31 Days of Learning English - Day 3 - Using 'Put' & 'With' - It's time to improve your English

do be doop doop doop doop doop doop doop doop doop be deep deep deep deep oh

doop doop doop doop doop doop doop doop doop derin derin derin derin oh

hello there here we go yes it is day three of 31 days of learning English

merhaba işte başlıyoruz evet bugün 31 günlük İngilizce öğrenmenin üçüncü günü

oh hello there hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today

oh merhaba herkese merhaba ben bu bay. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın

are you okay I hope so are you happy are you happy today yes we have made it all

iyi misin umarım mutlusundur bugün mutlu musun evet daha

away to day three with 28 days still to go I can't believe it

28 gün varken üçüncü güne kadar hepsini geride bıraktık buna inanamıyorum

I still have 28 days to do this every single day I'm here with you I can't

bunu yapmak için hala 28 günüm var her gün seninle buradayım buna inanamıyorum

believe it anyway we are here again thank you for

yine buradayız özel canlı İngilizce

joining me on the third day of my special month of live English and the

ayımın üçüncü gününde bana katıldığınız için teşekkür ederim ve bunu

reason why I'm doing it is because this month I am celebrating my 13th year so I

yapmamın nedeni bu ay ben 13. yılımı kutluyorum bu yüzden

thought hmm why not have 31 days of live streams and that's exactly what I'm

hmm neden 31 günlük canlı yayın yapmıyorum diye düşündüm ve tam olarak bunu

doing so I hope you are okay I am okay not too bad thank you very much by the

yapıyorum bu yüzden umarım iyisindir ben iyiyim çok kötü değilim bu arada çok teşekkür ederim

way I'm still recovering from the cold that I had last week I caught a terrible

hala iyileşiyorum geçen hafta geçirdiğim nezle,

fever last week from mr. Steve and I'm still getting over it to get over

geçen hafta beyden korkunç bir ateşe yakalandım. Steve ve ben hala üstesinden geliyoruz,

something is to recover so when you get over something it means you recover so I

bir şeyin üstesinden gelmek iyileşmektir, bu yüzden bir şeyin üstesinden geldiğinizde bu, iyileştiğiniz anlamına gelir, bu yüzden hala geçen hafta yaşadığım

am still getting over the terrible cold that I had last week my voice still

korkunç soğuğun üstesinden geliyorum, sesim

doesn't sound right it still sounds a little rough around the edges anyway I

hala doğru gelmiyor kulağa biraz pürüzlü geliyor zaten

am Here I am standing up in my studio here in Much Wenlock in England for

Buradayım Burada, İngiltere'de Much Wenlock'taki stüdyomda duruyorum

those who are wondering where I am yes that is where I am I am in a little

nerede olduğumu merak edenler için evet orası buradayım

place called Much Wenlock which is in England I hope you're feeling good today

Much Wenlock adında küçük bir yerdeyim. İngiltere umarım bugün kendinizi iyi hissediyorsunuzdur

yes it is Thursday for many people the weekend is just around the corner

evet perşembe birçok insan için hafta sonu yaklaşıyor

however for me there is no break for me because

ancak benim için ara yok çünkü

this weekend I will also be with you live yes I'm live every single day and

bu hafta sonu ben de sizinle birlikte canlı yayında olacağım evet her gün yaşıyorum ve

for those who want to have a look at the actual times there I hope they are on

gerçek saatlere bakmak isteyenler için umarım

the screen yes they are there they are look they're on the screen right now so

ekrandadırlar evet oradalar bak şu anda ekrandalar yani

31 days of live English during October Monday to Friday 2 p.m. Saturday 12 p.m.

31 gün canlı İngilizce Ekim Pazartesiden Cumaya 14:00. Cumartesi 12:00

just after lunchtime and on Sunday 2 p.m. UK time as well I can't believe it

öğle yemeğinden hemen sonra ve Pazar günü 14:00 İngiltere zamanı da buna inanamıyorum

I really can't believe that I'm doing this every day during October also if

Ekim ayı boyunca bunu her gün yaptığıma gerçekten inanamıyorum ayrıca

you would like to send a donation to help my work continue you are more than

işimin devam etmesine yardımcı olmak için bağış göndermek isterseniz

welcome to do so and there you can see on the screen the address that you can

bunu yapmaktan memnuniyet duyarız ve orada

send your donations large or small - and a few people have asked mr. Duncan how

küçük veya büyük bağışlarınızı gönderebileceğiniz adresi ekranda görebilirsiniz - ve birkaç kişi Sn. Duncan

can we contact you well you can write to me through

sana nasıl ulaşabiliriz peki bana facebooktan yazabilirsin

Facebook I have my own Facebook page and you can also email me as well you can

benim kendi facebook sayfam var ve bana da mail atabilirsin

see my email address is on the screen right now talking of which I received a

eposta adresimi şu an ekranda görebilirsin bundan bahsediyorum ki

very nice email yesterday from one of my viewers Luis Mendez sent some rather

dün çok güzel bir mail aldım İzleyicilerimden Luis Mendez oldukça

nice photographs which we will have a look at in a few moments meanwhile we

güzel fotoğraflar gönderdi, birkaç dakika içinde bakacağız, bu arada

have the lived' hello live chat live chatters so the big question is who is

canlı canlı sohbet canlı sohbetlerimiz var, bu yüzden asıl soru,

first on the live chat today the 3rd day of October and of course the third day

bugün 3. gün canlı sohbette ilk kim? Ekim ayının ve tabii ki

of 31 days of live English and I'm here again today hello - Andrew hi Andrew

31 günlük canlı İngilizcenin üçüncü günü ve bugün yine buradayım merhaba - Andrew merhaba Andrew

guess what you are first on the live chat

tahmin edin canlı sohbette ilk sizsiniz

in fact I did notice that Andrew and Sally I noticed that your messages

aslında Andrew ve Sally'nin mesajlarınızın

appeared at the same time so this is something very unusual I don't normally

göründüğünü fark ettim aynı zamanda bu çok sıra dışı bir şey Bunu normalde yapmam bu

do this so today I'm going to give a round of applause to Andrew and Sally

yüzden bugün Andrew ve Sally'ye bir alkış vereceğim

you are both both first on today's livestream

bugünün canlı yayınında ikiniz de birincisiniz

congratulations to you both of you Andrew and Sally you are both first on

ikinizi de tebrik ediyoruz Andrew ve Sally

today's live chat hello to Luis Mendez Luis is one of the moderators today so

bugünün canlı sohbetinde ikiniz de ilksiniz Luis Mendez'e merhaba Luis bugün moderatörlerden biri, bu yüzden

Luis will be looking and making sure there's no one misbehaves if you

Luis bakıp kimsenin yaramazlık yapmadığından emin olacak, yaramazlık yaparsanız

misbehave it means you behave badly or maybe you

bu kötü davrandığınız anlamına gelir veya belki de

do something you shouldn't you miss behaved misbehavior is not accepted in

kaçırmamanız gereken bir şey yaparsınız yaramazlık toplumda kabul edilmez

society also on the Internet as well Belarus ear is here as well also a

ayrıca internette de Belarus kulak burada bir moderatör de var

moderator hello to you Louie Louie hello to Louie Louie watching in France

size merhaba Louie Louie Fransa'da izleyen Louie Louie'ye merhaba

nice to see you here again on Thursday afternoon it is just coming up to ten

sizi tekrar burada görmek güzel Perşembe öğleden sonra saat 10'a geliyor

minutes past 2:00 on a Thursday afternoon I don't know what time it is

Perşembe öğleden sonra saat 2:00'yi geçe

where you are because I'm not there you see I'm here I'm here in my studio also

nerede olduğunuzu bilmiyorum çünkü orada değilim görüyorsunuz ben buradayım stüdyomdayım ayrıca

