Learn English Live from England - 21st July 2019 - Picture idioms & phrases - Chat with Misterduncan

hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today welcome to

herkese merhaba bu bay Duncan İngiltere'de bugün nasılsın

another livestream and yes I am with you once again on a Sunday afternoon because

başka bir canlı yayına hoşgeldin ve evet bir Pazar öğleden sonra bir kez daha seninleyim çünkü

this is live English

bu canlı İngilizce

A do do do do do I think we are a little bit late today oh I'm very sorry for

A yap yap yap yap yap sanırım bugün biraz geç kaldık oh çok üzgünüm

being late but I do have an excuse oh wait a minute

geç kalıyorum ama bir mazeretim var oh bekle bir dakika

I actually don't have an excuse I'm very sorry about that hi everybody this is

aslında bir mazeretim yok bunun için çok üzgünüm millet merhaba ben

mr. Duncan in England how are you today are you okay

bay. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin

I hope so are you happy well are you happy today I really really hope so the

umarım çok mutlusundur peki bugün mutlu musun Gerçekten gerçekten umarım bu yüzden

Flies are biting me I am being eaten alive by the insects in my garden I hope

Sinekler beni ısırıyor Bahçemdeki böcekler tarafından diri diri yeniliyorum Umarım

you are feeling great today and you are going to have a good time learning

bugün harika hissediyorsundur ve şu anda İngilizce öğrenirken iyi vakit geçireceksin

English right now yes we are here once again I hope you've had a good weekend

evet yine buradayız umarım iyi bir hafta sonu geçirmişsindir

did you see me yesterday yes I was here on YouTube yesterday and now I am back

dün beni gördün mü evet dün YouTube'da buradaydım ve şimdi geri döndüm

you can catch me all over the place all over the place these are the live x

beni her yerden yakalayabilirsin her yerde bunlar canlı x

saturday 12:00 midday UK time and also Sunday 2:00 p.m. UK time which is what

cumartesi 12:00 İngiltere saati ile öğlen ve ayrıca Pazar 14:00. İngiltere saati,

we are doing right now and don't forget also every Wednesday there is a new full

şu anda yaptığımız şey bu ve ayrıca her Çarşamba yeni bir tam

English lesson as well oh my goodness I I can't believe that I'm doing all of

İngilizce dersi olduğunu da unutmayın, aman tanrım, bunların hepsini yaptığıma inanamıyorum,

this can I just say that I have lost a lot of weight over the past seven or

sadece sahip olduğumu söyleyebilir miyim? son yedi veya sekiz hafta içinde çok fazla kilo verdim,

eight weeks so over the past eight weeks I have lost quite a lot of weight and

bu yüzden son sekiz hafta içinde oldukça fazla kilo verdim ve bunun

that's because I've been busy doing this also you can get in touch with me a lot

nedeni, bunu yapmakla meşgul olmamdır, ayrıca benimle iletişime geçen birçok

of people asking where is your Facebook page there you can see now the address

insan nerede diye sorabilir Facebook sayfanız orada artık

for the Facebook page and also my email address and if you want to make a

Facebook sayfasının adresini ve ayrıca e-posta adresimi görebilirsiniz ve bağış yapmak istiyorsanız

donation you can make a donation to my paypal or if you want you can do it

paypal'ıma bağış yapabilirsiniz veya isterseniz

right here on the super chat so that is the housework out of the way

doğrudan burada süper sohbette yapabilirsiniz. Ev işi bu şekilde değil,

can I say a big thank you to my lovely donators I did just mention my paypal

sevgili bağışçılarıma çok teşekkür edebilir miyim Az önce paypal'ımdan bahsettim

and there you can see my lovely paypal donations that I've received recently

ve orada yakın zamanda Federico'dan aldığım güzel paypal bağışlarımı görebilirsiniz

from Federico also McHale sujin Petros and also Vijay as well

ayrıca McHale sujin Petros ve ayrıca Vijay Ayrıca

thank you very much for your recent donations I am very pleased that you are

son bağışlarınız için çok teşekkür ederim

enjoying my lessons so much that you've made some donations thank you very much

Derslerimden o kadar zevk almanıza çok sevindim ki bazı bağışlarda bulundunuz bunun için çok teşekkür ederim,

for that I do appreciate it that of course will allow my work to continue

tabii ki işimin sonsuza kadar devam etmesine izin verecek

forever and ever and ever and a big THANK YOU also to my lovely loyal

ve Sevgili sadık

patreon supporters Mika ding Andrew also Julie Anna and Oleg so thank you very

patreon destekçilerim Mika ding Andrew'a ayrıca Julie Anna ve Oleg'e de her zaman ve büyük TEŞEKKÜRLER, bu yüzden

much for your lovely donations that I've received I receive those every month

aldığım güzel bağışlarınız için çok teşekkür ederim Onları her ay

through patreon so thanks a lot due to your help I am able to do this

patreon aracılığıyla alıyorum, bu yüzden çok teşekkürler yardımın bunu

twice a week I can now give my time for free twice a week and there is a new

haftada iki kez yapabiliyorum artık haftada iki kez ücretsiz zaman ayırabiliyorum ve

full English lesson every Wednesday can I just say that I spend every moment of

her çarşamba yeni bir tam ingilizce dersi var hayatımın her anını

my life doing this so when I'm not here presenting my live streams I am

bunu yaparak geçirdiğimi söyleyebilir miyim yani ne zaman ' Burada canlı yayınlarımı sunmuyorum,

somewhere in the house writing or filming or editing so I'm always doing

evde bir yerlerde yazıyorum, filme çekiyorum veya kurguluyorum, bu yüzden her zaman

something and quite often it is connected to doing this so I do thank

bir şeyler yapıyorum ve çoğu zaman bununla bağlantılı, bu yüzden

you very much for your lovely donations it does help it helps me to repair my

güzel bağışlarınız için çok teşekkür ederim yardımcı oluyor yardımcı oluyor Ekipmanımı tamir etmem için

equipment if you were watching yesterday you might have seen me repairing one of

dün izliyor olsaydın beni kameralarımdan birini tamir ederken görmüş olabilirdin Dün

my cameras I have some new cable delivered yesterday and now that is

yeni bir kablo teslim ettim ve şimdi

working very nicely so the pictures that you are receiving today are thanks to

çok güzel çalışıyor bu yüzden bugün aldığın resimler

your your donations thank you very much we are

bağışların sayesinde. bugün pek çok

talking about a lot of things today of course yesterday was a big

şeyden bahsediyoruz elbette dün büyük bir

anniversary do you know what the big anniversary was yesterday there was a

yıldönümüydü biliyor musunuz büyük yıldönümü neydi dün

big anniversary a lot of people talking about that famous one small step for man

büyük bir yıldönümü vardı birçok insan o ünlüden bahsediyor insan için küçük bir adım

one giant leap for mankind we landed on the moon fifty years ago yesterday of

insanlık için dev bir adım elli yıl önce dün aya indik

course there are some people who think that it never really happened there are

elbette bunun aslında hiç olmadığını düşünenler var

conspiracy theories surrounding the moon landing so some people think that it

didn't really happen they think that it was all just filmed in a studio and in

bir stüdyo ve

fact the United States didn't go to the moon I'm not sure what you think but I

aslında Amerika Birleşik Devletleri aya gitmedi ne düşündüğünüzden emin değilim ama

believe it I think it looks pretty realistic you can't see the strings you

bence oldukça gerçekçi görünüyor ipleri göremiyorsunuz

can't see the strings that's what I say let's have a look at the live chat oh my

ipleri göremiyorsunuz ben öyle hadi canlı sohbete bir göz atalım aman

goodness it's so busy already I can't believe how busy it is hello to everyone

tanrım şimdiden çok meşgul Ne kadar meşgul olduğuna inanamıyorum herkese merhaba Alamgir merhaba

Alamgir hello Alamgir you are first on the live chat so can I just offer you my

Alamgir canlı sohbette ilk sizsiniz bu yüzden size

my big applause

büyük alkışlarımı sunabilir miyim

Thank You Alamgir you are first on the live chat today also we have Mela Noah

Teşekkürler Alamgir bugün canlı sohbette ilk sizsiniz ayrıca Mela Noah'a sahibiz size

hello to you Martha Martha in Poland Martha Poland says hello I haven't seen

merhaba Martha Martha Polonya'dan Martha Polonya merhaba diyor

you for a long time where have you been welcome back now I do understand that

sizi uzun zamandır görmedim neredeydiniz şimdi tekrar hoş geldiniz anlıyorum

many of you might be busy over the weekend so I do understand if sometimes

çoğunuzun olabilir hafta sonu meşgul ol, bu yüzden bazen

you can't join me live so I am a very understanding chip really honestly

bana canlı katılamazsan anlarım, bu yüzden çok anlayışlı bir çipim gerçekten

despite what other people say Hwang is here Olga hello Olga nice to

diğer insanların söylediklerine rağmen dürüstçe Hwang burada Olga merhaba Olga

see you here as well and this scholar so Anna I'm sorry I can't read your name

seni de burada görmek güzel ve bu bilgin yani Anna Üzgünüm, adını okuyamıyorum

and this Saul loss Gussie was i near there I hope so

ve bu Saul kaybı Gussie oradaydı.

hello and good afternoon from Italy Olga hello Olga watching in Moscow a big

prove it to you also Massimo is here on the live chat

Alamgir nice to see you again also Hiroko Tanny who is watching in

sizi tekrar görmek güzel ayrıca Malezya'da izleyen Hiroko Tanny

Malaysia it is a country I know very well I've been to Malaysia many times

çok iyi bildiğim bir ülke Malezya'ya defalarca gittim

talking of holidays a lot of people have asked mr. Duncan can we see some of the

tatillerden bahsederek birçok insan sordu bay. Duncan,

video clips from your time in Portugal because I was in Portugal a few weeks

Portekiz'de geçirdiğiniz zamandan bazı video klipleri görebilir miyiz çünkü birkaç hafta

ago thanks to mr. Steve's company yes I'm not joking the company that mr.

önce Bay Duncan sayesinde Portekiz'deydim. Steve'in şirketi evet, şirketle şaka yapmıyorum bayım.

Steve works for they paid for the whole trip isn't that nice and it was a prize

Steve çalışıyor çünkü tüm seyahatin parasını ödediler o kadar da hoş değil ve bu bir ödüldü

because mr. Steve was working so hard last year they gave him a super prize

çünkü Mr. Steve geçen yıl o kadar çok çalışıyordu ki ona süper bir ödül verdiler

and I was able to come along as well so I have been asked to show some footage

ve ben de gelebildim bu yüzden benden Portekiz'de geçirdiğim zamandan bazı klipler göstermem istendi,

some clips from my time in Portugal so shall we do that now okay then I might

şimdi yapalım mı tamam o zaman

repeat this later on but for those who were asking here are some lovely video

bunu tekrarlayabilirim daha sonra ama burada soranlara Portekiz seyahatimdeki izlenimlerime eşlik edecek bazı güzel video

clips some nice views and a nice piece of music to go with my

klipler ve güzel bir müzik parçası var.

