ENGLISH ADDICT - LIVE stream - Sunday 18th April 2021 - Chat, Listen and Learn

oh

oh

guess what yes we are back once again and also we are outside today there it is the

tahmin edin ne evet bir kez daha geri döndük ve ayrıca bugün dışarıdayız orada

view right now outside and yes i am standing in the garden as well we are here together

şu anda dışarıdaki manzara bu ve evet ben de bahçede duruyorum yine burada birlikteyiz

again it is a lovely day here in england and i hope where you are everything is really

burada ingiltere'de güzel bir gün ve umarım nerededir siz her şey gerçekten çok

nice as well welcome this is english addict coming coming to you live from the birthplace

hoş geldiniz bu bir ingilizce bağımlısı size ingilizcenin doğum yerinden canlı olarak geliyor

of the english language which just happens to be oh my goodness

aman tanrım

england

ingiltere

here we go again hi everybody this is mr duncan in england how are you today are you okay

işte yine başlıyoruz herkese merhaba ben ingiltere'den bay duncan bugün nasılsınız iyi misin

i hope so are you feeling happy today i hope you are feeling good on this sunday wherever

umarım bugün mutlusundur umarım bu pazar dünyanın neresinde olursan ol kendini iyi hissediyorsundur

you happen to be watching at the moment in the world i hope you are having a good day

umarım günün güzel geçiyordur

yes it is a beautiful day the birds are singing the neighbours are all asleep in their beds

evet güzel bir gün kuşların şakıdığı komşuların hepsi yataklarında uyuyor

and there is the occasional helicopter flying over my head so here we go then for those

ve ara sıra başımın üzerinde uçan bir helikopter var, işte başlıyoruz o zaman

who don't know who i am my name is duncan i talk about the english language you might

kim olduğumu bilmeyenler için adım duncan ingilizce

say that i am a little bit of an english addict to be honest with you so i do love english

konuşuyorum ben bir biraz ingilizce bağımlısıyım size karşı dürüst olmak gerekirse bu yüzden ingilizceyi seviyorum

i've been teaching english talking about english for many many years how long mr duncan have

ingilizceyi uzun yıllardır ingilizce hakkında konuşarak öğretiyorum bay duncan

you been teaching english on youtube for nearly 15 years can you believe it almost 15 years

yaklaşık 15 yıldır youtube'da ingilizce öğretiyorsunuz neredeyse 15 Yıllardır

i've been on youtube doing this so i couldn't resist coming outside today because it's a

youtube'da bunu yapıyorum, bu yüzden bugün dışarı çıkmaya karşı koyamadım çünkü çok

beautiful day it really does feel as if summer is on the way springtime has arrived you might

güzel bir gün gerçekten yaz geliyormuş gibi hissettiriyor bahar geldi arkamda

notice behind me over there there are some lovely daffodils many of the daffodils sadly

fark edebilirsiniz orada çok güzel nergisler var Nergislerin yüzdesi ne yazık ki

have now withered away wither if something withers it means it slowly fades or dies so

şimdi solmuş solmuş bir şey kurursa, yavaş yavaş solduğu veya öldüğü anlamına gelir, yani

normally after a flower has done its job allowing the the bees to come and take away the pollen

bir çiçek işini yaptıktan sonra arıların gelip polenleri almasına

and at the same time fertilizing the plants as well oh so they can go to seed the flower

ve aynı zamanda bitkileri gübrelemesine izin verdikten sonra normal bir şekilde ölür. tohuma gidebilsinler diye çiçek solacak

will then wither wither so something slowly withers away sometimes i feel as if i might

sonra bir şeyler yavaş yavaş kuruyup gidiyor bazen sanki solup gidiyormuşum gibi hissediyorum dürüst olmak gerekirse

be withering away to be honest with you thank you for joining me today it's very nice of

bugün bana katıldığınız için teşekkür ederim

you to give up some of your valuable weekend here in the uk by the way lots of people out

değerli değerlerinizin bir kısmından vazgeçmeniz çok hoş Bu arada burada Birleşik Krallık'ta bir hafta sonu birçok insan

and about yesterday and also today because lots of things have reopened many shops many

dün ve bugün dışarı çıktı çünkü birçok şey yeniden açıldı çünkü birçok dükkan birçok

businesses are now open again so people are really feeling as if they want to get out

işletme şimdi tekrar açık bu yüzden insanlar gerçekten dışarı çıkıp dolaşmak istiyormuş gibi hissediyorlar

and about in fact we had one of our friends over the other night we sat outside we had

aslında biz geçen gece bir arkadaşımız dışarıda oturduk bahçede

a lovely time chatting and catching up in the garden and yes it was it was lovely we

sohbet edip sohbet ederek çok güzel vakit geçirdik ve evet çok güzeldi

had we had some delicious pizza as well very nice indeed hello to the live chat nice to

ayrıca lezzetli pizzalar da yedik çok güzel gerçekten canlı sohbete merhaba

see you back again yes we have made it all the way to the end of yet another weekend

görmek güzel tekrar geri döndün evet başka bir hafta sonunun sonuna kadar geldik bu

that's right yes it's

doğru evet bugün

sunday

pazar

i hope you are feeling good on this sunday yes the sun is out the birds are singing all

umarım bu pazar günü iyi hissediyorsundur evet güneş çıktı etrafımda kuşlar şarkı söylüyor

around me everything is quiet almost too quiet to be honest

her şey sessiz neredeyse çok sessiz dürüst olmak gerekirse,

i keep expecting at any moment all of my neighbours will come out and start making lots and lots

her an tüm komşularımın dışarı çıkıp çok fazla gürültü yapmaya başlamasını bekliyorum

of noise but at the moment it's very quiet yesterday and i suppose i should mention yesterday

ama şu anda dün çok sessiz ve sanırım dün söylemeliyim ki

it was the funeral of prince philip and lots of people were watching at home i think many

bu, Prens Philip ve birçok insanın cenazesiydi. evde izliyorlardı sanırım birçok

people decided yesterday to stay at home or maybe go out somewhere and then come back

insan dün evde kalmaya ya da belki bir yere çıkıp sonra geri dönmeye karar verdi.

many people watching the funeral of the duke of edinburgh yesterday i watched some of it

mr steve watched a couple of hours of the funeral but i also think yesterday a lot of

Ayrıca dün birçok

people were not making any noise in the garden so i think everyone yesterday in this country

insanın bahçede gürültü yapmadığını düşünüyorum, bu yüzden dün bu ülkedeki herkesin dikkati

was distracted by the funeral taking place and the only way you could see it was on the

cenaze töreninden dolayı dağılmıştı ve bunu yalnızca televizyonda görebilmenizin

television a very unusual situation the funeral took place behind closed doors however the

çok olağandışı bir durum olduğunu düşünüyorum. kapalı kapılar ardında ama

cameras were allowed to watch it did you see the funeral yesterday i know it's not a very

kameraların izlemesine izin verildi dünkü cenazeyi gördünüz mü

happy way of starting the live stream but it did happen here and it would appear that

canlı yayına başlamanın pek mutlu bir yolu olmadığını biliyorum ama burada oldu ve görünüşe göre

a lot of people yesterday were paying their respects by not going into the garden with

dün birçok insan saygılarını sunuyordu

their noisy lawn mowers

gürültülü çim biçme makineleriyle bahçeye girmeyerek

talking of the lawn mr steve has been very busy in the garden he has been busy once again

çimlerden bahsetmeyerek Bay Steve bahçede çok meşguldü yine meşgul

i think i'm not sure i saw him this morning he was in the garden and i think he is preparing

sanırım onu ​​bu sabah bahçede gördüğümden emin değilim ve sanırım

to put some grass across the back in fact somewhere down there if you can see behind

Arkama biraz çim koymaya hazırlanıyor, aslında orada bir yere, arkamı görebiliyorsanız,

me down there somewhere down there mr steve has been working this morning and i think

aşağıda bir yerde, Bay Steve bu sabah çalışıyor ve sanırım

he is preparing to put some grass seed because he made such a good job of it last year when

biraz çim tohumu koymaya hazırlanıyor çünkü çok iyi yaptı. işi geçen yıl

he did it at the back of the house so i think mr steve is going to be busy over the next

evin arkasında yaptığında bu yüzden bence Bay Steve önümüzdeki

couple of days certainly in the evenings he will be outside in the garden oh hello to

birkaç gün meşgul olacak kesinlikle akşamları bahçede olacak oh

the live chat nice to see you here hmm i am now officially acknowledging your presence

canlı sohbete merhaba hoş geldiniz seni burada görüyorum hmm şimdi varlığını resmen kabul ediyorum

hello nice to see you here once more also congratulations to vitesse oh vitas guess

merhaba seni bir kez daha burada görmek güzel ayrıca vitesse tebrikler oh vitas tahmin et

what

ne

can't be bad fancy pants you are first on today's live chat

kötü olamaz fantezi pantolon bugünün canlı sohbetinde birincisin

you were first today very nice to see you here we also have olga hello olga nice to

bugün ilktin seni görmek çok güzel burada da olga var merhaba olga

see you as well belarusian nice to see you here as well valentin edit or eat it i have

seni de görmek güzel belarusça seni burada görmek güzel valentin edit or eat it içimden

a feeling that i keep mispronouncing your name for which i apologize so edit goulet

bir his var ki ismini sürekli yanlış telaffuz ediyorum bu yüzden özür dilerim bu yüzden edit goulet

hello to you as well we also have irene maria i'm saying hello to maria right now oh we

sana da merhaba biz de var irene maria şu anda maria'ya merhaba diyorum oh bizde

also have mohsen hello mohsen hello palmyra alessandra nice to see you all today it's

de mohsen var merhaba mohsen merhaba palmyra alessandra hepinizi gördüğüme sevindim bugün

a lovely day here it is slowly getting warmer i've noticed over the past couple of days

güzel bir gün burası yavaş yavaş ısınıyor son birkaç gündür havanın farkına vardım

the weather has slowly got warmer so it's quite nice today i think the temperature today

yavaş yavaş ısındı, bu yüzden bugün oldukça güzel bence bugün sıcaklık

is around 15 15 celsius we have lots of sunshine as well and i am outside underneath my gazebo

15-15 santigrat civarında bizde de bolca güneş var ve ben dışarıda çardağımın altındayım

a few people have asked what does it look like can you please show us your gazebo well

birkaç kişi nasıl göründüğünü sordu bize çardağınızı gösterir misiniz Pekala,

i'm going to show you what i'm actually standing underneath right now so here it is so this

size şu anda gerçekte neyin altında durduğumu göstereceğim, işte bu, yani bu,

is a photograph of where i am standing right now and there it is so you can see the gazebo

şu anda durduğum yerin bir fotoğrafı ve işte burada, çardağı

you can see all of the different types of equipment that i have to use this is a very

görebilmeniz için tüm farklı şeyleri görebilmeniz için burada. kullanmam gereken ekipman türleri bu çok

complicated thing by the way it isn't simple it takes a lot of work and effort to put a

karmaşık bir şey, bu arada basit değil, özellikle dışarıda yaparken bir canlı akışı bir araya getirmek çok fazla çalışma ve çaba gerektiriyor,

live stream together especially when you are doing it outside so there it is the equipment

bu yüzden orada ekipman var.

that i'm using right now as i stand here in the garden

şu an bahçede duruyorken kullanıyorum

nice to see you all here today it is lovely thank you for giving up your time for me hello

hepinizi burada görmek güzel bugün benim için zaman ayırdığınız için teşekkür ederim merhaba ben

also can i say hello to b trees indeed ram knit tram is here watching from the czech

de b ağaçlarına merhaba diyebilir miyim gerçekten ram örgü tramvay burada izliyor çek

republic

cumhuriyeti

hello also oh can i say hello to shireen da fat hello shireen nice to see you here as

merhaba ayrıca shireen da fat'a merhaba diyebilir miyim merhaba shireen de sizi burada görmek güzel

well is it your first time please let me know by the way something i should mention there

ilk defa mı geliyorsunuz lütfen bu arada bahsetmem gereken bir şey varsa

is now an extra live stream in the week on wednesday from 2 p.m uk time every wednesday

artık hafta içi çarşamba günü fazladan bir canlı yayın var İngiltere saatiyle her çarşamba

and sunday i am here live on youtube so just in case you don't know because some people

ve pazar saat 14.00'ten itibaren buradayım youtube'da canlı yayındayım yani bilmiyorsanız diye bazı insanlar

haven't heard the news for some people it might be good news for others it might be

haberi duymamış bazı insanlar için iyi haber olabilir bazıları için

bad news i don't know but yes i am with you now twice a week once again live on wednesday

kötü haber olabilir bilmiyorum 'bilmiyorum ama evet şimdi seninleyim şimdi haftada iki kez bir kez daha çarşamba

and also on sunday as well you can catch me right here on youtube hello to margaret margaret

ve pazar günleri canlı yayında beni burada youtube'da yakalayabilirsin margaret'e merhaba margaret

lopez nice to see you here as well intelligent hello to you lilia let us all give our favourite

lopez seni burada görmek de güzel akıllı sana merhaba lilia let hepimiz en sevdiğimiz

english teacher a well-deserved thumbs up very nice if you like this give me a thumbs

İngilizce öğretmenimize hak ettiği bir yaşasın çok hoş eğer bunu beğendiyseniz bana bir başparmak verin çok güzel çok teşekkür

up very nice thank you very much yes mr steve will be here soon he will be back with us

ederim evet bay steve yakında burada olacak o bize geri dönecek merak

don't worry i know on wednesday we don't have him because he's busy working however today

etmeyin biliyorum çarşamba günü o yok çünkü çalışmakla meşgul ama bugün

steve will be here right here under my gazebo spending a little bit of time together by

steve burada, çardağımın altında olacak, bu arada birlikte biraz zaman geçirecek

the way today we are looking at words and ways of expressing something that you might

bugün, geçmişten duymuş olabileceğiniz bir şeyi ifade etmenin yollarına ve kelimelere bakıyoruz.

have heard from time to time something that a person might say something that a person

bir kişinin bir şey söyleyebileceği bir şeyi zamanlamak için bir kişinin bir

might talk about something that is a necessary evil if something is a necessary evil what

şey hakkında konuşabileceği bir şey gerekli bir kötülükse, eğer bir şey gerekli bir kötülükse bu ne

does it mean and you might hear this phrase used from time to time when people are debating

anlama gelir ve insanlar bir şeyin kullanımını tartışırken bu cümlenin kullanıldığını zaman zaman duyabilirsiniz.