Meeker is here hello Meeker nice to see you here also a moderator as well so it

Meeker burada merhaba Meeker sizi görmek güzel burada da bir moderatör var, öyle

looks as if I have three of my moderators here today to make sure

görünüyor ki,

everyone is on their best behavior

herkesin en iyi şekilde davrandığından emin olmak için

poppy is here hello Pappy nice to see you here today

bugün burada üç moderatörüm var. Olanları

cache trailers TV I am looking for my dog oh I'm sorry to hear that what has

duyduğuma üzüldüm,

happened has your dog escaped you have a lost dog and this happens quite a lot

köpeğiniz kaçtı, kayıp bir köpeğiniz var ve bu,

especially here in the UK so this is the country in which I live and I am very

özellikle burada Birleşik Krallık'ta oldukça sık oluyor, bu yüzden yaşadığım ülke ve

aware that these days owning a dog has become very popular have you noticed

bu günlerde bir köpeğe sahip olmanın ne kadar önemli olduğunun farkındayım. çok popüler oldunuz fark ettiniz mi

that I'm not sure what it's like in your country but here in the UK people have

ülkenizde nasıl olduğundan emin değilim ama burada Birleşik Krallık'ta insanlar

gone crazy crazy over dogs they own dogs they own too

köpekler için çıldırmış durumda onların da sahip oldukları köpekler onların da

they own three dogs some people will actually take all of their neighbor's

üç köpeği var bazı insanlar aslında komşularının tüm

dogs for a walk at the same time so it isn't unusual to see one person taking

köpeklerini alacak aynı anda bir yürüyüş için, bu nedenle bir kişinin aynı anda

about seven eight or even ten dogs for a walk at the same time so dog owning has

yaklaşık yedi, hatta on köpeği yürüyüşe çıkardığını görmek alışılmadık bir durum değildir, bu nedenle köpek sahibi olmak

become very popular here in the UK and as you can imagine people quite often

burada Birleşik Krallık'ta çok popüler hale geldi ve tahmin edebileceğiniz gibi insanlar oldukça çoğu zaman

lose their dogs as well the dog will disappear it will go astray oh I like

köpeklerini de kaybederler, köpek kaybolur, yoldan çıkar, oh,

that word astray so if something goes astray it means it vanishes or it goes

bu yoldan sapan kelimeyi severim, yani bir şey yoldan çıkarsa, yok olur veya

away or it goes in the direction it shouldn't so something goes astray

uzaklaşır veya olmaması gereken yöne gider, yani bir şeyler yoldan çıkar,

something goes off in the wrong direction so something goes astray and

bir şeyler söner yanlış yönde yani bir şeyler yoldan çıkıyor ve

also we can call a dog that has escaped stray stray so a dog that has

ayrıca başıboş bir köpeğe başıboş diyebiliriz yani

disappeared or run away is stray it is lost and alone so I hope cash that you

kaybolan veya kaçan bir köpek başıboş ve yalnız bu yüzden umarım nakit

find your dog soon I'm very sorry to hear that I know a lot of people become

yakında köpeğinizi bulursunuz ben çok birçok insanın

very attached to their dogs in fact there is a neighbor not far away from me

köpeklerine çok bağlı olduğunu bildiğim için üzgünüm, aslında benden çok da uzakta olmayan bir komşum var ve

who lost one of their dogs last year last September and one year later they

geçen yıl Eylül ayında köpeklerinden birini kaybetmiş ve bir yıl sonra

are still looking for the dog so even though the dog vanished over a year ago

hala köpeği arıyorlar, bu yüzden bile köpek bir yıldan fazla bir süre önce ortadan kaybolmasına rağmen

they are still searching for it because it means a lot to them so I think it

hala onu arıyorlar çünkü bu onlar için çok şey ifade ediyor bu yüzden

would be fair to say that people do become quite attached and fond of their

insanların köpeklerine oldukça bağlı ve düşkün olduklarını söylemenin adil olacağını düşünüyorum bu yüzden bence evet bence

dogs so I think yes I think that's definitely happening here in the UK

bu kesinlikle oluyor İngiltere'de

hello Anna hello everybody thanks a lot for joining

merhaba Anna merhaba herkese tekrar bana katıldığınız için çok teşekkürler

me again Anna nice to see you here Haytham is here as well hello also too

Anna sizi burada görmek güzel Haytham da burada merhaba ayrıca

oh ma salut ma'am hello to you as well and Theo hello Theo nice to see you back

oh ma selam hanımefendi size de merhaba ve Theo merhaba Theo sizi tekrar görmek güzel

again and it's also nice to see so many people watching my live streams so I've

ve aynı zamanda bu kadar çok insanın canlı yayınlarımı izlediğini görmek güzel, bu yüzden

been here now for three days doing my special 31 days of live streams

üç gündür buradayım ve 31 günlük özel canlı yayınlarımı yapıyorum

hello also - Anna Kobi Emery hello hello amra wardi I know I always bring

merhaba ayrıca - Anna Kobi Emery merhaba merhaba amra wardi biliyorum her zaman

mispronounced your name for which I apologize I hope one day we can meet

yanlış telaffuz edilmiş bir isim getirdim ki özür dilerim umarım bir gün

face to face and then you can tell me directly how I should be pronouncing

yüz yüze görüşebiliriz ve o zaman bana doğrudan adını nasıl telaffuz etmem gerektiğini söylersin

your name Marella hello Marella hello mr. dokkan hello

Marella merhaba Marella merhaba bay. dokkan

everybody hello Mika I'm very well says Belarusian that's good to know

herkese merhaba merhaba Mika ben çok iyiyim belarusça diyor bu zencilere de bilmek güzel

also to black hello black watching in Turkey Oh turkey is a country I know

very well because I've been there twice in the past not only that but I also

made an English lesson in Turkey and that is available on my youtube channel

Türkiye'de bir İngilizce dersi ve bu benim youtube kanalımda mevcut

yurga hello Yerger nice to see you here today

yurga merhaba Yerger sizi bugün burada görmek güzel

it is my first time here today oh well yurga guess what whenever someone new

bugün buraya ilk kez geliyorum oh pekala yurga tahmin edin ne zaman yeni biri

says hello on the live chat they always get a super-duper round of applause

canlı sohbette merhaba derse her zaman süper kandırılıyor alkışlar

pretty good i Becht when you woke up this morning you didn't think that

oldukça iyi i Becht bu sabah uyandığınızda

someone on the other side of the world was going to send you a round of

dünyanın diğer ucundan birinin size alkış göndereceğini düşünmemiştiniz

applause but there they are Christine says I am Christine and I

ama işte oradalar Christine benim Christine olduğumu söylüyor ve ben

watching on my mobile hello you are looking good today

izliyorum cep telefonu merhaba bugün iyi görünüyorsun

Thank You Christine yes I'm wearing my shirt today I thought I would wear

Teşekkür ederim Christine evet bugün gömleğimi giyiyorum

something smart and of course I am wearing my my Union Flag tie there you

Şık bir şeyler giyeyim dedim ve tabii ki Birleşik Krallık Bayrağı kravatımı takıyorum orada benim

can see my lovely Union flag tie and it has nothing to do with brexit okay it

güzel Birlik bayrağı kravatımı görebilirsin ve bunun yapacak hiçbir şeyi yok brexit ile yap tamam bunun Birleşik

has nothing to do with the UK leaving the EU it has nothing to do with that

Krallık'ın AB'den ayrılmasıyla hiçbir ilgisi yok bununla hiçbir ilgisi yok

the reason why I wear this is so people know where I am because some people

bunu giymemin nedeni insanlar nerede olduğumu bilsinler çünkü bazı insanlar

think I'm in the USA even though I speak with a very broad British accent so

konuşmama rağmen ABD'de olduğumu düşünüyor çok geniş bir İngiliz aksanı yani

there you can see I am in the United Kingdom

orada görebilirsin Birleşik Krallık'tayım

yurga hello from Ethiopia nice to see a Theo

yurga Etiyopya'dan merhaba merhaba

Pugh here today on a Thursday it's great to see you here the weekend is coming do

bugün bir Perşembe günü burada bir Theo Pugh görmek güzel seni burada görmek harika hafta sonu geliyor

you have something planned this weekend I know it's still Thursday but a lot of

bu hafta sonu planladığın bir şey var mı biliyorum Hala perşembe ama pek çok

people do like to make plans for the weekend

insan perşembe günü bile hafta sonu için plan yapmaktan hoşlanıyor

even on Thursday olivia is here hello Olivia also Rosa oh hello hello to

olivia burada merhaba Olivia ayrıca Rosa oh merhaba

Prashant Prashant thank you very much for your lovely donation thank you on

Prashant Prashant'a merhaba çok teşekkür ederim güzel bağışınız için çok teşekkür ederim

the super chat so they're a lovely super chat donation from Prashant watching in

süper sohbet için teşekkürler bu yüzden onlar Hindistan'da izleyen Prashant'tan güzel bir süper sohbet bağışı

