SIZE words / English Addict 42 / Repeat & Beat those Learning Fears / Mr Duncan - 21st Feb 2020

what no way are you kidding? really?

ne yani dalga mı geçiyorsun Gerçekten mi?

am I really on time today? I can't believe it I'm not late

bugün gerçekten zamanında geldim mi? İnanamıyorum geç kalmadım

hi everybody welcome here we go again it is English addict live from the

herkese merhaba tekrar başlıyoruz İngilizce bağımlısı

birthplace of the English language that is of course England

İngilizcenin doğum yeri olan İngiltere'den canlı canlı

I did something different today I decided to get up one hour earlier than

Bugün farklı bir şey yaptım normalden bir saat erken kalkmaya karar verdim

normal so I gave myself an extra hour to prepare my lesson and can I just say

bu yüzden dersime hazırlanmak için kendime fazladan bir saat verdim ve

here is a great idea if you always find yourself rushing around in the morning

şunu söyleyebilirim ki, sabahları kendinizi her zaman koşuştururken bulursanız,

get out of bed one hour earlier than you normally do and I tell you your day goes

yataktan normalde yaptığınızdan bir saat önce kalkıyorsanız, bu harika bir fikir ve size gününüzün çok geçtiğini söyleyebilirim.

much better so I was determined today I was so determined to actually be here on

daha iyi o yüzden bugün kararlıydım aslında zamanında burada olmaya o kadar kararlıydım

time because during the past few livestreams I have been a little bit

çünkü son birkaç canlı yayında

late I have been slightly tardy oh I like that word tardy if you are tardy it

biraz geç kaldım gelmen

means you are late you didn't arrive when you should have you were tardy so

gereken zamanda gelmedin geç kaldın bu yüzden

today I was determined so determined to be here on time I actually got out of

bugün zamanında burada olmaya o kadar kararlıydım ki

bed one hour earlier than I normally do so since 7:30 this morning

normalde yataktan bir saat erken kalktım bu sabah 7:30'dan beri

I've been busy preparing today's live stream so I really hope you enjoy it

bugünün hazırlıklarını yapmakla meşgulüm canlı yayın, umarım beğenirsiniz

hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today are you okay

herkese merhaba ben mr. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin

I hope so are you happy are you happy I really hope you are happy today because

umarım çok mutlusundur mutlusundur umarım bugün gerçekten mutlusundur çünkü

well a couple of things actually one the weather isn't too bad at least today

aslında bir kaç şey hava çok kötü değil en azından bugün

here in the UK it isn't raining however it is quite windy we we've had a lot of

burada Birleşik Krallık'ta öyle 'yağmur yağmıyor, ancak hava oldukça rüzgarlı, çok fazla

wind and apparently certain parts of the UK are going to get snow today sadly

rüzgar aldık ve görünüşe göre İngiltere'nin bazı bölgeleri bugün kar yağacak, ne yazık ki

there there will be no snow here on fortunately so I'm sorry about that

burada kar yağmayacak, neyse ki kazanamadığımız için üzgünüm

there won't be any snow here there is however lots of wind no rain at the

' burada kar yok ama çok rüzgar var şu anda yağmur yok

moment so I'm very pleased to see that there is no no rain for a change

bu yüzden yağmur olmamasını görmekten çok memnunum bir değişiklik için

isn't that nice you can see the the flowers on the trees are now starting to

o kadar güzel değil mi ağaçlardaki çiçeklerin şimdi başladığını görebiliyorsunuz

come out isn't that great I have to be honest with you I feel very happy to see

dışarı çıkmak o kadar harika değil sana karşı dürüst olmalıyım baharın rengini gördüğüme çok sevindim

the color of spring and in my garden at the moment there are some daffodils

ve şu anda bahçemde yavaş yavaş

slowly coming into bloom I kid you not there are actually daffodils starting to

açmaya başlayan nergisler var Şaka yapmıyorum aslında nergisler açmaya başlıyor

open already and we are still in February so spring is just around the

şimdiden açıldı ve hala Şubat ayındayız, bu yüzden bahar hemen

corner I must be honest I am feeling very

köşede, dürüst olmalıyım, çok heyecanlı hissediyorum, oh,

excited very I oh I'm anticipating the arrival of spring I like that word

baharın gelişini bekliyorum Bu kelimeyi seviyorum tahmin et,

anticipate if you anticipate it means you are ready you are prepared

tahmin edersen hazırsın demektir. hazırlandı

maybe you can't wait for that thing to arrive so I am anticipating the arrival

belki o şeyin gelmesini bekleyemezsiniz, bu yüzden

of spring I really can't wait so the weekend is just around the corner I hope

baharın gelişini bekliyorum gerçekten sabırsızlanıyorum, bu yüzden hafta sonu yaklaşıyor umarım

you have had a good week because today it's Friday

iyi bir hafta geçirmişsinizdir çünkü bugün cuma hadi bayım

come on mr. Duncan get on with it I get a lot of people complaining they say

. Duncan devam et, pek çok insan hadi bayım dediklerinden şikayet ediyor

come on mr. Duncan get on with it get a move on hurry up say something

. Duncan devam et harekete geç acele et bir şeyler söyle

teach some English for goodness sake for those who are wondering yes my name is

Allah aşkına biraz İngilizce öğret merak edenler için evet benim adım

mr. Duncan and I teach English right here on YouTube and I've been doing that

bay. Duncan ve ben burada, YouTube'da İngilizce öğretiyoruz ve bunu

for a very long time in fact this is my 14th year on YouTube teaching English

çok uzun zamandır yapıyorum, aslında bu, YouTube'da İngilizce öğretirken 14. yılım

and don't forget you can catch me every Sunday Wednesday and Friday 2:00 p.m. UK

ve unutmayın, beni her Pazar, Çarşamba ve Cuma saat 14:00'te yakalayabilirsiniz. İngiltere

time check the time difference where you are so you will never miss another one

saati, bulunduğunuz yerdeki saat farkını kontrol edin, böylece altyazıları merak edenler

of my live streams for those who are wondering about the captions did you

için canlı yayınlarımdan bir daha asla kaçırmazsınız, canlı yayınımda

know that you can actually have live captions on my live stream so if you are

gerçekten canlı altyazı olabileceğini biliyor muydunuz, bu yüzden

watching now live you can actually get live captions all you have to do is

şimdi izliyorsanız canlı izleyin canlı altyazıları gerçekten almak için yapmanız gereken tek şey

press that button C on your keyboard there it is the letter C on your

klavyenizdeki C düğmesine basmak klavyenizdeki C harfidir

keyboard and then as if by magic you will get the live captions also later on

ve daha sonra,

after my lesson has been recorded on YouTube there will be captions or

dersim YouTube'a kaydedildikten sonra da canlı altyazıları sanki sihirle alacaksınız.

subtitles on there as well so if you are if you are missing the captions all you

Orada altyazılar da olacak, öyleyse eğer altyazıları kaçırıyorsanız yapmanız gereken tek şey

have to do is press C on your keyboard so now I hope you will be able to join

klavyenizde C'ye basmak, umarım şimdi katılıp

in and chat live and follow the live stream as well as I speak to you hello

canlı sohbet edebilir ve canlı akışı takip edebilirsiniz. seninle konuştuğum gibi

to the live chat oh it's so nice to see the live chat I am quite relieved to say

canlı sohbete merhaba oh canlı sohbeti görmek çok güzel En azını söylemek beni oldukça rahatlattı

the least because I don't know if you've heard but

çünkü duydunuz mu bilmiyorum ama

there is something whirring through space have you heard about it have you

uzayda dönen bir şey var duydunuz mu bunun

heard about the big asteroid well have you heard about it it's been all over

hakkında büyük asteroit hakkında bir şey duydunuz mu peki bunu duydunuz mu haberlerde yer aldı

the news we will talk about that in a few moments time however more important

birkaç dakika sonra bunun hakkında konuşacağız ancak daha önemli

things yes we have the live chat hello to the live chat nice to see you here as

şeyler evet canlı sohbetimiz var canlı sohbete merhaba sizi görmek güzel burada

well hello to mog mog guess what mog mog you are first on today's live

da mog mog'a merhaba tahmin et bugünün canlı sohbetlerinde ilk sen ne mog mog'sun

chats

Wheldon mog mog you are first on today's live chat also hello to a missed

Wheldon mog mog bugünün canlı sohbetinde ilksin ayrıca kaçırılan bir

hello amath also cecilia my roots also we have Eric hello Eric nice to see you

merhaba amath'e merhaba ayrıca cecilia köklerim de Eric var merhaba Eric seni burada görmek güzel

here today also Sally Maria Maria I'm saying hello

bugün ayrıca Sally Maria Maria Maria'ya merhaba diyorum

to Maria hello also to swear ly Swahili hello to

ayrıca yemin etmek için Swahili'ye merhaba size

you do you know the Swahili language I've heard of it

Swahili dilini biliyor musunuz duydum ama

however unfortunately I don't speak it hello also to AB AB Delgada

ne yazık ki konuşmuyorum AB AB Delgada'ya da

hello to you as well nice to see you here as well today if it is your first

merhaba merhaba ayrıca bugün sizi burada görmek ne güzel, eğer ilk

time don't forget to tell me say mr. Duncan it's my first time here hello

defa geliyorsanız bana bay demeyi unutmayın. Duncan buraya ilk kez geliyorum merhaba

Rosa Anna tzatziki Heba also Pedro Pedro Belmont is here today but I have a

Rosa Anna tzatziki Heba ayrıca Pedro Pedro Belmont bugün burada ama içimde garip bir his var ki o

strange feeling he is not going to stay hello also to Marina cero which hero

da Marina cero hangi kahramana merhaba kalmayacak

Jean hello Jean bear nice to see you here as well so many people already on

Jean merhaba Jean ayı sizi de burada görmek çok güzel insanlar zaten

the live chat it is Friday the weekend is coming do you have something exciting

canlı sohbette, bugün Cuma, hafta sonu geliyor, bu hafta sonu için planladığınız heyecan verici bir şey var mı,

planned for this weekend we are talking about a lot of things today so many

bugün pek çok şeyden bahsediyoruz,

things to get through on today's live chat and also the live stream as well

bugünün canlı sohbetinde ve ayrıca canlı yayında ele alınacak çok şey var,

for example we're will we will be talking about repeating things now when

örneğin şimdi bazı şeyleri tekrarlamaktan bahsediyor olacağız,

you learn something quite often you will have to do the same thing again and

bir şeyi çok sık öğrendiğinde aynı şeyi tekrar tekrar yapmak zorunda kalacaksın

again and again sometimes you will have to repeat the same thing

ve bazen aynı şeyi

many times and the same is true if you are learning English

birçok kez tekrarlaman gerekecek ve aynı şey eğer öyleysen de geçerli. İngilizce öğrenmek,

so if you want to improve your spoken English if you want to get those words

bu nedenle, konuşma İngilizcenizi geliştirmek istiyorsanız, bu kelimelerin

to stay in your brain then I would say that repeating things is a very useful

beyninizde kalmasını istiyorsanız, o zaman bir şeyleri tekrar etmenin çok yararlı bir

exercise a lot of people don't like doing it a lot of people complain they

egzersiz olduğunu söyleyebilirim, birçok insan bunu yapmaktan hoşlanmaz, birçok insan şikayet eder. bey

say mr. Duncan we don't like repeating things we don't want to keep saying the

diyorlar Duncan biz şeyleri tekrar etmeyi sevmiyoruz

same words again and again and again but you don't have to worry about it can I

aynı kelimeleri tekrar tekrar söylemek istemiyoruz ama endişelenmene gerek yok

just say in your daily life when you wake up in the morning every

günlük hayatında her sabah uyandığında söyleyebilir miyim

day you pretty much do the same thing you repeat the same actions every day

gün hemen hemen aynı şeyi yapıyorsun her gün aynı hareketleri tekrarlıyorsun

yet you never complain you ladies watching out there in the morning you

ama hiç şikayet etmiyorsun sabahları dışarıyı seyreden hanımlar

you make your face look beautiful you go to the mirror you put your lipstick on

yüzünü güzel gösteriyorsun aynaya gidiyorsun rujunu sürüyorsun

you put your Rouge and your foundation on your face maybe some men do the same

rujunu sürüyorsun ve yüzünüze fondöten belki bazı erkekler aynı

thing who knows it is 20/20 after all and you spend a lot of time making

şeyi yapıyor kim bilir sonuçta 20/20 ve siz

yourself look beautiful every day well that is a repeated action you are doing

her gün kendinizi güzel görünmek için çok zaman harcıyorsunuz, bu tekrarlanan bir eylem,

that every day so it is something that you always do or something you repeat so

bunu her gün yapıyorsunuz yani bu bir şey her zaman yaptığın veya tekrar ettiğin bir şey bu yüzden

learning needn't be a problem don't worry about repeating things if you are

öğrenmenin bir sorun olması gerekmez, ikinci bir dil öğreniyorsan bir şeyleri tekrar etme konusunda endişelenme.

learning a second language repetition or repeating things is a great way to learn

a new language trust me so for example maybe you are

learning to drive a car well you don't jump in the car just before your test

iyi araba kullanmayı öğrenmek, herhangi bir pratik yapmadan sınavdan hemen önce arabaya atlamazsınız,

without having any practice so if you are driving a car if you want to drive a

bu nedenle araba kullanıyorsanız,

car if you want to take your lesson or test you have to

araba kullanmak istiyorsanız, ders almak veya sınava girmek istiyorsanız,

Pete the same things again and again and again so is it useful to repeat things

Pete the tekrar tekrar aynı şeyler peki ingilizceyi iyi öğrenirken bazı şeyleri tekrar etmek faydalı mı sence

whilst learning English well is it what do you think do you think repeating

tekrarlamanın

things is useful for learning English that is one of the questions also today

ingilizce öğrenmek için ne faydası var ki bu da bugün

we're going to look at big and small words and phrases so words that can be

büyük inceleyeceğimiz sorulardan biri ve küçük kelimeler ve deyimler yani

used to describe big things and small things there are many words and I have a

büyük ve küçük şeyleri tanımlamak için kullanılabilecek kelimeler birçok kelime var ve içimden bir

feeling that some of the words that I will use today you've never heard of

his var ki bugün kullanacağım kelimelerden bazılarını daha önce hiç duymadınız

before I think so so stick around for that as I mentioned a few moments ago

sanırım bu yüzden etrafta kalın bunun için birkaç dakika önce bahsettiğim gibi dünyanın etrafında uçan

there is or there was a giant asteroid flying around the earth did you see it

dev bir asteroit var ya da vardı aslında onu gördünüz mü

in fact I think it's coming back

sanırım geri geliyor

did you see that I think the asteroid is still flying around to be honest in my

gördünüz mü asteroitin stüdyomda dürüst olmak gerekirse hala etrafta uçtuğunu düşünüyorum

studio somewhere so this particular asteroid is called Apophis Apophis

bir yerlerde bu özel asteroide Apophis deniyor Apophis

apparently Apophis was the god of chaos so we are going back a long time to the

görünüşe göre Apophis kaos tanrısıydı, bu yüzden uzun bir zaman öncesine,

early days of religion when there were many many gods for all sorts of things

her türden şey için pek çok tanrının olduğu dinin ilk günlerine gidiyoruz,

so Apophis was actually the god of chaos and that is the name of the giant

yani Apophis aslında kaosun tanrısıydı ve bu, şu anda

asteroid that is flying around at the moment

near planet Earth that's where we live I don't like the sound of that to be

yaşadığımız yer olan Dünya gezegeninin yakınında dolaşan dev asteroitin adıdır.