my views from my trip to Portugal

I hope you enjoyed that some video clips for my time in Portugal yes I went to

Portugal with mr. Steve a few weeks ago we had a super time and yes I didn't lie

Bay ile Portekiz'e Steve birkaç hafta önce harika zaman geçirdik ve evet,

to you honestly mr. Steve's company paid for the trip

dürüst olmak gerekirse size yalan söylemedim Bay. Steve'in şirketi, gezinin

as a special prize for mr. Steve because he was working so hard there were some

masraflarını Mr. Steve çünkü o çok çalışıyordu, orada bazı

lovely views there did you see the castle high up in the sky Moorish castle

güzel manzaralar vardı, gökyüzündeki kaleyi gördünüz mü, Mağribi kalesi

it is called and it's very high up can I just let you in on a secret mr. Steve

deniyor ve çok yüksek, size bir sır verebilir miyim Bay. Kalenin

was not very well when we got to the top of the castle Steve was a little bit

tepesine çıktığımızda Steve pek iyi değildi Steve

nervous about the height so Steve doesn't like Heights he doesn't like

yükseklik konusunda biraz gergindi bu yüzden Steve Heights'ı sevmiyor o

being high up and he doesn't like being on the edge of something high up so

yüksekte olmayı sevmiyor ve bir şeyin sınırında olmayı sevmiyor yukarılarda

Steve was feeling really nervous and also did you see the little the little

Steve gerçekten gergin hissediyordu ve ayrıca küçük olanı gördünüz mü küçük

took took a tuk-tuk is a kind of taxi it is a small vehicle it sounds like a

aldı bir tuk-tuk bir tür taksi aldı küçük bir araç

motorbike but in fact it's a small vehicle and did you see the man driving

motosiklet gibi geliyor ama aslında küçük bir araç ve gördünüz mü onu süren adam

it he actually gave me a wave did you see that he gave me a lovely little wave

bana gerçekten bir dalga verdi gördünüz mü bana sevimli küçük bir dalga verdi ve

which I thought was nice so there you saw a rough cut we call it a rough cut

ben bunun hoş olduğunu düşündüm yani orada kaba bir kurgu gördünüz biz buna kaba kurgu diyoruz

so that is not the finished video that is just something I wanted to show you

yani bu bitmiş video değil bu sadece benim yaptığım bir şey size göstermek istedim

because a lot of people wanted to see my video clips so there you saw some of

çünkü birçok insan video kliplerimi görmek istedi, bu yüzden

them on my live stream a lot of people joining me today oh my goodness so many

canlı yayınımda bazılarını gördünüz bugün birçok insan bana katılıyor aman tanrım o kadar çok

messages Andrew said yes it's so nice to see the scooter yes the scooter in

mesaj var ki Andrew evet dedi scooter'ı görmek çok güzel evet Tayland'da scooter

Thailand they call them tactics in Thailand that's what they call them

onlara taktik diyorlar Tayland'da onlara böyle diyorlar

Jamelia is here hello Jamelia I haven't seen you for a long time we are outside

Jamelia burada merhaba Jamelia seni uzun zamandır görmüyorum

in the garden the weather is not great the clouds are dark but it's not as

bahçedeyiz hava harika değil bulutlar karanlık ama o kadar da

windy as yesterday the wind was blowing very strongly

rüzgarlı değil dün olduğu gibi rüzgar çok kuvvetli esiyordu

if you were joining me yesterday my scenery everything was blowing all over

eğer dün bana katılırsanız manzaram her

the place including me thank you also to Belarusian

yerde esiyordu ben de dahil Belarusluya da teşekkür ederim

oh hello Belarusian nice to see you here today as well I hope you had a great

oh merhaba Belaruslu bugün de sizi burada görmek güzel umarım

birthday did you get something nice did you have a party I hope so

doğum gününüz harika geçmiştir değil mi güzel bir şey aldın mı parti verdin umarım

talking of birthdays it will be my birthday in around 3 weeks time oh dear

doğum günlerinden bahsetmişken benim doğum günüm yaklaşık 3 hafta sonra olacak oh sevgili

Louie Mendes woo Mendes Moorish castle great view yes it was very high up and

Louie Mendes woo Mendes Mağribi kalesi harika manzara evet çok yüksekti ve

that was in a place called sink truth which is in Portugal yes to be honest

orası lavabo gerçeği denen bir yerdeydi Portekiz'de evet size karşı dürüst olmak gerekirse

with you I before I went to Portugal I hadn't really thought about going there

Portekiz'e gitmeden önce oraya gitmeyi hiç düşünmemiştim

at all but I must admit I really feel like going back there again because I

ama itiraf etmeliyim ki oraya tekrar gitmek istiyorum

had such a wonderful time so if you've never been to Portugal I suggest maybe

çünkü çok harika zaman geçirdim. Portekiz'de hiç bulunmadım belki

going there it was fantastic hello from Egypt from Mohammad Sayeed hello to you

oraya gitmeyi öneriyorum Mısır'dan merhaba Mohammad Sayeed'den merhaba size merhaba

thanks for joining me on this Sunday afternoon just coming up to 20 minutes

bu Pazar öğleden sonra saat 2:00'yi 20 dakika

past 2:00 o'clock here in the UK I don't know what time it is where you are

geçe burada Birleşik Krallık'ta bana katıldığınız için teşekkürler nerede olduğunuzu biliyorum

because I'm not there the views on your video are fantastic

çünkü ben orada değilim çünkü videonuzdaki izlenmeler harika

Thank You Olga really quite a stunning place Alamgir says the castle looks a

Teşekkürler Olga gerçekten çok etkileyici bir yer Alamgir kalenin

little bit like Buckingham Palace in London a tuk-tuk yes you see lots of tuk

tuk-tuk ile Londra'daki Buckingham Sarayı'na biraz benzediğini söylüyor evet çok şey görüyorsunuz

tuks in Thailand but of course if you go abroad if you go to Europe you might see

Tayland'da tuk tuk var ama tabi yurt dışına giderseniz Avrupa'ya giderseniz

tuk tuks in places like Paris I did see some of those in Paris as well mr. Steve

Paris gibi yerlerde de tuk tuk görebilirsiniz . Steve

does mr. Steve suffer from vertigo yes anagh he does he doesn't like Heights he

bay yapar. Steve vertigodan mustarip, evet ama öyle, Heights'tan hoşlanmıyor, bir şeyin

doesn't like being high up on the edge of something and to be honest with you

kenarında yüksekte olmaktan hoşlanmıyor ve size karşı dürüst olmak gerekirse

that castle was very high up and the strange thing was we didn't even

o şato çok yüksekteydi ve garip olan şey, biz bile yapmadık. en

to the highest point because Steve didn't want to he was too afraid he was

yüksek nokta çünkü Steve istemiyordu çünkü çok korkuyordu ağlıyordu

crying and people were gathering around and supporting him saying they're there

ve insanlar etrafta toplanıp onu destekliyorlardı oradalar

they're there don't worry not really me carries here thank you very much for

oradalar merak etmeyin gerçekten beni buraya taşıyorlar paylaştığınız için çok teşekkür ederim

sharing your video you are welcome it's not a problem

video hoşgeldiniz sorun değil

fifty years ago yesterday man landed on the moon it would appear that

elli yıl önce dün adam aya ayak bastı öyle görünüyor ki

the moon has become very topical again now for many years people virtually

ay yeniden çok güncel hale geldi şimdi uzun yıllar boyunca insanlar

forgot all about the moon the only times we ever mentioned the moon is when it

ay hakkında neredeyse her şeyi unuttular sadece aydan bahsettiğimiz zamanlar

changed color or when there was an eclipse but suddenly there is a lot of

renk değiştirdiğinde ya da tutulma olduğunda ama birdenbire aya çok

interest in the moon India is planning to go to the moon China is also planning

ilgi var Hindistan aya gitmeyi planlıyor Çin de

to go to the moon and also the USA they are also making plans to go to the moon

aya gitmeyi planlıyor ve ABD de aya gitme planları yapıyor

as well cab Driss ack says is it correct - right

ayrıca cab driss ack doğru mu diyor - doğru

the ship is loaded the ship came at the deck well that doesn't sound right

gemi yüklendi gemi güverteye geldi peki bu kulağa doğru gelmiyor

please can you say something about the operations of ports such as the

lütfen konteyner gemileri gibi limanların işleyişi hakkında bir şeyler söyleyebilir misiniz

container ships well I don't know much about that my background is not shipping

peki pek bilmiyorum bu konuda geçmişim nakliye değil, size karşı

I will be honest with you so I don't know a lot about shipping I know that

dürüst olacağım, bu yüzden nakliye hakkında pek bir şey bilmiyorum.

sometimes large items are carried by sea because it's easier also I know that

Bazen büyük eşyaların deniz yoluyla taşındığını biliyorum çünkü bu daha kolay.

certain commodities such as oil yes oil now that is in the news at the moment

şu anda haberlerde

that is actually something that is happening right now as I stand here

bu aslında şu anda olan bir şey, ben burada durup

talking to you a lot of things going on there also this week in the UK something

sizinle konuşurken birçok şey oluyor orada da bu hafta Birleşik Krallık'ta bir şeyler

is changing we are having a change have you heard about it we are having a

değişiyor bir değişiklik yaşıyoruz bunu duydunuz mu biz

change of leader here in the UK so from Tuesday we will actually have a new

Birleşik Krallık'ta bir lider değişikliği olduğundan Salı gününden itibaren aslında bu ülkenin yeni bir liderine sahip olacağız

leader of this country Theresa May is saying goodbye

Theresa May veda ediyor

and we might have one of two people Jeremy Hunt Oh Boris Johnson now it

ve iki kişiden biri olabilir Jeremy Hunt Oh Boris Johnson şimdi öyle

would appear that at the moment the the favorite to win is Boris Johnson so we

görünüyor ki şu anda Kazanmak için favori Boris Johnson, bu yüzden

will see what happens so that is a new story that is still waiting to break

ne olacağını göreceğiz, bu yüzden hala kırılmayı bekleyen yeni bir hikaye

hello mr. Duncan I'm living on the eighth floor and I'm not afraid of

merhaba Bay. Duncan sekizinci katta yaşıyorum ve yükseklik korkum yok

heights but once my cat dropped down but never mind

ama bir kez kedim düştü ama boşver

Palmyra are you telling me that your cat fell out of your eighth floor window wow

Palmyra bana kedinin sekizinci kat pencerenden düştüğünü mü söylüyorsun vay

that's not very nice I hope your cat was all right fortunately cats have nine

bu pek hoş değil umarım senin kedindir her şey yolundaydı neyse ki kedilerin dokuz

lives it's a shame that humans don't good afternoon good try again

canı var insanların bunu yapmaması çok yazık iyi günler iyi günler tekrar deneyin

good afternoon mr. Duncan it's really lovely a really lovely country I really

iyi günler bay Duncan gerçekten çok güzel gerçekten çok güzel bir ülke

hope I can visit Portugal one day Thank You Sally it's very nice to see you as

Umarım bir gün Portekiz'i ziyaret edebilirim Teşekkürler Sally ben de seni görmek çok güzel

well Tony's here also me care mr. Duncan do

Tony burada ayrıca beni önemsiyor mr. Duncan aya

you want to go to the moon I'm not sure I think it might be quite boring on the

gitmek ister misin emin değilim ayda oldukça sıkıcı olabileceğini duydum

moon I've heard there is no atmosphere

atmosfer olmadığını duydum

thank you very much for your messages what do you think about the conspiracy

mesajlarınız için çok teşekkür ederim adamın hiç yapmadığı komplo teorisi hakkında ne düşünüyorsunuz

theory that man never landed on the moon Thank You Man well I I don't believe

Ay'a indi Teşekkürler Dostum ben

that it was faked I believe it was real it certainly looked real anyway and of

bunun sahte olduğuna inanmıyorum Gerçek olduğuna inanıyorum zaten kesinlikle gerçek görünüyordu ve

