What The Fudge? / English Addict - 81 LIVE LESSON / Friday 5th June 2020 / with Mr Duncan in England

oh yes there we are it's great wonderful wonderful how lovely to be

oh evet işte buradayız harika harika harika

here again twice within the past three minutes oh my goodness I don't know what

son üç dakika içinde iki kez burada olmak ne kadar güzel aman tanrım

was happening there I'm sorry about that but everything went slightly wrong my

orada neler olduğunu bilmiyorum bunun için üzgünüm ama her şey biraz ters gitti

connection YouTube would not connect no one would connect in fact everything was

bağlantım YouTube bağlanamadı kimse bağlantı kurmazdı aslında orada her şey

going slightly wrong there for which I apologise here we are once again yes we

biraz ters gidiyordu ki bunun için özür dilerim bir kez daha buradayız evet

are back with you live on YouTube and this is without a doubt I am 100%

YouTube'da canlı yayına geri döndük ve bu hiç şüphesiz

certain that this is English addict coming to you live from the birthplace

bunun size canlı olarak gelen İngiliz bağımlısı olduğundan %100 eminim İngilizcenin doğum yeri olan İngiltere'den,

of English which just happens to be England

I'm not sure what was going on there I hope you can see me clearly

orada neler olup bittiğinden emin değilim umarım beni net bir şekilde görebilirsiniz ne yazık ki

unfortunately I don't know why I have no idea but the connection today is very

neden bilmiyorum ama bugün bağlantı çok

strange very unusual perhaps it's the wind

garip çok sıra dışı belki de

have you noticed outside did you see at the beginning there is quite a strong

Dışarıda rüzgarı fark ettiniz mi, başlangıçta gördünüz mü, bugün dışarıda oldukça güçlü bir

wind blowing today outside there it is so that is the view right now outside

rüzgar esiyor, yani şu anda pencerenin dışındaki manzara bu

the window and the wind is beating across the Shropshire Hills and also

ve rüzgar Shropshire Tepeleri'ni aşıyor ve aynı

crashing into my house as well it is very unsettled out there very

zamanda evime de çarpıyor. Pekala, dışarısı çok karışık, çok

windy not only that but also there is something else happening here today we

rüzgarlı, sadece o değil, aynı zamanda bugün burada başka bir şey daha oluyor, evin

have some damage to repair on the roof of the house so there are some builders

çatısında tamir edilmesi gereken bazı hasarlar var, bu yüzden

at the moment on the roof of the house repairing the roof and it has nothing to

şu anda evin çatısında çatıyı tamir eden bazı inşaatçılar var. ve bunun

do with the wind so it's nothing to do with the wind nothing serious they are

rüzgarla hiçbir ilgisi yok, bu yüzden rüzgarla hiçbir ilgisi yok, ciddi bir şey yok,

just doing some slight repairs to the roof so a lot of things going on today

sadece çatıda bazı küçük onarımlar yapıyorlar, bu yüzden bugün pek çok şey oluyor sadece

not just that but also my internet would not connect for some reason I don't know

bu değil, aynı zamanda internetim de bağlanmıyordu nedense

why so I've changed the speed of my internet today so the streaming today my

Nedenini bilmiyorum bu yüzden bugün internet hızımı değiştirdim bu yüzden bugünkü yayın

stream is coming to you at a slightly different rate so if the picture is not

akışım size biraz farklı bir hızda geliyor bu yüzden resim

clear please let me know but I am having to use some different settings so you

net değilse lütfen bana bildirin ama biraz kullanmak zorundayım beni görebilmen için farklı ayarlar

can see me Oh besides that everything's ok yes I am happy because I've made it

Oh bunun yanı sıra her şey yolunda evet mutluyum çünkü bir

to the end of another week and guess what so have you it's Friday

haftanın daha sonuna geldim ve tahmin et ne oldu bugün Cuma

hmm I don't know if I'm coming or going I really don't what a day so far I've

hmm Geliyor muyum gidiyor muyum bilmiyorum ben Gerçekten ne gün oldu şimdiye kadar daha yeni

only just started and I've had enough already I hate it when my technology

başladım ve zaten yeterince yaşadım Teknolojimin

doesn't work properly and I'm sure you feel the same way as well here we go

düzgün çalışmamasından nefret ediyorum ve eminim siz de aynı şekilde hissediyorsunuz işte başlıyoruz o zaman

then the Sun is out even though it's windy here in England yes I am in the

Burada İngiltere'de rüzgarlı olmasına rağmen güneş çıktı evet

studio hi everybody this is mr. Duncan for those who don't know who I am I'm in

stüdyodayım herkese merhaba ben bay. Duncan kim olduğumu bilmeyenler için

England I teach English I talk about the English language I do live streams as

İngiltere'deyim İngilizce öğretiyorum İngilizce konuşuyorum canlı yayınlar da yapıyorum

well you can watch my live streams three times a week just like you are watching

canlı yayınlarımı şu an beni izlediğiniz gibi haftada üç kez izleyebilirsiniz

me right now Sunday Wednesday Friday is when you can catch me here on YouTube 2

Pazar günü Çarşamba Cuma, beni burada YouTube'da 14

p.m. UK time it is always the same time so it's very easy to remember and also

:00'te yakalayabileceğiniz zamandır. İngiltere saati her zaman aynı saattir, bu yüzden hatırlaması çok kolaydır ve ayrıca ne dediğimi anlamanıza yardımcı olacak

if you want to have some live captions to help you understand what I'm saying

bazı canlı altyazılar istiyorsanız,

well guess what you can press C on your keyboard and you will have as if by

klavyenizde C'ye ne basabileceğinizi tahmin edin ve sanki yapmışsınız gibi olacak.

magic live captions and of course if you are watching on your mobile device you

sihirli canlı altyazılar ve tabii ki mobil cihazınızda izliyorsanız, mobil

can also go to your settings on your mobile device and you can activate the

cihazınızda da ayarlarınıza gidebilir ve

actual captions so if you go to your settings on your mobile device maybe

gerçek altyazıları etkinleştirebilirsiniz, böylece mobil cihazınızda ayarlarınıza giderseniz belki de

you're watching on your smartphone your iPhone or maybe a tablet device you can

izliyorsunuzdur. akıllı telefonunuzdan iphone'unuzdan veya belki bir tablet cihazınızdan

activate the captions as well it's as easy as that and then you will be able

altyazıları da etkinleştirebilirsiniz bu kadar kolay ve ardından

to follow everything I am saying hopefully we have a busy one today we

her şeyi takip edebileceksiniz umarım bugün yoğun bir günümüz var

have so much to talk about I'm going to show you also something for

konuşacak çok şeyimiz var gidiyorum ayrıca size

last year a lovely memory from last year I know at the moment a lot of people are

geçen seneden bir şey göstermek için geçen seneden güzel bir hatıra biliyorum şu anda pek çok insan

miserable and happy upset because of all of the things happening in the world and

mutsuz ve mutlu dünyada olup biten onca şeyden dolayı üzgün ve

let's face it there is a lot of stuff going on right now around the planet in

kabul edelim ki olup biten pek çok şey var şu anda gezegenin etrafında

fact there's a lot of stuff going on above the planet as well lots of things

aslında gezegenin üzerinde pek çok şey oluyor ve pek çok şey

happening memories we are talking about memories today we are going to have a

oluyor anılar anılardan bahsediyoruz bugün hafıza hakkında konuştuğum

look at one of my English lessons where I talk about memory so that is coming

İngilizce derslerimden birine bir göz atacağız.

later on also we have a lovely memory from last year when mr. Steve and myself

daha sonra geliyor, ayrıca geçen yıl Mr. Steve ve ben çok

we went to visit a lovely country a beautiful place mr. Steve was very lucky

güzel bir ülkeyi ziyarete gittik çok güzel bir yer bayım. Steve çok şanslıydı

yeah last year we had a very lucky year 2019 was quite a good year let's just

evet geçen yıl çok şanslı bir yıl geçirdik 2019 oldukça iyi bir yıldı diyelim ki geçen yıl

say it was a lot better than this year if I can be quite honest with you now

size karşı oldukça dürüst olabilirsem bu yıldan çok daha iyiydi bay

last year mr. Steve won not one but two holidays through his company because he

. Steve şirketi aracılığıyla bir değil iki tatil kazandı çünkü o

had been working so hard so last year we went to Paris for a few days we didn't

kadar çok çalışıyordu ki geçen yıl birkaç günlüğüne Paris'e gittik

pay for it it was all mr. Steve's company that paid

parasını ödemedik hepsi Mr. Steve'in şirketi

for it and then we had another holiday we went to Portugal a wonderful time

parasını ödedi ve sonra başka bir tatil geçirdik Portekiz'e gittik harika bir zaman

a wonderful place in fact I had never been to Portugal before ever in my life

harika bir yer aslında hayatımda daha önce hiç Portekiz'de bulunmadım bu yüzden

so I thought it would be nice to have a quick look at something nice a nice

güzel bir şeye hızlıca bir göz atmanın güzel olacağını düşündüm güzel bir

memory let's be honest everything at the moment is a little bit stinky and

anı dürüst olalım şu anda her şey biraz pis kokulu ve

horrible so I thought why not have something nice to remember a nice memory

korkunç bu yüzden güzel bir anıyı hatırlamak için neden güzel bir şey olmasın diye düşündüm bu yüzden

so here we are a year ago walking around Portugal

burada bir yıl önce Portekiz'de dolaşıyoruz

I hope you enjoyed that a little blast from the past as we say something to

umarım bu küçük patlamadan hoşlanmışsınızdır geçen yıl Portekiz'e gittiğimizde hatırlanacak bir şeyler söylediğimiz gibi geçmiş

remember from last year when we went to Portugal and mr. Steve was very lucky

ve Mr. Steve çok şanslıydı

and so was I because I was allowed to join Steve on his prised holidays I must

ve ben de öyleydim çünkü Steve'in değerli tatillerinde ona katılmama izin verildi. Kabul

admit I had a lovely time it isn't very often that you get to have two holidays

etmeliyim ki çok güzel zaman geçirdim.

that you don't have to pay for it all however Steve did work very hard and he

her şeye rağmen Steve çok çalıştı ve

did earn those holidays so we had a nice time Portugal a wonderful place I

o tatilleri hak etti bu yüzden güzel zaman geçirdik Portekiz harika

recommend that you go there I went to a place I stayed in a place called sintra

bir yer oraya gitmenizi tavsiye ederim Lizbon'dan çok da uzak olmayan sintra adında bir yerde kaldım

not very far away from Lisbon well in fact it was quite away but nearby near

aslında oldukça uzaktaydı ama yakında

than Scotland nearer than Scotland is that's all I can say

İskoçya'dan daha yakın İskoçya'dan daha yakın

hello also to the live chat oh I haven't said hello yet I'm glad to see you all

Canlı sohbete de merhaba diyebileceğim tek şey bu oh henüz merhaba demedim hepinizi burada gördüğüme sevindim

here some slight technical problems however I have reduced the speed of my

bazı küçük teknik sorunlar ancak azalttım

bitrate I'm sure that means nothing to most of you in fact it means nothing to

bit hızımın hızı eminim çoğunuz için hiçbir şey ifade etmiyor, aslında benim için de hiçbir şey ifade etmiyor

me as well but that's what I've done I've

ama ben öyle yaptım

reduced my bitrate so hopefully I am now streaming more smoothly than I was ten

bit hızımı düşürdüm, bu yüzden umarım şimdi on dakikadan daha sorunsuz yayın yapıyorum

minutes ago here we go then the live chat is up and running nice to see you

önce buradayız sonra canlı sohbet başladı ve çalışıyor sizi burada görmek güzel

here as well hello to Mohsen also Vitas lolli lolli nice to see you as well can

Mohsen'e merhaba ayrıca Vitas lolli lolli sizi görmek güzel yanı sıra

can karna hello to you as well Thomas also we have Beatriz and Peter you are

can karna size merhaba Thomas ayrıca bizde Beatriz ve Peter var

all first on today's live chat congratulations and thank you for

hepiniz hepiniz bugünün canlı sohbetinde ilk olarak tebrikler ve

joining me not just once but twice

bana bir kez değil iki kez katıldığınız için teşekkür ederim

and I can I compliment you on your wonderful patience so you didn't just

ve harika sabrınız için size iltifat edebilirim, bu nedenle

click on my video want once you actually joined me twice because of my

videoma tıklamakla kalmadınız, bağlantımın kesilmesi nedeniyle bana iki kez katıldınız

disconnection amazing thank you very much

inanılmaz teşekkür ederim seni çok çok

we have Belarus er is here as well nice to see you back also Robyn is here

Belarus'a sahibiz er burada da seni tekrar görmek güzel Robyn de burada

Robyn Hakim Irene also we have Lille here today thanks for

Robyn Hakim Irene de bugün Lille'e sahibiz bana katıldığınız için teşekkürler

joining me yes it was a little bit difficult today

evet bugün biraz zordu

a lot of things going on not least of all the fact that there are people

bir çok şey oldu en azından

crawling around on the roof of the house making lots of noise also I'm here as

evin çatısında dolaşan ve çok gürültü yapan insanlar olduğu gerçeği de ben

well on a very windy day and I couldn't get connected to YouTube

de çok rüzgarlı bir günde buradayım ve YouTube'a bağlanamadım

unfortunately Lena is here hello Lena nice to see you as well Valentina

ne yazık ki Lena burada merhaba Lena seni görmek güzel ayrıca Valentina

Irene well a lot of people here already also we have sandy hello sandy Adele

Irene de burada pek çok insan zaten burada ayrıca kumlu merhaba kumlu Adele'ye sahibiz

nice to see you here as well thank you for joining me also we have

sizi burada görmek güzel ayrıca bana katıldığınız için teşekkür ederim ayrıca

Morril dare watching in Brazil nice to see you here

Brezilya'da izleyen Morril cesaretimiz var sizi burada görmek güzel

as well a lot of people are now joining again oh we have Pedro Belmont to see

şimdi tekrar katılıyoruz oh Pedro Belmont'a sahibiz

you nice to see you Pedro's welcome back also we have pal Mira and also mohei

sizi görmek ne güzel Pedro'nun tekrar hoşgeldiniz ayrıca arkadaşımız Mira ve ayrıca mohei'miz var ayrıca

also we have hoose na we have Massimo even in Rome apparently in Rome

hoose na'mız var Roma'da bile Massimo var görünüşe göre Roma'da

there is also a strong wind blowing that has damaged some roofs wow that is one

da hasara yol açan güçlü bir rüzgar esiyor Bazı çatılar vay, bu

of the problems with strong wind if your house is old like this one you might

şiddetli rüzgarın sorunlarından biri, eğer eviniz bunun gibi eskiyse,

have a little bit of damage however I think this house the problem with the

biraz hasar alabilirsiniz, ancak bence bu evin sorunu,

on this house is that for over 50 years it's been beaten and blown against lots

50 yılı aşkın bir süredir dövülmüş olması ve karşı savruldu

of things have happened to it over the years so I think over the years it has

yıllar içinde başına bir sürü şey geldi bu yüzden sanırım yıllar geçtikçe

become damaged so that's why we are having to have some repairs made on the

zarar gördü bu yüzden evin çatısında bazı onarımlar yaptırmak zorunda kalıyoruz

roof of the house unfortunately we have no choice

ne yazık ki başka çaremiz yok

hello mica mica ODE is here as well watching in Japan can I say a big thank

merhaba mika mika ODE burada Japonya'da izlediğim de bu arada çok teşekkür edebilir miyim

you by the way - oh can I say thank you - chin Jun you for your kind donation

- oh teşekkür edebilir miyim - chin Jun size nazik bağışınız için

for your very kind donation on paypal thank you very much for that

paypal'daki çok nazik bağışınız için çok teşekkür ederim

for your lovely donation and whilst we're talking about donations can I also

güzel bağışınız için ve biz Bağışlardan bahsediyorum patreon bağışçılarıma da teşekkür edebilir miyim

say thank you to my patreon donators as well

Mika once more hello Mika again ding by Andrew Julie Hanna

Mika bir kez daha merhaba Mika tekrar ding yazan Andrew Julie Hanna

Oleg and also Michael thank you very much for your lovely donations your

Oleg ve ayrıca Michael çok teşekkür ederim güzel bağışlarınız için

regular donations on patreon as well so thank you very much for that I do

patreondaki düzenli bağışlarınız da çok teşekkür ederim Bunun için çok

appreciate it of course I do because through your help I am able to do this

minnettarım tabii ki yapıyorum çünkü sizin yardımınız sayesinde bunu

for free it costs nothing and I've been doing this for ever such a long time how

ücretsiz olarak yapabiliyorum hiçbir maliyeti yok ve bunu çok uzun zamandır yapıyorum ne kadar

long a long time a very long time in fact by the way next month on the 16th

uzun zamandır çok uzun zamandır bu arada önümüzdeki ay 16 temmuzda

of July it will be 4 years since I started doing my live streams so next

canlı yayınlarıma başlayalı 4 yıl olacak yani gelecek

month will be an anniversary for years I've been doing this almost my live

ay yıl dönümü olacak bunu neredeyse canlı yayınlarımda yapıyorum

streams and of course I've been teaching here on YouTube for nook for almost 14

ve tabii ki öğretiyorum YouTube'da neredeyse 14

years a very long time indeed hello Cory hello also era tomorrow Roxy hello to

yıldır kuytu bir yerde çok uzun bir süre gerçekten merhaba Cory merhaba ayrıca çağ yarın Roxy size de merhaba

you as well hello franceska and a Coby Wow

merhaba franceska ve bir Coby Wow

so many people are joining me today thank you very much for giving up your

bugün pek çok kişi bana katılıyor bugün cuma gününden vazgeçtiğiniz için çok teşekkür ederim

