English Slang Dictionary - M - Slang Words Starting With M - English Slang Alphabet

welcome to English anyone

welcome to English anyone dot-coms English slang alphabet

ingilizceye hoşgeldinizingilizceye hoşgeldiniz

herkes ingilizceye hoşgeldiniz dot-coms ingilizce argo alfabesi

dot-coms English slang alphabet

dot-coms English slang alphabet learn to understand and speak

dot-coms ingilizceargoalfabesi

dot-coms ingilizce argo alfabesi anlamayı ve konuşmayı öğrenin

learn to understand and speak

learn to understand and speak English like native speakers and

anlamayı ve konuşmayı öğrenin

ingilizceyi anadili gibi ve ingilizceyi anadili gibi anlamayı ve konuşmayı öğrenin

English like native speakers and

English like native speakers and impress your friends with some

ve

İngilizceyi anadili gibi konuşun ve bazılarıyla arkadaşlarınızı etkileyin

impress your friends with some

impress your friends with some real English words and phrases

bazı gerçek İngilizce

real English words and phrases

kelime

real English words and phrases just remember that slang is

ve deyimlerle arkadaşlarınızı etkileyin

just remember that slang is

just remember that slang is casual English use slang with

gündelik İngilizcedir gündelik İngilizce ile argo kullanın

casual English use slang with

casual English use slang with your friends and people you know

gündelik İngilizce ile

your friends and people you know

your friends and people you know well don't use slang with your

argo kullanın arkadaşlarınızla ve tanıdıklarınızla

well don't use slang with your

well don't use slang with your boss with the police if you get

argo kullanın

peki polisin yanında patronunla argo kullanma polisin yanında

boss with the police if you get

boss with the police if you get arrested or when meeting your

patron olursan

polisin yanında patron olursun tutuklanırsan veya tutuklananla tanışırken veya

arrested or when meeting your

arrested or when meeting your girlfriends or boyfriend's

tutuklananla tanışırken veya kız arkadaşlarınla ​​veya erkek arkadaşının

girlfriends or boyfriend's

kız arkadaşlarıyla veyaerkek arkadaşlarıyla tanışırken

girlfriends or boyfriend's parents for the first time

kız arkadaşların veya erkek arkadaşların ebeveynleri ilk kez ebeveynleri

parents for the first time

parents for the first time let's continue with the letter M

ilk kez ebeveynleri

ilk kez M harfiyle devam edelim M harfiyle

let's continue with the letter M

let's continue with the letter M make out to make out means to

devam edelim M harfiyle devam edelim Sevişmek,

make out to make out means to

make out to make out means to kiss someone passionately and it

birini tutkuyla öpmek anlamına gelir ve birini

kiss someone passionately and it

kiss someone passionately and it usually involves touching of

tutkuyla öpmek ve

birini tutkuyla öpmek ve genellikle dokunmayı içerir

usually involves touching of

genellikle dokunmayı içerir veya

usually involves touching of other kinds which I won't cover

genellikle başka türde dokunmayı içerir ki kapsamayacağım diğer türleri kapsamaz

other kinds which I won't cover

other kinds which I won't cover in this lesson to see examples

bu derste ele almayacağım diğer türler bu dersteki örnekleri görmek için

in this lesson to see examples

in this lesson to see examples just visit any high school I was

bu dersteki örnekleri görmek için herhangi bir liseyi ziyaret edin Sadece herhangi bir liseyi ziyaret ettim

just visit any high school I was

just visit any high school I was making out with my girlfriend in

Sadece seviştiğim herhangi bir liseyi ziyaret ettim kız arkadaşım

making out with my girlfriend in

making out with my girlfriend in the theater and we missed half

sinemada kız arkadaşımla sevişirken kız arkadaşımla sevişirken ve salonun yarısını kaçırdık