honest fortunately it has passed by however after careful examination on the

internet today I noticed that there was a new story all about asteroid Apophis

asteroid Apophis hakkında yeni bir hikaye vardı,

apparently asteroid Apophis is heading right for Earth now it has just passed

görünüşe göre asteroid Apophis Dünya'ya doğru ilerliyor şu anda

by Earth however it will come back once again on Friday the 13th of April 2029

Dünya'nın yanından geçti ancak 13 Nisan 2029 Cuma günü bir kez daha geri dönecek,

so 9 years from now apparently the asteroid that is just past the earth

yani bundan 9 yıl sonra görünüşe göre az önce geçmiş olan asteroit 13 Nisan 2029 Cuma günü dünyanın sonunu şok edici

will hit the earth that's what some people think anyway according to a

bir şekilde tahmin eden bir

Christian preacher who has shockingly predicted the end of the world on Friday

Hıristiyan vaizine göre, dünya yeryüzüne çarpacak, bu

the 13th of April 2029 so from that it would appear we only have 9 more years

yüzden sadece 9 yılımız daha varmış gibi görünecek,

oh dear and you thought brexit was bad

ah canım ve sen düşündün Brexit kötüydü,

that's nothing compared to a large piece of rock hitting the earth I don't

büyük bir kaya parçasının dünyaya çarpmasıyla karşılaştırıldığında hiçbir şeydi

believe it to be honest how many times how many times have we been told in the

Dürüst olmak gerekirse inanmıyorum, geçmişte bize kaç kez

past that the earth is coming to the end of its life how many times asteroids

dünyanın ömrünün sonuna geldiği söylendi, kaç kez zamanlar asteroitler

Judgment Day invasions by little green men and yet still we are here we are

Kıyamet Günü küçük yeşil adamlar tarafından istila edildi ve yine de buradayız hala

still here so what do you think do you believe in these days of Apocalypse oh

buradayız bu yüzden Kıyametin bu günlerinde neye inanıyorsun oh

like that word apocalypse ooh apocalypse if there is an apocalypse it

o kelime gibi kıyamet ooh kıyamet kıyamet varsa

means it is the end of the planet or end of time when there is mass destruction

bu son demektir gezegenin ya da zamanın sonu kitle imha olduğunda

or maybe something is destroyed the apocalypse so something else to think

ya da belki bir şey yok edildiğinde kıyamet yani bugün düşünecek başka bir şey var

about today how do you tell someone to be quiet maybe you are sitting in a room

birine nasıl sessiz olmasını söylersin belki bir odada oturuyorsun

and you want a bit of peace and quiet however the person next to you keeps

ve biraz huzur ve sessizlik istiyorsun ancak yanındaki kişi konuşmaya devam ediyor

talking they won't shut up how many ways are there to say be quiet

susmuyorlar sus demenin kaç yolu var

well I'm going to show you right now how many ways there are because there are

peki şimdi sana kaç yol olduğunu göstereceğim çünkü

many here's an interesting way of telling someone to be quiet you can say

çok var burada birine sus demenin ilginç bir yolu sessiz ol

shush I will do it again shush shush you can say shush to someone and that is a

sus diyebilirsin bunu tekrar yapacağım sus sus birine sus diyebilirsin ve bu birine susmasını

direct blunt way of telling someone to be quiet you might find it a little rude

söylemenin dolaysız bir yoludur biraz kaba bulabilirsin

you might find it a little offensive however it is a very good way of getting

biraz saldırgan bulabilirsin yine de Birini susturmanın çok iyi bir yolu

someone to be quiet you say Shh shush another way well of course you

Şşşt sus başka bir şekilde

can simply say be quiet be quiet stop talking stop making a noise you are too

diyebilirsiniz tabii ki basitçe sessiz ol sessiz ol konuşmayı kes ses çıkarmayı bırak çok gürültülüsün

noisy stop chatting about nothing please be quiet you can also say shut up shut

hiçbir şey hakkında sohbet etmeyi bırak lütfen sessiz ol sus da diyebilirsin

up I know it's a bit rude before anyone complains mr. Duncan if you tell someone

yukarı Biri şikayet etmeden önce biraz kaba olduğunu biliyorum bay. Duncan, birine

to shut up they might be offended however it is a very good way of telling

susmasını söylersen gücenebilirler ama bu birine susmasını söylemenin çok iyi bir yolu,

someone to be quiet you tell them to shut up oh I like this one this is a

sen onlara susmasını söyle oh bunu sevdim bu

good one put a sock in it put a sock in it please stop talking you are talking

iyi bir şey içine bir çorap koy içine bir çorap koy lütfen konuşmayı kes

too much for too long for goodness sake please put a sock in it give it a rest

çok uzun konuşuyorsun Allah aşkına lütfen içine bir çorap koy rahat bırak

please give it a rest I am so tired of hearing your voice chattering away all

lütfen rahat bırak sesini sürekli gevezelik ederek duymaktan çok yoruldum

the time please give it a rest just give it a

lütfen biraz dinlen biraz dinlen

rest please be quiet here's another one button it button it you might tell a

lütfen sessiz ol işte bir düğme daha

person to button it it means you want them to stop talking you want them to

stop chattering you tell them to button it maybe they are saying too much maybe

they are about to give a secret away maybe they are spreading some gossip you

bir sır vermek üzereler belki biraz dedikodu yayıyorlar

might have to tell them to button it button it button your mouth it means to

onlara düğmeyi kapatmalarını söylemek zorunda kalabilirsin düğmeyi kapat ağzını düğme demek çeneni kapalı tutmak demektir

keep your mouth shut here's another one oh I like this one

işte bir tane daha oh bunu sevdim kapa çeneni kapa

shut your face shut your face you might tell someone to shut their face if they

çeneni söyleyebilirsin birileri çok konuşuyorsa suratını kapatsın

are talking too much maybe you will say mr. Duncan you always

belki bay diyeceksiniz. Duncan, her zaman konuşursunuz,

talk you talk too much for too long please mr. Duncan shut your

çok uzun süre çok konuşursunuz, lütfen bayım. Duncan suratını

face shut your face yes it might be little

kapa yüzünü kapa evet

rude although it is used quite often I'll be honest with you zip it zip zip

oldukça sık kullanılmasına rağmen biraz kaba olabilir sana karşı dürüst olacağım zip it zip zip

it when we want a person to be quiet to stop talking or to be silent you might

zip bir kişinin sessiz olmasını, konuşmayı bırakmasını veya sessiz olmasını istediğimizde

tell them to zip it zip it close your mouth stay quiet don't say anything

onlara söyleyebilirsin fermuarını çekmek için fermuarını kapat ağzını kapat sessiz kal hiçbir şey söyleme

zip it mr. Duncan for goodness sake can you please zip it okay finally oh I

fermuarını kapat bayım. Duncan Allah aşkına lütfen fermuarını çeker misin sonunda tamam oh

think this might be one of my favorites if you want to tell someone to be quiet

bence bu benim favorilerimden biri olabilir eğer birine

to stop chattering and talking all the time

susmasını ve sürekli konuşmayı kesmesini söylemek istiyorsan ona

you can just tell them to shut their cake hole I like that one

pasta deliğini kapatmasını söyleyebilirsin hoşuma gitti bu arada,

we often use this one in British English by the way so if you want to tell a

bunu İngiliz İngilizcesinde sık sık kullanırız, bu yüzden bir

British person to be quiet a British person who is talking too much you can

İngiliz'e sessiz olmasını söylemek istiyorsanız, çok konuşan bir İngiliz'e, Allah aşkına

say shut your cakehole for goodness sake mr. Duncan shut your cakehole shut your

çenenizi kapatın diyebilirsiniz Bay. Duncan pasta deliğini kapat

cakehole I like that one so there you can see many ways of telling another

pasta deliğini kapat Bunu sevdim, böylece başka birine sessiz olmasını söylemenin birçok yolunu görebilirsin bugün

person to be quiet we have a little contest today a little game now as you

küçük bir yarışmamız var küçük bir oyunumuz şimdi

know over the past few days we've had a lot of bad weather here in the UK and

bildiğiniz gibi son birkaç gündür çok şey yaşadık Birleşik Krallık'ta hava kötü ve

something in my garden has been destroyed by the wind so I'm going to

bahçemdeki bir şey rüzgar tarafından yok edildi, bu yüzden

show you the thing the has been destroyed but what I want you

size yok edilen şeyi göstereceğim ama bana söylemenizi istediğim şey, bunun

to tell me is what was it what was it before the wind came along and destroyed

ne olduğunu, rüzgar gelmeden önce ne olduğunu bahçemde

it so there is a beautiful thing that was in my garden and it was in one piece

güzel bir şey vardı ve tek parça halindeydi

but then storm Dennis came along and destroyed it so here is today's little

ama sonra Dennis fırtınası gelip onu yok etti, bu yüzden işte bugünün küçük

quiz something to keep your brain guessing and warm what is this object or

testi beyninizi bu nesnenin ne olduğunu veya ne olması gerektiğini tahmin etmeye ve ısıtmaya devam ettirecek bir şey.

should I say what was it there it is what was that what was it does anyone

Orada ne olduğunu söylüyorum, o neydi, o neydi, kimse

know what was it so it is something that was in my garden but unfortunately the

bilmiyor, bu yüzden bahçemde olan bir şey ama ne yazık ki

recent storm destroyed it the strong winds smashed it to pieces so what was

son fırtına onu yok etti, kuvvetli rüzgarlar onu parçalara ayırdı, bu yüzden

fact mystery item what did it do in my garden it actually served a very useful

gerçek neydi gizemli öğe ne bahçemde mi yaptı aslında çok faydalı bir amaca hizmet etti

purpose hello once again to the live chat hello sweetness hello to you

canlı sohbete bir kez daha merhaba merhaba tatlım merhaba sana tatlım

sweetness nice to see you here today how are you doing nice to see you here

bugün seni burada görmek güzel nasılsın seni burada görmek güzel teşekkür

thank you very much also broken boy is back

ederim ayrıca kırık çocuk geri döndü

hello broken boy I haven't seen you for a while

merhaba kırık çocuk seni bir süredir görmüyorum geçen hafta

I don't think you were you were here last week

burada olduğunu sanmıyorum merhaba

hello also - a leaf hello a leaf watching in I think a leaf ease in

ayrıca - bir yaprak merhaba bir yaprak izliyor sanırım pakistan'da bir yaprak kolaylığı

Pakistan Luis Mendez is here a big SuperDuper bond draw - Luis Mendez as

luis mendez burada büyük bir superduper tahvil çekilişi - Luis Mendez

well general study is here also we have Tuan

ve genel çalışma burada ayrıca

hello Truong Nhu in watching in vietnam can I say a big hello to all of my new

Vietnam'da izleyen Tuan merhaba Truong Nhu'muz var Vietnam'da izleyen tüm yeni abonelerime ve takipçilerime büyük bir merhaba diyebilir miyim çok

subscribers and followers who are watching in Vietnam thank you also too

teşekkür ederim

xD Alex D who is a well known English teacher in Vietnam hello to you as well

xD Alex D kim iyi biri Vietnam'da bilinen İngilizce öğretmeni size de merhaba

quele this is here nice to see you here as well if it is your first time please

quele, sizi burada görmek çok güzel, eğer ilk defa geliyorsanız lütfen

let me know please tell me Helena says I appreciate this group and also the

bana bildirin lütfen Helena bu grubu ve atmosferi takdir ettiğimi söylüyor

atmosphere - yes it is a little bit like a big classroom so this particular

- evet bu biraz biraz büyük bir sınıf gibi, yani bu özel

classroom is not just one room it is actually many rooms many places and many

sınıf sadece bir oda değil, aslında birçok oda, birçok yer ve

people all around the world sharing their love of English hello - Noemi

dünyanın her yerinden birçok insan İngilizce sevgilerini paylaşıyor merhaba - Noemi

hello Noemi is it the drinking dish no it isn't the mystery object what was it

merhaba Noemi içki kabı mı hayır gizem değil itiraz neydi

so it is something that was smashed in my garden last week during the serious

yani geçen hafta ciddi bir fırtına sırasında bahçemde parçalanan bir şeydi

storm and it was it really was broken by the wind that's how strong the wind was

ve gerçekten rüzgar tarafından kırılmıştı, geçen hafta rüzgar o kadar şiddetliydi o

last week it was it was so strong was so strong last week hello also - de la

kadar şiddetliydi geçen hafta o kadar şiddetliydi merhaba ayrıca - de la

loire where are you watching I'm always interested to find out where you are

loire nerede izliyorsun nerede olduğunu öğrenmekle her zaman ilgileniyorum

is it the cover for a lamp good guess I like that guess Thank You Maria it is

bu bir lambanın kapağı mı iyi sanırım bu hoşuma gitti Teşekkürler Maria bu

not a lamp or the cover for a lamp so it isn't a lampshade definitely not it is

bir lamba ya da lamba kapağı değil yani öyle abajur kesinlikle değil o

not one of those hello also - Alamgir who says it looks like a beehive

selamlardan biri de değil - Alamgir ilginç bir arı kovanına benziyor diyen

interesting yes I like that yes it does look a little bit like a

evet hoşuma gitti evet biraz arı kovanına benziyor bir

beehive let's have another look there it is so what was it something

daha bakalım oraya

that was in my garden a very useful thing but now unfortunately it is broken

bu benim bahçemde çok faydalı bir şeydi ama şimdi ne yazık ki kırıldı

it has been destroyed by the strong wind

şiddetli rüzgar tarafından yok edildi

hello also shall I say hello - oh hello - Najim

merhaba ben de merhaba diyeyim mi - ah merhaba - Najim

hello Najam thank you very much for joining me today

merhaba Najam bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim bugün

lots of new people joining I've noticed over the past few days during my live

birçok yeni insan katılıyor ben Son birkaç gündür canlı

streams there are a lot of new people watching which is always great to see I

yayınlarım sırasında birçok yeni insanın izlediğini fark ettim ki bu her zaman harika

have lots of video lessons on my youtube channel I also now have a website as

YouTube kanalımda çok sayıda video dersim var Artık bir web sitem de var

well and there it is the website address you can actually go to that website and

ve işte web sitesi adresine gidebilir ve

find lots of interesting things also you will find all of the playlists as well

birçok ilginç şey bulabilirsiniz ayrıca tüm çalma listelerini de bulacaksınız bu

so there are lots of menus on my website you can find my lesson playlists there

yüzden web sitemde birçok menü var ders çalma listelerimi bulabilirsiniz youtube

are hundreds of lessons available on my youtube channel talking of which Oh

kanalımda yüzlerce ders var konuşurken

talking of which we are now going to take a look at one of my lessons and

şimdi derslerimden birine bakacağız ve

this is an excerpt from one of my full English lessons and this was a series of

bu tam İngilizce derslerimden birinden bir alıntı ve bu,

lessons where I talk about lots of different topics and subjects concerning

birçok farklı konu ve konu hakkında konuştuğum bir dizi dersti.