India thank you very much and yes for those who are able to do it you can send

çok teşekkür ederim ve evet bunu yapabilenler için

an actual donation on the super chat as well or if you want you can also send

süper sohbette de gerçek bir bağış gönderebilir veya isterseniz

one through PayPal and there it was hello Anna mr. Duncan

PayPal aracılığıyla da bir bağış gönderebilirsiniz ve işte orada merhaba Anna baydı. Duncan

you look very elegant thank you very much

çok zarif görünüyorsun çok teşekkür ederim

I have gone to a lot of effort today so much effort to look lovely for you do I

bugün sana güzel görünmek için çok çaba harcadım

look okay so yes I look rather smart today in my in my very formal shirt tie

iyi görünüyorum bu yüzden evet bugün çok resmi gömlek kravatımla oldukça şık görünüyorum

but I'm still wearing my hat because well I am a hat guy it's the kind of guy

ama hala şapkamı takıyorum çünkü ben bir şapka adamıyım bu türden bir adamım

I am thank you to Berlin hello Berlin greetings from Peru

Berlin'e teşekkür ederim merhaba Berlin Peru'dan selamlar

now I have seen some news reports lots of things happening at the moment in

şimdi bazı haberlerde çeşitli nedenlerle Peru'da pek çok şey olduğunu gördüm

Peru for various reasons Christine says dogs ate the best friends of human

Christine köpeklerin onu yediğini söylüyor insanların en iyi dostları,

beings I'm not sure what you mean by that but what I'm going to say is owning

bununla ne demek istediğinden emin değilim ama söyleyeceğim şey,

a dog is very popular here in the UK what about where you are do many people

bir köpeğe sahip olmak burada Birleşik Krallık'ta çok popüler, peki ya neredesin, birçok insanın

have dogs now I'm going to be honest here I do find my neighbor's dogs

köpeği var şimdi ben gidiyorum burada dürüst olun, komşumun köpeklerini

sometimes slightly annoying I have to be careful what I'm saying just in case

bazen biraz sinir bozucu buluyorum, belki izliyorlardır diye söylediklerime dikkat etmeliyim, bu yüzden

they're watching so I do sometimes find my neighbor's dogs slightly annoying can

bazen komşumun köpeklerini biraz sinir bozucu buluyorum, tahmin edebilir misiniz,

you guess why can you guess why I find my neighbors dogs annoying

neden benimkini bulduğumu tahmin edebilir misiniz? komşu köpekleri can sıkıcı

what is the reason hmm indeed Enver says hello from Turkey Oh another viewer

sebep ne hmm gerçekten Enver Türkiye'den merhaba diyor Ah Türkiye'de izleyen başka bir izleyici

watching in Turkey nice to see you here as well

sizi de burada görmek güzel merhaba

hi mr. Duncan do you prefer Wales or Scotland well I have been to Scotland

bay. Duncan, Galler'i mi yoksa İskoçya'yı mı tercih edersin, İskoçya'da bulundum,

the only problem with Scotland is it's very far away from here however Wales

İskoçya'nın tek sorunu, buradan çok uzakta olması, ancak Galler

is very near so I suppose if I was talking about distance so the distance

çok yakın, bu yüzden sanırım mesafeden bahsediyor olsaydım, yani

that you need to travel I would say that I prefer going to Wales because it's

seyahat etmeniz gereken mesafe derdim Yakın olduğu için Galler'e gitmeyi tercih ettiğimi,

near however having said that I have always wanted to go to one of the very

ancak her zaman İskoçya'nın çok uzak bölgelerinden birine gitmek istediğimi söylemişken,

remote parts of Scotland I've always wanted to go and see the Glen's there

her zaman gidip Glen'leri görmek istemişimdir,

there are a beautiful beautiful plateau a beautiful range I suppose that's a

orada güzel, güzel bir plato ve güzel bir sıradağ vardır. bunun

more correct word a beautiful range of mountains in Scotland called the Glen's

daha doğru bir kelime olduğunu varsayalım, İskoçya'da Glen'in adı verilen güzel bir dağ silsilesi

hello cancer hello cancer that does sound like I'm saying something else but

merhaba kanser merhaba kanser bu kulağa başka bir şey söylüyormuşum gibi geliyor ama

yes cancer cancer backer where are you from I am in England right now I am live

evet kanser kanser destekçisi nerelisin ben şu anda İngiltere'deyim

there you can see live from England 20 past 2:00 in the afternoon and a Rita is

orada yaşıyorum sen İngiltere'den canlı olarak öğleden sonra saat 2:00'yi 2:00'de görebilir ve bir Rita

there really dentists day is that true hello to

gerçekten diş hekimleri günü orada mı Belarusça'ya gerçek merhaba,

Belarusian apparently Belarusian says its dentists day I am very intrigued to

görünüşe göre Belarusça diş hekimleri gününü söylüyor

find out what dentist today is nasiha wants me to show what mr. Steve's car

Bugün hangi diş hekiminin nasiha olduğunu öğrenmek için çok merak ediyorum nasiha ne göstermemi istiyor Bay. Steve'in arabası

looks like well it isn't here at the moment because mr. Steve is out working

iyi görünüyor, şu anda burada değil çünkü Mr. Steve dışarıda çalışıyor

so his car isn't here

bu yüzden arabası burada değil

hi mr. Duncan which country of the flag do you wear or which country or which

merhaba bayım. Duncan hangi ülkenin bayrağını takıyorsun veya hangi ülke veya hangi

country's flag so the flag that belongs to a certain country this is the flag of

ülkenin bayrağı yani bayrak belirli bir ülkeye ait, bu

the United Kingdom which is where I live so the United Kingdom is a group of

Birleşik Krallık'ın bayrağı, yaşadığım yer yani Birleşik Krallık bir grup

places it are all together and together they

yer hepsi. birlikte ve birlikte

form the United Kingdom mr. Duncan your shirt has been ironed by mr. Steve I I

Birleşik Krallık'ı oluştururlar mr. Duncan gömleğiniz Bay Duncan tarafından ütülendi. Steve ben

did this mr. Steve didn't take care of my shirt I did it myself yes even though

bunu yaptım bay. Steve gömleğimle ilgilenmedi kendim yaptım evet

I hate doing the ironing I really hate it very much Ahmed is watching in Egypt

ütü yapmaktan nefret etsem de bundan gerçekten çok nefret ediyorum Ahmed Mısır'da izliyor bayım

mr. Duncan by the way you look very elegant today thank you very much for

. Duncan bu arada bugün çok zarif görünüyorsun bunun için çok teşekkür ederim

that Louie Louie with this great accent you can only be an English man but not

Louie Louie bu harika aksanla sadece bir İngiliz olabilirsin ama

American some people do think that I'm in the United States but I'm not I am in

Amerikalı olamazsın bazı insanlar Amerika Birleşik Devletleri'nde olduğumu düşünüyor ama değilim

England the birthplace of the English language let me tell you can I say hello

İngiltere'de, İngilizcenin doğum yeri, size söyleyeyim, dün bana bazı güzel fotoğraflar

once again to Luis Mendez who has sent me some lovely photographs he sent them

gönderen Luis Mendez'e bir kez daha merhaba diyebilirim

yesterday and apparently Luis went out for a walk yesterday because the weather

ve görünüşe göre Luis dün hava

was so nice so I thought let's have a look at the photograph shall we this is

çok güzel olduğu için yürüyüşe çıkmış, ben de öyle düşündüm. fotoğrafa bir göz atalım mı burası

a place called parc des Eaux you can see the spelling

parc des Eaux diye bir yer, yazımın

is in French but the pronunciation is very different Parc des so I hope I

Fransızca olduğunu görebilirsiniz ama telaffuz çok farklı Parc des yani umarım

pronounced that right so this is a place that Luis Mendez went to yesterday and

doğru telaffuz etmişimdir, burası Luis Mendez'in gittiği bir yer dün

he sent these photographs to me so I thought well because Luis went to so

bana bu fotoğrafları gönderdi, ben de iyi düşündüm çünkü Luis

much effort to send these to me I couldn't resist showing them today on

bunları bana göndermek için o kadar uğraştı ki bugün onları canlı yayında göstermeye karşı koyamadım ve işte

the livestream so here they are so nice photographs taken and I don't know about

çok güzel fotoğraflar çekilmiş ve bilmiyorum

you but I love going out on an all tournament day when the autumn air is

sen ama ben, sonbahar havasının

fresh and when everything is lovely there is nothing better than going out

taze olduğu ve her şeyin güzel olduğu bir turnuva gününde dışarı çıkmayı seviyorum, yürüyüşe çıkmaktan daha iyi bir şey yoktur,

for a walk especially when it's sunny as well there is nothing better than a

özellikle de hava güneşliyse, parlak güneşli bir sonbahar gününden daha iyi bir şey yoktur,

bright sunny autumn day so I thought yes okay I will show these

bu yüzden ben evet tamam diye düşündüm bunları göstereceğim

and thanks to Luis Mendez for sharing them with me so there if you want to

ve benimle paylaştığı için Luis Mendez'e teşekkürler bu yüzden bana

send something to me you are more than welcome to I will put the contact

bir şey göndermek isterseniz hoş geldiniz iletişim

details on the screen mr. Duncan @y mail.com is my email address so there's

bilgilerini ekrana koyacağım bayım. Duncan @y mail.com benim e-posta adresim yani

