Improve Your English Vocabulary - Stop Saying Very - 50 Alternative Words

The word ‘very’ is used to  emphasise or exaggerate an  

'Çok' kelimesi bir sıfatı vurgulamak veya abartmak için kullanılır,

adjective but it’s often overused  and can become very boring. Listen:

ancak genellikle aşırı kullanılır ve çok sıkıcı hale gelebilir. Dinleyin:

Person 1: What’s your new boyfriend like? 

Kişi 1: Yeni erkek arkadaşınız nasıl biri?

Person 2: He’s very nice and very handsome  and very kind and very sweet and very clever  

Kişi 2: Çok hoş ve çok yakışıklı ve çok kibar ve çok tatlı ve çok zeki

and very tall and very interesting  and very creative and very perfect.

ve çok uzun ve çok ilginç ve çok yaratıcı ve çok mükemmel.

Instead of using very all the time you  could show off your vocabulary with more  

Çok sık kullanmak yerine, kelime dağarcığınızı daha kesin sıfatlarla

precise adjectives. Right now, I’m going to  give you 50 incredibly useful adjectives,  

gösterebilirsiniz . Şimdi sana inanılmaz derecede faydalı 50 sıfat vereceğim,

so grab your notebook and pen, LIKE  and subscribe, and let’s get started.

o yüzden defterini ve kalemini al, BEĞEN ve abone ol ve başlayalım.

1. Instead of saying ‘very accurate’, try ‘exact’.  
‘Exact’ means ‘precise’ or ‘not approximated’.  

1. 'Çok doğru' demek yerine 'tam' deneyin. 'Tam', 'kesin' veya 'yaklaşık değil' anlamına gelir.


“Scientists must be exact in their work.”
 2. Instead of saying ‘very afraid’,  

"Bilim adamları çalışmalarında kesin olmalıdır." 2. 'Çok korkmuş ' demek yerine

try ‘terrified’. 
To be ‘terrified’  means to feel extreme fear. 
“My  

'korkmuş' olmayı deneyin. 'Dehşete düşmek', aşırı korku hissetmek anlamına gelir. "Annem

mother is terrified of mice, and so am I.”
 3. Instead of saying ‘very angry’, try ‘furious’.  

farelerden korkar, ben de öyle." 3. 'Çok kızgın' demek yerine 'öfkeli' kelimesini deneyin.


“My manager was furious when I  arrived late for work this morning.”
 

"Bu sabah işe geç geldiğimde menajerim çok sinirlendi."

4. Instead of saying ‘very annoying’, try  ‘exasperating’.
 To ‘exasperate’ someone  

4. 'Çok sinir bozucu' demek yerine, 'sinir bozucu' olmayı deneyin. Birini 'çirkinlemek',

means to irritate them intensely. 
“The constant  noise from the neighbours is exasperating.”
 

onu yoğun bir şekilde sinirlendirmek demektir. "Komşulardan gelen sürekli gürültü çileden çıkıyor."

5. Instead of ‘very bad’, try ‘terrible’. 
“I have  a terrible headache. I may have to lie down.”
 

5. 'Çok kötü' yerine 'korkunç'u deneyin. "İnanılmaz bir baş ağrım var. Yatmak zorunda kalabilirim."

6. Instead of ‘very beautiful’, try  ‘gorgeous’.
“My girlfriend is gorgeous.”
 

6. 'Çok güzel' yerine 'muhteşem'i deneyin. "Kız arkadaşım çok güzel."

7. Instead of ‘very big’, try  ‘massive’. 
“The cruise ship  

7. 'Çok büyük' ​​yerine 'büyük' ​​kelimesini deneyin. “Kruvaziyer gemisi

is massive. You could get lost on there, easily.”
 8. Instead of ‘very boring’, try ‘dull’.  

devasa. Orada kolayca kaybolabilirsin.” 8. 'Çok sıkıcı' yerine 'donuk'u deneyin.


‘Dull’ means lacking interest or excitement.
“I  am sorry to say that the presentation was dull.”
 

'Donuk' ilgi veya heyecan eksikliği anlamına gelir. “Sunumun sıkıcı olduğunu söylediğim için üzgünüm.”

9. Instead of saying ‘very calm’, try ‘serene’. 
‘Serene’  means calm, peaceful and untroubled.


9. 'Çok sakin' demek yerine 'sakin'i deneyin. 'Sakin' sakin, huzurlu ve sorunsuz demektir.