Friday it is the end of the week we have made it all the way to the end of the

hafta sonu hafta sonuna kadar geldik

week and of course this is the first week of June as well

ve tabii ki bu haziran ayının ilk haftası ama şu anda dışarıda

although it doesn't feel very summery outside at the moment it does not oh

pek yazlık bir hava yok ama öyle değil

thank you very much for your lovely comments about my little video clip in

çok teşekkür ederim Portekiz'deki küçük video klibimle ilgili güzel yorumlarınız için

Portugal thank you very much

çok teşekkür ederim

Cory says you are coming with pictures from Portugal

Cory, Portekiz'den fotoğraflarla geldiğinizi söylüyor ne

what a coincidence because of course Luis Mendez hello Luis I can see you

tesadüf çünkü tabii ki Luis Mendez merhaba Luis sizi görebiliyorum

thank you very much for your lovely message as well yesterday thanks for

çok teşekkür ederim dünkü güzel mesajınız için de teşekkürler Çarşamba günü

your email letting me know that you were watching on Wednesday thank you very

izlediğinizi bildiren e-postanız için çok teşekkür ederim

much and of course Luis Mendez originally is

ve tabii ki Luis Mendez aslen

from Portugal ts is here also we have Zoar hellos or Lina I remember my

Portekizli ts burada da Zoar merhabalarımız veya Lina'mız var

wonderful time in London in 2011 a week before Easter and also in 2013 three

2011'de Paskalya'dan bir hafta önce Londra'daki harika zamanımı hatırlıyorum ve ayrıca 2013'te

weeks in July oh I see so you've been to London twice so once in 2011 and once in

Temmuz'da üç hafta oh görüyorum ki iki kez Londra'ya gittiniz yani bir kez 2011'de ve bir kez

2013 I hope you had a good time at the moment not many people are travelling

2013'te umarım şu anda iyi vakit geçirmişsinizdir pek çok insan

around for various reasons I'm sure you know why here in the UK we have been

çeşitli nedenlerle seyahat etmiyor eminim biliyorsunuzdur neden burada Birleşik Krallık'ta bize

told that from the 15th of June when we go outside we will have to wear face

15 Haziran'dan itibaren dışarı çıktığımızda yüz maskesi takmamız gerekeceği söylendi,

masks I know it's a little bit late it feels

biliyorum biraz geç oldu, sanki

as if we should have been doing that three months ago but no from the 15th of

bunu üç ay önce yapmalıymışız gibi geliyor ama hayır. 15

June we are all recommended and also required in fact to wear masks if we are

Haziran Hepimizin maske takması tavsiye ediliyor ve aslında

traveling on public transport or if we are going into a place where there are

toplu taşıma araçlarıyla seyahat ediyorsak veya

many people you have to wear a mask and if you don't have a facemask they can

çok sayıda insanın olduğu bir yere gidiyorsak maske takmanız gerekiyor ve yüz maskeniz yoksa maske takmanız gerekiyor.

ask you to leave so that is all happening here in the UK from the 15th

sizden ayrılmanızı isteyebilirler, böylece bu yıl 15 Haziran'dan itibaren Birleşik Krallık'ta olanların hepsi oluyor,

of June this year well 2020 we're not even halfway through

iyi 2020, yılın yarısına bile gelmedik,

the year yet we're not even halfway through what a what a horrible year this

ancak daha yarısına bile gelmedik, bu ne korkunç bir yıl,

is bheem I can't wait for 2020 to end to be honest Mary is here hello Mary

bheem Dürüst olmak gerekirse 2020'nin bitmesini bekleyemem Mary burada merhaba Mary

I wrote a runs err hello to you as well Abdulla is here hi everyone most of us

size bir run err merhaba yazdım Abdulla da burada merhaba millet

here are trying to be good at English and learn through mr. Duncan's dreams

burada çoğumuz İngilizcede iyi olmaya ve mr. Duncan'ın hayalleri

but it's not enough we have to practice so if there is some interesting

ama pratik yapmamız yeterli değil bu yüzden ilginç

practicing please let me know well I suppose there are many ways of

pratikler varsa lütfen bana iyi haber verin

practicing your English maybe you can watch a movie with captions so there are

İngilizce pratik yapmanın birçok yolu var belki altyazılı bir film izleyebilirsiniz yani

many ways besides watching YouTube there are other ways as well maybe reading a

YouTube izlemenin yanı sıra birçok yol var başka yollar da olabilir belki bir

book maybe writing something that you copy from a book if you are going to do

kitap okumak belki bir kitaptan kopyaladığınız bir şeyi yazmak, eğer

that always make sure you are doing something that you are interested in an

bunu yapacaksanız, her zaman

interesting subject or something you enjoy reading about because then it

ilginizi çeken veya okumaktan zevk aldığınız bir konuyu yaptığınızdan emin olun çünkü o zaman

makes it more interesting hello's or hello also two and a peeker

onu yapar. daha ilginç merhabalar veya merhaba ayrıca iki ve bir gözetleyici de

is here as well nice to see you what is the subject for today

burada sizi görmek güzel bugünün konusu ne bugün

lots of things today we are talking about well of course it's Friday so we

pek çok şeyden bahsediyoruz elbette bugün cuma bu yüzden

will be doing the sentence game we are having the sentence game today the

cümle oyunu yapacağız cümleyi kuruyoruz Bugünkü oyun

sentence game the sentence game is happening today also some strange

Cümle oyunu Cümle oyunu bugün oluyor ayrıca bazı garip

English words and another thing that I thought was interesting we are going to

İngilizce kelimeler ve ilginç olduğunu düşündüğüm başka bir şey küfür etmenin

look at some polite nice ways of swearing I know we all do it we all do

kibar ve güzel yollarına bakacağız Biliyorum hepimiz yapıyoruz bunu hepimiz

it from time to time I sometimes do it sometimes we use bad language when we

zaman zaman yapıyoruz Bazen yaparım bazen kızdığımızda veya üzüldüğümüzde kötü bir dil kullanırız

are angry or upset we might do it it does happen from time to time yes so

bunu yapabiliriz zaman zaman oluyor evet bu yüzden

I thought today it would be interesting to have a look at some some ways of

bugün küfür etmenin bazı yollarına bakmanın ilginç olacağını düşündüm

swearing but politely you can swear in a very polite way so that is something

ama kibarca küfür edebilirsiniz çok kibar bir şekilde, bu

we're going to do a little bit later on polite swearing it is possible to swear

biraz sonra yapacağımız bir şey.

to get all of that anger out without offending anyone so that's something we

are going to look at as well yes the sentence game is coming later on I will

cümle oyunu daha sonra geliyor

invite you all to join in with the sentence game we will also be looking at

hepinizi cümle oyununa katılmaya davet edeceğim ayrıca

one of my full English lessons and also one of my lessons that I made all about

tam İngilizce derslerimden birine ve hafıza konusuyla ilgili yaptığım derslerimden birine bakacağız

the subject of memory because we are remembering things today and I was

çünkü bir şeyleri hatırlıyoruz bugün ve ben

remembering my lovely holiday last year with mr. Steve curse words yes

geçen sene bay ile geçirdiğim güzel tatili hatırlıyordum . Steve küfürler evet küfürler küfür

curse words if you swear you use curse words you use bad language

edersen küfür kullanırsın küfür kullanırsın kötü dil kullanırsın

but there are ways of doing that without being offensive and I will show you that

ama bunu saldırgan olmadan yapmanın yolları var ve sana bunu birkaç dakika sonra göstereceğim

in a few moments we will have a look at that in a few moments Valeria says I

birkaç dakika içinde buna bir göz atacağız Valeria diyor

really need to learn that well I suppose from time to time we all

Bunu gerçekten iyi öğrenmem gerekiyor, sanırım zaman zaman hepimiz

get a little bit angry we all say things that we don't mean quite often we will

biraz sinirleniyoruz hepimiz istemediğimiz şeyler söylüyoruz çok sık

swear especially if we are in pain or maybe someone has upset us all made us

yemin edeceğiz özellikle acı çekiyorsak veya belki birileri bizi üzdü hepimizi üzdü

angry so yes it can happen I think so polite swearing so let's have a look

kızgın yani evet olabilir bence çok kibar

shall we it is possible to swear politely when

küfür o yüzden hadi bir bakalım

you lose your temper you might say something that sounds rude but it isn't

mı?

for example maybe you are using a hammer and then suddenly you you hit your

sonra aniden

finger with the hammer you strike your finger which causes a lot of pain and

parmağınıza çekiçle vuruyorsunuz, parmağınıza vuruyorsunuz ki bu çok fazla acıya neden oluyor ve şekerleme diyeceksiniz, yani kaba

you will say fudge fudge so you are saying something that sounds rude but it

bir şey söylüyorsunuz ama bu, ifade ettiğiniz

isn't it is a way of releasing that pain you are expressing the pain through your

o acıyı salıvermenin bir yolu değil mi?

words fudge we do this a lot in the UK if we want to swear but we don't we

Sözlerinin verdiği acı geçiştirmek Birleşik Krallık'ta bunu çok sık yapıyoruz eğer yemin etmek istiyorsak ama

don't want to offend anyone we will say oh oh fudge we might say what the fudge

kimseyi gücendirmek istemiyoruz diyeceğiz oh oh şekerleme bu arada ne şekerleme

what the fudge by the way fudge if you are wondering is a very sweet type of

ne şekerleme diyebiliriz şekerleme çok tatlı bir

food very sweet some people don't like to

yemek türüdür çok tatlı bazı insanlar

fudge because it's very sweet very sickly but fudge is something well I

şekerlemeyi sevmez çünkü çok tatlı çok mide bulandırıcı ama şekerleme iyi bir şeydir

like fetch to be honest I am a big fan of fetch hmm what the fudge what the

dürüst olmak gerekirse getirmeyi severim ben getirmenin büyük bir hayranıyım hmm ne şekerleme

fudge you might also say oh fudge oh fudge and you can say that you see

ah şekerleme ah şekerleme de diyebilirsin ve gördüğünü söyleyebilirsin kaba değil küfür

it's not it that's not rude that's not swearing it is a very normal

değil bu çok normal bir

word a very simple word it is not offensive oh fudge it's making me laugh

kelime çok basit bir kelime rahatsız edici değil oh şekerleme beni güldürüyor

now you can just fudge off oh fudge off

şimdi yapabilirsin sadece şekerleme oh şekerleme

what the fudge oh fudge you can just fudge off you see so instead of saying

ne şekerleme oh şekerleme sadece geçiştirebilirsin yani

something in polite or something that is rude you are simply saying fudge oh

kibarca veya kaba bir şey söylemek yerine sadece şekerleme diyorsun oh

fudge would you like to see another one here's another one sugar Oh sugar so you

şekerleme bir tane daha görmek ister misin işte bir tane daha şeker Ah şeker yani

are not saying anything rude instead of saying a bad word you are saying

kötü bir söz söylemek yerine kaba bir şey söylemiyorsun

something that is innocent and inoffensive

masum ve zararsız bir şey söylüyorsun

Oh

ah

sugar Oh sugar so you are still expressing your anger or your pain but

şeker ah şeker yani hala öfkeni ya da acını ifade ediyorsun ama yemin

you are not swearing your body doesn't know that and all of the people around

etmiyorsun vücudun bunu bilmiyor ve hepsi çevrenizdeki insanlar

you will not be offended Oh sugar Oh sugar I like that one that's

gücenmeyecek Oh şeker Oh şeker Bunu sevdim,

one of my favorites to be honest I think that one might be the most commonly used

dürüst olmak gerekirse en sevdiğim şeylerden biri Dürüst olursam en sık kullanılanlardan biri olabilir

if I was honest I think sugar Oh sugar he's often used here's another one Oh

Bence şeker Ah şeker o sık sık kullanılır işte bir tane daha Oh

Frick Frick this is another one it is an expression that is often used in the USA

Frick Frick bu başka bir ifadedir, ABD'de Amerikan İngilizcesinde sıklıkla kullanılan bir ifadedir,

in American English you will often hear this word used in anger when a person

bu kelimenin öfkeyle kullanıldığını sık sık duyacaksınız, bir kişi

gets angry they might say Frick what the Frick

sinirlendiğinde Frick what the Frick

why don't you Frick oh you are so freakin freakin annoying so there they

neden olmasın Frick oh you diyebilir. o kadar acayip sinir bozucular ki işte oradalar

are so there is another word that people use in American English

yani insanların Amerikan İngilizcesinde kullandıkları başka bir kelime var.