the use of something

i knew someone would start their lawnmower i knew someone was going to do it and there

birinin çim biçme makinesini çalıştıracağını biliyordum birinin yapacağını biliyordum ve işte

it is

yeah great so a necessary evil is something that you have it is a thing that you have

evet harika yani gerekli bir kötülük sizde olan bir şeydir

but really the thing itself is quite harmful maybe it causes damage so we will be looking

ama gerçekten o şeyin kendisi oldukça zararlıdır belki hasara neden olur yani

at that a little bit later on also an event that occurred last night someone who lives

buna biraz sonra bakacağız, ayrıca dün gece meydana gelen bir olay,

not very far away from here had some very unusual things stolen from their garden and

buradan çok uzakta olmayan birinin bahçesinden çok sıra dışı şeyler çalındı ​​ve

here they are

işte onlar,

the people who live not very far away from here they are a family that live around this

buradan çok uzakta olmayan insanlar. onlar bu civarda yaşayan bir aile

area and last night someone came and stole their lovely table and also their chairs as

ve dün gece birisi gelip güzel masalarını ve sandalyelerini de çaldı

well now i know what you are going to say mr duncan did they leave them outside well

şimdi ne diyeceğinizi biliyorum bay duncan onları dışarıda mı bıraktılar evet

yes i suppose they did so the table and also the chairs last night were stolen so someone

sanırım öyle yaptılar masayı ve ayrıca dün gece sandalyeler çalındı, bu yüzden birisi hiç ses çıkarmadan

managed to get into someone's garden without making any noise and they were able to steal

birinin bahçesine girmeyi başardı ve

these items so just in case can you please check now outside your house in the street

bu eşyaları çalabildiler, ne olur ne olmaz diye şimdi kontrol edebilir misiniz lütfen şimdi evinizin dışında sokakta

somewhere

bir yerde

have you seen this table and these chairs if you have please let us know maybe they

bu masayı gördünüz mü ve bu sandalyeler varsa lütfen bize bildirin belki

are being sold somewhere on ebay maybe which leads me to a very interesting question what

ebay'de bir yerlerde satılıyorlar belki bu da beni çok ilginç bir soruya yönlendiriyor

is the most unusual thing you've had stolen have you ever had anything stolen from you

çaldığınız en sıra dışı şey nedir hiç sizden çalınan bir şey oldu mu

something that was yours and then suddenly it disappeared it vanished it was stolen

sizin olan bir şey ve sonra aniden kayboldu kayboldu çalındı

i have i've had things stolen from me in the past i suppose the most unusual thing i've

geçmişte benden bir şeyler çalındı sanırım çaldığım en sıra dışı şey

had stolen was my dog although these days it has become more common for people to have

köpeğimdi gerçi bu günlerde insanların köpek sahibi olması daha yaygın hale geldi

their dogs stolen here in the uk people have gone crazy about dogs they love owning dogs

burada İngiltere'de çalındı ​​insanlar köpekler için çıldırdı köpeklere sahip olmayı seviyorlar

one of the things that is happening now though is people are now stealing other people's

gerçi şu anda olan şeylerden biri de insanların artık başkalarının

dogs so that's what happened to me when i was living in china someone actually stole

köpeklerini çalıyor yani benim başıma gelen buydu ben çin'de yaşarken birisi gerçekten

my little doggie

benim küçük köpeğimi çaldı

so that is a very unusual thing to have stolen so what about you have you ever had anything

bu yüzden çalınması çok sıra dışı bir şey peki ya hiç

stolen that was strange or unusual something that you wouldn't imagine anyone stealing

çalınan bir şeyiniz oldu mu garip veya alışılmadık bir şey kimsenin çaldığını hayal bile edemeyeceğiniz bir şey

please let me know on the live chat talking of which yes the live chat is now running

lütfen canlı sohbette bana bildirin ki evet canlı sohbet şimdi koşuyor

and yes

ve evet

valentin oh hello valentin valentin says you might find those stolen items the items that

valentin oh merhaba valentin valentin o çalınan eşyaları

were stolen from someone's garden a table and some chairs you might find them being

birisinin bahçesinden çalınan eşyaları bir masayı ve bazı sandalyeleri

sold on the black market interesting that is a very interesting phrase you often use

karaborsada satılırken ilginç bulabileceğinizi söylüyor bu çok ilginç bir tabir sık ​​sık kullanırsınız

the phrase black market when we are talking about something that is being sold but they

satılmakta olan bir şeyden bahsettiğimizde karaborsa tabiri ama

don't want to draw too much attention to themselves so the black market is where something is

kendilerine çok fazla dikkat çekmek istemiyorlar bu yüzden karaborsa bir şeyin

being sold normally illegally so maybe it is something that you shouldn't sell like

normalde yasadışı olarak satıldığı yerdir, bu yüzden belki de satmamanız gereken bir şeydir.

drugs perhaps or something that has been copied something that is counterfeit it isn't genuine

belki uyuşturucu ya da kopyalanmış bir şey sahte olan bir şey gerçek değil

or of course something that has been stolen as well yes thank you very much that's a great

ya da tabii ki çalınmış bir şey de evet çok teşekkür ederim siyahta satılan şeylerden bahsederken bu harika bir

expression by the way we talk about things that are for sale on the black market although

ifade. pazar

i don't know about you but i'm always very suspicious of ebay i don't know why i have

sizi bilmeme rağmen ama ben her zaman ebay'den çok şüpheleniyorum neden

never no i've never bought anything from ebay ever and there is a reason for that and the

hiç bilmiyorum ebay'den hiç bir şey satın almadım ve bunun bir nedeni var ve

reason is i don't really trust it i always think maybe the things that are for sale on

neden almam Gerçekten güveniyorum, her zaman ebay'de satılan şeylerin

ebay might be stolen or maybe they are faulty and they don't work so i always worry about

çalınmış olabileceğini veya hatalı olduklarını ve çalışmadıklarını düşünürüm, bu yüzden her zaman

buying things on

ebay'den bir şeyler satın alma konusunda endişelenirim,

ebay i don't know why but i i've i've never bought anything on ebay ever i sometimes go

neden bilmiyorum ama ben' ve ebay'den hiç bir şey satın almadım, bazen

on there and have a look look at all of the things that are for sale but i never buy anything

oraya girip satılık olan her şeye bir göz atıyorum ama asla bir şey almam teşekkürler

thank you palmyra for your lovely message isn't that lovely thank you very much that

palmyra güzel mesajın için o kadar güzel değil mi çok teşekkür ederim

is very kind of you congratulations mr duncan for the opening of your bars and restaurants

çok naziksiniz bay duncan barlarınızın, restoranlarınızın

and shops yes many businesses are now slowly going back to normal however of course there

ve mağazalarınızın açılışı için tebrikler evet birçok işletme artık yavaş yavaş normale dönüyor ancak elbette kilitlenme nedeniyle ne yazık ki kalıcı olarak kapanmak zorunda kalan

have been many businesses that have sadly had to close permanently because of the lockdown

birçok işletme var

unfortunately hello to shirley shirley germany succeso total i love your name by the way

maalesef merhaba shirley shirley almanya'ya başarı toplam bu arada ismini seviyorum

hello my number one i hello my number one you are the best i love you and that is shirley

merhaba bir numaram merhaba bir numaram sen en iyisisin seni seviyorum ve bu shirley

from egglebac in germany hello to germany nice to see you here as well lovely nitram

almanya'daki egglebac'tan almanya'ya merhaba seni de burada görmek güzel güzel nitram

that is a very good question nitram is it still politically correct to say black market

çok iyi bir soru nitram bana göre karaborsa demek politik olarak doğru mu

as far as i'm concerned yes you can still use black market so i know that there are

evet hala karaborsa kullanabilirsiniz bu yüzden

many words that use the word black or phrases that use the word black that are seen as not

siyah kelimesini kullanan birçok kelime veya siyah kelimesini kullanan deyimler olduğunu biliyorum

politically correct but as far as i'm concerned as far as i can tell i think you can still

politik olarak doğru değil ama bildiğim kadarıyla anladığım kadarıyla hala

say black market something that is being sold illegally or maybe something that has been

karaborsa yasadışı olarak satılan bir şey veya belki

stolen and is being sold in a place where stolen items can be bought

çalınan ve çalınan bir yerde satılan bir şey diyebilirsiniz. eşyalar satın alınabilir

intelligent says the saddest thing i've ever had stolen is when i was five i had a toy

zekice der ki, şimdiye kadar çaldığım en üzücü şey, beş yaşımdayken

cement mixer so a little toy that looks like a cement mixer which by the way is a very

bir oyuncağım oldu.

unusual toy i've never seen one of those it was stolen from me in the playground well

bunlardan biri oyun alanında benden çalındı ​​peki bu

that's not very nice is it i hope you told the teacher about it i hope you told the teacher

pek hoş değil umarım öğretmene anlatmışsındır umarım öğretmene söylemişsindir

and that person got into trouble i hope so there is nothing worse than the feeling of

ve o kişinin başı belaya girmiştir umarım bu yüzden sahip olma hissinden daha kötü bir şey yoktur

having something stolen from you i think it's the worst feeling in the world the feeling

senden çalınan bir şey bence bu dünyadaki en kötü duygu bir

of having something stolen especially when the person comes into your house maybe a person

şeyin çalınmış olması hissi özellikle kişi evinize geldiğinde belki biri

breaks into your house at night and steals things not very nice at all it can be very

gece evinize girip pek hoş olmayan şeyler çalıyor çok üzücü olabilir

upsetting

hello to steven adu hello steven i have watched a lot of your videos but this is the first

merhaba steven adu'ya merhaba steven videolarınızın çoğunu izledim ama

time to watch you live thanks for your fascinating teaching thank you very much stephen i do

sizi ilk kez canlı izliyorum büyüleyici öğretiminiz için teşekkürler çok teşekkür ederim stephen

it's your first time here on the live chat so i will give you a round of applause

canlı sohbete ilk kez geliyorsunuz bu yüzden size bir şans vereceğim alkışlar

very nice don't forget at three o'clock uk time we will have those super duper flags

çok güzel unutma İngiltere saatiyle üçte dünyanın o süper kandırılmış bayraklarına sahip olacağız

of the world and in a few moments also mr steve will be here as well but now we are

ve birkaç dakika içinde bay steve de burada olacak ama şimdi

going to take a short break whilst mr steve makes himself comfortable he will be right

kısa bir ara vereceğiz Bay Steve kendini rahatlatıyor, bundan

here next to me in around about seven minutes from now we are going to take a look at one

yaklaşık yedi dakika sonra burada, yanımda olacak

of my full english lessons this is taken from full english number 36 and then after this

tam İngilizce derslerimden birine bakacağız bu tam İngilizce 36 numaradan alınmıştır ve bundan sonra

yes he is back by popular demand our very own april fool mr steve is on his way ahoy

evet o geri döndü yoğun istek üzerine, bizim 1 Nisan Şakamız Bay Steve yola çıkıyor, yeni bir dersin

hoy what a strange thing to say at the start of a new lesson well it might seem strange

başında söylenecek ne garip bir şey, şimdi garip gelebilir

now but did you know that after alexander graham bell invented the telephone he thought

ama Alexander Graham Bell'in telefonu icat ettikten sonra

that saying hello when answering a call would be confusing for the person at the other end

şunu düşündüğünü biliyor muydunuz? bir aramayı cevaplarken merhaba demek, hattın diğer ucundaki kişi için kafa karıştırıcı olacaktır,

of the line so he suggested that people say ahoy instead that's a fact and you can put

bu yüzden insanlara ahoy demelerini önerdi, bu bir gerçek ve

that in your hat hi everyone and welcome to another full english lesson yes we are all

bunu şapkanıza koyabilirsiniz herkese merhaba ve başka bir tam ingilizce dersine hoş geldiniz evet biz hep

here together again to share our love of the english language so without any more

birlikte ingilizce sevgimizi paylaşmak için buradayız, bu yüzden daha fazla

hanging on the line let's get on with today's full english lesson which will start around

sıraya takılmadan bugünün tam İngilizce dersine başlayalım,

about

yaklaşık şu

now a man goes to the doctor he says doctor doctor

sıralarda bir adam doktora gidiyor doktor diyor doktor doktor diyor kendimi

i feel like a pair of curtains and the doctor replies oh pull yourself

bir çift gibi hissediyorum perdeler ve doktor cevap verir, ah, kendini

together there is nothing i enjoy more than having

toparla, güzel bir kahkaha atmaktan daha çok zevk aldığım bir şey yok,

a good laugh if i find something funny then it is hard for me to hide my amusement something

eğer komik bir şey bulursam, o zaman eğlencemi gizlemek benim için zor,

funny amuses me the funny thing is amusing they say that laughter is the best medicine

komik bir şey beni eğlendiriyor, komik olan şey eğlenceli, diyorlar ki kahkaha

when you are feeling sad and this might very well be true however saying something you

kendinizi üzgün hissettiğinizde en iyi ilaçtır ve bu pekala doğru olabilir ancak komik bulduğunuz bir şeyi söylemek

find funny can sometimes get you into trouble sometimes making a joke about something can

bazen başınızı belaya sokabilir bazen bir şey hakkında şaka yapmak

get you into hot water there are many words relating to jokes and humour such as comedy

sizi sıcak sulara sürükleyebilir komedi gibi şakalar ve mizahla ilgili birçok kelime vardır başkalarını

which defines anything done for the amusement of others a comedy act will perform something

eğlendirmek için yapılan herhangi bir şeyi tanımlayan bir komedi eylemi komik bir şeyi canlandıracak

funny then there is clowning or clowning around which describes the act of not being serious

o zaman etrafta palyaçoluk veya palyaçoluk var bu ciddi olmama eylemini anlatıyor

you are playing for laughs you are clowning around a carnival performer who acts in a

gülmek için oynuyorsun gülmek için bir karnaval sanatçısının etrafında soytarılık yapıyorsun

ludicrous way for the amusement of an audience is a clown we might describe a person who

Seyircinin eğlencesi bir palyaçodur,

always acts the fool and never takes anything seriously as a clown he always disrupts my

her zaman aptalca davranan ve hiçbir şeyi ciddiye almayan bir kişiyi bir palyaço olarak tanımlayabiliriz.

lessons by acting the clown in class we wasted a whole day clowning around with party balloons

another word relating to humour is comedian which is a person who tells amusing stories

mizah komedyendir, geçimini sağlamak için eğlenceli hikayeler ve şakalar anlatan bir kişidir,

and jokes for a living then there is a comedienne which is the term used to describe a female

o zaman bir kadın komedyeni tanımlamak için kullanılan terim olan bir komedyen vardır,

comedian although these days the word comedian is often used for both male and female comedy

ancak bu günlerde komedyen kelimesi genellikle hem erkek hem de kadın komedi oyuncuları için kullanılır. mizahi

performers a joke is a story with a humorous ending the funny part of a joke is called

bir sonla biten bir hikayedir bir şakanın komik kısmına can

the punch line or tagline it is the climax of a joke or story another word that can be

alıcı nokta veya kısa açıklama denir bir şakanın veya hikayenin doruk noktasıdır şaka anlamında kullanılabilecek başka bir kelime

used to mean joke is gag you tell a gag you stand up and tell gags a person who stands