no excuse for not knowing hello from Azerbaijan Zoar hello Zhou

Azerbaycan'dan merhabayı bilmemek için hiçbir mazeret yok Zoar merhaba Zhou

nice to see you here pappi you don't like your neighbor's dogs because they

seni burada görmek güzel babacığım komşunun köpeklerini sevmiyorsun çünkü

don't let you sleep very well you might be near but having said that one of the

uyumana izin vermiyorlar sen olabilirsin yakın ama

good things about my neighbor's is they always keep their dogs inside at night

komşumun iyi yanlarından birinin geceleri köpeklerini her zaman içeride tutmaları olduğunu söyledim, bu

so after darkness once the darkness has fallen across the land all of the dogs

yüzden karanlıktan sonra kara kara çöktüğünde tüm köpekler

are taken in so they are all in the house so actually the dogs don't disturb

içeri alınır, böylece hepsi evde olur yani aslında

me at night however and I'm sure you know what I'm going to say however

Ancak köpekler geceleri beni rahatsız etmez ve eminim ne diyeceğimi biliyorsunuzdur ancak

sometimes they can disturb me during the day when they are barking so that is one

bazen gündüzleri havlayarak beni rahatsız edebilirler, bu da

of the problems dogs do bark quite a lot and sometimes it is rather annoying to

köpeklerin oldukça fazla havladığı sorunlardan biridir ve bazen

say the least people have many dogs in Argentina I like them but I actually

Arjantin'de en az insanın çok köpeği olduğunu söylemek oldukça can sıkıcı olabilir, onları seviyorum ama aslında

have a beautiful spoilt cat says Noemi Noemi al sir so you have a cat now

güzel bir şımarık kedim var diyor Noemi Noemi al efendim, yani sizin bir kediniz var şimdi

apparently there are two types of people there are people who like cats and there

görünüşe göre iki tür insan var kedileri seven insanlar var ve

are people who like dogs so some people are cat people and some

köpekleri seven insanlar var yani bazı insanlar kedi insanlar bazı

people are dog people hello Ali bricks it questions oh please can we not talk

insanlar köpek insanlar merhaba Ali bricks o sorular oh lütfen

about brexit between you and me I am completely sick up to here

aramızda brexit hakkında konuşamaz mıyız buraya kadar tamamen hastayım

right up to here I am sick up to here hearing about verax's hello to Rosa

buraya kadar hastayım buraya kadar verax'ın Rosa'ya merhaba dediğini duydum

hello also to Al also Mohammed is there any difference between Scottish language

Al'a da merhaba Muhammed de İskoç dili ile İngilizce arasında herhangi bir fark var mı

and English language well they have their own language in Scotland but of

peki İskoçya'da kendi dilleri var ama

course many people now in Scotland will speak English and they do use the

tabii ki şu anda İskoçya'da birçok kişi İngilizce konuşacak ve İngilizceyi kullanıyorlar

English language Akhil says hello from India nice to see you here is your

dil Akhil Hindistan'dan merhaba diyor seni burada görmek güzel

neighbours barking is your neighbor's dog barking all day not all day but

komşunun havlaması komşunun köpeğinin bütün gün havlaması bütün gün değil ama

sometimes so sometimes my neighbor's dogs can be very annoying

bazen çok bazen komşumun köpekleri çok can sıkıcı olabilir

but not always just in case they are watching right now

ama her zaman değil şu anda izliyorlarsa diye değil

dogs Lewis who is watching in France by the way I don't like seeing dogs

köpekler Lewis kim bu arada Fransa'da izliyor bu arada tatillerde terk edilmiş köpekleri görmekten hoşlanmıyorum

abandoned during the holidays it makes me so unhappy

last summer I saw a lot of them now I noticed in when I was in France a few

geçen yaz beni çok mutsuz ediyor şimdi onlardan çok gördüm fark ettim birkaç

weeks ago I was walking around Paris and I noticed that there were very few dogs

hafta önce Fransa'dayken Paris'te dolaşıyordum ve Paris çevresinde çok az köpek olduğunu fark ettim, köpek

around Paris very few people walking dogs very few people with dogs so I did

gezdiren çok az insan var, köpekli çok az insan var, bu yüzden

think to myself maybe that owning a dog in France isn't popular so maybe I'm

kendi kendime belki Fransa'da köpek sahibi olmak popüler değil, bu yüzden belki

wrong but I did notice when I was walking around Paris I didn't see many

yanılıyorum ama fark ettiğimde fark ettim. Paris'te dolaşırken köpeği olan pek insan görmedim

people with dogs

Zuzu's Iike says hello mr. Duncan today I am so busy at work I wish you have a

Zuzu'nunkiler merhaba diyor bay. Duncan bugün işte o kadar meşgulüm ki, iyi bir gün geçirmenizi dilerim, teşekkür

nice day thank you and good luck with the third lesson Thank You Zhu Zhu Sica

ederim ve üçüncü derste iyi şanslar

thank you very much for that nasiha is also watching as well asking about mr.

.

Steve's car better Rusia what what were you talking about earlier can you please

Steve'in arabası daha iyi Rusya, daha önce ne hakkında konuşuyordunuz, lütfen

explain what is dentist's day can someone tell me what dentists

dişçiler gününün ne olduğunu açıklayabilir misiniz, biri bana dişçilerin ne demek

des is hello also to mayor man Gallio and also Louis Louie who says oh I

olduğunu söyleyebilir mi, ayrıca belediye başkanı Gallio'ya ve ayrıca Louis Louie'ye, oh diyen

enjoyed Luis Mendez photographs they were very nice so let's go up to date

Luis Mendez fotoğraflarından keyif aldım, çok güzellerdi. hadi

now with the live chat dogs are apparently dogs are trendy so apparently

şimdi canlı sohbet ile güncel olalım köpekler görünüşe göre köpekler moda, yani görünüşe göre

dogs are very trendy apparently that a lot of people in

köpekler çok moda, görünüşe göre Fransa'daki birçok insanın

France do have dogs well that's very strange that's very strange indeed

köpekleri var, bu çok garip bu gerçekten çok garip

because I didn't see hello sir is there is there any difference between how are

çünkü merhaba efendim how are

you and how do you do well how are you is is more common how do you do isn't

you ve how do you do good arasında herhangi bir fark var how are you daha yaygındır how do you do

used anymore so no one ever says how do you do never never say that people said

artık kullanılmıyor bu yüzden kimse nasıl yaparsınız demez asla insanların

it about 120 years ago but not now so people don't say how do you do they

yaklaşık 120 yıldır söylediğini söylemez önce ama şimdi değil bu yüzden insanlar nasılsın demezler nasılsın

might ask how are you how are you doing how are things

nasılsın nasılsın diye sorabilirler merhabalar

hi there hello so there are many ways to say hello but how do you do is not one

merhaba yani merhaba demenin birçok yolu var ama nasılsın onlardan biri değil

of them because it's very old-fashioned Oh HS hello RH s nice to see you here as

çünkü çok eski kafalı Oh HS merhaba RH sizi burada görmek güzel

well I love babies dogs and cats but not mine I agree with you yes now this is

Bebek köpekleri ve kedileri severim ama benim değil Size katılıyorum evet şimdi bu benim sahip olduğum

the same thought that I have I like to I like to see other people's dogs I like

düşüncenin aynısı Seviyorum başkalarının köpeklerini görmeyi seviyorum I

to see other people's cats and sometimes I like to see other people's babies

başkalarının kedilerini görmeyi seviyorum ve bazen başkalarının bebeklerini görmeyi seviyorum,

especially when the proud parents are showing off their new baby but the good

özellikle gururlu ebeveynler yeni bebeklerini gösterirken ama iyi olan

thing is I don't have to take them home so I don't have a

şey, onları eve götürmek zorunda değilim, bu yüzden

I don't have a cat and I definitely I'm pretty sure I don't have a baby

benim yok. Bir kedim yok ve kesinlikle bebeğim olmadığından oldukça eminim

pretty sure Belarusian says as we have Mother's Day or teacher's day we also

Belaruslu anneler günü ya da öğretmenler günü olduğu için

have a day for dentists really I'm going to be honest with you I'm quite stunned

diş hekimleri için de bir günümüz olduğunu söylüyor gerçekten sana karşı dürüst olacağım ben' Bu beni oldukça şaşırttı, bu

by that so you actually have dentists day so how do you celebrate it how do

yüzden gerçekten diş hekimleri gününüz var, bu yüzden bunu nasıl kutlarsınız,

you celebrate dentists day do you all walk around with a big smile on your

diş hekimleri gününü nasıl kutlarsınız, hepiniz yüzünüzde kocaman bir gülümsemeyle dolaşıp