course if you look through a telescope you can actually see the old the actual

tabii ki bir teleskoptan bakarsanız aslında eskiyi görebilirsiniz

launcher that sent the the Apollo crew back to earth so there so it must be

Apollo'yu gönderen gerçek fırlatıcıyı Mürettebat dünyaya geri döndü, bu yüzden

true because there is evidence on the surface of the Moon

doğru olmalı çünkü Ay'ın yüzeyinde kanıtlar var,

speaking about the moon some people see a woman's face on the surface of the

aydan bahsediyor bazı insanlar Ay'ın yüzeyinde bir kadın yüzü görüyorlar

Moon I am one of those who see a face well when it was a child my parents

Ben bir yüzü olduğu zaman iyi görenlerdenim. bir çocuk ailem

would always say can you see the man in the moon because when you look at the

her zaman aydaki adamı görebilir misin derdi çünkü aya baktığınızda

moon it looks a little bit like a human face so yes I also used to think that

biraz insan yüzüne benziyor bu yüzden evet ben de

when I was a child some people believe that the moon is made of cheese

çocukken bazı insanların ayın olduğuna inandığını düşünürdüm peynirden yapılmış

- Alma says I adore your adorable hat thank you very much for that I am

- Alma sevimli şapkana bayıldığımı söylüyor bunun için çok teşekkür ederim

wearing a different t-shirt today I thought today I would wear something

bugün farklı bir tişört giyiyorum bugün farklı bir şey giyeyim dedim

different so I'm wearing a different t-shirt hello engineer

bu yüzden farklı bir tişört giyiyorum merhaba mühendis

Essam also Jamelia says stunning pictures from Portugal and I love your

Essam ve Jamelia Portekiz'den çarpıcı fotoğraflar diyor ve

t-shirt by the way do you mean the one I'm wearing now so this t-shirt was

bu arada tişörtünüzü seviyorum, şu anda giydiğimi mi kastediyorsunuz yani bu tişört

something I bought a few months ago one of Steve's friends had some t-shirts

birkaç ay önce satın aldığım bir şeydi Steve'in bir arkadaşının tişörtleri

that were given to him and so he sold them he sold them they were brand new

vardı. ona ve o da onları sattı o da onları sattı onlar yepyeniydi

but they were discontinued and so I bought this t-shirt for myself I think

ama üretilmiyorlardı ve bu yüzden kendime bu tişörtü aldım bence

it looks rather cheerful and colorful as you know I like to wear colorful clothes

oldukça neşeli ve renkli görünüyor bildiğiniz gibi renkli kıyafetler giymeyi seviyorum

and this is no exception hello from Sudan hello - ash raga hash

ve bu bir istisna değil Sudan'dan merhaba merhaba - ash raga hash

raga nice to see you here today live on the live chat don't forget if

raga bugün sizi burada canlı sohbette görmek güzel, unutmayın, eğer

you have a computer in front of you you can press the C button for captions so

önünüzde bir bilgisayar varsa, altyazılar için C düğmesine basabilirsiniz, böylece

you can actually have captions live on the live stream

gerçekten canlı altyazılara sahip olabilirsiniz. canlı yayın

isn't that amazing thank you YouTube thank you very much for giving me live

o kadar da harika değil teşekkür ederim YouTube bana canlı alt yazılar verdiğiniz için çok teşekkür ederim o

captions isn't that nice so you can see them right now mr. Duncan I bet your

kadar güzel değil yani onları hemen şimdi görebilirsiniz bay. Duncan bahse girerim

garden is better than the moon yes I think so

bahçen aydan daha iyidir evet bence bu yüzden

I think the moon might be a little bit more dusty I think so I am so glad to be

ay biraz daha tozlu olabilir bence bu yüzden buraya döndüğüm için çok mutluyum

back here hello Tomic where have you been I haven't seen you

merhaba Tomic neredeydin seni bir süredir görmedim

for a long time where have you been is it right to say the ship is loaded or

ne zamandır nerelerdesin gemi yüklü demek doğru mu gemi

the ship came at the deck I think if if a ship is full we can say that it is

güverteye geldi bence bir gemi doluysa yüklü diyebiliriz

loaded so if a ship has things inside it if it is carrying cargo we can say that

yani bir geminin içinde eşya varsa kargo taşıyorsa

it is loaded loaded so that shows that the ship actually has things on it it is

yüklüdür yani yüklü diyebiliriz ki bu geminin aslında üzerinde bir şeyler olduğunu gösteriyor kargo taşıdığı

taking things it is carrying cargo and of course cargo is the word that

şeyleri alıyor kargo ve tabi ki kargo

describes the thing that the ship is carrying so the cargo might be cars the

geminin taşıdığı şeyi anlatan kelime yani kargo arabalar olabilir

cargo might be oil are you from London asks tow an me I'm not from London I'm a

kargo petrol olabilir Londra'dan mısın beni çek diye soruyor Ben Londra'dan değilim

long long way from London can you see there is no houses of parliament there

Londra'dan çok uzaktayım görüyor musun parlamento yok

are no cars no people no London I it's just me and nature so no I'm not in

araba yok insan yok Londra Ben sadece ben ve doğa yani hayır Londra'da değilim

London I'm a long way from London I'm in a place called Much Wenlock which is not

Londra'dan çok uzaktayım, Much Wenlock adında bir yerdeyim,

very far away from Wales and of course you can see I'm in the countryside

Galler'den çok da uzak değil ve tabii ki görebilirsiniz, kırsaldayım,

do you know Brazil raylene hello raylene raylene kardam do you know Brazil I've

Brezilya raylene'yi biliyor musunuz? merhaba [ __ ] [ __ ] kardam Brezilya'yı biliyor musun

heard of Brazil I have a lot of viewers a lot of students my internet connection

Brezilya'yı duydum çok izleyicim var çok öğrencim var bugün internet bağlantım

is awful today says Pedro hello Pedro I didn't see you yesterday but welcome

berbat diyor Pedro merhaba Pedro dün seni görmedim ama hoşgeldin

today it's nice to see you back on the live chat for a Sunday Saturday and

bugün seni tekrar görmek güzel canlı sohbette bir pazar için cumartesi ve

Sunday I am here you can catch me on Saturday and Sunday look at that 12 p.m.

pazar buradayım beni cumartesi ve pazar yakalayabilirsiniz bak şu saat 12:00

midday and also 2 p.m. on Sunday UK time and full English coming

öğlen ve ayrıca 14:00 Pazar İngiltere saati ve tam İngilizce

on Wednesday I can't believe it I am such a busy bee these days hello from

Çarşamba günü geliyor Buna inanamıyorum Bu aralar çok meşgulüm Rimini'den merhaba

Rimini Rimini beach orietta hello orietta I hope I pronounced your

Rimini beach orietta merhaba orietta Umarım isminizi doğru telaffuz etmişimdir

name right nice to see you here today on the live stream yes I am live now

bugün sizi burada canlı yayında görmek güzel evet Şimdi size

broadcasting to you from England mr. Duncan if you want to see a very good

İngiltere'den canlı yayın yapıyorum Mr. Duncan, eğer çok iyi bir Mağribi mimarisi görmek istiyorsanız,

Moorish architecture you must visit Granada in South Spain oh ok then yes I

Güney İspanya'daki Granada'yı ziyaret etmelisiniz oh tamam o zaman evet, size daha önce gösterdiğim

must admit well that castle that I saw the castle

kaleyi gördüğüm o kalenin

that I showed you earlier is actually a thousand years old can you believe it a

aslında bin yaşında olduğunu kabul etmeliyim, bin yaşında olduğuna inanabiliyor musunuz?

thousand years that castle has been standing there

O şato yıllardır orada duruyor

amazing Irene says you always ignore me mr. Duncan I am so sad Irene can I just

inanılmaz Irene beni hep görmezden geldiğinizi söylüyor bayım. Duncan çok üzgünüm Irene sadece

say that I don't ignore people but sometimes I you on the live chat because

insanları görmezden gelmediğimi söyleyebilirim ama bazen canlı sohbette seni görüyorum çünkü

the live chat moves very quickly so don't worry I'm not ignoring you so

canlı sohbet çok hızlı ilerliyor bu yüzden endişelenme seni görmezden gelmiyorum bu yüzden

hello to Irene come on Eileen or should I say Irene I hope I pronounced your

Irene'e merhaba hadi Eileen ya da Irene mi demeliyim, umarım

name right there is it right is it correct - right

adını doğru telaffuz etmişimdir, doğru mu, doğru mu - doğru

the ship came at the deck I've never heard of that expression although it

gemi güverteye geldi Bu ifadeyi hiç duymadım, ancak

might be a technical phrase it might be a phrase that is specifically for

teknik bir ifade olmasına rağmen, özellikle

shipping but as far as I can tell it is not grammatically correct how can I use

nakliye için ama anladığım kadarıyla gramer olarak doğru değil duygularımı veya düşüncelerimi

the correct words to explain or express my feelings or thoughts because I read

açıklamak veya ifade etmek için doğru kelimeleri nasıl kullanabilirim çünkü

English books and I know new words but I think it's the same meaning for example

İngilizce kitaplar okuyorum ve yeni kelimeler biliyorum ama aynı anlama geldiğini düşünüyorum örneğin

rage and anger yes of course in English there are many words that have a similar

öfke ve öfke evet elbette İngilizce'de benzer tanımı olan birçok kelime var bu

definition so we call them synonym so a synonym is a word that has a

yüzden onlara eşanlamlı diyoruz yani eşanlamlı bir kelime

similar definition to another word and your example is correct so we might have

başka bir kelimeye benzer bir tanıma sahip olan bir kelimedir ve örneğiniz doğru yani öfke olabilir

rage anger info in phone is shared says how are you I'm not too bad today I'm

telefonda öfke bilgisi paylaşılır nasılsın diyor bugün çok kötü değilim kendimi

feeling quite good even though yesterday I was doing my livestream and I wasn't

oldukça iyi hissediyorum halbuki dün canlı yayınımı yapıyordum ve kendimi

feeling very well because my hay fever was being a pain in the neck

pek iyi hissetmiyordum çünkü saman nezlesi başım ağrıyordu

it really was where is the best age to start teaching children a second

gerçekten öyleydi neredeydi Çocuklara ikinci bir dil öğretmeye başlamak için en iyi yaş Çok ilginç

language Thank You Ismail for your question that's very interesting I would

sorunuz için teşekkürler İsmail Mümkün

say as early as possible in fact sometimes the earlier the better I

olduğunca erken derdim aslında bazen ne kadar erken o kadar iyi

remember when I was in China I used to teach kindergarten so one of the many

hatırlıyorum Çin'deyken anaokulunda öğretmenlik yapıyordum bu yüzden birçok

classes that I used to teach was kindergarten and these little kids would

sınıftan biri Öğrettiğim şey anaokuluydu ve bu küçük çocuklar

turn up four years old and can I just say they are very easy to teach they

dört yaşına geleceklerdi ve öğretmesi çok kolay diyebilirim.

remember things so easily their little brains are like sponges they soak up

everything you say and everything you teach them so easily so I would always

o kadar kolay ki, çok küçük çocuklara dürüst olmayı öğretirken her zaman

have quite an easy time when I was teaching the very young children to be

oldukça rahat bir zaman geçirirdim

honest and my lovely Chinese assistant would always help me out if there was a

ve sevimli Çinli asistanım, bir sorun olursa, açıklamaya çalıştığımı anlamadıklarında bana her zaman yardım ederdi.