the theater and we missed half

ve

the theater and we missed half the movie make waves to make

sinemanın yarısını kaçırdık ve filmin yarısını kaçırdık

the movie make waves to make

filmi dalgalandırmak için dalgalar yapın

the movie make waves to make waves is to cause trouble or do

filmi dalgalandırmak için dalgalar yapın make wave, sorun çıkarmaktır veya do

waves is to cause trouble or do

wave,sorun çıkarmaktır veya do

waves is to cause trouble or do something that's not normally

wave, sorun çıkarmaktır veya normalde olmayan bir şeyi yapmaktır,

something that's not normally

something that's not normally done it comes from the idea of

normalde

yapılmayan bir şeydir, yapılan fikrinden gelir,

done it comes from the idea of

done it comes from the idea of waves in water when a boat

yapılan fikrinden gelir sudaki dalgalar fikrinden gelir, bir tekne suda

waves in water when a boat

dalgalanır, bir

waves in water when a boat passes by it makes waves and

tekne suda dalgalanır, bir tekne yanından geçerken dalgalar yapar ve

passes by it makes waves and

passes by it makes waves and disturbs the Peace of the water

geçer,dalgalar yapar ve

geçer, dalgalar yapar ve Huzuru bozar, su Huzuru

disturbs the Peace of the water

disturbs the Peace of the water it's not necessarily bad to make

bozarSuyun

Huzurunu Bozmak Suyun Huzurunu Bozmak Zorunda Değil Yapmak Kötü

it's not necessarily bad to make

it's not necessarily bad to make waves but people who don't like

Değil Yapmak Kötü

Değil Dalga Yapmak Kötü Değil

waves but people who don't like

waves but people who don't like change

Ama Dalgayı Sevmeyenİnsanlar DalgayıSevmeyen Ama

Sevmeyen İnsanlar değişiklik gibi değişiklik değişiklik

change

change will usually complain about

genellikle şikayet edecek genellikle

will usually complain about

şikayet edecek

will usually complain about others making waves

genellikle şikayet edecek diğerlerinin dalga yarattığından

others making waves

diğerleri dalga yarattığından

others making waves the new CEO is really making

diğerlerinin dalga yarattığından yeni CEO gerçekten yeni CEO'yu

the new CEO is really making

the new CEO is really making some waves in the company a lot

gerçekten yapıyor

yeni CEO gerçekten şirkette bazı dalgalar yaratıyor

some waves in the company a lot

şirkette bazı dalgalarçok fazla

some waves in the company a lot of senior people got fired

şirkette bazı dalgalar çok sayıda kıdemli insan kıdemli insanlardan kovuldu

of senior people got fired

of senior people got fired mashup a mash-up is a

kıdemli insanlardan

mashup a mash-up is a

mashup a mash-up is a combination of two or more

kovuldu iki veya daha fazla

combination of two or more

combination of two or more things like songs that becomes

kombinasyonun iki veya daha fazlasının kombinasyonu iki veya daha fazla

şeyin kombinasyonu iki veya daha fazla şeyin kombinasyonu şarkı gibi bir

things like songs that becomes

things like songs that becomes something new and interesting

şeye dönüşen şarkı gibi bir şeyedönüşen şarkı gibi

yeni ve ilginç bir şey haline gelen şarkı gibi yeni ve ilginç bir

something new and interesting

something new and interesting the grey album from DJ danger

şeyyenive ilginç bir

şey yeni ve ilginç bir şey gri DJ tehlike gri albüm

the grey album from DJ danger

DJ Hazard'dan albüm

the grey album from DJ danger mouse is a mash-up of jay-z's

DJ Haze Mouse'dan gri albüm jay-z'nin faresinin bir karışımı

mouse is a mash-up of jay-z's

Jay-Z'nin

mouse is a mash-up of jay-z's black album and the white album

faresinin bir karışımı Jay-Z'nin black albümünün ve beyaz albüm

black album and the white album

black albumvethe White'ın bir karışımıbeyazalbüm

black album and the white album from the Beatles

siyah albüm ve beyaz albüm Beatles'tan

from the Beatles

from the Beatles I like mashups but this mix of

Beatles'tan Beatles'tan Ben mashup'ları severim ama bu karışımı I mashup'ları

I like mashups but this mix of

I like mashups but this mix of country music and death metal is

severimamabukarışımı

ben mashup'ları severim ama bu country müzik ve death metal karışımı

country music and death metal is

country music and death metal is awful

country müzikve death metal

country müzikve death metal berbat berbat

awful

awful max out Max is short for maximum

berbat max out Max, maximum

max out Max is short for maximum

max out Max is short for maximum if you reach the maximum limit

max out'un kısaltmasıMax,maximum

max out'un kısaltması Max, maksimum limite ulaşırsanız maksimumun kısaltması Maksimum limite ulaşırsanız