I always remember there was a TV show called scrubs who remembers scrubs and

quite often the word Frick would be used in that program Frick so it is a way of

exclaiming your anger or your pain or your frustration Oh Frick it isn't a

öfkeni, acını ya da hüsranını haykırmanın bir yolu Oh Frick bu bir

swear word because it was on Scrubs they use that word quite a lot

küfür değil çünkü Scrubs'taydı bu kelimeyi epeyce kullanıyorlar

oh dear here's another one this seemed like a good idea at the time I'm

ah canım işte bir tane daha bu o zamanlar iyi bir fikir gibi geldi

suddenly regretting this to be honest a

birdenbire dürüst olmak gerekirse buna pişman olmak

person who is an idiot or a stupid person or maybe they are contemptible

aptal bir insan ya da aptal bir insan ya da belki onlar aşağılıktır

you might you might describe them as an a-hole see I don't think that's so bad

onları bir delik olarak tanımlayabilirsiniz bakın Bunun o kadar da kötü

that is a lot better than saying the actual word so you might say that

olduğunu düşünmüyorum bu gerçek kelimeyi söylemekten çok daha iyi bu yüzden

someone isn't a whole is that bad I'm not sure can you hear the sound above my

birisinin bir bütün olmadığını söyleyebilirsin o kadar da kötü değil başımın üstündeki sesi duyabiliyor musun emin değilim

head it sounds like the builders have gone back to work on my roof I might get

inşaatçılar çatımdaki işine geri dönmüş gibi geliyor

a little bit annoyed myself in a minute here's another one Oh beggar beggar

kendimi biraz sinirlendirebilirim dakika işte bir tane daha ah dilenci dilenci

beggar you might use this word sometimes when you are angry when you are feeling

dilenci bu kelimeyi kullanabilirsin bazen kızdığında sinirlendiğinde hüsrana uğradığında hadi bir

frustrated let's have a look shall we why don't you beggar off oh you naughty

bakalım neden dilenciliğini yapmıyorsun ah seni yaramaz

man you stupid beggar

adam seni aptal dilenci

you stupid beggar now the word beggar in this respect doesn't mean a person who

seni aptal dilenci şimdi dilenci kelimesi Bu bakımdan evsiz bir insan anlamına gelmez,

is homeless it is just being used instead of another word so these words

sadece başka bir kelime yerine kullanılıyor, yani bu kelimeler

are not actually being used in their context or their proper context they are

aslında kendi bağlamlarında veya uygun bağlamlarında kullanılmıyor,

just being used as substitutes for a word that might be offensive or a word

sadece saldırgan olabilecek bir kelimenin yerine kullanılıyor. ya da başını belaya sokabilecek bir kelime

that might get you into trouble beggar why don't you beggar off

dilenci neden yalvarmıyorsun

you stupid beg people used to say that a lot when I was growing up to me I don't

seni aptal dilenci insanlar bunu bana göre çokça söylerlerdi

know why I really don't know why they would say that to me why would they do

neden bilmiyorum gerçekten neden derler bilmiyorum bunu bana neden yapsınlar

that I don't know so there is a word you can

bilmiyorum yani küfür yerine kullanabileceğiniz bir kelime var

use as a substitute for a swear word here's another one we often use the next

işte bir tane daha sık sık kullandığımız

one in British English Tosh Tosh I don't believe you it is all Tosh what a load

İngiliz ingilizcesi Tosh Tosh sana inanmıyorum all Tosh ne kadar

of Tosh this means nonsense something that is

Tosh bu saçmalık anlamına geliyor saçma bir şey

nonsense something that makes no sense something that you don't believe you

anlamsız bir şey anlamsız bir şey inanmadığınız bir şey size

might say I don't believe you it is all tosh what a load of Tosh and that is

inanmıyorum diyebilirsiniz hepsi tosh ne kadar Tosh ve bu

often used in British English we will describe something as Tosh Tosh so these

sıklıkla kullanılır İngiliz İngilizcesi bir şeyi Tosh Tosh olarak tanımlayacağız, bu yüzden bu

words are not offensive I won't get into trouble for using these words because

kelimeler rahatsız edici değil Bu kelimeleri kullandığım için başım belaya girmeyecek çünkü

they are simple words normal words average words you see here's another one

bunlar basit kelimeler normal kelimeler ortalama kelimeler burada gördüğünüz başka bir tane

I like this one this is one of my favorites by the way Fiddlesticks

Bunu beğendim bu favorilerimden biri bu arada Fiddlesticks

if you are feeling angry annoyed or upset about something you might say Oh

eğer bir şey hakkında kızgın, rahatsız veya üzgün hissediyorsan Oh

Oh fiddlesticks Oh fiddlesticks and that means well it doesn't really

Ah fiddlesticks Ah fiddlesticks diyebilirsin ve bunun anlamı

mean anything to be honest it is just a way of getting your anger out by saying

dürüst olmak gerekirse gerçekten bir şey ifade etmiyor, sadece bir şeyler söyleyerek öfkeni çıkarmanın bir yolu.

something so it isn't offensive it isn't upsetting I'm waiting for the builders

Saldırgan değil üzücü değil İnşaatçıların

to come crashing through my roof I really am Fiddlesticks

gelip çatımı kırmasını bekliyorum Ben gerçekten Fiddlesticks

Oh fiddlesticks it is an exclamation it is a way of vent

Ah fiddlesticks bu bir ünlemdir acınızı

or expressing your pain or frustration Oh Oh fiddlesticks

veya hüsranınızı ifade etmenin veya ifade etmenin bir yolu Oh Ah fiddlesticks

Oh sugar oh fudge here's one oh I'm only going to put this on the screen for a

Ah şeker oh şekerleme işte bir tane oh bunu sadece birkaç saniyeliğine ekrana koyacağım

few seconds this is only going on the screen you will have to look quickly at

bu sadece ekranda oluyor buna hızlıca bakmanız gerekecek

this one are you ready so this one is very rude although it isn't rude but the

hazır mısınız bu yüzden bu çok kaba olmasa da kaba ama

meaning is rude so you might have to pause the video here it is right now and

anlamı kaba bu yüzden videoyu burada duraklatmanız gerekebilir şu anda burada ve bu yüzden

that's it so that was the last one that one is really rude I'm not going to go

sonuncusu gerçekten kabaydı Cümle olmasına

any further into that one so even though the sentence isn't rude the meaning can

rağmen buna daha fazla girmeyeceğim kaba değil anlam

be very rude shall I show you it again okay very quickly there it is that's it

çok kaba olabilir sana tekrar göstereyim mi tamam çok çabuk işte

that's all you're getting that's all you're getting I'm not showing that for

tüm alabildiğin bu kadar Tüm alabildiğin bu kadar Bunu

more than half a second I would like to stay on YouTube for a

yarım saniyeden fazla göstermeyeceğim YouTube'da

little bit longer if you don't mind hello Abdullah is here hello

biraz daha kalmak istiyorum sakıncası yoksa merhaba Abdullah burada merhaba

Abdullah we are talking about alternatives to swear words so words

Abdullah küfürlerin alternatiflerinden bahsediyoruz, bu nedenle

that we often use that are rude and offensive there are other words you can

sıklıkla kullandığımız kaba ve saldırgan kelimeler yerine kullanabileceğiniz başka kelimeler var.

use instead for example sugar Oh sugar sugar it's a

örnek şeker ah şeker şeker

simple word however you can use it as an alternative to a very naughty word

basit bir kelime ama çok edepsiz bir söze alternatif olarak kullanabilirsin

you don't say that someone is fiddlesticks

birisine keman sopası demezsin

you just say it as an expression so you don't say that someone feels filled

sadece deyim olarak söylersin ki birisinin dolduğunu söylemezsin

fiddlesticks it is something you say it is an

keman sopası söylediğin bir şey

expression so it doesn't describe anything it doesn't describe a person or

ifadedir yani hiçbir şeyi tarif etmez bir insanı veya

their feelings it is just something you say as a way of expressing your anger

onların duygularını tarif etmez sadece öfkeni ifade etmek için söylediğin bir şey yasya

yasya is here hello also fly or die in my opinion what's worse is often the

burada merhaba da uç ya da öl bence ne daha da kötüsü, çoğu zaman

tone that some people have isn't isn't it true or isn't that right yes you are

bazı insanların sahip olduğu tondur, doğru değil mi ya da doğru değil mi evet haklısın

right sometimes a person can speak to you with a very unfriendly or rude tone

bazen bir kişi sizinle çok düşmanca veya kaba bir tonla konuşabilir,

so the tone of someone's voice can actually be rude even if the words they

bu nedenle birinin ses tonu gerçekten olabilir. Kullandıkları kelimeler kaba olsa bile,

are using are not maybe you go into a shop new or you are in a bad mood and

belki bir dükkana yeni giriyorsun ya da moralin bozuk ve

perhaps you've been waiting for a long time to be served and then when you

belki de uzun zamandır servis bekliyordun ve

finally get to the salesperson your tone is very rude when they serve you you say

sonunda satış elemanına vardığında üslubun sertti. sana hizmet ettiklerinde çok kaba

thank you well you can hear the tone of my voice is actually unfriendly so even

teşekkür ederim diyorsun sesimin tonunu aslında düşmanca duyabiliyorsun bu yüzden

though the words I'm using are friendly and polite my tone is not I am being

kullandığım kelimeler arkadaşça ve kibar olsa da ses tonum

maybe sarcastic so I am being rude unfriendly because of the tone of my

belki alaycıyım bu yüzden kaba ve düşmanca davranıyorum sesimin tonundan dolayı

voice so sometimes it is interesting you can say very innocent things but

bazen ilginç çok masum şeyler söyleyebilirsin ama

sometimes you can still sound very rude very impolite so yes that's that's a

bazen yine de çok kaba çok kaba konuşabilirsin bu yüzden evet bu

good point I like that

iyi bir nokta

Robin says if you say Jar Jar it means yes yes in Germany but also the meaning

Robin'in Jar Jar dersen bunun evet evet anlamına geldiğini söylemesi hoşuma gitti Almanya ama anlamı da

is very bad okay then I won't say it again fly or die a gentleman will not

çok kötü tamam o zaman bir daha söylemeyeceğim uç ya da öl bir beyefendi

use a rude tone no however a person might lose control of their emotions so

kaba bir ton kullanmaz hayır ancak bir kişi duygularının kontrolünü kaybedebilir, bu yüzden

they might be feeling frustrated or in a bad mood so they might use and friendly

hüsrana uğramış veya kötü bir ruh hali içinde hissedebilir. dostça

or rude words yes you are being sarcastic or ironic you are saying it

veya kaba sözler kullanabilirler evet alaycı veya ironik konuşuyorsun bunu söylüyorsun

but you don't really mean it you don't mean it I like that we're going to take

ama gerçekten ciddi değilsin ciddi değilsin

a break in a moment so those are some words we can use instead of swearing I

birazdan ara verecek olmamız hoşuma gitti yani bunlar Küfür etmek yerine kullanabileceğimiz bazı kelimeler

think I have a good idea because we have been talking about memories today so

sanırım iyi bir fikrim var çünkü bugün anılar hakkında konuşuyoruz bu yüzden

here is an excerpt from one of my lessons that I made a few years ago all

birkaç yıl önce yaptığım derslerimden birinden bir alıntı tamamen

about the subject of memory and this is not the full lesson this is just an

hafıza konusuyla ilgili ve bu değil dersin tamamı bu sadece bir

excerpt so you are going to see some small parts of that lesson however if

alıntıdır, bu yüzden o dersin bazı küçük kısımlarını göreceksiniz, ancak dersin

you want to see the full lesson the full lesson is underneath this video the link

tamamını görmek istiyorsanız dersin tamamı bu videonun altındadır, bağlantı

is below in the description so let's go back in time and have a look at one of

aşağıda açıklamadadır, bu yüzden zamanda geriye gidelim ve bellek hakkında

my earlier lessons where I was talking all about memory

konuştuğum önceki derslerimden birine bir bakın millet

hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today are you okay I

merhaba, ben bay. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin

hope so are you happy I hope so in today's lesson we are going to look at

umarım mutlusundur umarım bugünkü dersimizde insan vücudunda yer alan

one of the most fascinating processes to take place in the human body the thing

en büyüleyici süreçlerden birine bakacağız

that helps to make all of us the individuals we are the place where the

hepimizi yapmaya yardımcı olan şey bireyler olarak bizler,

experiences we have had and the knowledge we have acquired is stored it

sahip olduğumuz deneyimlerin ve edindiğimiz bilgilerin depolandığı yeriz,

is something that even now we do not fully understand in today's lesson we

bugün bile tam olarak anlayamadığımız bir şeydir, bugünün dersinde

will be discussing the human memory

insan hafızasını tartışacağız,

the important things we do and see stay in the memories of you and me the

yaptığımız ve gördüğümüz önemli şeyler senin ve benim anılarımız

moments from our childhood remain precious and treasured the limit of the

çocukluğumuzdan kalan anlar değerli ve değerli kalır

memory cannot be measured as we make our way through this life with all of its

biz bu hayatta tüm

joy and pain those happy memories long since gone in time will make a smile

neşesi ve acısıyla yol alırken, hafızanın sınırı ölçülemez o uzun zaman önce unutulmuş o mutlu anılar bir gülümseme yaratacak

again and again

the word memory is a noun that defines the place where information is stored

hafıza kelimesi tekrar tekrar bilginin saklandığı yeri tanımlayan bir isimdir

memory can also be the thing that is being remembered a memory of something

hafıza aynı zamanda hatırlanan şey olabilir hafızada bir şeyin hafızası

is stored in the memory the action of remembering involves retrieving the

saklanır hatırlama eylemi

information from the memory computers have memory as to humans although the

hafızadan bilgi almayı içerir bilgisayarların hafızası vardır insanlara gelince,

way they are designed and operate is not quite the same a stored memory can be

bunların tasarlanma ve çalışma biçimleri tamamen aynı olmasa da, depolanan bir anı herhangi

anything your first kiss the first time you ever rode a bike the day your pet

bir şey olabilir, ilk öpücüğünüz, ilk kez bisiklete bindiğiniz zaman, evcil

goldfish died all of these significant memories are stored away somewhere up

akvaryum balığınızın öldüğü gün, tüm bu önemli anılar burada bir yerlerde saklanır. Bir

here in my previous lesson I talked about our senses I also mentioned the

önceki dersimde duyularımızdan bahsetmiştim, ayrıca

fact that the things we sense such as light and sound create information which

ışık ve ses gibi duyumsadığımız şeylerin bilgiyi oluşturduğundan ve bir şeyi

is stored in the memory when we see or hear something the information created

gördüğümüzde ya da duyduğumuzda

passes through the brain it is then filtered so as to decide whether the

hafızada depolandığından bahsetmiştim. Bilginin

information is important enough to be stored permanently this system prevents

kalıcı olarak depolanacak kadar önemli olup olmadığına karar vermek için bu sistem,

the brain from becoming too cluttered with an important or useless information

beynin önemli veya yararsız bilgilerle fazla karışmasını önler.

there are many similarities between the way in which the human brain stores

İnsan beyninin bilgileri depolama şekli ile

information and the computer sitting in front of you now in computer terms

önünüzde duran bilgisayar arasında pek çok benzerlik vardır. şimdi bilgisayar terimlerinde

stored information is called data a computer stores data electronically in

depolanan bilgiye veri denir bir bilgisayar verileri elektronik olarak

its memory the brain transmits and stores information in the form of

belleğinde depolar beyin bilgiyi

electricity and chemicals when a piece of information is transmitted in the

elektrik ve kimyasallar şeklinde iletir ve depolar, beyinde bir bilgi parçası iletildiğinde

brain and electrical pulse travels along the nerve and fires across a gap to a

ve elektrik darbesi sinir boyunca ilerleyip ateşler boyunca bir hücreye bir boşluk bu boşluğa

cell the gap is called a synapse there are trillions of these synapses in the

sinaps denir insan beyninde bu sinapslardan trilyonlarca vardır bilgiyi

human brain the signal carrying the information is then transferred

taşıyan sinyal daha sonra hücreye

chemically where it attaches itself to the cell one single brain cell can have

bağlandığı yere kimyasal olarak aktarılır tek bir beyin hücresi

thousands of these synaptic connections the number of cells contained in the

bu sinaptik bağlantılardan binlercesine sahip olabilir sayı Yeni şeyler

brain is constantly changing as you learn new things then new cells are

öğrendikçe beyindeki hücrelerin sayısı sürekli değişiyor ve

created to store the information in as amazing as it may sound it is actually

bilgiyi depolamak için yeni hücreler yaratılıyor Kulağa ne kadar şaşırtıcı gelse de yeni şeyler öğrenerek

possible to change the structure of your brain by learning new things recently it

beyninizin yapısını değiştirmek aslında mümkün.