problem if they didn't understand what I was trying to explain my lovely

sevimli

assistant would help so yes it was always an easy thing to do because the

asistan yardımcı olurdu, bu yüzden evet, yapılması her zaman kolay bir şeydi çünkü

children would remember things so easily and quickly the real problem was the

çocuklar her şeyi çok kolay ve hızlı bir şekilde hatırlardı, asıl sorun

adults to be honest some of them were very lazy in fact what is the difference

yetişkinlerdi, dürüst olmak gerekirse, bazıları çok tembeldi, aslında

between dinner and supper that is a brilliant question

akşam yemeği ile akşam yemeği arasındaki fark nedir? harika bir soru

do you want me to answer it I think you do dinner can be lunch or it can be your

cevaplamamı ister misin bence sen yaparsın akşam yemeği öğle yemeği olabilir ya da akşam yemeği olabilir ki

evening meal which is cooked supper quite often is a late meal so if you if

akşam yemeği oldukça sık pişirilir geç yemek yani eğer

you have your meal late in the evening we will often call that supper supper so

yemeğinizi akşam geç yerseniz biz yaparız Bu akşam yemeğine genellikle akşam yemeği diyoruz, bu yüzden

quite often we break our meals into three categories breakfast lunch or

oldukça sık olarak öğünlerimizi üç kategoriye ayırıyoruz, kahvaltı,

dinner and then in the evening you will have your evening dinner or we can say

öğle veya akşam yemeği ve sonra akşam, akşam yemeğinizi yiyeceksiniz veya

dinner some people also say supper as well so yes it can be a little bit of an

akşam yemeği de diyebiliriz, bazı insanlar akşam yemeği de der, bu yüzden evet biraz olabilir

awkward one to explain that one Cathy cat hello mr. Duncan I was knackered

Bir Cathy kedisini açıklamak için garip olan merhaba bay. Duncan

yesterday that's a great word by the way knackered if you are knackered it means

dün midem bulandı bu harika bir kelime bu arada yorgunsan bitkinsen

you are tired out you are feeling so exhausted you are naked I fell asleep

yorgunsun demektir kendini çok bitkin hissediyorsun çıplaksın

whilst watching your livestream a lot of people find that to be honest it happens

canlı yayınını izlerken uyuyakaldım birçok insan dürüst olmak gerekirse bunun başına geldiğini düşünüyor

to a lot of people they often put my life stream on so they can fall asleep

pek çok insan uykuya dalabilmeleri için sık sık benim hayat akışımı açarlar

it helps a lot of people get to sleep my live stream do you want to visit Brazil

birçok insanın uyumasına yardımcı olur canlı yayınım bir gün Brezilya'yı ziyaret etmek ister

one day yes I would like to go to Brazil I would like to do more traveling

misin evet Brezilya'ya gitmek isterim Daha fazlasını yapmak isterim seyahat etmek

definitely the only problem is getting on a plane is very expensive so that's

kesinlikle tek sorun uçağa binmek çok pahalı, bu yüzden

the big thing that holds me back Adarsh says hello sir I am Adarsh and

beni engelleyen en büyük şey bu Adarsh ​​merhaba diyor efendim ben Adarsh ​​ve

I'm from India hello to you as well nice to see you here on a live stream I'm

Hindistan'danım size merhaba ben de sizi burada canlı yayında görmek güzel ben

here every weekend you can see me right here live on YouTube you can listen to

her hafta sonu buradayım beni burada youtube canlı olarak görebilirsin

my English you can read the English on the screen with the subtitles and also

ingilizcemi dinleyebilirsin ingilizceyi ekranda altyazılı okuyabilir ve

you can chat to me live isn't technology amazing now a lot of

benimle canlı sohbet edebilirsin teknoloji harika değil mi artık bir çok

people ask mr. Duncan you've been on YouTube for thirteen years what was

insan soruyor Bay. Duncan, on üç yıldır YouTube'dasın,

YouTube like when you first started where can I just say everything was very

ilk başladığında YouTube nasıldı, her şeyin çok

basic so this is what we used to do on YouTube in 2006 hello hello hello this

basit olduğunu söyleyebilirim, yani 2006'da YouTube'da yaptığımız şey buydu merhaba merhaba merhaba ben

is mr. Duncan calling on the youtubes on the YouTube ahoy ahoy ahoy ahoy ahoy

bay. Duncan YouTube'daki YouTube'lara sesleniyor ahoy ahoy ahoy ahoy ahoy

hello so that's what YouTube used to be like in 2006 you have to you had to have

merhaba yani YouTube 2006'da eskiden böyleydi,

one of these so this is the way you made your videos in 2006 but look now it's

bunlardan birine sahip olmak zorundaydınız, bu yüzden 2006'da videolarınızı bu şekilde yaptınız ama bakın şimdi

incredible we don't need this anymore we can throw this away now we have all of

inanılmaz artık buna ihtiyacımız yok bunu çöpe atabiliriz artık tüm

this lovely modern technology isn't that lovely

bu güzel modern teknolojiye sahibiz o kadar da güzel değil mi

did you love teaching children I did enjoy it because a lot of people think

çocuklara öğretmeyi seviyordunuz ben bundan zevk aldım çünkü pek çok insan

that I am a bit of a child myself I don't know why but they say I am quite

benim de biraz çocuk olduğumu düşünüyor Nedenini bilmiyorum ama oldukça

immature in fact one day can I tell you a story about something that happened in

olgunlaşmadığımı söylüyorlar, aslında bir gün size Çin'de olan bir olay hakkında bir hikaye anlatabilir miyim?

China I know a lot of people say mr. Duncan you always talk about China but I

Duncan, hep Çin'den bahsediyorsun ama

I did have some wonderful experiences there one day a journalist came to my

ben orada bazı harika deneyimler yaşadım. Bir gün okuluma bir gazeteci geldi

school and they wanted to write an article about the school in general and

ve okul hakkında genel olarak bir makale yazmak istediler ve

they bought they brought with them some children but I think it was their kids

satın aldılar, yanlarında birkaç çocuk getirdiler ama sanırım onların çocuklarıydı.

and and the kids were fascinated by me because of course I wasn't Chinese I was

ve çocuklar benden büyülendiler çünkü tabii ki Çinli değildim, o

one of those strange Lao wise so they were they were talking to me and then I

garip Lao bilgelerinden biriydim, bu yüzden benimle konuşuyorlardı ve sonra oyun

was playing and being silly and then one of the journalists came over to me and

oynuyordum ve saçmalıyordum ve sonra gazetecilerden biri yanıma geldi. ve

started asking questions about my work and then the following week they printed

işimle ilgili sorular sormaya başladılar ve ertesi hafta Çin'de

this huge newspaper article all about me and my work in China so I don't know how

benim ve işimle ilgili bu büyük gazete makalesini yayınladılar, bu yüzden nasıl

it happened but it did happen a lot in China one moment I was standing there

oldu bilmiyorum ama Çin'de çok oldu bir an orada durup

minding my own business and the next moment I was on television talking to

düşünüyordum kendi işim ve bir sonraki an televizyonda

millions of people very strange so to answer your question

milyonlarca insanla konuşuyordum çok garip bu yüzden sorunuzu cevaplamak için evet yaptım Çocuklara

yes I did I I did enjoy teaching children I enjoyed teaching people of

öğretmekten zevk aldım

all ages to be honest Louie Louie amana's asks what do you think of

Her yaştan insana dürüst olmayı öğretmekten zevk aldım Louie Louie amana ne düşünüyorsun diye soruyor

bird-watching I think bird-watching is great fun I do

kuş gözlemciliği Kuş gözlemciliğinin çok eğlenceli olduğunu düşünüyorum İlk videolarımdan

it myself for those who have seen some of my very early videos I used to film

bazılarını izleyenler için kendim yapıyorum

the birds all the time sometimes you might see the birds in my recorded

Kuşları her zaman filme alırdım bazen kaydedilmiş derslerimde de kuşları görebilirsiniz

lessons as well mr. Duncan you look very handsome wearing your hat thank you very

. Duncan şapkanı takarken çok yakışıklı görünüyorsun çok teşekkür ederim

much I wear the hat to keep my head warm because my brain gets very cold

şapkayı kafamı sıcak tutmak için takıyorum çünkü beynim bazen çok soğuyor

sometimes and then it stops working yeah do you want to visit Vietnam I've always

ve sonra çalışmayı bırakıyor evet Vietnam'ı ziyaret etmek ister misin Vietnam'dan her zaman

been very fascinated by Vietnam and I know that I have a lot of people

çok etkilenmişimdir ve Vietnam'da izleyen pek çok insan olduğunu biliyorum

watching in Vietnam hello - c-czar hello Cesar watching in Mexico a big hello to

merhaba - c-czar merhaba Cesar Meksika'da izliyor size büyük bir merhaba çocuklar için

you you must have been an amazing teacher for the children I'm sure you

harika bir öğretmen olmuş olmalısınız Eminim

were loved by them Thank You Kathy yes I became quite popular with the the

onlar tarafından sevildiniz Teşekkürler Kathy evet Daha genç sınıflar arasında oldukça popüler oldum,

younger classes I don't know why but I think it's because I was a native

neden bilmiyorum ama bunun anadili İngilizce olduğu için olduğunu düşünüyorum, yani

speaker so because I was a native English speaker and of course I was

anadili İngilizce olduğu için ve tabii ki

English and my English is very clear a lot of people wanted me to teach them

İngiliz'dim ve İngilizcem çok net, birçok insan istedi ebeveynler de dahil olmak üzere onlara öğretmem gerekiyordu

including the parents and that's one of the things I did notice about Chinese

ve Çinli ebeveynler hakkında fark ettiğim şeylerden biri de bu, konu çocuklarına

parents they are very strict when it comes to their children

geldiğinde çok katılar,

new things they are very strict I think it is time that you went back to the

çok katılar, bence stüdyoya geri dönmenin zamanı geldi,

studio well my studio at the moment is outside

peki benim stüdyom şu anda dışarıda

Pedro it's outside I'm enjoying this even though the the flies keep biting me

Pedro dışarıda Sinekler beni

on my legs and other places what is the weather like today it is cool but

bacaklarımdan ve diğer yerlerimden ısırmaya devam etse de bundan keyif alıyorum bugün hava nasıl serin ama

apparently tomorrow it's going to get very hot here 30 degrees tomorrow and on

görünüşe göre yarın burası çok sıcak olacak yarın 30 derece ve

Tuesday they think it might be around 34 34 degrees on Tuesday that's hot really

Salı günü havanın 34 34 derece civarında olabileceğini düşünüyorlar Salı günü çok sıcak gerçekten

I think my brain will melt do you ever feel like visiting Canada huh Mira hello

beynimin eriyeceğini düşünüyorum hiç Kanada'yı ziyaret etmek istiyor musunuz huh Mira merhaba huh

huh Mira I I actually know someone who's gone to live in Canada mister Steve's

Mira I Aslında Kanada'da yaşamaya giden birini tanıyorum bay Steve'in

nephew is now living in Canada and really enjoying life there I have heard

yeğeni şimdi yaşıyor Kanada'da ve orada hayattan gerçekten zevk alıyorum

some really nice things about Canada apparently it is a very nice place to

Kanada hakkında gerçekten güzel şeyler duydum görünüşe göre burası yaşamak için çok güzel bir yer

live that's what I've heard today we are talking about words and phrases to do

bugün duyduğum şey buydu resim kelime resim ile ilgili kelime ve deyimlerden bahsediyoruz

with picture the word picture and there you can see picture phrases and idioms

ve orada yapabilirsiniz resimli ifadeleri ve deyimleri görün,

so that is what we are going to look at today for the rest of the lesson and of

böylece bugün dersin geri kalanında buna bakacağız ve

course I will be chatting to you as well

tabii ki sizinle de sohbet edeceğim

Louise oh thank you very much for your photographs

Louise oh fotoğraflarınız için çok teşekkür ederim

Louise Mendes thank you very much for your photographs of your holiday in poor

Louise Mendes çok teşekkür ederim ilginiz için zavallı Nick'teki tatilinizin fotoğrafları

