Monday escape from isolation / 27th April 2020 / LIVE from England / learn with Mr Duncan

oh hello there hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today

oh merhaba herkese merhaba bu bay. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin umarım

are you okay I hope so are you happy I really hope so here I am yeah I couldn't

mutlusundur gerçekten umarım öyleyse buradayım evet

resist coming out for a walk because it looks

yürüyüşe çıkmadan edemedim çünkü görünüşe

as if the weather here in the UK is going to change a lot over the next

göre burada Birleşik Krallık'ta hava değişecek. önümüzdeki

few days unfortunately we are going to have lots of rain this week

birkaç gün boyunca ne yazık ki bu hafta çok yağmur yağacak bu

so all of that lovely sunshine is about to come to an end today the web there is

yüzden tüm o güzel güneş ışığı bugün sona ermek üzere.

a little bit unsettled quite unsettled and quite cloudy I suppose would you

like to have a view or a little look at the view here it is so I'm out at the

bir manzaraya bak ya da manzaraya biraz bak işte bu yüzden şu

moment having a lovely walk in the countryside near to where I live oh

anda dışarıdayım, yaşadığım yere yakın kırsalda güzel bir yürüyüş yapıyorum oh

there we go we've changed the angle I've managed to

işte başlıyoruz açıyı değiştirdik

change the angle as if by magic so we are here once again live not in the

değiştirmeyi başardım açı sanki sihirle bu yüzden bir kez daha buradayız

studio we are not in the garden we are actually out and about in the

stüdyoda değil bahçede değiliz aslında dışarıdayız ve

countryside for those who are wondering who their hell is that my name is Duncan

cehennemin kim olduğunu merak edenler için benim adım Duncan

I teach English on YouTube and I've been doing it for ever such a long time a

YouTube'da İngilizce öğretiyorum ve bunu çok uzun zamandır yapıyorum

very long time in fact here I am today having a walk I decided to break away

çok uzun zamandır aslında buradayım bugün yürüyüş yapıyorum evden ayrılmaya karar verdim

from the house because I've been spending so much time at home I thought

çünkü evde çok fazla zaman geçiriyorum

today I would go out for a little walk and I thought wouldn't it be a nice idea

bugün düşündüm ki yapacağım biraz yürüyüşe çık ve buraya gelip seninle biraz yürüyüş yapsam iyi bir fikir olmaz mı diye düşündüm bu yüzden

if I came out here and had a little walk

with you so here we go here we are I didn't go to the doctor's

işte başlıyoruz bugün doktora gitmedim

today because I'm actually feeling a lot better you might you may notice that my

çünkü aslında çok daha iyi hissediyorum fark etmişsinizdir

voice my voice is a lot better today also the weather today even though it's

sesim bugün çok daha iyi sesim de bugün hava bulutlu olmasına rağmen size karşı

cloudy it is very warm to be honest with you I am absolutely boiling hot so for a

dürüst olmak gerekirse çok sıcak kesinlikle çok sıcak bu yüzden bir

moment I am going to take my coat oh I'm going to take it off because I am so

anlığına alacağım montumu çıkaracağım çünkü

warm for those who are asking about the captions I am using my mobile phone at

altyazıları soranlara çok ısındım şu anda cep telefonumu kullanıyorum o yüzden

the moment so because I'm using my mobile phone there will be no live

cep telefonumu kullandığım için canlı

captions when I have my studio broadcast you can have live captions but if I'm on

altyazı olmayacak stüdyo yayınımı yaptır canlı altyazı alabilirsin ama

my mobile phone which I am now thank you very much modern technology for allowing

cep telefonumdaysam ki şu an öyleyim

me to stand in the countryside and share my moments with you as well I have been

kırsalda durup anlarımı seninle paylaşmama izin verdiğin için çok teşekkür ederim modern teknoloji

here every day during this crazy time you may have noticed this morning that

her gün buradayım Bu çılgın zamanda, bu sabah

the leader of this country has returned to work Boris is back however it looks

bu ülkenin liderinin işe döndüğünü fark etmiş olabilirsiniz, Boris geri döndü, ancak görünüşe

as if the lockdown here in the UK is going to continue for a very long time

göre Birleşik Krallık'taki tecrit çok uzun bir süre daha devam edecek, bu yüzden

to come so it looks as if we will still be in this situation for perhaps the

öyle görünüyor Öngörülebilir gelecek hakkında konuştuğumuzda, belki de öngörülebilir gelecekte hala bu durumda olacağız,

foreseeable future when we talk about the foreseeable future we are saying the

future or the time ahead that we can plan or decide on so the foreseeable

planlayabileceğimiz veya karar verebileceğimiz geleceği veya önümüzdeki zamanı söylüyoruz, bu nedenle öngörülebilir

future is something that we can see in the future something that is not too

gelecek, gelecekte görebildiğimiz bir şeydir. çok

distant so for the foreseeable future we are going to be

uzak değil yani öngörülebilir gelecekte

having this situation right now the one we are living through if you are having

şu anda yaşadığımız bu durumu yaşayacağız eğer

difficulty looking at the chat I suggest you refresh this livestream so

sohbete bakmakta zorluk çekiyorsanız bu canlı yayını yenilemenizi öneririm, böylece

if you can't leave your messages on the live chat what I suggest is you refresh

mesajlarınızı açık bırakamazsanız canlı sohbet sana önerim

this stream hello to Helena hello Helena high English addicted friends I hope you

bu akışı yenilemen Helena'ya merhaba merhaba Helena yüksek İngilizce bağımlısı arkadaşlar umarım

are all well and satisfied can I say thank you once again Helena for your

hepiniz iyi ve memnunsunuzdur Hafta sonu süper sohbette gönderdiğiniz güzel bağışınız için Helena'ya bir kez daha teşekkür edebilir miyim

lovely donation that you sent on the super chat at the weekend I really do

appreciate it well I have another thank you to make as

Bunu gerçekten takdir ediyorum, başka bir teşekkürüm daha var,

well excuse me I have something else that I must do I have to say thank you

afedersiniz, yapmam gereken başka bir şey var, canlı sohbette bağış yapan

to another kind person another kind person who has made a donation on the

başka bir nazik kişiye teşekkür etmeliyim, bu

live chat so just please bear with me a moment I need to go into my back so

yüzden lütfen biraz sabredin arkama girmem gerekiyor bu yüzden

please just wait a moment and I will be back with you don't go away okay

lütfen bir dakika bekleyin ve size döneceğim gitmeyin tamam

please stay around thank you very much I found it can I say thank you very much

lütfen buralarda kalın çok teşekkür ederim buldum buldum Mikael'e çok teşekkür ederim

to Mikael or Macao Coble ah I hope I pronounced your name right

veya Macao Coble ah umarım isminizi doğru telaffuz etmişimdir dün PayPal aracılığıyla gönderdiğiniz

thank you very much for your lovely donation that you sent yesterday through

güzel bağışınız için çok teşekkür ederim

PayPal Thank You McHale Co Bella or Cabella thank you very much for your

Teşekkürler McHale Co Bella veya Cabella güzel bağışınız için çok teşekkür ederim

lovely donation thanks a lot and can I say a big thank you to everyone who has

çok teşekkürler

made donations through PayPal over the past two or three weeks and of course

Son iki veya üç hafta içinde PayPal aracılığıyla bağışta bulunan herkese ve elbette

here is the address if you want to send a small donation

burada adres, PayPal aracılığıyla küçük bir bağış göndermek

through PayPal you can and then that will allow my work to continue forever

istiyorsanız gönderebilirsiniz ve bu, işimin sonsuza

and ever and hopefully forever and ever and ever I really hope so

dek ve sonsuza dek devam etmesini sağlayacaktır. ve her zaman gerçekten öyle olmasını umuyorum, bu yüzden

so there it is all of my lessons are free I do not charge for my teaching

tüm derslerim ücretsiz, öğretim sürem için ücret almıyorum, bu yüzden

time so if you want to make a donation you are more than welcome to do so thank

bağışta bulunmaktan memnuniyet duyarım,

you very much I have been asked if I can show the PayPal address for a very long

çok teşekkür ederim benden istendi PayPal adresini çok uzun

time so can I show it on the screen for a long time because apparently some

süre gösterebilirsem, ekranda uzun süre gösterebilir miyim çünkü görünüşe göre bazı

people can't see it because I don't show it for long enough so there it is I will

insanlar onu yeterince uzun süre göstermediğim için göremiyor, o yüzden orada

keep it on the screen for a few more seconds and now it has gone away

tutacağım birkaç saniye daha ekranda kaldı ve şimdi gitti

hopefully you won't go away today because I'm how out here at the moment I

umarım bugün gitmezsiniz çünkü ben şu an buradayım

was a little bit distracted today for two reasons first of all I found it very

biraz dikkatim dağıldı iki nedenden dolayı öncelikle çok buldum

difficult to get a signal today unfortunately I couldn't get a signal on

bugün sinyal almak zor maalesef telefonuma sinyal alamadım ki

my phone which of course you definitely need a signal if you are planning to do

tabii ki canlı mobil yayın yapmayı planlıyorsanız kesinlikle sinyale ihtiyacınız var bu

a live mobile stream so I couldn't find a signal and then eventually I did and

yüzden sinyal bulamadım ve sonunda buldum ve sonra

then something distracted me I noticed something happening in the distance so I

bir şey dikkatimi dağıttı Uzakta bir şey olduğunu fark ettim bu yüzden dikkatim

became very distracted and there were two pheasants fighting it isn't very

çok dağıldı ve iki sülün kavga ediyordu,

often that you see two male pheasants fighting with each other but they were

iki erkek sülün birbiriyle kavga ettiğini çok sık görmezsiniz ama kavga ediyorlardı,

so there are two pheasants behind me earlier and they were fighting and they

yani daha önce arkamda iki sülün vardı ve onlar kavga ediyorlardı ve

were doing all sorts of strange movements very interesting so that's the

her türden garip hareketleri çok ilginç yapıyorlardı bu yüzden şimdiye kadar

first time I've ever seen - male pheasants fighting each other it

ilk kez erkek sülünlerin birbirleriyle kavga ettiğini gördüm

was a very unusual moment to say the least I did not go to the doctor just

en azını söylemek çok sıra dışı bir andı daha bugün doktora

today I haven't been to the doctors I had a lovely sleep last night they

gitmedim Doktorlara gittim dün gece güzel bir uyku çektim

always say that sleep is a good form of therapy and

her zaman uykunun iyi bir terapi olduğunu söylerler ve

I agree I think so I think a good night's sleep is a great remedy also

ben de aynı fikirdeyim bence bu yüzden iyi bir gece uykusunun harika bir çare olduğunu düşünüyorum

yesterday I rested my voice so after yesterday's livestream I decided to have

dün de dünkü canlı yayından sonra sesimi dinlendirdim

a lovely rest I rested my voice yesterday and today you can probably

Güzelce dinlenmeye karar verdim, dün sesimi dinlendirdim ve bugün muhtemelen

tell that my voice is a little better so my voice is sounding a little better

sesimin biraz daha iyi olduğunu söyleyebilirsin, bu yüzden bugün sesim biraz daha iyi, sence

today do you think so do I sound better because during the

daha iyi geliyor muyum çünkü

past few days my voice has been terrible most of it because I have been suffering

son birkaç gündür sesim çoğu korkunçtu çünkü

from hay fever nothing else it isn't anything else for those who are worried

saman nezlesi çekiyorum başka bir şey değil sağlığımdan endişe edenler için başka bir şey değil değil mi

about my health it is not it isn't that definitely not if you missed yesterday's

kesinlikle değil mi dünkü

live stream I was actually in the garden with mr. Steve Steve was showing us some

canlı yayını kaçırdıysanız aslında içindeydim bey ile bahçe Steve Steve şu anda

of the work that he's doing in the garden right now unfortunately today mr.

bahçede yaptığı işlerden bazılarını bize gösteriyordu maalesef bugün Mr.

Steve has to do some work in the house what mr. Steve calls his proper job or

Steve'in evde bazı işler yapması gerekiyor . Bir şeyin uygun olduğunu söylediğimizde Steve, uygun işi veya

his normal job when we say that something is proper proper it means it

normal işi olarak adlandırır; bu, bunun

is the thing that is appropriate or the thing that you do normally or maybe the

uygun olan veya normalde yaptığınız şey olduğu anlamına gelir veya belki

thing that is more recognizable something that is proper proper Anna

daha tanınabilir olan şey, uygun olan bir şey, uygun olan, Anna

says why didn't you go to the doctor you should have gone to the doctor anyway my

neden yapmadığını söyler. 'doktora git zaten gitmeliydin zaten

voice feels a lot better today and during this strange time I don't really

sesim bugün çok daha iyi geliyor ve bu garip dönemde doktoru gerçekten

want to bother the doctor I don't want to go to the doctor and annoy him with

rahatsız etmek istemiyorum doktora gidip onu sinirlendirmek istemiyorum

my micro ki voice because at the moment all of the medical teams and the staff

mikro ki sesimle çünkü şu anda tüm sağlık ekipleri ve personel sizden muzdarip

are very busy taking care of people who are suffering from you know what I think

insanlarla ilgilenmekle meşgul bence ne dediğimi

you know what I'm talking about I'm sure you do thank you for joining me

biliyorsunuzdur bugün bana katılarak,

today I will let you see some of the scenery

around where I'm living and also where I'm walking right now doo doo doo doo oh

yaşadığım yerdeki ve ayrıca şu anda yürüdüğüm yerdeki bazı manzaraları görmenize izin vereceğim doo doo doo doo oh

yes let's go over there shall we in the distance believe it or not over there we

evet hadi oraya gidelim uzaktan inanalım mı inanmayalım mı

are actually looking towards whales so in the very distance along the top there

oradayız aslında balinalara doğru bakıyor, yani tepe boyunca çok uzakta,

that is actually whales and that is how close we are to the Welsh border so we

aslında balinalar ve bu, Galler sınırına bu kadar yakınız, bu yüzden

are very close to whales oh I can see the pheasant he's up there by the way if

balinalara çok yakınız oh, sülününü görebiliyorum, bu arada, o orada, eğer

you're wondering what a pheasant is it is a kind of bird a very large bird and

sen' Sülün nedir diye merak ediyorsunuz, bu bir tür kuş, çok büyük bir kuş ve

at this time of year they are making a lot of noise because it is the mating

yılın bu zamanında çok ses çıkarıyorlar çünkü çiftleşme

season you will recognize the pheasant the male pheasant is brown it has

mevsimi, sülünleri tanıyacaksınız, erkek sülün kahverengi,

beautiful patterns on its feathers and it has some red patches on its face and

üzerinde güzel desenler var. tüyleri var ve yüzünde bazı kırmızı lekeler var ve

it makes quite a horrible noise it screeches it makes a screeching sound

oldukça korkunç bir ses çıkarıyor cıyaklıyor öyle bir ses çıkarıyor ki sülünleri

like that so you might hear the pheasant somewhere around here there are two

duyabilirsiniz buralarda bir yerlerde iki

pheasants and they were fighting earlier you should have seen it

sülün var ve daha önce kavga ediyorlardı onu görmeliydiniz Birbirlerinin

it was amazing they were they were doing all sorts of strange movements in front

önünde her türlü garip hareketi yapmaları inanılmazdı,

of each other so I think the two males were trying to

bu yüzden iki erkeğin kendi

fight over their territory the area where they want to build their nest

bölgeleri, yuvalarını kurmak istedikleri alan,

maybe as I said over there Wales is in the distance and if you look carefully

belki de dediğim gibi, Galler'de savaşmaya çalıştıklarını düşünüyorum. mesafe ve dikkatli bakarsanız,

you can also see there is a little bit of yellow can you see the yellow that

biraz sarı olduğunu da görebilirsiniz, sarıyı görebiliyor musunuz, bu

is what is causing my hay fever at the moment so the yellow over there in the

şu anda saman nezleme neden oluyor, yani uzaktaki sarı kolza

distance is rapeseed rapeseed and those fields are full of rapeseed and

kolza ve bu tarlalar dolu kolza tohumu ve

unfortunately the pollen goes straight at my nose and it makes me sneeze

ne yazık ki polen doğrudan burnuma geliyor ve beni hapşırtıyor

and fortunately the rapeseed is is quite annoying to be honest it really is

ve neyse ki kolza tohumu oldukça can sıkıcı, dürüst olmak gerekirse, gerçekten

definitely hello to the live chat yes we are chatting today we are chatting about

canlı sohbete merhaba evet bugün sohbet ediyoruz

all sorts of things how are you coping how are you surviving during this time

her türlü şey hakkında sohbet ediyoruz nasılsınız başa çıkıyorsun bu süre zarfında nasıl hayatta kalıyorsun keyif alıyor musun

are you enjoying it I think there are two pheasants over there there are two

orada iki sülün var

pheasants so one calls and then the other one calls just afterwards I don't

sanırım iki sülün var biri sesleniyor sonra diğeri sesleniyor

know if you can hear it but there are two I think there are two pheasants over

duyabiliyormusun bilmiyorum ama iki tane var Sanırım orada iki sülün var

there and they keep calling maybe there will be another fight later on perhaps

ve aramaya devam ediyorlar belki daha sonra başka bir kavga olur belki

who knows who knows hello TS nice to see you here today

kim bilir kim bilir merhaba TS bugün seni burada görmek güzel

we are talking about all sorts of things today I'm outside I'm enjoying the fresh

her türlü şeyden bahsediyoruz bugün ben dışarıdayım eğleniyorum

air to be honest with you I I didn't want to spend today in the house I

dürüst olmak gerekirse temiz hava bugünü evde geçirmek istemiyordum

didn't want to stay at home I really wanted to have a walk and get some

evde kalmak istemiyordum gerçekten yürüyüş yapmak ve biraz egzersiz yapmak istiyordum

exercise so that's what I'm doing right now I am doing that right now I'm having

bu yüzden şu anda yaptığım şey bu şu anda bunu yapıyorum çok

a lovely walk and of course I am getting some well-needed

güzel bir yürüyüş yapıyorum ve tabii ki çok ihtiyaç duyulan bir

exercise much needed if something is much needed it means it is something you

egzersiz yapıyorum çok gerekli eğer bir şeye çok ihtiyaç varsa bu

really do require you require something quite a lot very much hello also to

gerçekten ihtiyacın olan bir şey demektir bir şeye oldukça fazla ihtiyacın var çok fazla fernando'ya da merhaba

fernando i i'm live and i'm online in the chat

Canlı yayındayım ve sohbette çevrimiçiyim

thank you for Nando nice to see you here today in my area says

Nando için teşekkür ederim bugün sizi burada görmek güzel benim bölgemde

oh hello Mika hello to Japan the areas are covered with the yellow color of

oh merhaba Mika Japonya'ya merhaba diyor alanlar kolza tohumunun sarı rengiyle kaplı

rapeseed it is a very popular thing nowadays if you travel around the UK

bu aralar çok popüler bir şey Birleşik Krallık'ta belirli bölgelere seyahat ederseniz,

certain areas you will see rapeseed fields everywhere they are actually all

her yerde kolza tarlaları göreceksiniz, aslında her

over the place rapeseed has become a very useful thing

yerdeler kolza

not only for food but also for certain types of biofuel biofuel sustainable

sadece gıda için değil, aynı zamanda belirli biyoyakıt türleri için de çok yararlı bir şey haline geldi biyoyakıt sürdürülebilir

fuel if you will hello - severa

yakıt eğer merhaba - şiddetli

hello severa how are you I'm okay not too bad I feel much better now I'm

merhaba sever nasılsın iyiyim çok kötü değilim şimdi çok daha iyi hissediyorum

outside I've had a little bit of exercise I've had a nice walk and now

dışarıdayım biraz egzersiz yaptım güzel bir yürüyüş yaptım ve şimdi

I'm taking a rest and also talking to you at the same time

dinleniyorum ve seninle de konuşuyorum aynı zamanda

hello - Irene hello - Mizuki I am a bit tired today because I'm doing a lot of

merhaba - Irene merhaba - Mizuki Bugün biraz yorgunum çünkü çok

things but when I watched the video of mr. Duncan and I can hear the birds and

şey yapıyorum ama mr. Duncan ve ben kuşları duyabiliyoruz ve

also I'm learning a lot thank you to the teacher who brought me laughter mr.

ayrıca çok şey öğreniyorum, bana kahkaha getiren öğretmene teşekkür ederim Bay.