“The sound of the sea makes me feel serene.”
 

"Denizin sesi bana huzur veriyor."

10. Instead of saying ‘very clean’, try ‘spotless’. 
If  something is ‘spotless’, then it is immaculately  

10. 'Çok temiz' demek yerine 'lekesiz'i deneyin. Bir şey 'lekesiz' ise, tertemizdir

clean, without a spot.
 “The kitchen was  spotless…before I started cooking.”
 

, lekesizdir. "Mutfak tertemizdi... ben yemek yapmaya başlamadan önce."

11. Instead of saying ‘very clear’, try ‘obvious’.  
‘Obvious’ means easily perceived or  

11. 'Çok net' demek yerine 'bariz'i deneyin. 'Açık', kolayca algılanan veya anlaşılan

understood.
 “The answer to his transport issue  is obvious, he needs to buy a car.”

anlamına gelir . "Ulaşım sorununun cevabı belli, bir araba alması gerekiyor."

One thing that is obvious is that studying  intensively for 3 months will transform  

Açık olan bir şey var ki, 3 ay boyunca yoğun bir şekilde çalışmak

your language skills, and getting 100%  

dil becerilerinizi değiştirecektir ve kurs ücretlerinizin

of your course fees back IS obviously  a wonderful incentive to work hard. 

%100'ünü geri almak açıkçası sıkı çalışmak için harika bir teşviktir.

Now today’s sponsor Lingoda are offering this  opportunity, sign up for their Super Sprint  

Şimdi bugünün sponsoru Lingoda bu fırsatı sunuyor , 2 Ağustos'ta başlayan

which starts on the 2nd August, attend 30 classes  a month for 3 months and get 100% cash-back!  

Süper Sprint'lerine kaydolun, 3 ay boyunca ayda 30 derse katılın ve %100 para iadesi alın!

Amazing.

İnanılmaz.

This early bird offer is only available for a short  time so you must sign up before the 24th June,  

Bu erken rezervasyon teklifi yalnızca kısa bir süre için geçerlidir, bu nedenle 24 Haziran'dan önce kaydolmalısınız,

after which the cash-back offer  will come down from 100% to 50%.

bundan sonra geri ödeme teklifi %100'den %50'ye düşecektir.

Languages you can learn are English, German,  French, Spanish, and Business English  

Öğrenebileceğiniz diller İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca ve İş İngilizcesidir


And the interactive classes are run  through zoom and last for an hour.  

. Etkileşimli dersler yakınlaştırma üzerinden yürütülür ve bir saat sürer.

There are an average of 2-3 students,  maximum of 5, in your class, so the teacher  

Sınıfınızda en fazla 5 olmak üzere ortalama 2-3 öğrenci vardır, bu nedenle öğretmenin

has an opportunity to interact with everyone  and give you lots of feedback. You can check  

herkesle etkileşim kurma ve size çok fazla geri bildirim verme fırsatı vardır.

out what Lingoda’s students are saying on their  Instagram story highlights (@lingoda_official)

Lingoda'nın öğrencilerinin Instagram'da öne çıkan hikayelerinde neler söylediğine

Now if a class every day for three months is  too intense for you then you have an option,  

göz atabilirsiniz (@lingoda_official) Şimdi üç ay boyunca her gün bir ders sizin için çok

join the Sprint instead. You attend 15 classes  a month (for 3 months) and get 50% cash-back.

yoğunsa , o zaman bir seçeneğiniz var, bunun yerine Sprint'e katılın. Ayda 15 derse (3 ay boyunca) katılırsınız ve %50 para iadesi alırsınız.

Sign-up with my link and use this voucher code  to get a €20 (US$25 ) discount  

Bağlantımla kaydolun ve depozitoda 20 € (25 ABD Doları) indirim almak için bu kupon kodunu kullanın

on the deposit. If you are aiming high,  sign up for Super Sprint with 100% cash-back  

. Yüksek hedefliyorsanız, 24 Haziran'dan önce %100 para iadesi ile Süper Sprint'e kaydolun.

before June 24. Don’t forget to check  out their FAQ section before joining!

Katılmadan önce SSS bölümüne göz atmayı unutmayın!

Now back to the lesson.
 12. Instead of ‘very cold’, try ‘freezing’.  

Şimdi derse dönelim. 12. 'Çok soğuk' yerine 'dondurmayı' deneyin.