was discovered that even by carrying out a daily task in a slightly different way

günlük bir görevi biraz farklı bir şekilde gerçekleştirerek bile hafızanızı kullanarak yeni beyin hücrelerinin

it is possible to stimulate the growth of new brain cells

büyümesini teşvik etmek mümkündür

by using your memory you are retrieving information that is stored in the brain

beyin benliklerinde depolanan bilgileri alıyorsunuz

selves you are consciously searching for the information you are recalling an

bilinçli olarak bilgileri arıyorsunuz bir

event from your past you are thinking about something you are reminiscing you

olayı hatırlıyorsunuz geçmişinden bir şey düşünüyorsun anımsıyorsun anıyorsun hatırlıyorsun hatırladığını sanıyorsun anıyorsun hatırlıyorsun hatırlıyorsun tabii ki

recall you think you recollect you reminisce you remember

of course not all of our stored memories are happy ones in fact some people might

depoladığımız tüm anılar mutlu anılar değil aslında bazı insanlar geçmişlerinin

say that they recall the bad moments of their past more easily than the good

kötü anlarını eskisinden daha kolay hatırladıklarını söyleyebilirler iyi

ones a terrible event or a distressing occurrence can have a profound impact on

olanlar korkunç bir olay ya da üzücü bir olay, düşünme şeklimizde derin bir etkiye sahip olabilir.

the way we think a traumatic event not only blemishes your memory it can also

travmatik bir olay sadece hafızanızı lekelemekle kalmaz, aynı zamanda

affect your character stress and anxiety are both common side effects of going

karakterinizi de etkileyebilir.

through a terrible ordeal so while our memory gives us the ability to remember

hafızamız bize iyi şeyleri hatırlama yeteneği verir,

the good things it also stores many of the things we would much rather forget

aynı zamanda unutmayı tercih edeceğimiz birçok şeyi saklar, bazı

it is possible to misremember things sometimes we add parts to a memory so as

şeyleri yanlış hatırlamak mümkündür, bazen

to give it more form just because you remember an event does not necessarily

sırf bir olayı hatırladığınız için ona daha fazla şekil vermek için hafızaya parçalar ekleriz.

mean that's how it actually occurred it could be an inaccurate memory your

gerçekte böyle olduğu anlamına gelmeyebilir yanlış bir anı olabilir

memory can play tricks on you childhood memories tend to be made up of

hafızanız size oyunlar oynayabilir çocukluk anıları

fleeting moments and small events that play in the mind like a short video clip

kısacık bir video klip gibi zihninizde oynayan kısacık anlardan ve küçük olaylardan oluşur

these distant memories can be happy or sad good or bad

bu uzak anılar mutlu olabilir ya da üzgün iyi ya da kötü

mmm there it was one of my many many English lessons that you can find on my

mmm youtube kanalımda bulabileceğiniz birçok ingilizce dersimden biriydi

youtube channel and yes the address is underneath and all of the playlists are

ve evet adres aşağıda ve tüm oynatma listeleri de

also underneath this video as well

bu videonun altında ayrıca

mm-hmm it's getting noisy the workmen are now right above my studio right

mm-hmm gürültülü oluyor işçiler şu anda stüdyomun hemen üstünde, tam

above my head there are people working on my house because over the years parts

başımın üstünde, evimde çalışan insanlar var çünkü yıllar geçtikçe

of the house have fallen off so these nice men working above my head are now

evin bazı kısımları düştü, bu yüzden başımın üzerinde çalışan bu hoş adamlar şimdi

putting all of those pieces back isn't that lovely although you might actually

tüm o parçaları yerine koyuyorlar, o kadar da hoş değil ama ben sizinle konuşurken

hear a little bit of noise a little bit of disturbance whilst I'm talking to you

biraz gürültü biraz rahatsızlık duyabilirsiniz, bunun

for which I apologize however mr. Steve I think we can blame Steve for this

için özür dilerim bayım. Steve Sanırım bunun için Steve'i suçlayabiliriz, bu

it's mr. Steve's fault because it was him that arranged it you see Steve

bay. Steve'in hatası çünkü bunu ayarlayan oydu, görüyorsunuz Steve

arranged for the builders to come here so this is his project not mine it's

inşaatçıların buraya gelmesini ayarladı yani bu onun projesi benim değil

nothing to do with me so that is what is going on I hope you're feeling good

benimle ilgisi yok yani olan bu umarım bugün kendinizi iyi hissediyorsunuzdur

today it is it is a very strange day it sounds

öyledir çok garip bir gün sanki bir anda tavanımı delen

as if we might have some special guests in a moment crashing through my ceiling

bazı özel misafirlerimiz olabilir gibi geliyor

I hope not hi everyone I hope you are feeling good we are going to play the

umarım herkese merhaba umarım iyi hissediyorsunuzdur

sentence game today by the way we are playing the sentence game I know a lot

bugün cümle oyunu oynayacağız bu arada cümleyi oynuyoruz oyun

of people like playing that and that is what we are going to do today would you

Birçok insanın bunu oynamayı sevdiğini biliyorum ve bugün yapacağımız şey bu

like to look at it's simple and interesting and interesting

basit ve ilginç ve ilginç bakmak ister misiniz

shall I just go off for a few moments and come back this is slightly

sadece birkaç dakikalığına gidip geri geleyim mi bu biraz dikkatimi

distracting I'll be honest with you I could never be a reporter do you ever

dağıtıyor ben' Size karşı dürüst olacağım, asla muhabir olamam, hiç

watch the TV and you see those reporters and they are reporting live from a war

televizyon izler misiniz ve o muhabirleri görürsünüz ve onlar bir savaş bölgesinden canlı olarak haber verirler

zone and there's all sorts of things going on around them there there there

ve etraflarında her türlü şey olur, orada

are explosions and all sorts of things happening and yet they stay completely

patlamalar vardır ve her türden bir şeyler oluyor ama yine de tamamen

calm and they they stay focused on what they are talking about I could never do

sakin kalıyorlar ve ne hakkında konuştuklarına odaklanıyorlar Bunu asla yapamam, etrafımda olup biten her şey

that I would be so distracted by everything that's going on around me

dikkatimi o kadar dağıtırdı

hello emolia Oh Emilio hello Emilio nice to see you as well

merhaba emolia Oh Emilio merhaba Emilio sizi de görmek güzel

awesome lesson as all of the ones you have done you are the best mr. Duncan

harika ders tüm yaptıkların gibi sen en iyisisin mr. Duncan

yes there are some of my English lessons that I call my epic lessons so something

evet, epik derslerim dediğim bazı İngilizce dersleri var, bu yüzden

that is epic is big and something that is extravagant or something that goes on

epik olan bir şey büyüktür ve abartılı olan bir şey veya

for a long time might be described as epic so I have over the years made some

uzun süre devam eden bir şey epik olarak tanımlanabilir, bu yüzden yıllar içinde bazılarını çok yaptım.

very long English lessons that go on for maybe 30 or 40 minutes and they are

belki 30 veya 40 dakika süren uzun İngilizce dersleri ve

covering normally one particular subject

normalde belirli bir konuyu işliyorlar lütfen lütfen

please please don't come through my ceiling please thank you so yes I have

tavanımdan gelmeyin lütfen teşekkür ederim bu yüzden evet, tamamen hafıza ve gerçeklik hakkında

made some epic lessons including a lesson all about memory also reality one

bir ders de dahil olmak üzere bazı epik dersler yaptım.

of my favorite lessons that one also I did a special lesson all about the

en sevdiğim dersler o da Samuel Johnson hakkında özel bir ders yaptım

Samuel Johnson I'm really distracted by this sound above my head Samuel Johnson

başımın üstündeki bu ses gerçekten dikkatimi dağıttı Samuel Johnson

who of course compiled the first ever English dictionary I also made one as

tabii ki ilk İngilizce sözlüğü derleyen ben de bir tane yaptım

well I'm thinking of using a swear word at the moment oh fudge oh dear

kullanmayı düşünüyorum şu an bir küfür ah şekerleme ah canım

so those those words that I gave you earlier are not actually swear words

yani sana daha önce verdiğim o sözler aslında küfür değil onlar

they are alternatives they are alternatives to swear words so they are

alternatif onlar küfürlerin alternatifleri yani

not rude but it is a way of venting or expressing your anger without offending

kaba değiller ama öfkeni dışa vurmanın ya da ifade etmenin bir yolu

anyone around you which i think is lovely here's an interesting idiom have

çevrenizde güzel olduğunu düşündüğüm birini gücendirmek işte ilginç bir deyim

you ever heard of this idiom I'm going to show you an animal and believe it or

bu deyimi hiç duydunuz mu size bir hayvan göstereceğim ve ister inanın ister inanmayın bu özel hayvanla

not there is also an idiom connected to this particular animal there it is oh

bağlantılı bir deyim de var işte bu oh

it's so cute I remember at school when I was a little child we had a guinea pig

bu çok sevimli hatırlıyorum ben küçük bir çocukken okulda bir kobayımız vardı

in our classroom and during the summer holidays they would always ask one of

ve yaz tatillerinde her zaman öğrencilerden birinden

the students to take the guinea pig home to take care of it during the summer

yaz

school holidays and one year they asked me so one year we actually looked after

okul tatillerinde kobayla ilgilenmesi için eve götürmesini isterlerdi ve bir yıl bana sordular ve bir yıl

the school guinea pig and I still remember his name his name was William I

okul kobayına gerçekten baktık ve adını hala hatırlıyorum, adı William'dı,

know it's a strange name for an animal so yes there is a guinea pig however

bunun bir hayvan için garip bir isim olduğunu biliyorum, bu yüzden evet bir kobay var ancak

there is also an expression an idiom that can be used in English as well

aynı zamanda bir ifade bir deyim de var ki İngilizce olarak da kullanılabilir,

would you like to see it we can also use guinea pig as an idiom to be used as a

görmek ister misiniz, kobay olarak da bir deyim olarak kullanabiliriz,

test subject normally if you are testing something or experimenting maybe a new

normalde test konusu olarak kullanılabilir, eğer bir şeyi test ediyorsanız veya deniyorsanız veya belki yeni bir

product or maybe some new medicine it is often used when we are describing a

ürün veya belki yeni bir ilaç deniyorsanız sık sık kullanılır.

person being used as a test subject or maybe an animal that is being used as a

denek olarak kullanılan bir kişiyi veya belki de

test subject for the trial of a new product or medicine we can use the

yeni bir ürün veya ilacın denenmesi için denek olarak kullanılan bir hayvanı tarif ederken,

expression to be used as a guinea pig so you might say that someone who is being

kobay olarak kullanılacak ifadeyi kullanabiliriz, yani şöyle diyebilirsiniz:

tested on maybe there is an experimental drug or a product you might describe

üzerinde test yapılan birinin belki deneysel bir ilacı veya ürünü vardır, kobay olmadığı

that person as being a guinea pig even though they are not a guinea pig but it

halde o kişiyi kobay olarak tanımlayabilirsiniz ama

is actually being used as an idiom so if you experiment on someone if you are

aslında bir deyim olarak kullanılıyor yani biri üzerinde deney yaparsanız, güvenli olduğundan

testing something to make sure that it is safe so anyone can be a guinea pig

emin olmak için bir şeyi test ediyorsunuz, böylece herkes kobay olabilir,

even a human being can be used in a test as a guinea pig

bir insan bile bir testte kobay olarak kullanılabilir,

you are testing a product you're testing something on a person they are being

bir ürünü test ediyorsunuz, bir şeyi bir insan üzerinde test ediyorsunuz, bunlar

used as a guinea pig interesting I love the English language because there are

bir insan olarak kullanılıyor. gine domuzu ilginç İngilizce dilini seviyorum çünkü dilin

so many strange words that exist in the language itself talking which would you

kendisinde var olan çok fazla garip kelime var hangi

like to have a look at some strange words here are some unusual words some

bazı garip kelimelere bir göz atmak istersin burada bazı sıra dışı kelimeler bazı

unusual words would you like to see something unusual here is an unusual

sıra dışı kelimeler burada sıra dışı bir şey görmek ister misin alışılmadık bir

word an unusual strange English word Oh mr. Duncan I've never seen this word

kelime alışılmadık bir garip İngilizce kelime Oh mr. Duncan, bu kelimeyi

before how do you describe this word Oh Lina is going see you later Lina catch

daha önce hiç görmemiştim, bu kelimeyi nasıl tarif edersiniz Oh Lina sizinle sonra görüşecek Lina

you later hopefully see you on Sunday mr. Steve

sizi sonra yakalar umarım Pazar günü görüşürüz bay. Steve

will be here yes he will be here with us on Sunday the word you can see now on

burada olacak evet, Pazar günü burada bizimle olacak, ekranda şu anda görebildiğiniz kelime

the screen is pronounced jostle jostle jostle if you push shove if you try to

itişip kakışmak olarak telaffuz edilir iterseniz iter iterseniz

get through a crowd of people if lots of people are pushing against

bir kalabalığın arasından geçmeye çalışırsanız çok sayıda insan

each other they jostle maybe you are trying to push your way to the throat to

birbirini itiyorsa itip kakıyorlar belki

the front of a group of people jostle struggle fight against you are trying to

bir grup insanın önüne geçmek için boğazınızı sıkmaya çalışıyorsunuz itiş kakış mücadelesi size karşı mücadele

get through a crowd of people jostle jostle a very unusual word it is an

bir insan kalabalığının arasından geçmeye çalışıyorsunuz itiş kakış çok alışılmadık bir kelime bu bir

action you are doing it you are jostling maybe you are trying to reach a certain

eylem siz yapıyorsunuz onu siz İtişip kakışıyorsunuz belki şirketinizde belirli bir pozisyona ulaşmaya çalışıyorsunuz

position in your company so maybe two or three people are trying to get ahead in

bu yüzden belki iki veya üç kişi şirketlerinde öne geçmeye çalışıyor

their company maybe one person is going to be promoted so many people try to get

belki bir kişi terfi edecek o kadar çok insan o pozisyonu almaya çalışıyor itişip

that one position they will jostle they will push they will try to get to the

kakışacaklar itme öne geçmeye çalışacaklar

front jostle a very unusual English word here's another one forage oh and like

çok alışılmadık bir İngilizce kelime işte başka bir yem oh ve bunun gibi bir

this one forage it is a word it is an action if you forage for something it

yem bu bir kelimedir bu bir eylemdir, eğer bir şey için yiyecek ararsanız bu, belirli bir alanda

means you search you forage normally through a certain area or a certain

normal bir şekilde yiyecek arama yaptığınız anlamına gelir veya belirli bir

location you forage maybe you are trapped alone in a forest maybe you are

yerde yiyecek arıyorsun belki bir ormanda tek başına kapana kısılmışsın belki

looking for food maybe you have to search for something to eat

yiyecek arıyorsun belki yiyecek bir şeyler aramak zorundasın yiyecek arıyorsun yiyecek arıyorsun yiyecek