face showing off your lovely clean white teeth Thank You Belarus year I'm very

güzel, temiz beyaz dişlerinizi gösterirsiniz Teşekkürler Belarus yılı ben çok

intrigued by dentists day I've never heard of that before I'm quite shocked

dişçiler gününün ilgisini çekti bunu daha önce hiç duymamıştım gerçekten çok şaşırdım

in fact Ally says we had a poet in Iran named sapere he said why there is not

doğrusu ally İran'da sapere adında bir şairimiz olduğunu söylüyor neden

any vulture in anyone's cage based on this I would like to ask why we like

kimsenin kafesinde akbaba yok demiş buna dayanarak neden biz diye sormak istiyorum

dogs more than wolves well that's very interesting because there are certain

köpekleri kurtlardan daha çok severler, bu çok ilginç çünkü

types of animals that people never keep and there are other animals that well

insanların asla beslemediği bazı hayvan türleri vardır ve zararlı olabilecek başka hayvanlar da vardır

can be harmful I mean let's not pretend that dogs sometimes can be very

yani köpekler bazen çok

dangerous they can bite they can cause serious injury especially to young

tehlikeli olabiliyormuş gibi davranmayalım ısırırlar ciddi yaralanmalara neden olabilirler özellikle

people or children or even babies it's not unusual for a dog to attack a baby

gençler, çocuklar ve hatta bebekler için bir köpeğin bir bebeğe saldırması alışılmadık bir durum değil

and it has happened so yes I suppose so it's amazing actually the other day the

ve bu oldu yani evet sanırım bu inanılmaz aslında geçen

other day I was watching a news report on the television and they were talking

gün televizyonda bir haber izliyordum ve konuşuyorlardı insanların beslediği

about different types of pets that people keep and I was surprised to find

farklı evcil hayvan türleri hakkında ve

out that in this country in the UK there are people who keep monkeys

Birleşik Krallık'ta bu ülkede maymun besleyen insanlar olduğunu öğrenince şaşırdım. izin verilmedi

I was quite surprised about that so III didn't think you could keep a monkey at

home I thought it was not allowed but apparently there are people who keep

ama görünüşe göre maymun besleyen insanlar var

monkeys and I know in I think in I want to say Saudi Arabia there are people who

ve sanırım Suudi Arabistan'da

keep exotic animals such as tigers and leopards as pets if I'm wrong please

kaplanlar ve leoparlar gibi egzotik hayvanları evcil hayvan olarak besleyen insanlar olduğunu biliyorum, yanılıyorsam lütfen

correct me the buffest says hello sir I was kidding tomorrow

beni düzeltin, kabadayı merhaba diyor efendim şaka yapıyordum yarın

there is an act between the Christmas Carol I saw in your video and my group

videonuzda gördüğüm Noel Şarkısı ile benim grubumun

is going to perform an act of a Christmas Carol oh I see

Noel Şarkısı gösterisi arasında bir gösteri var oh görüyorum ki

so boo fest you are actually going to perform a play and the play will be a

çok boo fest gerçekten bir oyun sergileyeceksiniz ve oyun olacak

Christmas Carol by Charles Dickens well I hope you have a good time

Charles Dickens'tan bir Noel Şarkısı, umarım iyi vakit geçirirsiniz,

it's a shame mr. Steve isn't here because mr. Steve is a bit of an actor

yazık oldu Bay. Steve burada değil çünkü Mr. Steve biraz aktör,

did you know that so he likes to act on the stage as well Diane says I'm

bunu biliyor muydunuz, bu yüzden sahnede oynamayı da seviyor Diane,

watching all your live streams and I'm enjoying them thank you very much by the

tüm canlı yayınlarınızı izlediğimi ve çok eğlendiğimi söylüyor, bu arada çok teşekkür ederim

way if you want to see the captions there there are captions by the way so

görmek istiyorsanız altyazılar var bu arada altyazılar var bu yüzden

if you want to see captions if you want to have them on the screen just press

altyazıları görmek istiyorsanız ekranda görmek istiyorsanız

that on your keyboard and you will have live captions I'm not joking so there

klavyenizde buna basın ve canlı altyazılarınız olacak Şaka yapmıyorum bu yüzden

are live captions live subtitles on the screen if you want them all you have to

canlı altyazılar var canlı altyazılar ekranda onları istiyorsanız tek

do is press that on your keyboard and then you will be able to see exactly

yapmanız gereken klavyenizde buna basmak ve sonra tam olarak ne

what I'm saying isn't technology amazing Zahran what is the difference between I

dediğimi görebileceksiniz teknoloji harika değil mi Zahran İzledim ve izledim arasındaki fark

did watch and I watched they are basically the same thing so I did watch

temelde onlar aynı şey bu yüzden

something I watched something they are both past tense of some

bir şey izledim bir şey izledim bir şey izledim ikisi de yaptığınız bir şeyin geçmiş zamanı, ben de izledim izledim izlediğimi

thing that you did so I watched it I did watch it although having said that I did

söylememe rağmen

watch it is is more affirmative are you married

daha olumlu, evli misiniz

Mr Duncan no I'm not married that is the reason why I look so happy every day

Bay Duncan hayır ben' Evli değilim bu yüzden her gün bu kadar mutlu görünüyorum

because I'm not married I have received many greetings today because I am a

çünkü evli değilim Kendim de diş hekimi olduğum için bugün birçok selam aldım

dentist myself I remember you telling me this

bana bunu

Belarusian a long time ago but I had almost forgotten so you are celebrating

uzun zaman önce Belarusça söylediğini hatırlıyorum ama neredeyse unutmuştum bu yüzden sen

dentists day but I want I want to know how you celebrate it how do you

diş hekimleri gününü kutluyoruz ama ben bunu nasıl kutladığınızı bilmek istiyorum

celebrate dentists day do you send little gifts to each other maybe a set

diş hekimleri gününü nasıl kutlarsınız birbirinize küçük hediyeler gönderirsiniz belki gevezelik eden bir çift takma

of false teeth that chatter away you know mr. donkey and I sometimes see in

diş bilirsiniz bayım. eşek ve ben bazen

my dreams I see or I I see English in my dreams I listen to English in my dreams

rüyalarımda görüyorum İngilizce görüyorum rüyalarımda İngilizce dinliyorum rüyalarımda

can you imagine that I can actually actually I'll be honest with you Sally

gerçekten yapabileceğimi hayal edebiliyor musun sana karşı dürüst olacağım Sally

that is a very good sign that you are learning English well so if you are

bu öğrendiğinin çok iyi bir işareti İyi İngilizce yani eğer

dreaming in English that means that you are really absorbing the language so

İngilizce rüya görüyorsanız bu, dili gerçekten özümsediğiniz anlamına gelir bu yüzden

yeah that's pretty good don't worry about that that is pretty

evet bu oldukça iyi bunun için endişelenmeyin bu oldukça

amazing yes mr. Duncan dogs are very popular in

şaşırtıcı evet bayım. Duncan köpekleri Fransa'da çok popülerdir,

France some people buy dogs but they don't know how to bring them up they

bazı insanlar köpek satın alır ama onları nasıl yetiştireceklerini bilmezler, onlara

don't know how to look after them they don't know how to rear them rear so in

nasıl bakacaklarını bilmezler, onları nasıl yetiştireceklerini bilmezler, bu yüzden

that sense when we say rear we mean bring up we mean look after as an animal

biz arka dediğimizde bu anlamda yetiştirmeyi kastediyoruz, bir hayvanın büyüdüğü gibi bakmayı kastediyoruz,

grows rear so you can rear it means you buy it when it's small and

böylece büyütebilirsiniz, onu küçükken satın alırsınız ve

then you take care of it as it grows yuria RIA Thank You Luis for your

sonra büyüdükçe onunla ilgilenirsiniz anlamına gelir yuria RIA Bilgileriniz için teşekkürler Luis

information hello Rosa dentists used to talk a lot with the patient but

merhaba Rosa diş hekimleri konuşurdu hastayla çok fazla ama

unfortunately the patient can't answer because the dentist has their fingers in

ne yazık ki hasta cevap veremiyor çünkü diş hekiminin parmakları

the patient's mouth so mr. Jones did you go anywhere on holiday this year so I

hastanın ağzında yani bay. Jones bu yıl tatilde herhangi bir yere gittiniz mi, yani

know what you mean sometimes when you go to the dentist the dentist will ask you

ne demek istediğinizi anlıyorum bazen dişçiye gittiğinizde

questions despite the fact that your mouth is full of dentist equipment and

ağzınız dişçi ekipmanlarıyla dolu olmasına ve

also the dentist's fingers are in your mouth as well I'm not sure where my

ayrıca dişçinin parmakları da ağzınızda olmasına rağmen dişçi size sorular soracaktır. Parmaklarımın nereye gittiğinden emin değilim