the English language and yes I have received quite a few people asking

İngilizce dili ve evet,

messages from lots of people asking mr. Duncan will there be some more full

pek çok kişiden bay soran mesajlar soran epeyce insan aldım. Duncan biraz daha tam

English lessons well my answer to that is as soon as the weather gets better

İngilizce dersi alacak mı, buna cevabım hava düzelir düzelmez

the answer is yes

cevap evet,

I don't know about you but I love hearing gossip too gossip is to talk

sizi bilmem ama dedikodu duymayı da seviyorum dedikodu

freely about another person's life the things you have heard about another

başka birinin hayatı hakkında özgürce konuşmaktır. başka bir kişi hakkında bir şey duydunuz,

person regardless of whether you know it to be true or not the word gossip can be

bunun doğru olduğunu bilseniz de bilmeseniz de dedikodu kelimesi

used as a noun or a verb a person who gossips is a gossip they like to gossip

isim veya fiil olarak kullanılabilir dedikodu yapan kişi dedikodudur başkaları hakkında dedikodu yapmaktan hoşlanır söylenenler dedikodudur

about other people the things said are the gossip you can hear gossip from

başkalarından dedikodu duyabilir

others gossip can be described as hearsay tittle-tattle rumor scandal you

dedikodu kulaktan dolma olarak tanımlanabilir gıybet söylenti skandal skandal

will often find that very small towns and villages will have local gossip a

sık sık çok küçük kasaba ve köylerin yerel dedikodulara sahip olduğunu görürsünüz çevrede olup bitenler

person who seems to know all about what is happening in the surrounding area is

hakkında her şeyi biliyormuş gibi görünen bir kişi

the local gossip be careful what you say to her she is the local gossip around

yerel dedikodudur ona ne söylediğinize dikkat edin, o buralarda yerel dedikoducudur,

here so gossip can be the person spreading the rumors or the thing that

bu nedenle dedikodu, söylentileri yayan kişi olabilir veya

is being said some people like to read about celebrity gossip on the internet

bazı insanların internette veya dergilerde ünlü dedikoduları hakkında okumayı sevdiği söylenen şeyler olabilir,

or in magazines a gossipy person will often be reluctant to tell you where

dedikoducu bir kişi genellikle isteksiz olacaktır. size dedikoduyu nereden aldıklarını söylemek için,

they got the gossip from if you ask them where they got the information they will

onlara bilgiyi nereden aldıklarını sorarsanız,

often reply with a little bird told me

genellikle küçük bir kuşla cevap verirler,

it's time now to take a look at another buzzword a buzzword is a word or phrase

şimdi başka bir moda kelimeye bakmanın zamanı geldi, bir moda kelime,

that is used during a certain period of time today's buzz word is redact the

bir konuşma sırasında kullanılan bir kelime veya deyimdir. belirli bir süre için günümüzün en çok konuşulan kelimesi redaksiyon kelimesi

word redact means to conceal or hide information which may be unsuitable or

redaksiyon kelimesi, basılı metnin özel veya sınıflandırılmış kabul edilen kısımlarını gizlemek için uygun olmayan veya hassas olabilecek bilgileri gizlemek veya gizlemek,

sensitive to conceal parts of printed text that is deemed private or

classified is to redact to edit a report before publication is to redact the

bir raporu yayınlanmadan önce düzenlemek için redaksiyon yapmak, redakte edileni redaksiyon yapmaktır

redacted Secret Service report was published yesterday to censor or obscure

Gizli Servis raporu dün bir şeyi sansürlemek veya görülemeyecek şekilde karartmak için yayınlandı,

something so it cannot be seen is to redact the leaked memo did not reveal

sızan notun büyük ölçüde yeniden düzenlenmesi nedeniyle fazla bir şey ortaya çıkmadı,

much due to it being heavily redacted the person doing the redacting is the

düzeltmeyi yapan kişi

redactor the 20-page report was redacted to just a few paragraphs to redact is to

redaktör 20 sayfalık rapor yalnızca bir redakt edilecek birkaç paragraf

edit censor cover expurgate suppress to hide something so it cannot be seen is

düzenlemektir, sansür yapmaktır, örtmek, çıkarmak, bastırmak, bir şeyi görünmeyecek şekilde gizlemek, redaksiyon yapmaktır.

to redact have you ever seen a prefix in an English word well in fact there are

lots of them in fact there might be more than you realize there are many

occurrences of prefixes in English words that serve to dramatically change the

İngilizce kelimelerde, orijinal kelimenin anlamını önemli ölçüde değiştirmeye hizmet eden birçok önek oluşumudur,

meaning of the original word for example the prefix sudo before a word denotes

örneğin, bir kelimenin önündeki sudo öneki,

something as fake or artificial for example

bir şeyi sahte veya yapay olarak ifade eder, örneğin sözde bilim,

pseudoscience refers to a practice of science that has not been accredited or

akredite edilmemiş veya

qualified it is seen as untrue and meritless another good example is the

nitelendirilmemiş bir bilim pratiğine atıfta bulunur. doğru olmayan ve değersiz olarak görülen başka bir iyi örnek,

prefix quasi which defines something that appears real but is in fact the

gerçek gibi görünen ama aslında tam

opposite for example quasi political an action appears to be stating an opinion

tersi olan bir şeyi tanımlayan yarı önekidir, örneğin yarı politik bir eylem bir görüş bildirir gibi görünür

but in fact is doing the opposite you might say that these two examples have

ama aslında tam tersini yapar diyebilirsiniz ki bu ikisi örnekler

similar meanings another example of a prefix is retro this particular prefix

benzer anlamlara sahiptir başka bir önek örneği retro'dur bu belirli önek

means to go backwards or regress for example retro migration which means

geriye gitmek veya gerilemek anlamına gelir, örneğin retro migrasyon, yani menşe

return to your place of origin migration back to a place of origin the prefix urn

yerinize geri göç, menşe bir yere geri göç,

before a word denotes an opposite meaning such as unapologetic there are

bir kelimeden önceki urn öneki zıt bir anlamı ifade eder gibi unapologetic olarak

many prefixes in the English language some of which take the form of combining

İngilizce dilinde pek çok önek vardır, bunlardan bazıları

words such as ante Auto and omni how many prefix words do you know

ante Auto ve omni gibi kelimeleri birleştirme biçimini alır, kaç tane önek kelime biliyorsunuz

and we are back I hope you enjoyed that an excerpt for of my many English

ve geri döndük umarım beğenmişsinizdir.

lessons which are available on my youtube channel and also my new website

youtube kanalımda ve ayrıca yeni web sitemde mevcut bugünlerden

as well

it's a Friday I hope I really hope you've had a good week I really hope so

bir cuma umarım gerçekten iyi bir hafta geçirmişsinizdir gerçekten umarım öyledir

so did you see the giant asteroid that went past the earth apparently it's

dünyanın yanından geçen dev asteroidi gördünüz mü görünüşe göre

going to come back in 2029 and it's going to squashes all like ants

geri gelecek 2029'da ve görünüşe göre kişisel olarak her şey karınca gibi ezilecek

apparently personally I don't believe it to be honest with you so what about you

Sana karşı dürüst olacağıma inanmıyorum peki ya sen bir

when you are learning when you are learning something intensely do you

şey öğrenirken yoğun bir şekilde bir şeyler öğrenirken bir

repeat things is it useful to repeat things whilst learning English what do

şeyleri tekrar ediyor musun İngilizce öğrenirken bir şeyleri tekrarlamak faydalı mı şimdi ne

you think now I from my own opinion I think

düşünüyorsun ben kendi fikrime göre herhangi bir

learning anything requires repetition whatever it is whether whether you are

şeyi öğrenmek tekrar gerektirir ister

learning to drive a car or ride a bike or maybe a certain skill maybe you are

araba sürmeyi, ister bisiklete binmeyi öğreniyor olun, ister belirli bir beceriyi öğreniyor olun, belki

going to be a bricklayer you have to learn how to do it

bir duvar ustası olacaksınız, nasıl yapılacağını öğrenmek zorundasınız bunu yapmak için, bir

you have to do things many many times before you get it right and the same is

şeyi doğru hale getirmeden önce birçok kez yapmanız gerekir ve aynı şey

true with English so you will find that if you are learning English repeating

İngilizce için de geçerlidir, bu nedenle İngilizce öğreniyorsanız, bir

things is part of doing it in fact I would strongly advise anyone to do it

şeyleri tekrar etmenin bunu yapmanın bir parçası olduğunu göreceksiniz, aslında bunu herkese şiddetle tavsiye ederim.

even though sometimes it feels a little boring but repeating things is a great

bazen biraz sıkıcı gelse de bir şeyleri tekrar etmek, tıpkı araba sürmeyi öğrenmek gibi,

way to get those words and also the grammar into your brain just like

bu kelimeleri ve aynı zamanda grameri beyninize sokmanın harika bir yoludur, böylece yaptığınız gibi

learning to drive a car so as you do it you are remembering the things you are

yaptığınız şeyleri hatırlıyorsunuz

doing and the same thing applies to English if you are learning English then

ve aynı şey İngilizce için geçerli, eğer İngilizce öğreniyorsan

you repeat the words again and again and as you do it you will find that the

kelimeleri tekrar tekrar tekrar edersin ve bunu yaptıkça

words and the rules start to stick in your brain it's incredible but that's

kelimelerin ve kuralların beynine yerleşmeye başladığını görürsün bu inanılmaz ama bu

why the brain is such an amazing thing because

yüzden beyin bu kadar muhteşem bir şey çünkü

it is possible to grow your brain physically by learning new things and

o yeni şeyler öğrenerek ve bir şeyleri tekrarlayarak beyninizi fiziksel olarak büyütmek mümkündür,

repeating things is a good way of getting those brain cells to generate

bu beyin hücrelerinin kafanızın içinde üretilmesini sağlamanın iyi bir yoludur,

inside your head so it's true I'm not joking there if you

bu yüzden

are learning English or anything repeating the same things again and

İngilizce öğreniyorsanız veya aynı şeyleri tekrarlayarak şaka yapmıyorum.

again might seem boring it might not be interesting however it is very effective

yine sıkıcı gelebilir ilginç gelmeyebilir ancak çok etkilidir şeyleri tekrarlamanın

never underestimate the power of repeating things trust me

gücünü asla hafife almayın güven bana

hello to Alamgir hello also to Anna it seems that many

Alamgir'e merhaba ayrıca Anna'ya merhaba görünüşe göre birçok

prefixes come from Latin or old Greek many English words come from ancient

önek Latince veya eski Yunancadan geliyor birçok İngilizce kelime eski

Greek or Latin Germanic also Italian French so you will find that the English

Yunanca veya Latince'den geliyor Almanca ayrıca İtalyanca Fransızca, böylece

language over the past thousand years has been influenced in many many ways

son bin yılda İngiliz dilinin birçok yönden etkilendiğini göreceksiniz,

not just from one place but many things many things indeed have all influenced

sadece bir yerden değil, birçok şeyden gerçekten de birçok şey

the English language and also how we use it in Greece we say that repeating is

İngiliz dilini ve ayrıca onu Yunanistan'da nasıl kullandığımızı etkiledi. tekrar etmenin

the mother of all knowledge yes I think so

tüm bilginin anası olduğunu söyle evet bence öyle

Thank You Theo I remember when I was teaching in China quite often I would

Teşekkürler Theo Çin'de öğretmenlik yaparken oldukça sık hatırlıyorum

get some of my students to repeat certain sentences or to read things out

bazı öğrencilerime belirli cümleleri tekrar ettirirdim veya

another good thing that you can do to help words and phrases stick in your

başka bir iyi şeyi okumalarını sağlardım. kelimelerin ve deyimlerin beyninize kazınmasına yardımcı olmak

brain is to write so when you write something now you are using your brain

yazmaktır, bu yüzden şimdi bir şey yazarken beyninizi

in a very particular way a very special way

çok özel bir şekilde kullanıyorsunuz, aslında çok özel bir şekilde,

in fact so when you write something down maybe you have a book in front of you

yani bir şey yazdığınızda belki önünüzde bir kitap var

and you copy some of the sentences or some of the words that are written in

ve siz kitapta yazılan bazı cümleleri veya kelimelerden bazılarını kopyalayabilir

the book can I just say that is a great way of learning new word

miyim, bunun yeni kelime öğrenmenin harika bir yolu

and a good way of getting those words to stay in your head so yes these things do

ve bu kelimeleri kafanızda tutmanın iyi bir yolu olduğunu söyleyebilirim, bu yüzden evet bu şeyler

work however sometimes it can seem a little tedious a little boring perhaps

işe yarıyor ancak bazen biraz can sıkıcı görünebilir

but it is a very valuable part of learning the English language and well

ama İngilizce öğrenmenin çok değerli bir parçası ve

anything to be honest anything at all

dürüst olmak gerekirse her şey

hello 2t Trinh watching in vietnam I know I have a lot of people watching in

merhaba 2t Trinh vietnam'da izliyor biliyorum vietnam'da izleyen birçok insan var

Vietnam many new vietnamese students have joined me over the past few days so

birçok yeni Vietnamlı öğrenciler geçtiğimiz birkaç gün içinde bana katıldı, bu yüzden

a big hello to vietnam and also a big hello to alex d as well

Vietnam'a büyük bir merhaba ve ayrıca Alex D'ye de büyük bir merhaba

I wonder if Alex D is ever going to say hello to me I wonder hello also to Sally

Alex D bana hiç merhaba diyecek mi merak ediyorum Sally'ye de merhaba

apparently it is still afternoon in Sally's location here it is coming up

görünüşe göre hala öğleden sonra Sally'nin konumunda burada da geliyor

too it is now 17 maybe 18 minutes away from 3 o'clock in the afternoon it's a

şimdi öğleden sonra saat 3'e 17 belki 18 dakika kaldı

lovely day here not too bad I can't complain about the weather there is the

burada güzel bir gün o kadar da kötü değil Hava durumundan şikayet edemem

view from my studio window you can see there is a magpie can you see the magpie

stüdyo penceremden manzara var sen saksağan olduğunu görebilirsin

sitting in the tree I must be honest with you I find Magpies can be very

ağaçta oturan saksağanı görebilir misin sana karşı dürüst olmalıyım saksağanlar çok

annoying Birds they often raid the the nests of other birds they eat the chicks

sinir bozucu olabiliyorlar

and also the eggs so I find Magpies can be quite annoying sometimes so there is

bazen çok can sıkıcı olabiliyor o yüzden

the view my garden at the moment a little bit of spring color is also

manzara var bahçemde şu sıralar biraz bahar rengi de

beginning to appear finally I can't begin to tell you how

belirmeye başlıyor sonunda baharın geldiğini gördüğüme ne kadar sevindiğimi anlatamam anlatamam

glad I am to see spring is on the way I can't wait hello Carles good morning mr.

bekle merhaba Carles günaydın bay.