If something is ‘freezing’, it literally means  it has reached freezing temperature of below zero,  

Bir şey 'donuyor' ise, kelimenin tam anlamıyla sıfırın altındaki donma sıcaklığına ulaştığı anlamına gelir, ancak tam anlamıyla donmasanız bile,

but we colloquially use it as an adjective to  mean extremely cold, even if you’re not quite  

halk dilinde aşırı soğuk anlamına gelen bir sıfat olarak kullanırız

literally freezing. 
“Don’t forget your  coat, it’s freezing outside!”
 

. "Ceketini unutma, dışarısı buz gibi!"

13. Instead of saying ‘very creative’,  try ‘innovative’. 
‘Innovative’  

13. 'Çok yaratıcı' demek yerine 'yenilikçi' kelimesini deneyin. 'Yenilikçi'

means new, advanced and original.
 “Walt Disney  is famous for his innovative work in animation.”
 

yeni, gelişmiş ve orijinal anlamına gelir. “Walt Disney, animasyondaki yenilikçi çalışmalarıyla ünlüdür.”

14. Instead of saying ‘very cute’, try ‘adorable’.  
‘Adorable’ means inspiring great  

14. 'Çok tatlı' demek yerine 'çok tatlı' deyin. 'Adorable', büyük bir sevgiye

affection. 
“Amber’s new puppy is adorable.”

ilham vermek anlamına gelir . "Amber'ın yeni yavrusu çok sevimli."

15. Instead of saying ‘very dangerous’, try ‘perilous’.

15. 'Çok tehlikeli' demek yerine 'tehlikeli' kelimesini deneyin.

“The journey to the  top of the mountain was perilous.”

"Dağın zirvesine yolculuk tehlikeliydi."

16. Instead of saying ‘very dear’, try ‘cherished’.  
To ‘cherish’ something means to protect and  

16. 'Çok canım' demek yerine 'sevgilim' demeyi deneyin. Bir şeyi 'bezlemek' , onu sevgiyle

care for it lovingly.
 “Grandma is cherished  by all of her children and grandchildren.”
 

korumak ve kollamak demektir . "Büyükanne tüm çocukları ve torunları tarafından sevilir."

17. Instead of saying ‘very detailed’,  try ‘thorough’. 
‘Thorough’  

17. 'Çok detaylı' demek yerine 'tam anlamıyla' deneyin. 'Kapsamlı'

means completed carefully and meticulously. 
“Right, I  have written a thorough set of instructions.”
 

dikkatli ve titiz bir şekilde tamamlanmış demektir. "Doğru, kapsamlı bir talimat seti yazdım."

18. Instead of saying ‘very dull’, try ‘tedious’.  
If something is ‘tedious’, then it is long,  

18. 'Çok sıkıcı' demek yerine 'sıkıcı' deneyin. Bir şey 'sıkıcı' ise, uzun,

slow and boring to an extent where  it feels tiresome or monotonous.  

yavaş ve yorucu veya monoton hissettirecek bir dereceye kadar sıkıcıdır.

“Being stuck in this traffic is tedious.”

"Bu trafikte sıkışıp kalmak sıkıcı."

19. Instead of saying ‘very easy’, try ‘effortless’.

19. 'Çok kolay' demek yerine 'zahmetsiz'i deneyin.

If something is described as  ‘effortless’, it is achieved with ease or without much effort.

Bir şey 'zahmetsiz' olarak tanımlanırsa, kolaylıkla veya çok çaba sarf etmeden elde edilir.

“I love baking cakes, I’ve been  doing it for years and now it is effortless.”

“Kek yapmayı seviyorum, yıllardır yapıyorum ve artık çok kolay.”

20. Instead of saying ‘very excited’, try ‘thrilled’.

20. 'Çok heyecanlı' demek yerine 'heyecanlı' demeyi deneyin.

To be ‘thrilled’ means to feel sudden excitement.

'Heyecanlanmak', ani bir heyecan hissetmek demektir.


“I’m thrilled that my friend is  coming to visit from America.”
 

"Arkadaşımın Amerika'dan ziyarete gelmesi beni heyecanlandırıyor."

21. Instead of saying ‘very exciting’, try  ‘exhilarating’.

21. 'Çok heyecan verici' demek yerine, 'canlandırıcı' olmayı deneyin.

If something is ‘exhilarating’, it makes you feel very happy, animated or excited.

Bir şey 'canlandırıcı' ise, sizi çok mutlu, hareketli veya heyecanlı hissettirir.