fingers have been but they taste disgusting there excuse me I need a

ama oradaki tatlar

drink of water to get rid of the terrible taste of my fingers it is

iğrenç

against the law to have wild animals they have to live free says Noemi yes I

Bilmiyorum

I don't know I don't know what types of animals you can keep here in the UK but

Birleşik Krallık'ta ne tür hayvanları besleyebileceğinizi bilmiyorum ama

I was very surprised to find out that people keep monkeys because I didn't

insanların maymun beslediğini öğrendiğimde çok şaşırdım çünkü

think you were allowed to Martha oh my goodness Martha says I have three dogs

Martha'ya izin verildiğini düşünmemiştim aman tanrım Martha ben üç köpeğe

eight cats and a parrot

sekiz kediye ve bir

that is quite a menagerie you have there in that jury oh there's another

papağana sahip olmak tam bir hayvanat bahçesidir o jüride var oh başka

interesting word the word menagerie means a collection of animals in one

ilginç bir kelime daha var hayvanat bahçesi kelimesi bir yerde hayvanların toplanması anlamına gelir

place so maybe a zoo you can refer to a zoo as being a menagerie a place where

bu yüzden belki bir hayvanat bahçesi bir hayvanat bahçesine bir hayvanat bahçesi olarak atıfta bulunabilirsiniz

lots of animals live or are kept dear Duncan you are the best teacher in the

bir sürü hayvanın yaşadığı veya bakıldığı yer sevgili Duncan, sen dünyanın en iyi öğretmenisin

world Thank You Theo that's very kind of you

Teşekkürler Theo,

to say now sometimes I like to look at certain words and today we are doing

şimdi söylemen çok naziksin, bazen bazı kelimelere bakmayı seviyorum ve bugün

exactly that we are going to take a look at a couple

tam olarak yapacağımız şeyi yapıyoruz. birkaç kelimeye bir göz atalım

of words first of all let's take a look at the word put and this is a question I

öncelikle koymak kelimesine bir göz atalım ve bu

was asked the other day someone asked mr. Duncan can you please explain the

geçen gün bana sorulan bir soruydu birisi sordu bay. Duncan lütfen

uses of the word put put and there you can hear the word being pronounced pet

put put kelimesinin kullanımlarını açıklayabilir misiniz ve orada pet pet kelimesinin telaffuz edildiğini duyabilirsiniz,

pet well there are many uses of the word put we can use pet to mean to place as

pekala put kelimesinin birçok kullanımı vardır, pet'i yerleştirmek anlamında kullanabiliriz,

in put on or put in so you place something you put something in a certain

in put on veya put in böylece siz yersiniz bir şey belirli bir yere bir şey koyarsınız

place you put something on so maybe you put something on the table or maybe you

üzerine bir şey koyarsınız bu yüzden belki masanın üzerine bir şey koyarsınız veya belki dolaba

put something in the cupboard so put can mean to place also to

bir şey koyarsınız, böylece koymak, yerleştirmek anlamına da gelebilir,

position to position something put over so you might put a tablecloth over the

bir şeyi konumlandırmak için yerleştirmek, böylece üzerine bir masa örtüsü koyabilirsiniz.

table so you position something you put over you put one thing over another then

masa böylece bir şeyi konumlandırırsınız üzerine koyarsınız bir şeyi diğerinin üzerine koyarsınız sonra

to fix in place if you fix something in place for example you can put up

yerine sabitlemek için bir şeyi yerine sabitlerseniz örneğin bir

something maybe you put up a on the wall you put up you fix the

şey koyabilirsiniz belki duvara asarsınız asarsınız resmi

picture in place on the wall and then to hold an event you can put on a show so

yerine sabitlersiniz duvar ve sonra bir etkinlik düzenlemek için bir gösteri düzenleyebilirsiniz yani

again put on means to hold an event you do something you take part in an

tekrar giymek bir etkinlik düzenlemek anlamına gelir bir şey yaparsınız bir

activity maybe a play or a musical or some sort of performance any type of

etkinlikte yer alırsınız belki bir oyun veya bir müzikal veya bir tür performans

event you can put on a show put on a concert then to bear or tolerate to bear

koyabileceğiniz herhangi bir etkinlik türü bir şovda konser vermek sonra katlanmak veya katlanmak katlanmak

or tolerate put up with so if you put up with something it means you tolerate it

veya katlanmak yani bir şeye katlanıyorsanız bu, buna katlanıyorsunuz

or bear so you tolerate an annoying person you put up with them

veya katlanıyorsunuz yani can sıkıcı bir kişiye katlanıyorsunuz onlara katlanıyorsunuz

I don't like mr. Steve singing but I have to put up with it I have to put up

ben sevmiyorum bay . Steve şarkı söylüyor ama ben buna katlanmak zorundayım

with it to postpone something can be described

Ertelemek için buna katlanmak zorundayım bir şeyi ertelemek

as put off so if you postpone something

olarak tanımlanabilir yani bir şeyi

you put off an event you postpone you move it to another day you move it to a

ertelersen bir etkinliği ertelersin ertelersin başka bir güne taşırsın

later time you postpone you put off something so maybe you are going to have

sonraya taşırsın ertelediğiniz zaman bir şeyi ertelersiniz, bu yüzden belki

an outdoor show but unfortunately it rains so you have to put off the

bir açık hava şovunuz olacak ama ne yazık ki yağmur yağıyor, bu yüzden performansı ertelemeniz gerekiyor,

performance you have to put it off also put off can mean discourage so if you

ertelemeniz gerekiyor, ayrıca ertelemek cesaretinizi kırmak anlamına gelebilir, bu yüzden

don't want someone to do something you might try to put them off you might try

birinin yapmasını istemiyorsanız onları ertelemeye çalışabileceğiniz bir şey yapın onları caydırmaya çalışabilirsiniz

to discourage them and finally to accommodate can also

ve sonunda uyum sağlamak aynı zamanda

be expressed as put up so maybe your friend has come to visit your town but

koymak olarak da ifade edilebilir, bu yüzden belki arkadaşınız şehrinizi ziyarete geldi ama

unfortunately they have missed their train back home so you put them up you

ne yazık ki eve dönüş trenini kaçırdılar, bu yüzden onları koydunuz

put up your friend that means you allow them to stay at

Arkadaşını yerleştirdin, bu onun

your house overnight so to accommodate to allow someone to stay with you

bir gece senin evinde kalmasına izin verdiğin anlamına gelir, böylece birisinin geçici olarak seninle kalmasına izin vermek için uyum sağlamak için konur,

temporarily is put up so I hope that was helpful some uses of the word put and

bu yüzden umarım bu koymak kelimesinin bazı kullanımları ve

the ways in which they can be used to express certain things so I hope that

olabilecekleri yollar yardımcı olmuştur. bazı şeyleri ifade etmek için kullanılır bu yüzden umarım

was useful to you I do like explaining words and I hope that I explained them

işinize yaramıştır kelimeleri açıklamayı seviyorum ve umarım anlaşılır bir şekilde anlatabilmişimdir selam

clearly hi mr. Duncan

bey. Duncan

I am feein from Indonesia hello to you and I know I have a lot of people

Endonezya'dan geliyorum sana merhaba ve Endonezya'da izleyen çok insan olduğunu biliyorum

watching in Indonesia so a big hello to you Eric says we have to put up with the

bu yüzden sana kocaman bir merhaba Eric

neighbour's dog when it is barking I know I know I know exactly what you mean when

komşunun köpeği havladığında ona katlanmamız gerektiğini söylüyor Biliyorum biliyorum biliyorum tam olarak ne olduğunu biliyorum Yani

the neighbours dog is barking it can be very annoying shall we have a look in

komşunun köpeği havladığında çok can sıkıcı olabilir

the garden because I have this morning I have set up my lovely outdoor camera so

bahçeye bir bakalım mı çünkü bu sabah güzel dış mekan kameramı kurdum bu yüzden

we're going to have a look right now because you can see this is a live view

şimdi bir bakacağız çünkü bunu görebilirsiniz bahçede canlı bir görüntü

in the garden and yes there are some birds can you see the greedy pigeon on

ve evet bazı kuşlar var kuş kamerasında açgözlü güvercini görebiliyor musunuz bu yüzden

the bird cam so I have my live bird camera and you can see there is a pigeon

canlı kuş kameram var ve

pecking at some of the seeds but earlier today earlier there were loads of birds

bazı tohumları gagalayan bir güvercin görebilirsiniz ama bugün daha erken saatlerde Kuş yemliğinin

there were lots and lots of birds all over the bird feeder but of course now

her yerinde bir sürü kuş vardı ama tabii ki şimdi

because I've the camera working all the birds have

kamerayı çalıştırdığım için tüm kuşlar

disappeared so there you can see some of the birds on the bird feeder in the

kayboldu, böylece bahçedeki kuş yemliğinde bazı kuşları görebilirsiniz

garden and that is what is happening right now outside my window yes I like

ve bu da şu anda penceremin dışında neler oluyor evet

nature this is something that I am a big fan of I do like nature very much I am a

doğayı seviyorum bu benim büyük bir hayranı olduğum bir şey

big fan of animals I love birds because they are lovely to look at and I don't

know why I can spend hours and hours watching the birds in the garden so yes

neden bahçedeki kuşları izleyerek saatlerce vakit geçirebildiğimi biliyorum bu yüzden evet

