It's FABuary 15th / 28 days of Learning English / LIVE chat from England - Thought

talking

to myself and feeling small sometimes i'd like to quit nothing ever seems to fit hanging

kendime konuşmak ve kendimi küçük hissetmek bazen bırakmak isterim hiçbir şey sığmaz

around making no sound rainy days and mondays never get me down.

ortalıkta hiç ses çıkarmadan yağmurlu günler ve pazartesiler beni asla yarı yolda bırakmaz.

Here we go yes we are back together again oh hello mr pigeon you are looking very comfortable

işte başlıyoruz evet yine beraberiz oh merhaba güvercin bey bahçede çok rahat görünüyorsunuz şu

there in the garden at the moment very comfortable indeed we are back together yes it is another

anda çok rahat gerçekten tekrar beraberiz evet

15 we have made it to day 15 wow it is day 15 of 28 days of FABuary hello there how are

15. gün daha 15. güne geldik vay be 15. gün 28 günlük FABuary merhaba

you today?

bugün nasılsınız?

nice to

see you all here again

hepinizi tekrar burada görmek

very nice indeed we are back yes i can't believe it incredible amazing it's super duper hi

güzel gerçekten geri döndük evet buna inanamıyorum inanılmaz inanılmaz süper kandırıcı merhaba

everybody this is mr duncan in england how are you today are you okay i hope so are you

millet ben ingiltere'den bay duncan bugün nasılsınız iyi misiniz umarım

feeling happy yes it is the start of a new week and i hope you have a smile on your face

mutlu hissediyorsunuzdur evet öyledir yeni bir hafta başlıyor ve umarım yüzünüzde bir gülümseme

and a spring in your step we are still allowed to have fun you might not believe it but it

ve adımlarınızda bir bahar vardır, hala eğlenmemize izin verilir, buna inanmayabilirsiniz ama

is still possible here on the internet to have a smile a laugh maybe a joke from time

burada internette gülümsemek, gülmek hala mümkün belki ara sıra şaka yapıyorum

to time so don't worry we are all here together again my name is mr duncan i talk about the

o yüzden merak etme hepimiz yine buradayız benim adım bay duncan

english language i talk about all sorts of things sometimes i talk rubbish

ingiliz dili hakkında konuşurum her türlü şey hakkında konuşurum bazen saçma sapan konuşurum

and sometimes the things i say actually make sense it doesn't happen very often though

ve bazen söylediğim şeyler gerçekten anlam ifade etmez çok sık oluyor

but it does happen sometimes so that's it i've been teaching english here talking about

ama bazen oluyor bu yüzden burada ingilizce öğretiyorum

the english language for many many years how long have you been teaching mr duncan oh thank

uzun yıllardır ingilizceden bahsediyorum ne kadar zamandır öğretiyorsunuz bay duncan oh

you for asking nearly 15 years i've been here on youtube i always like to think that i am

yaklaşık 15 yıldır soru sorduğunuz için teşekkür ederim youtube'da her zaman

the best kept secret on youtube because so few people know about me and i would like

youtube'da en iyi saklanan sır olduğumu düşünmek isterim çünkü çok az insan beni biliyor ve

to say a very special thank you to youtube and your algorithms for making that so very

youtube'a ve bunu yapan algoritmalarınıza çok özel bir teşekkür etmek istiyorum.

kind of you it's a rather strange day today we have sunshine we we had some rain earlier

oldukça garip bir gün bugün güneşimiz var daha önce biraz yağmur yağmıştık

it's a very strange day outside so a few moments ago it was raining but then the sun came out

dışarıda çok garip bir gün bu yüzden birkaç dakika önce yağmur yağıyordu ama sonra güneş çıktı

one thing i am pleased with today it is very mild for those wondering is it warm or is

bugün hoşuma giden bir şey var merak edenler için çok ılıman sıcak mı yoksa

it cold today it is mild it's rather nice outside it almost feels like spring now i

bugün hava soğuk mu ılıman hava oldukça güzel dışarısı oldukça güzel şimdi neredeyse bahar gibi geliyor

know i shouldn't say that because every time i make a compliment about the weather it always

biliyorum bunu söylememeliyim çünkü ne zaman hava hakkında iltifat etsem hava her zaman

turns horrible so whenever i say oh isn't it a beautiful day you can guarantee that

korkunç oluyor bu yüzden ne zaman söylesem ah değil mi? güzel bir gün,

one hour later it will start raining so i will try not to say too much but all i will

bir saat sonra yağmurun başlayacağını garanti edebilirsin, bu yüzden fazla bir şey söylememeye çalışacağım ama tek

say is it's a rather nice day outside right now here in england we will be playing spot

söyleyeceğim, dışarıda oldukça güzel bir gün, şu anda burada, İngiltere'de

the white van so get ready i hope your eyes are refreshed and clear i hope your 20 20

beyaz minibüste spot oynayacağız, bu yüzden hazır ol umarım gözleriniz tazelenmiş ve berraktır umarım 20 20

vision is working 100 i really do because we will be spotting the white van yes as i

görüşünüz çalışıyordur 100 gerçekten işe yarıyor çünkü beyaz minibüsü fark edeceğiz evet bahsettiğim gibi

mentioned we have made it all the way to the start of another week we have a special month

başka bir haftanın başlangıcına kadar geldik özel bir ayımız var

of live live streams live lessons live chat live everything yes it's

canlı canlı yayınların canlı dersleri canlı sohbet canlı her şey evet bugün

monday

pazartesi

i was just enjoying the fresh air that is coming through the window at the moment you

sadece pencereden gelen temiz havanın tadını çıkarıyordum şu anda

might also hear the birds a lot of the birds today are sounding very happy because the

kuşları da duyabilirsiniz bugün birçok kuş çok mutlu tınlıyor çünkü

sun is out well it is now i can't believe it the sun has just come out very nice what

güneş çıktı eh şimdi inanamıyorum güneşin yeni doğduğuna çok güzel

a lovely way what a lovely way to start the week another good way to start the week is

bir yol ne güzel bir yol ne güzel bir haftaya başlamanın başka bir iyi yolu da

to play spot the white van let's have a look outside the window can you see any white vans

beyaz minibüsü oynayarak dışarıya bir göz atalım Pencerede herhangi bir beyaz minibüs görebiliyor musun,

perhaps there is one coming to take me away to the local sanatorium i don't know so there

belki biri beni yerel sanatoryuma götürmeye geliyor bilmiyorum, o yüzden dışarıdaki

it is the view outside all we have to do is see if we can see can you see the white van

manzara orada tek yapmamız gereken, görüp göremediğimize bakmak, beyaz minibüsün gittiğini görüyor musun?

driving by now at the moment the road is very quiet because i think lots of people are still

Şimdiye kadar yol çok sessiz çünkü bence birçok insan hala

having their lunch and of course here in england we are still in lockdown so many people are

öğle yemeğini yiyor ve tabii ki burada, İngiltere'de hala kilit altındayız, bu yüzden birçok insan

choosing to stay at home there are some birds flying by but sadly we don't have any white

evde kalmayı seçiyor, bazı kuşlar uçuyor ama ne yazık ki biz hiç beyaz

vans come on where is the white van i'm waiting very patiently here i am a very patient person

minibüs yok hadi beyaz minibüs nerede çok sabırla bekliyorum burada çok sabırlı bir insanım

but sometimes my patients will wear very thin that means sometimes i do lose my patience

ama bazen hastalarım çok ince giyiyor bu da bazen sabrımı kaybediyorum

no that wasn't a white van and that wasn't a white van those are cars going by oh oh

hayır o beyaz değildi minibüs ve bu beyaz bir minibüs değildi o geçen arabalar oh oh

did did you see the white van was that a white van did anyone see the white van then see

beyaz minibüsü gördünüz mü o beyaz bir minibüstü beyaz minibüsü gören oldu mu sonra bakın

i i didn't see it properly but i think that was a white van did anyone see it can we please

ben onu doğru dürüst görmedim ama sanırım o beyazdı minibüsü gören oldu mu lütfen

confirm the appearance of the white van because i think i just saw one did you see it as well

beyaz minibüsün görünümünü onaylayabilir miyiz çünkü sanırım az önce bir tane gördüm siz de gördünüz mü

i'm not sure oh yes apparently it was a white van confirmed thank you very much we saw the

emin değilim oh evet görünüşe göre beyaz bir minibüstü onaylandı çok teşekkür ederim

white van oh great i'm very pleased about that yes we have definitely seen a white van

beyazı gördük van oh harika buna çok sevindim evet kesinlikle beyaz bir minibüs

and also a red lorry did you see that there was a red lorry as well good

ve ayrıca kırmızı bir kamyon gördük kırmızı bir kamyon da olduğunu gördünüz mü iyi

it is official it is 100 per cent official we have spotted the white van and now we can

resmi oldu yüzde 100 resmi beyaz minibüsü gördük ve şimdi bu

continue today by the way we are talking about a very deep subject a very deep subject quite

arada bugün devam edebiliriz çok derin bir konudan bahsediyoruz çok derin bir konudan oldukça