şakadır şaka söylersin ayağa kalkar ve şaka söylersin

on a stage to tell jokes is called a stand-up comedian they perform stand-up comedy their

fıkra anlatmak için sahnede duran kişiye stand-up komedyeni denir stand-up komedisi yaparlar onların

act is called a routine which is a carefully rehearsed comedy performance i saw one of

oyununa rutin denir ki bu dikkatle prova edilmiş bir komedi performansıdır

the funniest comedy routines ever last night i'm off to the comedy club tonight to see

dün gece gelmiş geçmiş en komik komedi rutinlerinden birini gördüm ben Bu gece yeni rutinleri görmek için komedi kulübüne gidiyoruz,

some new routines if a group of people are performing a short funny play with a humorous

eğer bir grup insan esprili bir hikaye ile kısa, eğlenceli bir oyun oynuyorsa,

story then this is called a sketch if someone is making a joke about a famous person or

buna skeç denir, eğer birisi ünlü bir kişi veya

a well-known organization such as the government then this is called satire lampooning spoofing

tanınmış bir kuruluş hakkında şaka yapıyorsa, örneğin o zaman hükümet buna hiciv, taşlama, sahtekarlık veya

or sending up a well-known celebrity or politician might be on the receiving end of a satirical

tanınmış bir ünlüyü veya politikacıyı gönderme denir hicivli bir skeçin alıcı tarafında olabilir

sketch the comedy performers are poking fun at the well-known person to perform a humorous

komedi sanatçıları ciddi bir şeyin mizahi bir versiyonunu canlandırmak için tanınmış kişiyle dalga geçerler

version of something serious can be described as a spoof the movie this is spinal tap is

filmin bir parodi olarak tanımlanması bu spinal tapın

a spoof of the rock music industry then there is tongue in cheek humour which makes fun

rock müzik endüstrisinin bir parodisidir o zaman yanak mizahında bir dil vardır ki

of something in an ironic or insincere way the thing being watched seems to have a serious

bir şeyle ironik veya samimiyetsiz bir şekilde dalga geçer izlenen şeyin ciddi bir tonu var gibi görünür

tone but it is not to be taken seriously it is all done tongue in cheek it would be fair

ama öyledir. ciddiye alınmamak için her şey şakayla karışık yapılıyor

to say that a joke which is funny to one person might not be funny to another it might even

bir kişiye komik gelen bir şakanın bir başkasına komik gelmeyebileceğini söylemek doğru olur hatta

be considered by some to be offensive each one of us has a slightly different feeling

bazıları tarafından saldırgan olarak kabul edilebilir her birimizin biraz

when we hear the same joke being performed it all depends on what is being said and who

aynı şakanın yapıldığını duyduğumuzda farklı bir his her şey ne söylendiğine ve kimin

is saying it i can't believe you find doug stanhope funny he is so rude i don't understand

söylediğine bağlı doug stanhope'u komik bulmana inanamıyorum o çok kaba

why you dislike doug stanhope so much he is hilarious this is what we call our sense of

doug stanhope'tan neden bu kadar hoşlanmadığını anlamıyorum o komik, bizim mizah anlayışımız dediğimiz şey,

humour some people will laugh at anything whilst others will hardly ever laugh at all

bazı insanlar her şeye gülerken, diğerleri neredeyse hiç gülmez,

it is yet another fascinating piece of the human emotion puzzle that makes us all the

bu, bizi olduğumuz tüm bireyler yapan, insan duygu bulmacasının bir başka büyüleyici parçasıdır.

individuals we are do you have a good sense of humour what makes you laugh do you know

mizah sizi güldüren şey

any good jokes

iyi şakalar biliyor musunuz bu modern çağda

one of the most frustrating parts of living in this modern age must be the amount of information

yaşamanın en sinir bozucu yanlarından biri, işleri daha da

we are expected to read and absorb to make matters worse sometimes this information is

kötüleştirmek için okumamız ve özümsememiz beklenen bilgi miktarı olmalı, bazen bu bilgiler

written in such a confusing way that it becomes an intelligible the words used are incomprehensible

çok kafa karıştırıcı bir şekilde yazılır. anlaşılır hale gelmesi için kullanılan kelimelerin anlaşılmaz

and perplexing it is hard to grasp what is being explained to you we call this type of

ve kafa karıştırıcı olması size anlatılanları kavramanın güç olması bu tür

information jargon the word jargon means a specific type of terminology that relates

bilgilere jargon diyoruz jargon kelimesi belirli bir konu ile ilgili belirli bir terminoloji türü anlamına gelir

to a certain subject some of the words used in one area of a particular subject can be

bazı kelimeler belirli bir konunun bir alanında kullanılan

described as jargon i don't understand this letter i received from my lawyer it's full

jargon olarak tanımlanabilir avukatımdan aldığım bu mektubu anlamıyorum

of legal jargon

hukuk jargonuyla dolu

don't try to blind me with your science jargon just give it to me straight to follow a list

bilim jargonunuzla beni kör etmeye çalışmayın onu bana verin direk takip edeyim

of instructions that have been given to you might force you to learn some of the jargon

size verilen talimatların listesi sizi bu cihazın nasıl çalıştırılacağını öğrenmek için bazı jargonları öğrenmeye zorlayabilir

to master how to operate this device i will need to learn some computer jargon the jargon

bazı bilgisayar jargonlarını öğrenmem gerekecek okunan jargon

being read isn't fully understood it is too esoteric it relates to a specialist field

tam olarak anlaşılmıyor çok ezoterik bir şeyle ilgili Uzmanlık alanında

the thing being read is an intelligible it is all gobbledygook it makes no sense as far

okunan şey anlaşılır, hepsi saçma sapan, anladığınız kadarıyla hiçbir anlamı yok,

as you can tell it's just a load of mumbo jumbo a letter from your lawyer or doctor

sadece bir sürü saçmalık, avukatınızdan veya doktorunuzdan gelen bir mektup

might contain lots of jargon an advanced textbook on a particular subject might contain lots

çok fazla jargon içerebilir, belirli bir konuda ileri düzey bir ders kitabı olabilir. bir

of confusing jargon the operating instructions of a piece of technology will almost certainly

sürü kafa karıştırıcı jargon içerir, bir teknolojinin kullanım talimatları neredeyse kesinlikle

contain lots of lovely technical jargon we will often ask for the information to be simplified

çok güzel teknik jargon içerecektir, genellikle bilgilerin basitleştirilmesini

and explained in plain english that we can easily understand just give it to me straight

ve kolayca anlayabileceğimiz sade bir İngilizce ile açıklanmasını isteriz,

without all the jargon some might say that the one good thing about jargon is that it

hiçbir şey yapmadan doğrudan bana verin Jargona göre bazıları, jargonun tek iyi yanının

forces us to learn new things and absorb new information this might be true however in

bizi yeni şeyler öğrenmeye ve yeni bilgileri özümsemeye zorlaması olduğunu söyleyebilir, bu doğru olabilir, ancak neredeyse her gün

this fast-paced age of new information appearing almost on a daily basis it might be time to

ortaya çıkan bu hızlı yeni bilgi çağında,

lessen the technical terms cut down on the gobbledygook lay off the confusing terminology

teknik terimleri azaltın gobbledygook'ta kısaltın kafa karıştırıcı terminolojiyi bırakın

and ease off the use of jargon please

ve jargon kullanımını kolaylaştırın lütfen

and there it was one of my full english lessons and there are lots of full english lessons

ve işte tam ingilizce derslerimden biriydi ve pek çok tam ingilizce dersi var

in fact there are lots of lessons of all shapes and sizes on my youtube channel hello everyone

aslında her türden pek çok ders var ve boyutlar youtube kanalımda herkese merhaba

welcome to english addict

ingilizce bağımlısına hoşgeldiniz

hello hello hello mr duncan hello everyone hello mr steve why are you pointing at me

merhaba merhaba merhaba bay duncan merhaba herkese merhaba bay steve neden beni işaret ediyorsunuz

it's rude to point didn't you know it was rude to point mr duncan okay well i'm just

işaret etmek kabalık bay duncan'ı işaret etmenin kaba olduğunu bilmiyor muydunuz tamam pekala ben sadece

i'm just showing you there he is mr steve do you like my rake what is that my rake i've

ben sadece sana orayı gösteriyorum o bay steve tırmığımı beğendin mi o tırmığım nedir yerde

been raking over the ground okay uh as opposed to raking over my shortcomings ah i used a

tırmıkladığım

little is that an idiom mr duncan i use an idiom there to rake over something well to

orada bir deyim kullanmak bir şeyi iyi bir şekilde tırmıklamak için tırmıklamak,

rake over means to try to obscure something you try to hide something you rake over but

bir şeyi gizlemeye çalışmak anlamına gelir, tırmıkladığınız bir şeyi saklamaya çalışırsınız, ancak

this is a very useful thing if you are if you want to make your ground level so that's

bu çok yararlı bir şeydir, eğer zemin seviyenizi yükseltmek istiyorsanız, yani

what steve's doing at the moment and i think you are preparing to plant some more grass

Steve'in yaptığı şey bu an ve sanırım biraz daha çim ekmeye hazırlanıyorsun

grass seed grass i would say grass seed okay you would say grass seed we can pronounce

çim tohumu çim ben çim tohumu derdim tamam sen çim tohumu derdin

it either way but obviously the correct way is grass okay okay but i've forgotten what

her iki şekilde de telaffuz edebiliriz ama belli ki doğru yol çim tamam tamam ama ne

i was saying now you said i was preparing to

olduğumu unuttum şimdi

get a lawn ready wasn't i i was planting seed that's what i was going to say i was going

bir çimi hazırlamaya hazırlandığımı söyledin, değil mi tohum ekiyordum

to say that last year you did a brilliant job of laying some new lawn steve put some

diyecektim ki geçen sene yeni bir çim sermekle harika bir iş çıkardın steve biraz

grass seed at the back of the house so now you are going to do the same thing with a

çim tohumu koydu evin arkası yani şimdi aynı şeyi bahçenin küçük bir bölümüyle yapacaksın

small part of the garden you are going to add some some grass to the front you know

ön tarafa biraz çim ekeceksin biliyorsun

a lot of effort i can tell you mr duncan i know as usual doing it all on my own yes yes

çok çaba sarf ettiğini söyleyebilirim bay duncan her zamanki gibi yaptığını biliyorum hepsi kendi başıma evet evet

as you keep telling me if you rake over something in your life it means you're trying to cover

bana söyleyip durduğun gibi hayatında bir şeyi abartıyorsan bu onu örtbas etmeye çalıştığın anlamına gelir

it up yes uh maybe rake over your shortcomings in a job interview okay or something like

that i'll put this down shall i because it could damage some of mr duncan's very fragile

bunu almalıyım çünkü Mr Duncan'ın çok kırılgan

and valuable equipment it might actually damage some of mr duncan and might damage some of

ve değerli ekipmanlarından bazılarına zarar verebilir aslında Mr Duncan'ın bazılarına zarar verebilir ve

your equipment as well i'll get rid of it okay i only bought that this week because

sizin ekipmanlarınızdan bazılarına da zarar verebilir ondan kurtulacağım tamam onu ​​sadece bu hafta aldım çünkü ben

i hadn't got a rake can you believe it i've got lots of other garden tools but i didn't

tırmığım yoktu inanabiliyor musun başka birçok bahçe aletim var ama tırmığım yoktu steve'de tırmık

have a rake steve has everything else except for a rake but now he has one wonderful very

dışında her şey var ama şimdi bir tane var harika çok

nice the live chat is very busy by the way today yes uh oh yes it is you are correct

güzel canlı sohbet çok meşgul bugünün yolu evet uh oh evet haklısın

uh takia valor says those things are pretty useless and tiring well they're certainly

uh takia valor bu şeylerin oldukça işe yaramaz ve yorucu olduğunu söylüyor, kesinlikle

tiring but i do need to level the ground and i think it has helped me a bit otherwise i'd

yorucu ama zemini düzeltmem gerekiyor ve bence bunun bana biraz yardımı oldu, aksi halde yapardım

have had to use my hands what i what i like steve is over the past couple of days because

Ellerimi kullanmak zorunda kaldım Steve son birkaç gündür sevdiğim şeyi çünkü

we've had a lot of sunshine and a lot of dry weather apparently april is going to be the

çok fazla güneş ışığı aldık ve çok fazla kuru hava geçirdik görünüşe göre nisan en

driest april this april the driest one ever because we've hardly had any rain and apparently

kurak nisan olacak bu nisan şimdiye kadarki en kurak nisan olacak çünkü neredeyse hiç yağmur yağmadı ve görünüşe göre

between now and the end of april there is going to be no rain here in england oh so

şimdi ile nisan sonu arasında burada, İngiltere'de yağmur yağmayacak oh öyleyse

get my hose out but what i was saying is the ground is so hard poor mr steve he was having

hortumumu çıkar ama söylediğim şey, zemin çok sert zavallı Bay Steve yapmak

to use a hammer a mallet okay then a mallet to break the the pieces of dirt because they

zorundaydı çekiç kullan tokmak tamam sonra toprak parçalarını kırmak için bir tokmak kullan çünkü onlar

were so hard that because of the because the ground around here is actually made of clay

o kadar sertti ki çünkü buradaki zemin aslında kilden yapılmış

so everything will go rock hard it's it's really hard so poor steve was on the floor

yani her şey kaya gibi olacak bu gerçekten çok zor çok zavallı steve açıktı zemin

and breaking breaking the dirt because it was so hard and it's solid with a mallet yes

ve kırma kiri kırmak çünkü çok sertti ve tokmakla sağlamdı evet kaya

it does it goes like rock um because we've got a high clay content uh zika says that

gibi gidiyor çünkü yüksek kil içeriğimiz var uh zika uh

uh she has one of those to brush her long hair okay so long i would imagine pedro probably

uzun saçlarını fırçalamak için bunlardan birine sahip olduğunu söylüyor tamam o zaman pedro'nun muhtemelen

has the same thing yes because pedro's got very long hair maybe he has to use a rake

aynı şeye sahip olduğunu düşünürdüm evet çünkü pedro'nun çok uzun saçları var belki de tırmık kullanması gerekiyor

oh by the way pedro if you want to send some messages uh or photographs my email address

oh bu arada pedro bazı mesajlar veya fotoğraflar göndermek istersen e-posta adresimi e-

i will put my email address on the screen because a lot of people are asking about

posta adresimi koyacağım ekranda çünkü birçok kişi soruyor

here we go so here is my email address stay in touch through email and you can see the

işte başlıyoruz işte e-posta adresim e- posta yoluyla iletişimde kalın ve

email address on your screen now so if you want to send a message maybe you want to say

e-posta adresini şimdi ekranınızda görebilirsiniz bu yüzden mesaj göndermek istiyorsanız belki

thank you or maybe you want to send send a nice photograph perhaps of your pet or yourself

teşekkür etmek istersiniz siz veya belki göndermek istersiniz, belki evcil hayvanınızın veya kendinizin güzel bir fotoğrafını gönderin,

there is the address for your emails and all of your correspondence very nice yes and thank

e-postalarınızın ve tüm yazışmalarınızın adresi var, çok güzel evet ve

you pedro for uh suggesting to everybody that they hit the like button because that will

herkese beğen düğmesine basmalarını önerdiğiniz için teşekkürler Pedro

indeed help mr duncan to get noticed all over the world yes thank you for that i don't know

gerçekten de bay duncan'ın tüm dünyada fark edilmesine yardımcı oldu evet bunun için teşekkür ederim

why youtube doesn't like me anymore probably because we keep criticizing them on live on

youtube'un artık beni neden sevmediğini bilmiyorum muhtemelen pazar günleri canlı yayında onları eleştirmeye devam ettiğimiz için tamamdır

air on a sunday okay you're talking in a very strange way today people are talking about