Duncan Thank You musica that's very kind of you to say I always try to keep my

Duncan Teşekkür ederim musica, söylemen çok nazik, her

spirits up I know at the moment things are quite strange everywhere including

zaman moralimi yüksek tutmaya çalışıyorum, biliyorum şu anda her yerde işler oldukça tuhaf,

here in the UK as well things are very weird

burada Birleşik Krallık da dahil, her şey çok tuhaf

most people are staying at home some people are going out for exercise so I

çoğu insan evde kalıyor bazı insanlar gidiyor egzersiz için dışarı çıktım, bu yüzden

live in the countryside which means I can actually go outside around the area

kırsalda yaşıyorum, bu da aslında yaşadığım bölgenin etrafında dışarı çıkabileceğim anlamına geliyor, ki

where I live which of course you are allowed to do so they say that you can

tabii ki buna izin veriliyor, yani evinize

get exercise if you just stay very close to your house so my house is over there

çok yakın durursanız egzersiz yapabileceğinizi söylüyorlar, yani benim evim orada,

down there if I go over that way I will approach my house so I'm not very far

aşağıda, o yoldan gidersem evime yaklaşacağım, bu yüzden polis gelir diye evimden çok uzakta olmam

away from my house just in case the police come around

because apparently this is something that is happening the police are

çünkü görünüşe göre bu olan bir şey, polis

actually going around here in the UK and they are checking to make sure everyone

aslında burada dolaşıyor. Birleşik Krallık ve herkesin

is keeping their safe distance they are making sure that people keep their safe

güvenli mesafeyi koruduğundan emin olmak için kontrol ediyorlar, insanların güvenli sosyal mesafelerini koruduklarından emin oluyorlar, bu yüzden

social distance so perhaps whilst I'm doing this maybe a police officer will

belki ben bunu yaparken bir polis memuru

come along and ask me what I'm doing I window

gelip bana ne yaptığımı sorabilir.

I feel quite excited actually by that it might be a very exciting thing to do

b-tree is how lovely is your background today it is nice and I couldn't resist

b-tree, bugün arka planın ne kadar güzel, güzel ve

coming outside this is the last day of the good weather this week we are going

dışarı çıkmaya dayanamadım, bu, bu hafta güzel havanın son günü, biz yarın

to have a lot of rain heavy rain tomorrow and also Wednesday and maybe

çok yağmur yağacak ve ayrıca çarşamba ve belki

also at the end of the week as well lots of rain is coming this way mr.

de hafta sonunda da çok yağmur yağacak bu tarafa çok yağmur geliyor bayım.

Steve is very pleased about it because this afternoon he will plant his grass

Steve bundan çok memnun çünkü bu öğleden sonra çim

seed if you were watching yesterday Steve was talking about his grass seed

tohumunu ekecek, eğer dün izliyorsanız Steve çim tohumundan bahsediyordu,

so today he's going to actually put the grass seed in the garden and if there's

yani bugün çim tohumunu gerçekten bahçeye koyacak ve eğer

one thing that Steve needs over the next couple of days it is a lot of rain a lot

Steve'in ihtiyacı olan bir şey varsa önümüzdeki birkaç gün çok yağmur çok

of rain we are going to get a lot of rain over the next few days so I think

yağmur önümüzdeki birkaç gün çok yağmur yağacak bu yüzden

Steve is feeling very very happy thank you

Steve'in çok çok mutlu olduğunu düşünüyorum teşekkür ederim

Reshma I love your voice mr. Duncan my teacher thank you very much my voice has

Reshma sesinizi seviyorum bayım. Duncan hocam çok teşekkür ederim

been terrible over the past few days I think I've been using my voice too much

son birkaç gündür sesim berbat çıktı sanırım sesimi çok fazla kullanıyorum

I really do that's probably the reason why I have been with you every day

gerçekten kullanıyorum muhtemelen bu yüzden

for around 30 maybe 35 days I've been here every single day

yaklaşık 30 belki 35 gündür her gün sizinle birlikteyim ben Burada her gün bulundum

it was very funny yesterday you and mr. Steve it was very funny Steve thought

dün çok komikti siz ve Bay. Steve çok komikti Steve bunun

that we would get bored instead he's talking about gardening was very

yerine sıkılacağımızı düşündü bahçıvanlıktan bahsediyor çok

interesting thank you Anna it is amazing how many people are

ilginçti teşekkür ederim Anna ne kadar çok insanın

genuinely really interested in gardening as you know I am not I'm not very keen

gerçekten bahçıvanlıkla gerçekten ilgilendiğini biliyorsun, ben değilim, ben bahçıvanlıkla pek ilgilenmem.

on gardening you see I'm not very keen I don't like gardening mr. Steve likes

bak ben pek hevesli değilim bahçe işlerini sevmem bayım Steve bahçıvanlığı seviyor Ben

gardening I don't like gardening unfortunately

bahçıvanlığı sevmiyorum ne yazık ki

hello also to marina you are right Anna it has been interesting well I thought

marinaya da merhaba haklısın Anna ilginçti

Steve yesterday was a little tired however after his very busy morning in

dün Steve'in biraz yorgun olduğunu düşünmüştüm ancak bahçedeki çok yoğun sabahından sonra

the garden he gave us even more time in the afternoon to talk about his

bize öğleden sonra daha fazla zaman ayırdı. bahçıvanlığından bahsetmişken

gardening I was very pleased that mr. Steve managed to join us yesterday

çok memnun oldum bayım. Steve dün bize katılmayı başardı

because I thought he wasn't you see in fact before I started my live stream

çünkü canlı yayınıma başlamadan önce onun siz olmadığını düşündüm

Steve was having a sleep he told me later he said did you know I was

actually having a sleep earlier before you started your live stream and I

ve

didn't know that I have no idea naughty boy hello 2-seater I just had a

bilmiyordum hicbir fikrim yok yaramaz cocuk merhaba 2 kisilik az once

message there was a message that says mr. Duncan there is a bull there is a

mesaj geldi mr diyen bir mesaj vardi . Duncan bir boğa var

bull running behind you I don't think so there is one thing I am very aware of

arkanda koşan bir boğa var Sanmıyorum yani çok iyi bildiğim bir şey var

and that is the fact that there are no Bulls in this field definitely not

ve o da bu alanda Boğa olmaması gerçeği kesinlikle

hello to Belarusian Belarus is here nice to see you here as well I haven't seen

Belarus'a merhaba değil Belarus burada güzel burada da görüşürüz

Louis has anyone seen Luis Mendez I haven't seen him yet if anyone has seen

Louis'i görmedim Luis Mendez'i gören oldu mu onu henüz görmedim kimse

Louis oh there is Louis I've just seen Louis talk of the devil

Louis'i gördüyse ah işte Louis Az önce Louis'in şeytandan bahsettiğini gördüm,

not literally when we say talk of the devil we don't mean that that person is

şeytandan bahsetmek dediğimizde değil. şeytan, o kişinin şeytan olduğunu kastetmiyoruz,

the devil what we are actually saying is oh I've just mentioned that person so I

aslında söylediğimiz şey şu: ah, az önce o kişiden bahsettim, bu yüzden

mentioned Louis and then suddenly Lewis appeared on the live chat so you might

Louis'den bahsettim ve sonra aniden canlı sohbette Lewis belirdi, bu yüzden

say talk of the devil but it doesn't really mean that that person is the

şeytandan bahsedebilirsin ama öyle değil ' gerçekten o kişinin şeytan olduğu anlamına gelmiyor,

devil it just means that that person appeared just as you just as you

bu sadece o kişinin tıpkı sizin gibi göründüğü anlamına geliyor, tıpkı

mentioned that person's name I hope you understood that because I didn't mr.

o kişinin adını andığınız gibi umarım bunu anlamışsınızdır çünkü ben mr.

Duncan what's the difference between speak and talk speak is the action of

Duncan konuşmak ve konuşmak arasındaki fark nedir?

this talk can also be used in a similar way but also of course if you have a

conversation you will speak to each other so the action is the direction of

the speech you speak so I speak to you if I was talking with mr. Steve we would

Bay ile konuşuyor olsaydım seninle konuşurdum. Steve

speak to each other we would speak to each other it is a verb you see we are

birbirimizle konuşurduk birbirimizle konuşurduk bu bir fiildir görüyorsun onu

doing it talk is the same thing you talk you speak you say something you talk

yapıyoruz konuşmak aynı şey sen konuşuyorsun konuşuyorsun bir şey söylüyorsun

with another person or you talk to someone it is always direction so

başka biriyle konuşuyorsun veya biriyle konuşuyorsun bu her zaman yön yani

speaking is always something it is an action with direction

konuşmak her zaman yönlendirmeli bir eylemdir

and so is talk talk with someone you have a conversation you talk with

ve konuşmak da öyledir biriyle konuşmak sohbet ediyorsun

someone you say hello you have a chat you have a chinwag you talk you speak

biriyle konuşuyorsun merhaba diyorsun sohbet ediyorsun çene çalıyorsun konuşuyorsun

normally we use the word speak when we are giving some sort of lecture so you

normal konuşuyorsun biz verirken konuş kelimesini kullanıyoruz

might speak in front of another group of people or in front of a school or a

başka bir grup insanın önünde veya bir okulun veya

class what was that what did you say I didn't see that

sınıfın önünde konuşabilmeniz için bir tür ders, o neydi o ne dedin ben o

message Oh apparently gardening is very popular in Moscow Andy says half of the

mesajı görmedim Oh, görünüşe göre bahçecilik Moskova'da çok popüler Andy yarısının diyor

people in Moscow love to work in their garden I would

Moskova'daki insanlar bahçelerinde çalışmayı severler,

imagine many people grow their own food it's also very popular here many years

birçok insanın kendi yiyeceklerini yetiştirdiğini hayal ediyorum, burada da çok popüler, yıllar

ago people used to love growing their own food

önce insanlar kendi yiyeceklerini yetiştirmeyi severdi

but then it slowly disappeared it slowly vanished nowadays for many reasons more

ama sonra yavaş yavaş kayboldu, günümüzde birçok nedenden dolayı yavaş yavaş yok oldu.

and more people are now enjoying growing their own potatoes carrots lots of other

insanlar artık kendi patateslerini yetiştirmekten keyif alıyorlar havuç bir sürü başka

things Tomatoes many people love growing their own tomatoes it is very popular

şey Domates Birçok insan kendi domateslerini yetiştirmeyi seviyor çok popüler

hello the pheasant is over there he's getting rather angry in Chinese talk to

merhaba sülün orada Çince'de oldukça kızıyor şeytanla konuşunca

the devil is replaced by once say cow cow here comes

yerini bir kez inek inek geliyor diye alıyor

cow cow does anyone remember I'm not sure actually I'm not sure I don't

inek inek hatırlayan var mı Emin değilim aslında emin değilim onu

remember that one but quite often if we are talking about another person and

hatırlamıyorum ama çoğu zaman başka bir kişiden bahsediyorsak ve

then they suddenly appear you say talk of the devil here is he's here now

sonra birdenbire ortaya çıkarlarsa şeytandan bahsediyorsunuz o şimdi burada mı diyorsunuz

a person who talks a lot is a chatterbox that's what we say if a person likes

çok konuşan kişi gevezedir diyoruz, eğer bir kişi

talking a lot if they talk all the time we can say that they are a chatterbox

çok konuşmayı seviyorsa, sürekli konuşursa,

chatterbox Belarusian says my father grows tiny tomatoes cherry tomatoes is

that what they are are they are they cherry tomatoes I like Terry Tomatoes

onun geveze olduğunu söyleyebiliriz. onlar çeri domates mi

every Sunday mr. Steve makes some lovely salmon he will cook salmon he will put

Her pazar Terry Tomatoes'u severim mr. Steve çok güzel bir somon yapıyor somon balığı pişirecek

it in the oven and it will slowly slowly start to cook and then with it he will

onu fırına koyacak ve yavaş yavaş pişirmeye başlayacak ve sonra yanına

also put some small cherry tomatoes cherry tomatoes so they are tiny

biraz da küçük çeri domatesler çeri domatesler koyacak yani minik

tomatoes but they actually look like cherries so the shape is very similar to

domatesler ama aslında kiraza benziyorlar yani şekli

a cherry and they call them cherry tomatoes and they are very nice with

bir kiraza çok benziyor ve onlara çeri domates diyorlar ve somonla çok güzeller,

salmon can I just say very nice hello to mr. Duncan I have read the news about

sadece çok hoş bir merhaba diyebilir miyim baya? Duncan İngiliz kırsal sakinleriyle ilgili haberleri okudum,

the English countryside residents they are angry with Londoners they are saying

Londralılara kızgınlar,

go away in some km in some places I think maybe in Wales and other places

bazı yerlerde birkaç kilometre uzaklaşın diyorlar, sanırım Galler'de ve başka yerlerde

but not here here we are not telling anyone to go away because no one is

ama burada değil, kimseye gitmesini söylemiyoruz çünkü kimse

coming here to be honest most people are staying indoors most people are staying

buraya dürüst olmak için geliyor çoğu insan evde kalıyor çoğu insan

in the house or they are staying very near to where they live however there

evde kalıyor ya da yaşadıkları yere çok yakın kalıyorlar ancak

are some people who want to travel around they want to go to many different

bazı insanlar gezmek istiyor

beautiful places during this lockdown sadly it is not allowed unfortunately at

bu karantina sırasında çok farklı güzel yerlere gitmek istiyorlar ne yazık ki

the moment so you must stay close to where you live

şu anda buna izin verilmiyor, bu yüzden yaşadığınız yere yakın durmalısınız ki ben de bunu

which is what I'm doing before anyone says mr. Duncan you shouldn't be there I

kimse demeden yapıyorum . Duncan orda olmamalısın

can safely say that my house is not very far away over there my house is not very

evim oralarda çok uzakta değil rahatlıkla söyleyebilirim arkanda endişelenenler için evim çok uzakta değil

far away for those who are worried behind you on the grass if you there are

çimlerde

yellow flowers ah yes you are right would you like to see one of the flowers

sarı çiçekler varsa ah evet haklısın çimenlerin üzerinde çiçeklerden birini görmek hoşunuza gidiyor bir

on the grass there are lots of yellow flowers I'm going to show one to you

sürü sarı çiçek var size bir tane göstereceğim

unfortunately one of these poor flowers will have to be sacrificed for my live

ne yazık ki bu zavallı çiçeklerden biri canlı yayınım için feda edilmek zorunda kalacak

stream so I'm going to get one and I will bring it to you and I will show it

bu yüzden bir tane alacağım ve Size getireceğim ve

right now on the camera one moment and going over there the pheasant is getting

hemen şimdi bir an kameraya göstereceğim ve oraya giderken sülün sinirleniyor

angry

if you haven't already guessed I'm actually on a hill so everything is

eğer tahmin etmediyseniz aslında bir tepedeyim yani her şey

going downwards everything is going down here we go so there it is look at that a

aşağı gidiyor her şey aşağı gidiyor işte başlıyoruz işte bak şu

lovely dandelion so this is actually called a dandelion

güzel karahindiba yani buna aslında karahindiba deniyor

there it is dandelion growing in a field enjoying this sunny day until mr. Duncan

işte bu güneşli günün tadını çıkaran bir tarlada büyüyen karahindiba bay. Duncan

came along and he plucked me away mr. Duncan why did you take me away from

geldi ve beni alıp götürdü Bay. Duncan neden beni

this lovely field hmm so there it is you see a lot of these yellow flowers at

bu güzel tarladan aldın hmm yani yılın bu zamanında bu sarı çiçeklerden çokça görüyorsun

this time of year dandelions are rather nice yellow flowers and during the

karahindibalar oldukça güzel sarı çiçekler ve

springtime early summer you will see many of these flowers around it is a

ilkbaharda yazın başlarında çevresinde bu çiçeklerden birçoğunu göreceksin bir

dandelion dandelion is not beautiful some people use dandelions to to cook

karahindiba karahindiba güzel değil bazı insanlar yemek pişirmek için karahindiba kullanıyor

with I must admit I've never tried cooking with dandelions to be honest

itiraf etmeliyim ki dürüst olmak gerekirse karahindiba ile yemek yapmayı hiç denemedim

what do they smell of do they have a smell not really I can't smell this so

ne kokuyorlar kokuları var mı gerçekten değil ben bunun kokusunu alamıyorum bu yüzden