Nick a very interesting name poor Nick and it does look very nice I did see the

çok ilginç bir isim zavallı Nick ve çok güzel görünüyor

pictures that you sent of the beach a lot of people sunbathing on the beach so

Gönderdiğiniz sahilde güneşlenen birçok insanın resimlerini gördüm, bu yüzden

thank you Luis and I hope you were enjoying your time on the coast

teşekkür ederim Luis ve umarım zamanınızdan zevk alıyorsunuzdur. sahilde

mr. Duncan are you interested in politicians and politics I am interested

bay Duncan sen siyasetçilerle ve siyasetle ilgileniyor musun ben ilgileniyorum

but sometimes you have to be careful what you say so there is there is a

ama bazen ne söylediğine dikkat etmelisin yani çok

well-known phrase there is never talk about religion or politics you must be

iyi bilinen bir söz vardır asla din veya siyaset hakkında konuşulmaz

very careful sometimes when you are talking about those particular subjects

bazen hakkında konuşurken çok dikkatli olmalısın bu belirli konular

but yes to answer your question I am very interested in politics I think at

ama evet, sorunuzu cevaplamak için siyasetle çok ilgileniyorum sanırım şu

the moment we are living through a very interesting time both overseas and also

anda hem denizaşırı ülkelerde hem de

here in the UK in fact everything is changing on Tuesday we are going to have

burada Birleşik Krallık'ta çok ilginç bir dönemden geçiyoruz aslında Salı günü her şey değişiyor

a new leader on Tuesday so oh we haven't had a view yet yes let's have a look at

yeni bir dönem geçireceğiz salı günü lider yani ah daha manzaramız olmadı evet

the view so there it is the view looking over into the distance I forgot to do it

manzaraya bir bakalım yani işte uzaktan bakan manzara ben yapmayı unutmuşum

how could I forget the lovely view so therefore those asking where I am you

nasıl unuturum o güzel manzarayı o yüzden nerede diyenler Kırsal

can see that I'm in the countryside and there is the view behind me and you can

kesimdeyim ve arkamda bir manzara var ve

see there are no cars no buses no underground no big London I know houses

görebiliyorsunuz, araba yok, otobüs yok, metro yok, büyük Londra yok, parlamentonun evlerini biliyorum,

of parliament it's lovely and quiet all you can hear are the birds and me I'm

güzel ve sessiz, tüm duyabildiğiniz kuşlar ve ben

not sure which is worse really so there you go please what did you study

hangisinin daha kötü olduğundan emin değilim gerçekten o yüzden buyurun lütfen ne okudunuz

it's school well can I just tell you it's school I was very good at English

bu okul iyi size sadece okul olduğunu söyleyebilirim İngilizcede çok iyiydim

you might be surprised to hear that but I was very good at it English the the

bunu duyunca şaşırabilirsiniz ama ben çok iyiydim İngilizcede

the actual subject that I was bad at was maths I was terrible at maths really

Kötü olduğum asıl konu matematikti Matematikte gerçekten berbattım

Cathy asks do British people discuss politics or is it taboo

Cathy, İngilizlerin siyaseti tartışıp tartışmadıklarını soruyor yoksa bu bir tabu mu?

I like that word if something is taboo it means it should not be talked about

or discussed some people like to talk about politics I think generally

siyaset hakkında konuşmak bence genel olarak

everyone is interested in politics to a certain degree so some people like

herkes siyasetle belli bir dereceye kadar ilgileniyor bu yüzden bazı insanlar

politics a little bit they like to watch the news and find out about what's

siyaseti biraz seviyorlar haberleri izlemeyi ve

happening in the world other people are really crazy about politics they enjoy

dünyada neler olup bittiğini öğrenmeyi seviyorlar diğer insanlar siyaset hakkında konuşmaktan gerçekten deli oluyorlar

talking about it all the time Jamelia makes a very good point

Jamelia her zaman çok iyi bir noktaya değiniyor,

it looks like teaching in China has been a priceless experience for you mr.

görünüşe göre Çin'de öğretmenlik yapmak sizin için paha biçilemez bir deneyim oldu Bay.

Duncan I think so I learned so many things about other people human nature

Duncan Çin'de geçirdiğim dört yıl boyunca diğer insanların insan doğası

and of course about myself during my four years in China so yes it was an

ve tabii ki kendim hakkında çok şey öğrendiğimi düşünüyorum bu yüzden evet bu

amazing experience and one I will never forget how can I put this statement in

harika bir deneyimdi ve asla unutmayacağım bir deneyimdi bu ifadeyi

the correct form the ship came at the deck I don't know what you mean I don't

doğru forma nasıl koyabilirim gemi güverteye geldi ne demek istediğini bilmiyorum

know what you're trying to explain there or what you're trying to say the ship

orada ne anlatmaya çalıştığını veya ne demeye çalıştığını bilmiyorum gemi

came at the deck maybe you need you mean the level the level but I'm not quite

güverteye geldi belki ihtiyacın var seviyeyi kastediyorsun ama ben

sure what the the context of that sentence is grow up grow up oh hello

Bu cümlenin içeriğinin ne olduğundan tam olarak emin değilim büyümek büyümek oh merhaba

again I haven't seen you for a long time either I was terrible at maths or I was

yine seni uzun zamandır görmedim ya matematikte berbattım ya da

terrible at maths you can say that you are you were terrible at maths I know

matematikte berbattım diyebilirsin sen öyleydin matematikte berbatım

good at maths I'm no good at maths so we don't say in maths we say at I was

matematikte iyi biliyorum matematikte iyi değilim bu yüzden matematikte söylemiyoruz

terrible at maths at school too am says are you happy to be famous

okulda matematikte berbattım ben de ünlü olmaktan mutlu musun

you mean me I'm not sure if I'm famous I never I never think that I'm famous

diyor beni kastediyorsun emin değilim Eğer ünlüysem asla ünlü olduğumu düşünmem

because when you watch YouTube there are many people on YouTube who are very

çünkü YouTube'u izlediğinizde YouTube'da çok ünlü olan birçok insan var

famous really really famous so I don't think

gerçekten çok ünlü bu yüzden

I'm the same as them to be honest so I don't think I am the same as them a lot

dürüst olmak gerekirse onlarla aynı olduğumu düşünmüyorum bu yüzden Onlarla aynı olduğumu düşünmüyorum

of people last week we're talking about cricket and I've always been very

geçen hafta birçok insan kriketten bahsediyoruz ve ben her zaman

fascinated by cricket but I don't really understand the game there is one part of

kriketten çok etkilenmişimdir ama oyunu gerçekten anlamıyorum kriketin bir kısmı vardır

cricket that always confuses me and sometimes I hear a certain thing shouted

ki her zaman kafamı karıştırıyor ve bazen belirli bir şeyin bağırdığını duyuyorum

owls that owls at owls that what does that mean

baykuşlar o baykuşlar baykuşlara bu ne anlama geliyor baykuşlar

owls that and why do they shout it politics is life but some politicians

ve neden siyaset hayattır diye bağırıyorlar ama bazı politikacılar

are corrupt I suppose so yes you can find corruption

yozlaşmış sanırım bu yüzden evet yozlaşmayı

everywhere in life even in everyday situations you might find a certain type

hayatın her yerinde, hatta her gün bulabilirsiniz belirli bir tür

of corruption taking place famous these stupid trending youtubers are not worth

yozlaşmanın meydana geldiğini görebileceğiniz durumlarda ünlü bu aptal trend youtuberlar

a single cent well they are worth probably millions but I'm not

tek kuruş bile etmezler, muhtemelen milyonlar değerindedirler ama ben

did you study maths well when you were at high school no no I was terrible at

lisedeyken matematiği iyi çalışmadınız mı hayır hayır ben berbattım

maths I was really bad at mathematics engineer says you are a very well-known

matematikte matematikte gerçekten kötüydüm mühendis senin çok iyi tanınan

person many of the people all over the world are watching you now don't say

biri olduğunu söylüyor dünyanın her yerinden birçok insan seni izliyor şimdi

that I'll get all shy I'll become Shh oh I see

you are asking the ship came at the I think the word you are trying to explain

öyle deme utanacağım geminin geldiğini sormak sanırım açıklamaya çalıştığınız kelime rıhtım

there is dock D o c k so when a ship goes into the harbour or into the port

var rıhtım yani bir gemi limana ya da limana girdiğinde yanaşacak rıhtıma

it will dock dock so the ship will come into the harbor

yanaşacak yani gemi limana gelecek

or it will slowly go into the port and then it will dock so that means it will

ya da yavaşça limana girecek liman ve sonra yanaşacak yani

go to a certain place and stop it's a bit like parking a car when you park a

belli bir yere gidip duracak bu biraz araba park etmek gibi araba park ederken arabanı

car you park your car so when you park your ship

park ediyorsun yani gemini park ettiğinde yanaşıyorsun

you dock you dock so the dock is the place that you go to to unload your

yanaşıyorsun yani rıhtım kargonuzu boşaltmak

cargo or to receive cargo and the thing that you are doing you are docking you

veya kargoyu teslim almak için gittiğiniz yer ve yaptığınız şey yanaşıyorsunuz yanaşıyorsunuz bu

dock so it can be used as a noun and a verb as well sometimes I have nightmares

yüzden isim ve fiil olarak da kullanılabiliyor bazen kabus görüyorum

I dream about having a maths exam I hate maths as well so in British

rüyamda matematik sınavına girdiğimi görüyorum ben matematikten de nefret ederim bu yüzden İngiliz

English we normally say maths maths in American English they say math math so

İngilizcesinde normalde matematik Amerikan İngilizcesinde matematik deriz onlar matematik matematik derler yani bu kelimenin telaffuzu

there is a difference between the pronunciation of that word maths British

arasında bir fark vardır

English math American English I sometimes have nightmares about sitting

in an exam and I have no clothes on I'm naked completely naked what does that

üzerimde çıplakım tamamen çıplakım bu ne

mean maybe I've shared too much information with you there I think so

anlama geliyor belki seninle orada çok fazla bilgi paylaştım öyle düşünüyorum o yüzden bugün

so let's have a look at some words now to do with picture some phrases that we

bakacağımız bazı cümleleri resimlemek için şimdi bazı kelimelere bir göz atalım hadi

are going to look at today so let's have a look at the first one I hope you don't

ilkine bir bakalım umarım

mind oh he's a nice happy one so here is the first one picture of health picture

aldırmazsın oh o güzel mutlu biri işte ilk sağlık resmi

of health a picture of health it is a phrase that means to look healthy and

sağlık resmi sağlık sağlıklı görünmek ve

well you appear fit and in good shape you

iyi görünüyorsun anlamına gelen bir deyimdir formda ve formda

look the picture of health I didn't know he was ill he always

görünüyorsun sağlığın resmine benziyorsun onun hasta olduğunu bilmiyordum o bana hep

looked the picture of health to me I didn't know he was ill he always looked

sağlık resmine baktı hasta olduğunu bilmiyordum o

the picture of health to me picture of health so there is an interesting phrase

bana hep sağlık resmine baktı o yüzden orada

that uses the word picture of course a picture can be any image it can be a

resim kelimesini kullanan ilginç bir deyim tabi ki resim herhangi bir görüntü olabilir

painting it can be a drawing it might be the thing you see when you watch the

resim olabilir çizim olabilir televizyon seyrederken gördüğünüz şey olabilir

television it can also be a photograph so the thing you are looking at now is a

fotoğraf da olabilir yani olduğunuz şey şimdi bakmak bir

picture but of course it is a moving picture another one now oh this is so

resim ama tabii ki hareketli bir resim başka bir şimdi oh bu çok

lovely and romantic so this is something you might say when you are feeling in

sevimli ve romantik yani bu aşık hissettiğinizde söyleyebileceğiniz bir şey kendinizi

love when you are feeling very romantic you might say a picture paints a

çok romantik hissettiğinizde bir resmin bir resim çizdiğini söyleyebilirsiniz

thousand words that means the image observed can mean so many things the

bin kelime demek ki gözlenen görüntünün birçok anlamı olabilir

thing you are looking at can have so many meanings a picture paints a

baktığın şeyin birçok anlamı olabilir bir resim

thousand words and there is a song as well if a picture paints a thousand

bin kelimeyi resmediyor ve bir de şarkı var bir resim bin

words then how can I paint you if a very famous song called if and that is a line

kelimeyi anlatıyorsa ben seni nasıl resmedeyim if adlı çok ünlü bir şarkı ve bu şarkıdan bir satır,

from the song if a picture paints a thousand words then why can't I paint

eğer bir resim bin kelimeyi resmediyorsa o zaman neden

you the words they all come true something like that I'm not a very good

seni resmedemeyeyim, kelimelerin hepsi gerçek oluyor öyle bir şey ki ben çok iyi bir

singer I apologize oh hello - Roberto hello Roberto Rodriguez watching in

şarkıcı değilim özür dilerim ah merhaba - Roberto merhaba Roberto Rodriguez Brezilya'da izliyor