deep indeed we are talking about thinking we are talking about thought the things that

derin gerçekten düşünmekten bahsediyoruz

go on in your head on a daily basis so we all think we all have thought we all have

günlük olarak kafanızda olup bitenleri düşünerek konuşuyoruz yani hepimiz düşünüyoruz hepimiz hepimizin

the ability to think some people some people might have more ability to think than others

düşünme yeteneğine sahip olduğumuzu düşündük bazı insanlar bazı insanların diğerlerinden daha fazla düşünme yeteneğine sahip olabilir

but that's another subject for another time hello hershid hello also can i say hello to

ama bu başka bir zaman için başka bir konu merhaba hershid merhaba ayrıca

mr oops mr oops on the live chat i think it's the first time that you've ever been first

canlı sohbette mr oops mr oops'a merhaba diyebilir miyim? ilk kez

on the live stream so can i say well done congratulations to mr oops you are first on

canlı yayında birinci oldun bu yüzden aferin diyebilir miyim bay ayy

today's live chat

bugünün canlı sohbetinde birincisin tebrikler

very nice i think that almost deserves a fancy pants what do you think

çok güzel bence bu neredeyse süslü bir pantolonu hak ediyor ne düşünüyorsun tamam bu

okay that's enough you can have too much fun especially on monday you see because we have

kadar yeter yapabilirsin özellikle pazartesi çok eğlenin görüyorsunuz çünkü

a long week ahead of us i am here every day i'm here tomorrow as well by the way tomorrow

önümüzde uzun bir hafta var önümüzde her gün buradayım yarın da buradayım bu arada yarın

is a very special day do you know why do you know why tomorrow is a special day i will

çok özel bir gün biliyor musunuz neden yarın neden biliyor musunuz özel gün

tell you tomorrow is mr steve's birthday first of all yes mr steve

size yarın söyleyeceğim bay steve'in doğum günü her şeyden önce evet bay steve

lovely mr steve

sevimli bay steve

there he is mr steve mr steve tomorrow will be another year older it is mr steve's birthday

işte o bay steve bay steve yarın bir yıl daha yaşlanacak yarın bay steve'in doğum günü

tomorrow and i thought tomorrow it would be fun to have mr steve on the live stream and

ve yarın bay steve'in doğum gününün eğlenceli olacağını düşündüm canlı yayında steve ve

also tomorrow as well it is another celebration taking place because tomorrow my mouth is

ayrıca yarın da başka bir kutlama yapılıyor çünkü yarın ağzım

already watering because tomorrow it is pancake day here in the uk oh look at that look at

sulanıyor çünkü yarın burada İngiltere'de gözleme günü

that lovely syrup going all over those pancakes so tomorrow we will be here live with mr steve

burada bay steve ile birlikte

celebrating his birthday and also we will be making some pancakes as well in the kitchen

doğum gününü kutlayacak ve ayrıca mutfakta biraz krep yapacağız, bu yüzden

so we will be doing that tomorrow i hope you can join us because tomorrow we have a lot

yarın bunu yapacağız umarım bize katılabilirsin çünkü yarın

quite a lot going on in the studio tomorrow steve's birthday and also

stüdyoda yapacak çok işimiz var yarın steve'in doğum günü ve

pancake day we are going to try and make some pancakes in the kitchen tomorrow i'm not sure

pankek günü yarın mutfakta pankek yapmaya çalışacağız

how successful we will be but one of the beautiful things about doing a live stream is that you

ne kadar başarılı olacağımızdan emin değilim ama canlı yayın yapmanın güzel yanlarından biri de

don't know what is going to happen so we are going to try and make some pancakes tomorrow

ne olduğunu bilmemeniz. olacak bu yüzden yarın mutfakta pankek yapmayı deneyeceğiz

in the kitchen i'm not sure how it will go or whether we will be successful or not i

nasıl gideceğinden ya da başarılı olup olmayacağımızdan emin değilim hiç bir

have no idea at all so what about you do you like pancakes and if you do what do you put

fikrim yok peki ya sen pankekleri sever misin ve eğer pankeklerinin üzerine ne koymayı seversin

on your pancakes what do you like to put on top of your pancakes some people like to put

bazı insanlar

honey or maybe syrup something sweet of course some people like to be very creative with

bal veya belki şurup tatlı bir şey koymayı sever tabii ki bazı insanlar pankekleriyle çok yaratıcı olmayı sever

their pancakes they like to put things inside the pancakes maybe raisins or sultanas or

pankeklerinin içine bir şeyler koymayı severler pankek belki kuru üzüm veya kuru üzüm ya da

maybe some people like to put cream on top of their pancakes and maybe sprinkle some

belki bazı insanlar pankeklerinin üzerine krema sürmeyi ve belki

blueberries on top as well so i always think making a pancake is very similar to making

üstüne biraz yaban mersini serpmeyi sever, bu yüzden her zaman gözleme yapmanın omlet yapmaya çok benzer olduğunu düşünürüm, işin içinde

an omelette there is a certain amount of skill involved in doing it i think so yes we will

belli bir miktar beceri vardır. öyle düşünüyorum evet

be live in the kitchen tomorrow we will be in the studio as well for a short while and

yarın mutfakta canlı yayında olacağız kısa bir süre için de stüdyoda olacağız ve

then we will be in the kitchen tomorrow and mr steve will be with us he has taken a day

sonra yarın mutfakta olacağız ve bay steve bizimle olacak işten bir gün

off work for us so i hope you will be very grateful tomorrow don't forget to say thank

izin aldı Umarım yarın çok minnettar olursunuz,

you mr steve for giving up a day of your work although to be honest with you i think if

Bay Steve'e işinizin bir gününü ayırdığınız için teşekkür etmeyi unutmayın, yine de size karşı dürüst olmak gerekirse, bence

mr steve had a choice i think he would prefer to be here with you than upstairs in his office

Bay Steve'in bir seçeneği olsaydı, sanırım burada olmayı tercih ederdi. seninle üst kattaki ofisinde

i think so so today

sanırım öyle yani bugün

hello will you are a smart cookie you can sit at the front of the class today you are

merhaba akıllı bir kurabiye olur musun bugün sınıfın önünde oturabilirsin

very smart

çok zekisin evet bu

yes that's true i am a homo-sapien just like you well done you got my attention so you

doğru ben bir homo-sapienim tıpkı senin gibi aferin anladın benim dikkat

get the prize here we go then now i've discovered something lovely that i like to eat i like

ödülü sen al işte başlıyoruz o zaman şimdi çok güzel bir şey keşfettim yemeyi severim

to put all sorts of things in my mouth you may have noticed something i've discovered

her türlü şeyi ağzıma atmayı severim fark etmişsinizdir geçen hafta keşfettiğim bir şey

last week actually when i was in my local supermarket i discovered something that has

aslında benim odamdayken yerel süpermarkette

been imported from friends so there is a little clue you see there is a slight clue there

arkadaşlardan ithal edilmiş bir şey keşfettim, bu yüzden küçük bir ipucu var, orada küçük bir ipucu var

because from france it might be cheese is it cheese mr duncan no it isn't it isn't cheese

çünkü fransa'dan peynir olabilir, peynir mi bay duncan hayır değil, peynir değil

however it is bread everybody bread a certain type of bread i have discovered a beautiful

ama öyle ekmek herkes ekmek belirli bir ekmek türü ben

type of bread called brioche brioche it's a beautiful buttery bread and i think it's

börek börek adında güzel bir ekmek türü keşfettim bu güzel bir tereyağlı ekmek ve bence

quite unhealthy as well so it does contain quite a lot of fat but this is a type of French

aynı zamanda oldukça sağlıksız bu yüzden oldukça fazla yağ içeriyor ama bu bir tür Fransız

bread and it's called brioche or brioche and you can have all sorts of things on this you

ekmeği ve buna börek veya börek denir ve bunun üzerine her türlü şey olabilir

can have cream cheese which i did this morning i had some cream cheese and mayonnaise on

krem ​​peynir olabilir bu sabah yaptığım güzel börekimde biraz krem ​​peynir ve mayonez vardı

my lovely brioche this morning very nice indeed uh you can put butter on there you can have

bu sabah çok güzel gerçekten uh oraya tereyağı koyabilirsiniz yapabilirsiniz

some cheese you can have some hard cheese i suppose you can also put maybe fruit in

biraz peynir alabilirsin biraz sert peynir alabilirsin sanırım oraya meyve de koyabilirsin bu yüzden bence

there so i think you can put all sorts of things on this particular type of bread it

bu özel ekmeğe her türlü şeyi koyabilirsin buna

is called brioche or brioche i normally say brioche so i hope i'm pronouncing that right

börek veya börek denir normalde börek derim bu yüzden umarım ben' doğru söylüyorum

but it is a very lovely type of bread and it contains a lot of butter which of course

ama çok güzel bir ekmek türü ve içinde bolca tereyağı var ki bu da tabii ki

is something i love so needless to say this is now my favourite snack in fact just before

sevdiğim bir şey o yüzden söylemeye gerek yok bu benim en sevdiğim atıştırmalık aslında

starting today's live stream i actually had a brioche and that was the one that you just

bugünün canlı yayına başlamadan hemen önce aslında bir börek yedim ve bu az önce

saw on the live stream that was the one the very thing that i just ate before starting

canlı yayında gördüğünüz şeydi bu,

today's live stream one thing i did notice yesterday i noticed yesterday my stomach was

bugünkü canlı yayına başlamadan önce yediğim şeyin ta kendisiydi dün fark ettiğim bir şey vardı, dün midemden

making some strange noises some rumbling noises because yesterday i didn't have anything to

bazı garip sesler geliyordu çünkü dün

eat before starting the live stream unfortunately hello oh victoria says oh i love brioche maybe

canlı yayına başlamadan önce yiyecek bir şeyim yoktu ne yazık ki merhaba oh victoria oh ben börek seviyorum diyor belki

with chocolate ah yes you could have some chocolate spread so yes or maybe something