çok konuşuyorsunuz bugün garip bir şekilde insanlar

things that were that they had that were stolen yes because i talked about it earlier because

çalınan şeylerden bahsediyor evet çünkü daha önce bundan bahsetmiştim çünkü

someone who lives very close to us has had something stolen from them from their garden

bize çok yakın yaşayan birinin bahçesinden bir şey çalındı

yes here we go so all of this the table and also all of the chairs were stolen from someone's

evet işte başlıyoruz yani tüm bunlar tablo ve ayrıca tüm sandalyeler birinin bahçesinden çalındı,

garden i don't know how they i want to know how they did it because obviously it's in

nasıl yaptıklarını bilmiyorum, nasıl yaptıklarını bilmek istiyorum çünkü belli ki bu

their garden so perhaps they had to break into the garden and then carry all of that

onların bahçesinde, bu yüzden belki de bahçeye girip hepsini bahçeye taşımak zorunda kalmışlardır.

away in the night so that happened last night what in the place where we live mr duncan

gece yani dün gece ne oldu yaşadığımız yerde bay duncan

not in much wenlock not quite much wenlock but a place not very far away so that led

çok fazla wenlock değil ama çok uzak olmayan bir yer bu yüzden insanların çaldığı

me to talk about things or unusual things that people have had stolen

şeyler veya olağandışı şeyler hakkında konuşmama neden oldu merak ediyorum

i wonder if they live near a main road i don't know because i would think that it would be

Bilmiyorum çünkü birinin evinden bir

very easy or much easier to steal something from somebody's house if they live near a

şey çalmanın çok veya çok daha kolay olacağını düşünürdüm, eğer bir

main road perhaps they had it on display and people could see it and cars driving past

ana yolun yakınında yaşıyorlarsa, belki de sergiliyorlardı ve insanlar onu görebiliyordu ve arabalar sürüyordu. geçmiş

and they somebody thought well i'll come back one night and i'll steal that what horrible

ve biri iyi düşündü bir gece geri geleceğim ve bunu çalacağım ne korkunç

people because i would imagine that looks like it's very expensive it looks like it's

insanlar çünkü bunun çok pahalı göründüğünü

made of iron or cast iron yes i think so i can imagine that's a very expensive table

demirden veya dökme demirden yapılmış gibi göründüğünü hayal ediyorum evet sanırım bu yüzden hayal edebiliyorum çok pahalı bir masa

and chairs very expensive and also someone somewhere will now be selling that and i mentioned

ve sandalyeler çok pahalı ve ayrıca bir yerlerde birileri şimdi bunu satıyor olacak ve

this also i i i i've never bought anything from ebay ever because i always think that

bundan da bahsetmiştim i i i ebay'den hiç bir şey satın almadım çünkü her zaman

the things for sale on there might be stolen so i've never i've never bought anything in

orada satılan şeylerin çalınmış olabileceğini düşünürüm bu yüzden hayatımda hiçbir zaman bir şey almadım

my life miss oh valentin says mr duncan maybe it was a white van well maybe they used a

bayan oh valentin bay duncan'ın belki beyaz bir minibüs olduğunu söyler, belki de

white van to put the stolen goods inside i think they would have to because you couldn't

çalıntı malları içine koymak için beyaz bir minibüs kullanmışlardır bence almaları gerekirdi çünkü

get that this must have been a planned theft i think so a planned theft i would imagine

bunu alamadınız planlı bir hırsızlık olduğunu düşünüyorum bu yüzden planlı bir hırsızlık teşhir

it was on display and visible to drivers driving by or a neighbour has stolen it and sold it

edildiğini ve yoldan geçen sürücüler tarafından görülebildiğini veya bir komşunun çaldığını ve sattığını düşünürdüm

disgraceful intelligent is here as well lilia hello nice to see you here as well today nice

utanç verici akıllı da burada lilia merhaba bugün sizi de burada görmek güzel güzel

to see you here's an interesting phrase that we sometimes use in english and you may have

sizi burada görmek için bazen ingilizcede kullandığımız ilginç bir cümle ve

heard of this phrase as well mr steve i'm putting it on the screen right now there it

bu cümleyi de duymuş olabilirsiniz bay steve şu anda ekrana koyuyorum

is yes something that is described as a necessary evil so when we look at that word what we

evet gerekli bir kötülük olarak tanımlanan bir şey yani biz şu kelimeye bakın

are actually saying is something that is needed something that is needed maybe to perform

aslında söylediğimiz ihtiyaç duyulan bir şey ihtiyaç duyulan bir şey belki

a certain task or maybe a person a thing that is needed but which may also cause harm and

belirli bir görevi yerine getirmek için gerekli bir şey belki bir insan için ihtiyaç duyulan ama aynı zamanda zarara da neden olabilecek bir şey ve

i'm sure you can think of many things and i'm sure you can as well steve many things

eminim birçok şey düşünebilirsiniz ve eminim sen de

that we have or we need however they can also be harmful as well for example well the thing

sahip olduğun ya da ihtiyaç duyduğun birçok şeyi steve yapabilirsin ama onlar da zararlı olabilir mesela o şey

might be an object or it might also be a person so it's something that's done to you yes maybe

bir nesne olabilir ya da bir insan da olabilir yani sana yapılmış bir şey evet belki

certain types of fuel see i know i know you're going to like this mr steve certain types

belirli yakıt türleri bakın biliyorum biliyorum bu Bay Steve'i beğeneceğinizi biliyorum belirli

of fuel for example coal and oil and i suppose i should say petrol as well now i know petrol

yakıt türleri örneğin kömür ve petrol ve sanırım ben de benzin demeliyim şimdi petrolün

comes from oil so it's all the same thing fossil fuels yes so you might say that fossil

petrolden geldiğini biliyorum bu yüzden hepsi aynı şey fosil yakıtlar evet yani fosil

fuels that's a good one like coal and oil they they damage the environment however we

yakıtların kömür ve petrol gibi iyi bir şey olduğunu söyleyebilirsiniz çevreye zarar veriyorlar ama bizim de

need them as well so you might describe those things as a necessary evil yes because without

ihtiyacımız var yani bunları gerekli bir kötülük olarak tanımlayabilirsiniz evet çünkü

them we couldn't function in a modern society obviously that uh fossil fuels are going to

onlarsız bir işleyemezdik. modern toplum belli ki fosil yakıtların

be replaced probably largely in the future by i don't know 2050 something like that actually

yerini muhtemelen gelecekte büyük ölçüde bilmiyorum 2050 gibi bir şey alacak

i was fascinated to read the other week mr duncan or this week that in scotland for those

of you that don't know scotland is north of the north uk part of the uk but far north

İskoçya'nın İngiltere'nin kuzey kısmının kuzeyinde olduğunu bilmiyorum ama uzak kuzey

it's very windy lots of sea lots of waves they are now making 95 of all their electricity

çok rüzgarlı çok deniz çok dalga şu anda tüm elektriğinin 95'ini

from renewable sources uh the wind and also the sea as well with the waves so i thought

yenilenebilir kaynaklardan yapıyorlar uh rüzgar ve dalgalarla birlikte deniz

that was and they're going to be 100 i think this year and then they will be able to export

öyle olduğunu düşündüm ve bu yıl 100 olacaklarını düşünüyorum ve sonra

their electricity to the rest of the uk um so yes just shows you what you can do suppose

elektriklerini İngiltere'nin geri kalanına ihraç edebilecekler yani evet sadece size neler yapabileceğinizi gösteriyor varsayalım

but i think scotland is a very good example because they do have a lot of wind because

ama bence İskoçya bir çok iyi bir örnek çünkü çok fazla rüzgarları var çünkü

a lot of scotland is open and so it is open to the elements and wind is a very common

İskoçya'nın çoğu açık ve bu nedenle elementlere açık ve rüzgar çok yaygın bir

thing the north sea is very windy of course all that wind could be due to all the haggis

şey kuzey denizi çok rüzgarlı tabii ki tüm bu rüzgarın nedeni tüm bu rüzgar olabilir.

that they eat okay that was a joke another necessary evil all right weapons weapons now

yedikleri haggis tamam bu bir şakaydı başka bir gerekli kötülük tamam silahlar silahlar şimdi

i'm not saying that weapons are good what i'm saying is they are sometimes a necessary

silahların iyi olduğunu söylemiyorum, demek istediğim onlar bazen gerekli bir

evil especially when we are using them for defence so i'm not talking about attacking

kötülüktür, özellikle onları savunma için kullandığımızda, bu yüzden ben insanlara saldırmaktan bahsetmiyorum,

people i'm talking about for defence so you might say that there is a very good argument

savunma için bahsediyorum, bu yüzden savunma için kullanmak istiyorsanız silahlara sahip olmanın çok iyi bir argümanı olduğunu söyleyebilirsiniz,

for having weapons if you want to use them for defence so you might say that weapons

bu nedenle silahlar diyebilirsiniz

and we can all think of the weapons we don't have to think too hard guns maybe aircraft

ve hepimiz sahip olmadığımız silahları düşünebiliriz. Silahlar, insansız hava

drones perhaps nuclear submarines yes they cost a lot of money but if you want to feel

araçları, belki de nükleer denizaltılar, evet çok paraya mal oluyorlar ama

safe in your beds at night then you are quite prepared to let your government spend lots

geceleri yataklarınızda güvende hissetmek istiyorsanız, o zaman hükümetinizin

of your taxpayers money on weapons for defence which is a necessary evil

vergi mükelleflerinin parasının çoğunu silahlara harcamasına izin vermeye oldukça hazırsınız. gerekli bir kötülük olan savunma için

yes as you can hear as soon as mr duncan comes outside everybody starts up their various

evet, duyabileceğiniz gibi, bay duncan dışarı çıkar çıkmaz herkes çeşitli

garden machinery it's always the same person as well yes it's that awful neighbour that

bahçe makinelerini çalıştırır, her zaman aynı kişidir evet, hepimizin nefret ettiği o korkunç komşu

we all hate oh okay oh sorry steve said that by the way not me i didn't say that steve

oh tamam oh üzgünüm steve bunu söyledi bu arada ben öyle demedim steve bahset

said mention

dedi

okay steve gotta move on so weapons might be something you're in a ratty mood today

tamam steve devam etmeli bu yüzden silahlar bir şey olabilir bugün huysuz bir ruh halindesin öyle

i'm not i have a lot of things i want to do faster then get on with it because we have

değilim daha hızlı yapmak ve sonra devam etmek istediğim çok işim var çünkü

eight minutes before flanks of the world so it's all happening for a reason don't worry

dünyanın kanatlarından önce sekiz dakikamız var, bu yüzden tüm bunların bir nedeni var, merak etmeyin

submarines by the way i've never been in a submarine and guess what i'm never going to

denizaltılar, bu arada ben hiç denizaltıya binmedim ve tahmin edin ne yapacağım,

don't think many people have act to be fair don't think many people have been in a submarine

pek çok insan sahip olduğunu düşünmez adil davran pek çok insanın bir denizaltına bindiğini düşünme dışarıda

has anyone out there has anyone out there been in a submarine might have been in in

kimse var mı orada kimse var mı denizaltında bulunmuş olabilir

a in a hot air balloon okay but i don't know that you can get sort of you know rides in

sıcak hava balonunda olmuş olabilir tamam ama sıralanabileceğini bilmiyorum bir çoğunuz denizaltı gezintilerini biliyorsunuz,

submarines can you can you but maybe you can if you live near the coast maybe you could

yapabilir misiniz ama belki yapabilirsiniz, eğer kıyıya yakın bir yerde yaşıyorsanız belki

build you could build your own out of a bathtub yes please tell us if you've been in a submarine

inşa edebilirsiniz, kendi teknenizi küvetten yapabilirsiniz evet, lütfen bize bir denizaltında bulunduysanız söyleyin,

uh we'd like to know and have you have you seen all the creatures under the scene maybe

uh, isteriz bilmek ve gördünüz mü sahnenin altındaki tüm canlıları gördünüz mü belki

you live in one maybe you live in a submarine perhaps it's yellow i was going to say that

birinde yaşıyorsunuz belki bir denizaltında yaşıyorsunuz belki sarıdır diyeceğim ki

so another necessary evil some people might say mr steve so some people might say mr steve

başka bir gerekli kötülük bazı insanlar bay steve diyebilir bazı insanlar bay diyebilir steve

is a necessary evil and you would be right oh but what about an operation mate what about

gerekli bir şeytan ve haklısın oh ama peki ya bir ameliyat dostum peki ya

exploratory operations i suppose yes certain types of surgery i thought of something having

keşif ameliyatları hakkında sanırım evet bazı ameliyat türleri gizli bir test yaptırmak zorunda olduğum bir şey düşündüm ah

to have a covered test ah oh yes because that is very very unpleasant apparently happen

oh evet çünkü bu görünüşe göre başına gelen çok çok hoş olmayan bir şey

to have uh those big things stuck at your nose and down the back of your throat well

uh o büyük şeyler burnunuza ve boğazınızın arkasına takıldı peki bu

it's a swab a swab is the word i was looking for thank you mr duncan so that's uncomfortable

bir sürüntü parçası aradığım kelimeydi teşekkürler Bay Duncan yani bu rahatsız edici

it's not very nice you could describe it as evil but it's a necessary evil if you want

değil çok hoş değil bunu kötü olarak tanımlayabilirsiniz ama bu gerekli kötülük, eğer

to prevent the spread of infection valentin says do you think stealing your neighbour's

enfeksiyonun yayılmasını önlemek istiyorsan, valentin, komşunun

lawnmower might be a necessary evil i think so yes we might have to go round tonight and