Brazil I know I have a lot of people watching in Brazil I am always very

Biliyorum Brezilya'da izleyen çok insan var biliyorum Matematikte iyi olan insanları her zaman çok

jealous of people who are good at mathematics

kıskanmışımdır

I always feel slightly envious of people who are good at maths

Matematikte iyi olan insanları hep biraz kıskanmışımdır

Helena Helena is here oh hello Helena nice to see you today I know that only

Helena Helena burada oh merhaba Helena bugün seni görmek güzel sadece

four countries play cricket is that right yes I think that might be

dört ülkenin kriket oynadığını biliyorum bu doğru evet bence bu

right as you can tell I don't know much about cricket

doğru olabilir kriket hakkında fazla bilgim yok

I don't follow cricket but I do remember that whenever I watch a cricket match

kriket takip etmiyorum ama ne zaman bir kriket izlesem bunu hatırlıyorum kriket maçında

sometimes they will shout owls at owls that what does that mean

bazen baykuşlara baykuşlar diye bağırırlar, bu ne anlama geliyor

owls that if by Telesur vollis yes Kojak he was an actor with a bald head

baykuşlar, eğer Telesur vollis evet Kojak kel kafalı bir aktörse

and he would always suck on a lollipop yes tell us of Alice although he wasn't

ve her zaman bir lolipop emerse evet bize Alice'i anlat o şarkı söylemese de

singing he was talking so he doesn't actually sing the song it is actually a

konuşuyordu bu yüzden şarkıyı aslında söylemiyor aslında

very old song do women play cricket yes they do there are women's cricket teams

çok eski bir şarkı kadınlar kriket oynar mı evet oynuyorlar İngiltere'de kadın kriket takımları var başka

in the UK I don't know about anywhere else but there are some countries that

bir yer bilmiyorum ama iyi bilinen bazı ülkeler var

are well known for their cricket skills I suppose you might mention India

kriket becerileri için sanırım Hindistan

Pakistan and here is well hello to Anna nice to see you here I do like it when

Pakistan'dan bahsedebilirsiniz ve burada Anna'ya merhaba sizi burada görmek güzel

people say hello to each other on the live chat it makes me feel all warm and

İnsanların canlı sohbette birbirlerine merhaba demesi hoşuma gidiyor Palmyra'ya sıcak ve

fuzzy hello to Palmyra from Alamgir not only full countries play cricket there

tüylü bir merhaba hissettiriyor Alamgir sadece tam ülkeler kriket oynamakla kalmıyor, iyi

are a lot of countries that play cricket well I suppose I mean professionally so

kriket oynayan birçok ülke var sanırım profesyonel olarak demek istiyorum bu yüzden

I only know of maybe three countries so India Pakistan and the UK but I'm sure

sadece üç ülke biliyorum, yani Hindistan Pakistan ve Birleşik Krallık ama eminim

there are other countries as well I think they might play cricket in the USA

başka ülkeler de vardır bence onlar ABD'de kriket oynayabilir

I think so

Sanırım bu yüzden

Leena is watching my livestream on the toilet does it help you

Leena tuvalette canlı yayınımı izliyor size yardımcı oluyor mu bu

it's my livestream helping you to have your livestream what are the differences

benim canlı yayınım canlı yayınınızı yapmanıza yardımcı oluyor

between phrases and sentences well a phrase is something that has a certain

deyimler ve cümleler arasındaki farklar nelerdir peki bir deyim belirli bir anlamı olan bir şeydir

meaning it is contained within that sentence it has a specific meaning

o cümlenin içinde belirli bir anlamı vardır

whereas a sentence can explain things or describe things it can be many different

oysa bir cümle bir şeyleri açıklayabilir veya bir şeyleri tarif edebilir, birçok farklı

things so a sentence is just a general thing that is being said or written I

şey olabilir, yani bir cümle sadece söylenen veya yazılan genel bir şeydir

was good at maths but I am jealous of people who can easily speak because I'm

Matematikte iyiydim ama insanları kıskanırım rahat konuşabiliyor çünkü ben

not a talkative person I see well I'm jealous of people who can do

konuşkan bir insan değilim iyi görüyorum matematik yapabilen insanları kıskanıyorum bence

mathematics I think it's amazing especially those really clever people

harika özellikle bunu kafasında yapabilen gerçekten zeki insanlar

who can do it in their head they don't even need a calculator it's not fair

hesap makinesine bile ihtiyaç duymuyorlar güzel

another picture frame oh here's another nice I've noticed

başka bir resim çerçevesi oh işte başka bir güzel

something a lot of these phrases on nice phrases they're lovely and here is

bir şey fark ettim güzel ifadelerdeki bu ifadelerden çok hoşlar ve işte

another one right now isn't that nice ah you look as pretty as a picture isn't

şimdi bir tane daha güzel değil mi ah bir resim kadar güzel görünüyorsun o kadar da

that nice pretty as a picture this is a compliment that is given to

güzel değil resim kadar güzel bu,

show that someone looks attractive you look as pretty as a picture oh wow you

birinin çekici göründüğünü göstermek için verilen bir iltifattır sen bir resim kadar güzelsin oh vay be

look as pretty as a picture today you look as pretty as a picture today isn't

bugün bir resim kadar güzelsin bugün bir resim kadar güzelsin bugün

nice so there another phrase using the word picture and I was quite surprised

güzel değil yani başka bir söz var resim kelimesini kullanıyorum ve çok olduğunu görünce oldukça şaşırdım

to find that there are many there are actually quite a few in fact I have a

aslında epeyce var aslında içimde

strange feeling that I'm I miss some of them out hello to tanu

garip bir his var bazılarını özledim tanuya merhaba

hello tanu tanu says we were defeated in the Cricket semi-final by the

merhaba tanu tanu yenildik diyor Hollanda'dan kriket yarı finali Kriket

Netherlands I don't know much about cricket all I know is that sometimes

hakkında pek bir şey bilmiyorum, tek bildiğim bazen

they shout outs at all that is anyone going to tell me what it means and why

herkesin bana bunun ne anlama geldiğini ve neden

they say it hello to sow Sanna South Saint Sarah hello to you I know that you

Sanna South Saint Sarah'ya merhaba dediklerini söyleyecek kadar bağırdıkları.

have started to watch my live streams regularly for which I thank you very

Canlı yayınlarımı düzenli olarak izlemeye başladığınızı biliyorum, bunun için çok teşekkür ederim,

much

can you use that as a pick-up line ah I suppose so yes I suppose you could say

bunu bir tavlama cümlesi olarak kullanabilir misiniz?

oh hello there can I just say you look as pretty as a picture you look

resim kadar güzelsin

beautiful you are saying that someone looks attractive maybe your daughter is

güzel görünüyorsun birinin çekici göründüğünü söylüyorsun belki kızın

going off to prom night and she's wearing a beautiful dress you might say

balo gecesine gidiyor ve güzel bir elbise giyiyor diyebilirsin

oh dear oh darling my lovely daughter you you

ah canım ah sevgili kızım sen

look as pretty as a picture in Spain we know nothing about cricket well maybe I

ispanyadaki bir resim kadar güzelsin biz kriket hakkında hiçbir şey bilmiyorum belki de

should move to Spain hi mr. Duncan you look as pretty as a picture

İspanya'ya taşınmalıyım merhaba bayım. Duncan bugün bir resim kadar güzel görünüyorsun

today Thank You Bruno oh I'm getting embarrassed now thank you

Teşekkürler Bruno oh utanmaya başladım, teşekkürler

what a lovely compliment Libra says hello mr. Duncan

ne güzel bir iltifat Terazi merhaba diyor bay. Duncan

I am from Indonesia do you know Indonesia

Endonezyalıyım Endonezya'yı biliyor musunuz

I've heard of Indonesia yes of course I know it I have a lot of people watching

Endonezya'yı duymuştum evet tabii ki biliyorum Endonezya'da izleyen çok insan var TS adında çok sık izleyen

in Indonesia I have a lovely young lady called TS who watches quite often from

sevimli bir genç bayan var

can you please show again the picture hum is huh Mira which picture do you

lütfen resmi tekrar gösterir misiniz hum is huh Mira hangi resmi

want to see please tell me the picture that you would like to see are you a fan

görmek istiyorsunuz lütfen bana görmek istediğiniz resmi söyleyin tenis hayranı mısınız

of tennis mr. Jenkin I don't really play much sport I'll be honest with you I

bayım? Jenkin, pek spor yapmam, sana karşı dürüst olacağım,

don't I don't play much sport oh I see sag women do sag women do says the word

pek spor yapmam, oh görüyorum, sarkık kadınlar sarkıyor, kadınlar yapıyor,

you mentioned about cricket sounds like how's that now as I understand it they

kriket hakkında bahsettiğin kelime, şimdi nasılmış gibi geliyor, benim gibi anlayın,

they will shout owls at when someone is out

birisi dışarıdayken baykuş gibi bağıracaklar,

so maybe the ball will hit the the things things that stick up I think

bu yüzden belki top şu şeylere çarpacak, yapışan şeyler, sanırım bunlara kütük deniyor,

they're called stumps as you can tell I know nothing about cricket

anlayabileceğiniz gibi, kriket hakkında hiçbir şey bilmiyorum,

I don't they wouldn't let me play cricket at school they said I was too

izin vermezler okulda kriket oynuyorum çok kırılgan olduğumu söylediler şaka

fragile I'm not joking mr. Duncan can we say that your garden looks like a

yapmıyorum bayım. Duncan bahçenizin bir resim gibi göründüğünü söyleyebilir miyiz evet diyebilir misiniz evet diyebilir misiniz

picture yes you could you could say that yes II your your garden looks is pretty

II bahçenizin görünüşü

as a picture if something is attractive you can say it is as pretty as a picture

bir resim kadar güzel eğer bir şey çekiciyse bir resim kadar güzel diyebilirsiniz

it's three o'clock everyone three o'clock already I can't believe it so

saat üç herkes üç saat çoktan inanamıyorum,

what which picture do you want to see again can you show the picture again

hangi resmi tekrar görmek istiyorsun hangi resmi tekrar gösterir misin

which picture I don't know which picture you are talking about hello from Alan

hangi resimden bahsettiğini bilmiyorum Alan Fernando'dan merhaba

Fernando hello Alan is it your first time here if it is please let me know

merhaba Alan ilk seferin mi buradaysa, lütfen

Cathy mr. Duncan I don't understand the phrase a picture paints a thousand words

Cathy mr. Duncan, bir resim bin kelimeyi boyar ifadesini anlamıyorum,

would you mind giving another example we can say that one thing can mean many

başka bir örnek verir misiniz, bir şeyin birçok insan için birçok şey ifade edebileceğini söyleyebiliriz,

things to many people so maybe a thing that is seen or maybe

bu nedenle belki görülen bir şeyin veya belki de

something that is viewed can have many different meanings or maybe it

görüntülenen bir şeyin birçok farklı anlamı olabilir. anlamlar veya belki de zihninize

is something that brings many different emotions to your mind so a picture

birçok farklı duygu getiren bir şeydir, bu nedenle bir resim

paints a thousand words there are many ways to express something that looks

bin kelimeyi boyar güzel veya çekici görünen bir şeyi ifade etmenin birçok yolu vardır

beautiful or attractive you have a really nice view there Thank You Alan

orada gerçekten güzel bir manzaranız vardır Teşekkürler Alan

and also thank you very much to Alan Fernando Acosta Valdes

ve ayrıca çok teşekkür ederim Alan Fernando Acosta Valdes

I love your name by the way Oh Alan says it's my first time here on the live chat