çikolatalı ah evet biraz çikolata sürülebilirdi bu yüzden evet ya da belki

like nutella i know a lot of people like nutella i don't like it i don't like the taste of

nutella gibi bir şey nutella gibi birçok insan tanıyorum ben bilmiyorum 'beğenmedim tadını beğenmedim

it but yes you are right you might you might put cheese or cream or maybe meat you could

ama evet haklısın peynir veya krema veya belki et koyabilirsin

put some ham or maybe some some chicken inside yes very nice i like the sound of that very

içine biraz jambon veya belki biraz tavuk koyabilirsin evet çok güzel sesini çok beğendim

lovely i remember when i was staying in paris a couple of years ago they gave us some lovely

güzel, hatırlıyorum, birkaç yıl önce paris'te kalırken bize

brioche for breakfast and it was very nice but it was quite unusual because it had some

kahvaltı için güzel bir tatlı çörek verdiler ve çok güzeldi ama oldukça sıra dışıydı çünkü

some pieces of chocolate inside very similar to croissants that's another thing that i

içinde kruvasanlara çok benzeyen bazı çikolata parçaları vardı, bu da sevdiğim başka bir şey.

quite like croissants they are also a type of french bread you normally have croissant

oldukça kruvasan gibi onlar da bir tür fransız ekmeğidir normalde

at breakfast time you normally do

kahvaltı saatinde kruvasan yersin normalde yaparsın

so what do you normally put on your pancakes oh beatrice says i love to put rum burnt apple

yani normalde pankeklerinin üzerine ne koyarsın oh beatrice romlu yanmış elmalı pankek koymayı seviyorum diyor

pancakes oh i see burnt i'm not sure if i like the sound of burnt pancakes but if that

oh yanmış görüyorum emin değilim Eğer yanık pankeklerin sesini seviyorsam, ama eğer bu

is what you like then yes why not that's what i say can i say hello to the rest of the live

sizin hoşunuza gidiyorsa, evet neden olmasın, bugün canlı sohbetin geri kalanına merhaba diyebilir miyim,

chat today thank you for joining us we have luis mendes watching in france is here also

bize katıldığınız için teşekkür ederiz, Fransa'da bizi izleyen luis mendes de burada.

vitas i'm sorry vitas it would appear that your finger was not very fast today you were

vitas özür dilerim vitas görünüşe göre parmağınız bugün çok hızlı değildi

you were a little slow because mr oops i love your name by the way mr oops was a little

siz biraz yavaştınız çünkü bay ayy isminizi seviyorum bu arada bay ayy biraz

faster you see yes hello sandra sometimes i have pancake with honey i think a lot of

daha hızlıydı görüyorsunuz evet merhaba sandra bazen gözleme yerim tatlım, bence pek çok

people do prefer that they they like something sweet and sticky on their pancakes including

insan pankeklerinde tatlı ve yapışkan bir şeyler yemeyi tercih ediyor, ben de dahil, bu

me so sometimes i will have syrup or maybe honey

yüzden bazen şurup veya belki bal içeceğim,

so you can have either of those things on your pancakes and yes it does taste delicious

böylece sen de pankeklerinde bunlardan herhangi birini yiyebilirsin ve evet, tadı lezzetli

and that's what we are doing tomorrow as i mentioned a few moments ago tomorrow we have

ve bu yarın ne yapıyoruz az önce bahsettiğim gibi yarın

a live stream again and we will be making some pancakes and mr steve will be celebrating

yine canlı yayınımız var ve biraz pankek yapacağız ve bay steve

his birthday tomorrow i i must say this month is proving to be very busy in fact because

yarın doğum gününü kutlayacak söylemeliyim ki bu ay çok yoğun geçiyor aslında çünkü

not only mr steve's birthday we also had pancake day we have that tomorrow and also last week

değil sadece bay steve'in doğum günü bizim de pankek günümüz vardı o yarın var ve ayrıca geçen hafta

we had the chinese new year the lunar new year as well so this month is proving to be

çin yeni yılı ay yeni yılı da vardı bu yüzden bu ay gerçekten

a very busy month indeed i think so we were watching the pigeons earlier did you see the

çok yoğun bir ay oldu sanırım bu yüzden güvercinleri daha erken izliyorduk

lovely pigeons oh they were so lovely would you like to see some baby pigeons now it's

sevimli güvercinleri gördünüz mü çok sevimliydiler yavru güvercinleri görmek ister misiniz şimdi

not very often that you see baby pigeons so i thought it would be fun to take a look at

yavru güvercinleri çok sık görmüyorsunuz bu yüzden yapacağımız bazı yavru güvercinlere bir göz atmanın eğlenceli olacağını düşündüm

some baby pigeons which we are going to do right now so first of all you can see there

şu anda ilk önce

are some adults so they they are not babies however if we look over there look there is

bazı yetişkinler olduğunu görebilirsiniz, yani onlar bebek değiller ama oraya bakarsak

a baby pigeon you don't often see baby pigeons and the reason is because for most of the

bir yavru güvercin var, yavru güvercinleri pek görmezsiniz ve bunun nedeni çoğu

time they stay in the nest so that is the reason why you never normally see baby pigeons

zaman yavru güvercinlerdir. yuvada kalın, bu nedenle normalde yavru güvercinleri

or young pigeons so this particular pigeon has just left the nest it is what we call

veya yavru güvercinleri hiç görmezsiniz, bu nedenle bu belirli güvercin yuvadan yeni çıktı, bizim yavru kuş dediğimiz şeydir,

a fledgling something that is starting out on its journey through life and there now

yaşam yolculuğuna başlayan bir şeydir ve şimdi orada

you can see the parents and also the young pigeon as well so what the pigeons will normally

yapabilirsiniz Anne babayı ve yavru güvercini de görün yani güvercinler normalde yaptıkları gibi

do for a few days they will stay near to the baby and then after a while they will they

birkaç gün bebeğin yanında kalacaklar ve bir süre sonra ya

will desert or they will abandon the baby they will leave it to take care of itself

terk edecekler ya da yavruyu terk edecekler onu almaya bırakacaklar kendi başının çaresine bakmak,

so that's what pigeons normally do they will stay very close for a few days and then they

güvercinlerin normalde yaptığı şey budur, birkaç gün çok yakın dururlar ve sonra

will leave the young pigeon alone to get used to fending for itself to fend for yourself

yavru güvercini yalnız bırakırlar, kendi başının çaresine bakmaya alışmak, kendi başının çaresine bakmak, kendi başının çaresine

is to take care of yourself your own journey of survival through life can be described

bakmaktır, kendi hayatta kalma yolculuğun aracılığıyla hayat

as fending for yourself you have to defend yourself as you go through life and that is

kendi başının çaresine bakmak olarak tanımlanabilir hayatın içinden geçerken kendini savunmak zorundasın ve bu

the reason why the pigeons will normally leave their baby alone after two or three days because

nedenle güvercinler normalde yavrularını iki veya üç gün sonra yalnız bırakırlar çünkü

the pigeon the baby pigeon has to learn how to take care of itself just like us just like

güvercin yavru güvercin nasıl bakılacağını öğrenmek zorundadır tıpkı bizim gibi tıpkı

us what is the difference between crepe and pancake

bizim gibi krep ve gözleme arasındaki fark nedir acaba

i wonder what is the difference between crepe and pancake now i always thought crepes were

krep ve gözleme arasındaki fark nedir şimdi her zaman kreplerin küçük olduğunu düşünmüştüm her

small i always thought crepes were much smaller so i think they are like small pancakes am

zaman kreplerin çok daha küçük olduğunu düşünmüştüm bu yüzden küçük krepler gibi olduklarını düşünüyorum

i right i'm sure louis will know because louis lives in france you see so crepes and pancakes

doğru eminim louis bilecektir çünkü louis fransa'da yaşıyor krep ve pankek

what is the difference between those two things so i always thought that crepes were were

bu iki şey arasındaki fark nedir bu yüzden her zaman kreplerin

much thinner and pancakes are quite thick i might be wrong i might be wrong i am not