if you reach the maximum limit

maksimum limite

if you reach the maximum limit of something you max it out

ulaşırsanız bir şeyin maksimum limitine ulaşırsanız bir şeyden maksimuma çıkarırsınız bir

of something you max it out

of something you max it out this can happen to credit cards

şeyden maksimuma çıkarırsınız bu kredi kartlarının başına gelebilir bu kredi kartlarının başına gelebilir bu kredi

this can happen to credit cards

this can happen to credit cards time energy and machines

kartlarının başına gelebilir zaman enerjisi ve makineler

time energy and machines

time energy and machines i maxed out my credit cards so i

zamanenerjisi ve makineler

zaman enerjisi ve makineler i maksimize ettim benim kredi kartları bu yüzden

i maxed out my credit cards so i

i maxed out my credit cards so i think the responsible thing to

kredi kartlarımı doldurdumbu yüzden

kredi kartlarımı doldurdum bu yüzden bence sorumlu olan şey düşünmek

think the responsible thing to

think the responsible thing to do is get new ones made many

sorumlu olan şey yenilerini yaptırmak, birçok kişiye

do is get new ones made many

yenilerini yaptırmak birçok kişiye yaptırmaktır

do is get new ones made many slang words are abbreviations of

yenileri yapılmıştır birçok argo kelime argo kelimelerin kısaltmalarıdır

slang words are abbreviations of

slang words are abbreviations of words in common usage meds is

argo kelimelerin kısaltmaları yaygın kullanımdaki kelimelerin kısaltmalarıdır meds yaygın kullanılan

words in common usage meds is

words in common usage meds is the shortened form of medication

kelimelerdir meds

yaygın kullanımdaki kelimelerdir meds ilacın kısaltılmış şeklidir ilacın

the shortened form of medication

kısaltılmış şeklidir ilaç

the shortened form of medication or medicine mids most often

kısaltılmış şeklidir ilaç veya ilaç ortaları en sık

or medicine mids most often

or medicine mids most often refers to medication that you

veya ilaçortalarıensık

veya ilaç ortaları en sık olarak ilaca atıfta bulunur, ilaca atıfta bulunursunuz,

refers to medication that you

refers to medication that you take regularly for things like

düzenli olarak almak gibi şeyler için düzenli olarak aldığınız ilaçlara atıfta bulunursunuz,

take regularly for things like

take regularly for things like high blood pressure and

yüksek tansiyon gibi şeyler için düzenli olarak almak gibi şeyler için ve

high blood pressure and

high blood pressure and depression to be off your meds

yüksek tansiyon ve

yüksek tansiyon ve depresyon ilaçlarınızı bırakmak

depression to be off your meds

depression to be off your meds means that you're acting weird

depresyon ilaçlarınızı bırakmak depresyon ilaçlarınızı bırakmak

means that you're acting weird

means that you're acting weird because you're not taking your

seninkini almıyorsun

because you're not taking your

because you're not taking your medication

çünkü sen kendi ilacınıalmıyorsun

çünkü ilacınıalmıyorsun

medication

medication my cousin was put back on his

kuzenim ilacını geri aldı

my cousin was put back on his

my cousin was put back on his meds because he tried to eat a

kuzenim ilacını geri aldı kuzenim yemek yemeye çalıştığı için ilaçlarını geri aldı

meds because he tried to eat a

meds because he tried to eat a live chicken meat head

canlı tavuk eti yemeye çalıştığı için ilaç verdi kafa

live chicken meat head

live chicken meat head meathead is often used to

canlı tavuketi kafa canlı tavuk eti kafa

meathead is often used to

meathead is often used to describe athletes who only think

describe athletes who only think

düşün

describe athletes who only think when it comes to sports

sadece spor söz konusu olduğunda düşünen sporcuları anlat spor söz konusu olduğunda