Bu arada adınızı seviyorum Oh Alan, canlı sohbete ilk kez geldiğimi söylüyor,

so I think that deserves a round of applause

bu yüzden bence bu bir alkışı hak ediyor aferin

well done Thank You Allen and welcome welcome to the live stream I am now

Teşekkürler Allen ve hoşgeldin canlı yayına hoş geldin artık

covered covered in flies there are flies all over me and they're biting me does

üzerim örtülü sinekler her tarafımda sinekler var ve beni ısırıyorlar

it feel very good the live chat is very busy today as it always is on a Sunday

çok iyi hissettiriyor mu canlı sohbet bugün çok meşgul çünkü her zaman bir Pazar günü olduğu için

it's always busy on a Sunday for those asking where mr. Steve is he's not here

pazar günü her zaman meşgul bayım nerede diye soranlara. Steve burada değil o

he's not actually here today he's gone away actually he's not here at all

aslında burada değil bugün gitti aslında hiç burada değil işte

here's another one when you paint a picture you paint on canvas so you paint

bir resim daha çizdiğinde tuvale çiziyorsun yani

a picture you paint your picture on canvas so we can use the phrase a fresh

bir resim yapıyorsun tuvale kendi resmini yapıyorsun böylece taze bir ifade kullanabiliriz

canvas fresh canvas can you hear the birds there is a goldfinch just above my

kanvas taze kanvas kuşları duyabiliyor musunuz başımın hemen üzerinde bir saka kuşu var

head can you hear the Goldfinch

saka kuşunu duyabiliyor musunuz

hello mr. Goldfinch so when we have a fresh canvas it means to start from

merhaba bayım. Saka kuşu yani yeni bir tuvalimiz olduğunda,

fresh or to begin again with a view to improvement so if you want to improve

taze bir tuvalden başlamak veya iyileştirme amacıyla yeniden başlamak anlamına gelir, bu nedenle

something or do something again and get better results you can start with a

bir şeyi iyileştirmek veya bir şeyi yeniden yapmak ve daha iyi sonuçlar almak istiyorsanız, yeni bir tuvalle başlayabilirsiniz,

fresh canvas a fresh canvas let's forget all about our differences and start with

taze bir tuvali unutalım tüm farklılıklarımız hakkında ve

a fresh canvas so there is an is a quick example I am being eaten alive by flies

yeni bir tuvalle başlayın, bu yüzden hızlı bir örnek var Sinekler tarafından canlı canlı yeniliyorum

they are everywhere tiny little flies called Thunder bugs

onlar her yerdeler Thunder böcekleri denen minik küçük sinekler

they are everywhere so a fresh canvas means to start again to start over to

her yerdeler yani yeni bir tuval yeniden başlamak demektir baştan

begin again normally with a view to improvement

başlamak için yine normal olarak iyileştirme

or making some sort of improvement a fresh canvas do you know what mala cares

veya bir tür iyileştirme yapma amacıyla yeni bir tuval Endonezya'daki mala cares

island in Indonesia means in Portuguese I in Portuguese language these flies are

adasının Portekizce'de ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Portekizce'de bu sinekler

driving me crazy do you know what the mala mala cooze

beni deli ediyor Endonezya'daki mala mala cooze

island in Indonesia means in Portuguese no I don't know that Louis I'm sure you

adasının ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Portekizce hayır Louis'i bilmiyorum Eminim

will tell me I have a phrase I have a phrase that I need to learn mala quick

bana bir cümlem olduğunu söyleyeceksin Bir cümlem var ki öğrenmem gerekiyor mala hızlı

mala Keys Island what does it mean doctor Shambhu Sharma says you are a

mala Keys Adası bunun ne anlama geldiğini doktor Shambhu Sharma senin

unique actor I love your body language at the time of teaching I always promote

eşsiz bir aktör olduğunu söylüyor ben ders verirken vücut dilinizi seviyorum YouTube kanalınızı her zaman tanıtırım

your YouTube channel thank you very much that's very kind of you I learned native

çok teşekkür ederim çok naziksiniz

pronunciation through your channel and I am from India that is very kind of you

kanalınız aracılığıyla yerel telaffuzu öğrendim ve ben Hindistanlıyım bunu söylemeniz çok naziksiniz bunu

to say I'm pleased to hear that you enjoy my lessons I have been doing this

duymaktan memnun oldum derslerimden zevk almanı uzun zamandır yapıyorum bunu

for a long time 13 years October the 31st this year will

13 yıldır 31 ekim bu yıl

be my 13th anniversary on YouTube 13 years I have been a fan of yours so far

youtube'daki 13. yılım olacak 13 yıldır senin hayranınım

that's very nice of you to say so there are quite a few countries that are

planning to go to the moon would you like to go to the moon would you like to

aya gitmeyi planlayan birkaç ülke aya gitmek ister misiniz uzaya gitmek ister misiniz

go into space I'm not sure if I want to because it looks pretty dangerous up

emin değilim çünkü

there it looks quite dangerous Lewis says it means crazy Oh apparently the

orası oldukça tehlikeli görünüyor lewis bunun şu anlama geldiğini söylüyor çılgın Oh görünüşe göre

island the island in Indonesia the maliki island in Indonesia actually

ada Endonezya'daki ada Endonezya'daki maliki adası aslında

means crazy so that's actually the meaning of it so they call it crazy

deli anlamına geliyor yani aslında anlamı bu bu yüzden ona çılgın

island maybe that's where I should live some people say mr. Duncan you belong

ada diyorlar belki de orada yaşamalıyım bazı insanlar diyor bay. Duncan sen

on crazy island thank you very much buchumi says 13 years yes I've been

çılgın bir adaya aitsin çok teşekkür ederim buchumi 13 yıldır evet diyor

doing this for 13 years on YouTube I started my channel on the 31st of

bunu YouTube'da 13 yıldır yapıyorum Kanalımı 31

October 2006 when YouTube was really really basic there were no adverts that

Ekim 2006'da YouTube'un gerçekten çok basit olduğu bir zamanda reklamların

there were no big companies posting videos it was a very different time a

olmadığı bir zamanda açtım. büyük şirketler video gönderiyor çok farklı bir zamandı çok

very different time nice to see that Belarusian add a good birthday but did

farklı bir zaman Belaruslu'nun iyi bir doğum günü eklediğini görmek güzel ama

you get anything nice did you have a cake did you have a little drink

güzel bir şey aldın mı pasta yedin mi biraz içki içtin mi

maybe mmm mr. Duncan can you please put these words into a sentence now it would

belki mmm bay. Duncan lütfen bu kelimeleri bir cümleye çevirir misiniz, şimdi

appear that you are showing me parts of a boat so I think that these are parts

bana bir teknenin parçalarını gösteriyormuşsunuz gibi görünüyor, bu yüzden bunların teknenin parçaları olduğunu düşünüyorum, her şeyden

of the boat well first of all the hull is the outer casing so the outside of a

önce gövde dış kaplamadır, yani bir

boat the metal exterior is the hull normally we we talk about the hull as

teknenin dışı metal dış gövde normalde biz gövdeden

being the part that sits on the water the hull so it is the part that is on

suyun üzerine oturan kısım olarak bahsediyoruz gövde yani

the bottom of the boat the hull then there is the bow and the stern as I

teknenin altındaki kısım gövde sonra anladığım kadarıyla pruva ve kıç var

understand they are the front and the back and then there is the funnel well

ön ve arkadır ve sonra huni vardır, huni

funnel just means something that is round or something that tapers so funnel

sadece yuvarlak olan veya huniyi çok incelen bir şey anlamına gelir,

but also the chimney on a boat is also called a funnel so the thing that is on

ancak aynı zamanda bir teknedeki bacaya da huni denir, bu nedenle teknede olan şey

the boat and all the smoke comes from the engine it comes out from the funnel

ve tüm duman motordan geliyor huni

funnel that also can be used as a noun and a verb as well

hunisinden çıkıyor bu aynı zamanda bir isim ve fiil olarak da kullanılabilir,

I don't know many other languages I did learn Chinese and also I learned French

başka birçok dil bilmiyorum Çince öğrendim ve ayrıca Fransızca da öğrendim

as well mr. Duncan could it be that you hold a grudge against cricket no I don't

bay. Duncan krikete kin besliyor olabilir mi hayır

hate cricket I just don't play it there are many

kriketten nefret etmiyorum sadece oynamıyorum

things in life that I don't do but it doesn't mean I hate it

hayatta yapmadığım birçok şey var ama bu nefret ettiğim anlamına gelmez

tomé says I wish I had a great sense of humor like yours well I try my best to

tomé keşke diyor Benim de senin gibi harika bir mizah anlayışım vardı,

be happy every day every day is a new adventure one day I won't be able to do

her gün mutlu olmak için elimden geleni yapıyorum her gün yeni bir macera bir gün

this because I'll be dead hey mr. Duncan have you been lately we would love it if

bunu yapamayacağım çünkü öleceğim hey bay. Duncan son zamanlarda bulundun mu

you could suggest a few good decent English movies there is a very good TV

birkaç iyi İngilizce film önerebilirsen çok seviniriz çok iyi bir TV

show and there are some some episodes of this show on YouTube called mind your

şovu var ve YouTube'da bu şovun bazı bölümleri var Mind your

language very funny TV show and it is all about

language çok komik bir TV şovu ve her şey hakkında İkinci Dil

people who are learning English as a Second Language so we have another word

olarak İngilizce öğrenen insanlar, bu yüzden resimle bağlantılı başka bir kelimemiz var

connected to picture because I will be going sooo

çünkü ben çok vay gideceğim

wow I can't believe how quickly today's live stream has gone it's gone by so

Bugünkü canlı yayının ne kadar çabuk geçtiğine inanamıyorum, çok

quickly don't you think first so quickly

hızlı geçti, ilk önce bu kadar çabuk düşünmüyor musunuz? resmin

here's another one out of the picture if you are out of the picture another

dışında olmak için resim kelimesini

phrase that uses the word picture to be out of the picture means to be out of

kullanan başka bir ifade, resmin dışında olmak,

the way and no longer around or involved with things so you are no longer around

yoldan çekilmek ve artık etrafta olmamak veya bir şeylerle ilgilenmemek, dolayısıyla artık etrafınızda

you are no longer involved with what is happening you are out of the picture you

değilsiniz anlamına gelir. artık olanlarla ilgilenmiyorsun, resmin dışındasın,

are out of the way and no longer around or involved with things you are out of

yolun dışındasın ve artık etrafta ya da bu şeylerin içinde değilsin, resmin dışındasın,

the picture don't worry about my ex-girlfriend turning

eski kız arkadaşımın dönüşmesi konusunda endişelenme,

she is out of the picture now don't worry about my ex-girlfriend turning up

o artık resmin dışında. ' eski kız arkadaşımın buraya gelmesinden endişelenme,

here she is out of the picture now she's no longer around I don't see her anymore

o artık ortalıkta yok Artık onu görmüyorum,

she is no longer a part of my life some very good expressions some very good

artık hayatımın bir parçası değil, bazı çok güzel ifadeler, bugün bazı çok güzel

expressions today I must say I think I've done a very good job of finding

ifadeler söylemeliyim Bazı güzel yararlı ifadeler bulma konusunda çok iyi bir iş çıkardığımı düşünüyorum

some some nice useful expressions I want to try some chocolate cake chocolate

Çikolatalı kek çikolatalı

cookies Belarusian it's not fair you have been eating chocolate cake and

kurabiyeler Belarusça denemek istiyorum bu adil değil bir süredir çikolatalı kek ve

chocolate cookies I hope you saved one for me it's great to hear that you had a

çikolatalı kurabiyeler yiyorsun umarım bir tanesini benim için ayırmışsındır bunu duymak harika

nice time on your birthday I think so

doğum gününde iyi vakit geçirdiğini düşünüyorum,

does surety mean confidence surety means that something will happen so if you

kefil olmak güven demek, kefil olmak bir şeyin olacağı anlamına gelir, bu yüzden

have surety quite often it means it is destined to happen also you are I

sık sık kefil olursan bunun kaderinde olduğu anlamına gelir ve sanırım

suppose confident that it will happen who knows Russian there are a lot of

bunun olacağından eminsin orada Rusça bilen kim var

people in Russia watching right now and they know Russian they do mr. Duncan are

Şu anda Rusya'da pek çok insan izliyor ve Rusça biliyorlar, baylar. Duncan

you fluent in Chinese my Chinese is e d and e an e d and e an which means a

Çince'de akıcı mısın benim Çincem e d ve e an e d ve e an bu

little a little not much I hope that answers your question another phrase and

biraz biraz fazla değil umarım bu sorunuza başka bir cümleyi cevaplar ve

then it's almost time to go I can't believe it it's gone so fast today don't

sonra neredeyse gitme zamanı geldi Bu kadar hızlı gittiğine inanamıyorum bugün

you think I hope you're having a good time this weekend and everything is

umarım bu hafta sonu iyi vakit geçiriyorsundur ve her şey istediğin gibi

going your way you can picture someone doing something so you can picture

gidiyordur birini bir şey yaparken hayal edebilirsin böylece

someone doing something so this phrase means to imagine a person or a thing in

birini bir şey yaparken hayal edebilirsin yani bu ifade bir kişiyi veya bir şeyi belirli bir şekilde hayal etmek anlamına gelir bir şeyi

