It's FABuary 10th / 28 days of Learning English / LIVE chat from England - Hot / Cold

welcome to my glamorous life putting out the dustbin on a wednesday morning because today

çarşamba sabahı çöp kovasını dışarı atan göz alıcı hayatıma hoşgeldiniz çünkü bugün

are dustbins will be emptied

çöp kovaları boşaltılacak bu

so i must put this outside or else we will not have anywhere to put our rubbish oh hello

yüzden bunu dışarı çıkarmalıyım yoksa çöpümüzü koyacak yerimiz olmayacak oh merhaba

there hi everybody yes welcome to my really glamorous life here in england and look can

herkese merhaba evet buradaki gerçekten göz alıcı hayatıma hoşgeldiniz İngiltere'de ve bakın

you see what's happened we have had some more snow we have had another sprinkling of snow

neler olduğunu görebiliyor musunuz, biraz daha kar yağdı, İngiltere'nin

not much not as much as other parts of the uk but we have had some lovely snowfall and

diğer bölgeleri kadar olmasa da, bir kez daha kar serpiştirdik ama çok güzel bir kar yağışı gördük ve

everything is looking rather wintry again when we say some more we mean extra we mean

her şey yeniden oldukça kış gibi görünüyor dediğimizde biraz daha fazladan kastediyoruz,

we are having more of something so maybe you would like some more tea or maybe some more

daha fazla bir şey içtiğimizi kastediyoruz, bu yüzden belki biraz daha çay veya belki çayınıza biraz daha

sugar in your tea or perhaps you would like some more english well guess what you've come

şeker istersiniz veya belki biraz daha ingilizce istersiniz, tahmin edin

to the right place because yes it is wednesday and it is day 10 of 28 days of february or

doğru yere geldiniz çünkü evet günlerden çarşamba ve 28 şubat ayının 10. günü ya da

as i like to call it february welcome everyone

benim deyimimle şubat hoşgeldiniz herkes

here we go again yes we are back everyone i am now in the studio all nice and warm i

işte yine başlıyoruz evet geri döndük herkes şimdi stüdyodayım her şey çok güzel ve sıcak

hope you are feeling good today yes we are back together again hi everybody this is mr

umarım bugün iyisinizdir evet tekrar bir aradayız millet merhaba ben

duncan in england how are you today are you okay i really hope so are you happy well are

ingiltere'den bay duncan bugün nasılsınız iyi misiniz gerçekten umarım çok

you happy i really hope you are feeling happy today we are back together again yes and you

mutlusunuzdur peki mutlu musunuz gerçekten umarım bugün mutlu hissediyorsunuzdur tekrar birlikteyiz evet ve

may have noticed we did have some snow last night a sprinkling of snow across the landscape

fark etmiş olabilirsiniz dün gece biraz kar yağdı

around this area not as bad as some parts of england because many parts of the east

bu bölgenin çevresindeki manzaraya kar serpiştirmesi ingiltere'nin bazı bölgeleri kadar kötü değil çünkü ingiltere'nin doğusundaki birçok bölge

of england have had a lot of snow so for those who are wondering my name is duncan hello

çok kar yağdı bu yüzden merak edenler için benim adım duncan merhaba

there i'm duncan mr duncan some people call me other names as well which i can't say here

işte ben duncan mr duncan bazı insanlar bana başka isimler de takıyorlar ki burada

on youtube and i talk about the english language i've been doing this for such a long time

youtube'da söyleyemem ve ben ingilizce konuşuyorum bunu çok uzun zamandır yapıyorum

do you know how long i've been doing it for nearly 15 years i was on youtube when there

ne kadar zamandır biliyor musunuz yaklaşık 15 yıldır youtube'daydım,

was only myself and renetto who remembers renetto renetto was the first big star on

sadece ben ve renetto'nun youtube'daki ilk büyük yıldız olduğunu hatırlayan renetto vardı

youtube and i imagine that no one remembers renetto but he was one of the first big superstars

ve kimsenin renetto'yu hatırlamadığını hayal ediyorum ama o youtube'daki ilk büyük süperstarlardan biriydi.

on youtube way back in 2006. oh my goodness so now we know what i'm doing and who i am

2006'da. aman tanrım, artık ne yaptığımı ve kim olduğumu biliyoruz

well i like to talk about english i like to talk about the english language you might

ingilizce hakkında konuşmayı seviyorum

say that i am crazy about english you might also say that i am an english addict maybe

ingilizce hakkında konuşmayı seviyorum bir ingiliz bağımlısı olabilir

oh so outside everything is looking lovely and i couldn't resist starting off today's

oh, yani dışarıda her şey çok güzel görünüyor ve bu sabah evimden çıktığımda beni karşılayan

live stream by showing you some of the lovely views that greeted me this morning when i

güzel manzaralardan bazılarını size göstererek bugünkü canlı yayına başlamaya karşı koyamadım.

stepped out of my house

um so not only can you see my footprints in the snow you can also see the footprints of

karda ayak izleri küçük kuşların ayak izlerini de görebilirsiniz,

the little birds as well they were all busy in the garden this morning looking around

hepsi bu sabah bahçede

searching desperately for something not only to eat but also to drink as well i hope you

çaresizce sadece yiyecek değil, aynı zamanda içecek bir şeyler aramakla meşguldü, umarım

enjoyed that something taken in my garden this morning i couldn't resist i woke up last

odama alınan bu şeyden hoşlanmışsınızdır. bahçe bu sabah dayanamadım dün

night very restless i had my weird dreams again i don't know what's going on or why

gece çok huzursuz uyandım yine tuhaf rüyalar gördüm ne olduğunu neden olduğunu bilmiyorum

it is happening but i am having some very strange dreams this has been going on for

ama çok garip rüyalar görüyorum bu

many months in fact and last night i woke up very restless quite uneasy i don't know

aylardır oluyor aslında ve dün gece çok huzursuz uyandım,

why but i had my strange dream again where i'm lost in a place that i'm not familiar

neden bilmiyorum ama yine tuhaf bir rüya gördüm, aşina olmadığım bir yerde kaybolmuştum,

with i'm trying to find my way back to where i came from and every time i turn a corner

geri dönüş yolumu bulmaya çalışıyordum. nereden geldim ve her köşeyi döndüğümde

i come to another place that i don't recognize and that is the dream and it goes on for a

tanımadığım başka bir yere geliyorum ve bu rüya ve

very long time so if there is anyone out there who likes to analyse dreams maybe you can

çok uzun sürüyor, eğer orada rüyaları analiz etmeyi seven biri varsa belki sen

help me with my strange dream this is not one that i've only had once or twice this

garip rüyamda bana yardımcı olabilir, bu sadece bir veya iki kez gördüğüm bir şey değil, tekrar eden

is what i would call a recurring dream recurring something that is recurring is something that

rüya dediğim şey bu

happens again and again it keeps coming back or it keeps repeating it is recurring so that

tekrar ediyor, yani bu

is my recurring dream and i got up in the night feeling very restless i came downstairs

benim tekrar eden rüyam ve gece çok huzursuz bir şekilde kalktım, aşağı indim,

had a drink and i looked out the window and i noticed that we were having some snow so

bir şeyler içtim ve pencereden dışarı baktım ve biraz kar yağdığını fark ettim, bu yüzden

i went to bed happy excited and i managed to get maybe five hours sleep last night so

mutlu, heyecanlı bir şekilde yatağa gittim ve başardım. dün gece belki beş saat uyudum, sorun değil,

that's all right i did get some sleep in the end but it did take a while to get back to

sonunda biraz uyudum ama tekrar uyumam biraz zaman aldı

sleep but i woke up this morning feeling very excited because i knew that there would be

ama bu sabah çok heyecanlı uyandım çünkü

snow outside the window and i can't resist showing you something else so there is another

pencerenin dışında kar yağacağını biliyordum. ve size başka bir şey göstermekten kendimi alamıyorum, bu yüzden

view out of my window you can see looking at the top of one of the local landmarks this

penceremden başka bir manzara var, yerel yer işaretlerinden birinin tepesine baktığınızda bu, yaşadığım

is a very famous landmark in the area in which i live and yes that is a view taken this morning

bölgede çok ünlü bir yer işareti ve evet bu bir bu sabah çekilen

here is another one and you will see straight away that there is snow all around there is

başka bir manzara ve hemen göreceksiniz ki her tarafta kar var orada

another view taken from my window if you look very carefully if you look very closely you

benim penceremden çekilmiş başka bir manzara çok dikkatli bakarsanız çok yakından bakarsanız

might see there might be a white van oh yes there it is look there is a white van going

beyaz bir minibüs olduğunu görebilirsiniz oh evet orada görünüşe göre ekrandan beyaz bir minibüs geçiyor

across the screen however that was recorded this morning so that isn't live right now

ancak bu sabah kaydedildi, yani şu anda canlı değil bu

that is actually something i recorded this morning one more view and then we will carry

aslında bu sabah kaydettiğim bir şey bir görüntü daha ve sonra devam edeceğiz

on oh yes very nice it was looking rather wintry this morning and we have a rather pleasant

oh evet çok güzel görünüyordu Bu sabah oldukça kış ve

combination of not only snow but also sunshine as well which i think is a very nice combination

sadece karın değil, aynı zamanda güneşin de oldukça hoş bir kombinasyonuna sahibiz ki bence çok güzel bir kombinasyon

i do like it when you get sun and snow at the same time i quite like that feeling you

