşünmeden hareket edin.

b.

B.

Take unnecessary risks.

Gereksiz riskler alın.

C.

C.

Give up easily when faced with challenges or D.

Zorluklarla karşılaştığınızda kolayca pes edin veya D.

Plan carefully to avoid potential problems.

Potansiyel sorunlardan kaçınmak için dikkatlice plan yapın.

The answer is D.

Cevap D.

They plan carefully to avoid potential problems.

Olası sorunlardan kaçınmak için dikkatli plan yaparlar.

If you enjoyed that, then you will love the worksheet that

Eğer hoşunuza gittiyse, ücretsiz olarak indirebileceğiniz

you can download for free.

çalışma sayfasına bayılacaksınız

Use the link in the description.

. Açıklamadaki bağlantıyı kullanın.

And that is a wrap for today's lesson.

Ve bu da bugünün dersinin özeti.

Before you go, please subscribe for more English lessons

Gitmeden önce lütfen daha fazla İngilizce dersi için abone olun

and I'll see you next time.

; bir dahaki sefere görüşürüz.

Until then, keep exploring the beauty of English by watching another video here on

O zamana kadar English Like A Native YouTube kanalındaki başka bir videoyu izleyerek İngilizcenin güzelliğini keşfetmeye devam edin

the English Like A Native YouTube channel.

.

Take care everyone and goodbye!

Herkese iyi bakın ve hoşçakalın!