I am very very keen on watching birds in fact I like nature in general I like

kuşları izlemeye çok ama çok hevesliyim aslında genel olarak doğayı severim doğayı

nature I think it would be fair to say hello to Sally mr. Duncan you are so

severim sanırım Sally Mr. Duncan çok

adorable thank you very much that's very kind of you to say Mohammed says why are

tatlısın, çok teşekkür ederim, Muhammed'in neden

you using xiu'er in the word putt I don't know

xiu'er'i putt kelimesinde kullandığını söylemen çok nazik

what you mean by that put mr. Duncan can you explain what is the name of the shop

. Duncan, sebze satan dükkanın adının ne olduğunu açıklayabilir misin,

that sells vegetables is it a grocery grocery now a grocery or a lot of people

orası bir manav mı, şimdi bir manav mı yoksa birçok insan

say grocery shop sells lots of things so not just fruit and vegetables even

manavın pek çok şey sattığını söylüyor, bu yüzden sadece meyve ve sebze değil,

though they will sell those things however they will also sell sell other

onları satacak olsalar bile. ayrıca sat diğer

things as well excuse me my throat my throat is being very annoying today as I

şeyleri de sat afedersiniz boğazım boğazım çok can sıkıcı bugün

said a grocery or grocery shop will sell many different things so the essential

dediğim gibi bir bakkal veya manav çok farklı şeyler satacaktır bu yüzden

things that you need during your day to day life so bread butter various types

günlük hayatınızda ihtiyacınız olan temel şeyler yani ekmek tereyağı çeşitli türleri

of food groceries so when we talk about your groceries it means the things that

bakkaliye, bu yüzden bakkaliyelerinizden bahsettiğimizde,

you normally use or the things that you eat

normalde kullandığınız veya

on a daily basis and of course as the week goes by you have to buy more

günlük olarak yediğiniz şeyler anlamına gelir ve tabii ki hafta geçtikçe daha fazla bakkaliye satın almanız gerekir,

groceries so the groceries are the groceries are your essential items the

bu yüzden bakkaliye bakkaliye bakkaliye vazgeçilmezinizdir öğeler

things you need to survive during the week food different types of food

hafta boyunca hayatta kalmanız için gereken şeyler yiyecek

including fruit and vegetables so a vegetable shop well quite often you will

meyve ve sebzeler de dahil olmak üzere farklı türde yiyecekler bu nedenle bir manav dükkânına oldukça sık olarak

go to maybe a market so quite often certainly here in the UK there are many

belki bir pazara gidersiniz bu nedenle kesinlikle burada Birleşik Krallık'ta pek çok

towns and cities and on certain days of the week they will have an open market

kasaba ve şehir vardır ve belirli haftanın günleri açık bir pazar olacak,

so normally somewhere in the town there will be an area where lots of people

bu yüzden normalde kasabanın bir yerinde birçok insanın ürünlerini sattığı bir alan olacak

sell their produce Meeker says I'm a big fan of birds - I've always searched for

Meeker, kuşların büyük bir hayranı olduğumu söylüyor -

them while I go for a walk sometimes you don't have to search for them sometimes

giderken onları hep aradım. bir yürüyüş bazen onları aramanıza gerek kalmaz bazen üstünüzdeki ağaçlarda

you can hear them singing and tweeting in the trees above you so yes I love the

şarkı söyleyip cıvıldadıklarını duyabilirsiniz bu yüzden evet

sounds of the birds I really do so I agree with you Mika I think it's amazing

kuşların seslerini gerçekten seviyorum bu yüzden size katılıyorum Mika bence bu harika bir

nature is pretty incredible Diane says can you give me a book to read for

doğa güzel inanılmaz Diane, İngilizcemi geliştirmek için Anne tarafından okumam için bana bir kitap verebilir misin diyor,

improving my English by Anne my advice is choose something to read that you are

benim tavsiyem, ilgilendiğiniz bir şeyi okumak için seçin,

interested in so maybe the thing that you enjoy listening to or talking about

böylece belki dinlemekten veya hakkında konuşmaktan zevk aldığınız bir şey

or maybe one of your favorite subjects you can actually get a book that is all

veya belki de en sevdiğiniz konulardan birini seçebilirsiniz. aslında tamamen

about that particular subject so I always advise you if you are going to

o konuyla ilgili bir kitap alın, bu yüzden

learn English if you are going to use certain material to help you improve

İngilizce öğrenecekseniz, İngilizcenizi geliştirmenize yardımcı olacak belirli materyaller kullanacaksanız, size her zaman tavsiye ederim,

your English a very good thing to do is to do to practice and learn from

yapılacak çok iyi bir şey pratik yapmak ve öğrenmektir.

something you already have an interest in something you are already into

zaten ilgilendiğiniz bir şeye zaten ilgi duyduğunuz bir şeyden,

that is my tip mr. Duncan I am having my lunch and during my lunch I am watching

bu benim tavsiyem bay. Duncan, öğle yemeğimi yiyorum ve öğle yemeğim sırasında

you that's very kind of you to say I will be going soon and around about ten

sizi izliyorum, çok naziksiniz, yakında gideceğim ve yaklaşık on

minutes I will be going here is another word that I've been asked to explain now

dakika sonra buraya geleceğim, şimdi açıklamam istenen başka bir kelime

this is an interesting word it is used a lot in sentences and the word is with

bu. ilginç bir kelime cümlelerde çokça kullanılır ve is with that kelimesi

with that is a very difficult word to pronounce for some people with with with

bazı insanlar için telaffuzu çok zor bir kelimedir with with with

the word with is a preposition and it can be used in many ways to describe

with kelimesi bir edattır ve yanında veya yanında olmayı anlatmak için pek çok şekilde kullanılabilir.

being alongside or next to if you are joined with someone by association we

Biriyle bağlantınız varsa, biriyle birlikte

can say you are with someone you are with a group you are with a company you

olduğunuzu söyleyebiliriz, bir grupla birliktesiniz, bir şirketle birliktesiniz,

are with a group of people to be associated can also mean with so with

bir grup insanla birliktesiniz, yani bir şeyle birlikte olduğunuz anlamına da gelebilir.

something you are alongside you are next to you are joined you are associated

Birleştirilirsiniz, ilişkilendirilirsiniz,

with also your manner or attitude can define the way in which you do something

ayrıca tavrınız veya tavrınız, bir şeyi yapma şeklinizi tanımlayabilir, bir şeyi

you might do something with a smile or with a sad face so your manner or

gülümseyerek veya üzgün bir yüzle

attitude with can be used to describe the way you are acting to be involved in

yapabilirsiniz;

a relationship you are with a person is that your girlfriend are you with her so

bir kişiyle ilişkiniz olması, kız arkadaşınızın siz onunla birlikte olmanızdır yani

in that sense it means to be in a relationship Oh something you

bu anlamda bir ilişki içinde olmak demektir.