çok daha ince ve pankeklerin oldukça kalın olduğunu düşünmüşümdür yanılıyor olabilirim yanılıyor olabilirim ben

a pancake expert as you will find out tomorrow when i try to make one oh apparently they

bir pankek uzmanı değilim, yarın bir tane yapmaya çalıştığımda anlayacaksın oh görünüşe göre daha inceler

are thinner oh i'm right really i'm right okay so apparently crepes are much thinner

oh ben haklıyım gerçekten haklıyım tamam yani görünüşe göre krepler çok daha ince

and pancakes are much thicker okay that's good i think that deserves a fancy pants because

ve pankekler çok daha kalın tamam bu iyi bence bu süslü bir pantolonu hak ediyor çünkü

not only do we have the answer i was also right

sadece cevabımız yok ben de haklıydım bu

that's enough no more too much excitement we can't have too much excitement hello also

yeterli artık çok fazla heyecan yok çok fazla heyecan yaşayamayız

to cree v hello cree v today i received a letter for this reason the addressee has gone

cree v'e de merhaba merhaba cree v bugün bu nedenle muhatabına bir mektup aldım

away what does it mean does this sentence have only one meaning well when we say addressee

gitti ne demek bu cümlenin tek anlamı var peki muhatap dediğimizde o

it means the person that you sent the letter to the addressee is the receiver of that letter

mektubu gönderdiğiniz kişinin o mektubun alıcısı olduğu anlamına gelir

so what they are actually saying is the addressee has gone away that means they are not there

yani aslında söyledikleri muhatap gitti yani yoklar yoklar

they are absent so the addressee is the person you are sending the letter to it is a little

yani muhatap mektubu gönderdiğiniz kişidir

bit like employee so when we say employee we are saying the person who works for the

biraz çalışana benzer yani çalışan dediğimizde şirkette çalışan kişi diyoruz

company so they are on the receiving end the addressee is the person you are sending it

yani alan tarafta oluyorlar muhatap, mektubu gönderdiğiniz kişidir

to the addressee and the person who sends the letter is the addresser the addresser

ve mektubu gönderen kişi, adrestir, adres,

sends the letter the addressee receives the letter and that note means that the person

mektubu gönderir, alıcı mektubu alır ve bu not, kişinin

has gone away they have maybe they've left for good maybe they've gone forever so to

uzaklara gittiğini, belki de sonsuza dek ayrıldığını gösterir. belki sonsuza kadar gittiler, bu yüzden

go away can be used in more than one way you can go away for a short time or you can go

gitmek birden fazla şekilde kullanılabilir kısa bir süreliğine uzaklaşabilirsiniz veya

away forever so maybe the the note on your on your letter means that the person is no

sonsuza kadar uzaklaşabilirsiniz, bu yüzden belki de mektubunuzdaki not, kişinin

longer at that address maybe they've gone completely so to go away can be for a short

artık orada olmadığı anlamına gelir. o adres belki tamamen gittiler yani gitmek kısa bir

time or a long time you can go away temporarily or permanently forever and ever

süre için veya uzun bir süre için olabilir geçici veya kalıcı olarak sonsuza dek gidebilirsiniz ve her zaman

hello also anarita i like to see anarita here as well also gigi kane is here also we have

merhaba ayrıca anarita anarita'yı burada da görmeyi seviyorum ayrıca gigi kane de buradayız

beatrice also we have oh i see so what you normally do you normally mr duncan it is very

beatrice de bizde oh anlıyorum yani normalde yaptığınız şeyi normalde bay duncan çok

well known it is a very well known dessert here it is a common pancake with apple filler

iyi bilinir burada çok iyi bilinen bir tatlıdır elma dolgulu yaygın bir pankektir

and then they put rum on the top and then they light the room so you will set fire to

ve sonra üstüne rom koyarlar ve sonra yakarlar oda

the pancake we call that flambé by the way oh mr duncan you seem to know a lot about

gözlemeyi ateşe vereceksin diye biz buna flambe diyoruz bu arada oh bay duncan flambe pişirme hakkında çok şey biliyor gibisin

cooking flambé if you flambé something it means you burn it you set fire to it well

you don't you don't actually burn it but you do heat it up suddenly by allowing it to catch

'aslında yakarsınız ama alev almasına izin vererek aniden ısıtırsınız, bu

fire so normally you will put some alcohol on top and then you will literally light the

yüzden normalde üstüne biraz alkol koyarsınız ve sonra alkolü tam anlamıyla yakarsınız

alcohol and it will burn it will catch fire and then you put the fire out and you have

ve yanar, alev alır ve sonra ateşi söndürürsünüz. ve

all of this combined flavour and it's supposed to be very nice indeed thank you beatriz

tüm bu birleşik lezzete sahipsiniz ve gerçekten çok güzel olması gerekiyor teşekkürler beatriz

apparently if you flambé something it improves the flavour it increases the flavour of the

görünüşe göre bir şeyi flambe yaparsanız lezzeti artırır yemeğin lezzetini arttırır hoşuma gitti oldukça

food i like that pretty good what are the pancakes ingredients says christina it is

iyi krep malzemeleri nelerdir diyor christina

very easy to make actually you have a little bit of corn flour a little bit of flour an

yapımı kolay aslında biraz mısır unu biraz un biraz un

egg some milk and what else a little bit of salt as well so they are quite easy to mix

yumurta biraz süt biraz da tuz var yani karıştırması çok kolay ama

however when you put them in the frying pan then

tavaya koyunca

things can go wrong but yes they are quite easy to make actually plain flour so so you

işler karışıyor yanlış gidiyor ama evet aslında sade un yapmak oldukça kolay o yüzden

use flour that is plain so you don't want to make bread you don't want the pancake to

sade un kullanıyorsun yani ekmek yapmak istemiyorsun gözlemenin

swell up so you use the plane flower i think that is very important we are not talking

şişmesini istemiyorsun o yüzden çınar çiçeği kullanıyorsun bence öyle çok önemli

about food today but i think it is a good idea to talk about food because i love talking

bugün yemeklerden bahsetmiyoruz ama bence yemeklerden bahsetmek iyi bir fikir çünkü

about food you may have noticed i like food very much i still have some chocolate you

yemeklerden bahsetmeyi seviyorum fark etmişsinizdir yemeği çok severim hala dünden kalma çikolatam var

see from yesterday so yesterday was valentine's day and i did buy some chocolate and we did

bu yüzden dün sevgililer günüydü ve biraz çikolata aldım ve

eat some chocolate last night however i still have two two bars of chocolate left so last

dün gece biraz çikolata yedik ama hala iki iki kalıp çikolatam kaldı, bu yüzden dün

night we ate one bar of chocolate but we still have two left just to prove that we are not

gece bir kalıp çikolata yedik ama senin kadar açgözlü olmadığımızı kanıtlamak için hala iki tane kaldı.

as greedy as you think so today we're talking about a very interesting subject this is a

öyle düşün bugün çok ilginç bir konudan bahsediyoruz bu hakkında

subject that i like to think of which is very appropriate because today we are looking at

düşünmeyi sevdiğim bir konu bu çok uygun çünkü bugün düşünceye bakıyoruz

thought

thinking

your thoughts the process of thinking and also there are many words and phrases connected

düşüncelere senin düşüncelerine düşünme sürecine ve bununla bağlantılı birçok kelime ve deyim var

to it as well we can we can mention all sorts of words in fact so quite often when we talk

aynı zamanda her türlü kelimeden bahsedebiliriz aslında o kadar sık ​​ki

about thought we are often expressing the things or we are keeping something in our

düşünce hakkında konuştuğumuzda genellikle şeyleri ifade ederiz ya da

head that only we know about so something that you think about is a thought we can have

sadece bizim bildiğimiz bir şeyi kafamızda tutarız, bu yüzden düşündüğünüz bir şey bir düşüncedir.

a moment of thought something you you think about something you consider so how to express

bir anlığına düşünebiliriz, düşündüğünüz bir şey hakkında düşündüğünüz bir şey, yani

thought well there are many ways to express thought we can say to think to think to process

düşünceyi nasıl iyi ifade edersiniz, düşünceyi ifade etmenin pek çok yolu vardır, düşünmek için düşünmek için

information to imagine to allow your mind to wander free or maybe if you have a certain

bilgiyi işlemek için, hayal etmek için, zihninizin özgürce dolaşmasına izin vermek için veya belki de bir

thing that you want to think about something you have to consider carefully something you