Güneş ve karın aynı anda olmasını seviyorum Bunu gördüğünüz hissi oldukça seviyorum

see it makes you feel very nice inside i think so so i am in the warmth today which is very

İçinizde çok hoş hissetmenizi sağlıyor bence bu yüzden bugün sıcaktayım ki bu çok

interesting because today we are talking about a topic that i think is very suitable for

ilginç çünkü bugün bugün için çok uygun olduğunu düşündüğüm bir konudan bahsediyoruz bu iki kelimeyle bağlantılı

today we are talking about cold and hot words connected to those those two words so if you

soğuk ve sıcak kelimelerden bahsediyoruz bu nedenle, eğer

feel cold or you feel hot there are many ways of expressing it many uses of those words

üşüyorsanız veya sıcak hissediyorsanız, bunu ifade etmenin birçok yolu vardır, bu kelimelerin birçok kullanımı vardır

and you can use them in all sorts of ways especially when it comes to the english language

ve bunları her türlü şekilde kullanabilirsiniz, özellikle konu İngilizce olduğunda,

so that is something we will be looking at later on i suppose also i should say that

bu daha sonra bakacağımız bir şeydir. sanırım şunu da söylemeliyim ki

yes we have once more made it all the way to the middle of the week it's nice to see

evet bir kez daha hafta ortasına kadar geldik

you here today yes it is wednesday

bugün seni burada görmek güzel evet bugün çarşamba

i think someone is at the door ding dong here we go then yes i hope your wednesday has been

sanırım biri kapıda ding dong işte gidiyoruz o zaman evet umarım çarşambanız

a good one so far you are having a good day and i hope so oh hello also to the live chat

şimdiye kadar güzel geçti iyi bir gün geçiriyorsunuz ve umarım öyledir oh canlı sohbete de merhaba

i almost forgot to say hello to you as well how could i forget you how it's it's almost

neredeyse size merhaba demeyi unuttum nasıl unuturum sizi nasıl neredeyse

impossible hello racer hello racer oh racer velez guess what you have a very fast finger

imkansız merhaba yarışçı merhaba yarışçı oh yarışçı velez tahmin et ne çok hızlı bir parmağın var

possibly the fastest finger in the world maybe this year at the olympic games perhaps we

muhtemelen dünyanın en hızlı parmağı belki bu yıl olimpiyat oyunlarında belki

could have a new event maybe we can have a contest where people have to click their mouse

yeni bir etkinlik düzenleyebiliriz belki insanların farelerini

as fast as possible congratulations racer you are first on today's live chat

olabildiğince hızlı tıklamaları gereken bir yarışma düzenleyebiliriz tebrikler yarışçı bugünün canlı sohbetinde birincisin ve

that almost deserves a fancy pants

neredeyse havalı bir pantolonu hak ediyor

okay that's enough we can't have too much of that you see i have to reserve my energy

tamam bu kadar yeter bundan fazlasını alamayız görüyorsun enerjimi

for the rest of today's live stream we also have beatrice hello beatrice nice to see you

bugünün canlı yayınının geri kalanı için ayırmam gerekiyor bizde de beatrice var merhaba beatrice görmek güzel sen

as well vitesse is here i didn't see you yesterday vitas were you here yesterday i don't remember

de vitesse buradasın dün seni görmedim vitas dün buradamıydın dün

seeing you yesterday to be honest we also have flower espoi oh and also louis mendes

seni gördüğümü hatırlamıyorum dürüst olmak gerekirse bizde de çiçek espoi oh ve ayrıca louis mendes

hello lewis nice to see you here also we have victoria yamiche hello yummy sis homeschool

merhaba lewis seni burada görmek güzel ayrıca bizde victoria var yamiche merhaba leziz abla anaokulu

nice to see you here today as well mohsen is here nice to see you back as well on this

bugün de seni burada görmek güzel mohsen de burada seni tekrar görmek güzel bu

lovely snowy wednesday it is not only sunny but we also have snow on the ground very nice

güzel karlı çarşamba günü sadece güneşli değil aynı zamanda yerde kar var çok güzel

valentina sandra also we have camilla ricardo

valentina sandra ayrıca camilla ricardo'muz var

jude alisa nice to see you back as well grace chin is here nice to see you all here today

jude alisa sizi tekrar görmek güzel grace chin bugün hepinizi burada görmek güzel evet

yes i had a very strange dream last night and it is a dream that i've had many times

dün gece çok garip bir rüya gördüm ve geçmişte birçok kez gördüğüm bir rüya,

in the past i am lost i can't find my way back to where i came from it's a very strange

kayboldum, yapabilirim' geldiğim yere dönüş yolunu bulamıyorum çok garip bir

dream quite disturbing in fact especially if if you are trying to sleep at the same

rüya aslında oldukça rahatsız edici özellikle aynı zamanda uyumaya çalışıyorsanız

time hello flower oh flower flower espoire has a story to tell and it's not a very happy

merhaba çiçek oh çiçek çiçek espirinin anlatacak bir hikayesi var ve pek de mutlu değil

one my husband has spilt a drink on his laptop i suppose the first question must be how did

benim kocam laptopuna içki döktü sanırım ilk soru nasıl yaptın bunu kocan ne yapıyor

you manage to do that what was your husband doing was he looking at something on the internet

internette bir şeye bakıyor

was he getting excited did he spill his drink was he not paying attention to what he was

heyecanlanıyor mu içkisini mi döküyor dikkat etmiyor mu olmalı ne

doing i wonder my husband spilled a drink on his laptop and he is feeling very down

yaptığını merak ediyorum, kocam dizüstü bilgisayarına bir içki döktü ve kendini çok üzgün hissediyor

because he has to replace it with another one so your husband now has to buy a new laptop

çünkü onu bir başkasıyla değiştirmek zorunda, bu yüzden kocanızın şimdi yeni bir dizüstü bilgisayar alması gerekiyor,

i suppose it depends how how or what type of laptop it is if it is one that is very

sanırım nasıl veya ne tür bir dizüstü bilgisayar olduğuna bağlı eğer çok

powerful you might have to spend a lot of money hmm sorry to hear that i would imagine

güçlüyse çok para harcamak zorunda kalabilirsiniz hmm bunu duyduğuma üzüldüm

that your husband is feeling very silly about doing that i would imagine i think so hello

kocanızın bunu yaptığı için kendini çok aptalca hissettiğini düşünürdüm ben de öyle düşünüyorum

also to oh can i say christina hello christina ricardo oh thank you ricardo ricardo is giving

ona da merhaba diyebilir miyim christina merhaba christina ricardo oh teşekkür ederim ricardo ricardo

me some advice about my dream hello mr duncan i am not an expert about dreams but it seems

bana rüyamla ilgili bazı tavsiyeler veriyor merhaba bay duncan rüyalar konusunda uzman değilim ama bana öyle geliyor

to me that you need to reaffirm your personality in order not to have the feeling of being

ki yalnız olma hissine kapılmamak için kişiliğinizi yeniden onaylamanız gerekiyor

alone that is very deep i will think about that later on thank you very much maybe i