are wearing or your appearance you are wearing something you are with a certain

item of clothing your appearance the way you look we can use with to describe

görünüş nasıl göründüğünüzü ne

what you are wearing or the way you look your appearance to be affected by

giydiğinizi veya nasıl göründüğünüzü tarif etmek için kullanabiliriz görünüşünüz

something like last week last week I was affected with a cold so I was ill with a

geçen hafta gibi bir şeyden etkilenecek

cold so to be affected by something or to have some illness or something that

bir şey ya da bir hastalığa sahip olmak ya da

is causing you problems you are affected by it and to go in the same direction as

size sorun yaratan bir şey, bundan etkileniyorsunuz ve

something else you are going with them you are going with someone I'm going

başka bir şeyle aynı yöne gidiyorsunuz, biriyle gidiyorsunuz, ben

with my friend to the shop you are both going in the same direction you are

arkadaşımla dükkana gidiyorum, siz ikisi de aynı yöne gidiyor,

going with them so I hope that was useful uses of the word with Wow if

onlarla birlikte gidiyorsunuz, umarım bu, Vay canına kelimesinin yararlı kullanımlarıdır, açıklamamı

there is anything else you want me to explain maybe tomorrow or next week

istediğiniz başka bir şey varsa belki yarın veya haftaya

please let me know I will be going in around five minutes

lütfen bana bildirin, yaklaşık beş dakika içinde gideceğim

let's see what's happening on the live chat mr. Duncan would you like to give

canlı sohbette neler oluyor görelim bayım . Duncan

me some popular British slang well some slang that we use might also be a little

bana biraz popüler İngiliz argosu vermek ister misin peki kullandığımız bazı argolar da biraz

bit rude so quite often we will use slang words or euphemisms for things

kaba olabilir bu yüzden sık sık hoş olmayan veya kaba olabilecek şeyler için argo kelimeler veya örtmeceler kullanırız, bu

that might be unpleasant or may be rude so that is worth mentioning

yüzden bazen bahsetmeye değer

sometimes slang words can be a little offensive Eric we are learning English

argo kelimeler biraz rahatsız edici olabilir Eric

with mr. Duncan thank you Eric and that you you think that way I'm glad

Bay ile İngilizce öğreniyoruz. Duncan teşekkür ederim Eric ve böyle düşündüğün için Böyle düşündüğüne sevindim

that you feel that way Abdul hello sir I am from Chad in Africa

Abdul merhaba efendim ben Afrika'da Çad'lıyım

do you know my country I have heard of Chad I have heard of it it is in Africa

ülkemi biliyor musun Çad'ı duymuştum Afrika'da olduğunu duymuştum

yes I have heard of it I think it's North North Africa if I'm

evet ben duymuştum Kuzey Kuzey Afrika olduğunu düşünüyorum

not mistaken I think it's north I want to say wow I'm really putting myself on

yanılmıyorsam kuzey olduğunu düşünüyorum Vay canına demek istiyorum gerçekten kendimi

the spot now oh dear I want to say North West am i right

şimdi yerine koyuyorum ah canım Kuzey Batı demek istiyorum haklı mıyım

oh dear Oh North West Africa Chad I'm pretty sure of it if I'm wrong then you

ah canım Ah Kuzey Batı Afrika Çad Bundan oldukça eminim, eğer yanılıyorsam,

can write to me and correct me rhs I learn English with you or from you I

bana yazabilir ve beni düzeltebilirsin rhs İngilizceyi seninle veya senden öğreniyorum

learn English from you so you can learn something from another person or if you

İngilizceyi senden öğreniyorum ki sen de başka birinden bir şeyler öğrenebilesin ya da eğer

are in a class together physically you can learn with someone so when we say

bir sınıfta birlikte fiziksel olarak birisiyle öğrenebilirsiniz, bu yüzden onunla söylediğimizde

with it normally means with a group so you are learning with you are going

normalde bir grupla anlamına gelir, yani siz birlikte öğreniyorsunuz,

along with everyone else in the room you are doing the same action you are doing

odadaki diğer herkesle birlikte gidiyorsunuz, aynı eylemi yapıyorsunuz,

the same thing and of course you are learning from so that means the end

aynı şeyi yapıyorsunuz ve tabii ki öğreniyorsun, yani son

information the information is being transferred from one person to another

bilgi bilgi bir kişiden diğerine aktarılıyor,

so you are learning from them so the things I say come from me and hopefully

yani onlardan öğreniyorsun, bu yüzden söylediğim şeyler benden geliyor ve umarım

they will help you with your English so you are learning from me I hope that

İngilizce'nde sana yardımcı olurlar, bu yüzden benden öğreniyorsun Umarım bu

helps mr. Duncan could you please explain the grammar of wood next time

yardımcı olur bay. Duncan lütfen bir dahaki sefere ahşabın gramerini açıklayabilir misin

okay I will make a note of that I'm not sure if I will do it tomorrow but I will

tamam bunu not edeceğim yarın yapıp yapamayacağımdan emin değilim ama

and do it at some point okay okay I am going in three minutes

bir noktada yapacağım ve yapacağım tamam tamam üç dakika sonra gidiyorum

just three minutes owl says what is the most incredible thing you ever saw in

sadece üç dakika Baykuş hayatında gördüğün en inanılmaz şeyin ne olduğunu söylüyor

your life I suppose things that always stay in my memory are moments of

Sanırım hafızamda her zaman kalan şeyler

kindness and also nature so things that happen in nature

nezaket anları ve aynı zamanda doğa, bu yüzden doğada olan şeyler

quite often stay in my memory or in my mind but there are so many things I

sıklıkla hafızamda veya aklımda kalıyor ama öyle çok şey var ki pek çok şey

suppose the most obvious one is sunset there is nothing more magnificent than

sanırım en bariz olanı gün batımıdır

watching a sunset so that might be one of the most amazing things I've seen

bir gün batımını izlemekten daha muhteşem bir şey yoktur bu yüzden

even though I've seen it many times Thank You rhs for your lovely message

birçok kez görmüş olmama rağmen gördüğüm en harika şeylerden biri olabilir Güzel mesajınız için teşekkürler rhs

there with a little help from my friend one of my favorite songs of the Beatles

Beatles'ın en sevdiğim şarkılarından biri olan arkadaşımın

says Myka oh yes I'll get by with a little help from mr. Duncan and his

biraz yardımıyla Myka oh evet, Mr. Duncan ve

English lessons I will be back tomorrow I'm back tomorrow I'm not joking 31 days

ingilizce dersleri yarın döneceğim yarın dönüyorum Şaka yapmıyorum 31 gün

of English lessons coming your way here are the times on the screen right

İngilizce dersi size geliyor şu

now Monday to Friday 2 p.m. UK time I will be with you on Saturday as well 12

an Pazartesiden Cumaya 14:00 ekrandaki saatler. İngiltere saati ile Cumartesi günü de saat 12:00'de sizlerle olacağım.

p.m. just after lunch and of course I will be with you on Sunday as well Wow

öğle yemeğinden hemen sonra ve tabii ki Pazar günü de sizinle olacağım Vay canına, tabii ki

of course the big question is will I make it through to the end of October

asıl soru şu, Ekim'in sonuna kadar dayanabilecek miyim,

will I survive this very long 31 days of October find out at the end of the month

Ekim'in bu çok uzun 31 gününde hayatta kalabilecek miyim, ayın sonunda öğren

so I'm back tomorrow thank you to Belarusian thank you to Mohammed thank

bu yüzden yarın geri döndüm Belarus'a teşekkürler Muhammed'e teşekkürler Al'a

you to Al also Alyce scans draw Alec Alexandra sorry I've mispronounced your

teşekkürler ayrıca Alyce taramaları çiz Alec Alexandra üzgünüm adını orada yanlış telaffuz ettim

name there

long Nguyen Anna I will see you tomorrow it is two minutes away from three

uzun zamandır Nguyen Anna yarın görüşürüz saat üçe iki dakika kaldı

o'clock this is mr. Duncan saying thanks a lot

bu Bay. Duncan,

for watching today let's have another look at the birds ah look at that the

bugün izlediğiniz için çok teşekkürler, hadi kuşlara bir kez daha bakalım ah bir bakın,

birds are in the garden well they were I don't know why it's almost as if the

kuşlar bahçedeydiler, neden bilmiyorum, sanki

birds know that they're being filmed it's almost as if they know that the

kuşlar filme alındıklarını biliyor gibi, neredeyse öyle

camera is watching them oh very spooky

kameranın onları izlediğini bilseler ah çok ürkütücü

and that is it the lovely view outside of course in the distance it is a murky

ve dışarıdaki güzel manzara bu mu tabi ki uzaktan hava bulanık puslu bir

misty day I will see you tomorrow from 2 p.m. UK time Thank You Sarang Thank You

gün yarın saat 14:00'ten itibaren görüşürüz. İngiltere saati Teşekkürler Sarang Teşekkürler

tarik I will see you tomorrow from 2 p.m. UK time tomorrow don't forget make

tarik Yarın 14:00'ten itibaren görüşürüz. İngiltere saati yarın,

it a date oh and it's Friday tomorrow so I think you might be in a good mood

bunu bir tarih yapmayı unutma oh ve yarın Cuma, bu yüzden iyi bir ruh halinde olabilirsin

because the weekend is just around the corner for you this is mr. Duncan in the

çünkü hafta sonu senin için hemen köşede, bu bay.

birthplace of English saying thanks for watching see you later and of course

İngilizcenin doğum yerindeki Duncan izlediğiniz için teşekkürler sonra görüşürüz ve tabi ki

you know what's coming next yes you do until tomorrow...

sırada ne olduğunu biliyorsunuz evet yarına kadar yaparsınız...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)