çim biçme makinesini çalmanın gerekli bir kötülük olabileceğini düşünüyor musun diyor, bu yüzden evet, bu gece gidip

steal her lawnmower well it's not hers oh she has somebody to go around and do it for

onun çim biçme makinesini çalmamız gerekebilir, o onun değil, etrafta dolaşacak biri var ve bunu

her okay how lazy i thought there was a giant bee in the background earlier but i think

onun için yap tamam ne kadar tembelce daha önce arka planda dev bir arı olduğunu düşünmüştüm ama sanırım

it was a strimmer somebody's garden stringer so a certain type of punishment duncan don't

bu bir bahçe düzenleyiciydi bu yüzden belirli bir tür ceza duncan

worry later on i will get my revenge and have our lawn where we're going i'll have it going

daha sonra merak etme intikamımı alacağım ve bizimkini alacağım gittiğimiz yerde

for about two hours okay i will get our revenge lovely so maybe a type of punishment could

iki saat kadar devam ettireceğim tamam intikamımızı güzel bir şekilde alacağım bu yüzden belki bir tür ceza da

also be a necessary evil so locking people in prison or maybe even punishing them physically

gerekli bir kötülük olabilir bu yüzden insanları hapse atmak veya hatta belki

in some way maybe even executing people you see might be seen as a necessary evil a way

bir şekilde fiziksel olarak cezalandırmak belki gördüğünüz insanları idam etmek bile gerekli bir kötülük olarak görülebilir

of getting people or encouraging people to obey the laws of the land

insanları ülkenin kanunlarına uymaya ikna etmenin veya teşvik etmenin bir yolu

here's another one steve an environmentally damaging necessity can you think of what i'm

işte bir tane daha steve çevreye zarar veren bir gereklilik neden bahsettiğimi düşünebiliyor musunuz

talking about there an environmentally damaging necessity well we've we've already talked

çevreye zarar veren bir gereklilik zaten

about fossil fuels yeah no uh cars cars cars possibly and i i i i'm not an expert on the

fosil yakıtlardan bahsetmiştik evet hayır uh arabalar

environment but i would say possibly the most damaging thing that exists is probably the

motor car i i think so and a good example of course is beijing where over the past 10

Elbette iyi bir örnek, son 10

years people have been buying not one or two cars but millions of new cars have come on

yılda insanların bir veya iki araba satın aldığı Pekin'de milyonlarca yeni arabanın yollara çıktığı Pekin'dir

the road in beijing and now there is a lot of pollution caused by all of the traffic

ve şimdi tüm trafiğin neden olduğu çok fazla kirlilik var,

so yes you might say that you need your car would you say do you think you need your car

bu yüzden evet arabanıza ihtiyacınız olduğunu söyleyebilirsiniz,

these days even though most people are staying at home i've only done about 30 miles a month

bu günlerde çoğu insanın evde kalmasına rağmen arabanıza ihtiyacınız olduğunu düşünüyor musunuz, geçen yıl ayda sadece 30 mil yaptım, bu

in the last year so i've hardly done any miles at all in fact i had to have a service on

yüzden neredeyse hiç mil yapmadım aslında

my car this week even though i've been virtually even i've only done about 1 500 miles okay

bu hafta arabamı servise götürmek zorunda kaldım, neredeyse olsam bile sadece yaklaşık 1500 mil yaptım tamam

say 2 000 kilometres in the last year due to the pandemic it still had to have a service

geçen yıl 2000 kilometre diyelim pandemi nedeniyle hala olması gerekiyordu bir servis

because you have to have one with my car every year even if you've done no miles i think

çünkü hiç kilometre yapmamış olsanız bile arabamla her yıl bir tane yaptırmanız gerekiyor bence bu

that's probably the case with a lot of cars because you have to change the oil because

muhtemelen birçok arabada böyledir çünkü yağı değiştirmeniz gerekir

the oil degrades degrade so it loses its quality over time so that has to be replaced anyway

çünkü yağ bozulur ve kalitesini kaybeder. zaman yani bunun zaten değiştirilmesi gerekiyor,

so it is in modern society a necessary evil but something you to consider here mr duncan

bu yüzden modern toplumda gerekli bir kötülük ama burada göz önünde bulundurmanız gereken bir şey Bay Duncan

are the container ships our cargo ships merchant ships that sail around the world i read this

konteyner gemileri, dünya çapında seyreden yük gemilerimiz ticaret gemileri bu

week that one of those they burn the most polluting form of fossil fuel known to man

hafta okudum ki onlardan birini yakıyorlar. insanoğlunun bildiği en kirletici fosil yakıt türü buna

it's called bunker fuel oh gosh and it's i think it's basically just like diesel but

bunker yakıtı deniyor aman tanrım ve bence temelde dizel gibi ama

totally unrefined oh yeah so it's presumably because it's cheap on one ship going across

tamamen rafine edilmemiş oh evet bu yüzden muhtemelen karşıdan karşıya geçen bir gemide ucuz olduğu için

i don't remember the distance okay it's equivalent to 50 000 cars just a lot of pollution just

mesafeyi hatırlamıyorum tamam eşdeğer 50 000 arabaya kadar çok fazla kirlilik sadece

one container ship uh because they they emit the foulest uh polluting from their fumes

bir konteyner gemisi uh çünkü

from their engines but of course because it's at sea we can't breathe it in but it's still

motorlarından çıkan dumanlardan en pis kirleticileri yayıyorlar ama tabii ki denizde olduğu için onu soluyamıyoruz ama yine de

going up into the atmosphere and causing uh global warming so yes you think of motor cars

atmosfere çıkıyor ve küresel ısınmaya neden oluyor yani evet motorlu arabaları

i suppose ships airplanes yes i suppose airplanes another necessary evil we like to travel we

düşünüyorsunuz sanırım gemiler uçaklar evet sanırım uçaklar başka bir gerekli kötülük seyahat etmeyi seviyoruz

like to go on holiday visit our friends in australia and the only way of getting there

tatile gitmeyi seviyoruz avustralya'daki arkadaşlarımızı ziyaret etmeyi seviyoruz ve oraya ulaşmanın tek yolu

is is is by aeroplanes so yes all of those things might be described as necessary evil

uçaklar yani evet bunların hepsi gerekli kötülük olarak tanımlanabilir

if you go on okay are you finished a person who is despised but is also useful maybe someone

devam edersen tamam tamam horlanan ama aynı zamanda faydalı olan bir insanı bitirdin mi belki

who would that be though someone who's despised but is also useful who are you thinking about

bu kim olur ki hor görülen ama aynı zamanda faydalı olan biri kimi düşünüyorsun

anyone so maybe a person at work maybe a person who can help you with a task at work but you

yani belki işteki bir kişi, belki işte size bir görevde yardımcı olabilecek bir kişi ama siz

don't really like them or maybe they are a sort of annoying maybe maybe your boss is

ondan gerçekten hoşlanmıyorsunuz veya belki biraz sinir bozucular, belki patronunuz

a necessary evil you have to have somebody who's in charge a manager but nobody particularly

gerekli bir kötülüktür, sorumlu birine sahip olmalısınız. yönetici ama kimse

likes them but then nobody wants to do their job either because it's a difficult job managing

onlardan özellikle hoşlanmıyor ama o zaman da kimse işini yapmak istemiyor çünkü insanları yönetmek zor bir iş

people and maybe nobody else wants to do it somebody has to make the tough decisions in

ve belki de başka kimse yapmak istemiyor birileri bir işte zor kararlar vermek zorunda

a business and so maybe you could describe an unpleasant boss as a necessary evil bruner

ve bu yüzden belki tatsız bir patronu şöyle tanımlayabilirsiniz: gerekli bir kötü bruner

bruno gorgie says yes i have been in a submarine in genova so there you see one of our viewers

bruno gorgie evet der ki, genova'da bir denizaltında bulundum, yani orada izleyicilerimizden birinin

has been in a submarine yes and so has somebody else and i've i've missed who it was now okay

bir denizaltında olduğunu görüyorsunuz, evet ve başka biri de öyle ve ben kim olduğunu kaçırdım şimdi tamam

i think it was uh somebody else said they'd been in a in a submarine okay i'll get to

bence uh başka biri denizaltıda olduklarını söyledi tamam

it in a minute we're good keep talking mr duncan well you've got you've got 30 seconds

bir dakika içinde hallederim biz iyiyiz konuşmaya devam edin bay duncan pekala 30 saniyeniz var

palmyra

palmyra

in hellmuth interesting very interesting yes so we are coming up to three o'clock a bad

hellmuth'ta ilginç çok ilginç evet yani saat üçe doğru geliyoruz kötü bir

habit might also be described as a necessary evil as well so maybe something you keep doing

alışkanlık da gerekli bir kötülük olarak tanımlanabilir yani belki sürekli yaptığınız bir şey

maybe alcohol or maybe cigarettes or maybe something illegal you might see it as a necessary

belki alkol belki sigara veya belki yasadışı bir şey onu gerekli bir kötülük olarak görebilirsiniz

evil guess what steve is it flags of the world we are now well in fact it's just past three

tahmin edin ne steve dünyanın bayrakları mı biz şimdi iyi durumdayız aslında

o'clock here in england and yes you know what's coming now it's time to take a look at those

burada ingiltere'de saat üçü biraz geçiyor ve evet biliyorsunuz şimdi ne geliyor dünyanın o

lovely fluttering flags of the world

güzel dalgalanan bayraklarına bir göz atma zamanı

so

yani

ah there they were those flags of the world if you have if you are missing your flag on

ah işte o bayraklar vardı dünyanın varsa eğer listemde bayrağınız eksikse

my list then please let me know oh my goodness and now the air is is filling with disgusting

o zaman lütfen bana bildirin aman tanrım ve şimdi hava iğrenç

petrol fumes a necessary evil mr duncan no it isn't because if you have to cut your grass

benzin dumanlarıyla doluyor bu gerekli bir kötülük Bay Duncan hayır değil çünkü kesmek zorundaysanız çimin o

then you will have to use petrol longo oh my goodness the smell is disgusting don't

zaman benzin kullanmak zorunda kalacaksın aman tanrım koku iğrenç merak etme

worry i'll have mine out later yes but you know that doesn't help us now tacky asks what's

benimkini sonra çıkaracağım evet ama biliyorsun bu bize yardımcı olmuyor şimdi pejmürde soruyor

the difference between an entrepreneur and a merchant very good question well they're

girişimci ile tüccar arasındaki fark nedir çok güzel soru pekala bunlar

completely different words they they really don't have any similarities so a merchant

tamamen farklı kelimeler gerçekten hiçbir benzerlikleri yok bu yüzden tüccar bir

is a person who sells things and an entrepreneur is a person who is very good at setting up

şeyler satan kişidir ve girişimci iş kurmada çok iyi olan kişidir

businesses maybe coming up with something new yes ideas for new businesses so maybe

belki yeni bir şeyler bulan kişidir evet fikirler yeni işletmeler için yani belki

they have one business or maybe they invest their money in lots of different businesses

tek bir işleri vardır veya belki paralarını birçok farklı işletmeye yatırırlar

or maybe they create their own businesses so an entrepreneur is a person who creates

veya belki kendi işlerini kurarlar, bu nedenle girişimci iş kuran kişidir,

businesses a merchant is a person who is in business and quite often they sell things

tüccar iş yapan ve sıklıkla satış yapan kişidir şeyler

yes that's it so they could have been an entrepreneur at one point but yes a merchant might sell

evet bu kadar yani bir noktada girişimci olabilirlerdi ama evet bir tüccar

lots of different things but they're not necessarily somebody who is quite clever at coming up

pek çok farklı şey satabilir ama yeni şeyler satmak için yeni fikirler bulma konusunda oldukça zeki biri olmaları gerekmez

with new ideas to sell new things yes like uh you know elon musk you'd say he was an

evet evet bildiğiniz gibi elon musk kesinlikle onun bir girişimci olduğunu söylerdiniz

entrepreneur for definite yeah he also says sell things i suppose you could be an entrepreneur

evet o da bir şeyler sat diyor sanırım bir girişimci

and a merchant uh but generally they yes okay so the words themselves have no relation they're

ve tüccar olabilirsiniz uh ama genellikle evet tamam yani kelimelerin kendilerinin hiçbir ilişkisi

not synonyms no but anyway thanks for the question so mr duncan what is the theme of

yok eşanlamlı değiller hayır ama yine de teşekkürler soru için bay duncan bugünün teması nedir

today well i think i think it may have mentioned the themes we've been talking about things

sanırım konuştuğumuz temalardan bahsetmiş olabilir

that have been stolen from you maybe something that is a necessary evil such as the motor

sizden çalınan şeyler belki de gerekli bir kötülük olan bir şey örneğin motorlu

car although steve hasn't been using his car very much over the past few months for various

araba steve rağmen son birkaç aydır çeşitli sebeplerden dolayı arabasını pek kullanmıyor

reasons however we might be going somewhere in a few weeks as things slowly get back to

ancak birkaç hafta içinde her şey yavaş yavaş

normal we might actually visit somewhere we don't know where we have no idea where we

normale döndüğünde bir yere gidiyor olabiliriz aslında nerede olduğunu bilmediğimiz bir yeri ziyaret edebiliriz.

are going to go jose says politicians are a necessary evil yes that's a very good example

gideceğiz jose politikacıların gerekli bir kötülük olduğunu söylüyor evet bu çok iyi bir örnek toplumu

we have to have politicians people to to run society but we don't like them so and we don't

yönetmek için politikacılara sahip olmamız gerekiyor ama onları sevmiyoruz ve

want to do the job so they are therefore a necessary evil yes i think you can have you

işi yapmak istemiyoruz bu yüzden onlar gerekli bir kötülük evet bence sahip olabilirsiniz

can have good politicians i suppose yes but generally politicians don't have a very good

iyi politikacılara sahip olabilirsiniz sanırım evet ama genellikle politikacıların çok iyi bir

reputation it is true because they're paid out of public money taxes and quite often

itibarı yoktur bu doğrudur çünkü onlara kamu parası vergilerinden ödenir ve çoğu zaman

they are tend to be corrupt and i have other businesses going on there's a bit of a scandal

yozlaşmaya eğilimlidirler ve devam eden başka işlerim var,

going on in this country at the moment with lobbying okay uh people who were lobbyists