dandelions normally don't have a very strong smell but I hope you enjoyed that

karahindiba normalde çok keskin bir kokunuz yok ama umarım

a nice little bit of English countryside and de Lyonne mr. Duncan is this the

biraz hoş İngiliz kırsalından ve de Lyonne Mr. Duncan burası

place in England it looks so natural and the inherent beauty of nature and the

İngiltere'de çok doğal görünüyor ve doğanın doğal güzelliği ve

yellow flowers thank you very much Mukund thank you very much the flower

sarı çiçekler çok teşekkür ederim Mukund çok teşekkür ederim elinizdeki çiçek çok

that you have in your hand is so beautiful and

güzel ve

yes deaf dandelions are everywhere at the moment they are all over the place

evet sağır karahindiba şu anda her yerde her yerdeler

and that's also the reason why you'll see many of them in the countryside at

ve bu yüzden yılın bu zamanında kırsal kesimde birçoğunu görmenizin nedeni de

this time of year

I think the police are coming they found me ah I better run not really

sanırım polis geliyor beni buldular ah koşsam iyi olur

would you like to see another dandelion since I think the pheasant wants to see

başka bir karahindiba daha görmek istemez misiniz çünkü Sanırım sülün

another dandelion I'm going to show you another one but this one will look

başka bir karahindiba görmek istiyor size bir tane daha göstereceğim ama bu farklı görünecek

different let me just try to find another dandelion but it will look very

başka bir karahindiba bulmaya çalışayım ama bundan çok farklı görünecek

different from this one just a moment don't go away stay there

bir an gitme uzaklara orda

please

lütfen

oh my gosh

aman tanrım

whose idea was it to stand on a hill so there is the dandelion but this is also

bir tepede durmak kimin fikriydi yani karahindiba var ama

a dandelion as well can you see the dandelion and this dandelion has already

lost its flower and now this dandelion is ready to release all of the seeds and

bu da bir karahindiba. tohumlar ve

you can see there there are lots of little seeds contained on this dandelion

orada görebilirsiniz, bu karahindibada çok sayıda küçük tohum var,

so this and this are actually the same flower this comes first and then this

yani bu ve bu aslında aynı çiçek, önce bu geliyor ve sonra bu

comes afterwards and all of the seeds will be released and they will fly away

geliyor ve tüm tohumlar salınacak ve esintiyle uçup gidecekler

on the breeze then they will land on the ground and the next year they will

sonra yere inecekler ve gelecek yıl

become some new dandelions so these are both the same flower believe it or not

bazı yeni karahindibalar olacaklar yani ikisi de aynı çiçek ister inanın ister inanmayın Chrome'da merhaba

they are actually the same flower hello on on Chrome hello also fed own hello

aynı çiçek merhaba ayrıca kendi merhaba

and a pika I have read that the dandelion has some therapeutic uses

ve bir pika ile beslendim bunu okudum karahindibanın bazı terapötik kullanımları vardır

therapeutic something that is for therapeutic it's not easy to say by the

terapötik bir şey terapötik bir şey söylemek kolay değildir bu

way something that is therapeutic can help you if you have an illness

arada terapötik bir şey bir hastalığınız varsa size yardımcı olabilir

something that can make you feel better or maybe even make you well so this is

sizi daha iyi hissettirecek, hatta belki de sizi iyileştirecek bir şey bu yüzden bu

the dandelion just before it releases all of its little seeds

karahindiba tüm küçük tohumlarını salmadan hemen önce

and the way it releases it is very clever as the wind blows all of these

ve salma şekli çok zekice, çünkü rüzgar esiyor tüm bu

small seeds will float away like this I will show you what happens so I hope

küçük tohumlar bu şekilde uçup gidecek. Size ne olduğunu göstereceğim, umarım

this works if it doesn't work I'm going to look very silly so I will blow these

bu işe yaramazsa işe yarar. Çok aptalca görüneceğim, bu yüzden bu

small seeds and each one of them has I always used to call these parachutes

küçük tohumları havaya uçuracağım ve her birinin sahip olduğu bu paraşütlere ben

when I was a child I used to say that these look like parachutes when you jump

çocukken hep derdim ki bunlar bir uçaktan atladığınızda paraşütlere benziyor,

out of an aeroplane you always use a parachute so there it is and now I'm

her zaman bir paraşüt kullan, işte burada ve şimdi

going to blow hopefully hopefully these will blow away are you ready one two

uçacağım umarım umarım bunlar uçup gider hazır mısın bir iki

three

üç sahipler

they've got they have now blown away so next year those little seeds will be

şimdi uçup gittiler yani gelecek yıl o küçük tohumlar

here in the field behind me and they will be new plants new dandelions that's

burada arkamda tarlada olacak ve yeni bitkiler olacaklar yeni karahindibalar hepsi

it they've all gone all gone so from that

gitti hepsi gitti o yüzden karahindibanın

to that it is part of the lifecycle of the dandelion I hope you enjoyed that I

yaşam döngüsünün bir parçası

will put this on the ground and I will put this I will put this in my pocket

bunu cebime koy, çok

there we go doesn't that look lovely thank you very much for your company

hoş görünmüyor mu, bugün bize eşlik ettiğiniz için çok teşekkür ederim

today mr. Duncan the dandelion seeds are not very good for your hay fever well

bayım. Duncan karahindiba tohumları saman nezlenize pek iyi gelmiyor,

fortunately the seeds are ok it is actually the pollen from this that is

neyse ki tohumlar iyi, aslında

the problem so when the pollen comes from this

sorun bundan gelen polen, bu yüzden polen bundan geldiğinde

our maybe it might make me sneeze hello to Florence hi everyone you know we can

bizim belki hapşırmama neden olabilir Floransa'ya merhaba merhaba herkese selam

make some honey with that plant with the dandelion in French we say peas n licked

o bitki ile karahindiba ile biraz bal yapabiliriz fransızcada bezelye yaladı zimlet deriz

zimlet oh is that what it's called is that the

ah öyle mi denir ki

name of the dandelion in French or is it the honey that you make is that the name

karahindibanın fransızcadaki adı mı yoksa yaptığın bal mı

of the honey mr. Duncan the dandelion seeds are not very good for your hay

balın adı mr . Duncan karahindiba tohumları saman nezleniz için pek iyi değil

fever I think you might be right actually are you interested in natural

bence haklı olabilirsiniz aslında doğalla mı ilgileniyorsunuz

prefer Natur oh no tour epatha mr. Duncan I think that mr. Steve might be

Natur oh no tour epatha mr. Duncan, sanırım Bay. Steve

more interested than you is it something like her bull medicine maybe something

senden daha fazla ilgileniyor olabilir, onun boğa ilacı gibi bir şey mi, belki

like that perhaps mr. Duncan my wife says my wife says she adores you

onun gibi bir şey, belki de bay. Duncan, karım karımın size bayıldığını söylüyor

Thank You Andi that's very kind of you to say I might have a little run around

Teşekkürler Andi, sahada biraz dolaşabileceğimi söylemeniz çok naziksiniz

the field because that's really made me quite happy that made me very excited to

çünkü bu beni gerçekten çok mutlu etti, bu beni

be honest and now I have a lot of energy that I need to release because you've

dürüst olmak gerekirse çok heyecanlandırdı ve şimdi çok şeyim var boşaltmam gereken enerjiyi çünkü

got me all excited thank you very much - and his wife hello and his wife hello to

beni çok heyecanlandırdın çok teşekkür ederim - ve eşi sana merhaba eşi de

you and now I'm going to have a little run around you can join me if you want

sana merhaba ve şimdi biraz koşuşturacağım sen istersen bana katılabilirsin

I have to be very careful actually because this is a private field mr.

ben aslında çok dikkatli olmak lazım çünkü burası özel bir alan beyler.

Duncan fortunately I know the owner of this field I know him very well so he

Duncan neyse ki bu alanın sahibini tanıyorum, onu çok iyi tanıyorum, bu yüzden

knows that I come into his field and sometimes I will do some filming so he

onun alanına girdiğimi biliyor ve bazen biraz çekim yapacağım, bu yüzden

doesn't mind mr. Duncan my father knows you whilst I was listening to you he

Bay Duncan'a aldırış etmesin. Duncan ben seni dinlerken babam seni tanıyor,

said is that mr. Duncan thank you fed in and can I say hello to

dedi ki mr. Duncan, beslendiğin için teşekkür ederim ve beslendiğin için merhaba diyebilir miyim

fed in' and your father as well yes it's mr. Duncan it's that weird guy that

' ve baban da evet, bu bay. Duncan, o garip adam,

strange man from England he's back again you are in very good shape mr. Duncan

İngiltere'den gelen o garip adam, yine döndü, çok iyi durumdasınız Bay. Duncan

thank you very much are you having a heart attack

çok teşekkür ederim kalp krizi mi geçiriyorsun

Eric says you can have a run and then you can have a heart attack

Eric koşabileceğini ve sonra kalp krizi geçirebileceğini söylüyor

oh thanks a lot thanks a lot I will have you know that this morning when I got

oh çok teşekkürler çok teşekkürler Bu sabah

out of bed I put my socks on straight away with no difficulty so because I've

yataktan kalktığımda hiç zorluk çekmeden hemen çorap giyin bu yüzden

been very busy recently I think I am becoming a little fitter a little more

son zamanlarda çok meşgul olduğum için biraz daha fit ve biraz daha

healthy maybe because this morning I put my socks on straightaway normally it

sağlıklı olduğumu düşünüyorum belki çünkü bu sabah çoraplarımı hemen giyiyorum normalde

takes me a long time to get dressed in the morning sometimes I don't even

giyinmem uzun zaman alıyor sabahları bazen zahmet bile etmiyorum

bother I just go downstairs and I have my cereal in the kitchen completely

aşağı iniyorum ve mısır gevreğimi mutfakta tamamen

naked hello mog mog oh hello mog mog nice to

çıplak yapıyorum

see you here as well Thank You mog mog I haven't seen you for

a long time

Platina hello Platina dandelo dandelion the dandelion the name comes

Platina merhaba Platina dandelo karahindiba karahindiba adı Fransızca aslan

from the French word which means lion's tooth in French and indoor German it is

dişi anlamına gelen Fransızca kelimeden geliyor ve kapalı Almanca Almancada aslanın dişi anlamına gelen

called the the all low ends on low ends on which means in German the lion's

alçak uçlardaki tüm alçak uçlar olarak adlandırılıyor

tooth interesting I wonder why I wonder why they call it the lion's tooth I

ilginç Neden merak ediyorum neden merak ediyorum ona aslan dişi deyin nedenini merak

wonder why because to be honest with you it doesn't

ediyorum çünkü size karşı dürüst olmak gerekirse

look like a lion or its tooth to be honest so that's interesting I must I

bir aslana ya da dişine benzemiyor yani bu ilginç

must read that later I am going to find out later why the dandelion is called

bunu daha sonra okumalıyım karahindibanın neden bu isimle anıldığını daha sonra öğreneceğim

the lion's tooth I'm very interesting very interested to

aslan dişi

find out hello to Anna Wong enough Wong says the dandelion in Vietnamese is

Anna Wong'a merhaba bulmakla çok ilgileniyorum, yeterince Wong, Vietnamca karahindibanın

highball Kong and highball come on I'm sure I'm sure my pronunciation is awful

yüksek top Kong olduğunu söylüyor ve yüksek top hadi, eminim telaffuzum berbattır, bunun

for which I apologize so it's interesting to find out what the

için özür dilerim bu yüzden ilginç

dandelion is called all around the world and this is what I have in my hand right

tüm dünyada karahindibanın ne dendiğini öğrenmek ve şu anda elimde olan şey bu alanda

now there are many many dandelions in the field there are hundreds and

birçok karahindiba var şu anda etrafımda yüzlerce ve

hundreds of dandelions all around me at the moment language slayer

yüzlerce karahindiba var dil avcısı

hello language slayer speak vietnamese with mr. Duncan I'm not sure about that

merhaba dil avcısı konuş Bay ile Vietnamca Duncan bundan emin değilim yanlış

I don't want to start trying to use Vietnamese words in case I say them

söylersem diye Vietnamca kelimeleri kullanmaya başlamak istemiyorum anlıyor musun başımı belaya

wrong you see I don't want to get into trouble

sokmak istemiyorum

hello to fed in we say

fed'e merhaba

kara him be de Kara Kara Hin Hin Hin diba Quran hindi ba Quran hindi ba means

kara ona be de Kara Kara Hin deriz Hin Hin diba Kuran hindi ba Kuran hindi ba

dandelion in Turkish you pronounce Vietnamese very well oh thank you I

Türkçe'de karahindiba anlamına geliyor Vietnamcayı çok iyi telaffuz ediyorsun oh teşekkürler

thought I thought I did a terrible job but apparently I might actually be a

berbat bir iş çıkardığımı düşünmüştüm ama görünüşe göre aslında

natural Vietnamese speaker who knows I might I might now start learning more

doğal bir Vietnam konuşmacısı olabilirim kim bilir belki şimdi daha fazlasını öğrenmeye başlayabilirim

Vietnamese words I know Tet Tet is the Lunar New Year in Vietnam they call it

Vietnamca kelimeler biliyorum Tet Tet, Vietnam'da Ay Yeni Yılı'dır, buna

Tet and also Xin chào Jing Chou means hello in Vietnamese mr. Duncan do you

Tet derler ve ayrıca Xin chào Jing Chou, Vietnamca merhaba anlamına gelir bay. Duncan

like pickled tomatoes not really no I don't like pickled tomatoes no I've

domates turşusunu sever misin pek hayır hayır domates turşusunu sevmiyorum hayır denedim

tried them but I'm not a big fan however I do like tomatoes in Italian food very

ama büyük bir hayranı değilim ama İtalyan yemeklerinde domatesi severim çok

nice very nice indeed so yes I am a very big fan of Tomatoes

güzel çok güzel gerçekten bu yüzden evet çok büyüğüm Domates hayranı

especially in Italian food I love it very much

özellikle İtalyan yemeklerinde onu çok seviyorum

Leonardo says could you please enable the captions

Leonardo diyor ki lütfen altyazıları etkinleştirebilir misiniz

unfortunately I can't because I am talking to you on my on my little phone

ne yazık ki yapamam çünkü sizinle küçük telefonumdan konuşuyorum

and unfortunately we can't have captions when we are using the move by a phone to

ve ne yazık ki kullanırken altyazı alamıyoruz. canlı yayın için telefonla hareket edin

livestream I'm sorry about that but unfortunately we can't however there is

Bunun için üzgünüm ama ne yazık ki yapamıyoruz ancak

good news because there will be captions later on so later on maybe tonight or

iyi haberler var çünkü daha sonra altyazılar olacak, bu yüzden daha sonra belki bu gece veya

tomorrow there will be captions so all of the words will be on the screen

yarın altyazılar olacak, bu nedenle tüm kelimeler ekranda olacak

tomorrow because I'm on my cell phone because I'm using my mobile phone and

yarın ekran çünkü cep telefonumdayım çünkü cep telefonumu kullanıyorum ve

fortunately there are no captions on the live chat so here on the screen there

neyse ki canlı sohbette altyazı yok bu yüzden burada ekranda

are no live captions I'm sorry about that

canlı altyazı yok Bunun için üzgünüm

it's not my fault it's you you they won't they won't give them to me

benim hatam değil bu sensin sen vermeyecekler onlar bana vermeyecekler

apparently Xin chào means hello and goodbye I see Tam be it

görünüşe göre Xin chào merhaba ve hoşçakal demek Tam görüyorum

can be it can be it can be it what does Tam be it mean Oh goodbye does it mean

olabilir olabilir olabilir olabilir olabilir olabilir bu Tam ne anlama geliyor Ah hoşçakal bu hoşçakal demek mi

goodbye what does Tam be it mean can be it means

Tam ne demek şu an

goodbye Tam be it for now so maybe instead of Tatar for now I can say can

hoşçakal demek olabilir mi Tam şimdilik bu yüzden belki şimdilik Tatar yerine diyebilirim ki bu kulağa

be it for now does that sound like a good idea is it a good idea or not

iyi bir fikir gibi geliyor mu iyi bir fikir mi değil mi

please let me know please tell me today I am cooking ooh

lütfen bana bildirin lütfen bugün söyleyin ben yemek yapıyorum ooh hadi

let's have a look let's have a look Belarus here today I am cooking some

bir bakalım bakalım Belarus bugün burada

noodles with tomato sauce and it would be lunchtime soon in Argentina oh do you

domates soslu erişte pişiriyorum ve yakında Arjantin'de öğle yemeği vakti olacak oh

know what I didn't do ooh this morning there is something I did not do this

ne yapmadım biliyor musun ooh bu sabah yapmadığım bir şey var bu

morning can you guess what it is I forgot to have my breakfast again I know

sabah ne olduğunu tahmin edebilir misin yine kahvaltımı yapmayı unuttum biliyorum

I know I am going to get into a lot of trouble people are going to shout at me

biliyorum başım çok belaya girecek insanlar bana bağıracaklar

I think mr. Steve will be chasing me around the garden tonight with the

sanırım bay. Steve bu gece bahçede oklavayla beni kovalayacak hadi bir

rolling pin let's not mention the rolling pin again please can we not

daha oklavadan bahsetmeyelim lütfen

mention the rolling pin I mentioned it yesterday

oklavadan bahsetmeyelim mi dün bahsettim

and I thought maybe today we won't so we won't mention the rolling pin I keep

ve belki bugün söylemeyiz diye düşündüm o yüzden merdaneden bahsetmeyeceğiz

falling off the hill at the moment I'm standing on a hill but unfortunately I

Bir tepede dururken sürekli tepeden düşüyorum ama ne yazık ki

keep losing my balance like this

bu şekilde dengemi kaybedip duruyorum

unfortunately mr. Duncan can you pronounce Armand Armand some people when

ne yazık ki bey. Duncan, Armand Armand'ı telaffuz edebilir misiniz, bazı insanlar

they pronounce almond they might not pronounce the L so some people say

badem telaffuz ederken L harfini telaffuz etmeyebilirler, bu nedenle bazı insanlar