Duncan such a pleasure to talk with you again hello Carlos where are you

Duncan seninle tekrar konuşmaktan büyük zevk merhaba Carlos

watching at the moment a Manuelo is here as well yes if you are learning

şu anda nerede izliyorsun bir Manuelo da burada evet eğer

new words if you are trying to remember new words and phrases repeating things

yeni kelimeler öğreniyorsan yeni kelimeler ve deyimleri hatırlamaya çalışıyorsan bir şeyleri tekrarlamak

is a great way to learn those things so yes I think so I think there is a lot of

bunları öğrenmenin harika bir yolu şeyler yani evet bence bu yüzden

use when it comes to repeating things words phrases maybe things that you have

iş kelimelerin cümlelerini tekrar etmeye geldiğinde çok fazla kullanım olduğunu düşünüyorum belki

have heard somewhere else perhaps you can listen to me and repeat what I say

başka bir yerde duymuş olduğunuz şeyleri belki beni dinleyebilir ve söylediklerimi de tekrarlayabilirsiniz,

as well so you met perhaps you are listening to

böylece tanışmışsınızdır belki de

my voice and reading the captions and perhaps you are repeating what I say as

sesimi dinliyor ve altyazıları okuyorsunuz ve belki de

I speak to you right now you never know hello also to George

şu anda sizinle konuşurken söylediklerimi tekrarlıyorsunuz, asla bilemezsiniz George'a da merhaba

hello George nice to see you here today also we have t Trin hello t Trin I

merhaba George bugün sizi burada görmek güzel Trin merhaba t Trin

believe you are also watching in Vietnam lots of people here today we are talking

inanıyorum ki sizsiniz Ayrıca Vietnam'da birçok insanı izliyoruz bugün burada

about quite a few things today we are going to have a look at words and

epeyce şeyden bahsediyoruz büyük ve küçük

phrases used to describe things that are big and small there are more words than

şeyleri tarif etmek için kullanılan kelimelere ve deyimlere bir göz atacağız sandığınızdan daha fazla kelime var

you realize you might not actually realize that there are so many words

aslında fark etmeyebilirsiniz

around that can be used to describe big and small more then you realize hello to

Etrafta büyük ve küçüğü tanımlamak için kullanılabilecek o kadar çok kelime var ki o zaman

the live chat again I'm not going to forget you

canlı sohbete tekrar merhaba farkedersin unutmayacağım seni

don't worry Kim Dogen says I am trying to learn

merak etme Kim Dogen etimoloji öğrenmeye çalışıyorum

etymology so the origins of words where words come from where English words came

yani kökenleri diyor İngilizce kelimelerin nereden geldiği

from and how they originated did you know that there are many words in

ve nasıl ortaya çıktıkları, İngilizce'de kökeni olmayan pek çok kelime olduğunu biliyor muydunuz, bunlar

English that have no origin they magically appeared over time so there

zaman içinde sihirli bir şekilde ortaya çıktılar, bu nedenle

are many words in English that have no origin we actually don't know how where

İngilizce'de kökeni olmayan ve aslında bizim bilmediğimiz pek çok kelime var.

the words came from Oh Belarusian I was wondering where you were I need some

Oh Beyaz Rusça Nerede olduğunu merak ediyordum

advice Belarusian because I know that part of

Belarusça tavsiyeye ihtiyacım var çünkü

your work involves looking after people's teeth

işinin bir kısmının insanların dişlerine bakmayı da içerdiğini biliyorum

I've got toothache in my back tooth for the past 2 or 3 days I don't know why

Son 2 veya 3 gündür arka dişimde diş ağrısı çekiyorum neden bilmiyorum

but it suddenly happened it suddenly started hurting at the back of my mouth

ama birdenbire oldu birdenbire ağzımın arkası ağrımaya başladı

and I don't want to go to the dentist because I'm scared because my dentist

ve dişçiye gitmek istemiyorum çünkü korkuyorum

that the dentist that I normally see has left and it really has upset me I can't

çünkü normalde gördüğüm dişçi dişçim gitti ve gerçekten beni üzdü

begin to tell you how upset I feel by my dentist leaving so there is a new

dişçimin gitmesine ne kadar üzüldüğümü size anlatamam bu yüzden

dentist now in much Wenlock but i don't want to go to him because he's different

şu anda Wenlock'ta yeni bir dişçi var ama ona gitmek istemiyorum çünkü o farklı

he's not the same one I want Jonathan Jonathan was a great dentist he who used

o aynı değil Jonathan'ı istiyorum Jonathan harika bir diş hekimiydi,

to talk to me and make me feel relaxed but now there is a new dentist and I'm

benimle konuşur ve beni rahatlatırdı ama şimdi yeni bir dişçi var ve ağzımı kurcalamaya

really scared that he will hurt me when he starts poking around in my mouth so

başladığında beni inciteceğinden gerçekten korkuyorum, bu yüzden

yes I do feel a little upset that I can't go to see my usual dentist because

evet biraz hissediyorum her zamanki dişçime gidemediğim için üzgünüm çünkü

he's gone now he's gone somewhere else so there is a different dentist and to

o gitti şimdi o başka bir yere gitti yani farklı bir dişçi var ve

be honest with you it has put me off going there because I you get used to

sana karşı dürüst olmak gerekirse bu beni oraya gitmekten soğuttu çünkü

the same person don't you and if the person is nice and makes you feel

aynı kişiye alışıyorsun don' t sen ve o kişi iyi biriyse ve seni

relaxed then you want to go back again and again you don't mind it however now

rahatlatıyorsa o zaman tekrar tekrar gitmek istersin buna aldırmazsın ama şimdi dişim ağrıyor

I have toothache one of my back teeth is aching I don't know why I

arka dişimden biri ağrıyor neden bilmiyorum

why it's just started to happen over the past two or three days very strange a

neden sadece son iki veya üç gün içinde çok garip olmaya başladı,

lot of people saying mr. Duncan perhaps you have a wisdom tooth coming through

birçok insan bay diyor. Duncan belki de 20 yaş dişin çıkıyordur

yes as you get older you can have teeth that come through much later in life I

evet yaşlandıkça daha sonra çıkan dişlerin olabilir Bunun

don't think it is a wisdom tooth I don't think so I it's one of my back teeth but

20 yaş dişi olduğunu düşünmüyorum Sanmıyorum o benim arka dişlerimden biri ama

I think perhaps there is there is a little bit of decay or maybe something

ben Sanırım biraz çürük var ya da belki diş

along the gum line so where your gums meet the teeth I think maybe there is a

etlerinin dişlerle birleştiği yerde diş eti çizgisi boyunca bir şey var Sanırım biraz hassasiyet var

little bit of sensitivity something is getting in there and catching the nerve

oraya bir şey giriyor ve siniri yakalıyor

but it's pretty painful it's not hurting at the moment but it always hurts when I

ama oldukça acı verici değil şu an canım acıyor ama

drink something hot or cold so for example if I have this water if I drink

sıcak soğuk bir şey içtiğimde hep ağrıyor mesela bu sudan içersem

some of this water then my tooth will start aching so I don't know why but the

dişim ağrımaya başlar neden bilmiyorum ama

last two or three days it suddenly started aching and it's it's it's right

son 2-3 gündür birdenbire ağrımaya başladı ve tam

at the back of my mouth and it's very very annoying not to mention painful but

ağzımın arkasında ve çok can sıkıcı, acıdan bahsetmiyorum ama

I don't really want to go to the dentist because now there is a new dentist and

gerçekten dişçiye gitmek istemiyorum çünkü artık yeni bir diş hekimi var ve

he is unknown to me I don't know who he is I got so used to having same dentist

onu tanımıyorum ben kim olduğunu bilmiyorum aynı dişçiye o kadar alıştım ki

I don't know why it's affected me so much but now I feel very nervous about

beni neden bu kadar etkiledi bilmiyorum ama şimdi dişçiye geri dönme konusunda çok gerginim

going back to the dentist hello Helen oh you can fly across to

merhaba helen oh Belarusçaya uçabilirsin

Belarusian she will help I wish I wish I could do that I'm not joking

o yardımcı olur Keşke yapabilseydim Şaka yapmıyorum

that's how serious I'm taking all of this I'm taking this very seriously to

bütün bunları bu kadar ciddiye alıyorum Dürüst olmak gerekirse bunu çok ciddiye alıyorum

be honest because my tooth is eart hurting it's painful and I don't like

çünkü dişim ağrıyor ağrıyor ve

pain to be honest Belarusian says my advice is that you

acı çekmekten hoşlanmıyorum Dürüst Belaruslu, benim tavsiyem,

should go to the new dentist but he might hurt me

yeni dişçiye gitmen gerektiğini söylüyor ama beni incitebilir,

he might be very rough he might stick all of the needles and the sharp things

çok sert olabilir, matkaptaki tüm iğneleri ve keskin şeyleri

in the drill into my gums and hurt me so I don't know why I don't know what's

diş etlerime sokabilir ve beni incitebilir, bu yüzden bilmiyorum neden

happening here maybe it's something going on in my brain I don't know maybe

burada ne olduğunu bilmiyorum belki beynimde bir şeyler dönüyor bilmiyorum belki

it isn't toothache perhaps it's brain ache maybe Rolfie is

diş ağrısı değil belki beyin ağrısı belki Rolfie'nin dişçiye gitmek

there a phobia related to not wanting to go to the dentist I suppose there is I

istememeyle ilgili bir fobisi var sanırım orada sanırım

suppose I'm sure Belarusian knows is there a fear of going to the dentist I

Beyaz Rusya'nın bildiğinden eminim dişçiye gitme korkusu var mı

want to say dental phobia Oh author author daunt author Don - phobia

Diş fobisi demek istiyorum Ah yazar yazar göz korkutmak yazar Don - fobi

author dent author dental phobia something like that maybe yes so what do

yazar diş yazar diş fobisi böyle bir şey belki evet öyleyse

we call the fear of dentists I'm sure someone out there in YouTube land will

korkuya ne diyoruz diş hekimleri eminim ki YouTube diyarındaki birileri bana

let me know I'm intrigued to know mr. Duncan you should wash your mouth out

Mr. Duncan, ağzını

with sea salt it will help yes I've tried using lots of things to rinse my

deniz tuzuyla çalkalamalısın, işe yarayacak

mouth and of course I clean my teeth all the time so I clean my teeth every day

three times after I've eaten so I don't know what's happened I think maybe maybe

yani ne olduğunu bilmiyorum sanırım belki

something has gone into the gum and it's made it very sensitive so I don't know

bir şey diş etine kaçmıştır ve diş etini çok hassas hale getirmiştir bu yüzden bilmiyorum

but I don't want to go to the dentist I don't please don't make me go to the

ama dişçiye gitmek istemiyorum istemiyorum lütfen yapma dişçiye gidiyorum

dentist

mog mog says is there a dentist here yes belarusian Belarusian is a dentist

mog mog burada diş hekimi var mı diyor evet belaruslu belaruslu belaruslu diş hekimi

mm-hmm that is why she is saying that I should go to the dentist even though I

mm-hmm bu yüzden gerçekten istemesem de dişçiye gitmem gerektiğini söylüyor

don't really want to I don't want to why is my tooth hurting if you don't go to

neden dişim ağrıyor dişçine gitmezsen

your dentist then you oh if you don't want to lose your teeth or tooth then

o zaman sen dişini veya dişini kaybetmek istemiyorsan

you should go to see your dentist thank you once again Belarusian yes but I

dişçine gitmelisin bir kez daha teşekkür ederim belarusça evet ama

don't like I don't like going to the dentist for the past six years I've been

sevmiyorum ben Son altı yıldır dişçiye gitmeyi sevmiyorum

going to the dentist here in Much Wenlock and there's a nice guy there

Burada, Much Wenlock'ta dişçiye gidiyorum ve orada Jonathan adında iyi bir adam var

called Jonathan and in he's really really Pleasant and friendly and he

ve o gerçekten çok hoş ve arkadaş canlısı ve

makes me feel relaxed but he's gone and how it's someone else so that's what's

beni rahatlatıyor ama o gitti ve nasıl başka biri yani

happening in my life I bet you're really interested to know that talking of my

benim hayatımda olan da bu, bahse girerim bahçemdeki hayatımdan bahsederken gerçekten merak ediyorsunuzdur burada

life in my garden something has broken here it is here is the thing that was

bir şey kırıldı burada

broken last week by the ferocious storms we've had some terrible storms over the

geçen hafta şiddetli fırtınalarla kırılan şey bu '

past few days here in the UK so what was this what was it what was it used for

Birleşik Krallık'ta son birkaç gün içinde bazı korkunç fırtınalar yaşadım, peki bu neydi, ne için kullanılıyordu