şu anda bu ülkede lobicilikle ilgili bir miktar skandal yaşanıyor, tamam, lobici olan insanların

it's quite a common thing in this country and in america that they're always trying

bu ülkede ve Amerika'da oldukça yaygın bir şey, her zaman

to uh get favours from politicians for example to change policy so that some a friend of

iyilik almaya çalışmaları Örneğin, politikacılardan bir arkadaşının

theirs business will do well and a classic example is invite is what we're going on at

işinin iyi gitmesi için politikayı değiştirmesi ve bunun klasik bir örneği davettir,

the moment with trying to clean up the environment uh with having all these wind farms uh that's

şu anda çevreyi temizlemeye çalışıyoruz, uh, tüm bu rüzgar çiftliklerine sahip olmak, uh bu

a classic case of a bit of corruption going on because a lot of politicians as it turns

klasik bir yolsuzluk vakası çünkü pek çok politikacının

out i've got interests in the companies that make these wind farms and they shouldn't do

bu rüzgar çiftliklerini yapan şirketlerle çıkarları olduğu ortaya çıktı ve

it it shouldn't be allowed i mean it's unbelievable you can't do that in business uh in a lot

bunu yapmamalılar buna izin verilmemeli yani bu inanılmaz bunu iş hayatında pek çok

of businesses now but for some reason it's still allowed to go on in politics well i

işletmede yapamıyorum ama nedense siyasette devam etmesine hala izin veriliyor,

think actually there are things you can do that aren't illegal and i think that's the

aslında yapabileceğiniz yasadışı olmayan şeyler de var ve bence

problem things that might seem wrong are actually allowed to happen because they are technically

sorun bu olabilecek şeyler yanlış gibi görünen şeylerin olmasına aslında izin veriliyor çünkü teknik olarak

not illegal so if you lobby it just means you are encouraging someone to do something

yasa dışı değiller bu yüzden lobi yaparsanız bu sadece birini bir şeyler yapmaya teşvik ettiğiniz anlamına gelir, bu nedenle

so you are putting a suggestion forward but quite often people will also say can you please

bir öneride bulunuyorsunuz ama çoğu zaman insanlar ayrıca lütfen

do this but but but also you know i might do you a few favours as well but but technically

bunu yapabilir misiniz, ama aynı zamanda Biliyorsun, ben de sana birkaç iyilik yapabilirim ama teknik olarak

it is not illegal but some people think it should be but if if if for example you're

yasa dışı değil ama bazı insanlar olması gerektiğini düşünüyor ama eğer örneğin

lobbying somebody in the government a politician and that politician has a friend who will

hükümette birisiyle lobi yapıyorsan bir politikacı ve o politikacının bundan fayda sağlayacak bir arkadaşı varsa

benefit or they will benefit directly in some way maybe a member of their family is is working

veya bir şekilde doğrudan fayda sağlayacaklar belki ailelerinden biri

for a company that will benefit from whatever this lobbying is then it's unethical yes you

bir şirkette çalışıyor ve bu lobicilik her ne ise ondan fayda sağlayacak o zaman etik değil evet

can't do it in business anymore we've got very strict policies uh at work okay for example

artık iş hayatında yapamazsın çok katı politikalarımız var uh at çalış tamam mesela

if uh the company that i work for say they wanted um a supply of computers they wanted

çalıştığım şirket bir bilgisayar arzı istediğini söylerse

to buy a thousand computers for all the employees well you might work for a say you work for

tüm çalışanlar için bin bilgisayar almak isterler peki sen bir

a computer company well i wouldn't be allowed to put your name forward because that would

bilgisayar şirketinde çalıştığını söylersen bir bilgisayar şirketinde çalışabilirsin de ben olmazdım adınızı öne sürmeme izin verildi çünkü bu

be a conflict of interests yes because i would benefit because i know you as a result of

bir çıkar çatışması olur evet çünkü bundan faydalanırım çünkü

the company buying your computers and but politicians get away with this all the time

şirketin bilgisayarlarınızı satın almasının bir sonucu olarak sizi tanıyorum ve ancak politikacılar her zaman bundan paçayı sıyırıyor

well i think i think it also if you have personal gain from something so maybe something you

bence bence de öyle bir şeyden kişisel kazancınız var, bu yüzden belki yaptığınız bir şey,

are doing maybe you are passing a certain type of law however you will also gain something

belki belirli bir yasayı geçiriyorsunuz, ancak bu yasadan da bir şeyler kazanacaksınız, bu nedenle

from that law so it depends it depends what type of lobby or lobbying is taking place

ne tür bir lobi veya lobicilik yapıldığına bağlıdır, bu yüzden

so it does happen and politics is a little bit like that it does happen here it also

olur ve siyaset biraz öyle oluyor burada da

happens in the united states as well lobbying is a very big movement in in american politics

oluyor amerika birleşik devletleri'nde de oluyor lobicilik amerikan siyasetinde çok büyük bir harekettir

some people might say it's it's bigger there much bigger in the united states than here

bazı insanlar diyebilir ki orası amerika birleşik devletleri'nde buradakinden çok daha büyük evet

in yes the uk yes lewis that is what i was referring to you've uh mentioned about mr

ingiltere evet lewis benim bahsettiğim buydu siz bay

cameron's uh lobbying uh yes that is exactly what i was referring to okay um we're not

cameron'ın lobicilik faaliyetlerinden bahsetmiştiniz evet tam olarak bahsettiğim buydu tamam um

going to say whether we think that's right or wrong that's not for us to judge we're

bunun doğru mu yanlış mı olduğunu düşünmeyeceğiz yargılamak bize düşmez

just talking about what is currently happening um you may or may not agree with it you might

sadece şu anda olanlardan bahsediyoruz um buna katılabilirsiniz veya katılmayabilirsiniz

think it's necessary and necessary evil yes maybe you you you have to turn those the the

bunun gerekli ve gerekli olduğunu düşünebilirsiniz kötülük evet belki siz bunları çevirmelisiniz.

cogs are of politics and industry sometimes they can become very interwoven they can become

very connected to each other i think so it can be a very sketchy practice says paulo

birbirleriyle çok bağlantılı hale gelebilirler bence bu yüzden çok kabataslak bir uygulama olabilir diyor paulo

nedek yes i like that sketchy it's a great word by the way if something is sketchy it

nedek evet bu kabataslak kelimeyi seviyorum

means that it is uncertain so maybe something might appear to be illegal or wrong but it

yasa dışı veya yanlış ama

is still allowed so yes that can happen definitely it happens a lot in politics question here

yine de buna izin veriliyor, bu yüzden evet bu kesinlikle olabilir, bu kesinlikle siyasette çok oluyor burada

from intelligent uh what does cutting corners mean oh well if you cut corners it means you

akıllı bir soru uh, köşeleri kesmek ne anlama geliyor oh pekala, köşeleri kestirmek,

do things in the easiest way but not necessarily the best way so maybe if you cut corners you

işleri en kolay yoldan yaptığınız anlamına gelir, ancak mutlaka en iyisi değil Bu şekilde, belki köşeleri kestirirseniz,

are doing something quickly or maybe cheaply but it might eventually prove to be dangerous

bir şeyi hızlı veya belki ucuza yaparsınız, ancak sonunda tehlikeli olabilir,

yes like like for example if you're a builder and you don't follow all the regulations on

evet, örneğin, bir inşaatçıysanız ve

the safety regulations about how a building is supposed to be built maybe you don't dig

nasıl yapılacağına ilişkin güvenlik düzenlemeleriyle ilgili tüm düzenlemelere uymuyorsanız Binanın yapılması gerekiyor belki

the foundations down deep enough maybe you don't make the walls thick enough or you don't

temelleri yeterince derin kazmıyorsunuz, belki duvarları yeterince kalın yapmıyorsunuz veya binaya doğru

put the correct fireproofing materials in the building but when it's finished it looks

yangına dayanıklı malzemeleri koymuyorsunuz ama bittiğinde

perfectly all right and this happens in a lot of countries around the world and as we've

mükemmel görünüyor ve tamam. bu dünyanın birçok ülkesinde oluyor ve keşfettiğimiz gibi

discovered it also happens in this country because we've had some very severe and deadly

bu ülkede de oluyor çünkü yüksek binalarda kaplama yapılırken köşeler kesildiği için bazı çok şiddetli ve ölümcül yangınlar yaşadık.

fires uh in in high-rise buildings because corners were cut when they put the cladding

on the outside of the building and they didn't fit fireproof cladding yes so it just means

binanın dışı ve yangına dayanıklı kaplamaya uymadılar evet yani bu sadece,

that you uh yeah you don't take all the steps that is are necessary sometimes you can cut

uh evet, gerekli tüm adımları atmadığınız anlamına gelir, bazen

corners and it's not a safety issue it just saves time but if you're putting up buildings

köşeleri kestirebilirsiniz ve bu bir güvenlik sorunu değil, sadece zaman kazandırır ama eğer binalar

or something that could affect people's safety uh then it could be very serious cutting corners

veya insanların güvenliğini etkileyebilecek bir şey inşa ediyorsanız uh o zaman köşeleri kesmek çok ciddi olabilir bunu

i like that one we have the oh by the way for those who are wondering we do have the

sevdim oh bu arada merak edenler için

sentence game coming up a little bit later on as well also here's an interesting word

cümle oyunumuz biraz geliyor daha sonra da burada ilginç bir kelime

steve now i i love this phrase and it's one that i'm going to quickly mention because

steve şimdi bu cümleyi seviyorum ve hızlı bir şekilde bahsedeceğim çünkü

it i heard it mentioned last week on the tv and i thought that is a very interesting phrase

geçen hafta televizyonda bahsedildiğini duydum ve bunun çok ilginç bir söz olduğunu düşündüm. gömlekli

to be shirty with someone i love that to be shirty so if a person is shirty what does

olmayı sevdiğim biri, yani bir kişi gömlekliyse,

it mean to be surety with someone is to show your unhappiness or discontentment through

birine kefil olmak ne demektir, davranışınızla mutsuzluğunuzu veya hoşnutsuzluğunuzu göstermektir,

your behaviour so you are showing your annoyance towards someone you might ignore someone or

böylece birine kızgınlığınızı gösterirsiniz, birini görmezden gelebilir veya ona

respond to them in a rude way a surety person is showing their disdain through their actions

tepki verebilirsiniz. Bir kefilin, kötü

to be annoyed with someone because of their bad behavior might cause the person affected

davranışlarından dolayı birine kızmak için eylemleriyle küçümsediğini gösterdiği kaba bir yol, etkilenen kişinin gömlek gibi olmasına neden olabilir;

to become shirty the action can be referred to being shirty so if you are being shirty

you are acting in an annoyed way towards someone you might say why are you being so shirty

birine karşı, neden bugün bana karşı bu kadar huysuzsun diyebilirsin,

with me today if someone is acting annoyed towards you does that are you ever sure to

eğer biri sana kızgın davranıyorsa, bunu yapacağından hiç emin misin

mr steve i'm always shirty with people because it's it's a sort of form of passive aggressive

Bay Steve, ben insanlara karşı her zaman huysuzumdur çünkü bu bir çeşit pasif agresifliktir.

sort of behaviour isn't it yes you don't want to tell somebody's annoyed you for example

davranış öyle değil mi evet birisinin sizi rahatsız ettiğini söylemek istemezsiniz örneğin

a neighbour with a noisy uh lawnmower and uh next time you see that you bite uh you

gürültülü bir çim biçme makinesi olan bir komşu ve uh bir dahaki sefere ısırdığınızı gördüğünüzde uh bir

might sort of hello yes all right yep you will act in a in an annoyed way yes that's

nevi merhaba diyebilirsiniz evet pekala evet sinirli bir şekilde evet bu sensin

it you're you're the way that you talk to them it isn't you don't smile you don't approach

onlarla konuşma tarzın öyle değil mi gülümsemiyorsun

them in the normal way you do so they immediately think that uh oh what have i done wrong you're

onlara normal şekilde yaklaşmıyorsun bu yüzden hemen öyle düşünüyorlar uh oh neyim var ben yanlış yaptın,

being shirty with them but it's a form of passive aggressive sort of you know you're

onlara karşı böbürleniyorsun ama bu bir çeşit pasif agresif,

not being direct with them about something uh you're trying to avoid conflict but you

onlarla bir konuda doğrudan konuşmadığını biliyorsun, uh, çatışmadan kaçınmaya çalışıyorsun, ama

are sending a message yes a clear message by your behaviour yes that you are annoyed

bir mesaj gönderiyorsun, evet, senin tarafından açık bir mesaj. davranış evet,

at that person you don't want conflict you just want to let them know that they've annoyed

o kişiye kızgınsın, çatışma istemiyorsun, sadece seni kızdırdıklarını bilmelerini istiyorsun, bu öğleden sonra olanlara dayanarak

you very good uh word to put up mr duncan based on what's been happening this afternoon

Bay Duncan'ı koymak için çok iyi bir söz,

yes bizarrely the noise i might be getting a little shirty with my neighbour yes we will

evet, tuhaf bir şekilde gürültü olabilir komşumla biraz huysuzlaşıyorum evet

see what happens but of course you're never going to say why no you're going to let them

ne olacağını göreceğiz ama tabii ki asla neden hayır demeyeceksin onlara gecenin geri

suffer by uh making them think you know for the rest of the night oh what have i done

kalanında bildiğini düşündürerek onların acı çekmesine izin vereceksin oh ne oldu yaptım mı

have i upset them what have i done of course you're always shirty with me on the live stream

onları üzdüm ne yaptım tabi ki canlı yayında bana hep üşeniyorsunuz

mr duncan i'm not shirty

bay duncan ben

when you're presenting a show or a program you have to have a certain amount of time

bir şov ya da program sunarken üşengeç değilim biraz zaman ayırmanız gerekiyor

for doing things in you see so because now it's 16 minutes past three in my mind i'm

çünkü şu an kafamda saat üçü 16 geçiyor

now thinking of when shall we do the sentence game and things like that but right now would