Armand Armand however some people will actually

Armand Armand der, ancak bazı insanlar

pronounce the L in almond so some people will say almond they will pronounce the

L'yi badem olarak telaffuz eder, bu nedenle bazı insanlar badem der,

letter L almond some people do not they just say almond so you might hear

L harfini telaffuz eder, bazı insanlar yapar sadece badem demiyorlar ki

different pronunciations of those things those particular words so that is a good

bu şeylerin farklı telaffuzlarını duyabilesin o belirli kelimeler

example of that almond almond so it really depends on who is saying the word

o badem badem için iyi bir örnek bu yüzden gerçekten kelimeyi kimin söylediğine bağlı

to be honest some people choose to say Armand

dürüst olmak gerekirse bazı insanlar Armand demeyi seçer

some people say almond I suppose it's very similar to often often some people

bazı insanlar badem der Sanırım sık sık bazı insanların

say often and some people say often often often often often so you can see

sık sık dediği ve bazılarının sık sık sık sık sık sık dediği ile çok benzer sanırım

once again you can hear there is a difference in the pronunciation hi

bir kez daha görebilirsin duyabilirsin telaffuzda bir fark var merhaba

teacher hello Omer Omer a wall asks how are you doing I'm okay thank you very

hocam merhaba Ömer Ömer bir duvar nasılsın diye soruyor ben 'tamam tamam çok teşekkür ederim çok teşekkür ederim

much I am out and about in the countryside I decided to take a little

kırsalda dolaşıyorum biraz dolaşmaya karar verdim

walk around and I couldn't resist sharing this moment with you as well on

ve bu anı sizinle de paylaşmadan edemedim

Monday it is Monday yes it is believe it or not it is the start of a new week

pazartesi bugün pazartesi evet inanın ya da inanmayın öyle yeni bir haftanın başlangıcı

however every day feels the same every day feels like the same day to be honest

ancak her gün aynı hissettiriyor her gün aynı gün gibi hissettiriyor dürüst olmak gerekirse

hello from Moscow hello Aaron eeeh or Aaron ah hello to

Moskova'dan merhaba merhaba Aaron eeeh veya Aaron ah sana merhaba şu anda

you I have a feeling you are watching in Moscow at the moment maybe maybe it's

Moskova'da izliyorsun gibi bir his var içimde belki belki

incredible to me that someone could forget to have breakfast says Anna well

inanılmaz bana birinin kahvaltı yapmayı unutabileceğini söylüyor Anna peki

you are talking to a person who sometimes forgets his own birthday or

bazen kendi doğum gününü unutan veya

maybe forgets his own telephone number I've done that I have a mobile phone

belki kendi telefon numarasını unutan biriyle konuşuyorsun Ben yaptım ki bir cep telefonum var

in fact the mobile phone you were looking at now is the phone that I use

aslında baktığın cep telefonu şu an kullandığım telefon

and I have a telephone number so this phone has a telephone number but

ve benim bir telefon numaram var bu yüzden bu telefonun bir telefon numarası var ama

sometimes I don't know why I can never remember my telephone number so if

bazen neden telefon numaramı hatırlayamıyorum bu yüzden

someone wants my number my mobile phone number I have to give it to someone I

biri numaramı isterse cep telefon numaramı vermek zorundayım

can never remember what it is and I've had this phone number for oh my goodness

ne olduğunu asla hatırlayamadığım birine ve bu telefon numarasını aman tanrım

many many years I've had this phone number for over 10 years and I still

uzun yıllardır bende kullanıyorum bu telefon numarasını 10 yılı aşkın süredir kullanıyorum ve hala hatırlayamıyorum

can't remember it sometimes it just disappears from my

bazen beynimden kayboluyor

brain unfortunately so I do forget things sometimes and that is the reason

ne yazık ki bazen bazı şeyleri unutuyorum ve bu yüzden

why sometimes I forget to have my breakfast it is the reason why sometimes

bazen kahvaltımı yapmayı unutuyorum, bu yüzden bazen

I am very forgetful what time is it now what time is it where you are it is now

çok unutkan oluyorum, saat kaç şimdi sen neredesin

7 minutes past 3 o'clock 7 minutes after 3:00 I will show you

saat 3'ü 7 geçiyor 'saat 3:00'den 7 dakika sonra size

it is seven minutes past three o'clock and I'm in the countryside I'm in

saatin üçü yedi geçe olduğunu göstereceğim ve ben kırsaldayım

England a place called Shropshire hello Ivan mr. Duncan you are funny I have

İngiltere'de Shropshire adında bir yerim merhaba Ivan bay. Duncan sen komiksin ben

never I am never bored when i watch your live streams but I'm not sure that I

asla canlı yayınlarını izlerken asla sıkılmam ama ne

understand what you say sometimes I don't understand what I say to be honest

dediğini anladığımdan emin değilim bazen ne dediğimi anlamıyorum dürüst olmak gerekirse

it makes no sense to me sometimes you can always watch the captions so this

benim için hiçbir anlam ifade etmiyor bazen sen her zaman altyazıları izleyin, böylece bu

particular live stream will have captions later later on hang-hang mewhen

özel canlı yayının daha sonra altyazıları olacak asın beni asın şu anda

says it is now 8 minutes past 11:00 in Japan very late in Japan right now mr.

Japonya'da saat 11:00'i 8 dakika geçtiği söylendiğinde Japonya'da şu anda çok geç bay.

Duncan you look very nice with this flower thank you very much

Duncan bu çiçekle çok hoş görünüyorsun çok teşekkür ederim

maybe I should wear it under my hat like this maybe I can wear it here under my

belki onu böyle şapkamın altına takmalıyım belki burada şapkamın altına takabilirim bu

hat is that a good idea oh yes that's beautiful

iyi bir fikir oh evet bu çok güzel çok

very nice there we go is that better does that look nice no okay it's also

güzel işte böyle daha iyi olur güzel görünün hayır tamam o da

very uncomfortable it is also very uncomfortable there we go I will put it

çok rahatsız o da çok rahatsız hadi gidelim

back in my pocket hello fede and hello to you nice to see you all here today

cebime geri koyacağım merhaba fede ve merhaba hepinizi bugün burada görmek güzel

I've been with you now for 55 minutes really Wow it's gone by so quickly I'm

55 dakikadır sizinleyim gerçekten vay canına o kadar hızlı geçti ki

going to change the view slightly I'm going to move my camera and everything

görüntüyü biraz değiştireceğim kameramı ve etrafındaki her şeyi biraz hareket ettireceğim bu

around just a little bit so we're going to have a slight change of scenery

yüzden biraz manzara değişikliği yapacağız

there we go something different we are now looking at something slightly

orada farklı bir şeye gidiyoruz şimdi bakıyoruz biraz

different very nice so you might recognize this view this is the view

farklı çok güzel bu yüzden bu manzarayı tanıyabilirsiniz bu

that you might see sometimes during my live streams something you might see

benim canlı yayınlarım sırasında bazen görebileceğiniz manzara

quite often there is a very famous landmark just behind me over there so

oldukça sık görebileceğiniz bir şey hemen arkamda çok ünlü bir yer işareti var

that is the landmark that you can see normally from my helps mr. Duncan can

yani görebileceğiniz yer işareti bu normalde benim yardımlarımdan mr. Duncan

you please clean the camera why is the camera dirty is it dirty

lütfen kamerayı temizler misin kamera neden kirli kamera kirli mi

I don't know let's have a look shall we I'm not sure if the camera is dirty or

bilmiyorum hadi bir bakalım mı emin değilim kamera kirli mi kirli mi

not let me just see is that better can you see me clearly I hope so sorry

görmeme izin ver daha iyi beni net görebilir misin Umarım

about that oh I like the new background behind you what is the big tree that I

bunun için çok üzgünüm oh arkandaki yeni arka planı beğendim büyük ağaç nedir

can see you mean this tree yes this is a very magnificent tree it's quite

bu ağacı kastediyorsun evet bu çok muhteşem bir ağaç aslında oldukça

beautiful in fact so this tree I think I think

güzel yani bu ağaç bence bu bir ağaç

that might be an oak tree I think it might be an oak look at that yes it is

olabilir meşe ağacı bence meşe olabilir buna bakın evet

you are right you are you are right that is a beautiful tree it's quite

haklısınız haklısınız bu güzel bir ağaç oldukça

magnificent in fact very nice hello mr. tree you are looking very well today

muhteşem aslında çok güzel merhaba bayım. ağaç bugün çok iyi görünüyorsun

very nice

çok güzel bence

I think this might be an oak tree yes that does look like an oak leaf doesn't

bu bir meşe ağacı olabilir evet

it there we go I think that is an oak leaf is it

bu bir

I'm sure someone out there will say mr. Duncan you're wrong yes oh it is an oak

meşe yaprağına benziyor Bay. Duncan yanılıyorsun evet oh bu bir meşe

tree thank you very much I got it right oh I was right was I yeah

ağacı çok teşekkür ederim doğru anladım oh haklıydım evet

very nice so yes this beautiful tree behind me is a very old oak tree I would

çok güzeldi yani evet arkamdaki bu güzel ağaç çok yaşlı bir meşe ağacı

imagine this tree has been here for maybe 80 70 80 years it's been here for

Bu ağacın burada olduğunu hayal ederdim belki 80 70 80 yıldır

a very long time and it's beautiful as well and it's a very nice tree

çok uzun zamandır burada ve aynı zamanda güzel ve çok güzel bir ağaç görünüşe

apparently the camera looks better than her oh thank you

göre kamera ondan daha iyi görünüyor oh teşekkür ederim

I can't believe that Mike my camera was dirty normally I am very good at keeping

Mike'ın kameramın kirli olduğuna inanamıyorum normalde ben çok

my equipment clean I really am hello Reshma you are adorable

ekipmanlarımı temiz tutma konusunda iyiyim gerçekten merhaba Reshma

thank you very much I've never seen a leaf like that yes that's definitely an

çok tatlısın çok teşekkür ederim hiç böyle bir yaprak görmemiştim evet bu kesinlikle bir

oak leaf an oak leaf very interesting mr. Duncan

meşe yaprağı bir meşe yaprağı çok ilginç bay. Duncan

where'd Kipling was right me England is a green garden one of the interesting

neredeydi Kipling haklıydı ben İngiltere yeşil bir bahçedir,

things about England and also the UK was that in the past this was all covered

İngiltere ile ilgili ilginç şeylerden biri ve ayrıca Birleşik Krallık, geçmişte her yerin ağaçlarla kaplı olmasıydı, bu

with trees so everything was a forest we are going back many many years before I

yüzden her şey bir ormandı, ben olmadan çok uzun yıllar öncesine gidiyoruz. sen doğmadan

was born before you were born before your grandparents were born so the whole

önce doğdun, büyükannen ve büyükbaban doğmadan önce, yani tüm

of England the whole of this area was all trees everything everything was

İngiltere, tüm bu alan tamamen ağaçtı, her şey ağaçtı,

trees there were no roads no streets no houses just trees from

yollar yoktu, sokaklar yoktu, evler sadece

oaktree fruit it is possible to make coffee I didn't know that I'm learning a

meşe ağacından ağaçlar meyve kahve yapmak mümkün ben yapmadım bil ki

lot of things today I've never heard of oak coffee well I know you can make

bugün çok şey öğreniyorum meşe kahvesini hiç duymadım iyi biliyorum

furniture chairs and tables from oak not that you should not that you should

meşeden mobilya sandalye ve masa yapabileceğini biliyorum yapmamalısın ki

hello also too you are breathing because of running I think you are not a sports

merhaba da yapmalısın ayrıca koşarak nefes alıyorsun sanırım siz spor

fan but I don't play sport however I do like to keep fit I do like to keep fit

meraklısı değilsiniz ama ben spor yapmıyorum ama formda kalmayı seviyorum formda kalmayı seviyorum

you might not realize it but this hill is actually very steep unfortunately on

farkında olmayabilirsiniz ama bu yokuş aslında çok dik maalesef

the camera you can't really see the fact that I'm standing on so running up and

kamerada gerçeği tam olarak göremiyorsunuz üzerinde durduğum bu yüzden aşağı yukarı koşmak

down is not easy let me just say that it is not easy the oak fruit is the Acorn

kolay değil şunu söyleyeyim ki kolay değil meşe meyvesi Palamudu

yes it is you will often see the squirrels in this tree so quite often

evet sincapları bu ağaçta sık sık göreceksiniz bu yüzden sincaplar oldukça sık

the squirrels will run around in this tree collecting all of the acorns they

etrafta koşuşturacak Bay edecekleri tüm meşe palamutlarını toplayan bu ağaç

will mr. Duncan you think I should watch the series learning English with mr.

. Duncan sizce Mr.

Duncan and watch your live streams my English is not well Ivan as I always say

Duncan ve canlı yayınlarını izle İngilizcem iyi değil Ivan her zaman dediğim gibi

try to experience all English all types of English whether it is simple or

tüm İngilizceyi deneyimlemeye çalış İngilizcenin her türlüsünü ister basit ister

difficult anything that allows the English to go into your ears and into

zor olsun İngilizcenin kulaklarına ve

your brain that's what I always say so that there is no such thing as useless

beynine girmesine izin veren her şey her zaman söylediğim şeydir boş öğrenme diye bir şey olmasın diye

learning all learning is useful whatever it is whatever it is so you can watch my

tüm öğrenmeler faydalıdır ne olursa olsun

video lessons you can also watch well anything really you can watch

video derslerimi izleyebilirsiniz ayrıca güzel bir şey izleyebilirsiniz gerçekten

anything anything that I do the one good thing about this livestream of course is

her şeyi izleyebilirsiniz ki bu canlı yayında yaptığım tek güzel şey tabii

that I'm talking to you now l'viv and there is a big difference there you see

ki şimdi seninle konuşuyorum l'viv ve burada büyük bir fark var,

so because this is live you can actually talk to me on the live chat live as well

bu yüzden bu canlı olduğu için benimle canlı sohbette de konuşabilirsin

hello Natalie hello also quran kareem says meeker has gone to sleep

merhaba Natalie merhaba ayrıca kur'an kareem meeker'in gittiğini söylüyor uyumak

that is interesting and he says mr. duncan marvelous view it

ilginç ve mr diyor. duncan muhteşem manzara

reminds me of the landscapes of constable constable was a very famous

bana polis memurunun manzaralarını hatırlatıyor polis memuru çok ünlü bir

artist John Constable and he used to paint lovely countryside scenes he was

sanatçıydı John Constable ve güzel kırsal manzaralar çizerdi

also very well known for his weather portraits believe it or not he was a

aynı zamanda hava durumu portreleriyle de çok tanınırdı ister inanın ister inanmayın o hava

very big fan of painting weather I know that doesn't seem possible mr. Duncan

durumu resminin büyük bir hayranıydı Bunun mümkün görünmediğini biliyorum, Mr. Duncan

how can you paint weather but he did like painting storm clouds he was a very

hava durumunu nasıl resmedebilirsin ama fırtına bulutlarını resmetmeyi severdi,

big fan of clouds so if you ever look at John constables paintings some of them

bulutların çok büyük bir hayranıydı, bu yüzden John Constable'ın resimlerine bakarsanız bazılarında

have the most amazing Clarence and they are so realistic so John Constable used

en harika Clarence var ve o kadar gerçekçiler ki John Constable eskiden

to like drawing or painting scenery like this

çizim yapmayı severdi veya bunun gibi bir manzarayı resmetmek

and he loved it so much that he wanted to preserve it he wanted to preserve

ve onu o kadar çok sevdi ki onu korumak istedi o

those moments of time and the beauty and the tranquility of the English

zamanın o anlarını ve İngiliz kırsalının güzelliğini ve sükunetini korumak istedi,

countryside so you will see a lot of John constables paintings have a lot of

böylece John Constables'ın resimlerinde bolca

green but also the interesting thing is he was also fascinated with the weather

yeşil olduğunu göreceksiniz. ama aynı zamanda ilginç olan şey, hava durumunu bir portre şeklinde yakalamasından da büyülenmiş olmasıydı.

capturing the weather in the form of a portrait I always think that's quite

Ben her zaman bunun oldukça

interesting a landscape picture so there you can see behind me the landscape we

ilginç bir manzara fotoğrafı olduğunu düşünürüm, bu yüzden orada arkamda manzarayı görebilirsiniz,

are talking about the landscape so if you like painting this we can say that

manzaradan bahsediyoruz yani eğer isterseniz Bunu boyarken,

you are a landscape artist a landscape artist there is a very famous painting

bir peyzaj sanatçısı olduğunuzu söyleyebiliriz, Constable'ın Hay Wain adlı çok ünlü bir tablosu var

by Constable called the hay Wain and the amazing thing is you can still visit the

ve şaşırtıcı olan şey, endişelendiği yeri hala ziyaret edebilmeniz ve

place where it worried actually painted it the place still exists you can always

aslında onu boyamış olduğunuz yeri hala var olan her zaman ziyaret edebilirsiniz.

look it up you can find the beautiful portraits of Constable but I think he is

bakın, Constable'ın güzel portrelerini bulabilirsiniz ama bence o

one of those great artists who who managed to capture not only the beauty

sadece

of the English landscape but also the mood as well the atmosphere and that is

İngiliz manzarasının güzelliğini değil, aynı zamanda ruh halini ve atmosferi de yakalamayı başaran büyük sanatçılardan biri ve bunun

one of the reasons why I also like his paintings thank you very much for

sebeplerinden biri de bu. Ben de onun resimlerini beğendim, bahsettiğin için çok teşekkür ederim, teşekkür ederim

mentioning that thank you I might look a little bit dark because

biraz karanlık görünebilirim çünkü

now the Sun has come out the Sun has come out now the Sun has got his hat on

artık Güneş çıktı Güneş çıktı şimdi Güneş şapkasını taktı

hip-hip-hip hooray the Sun has got his hat on and he's coming out to play

Güneş'in hip-hip-hip-yaşasın şapkasını takmış ve oynamak için çıkıyor

that's nice unfortunately unfortunately tomorrow tomorrow it is going to be

bu güzel ne yazık ki ne yazık ki yarın yarın

raining a lot tomorrow and for so the weather forecast for tomorrow is

çok yağmur yağacak ve bu nedenle yarın için hava tahmini

rain Wednesday rain lots of rain unfortunately as I mentioned earlier

yağmur çarşamba yağmur çok yağmur ne yazık ki daha önce de belirttiğim gibi

there are no live captions when I'm doing my mobile phone so when I'm

canlı altyazı yok cep telefonumu yaptığımda, bu yüzden

streaming through my phone there are no live captions however you can have the

telefonumdan akış yaparken canlı altyazı yok, ancak daha sonra altyazılara sahip olabilirsiniz,

captions later on they will appear later on after YouTube has processed the video

YouTube videoyu işledikten sonra görünürler, bu

so I hope that helps apparently already they are having rain in France sacre

yüzden görünüşe göre zaten yardımcı olduğunu umuyorum. Fransa'da yağmur yağıyor sacre

bleu I can't believe it Leonardo says in France it is now

bleu Buna inanamıyorum Leonardo Fransa'da şimdi yağmur yağıyor diyor

raining you have you have the rain that we are going to get tomorrow so I think

yarın alacağımız yağmur sende var bu yüzden

maybe you have the rain that we are going to get tomorrow I think so

belki yarın alacağımız yağmur sendedir diye düşünüyorum yani

mr. Duncan is singing very well I'll thank you very much I'm not sure if I am

bay Duncan çok iyi şarkı söylüyor Sana çok teşekkür edeceğim İyi bir şarkıcı olup olmadığımdan emin değilim

a good singer but I always try my best actually this reminds me of a famous

ama her zaman elimden gelenin en iyisini yaparım aslında bu bana ünlü bir

movie this reminds me of The Sound of Music who remembers the Sound of Music

filmi hatırlatıyor bu bana The Sound of Music'i hatırlatıyor Müzik

and there was a there was a moment in the film where Julie Andrews is running

ve filmde Julie Andrews'un

through the field and she is singing a beautiful song can you remember it can

tarlada koştuğu bir an vardı ve çok güzel bir şarkı söylüyordu.

you remember the song that she was singing I wonder if I can recreate it I

wonder mmm

the hills are alive with the sound of new

tepeler yeninin sesiyle canlanıyor

with the sound of music is that okay oh

müziğin sesiyle o tamam oh ben

I'm alright you are a free spirit mr. Duncan thank you very much that's very

iyiyim sen özgür ruhlusun bayım Duncan çok teşekkür ederim çok

kind of you I have made a decision in fact it is something that I made many

naziksiniz bir karar verdim aslında bu

years ago a decision I made not to worry about the things that I can't change

yıllar önce aldığım bir karardı değiştiremeyeceğim şeyler için endişelenmemeye karar verdim

sometimes you have to have a little bit of fun in your life you have to have a

bazen biraz sahip olmalısın hayatında eğlence için biraz kahkaha atmalısın

little bit of laughter a little bit of singing a little bit of joy in your life

hayatında biraz şarkı söylemelisin hayatında biraz neşe

so many years ago I decided that I shouldn't worry too much about what

çok uzun yıllar önce insanların ne düşündüğü konusunda fazla endişelenmemem gerektiğine

people think and I should not worry about the things I can't change mr.

ve endişelenmemem gerektiğine karar verdim değiştiremeyeceğim şeyler hakkında mr.