“The rollercoaster was exhilarating! Let's go again.”

“Hız treni canlandırıcıydı! Hadi tekrar gidelim."

22. Instead of saying ‘very expensive’, try ‘costly’.

22. 'Çok pahalı' demek yerine 'maliyetli'yi deneyin.

“I am afraid that the renovation will be costly.”

“Korkarım tadilat maliyetli olacak.”

23. Instead of saying ‘very fast’, try  ‘swift’.

23. 'Çok hızlı' demek yerine 'hızlı'yı deneyin.

‘Swift’ means happening quickly.

'Swift' hızlı bir şekilde gerçekleşmesi anlamına gelir.

“Did you notice that when Michael  arrived, Jane was swift to leave.”

"Michael geldiğinde Jane'in hızla ayrıldığını fark ettin mi?"

24. Instead of ‘very fancy’, try ‘lavish’.

24. 'Çok süslü' yerine 'müsrif olanı' deneyin.

‘Lavish’ means rich, elaborate or luxurious.

'Cömert' zengin, ayrıntılı veya lüks anlamına gelir.

“The party will be lavish so I need a new dress.”

"Parti bol olacak, bu yüzden yeni bir elbiseye ihtiyacım var."

25. Instead of ‘very frightened’, try ‘alarmed’.

25. 'Çok korkmuş' yerine 'alarmlı' olmayı deneyin.

To be ‘alarmed’ means to feel  frightened or in danger.

'Alarm' olmak, korkmak veya tehlikede hissetmek anlamına gelir.

“I was alarmed to find that the front door was open.”

"Ön kapının açık olduğunu görünce korktum."

26. Instead of ‘very scary’, try

26. 'Çok korkutucu' yerine 'korkutucu'yu deneyin

‘terrifying’.

.

If something is  ‘terrifying’, it causes extreme fear.

Bir şey 'korkunç' ise, aşırı korkuya neden olur.

“Horror movies are terrifying.”

“Korku filmleri korkunç.”

27. Another alternative to ‘very scary’,

27. 'Çok korkutucu' için başka bir alternatif,

you could try ‘chilling’.

'ürpertici' deneyebilirsiniz.

If something is ‘chilling’, it  is horrifying or frightening to the extent where you makes you feel a chill or a shiver down your  spine.

Bir şey 'ürpertici' ise, omurganızda bir ürperti ya da ürperti hissetmenize neden olacak kadar ürkütücü ya da ürkütücüdür.

“Tina told a chilling ghost story.”

"Tina tüyler ürpertici bir hayalet hikayesi anlattı."

28. Instead of ‘very funny’, try ‘hilarious’.

28. 'Çok komik' yerine 'komik'i deneyin.

“I have a hilarious story to tell you.”

"Sana anlatacak komik bir hikayem var."

29. Instead of ‘very happy’, try ‘ecstatic’.

29. 'Çok mutlu' yerine 'kendinden geçmiş' kelimesini deneyin.

To be ‘ecstatic’ means to feel an overwhelming sense of happiness or joy.

'Kendinden geçmiş' olmak, ezici bir mutluluk veya neşe duygusu hissetmek anlamına gelir.

“Joel was ecstatic when he scored 95% on his test.”

"Joel testinden %95 puan aldığında kendinden geçmişti."

30. Instead of ‘very huge’,  try ‘colossal’. 


30. 'Çok büyük' ​​yerine 'devasa'yı deneyin.

Now because ‘huge’ is already a non-gradable adjective,  it’s actually grammatically incorrect to use  

Şimdi 'dev' zaten derecelendirilemez bir sıfat olduğundan, burada değiştirici olarak 'very'

‘very’ as a modifier here.

kullanmak dilbilgisi açısından yanlıştır .

You could emphasise  it by saying something is ‘absolutely huge’, or you could opt for another word altogether like  ‘colossal’.

Bir şeyin 'kesinlikle devasa' olduğunu söyleyerek vurgulayabilir veya 'devasa' gibi tamamen başka bir kelimeyi tercih edebilirsiniz.

“Whales are colossal creatures.”

"Balinalar devasa yaratıklardır."

31. Instead of ‘very important’, try ‘crucial’.

31. 'Çok önemli' yerine 'çok önemli'yi deneyin.

If something is ‘crucial’, then it is of great or critical importance.

Bir şey 'önemli' ise, o zaman büyük veya kritik öneme sahiptir.

“It is crucial that  you wear a life jacket while on the boat.”