şimdi cümle oyununu ve bunun gibi şeyleri ne zaman yapalım diye düşünüyorum ama şu anda

you like to see something lovely and cute no i'm not talking about mr steve here we

sevimli ve sevimli bir şey görmek ister misin hayır değilim bay steve'den bahsediyoruz burada

go something that is lovely something that is nice something that will make you go ah

güzel bir şey güzel bir şey sizi harekete geçirecek güzel bir şey ah

oh look some little lambs a little lamb mr duncan there are many lambs at the moment

oh bakın birkaç küçük kuzu küçük bir kuzu bay duncan şu anda bu bölgede çok sayıda kuzu var

around this area and there you can see one of the little lambs in fact there are lots

ve orada bir tanesini görebilirsiniz küçük kuzular aslında

of lambs in this particular field as you will see in a moment aren't they gorgeous so this

bu özel alanda çok sayıda kuzu var, birazdan göreceğiniz gibi muhteşem değiller mi bu yüzden bu

is something that i filmed last week and now there are many lambs running around in the

geçen hafta filme aldığım bir şey ve şimdi tarlada koşuşturan birçok kuzu var

field and this one is very close to where we live unfortunately we don't have any animals

ve bu çok güzel yaşadığımız yere yakın maalesef

at the back of the house at the moment it's a shame really yes but i'm sure we i think

şu anda evin arka tarafında hiç hayvan yok

it's because it's been much colder than usual for the time of year and the grass hasn't

bu gerçekten çok yazık çimen

grown as much as it normally has done therefore the farmer is reluctant to put his cattle

normalde olduğu kadar büyümedi bu nedenle çiftçi sığırlarını

into the field behind us because there isn't very much grass for his sheep or his cows

arkamızdaki tarlaya sürmek konusunda isteksiz çünkü koyunları veya inekleri için yiyecek çok fazla ot yok

to eat um but that field looks like it's done quite well mr duncan yes are they lovely look

um ama o tarla bitmiş gibi görünüyor oldukça iyi bay duncan evet sevimliler

the little lambs oh oh he's um he's having a little stretch oh isn't that good now these

küçük kuzulara bakın oh oh o um o biraz geriliyor oh o kadar iyi değil mi bu

particular lambs are only a few days old maybe they were born maybe a week or maybe two weeks

özel kuzular sadece birkaç günlük belki bir hafta belki iki hafta doğmuşlar

but they are very young lambs and you might notice at the back if you look at their tails

ama onlar çok genç kuzulardır ve kuyruklarına çok yakından bakarsanız arkalarında fark edebilirsiniz,

very closely they have something put around their tail to make the end fall off yes so

kuyruklarının etrafına ucunun düşmesini sağlamak için bir şey konulmuştur evet bu yüzden

they are actually it's called docking ah docking if you dock a tail it means you make it shorter

aslında buna yanaşma denir ah yanaşma bir kuyruk kenetlerseniz bu sizin daha kısa yapın,

so if you look at the back of the lamb you can see that their tails are actually quite

böylece kuzunun arkasına bakarsanız kuyruklarının aslında oldukça

strange it looks like there is something tied around them and what that will do that will

tuhaf olduğunu görebilirsiniz, etraflarına bağlanmış bir şey varmış gibi görünür ve bu ne yapacak,

eventually cause the tail to fall off and you will notice that quite often if you look

sonunda kuyruğun düşmesine neden olacak ve siz de fark edeceksiniz. Çoğu zaman

at a full grown lamb you will notice that its tail is very short and that's because

tam yetişkin bir kuzuya bakarsanız kuyruğunun çok kısa olduğunu fark edeceksiniz ve bunun nedeni

they are cut short and that's how they do it they put it around the tail of the lamb

kısa kesilmeleridir ve bu şekilde yaparlar kuzunun kuyruğuna takarlar

and then of course it cuts the blood supply from the tail and it falls off we don't really

ve sonra tabii ki kanı keser. kuyruktan tedarik ve düşüyor

know why we it's possibly an infection thing maybe maybe long tails or can cause infections

neden gerçekten bilmiyoruz muhtemelen bir enfeksiyon olayı olabilir belki uzun kuyruklar veya enfeksiyonlara neden olabilir bence olan şu ki

i think what happens is that if the tails are too long they get covered in feces yes

kuyruklar çok uzunsa dışkıyla kaplanır evet

it's all the poop and uh that sort of probably causes infections we don't really know why

hepsi bu kaka ve uh bu tür muhtemelen enfeksiyonlara neden oluyor neden

there must be a reason maybe a farmer watching can tell us but you dock you dock the tail

bir sebep olması gerektiğini gerçekten bilmiyoruz, belki izleyen bir çiftçi bize söyleyebilir ama siz kenetlenirsiniz onların

they used to do with cats as well did you know that steve i didn't well i don't mind

kedilere yaptıkları kuyruğu kesersiniz Steve'in benim yapmadığımı biliyor muydunuz? 'peki

what people do to cats well we had we had a cat and and it was actually docked its tail

insanların kedilere ne yaptığı umrumda değil, bizim bir kedimiz vardı ve aslında kenetlenmişti kuyruğu

was actually cut short but you will notice so if you look at the back of the u you can

aslında kısa kesilmişti ama siz de onun arkasına bakarsanız

see that that the tail is completely short and that's that's the reason why yes i think

bunu görebilirsiniz kuyruğun tamamen kısa olması ve bu yüzden bu yüzden evet sanırım

tails i remember we used to have a dog a dog and tails are very susceptible to getting

kuyruklar eskiden bir köpeğimiz vardı ve kuyruklar enfeksiyonlara karşı çok hassastır

infections because they're close to the ground and they can get scratched and covered in

çünkü yere yakındırlar ve çizilip üzeri örtülebilirler

dirt and i think that's why they dock them so that they don't have to treat infections

kir ve bence bu yüzden onları kenetliyorlar, böylece su ısıtıcılarının kuyruklarındaki enfeksiyonları tedavi etmek zorunda kalmıyorlar

in tails of their kettle and sheep intelligence says uh thank you for the explanation about

ve koyun zekası köşeleri kesmekle ilgili açıklama için teşekkür ediyor

cutting the corners and says this probably explains for example while why chernobyl uh

ve bunun muhtemelen örneğin çernobil'in neden

melted down in the ukraine because possibly they cut corners with the safety features

eridiğini açıkladığını söylüyor. ukrayna'da çünkü muhtemelen güvenlik özellikleriyle köşeleri kestiler

and you hear this a lot of course that bhopal was a famous infamous i should say in india

ve bunu elbette çok duyuyorsunuz, bhopal Hindistan'da ünlü bir rezildi söylemeliyim uh

uh was a i think it was a chemical plant and they probably cut corners with the safety

bir kimya fabrikasıydı ve muhtemelen orada güvenlikle köşeleri kestiler

there and thousands of people were killed poisonous gases were released and yeah so

ve binlerce insan öldürüldü, zehirli gazlar salındı ​​ve evet, çoğu

quite often people cut corners and the reason they do it is to save money time and money

zaman insanlar işi abartır ve bunu yapmalarının nedeni paradan ve zamandan tasarruf etmektir

and if you can cover it up then people try to get away with it you think it wouldn't

ve eğer bunu örtbas edebilirseniz, o zaman insanlar bundan paçayı sıyırmaya çalışır, sanırsınız

happen in this country but it does yes as we discovered with what was the name of that

Bu ülkede olmuyor ama evet, londra

that high-rise building that burned down in london grenfell that's right uh somebody cut

grenfell'de yanan o yüksek binanın adının ne olduğunu keşfettiğimize göre, bu doğru uh birisi

corners with with the uh safety yeah in that building that's it and still years on now

güvenlikle köşeleri kesti evet o binada o kadar ve hala yıllardır

nobody has been uh taken to account uh for that nobody's been blamed in fact it's the

kimse hesaba çekilmedi uh bunun için kimse suçlanmadı aslında

ridiculous thing is they've actually tried to blame the fire the firemen for not getting

saçma olan şu ki aslında yangını itfaiyecileri

there quick enough but but anyway let's not go into that it's very political you sort

oraya yeterince hızlı gitmedikleri için suçlamaya çalıştılar ama neyse buna girmeyelim çok politik

of have we have the sentence game coming soon don't worry i haven't forgotten about the

sence bizde bir cümle oyunu var yakında geliyor merak etme

sentence game maybe those lambs are getting roasted says santorino yes they will be hmm

cümle oyununu unutmadım belki o kuzular kızarıyor santorino diyor evet olacaklar hmm

they will be yes maybe some of those lambs will end up in in your pie or your stew or

evet olacaklar belki o kuzuların bir kısmı biter turtanızda veya güvecinizde veya

maybe you will have a delicious lamb shank uh yes i was going to say something yes well

belki lezzetli bir kuzu incik alırsınız uh evet bir şey söyleyecektim evet pekala

interestingly enough we have produced a lot of lamb in the uk but i i think the majority

ilginç bir şekilde İngiltere'de çok fazla kuzu ürettik ama sanırım

or the most of our lamb comes from new zealand certainly a lot of it does when i was growing

kuzumuzun çoğunluğu veya çoğu geliyor Yeni Zelanda'dan kesinlikle çoğu öyle, ben

up new zealand lamb was spoken about a lot it was advertised on the television i think

büyürken yeni zelanda kuzusu hakkında çok konuşulurdu televizyonda reklamı yapılırdı

that maybe it's at certain times of the year that we get new zealand lamb because they're

sanırım yılın belirli zamanlarında yeni zelanda kuzusu alırız çünkü onlar

in the southern hemisphere so their lambs will be ready before hours so maybe we get

güney yarımkürede ki kuzuları saatlerden önce hazır olacak, bu yüzden belki de

their lamb sort of around christmas time in the winter early spring and then we have to

kuzularını Noel zamanı civarında kışın erken ilkbaharda alırız ve sonra

wait for our lamb meat until the summer probably or late spring so maybe that's why we get

kuzu etimizi yaza kadar beklememiz gerekir, muhtemelen veya baharın sonlarına kadar, belki de bu yüzden alırız

new zealand lamb at certain times of the year but comes all that way from new zealand anybody

yılın belirli zamanlarında yeni zelanda kuzusu ama o kadar yol yeni zelanda'dan geliyor

watching from new zealand have we ever had anybody watching from new zealand mr duncan

yeni zelanda'dan izleyen var mı aramızda hiç yeni zelanda'dan izleyen var mı bay duncan

we have in the past we we used to have a couple of people watching in new zealand so yeah

geçmişte bizde eskiden yeni'de izleyen birkaç kişi vardı zelanda yani evet

very good said that she's getting very sleepy counting the lambs and the sheep it is a very

çok iyi dedi ki kuzuları ve koyunları sayınca çok uykusu geliyor bu

good way of getting to sleep though if you have difficulty sleeping it is a very good

uyumak için çok iyi bir yol ama eğer uyumakta güçlük çekiyorsanız

way of doing it it is a beautiful day here by the way and we are live outside and there

bunu yapmanın çok iyi bir yolu burada güzel bir gün yol ve biz dışarıda canlı yayındayız ve işte orada

it is there is the view looking into the distance you can see mr steve's garden is looking nice

manzara var, mesafeye baktığınızda Bay Steve'in bahçesinin güzel göründüğünü görebiliyorsunuz,

there is some beautiful pink magnolia coming out as well very nice it's a lovely day today

güzel pembe bir manolya çıkıyor ve çok güzel, bu arada bugün çok güzel bir gün

by the way and that's the reason why we're outside it's all gone quiet now not for long

ve o kadar dışarıda olmamızın nedeni her şey sessizleşti şimdi uzun sürmedi

for a few moments it's not that warm i did i'm glad i put my coat on i've got three layers

birkaç dakika hava o kadar sıcak değil iyi ki paltomu giydim üç kat

i've got a t-shirt a shirt and a jacket and i'm just right if you say you're just right

giydim tişört bir gömlek ve bir ceket ve ben haklıyım eğer haklısın diyorsan

it means that you've you know you're good yes comfortable comfortable just right i'm

bu iyi olduğunu bildiğin anlamına gelir evet rahat rahat tam doğru çok

not too cold i'm not too hot good we have the sentence game coming up in a few moments

üşümüyorum çok sıcak değilim iyi cümlemiz var oyun birazdan geliyor

i hope you are going to join in i have made some of the sentence game easy or a little

umarım sen de katılırsın cümle oyununun bazılarını kolay veya biraz daha

easier and some of them are hard so they are random words random things but they are all

kolay yaptım ve bazıları zor bu yüzden rastgele kelimeler rastgele şeyler ama hepsi

connected to our special feature that everyone loves so much do they they do oh satori knows

bizim özel özelliğimize bağlı herkes çok seviyor öyle mi yapıyorlar oh satori biliyor

making me hungry now we're talking about lamb and roast lamb uh satorino says that um a

beni acıktırıyor şimdi kuzu ve kuzu kızartmadan bahsediyoruz uh satorino öyle diyor

dish we call spezzatino with peas and lamb that sounds nice a slow cooked lamb is very

bezelye ve kuzu ile spezzatino dediğimiz kulağa hoş gelen bir yemek yavaş pişirilmiş kuzu çok güzel

nice sorry if anybody is a vegetarian my my i know somebody i know you said who they were