çok derin bunu daha sonra düşüneceğim çok teşekkür ederim belki

need to reaffirm my personality sometimes i think i have too much personality to be

kişiliğimi yeniden doğrulamam gerekiyor bazen dürüst olamayacak kadar çok kişiliğim olduğunu düşünüyorum

honest some things that sometimes i think i might be slightly annoying you see that

bazı şeyleri bazen biraz sinir bozucu olabileceğimi düşünüyorum bu

might explain quite a lot of things valentin taking a stroll on a winter's day breathing

oldukça açıklayabilir pek çok şey valentin bir kış gününde yürüyüşe çıkmak

the fresh cold air is needed for good recreation i think so walking out on a cold day is a

iyi bir rekreasyon için taze soğuk havayı solumak gerekir bence bu yüzden soğuk bir günde dışarı çıkmak

great way of reinvigorating yourself walking is a good way of getting inspiration especially

kendinizi canlandırmanın harika bir yoludur yürüyüş ilham almanın iyi bir yoludur özellikle de

if you are a creative person sometimes if you are creative you might find that you lose

yaratıcı insan bazen yaratıcıysanız, yaratıcı enerjinizi kaybettiğinizi fark edebilirsiniz, bu nedenle

your creative energy so sometimes going for a walk or doing something to distract yourself

bazen yürüyüşe çıkmak veya dikkatinizi dağıtacak bir şeyler yapmak

can actually be quite good yes i agree with you i think that's a very good idea hello

aslında oldukça iyi olabilir evet size katılıyorum bence bu çok iyi bir fikir merhaba

oh hello novi hello novi or navi i haven't seen you for a long time welcome back nice

oh merhaba novi merhaba novi veya navi seni uzun zamandır görmüyorum tekrar hoşgeldin

to see you here as well belarusia is here on the live chat thank you very much nice

seni burada görmek güzel belarusya canlı sohbette burada teşekkür ederim

to see you here belarusia and i'm very pleased to hear that your father is back home that

seni burada görmek çok güzel belarusya ve babanın bunu duyduğuma çok sevindim eve döndüm bu

is very good news so can i say a big special hello to you to you belarusia and also your

çok güzel bir haber bu yüzden size belarusya'ya ve ayrıca babanıza büyük bir özel merhaba diyebilir miyim bay

father as well mr duncan maybe you are feeling a bit lost because of the covet situation

duncan belki açgözlülük durumundan dolayı biraz kaybolmuş hissediyorsunuz

and your dreams express this discomfort victoria that is also a very good thought now i didn't

ve rüyalarınız bu rahatsızlığı ifade ediyor victoria yani ayrıca çok iyi bir düşünce şimdi

think of that i just thought it was my my stupid brain doing crazy things as it normally

bunu düşünmedim sadece aptal beynimin normalde yaptığı gibi çılgınca şeyler yaptığını düşündüm

does but yes you might be right there maybe maybe my brain is trying to struggle trying

ama evet haklı olabilirsiniz belki belki beynim tüm bunlarla başa çıkmaya çalışırken mücadele ediyor

to cope with all of the weird things that are happening around us maybe you might be

etrafımızda olup biten tuhaf şeyler belki tam

right there let's have a look out the window would you like to play spot the white van

orada olabilirsin hadi pencereden dışarı bir bakalım beyaz minibüsü tespit oynamak ister misin

we will do that before we continue it's a beautiful day everything's lovely and look

devam etmeden önce bunu yapacağız güzel bir gün her şey çok güzel ve bak

we have spot the white van oh i can see some people can you see some people at the bottom

beyazı tespit ettik van oh bazı insanları görebiliyorum ekranın alt kısmında bazı insanları görebiliyor musunuz köpeğini

of the screen there are some people walking their dog i've never seen that before if you

gezdiren bazı insanlar var bunu daha önce hiç görmemiştim

look very closely at the bottom of the screen you can see there are some people walking

ekranın alt kısmına çok yakından bakarsanız bazı insanlar olduğunu görebilirsiniz

by right now isn't that strange i have never seen that before i've never seen people walking

şu an yanımdan geçmek o kadar garip değil bunu hiç görmemiştim daha önce o belirli yerde yürüyen insanları hiç görmemiştim

along that particular place very strange and there is a white van as well oh my goodness

çok garip ve beyaz bir minibüs de var aman tanrım daha yeni

i've only just started and already we have a white van going across the screen and also

başladım ve şimdiden bir arabamız var beyaz minibüs ekranın karşısına geçiyor ve ayrıca

we have people walking their dog as well it looked like two people and also two dogs and

köpeğini gezdiren insanlar da var, iki kişi ve iki köpek gibi görünüyordu ve

now we have a lorry i wonder if we will get another white van come on white van where

şimdi bir kamyonumuz var başka bir beyaz minibüs alıp almayacağımızı merak ediyorum hadi beyaz minibüsle

are you we are waiting for for another white van there it is there is a white van so we

neredesiniz bekliyoruz başka bir beyaz minibüs için orada beyaz bir minibüs var, bu yüzden

have two white vans we have a lorry and also we have two people walking their dogs so actually

iki beyaz minibüsümüz var, bir kamyonumuz var ve ayrıca köpeklerini gezdiren iki insanımız var, bu yüzden aslında

quite a lot going on there today i think we can safely say that we have spotted the white

bugün orada pek çok şey oluyor, sanırım güvenle söyleyebiliriz ki sahip olduk

van today what was that what was that was was that my stomach

bugün beyaz minibüsü gördüm neydi o neydi o midem şuydu o

was that my stomach then it sounded like my tummy saying hello so that's it the white

midem o zaman midem merhaba diyormuş gibi ses çıkardı yani bu kadar beyaz

van has been spotted hello kim ya hello kim ya why don't you say my name mr duncan why

minibüs görüldü merhaba kim ya merhaba kim ya neden sen benim demiyorsun isim bay duncan neden

don't you say my name kimier hello kim yeah i am saying your name right now i will say

adımı söylemiyorsun kimier merhaba kim evet şu an ismini söylüyorum beni

it again in case you didn't hear me hello to you i hope you are having a super duper

duymamış olabilirsin diye tekrar söyleyeceğim sana merhaba umarım her neredeysen süper bir çarşamba geçiriyorsundur işte

wednesday wherever you are in the world there we go i've said hello to you now racer says

gittiğimiz dünyada sana merhaba dedim şimdi yarışçı

maybe they are your neighbours i don't know well to be honest with you that road that

belki komşularındır diyor sana karşı dürüst olmak gerekirse pek iyi bilmiyorum

we look at is very far away so i have a feeling that they are not my neighbours i don't think

baktığımız yol çok uzak bu yüzden onların komşuları olduğuna dair bir his var içimde komşularım değil

they are to be honest

dürüst olacaklarını sanmıyorum

hello alfienne hello alfienne

merhaba alfienne merhaba alfienne

oh by the way we have a very busy week sunday next sunday i will tell you this now so you

oh bu arada çok yoğun bir hafta geçiriyoruz önümüzdeki pazar pazar size şimdi söyleyeceğim böylece

know next sunday valentine's day next sunday valentine's day the day where all of the lovers

gelecek pazar sevgililer günü gelecek pazar sevgililer günü nerede tüm aşıklar

get together and of course if you are looking for love you will try to find someone or maybe

bir araya geliyor ve tabii ki aşkı arıyorsanız birini bulmaya çalışacaksınız veya belki de

there is a person that you have been watching and you would like to ask on a date so there

izlediğiniz bir kişi var ve çıkma teklif etmek istiyorsunuz, bu yüzden

is a good chance for you to connect with someone that you like someone you have been watching

sizin için iyi bir şans var. hoşlandığın biriyle bağlantı kurmak eskiden beri izlemekte olduğun biri

maybe someone at work perhaps a work colleague so on sunday we have

belki işte biri belki iş arkadaşı bu yüzden pazar günü

valentine's day and mr steve and as if that wasn't enough as if that was not enough we

sevgililer günümüz var ve bay steve ve bu yetmezmiş gibi bu da yetmezmiş gibi

also have next tuesday we have pancake day and mr steve's birthday

önümüzdeki salı da var elimizde pankek günü ve bay steve'in doğum günü

i can't believe how busy this month is turning out to be so next tuesday it will be steve's

bu ayın ne kadar meşgul olduğuna inanamıyorum bu yüzden önümüzdeki salı steve'in

birthday and also pancake pancake day so we might go into the kitchen to make some pancakes