"Teknede can yeleği giymeniz çok önemlidir."

32. Instead of ‘very interesting’, try  ‘captivating’.

32. 'Çok ilginç' yerine 'büyüleyici' deneyin.

If something is ‘captivating’, it attracts and holds your attention for a long time.

Bir şey 'büyüleyici' ise, dikkatinizi çeker ve uzun süre tutar.

“The ballet performance was captivating.”

“Bale performansı büyüleyiciydi.”

33. Instead of ‘very long’, try ‘extensive’.

33. 'Çok uzun' yerine 'kapsamlı'yı deneyin.

‘Extensive’ means covering or affecting a large area, or in this case a long time.

'Kapsamlı', geniş bir alanı veya bu durumda uzun bir süreyi kapsayan veya etkileyen anlamına gelir.

“Becoming fluent in English is an extensive process."

"İngilizcede akıcı olmak kapsamlı bir süreçtir."

34. Instead of ‘very mean’, try ‘cruel’.

34. 'Çok kaba' yerine 'acımasız' kelimesini deneyin. 'Zalim'

To be ‘cruel’ means to intentionally cause pain or suffering, without feeling concern.

olmak, endişe duymadan kasıtlı olarak acıya veya ıstıraba neden olmak anlamına gelir.

“School bullies can be cruel.”

"Okul zorbaları zalim olabilir."

35. Instead of ‘very necessary’, try ‘essential’.

35. 'Çok gerekli' yerine 'gerekli'yi deneyin.

If something is described as ‘essential’, then it is extremely important and you can’t be without it.

Bir şey 'gerekli' olarak tanımlanıyorsa, o zaman bu son derece önemlidir ve onsuz olamazsınız.

“Food is essential to survival.”

"Yiyecek hayatta kalmak için gereklidir."

36. Instead of ‘very nervous’, try ‘apprehensive’.

36. 'Çok gergin' yerine 'endişeli' olmayı deneyin. 'Endişeli'

To be ‘apprehensive’ means to feel anxious or worried that something bad will happen.

olmak, kötü bir şey olacağından endişeli veya endişeli hissetmek anlamına gelir.

“Kyle is apprehensive about moving schools.”

"Kyle, okulların taşınması konusunda endişelidir."

37. Instead of ‘very noisy’, try ‘deafening’.

37. 'Çok gürültülü' yerine 'sağır edici' deneyin.Bir

If a noise is ‘deafening’, it is so loud that it is impossible to hear anything else.

ses 'sağır edici' ise, o kadar yüksek ki başka bir şey duymak mümkün değil.

“The child’s crying was deafening.”

“Çocuğun ağlaması sağır ediciydi.”

38. Instead of ‘very old’, try ‘ancient’.

38. 'Çok eski' yerine 'antik' deneyin.

‘Ancient’ means belonging to the very distant past.

'Antik' çok uzak geçmişe ait anlamına gelir.

“The museum is full of ancient artefacts.”

“Müze eski eserlerle dolu.”

39. Instead of ‘very painful’, try ‘excruciating’.

39. 'Çok acı verici' yerine 'acı verici' olmayı deneyin.


If something is ‘excruciating’,  then it is intensely painful.


Bir şey 'acı verici' ise, o zaman çok acı vericidir.

“Having a broken leg can be excruciating.”

"Kırık bir bacak dayanılmaz olabilir."

40. Instead of ‘very perfect’, try ‘flawless’.

40. 'Çok mükemmel' yerine, 'kusursuz' kelimesini deneyin.Yine


Again, ‘perfect’ is actually a non-gradable  adjective, although you might still hear it used  

, 'mükemmel' aslında derecelendirilemez bir sıfattır, ancak

with the word ‘very’ from time to time even  though it is grammatically incorrect.

zaman zaman dilbilgisi açısından yanlış olsa bile 'çok' kelimesiyle kullanıldığını duyabilirsiniz. .

Using a different, more unusual word like ‘flawless’ helps  you to stand out.
 If something is ‘flawless’,  

'Kusursuz' gibi farklı, daha alışılmadık bir kelime kullanmak öne çıkmanıza yardımcı olur. Bir şey 'kusursuz' ise, hatasız

it means it is without flaws or imperfections.
“She gave  a flawless answer and got a perfect score."
 

veya kusursuz demektir. "Kusursuz bir cevap verdi ve tam not aldı."

41. Instead of ‘very quick’, try ‘rapid’.

41. 'Çok hızlı' yerine 'hızlı'yı deneyin.