şey hakkında düşünmek istediğiniz kesin bir şey var bir şey hakkında dikkatlice düşünmeniz gereken bir şey

have to think about thought it is the thing we do it can also be the thing that is produced

hakkında düşünmeniz gereken şey bu bizim yaptığımız şeydir aynı zamanda düşünerek kafamızda üretilen şey de olabilir

in our head by thinking the thought is the thought that you think you have

düşünce şu düşüncedir bugün

thank you very much for your lovely company today so nice to see you on monday and yes

güzel arkadaşlığınız için çok teşekkür ettiğinizi düşünüyorsunuz bugün sizi pazartesi görmek çok güzel ve evet yarın da

i will be with you tomorrow as well tomorrow is tuesday i will be with you as well tomorrow

yanınızda olacağım yarın salı ben de sizinle olacağım yarın

you can also consider something so when we say think you have a thought you consider

da bir şeyler düşünebilirsiniz yani biz söylediğimizde düşünüyorum bir düşüncen olduğunu düşünüyorsun

something you think about something you consider doing something so maybe something that you

bir şey hakkında düşünüyorsun bir şey hakkında düşünüyorsun bir şey yapmayı düşünüyorsun yani belki

plan to do in the future is something you consider doing you think about that thing

gelecekte yapmayı düşündüğün bir şey yapmayı düşündüğün bir şey o şey hakkında

hmm i am considering buying some new show some new shoes i want to buy some new shoes

düşünüyorsun hmm yeni bir şov almayı düşünüyorum yeni ayakkabılar istiyorum yeni ayakkabı almayı

i am considering it i am thinking about buying some new shoes you see how to express thought

düşünüyorum yeni ayakkabı almayı düşünüyorum düşüncenizi nasıl ifade edeceğinizi görüyorsunuz

you can consider you can also mull mr duncan very interesting word there you are showing

düşünebileceğinizi de düşünebilirsiniz bay duncan çok ilginç bir kelime orada düşünce gösteriyorsunuz

mull if you mull something it means you think about it you mull you are thinking maybe you

bir şey düşünürseniz bu onun hakkında düşündüğünüz anlamına gelir sanıyorsun düşünüyorsun belki bir

are thinking deeply about something maybe a certain subject a certain topic maybe a

şey hakkında derinlemesine düşünüyorsun belki belli bir konuda belli bir konuda belki

certain situation that you find yourself in you are thinking it over in your head to mull

kendini içinde bulduğun belli bir durumda kafanda derin derin düşünüyorsun

is to think to consider you are having a thought about something you are mulling something

bir şey hakkında düşündüğünü düşünmek düşünmektir bir şey üzerinde kafa yoruyorsun

over

here's another one we have the word judge judge now this is an interesting word judge

işte başka bir kelimemiz var yargıç yargıç şimdi bu ilginç bir kelime yargıç

so when you judge something it means you are making a decision so to think normally leads

yani bir şeyi yargıladığınızda bu bir karar verdiğiniz anlamına gelir yani normal olarak düşünmek

to some sort of conclusion to judge is the same thing to judge something is to think

bir tür sonuca götürür yargılamak aynı şeydir bir şeyi yargılamak,

about it and quite often you will come to a decision so something you have to judge

onun hakkında düşünmektir ve çoğu zaman bir karara varırsınız, bu nedenle yargılamanız gereken bir şey,

is something you have to maybe choose you have to decide on one thing maybe if you are

belki de seçmeniz gereken bir şeydir, belki bir şeye karar vermeniz gerekir, belki

sitting in a courtroom on a jury you might have to consider someone's fate you have to

bir mahkeme salonunda oturuyorsanız, bir jüriyle karşılaşabilirsiniz. Birinin kaderini düşünmek için, o

decide whether the person is responsible for the crime or maybe they are innocent you must

kişinin suçtan sorumlu olup olmadığına karar vermelisin, belki de masumdur,

judge that person you make a judgment about something or somebody i like this one this

o kişiyi yargılamalısın, bir şey ya da biri hakkında bir yargıya varırsın, bu hoşuma gidiyor, bu

is an interesting word the thing you think about the thing you consider is your muse

ilginç bir kelime, bu şey hakkında düşündüğün şey. ilham periniz olduğunu düşünüyorsunuz bir

you can muse something hmm yes i wonder

şeye kafa yorabilirsiniz hmm evet

muse you express a thought you think about something something in your mind is going

ilham perisini merak ediyorum bir şey hakkında düşündüğünüz bir düşünceyi ifade ediyorsunuz zihninizde bir şeyler

over and over maybe a certain decision that you have to make you muse something sometimes

tekrar tekrar dönüyor belki de size ilham vermeniz gereken belirli bir karar bazen

an artist will have their own muse normally the focus of their creativity might be described

bir sanatçının kendi fikirleri olacaktır. ilham perileri normalde yaratıcılıklarının odak noktası

as their muse as well a person who is thought about maybe an attractive young lady that

ilham perileri olarak tanımlanabilir, belki de

an artist becomes obsessed with and they will often paint them in different positions and

bir sanatçının takıntılı hale geldiği çekici bir genç bayan olduğu düşünülen bir kişi ve genellikle onları farklı konumlarda ve

places that person becomes the artist's muse it's lovely oh hello palmyra says muse is

yerlerde resmederler, o kişi sanatçının ilham perisi olur. güzel oh merhaba palmyra ilham perisinin

also a famous band a british band i have a feeling that perhaps maybe their music will

aynı zamanda ünlü bir grup bir ingiliz grubu olduğunu söylüyor içimde belki de müziklerinin benim zevkime uygun olmayacağına dair bir his var müziklerini hiç duymadım

not be to my taste i'm not sure i've never heard their music i don't know any of their

şarkılarının hiçbirini bilmiyorum

songs i'm ever so sorry about that oh hello i thought this was a brand of toothpaste mr

bunun için çok üzgünüm oh merhaba bunun bir diş macunu markası olduğunu düşünmüştüm bay

duncan no it isn't a brand of toothpaste

duncan hayır bu bir diş macunu markası değil

koji cogitate oh i like that one cogitate if you cogitate you think something over you

are thinking carefully about something you cogitate maybe you are trying to come to a

Düşünüyorsun belki de bizim

decision about something we say that you cogitate you are cogitating hmm what shall i do tomorrow

söylediğimiz bir şey hakkında bir karara varmaya çalışıyorsun Düşünüyorsun Düşünüyorsun hmm yarın ne yapacağım

what shall i buy mr steve for his birthday you cogitate you consider you muse you think

Bay Steve'e doğum günü için ne almalıyım Düşünüyorsun Düşünüyorsun Düşünüyorsun Düşünüyorsun

over something in your head cogitate i like that one marcia yes tomorrow is mr steve's

Kafanda bir şeyler düşünüyorsun Düşünüyorsun bunu beğendim marcia evet yarın bay steve'in

birthday and we will be live right here on youtube from 2pm and mr steve will be joining

doğum günü ve saat 14:00'ten itibaren youtube'da canlı yayında olacağız ve bay steve

us and also we will be in the kitchen tomorrow because it is also pancake day tomorrow we

bize katılacak ve ayrıca yarın mutfakta olacağız çünkü yarın da gözleme günü,

are talking about thought words phrases and how to express thought you conjugate

düşünce hakkında konuşuyoruz kelimeler deyimler ve düşünceyi nasıl ifade edeceğiniz birleştiğinde

here's an interesting word now for those who know a little bit about animals you will know

işte şimdi hayvanlar hakkında biraz bilgisi olanlar için ilginç bir kelime.

that animals will ruminate it means they will chew something they will chew the grass but

ruminate can be used to express thinking as well you ruminate you think about something

peki bir şey hakkında düşünürsün bir

you think about something over and over again hmm ruminate that means your brain is busy

şey hakkında tekrar tekrar düşünürsün hmm ruminasyon, beyninin

thinking about a certain thing maybe a certain topic or a certain subject

belirli bir şey hakkında düşünmekle meşgul olduğu anlamına gelir belki belirli bir konu veya belirli bir konu uzun uzun

might be described as ruminate you ruminate i like that word because it can be used in

düşünmek olarak tanımlanabilir derin derin düşünüyorsun ben bu kelimeyi seviyorum çünkü olabilir

more than one way which is very interesting you reflect oh yes so we often think of reflection

birden fazla şekilde kullanılabilir ki bu çok ilginç yansıtırsınız oh evet bu yüzden yansımayı genellikle

as the thing we see when we look in the mirror so when you look in the mirror you will see

aynaya baktığımızda gördüğümüz şey olarak düşünürüz bu yüzden aynaya baktığınızda kendi

your reflection you will see yourself looking back in reverse so in this particular sense

yansımanızı görürsünüz geriye baktığınızda kendinizi görürsünüz Tersine, yani bu özel anlamda,

the word reflect there it is

yansıtmak kelimesi oradadır,

reflect is to think you go over something again it is a little bit like looking in the

yansıtmak, bir şeyin üzerinden tekrar geçtiğini düşünmektir, biraz

mirror of your mind maybe you are reflecting on your past you are reflecting on your achievements

zihninin aynasına bakmak gibidir, belki geçmişini yansıtıyorsun, başarılarını yansıtıyorsun

maybe you are thinking about your life in general have i done enough in my life has

belki sen genel olarak hayatını düşünüyorsun hayatımda yeterince şey yaptım mı

my life been valuable have i done all the things that i planned to do with my life you

hayatım değerli miydi hayatım boyunca yapmayı planladığım her şeyi yaptım mı

reflect on things reflect perhaps you stand watching the sunset maybe that moment will