doğum günü olacak ve ayrıca pankek pankek günü bu yüzden biraz pankek yapmak için mutfağa gidebiliriz

and also we will be celebrating mr steve's birthday next tuesday oh dear it's so what

ve ayrıca kutlayacağız önümüzdeki salı bay steve'in doğum günü ah canım bu ne

a what a hectic month this is turning out to be

kadar telaşlı bir ay oldu bu ay

do you like someone says sora i don't know i don't are you talking to me well i of course

birinin sora demesinden hoşlanıyor musun bilmiyorum bilmiyorum benimle iyi konuşuyorsun

i have some someone very special in my life i have something that i always like to be

hayatımda özel bir şey var her zaman yanında olmayı sevdiğim bir şey

near something i always like to embrace and sometimes i like to give it a little nibble

her zaman kucaklamayı severim ve bazen onu biraz ısırmayı severim

of course i'm talking about my chocolate biscuit for those who are wondering yes i still have

tabi ki çikolatalı bisküvimden bahsediyorum diyenler için evet hala var

my chocolate biscuit this is the last chocolate biscuit that i have in the house and i still

benim çikolatalı bisküvi bu evdeki son çikolatalı bisküvi ve hala

have it there it is so this is not an ordinary chocolate biscuit this is a very special chocolate

orada duruyor yani bu sıradan bir çikolatalı bisküvi değil bu çok özel bir çikolatalı

biscuit because this is the last chocolate biscuit that i have in the house and this

bisküvi çünkü bu evdeki son çikolatalı bisküvi ve bu beni

is something that i feel very attracted to i like you so much do you mind if i give you

çok cezbeden bir şey senden çok hoşlanıyorum sana

a little nibble oh

biraz kemirsem sorun olur mu oh

oh very nice

oh çok güzel

so because this is the last chocolate biscuit that i have in the house i must eat it very

yani bu evdeki son çikolatalı bisküvi çok

slowly so this will have to last until the end of the month

yavaş yemeliyim yani bu ay sonuna kadar devam edecek

but maybe on sunday i will give my chocolate biscuit maybe an extra nibble

ama belki pazar günü çikolatalı bisküvime belki fazladan bir lokma veririm peki ya

so what about you are you doing anything special for valentine's day maybe you are in a relationship

siz sevgililer günü için özel bir şey yapıyor musunuz belki bir ilişkiniz var

perhaps you want to do something special on valentine's day lovers day for those who are

belki özel bir şeyler yapmak istiyorsunuz sevgililer gününde

in love and those who are looking for love very nice the live chat very busy hello halawa

aşıklar ve aşkı arayanlar için çok güzel canlı sohbet çok meşgul merhaba halawa

hello to you watching in saudi arabia nice to see you here today the temperature here

suudi arabistan'da sizi izlemekten merhaba bugün sizi burada görmek güzel bu arada ingiltere'de burada sıcaklık yaklaşık

by the way in england is around zero

civarında sıfır,

it is zero degrees

unlike melbourne australia where it is actually 33 degrees and they are playing tennis at

aslında 33 derece olan melbourne avustralya'nın aksine sıfır derece ve

the moment in melbourne and apparently it's very hot in melbourne in a moment we are going

şu anda melbourne'da tenis oynuyorlar ve görünüşe göre melbourne'da hava çok sıcak, birazdan

to look at words connected to being cold and feeling hot that is what we are doing today

üşümek ve sıcak hissetmekle bağlantılı kelimelere bakacağız. bugün ne yapıyoruz

i showed you the white van earlier we had the white van game would you like to see something

size beyaz minibüsü gösterdim daha önce beyaz minibüs oyunumuz vardı bu sabah çektiğim bir şeyi görmek ister misiniz

that i filmed this morning a lovely moment of time with a white lorry and also some beautiful

beyaz bir kamyonla güzel bir an ve ayrıca

birds flying by

uçup giden bazı güzel kuşlar

ah look at that ah there is the white lorry and there you can see some birds flying by

ah şuna bakın ah beyaz kamyon var ve orada bazı kuşların uçtuğunu

as well what a lovely moment of time i feel as if i want to watch that again can we watch

da görebiliyorsunuz, ne güzel bir an, bunu tekrar izlemek istiyormuşum gibi hissediyorum, tekrar izleyebilir miyiz,

that again can we see it again mr duncan okay then if you want to see it again i don't mind

tekrar görebilir miyiz bay duncan tamam o zaman isterseniz bir daha gör umurumda değil

so there is the lorry

o yüzden kamyon var

and there coming into the frame you can see some birds it almost looks as if the birds

ve orada çerçeveye giriyor bazı kuşları görebiliyorsun neredeyse kuşlar

are actually following the van

minibüsü takip ediyormuş gibi görünüyor

maybe that particular lorry is carrying bird seed i don't know really hello to jimmy jimmy

belki o kamyon kuş yemi taşıyor gerçekten bilmiyorum hong kong'da jimmy jimmy'ye merhaba

in hong kong can i say hello to you

sana merhaba diyebilir miyim sana

hello to you have you ever tasted chocolate brownies chocolate brownies yes well chocolate

hiç çikolatalı kek tattın mı çikolatalı kek evet çikolatalı kekler

brownies are normally like cakes so a chocolate brownie is something that is made with chocolate

normalde kek gibidir, bu yüzden çikolatalı kek çikolata ile yapılan bir şeydir

but also normally it will have pieces of chocolate inside quite often is it is a type of cake

ama normalde parçaları da olur İçerisindeki çikolata genellikle bir pasta türüdür,

it does look like a biscuit but in fact it is a type of cake so quite often here if you

bisküviye benzer ama aslında bir pasta türüdür, bu nedenle burada genellikle

go to a tea room or a small cafe you will find that there will be chocolate brownies

bir çay salonuna veya küçük bir kafeye giderseniz orada çikolata olduğunu görürsünüz. kek

very nice in fact anything that has chocolate anything i love i love a lot no problem

çok güzel aslında çikolata içeren her şey sevdiğim herhangi bir şey çok seviyorum sorun yok

can i say hello to irene and also oh quite a loop hello guadalupe nice to see you here

irene'ye merhaba diyebilir miyim ve ayrıca oh oldukça döngü merhaba guadalupe seni burada görmek güzel seni burada

it seems like a long time since i've seen you here anyway guadalupe you are welcome

görmeyeli uzun zaman olmuş gibi görünüyor neyse guadalupe rica ederim

what does sweet teeth huh do you mean sweet tooth so if if a person has a sweet tooth

tatlı dişler ne demek ha tatlı diş demek istiyorsun yani eğer bir insanın tatlıya canı varsa bu tatlı

it means they like eating sweet food sugar things that have a lot of sugar in that particular

yiyecekleri yemeyi sevdikleri anlamına gelir şekerli şeyler o belirli şeyde çok şeker olan şeyler

thing so if you like eating things that have a lot of sugar in them such as chocolate chocolate

yani eğer yemeyi seviyorsanız o şeyler içlerinde çok fazla şeker var, örneğin çikolatalı çikolatalı

brownies wow

kek vay, tatlıya düşkün

we can say that you have a sweet tooth a person who has a sweet tooth is a person who likes

olduğunuzu söyleyebiliriz, tatlıya düşkün bir kişi,

eating sweet food you are very correct there alessandra is here hello mr duncan sorry i'm

tatlı yemek yemeyi seven bir kişidir, çok haklısınız, alessandra burada merhaba bay duncan üzgünüm ben geç kaldım

late there is always something to fix around the house there is would you like a mystery

evde her zaman düzeltilecek bir şeyler vardır gizemli bir deyim ister misiniz

idiom so this will be keeping us guessing during the next 25 minutes so here is today's

yani bu bizi önümüzdeki 25 dakika boyunca tahmin etmeye itecek bu yüzden işte bugünün

mystery idiom i did promise yesterday that we were going to have a mystery idiom and

gizemli deyimi dün bir gizemimiz olacağına dair söz vermiştim deyim ve

here it is right now

işte tam şimdi bu

that is a well-known phrase in english but the question is what is it what is that well-known