I've had quite a few answers it is not a lampshade it is not a drinking bowl it

Bir sürü cevap aldım, abajur değil, su tası değil,

has a very special use in my garden but what is the use what was it

çok özel bir kapağı var. bahçemde kullan ama ne işe yaradı

I will give you the answer later on don't forget I am back with you on

cevabı sonra veririm unutma

Sunday from 2:00 p.m. mr. Steve will not be here in fact he's been away all week

pazar saat 14:00 da sizlerleyim. Bay. Steve burada olmayacak, aslında bütün hafta uzakta,

he's dashing around at the moment doing all sorts of things

şu anda ortalıkta koşuşturuyor, her türlü şeyi yapıyor

Steve so there will be no mr. Steve on Sunday but please join me because there

Steve, bu yüzden Mr. Pazar günü Steve ama lütfen bana katılın çünkü

will be lots of other things taking place I might even show some video clips

gerçekleşecek başka birçok şey olacak, hatta

of mr. Steve being very silly so please join me on Sunday I hope meanwhile we

Mr. Steve çok aptalca, lütfen Pazar günü bana katılın, umarım bu arada

are talking about quite a few things we are talking about the uses of big and

epeyce şeyden bahsediyoruzdur, büyük ve küçüğün kullanımlarından bahsediyoruz,

small so words and phrases connected to big and small so first of all I am going

bu yüzden büyük ve küçük ile bağlantılı kelimeler ve deyimler, bu yüzden her şeyden önce

to show you some words connected to big and there are many there are many ways

size göstereceğim bazı kelimeler büyük ile bağlantılıdır ve birçok şey vardır,

of describing something that is big for example well first of all we have the

büyük olan bir şeyi tanımlamanın birçok yolu vardır, örneğin, her şeyden önce elimizde

most obvious one the most obvious one is big so something that is big also we can

en bariz olanı var, en bariz olanı büyüktür, yani büyük olan bir şey için de

use the word big to mean important as well so big doesn't just mean something

büyük kelimesini kullanabiliriz. önemli demek de çok büyük sadece büyük boyutlu bir şey anlamına gelmez

that is large sized it also means something that is important maybe you

aynı zamanda önemli bir şey anlamına da gelir belki

have a big meeting next week so when we say big there might be many people there

haftaya büyük bir toplantınız vardır bu yüzden büyük dediğimizde orada birçok insan olabilir

but also it means that the thing in question is very important maybe you

ama aynı zamanda soru çok önemli belki de

have a big speech to give at the conference so the big speech means that

konferansta yapacak büyük bir konuşmanız var, bu yüzden büyük konuşma,

you are doing it in front of lots of people and there will be a lot of

bunu birçok insanın önünde yaptığınız anlamına gelir ve üzerinizde çok fazla

pressure on you and also you will have to do it professionally as well you

baskı olur ve ayrıca bunu profesyonelce yapmak zorunda kalırsınız. ayrıca

can't make any mistakes so we can use the word big to mean large something

herhangi bir hata yapamazsınız, bu yüzden büyük kelimesini

that has a lot of mass but also something that is very important you

çok fazla kütlesi olan büyük bir şey anlamında kullanabiliriz ama aynı zamanda çok önemli bir şey

have a big dinner date this weekend ah maybe you are going on a big date you

bu hafta sonu büyük bir akşam yemeği randevunuz var ah belki büyük bir randevuya gidiyorsunuz

are meeting someone special for dinner mm-hmm large yes we can say large to

akşam yemeği için özel biriyle buluşuyorsunuz mm -hmm büyük evet büyük

mean something that is oversized something large something oversized

diyebiliriz büyük boy bir şey büyük bir şey büyük

a large meal you might eat a lot of food you might notice when you go to a fast

bir yemek büyük bir yemek çok fazla yemek yiyebilirsiniz

food restaurant such as McDonald's or KFC or Burger King or if you're in China

McDonald's gibi bir fast food restoranına gittiğinizde fark edebilirsiniz veya KFC veya Burger King veya Çin'deyseniz

macand lie which is fake McDonald's not really I'm joking

macand yalanı ki bu sahte McDonald's gerçekten şaka yapmıyorum,

so they will often ask if you want to go large with your meal which means do you

bu yüzden sık sık yemeğinizle büyük gitmek isteyip istemediğinizi sorarlar, bu da

want a large portion so they will give you more

büyük bir porsiyon ister misiniz, böylece verecekler daha fazla

food and of course you will pay a little extra as well so do you want to go large

yiyeceksiniz ve tabii ki biraz fazladan ödeyeceksiniz, bu yüzden büyük mü yemek istiyorsunuz, size karşı dürüst olmak gerekirse

do you want to have a large portion to be honest with you I always get confused

büyük bir porsiyon mu istiyorsunuz?

when I go into a fast-food restaurant because I always think that medium is

Fast-food restoranına gittiğimde hep kafam karışır çünkü ortanın

small and then large is medium because they often say regular donae they don't

küçük olduğunu ve sonra büyükün orta olduğunu düşünüyorum çünkü genellikle normal donae derler

say small they say regular would you like a regular happy meal or would you

küçük demezler düzenli derler normal mutlu bir yemek ister misiniz yoksa

like to go large regular so I suppose when they say regular they actually

büyük düzenli yemek ister misiniz bu yüzden sanırım düzenli dediklerinde aslında şunu kastediyorlar

means small that's what I think anyway something is really big you are

küçük bence bu zaten bir şey gerçekten büyük bir

describing something dramatically you are saying I saw a dog the other day

şeyi dramatik bir şekilde tarif ediyorsun diyorsun geçen gün

walking across the field behind my house it was really big it was really big so

evimin arkasındaki tarlada yürüyen bir köpek gördüm gerçekten büyüktü gerçekten büyüktü bu yüzden

you are emphasizing the fact that the dog is very large huge I like this one

köpeğin çok büyük çok beğendim bunu beğendim bir

if something is huge it means it is large it is oversized it is something

şey çok büyükse büyük demektir büyük demektir

that is very big huge maybe you are organizing a big dinner party for lots

çok büyük çok büyük belki çok sayıda arkadaşınız için büyük bir akşam yemeği partisi düzenliyorsunuz

of friends maybe there is a special birthday party that you are arranging

belki de düzenlediğiniz özel bir doğum günü partisi var

you might describe it as a huge party we are going to hold a huge party next

bunu büyük bir parti olarak tanımlayabilirsiniz, önümüzdeki

weekend for all of my friends so something that is huge is large

hafta sonu tüm arkadaşlarım için büyük bir parti düzenleyeceğiz yani çok büyük bir şey büyük bir şey büyük bir

something that is big something that is large and maybe something that has a lot

şey büyük bir şey ve belki benim gibi çok fazla kütlesi olan bir şey

of mass such as I don't know for example maybe an asteroid

bilmiyorum örneğin belki onun gibi bir asteroit olabilir

like that one for example thank you very much for your

örneğin bugünkü mesajlarınız için çok teşekkür ederim bu

messages today by the way a lot of people giving me advice about my teeth

arada birçok insan dişlerim hakkında bana tavsiye veriyor

thank you very much for that here we go something that is big can be

bunun için çok teşekkür ederim işte başlıyoruz büyük bir şey olabilir

described as massive massive something that is big maybe there is a fashion or

masif olarak tarif edilen masif büyük bir şey belki bir moda ya da

a trend maybe there is a certain style of music that is very popular we can say

trend vardır belki çok popüler olan belirli bir müzik tarzı vardır bu

that particular thing is massive it is massive it is very popular it is very

özel şeyin masif olduğunu söyleyebiliriz o masiftir çok popülerdir çok

trendy something that a lot of people are doing something that a lot of people

modadır öyle bir şey birçok insan bir şey yapıyor, birçok insan

are listening to its massive that song has been a massive hit in many countries

dinliyor, bu şarkı birçok ülkede büyük bir hit oldu,

massive big popular here's another one Oh gigantic something that is gigantic

çok büyük popüler, işte bir tane daha Oh devasa, devasa bir şey,

maybe in your garden there is a plant that is growing and for the past few

belki bahçenizde büyüyen bir bitki var ve son birkaç

years it has been getting larger and larger and now it is gigantic there is

yıldır gittikçe büyüyor ve şimdi devasa,

actually a tree in my garden that's we planted in 2014 and now it is gigantic

aslında bahçemde 2014'te diktiğimiz bir ağaç var ve şimdi devasa,

it is really big so something that is gigantic it is large a gigantic tree

gerçekten büyük yani devasa bir şey, büyük, devasa bir ağaç devasa

something that is big in size colossal oh I like this one again something that

büyüklükte bir şey oh bunu yine beğendim

has a lot of mass it is big it is large it is colossal so for example once again

çok fazla kütlesi olan bir şey çok büyük büyük çok devasa bu yüzden örneğin bir kez daha

you might describe that big asteroid that came past the earth a few hours ago

birkaç saat önce dünyanın yanından geçen o büyük asteroidi tarif edebilirsiniz.

you might say that that is colossal big perhaps you are running a business

bunun çok büyük olduğunu söyleyebiliriz belki bir iş yürütüyorsunuz

and maybe you lose a lot of money we might say that you have colossal loss

ve belki çok para kaybediyorsunuz biz çok büyük bir kaybınız olduğunu söyleyebiliriz çok

you have huge loss because you've lost a lot of money your business has been

büyük bir kaybınız var çünkü çok para kaybettiniz işletmeniz devasa

losing money colossal Pedro is going

para kaybediyor

see you later Pedro Pedro has something to do immense is another word that we

sonra görüşeceğiz Pedro Pedro'nun yapacak bir işi var muazzam başka bir kelime

can use something that is immense maybe something large or maybe something

kullanabiliriz muazzam bir şey belki büyük bir şey veya belki

that is important maybe something that is causing you a

önemli bir şey belki sizde çok

lot of heartache or pressure it is creating immense stress large a large

fazla kalp ağrısına veya baskıya neden olan bir şey muazzam stres yaratıyor büyük büyük

amount of something so maybe you say oh I had a terrible day at work today

miktarda bir şey yani belki diyebilirsiniz ki bugün işte korkunç bir gün geçirdim

my boss is putting me under immense pressure immense lots of pressure now

patronum beni çok büyük bir baskı altına alıyor çok büyük bir baskı şimdi

this I'm sure some people will recognize this word it is a large animal that no

bu eminim bazı insanlar bu kelimeyi tanıyacak o büyük bir hayvan

longer exists called a mammoth it looks a little bit like an elephant instead it

artık mamut denir, biraz fil gibi görünür, bunun yerine

has lots of fur mammoths it's a huge or it was a huge animal so if something is

çok sayıda kürk mamutu vardır, çok büyük veya çok büyük bir hayvandı, bu yüzden bir şey

mammoth it means it is big large great mammoth maybe you have to do something

mamut ise, bu onun büyük olduğu anlamına gelir büyük büyük mamut belki patronun için bir şeyler yapmalısın

for your boss and maybe it's something that is very complex and it will take

ve belki de çok karmaşık bir şeydir ve bunu

you many days to do you can say that it is a mammoth task

yapmanız birçok gününüzü alır bunun devasa bir görev olduğunu söyleyebilirsiniz

my boss has given me a mammoth task to carry out mammoth something that's huge

patronum bana devasa bir görev verdi mamut çok büyük bir şey çok büyük

large overwhelming mammoth here's another one oh this is a

ezici bir mamut işte bir tane daha oh bu

good one I like this one when we talk about maybe a large area or a large

iyi bir bunu beğendim belki geniş bir alandan veya geniş bir

space maybe you are standing in a big field you might say that the area around

alandan bahsederken belki büyük bir alanda duruyorsunuz çevrenizdeki alanın

you is vast vast a large amount of something vast perhaps you have won the

çok geniş olduğunu söyleyebilirsiniz büyük miktarda çok büyük bir şey belki piyangoyu kazanmışsınızdır

lottery maybe you've won some money on the

belki piyangodan biraz para kazandınız,

lottery we can say that you have won a vast amount of money vast large a huge

çok büyük miktarda para kazandığınızı söyleyebiliriz,

amount if you look up into the sky at night you will realize that the universe

geceleri gökyüzüne bakarsanız evrenin çok büyük

is vast the universe goes on forever and ever and ever and ever

olduğunu, evrenin sonsuza kadar devam ettiğini ve her zaman ve her zaman çok

it's vast so we talk about space being vest and almost endless almost endless

geniş bu yüzden uzayın yelek olmasından bahsediyoruz ve neredeyse sonsuz neredeyse sonsuz

hello - Emmanuelle again hello Emmanuelle nice to see you here here's a

merhaba - Emmanuelle tekrar merhaba Emmanuelle sizi burada görmek güzel işte

good one we were talking about things going on

forever when we are talking about the size well here's a good one infinite

boyuttan bahsederken sonsuza kadar devam eden şeylerden bahsediyorduk işte iyi bir sonsuz

infinite means something that is never-ending it goes on forever and ever

sonsuz, hiç bitmeyen bir şey anlamına gelir, sonsuza kadar devam eder,

so when we say that something is infinite it means it is so large it is

yani bir şeyin sonsuz olduğunu söylediğimizde, o kadar büyük, o

so big that it goes on forever and ever and ever

kadar büyük demektir ki, sonsuza dek ve sonsuza dek devam eder

some people might say that space the universe is infinite maybe it just

bazı insanlar diyebilir o boşluk evren sonsuzdur belki de

carries on forever and ever so if you were lucky enough to go into space maybe

sonsuza kadar devam eder bu yüzden uzaya gidecek kadar şanslıysanız belki

with some futuristic space engineering that we can they can take you

fütüristik bir uzay mühendisliği ile sizi götürebilirler

these are millions of miles you might discover that the universe is infinite

bunlar milyonlarca mil evrenin sonsuz olduğunu keşfedebilirsiniz

it goes on forever and ever and ever hello boola hello bula nice to see you

sonsuza kadar devam ediyor merhaba boola merhaba bula

here today welcome to my lovely live stream right

bugün sizi burada görmek güzel YouTube'daki güzel canlı yayınıma hoş geldiniz

here on YouTube nice to see you here today thank you

bugün sizi burada görmek güzel

very much for joining me something that is infinite goes on forever something

bana katıldığınız için çok teşekkür ederim sonsuz olan bir şey sonsuza kadar devam eden bir şey

that cannot be measured can be described as immeasurable something that is

ölçülemez ölçülemez olarak tanımlanabilir ölçülemeyen bir şey

immeasurable is something that cannot be measured so maybe there is a distance

ölçülemeyen bir şeydir yani belki bir mesafe vardır

maybe length or height may be something that is so hard to measure because it's

belki uzunluk veya yükseklik ölçülmesi çok zor bir şey olabilir çünkü

so big huge massive it is immeasurable I suppose you might describe the planet

çok büyük çok büyük kitlesel ölçülemez

that we're standing on now so the amount of time that is passed

şu anda üzerinde durduğumuz gezegeni tanımlayın, böylece geçen zamanın miktarı ölçülemez