Duncan sings better than Placido Domingo thank you very much that's very kind of

Duncan, Placido Domingo'dan daha iyi şarkı söylüyor, çok teşekkür ederim, çok naziksiniz, bunu

you I don't I don't think you mean it I don't think you mean that I'm pretty

sure you don't mean it wow that's son would you like to see the

kastettiğinizi düşünmüyorum

Sun behind me where is it where is the Sun the Sun is over there somewhere

güneşi arkamda görmeyi seviyorsunuz nerede o güneş nerede güneş orada bir yerlerde

there is the Sun over there above my head

güneş orada başımın üstünde

hello sir hello nice to see you to see you nice so there is the Sun it is in

merhaba efendim merhaba sizi görmek güzel sizi görmek güzel öyleyse güneş var orada

the sky today but unfortunately tomorrow there will be no sunshine because it's

bugün gökyüzü ama ne yazık ki yarın güneş ışığı olmayacak çünkü

going to rain tomorrow can you tell me when to use until and when to use unless

yarın yağmur yağacak bana ne zaman kullanacağımı ve ne zaman kullanacağımı söyler misin iyi olmadıkça

well they are actually both very different

aslında ikisi de çok farklı, ta ki

until means from one moment of time to the next

bir andan diğerine kadar yani

so if you are waiting for something to happen you have to wait until that

bir şeyin olmasını beklemek o

particular time so until means from now until another moment of time I will wait

belirli zamana kadar beklemeniz gerekir yani şu andan başka bir ana kadar

for you until tomorrow morning I will wait for you until the end of time

sizi yarın sabaha kadar bekleyeceğim zamanın sonuna kadar bekleyeceğim

something very romantic you see hello mr. Duncan where is where is the

çok romantik bir şey gördüğünüz merhaba bayım. Duncan nerede

North the North is that way over there so it is north that way which means over

Kuzey nerede Kuzey şu tarafta yani kuzey şu tarafta yani şurada

there is West so where we are looking over there is towards the west so that

Batı var yani baktığımız yer batıya doğru yani orası da

is actually the west over there too Wars Wales so there is Wales over there

aslında batı orada Savaşlar Galler yani orada Galler orada mı

Wales is over there and that way is south south is that way south

Galler orada ve bu yol güney güney şu yol güney

and of course needless to say East is that way

ve tabii ki Doğu'nun bu taraf olduğunu söylemeye gerek yok

so we are north east south west or as I like to say never eat shredded wheat

yani biz kuzey doğu güney batıyız ya da benim dediğim gibi asla kıyılmış buğday yemeyin işte

that's how you can remember it never eat never never eat shredded wheat that's

böyle hatırlayabilirsiniz asla yeme asla asla kıyılmış buğday yeme

how I remember it with your lessons I would like to visit again

böyle senin derslerinle hatırlıyorum İngiltere'yi tekrar ziyaret etmek isterim

the UK I really like London but what do you think about Scotland is it beautiful

Londra'yı gerçekten çok seviyorum ama İskoçya hakkında ne düşünüyorsun güzel mi

Edinburgh Edinburgh is a very nice place by the way if you've never been to

Edinburgh Edinburgh çok güzel bir yer bu arada eğer istersen Edinburgh'a hiç gitmedim

Edinburgh I suggest you go there it is beautiful and of course o many parts of

oraya gitmenizi öneririm çok güzel ve tabii ki İskoçya'nın birçok yeri

Scotland are stunning spinning I've never been to the very distant places

büyüleyici dönüyor Hiç çok uzak yerlere gitmedim İskoçya'nın

I've never been to the remote places in Scotland I've always wanted to there are

uzak yerlerine hiç gitmedim Her zaman gittim öyle

certain areas where you can just walk and walk for hours without seeing

belirli alanlar var ki

anything any other person you can walk and walk for a very long time oh I see

başka kimseyi görmeden saatlerce yürüyüp yürüyebiliyorsun çok uzun süre yürüyebiliyorsun oh görüyorum

someone has noticed that I haven't shaved when the sun is shining it is

biri fark etmiş güneş parlarken tıraş olmadığımı

visible that you didn't shave oh my god Ricardo is it really that shocking no

aman tanrım Ricardo gerçekten bu kadar şok edici mi hayır

you are right I didn't have a shave today I decided to rest my face because

haklısın bugün tıraş olmadım yüzümü dinlendirmeye karar verdim çünkü

sometimes my skin becomes very irritated it's it's quite sensitive that might not

bazen cildim çok tahriş oluyor oldukça hassas bu olmayabilir

be a surprise to you but my skin is very sensitive just like me you see very

sürpriz sana ama cildim çok hassas tıpkı benim gibi sen de böyle çok hassas görüyorsun ah işte

sensitive just like this oh there's my flower gone

çiçeğim gitti tıpkı

just like this flower you see I'm very delicate just like this little flower

bu gördüğün çiçek gibi ben çok narinim tıpkı bu küçük çiçek gibi

blowing in the breeze very nice thank you very much for your

rüzgarda uçuşuyor çok güzel çok teşekkür ederim

company today I hope you've enjoyed today's livestream something a little

bugün şirketiniz için umarım bugünkü canlı yayından keyif almışsınızdır biraz

different something with a different view something with another angle

farklı bir şey farklı bir bakış açısıyla bir şey başka bir açıdan bir şey

sometimes it is nice to see something that is different even I I wanted to

bazen farklı bir şey görmek güzel ben bile

come out of the house today I couldn't stay in the house I wanted to come

bugün evden çıkmak istedim kalamadım evde dışarı çıkmak istedim

outside so I thought mmm I will come outside I am going to come

bu yüzden mmm dışarı çıkacağımı düşündüm dışarı çıkıp tepenin

outside and do my livestream from the top of the hill and that's what I am

tepesinden canlı yayınımı yapacağım ve bunu yapıyorum teşekkür

doing thank you mister pheasant tomorrow yes I

ederim sülün bey yarın evet

will be at home tomorrow the weather tomorrow looks like it is going to be

yarın evde olacağım yarın hava berbat olacak gibi görünüyor, bu

terrible so it would appear that tomorrow's weather is going to be awful

yüzden yarınki hava berbat olacak gibi görünüyor Muhtemelen

I will probably maybe I will be in the studio or I might be in the garden with

olacağım, belki stüdyoda olacağım veya bahçede olabilirim,

my little gazebo over my head you see I

başımın üzerinde küçük çardağım, anlıyor musun ben şimdi

have just turned it on and then I hear him say goodbye I'm not going yet

açtım ve sonra veda ettiğini duydum gitmiyorum henüz

I'm not going yet don't worry I'm not leaving you just yet I've been here now

gitmiyorum merak etme seni henüz bırakmıyorum şimdi

for 76 minutes 76 minutes so I will be with you for a little bit longer don't

76 dakikadır buradayım öyleyse bırakacağım biraz daha seninle birlikte olacağım,

worry about it I only worry at the moment is that a

bunun için endişelenme, şu anda tek endişem bir

policeman might come along a policeman might come along and tell me to move on

polisin gelip bana devam etmemi söylemesi,

he might ask Illya Lulu what's going on here what's going on here what is

Illya Lulu'ya burada neler olup bittiğini sorabilir. işte ne

happening why are you filming you should be in your house this is not allowed and

oluyor neden çekiyorsun evinde olmalısın buna izin verilmiyor ve

I will say hey I'm mr. Duncan on YouTube and he will say oh okay no problem

ben de hey ben bayım diyeceğim. YouTube'da Duncan ve o tamam sorun değil diyecek

carry on

sorry about that my trousers were coming down policeman I don't think he will

pantolonumun aşağı indiği için özür dilerim polis beni tutuklayacağını sanmıyorum

arrest me I don't think he will arrest me I think I will be alright

tutuklayacağını sanmıyorum sanırım iyi olacağım

never eat shredded wheat that is how you remember north never eat shredded wheat

asla kıyılmış buğday yeme işte böyle hatırlıyorsun kuzey asla kıyılmış buğday yeme böyle hatırlıyorum

that's how I remember it you see you are happy I can see you are happy I am happy

onu ​​görüyorsun mutlusun mutlu olduğunu görebiliyorum

today for two reasons I'm happy because I'm here with you live and I'm also

bugün iki nedenle mutluyum mutluyum çünkü burada seninle yaşıyorum ve ben de

happy because you are here with me live as well thank you very much

mutlu çünkü burada benimle canlı yaşıyorsun çok teşekkür ederim

mr. Duncan you are wearing the wrong trousers I know I don't know what mr.

bay Duncan yanlış pantolonu giyiyorsun biliyorum ne olduğunu bilmiyorum bayım.

peasant stop it mr. pheasant is being very noisy today I

köylü dur bay sülün bugün çok gürültü yapıyor

don't know why but I think I've lost weight I think I don't know how but I've

neden bilmiyorum ama sanırım kilo verdim nasıl olduğunu bilmiyorum ama

actually lost a little bit of weight because I've been so busy every day

aslında biraz kilo verdim çünkü her gün

doing this my live streams every single day so maybe that's the reason why but I

bunu yapmakla çok meşgulüm her gün canlı yayınlarım, belki de nedeni budur ama

have lost a little bit of weight and because of that my trousers are now very

biraz kilo verdim ve bu nedenle pantolonum artık

loose around my waist and sometimes they start to fall down can you please do

belimin etrafında çok bol ve bazen aşağı doğru düşmeye başlıyor, lütfen yapar mısınız lütfen

that can you please do the voice of Wallace Hey packing cheese Gromit you've

yapar mısınız? Wallace'ın sesi Hey peynir paketleme Gromit

got the wrong trousers I don't do a very good impression of Wallace cracking

yanlış pantolona sahipsiniz Wallace peynir kırma Gromit hakkında pek iyi bir izlenim bırakmıyorum

cheese Gromit

that's it really I hope you enjoyed the show mr. Duncan your behavior oh is this

gerçekten bu kadar Umarım gösteriyi beğenmişsinizdir bay. Duncan davranışın oh bu kadar

good or bad your behavior resembles your poem from

iyi mi kötü mü davranışın dersteki şiirine benziyor

the lesson about happy I need to jump I like to sing I want to live I love

mutlu zıplamam gerek şarkı söylemeyi seviyorum yaşamak istiyorum

everything in fact I think I was wearing this shirt

aslında her şeyi seviyorum sanırım bu gömleği giyiyordum fark ettin mi sanıyordum

have you noticed I think I was actually wearing this shirt in my happy sad

aslında bu gömleği mutlu hüzünlü

lesson this is actually the same shirt that I was wearing in my happy sad

dersimde giyiyorum bu aslında benim mutlu üzgün

lesson I'm sure it is I was wearing this same shirt and it is the same shirt as

dersimde giydiğim gömleğin aynısı eminim aynı gömleği giyiyordum ve bildiğiniz gömleğin aynısı

you know I never throw away my clothing never I will never throw away my

asla atmam giyim asla kıyafetlerimi asla atmayacağım bu

clothing ever so this shirt I've had this shirt for many many years

yüzden bu gömlek bu gömleği uzun yıllardır giyiyorum

and I think I was wearing this shirt in my happy side lesson yes I think I think

ve sanırım bu gömleği mutlu yan dersimde giyiyordum evet sanırım

I'm right many many years ago I made I made that lesson I think it was in 2008

haklı olduğumu düşünüyorum uzun yıllar önce ben o dersi yaptım sanırım 2008

or 2009 so 11 years ago Adrienne is here Adrienne floorman nice to see you maybe

veya 2009'daydı yani 11 yıl önce Adrienne burada Adrienne kat görevlisi seni görmek güzel belki daha az abur cubur yediğin

you have lost weight because you have been eating less junk food you might be

için kilo vermişsindir

right you see you might be right yes I I think during this lockdown period I have

haklı olabilirsin haklı olabilirsin evet Sanırım bu kilitlenme döneminde giderek

been eating less and less junk food hello to Tao Tao do you know the country

daha az abur cubur yiyorum Tao Tao'ya merhaba Vietnam'daki ülkeyi biliyor musunuz

in Vietnam do you know the country Vietnam if you think my hometown is

Vietnam ülkesini biliyor musunuz memleketimin

beautiful you can come and enjoy the specialities thank you very much I've

güzel olduğunu düşünüyorsanız gelip spesiyalitelerin tadını çıkarabilirsiniz çok teşekkür ederim

never been to Vietnam to be honest I know a lot of people have been there I

Dürüst olmak gerekirse Vietnam'a hiç gitmedim Pek çok insanın orada bulunduğunu biliyorum

know that there are a lot of people from the UK and also the US and parts of your

Birleşik Krallık'tan ve ayrıca ABD'den ve bazı bölümlerinizden

who go to Vietnam to teach English I know that many people in Vietnam are

İngilizce öğretmek için Vietnam'a giden pek çok insan olduğunu biliyorum Vietnam'daki insanlar

hungry for English hungry very hungry I

İngilizceye aç aç çok aç

am happy because I am running wild yes maybe I'm like an animal you know when

Mutluyum çünkü çılgınca koşuyorum evet belki de bir hayvan gibiyim,

you take your dog for a walk and it and it starts running around like a crazy

köpeğinizi yürüyüşe çıkardığınızda bilirsiniz ve o çılgınca bir şey gibi etrafta koşmaya başlar,

thing that's me so if you take me into the field I will start running around

bu benim yani beni tarlaya götürürseniz

for a very long time until I tire myself out do you lick your nut

çok uzun bir süre etrafta koşmaya başlayacağım kendimi yorana kadar

no I don't I don't do that only dogs do that

hi mr. Duncan I have just come home from work and we have the same weather in

. Duncan İşten yeni geldim ve Norveç'te havamız aynı

Norway hello Ari Sam so hello to Norway it looks as if Norway is having a very

merhaba Ari Sam Norveç'e merhaba Norveç çok güzel bir gün geçiriyor gibi görünüyor

nice day it's a nice day in Norway Thank You mr. pheasant

Norveç'te güzel bir gün Teşekkürler bay. sülün

mr. pheasant hello to sue cat I have lost 10 kilograms since the 20th of

bey sülün davacı kediye merhaba 20 ocaktan beri 10 kilo vermişim

January that is amazing unfortunately I look

bu inanılmaz maalesef

like a homeless person with my old clothes and my flesh is hanging is that

eski kıyafetlerimle evsiz gibi görünüyorum ve etim sarkıyor bu

a good thing or a bad thing well congratulations for losing weight I

iyi mi kötü mü peki kilo verdiğiniz için tebrikler

tell you something one of the hardest things to do especially during these

söylüyorum özellikle

times when you have nothing else to do it is very tempting just to sit and eat

yapacak başka bir şeyinizin olmadığı bu zamanlarda yapılacak en zor şeylerden biri, sürekli oturup yemek yemek çok cazip

food all the time isn't it I think so

değil mi

Platina says pheasants taste very good they taste good you are right you are

Platina sülünlerin tadı çok güzel diyor, tadı güzel sence haklısın haklısın evet

right yes we do eat pheasants here in the UK but fortunately fortunately we

burada Birleşik Krallık'ta sülün yiyoruz ama neyse ki

only have them it's certain times of the year so we will have seasons for hunting

sadece yılın belirli zamanlarında sülün yiyoruz bu yüzden avlanmak için mevsimlerimiz olacak

I know some people dislike hunting I know there are people who feel that it's

Bazı insanların avlanmayı sevmediğini biliyorum Bunun çok önemli olduğunu düşünen insanlar olduğunu biliyorum

very cruel and horrible but yes some people really do like eating pheasants

acımasız ve korkunç ama evet bazı insanlar sülün

and other game birds game birds these are birds that are often bred they are

ve diğer av kuşlarını yemeyi gerçekten seviyor

raised and then released and then people will go around shooting them and

pheasants are one of those birds we also have partridges as well so partridges

ayrıca

are also hunted during certain times of the year hello - bando hello bando hello

yılın belli zamanlarında keklik de avlanır merhaba - bando merhaba bando merhaba

to my teacher hello to you hello to you thank you very much for

öğretmenime merhaba merhaba size merhaba bana katıldığınız için çok teşekkür ederim

joining me oh I don't understand I wish I had studied hard before don't worry I

oh anlamıyorum keşke daha önce çok çalışsaydım don' Endişelenme,

am here to help you get your confidence to smile every day and to tell yourself

kendine güvenini kazanmana, her gün gülümsemene ve kendine şunu söyleyebilirim, bunu