şeyleri yansıtıyorsun belki de durup gün batımını izliyorsun belki o an

will make you reflect on certain things perhaps you will feel a certain emotion maybe there

yapacaksın belli şeyler üzerine düşünürsün belki belli bir duygu hissedersin belki

is someone in your life who you miss and you are thinking about them so certain moments

hayatında özlediğin biri vardır ve sen onu düşünürsün bu yüzden bazı

of time can lead you to have a moment of reflection you are thinking about things carefully you

anlar seni derin düşüncelere sevk edebilir her şeyi dikkatlice düşünüyorsun sen hayatında olan

are trying to make sense of something that has happened in your life hmm

bir şeyi anlamlandırmaya çalışıyorum hmm

here's another one i like this word here's another interesting word we do have some unusual

işte bir tane daha bu kelimeyi beğendim işte başka bir ilginç kelime biz

words sometimes on the live stream ponder ponder now i like this word very much ponder

bazen canlı yayında bazı olağandışı kelimelerimiz oluyor düşün düşün şimdi bu kelimeyi çok beğendim düşün

hmm

hmm

you ponder you think so to ponder is to think about something maybe you are trying to come

sen düşün düşünüyorsun bu yüzden düşünmek bir şey hakkında düşünmektir belki

to a decision maybe some choice that you've been given you have to make a choice between

bir karara varmaya çalışıyorsunuzdur belki size sunulan bir seçim iki şey arasında bir seçim yapmanız gerekir

two things but you can only choose one thing you ponder you think you consider you are

ama yalnızca bir şeyi seçebilirsiniz, düşündüğünüzü düşündüğünüzü düşündüğünüzü sandığınız

trying to work out an answer maybe to ponder is to think very carefully about something

bir cevap bulmaya çalışmak belki düşünmek, bir şey hakkında çok dikkatli düşünmektir,

you ponder maybe you sit under a tree and maybe it's a beautiful spring day

belki bir ağacın altında oturuyorsun ve belki de güzel bir bahar günü,

like today today looks very spring-like it really does feel like spring today maybe you

bugün çok bahar gibi görünüyor - bugün gerçekten bahar gibi hissettiriyor, belki

sit under the tree and you ponder you ponder all of the things that are on your mind you

altında oturuyorsun ağaç ve sen düşünürsün aklındaki her şeyi düşünürsün

think about them very carefully a phrase we can use to describe this is chew over you

onlar hakkında çok dikkatli düşünürsün bunu tarif etmek için kullanabileceğimiz bir deyim çiğnemektir bir şeyi

chew over something if you chew over something it means you consider it you think about it

çiğnersen bir şeyi çiğnersen bu onu düşündüğün anlamına gelir bir

you ponder something you chew over something hmm a bit like an animal chewing the grass

şey düşünüyorsan bir şey çiğniyorsun hmm biraz çimeni çiğneyen bir hayvan gibi bir

you are chewing something over perhaps a conversation with another person is well maybe there are

şey çiğniyorsun belki başka biriyle sohbet etmek iyidir belki

two people thinking about the same thing perhaps you are discussing a certain topic you chew

iki kişi aynı şeyi düşünüyor belki de çiğnediğin belli bir konuyu tartışıyorsun

over something so two people or more can actually chew over something in fact a group of people

iki veya daha fazla kişinin bir şeyi gerçekten çiğneyebileceği bir şey, aslında bir grup insan

can think together you can all have your own thoughts and you can share them with each

birlikte düşünebilir, hepinizin kendi düşünceleri olabilir ve bunları birbirinizle paylaşabilirsiniz, bu,

other that is something we will look at a little bit later on to chew over something

biraz sonra çiğnemek için bakacağımız bir şeydir. bir şey

is to think about it you think deeply about something hmm

onun hakkında düşünmektir bir şey hakkında derinlemesine düşünürsünüz hmm

yes perhaps someone has said something and now you have to go away and think about it

evet belki birisi bir şey söyledi ve şimdi uzaklaşıp bunun hakkında düşünmeniz gerekiyor

you have to go away and chew over the subject you have to chew over it you have to decide

uzaklaşıp konuyu çiğnemeniz gerekiyor onu çiğnemeniz gerekiyor

what to do what will be your next move what will you do next

ne olduğuna karar vermelisiniz yapmak için bir sonraki hamlen ne olacak bundan sonra ne yapacaksın

zuziker hello sid a very interesting question now as you know every sunday i love to sit

zuziker merhaba sid şimdi çok ilginç bir soru bildiğiniz gibi

down and watch lieutenant columbo every sunday on television because they always show lots

her pazar televizyonda oturup lieutenant columbo izlemeyi seviyorum çünkü her zaman bir sürü

of episodes of columbo my favourite tv detective was columbo married yes he had a wife in columbo

columbo bölümü gösteriyorlar benim favorim tv dedektifi columbo ile evliydi evet columbo'da bir karısı vardı

he did yes columbo had mrs columbo so yes he did have a wife and did you know they even

evet columbo'nun bayan columbo'su vardı yani evet bir karısı vardı ve onu bile

made it made a tv show for a very short time there was a tv show called mrs colombo and

yaptıklarını biliyor muydunuz çok kısa bir süre için bir tv programı yaptılar mrs diye bir tv programı vardı colombo ve

it had columbo's wife in the show it did it didn't last very long though because it wasn't

columbo'nun karısı vardı dizide öyle yaptı ama çok uzun sürmedi çünkü çok

very good but yes to chew over something can we also say digest over something yes you

iyi değildi ama evet bir şeyi çiğnemek bir şeyi sindirmek de diyebilir miyiz evet bir

can digest something if you are thinking about it maybe you've had some shocking news maybe

şeyi düşünüyorsanız onu sindirebilirsiniz belki şok edici bir haber aldınız belki

you've heard some bad news from someone and now you have to digest the information so

birinden kötü bir haber duydunuz ve şimdi bilgiyi sindirmeniz gerekiyor yani

this is not your stomach this is your brain so even your brain must sometimes digest things

bu mideniz değil bu sizin beyniniz yani beyniniz bile bazen bazı şeyleri sindirmek zorunda kalsa

although in your brain of course you digest information you take information in maybe

da tabi ki beyninizde bilgiyi sindiriyorsun bilgiyi alıyorsun belki

you've heard something that is quite shocking and you can't believe it you have to digest

oldukça şok edici bir şey duydun ve buna inanamıyorsun

the information slowly you have to slowly take the information in you have to consider

bilgiyi yavaş yavaş sindirmelisin bilgiyi yavaş yavaş içine almalısın ne

slowly what has happened chew over great and of course i like that phrase because it has

olduğunu yavaşça düşünmelisin harikayı çiğne ve tabii ki bu cümleyi seviyorum çünkü

something to do with food you see very nice deliberate deliberate if you deliberate something

yemekle bir ilgisi var, çok güzel görüyorsunuz kasıtlı kasıtlı bir şeyi düşünürseniz

it means you are making a decision so to deliberate is to come up with a decision maybe you have

bu bir karar verdiğiniz anlamına gelir bu yüzden kasıtlı bir karar vermektir belki

a choice to make or a decision to make about a single person or maybe something that is

bir seçeneğiniz vardır veya tek bir kişi veya belki de

happening you deliberate quite often if you have a choice of things and maybe you have

olup biten bir şey hakkında verilecek bir karar, eğer bir şeyler seçeneğiniz varsa oldukça sık düşünürsünüz ve belki

to choose one thing you will deliberate yes we can also say way up way up if you weigh

bir şeyi seçmeniz gerekir, tartışırsınız evet, bir şeyi tartarsanız çok yukarılara da diyebiliriz

up something it means you are deliberating you are coming to a conclusion you are thinking

bu, tartıştığınız anlamına gelir, bir sonuca varıyorsunuz,

carefully about that thing you are right

o şey hakkında dikkatlice düşünüyorsunuz, haklısınız,

hello jason jason axcel

merhaba jason jason axcel

the expression isn't there also the expression chewing the fat you are right yes you can

ifadesi yağ çiğnemek ifadesi de yok mu, evet,

chew over something you can also chew the fat chew the fat if you chew the fat it means

bir şeyi çiğneyebilirsin, çiğneyebilirsin de yağ çiğnersen yağı çiğnersen bu,

that you are discussing a situation a topic something that can be discussed thought about

bir durumu tartışıyorsun demektir, tartışılabilecek bir konu, üzerine düşünülmüş düşünülmüş,

considered pondered you chew the fat perhaps you meet a friend who you haven't met for

yağ çiğniyorsun, belki de yıllardır tanışmadığım bir arkadaşla tanışıyorsundur

ages i haven't seen you for a long time and then you will start chewing the fat you will

seni uzun zamandır görüyorum ve sonra yağ çiğnemeye

start talking to each other maybe you have lots of things to catch up on maybe things

başlayacaksın birbirinizle konuşmaya başlayacaksınız belki yetişmeniz gereken çok şey var belki

that you want to tell each other about you will chew the fat very good

birbirinize hakkında söylemek istediğiniz şeyler yağ çiğnemeye çok güzel

hello to oh ana rita says the court will deliberate is that right yes yes if you are making a