a certain situation or so you can imagine something you can

hayal edebilirsiniz bir

picture something in your mind if you can picture something in your mind

şeyi zihninizde canlandırabilirsiniz eğer bir şeyi zihninizde

it means you picture it you can picture something in your mind you imagine what

canlandırabiliyorsanız bu, onu hayal ettiğiniz anlamına gelir

it must be like to picture something or to picture someone doing something to

imagine a person or a thing in a certain situation or place for example I can

bir kişiyi veya bir şeyi belirli bir durumda veya yerde hayal etmek için örneğin ilk

still picture the way you looked the night we first met

tanıştığımız geceki halinizi hala hayal edebiliyorum

oh isn't that romantic I can still picture the way you looked the night we

oh o kadar da romantik değil mi Hala orada ilk tanıştığımız gece nasıl göründüğünü hayal edebiliyorum o

first met there you were standing in your lovely red dress and your

güzel kırmızı elbisen,

high-heeled shoes and that beautiful red lipstick unfortunately it was mr. Steve

yüksek topuklu ayakkabıların ve o güzel kırmızı rujunla ayakta durmak ne yazık ki Mr. Steve

say no more mr. Duncan Ola Ola says Louie Munoz thank you very much I can

artık bay demeyin. Duncan Ola Ola, Louie Munoz'a çok teşekkür ederim diyor

picture Belarusian talking Spanish I can picture Belarusian chocolate cake and

Belaruslunun İspanyolca konuştuğunu hayal edebiliyorum Belarus çikolatalı kekini

not giving any to me that's what I can picture hello mr. Duncan I hope you're

bana vermediğini hayal edebiliyorum merhaba bayım. Duncan umarım iyisindir Teşekkür

doing well Thank You Farah that's very kind of you

ederim Farah evet çok

to say yes I'm doing quite well I always wake up in the morning with a smile on

iyiyim demen çok nazik bir davranış Sabahları her zaman yüzümde bir gülümsemeyle uyanırım

my face I can hear the sounds of the birds and also mr. Steve snoring I'm

Kuşların seslerini duyabiliyorum ve ayrıca Mr. Steve horlayarak

very well yes it's very kind of you a lot of people asking if I'm okay I am

çok iyiyim evet çok naziksiniz birçok insan iyi olup olmadığımı soruyor Ben

SuperDuper I've never felt better I think YouTube is actually making me fit

SuperDuper'ım Hiç bu kadar iyi hissetmemiştim YouTube aslında beni fit yapıyor bence

I think so because I'm be I'm being very busy these days finally before we finish

öyle düşünüyorum çünkü ben ben' Bu günlerde çok meşgulüm, nihayet burada bitirmeden önce, kelimeyle

here is our last phrase connected to the word picture the big picture Oh

bağlantılı son cümlemiz büyük resmin resmi Ah

the big picture the whole situation and everything involved with it over the

büyük resmin tüm durumu ve uzun vadede onunla ilgili her şey

long term so the big picture is everything that will happen or might

yani büyük resim olacak veya olabilecek her şeydir.

happen now and in the future so everything that involves a certain

şimdi ve gelecekte olacak, bu yüzden belirli bir

process or a certain activity or a certain plan it is the big picture

süreci veya belirli bir faaliyeti veya belirli bir planı içeren her şey büyük resimdir

sometimes you need to use your imagination to see the big picture to

bazen büyük resmi görmek için hayal gücünüzü kullanmanız gerekir

see things in its entirety I like that word entirety so there is the last one

şeyleri bütünlüğü içinde görmek için sonuncusu büyük resmi

the last phrase connected to picture the big picture the whole situation and

resmetmekle bağlantılı son cümle uzun vadede tüm durumu ve onunla

everything involved with it over the long term when we say long term we just

ilgili her şeyi uzun vadede söylediğimizde sadece

mean the future the future or maybe the foreseeable future and that's it that

geleceği kastediyoruz geleceği veya belki de öngörülebilir geleceği ve

that is all my phrases to do with picture always mr. Duncan is very

hepsi bu kadar resimle ilgili cümlelerim hep mr. Duncan çok

vigorous and we love it and very pleased to hear that I am going in a few moments

dinç ve biz onu seviyoruz ve birkaç dakika sonra gideceğimi duymaktan çok memnunuz

so apparently when the ball hits the stumps

yani görünüşe göre top kütüklere çarptığında

they say Alves that Alves that so at least at least I've learned something

Alves ki Alves diyorlar yani en azından bugün bir şey öğrendim

today isn't that nice the big picture is the

değil mi? güzel büyük resim

thing the overall thing the thing you are planning to do so you can see the

genel şeydir yapmayı planladığınız şeydir böylece

big picture you can see everything that will occur now and later you can see

büyük resmi görebilirsiniz şimdi ve sonra olacak her şeyi görebilirsiniz

everything that is involved very good that's nice

dahil olan her şeyi çok iyi bu güzel

Allen hello Allen again hello Allen I can picture myself doing yoga in your

Allen merhaba Allen tekrar merhaba Allen, kendimi arka bahçenizde yoga yaparken hayal edebiliyorum,

back garden I think so there is a lot of space here can you see over there so

sanırım burada çok fazla alan var, orayı görebiliyor musunuz, bu yüzden

there is a rather large lawn in the distance and yes I think this would be a

uzakta oldukça geniş bir çim var ve evet, bence burası

very good place to do yoga for two reasons one you have a lot of room to

yoga yapmak için çok iyi bir yer olurdu. iki nedenden dolayı biri kendinizi yaymak için çok yeriniz var

spread yourself out and also it's very quiet here so I think this is a

ve ayrıca burası çok sessiz bu yüzden bence burası

brilliant place so if you want to do some yoga

harika bir yer bu yüzden biraz yoga yapmak istiyorsanız

I think I think that the lawn in my front garden is a very good place I

bence ön bahçemdeki çimenlik çok güzel iyi yer bence

think you're right mind your language is absolutely hilarious I agree with you

haklısın kullandığın dil kesinlikle çok komik sana katılıyorum

it's a very funny show I used to watch that when I was a child so maybe that

çok komik bir dizi bunu çocukken izlerdim belki de o

show kind of inspired me to become an English teacher who knows who knows in

dizi bana ingilizce öğretmeni olmam için ilham verdi kim bilir kim bilir

this world if you want to get in touch you can you can follow me on Facebook

Bu dünyada iletişime geçmek istersen beni Facebook'ta takip edebilirsin

you can also email me and if you want to make a donation it would be lovely to

ayrıca bana e-posta gönderebilirsin ve bağış yapmak istersen

receive your donations to allow my work to continue forever and ever and ever so

işimin sonsuza dek devam etmesine izin vermek için bağışlarını almak çok güzel olur.

then I can make more videos more live streams and maybe even do this every day

böylece daha fazla video daha fazla canlı yayın yapabilirim ve hatta belki bunu her gün yapabilirim hayal edin ve

imagine that imagine if I could come on and do this every day is that a good

bunu her gün yapıp yapamayacağımı hayal edin, bunun iyi bir

idea or not I'm not sure and before I go live lessons Saturday 12 p.m. midday UK

fikir olup olmadığından emin değilim ve canlı derslere gitmeden önce 12 Cumartesi öğleden sonra. İngiltere

time and also Sunday 2 p.m. UK time and yes there will be another full English

saati ile öğlen ve ayrıca Pazar 14:00 İngiltere zamanı ve evet, Çarşamba günü başka bir tam İngilizce

lesson on Wednesday so all of that to come and my details for my Facebook and

dersi olacak, bu yüzden hepsi gelecek ve Facebook ve

email and for the donations as well there are the details now on the screen

e-postam ve bağışlar için detaylarım şimdi ekranda

and now they've gone and very soon I will go as well

ve şimdi gittiler ve çok yakında Ben de gideceğim

thanks for your company today Thank You Jamelia Thank You Tuan thank you also to

bugün şirketin için teşekkürler Teşekkürler Jamelia Teşekkürler Tuan Belarus'a da teşekkürler

Belarus yeah also to Lois franceska Abdul I love so much the natural picture

evet Lois franceska Abdul'a da teşekkürler Arkanızdaki doğal görüntüyü çok seviyorum

behind you yes it does look rather nice today there is a bad side to this

evet bugün oldukça güzel görünüyor bunun kötü bir yanı var

because all of the Flies are now coming out because it's very warm and a lot of

çünkü tüm Sinekler şimdi dışarı çıkıyor çünkü hava çok sıcak ve birçoğu

them are biting me so during today's livestream I have had

beni ısırıyor bu yüzden bugünkü canlı yayında

flies crawling all over my body so I will go now I will have a shower and I

vücudumun her yerinde sinekler geziniyordu bu yüzden şimdi gideceğim duş alacağım ve

will get rid of all the Flies from my exterior and I will see you again soon

kurtulacağım Dışımdaki tüm Sinekler ve yakında tekrar görüşürüz

next weekend I'm back on Saturday 12 p.m. midday and on Wednesday I am here

önümüzdeki hafta sonu Cumartesi 12: 00'de dönüyorum. öğlen ve çarşamba günü

with my full English lesson as well thanks a lot to Louie thank you also to

tam İngilizce dersimle buradayım Louie'ye çok teşekkür ederim ayrıca

Martha Thank You Cathy thank you very much to akinator hello akinator and also

Martha'ya teşekkür ederim Cathy akinator'a çok teşekkür ederim merhaba akinator ve ayrıca

Berlin for you I will say hello to two more people thank you very much to Maria

sizin için Berlin iki kişiye daha merhaba diyeceğim teşekkür ederim Maria Maria'ya çok

Maria I'm saying goodbye to Maria I will leave you with the video that I showed

sevgiler Maria'ya veda ediyorum Sizi daha önce gösterdiğim video ile baş başa bırakıyorum

earlier and you will see some sites of my recent trip to Portugal I went to

ve son Portekiz gezimden bazı yerleri göreceksiniz Portekiz'e gittim

Portugal mr. Steve's company actually paid for us

bayım. Steve'in şirketi aslında

to go to Portugal can you believe it so I was very grateful can I say once again

Portekiz'e gitmemiz için para ödedi, buna inanabiliyor musunuz, bu yüzden çok minnettar kaldım, bir kez daha

thank you very much - mr. Steve's company for giving us such a lovely

çok teşekkür ederim diyebilir miyim - bay. Steve'in şirketi bize böyle güzel bir tatil verdiği için vay

holiday wow I can't believe it Hiroko says Tatar Martha says goodbye

canına inanamıyorum Hiroko Tatar Martha'ya veda ediyor

Louis says see you later and I will see you later next Saturday

Louis sonra görüşürüz diyor ve ben de gelecek Cumartesi

12 midday sunday 2 p.m. UK time both days thanks for watching see you later

12 öğlen pazar 14:00 sonra görüşürüz diyor. İngiltere saati her iki gün izlediğiniz için teşekkürler sonra görüşürüz

and of course you know what's coming next from the birthplace of the English

ve tabii ki İngilizcenin doğum yerinden sonra ne geldiğini biliyorsunuz

language this is mr. Duncan saying...

bu bay. Duncan diyor ki...

ta ta for now 8-)

ta ta şimdilik 8-)