you forage forage for food you search for food you are trying to find

something to eat you forage you search you look in a

bir şeyler bulmaya çalışıyorsun yiyecek arıyorsun seni arıyorsun

hungry way for something I like that one

aç bir şekilde bir şeye bak bunu sevdim

here's another one oh I like this one

işte bir tane daha oh bunu beğendim kıkır kıkır

cackle cackle this describes a sound maybe a laugh maybe if a woman is

kıkır bu bir sesi tarif eder belki bir kahkaha belki bir kadın

laughing or an old lady is laughing in an evil way is the description of that

gülüyorsa veya yaşlı bir kadın kötü bir şekilde gülüyorsa o sesin tarifidir

sound a person will cackle cackle maybe the

bir kişi kıkırdar kıkırdar belki cadılar bayramında geceleri

sound of a witch laughing as she flies over at night during Halloween she

uçarken gülen bir cadının sesi

cackles cackles I love that word I like it very much

kıkırdar kıkırdar bu kelimeyi çok severim

cackle here's another one another strange English word and yes these are

kıkırdar işte başka bir garip ingilizce kelime ve evet bunlar

real words they are real words here is another one ooh

gerçek sözler bunlar gerçek sözler işte bir tane daha savurganlık

splurge splurge it's an interesting word actually splurge because it sounds like

savurganlık ilginç bir kelime aslında savurganlık çünkü sanki

something that is coming out maybe something is coming out quickly maybe

bir şey dışarı çıkıyor gibi geliyor belki bir şey hızla çıkıyor belki

water maybe a volcano is erupting and it will

su belki bir volkan patlıyor ve

splurge however this word means something

savurganlık yapacak ama savurganlık yaparsanız bu kelime

completely different if you splurge it means you suddenly

tamamen farklı bir anlama geliyor birdenbire

spend a lot of money you splurge you go out and you do a lot of shopping you buy

çok para harcarsın, savurursun, dışarı çıkarsın ve çok alışveriş yaparsın, bir

lots of new clothes maybe you buy some new shoes maybe you buy a new hat maybe

sürü yeni giysi alırsın, belki yeni ayakkabılar alırsın, belki yeni bir şapka alırsın, belki bir

you buy lots of jewelry to where you splurge you suddenly go out and you

sürü mücevher alırsın, birden savurduğun yere dışarı çıktın ve

spend a lot of money you went out yesterday you went to town and you

çok para harcadın dün dışarı çıktın şehre gittin ve savurganlık yaptın

splurged you had a good splurge you splurge your money you spend your money

iyi bir savurganlık yaptın paranı savurganlık yaptın paranı

on many things you treat yourself to something nice you go out to do some

birçok şeye harcadın kendine güzel bir şey ısmarladın

shopping you splurge mm-hmm here's another one if I can find it oh - yes I

alışveriş yapmak için dışarı çıktın savurganlık mm-hmm bulabilirsem işte bir tane daha ah - evet

like this word again a very unusual word it is a real word it describes a certain

bu kelimeyi yine beğendim çok sıra dışı bir kelime bu gerçek bir kelime belli bir

type of thing a thing that has a certain effect or it gives you a certain feeling

tür şeyi anlatıyor belli bir etkiye sahip bir şeyi veya size belli bir his veriyor

or emotion Oh teos some people pronounce it osius you can pronounce it as odious

ya da duygu Oh teos bazı insanlar bunu osius olarak telaffuz ediyor siz onu iğrenç olarak telaffuz edebilirsiniz

or oto s' something that is odious or oto s' is something that is pointless or

ya da oto s' iğrenç bir şey ya da oto s' anlamsız ya da

meaningless something that has no point something that is a waste of time

anlamsız bir şey anlamı olmayan bir şey zaman kaybı olan bir şey

something that has no meaning it is meaningless

hiçbir anlamı olmayan bir şey yani anlamsız it

it is odious it is an English word and it is real I know one thing I love

is tiksindirici İngilizce bir kelime ve gerçek

revealing these strange words because I have a feeling sometimes

Bu garip kelimeleri açıklamayı sevdiğim bir şey biliyorum çünkü bazen

you might not have heard of these words before so maybe for you some of these

bu kelimeleri daha önce duymamış olabileceğiniz hissine kapılıyorum, bu yüzden belki bu kelimelerden bazıları sizin için

words are actually new maybe you've not heard them before

aslında yeni belki onları daha önce duymadınız

hello I come here for the first time your voice is very comfortable to listen

merhaba buraya ilk kez geliyorum sesiniz çok rahat dinliyorum çok

to thank you very much that's very kind of you to say my name is Duncan I live

teşekkür ederim adım duncan dediğiniz için çok naziksiniz

in England I am an English man and I talk about the English language and

ingiltere'de yaşıyorum ben ingiliz bir erkeğim ve ben İngilizce hakkında konuşuyorum ve

right now we are talking about unusual strange English words oh here's another

şu anda alışılmadık garip İngilizce kelimelerden bahsediyoruz oh işte bir tane daha

one this describes a type of action an

bu bir eylem türünü açıklıyor bir

action the way you are doing something can you pronounce this word I will help

eylemi bir şeyi yapma şekliniz bu kelimeyi telaffuz edebilir misiniz telaffuz etmenize yardımcı olacağım

you to pronounce it don't worry I'm not going to make this too difficult here is

don' Endişelenme, bunu çok zorlaştırmayacağım, burada

the word schmaltz ooh I like that one I hope the subtitles will produce a good

schmaltz kelimesi var ooh Bunu beğendim, umarım altyazılar bu kelimenin iyi bir çevirisini üretecektir schmaltz

translation of this word schmaltz something that is described as schmaltz

schmaltz olarak tanımlanan bir şey

is something that is over sentimental something that uses too much

aşırı duygusal bir şeydir kullanan çok fazla

emotion or uses it needlessly too much emotion over emotional too much kissing

duygu ya da gereksiz yere kullanıyor çok fazla duygusaldan çok duygu çok fazla öpüşmek çok

too much romance a little bit is okay but too much you might describe it as

fazla romantizm biraz tamam ama çok fazla

schmaltz that movie oh my goodness that couple the story oh all of their all of

o filmi schmaltz olarak tanımlayabilirsiniz aman tanrım o çift hikaye oh hepsi

their love story it was it was full of schmaltz it was too too emotional there

onların aşk hikayesi schmaltz doluydu çok duygusaldı

was too much love there was too much kissing there was all it was too much it

çok fazla aşk vardı çok fazla öpüşmek vardı hepsi çoktu

was too much we described it as schmaltz so it is possible it is

çok fazlaydı schmaltz olarak tanımladık bu yüzden

possible to have too much emotion maybe you are trying to create an emotional

çok fazla duyguya sahip olmak mümkün belki izleyicilerinizde duygusal bir his yaratmaya çalışıyorsunuz

feeling in your audience you are doing something to make them feel emotional we

onları duygusal hissettirecek bir şey yapıyorsunuz

might describe that as schmaltz schmaltz it's a great word Vitesse says what

bunu schmaltz schmaltz olarak tanımlayabiliriz bu harika bir kelime Vitesse

about Saba stuff yes well we are doing something that is trying to to create

Saba şeylerinden ne haber evet pekala biz yaratmaya çalışan bir şey yapıyoruz

emotion a certain type of emotion maybe love or sadness too much sentimentality

duygu belirli bir duygu türü belki aşk veya üzüntü çok fazla duygusallık

sentimentality it is too sentimental too much too much here's another one oh I

duygusallık çok duygusal çok fazla çok fazla işte bir tane daha oh bunu

like this one here's a great word used quite often in American English yes I do

beğendim işte amerikan ingilizcesinde oldukça sık kullanılan harika bir kelime evet

talk about American English and British English words as well this particular

amerikan ingilizcesi ve ingiliz ingilizcesi hakkında konuşuyorum kelimeler de bu özellikle

one is used in American English and I love this word it is so expressive

Amerikan İngilizcesinde kullanılıyor ve bu kelimeyi çok anlamlı

bupkis bupkis if you have bupkis you have nothing you have no money you have

bupkis bupkis eğer bupkis'iniz varsa hiçbir şeyiniz yok paranız yok hiçbir şeyiniz yok

nothing you can say that you have bupkis you have nothing maybe you are playing

diyebilirsiniz bupkis'iniz var hiçbir şeyiniz yok belki oynuyorsunuz

cards with your friends you are trying to win some money and they ask you to

arkadaşlarınızla kart oynuyorsunuz biraz para kazanmaya çalışıyorsunuz ve sizden

show your hand they want to see the cards that you are holding in your hand

elinizi göstermenizi istiyorlar elinizde tuttuğunuz kartları görmek istiyorlar

and you say I know I'm not going to win I've got bupkis but kiss I've got

ve siz kazanamayacağımı biliyorum diyorsunuz bupkilerim var ama öpücüğüm yok Hiçbir şeyim yok

nothing I've got nothing here nothing here that is useful it is bupkis

burada hiçbir şeyim yok burada yararlı hiçbir şey bupkis

and this apparently comes from Yiddish which means nothing to have nothing so I

ve bu görünüşe göre Yidiş'ten geliyor, yani hiçbir şeye sahip olmak için hiçbir şey yok bu yüzden

love that schmaltz also sounds Yiddish yes I

schmaltz'ın Yidişçe de kulağa hoş geldiğini seviyorum evet

believe it is actually and bupkis as well I heard this word the other night

aslında ve bupkis de olduğuna inanıyorum Geçen gece televizyonda bu kelimeyi duydum

on television I heard someone say bupkus and I thought that is a great word so I

birisinin bupkus dediğini duydum ve bunun harika bir kelime olduğunu düşündüm o yüzden

wrote it down and that's why I'm using it now on today's livestream bupkis

yazdım ve bu yüzden bugünün canlı yayın bupkilerinde kullanıyorum onu

I love that so much would you like to have a look at another word one more

çok seviyorum sahip olmak ister misiniz devam etmeden önce başka bir kelimeye bir daha bakın

before we carry on reticent if a person is reticent what does it

suskun biri suskunsa bunun ne

mean does anyone know I wonder if anyone knows what this word actually means if

anlama geldiğini bilen var mı acaba bu kelimenin aslında ne anlama geldiğini bilen var mı

you are reticent reticent what does it mean does anyone know I will say a

suskun iseniz suskun ne anlama geliyor diyeceğim

special hello and a round of applause for the first person that gets that

özel bir merhaba ve bunu doğru yapan ilk kişiye bir alkış tufanı

right what does reticent mean you might

suskunluk ne demek

express a person who is what as reticent reticent anyone no apparently Sergio

suskun bir kişiyi ifade edebileceğiniz anlamına gelir ne kadar suskun suskun kimse hayır görünüşe göre Sergio

says bupkis in Russian means money that's interesting I like that so I'm

Rusçada bupkis'in ilginç para anlamına geldiğini söylüyor bunu beğendim bu yüzden

learning something now I like that a lot bubkis you have nothing nothing I like

öğreniyorum şimdi bir şey bunu çok seviyorum bubkis hiçbir şeyiniz yok hoşuma gidiyor

it if a person is reticent what does it

bir kişi suskunsa bu

mean you are reticent does anyone know

sizin suskun olduğunuz anlamına gelir kimse biliyor mu birkaç dakika sonra

we will be playing the sentence game in a few moments if anyone knows what

cümle oyunu oynayacağız eğer birisi

reticent means please let me know Vitesse thank you for your guests

suskunluğun ne anlama geldiğini biliyorsa lütfen bana izin verin biliyorum Vitesse misafirlerin için teşekkür ederim

does anyone else know I've got no idea what reticent mean

başka kimse biliyor mu Suskunluğun ne anlama geldiği hakkında hiçbir fikrim yok

okay then anyone else the same word also in French oh I see yes thank you Anna

tamam o zaman başkası da aynı kelimeyi Fransızcada oh görüyorum evet teşekkür ederim Anna

something you are reluctant to do you don't want to approach that subject you

yapmaya isteksiz olduğun bir şey yaklaşmak istemiyorsun o konuda suskunsun

are reticent Ritt esand thank you very much thank you

Ritt esand çok teşekkür ederim çok teşekkür ederim

Anna and also stanislav yes you don't want to

Anna ve ayrıca stanislav evet bir

talk about something you are being reticent reticent you are being

şey hakkında konuşmak istemiyorsun suskunsun suskun bir

reluctant to do something maybe you don't want to say something you are

şey yapmak konusunda isteksizsin belki bir şey söylemek istemiyorsun

hiding something you are being reticent thank you also

bir şey saklıyor suskun davranıyorsun ayrıca teşekkür ederim

Corrie Vitesse stanislav Anna thank you very much

Corrie Vitesse stanislav Anna çok teşekkür ederim

and

ve

I promised that I would give you a round of applause and there it was reticent to

sana bir alkış vereceğime söz verdim ve orada isteksiz olmak suskundu

be reluctant you don't want to say anything you don't want to give anything

istemediğin bir şeyi söylemek istemiyorsun herhangi bir şeyi vermek için

away you don't want to reveal any secrets you are being reticent I like it

herhangi bir sırrı ifşa etmek istemiyorsun suskun davranıyorsun

it is time now to take a look at one of my full English lessons and then we will

Şimdi tam İngilizce derslerimden birine bakmanın zamanı geldi ve sonra geri döneceğiz

be back we will be back live with the sentence game so don't go away we will

cümle oyunuyla canlı yayına döneceğiz o yüzden gitmeyin geri döneceğiz

be back and we will be playing the sentence game in just a few moments time

ve sadece birkaç dakika içinde cümle oyununu oynuyor olacağız

oh thank you thank you for that lovely round of applause isn't it nice to

oh teşekkür ederim bu güzel alkış için teşekkür ederim

receive a warm welcome a polite greeting offered to someone as they appear is a

sıcak bir karşılama almak hoş değil mi göründüğü şekliyle biri

warm welcome you are pleased to see someone so you offer them a warm welcome

sıcak bir karşılamadır birini görmekten memnunsunuz bu yüzden ona sıcak bir karşılama sunarsınız

an audience might clap or applaud the action of a group of people clapping is

bir seyirci alkışlayabilir veya bir grup insanın eylemini alkışlayabilir

a round of applause you can also applaud someone for their

alkışlamak bir alkıştır ayrıca birini başarılarından dolayı alkışlayabilirsiniz

achievements you give praise and encouragement to someone by telling them

birisine onun

how happy you are for them you applaud them I know what you're thinking now mr.

adına ne kadar mutlu olduğunuzu söyleyerek onu övmek ve cesaretlendirmek onu alkışlayın şimdi ne düşündüğünüzü biliyorum bayım.