I can do it I can do it I can do

yapabilirim, yapabilirim,

it like that you see you can do it it's never too late to learn something new it

senin gördüğün gibi yapabilirim, yapabileceğini söylemek için buradayım, yeni bir şey öğrenmek için asla geç değildir,

is never too late I would want my round of applause for my first time thank you

asla değildir. çok geç ilk seferim için alkış istiyorum teşekkür ederim teşekkür

Thank You mr. pheasant that pheasant is very noisy today I would like a round of

ederim bay. sülün o sülün bugün çok gürültülü

applause for my first time hello to you see Jolie Oh parenthesis Sandrine

ilk kez bir alkış istiyorum size merhaba bakın Jolie Oh parantez Sandrine

Barrett that is a very long name welcome home welcome to my live stream if it is

Barrett bu çok uzun bir isim eve hoşgeldiniz canlı yayınıma hoşgeldiniz eğer bu

your first time welcome thank you very much for joining me

ilk seferinizse hoşgeldiniz çok teşekkür ederim Bana katıldığınız için çok fazla

what is the biggest river close to your plates asks Anna there is a very big

tabaklarınıza yakın en büyük nehir nedir Anna'ya orada uzaktan akan çok büyük bir nehir olduğunu sorar, bu yüzden

river that runs over there in a distance so let me just try and move my camera I

kameramı hareket ettirmeme izin verin

will try to move the camera over there so yes over there in that direction

Kamerayı oraya taşımaya çalışacağım bu yüzden evet oraya o yönde manzaranın tam karşısından

there is a large river that flows right across the landscape and it is called

akan büyük bir nehir var ve adı

the river 7 the river 7s ever2015very

nehir 7 nehir 7s hiç2015çok

the river severn there is not yes it is not like the number 7 it actually has a

nehir severn yok evet 7 rakamı gibi değil aslında

different spelling different spelling

farklı bir yazılışı var farklı bir yazımı var

Thank You mr. pheasant again I don't know why the pheasant seems very excited

Teşekkürler bay . yine sülün Sülün neden çok heyecanlı görünüyor bilmiyorum

mr. Duncan what is your profession I teach English on YouTube I talk about

bey. Duncan mesleğin nedir YouTube'da İngilizce öğretiyorum İngilizce hakkında konuşuyorum

the English language I help people improve their listening their speaking

İnsanların dinlemelerini, konuşmalarını

and also their pronunciation as well so I do teach English almost full time here

ve ayrıca telaffuzlarını geliştirmelerine yardımcı oluyorum bu yüzden burada YouTube'da neredeyse tam zamanlı İngilizce öğretiyorum

on YouTube and I've been doing it forever such a long time do you know how

ve bunu sonsuza kadar yapıyorum bunu ne kadar zamandır yapıyorum biliyor musun

long I've been doing this for I've been doing this on YouTube for nearly 14

yaklaşık 14 yıldır bunu youtube'da yapıyorum

years I can't believe it do you know when I say that I can't

inanamıyorum dediğimde

believe it I actually don't believe that I've been

aslında inanamıyorum biliyor musunuz?

doing this for nearly 14 years on YouTube

YouTube'da yaklaşık 14 yıldır bunu yaptığımı düşünüyorum

incredible what is the meaning of misappropriation misappropriation is

inanılmaz kötüye kullanmanın anlamı nedir kötüye kullanma

maybe the misuse or the misuse of a word something that is miss appropriate so

belki bir kelimenin kötüye kullanılması veya kötüye kullanılmasıdır, uygun olmayan bir şey bu nedenle

appropriate means correct or acceptable so misappropriation or misappropriation

uygun, doğru veya kabul edilebilir anlamına gelir, yani yanlış kullanım veya yanlış kullanım,

if I can pronounce the word misappropriation means you are abusing

eğer ben kötüye kullanma kelimesini telaffuz edebilir, bir

something you are not doing it or using it correctly maybe a person who is

şeyi kötüye kullandığınız anlamına gelir, bunu yapmıyorsunuz veya doğru kullanıyorsunuz belki

stealing money from their company and they are keeping it for themselves we

şirketlerinden para çalan ve kendileri için saklayan bir kişi parayı

can say that they are misappropriating the money they are Mis using it they are

kötüye kullandıklarını söyleyebiliriz yanlış kullanıyorlar kullanılmaması

using it in the way it should not be used hello - pal Mira you should present

gereken şekilde kullanıyorlar merhaba - dostum Mira,

yourself as an influencer I'm not sure if I am I never think of myself as an

kendini bir etkileyici olarak sunmalısın Öyle miyim emin değilim Kendimi asla bir etkileyici olarak düşünmüyorum

influencer I never think of myself as a person who is changing the world because

Kendimi asla değişen bir kişi olarak düşünmüyorum çünkü

I don't want to become too aware of it so I just like to carry on doing this

onun çok fazla farkına varmak istemiyorum, bu yüzden ne yaptığım hakkında

normally naturally without thinking too much about what it is I'm doing to be

çok fazla düşünmeden bunu normal bir şekilde doğal olarak yapmaya devam etmeyi seviyorum.

honest so I don't think of myself as an influencer or a guru the guru it's not

etkileyici veya guru guru guru

very easy to say guru but I'm not a guru I'm not I'm not an influencer I'm just a

demek çok kolay değil ama ben bir guru değilim ben bir influencer değilim sadece ingilizce öğretimi

person who likes talking about the English language teaching English and of

hakkında konuşmayı seven bir insanım ve

course I like to share my time with you as well to be honest I'm not really here

tabii ki seviyorum dürüst olmak gerekirse seninle zamanımı paylaşmak için gerçekten zafer için burada değilim Trompetler

for the glory I'm not here for the trumpets I'm not here for the fireworks

için burada değilim Havai fişekler için

I am here because I love doing this with you I

burada değilim çünkü bunu seninle yapmayı seviyorum

love it and that is as honest as I can get

Bunu seviyorum ve bu

did you see the river I thought it was just audio there is no River near here

nehri gördün mü sadece ses olduğunu düşündüm yakınlarda nehir yok

however very close to where I live there is a small stream that will that flows

ama yaşadığım yere çok yakın küçük bir dere var

by very close to where I live so tomorrow you might see the the the

yaşadığım yere çok yakın bir yerden akıyor yani yarın yarınki dersin

stream flowing at the start of tomorrow's lesson and that is the stream

başında akan dereyi görebilirsiniz ve bu

that is very close to where I live hello to mad gamer

benim yaşadığım yere çok yakın olan deredir merhaba mad gamer

hello mad gamer it is such a long time since I've seen your videos well you are

merhaba mad gamer videolarınızı görmeyeli çok uzun zaman oldu iyisiniz

here now and that's all it matters

şimdi burada ve önemli olan bu kadar önemli olan tek şey

that's all that matters hello Ibrahim Ibrahim Mahmud is here nice to see you

merhaba İbrahim İbrahim Mahmud da burada sizi görmek güzel bayım

as well mr. Duncan keep dreaming to fly higher and reach

. Duncan daha yükseğe uçmayı ve yeni zirvelere ulaşmayı hayal etmeye devam ediyor,

new heights thank you Andy that's very kind of you

teşekkür ederim Andy, çok naziksin,

I love bootlicking people me and I'm not sure what you mean by that but I don't

insanların beni becermesine bayılıyorum ve bununla ne demek istediğinden emin değilim ama kendimi

think I'm bootlicking I'm just being friendly there is a difference there is

beğendirdiğimi düşünmüyorum, sadece arkadaşça davranıyorum

a difference between being creepy or a sycophant I think that is what you are

ürkütücü olmak ile dalkavuk olmak arasında fark var bence senin

saying so a person who is a sycophant is a person who always says pleasant things

dediğin bu yani dalkavuk olan insan karşılığında bir şey almak istediği için birine hep hoş şeyler söyleyen insandır

to someone because they want to get something in return

a sycophant I don't think I'm a sycophant am I am I am I a bootlicker

dalkavuk ben dalkavuk olduğumu düşünme, ben öyleyim, ben bir kaçakçıyım, dürüst olmak gerekirse,

I'm not sure that I am a bootlicker to be honest I don't think I've ever licked

bir kaçakçı olduğumdan emin değilim, hiç yaladığımı sanmıyorum, hiç

I've never licked anyone's boots and I never will

kimsenin botlarını yalamadım ve asla

sheíll Kumari asks who are you who am I I'm mr. Duncan and I'm very pleased to

Kumari soracak mı sen kimsin ben kimim ben bayım. Duncan ve ben sizinle tanıştığımıza çok memnun olduk

meet you very nice to see you here today Thank You mr. Duncan can you share with

bugün sizi burada görmek çok güzel Teşekkür ederim bay. Duncan

me an effective way to learn English oh my goodness

İngilizce öğrenmenin etkili bir yolunu benimle paylaşır mısın aman tanrım

make English part of your life learn new words every day you must do something

İngilizceyi hayatının bir parçası yap her gün yeni kelimeler öğren

every day you can't learn something by doing it sometimes you can learn by

her gün bir şeyler yapmalısın bir şeyi yaparak öğrenemezsin bazen

doing it all the time or every day can I improve my speaking at home yes you can

hepsini yaparak öğrenebilirsin evde konuşmamı geliştirebilir miyim evet

you can record your voice so you can record your voice and then listen to

yapabilirsin

your voice so that is a very good way of listening to your own voice and it's

also a very good way of gaining confidence you can build up your

özgüven kazanmanın bir yolu

confidence by listening to your own voice it is something that I would very

kendi sesinizi dinleyerek özgüveninizi geliştirebilirsiniz bu benim

much like to encourage speaking is the hardest part of learning any language to

teşvik etmeyi çok istediğim bir şey konuşmak herhangi bir dili öğrenmenin en zor kısmıdır

be honest with you it is the hardest card hello to more sin hello

size karşı dürüst olmak gerekirse daha fazla günaha merhaba demek en zor karttır merhaba

also Oh Jamelia Jamelia is it your birthday is it your birthday today

ayrıca Oh Jamelia Jamelia bugün senin doğum günün mü bugün doğum günün mü

Jamelia can you please tell me if it is your birthday because I didn't see it on

Jamelia lütfen bana doğum günün olup olmadığını söyler misin çünkü canlı sohbette görmedim

the live chat

hello to Vitesse why do you avoid this question

Vitesse'ye merhaba neden bu sorudan kaçınıyorsun

I don't avoid it sometimes I don't see the questions

kaçmıyorum bazen soruları göremiyorum

I don't avoid your questions please please don't say that because I don't

sorularınızdan kaçmıyorum lütfen öyle demeyin çünkü

avoid them sometimes I don't see them because on my little screen my screen is

onlardan kaçmıyorum bazen görmüyorum çünkü benim küçük ekranımda ekranım

very tiny so everything moves very quickly so I'm not avoiding your

çok küçük bu yüzden her şey hareket ediyor çok çabuk bu yüzden sorunuzdan kaçmıyorum,

question which is in your country military service is compulsory or not it

ülkenizde askerlik zorunlu mu değil mi hayır askere

isn't no you don't have to join the army

gitmenize gerek yok

can you imagine me in the army

beni askerde hayal edebiliyor musunuz

no we don't have compulsory national service so here in this country you

hayır bizde zorunlu vatandaşlık yok askerlik yani burada bu ülkede

don't have to join the army I know in some countries you do for example of

askere gitmek zorunda değilsiniz bazı ülkelerde bunu biliyorum örneğin Vietnam'da askerlik yapmak zorundasınız

Vietnam in Vietnam you have to serve a certain amount of time in the military

belli bir süre orduda hizmet etmek zorundasınız

also I believe I want to say via Taiwan I think also Taiwan I think that has

ayrıca inanıyorum Tayvan aracılığıyla söylemek istiyorum I Tayvan'ı da düşün bence onun da

national service as well so people have to spend a short time in the army doing

vatani hizmeti var bu yüzden insanlar askerlik hizmeti yaparak kısa bir süre

some military service quite normally it is in their young years I think around

askerlik yapmak zorunda kalıyorlar oldukça normal bir şekilde genç yaşlarında bence

about the age of 18 maybe so that is the thing you see here in the UK we don't

18 yaş civarında belki bu yüzden gördüğün şey bu burada Birleşik Krallık'ta

have to join the army it is a choice some people want to fight for their

orduya katılmak zorunda değiliz bu bir seçim bazı insanlar ülkeleri için savaşmak istiyor

country and some people just want to stand on the side of a hill talking to

ve bazı insanlar sadece bir tepenin yamacında durup kendi

themselves I don't know who that is who is that person who would want to do

kendileriyle konuşmak istiyor kim olduğunu bilmiyorum Bu

something so crazy so we don't however however during the Second World War they

kadar çılgınca bir şey yapmak isteyip biz istemeyelim ama İkinci Dünya Savaşı sırasında

did introduce national service so everyone under a certain age

ulusal hizmeti başlattılar, böylece belirli bir yaşın altındaki herkes

were actually called up to serve in the Army and that was during the Second

orduda hizmete çağrıldı ve bu İkinci

World War hello sue cat I have to go to do some

Dünya Savaşı sırasındaydı. Savaş merhaba sue kedi bazı egzersizler yapmak zorundayım

exercises exercises keep you fit it's better than having a lazy sit what I

egzersizler sizi formda tutmak tembelce oturmaktan daha iyidir az önce uydurduğum şeyi

just made that up having exercise keeps you fit it's

egzersiz yapmak formda kalmanızı sağlar

better than sitting in a chair I think hello - where is mr. blackbird I can't

bir sandalyede oturmaktan daha iyidir sanırım merhaba - bay nerede. karatavuk

see mr. blackbird thank you yes sir yeah I don't know where mr. blackbird is I

göremiyorum bay karatavuk teşekkür ederim evet efendim evet nerede bilmiyorum bayım karatavuk

think mr. blackbird is probably in my garden I think so

sanırım mr. karatavuk muhtemelen bahçemdedir diye düşünüyorum

however at the moment I am surrounded by nature nature is all around at the

ama şu an doğayla iç içeyim şu anda doğa her yerde

moment no it isn't my birthday it's not my birthday today it is definitely not

my birthday so there is the view at the moment and you can see I am surrounded

an ve görebilirsiniz Etrafım

by trees and in the trees there are lots and lots of birds all around and in the

ağaçlarla çevrili ve ağaçlarda her yerde bir sürü kuş var ve

distance in the distance the pheasant the pheasant is walking around

uzakta sülün sülün dolaşıyor Şu anda

I don't think we can see the pheasant at the moment unfortunately hello to

sülün görebileceğimizi sanmıyorum maalesef herkese merhaba ah merhaba

everyone oh hello there

orda

so there is the view today it is quite cloudy you can see that the clouds are

yani manzara var bugün hava oldukça bulutlu görebilirsiniz bulutlar

all over the place they are everywhere they are everywhere but where are the

her yeri kaplamış her yerdeler her yerdeler ama karatavuklar nerede

blackbirds you can't see the blackbirds mr. Duncan

karatavukları göremiyorsunuz bey. Duncan

so there we are looking into the distance across towards wale and now I'm

işte orada karşıya, vadiye doğru olan mesafeye bakıyoruz ve şimdi

back oh no we don't want to see you why are you here the sky and the surface of

geri döndüm oh hayır seni görmek istemiyoruz neden buradasın gökyüzü ve

the land is very good together yes I like the way it meets in the middle and

yerin yüzeyi birlikte çok iyi evet bu yolu seviyorum ortada buluşuyor ve

you have a beautiful horizon horizon the straight lion in the distance between

güzel bir ufka sahipsiniz ufku kara ile yer arasındaki mesafede düz aslan

the land and the ground the land in the sky as it meets you have the beautiful

gökyüzünde buluştuğunda güzel

horizon ivan asks do you know about Alex d yes I do I know all about Alex d he is

ufka sahipsiniz ivan Alex hakkında bilginiz var mı diye soruyor d evet biliyorum hepsini biliyorum Alex hakkında d o

a well-known English teacher in Vietnam he's a very well-known English teacher

Vietnam'da tanınmış bir İngilizce öğretmeni, çok tanınmış bir İngilizce öğretmeni

and I believe he is also a very big fan of my English lessons as well thank you

ve aynı zamanda benim İngilizce derslerimin de büyük bir hayranı olduğuna inanıyorum,

very much isn't that nice Ibrahim Ibrahim Mahmood says it was my birthday

çok teşekkür ederim, o kadar hoş değil mi İbrahim İbrahim Mahmood diyor dün benim doğum günümdü

yesterday I hope you had a super-duper birthday

umarım dün süper bir doğum günü geçirmişsindir

yesterday it was your birthday yesterday I hope you had a good one I hope you had

dün umarım iyi bir doğum günü geçirmişsindir umarım doğum günün

a good birthday life blogger hello life blogger an

iyi geçmiştir hayat blogger merhaba hayat blogger

interesting name you are blogging you are writing about your life how long

ilginç bir isim blog yazıyorsun kendin hakkında yazıyorsun hayat bunu ne zamandır

have you been doing this I've been doing this in total 18 18 years 18 years I

yapıyorsun bunu toplam 18 18 yıl 18 yıldır yapıyorum

can't believe it I really can't believe it I can't

inanamıyorum gerçekten

believe that I've been doing this for such a long time language Slayer says

inanamıyorum bu işi bu kadar uzun süredir yaptığıma inanamıyorum zaman dili Slayer sesli harfler olmadan

try to say a grammatical sentence with no vowels why why would you do that I

gramer cümlesi söylemeye çalış der, neden bunu yaparsın ki

mean really why really when you think about it why would you do it why go on

gerçekten neden gerçekten bunu düşündüğünde neden yaparsın neden devam et neden neden neden

why why why would you do it because it makes no sense not not only that but

yaparsın çünkü hiçbir anlamı yok değil sadece bu da değil,

also the captions later on would just be a big mess on the screen I think so

daha sonra altyazılar da ekranda büyük bir karmaşa olurdu bence çok

hello - hello - Oh Edinburgh yes Edinburgh I would say Edinburgh is a

merhaba - merhaba - Oh Edinburgh evet Edinburgh Edinburgh

good place to learn English they have schools they have universities there are

İngilizce öğrenmek için iyi bir yer diyebilirim okulları var üniversiteleri var

places where you can learn English in Scotland so just because it's Scotland

İskoçya'da İngilizce öğrenebilirsiniz, bu yüzden İskoçya olması, oradaki insanların İngilizce ile

doesn't mean that people there are not interested in English people do speak

ilgilenmediği anlamına gelmez, insanlar

English and people teach English in Scotland as well Andy says I can't find

İngilizce konuşur ve insanlar İskoçya'da da İngilizce öğretir Andy,

the suitable words to express my gratitude for your lessons thank you

şükranlarımı ifade etmek için uygun kelimeleri bulamıyorum diyor. derslerin çok teşekkür ederim

very much it is my pleasure I don't do this for fame I don't do it for fortune

benim için bir zevk bunu şöhret için yapmıyorum

fortunately it is a good it is a good reason you see I have a smile on my face

şans için yapmıyorum çok şükür iyi bir sebep görüyorsun yüzümde bir gülümseme var

but I don't expect anything in return hello mr. Duncan please tell us about

ama yok karşılığında bir şey beklemeyin merhaba bay. Duncan lütfen bize

your favorite hobby except English well I have lots of interests over the years

İngilizce dışında en sevdiğin hobinden bahset.