when it comes to sports

when it comes to sports in other words a meathead has

spor söz konusu olduğunda başka bir deyişle bir mankafa vardır yani

in other words a meathead has

in other words a meathead has big muscles but small brain

mankafa vardır

başka bir deyişle mankafanın büyük kasları ama küçük beyni

big muscles but small brain

büyük kaslarıamaküçük beyni vardır

big muscles but small brain capacity that meathead can't

kaslar ama küçük beyin kapasitesi o mankafa kapasiteyi kaldıramaz o mankafa

capacity that meathead can't

capacity that meathead can't count to ten

count to ten

kapasiteyi kaldıramaz o mankafa ona kadar sayamaz ona kadar sayamaz

count to ten but he sure can carry a football

ama kesinlikle bir futbol topunu taşıyabilir

but he sure can carry a football

amakesinlikle bir futbol topunu taşıyabilir

but he sure can carry a football meat market

ama kesinlikle taşıyabilir futbol et pazarı et pazarı et pazarı et pazarı barın

meat market

meat market meat market is slang for a bar

argosudur et pazarı barın

meat market is slang for a bar

meat market is slang for a bar or club where men and women go

argosudur et pazarı

erkeklerin ve kadınların gittiği bir bar veya kulüp veya

or club where men and women go

or club where men and women go to find others to hook up with

erkeklerin vekadınlarıngittiği

kulüp veya erkeklerin ve kadınların gittiği kulüp takılmak için başkalarını bulmak takılmak için

to find others to hook up with

to find others to hook up with physical think of it as the

başkalarını bulmak takılmak için

başkalarını bulmak fiziksel olarak düşün bunu fiziksel olarak

physical think of it as the

physical think of it as the opposite of a church picnic

düşün fiziksel olarak düşün kilise pikniğinin tersi olarak

opposite of a church picnic

kilise pikniğinin karşısında

opposite of a church picnic I need to forget about my

bir kilise pikniğinin kendimi unutmam gerek benim kendimi

I need to forget about my

I need to forget about my ex-girlfriend

unutmam gerek eski kız arkadaşımı

unutmam gerek eski

ex-girlfriend

ex-girlfriend let's hit up that meat market

kız arkadaşım eski

let's hit up that meat market

let's hit up that meat market meltdown a meltdown is a massive

kız arkadaşım erime büyük bir

meltdown a meltdown is a massive

erimedir erimebüyük bir

meltdown a meltdown is a massive problem or disaster

erimedir erime büyük bir sorundur veya afet

problem or disaster

problem or disaster just like an actual nuclear

sorunudurveyaafet

sorunu veya felakettir tıpkı gerçek bir nükleer gibi gerçek bir nükleer gibi gerçek bir

just like an actual nuclear

just like an actual nuclear meltdown a meltdown causes great

nükleer erime

gibi gerçek bir nükleer erime gibi bir erime büyük bir

meltdown a meltdown causes great

meltdown a meltdown causes great stress for people

erimeye neden olur bir erime neden olurbüyük

erime insanlar için büyük strese neden olur insanlar için

stress for people

stres insanlar için stres

stress for people meltdowns usually feature

erimeler genellikle özelliktir

meltdowns usually feature

meltdowns usually feature intense anger and yelling

erimeler genellikle özellik erimeler genellikle

yoğun öfke ve bağırma

intense anger and yelling

yoğunöfke ve bağırma

intense anger and yelling especially if someone did

yoğun öfke ve bağırma özellikle biri yaptıysa özellikle

especially if someone did

especially if someone did something stupid

biri yaptıysa

özellikle biri aptalca bir şey yaptıysa

something stupid

aptalca bir şey

something stupid I came home five hours late in

aptalca bir şey eve beş saat geç geldim eve

I came home five hours late in

beşsaatgeç

I came home five hours late in my mom had a meltdown

geldim eve beş saat geç geldim annem sinir krizi geçirdi annem sinir krizi geçirdi