Duncan when are you going to start today's full English lesson that is a

Duncan bugünün tam İngilizce dersine ne zaman başlayacaksın, bu

very good question so without any more delay let's get on with today's full

çok iyi bir soru, bu yüzden daha fazla gecikmeden bugünün tam

English lesson right

İngilizce dersine geçelim,

now how are things going with your English studies are you progressing well

işler nasıl gidiyor İngilizce çalışman nasıl gidiyor, iyi gidiyor musun,

are you happy with the way it is going or are there some annoying difficulties

gidişattan memnun musun? gidiyor ya da şu anda yaşadığınız can sıkıcı bazı zorluklar var mı

you are experiencing right now one of the biggest problems with learning a new

yeni bir dil öğrenmenin en büyük sorunlarından biri

language is appreciating how well you are doing it is very easy to

ne kadar iyi yaptığınızı takdir etmektir

underestimate how well you are progressing with your English learning

İngilizce öğreniminizde ne kadar iyi ilerlediğinizi hafife almak çok kolaydır. gerçekte olduğunuzdan

you might think you are doing much worse than you actually are

çok daha kötü durumdasınız,

this is one of the reasons why you might need to build some self-confidence in

bu,

not only your ability to learn but also to appreciate how far you have come with

yalnızca öğrenme beceriniz konusunda değil, aynı zamanda

your studies during my time I have mentored many

benim dönemimde çalışmalarınızda ne kadar ilerlediğinizi takdir etmek için de biraz özgüven geliştirmeniz gerekmesinin nedenlerinden biridir. ne kadar öğrendiklerine

students who have an unrealistic view of how much they have learned try to avoid

dair gerçekçi olmayan bir görüşe sahip olan öğrenciler, önceki derste söylediğim gibi,

always comparing yourself to other English speakers as I said in the

kendinizi diğer İngilizce konuşanlarla karşılaştırmaktan her zaman kaçınmaya çalışırlar,

previous lesson you must not put too much pressure on yourself learn to

kendinize çok fazla baskı uygulamamalısınız,

appreciate how much you have learned be proud of what you have achieved so far

ne kadar öğrendiğinizi takdir etmeyi öğrenin, neyle gurur duyun şimdiye kadar başardınız,

learning is a journey and on that journey it is useful to take a look back

öğrenme bir yolculuktur ve bu yolculukta İngilizce Çalışmalarınızda

now and again to fully appreciate how far you have come with your English

ne kadar ilerlediğinizi tam olarak takdir etmek için şimdi ve tekrar geriye dönüp bakmakta fayda var.

Studies

it's time to take a look at another buzzword a burst word is a word or

phrase that is popular during a certain time or is generally used today's

belirli bir dönemde popüler olan veya genellikle günümüzün moda

buzzword is privilege the word privilege is generally used as a noun and means a

sözcüğü olarak kullanılan kelime veya deyim ayrıcalıktır ayrıcalık kelimesi genellikle bir isim olarak kullanılır ve bu anlamda

special right advantage or immunity granted or available only to a

yalnızca belirli bir kişi veya gruba verilen veya mevcut olan özel bir hak avantajı veya dokunulmazlık anlamına gelir

particular person or group in this sense the word is used to show inequality or a

kelime eşitsizliği veya

certain bias towards a particular social group some people see privilege is a

belirli bir sosyal gruba karşı belirli bir önyargıyı göstermek için kullanılır, bazı insanlar ayrıcalığın

thing enjoyed only by a certain race or someone with a high social standing it

yalnızca belirli bir ırkın veya yüksek sosyal statüye sahip birinin sahip olduğu bir şey olduğunu düşünür,

always seems to be the privileged few who get into a good university the

her zaman iyi bir üniversiteye giren ayrıcalıklı bir azınlık gibi görünür

privilege might be there from birth examples of which include being born in

ayrıcalık

a particular country to a certain social class or of a certain race the topic of

belirli bir ülkede belirli bir sosyal sınıfa veya belirli bir ırka ait olmak gibi doğum örnekleri

privilege has become a hot subject over the years the perception that one social

imtiyaz konusunun yıllar içinde sıcak bir konu haline gelmesi, bir sosyal

group has more rights than another often relates to the notion of privilege we

grubun diğerinden daha fazla hakka sahip olduğu algısı ile ilgili olabilir. Ayrıcalık kavramına göre

can also use privilege to express the honor of doing something it is a

ayrıcalığı, bir şey yapmanın onurunu ifade etmek için de kullanabiliriz,

privilege for me to be here with you all again another use of privilege relates

burada tekrar sizlerle birlikte olmak benim için bir ayrıcalıktır, ayrıcalığın başka bir kullanımı,

to the right of a lawyer or official to refuse to divulge or

bir avukatın veya memurun gizli bilgileri ifşa etmeyi veya

reveal confidential informations the private or confidential conversations

ifşa etmeyi reddetme hakkıyla ilgilidir. bilgiler

between a professional and their client can be classed as privileged information

bir profesyonel ile müşterisi arasındaki özel veya gizli konuşmalar ayrıcalıklı bilgi olarak sınıflandırılabilir ifşa

it cannot be disclosed the phrase check your privilege is used to suggest that

edilemez ayrıcalığınızı kontrol edin ifadesi,

someone should recognize that their attitudes or views reflect the fact that

birinin tutumlarının veya görüşlerinin ayrıcalıklı

they are in a privileged or advantageous position because of their particular

veya ayrıcalıklı bir konumda oldukları gerçeğini yansıttığını kabul etmesi gerektiğini önermek için kullanılır. örneğin, ait oldukları belirli

social category or categories to which they belong for example there

sosyal kategori veya kategoriler nedeniyle avantajlı bir konum,

is the concept of white privilege which suggests an inherent bias or favoritism

beyaz ayrıcalığı kavramı vardır ve bu, Kafkasyalılara karşı doğal bir önyargı veya kayırmacılık önerir.

towards those who are Caucasian the original meaning of the word privilege

Ayrıcalık kelimesinin orijinal anlamı, kelimenin

literally means private law and comes from Latin with the original definition

tam anlamıyla özel hukuk anlamına gelir ve Latince'den gelir.

expressing a particular law affecting an individual we are back live hello

bir bireyi etkileyen belirli bir yasayı ifade eden orijinal tanımla canlı yayına geri döndük merhaba

everyone welcome it is Friday afternoon and the weekend is just around the

herkese hoşgeldiniz günlerden Cuma öğleden sonra ve hafta sonu yaklaşıyor

corner Oh

I think the builders have disappeared I think they've gone so there will be no

more banging above my head yes I think they've gone unless of course they're

başımın üstünde evet sanırım gittiler tabi tabii ki

fallen off the roof anyway either way it's quiet now hello everyone

çatıdan düşmedilerse zaten her iki durumda da ortalık sessiz şimdi herkese merhaba

thanks for joining me today I hope you've enjoyed today's English addict

bugün bana katıldığınız için teşekkürler

live stream coming to you live from the birthplace of English which just happens

İngilizcenin doğum yeri olan

to be England yes here we go then would you like to play the game the game that

İngiltere evet başlıyoruz o zaman oyunu oynamak ister misin

everyone is playing all around the world yes it's the sentence game

dünyanın her yerinde herkesin oynadığı oyunu evet bu cümle oyunu tamam sakin

okay don't calm down calm down everyone calm down stay calm don't get too

olma sakin ol herkes sakin ol sakin ol don çok heyecanlanmayın

excited we still have another half an hour to go before the end of today's

bugünün

livestream so please stay calm you might need a piece of paper and a pen to help

canlı yayınının bitmesine daha yarım saat var bu yüzden lütfen sakin olun size bu konuda yardımcı olacak bir kağıt ve kaleme ihtiyacınız olabilir oynamak

you with this it is very simple very easy to play you can all play along

çok basit çok kolay hepsini yapabilirsiniz

wherever you are in the world all by the way can I say hello to Tonya art hello

dünyanın neresinde olursan ol bu arada Tonya sanatına merhaba diyebilir miyim merhaba

Tonya nice to see you back again I haven't

Tonya seni tekrar görmek güzel seni

seen you for ages

for such a long time I haven't seen you here we go it's very simple all you have

uzun zamandır görmüyorum seni göremiyorum işte başlıyoruz çok basit

to do is look at the sentence however there will be some gaps there will be

yapmanız gereken tek şey cümleye bakmak ancak bazı boşluklar olacak

some spaces that you have to put one word into and today I'm doing it

bazı boşluklar olacak ve içine bir kelime koymanız gerekecek ve bugün bunu

slightly differently because I'm going to also show you an answer as well on

biraz farklı yapacağım çünkü size ayrıca bir kelime göstereceğim. ekranda da cevap ver,

the screen so I'm going to make it more interesting by actually showing you an

bu yüzden sana daha sonra bir cevap göstererek daha ilginç hale getireceğim, bu

answer afterwards so first I will reveal the sentence and then what I want you to

yüzden önce cümleyi açıklayacağım ve sonra yapmanı istediğim şey, eksik

do is tell me what those words are the words that are missing in the sentence

kelimelerin ne olduğunu bana söylemen. cümle içinde

I'm going to show you nip right now so are you ready to play the sentence game

sana şu an nip göstereceğim bu yüzden cümle oyununu oynamaya hazır mısın

hello aivars can I say hello now yes you can I have just arrived from work hello

merhaba aivarlar şimdi merhaba diyebilir miyim evet yapabilirsin işten yeni geldim merhaba rica

I've asked nice to see you back here again time does fly apparently when you

ettim seni tekrar burada görmek güzel Görünüşe göre sen eğlenirken zaman uçup gidiyor

are having fun I don't know if that relates to my livestream I'm not sure

Bunun benim canlı yayınımla ilgili olup olmadığını bilmiyorum Emin değilim

here we go then and there it is on the screen right now buddy

işte başlıyoruz ve işte şu anda ekranda dostum boş

things blank looking blank for the blank

şeyler boş için boş görünüyor boş

things blank looking blank for the blank all you have to do is put a word in

şeyler boş görünüyor boşluk için tek yapman gereken o boşluklara bir kelime koymak

those spaces put one word only one word I have to be very strict you see one

bir kelime koymak sadece bir kelime çok katı olmalıyım

word in those spaces things something looking something for the something any

o boşluklarda bir kelime görüyorsun bir şeyler bir şey arıyor bir şey için bir şey herhangi bir

ideas don't worry I won't rush you I am NOT

fikir merak etme yapmayacağım' Acele etmeyeceğim

going to be rushin I'm not going to rush any of you at all yes Tanya it's nice to

Hiçbirinizi aceleye getirmeyeceğim evet Tanya

see you again where have you been we've missed you where have you been we

sizi tekrar görmek güzel nerelerdeydiniz sizi özledik neredeydiniz

haven't seen you for such a long time welcome back anyway things something

sizi uzun zamandır görmedik uzun zamandır tekrar hoşgeldin yine de bir şeyler bir şey bir

looking something for the something it is the sentence game you can play along

şey için bir şey arıyor bu cümle oyunu

at home you can play along wherever you are whatever you're doing maybe you are

evde birlikte oynayabilirsin nerede olursan ol birlikte oynayabilirsin her ne yapıyorsan belki iştesin

at work maybe you have returned to work after the lockdown maybe you are still

belki işten sonra işine döndün kilitlenme belki

in lockdown in a few days we will have to put we will have to start wearing

birkaç gün içinde hala kilit altındasınız koymak zorunda kalacağız

face masks again here in the UK we are all going to have to wear them we have

burada Birleşik Krallık'ta tekrar yüz maskeleri takmaya başlamamız gerekecek hepimiz onları takmak zorunda kalacağız başka

no choice if you go outside you will have to wear your face mask from the

seçeneğimiz yok eğer dışarı çıkarsanız mecbur kalacaksınız 15 Haziran'dan itibaren yüz maskenizi takın

15th of June make of that what you will things blank looking blank for the blank

bunu yapın ne yapacaksanız boş görünün boş görünün

any ideas things will be oh there's two words there you see the

herhangi bir fikir bir şeyler olacak oh orada iki kelime var görüyorsunuz

we'll be looking good for the summer things will be looking good for the

yaz için iyi görüneceğiz her şey iyi görünecek

summer I suppose you could do that but there is only one word there you see

yaz sanırım bunu yapabilirsin ama orada sadece bir kelime var görüyorsun

only one word I know I know Sergio I know you are going to complain you are

sadece bir kelime biliyorum Sergio'yu tanıyorum biliyorum şikayet

going to say mr. Duncan ear ear mr. Duncan you're too strict why do you make

edeceksin bay diyeceksin. Duncan kulak kulak mr. Duncan çok katısın

it so difficult for us well the reason why I make it so

bunu bizim için neden bu kadar zorlaştırıyorsun peki benim bunu bu kadar zorlaştırmamın nedeni,

difficult is because uh well that's why that's why we have quizzes games

uh pekala bu yüzden sınav oyun

questions they are all there to help you think about the English language so

sorularımız var bunların hepsi İngilizce hakkında düşünmene yardımcı olmak için var yani

that's the reason why Thank You Vijay things were looking for for things were

işte bu yüzden Teşekkürler Vijay şeyler arıyorduk

looking for for the master things were looking well in this sense this is not

usta arıyorduk şeyler bu anlamda iyi görünüyordu bu

the action of looking so we are using the word looking in a very different way

bakma eylemi değil o yüzden burada bakmak kelimesini çok farklı bir şekilde kullanıyoruz

here we are looking at it as a point of view so a point of view so you are not

biz bakıyoruz bir bakış açısı olarak, yani bir bakış açısı yani bir

directly looking at something you are talking about the way something appears

şeye doğrudan bakmıyorsunuz, bir şeyin nasıl göründüğünden bahsediyorsunuz,

appears so if you look at something you are looking exactly and straight at it

yani bir şeye bakarsanız tam olarak ve doğrudan ona bakıyorsunuz,

however looking can also mean your your sense of a situation or the way you view

ancak bakmak aynı zamanda sizin hisleriniz anlamına da gelebilir bir durumun veya

something Oh

bir şeye bakış tarzın Oh

Hiroko hello Hiroko Hiroko tani I haven't seen you for a while hello

Hiroko merhaba Hiroko Hiroko tani Seni bir süredir görmedim merhaba

Hiroko things are looking worse for the country I like it

Hiroko işler

things are looking worse for the country that's a good one I like

ülke için daha kötü

that one I like that a lot

biri bunu çok beğendim

yes that is a good one even though the sentence is negative it is a negative

evet bu iyi bir cümle olumsuz olsa da olumsuz bir

sentence however this is something many people have said recently things are

cümle ama bu son zamanlarda birçok insanın söylediği bir şey

looking worse for the country maybe the situation is getting worse I think so

ülke için işler daha kötüye gidiyor belki durum daha da kötüye gidiyor Bence öyle

Sergio says things are looking English things are looking English for the UK

diyor Sergio Şeyler İngilizce görünüyor Şeyler Birleşik Krallık için İngilizce arıyor Bunun