İngilizce'de iyi bilinen bir deyim ama soru şu ki bu iyi bilinen

expression

deyim nedir size

i will give you the answer before the end of today's live stream so there it is today's

cevabı bugünün canlı yayının bitiminden önce vereceğim, bu yüzden işte bugünün

mystery idiom now let's have a look at today's topic we are going to look at words phrases

gizemli deyimi şimdi bugünün konusuna bir göz atalım kelimelere deyimlere

ways of using the words cold and hot and there are many ways of using these words many ways

soğuk ve sıcak kelimelerini kullanma yollarına bakacağız ve bu kelimeleri kullanmanın birçok yolu var bu

of using these words many ways of expressing these words for example if something is cold

kelimeleri kullanmanın birçok yolu bu kelimeleri ifade etmenin birçok yolu örneğin eğer bir şey varsa soğuk buna

we can say that it is chili chili now of course there is a country called chile but this is

chili chili diyebiliriz şimdi tabii ki şili diye bir ülke var ama

spelt differently as you can see so if something is cold you might say that it is chilly chilly

gördüğünüz gibi bu farklı yazılıyor yani bir şey soğuksa soğuk soğuk diyebilirsiniz soğuk

a chilly day maybe you feel chilly because you've been outside in the cold weather so

bir gün belki üşüyorsunuz çünkü üşüyorsunuz' soğuk havada dışarıdaydınız bu yüzden

you feel chilly

üşüyorsunuz

yes you are right

evet haklısınız şili

there are two different spellings to the word chile one of them refers to a country in south

kelimesinin iki farklı yazılışı var bunlardan biri güney amerika'daki bir ülkeyi ifade ediyor

america and the other one means to be cold we have the opposite burning now this is something

ve diğeri üşümek anlamına geliyor şimdi tam tersi yanıyoruz bu

we often use figuratively so if we say that something is burning it doesn't necessarily

sık sık mecazi olarak kullandığımız bir şey, bu yüzden bir şeyin yandığını söylersek, bu

mean that it is on fire so we are not referring to something that is on fire we are just saying

onun yandığı anlamına gelmez, bu nedenle yanan bir şeyden bahsetmiyoruz, sadece

that something is very hot burning the sun

bir şeyin çok sıcak olduğunu, güneşi yaktığını,

the sun is burning today it means it's very hot or maybe you feel as if you are burning

güneşi yaktığını söylüyoruz. bugün yanıyor demek hava çok sıcak ya da belki yanıyormuş gibi hissediyorsun

oh i am burning today if you are outside on a very hot day you might say that you feel

oh ben bugün yanıyorum çok sıcak bir günde dışarıdaysan yandığını söyleyebilirsin

burning or you feel as if you are burning something is burning can be used figuratively

ya da yanıyormuş gibi hissediyorsun bir şey yanıyor olabilir mecazi olarak kullanılır,

so it doesn't mean that you are on fire it doesn't mean that you are really really hot

yani yanmakta olduğunuz anlamına gelmez, gerçekten çok sıcak olduğunuz anlamına gelmez,

so hot that you might burst into flames nothing like that nothing so serious

alevler içinde patlayabileceğiniz anlamına gelmez, öyle ciddi bir şey yok, mecazi olarak yanma,

burning figuratively it means you feel hot you feel very hot in fact maybe you are outside

sıcak hissettiğiniz anlamına gelir, içinde çok sıcak hissedersiniz aslında belki dışarıdasın

maybe you are in a very hot studio like me

belki benim gibi çok sıcak bir stüdyodasın

so i might say that today i feel as if i am burning because i'm in my very hot studio

bu yüzden bugün yanıyormuşum gibi hissediyorum diyebilirim çünkü çok sıcak stüdyomdayım

with all of my hot lights around me oh now we here is a short word a very short word

ve tüm sıcak ışıklarım etrafımda oh şimdi buradayız kısa bir kelime çok kısa bir kelime

only three letters i see i see if something feels icy it means it feels cold a cold feeling

sadece üç harf görüyorum görüyorum bir şey buzlu geliyorsa

can be described as icy you feel icy if you go outside you can say the weather today is

icy it means it is frozen it is cold the conditions out there are very very cold icy you might

soğuk geliyor demektir donmuş hava soğuk dışarıdaki koşullar çok çok soğuk buzlu

say that today the weather outside here in england is icy i think so between you and

diyebilirsiniz ki bugün burada, ingiltere'de hava buz gibi, aramızda kalsın, o

me i am really looking forward to those lovely summer days those lovely long hot days where

güzel yaz günlerini, birlikte geçirdiğimiz o güzel uzun sıcak günleri dört gözle bekliyorum.

we can enjoy the warm sunshine to feel warm to feel pleasant so quite often the word warm

sıcak güneşin tadını çıkarabilir, sıcak hissetmek için, hoş hissetmek için, bu nedenle, sıcak kelimesi genellikle

can mean a pleasant feeling so you are not too hot you are not too cold it is warm it

hoş bir duygu anlamına gelebilir, bu nedenle çok sıcak değilsiniz, çok soğuk değilsiniz, sıcaktır,

is not unpleasant it is not too hot it is not too cold it is just right it is warm warm

rahatsız edici değildir, çok sıcak değildir, çok soğuk değildir. tam olarak doğru, ılık ılık, bu

so quite often we use the word warm to mean something that is pleasantly hot not too hot

yüzden sık sık sıcak kelimesini hoş bir şekilde sıcak, çok sıcak olmayan bir şey anlamında kullanırız,

it won't burn you it is warm you might have a warm meal you might wear some warm clothing

sizi yakmaz, sıcaktır, sıcak bir yemek yiyebilirsiniz,

so to feel warm means you feel comfortably hot or comfortably

hissetmek için kalın giysiler giyebilirsiniz sıcak, rahat bir şekilde sıcak veya rahat hissettiğiniz anlamına gelir

what's the word i've lost the word it's fallen on the floor and now it's gone down my trouser

kelime nedir kelimeyi kaybettim yere düştü ve şimdi pantolonumdan aşağı indi orada

leg

that's what happened there mohsen says i see yes i see is very cold you see something that

olan buydu mohsen görüyorum evet görüyorum çok soğuk hoş bir şey görüyorsun

is pleasant can be described as warm i was very distracted then did you notice

sıcak olarak tanımlanabilir dikkatim çok dağılmıştı o zaman fark ettiniz mi midemi duyabiliyor musunuz midem

can you hear my stomach my stomach is grumbling that is what was distracting me you see i

gurulduyor dikkatimi dağıtan buydu görüyorsunuz midem

was very distracted by my stomach because i haven't had much to eat today

dikkatimi çok dağıttı çünkü bugün pek bir şey yemedim

bracing oh here's an interesting word bracing if something is bracing quite often it is

canlandırıcı oh işte canlandırıcı ilginç bir kelime, eğer bir şey oldukça sık sıkıyorsa,

cold it is chilly maybe there is a strong wind so if you go outside on a very cold day

soğuktur, soğuktur, belki kuvvetli bir rüzgar vardır, bu yüzden çok soğuk bir günde dışarı çıkarsanız

and maybe there is also a strong wind you might say that the the wind or the air or

ve belki de kuvvetli bir rüzgar varsa, rüzgar veya hava diyebilirsiniz. ya da

the weather is bracing it means that if you go outside you will feel cold you'll feel

hava canlandırıcı demek ki dışarı çıkarsan üşüyeceksin

the cold air on you not very nice at all here's another one barmy i like this word if something

soğuk havayı üzerinde hissedeceksin hiç de hoş değil işte bir tane daha barmy bu kelimeyi seviyorum eğer bir şey

is barmy very interesting spelling there you see because you have a silent l the letter

barmy ise çok ilginç heceleme orada görüyorsun çünkü sen sessiz ol l harfi

l is silent barmy it often means hot humid so maybe if you like that sort of weather

sessiz barmy'dir, genellikle sıcak nemli anlamına gelir, bu yüzden belki bu tür havalardan hoşlanıyorsan belki

maybe you can say that you feel comfortably hot so you might go away to a tropical country

rahat bir şekilde sıcak hissettiğini söyleyebilirsin, böylece tropik bir ülkeye gidebilirsin

you might like to sit on the beach all day enjoying the sunshine and maybe the air is

sahilde oturmak isteyebilirsin bütün gün güneşin tadını çıkarıyorum ve belki hava

very humid you might describe it as barmy barmy i'm looking forward to those lovely