I've been interested in many things I used

to enjoy writing I used to enjoy drawing I'm very keen on movies I like what she

movies I like reading about the history of movies films so I'm I'm yes I'm a big

filmlerin tarihi hakkında okumak gibi filmler bu yüzden ben evet filmlerin büyük bir

fan of movies films I love watching movies there are many films that I

hayranıyım filmler Film izlemeyi seviyorum

haven't seen yet that I want to see how can we practice English without people

henüz izlemediğim ama izlemek istediğim birçok film var nasıl İngilizce pratik yapabiliriz daha önce de

nearby who speak English as I said earlier there are ways of encouraging

söylediğim gibi yakınlarda İngilizce konuşan insanlar olmadan kendinizi her gün cesaretlendirmenin yolları var

yourself every day you can listen to English being spoken you can also listen

İngilizce konuşulanları dinleyebilirsiniz ayrıca

to your own voice as well so maybe something that you can read and then

kendi sesinizi de dinleyebilirsiniz yani belki okuyabileceğiniz ve ardından

record your voice and listen to it listen to it so what was it what was

sesinizi kaydedip dinleyebileceğiniz bir şey onu dinle peki neydi o ne

what was I going to say then I can't remember what I was going to say then I

diyeceğim o zaman ne söyleyeceğimi hatırlayamıyorum sonra bir şey

was going to say something yes you can always create your own group so maybe

diyecektim evet her zaman kendi grubunu oluşturabilirsin yani belki

the place where you live maybe the area in which you live you can actually oh

yaşadığın yer belki de yaşadığınız bölge gerçekten

it's mr. pheasant I can see him hello mr. pheasant are you okay I think he's

bay olabilir. sülün onu görebiliyorum merhaba bay. sülün iyi misin bence o

angry so you could create your own group maybe you can put a notice in your local

kızgın bu yüzden kendi grubunu oluşturabilirsin belki yerel

shop or maybe a place where you have a community area and you can ask if anyone

dükkanına ya da topluluk alanı olan bir yere bir ilan asabilirsin ve

else is interested in learning English so you can create your own group you can

başka birinin İngilizce öğrenmekle ilgilenip ilgilenmediğini sorabilirsin böylece yapabilirsin kendi grubunuzu oluşturun

create it in real life with other people directly or of course you can use the

gerçek hayatta diğer insanlarla doğrudan oluşturabilirsiniz veya tabii ki interneti de kullanabilirsiniz

internet as well

mr. Duncan mr. Duncan can you show your picture mr. Duncan could you show your

bay. Duncan bey Duncan resminizi gösterebilir misiniz bayım? Duncan resmini gösterir misin

picture oh I see do you mean the pictures that I used to draw maybe

oh anlıyorum, çizdiğim resimlerden mi bahsediyorsun belki

tomorrow maybe perhaps tomorrow I can show you some of the pictures that I

yarın belki belki yarın sana çizdiğim resimlerden bazılarını gösterebilirim bir

used to draw I have them somewhere I think I have some photographs of my

yerlerde var sanırım resimlerimin bazı fotoğrafları var

pictures on my computer I think so somewhere I'm not sure if they are still

bilgisayarımda bir yerlerde öyle düşünüyorum hala bilgisayarımda olup olmadığından emin değilim bir

in my computer or not I will have a look I wish to come to where you live but I

bakayım yaşadığın yere gelmek isterdim ama

can't maybe one day never say you can't never say no never say I can't do that

yapamam belki bir gün asla söyle sen asla diyemezsin hayır asla yapamam deme bunu

you must never say that if there's something you want to do something you

asla söylememelisin bir şey varsa yapmak istediğin bir şey

want to try something you want to learn do it do it don't hesitate don't wait

denemek istediğin bir şey öğrenmek istiyorsun yap yap tereddüt etme bekleme

because soon it will be too late do it now that's what I say that is what I say

çünkü yakında çok geç olacak şimdi yap, benim dediğim bu, benim söylediğim bu

could you tell us a bit could you tell us a bit of how to make your voice our

voice like you I don't know how to describe it clearly less noise to make

it sound deeper and easier on the ears I'm not sure what my voice is if you are

kulaklarda daha derin ve daha kolay Sesimin ne olduğundan emin değilim, eğer

talking about my voice or my voice can go everywhere because I've been talking

benim sesimden bahsediyorsanız ya da sesim her yere gidebilir çünkü

for many years using my voice in many different ways in my work and also in my

uzun yıllardır sesimi işimde ve ayrıca işimde birçok farklı şekilde kullanıyorum.

early years when I was involved in radio broadcasting so many many reasons why my

radyo yayıncılığının içinde olduğum ilk yıllarım sesimin pek çok şeyi yapabilmesinin pek çok nedeni

voice can do lots of things I don't know why some people are able to do it

Bazı insanların neden bunu yapabildiğini bilmiyorum

you see some people can speak in many ways I want to give myself six

bazı insanların birçok şekilde konuşabildiğini görüyorum Kendime altı vermek istiyorum

months to speak English fluently is it my dream is it a dream maybe not six

İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşmak benim hayalim mi, bu bir rüya mı, belki de altı

months to be honest with us I think six months is too short so you you must

ay bize karşı dürüst olmak için altı ay bence altı ay çok kısa, bu yüzden bir

always remember that learning anything takes a long time you can't rush

şeyi öğrenmenin uzun zaman aldığını her zaman hatırlamalısınız, öğrenmek için acele edemezsiniz.

learning you can't rush learning anything to be honest if you rush then

Dürüst olmak gerekirse, herhangi bir şeyi öğrenmek için acele etmeyin, eğer acele ederseniz, o zaman kendiniz

you will create many problems for yourself and then in the future there is

için pek çok sorun yaratırsınız ve o zaman gelecekte Jamelia'dan

a very good chance that you will give up

vazgeçmeniz için çok iyi bir şans vardır,

Jamelia do you like lemon drizzle yes I do

limonlu çiselemeyi sever misiniz, evet,

ah very much mr. Steve's mother can make very good lemon drizzle it is a

çok severim bayım. Steve'in annesi çok iyi limonlu çiseleme yapabilir,

beautiful cake with sponge and on top you have lots of lemon lemon icing or

pandispanya ile güzel bir pastadır ve üstüne bolca limonlu limonlu krema veya

lemon sugar and then inside you can also put some lemon as well lemon drizzle

limon şekeri konur ve sonra içine biraz limon da koyabilirsiniz ve limonlu çiseleme

very nice I like it I like it a lot I really do

çok güzel hoşuma gitti çok gerçekten

do you like sauerkraut sauerkraut that is that is pickled cabbage pickled

lahana turşusunu seviyor musun lahana turşusu yani lahana turşusu lahana turşusu

cabbage I think I tried sauerkraut many years ago but I think maybe it had too

sanırım uzun yıllar önce lahana turşusu denedim ama sanırım çok

much vinegar so it was very sour it is called sour kraut so maybe that's it

fazla sirke vardı bu yüzden çok ekşiydi buna ekşi kraut deniyor bu yüzden belki de bu

so the cabbage yes I think it's pickled cabbage is that right is that right

kadar lahana evet bence lahana turşusu doğru o doğru lahana turşusu

pickled cabbage Vitesse says yes it is pickled cabbage I think I tried it many

Vitesse evet diyor lahana turşusu sanırım

many years ago but I haven't had it for a long time there is a local shop here

uzun yıllar önce denemiştim ama uzun zamandır yememiştim burada Much'ta yerel bir dükkan var

in Much Wenlock and it actually sells big jars of sauerkraut so I might buy

Wenlock ve aslında büyük kavanozlarca lahana turşusu satıyor, bu yüzden

some the only problem is the jar the jar is huge so the problem is if I try it

bazılarını satın alabilirim tek sorun kavanoz kavanoz çok büyük yani sorun şu ki eğer denersem

and I don't like it then I have this huge jar of sauerkraut that I that I

ve beğenmezsem o zaman elimde bu devasa lahana turşusu kavanozu var. Gördün mü bilmiyorum

have you see so I don't know if I like it or not maybe I do like it maybe maybe

beğenip beğenmediğimi belki seviyorum belki belki

as I've gotten older maybe as I've become older maybe my taste has changed

yaşlandıkça belki zevkim değişti o

so I'm not sure I just noticed my hands the skin on my

yüzden emin değilim sadece fark ettim ellerimdeki cilt

hands has become very dry do you know why because of that awful hand sanitizer

çok kuru hale geldi neden biliyor musunuz ellerinize sürmeniz gereken o korkunç el dezenfektanı yüzünden

that you have to keep putting on your hands and it's made my hands go ball

ve bu ellerimi iki

double dry look I've got dry skin on my hands it's all dry look look at my poor

kat kurumuş gösteriyor Ellerimde kuru cilt var hepsi kuru bak zavallı

skin I said poor skin what that you do not have the right here in England I

cildime bak zavallı cilt dedim senin burada İngiltere'de hakkın olmayan şeye ne

don't know what you mean by that I thought that was a very interesting

demek istediğini bilmiyorum bunun aslında ulusal hizmetle ilgili çok ilginç bir soru olduğunu düşündüm

question actually about national service because this morning can you believe it

çünkü bu sabah yapabilir misin İnanın

this morning there is a minister in the government here in the UK who is he's

bu sabah burada Birleşik Krallık'ta hükümette bir bakan var, o

actually suggested he has suggested that they should bring back national service

aslında ulusal hizmeti geri getirmelerini önerdi

how strange so that was on the news this morning in

ne kadar garip, bu sabah Birleşik Krallık'ta haberlerdeydi, bu

the UK so someone has suggested that maybe we should bring back national

yüzden biri belki biz önerdi askerliği geri getirmeli,

service that means that everyone between a certain age will have to join the army

yani belli bir yaş arasındaki herkesin

for a certain period of time so that question in fact is very interesting

belli bir süre için askere gitmesi gerekecek yani bu soru aslında çok ilginç

because people are talking about that subject at the moment in the UK

çünkü şu anda İngiltere'de insanlar bu konuyu konuşuyor

some people see it as a way of stopping young people from becoming horrible

bazı insanlar bunu görüyor gençlerin kötü şeyler yaparak korkunç hale gelmelerini engellemenin bir yolu olarak holigana dönüşmelerini engellemenin bir yolu olarak

doing bad things becoming hooligans I love that word hooligan a hooligan is a

holigan kelimesini seviyorum.

person who does not observe the laws or the social rules they often go around

causing trouble and making noise a person who is a hooligan national

service someone wants to bring national service back to the UK I suppose I'm

birisi ulusal hizmeti Birleşik Krallık'a geri getirmek istiyor sanırım ben

alright because I'm very very old so it doesn't matter it won't affect me mr.

iyiyim çünkü çok çok yaşlıyım bu yüzden önemli değil beni etkilemeyecek bay.

Duncan you can wash your hands now with soap and then you can sanitize them

Duncan şimdi ellerini sabunla yıkayabilirsin ve sonra bunu yaparak mükemmel bir şekilde dezenfekte edebilirsin bence evet

perfectly by doing that I think so yes you are right I agree with you

haklısın sana katılıyorum

mr. Duncan you have to drink more water if your skin is dry I always drink water

Bay. Duncan, cildin kuruysa daha fazla su içmelisin Ben her zaman su içerim,

that is the strange thing I drink a lot of water all the time but the the

garip olan bu, her zaman çok su içerim ama

problem is the hand sanitizer makes your hands get very dry because it has it's

sorun şu ki el dezenfektanı ellerinizi çok kurutuyor çünkü

all that alcohol you see in the hand sanitizer it makes your hands go very

hepsi bu el dezenfektanında gördüğün alkol ellerini çok

dry what is that what did you say Sergio

kurutuyor ne o ne dedin Sergio

I can't imagine you in the army

seni askerde hayal edemiyorum

hmm I can't imagine you in the army let's see shall we so I will try to do a

hmm seni askerde hayal edemiyorum bakalım yapalım mı o zaman deneyeceğim

little bit of marching maybe let's go over here because the scenery is a

biraz yürüyüş yapalım belki buraya gidelim çünkü manzara biraz daha

little nicer I think the scenery here is rather nice

güzel bence buradaki manzara oldukça güzel

would you agree the scenery is rather nice so I wonder I wonder if I can

manzaranın oldukça güzel olduğunu kabul eder misiniz yani merak ediyorum acaba ben de onun

actually a little bit of marching like the military what do you think could I

gibi biraz yürüyebilir miyim askeri ne düşünüyorsun bunu yapabilir miyim

could I do that a little bit of a turn shunt maybe I

biraz dönüş şant belki

could give you a little salute yes you see I could do it I could do it I would

sana biraz selam verebilirim evet görüyorsun yapabilirdim yapabilirdim

be very good at marching I would be very I would be very good marching quick

yürüyüşte çok iyi olurdum çok olurdum çok iyi yürü hızlı

march

yürüyüş başını dik tut

keep your head up keep your head up

başını dik tut

is that good yes I think I could be I think I could be definitely in the army

o kadar iyi evet bence olabilirim kesinlikle askerde olabilirim ki bu

which is better England or Scotland for learning English what a strange question

daha iyi ingilizce öğrenmek için ingiltere veya iskoçya ingilizce ne garip bir soru

English is spoken in both English in England and Scotland yes they speak both

İngiltere'de ve İskoçya'da İngilizce evet, her ikisini de konuşuyorlar,

you see so don't forget in Scotland I have a feeling you are maybe asking a

İskoçya'da bunu unutma, dürüst olmak gerekirse hiçbir anlam ifade etmeyen bir soru sorduğuna dair bir his var.

question that doesn't make any sense to be honest Oh Sergio says the best

Oh Sergio, en iyi

hooligan story is a Clockwork Orange yes also a very famous movie as well it was

holigan hikayesinin Otomatik Portakal olduğunu söylüyor evet ayrıca çok ünlü bir film de

banned for many years a Clockwork Orange the movie version was actually banned

uzun yıllar yasaklandı Otomatik Portakal film versiyonu aslında

for many years SR says you didn't shave your beard I haven't had a shave today

uzun yıllar yasaklandı SR sakalını tıraş etmediğini söylüyor Bugün tıraş olmadım

I've decided to give my skin a little rest because I have very sensitive skin

cildimi vermeye karar verdim biraz dinlen çünkü çok hassas bir cildim var

you see very sensitive it's like a baby's bottom uni Carina says I like the

çok hassas görüyorsun sanki bebek poposu gibi Carina

movie The Full Monty yes I think you do do you know why because there's lots of

The Full Monty filmini beğendiğimi söylüyor

naked men in the Full Monty I would imagine please can you grow your

lütfen

beard more I don't know about that I don't think I would look very good with

sakalını biraz daha uzatır mısın onu bilemem sakalla çok iyi görüneceğimi düşünmüyorum

a beard I don't think I would want to grow a

beard I think it would make me look very old indeed I love it when you go

sakal bırakmak isteyeceğimi sanmıyorum bence beni çok yaşlı gösterir gerçekten ben

wandering or running wild I like running too says Anna yes I love it I love being

Dolaşmaya ya da çılgınca koşmaya bayılıyorum ben de koşmayı seviyorum diyor Anna evet seviyorum açık havada olmayı seviyorum

outdoors I love being out in open spaces it is the most amazing so

açık alanlarda olmayı seviyorum bu en harika

that is the room I like doing it to be asked

oda bu yüzden yapmayı seviyorum

hello unique arena unique arena oh I like The Full Monty because I like the

merhaba benzersiz arena sorulmasını seviyorum benzersiz arena oh The Full Monty'yi seviyorum çünkü

actor Robert Carlyle he's a very well-known actor he's been around for

aktör Robert Carlyle'ı seviyorum o çok tanınmış

many years he started out as a child actor did you know that so Robert

bir aktör uzun yıllardır etrafta çocuk oyuncu olarak başladı bunu biliyor muydunuz yani Robert

Carlyle many years ago was actually also a child actor in his very young days

Carlyle yıllar önce aslında bir çocuktu aktör çok genç günlerinde

what year is your birthday you mean my birthday when is my birthday my birthday

doğum günün hangi yıl doğum günüm demek istiyorsun doğum günüm ne zaman doğum günüm

was a very long time ago I was born in the last century the last century I was

çok uzun zaman önceydi geçen yüzyılda doğdum geçen yüzyılda

born not this century I was born before the internet I was born before computers

doğdum bu yüzyılda değil internetten önce doğdum ben bilgisayarlardan önce doğdum