I'm not sure if that is grammatically correct so in this sense the word

gramer açısından doğru olup olmadığından emin değilim, yani bu anlamda

looking is expressing maybe the feeling you have about the future or a current

bakmak kelimesi belki de gelecek veya mevcut bir durum hakkında sahip olduğunuz duyguyu ifade ediyor,

situation things are looking they are looking good

şeyler görünüyor, iyi görünüyorlar

they are looking bad so this does not have to be a negative sentence it can

onlar kötü görünüyor bu yüzden olumsuz bir cümle olmak zorunda değil

also be a positive sentence I will show you in a moment

olumlu bir cümle de olabilir yarın size birazdan göstereceğim

tomorrow says things are looking fashionable and nice enough for the

her şeyin modaya uygun göründüğünü ve akşam partisi için yeterince güzel olduğunu söylüyor

evening party well that is a lot of extra words in that sentence however I

pek çok fazladan kelime var cümle ancak ben

do I do actually like your sentence I like it you see things are looking

aslında cümlenizi seviyorum Akşam partisi

fashionable and nice enough for the evening party so if something looks

için her şeyin modaya uygun ve yeterince güzel göründüğünü görmenizi seviyorum bu yüzden bir şey

fashionable it looks up-to-date it looks modern stylish maybe I like that good

modaya uygun görünüyorsa güncel görünüyor modern ve şık görünüyor belki de iyi

things were looking the same for the children

şeylerin göründüğünü seviyorum çocuklar için aynıydı herşey aynıydı

things were looking the same for the children something that hasn't changed

çocuklar için değişmeyen bir şey

we can say that it looks the same however I don't think it fits in here I

aynı görünüyor diyebiliriz ama bence

don't think it fits in this sentence

bu cümleye sığmıyor bu cümleye uymuyor

things are looking bad things are looking bad for the using maybe for the

şeyler bakıyor kötü şeyler kullanmak için kötü görünüyor, belki de

quite often we will have a noun or some thing that describes a thing things are

oldukça sık olarak bir şeyi tanımlayan bir isme veya bir şeye sahip olacağız, şeyler

looking bad for the what we had a good answer earlier country so country so at

kötü görünüyor, daha önce iyi bir cevabımız vardı, ülke yani ülke, yani

the end of that sentence you are going to put and now on things are looking bad

o cümlenin sonunda sen koyacağım ve şimdi her şey kötü görünüyor,

all of course you can say things are looking good so it doesn't have to be a

elbette her şey iyi görünüyor diyebilirsiniz, bu yüzden olumsuz bir cümle olması gerekmez,

negative sentence this sentence can be positive or negative

bu cümle olumlu veya olumsuz olabilir,

things are looking bad for the country

işler ülke için kötü görünüyor,

things will be looking better for the summer again a good answer

işler daha iyi görünecek yaz için yine iyi bir cevap

slightly too many words but yes things will be looking better for the summer or

biraz fazla kelime var ama evet yaz için her şey daha iyi görünecek ya da

maybe you could say things will be looking better when the summer arrives

belki yaz geldiğinde ya da yaz geldiğinde her şeyin daha iyi görüneceğini söyleyebilirsin bu

or when summer arrives

some very interesting answers here by the way Moe he says things are looking

arada burada bazı çok ilginç cevaplar Moe diyor. işler şu an için kötü görünüyor evet hoşuma gitti bu

bad for the moment yes I like that is actually a very good answer

aslında çok iyi bir cevap

mm yes I like that one things are looking bad for the moment for the

moment means at this present time at this time things are looking bad for the

moment for the moment means this particular period of time for this

an, bu belirli zaman dilimi anlamına gelir bu an için

moment things are looking bad for the moment

işler şu an için kötü görünüyor

things are looking bad right now you could also say things are looking

şu anda her şey kötü görünüyor şu an için her şeyin iyi göründüğünü de söyleyebilirsiniz

good for the moment some very interesting answers by the way can you

bu arada bazı çok ilginç cevaplar

say hi to Solange and Evelyn says gene or gen gene

Solange ve Evelyn'e merhaba diyebilir misiniz diyor gene veya gen gene

Pinero can you please say hello to Solange and also Evelyn

Pinero lütfen Solange'a ve ayrıca Evelyn'e merhaba diyebilir misiniz

hello Solange and Evelyn nice to see you here thank you for joining me on my

merhaba Solange ve Evelyn sizi burada görmek güzel İngilizce bağımlısı canlı yayınımda bana katıldığınız için teşekkür ederim

English addict live I hope you are enjoying this as much as I am the things

umarım bundan benim kadar siz de keyif alıyorsunuzdur işler

are looking difficult for the human beings

zor görünüyor insanlar için

things are looking difficult for the maybe you could say people for the

işler zor görünüyor belki insanlar için insanlar için insanlar için nüfus için şeyler diyebilirsiniz

people for the people the population things are looking good for the

nüfus için işler iyi görünüyor insanlar için

population the people things are looking bad for the population

işler kötü

things are looking awesome for things are looking awesome for the moment yes

görünüyor işler harika görünüyor için işler harika görünüyor insanlar için an evet her

things are looking good things are looking awesome

şey iyi görünüyor her şey harika görünüyor

things are looking great for the moment so maybe it is something that is

şu an için harika görünüyor bu yüzden belki de

temporary something that is only going to last for a short time for the moment

geçici bir şey sadece kısa bir süre için sürecek bir şey

for the moment I don't know how long it will last

şu an için ne kadar süreceğini bilmiyorum sürecek

but maybe it will only be here for a for a short time it will be here for the

ama belki sadece kısa bir süreliğine burada olacak o an için burada olacak

moment oh I did absolutely nothing during my quarantine days but now I'm

oh karantina günlerimde kesinlikle hiçbir şey yapmadım ama şimdi

here and I brought some new books oh okay then good are they exercise books

buradayım ve yeni kitaplar getirdim oh tamam o zaman iyi egzersiz yapıyorlar kitaplar

are they English books good I will give you my answer right now can we say look

ingilizce kitaplar iyi sana cevabımı hemen şimdi vereceğim bak

things look well you can say things look but you don't need to put something

her şey iyi görünüyor diyebilirsin ama oraya bir şey koymana gerek yok

there so you might say things look bad for the future things look bad for the

bu yüzden işlerin gelecek için kötü göründüğünü söyleyebilirsin

future so it's basically the same meaning however we are talking generally

gelecek yani temelde aynı anlama geliyor ancak genel olarak

about a current situation things are looking looking bad this is a

mevcut bir durumdan bahsediyoruz işler kötü görünüyor bu

situation that is happening now things are looking bad I will have a look at

şu anda olan bir durum işler kötü görünüyor

one of my answers so here is one of my answers to this things are looking bleak

Cevaplarımdan birine bir göz atacağım bu yüzden işte benim cevaplarımdan biri buna cevaplar ekonomi için kasvetli görünüyor

for the economy things are looking bleak for the economy

şeyler ekonomi için kasvetli görünüyor

so this is my answer you can see the sentence structure things are

bu yüzden cevabım bu cümle yapısını görebilirsiniz şeyler

that means that is actually happening things are looking bleak so a very

şu anlama geliyor aslında oluyor şeyler kasvetli görünüyor yani çok

similar word two bad things are looking bleak things are looking gloomy things

benzer bir kelime iki kötü şey bakıyor kasvetli şeyler kasvetli görünüyor ekonomi

are looking negatively or negative for the economy so this is something from

için olumsuz veya olumsuz görünüyor bu yüzden bu, şu

the news that we've heard recently about many countries that are now suffering

anda ekonomik krizlerden muzdarip birçok ülke hakkında duyduğumuz haberlerden bir şey.

from economic crises they are suffering crises plural of crisis things are

looking bleak for the economy something a lot of people have been saying

ekonomi

recently during these strange weird times here's another one oh okay then

son zamanlarda bu garip zamanlarda birçok insanın söylediği bir şey işte bir tane daha oh tamam o zaman işte

here's another one I will not rush you don't worry I'm not

bir tane daha acele etmeyeceğim seni merak etme

going to rush you here it is things aren't looking easy for the

seni burada aceleye getirmeyeceğim işler kolay görünmüyor gezegen için

planet things aren't looking so good maybe Thank You Lina I thought you were

işler pek iyi görünmüyor olabilir Teşekkür ederim Lina Gideceğini sandım

going Lina Lina you said you were going but now you've returned I can see you

Lina Lina Gideceğini söyledin ama şimdi döndün seni görüyorum

you can't stay away for very long hello also to Malia

çok uzun süre uzak kalamazsın Malia'ya da merhaba

oh hello Malia nice to see you back here is another one don't something stand

oh merhaba Malia seni tekrar burada görmek güzel başka bir şey bir şey yapma

something do blank don't blank stand blank do blank fill in the gaps there

bir şey yapma boş yapma boş durma boş yap boşlukları doldur

are some gaps there are some spaces and in those spaces I want you to put a word

bazı boşluklar var bazı boşluklar var ve bu boşluklara bir kelime koymanı istiyorum

in each of those spaces we will be going in ten minutes by the way we will be

bu alanların her birine on dakika içinde gideceğiz, bu arada

going in around out ten minutes time a lot of people on

yaklaşık on dakika içinde gideceğiz

the live chat Michelle says it's too hard

canlı sohbette birçok insan Michelle bunun çok zor olduğunu söylüyor

now last week a lot of people complained that it was too easy so I always try to

geçen hafta birçok insan bunun çok olduğundan şikayet etti kolay, bu yüzden her zaman

make some of them easy and some of them hard

bazılarını kolaylaştırmaya çalışırım ve bazılarını zor,

don't stand do any ideas ah

hiçbir fikre katlanmıyor ah

okay then Vitas Vitas that is a good answer

tamam o zaman Vitas Vitas, bu iyi bir cevap,

you are very close very close there I like that one

oraya çok yakınsın, çok yakınsın, bunu beğendim,

don't be stand dull do something now I think I know what you are trying to say

sıkıcı olma şimdi bir şeyler yap sanırım orada ne söylemeye çalıştığını biliyorum sanırım

there I think I know what you are trying to express and it is the same thing that

ne ifade etmeye çalıştığını biliyorum ve

I am expressing here it's the same thing however the grammar is not right

burada ifade ettiğimle aynı şey ama dilbilgisi doğru değil

unfortunately don't you stand up do it

maalesef değil mi ayağa kalk

says Sandra Moe SEM don't look stand up also we have real horror

diyor Sandra Moe SEM bakma ayağa kalk da gerçek korku

stories be up set down don't be stand no unfortunately once again the grammar is

hikayelerimiz var ayağa kalk ayağa kalkma hayır ne yazık ki bir kez daha dilbilgisi

not right so stand means to be in one place maybe a person is not moving so

doğru değil bu yüzden ayakta durmak tek bir yerde olmak demektir belki bir insan hareket etmiyorsun yani

you are giving them an instruction an instruction so this is actually an

onlara bir talimat veriyorsun bir talimat bu yüzden bu aslında

instruction you are saying to someone you are telling them to do it don't

birine talimat veriyorsun onlara yapmalarını söylüyorsun bir

something stand something do ah lolly lolly lolly lolly that is a

şeye dayanma bir şey yap ah lolly lolly lolly lolly bu

good answer yes I like that one

iyi bir cevap evet hoşuma gitti

that gets a round of applause definitely lali lali don't just stand there do

bir alkış toplayan kesinlikle lali lali orada öylece durma,

something useful well in fact you don't have to say useful in this sentence you

yararlı bir şey yap aslında bu cümlede yararlı demek zorunda değilsin, sadece

can just say don't just stand there do something don't just stand there do

orada durma diyebilirsin, bir şeyler yap, öylece durma orada

something so perhaps you are having an emergency

bir şeyler yapın belki acil bir durum yaşıyorsunuz

maybe your fire your house is on fire and your neighbor is looking at you

belki yangın eviniz yanıyor ve komşunuz size bakıyor

hello and you say to your neighbor don't just stand there do something so maybe

merhaba ve komşunuza orada öylece durmayın bir şeyler yapın diyorsunuz belki

you want your neighbor to help you perhaps you are trapped in the house you

komşunuzun size yardım etmesini istiyorsunuzdur belki evde mahsur kaldınız evden

are shouting from the house because the house is on fire you can't get out and

bağırıyorsunuz çünkü ev yanıyor dışarı çıkamıyorsunuz ve

your neighbor is just standing there like a silly sausage doing nothing so

komşunuz aptal bir sosis gibi orada hiçbir şey yapmadan duruyor bu yüzden

you say don't just stand there do something don't just stand there please

orada öylece durma bir şeyler yapın diyorsunuz orada öylece dur lütfen

do something help me I will show you the answer that I have here don't just stand

bir şey yap bana yardım et sana burada sahip olduğum cevabı göstereceğim orada öylece durup

there do something we are playing the sentence game and there is my answer

bir şeyler yap cümle oyunu oynuyoruz ve işte benim cevabım orada öylece

don't just stand there do something please help me don't just look at me

durma bir şeyler yap lütfen bana yardım et 'sadece bana bak

don't just stand there do something I need help please

orada öylece durup bir şey yap yardıma ihtiyacım var

please give me help I need some assistance don't just stand there do

lütfen bana yardım et biraz yardıma ihtiyacım var orada öylece durup bir şey yap işte

something

here's another one I think we have time for maybe one or maybe two more before

bir tane daha sanırım daha önce belki bir veya iki tane daha vaktimiz var

we have to go here is another one we are playing the sentence game Oh

buraya gitmeliyiz bir tane daha cümle oyunu oynuyoruz oh

I think a lot of people will get this they will get this I think so so I think

bence

many people are going to get this one you can blank anything blank you blank

birçok insan bunu alacak

blank blank to it what could that be you can blank anything blank you blank

boş buna ne olabilir boş bir şey yapabilirsin boş boş boş

blank blank do it I will give you a chance don't worry

boş yap sana bir şans vereceğim merak etme

yes don't just stand there have you ever had that situation where

evet öylece durma hiç başının belaya girdiği bir durumla karşılaştın mı

you've been in trouble and someone is just watching you they're not helping

ve biri sadece seni izliyorlar sana yardım etmiyorlar

you they're just looking and you say don't

sadece bakıyorlar ve sen

just stand there do something so here is another one you can blank anything blank

orada öylece durup bir şey yapma diyorsun yani işte bir tane daha her şeyi boş bırakabilirsin

you blank blank blank to it Oh Christian rendang you can be anything if you put

boş boş boş ona boş çaba harcarsan çaba harcarsan

the effort if you put the effort to it

you can do anything if you make the sacrifice if you make the sacrifice to

her şeyi yapabilirsin eğer fedakarlık yaparsan

do it I like that one I like that's a good one yes I like that one so both of

bunu yapmak için fedakarlık yaparsan bunu beğendim bunu beğendim bu iyi bir evet bunu beğendim yani hem

those Nicole Christian and also

şu Nicole Christian hem de ayrıca

Sergio is well you can do anything what you want but do it hmm

Sergio iyi, istediğin her şeyi yapabilirsin ama yap hmm

well the last two words are to it not do it to it but you are very close

peki son iki kelime ona bunu yapma ama çok yakınsın

hello English with escaped or Ashgate do that want to do hmm

merhaba İngilizce ile kaçan veya Ashgate yapmak istediğini yapmak hmm

you can do anything very close very near yes very near hello rush you can do

her şeyi yapabilirsin çok kapat çok yakın evet çok yakın merhaba acele eğer

anything if you put your mind to it

kafana koyarsan her şeyi yapabilirsin

thank you very much to rush Dermott

acele ettiğin için çok teşekkür ederim Dermott

that's a pretty good that's a really good piece of advice I must say that is

bu oldukça iyi bu gerçekten iyi bir tavsiye bunun

a really good piece of advice yes I will show you the full sentence you can do

gerçekten iyi bir tavsiye olduğunu söylemeliyim evet ben sana tüm cümleyi gösterecek

anything all you can't achieve anything I think this word is much better so this

her şeyi yapabilirsin her şeyi başaramazsın bence bu kelime çok daha iyi yani bu

is a much better word you can achieve anything if you put your mind to it so

çok daha iyi bir kelime eğer kafana koyarsan her şeyi başarabilirsin o yüzden

this is a great way of reminding yourself that if there is something that

bu harika bir hatırlatma yolu Kendiniz, eğer hayatınızda yapmak istediğiniz bir şey varsa, çevremizdeki bu çılgın dünya

you want to do in your life if there is something that you want to learn about

hakkında öğrenmek istediğiniz bir şey varsa, belki de

this crazy world around us maybe there is something that you are interested in

ilgilendiğiniz bir şey vardır, tahmin edin ne olursa olsun, kafanıza koyarsanız

well guess what you can achieve anything if you put your mind to it

neler başarabilirsiniz?