“I got a rapid response to my email.”

"E-postama hızlı bir yanıt aldım."

42. Instead of ‘very short’, try ‘brief’.

42. 'Çok kısa' yerine 'kısa'yı deneyin.

If something is ‘brief’, it is of a short duration.

Bir şey 'kısa' ise, kısa sürelidir.

“We had a brief catch up.”

"Kısa bir ara verdik."

43. Instead of ‘very smelly’, try

43. 'Çok kokulu' yerine 'keskin' kelimesini

‘pungent’.

deneyin .

If something is ‘pungent’, then it  has a sharply strong taste or smell.

Bir şey 'keskin' ise, keskin bir tadı veya kokusu vardır.

“Wow! That cheese is pungent.”

"Vay! O peynir çok keskin."

44. Instead of ‘very special’, try

44. 'Çok özel' yerine 'olağanüstü' deneyin

‘exceptional’. 
“Melissa has an exceptional  talent for playing the violin.”
 

. "Melissa'nın keman çalma konusunda olağanüstü bir yeteneği var."

45. Instead of ‘very strong’, try ‘forceful’.

45. 'Çok güçlü' yerine 'zorlu'yu deneyin.

If someone or something is ‘forceful’, then they are strong, assertive, vigorous and powerful.

Birisi veya bir şey 'güçlü' ise, o zaman güçlü, iddialı, güçlü ve güçlüdür.

“He has  a reputation for being forceful in his politics.”

“Siyasetinde güçlü olmasıyla ünlüdür.”

46. Instead of ‘very stupid’, try ‘idiotic’.

46. ​​'Çok aptal' yerine 'aptal' kelimesini deneyin.

The  dictionary definition of ‘idiotic’ is literally

'Aptal' kelimesinin

‘very stupid’. 
“Going out on a hike in the snow  with no coat, no map and no phone is idiotic.”
 

sözlük tanımı, kelimenin tam anlamıyla 'çok aptal'dır. Paltosuz, haritasız ve telefonsuz karda yürüyüşe çıkmak aptalca.”

47. Instead of ‘very tasty’, try ‘delicious’.  

47. 'Çok lezzetli' yerine 'lezzetli'yi deneyin.


If something is ‘delicious’, then  it is extremely pleasant to eat.  

Bir şey 'lezzetli' ise, yemek son derece keyiflidir.

“The strawberry shortcake was delicious!”

“Çilek kurabiye çok lezzetliydi!”

48. Instead of ‘very tired’, try ‘exhausted’.

48. 'Çok yorgun' yerine 'bitkin' olmayı deneyin.


If something is ‘exhausted’, it is completely  used up. Like if a battery runs out,  

Bir şey 'tükenmişse', tamamen tükenmiştir. Bir pil biterse

it is ‘exhausted’. We also use this word  to speak about people who are incredibly  

, 'bitmiş' gibi. Bu kelimeyi ayrıca inanılmaz derecede yorgun olan insanlar hakkında konuşmak için kullanıyoruz

tired.

.

“They were exhausted after a long day.”

"Uzun bir günün ardından yorgun düştüler."

49. Instead of ‘very upset’, try ‘distraught’.  
To be ‘distraught’ means to feel very worried,  

49. 'Çok üzgün' olmak yerine, 'perişan' olmayı deneyin. 'Perişan' olmak, çok endişeli, sıkıntılı veya üzgün

distressed or upset.

hissetmek anlamına gelir .

“The child was distraught  when she accidentally let go of the balloon.”

"Çocuk yanlışlıkla balonu bıraktığında perişan oldu."

50. Lastly, instead of ‘very willing’, try  ‘eager’.

50. Son olarak, 'çok istekli' yerine 'istekli'yi deneyin.

If you are ‘eager’ to do something, then you strongly want to do it.

Bir şeyi yapmak için 'istekli' iseniz, o zaman şiddetle yapmak istersiniz.

“Mr Fox is always eager to read.”

"Bay Fox her zaman okumaya heveslidir."

So that’s the end of our list!

Böylece listemizin sonu geldi!

Did you learn any new words?

Yeni kelimeler öğrendin mi?

Please share any other examples you can  think of in the comments below. And I'll see you in the next class. Bye!

Lütfen aklınıza gelebilecek diğer örnekleri aşağıdaki yorumlarda paylaşın. Ve bir sonraki derste görüşürüz. Hoşçakal!