I was born before electric cars I was born before Lady gaga I I was born

Elektrikli arabalardan önce doğdum Lady gaga I'den önce doğdum

before Star Wars yes it's true so I was born before Star Wars even existed even

Star Wars'tan önce doğdum evet bu doğru yani Star Wars var olmadan önce doğdum hatta ben

exist when I was born there was no Star Wars at all hello to Joe Karl oh hello

doğduğumda Star Wars yoktu Joe'ya merhaba Karl oh merhaba

Joe Carl nice to see you here I think you've been

Joe Carl seni burada görmek güzel Sanırım

here before haven't you I think so I think you have been here

daha önce buradaydın değil mi Sanırım ben

before

I have to leave now says Ivan see you tomorrow yes please mr. Duncan you look

ayrılmadan önce buradaydın şimdi Ivan yarın görüşürüz diyor evet lütfen bayım. Duncan

so young please give us your secret my secret is not worrying too much about

çok genç görünüyorsun lütfen bize sırrını ver sırrım daha önce de

the things you can't change as I said earlier don't worry about the things you

söylediğim gibi değiştiremeyeceğin şeyler için fazla endişelenmemek

cannot change think about the things you can change

değiştiremeyeceğin şeyler için endişelenme değiştirebileceğin şeyler hakkında

think about the way in which you can make your life better

düşün yolu düşün Hayatınızı daha iyi hale getirebileceğiniz,

think about the things that you want to learn the things you want to know about

öğrenmek istediğiniz şeyler hakkında bilmek istediğiniz şeyler,

the things that can improve your life in a positive way so maybe that's the

hayatınızı olumlu yönde iyileştirebilecek şeyler hakkında düşünmek, belki de bu

reason why I look so young I will be back tomorrow from 2 p.m. don't forget

yüzden bu kadar genç görünüyorum, yarın döneceğim. öğleden sonra 2'den itibaren

to p.m. UK time I will be back tomorrow

pm atmayı unutma İngiltere saati yarın döneceğim

how do you how do you say I know I don't know what that is some of these messages

nasıl söylersin nasıl söylersin biliyorum bunun ne olduğunu bilmiyorum bugün bu mesajlardan bazıları

today are very strange I think some of you have been in isolation for too long

çok garip bence bazılarınız çok uzun süredir tecritte kaldı

I think it may have affected your brain I think so I am now going to start if

etkilemiş olabilir Beynin öyle düşünüyorum şimdi başlıyorum

you keep writing the same thing if you keep writing the same message I will not

aynı şeyi yazmaya devam edersen aynı mesajı yazmaya devam edersen

respond if you type the same message and keep pressing enter I will not respond

cevap vermeyeceğim aynı mesajı yazıp entere basmaya devam edersen cevap vermeyeceğim

in fact I might do the opposite to be honest I remember Robert Carlyle many

aslında tam tersini de yapabilirim dürüst olmak gerekirse, yıllar önce Robert Carlyle'ı hatırlıyorum, cracker

years ago he was in a TV show called cracker and he played he played this

adlı bir TV programındaydı ve bu

crazed killer and he was really scary in that particular program Sergio

çılgın katili oynadı ve o programda gerçekten korkutucuydu Sergio

oh ok then Sergio is talking about Scottish comedy Limi

oh tamam o zaman Sergio İskoç komedisi Limi hakkında konuşuyor

oh of course yes I like lemme lemme is a very good good comedian Lemmy is very

oh tabii ki evet lemme'yi seviyorum lemme çok iyi iyi bir komedyen Lemmy çok

funny he talks about very unusual and quirky things and he has a TV show

komik çok sıradışı ve tuhaf şeylerden bahsediyor ve

the BBC called Lily's homemade show or home made comedy and it's very good yes

BBC'nin Lily'nin ev yapımı şovu veya ev yapımı komedisi adlı bir TV programı var ve bu çok iyi evet

limi he's very well known he has a he has a

limiti çok iyi tanınıyor sahip olduğu a

very strong Scottish accent as well so some people might have difficulty

ayrıca çok güçlü bir İskoç aksanı var, bu yüzden bazı insanlar ne

understanding what he's saying but yes he is very funny I like him a lot

dediğini anlamakta güçlük çekebilir ama evet, çok komik, onu çok seviyorum

hello mr. Duncan what do you do in your free time I don't have any free time at

merhaba bay. Duncan boş zamanlarında ne yaparsın şu anda hiç boş vaktim yok

the moment my average day I'm going to tell you what I do now every day I wake

ortalama günüm sana şimdi ne yaptığımı anlatacağım her gün

up in the morning I wake up in the morning I open my eyes I have a smile on

sabah uyanırım sabah uyanırım açarım gözlerimde yüzümde bir gülümseme var

my face and I think about all the people who didn't wake up who could not wake up

ve

this morning because they are no longer alive so that always puts a smile on my

bu sabah uyanamayan, artık hayatta olmadıkları için uyanamayan tüm insanları düşünüyorum, bu yüzden yüzümde her zaman bir gülümseme oluyor

face and then I get out of bed sometimes I

ve sonra çıkıyorum yatakta bazen

put my socks on sometimes I don't it really depends on how much energy I have

çoraplarımı giyerim bazen giymem gerçekten ne kadar enerjim olduğuna bağlı

because sometimes I have no energy in the morning there are no captions

çünkü bazen sabahları hiç enerjim olmuyor

because I'm using my mobile phone there are no captions because I'm using my

cep telefonumu kullandığım için altyazı yok çünkü ben altyazı yok

phone today the captions will be back tomorrow because I will be at home okay

bugün telefonumu kullanıyorum altyazılar yarın geri gelecek çünkü evde olacağım tamam ne

I can't remember what I was excuse me

yaptığımı hatırlayamıyorum kusura bakmayın böylesi

that's better so I wake up in the morning I can't always put my socks on

daha iyi o yüzden sabah uyanırım çoraplarımı her zaman giyemem

because I don't always have the energy and then I have some breakfast if I

çünkü giymem her zaman enerjim var ve sonra hatırlarsam biraz kahvaltı yaparım

remember and then I immediately go into my studio and start checking my email

ve sonra hemen stüdyoma giderim ve e-postamı kontrol etmeye başlarım

because I have lots and lots of email messages from people around the world

çünkü dünyanın her yerinden insanlardan çok ama çok sayıda e-posta mesajım var

and then also I I might look at the news I like to catch up on the news and then

ve sonra ben de haberlere bakabilirim haberleri takip etmeyi seviyorum ve sonra

what I like to do also is prepare my live stream so sometimes I will have to

yapmayı sevdiğim şey de canlı akışımı hazırlamak, bu yüzden bazen

do a lot of typing a lot of preparation sometimes I will have to make sure my

çok fazla yazmak, çok fazla hazırlık yapmak zorunda kalacağım, bazen ekipmanımın çalıştığından emin olmam gerekecek

equipment is working because I use a lot of technology in my work lots and lots

çünkü bir işimde çok fazla teknoloji var çok fazla

of Technology and I have to make sure that it works you see and then I do this

Teknoloji ve bunun işe yaradığından emin olmalıyım ve sonra bunu yapıyorum

I talked to you on the internet so I do that for two hours in fact today I've

sizinle internette konuştum bu yüzden bunu iki saattir yapıyorum aslında bugün

been doing more than two hours I've been on for a long time today I've just

daha fazlasını yapıyorum iki saatten fazla uzun bir süredir açıktım bugün

realized I've actually been on now for a very long time my goodness 125 minutes

şimdi farkettim ki aslında çok uzun bir süredir açıktım aman tanrım 125 dakika

so two hours and five minutes two hours and five minutes I've been talking to

yani iki saat beş dakika iki saat beş dakika konuşuyorum

you and the good thing is I haven't sneezed once I haven't even sneezed it's

sana ve iyi olan şu ki, bir kez bile hapşırmadım, hapşırmadım bile,

amazing it would appear that my hay fever is not so bad today so yes my hay

inanılmaz, saman nezlemin bugün o kadar da kötü olmadığı anlaşılıyor, bu yüzden evet saman

fever is not too bad thank you very much Shekar Adam to be honest with you you

nezlem çok kötü değil, çok teşekkür ederim Shekar Adam olmak sana karşı dürüstsün sen

you're more impressive I love this method of learning so please be safe and

daha etkileyicisin bu öğrenme yöntemini seviyorum bu yüzden lütfen güvende ve

happy I always try to be happy so my routine every day normally is taken up

mutlu ol her zaman mutlu olmaya çalışırım bu yüzden normalde her günüm rutinimi bununla kaplıyor

by this so this takes up a lot of my time during the day preparing doing and

bu yüzden gün içinde çok zamanımı alıyor hazırlık yapıyorum ve

then also afterwards I also have to do some work as well afterwards to make

sonra da sonra da canlı yayını görebildiğinizden emin olmak için daha sonra da bazı işler yapmalıyım ve

sure that you can see the live stream after and then by that time it is time

o zamana kadar

to eat in the evening and then maybe I will sit in front of the television

akşam yemek yeme zamanı ve sonra belki önünde oturacağım. televizyon

maybe watch a movie or a TV show and then I will go to bed and then the next

belki bir film veya dizi izlerim ve sonra yatağa giderim ve sonra ertesi

day I do it all over again I wake up put my socks on maybe go downstairs maybe

gün tekrar yaparım uyanırım çoraplarımı giyerim belki aşağı inerim belki

have breakfast you see I do it all again so at the moment every day is this this

kahvaltı yaparım bakarsın hepsini tekrar yaparım yani an her gün bu benim

is what I do every day of my life at moment and of course I will be with you

hayatımın her günü şu anda yaptığım şey bu ve tabi ki yarın sizlerle olacağım ben

tomorrow I'm back as well thank you very much for all of your

de geri döndüm tüm güzel mesajlarınız için çok teşekkür ederim

lovely messages who are we talking about food again

kimden bahsediyoruz yine yemekten

once in a while I can see flashing or lightning on your phone I think maybe

bir süre sonra telefonunuzda yanıp sönme veya şimşek görüyorum sanırım

that is my phone adjusting the contrast you see so you might notice the phone

bu gördüğünüz kontrastı ayarlayan benim telefonumdur, böylece telefonun

will sometimes change the contrast it is doing it automatically you see

bazen kontrastı değiştirdiğini fark edebilirsiniz, bunu otomatik olarak yapıyor,

automatically I can't control it and fortunately are we talking about food

otomatik olarak görüyorsunuz, kontrol edemiyorum ve neyse ki yemekten bahsediyoruz

are people talking about food on the livestream because I'm very hungry could

canlı yayında insanlar yemekten bahsediyor çünkü çok açım bana

you please send some food to me no I'm not fasting

biraz yemek gönderir misiniz lütfen hayır oruçlu değilim hiç

I'm not fasting at all it's just that I forgot to have my breakfast this morning

oruçlu değilim sadece kahvaltımı yapmayı unuttum bu sabah

so there is no fasting it is just the fact that I was so busy this morning I

yani oruç yok, sadece bu sabah çok meşgul olduğum gerçeği,

actually forgot how would you name a temperature of air or water when you

aslında unuttum, hissetmediğiniz zaman havanın veya suyun sıcaklığını nasıl adlandırırdınız,

don't feel it it is neither cold nor hot it's just

ne soğuk ne de sıcak, sadece

ideal that's what I have now in my in my place oh I see so if

ideal olan bu Şimdi benim yerimde var oh görüyorum ki

something is perfect maybe the the temperature or the the

bir şey mükemmelse belki sıcaklık veya

heat is not too hot and not too cold you could say that it is perfect but the

ısı çok sıcak ve çok soğuk değil mükemmel diyebilirsiniz ama

temperature today is perfect it is I suppose you could say moderate or maybe

bugünün sıcaklığı mükemmel sanırım siz ılımlı diyebilir ya da belki

you could say that the the water is just right it's just right

suyun tam doğru olduğunu söyleyebilirsin tam doğru tam

just right Pedro is here Pedro Belmont I didn't see you on the

doğru Pedro burada Pedro Belmont seni

live chat I didn't see you hello - ooh Zoran nice to see you here today

canlı sohbette görmedim Seni görmedim merhaba - ooh Zoran seni burada görmek güzel bugün

therapeutic mr. Duncan I knew that therapeutic I like the word therapeutic

terapötik mr. Duncan terapötik olduğunu biliyordum terapötik kelimesini seviyorum

yes you are right oh I see I think Pedro is making

evet haklısın oh anlıyorum sanırım Pedro

potatoes mashed potatoes maybe maybe guess what I'm having tonight mr. steve

patates püresi yapıyor belki tahmin edin bu akşam ne içiyorum bayım. steve

is going to make stew tonight we are having potatoes yes I'm having potatoes

güveç yapacak bu gece patates yiyoruz evet ben de patates yiyorum

as well and also we're having some stew with lots of vegetables so that is what

ve ayrıca bol sebzeli güveç yiyoruz bu yüzden

I'm having tonight I hope you will have something nice to eat as well I know a

bu akşam yiyeceğim şey bu umarım siz de güzel bir şeyler yersiniz. Pekala,

lot of people at the moment are fasting and they will be eating later on I will

şu anda pek çok insanın oruç tuttuğunu biliyorum ve daha sonra yemek yiyecekler, ben

also be eating later on Ivan what does it mean

de daha sonra yemek yiyeceğim Ivan bu ne anlama geliyor,

took off if something has took off it means it has become popular it really

eğer bir şey yükseldiyse, popüler hale geldi demektir, gerçekten

took off so maybe something that is being copied has been done and then it

yükseldi, bu yüzden belki kopyalanan bir şey yapıldı ve sonra

becomes successful it has took off something that becomes popular you might

başarılı oldu popüler hale gelen bir şeyi çıkardı

say something as took off it is also the past tense our take off take off took

havalandı diye bir şey diyebilirsiniz o da geçmiş zaman bizim kalkış kalkış kalkış

off it means it it's happened already in the past hello - yes eeeh

havalandı demek geçmişte olmuş demektir merhaba - evet eeeh

you are a very nice teacher thank you very much

sen çok iyi bir öğretmensin çok teşekkür ederim hayır ben

no I am NOT a good chef I am NOT a good cook my father for many years used to

iyi bir şef değilim iyi bir aşçı

have a catering business and he was very good at cooking not

değilim

anymore though because he's retired but my father used to be very good he was a

emekli ama babam çok iyiydi

very good chef thank you very much see you tomorrow mr. Duncan thank you very

çok iyi bir şefti çok teşekkür ederim yarın görüşürüz bey Duncan çok teşekkür ederim,

much I have a feeling that people want me to go shall I go now is it time for

insanların gitmemi istediğine dair bir his var içimde, şimdi gitmeli miyim

me to go mr. Duncan could you please go we have other things to do

gitme zamanım geldi mi bay. Duncan lütfen gidebilir misin, yapacak başka işlerimiz var

Thank You Thomas Thank You mr. Duncan for your work and goodbye thank you very

Teşekkürler Thomas Teşekkürler Mr. Duncan ve elveda çok teşekkür ederim,

much can I say thank you also once again

bir kez daha teşekkür edebilir miyim

and I also say thank you once more to Macao Cibola or Cabella Michalka Bella

ve ayrıca Macao Cibola veya Cabella Michalka Bella'ya bir kez daha teşekkür

thank you very much for your lovely donation that you sent to me on PayPal

ederim, PayPal üzerinden bana gönderdiğiniz güzel bağışınız için çok teşekkür

thank you very much don't forget everything I do is free everything I do

ederim. çok unutmayın yaptığım her şey bedava Yaptığım her şey

is free for you it doesn't cost you anything so if you want to make a small

sizin için bedava size hiçbir maliyeti yok bu yüzden küçük bir bağış yapmak istiyorsanız

donation to help my work continue forever and ever and ever there is the

işimin sonsuza dek devam etmesine yardımcı olmak için

address and I will be back with you tomorrow we will do this all over again

adres var ve ben yarın tekrar sizlerle olacağız, bunu saat

from 2:00 p.m. UK time tomorrow I will be back here and we will do this again

14:00'ten itibaren yeniden yapacağız. İngiltere saati yarın burada olacağım ve bunu tekrar yapacağız

however I won't be here I will probably be in my garden tomorrow

ancak burada olmayacağım yarın muhtemelen bahçemde olacağım

thanks mr. Duncan for this lovely live stream have a good afternoon

teşekkürler bay. Duncan bu güzel canlı yayın için iyi günler kendine iyi bak

take care thank you also to barong hello Baran nice to see you here as well I

barong'a da teşekkür ederim merhaba Baran da seni burada görmek güzel

hope you've enjoyed today's livestream something a little bit different an

umarım bugünkü canlı yayından keyif almışsındır biraz farklı bir şey

interesting view some interesting sounds and hopefully some interesting English

ilginç bir görüntü bazı ilginç sesler ve umarım biraz ilginç İngilizce

as well thank you yes see ya Thank You V tests I will be going in a moment I will

ayrıca teşekkür ederim evet görüşürüz Teşekkürler V testleri birazdan gideceğim

be going back home to have a cup of tea and also something to eat

eve bir bardak çay ve bir şeyler yemek için döneceğim

because I'm a little bit hungry to be honest I am a little hungry

çünkü dürüst olmak gerekirse biraz açım biraz aç

thank you very much Julie thank you serene thank you very much for

çok teşekkür ederim Julie teşekkür ederim sakin çok teşekkür ederim

joining me today I will see you tomorrow so have a nice day goodbye - if Mohammed

bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim yarın görüşürüz yani iyi günler güle güle - eğer Muhammed

goodbye - Marie now marine I'll sing I believe you are watching in India at the

güle güle - Marie şimdi denizci şarkı söyleyeceğim inanıyorum şu anda Hindistan'da izliyorsunuz bana tekrar

moment thank you very much for joining me again nice to see you thank you for

katıldığınız için çok teşekkür ederim sizi görmek güzel dersiniz için teşekkür

your lesson Thank You grace it might take me another hour to say

ederim teşekkürler lütuf herkese veda etmem bir saat daha alabilir herkese

goodbye to everyone it might take me a a very long time to say goodbye to

veda etmem çok uzun zaman alabilir

everyone so I will say thank you for watching thank you for joining in it's

bu yüzden teşekkür edeceğim izlediğiniz için teşekkür ederim katıldığınız için çok

been lovely I've enjoyed my walk and I I've also

güzeldi Yürüyüşümden keyif aldım ve ayrıca

enjoyed being here with you as well live from England see you later

burada sizinle birlikte olmaktan da keyif aldım İngiltere'den canlı olarak görüşürüz sonra

this is mr. Duncan in the birthplace of English and there it is look England

bu bay. Duncan İngilizcenin doğum yerinde ve işte bak İngiltere

see you tomorrow 2:00 p.m. UK time see you to morrow and

yarın 14:00'te görüşmek üzere. İngiltere zamanı yarın görüşürüz ve

of course you know what's coming next yes you do

tabii ki sırada ne olduğunu biliyorsunuz evet

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta yapacaksınız 8-)