çok nemli, bunu barmy muamma olarak tanımlayabilirsiniz, o güzel

summer days and those balmy evenings because sometimes during the summer months you can

yaz günlerini ve o ılık akşamları dört gözle bekliyorum çünkü bazen yaz aylarında

also have very warm evenings as well i like it i like that a lot barmy oh pedro is here

çok sıcak akşamlar da geçirebilirsiniz. Bunu çok beğendim barmy oh Pedro burada

pedro belmont hello to you nice to see pedro here are you busy these days pedro what are

Pedro belmont Merhaba sana Pedro'yu görmek güzel Pedro'yu burada görmek güzel Bu aralar meşgul müsün Pedro ne yapıyorsun ne

you up to what are you doing anything interesting happening where you are christina says i don't

yapıyorsun sen olduğun yerde ilginç şeyler oluyor Christina diyor ki

like a balmy day it makes me feel unwell if it is too hot if it is too humid here is the

sevmiyorum ılık bir gün hava çok sıcaksa çok nemliyse kendimi iyi hissetmiyorum işte

word now that describes the weather right now freezing it is freezing so you might go

şu anda havayı tanımlayan kelime bu, dondurucu soğuk, karlı

outside on a snowy day or a cold day and you might come back into the house and you will

bir günde veya soğuk bir günde dışarı çıkabilirsiniz ve geri gelebilirsiniz evin içine gir ve

say oh it is freezing out there it is freezing out there today it's freezing out there it's

diyeceksin ki ah orası donuyor orası donuyor bugün orası donuyor dışarısı

so cold it is freezing freezing cold and then we have the opposite the opposite to freezing

çok soğuk dondurucu dondurucu soğuk ve sonra bizde tam tersi var donmanın tersi kavurucu

we can say scorching it is scorching out there so if it's very hot maybe you feel a little

kavurucu diyebiliriz dışarısı yani eğer hava çok sıcaksa belki biraz

uncomfortable or unpleasant in hot weather you might say that the weather is scorching

rahatsız hissediyorsunuz veya sıcak havalarda nahoş hissediyorsunuz havanın kavurucu olduğunu söyleyebilirsiniz

perhaps the sun is out in the sky and you can really feel the heat from the sun and

belki de güneş gökyüzündedir ve güneşten gelen ısıyı gerçekten hissedebiliyorsunuz ve

it's making you feel quite uncomfortable it is scorching it is so hot so you can use this

bu sizi oldukça rahatsız hissettiriyor. kavurucu çok sıcak yani bu

word to describe the weather if it's very hot something that you are trying to eat maybe

kelimeyi havayı tarif etmek için kullanabilirsiniz eğer hava çok sıcaksa yemeye çalıştığınız bir şey belki

you are trying to eat one of your chocolate brownies and it's just come out of the oven

çikolatalı keklerinizden birini yemeye çalışıyorsunuzdur ve fırından yeni çıkmıştır

unfortunately it is scorching it is ha i can't eat it it's scorching hot it's scorching it's

ne yazık ki kavurucudur o ha yiyemem kavurucu sıcak kavurucu

too hot so something that is too hot something that is unpleasant and hot can be described

çok sıcak yani çok sıcak bir şey tatsız ve sıcak bir şey

as scorching

kavurucu olarak tanımlanabilir

here's another one quite often we will use this word in fact you can use this word in

işte bir tane daha sık sık bu kelimeyi kullanacağız aslında bunu kullanabilirsiniz

more than one way bitter so quite often when we talk about things that are bitter it means

Birden fazla şekilde acı olan bir kelime, bu yüzden genellikle acı olan şeylerden bahsettiğimizde,

things that taste sour so this word has more than one use you can use this in more than

tadı ekşi olan şeyler anlamına gelir, bu yüzden bu kelimenin birden fazla kullanımı vardır, bunu birden fazla

one way it can describe the taste of something that is sour it feels sour in your mouth it's

şekilde kullanabilirsiniz, olan bir şeyin tadını tarif edebilir. ekşi ağzınızda

bitter something tastes bitter like a lemon for example lemon juice or pineapple juice

ekşi bir his acı bir şeyin tadı limon gibi acıdır örneğin limon suyu veya ananas suyu

does anyone actually drink pineapple juice? i think pineapple juice must be the worst

gerçekten ananas suyu içen var mı? bence ananas suyu dünyadaki en kötü

thing in the world it is disgusting i i cannot drink pineapple juice it is really horrible

şey olmalı iğrenç i ananas suyu içemiyorum gerçekten korkunç

in fact i would say that pineapple juice is very bitter however the word bitter can also

aslında ananas suyunun çok acı olduğunu söyleyebilirim ancak acı kelimesi

be used to describe a very cold day you might go outside and the weather today for example

çok soğuk bir günü tarif etmek için de kullanılabilir dışarı çıkabilir ve bugün hava mesela

is freezing cold it is very cold it is bitter so when we talk about the weather and if we

dondurucu soğuk çok soğuk çok soğuk bu yüzden havadan bahsederken ve

say that the weather is bitter it means that it is very cold it is freezing cold you have

hava acı dersek bu hava çok soğuk anlamına gelir dondurucu soğuk

to wear some clothes you see you have to wear some clothes or else you will become very

giymelisin gördüğün bazı kıyafetleri giymelisin yoksa çok

chilly and cold and you will feel bitter as well bitter of course the word bitter can

üşüyeceksin ve üşüyeceksin ve acı olduğu kadar acı da hissedeceksin elbette acı kelimesi

also mean to feel unpleasant about something maybe the feeling of hatred towards another

bir şey hakkında tatsız hissetmek anlamına da gelebilir belki başka birine karşı nefret duygusu

person especially if someone has beaten you in a contest or maybe they have something

özellikle eğer biri seni bir yarışmada yendi ya da belki onlarda senin

that is better than what you have you see you can feel bitter towards someone as well

sahip olduklarından daha iyi bir şey var görüyorsun birine karşı da acı hissedebilirsin bu

so to feel bitter towards another person means that you feel cold towards them you feel hatred

yüzden başka birine karşı acı hissetmek ona karşı soğuk hissettiğin anlamına gelir nefret hissedersin

hmm you don't like that person because their car is bigger than yours you feel a little

hmm sen' o kişiyi sevmiyorsun çünkü onun arabası seninkinden daha büyük

bit bitter yes very interesting

biraz buruk hissediyorsun evet çok ilginç işte

here is another word we are talking about cold and hot ah so perhaps if you live in

soğuk ve sıcaktan bahsettiğimiz başka bir kelime ah bu yüzden belki

a tropical country maybe a country where you have a lot of humidity you might say that

tropik bir ülkede yaşıyorsanız belki çok fazla şeyin olduğu bir ülkede nem

the temperature is high but also you might say that the air is humid humid or stuffy

sıcaklığın yüksek olduğunu söyleyebilirsiniz ama aynı zamanda havanın nemli nemli veya havasız olduğunu da söyleyebilirsiniz

i like that word stuffy so this word means that the air is warm and maybe it's unpleasant

havasız kelimesini seviyorum bu yüzden bu kelime havanın sıcak olduğu anlamına gelir ve belki de rahatsız edicidir

so maybe if the the air in your room is very warm and maybe you feel unpleasant because

bu yüzden belki odanızdaki hava çok sıcak ve belki de bundan dolayı kendinizi rahatsız hissediyorsunuz,

of it for example right now in my studio the air in here is very warm it's very stuffy

örneğin şu anda stüdyomda buradaki hava çok sıcak, stüdyomda çok havasız

in my studio because i have lots of lights shining on me so that's the reason why you

çünkü üzerimde çok fazla ışık parlıyor, bu yüzden

see we say stuffy or humid if the air is very warm you might describe it as stuffy or humid

havasız veya havasız dediğimizi görmenizin nedeni bu. nemli hava çok sıcaksa havasız veya rutubetli olarak tanımlayabilirsiniz

there is a lot of moisture in the air here's another one

havada çok fazla nem var işte bir tane

ah once again if you go outside and maybe it is very cold like today zero degrees today

daha ah dışarı çıkarsanız ve belki de çok soğuk bugün sıfır derece bugün olmasına

although last night it was five below zero last night yes when i was walking around the

rağmen dün gece olmasına rağmen dün gece sıfırın altında beş evet,

house during the night feeling very lost and alone because i was having a nightmare you

gece evin içinde dolaşırken kendimi çok kaybolmuş ve yalnız hissediyordum çünkü bir kabus görüyordum.