merhabalar oh ana rita mahkemenin müzakere edeceğini söylüyor bu doğru mu evet evet eğer

decision about a person's fate if you are making a decision of some sort you will deliberate

bir kişinin kaderi hakkında bir karar veriyorsanız eğer bir tür karar veriyorsanız kasıtlı yapacaksınız

you are trying to decide whether a person is guilty or not guilty you must deliberate

bir kişinin suçlu olup olmadığına karar vermeye çalışıyorsunuz yapmalısınız kasıtlı

very good

çok iyi

it's very lively on the live stream i've just noticed there are all sorts of

canlı yayında çok canlı yeni fark ettim her türlü harika

wonderful fantastic thank you very much by the way jason are you my nephew can i just

fantastik çok teşekkür ederim bu arada jason yeğenim misin

ask you are you my nephew i have a nephew called jason it's true i do are you my nephew

sorabilir miyim yeğenim sen misin jason adında bir yeğenim var o doğru yeğenim misin seni uzun zamandır

i haven't i haven't seen you or spoken to you for a long time so can i say hello if

görmedim veya seninle konuşmadım bu yüzden yeğenimsen merhaba diyebilir miyim

you are my nephew jason hello jason my goodness i'm so surprised to see you here well maybe

jason merhaba jason aman tanrım seni burada gördüğüme çok şaşırdım belki de

it is just a coincidence yes columbo did have a wife mrs columbo played by it was kate mulgrew

sadece bir tesadüf evet columbo'nun bir karısı vardı bayan columbo'nun oynadığı kate mulgrew'di

who later went on to play catherine janeway in star trek voyager this is this information

daha sonra star trek voyager'da catherine janeway'i oynamaya devam etti bu bilgi

is all completely useless but but but i know it it's inside my brain so now you can see

tamamen işe yaramaz ama ama biliyorum ki beynimin içinde yani şimdi

the sort of thoughts that i have normally so mrs columbo was a tv show that was made

normalde sahip olduğum türden düşünceleri görebilirsiniz, bu yüzden Bayan Columbo, sanırım 1970'lerin sonlarında yapılmış bir televizyon programıydı

i think it was in the late 1970s and it was it was not successful they cancelled it but

ve başarılı olamadılar, iptal ettiler ama

mrs columbo was played by the woman who later played captain janeway in star trek voyager

Bayan Columbo'yu oynayan kadın oynadı. daha sonra star trek voyager'da kaptan janeway'i oynadı

i know it's it's very strange it seems unlikely but it's true

biliyorum çok garip pek olası görünmüyor ama doğru evet aman tanrım bak

yes oh my goodness look at that

i've just realized we're having a family reunion on here at the moment this is my my nephew

şu anda burada bir aile toplantısı yapacağımızı fark ettim bu benim yeğenim

is here hello jason oh my goodness i can't believe it hello to you nice to see you here

merhaba jason aman tanrım inanamıyorum sana merhaba seni burada görmek güzel şu anda

i'm having a rather touching moment at the moment because it's a family reunion taking

oldukça dokunaklı bir an yaşıyorum çünkü bu bir aile toplantısı yani

place so this is my nephew my sister's younger son hello jason nice to see you my brother

bu benim yeğenim kız kardeşimin küçük oğlu merhaba jason güzel seni görmek için kardeşim

told me that you do this really

bana bunu yaptığını söyledi gerçekten

i'm sorry that i'm sorry that you have to see this you see i'm so because i normally

üzgünüm bunu görmek zorunda olduğun için üzgünüm öyleyim çünkü normalde

keep this a secret from everyone no one in my real life knows that i do this because

bunu herkesten bir sır olarak saklarım gerçek hayatımda kimse bunu bilmiyor Bunu yapıyorum çünkü youtube'da olduğumu öğrendiklerinde

they always give me a strange look when they find out that i'm on i'm on youtube they always

bana garip bir bakış atıyorlar her zaman

say what what do you do on youtube and i say i talk about english and lots of different

youtube'da ne yapıyorsun diyorlar ve ben ingilizce ve birçok farklı

subjects but they they just look at me with a blank expression

konudan bahsettiğimi söylüyorum ama onlar bana boş bir ifadeyle bak,

like that isn't that lovely i do sometimes get family members on my live stream but not

o kadar sevimli değil mi, bazen aile üyelerimi canlı yayınıma alıyorum ama

always we are talking about having thoughts today you can have good thoughts and bad thoughts

her zaman değil, bugün düşünce sahibi olmaktan bahsetmiyoruz, iyi düşünceleriniz ve kötü düşünceleriniz olabilir

and it is normal to have both of those things contemplate to contemplate something is to

ve her ikisinin de olması normaldir. bu şeylerden biri bir şeyi düşünmek bir şeyi yeniden düşünmektir bir

think something over to think about something you contemplate you think about you consider

şey hakkında düşünmek hakkında düşünürsün düşünürsün düşünürsün

contemplate i contemplate my future so you are sitting maybe at night when everything

geleceğimi düşünürüm bu yüzden oturuyorsun belki geceleri her şey

is quiet maybe you are alone and you will contemplate all sorts of things maybe you

sessizken belki yalnızsın ve her türlü şeyi düşüneceksin bazı şeyler belki

will contemplate your future where am i going with my life what will happen next what does

geleceğini düşünürsün ben hayatımla nereye gidiyorum bundan sonra ne olacak

my future hold contemplate you can contemplate the meaning of life

geleceğim neyi bekliyor hayatın anlamını düşünebilirsin bu ne

what's it all about contemplate everything so your contemplation can be something simple

hakkında her şeyi düşün böylece tefekkürün basit bir şey

or something very large and vast like the universe are we alone is it just us are we

veya çok büyük ve engin bir şey olabilir evren gibi yalnız mıyız sadece biz miyiz

the only sentient beings in the galaxy or the universe you see all of those things talking

galakside veya gördüğünüz evrende hissedebilen tek varlıklar biz miyiz tüm o şeylerden söz ediliyor

of which by the way china at the moment is about to land on mars think about that for

ki bu arada çin şu anda mars'a inmek üzeredir bir an için bunu düşünün

a moment contemplate that thought and imagination so quite often when we talk about thought

Bu düşünceyi ve hayal gücünü o kadar çok düşünürüz ki, düşünce hakkında konuştuğumuzda, hayal ettiğimizi

we talk about thinking we imagine so your imagination is basically your brain running

düşünmek hakkında konuşuruz, yani hayal gücünüz temelde beyninizin

free imagination is what happens when your brain goes for a run

serbest hayal gücüyle çalışmasıdır, beyniniz koşuşturmaya gittiğinde olan şey,

your imagination to think about all sorts of things things that are real things that

hayal gücünüz her türlü şeyi düşünmektir. gerçek şeyler

are unreal things that have never existed and some things that might never ever exist

gerçek olmayan şeyler hiç var olmamış ve bazı şeyler asla var olmayabilecek şeyler yani

you see so yeah thought imagination so i would say that i have a very active imagination

evet hayal gücü düşündüm bu yüzden çok aktif bir hayal gücüm olduğunu söyleyebilirim

my brain sometimes has has its own life so i like thinking about things but sometimes

beynimin bazen kendi hayatı vardır bu yüzden şeyler hakkında düşünmeyi severim ama bazen

as well i i like to have little thoughts pop in my head and sometimes i will get ideas

de kafamda küçük düşüncelerin belirmesini seviyorum ve bazen

as well for my live streams so sometimes the ideas and the thoughts that i express here

canlı yayınlarım için de fikirler alıyorum bu yüzden bazen burada canlı sohbetimde ifade ettiğim fikirler ve düşünceler

on my live chat are normally things that have popped in my head my imagination so i think

normalde kafamda beliren şeyler. hayal gücüm bu yüzden bence

i think my imagination is quite good i think i have a very vivid imagination which is very

hayal gücüm oldukça iyi bence çok canlı bir hayal gücüm var ve bu

useful when you are involved in creativity i think so so if you are thinking about something

yaratıcılıkla uğraştığınızda çok faydalı

you consider something to think something over you might have to think something over

bir şeyi düşünmek

maybe a big decision that you have to make perhaps someone has offered you a job maybe

belki de vermen gereken büyük bir karar belki birisi sana bir iş teklif etti belki

someone has offered you the most amazing job in the world so now you have to think it over

birisi sana dünyanın en harika işini teklif etti bu yüzden şimdi bunu bir daha

you have to think about it shall i take the job yes it sounds like a good job it sounds

düşünmelisin bir düşünmelisin ben kabul edeyim mi iş evet kulağa iyi bir iş gibi geliyor kulağa

very interesting but maybe maybe the job will be too hard maybe the work will be too difficult

çok ilginç geliyor ama belki iş çok zor olacak belki iş çok zor olacak merak etmek için

you have to think something over to wonder wonder to wonder about anything to consider

bir şeyler düşünmelisin merak etmek merak etmek herhangi bir şeyi merak etmek merak etmek

think wonder so again it is a little bit like using your imagination you are using your

düşünmek merak etmek yani yine bu bir biraz hayal gücünüzü kullanmak gibi

imagination to think about maybe one thing or many things you wonder you consider maybe

bir şey ya da birçok şey hakkında düşünmek için hayal gücünüzü kullanıyorsunuz merak ediyorsunuz düşünün belki

you try to work out maybe something that will happen in the future in your life you wonder