my mom had a meltdown

my mom had a meltdown mess up to mess something up

annem ortalığı karıştırmak

mess up to mess something up

mess up to mess something up means to make a mistake or cause

için sinir krizi geçirdi bir şeyi alt üst etmek bir şeyi alt üst etmek

bir şeyi alt üst etmek bir hata yapmak anlamına gelir veya neden olmak

means to make a mistake or cause

means to make a mistake or cause a problem

bir hata yapmak anlamına gelir veya neden olmak

bir hata yapmak veya bir soruna neden olmak anlamına gelir

a problem

a problem that's not too serious if you

that's not too serious if you

that's not too serious if you forget to do something like mail

çok ciddi olmayan bir sorun eğer sen çok ciddi

değilsen bu çok ciddi değildir ciddi eğer mail gibi bir şey yapmayı unutursan mail gibi bir

forget to do something like mail

forget to do something like mail a letter when you were supposed

şey yapmayı unut

a letter when you were supposed

a letter when you were supposed to you messed up

to you messed up

to you messed up I messed up on a few exam

birkaç sınavda yanıldım

I messed up on a few exam

birkaç sınavda yanıldım

I messed up on a few exam questions but at least i spelled

birkaç sınav sorusunda yanıldım ama en azından soruları heceledim

questions but at least i spelled

ama enazından

questions but at least i spelled my name right

my name right

soruları heceledim ama en azından adımı doğru heceledim

adımı doğru

my name right mojo your mojo is your special

adımı doğru mojo senin mojon senin özel

mojo your mojo is your special

mojon senin mojon seninözel

mojo your mojo is your special sauce

sauce

sauce it's your spirit lively

mojon seninmojon seninözel sosun

sos

sos senin ruhun canlı senin ruhun

it's your spirit lively

it's your spirit lively personality and passion

canlı senin ruhun

canlı kişilik ve tutku

personality and passion

kişilik ve tutku

personality and passion charismatic people have lots of

kişilik ve tutku karizmatik insanlarda çok şey var

charismatic people have lots of

charismatic people have lots of mojo in order to win this new

karizmatikinsanlarda çok var

karizmatik insanların çok fazla mojo'su var bu yeni mojo'yu kazanmak için bu

mojo in order to win this new

yeni mojo'yu kazanmak için bu yeni

mojo in order to win this new client

client

client we're going to need some of your

mojo'yukazanmak için bu yeni müşteri

müşteri

müşteriyi kazanmak için biraz sizinkine ihtiyacımız olacak

we're going to need some of your

we're going to need some of your magic mojo moolah

sizin bazılarınıza ihtiyacımız olacak

biz' sihrinizden bazılarına ihtiyacınız olacak mojo moolah

magic mojo moolah

magic mojo moolah there are tons of slang words

sihir mojo moolah sihir mojo

moolah tonlarca argo kelime var

there are tons of slang words

there are tons of slang words for money in English moolah is

tonlarca argo kelime var

İngilizce'de para için tonlarca argo kelime var İngilizce'de moolah is

for money in English moolah is

for money in English moolah is one with a particularly cool

for moneymoolah

İngilizce'de para için moolah moolah, özellikle havalı

one with a particularly cool

olanla özellikle havalı

one with a particularly cool sense to it

olanla, özellikle havalı olanla birlikte, özellikle havalı bir anlamla,

sense to it

sense to it you pay for things at a store

bir mağazadaki şeyler için ödeme yaparsınız,

you pay for things at a store

bir mağazadaki

you pay for things at a store with a credit card or cash but

şeyler için ödeme yaparsınız, bir mağazada krediyle ödersiniz kart veya nakit ama

with a credit card or cash but

kredi kartı veya nakit ama

with a credit card or cash but moolah would be a word used to

kredi kartı veya nakit ama moolah moolah için kullanılan bir kelime olurdu

moolah would be a word used to

moolah would be a word used to describe money one at a casino

moolah için kullanılan bir kelime olurdu kumarhanede bir tane parayı tarif etmek için birer birer