see biting weather so if the weather is biting it means you can feel the cold air it almost

feels as if the cold air is biting your skin very interesting have you ever been outside

soğuk hava teninizi ısırıyor çok ilginç hiç çok

on a very windy day when it's freezing cold it feels as if your skin is being ripped from

rüzgarlı bir günde dondurucu soğukta dışarıda bulundunuz mu hava çok soğuk olduğu için teniniz yüzünüzden yırtılıyormuş gibi hissediyorsunuz

your face because it's so cold you might say that the weather is biting or perhaps the

havanın ısırdığını söyleyebilirsiniz veya belki de

wind the cold wind is biting it literally feels as if

rüzgar soğuk rüzgar ısırıyor kelimenin tam anlamıyla

your skin is being bitten by the cold valentin says i can't call minus five biting well it

teninizi soğuğu ısırıyormuş gibi hissettiriyor valentin eksi beşi ısırmak iyi diyemem diyor

can feel cold especially if you go into your garden in your underwear maybe you are sleepwalking

özellikle bahçenize iç çamaşırınızla girerseniz üşüyebilirsiniz belki uyurgezersiniz

you see say yes not that i've ever done that it's never happened to me

bakın evet deme hiç yapmadım bu benim bildiğim kadarıyla başıma gelmedi

as far as i know

biting the biting weather here's another one if it's hot if it's too hot you might go outside

ısırıcı havayı ısırmak işte bir tane daha eğer hava sıcaksa çok sıcaksa dışarı çıkıp oh oh

and say oh oh i can't go outside today it's boiling it's boiling it's too hot in my studio

bugün dışarı çıkamam diyebilirsin kaynıyor kaynıyor stüdyomda çok sıcak

the temperature is very high it's boiling in here it's so hot in the studio it really

sıcaklık çok yüksek burası kaynıyor stüdyoda çok sıcak gerçekten yani

is so if it's too hot if we are talking about the temperature and maybe it feels unpleasant

eğer çok sıcaksa sıcaklıktan bahsediyorsak ve belki hoş olmayan bir his

you can say that it is boiling it is boiling it is very hot

olduğunu söyleyebilirsin Kaynıyor Kaynıyor Kaynıyor Çok Sıcak

here are two words now that mean something that is not hot not cold but slightly warmer

Burada sıcak değil soğuk değil ama soğuktan biraz daha sıcak olan bir şey anlamına gelen iki kelime var.

than cold we have the words tepid tepid tepid and lukewarm i used to go to school with a

a guy called lukewarm lovely chap tepid and lukewarm so if we talk about things that are

ve ılık yani

tepid in temperature or something that is lukewarm it means that it's not freezing but

ılık olan şeylerden veya ılık olan bir şeyden bahsedersek, bu donmadığı anlamına gelir ama

it is slightly warmer than cold

soğuk ılıktan biraz daha sıcaktır

lukewarm have you ever heard of that word before something that is lukewarm something

bu kelimeyi daha önce hiç duydunuz mu ılık olan bir şey

that is tepid perhaps you have made yourself a cup of coffee and you forget that you made

ılık olan bir şey belki de sizsiniz kendine bir fincan kahve yaptın ve

a cup of coffee and then later you go back and you find that your coffee has become lukewarm

bir fincan kahve yaptığını unutuyorsun ve sonra geri dönüyorsun ve kahvenin ılık olduğunu görüyorsun

so it's not cold but then it's not hot it's lukewarm

yani soğuk değil ama sonra sıcak değil ılık

here's another one ah now this is an expression we can actually use this to describe the way

işte bir tane daha ah şimdi bu Bunu aslında bir kişinin başka birine nasıl baktığını anlatmak için kullanabiliriz

a person is looking at someone else you might give someone a cold stare

birine soğuk bakabilirsin

a cold stare have you ever given anyone a cold stare maybe someone who has upset you

hiç birine soğuk baktın mı belki seni üzen

or annoyed you you give them a cold an emotional stare so if you look at someone with no emotion

veya canını sıkan birine soğuk bakarsın duygusal bir bakış, bu yüzden yüzünüzde hiçbir duygu olmayan birine bakarsanız,

on your face we can describe it as a cold stare

bunu soğuk bir bakış olarak tanımlayabiliriz

and that's it a cold stare here's another one relating to feeling cold or being cold

ve bu soğuk bir bakış, işte üşümek veya üşümekle ilgili başka bir bakış

oh you might have a chilly response so this is very similar you see so it's something

oh soğuk bir tepkiniz olabilir, bu çok benzer görüyorsun yani bu

that is seen as negative if you receive a chilly response it means that maybe if you

olumsuz olarak görülen bir şey eğer soğuk bir cevap alırsan bu şu anlama gelebilir, eğer

walk into a room and no one says anything no one reacts they don't even say hello they

bir odaya girersen ve kimse bir şey demezse kimse tepki vermez merhaba bile

just say nothing you might say that you receive or you received a chilly response a cold response

demezler sadece hiçbir şey söylemezler sen öyle diyebilirsin soğuk bir yanıt aldınız veya aldınız soğuk bir yanıt,

means something that comes to you as an answer or a reaction that is cold and unfeeling a

size soğuk ve duygusuz bir yanıt veya tepki olarak gelen bir şey anlamına gelir

chilly response

soğuk bir yanıt

jimmy from hong kong says who doesn't like tepid and lukewarm soup like me now i don't

hong kong'dan jimmy diyor ki benim gibi ılık ve ılık çorbayı kim sevmez şimdi ben sevmiyorum

like having my food lukewarm i have one very important rule if i ever go to a restaurant

Yemeğimi ılık yemeyi sevmem, çok önemli bir kuralım var, eğer bir restorana

or a cafe and i order food that is hot it must be hot i insist on the food being hot

ya da kafeye gidersem ve sıcak yemek sipariş edersem, sıcak olmalı, yemeğin sıcak olması konusunda ısrarcıyım,

i can't eat cold food especially if it is supposed to be supposed to be hot so a chilly

özellikle soğuk yemek yiyemem. sıcak olması gerekiyordu bu yüzden soğuk bir

response means a cold an emotional response here's another one oh using the word hot we

tepki soğuk anlamına gelir duygusal bir tepki işte bir tane daha oh sıcak kelimesini kullanırsak

have a hot topic and also hot potato if something is a hot topic it means it is something that

sıcak bir konumuz var ve ayrıca sıcak patates bir şey sıcak bir konuysa bu o kadar çok şey olduğu anlamına gelir

lots of people are talking about something that lots of people are discussing i suppose

insanlar pek çok insanın tartıştığı bir şeyden bahsediyorlar sanırım

there is one particular hot topic at the moment

şu anda pek çok insanın konuştuğu belirli bir sıcak konu var, bunun

that lots of people are talking about

you know what it is a hot potato what is a hot potato well a hot potato is a way of describing

sıcak patatesin ne olduğunu biliyorsunuz sıcak patates nedir peki sıcak patates

something that is not easy to talk about or maybe something that is not easy to approach

hakkında konuşması kolay olmayan bir şeyi veya belki de sıcak bir patatese yaklaşmanın kolay olmadığı bir şeyi tarif etmek

a hot potato because if you hold something hot in your hand it means you can't hold it

çünkü elinizde sıcak bir şey tutarsanız bu onu

for very long you see because it's too hot it's too hot to hold in your hand so a hot

çok uzun süre tutamayacağınız anlamına gelir çünkü çok sıcak çok sıcak Elinde tutmak için sıcak

potato is something that you don't want to do you don't want to talk about or you don't

patates yapmak istemediğin bir şey hakkında konuşmak istemiyorsun ya da

want to discuss for too long something you find difficult to talk about maybe a controversial