achieve I suppose you could also say do you can do anything if you put your mind

başarmak için bence ayrıca her şeyi yapabilirsin de diyebilirsin, eğer kafana koyarsan

to it you can achieve anything so I think this word is much better I think

her şeyi başarabilirsin yani bence bu kelime çok daha iyi bence

this word is a nice word to use achieve in your life as you go through school as

bu kelime kullanmak için güzel bir kelime giderken hayatında başar okul sayesinde

you go through your education quite often you will achieve things and of

eğitim sürecinden oldukça sık sık bir şeyler elde edeceksin ve

course as you go through life as well you will achieve things quite often you

tabii ki hayattan geçerken bazı şeyleri de başaracaksın oldukça sık bir şekilde

have to put a lot of effort a lot of time into doing it Wladimir you can get

bunu yapmak için çok çaba sarf etmelisin çok zaman harcamalısın

anything if you will try to do it you can get anything if you will try to

her şeyi elde edebilirsin Wladimir yapmaya çalışırsan her şeyi elde edersin eğer yapmaya çalışırsan

do it to do something is an action but

bir eylemdir ama

sometimes we don't want to do it maybe sometimes we think that doing something

bazen yapmak istemiyoruz belki bazen bir şey yapmanın

is too hard however sometimes you have to put your mind to it

çok zor olduğunu düşünüyoruz ama bazen koymak zorundasın aklını başına topla çok

you have to think hard you have to work hard you have to do something maybe over

düşünmelisin çok çalışmalısın bir şeyler yapmalısın belki

a long period of time remember you can achieve

uzun bir süre sonra unutma

anything if you put your mind to it you

her şeyi başarabilirsin eğer kafana koyarsan

can do anything if you properly prepare

her şeyi yapabilirsin eğer buna uygun şekilde hazırlanırsan

to it we normally say prepare for it so you don't prepare to something you

biz normalde buna hazırlanın ki bir şeye hazırlanmayın, bir

prepare for something because prepare is before before you see so prepare is

şeye hazırlanın çünkü hazırlanın, görmeden öncedir, bu yüzden

always before something happens you can't prepare for something after it has

hazırlanın her zaman bir

happened you have to prepare for something before so you have to prepare

şey olmadan öncedir. buna hazırlanmak zorundayım

for it because it hasn't happened yet so all preparation happens before the event

çünkü henüz olmadı bu yüzden tüm hazırlıklar etkinlikten önce yapılıyor

not after high it is nice seeing you here before the end Thank You Helena I

yüksekten sonra değil bitmeden sizi burada görmek güzel Teşekkürler Helena

will be with you for a few more moments and then I will be going we have another

birkaç dakika daha sizinle olacağım ve sonra gideceğim bir tane daha var bir tane daha

one would you like another one okay I think we've got time we've got enough

ister misin tamam sanırım zamanımız var

time for one I think okay quite a few here quite a few blank spaces I

bir tane için yeterli zamanımız var bence tamam epeyce burada epeyce boş alan bir şey ışınlayım bir şey

something beam something some something for my something holiday

için bir şey benim için bir şey tatil

thank you for jaw forger news no this is no just this is hard work hard listening

teşekkür ederim çene forger haber hayır bu sadece bu zor iş değil çok çalışmak çok dinlemek yazmak konuşmak okumak

writing speaking reading you have to put your hard work into it yes when we talk

çok çalışmak zorundasın evet

about hard work we mean effort effort so something that is hard to do quite often

çok çalışmaktan bahsettiğimizde çaba çaba kastediyoruz bu yüzden yapılması zor olan bir şeyi oldukça sık yapmak zorunda

you will have to work harder you will have to put more effort into it whatever

kalacaksın daha çok çalış bunun için daha fazla çaba sarf etmen gerekecek

it is you are doing quite often in life things require a lot of effort a lot of

hayatta her ne yapıyorsan sık sık işler çok çaba gerektirir çok

work so here's the next one i blank beam blank some blank for my

iş bu yüzden sıradaki iş boş tatilim için biraz boş boş

blank holiday all you have to do is fill in the gaps put one word in each space

tatilim için tek yapman gereken yapmak boşlukları doldurmaktır her boşluğa bir kelime koyun

one word now this particular sentence expresses something that you intend to

bir kelime şimdi bu özel cümle yapmayı düşündüğünüz bir şeyi ifade eder

do something you will do in the future something you are planning for quite

gelecekte yapacağınız bir şeyi sık

often if there is something you want to do sometimes you have to plan for it you

sık planladığınız bir şeyi yapmak istediğiniz bir şey varsa bazen bunu planlamak için

have to do some planning preparation quite often when you want to do

bazı planlama hazırlıklarını oldukça sık yapmalısınız,

something you need money yes and this sentence refers to that

bir şey yapmak istediğinizde paraya ihtiyacınız var evet ve bu cümle

I have no correct answers yet Thank You Stefano I have been there some days I

henüz doğru cevabım olmadığını ifade ediyor Teşekkürler Stefano Birkaç gündür

have been there some days for my holiday but what type of holiday connell Thank

oradaydım Birkaç gündür oradaydım tatilim için ama ne tür bir tatil connell Teşekkürler Albay

You Colonel I have been given some money for my summer holidays that is a very

Yaz tatilim için bana biraz para verildi, bu çok

good one

iyi Bunu

I like that a lot yes that's a good one Thank You Colonel I have been given I

çok beğendim evet bu iyi bir Teşekkürler Albay Bana verildi Bana

have been given some money for my summer holiday I like that

biraz verildi yaz tatilim için para Bunu beğendim

good hello also English with Ashgate are you a teacher of English by the way

iyi merhaba ayrıca Ashgate ile İngilizce İngilizce öğretmeni misin bu arada

are you a teacher of English do you teach English I have been doing some

İngilizce öğretmeni misin İngilizce öğretiyor musun

hard work in my summer holiday I have been doing some hard work for my summer

Yaz tatilimde biraz sıkı çalışıyorum Biraz sıkı çalışıyorum yaz tatilim için çalış

holiday hmm well first of all we don't have in we

hmm peki öncelikle bizde yok

have four so this is something that you are planning for this is something that

dört tane var yani bu

you are planning ahead for so it hasn't happened yet you are planning ahead for

senin planladığın bir

something I have been doing some work I have been doing some work for my summer

şey bazı işler yapıyorum yaz tatilim için bazı işler yapıyorum

holiday hmm not bad but there is something else that you are doing in

hmm fena değil ama bu cümlede yaptığınız başka bir şey var

this sentence something you have been doing so you can have your summer

yaz

holiday I for I've been doing something for my holiday what have you been doing

tatilinizi geçirebilesiniz diye yaptığınız bir şey ben ne zamandır yapıyorum tatilim için bir şeyler ne yapıyorsun

quite often you we need money you need money when you want to do something if

çok sık paraya ihtiyacımız var bir şeyler yapmak istediğinde paraya ihtiyacın var

you want to go on holiday quite often you will find that you need money to do

tatile gitmek istiyorsan çok sık bunu yapmak için paraya ihtiyacın olduğunu göreceksin

it unfortunately I have been buying some clothes for my summer holiday I have

yaz tatilim için

been buying some clothes for my summer holiday I like that one

yaz tatilim için kıyafet alıyorum bunu beğendim

so yes you are planning ahead I have been buying some clothes for my summer

yani evet ileriyi planlıyorsun yaz tatilim için kıyafet alıyorum bir tane daha

holiday there is another one though there is another because quite often you

var ama bir tane daha var çünkü çoğu zaman

will need money

paraya ihtiyacın olacak

Agustina hello Agustina I have been saving some money for my next holiday I

Agustina merhaba Agustina bir sonraki tatilim için biraz para biriktiriyordum bende de

have the same thing look there it is that's exactly what I had on my screen I

aynı şey var bak işte ekranımda yazan tam olarak buydu Bir

have been saving some money for my next holiday I have been saving some money

sonraki tatilim için biraz para biriktiriyordum bir

for my next holiday quite often when you want to do something and if it's

sonraki tatilim için biraz para biriktiriyordum oldukça genellikle bir şey yapmak istediğinizde ve bu

something that might cost a lot of money you have to save for it so this sentence

çok paraya mal olabilecek bir şeyse, bunun için para biriktirmeniz gerekir, bu yüzden bu cümle, bir sonraki tatilim için

is saying I have been saving some money for my next holiday so in this sentence

biraz para biriktirdiğimi söylüyor, bu yüzden bu cümlede

we have something you have been doing and something you will do in the future

sizin yaptığınız bir şey var. ve gelecekte yapacağın bir şey bir sonraki tatilim

I have been saving some money for my next holiday and oh no I can't believe

için biraz para biriktiriyordum ve oh hayır inanamıyorum

it that is almost it I can't believe we have come to the end of another lesson I

neredeyse bitti inanamıyorum bir dersin daha sonuna geldiğimize inanamıyorum

can't believe we we have almost reached two hours two hours I've been in with

neredeyse iki saate ulaştık iki saate ulaştık

you thank you for your answers today so many answers I am going to look through

sizinle birlikteyim cevaplarınız için teşekkür ederim bugün çok fazla cevap var

your answers later I always like to read the live chat now what happens

cevaplarınıza daha sonra bakacağım canlı sohbeti her zaman okumayı severim şimdi ne olur

sometimes this is what happens sometimes sometimes when I'm doing my live chat I

bazen böyle olur bazen bazen canlı sohbetimi yaparken

might not see all of your messages so what I like to do I like to watch the

tüm mesajlarını göremeyebilirim bu yüzden yapmayı sevdiğim şey

live stream but I'm I don't watch myself because that would be very narcissistic

canlı yayını izlemeyi seviyorum ama kendimi izlemiyorum çünkü bu çok narsistçe olur

don't you think but instead I like to read the live chat so I always like to

yapma zannediyorsun ama bunun yerine canlı sohbeti okumayı seviyorum bu yüzden

watch the live chat again later on and of course you can also watch this later

canlı sohbeti daha sonra tekrar izlemeyi seviyorum ve tabii ki bunu daha sonra YouTube'da altyazılı olarak da izleyebilirsiniz yaz tatilim için

as well on YouTube with captions I have been earning some money

biraz para kazanıyorum

for my summer holidays yes English with ash cat that is a good one as well I

evet İngilizce dişbudak kedisi ile bu da iyi bir şey,

have been earning some money quite often if you are a student quite often if you

oldukça sık para kazanıyorum, eğer bir öğrenciysen, oldukça sık, eğer

are a student who is struggling you are going to university however you don't

mücadele eden bir öğrenciysen, üniversiteye gidiyorsun, ancak

have a job you might have to take a part-time job to save some money so you

bir işin yok, zorunda kalabilirsin biraz para biriktirmek için yarı zamanlı bir işe gir, böylece

earn a little money and then you save it so yes that is something you have to do

biraz para kazanırsın ve sonra biriktirirsin, evet bu

sometimes you are right you have to earn money to save money if

bazen haklısın para biriktirmek için para kazanmak zorundasın

you like what you see today please give me a lovely like and subscribe give me a

bugün gördüklerini beğendiysen lütfen bana güzel bir beğeni verin ve abone olun bana bir

thumbs up and subscribe as well if you like what you see please give me a

başparmak yukarıya ve abone olun, eğer gördüklerinizi beğendiyseniz lütfen bana

lovely thumb and then YouTube hopefully will recommend my videos to everyone

güzel bir başparmak verin ve ardından YouTube umarım videolarımı diğer herkese tavsiye eder

else Christian Rendon says it's good to see

Christian Rendon sizi de görmek güzel diyor

you as well to improve your oral communication and I don't think it will

sözlü iletişimini geliştir ve bunun

be narcissistic okay then well maybe some people might think it because I'm

narsist olacağını düşünmüyorum tamam o zaman belki bazı insanlar

watching myself you see so if I watch myself maybe I'm narcissistic however

kendimi izlediğim için böyle düşünebilir, yani kendimi izlersem belki narsistim ama

I'm not but I do like reading the live chat

değilim ama seviyorum canlı sohbeti

later on so I will have a close look at all of your messages later on today you

daha sonra okuyacağım, böylece bugün daha sonra tüm mesajlarınıza yakından bakacağım,

can watch this again as well you can watch all of this again later on it will

bunu tekrar izleyebilirsiniz, bunların hepsini daha sonra tekrar izleyebilirsiniz,

be on YouTube forever and ever Thank You Mohsen thank you fly or die

sonsuza kadar YouTube'da olacak Teşekkürler Mohsen teşekkürler uç ya da öl

thank you also to G ol goe goe ace thank you very much yes I want to see your

G ol goe goe ace'ye de teşekkür ederim çok teşekkür ederim evet başparmaklarınızı görmek istiyorum

thumbs please give me lots of thumbs up thank you very much thanks to all of you

lütfen bana bolca beğenin çok teşekkür ederim bugün hepinize çok teşekkür ederim bu

today by the way you've been great I would like to give

arada harikaydınız yapardım

you all a round of applause before I go

gitmeden önce hepinizi alkışlamak istiyorum bana

thank you thank you for joining me thank you for being here today

katıldığınız için teşekkür ederim bana katıldığınız için teşekkür ederim bugün burada olduğunuz için teşekkür ederim gerçekten

I've really enjoyed myself thank you yeah see ya Thank You curry enjoy the

çok eğlendim teşekkür ederim evet görüşürüz teşekkür ederim curry

rest of your day reviewing the the live stream must take

günün geri kalanında canlı yayını inceleyerek iyi eğlenceler

a lot of time mr. Duncan you are a real workaholic yes you might say that

çok zaman almalı beyler Duncan sen gerçek bir işkoliksin evet bunu söyleyebilirsin

because behind the scenes I am doing a lot more than you see so I'm always

çünkü perde arkasında senin gördüğünden çok daha fazlasını yapıyorum bu yüzden her zaman İngilizce derslerimle

doing something connected with my English lessons reading something

bağlantılı bir şeyler yapıyorum bir şeyler okuyorum bir

writing something editing something I'm always doing something connected with

şeyler yazıyorum bir şeyleri düzenliyorum her zaman bağlantılı bir şeyler yapıyorum

this all the time it has become a very big part of my life thanks a lot for

bu her zaman hayatımın çok büyük bir parçası haline geldi, şirketiniz için çok teşekkürler,

your company see you later take care yes I will be back with you on Sunday back

sonra görüşürüz, kendinize iyi bakın, evet, Pazar günü tekrar

with mr. Steve also we will be joining you live from 2 p.m. UK time on Sunday

Mr. Steve ayrıca saat 14:00'ten itibaren size canlı katılacağız. İngiltere saati ile Pazar günü

don't forget to join me at 2 p.m. UK time this Sunday I hope you've enjoyed

saat 2'de bana katılmayı unutmayın. İngiltere saati bu Pazar umarım

today's lesson we've talked about a lot of things we've looked at some strange

bugünkü dersten keyif almışsınızdır bir çok şey hakkında konuştuk bazı garip

words we've looked at some polite swear words we've also played the sentence

kelimelere baktık bazı kibar küfürlere baktık

game as well I hope you've enjoyed this and I will see you on Sunday

aynı zamanda cümle oyununu da oynadık umarım bundan zevk aldınız ve pazar günü görüşürüz,

this is mr. Duncan in the birthplace of English saying enjoy your weekend enjoy

bu bay. İngilizcenin doğum yerindeki Duncan, hafta sonunun tadını çıkar,

the rest of your Friday stay safe stay happy and of course until the next time

Cuma gününün geri kalanını iyi geçir, güvende kal, mutlu kal ve tabii ki bir dahaki sefere

we meet here on YouTube...

burada, YouTube'da buluşana kadar...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)