I suppose can be described as immeasurable we can guess we can use

olarak tanımlanabilir,

science to work out roughly how old the earth is but some people might say that

dünyanın kabaca kaç yaşında olduğunu bulmak için bilimi kullanabileceğimizi tahmin edebiliriz, ancak bazı insanlar

the the age of the earth is immeasurable

yaş olduğunu söyleyebilir dünyanın ölçülemeyecek kadar büyük

very interesting words here are some fun words now to mean big I like this one

çok ilginç kelimeler işte şimdi büyük anlamına gelen bazı eğlenceli kelimeler

whopper whopper maybe something is so big you describe it as a whopper

something big perhaps you go to a certain burger shop fast-food hmm maybe

you have a large beef burger so you don't have a small beef burger you have

büyük bir dana burgeriniz olsun, böylece küçük bir dana burgeriniz olmasın,

a large beef burger and they might call that beef burger

büyük bir dana burgeriniz olsun ve bu dana burgere kocaman diyebilirler

a whopper because it's big so the word whopper can mean something large

çünkü bu büyük, bu yüzden whopper kelimesi büyük bir şey anlamına gelebilir büyük bir

something big something that is oversized it is much larger than it

şey büyük boy bir şey çok fazla normalde olduğundan daha büyük bir

normally is something is a whopper we can also use this word to describe

şey bir komadır bu kelimeyi doğru olmayan bir şeyi tanımlamak için de kullanabiliriz

something that is untrue so you might describe a lie or something that has

bu yüzden bir yalanı ya da

been said dishonestly as a whopper maybe your friend told you a lie you might

dürüst olmayan bir şekilde söylenen bir şeyi saçma olarak tanımlayabilirsiniz belki arkadaşınız size bir yalan söyledi siz

describe it as a whopper he told me a huge whopper it was a whopper a massive

bunu bir yalan olarak tanımlayabilirsiniz ahbap bana kocaman bir şamata dedi bu koca bir yalandı

lie so there are many ways of using that particular word here's another one oh I

bu yüzden o kelimeyi kullanmanın birçok yolu var işte bir tane daha oh bunu seviyorum

like this one biggie a biggie if something is

biggie a biggie bir şey

described as a biggie it means it's big it's large it is a fun

biggie olarak tanımlanıyorsa bu onun büyük olduğu anlamına gelir

way of saying big so maybe maybe a friend asks you to do a favor for them

büyük demenin eğlenceli bir yolu, belki bir arkadaşınız sizden onlar için bir iyilik yapmanızı ister, bana

could you do me a favor I'm sorry it is a biggie a biggie something large

bir iyilik yapar mısınız? Üzgünüm, büyük bir şey, büyük bir şey, büyük bir

something that it's oversized can be described as a biggie something that is

şey, büyük bir şey olarak tanımlanabilir.

big and finally for the large words we have humongous oh I like this word so

büyük ve son olarak büyük kelimelerimiz için elimizde çok fazla oh bu kelimeyi seviyorum, bu yüzden

maybe you are describing something that is really big so large it can't be

belki gerçekten çok büyük bir şeyi tanımlıyorsunuz,

measured something big maybe your friend has just bought a new house and it's

ölçülemeyecek kadar büyük bir şey belki arkadaşınız yeni bir ev satın aldı ve

really big you might describe it as having humongous space or humongous

gerçekten büyük olabilir. devasa bir alana veya devasa

rooms they are so large so large very big

odalara sahip olarak tanımlayın, çok büyükler çok büyükler çok büyükler bu sözleri

thank you very much for appreciating those words that's very kind of you to

takdir ettiğiniz için çok teşekkür ederim çok naziksiniz bu

say so it's not lovely thank you very much

yüzden hoş değil çok teşekkür ederim

hello also to Emanuel who says endless yes I suppose so we could use the word

sonsuz evet diyen Emanuel'e de merhaba bu yüzden

endless to describe something that goes on forever and ever so if we talk about

sonsuz kelimesini sonsuza kadar devam eden bir şeyi tanımlamak için kullanabiliriz, eğer sonsuz hakkında konuşursak,

endless it means well maybe the experience or the sensation of something

bu, belki

going on for a very long time perhaps you've been listening to my voice today

çok uzun bir süredir devam eden bir şeyin deneyimi veya hissi anlamına gelir, belki bugün benim sesimi dinliyorsunuzdur.

perhaps you think that my talking is endless mr. Duncan you talk for such a

belki de konuşmamın bitmediğini düşünüyorsunuz bayım. Duncan o kadar

long time your your lesson feels endless it feels as if it's going on forever

uzun konuşuyorsun ki dersin bitmek bilmiyor sanki sonsuza kadar devam ediyormuş gibi geliyor

maybe maybe not cecilia has described me as a biggie mr.

belki de Cecilia beni biggie Mr.

Duncan you are a biggie when it comes to teaching English Thank You Cecilia

Duncan, iş İngilizce öğretmeye geldiğinde çok önemlisin Teşekkürler Cecilia,

that's very kind of you hi Lee Kwang says giant yes a big thing

çok naziksin merhaba Lee Kwang dev diyor evet büyük bir şey

can be described as giant maybe your local shop is having a sale they are

dev olarak tanımlanabilir belki yerel mağazanızda indirim var,

selling lots of items at a very good price they might describe their sale as

çok fazla ürün satıyorlar. iyi fiyat indirimlerini dev olarak tanımlayabilirler

giant we are having a giant sale this weekend come along to our giant sale

bu hafta sonu dev bir indirim yapıyoruz bu hafta sonu dev indirimimize gelin

this weekend you could also describe a very tall person as a giant although

siz de çok uzun boylu birini dev olarak tanımlayabilirsiniz gerçi

sometimes they might be offended by that but a person who is very tall very maybe

bazen buna gücenebilirler ama çok uzun çok belki

slim and tall can be described as a giant a giant or maybe a person who has

ince ve uzun bir dev olarak tanımlanabilir bir dev veya belki

done something very impressive over the years you might say that a particular

yıllar boyunca çok etkileyici bir şey yapmış bir kişi belirli bir

actor or actress is a giant of the film industry they are

aktör veya aktrisin film endüstrisinin bir devi olduğunu söyleyebilirsiniz onlar

big they are a big personality they are very well known yes you can also use oh

büyük onlar büyük kişilik çok iyi biliniyor evet siz de kullanabilirsiniz oh

there's a good word extensive yes extensive something that can be larger

iyi bir kelime var kapsamlı evet kapsamlı bir şey daha büyük

or longer time the shape or size of something extensive thank you very much

veya daha uzun olabilir zaman şekli veya boyutu kapsamlı bir şeyin şekli veya boyutu çok teşekkür ederim

Rashid rush Rishabha thank you very much rishabh sati for your suggestion thank

Rashid acele Rishabha öneriniz için çok teşekkür ederim rishabh sati

you very much so we've had big and now let's have a look at small shall we

çok teşekkür ederim, bu yüzden büyük yaşadık ve şimdi küçük'e bir göz atalım mı küçüğü

there are quite a few words to describe small well the most obvious is small

tarif edecek epeyce kelime var mı en bariz küçük olan büyük

something that is not large something that is not too big maybe you have a dog

olmayan bir şey çok büyük olmayan bir şey belki sizde var köpek

and maybe your dog is not a big dog you might describe your dog as a small dog

ve belki köpeğin büyük bir köpek değil, köpeğini küçük bir köpek olarak tanımlayabilirsin,

perhaps you have a chihuahua or I don't know a little poodle and the poodle

belki bir chihuahua'n var ya da ben küçük bir kaniş bilmiyorum ve kaniş

isn't very big it is a small dog it is not big so yes we can use small to mean

çok büyük değil, küçük bir köpek, büyük değil bu yüzden evet, bir şeyin boyutunu ifade etmek için küçük kullanabiliriz

the size of something also maybe something that is not important or

ayrıca belki önemli olmayan veya önemsiz bir şey

insignificant so maybe something that is not important something that is not

yani belki önemli olmayan bir şey

serious a small thing a small event a small injury so maybe you injure

ciddi olmayan bir şey küçük bir şey küçük bir olay küçük bir yaralanma bu yüzden belki kendinizi yaralarsınız

yourself maybe you cut your hand or your finger

belki kesersiniz eliniz veya parmağınız

but it isn't very serious it isn't serious you don't have to go to the

ama çok ciddi değil ciddi değil hastaneye gitmenize gerek yok

hospital it is just a small cut it is not serious something that is not

sadece küçük bir kesik ciddi değil ciddi olmayan bir şey

serious if we want to emphasize the size of

boyutunu vurgulamak istersek

something especially if it is small we can say that it is very small very small

bir şey özellikle küçükse çok küçük çok küçük diyebiliriz

I know what you're thinking I I know exactly what you're thinking at the

ne düşündüğünüzü biliyorum ben şu anda tam olarak ne düşündüğünüzü biliyorum

moment mr. Duncan can you please give us a sentence using very small think of

bayım. Duncan lütfen bize kendi düşünceni kullanarak bir cümle verir misin

your own I'm sure you can do that think of your own here's another one little

eminim bunu kendi düşünceni de yapabilirsin işte bir tane daha küçük küçük bir

something that is little little

something that is not large something that may be smaller than it usually is

şey büyük olmayan bir şey normalde olduğundan daha küçük olabilecek

so something that is normally large but this particular thing is little you can

yani normalde büyük olan bir şey ama bu özel şey küçük

describe time so a brief moment of time can be described as little can I can I

zamanı tanımlayabilirsiniz yani kısa bir zaman anı az olarak tanımlanabilir

have a word with you well I only have a little time so I only have a little time

sizinle biraz konuşabilir miyim peki sadece biraz zamanım var bu yüzden sadece biraz zamanım var

to spare so that means I only have a short period of time to spare I can't

ayırmak, bu sadece kısa bir zamanım olduğu anlamına gelir

talk with you for very long I only have a little time so a short period of time

sizinle çok uzun süre konuşamam sadece çok az zamanım var bu yüzden kısa bir süre

or maybe something that is not very long or very large can be described as little

ya da belki çok uzun olmayan ya da çok büyük bir şey olabilir küçük olarak tarif edilen

some people say that I have a little nose my nose is little hello - hi Lee

bazı insanlar benim küçük bir burnum olduğunu söylüyor burnum biraz merhaba - merhaba Lee

Kwang who knows exactly what I mean by small sized very small another word tiny

Kwang tam olarak ne demek istediğimi bilen küçük boyutlu çok küçük başka bir kelime minik

something is tiny maybe you see an insect on your window but it isn't a big

bir şey küçücük belki pencerenizde bir böcek görüyorsunuz ama değil Güve veya solucan gibi büyük bir

insect like a moth or a worm it is something

böcek,

very small a tiny insect maybe an ant so you might describe an ant as tiny

çok küçük bir şeydir, küçük bir böcek, belki bir karınca, yani bir karıncayı küçücük bir şey olarak tanımlayabilirsiniz,

something very small something that is almost invisible something that is

çok küçük bir şey, neredeyse görünmez olan bir şey,

almost invisible to the eye is tiny tiny not big very small tiny another one

neredeyse gözle görülemeyen bir şey, küçücük, küçücük, büyük olmayan çok küçük minik başka bir

diminutive something that is diminutive is something that is not very big so

küçültme küçültme çok büyük olmayan bir şey yani

when we say diminutive it means it is smaller than it normally is

küçültme dediğimizde normalden daha küçük anlamına geliyor

or maybe the height is not as much as it normally is so you might describe a

ya da belki boyu normalde olduğu kadar yüksek değil yani bir insanı tarif edebilirsiniz.