çok uzun süre tartışmak istemiyorsun konuşmakta zorlandığın bir şey belki tartışmalı bir

subject might be described as a hot potato and then hot topic is something that lots

konu olabilir sıcak patates olarak tanımlanmak ve sonra sıcak konu, birçok insanın konuştuğu bir şey,

of people are talking about something that many people are discussing is a hot topic

birçok insanın tartıştığı bir şey, sıcak bir konu,

it's almost time to go oh my goodness this hour has gone by very quickly i must say oh

neredeyse gitme zamanı, aman tanrım, bu saat çok çabuk geçti, söylemeliyim, oh,

we have a person now who is a cool customer a person who is described as a cool customer

biz varız Artık havalı bir müşteri olan bir kişi, havalı bir müşteri olarak tanımlanan

is a person who is confident relaxed they have a lot of self-control they don't get

bir kişi, kendine güvenen, rahatlamış, çok fazla özdenetimleri olan,

angry they don't show their emotions they are a cool customer a person who doesn't get

sinirlenmeyen, duygularını belli etmeyen, havalı bir müşteridir. duygusallaşmayan bir kişi

emotional a person who is very confident

they are a cool customer here's another one you might give someone the cold shoulder if

havalı bir müşteri olduğundan çok emin olan bir kişi işte başka bir kişi soğuk davranırsan soğuk davranabilirsin

you give someone the cold shoulder have you ever done that have you ever given someone

birine soğuk davranırsan hiç yaptın mı bunu yaptın mı

the cold shoulder if you give a person the cold shoulder it means you ignore them you

Bir insana soğuk davranırsan, bu onu görmezden geldiğin anlamına gelir, onu

push them out of your life you give them the cold shoulder to ignore someone to push someone

hayatından çıkarırsın.

away if you refuse to socialize with someone or speak to someone you give them the cold

shoulder

two more

daha çok

we have the words that relate to things that are cold and maybe things that are not quite

soğuk olan şeylerle ve belki de pek soğuk olmayan şeylerle ilgili kelimelerimiz var,

cold for example as i showed you earlier we have cold we have tepid and we have lukewarm

örneğin size daha önce gösterdiğim gibi, soğuğumuz var, ılıkımız var ve ılıkımız var,

so all of these things are degrees of cold and also things that are not completely cold

yani bunların hepsi soğuk dereceleri ve ayrıca şu şeyler de var: tamamen soğuk değiller

but they are almost cold so something that is almost cold can be described as tepid or

ama neredeyse soğuklar, yani neredeyse soğuk olan bir şey ılık veya ılık olarak tanımlanabilir

lukewarm and when we look at things connected to hot well something might be hot something

ve sıcak kuyuya bağlı şeylere baktığımızda bir şey sıcak olabilir, bir şey yakıcı

might be searing

olabilir,

something might be scorching so these once again are degrees of heat it is hot in here

bir şey kavurucu olabilir, yani bunlar bir kez daha derecelerdir. ısının burası sıcak kavurucu

it is searing it is scorching so these are all levels of heat hot

kavurucu bu yüzden bunların hepsi ısı seviyeleri sıcak

searing

kavurucu

scorching

kavurucu

they are all levels of heat i can't believe it is it really time to go i've only just

bunların hepsi ısı seviyeleri gerçekten gitme zamanının geldiğine inanamıyorum daha yeni geldim

arrived it only feels like i've been here for a few seconds and already i have to go

sadece hissettiriyor sanki birkaç saniyedir buradaymışım ve çoktan gitmem gerekiyor buna

i can't believe it but don't worry i will be back with you tomorrow from 2pm uk time

inanamıyorum ama merak etmeyin yarın İngiltere saatiyle 2'den sonra sizinle döneceğim

so i will be back with you tomorrow i hope you've enjoyed today's

bu yüzden yarın sizinle birlikte olacağım umarım siz' bugünün

live stream hello to beanie beanie 89 oh i am

canlı yayınından keyif aldım beanie beanie'ye merhaba 89 oh ben

oh hello hello beanie i like this dude's hat thank you very much you like my french beret

oh merhaba merhaba beanie bu herifin şapkasını beğendim çok teşekkür ederim fransız beremi beğendiniz

thank you very much oh they've gone beanie has gone it was just a very quick visit thank

çok teşekkür ederim oh gittiler bere gitti çok hızlı bir ziyaretti

you very much here comes the mystery idiom today's mystery idiom i will give you the

çok teşekkür ederim işte gizemli deyim geliyor bugünün gizemli deyimi size

answer right now

cevabı hemen şimdi vereceğim

something that looks very unusual it is a person who appears to have lost the bottom

çok sıra dışı görünen bir kişi vücudunun alt kısmını kaybetmiş gibi görünüyor

part of their body however we might also say that they have lost their legs as well their

ama aynı zamanda onların da kaybettiklerini söyleyebiliriz. bacaklar da

legs have vanished the answer to today's mystery idiom is

bacakları da kayboldu günümüzün gizemli deyiminin cevabı,

you haven't got a leg to stand on it is a well-known expression in english that means

üzerinde duracak bir bacağınız yok demektir bu, birine karşı

to have no option or choices of how to react or fight back against someone or something

nasıl tepki verileceği veya nasıl karşılık verileceği konusunda hiçbir seçeneğiniz veya seçeneğiniz olmadığı anlamına gelen İngilizce'de iyi bilinen bir ifadedir. ya da bir şey,

if your options are zero if you have no chance of winning we can say that you haven't got

eğer seçenekleriniz sıfırsa, kazanma şansınız yoksa, diyebiliriz ki,

a leg to stand on you can't win you haven't got a leg to stand on quite often when we

üzerinde duracak bir bacağınız yoktur, kazanamazsınız, üzerinde konuşurken çoğu zaman üzerinde duracak bir bacağınız yoktur.

are talking about a situation that a person can't win maybe you will not succeed maybe

bir kişinin kazanamayacağı bir durum belki başaramayacaksın belki

you are having a fight with another person maybe something to do with a legal problem

başka biriyle kavga ediyorsun belki hukuki bir sorunla ilgili

perhaps you might say that you haven't got any answers you haven't got anything to say

belki de hiçbir cevabın yok hiçbir şeyin yok diyebilirsin

because you haven't got a leg to stand on and there it was today's mystery idiom i hope

çünkü ayakta duracak bir bacağınız yok ve işte bugünün gizemli deyimiydi umarım

you've enjoyed today's live stream and yes i am doing 28 of these and as you can see

bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir ve evet bunlardan 28 tanesini yapıyorum ve şapkamdan da görebileceğiniz gibi

from my hat today is day number 10. so i will see you tomorrow for day 11. tomorrow we will

bugün 10. gün. bu yüzden yarın 11. gün için görüşürüz. yarın yarın İngiltere saatiyle

be back tomorrow from 2pm uk time and we will do this again however there will be a different

2'den itibaren geri döneceğiz ve bunu tekrar yapacağız ancak yarın farklı bir

subject tomorrow something different to talk about tomorrow i hope you've enjoyed this

konu olacak yarın konuşacak farklı bir şey umarım bundan keyif almışsınızdır

thank you for your company i will be live every day throughout october and i will see

teşekkürler şirketiniz ekim boyunca her gün canlı yayında olacak ve

you tomorrow at the usual time i hope you've enjoyed today's live stream thank you for

yarın her zamanki saatte görüşürüz umarım bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir

your company i hope you've enjoyed some of the sites as well thank you hiroko thank you

şirketiniz için teşekkür ederim umarım sitelerden bazılarını da beğenmişsinizdir teşekkürler hiroko teşekkürler sen

victoria christina rosa thank you very much thank you also sandra grace chin thank you

victoria christina rosa çok teşekkür ederim ayrıca sandra grace chin

very much oh thank you for your rainbows sandra i do appreciate them see you tomorrow i'm

çok teşekkür ederim gökkuşağınız için teşekkür ederim sandra onları takdir ediyorum yarın görüşürüz şimdi

going now this is mr duncan in the birthplace of english saying thanks for watching me today

gidiyorum şimdi bu bay duncan ingilizcenin doğum yeri olan bay duncan izlediğiniz için teşekkürler bugün ben

i hope you've enjoyed this hour and i will see you again tomorrow don't forget later

umarım bu saatten keyif almışsındır ve yarın tekrar görüşürüz unutma daha sonra

on there will be captions on here so you can watch this again also don't forget to check

burada altyazılar olacak böylece bunu tekrar izleyebilirsiniz ayrıca

out the playlists under this video and of course until the next time we meet here on

bu videonun altındaki oynatma listelerine göz atmayı ve tabii ki bir dahaki sefere burada youtube'da buluşana kadar sırada

youtube you know what's coming next yes you do

ne olduğunu biliyorsun evet şimdilik ta ta yap

ta ta for now