describe money one at a casino

describe money one at a casino or stolen from a bank

parayı tarif etmek için kullanılan bir kelime kumarhane

parayı tanımla bir kumarhanede veya bir bankadan çalındı

or stolen from a bank

veya bir bankadan çalındı

or stolen from a bank look at all of this mula

veya bir bankadan çalındı ​​ tüm bu mulaya bak

look at all of this mula

look at all of this mula I'm gonna buy a new car

tüm bumulaya

bak tüm bu mulaya bak Yeni bir araba alacağım

I'm gonna buy a new car

I'm gonna buy a new car now get out and practice these

ben'yeni bir araba alacağım yeni

bir araba alacağım şimdi dışarı çık ve bunları pratik yap

now get out and practice these

now get out and practice these words in your conversations

şimdi dışarı çık ve bunları pratik yap şimdi dışarı çık

ve konuşmalarında bu kelimeleri uygula

words in your conversations

words in your conversations challenge yourself to see how

konuşmalarında kelimeler

konuşmalarında kelimeler kendine meydan oku ve nasıl

challenge yourself to see how

challenge yourself to see how many of these cruel words you

meydan okuyacağını gör

kendinizi nasıl zorladığınızı görmek için kendinize meydan okuyun bu zalim

many of these cruel words you

many of these cruel words you can fit in one sentence in the

sözlerin birçoğunu siz

bu zalim sözlerin birçoğunu

can fit in one sentence in the

can fit in one sentence in the comments section below

bir cümleye sığdırabilirsiniz

yorumlar kısmında bir cümleye sığdırabilirsiniz aşağıdaki

comments section below

comments section below have an excellent day and we'll

yorumlarbölümü aşağıdaki yorumlar bölümü

aşağıdaki yorumlar bölümü mükemmel bir gün geçirin ve

have an excellent day and we'll

have an excellent day and we'll see you next time with some more

mükemmel bir gün geçireceğizve

mükemmel bir gün geçireceğiz ve bir dahaki sefere

see you next time with some more

biraz daha görüşürüz bir dahaki sefere biraz daha

see you next time with some more great slang words starting with

görüşürüz harika argo kelimelerle başlayan bazı harika

great slang words starting with

argo kelimeler

great slang words starting with the letter and

harf ve harf ve harfle başlayan harika argo kelimelerle başlayan ve gerçek

the letter and

the letter and to learn how to speak real

konuşmayı öğrenmek gerçek konuşmayı öğrenmek gerçek konuşma İngilizcesi konuşma İngilizcesi konuşma

to learn how to speak real

to learn how to speak real conversational English

conversational English

conversational English even if you don't live in an

İngilizcesi konuşmayı öğrenmek ustamızın ücretsiz deneme sürümü ile

even if you don't live in an

even if you don't live in an english-speaking country with a

ingilizce konuşulan bir ülke ile

english-speaking country with a

english-speaking country with a free trial of our master English

ingilizce konuşulan bir ülke ile

ingilizce konuşulan bir ülke ile yaşamıyorsanız bile

free trial of our master English

free trial of our master English conversation lessons and to get

Ana İngilizce ücretsiz deneme İngilizce ana İngilizce

konuşma derslerimizin ücretsiz deneme ve

conversation lessons and to get

konuşmadersleri almak ve

conversation lessons and to get fluent in English faster with

konuşma dersleri almak ve ücretsiz e-

fluent in English faster with

fluent in English faster with our free email newsletter and

posta bültenimiz ve ücretsiz e-posta bültenimiz ile daha hızlı akıcı İngilizce ile daha hızlı İngilizce akıcı hale gelmek için

our free email newsletter and

e-posta bültenive

our free email newsletter and email video course for students

ücretsiz e-posta bültenimiz ve öğrenciler için e-posta video kursumuz

email video course for students

Öğrenciler için e-posta video

email video course for students visit us and English anyone .

kursu Öğrenciler için e-posta video kursu bizi ziyaret edin ve herkes İngilizce öğrenin.

visit us and English anyone .

visit us and English anyone . com

bizi ziyaret edinve herkesİngilizce.

bizi ziyaret edinve herkesİngilizce. iletişim