person who is very short as diminutive something that is small something that

çok kısa küçücük bir şey küçük bir şey

is not very tall diminutive it's not an easy one to say that so I will say it

çok uzun olmayan bir şey küçültücü bunu söylemek kolay değil bu yüzden

again diminutive diminutive

tekrar söyleyeceğim küçültücü küçültücü

here's another one now I know that this word looks like minute but in fact it is

işte bir tane daha şimdi biliyorum bu kelimenin dakika gibi göründüğünü ama aslında

minut something that is very small something that is very tiny can be

minut çok küçük bir şey çok küçük bir şey

described as minut minut maybe a person is explaining something

dakika dakika diye tarif edilebilir belki biri size bir şey anlatıyordur

to you and they are going into every detail all of the small details you can

ve her ayrıntısına kadar iner tüm küçük ayrıntılara kadar diyebilirsiniz

say that they are giving you all of the minut details so the very tiny things

ki size tüm dakika ayrıntılarını veriyorlar yani çok küçük şeyler

they're very small things you might even say that something that is minut cannot

çok küçük şeylerdir hatta çok küçük olan bir şeyin görülemeyeceğini bile söyleyebilirsiniz

be seen because it's so small so a very small thing can be described as minut

çünkü çok küçük yani çok küçük bir şey dakika olarak tanımlanabilir

Thank You sweetness says diminutive yes a diminutive thing is something that is

Teşekkürler tatlılık küçücük diyor evet küçücük bir şey çok olan bir şeydir

very small whoa now this is an interesting word for two

küçük vay şimdi bu ilginç bir kelime iki

reasons one many people spell this word incorrectly so there you can see the

nedenden dolayı bir çok insan bu kelimeyi yanlış heceliyor yani orada

word miniature miniature something that is a small version of something else

minyatür kelimesini görebilirsiniz minyatür bir şey büyük olan başka bir şeyin küçük bir versiyonudur

which is large so something that is miniature is something that is small or

yani minyatür olan bir şey küçük olan bir şeydir veya büyük olan

a small version of something else that is large so maybe you have a miniature

başka bir şeyin küçük bir versiyonu yani belki minyatür bir

house maybe a model of a house or maybe a model of a steam train we can say that

eviniz var belki bir ev maketi veya belki bir buharlı tren maketi

the steam train is miniature miniature that means it is a small version of

buharlı trenin minyatür minyatür olduğunu söyleyebiliriz, yani

something else that is very large miniature so you might have a miniature

başka bir şeyin küçük bir versiyonudur. bu çok büyük bir minyatür, yani minyatür bir

railway track so I used to have one of those it's true I used to have a

demiryolu hattınız olabilir, bu yüzden ben de onlardan birine sahiptim doğru, eskiden

miniature railway track I used to play with a little steam train and it would

minyatür bir demiryolu hattım vardı, küçük bir buharlı trenle oynardım ve

go around and around on the tracks a miniature steam train a miniature model

raylar üzerinde dönüp dururdu. minyatür bir buharlı tren minyatür bir model normalde büyük olan başka bir şeyin

something that is a small version of something else that is normally large oh

küçük bir versiyonu olan bir şey oh o

he's another one has anyone seen Austin Powers Austin Powers $1,000,000,000 mini

başka biri gördü mü Austin Powers Austin Powers 1.000.000.000 $ mini

the word mini means small so maybe something that is

mini kelimesi küçük anlamına gelir yani

smaller than it normally is maybe a small version of something once again

belki normalde olduğundan daha küçük bir şey olabilir bir şeyin küçük versiyonu yine

very similar to miniature in fact Minnie is the short version of miniature

minyatüre çok benziyor aslında Minnie minyatürün kısa versiyonu

so when we say Minnie we are actually saying miniature miniature something

yani Minnie dediğimizde aslında minyatür minyatür yani başka bir şeyin

that is a small version of something else

küçük versiyonu olan bir şey

during the 1960's women would wear miniskirts so they were skirts that were

1960'larda kadınlar mini etek giyerlerdi yani etektiler

much smaller or shorter than the normal skirt you could see a lot of their legs

normal etekten çok daha küçük veya daha kısa olanların bacaklarını çokça görebiliyordunuz bu

so the mini skirt in the 1960s was very popular lots of ladies wore miniskirts

yüzden 1960'larda mini etek çok popülerdi birçok bayan mini etek giyiyordu

they were very short and they were quite appreciated by the men let's just say I

çok kısaydı ve erkekler tarafından çok beğenildi diyelim

don't understand miniature says Abdul if something is

Minyatürden anlamıyorum der Abdul, eğer bir şey

miniature it means it is smaller than a large item so maybe you can have a

minyatürse, büyük bir nesneden daha küçük demektir, bu yüzden belki

miniature car maybe a model of a car or a toy car so a car that looks like a

minyatür bir arabanız olabilir, belki bir araba modeli veya oyuncak araba, yani tam boyutlu bir araba gibi görünen bir araba

full-size car but it's a small version of it it is mini tiny small it is a

ama onun küçük bir versiyonu o mini minnacık bir

small version of something Erik says there is a car called the mini yes a

şeyin küçük versiyonu Erik'in söylediğine göre mini diye bir araba var evet bir

British car I'm not sure if it's made by Britain anymore

İngiliz arabası Artık İngiltere'de üretilip üretilmediğinden emin değilim

I think it's owned by another company but yes the mini is a type of car it is

Sanırım başka bir şirkete ait ama evet mini bir araba türüdür,

a very small convenient car hello Noemi hello Noemi nice to see you here

çok küçük kullanışlı bir araba merhaba Noemi merhaba Noemi sizi burada görmek güzel

my son has a miniature collection of cars yes pretty good I like it I like it

oğlumun minyatür bir araba koleksiyonu var evet oldukça iyi beğendim

a lot thanks a lot for your company today I have some more words to show you

çok beğendim bugün şirketiniz için çok teşekkürler ben birazdan sana gösterecek birkaç kelimem daha var

in a moment some more words coming your way however if you want to get

ama eğer

touch with me you are more than welcome to do so don't forget you can write to

benimle temasa geçmek istersen memnuniyetle kabul ederim bu yüzden unutma

my email address you can also follow me on Facebook and if you like what you see

e-posta adresime yazabilirsin beni takip edebilirsin Facebook ve gördüklerini beğendiysen

you can also send a lovely donation

ayrıca güzel bir bağış gönderebilirsin

hmm I'm just having a drink of water but the problem is I have to be careful I

hmm Sadece su içiyorum ama sorun şu ki dikkatli olmalıyım

have to be very careful because if I drink the water too quickly then my my

çok dikkatli olmalıyım çünkü suyu çok hızlı içersem o zaman benim

tooth will hurt I've got toothache today my tooth is

dişim ağrıyacak bugün dişim ağrıyor dişim

hurting and I don't know why we are looking at words connected to big and

ağrıyor ve neden büyük ve küçük ile bağlantılı kelimelere baktığımızı bilmiyorum

small there are many ways of describing big things and small things here is

büyük şeyleri ve küçük şeyleri tanımlamanın birçok yolu var burada bir

another one something that is very small can be

tane daha çok olan bir şey küçük,

described as minuscule minuscule I like that word so something that is very

minuscule olarak tarif edilebilir ben bu kelimeyi sevdim yani çok küçük bir şey

small very tiny can be described as minuscule a very small thing it is so

çok minik olarak tarif edilebilir çok küçük bir şey o kadar

small you can't see it with your eyes so something that is miniscule something

küçük ki gözlerinizle göremezsiniz yani minicik bir şey

that is very very small minuscule I like that word I remember many years ago my

çok küçük bir şey çok küçük minik bu kelimeyi beğendim hatırlıyorum yıllar önce

parents bought a wonderful gift for me something that it was very useful they

ailem bana harika bir hediye almış çok faydalı bir şey

bought me a microscope and the microscope is a very important thing a

bana bir mikroskop almışlar ve mikroskop çok önemli bir şey

very useful thing if you want to look at very small objects maybe want to look at

çok faydalı bir şey eğer çok bakmak istersen küçük nesneler belki

some bacteria or maybe you want to have a close look at one of your hairs you

bazı bakterilere bakmak istersin veya belki saçlarından birine yakından bakmak istersin

want to see the root of your hair perhaps you can use a microscope and the

saçının kökünü görmek istersin belki mikroskop kullanabilirsin ve mikroskop

things that you look at under a microscope can be described as

altında baktığın şeyler mikroskobik olarak tanımlandı,

microscopic so something that is so small so tiny it can't be seen unless

yani çok küçük olan bir şey çok küçük,

you use a microscope so Micro means small scope or scopic means view or see

mikroskop kullanmadıkça görülemez yani Mikro, küçük dürbün anlamına gelir veya skopik, görmek veya görmek anlamına gelir,

so a small view small thing is being looked at so

yani küçük bir görünüm, küçük bir şeye bakılıyor, yani

something that is very tiny very small and it can't be seen with the naked eye

çok küçük bir şey çok küçük ve çıplak gözle görülemez

when we say the naked eye it means without any assistance so something that

çıplak gözle söylediğimizde herhangi bir yardım almadan demektir yani mikroskobik olan bir şey

is microscopic is very very small tiny it can't be seen with the naked eye

çok çok küçüktür küçücük çıplak gözle görülemez

here's another word that we often use as a prefix when we are talking about small

işte sık kullandığımız bir başka kelime küçük

things or something that is smaller than it normally is Micro so you might put

şeylerden veya normalde olduğundan daha küçük bir şeyden bahsederken önek olarak Mikro'dur, bu nedenle

this before another word microcomputer so a very small computer can be

bunu başka bir kelime olan mikro bilgisayardan önce koyabilirsiniz, bu nedenle çok küçük bir

described as a micro computer I remember growing up in the late 1970s and

bilgisayar mikro bilgisayar olarak tanımlanabilir, 1970'lerin sonlarında büyüdüğümü hatırlıyorum ve

everyone was talking about micro computers it was when computers were

herkes mikro bilgisayarlardan bahsediyordu, bilgisayarlar

starting to appear all over the place and they were slowly getting smaller and

her yerde ortaya çıkmaya başladıkları ve yavaş yavaş küçüldükleri

smaller and smaller and back then they were described as micro computers that's

ve küçüldükleri ve o zamanlar mikro bilgisayarlar olarak tanımlandıkları,

what we called them a microscopic germ or maybe a micro organism so a very

onlara mikroskobik mikrop veya belki de mikro organizma dediğimiz şeydi. yani mikroskop kullanmadan

small form of life that can't be seen unless you use a microscope can be

görülemeyen çok küçük bir yaşam formu

described as a micro organism perhaps a virus you can only see the virus if you

bir mikro organizma olarak tanımlanabilir, belki bir virüs virüsü ancak

use a microscope a very powerful microscope so a micro organism a micro

mikroskop kullanırsanız görebilirsiniz çok güçlü bir mikroskop yani bir mikro organizma bir mikro

computer a micro SD card that you put in your camera or in your mp3 player or

bilgisayar kameranıza veya mp3 çalarınıza veya

maybe in your smartphone so yes so the word micro often comes before another

belki akıllı telefonunuza taktığınız bir mikro SD kart yani evet, mikro kelimesi genellikle başka bir kelimeden önce gelir, başka bir kelimeden

word it is used as a prefix before another word micro computer

önce önek olarak kullanılır mikro bilgisayar

a microcosm which is a small expense in space

küçük bir masraf olan bir mikro kozmos boşluk

so micro means something that is small or something that is not easily seen

çok mikro küçük veya kolayca görülemeyen bir şey anlamına gelir

talking of small things talking of tiny things things that are so small they

küçük şeylerden bahsederken çok küçük şeylerden bahsederken

can't be seen unless you look very closely something

çok yakından bakmadığınız sürece görülemeyecek kadar küçük şeyler

that is atomic or maybe something that is described as an atom so when we talk

atomik veya belki olarak tanımlanan bir şey bir atom yani

about atoms they are the various small things in fact they are the smallest

atomlar hakkında konuştuğumuzda bunlar çeşitli küçük şeylerdir aslında bunlar

things that exists besides the nucleus which is inside an

bir atomun içindeki çekirdeğin yanı sıra var olan en küçük şeylerdir

atom so something that is atomic is very small a very small particle can be

yani atomik olan bir şey çok küçüktür çok küçük bir parçacık

described as atomic something very small it was also a song by blondie in the

atomik olarak tanımlanabilir bir şey çok küçük aynı zamanda 1970'lerin sonlarında sarışın tarafından bir şarkıydı,

late 1970s it was oh here are some fun words that we can use to describe small

oh işte küçük şeyleri tanımlamak için kullanabileceğimiz bazı eğlenceli kelimeler

things a small thing can be described as teeny-weeny something that is

teeny-weeny a teeny-weeny dress a teeny-weeny dog maybe the dog is very

ufacık köpek belki köpek çok

small and very cute and you want to describe it in a firm and happy way you

küçük ve çok sevimlidir ve onu kesin ve mutlu bir şekilde tanımlamak istersiniz

might describe it as teeny-weeny you might also describe a child as a

onu ufacık olarak tanımlayabilirsiniz ayrıca bir çocuğu ufacık olarak da tanımlayabilirsiniz

teeny-weeny so something that is small something that is not very large we can

yani küçük bir şey bu çok büyük değil

describe as teeny-weeny I like that one this next word is especially for all

ufacık olarak tanımlayabiliriz bunu beğendim sonraki kelime özellikle

those watching in Scotland if you are north of the English border this is just

İskoçya'da izleyenler için, eğer İngiltere sınırının kuzeyindeyseniz bu tam size göre bir

for you something that is we we it is used

şey biz yani biz

in Scottish to describe small so maybe a wee child or a wee Ben Ben is Scottish

İskoçça kullanılır küçüğü tanımlamak, yani belki bir çiş çocuğu veya bir çiş Ben Ben,

for child so a Scottish person might describe a small child as a we ban so

çocuk için İskoçtur, bu nedenle İskoç bir kişi küçük bir çocuğu yasakladığımız bir şey olarak tanımlayabilir, yani ufacık bir

something teeny-weeny something that is we very small very tiny and this

şey, biz olan çok küçük, çok küçük ve bu

particular word is often used in Scotland to describe something that is

özel kelime sıklıkla kullanılır İskoçya'da küçük bir şeyi tarif etmek için

small oh I like this one Diddy something that is Diddy is very tiny something

oh bunu beğendim Diddy Diddy olan bir şey Diddy çok küçük bir şey

small something that is hard to say or maybe something that is small and cute

küçük bir şey söylemesi zor veya belki küçük ve sevimli bir şey

can be described as Diddy dee dee there is a rapper called P Diddy have

Diddy dee dee olarak tanımlanabilir P adında bir rapçi var Diddy

you heard of him Puff Daddy but now he is called P Diddy I don't know why so

onu duydun mu Puff Daddy ama şimdi adı P Diddy

please don't ask me oh I like this one this is my this is my last word the last

word for small that I'm going to give you today you see we see something that

bugün sana vereceğim

is very small something that is very tiny something that is cute and once

again you want to describe it in a fun and happy way something is teensy-weensy

you have at incy wincy knows you have tinsy winsy curls in your hair

saçınızda minicik bukleler

teensy-weensy I have a feeling that many of you may not have heard of that one

minnacık, çoğunuzun bunu daha önce duymamış olabileceğine dair bir his var içimde,

before something that is teensy-weensy we could

also say itsy-bitsy as well something that is itsy-bitsy is small tiny

ufacık bir şey aynı zamanda ufacık da diyebiliriz, ufacık bir şey ufacıktır küçücük evet

yes something that is Diddy can be described as small tiny or under sized

Diddy olan bir şey küçük olarak tanımlanabilir minicik veya küçük boyutlu

something that is not very big thank you very much for your company lots of

bir şey çok büyük olmayan bir şey şirketiniz için çok teşekkür ederim

people here today hello to black gotcha who says the best teacher ever

bugün burada birçok insan şimdiye kadarki en iyi öğretmen diyen kara belaya merhaba

thank you very much that's very kind of you to say so isn't that lovely before I

çok teşekkür ederim çok naziksiniz gitmeden önce o kadar güzel değil mi?

go can I say a special thank you to a couple of people can I say thank you to

Birkaç kişiye özel bir teşekkür edebilir miyim

Mikkel in Canada and also Andrzej in Spain for your lovely kind PayPal

Kanada'daki Mikkel'e ve ayrıca İspanya'daki Andrzej'e az önce aldığım güzel PayPal bağışlarınız için teşekkür edebilir miyim?