çözmeye çalışıyorsunuz belki gelecekte hayatınızda olacak bir şey

what will happen next i wonder what will happen next i wonder what will happen to me and you

sonra ne olacağını merak ediyorsunuz merak ediyorum ne bundan sonra ne olacak merak ediyorum gelecekte bana ve sana ne olacağını merak ediyorsun bunu

in the future you wonder about it we are almost at the end

merak ediyorsun neredeyse sona geldik

now this is interesting when we think of thought we often think also of opinions as well so

şimdi bu ilginç düşünceyi düşündüğümüzde genellikle fikirleri de düşünürüz bu nedenle

your thoughts can often be expressed as opinions something you have in your mind that you consider

düşünceleriniz sıklıkla şu şekilde ifade edilebilir: görüşler aklınızda olan bir şey düşündüğünüz bir şey

you believe something you follow something you agree with so your opinions and your thoughts

inandığınız bir şey takip ettiğiniz bir şey aynı fikirde olduğunuz bir şey yani fikirlerinizle düşünceleriniz

are quite often the same thing what do you think about this what do you think about that

genellikle aynı şey bu konuda ne düşünüyorsunuz bu konuda ne düşünüyorsunuz bu

your opinions so of course we always have our own opinions about things we always have

görüşleriniz yani tabii ki her zaman şeyler hakkında kendi görüşlerimiz var her zaman her şey hakkında

our own thoughts and opinions about everything when you think about it some of the things

kendi düşüncelerimiz ve fikirlerimiz var, düşündüğünüzde bazı şeyler

might be very trivial and simple some things that we have opinions on might be very difficult

çok önemsiz ve basit olabilir, bazı şeyler hakkında fikir sahibi olduğumuz bazı şeyler çok zor

technical and controversial even and finally yes i suppose we can also use the word thought

teknik ve tartışmalı olabilir hatta ve nihayet evet ben düşünce kelimesini

to mean beliefs your beliefs the things you believe the things you have a belief in you

inançlarınız, inançlarınız, inandığınız şeyler,

believe in something you have a belief some people say that faith is a form of belief

inandığınız şeyler, bir şeye inandığınız, bir

so your belief can be the thing you follow the thing you believe in the thing that you

inancınız olduğu anlamında da kullanabiliriz. inandığınız şeyi takip edin,

feel comfortable with your convictions are maybe the things that you think are right

inançlarınızla rahat hissettiğiniz şey, belki de doğru ve yanlış olduğunu düşündüğünüz şeylerdir, bu

and wrong so everyone has their own opinion about what is right and what is wrong you

nedenle herkesin neyin doğru neyin yanlış olduğu konusunda kendi görüşü vardır.

see so your beliefs and your convictions are the things that you believe in and also the

inandığınız şeyler ve ayrıca

things that you believe are right and wrong your opinions it is almost time to say goodbye

doğru ve yanlış olduğuna inandığınız şeyler fikirleriniz neredeyse veda vakti geldi

but i hope you've enjoyed today's live stream what do you think about my lessons

ama umarım bugünkü canlı yayından keyif almışsınızdır derslerim hakkında ne düşünüyorsunuz ne

what do you think do you have any thoughts are you actually enjoying my special 28 days

düşünüyorsunuz? düşünceler şubattaki özel 28 günümden gerçekten zevk alıyor musun

of february so this is during the month of february you think february is february 28

yani bu şubat ayı boyunca sence şubat ayının 28 şubat

days of that is what i'm doing victoria also says i have a vivid imagination too well you

günü benim yaptığım şey victoria benim de çok canlı bir hayal gücüm olduğunu söylüyor

are in the right place because i have a feeling that everyone here likes to think about things

doğru yerdesin çünkü buradaki herkesin en azından şu anda bir şeyler hakkında düşünmeyi sevdiğine dair bir his var içimde,

thinking at the moment at least at the moment thinking is not illegal you're still allowed

en azından şu anda düşünmek yasadışı değil, 1984'ten bahsederken henüz

to think we haven't got into the 1984 era yet when we talk about 1984 of course i'm

1984 dönemine girmediğimizi düşünmenize izin veriliyor elbette.

referring to the book by george orwell where even thought is controlled so we haven't quite

george orwell'in düşüncenin bile kontrol edildiği kitabından bahsediyorum, bu yüzden henüz o aşamaya tam olarak gelmedik

got to that stage yet some people think we have and some people think we are very near

ama bazı insanlar geldiğimizi düşünüyor ve bazıları da buna çok yaklaştığımızı düşünüyor,

to it thank you very much for your company a lot of people here hello to hailey quang

arkadaşlığınız için çok teşekkür ederim buradaki insanlardan hailey quang'a merhaba merhaba

hello harley quang watching in vietnam did you have a lovely tet how was your tent

harley quang vietnam'da izliyorsunuz güzel bir tetiniz oldu mu çadırınız nasıldı tabii ki ted

of course ted is the festival of the lunar new year thank you very much yes it did go

ay yeni yılı festivali çok teşekkür ederim evet

very fast a lot of people say mr duncan it always goes very quickly even if it's just

çok hızlı geçti birçok insan bay diyor duncan her zaman çok hızlı geçiyor sadece

one hour it seems to go by very fast don't forget i'm back tomorrow and mr steve will

bir saat olsa bile çok hızlı geçiyor gibi görünüyor unutma yarın dönüyorum ve bay steve

be here as well because it's his birthday and it's a big one it's a big birthday that

de burada olacak çünkü bugün onun doğum günü ve büyük bir doğum günü bu büyük bir doğum günü

is what mr steve is celebrating his big birthday coming up tomorrow so i hope you will join

Bay Steve yarın yaklaşan büyük doğum gününü kutluyor bu yüzden umarım

us and also i hope you will join us in the kitchen tomorrow because we will be making

bize katılırsınız ve ayrıca umarım yarın mutfakta bize katılırsınız çünkü

pancakes because it is pancake day and also mr steve's birthday tomorrow as well thank

pankek yapacağız çünkü pankek günü ve ayrıca Bay Steve'in de yarın doğum günü

you very much for your company today i hope you've enjoyed this i will be with you tomorrow

bugün arkadaşlığınız için çok teşekkür ederim umarım bundan keyif almışsınızdır yarın sizinle olacağım

and of course for the rest of this week as well i will be right here

ve tabii ki bu haftanın geri kalanında da burada olacağım

rock water hello rock water what about the word hypothetical hypothetical a situation

kaya su merhaba kaya su varsayımsal varsayımsal bir durum kelimesine ne dersiniz?

or an event that is imagined so something that isn't real or something that has not

ya da hayal edilen bir olay yani gerçek olmayan bir şey ya da

happened but has been imagined so a situation a moment of time something that might happen

olmamış ama hayal edilmiş bir şey yani bir durum bir an olabilecek bir şey belli bir şey olursa

you are considering what would happen if a certain thing occurred but you are only considering

ne olacağını düşünüyorsunuz ama sadece düşünüyorsunuz

it in your mind it is something that has not happened it is just theory theory it is theoretical

o senin zihninde olmamış bir şey bu sadece teori teori teorik

it is something that has not actually happened thank you very much for your company today

aslında olmamış bir şey Bugünkü şirketin için çok teşekkür ederim

thank you christina thank you also gigi thank you alessandra thank you also to my nephew

teşekkürler christina teşekkürler gigi de teşekkürler gigi teşekkürler alessandra benim için de teşekkürler yeğen

jason nice to see you wow what a surprise very nice thank you very much for all of your

jason sizi görmek güzel vay ne sürpriz çok güzel tüm şirketiniz için çok teşekkür ederim

company today it's been lovely i will give you a chance to say goodbye to each other

bugün çok güzeldi size birbirinize veda etme şansı vereceğim

because i know you like to do that see you tomorrow from 2 p.m uk time mr steve will

çünkü bunu yapmayı sevdiğinizi biliyorum yarın 2'den görüşürüz öğleden sonra uk saat bay steve

be here i will be here and hopefully there will also be some pancakes as well and i hope

burada olacak ben burada olacağım ve umarım biraz krep de olur ve umarım

you will be here to join us as well take care until tomorrow see you soon this is mr duncan

siz de burada bize katılmak için burada olursunuz yarına kadar kendinize iyi bakın yakında görüşürüz bu bay duncan

saying thanks for watching enjoy the rest of your day stay safe stay happy keep that

diyor izlediğiniz için teşekkürler iyi seyirler günün geri kalanında güvende kal mutlu kal insan ırkının

smile upon your face wherever you go amongst the human race and of course you know what's

arasında nereye gidersen git yüzünde o gülümsemeyi tut ve tabii ki

coming next yes you do

bundan sonra ne olacağını biliyorsun evet şimdilik yapacaksın

ta ta for now