donations that I've just received so thank you very much to Mikkel in Canada

Kanada'daki Mikkel'e

and also Andrzej in Spain for your paypal donations and you are more than

ve ayrıca İspanya'daki Andrzej'e paypal bağışlarınız için çok teşekkür ederim ve tek

welcome to make a donation if you wish all you have to do is go to the address

yapmanız gereken ekranın altındaki adrese gidip bağışta

at the bottom of the screen and you can make a donation small or

bulunabilirsiniz. küçük ya da büyük bir bağış

large perhaps you've just won the lottery and you have a couple of million

belki piyangoyu yeni kazandınız ve ihtiyacınız olmayan birkaç milyonunuz var Bunun

that you don't need I know that's not going to happen but thank you once again

olmayacağını biliyorum ama Kanada'daki Mikael'e güzel bağışınız için bir kez daha teşekkür ederim

to Mikael in Canada for your lovely donation and also Andrzej as well who is

ve ayrıca Andrzej olarak peki ben

watching in Spain before I go I will give you the answer to today's little

gitmeden önce İspanya'da kim izliyor size bugünün küçük sınavının cevabını vereceğim

quiz I asked you to tell me what this was so here is something that it was in

bunun ne olduğunu bana söylemenizi istedim bu yüzden işte bir şey bahçemdeydi

my garden it was in my garden for quite a while but unfortunately last week we

uzun bir süre bahçemdeydi ama ne yazık ki son hafta

had a big storm and the wind destroyed this item however the question is what

büyük bir fırtına yaşadık ve rüzgar bu öğeyi yok etti ancak soru şu ki,

was it does anyone know what this was before it was smashed to pieces before

bunun ne olduğunu bilen var mı, parçalara ayrılmadan önce

it was broken before the wind came along to destroy it what was it I will give

kırılmadan önce, rüzgar onu yok etmek için gelmeden önce, o neydi,

you the answer in a couple of moments the answer is coming

sana vereceğim cevap birkaç dakika içinde cevap geliyor

Cecelia thank you very much for your lovely messages yes I will be going I

Cecelia güzel mesajların için çok teşekkür ederim evet gidiyorum

will be with you for a few more minutes so don't worry don't go away

birkaç dakika daha seninle olacağım o yüzden merak etme gitme

what was it I had quite a few answers someone said is it your garden lamp no

epeyce cevap birisi dedi ki bu senin bahçe lamban mı hayır o

is it a water bowl for the birds no however it is connected to the birds

kuşlar için bir suluk mu hayır ama o kuşlara bağlı

it is connected to the birds in my garden okay I will now put you out of

bahçemdeki kuşlara bağlı tamam şimdi seni

your misery I will now take away the mystery of this strange-looking item the

ıstırabından çıkaracağım şimdi yapacağım Bu tuhaf görünümlü öğenin gizemini ortadan kaldırın,

answer is coming right now it is or it was a squirrel defender a squirrel

cevap şu anda geliyor, ya da bir sincap savunucusuydu bir sincap

defender so this particular item is very useful in the garden if you have a bird

savunucusuydu, bu nedenle bu özel öğe bahçede çok yararlıdır, eğer bir kuş

feeder so if you put food out for the birds this particular thing is used to

yemliğiniz varsa, yani dışarı yiyecek koyarsanız kuşlar bu özel şey

deter squirrels and prevent them from raiding the bird feeders so this

sincapları caydırmak ve kuş yemliklerine baskın yapmalarını önlemek için kullanılır, bu yüzden bu

particular thing is very useful in your garden however unfortunately mine was

özel şey bahçenizde çok kullanışlıdır ancak ne yazık ki benimki

destroyed by the wind last weekend unfortunately so there it is the answer

geçen hafta sonu rüzgar tarafından yok edildi maalesef bu yüzden

to today's mystery object the thing that got destroyed last week in my garden by

bugünün gizemli nesnesinin cevabı burada. geçen hafta bahçemde rüzgar tarafından yok edilen şey

the wind was a squirrel defender and this particular thing is used to deter

bir sincap savunucusuydu ve bu özel şey sincapları caydırmak için kullanılıyor bu arada

squirrels the word deter very interesting word by the way if you deter

caydırmak çok ilginç bir kelime bu arada eğer

someone it means discourage you discourage someone from doing something

birini caydırırsanız bu, şüphe uyandırarak birini bir şey yapmaktan caydırmak anlamına gelir.

by instilling doubt or fear of the consequences

veya sonuçlardan korkma

so if you deter you discourage it can also mean prevent so if you want to

yani eğer caydırırsanız caydırırsanız bu aynı zamanda engellemek anlamına da gelebilir, yani bir

prevent something from happening you can say deter

şeyin olmasını önlemek istiyorsanız caydırabilirsiniz diyebilirsiniz az önce

whoa I just had I just had some water so to deter someone is to discourage

biraz su içtim yani birisini caydırmak,

someone from doing something the other word that I mentioned there prevent

birini bir şey yapmaktan caydırmaktır orada bahsettiğim başka bir kelime,

prevent means to keep something from happening so very similar to the word

bir şeyin olmasını engellemek anlamına gelir, caydırmak kelimesine çok benzer,

deter they are both used as verbs so to keep something from happening or to stop

her ikisi de fiil olarak kullanılır, yani bir şeyin olmasını engellemek veya

someone from doing something you prevent the squirrels from eating all the seeds

birinin bir şey yapmasını engellemek için sincapların tüm tohumları yemesini engellersiniz.

you deter the squirrels from raiding your bird feeder so you can see those

sincapları kuş yemliğinize saldırmaktan caydırın böylece bu

two words have very similar meanings but they can be used in different ways they

iki kelimenin çok benzer anlamlara sahip olduğunu görebilirsiniz ama farklı şekillerde kullanılabilirler

can be used very differently that's almost it for today I hope you enjoyed

çok farklı kullanılabilirler bugünlük bu kadar umarım hoşunuza gitmiştir

that hello Helena hello you Lea sometimes I can't get the comments

merhaba helena merhaba sen lea bazen ben yorumları da alamıyorum

either then I switched my smart phone off and then on again and it works Thank

sonra akıllı telefonumu kapatıp tekrar açtım ve çalışıyor

You Helena some some of you I've noticed are having difficulty leaving messages

Teşekkürler Helena bazılarınızın canlı sohbette mesaj bırakmakta zorluk çektiğini fark ettim

on the live chat but I can assure you it's not my problem so it isn't my fault

ama sizi temin ederim ki bu benim sorunum değil bu yüzden benim hatam değil

I hope you understand let's have a look outside before we go a beautiful day it

umarım anlarsın gitmeden önce dışarıya bir göz atalım güzel bir gün

isn't raining today however it is very windy we haven't had any snow even

bugün yağmur yağmıyor ama çok rüzgarlı

though the weather forecast said there might be some snow but no there is no

hava tahmini biraz yağabileceğini söylemesine rağmen hiç kar yağmadı kar ama hayır

snow today no snow whatsoever

bugün kar yok hiç kar yok

Thank You Maria mr. Duncan could you check why Palmyra can't send messages in

Teşekkürler Maria bay. Duncan, Palmyra'nın canlı sohbette neden mesaj gönderemediğini kontrol edebilir misin

the live chat I really don't know why I have no idea I don't know why why pal

Gerçekten bilmiyorum neden hiçbir fikrim yok Neden dostum Mira'nın neden

Mira can't send messages I'm just checking to make sure that pal Mira

mesaj gönderemediğini bilmiyorum Sadece emin olmak için kontrol ediyorum o dostum Mira

isn't blocked but I know that pal Mira isn't blocked so I'm not sure why I'm

engellenmedi ama dostum Mira engellenmedi biliyorum bu yüzden neden

not sure I don't know why Palmyra cannot send a message I'm not really sure

emin değilim Palmyra neden mesaj gönderemiyor bilmiyorum Gerçekten emin değilim

oh wait there I've just seen something I think that asteroid is coming back that

ah orada bekleyin az önce bir şey gördüm o asteroidin geri geldiğini düşünüyorum bu çok

was close did you see the asteroid that went past the earth a couple of days ago

yakındı birkaç gün önce dünyanın yanından geçen asteroidi gördünüz mü dünyaya

very close to the earth three thousand miles an hour it was moving at did you

çok yakın saatte üç bin mil hızla hareket ediyordu

see it somehow I don't think so thank you very much to pet you thank you very

onu bir şekilde gördünüz mü ben bilmiyorum öyle düşünmüyorum, evcilleştirdiğiniz için çok teşekkür ederim,

much to Jung Lee thank you seeing my thank you also sweetness for your lovely

Jung Lee'ye çok teşekkür ederim, teşekkürümü gördüğünüz için teşekkür ederim, ayrıca bugün sevimli şirketiniz için tatlılık,

company today so many people have been here today and you can catch me on

bugün pek çok insan buradaydı ve beni YouTube'da yakalayabilirsiniz,

YouTube I am here with you every Sunday Wednesday Friday 2:00 p.m. UK time so

her zaman buradayım. Pazar Çarşamba Cuma 14:00 Birleşik Krallık zamanı,

that means I will be back with you on Sunday you can see me again live on

yani Pazar günü sizinle tekrar geleceğim anlamına gelir, beni Pazar günü YouTube'da tekrar canlı olarak görebilirsiniz

YouTube on Sunday and just in case you are wondering what the name of the

ve asteroidin adının ne olduğunu merak ediyorsanız,

asteroid is it is called Apophis Apophis which apparently is named after the

asteroidin adı Apophis Apophis, görünüşe göre adını

Greek god of chaos the god of chaos Apophis and that was the giant asteroid

Yunan tanrısından alıyor kaosun tanrısı Apophis ve bu

that recently came past the earth did you see it did you wave to it thank you

yakın zamanda dünyanın yanından geçen dev asteroitti gördünüz mü ona el salladınız teşekkür ederim

geo 10 thank you also Erik thank you Lee Kwang once again a big hello to all

geo 10 ayrıca teşekkür ederim Erik teşekkür ederim Lee Kwang tüm güzel yeni arkadaşlarıma bir kez daha büyük merhaba

my lovely new students in Vietnam and also hello to everyone who has joined me

Vietnam'daki öğrenciler ve ayrıca son birkaç gündür bana katılan herkese merhaba

over the past couple of days thank you very much to Jean thank you

Jean'e çok teşekkür ederim

also to sin my very kind of you to say hello I will try to find out why palmyra

ayrıca günah işlemeniz için teşekkür ederim çok naziksiniz merhaba demeniz için palmyra'nın neden mesaj gönderemediğini bulmaya çalışacağım

cannot send messages i will try to find out after I finish the livestream first

öncelikle canlı yayını bitirdikten sonra bulmaya çalışın bayım

of all mr. Duncan thank you for your good live English Abbott and c1 Sunday I

. Duncan iyi canlı İngilizceniz için teşekkür ederim Abbott ve c1 Pazar

am back on Sunday there is no mr. Steve because he's doing lots of things at the

Pazar günü geri döndüm bay yok. Steve çünkü şu anda pek çok şey yapıyor

moment mr. Steve is a very busy bee right now he's doing all sorts of things

Bay. Steve şu anda çok meşgul bir arı her türlü şeyi yapıyor

I will see you on Sunday 2 p.m. UK time have a good weekend

Pazar 14:00'te görüşürüz. Birleşik Krallık zamanı iyi hafta sonları

have a good time whatever you are doing today

iyi eğlenceler bugün ne yapıyorsanız yapın

Saturday or Sunday have a great time stay safe and I really hope that you've

Cumartesi veya Pazar iyi vakit geçirin güvende kalın ve gerçekten umarım

enjoyed today's lesson Oh another thing don't forget also to Like and subscribe

bugünkü dersten keyif almışsınızdır Oh bir şey daha like atmayı ve beğenirseniz abone olmayı unutmayın

if you like my lessons if you like my videos don't forget to give me a big

derslerim videolarımı beğendiyseniz bana büyük bir like atmayı unutmayın

like and also you are more than welcome to subscribe to my channel as well that

ve ayrıca kanalıma abone olmayı da bekleriz bu kadar mı

is it there is no more time to go thank you very much for your company I hope

daha fazla zaman yok arkadaşlığınız için çok teşekkür ederim umarım

you've enjoyed this thank you wherever you are watching at the moment in the

beğendiniz bu teşekkürler şu anda dünyanın neresinde olursanız olun saat

world 2 p.m. UK time Sunday I will be back here with you oh you can also check

14.00'te izliyorsunuz. İngiltere saati ile Pazar günü tekrar burada olacağım oh web siteme de göz atabilirsiniz

my website I suppose I should mention my website before I go here is the website

Sanırım gitmeden önce web sitemden bahsetmeliyim burası web sitesi

and there is the address you can find all of my playlists all of my lovely

ve orada tüm oynatma listelerimi bulabileceğiniz adres var tüm güzel

videos are listed and you can even hear my lovely voice as well

videolarım listeleniyor ve hatta benim güzel sesimi bile duyabilirsiniz

I know not everyone thinks my voice is lovely I know not everyone likes my

Herkesin sesimin güzel olduğunu düşünmediğini biliyorum Herkesin sesimi beğenmediğini biliyorum

voice I understand but there was nothing I can do about it

anlıyorum ama bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yoktu

Thank You Helena Thank You mog mog congratulations once again for being

Teşekkürler Helena Teşekkürler mog mog İlk olduğunuz için bir kez daha tebrikler

first on the live chat my tooth ache one of my teeth is hurting I have a feeling

canlı sohbette dişim ağrıyor dişlerimden biri ağrıyor

that I might have to go to the dentist to have it fixed dear I don't want to go

dişçiye gitmem gerekecek gibi bir his var dişçiye gitmek istemiyorum

to the dentist can you come with me can you please come with me and hold my hand

benimle gelebilir misin lütfen gelirmisin benimle ve elimi tut

because I'm afraid I don't want to go to the dentist because my my dentist the

çünkü korkarım dişçiye gitmek istemiyorum çünkü

one that I used before has left he's gone and now there's a new dentist and I

daha önce kullandığım dişçim gitti ve şimdi yeni bir dişçi var ve

feel very afraid very scared see you on Sunday 2 p.m. UK time and of course

çok korkuyorum seni görmekten çok korkuyorum pazar günü 14:00 Birleşik Krallık zamanı ve tabii ki

until the next time we meet here on YouTube you know what's coming next yes you do...

YouTube'da bir dahaki sefere buluşana kadar sırada ne olduğunu biliyorsunuz evet yaparsınız...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)