özür dilerim eğer biri vejeteryansa benim tanıdığım birini tanıyorum kim olduğunu söyledin o

then uh who eats beef okay but doesn't eat lamb because uh she says that i don't mind

zaman kim sığır eti yer tamam ama kuzu yemez çünkü uh

uh the the cows being killed but i can't bear a lamb to be killed and eat it should she

ineklerin öldürülmesini umursamadığımı söylüyor ama yapamam öldürülmek üzere bir kuzu doğur ve onu ye,

just know that they are still being killed well yes they're not they're not saving a

hala öldürüldüklerini bilmeli, evet değiller, bir

lamb they're not saying well we were going to kill that lamb over there but but but who

kuzuyu kurtarmıyorlar, iyi demiyorlar, oradaki o kuzuyu öldürecektik ama ama ama kim o kim kim

is it who is it who doesn't is he a friend of mine is it a friend let's say a friend

değil o benim arkadaşım mı arkadaş mı arkadaş diyelim

steve's friend doesn't eat lamb so so we can save that lamb let that lamb go don't worry

steve'in arkadaşı kuzu yemiyor ki biz de o kuzuyu kurtaralım o kuzuyu bırak gitsin merak etme

about it however there will be more cows eaten because they like beef so somewhere there

nasılsa orada sığır eti sevdikleri için daha çok inek yenecek yani bir yerlerde

is a little lamb running around free however somewhere there are lots of cows being gathered

küçük bir kuzu ortalıkta özgürce koşuşturuyor ama bir yerlerde

and slaughtered to keep your friend happy i suppose i wonder how many i wonder how many

arkadaşınızı mutlu etmek için bir sürü inek toplanıp kesiliyor sanırım kaç tane merak ediyorum

people a lamb feeds so how many people would it take to stop eating lamb for one lamb to

bir kuzu kaç kişiyi besliyor bu yüzden Bir kuzunun kurtulması için kaç kişinin kuzu yemeyi bırakması gerekir ki bu

be saved that's an interesting question i'm not even sure if it works like that i think

ilginç bir soru bu şekilde çalışıp çalışmadığından bile emin değilim

it probably would if enough people stopped eating lamb okay then the farmer wouldn't

yeterli sayıda insan kuzu yemeyi bırakırsa muhtemelen olur olur o zaman çiftçi

allow lambs to be born in such a high number yes so technically you would save some lives

izin vermez bu kadar yüksek sayıda kuzu doğacak evet yani teknik olarak bazı hayatları kurtarırsınız

i don't know what how much meat comes off a lamb do you think maybe there are maybe

bilmiyorum bir kuzudan ne kadar et çıkar sizce belki vardır belki

there are some lambs that are only half eaten so so the front half of the lamb is still

bazı kuzuların sadece yarısı yenmiştir yani ön kuzunun yarısı hala

alive and the back half has gone so they only they only actually slaughter half of the lamb

hayatta ve arka yarısı gitti yani sadece kuzunun sadece yarısını kesiyorlar

i think it would be exported somewhere even if we didn't maybe we can send it back to

sanırım biz yapmasak bile bir yere ihraç edilirdi belki

new zealand yes they can have some of our lamb but i always find that strange when you

yeni zelanda'ya geri gönderebiliriz evet yapabilirler kuzularımızın bir kısmı ama veganlar ve vejeteryanların bundan bahsettiğini duyduğunuzda bunu her zaman garip buluyorum

hear vegans and vegetarians talking about that oh i i don't think it's right to kill

oh ben

lambs or or cows but that i would imagine they're still being killed and they are still

kuzuları veya inekleri öldürmenin doğru olduğunu düşünmüyorum ama onların hala öldürüldüklerini ve hala

being slaughtered and they are still being eaten so i think i think what it needs is

katledilmekte olduklarını hayal ediyorum ve hala yeniyorlar, bu yüzden bence ihtiyacı olan şey,

the movement that the vegan movement would need to be vast wouldn't it oh yes because

vegan hareketinin geniş olması gereken hareket, öyle değil mi oh evet çünkü

uh globally uh globally there's a lot of meat is eating you could say eating meat is a necessary

uh küresel olarak uh küresel olarak çok fazla et yeniyor, et yemek diyebilirsiniz gerekli bir

evil yes couldn't you even though technically you don't have to eat meat to survive uh i

kötülük evet yapamaz mısın teknik olarak hayatta kalmak için et yemek zorunda olmasan da

mean hindus do very well on a vegetarian diet and have done for thousands of years so technically

demek istiyorum ki hindular vejetaryen bir diyette çok başarılılar ve binlerce yıldır bunu yapıyorlar yani teknik olarak

you don't need meat but you could call it a necessary evil because i think for example

ete ihtiyacın yok ama yapabilirsin buna gerekli bir kötülük de çünkü bence örneğin

if you were an eskimo i think you would find it very hard to survive without eating meat

bir eskimo olsaydın bence et yemeden hayatta kalman çok zor olurdu

because there isn't much vegetarian vegetables growing

çünkü çok fazla vejetaryen sebze yetişmiyor

there are not many vegetables growing in the arctic so you you know eating seals is probably

arktikte yetişen çok fazla sebze yok yani biliyorsun Fok yemek muhtemelen

your only in fact i've seen programs about people living in very cold countries yes their

tek gerçeğiniz, çok soğuk ülkelerde yaşayan insanlarla ilgili programlar gördüm evet,

diet consists virtually entirely of protein meat because you can't grow crops no any if

diyetleri neredeyse tamamen protein etinden oluşuyor çünkü mahsul yetiştiremezsiniz, hayır, eğer

you're living in a very cold country so you have to eat meat um so and and but of course

çok soğuk bir ülkede yaşıyorsanız, bu nedenle et yemek zorundayız ve ve ama tabii ki

living here we get we've got the choice because we can grow crops yes and we can obviously

burada yaşarken seçme şansımız var çünkü ekin yetiştirebiliriz evet ve tabii ki

uh farm uh cattle as well yes but there aren't the the the problem with living in the arctic

sığır da yetiştirebiliriz evet ama içinde yaşamanın sorunu yok arktik

is all there is are seals that's all there is to eat yeah you don't have any choice really

foklar var hepsi bu kadar yiyecek var evet başka seçeneğiniz yok gerçekten

that's right you have to be you have to be uh carnivorous um please mr duncan mr steve

doğru

says fernando save me the wall uh so that i can make some cloth well in this country

Bu ülkede biraz kumaş iyi yapabilirim

it used to be we used to uh wool manufacturer from sheep used to be a very big industry

eskiden biz ah ah koyundan yün üreticisi yüzyıllar önce çok büyük bir endüstriydi

hundreds of years ago but it isn't anymore because it's not economic for us to to make

ama artık değil çünkü bizim için yün yapmak ekonomik değil.

wool uh from sheep here because it's too expensive so we get most of it from abroad from other

Koyun burada çünkü çok pahalı bu yüzden çoğunu yurt dışından başka ülkelerden alıyoruz,

countries i do believe there probably are small areas where there is an industry but

muhtemelen bir endüstrinin olduğu küçük alanlar olduğuna inanıyorum ama

not not like it used to be it used to be that like that the predominant industry the wool

eskisi gibi değil eskiden böyleydi baskın endüstri yün

the wool industry was it made lots of people very wealthy it was a huge industry in this

yün endüstrisi birçok insanı çok zengin yaptı, bu ülkede çok büyük bir endüstriydi

country but now it's not uh economically viable to do it so we probably get most of it from

ama şimdi bunu yapmak ekonomik olarak uygun değil, bu yüzden muhtemelen çoğunu

australia and new zealand or i don't know where we get our wool from well we don't even

avustralya ve yeni zelanda'dan alıyoruz veya nereden aldığımızı bilmiyorum yünümüzü kuyudan alıyoruz

manufacture many clothes here anymore so we don't need water to make clothes because most

artık burada çok fazla kıyafet üretmiyoruz, bu yüzden kıyafet yapmak için suya ihtiyacımız yok çünkü

of our clothes are made abroad yes i think it would be fair to say that all of the clothing

kıyafetlerimizin çoğu yurtdışında üretiliyor evet sanırım

we are wearing now has been made not here not in the uk definitely not no so oh yes

şu anda giydiğimiz tüm kıyafetlerin burada yapılmadı İngiltere'de yapılmadı kesinlikle hayır yani oh evet

the female the female sheep is called a u e w e yes so that is the mother of the lamb

dişi koyuna a u e w e evet yani kuzunun annesi deniyor

for those who are wondering is there a special word from male sheep um not really no no it's

merak edenler için erkek koyundan özel bir kelime var mı um değil gerçekten hayır hayır bu

just the male male sheep the sheep so you would often if you if you were a farmer you

sadece erkek erkek koyun koyun yani sık sık bir çiftçi olsaydınız

see you would just say the the sheep for the male and the you for the female we may somebody

erkek için koyun ve dişi için siz derdiniz biri

might correct us there somebody look it up and see if there is a name but i've never

bizi orada düzeltebilir birisi yukarıya baksın ve görün bir isim varsa ama

heard that there is maybe it's mr sheep yes mr sheep mr sheep like mr duncan yes very

var olduğunu hiç duymadım belki koyun bay evet koyun bay koyun bay duncan gibi evet çok

nice here we go then steve we only have 29 minutes left of today's live stream oh it's

güzel işte başlıyoruz o zaman steve bugünün canlı yayınına sadece 29 dakikamız kaldı oh

gone so quickly mr duncan hmm vitesse says ram yes yes ram i think so although you don't

çok çabuk bitti bay duncan hmm Vitesse ram diyor evet evet koç bence yani gerçekten

really hear it used you don't hear it used very often no you don't but i think i think

kullanıldığını duymasanız da çok sık kullanıldığını duymuyorsunuz hayır duymuyorsunuz ama sanırım

you're correct yes a ram ram i wonder what you and a ram of course it is i wonder why

haklısınız evet bir koç koç merak ediyorum ne sen ve bir koç tabi ki merak ediyorum

they called them we should have known that mr why do they call them ram i wonder why

onlara neden dediklerini bilmeliydik bunu bilmeliydik bay neden onlara koç diyorlar merak ediyorum neden

i don't know maybe because they ram their horns into your buttocks i think so here we

bilmiyorum belki boynuzlarını kıçına soktukları için bence işte

go then it's time to play the sentence game are you ready to play the sentence game mr

başlıyoruz o zaman Cümle oyununu oynama zamanı Cümle oyununu oynamaya hazır mısınız Bay

steve yes as ready as i will ever be and what about you are you ready to play the sentence

Steve evet hiç olmadığım kadar hazırım ve peki ya siz cümle oyununu oynamaya hazır mısınız

game

yes yes we are playing the sentence game today

evet evet bugün cümle oyunu oynuyoruz

because we are outside but also we have the full studio outside because i couldn't resist

çünkü dışarıdayız ama aynı zamanda dışarıda tam stüdyomuz var çünkü

doing it all outside don't forget by the way i am with you on wednesday as well we have

hepsini dışarıda yapmaktan kendimi alamadım unutmayın bu arada çarşamba da sizlerle birlikteyim her çarşamba

started doing the live the english addict extra every wednesday as well so i will be

canlı the english addict extra yapmaya başladık o yüzden yapacağım

with you on wednesday here's an interesting question from alexandra alessandra what about

çarşamba günü sizlerle birlikteyim, alexandra alessandra'dan ilginç bir soru, peki ya

scottish skirts are they made from uh abroad probably not uh scottish dresses and certainly

yurt dışından yapılan İskoç etekleri, muhtemelen İskoç elbiseleri değil ve kesinlikle um, ne gibi,

um like uh what what what are the skirts that the scottish food men wear i can't remember

İskoç yemek adamlarının giydiği etekler nelerdir, hatırlayamıyorum

what they're called now kilts and uh some of the the wool that is used to make thick

ne bunlara artık kilt deniyor ve kalın

scottish jumpers is definitely made for wool from the scottish islands but that's a very

İskoç süveterleri yapmak için kullanılan yünün bir kısmı kesinlikle İskoç adalarından gelen yünler için yapılıyor ama bu çok

small industry the vast majority of the clothes that we have here are made abroad and i think

küçük bir endüstri burada sahip olduğumuz kıyafetlerin büyük çoğunluğu yurtdışında yapılıyor ve Bence

also i think also it would be fair to say that not many scottish people wear kilts anymore

ayrıca pek çok İskoç'un artık etek giymediğini söylemenin adil olacağını düşünüyorum,

so so they're normally worn for for ceremonial purposes so you don't if you went to scotland

bu yüzden normalde törensel amaçlar için giyilirler, bu yüzden İskoçya'ya gittiyseniz

and you went around the streets in scotland you wouldn't see people everywhere wearing

ve İskoçya'da sokaklarda dolaşsaydınız giymezsiniz.

their kilts especially on a windy day because as we know

özellikle rüzgarlı bir günde her yerde etek giyen insanları göremezler çünkü

traditionally they don't wear any underpants with their kilts

geleneksel olarak bildiğimiz gibi etekleriyle iç çamaşırı giymezler koyun

sheep of course um if you talk about the proportion of male and female sheep the vast majority

tabii ki um koyun erkek ve dişi koyun oranından bahsederseniz büyük çoğunluğu

of them are females okay aren't they that are running around the field because uh it's

dişiler tamam tarlada koşuşturan onlar değil mi çünkü uh

the females that are producing the the yum and the males our lambs are killed off for

dişiler yumu üretiyor ve kuzularımızın eti için öldürülen erkekler

for meat yes so yes most of the sheep that are and same with cows really yes sergio says

evet yani evet ineklerle aynı olan koyunların çoğu gerçekten evet sergio

all of the kilts are made in china you might be right actually i think you're joking you're

tüm kiltlerin çin malı olduğunu söylüyor haklı olabilirsin aslında şaka yaptığını düşünüyorum

probably right but you might actually be right here we go then steve we are playing the sentence

muhtemelen haklısın ama aslında haklı olabilirsin işte başlıyoruz o zaman steve cümle

game now the sentence game is now on and we are looking for the missing words from the

oyunu oynuyoruz şimdi cümle oyunu şimdi başlıyor ve cümledeki eksik kelimeleri arıyoruz

sentence they are random words some of them are easy and some of them are difficult here

bunlar rastgele kelimeler bazıları kolay bazıları zor işte

is the first sentence game for today oh what a free letter a three word start off mr duncan

bugünün ilk cümle oyunu oh ne boş bir harf üç kelimelik bir başlangıç ​​bay duncan

you something want to bring us something and something with you yes five letters three

getirmek istediğiniz bir şey bize bir şey ve seninle bir şey evet beş harf üç

letters and four letters so we have the letter m for mother we have the letter h for house

harf ve dört harf yani anne için m harfimiz var ev için h harfimiz var

and we have the letter c

ve inek için c harfimiz var

for cow first person that gets it right i'll blow them a kiss yes so think of a four-letter

doğru anlayan ilk kişi onlara bir öpücük göndereceğim evet öyleyse

word that begins with c that is not rude that is not rude yes you something want to bring

c ile başlayan dört harfli bir kelime düşünün bu kaba değil kaba değil evet ona bir şey getirmek istiyorsunuz

her something and something with you you might do it today you see because the sun is out

ve yanınızda bir şey bugün yapabilirsiniz görüyorsunuz çünkü güneş çıktı

but the air is a little chilly so there is my clue for this we may well already have

ama hava bir biraz soğuk yani bunun için benim ipucum var zaten

an answer really hmm my goodness that fest yes

bir cevabımız olabilir gerçekten hmm aman tanrım o festival evet evet yani

yes so who was first well i mean i'm looking at victoria here okay uh i mean it certainly

ilk kimdi yani burada victoria'ya bakıyorum tamam uh demek istediğim kesinlikle

fits yes uh well atomic what you have said also fits and so does valentin

uyuyor evet uh pekala atomik ne Aynı zamanda uyuyor dedin ve valentin de öyle, bu yüzden

so we have a number of different suggestions you obviously had one particular answer on

bir dizi farklı önerimiz var, belli ki aklında belirli bir cevap vardı, tamam uh,

your mind okay uh if we were saying it was to do with the weather and being outside yes

bunun hava ve dışarıda olmakla ilgili olduğunu söyleseydik, evet

would that be closer to what you pretty good like today so today you mentioned earlier

bu senin istediğine daha yakın olur muydu? bugünkü gibi oldukça iyi yani bugün daha önce bahsetmiştiniz

you said earlier that it seems warm but in fact it isn't so yes we have quite a few correct

daha önce sıcak göründüğünü söylemiştiniz ama aslında öyle değil evet

answers coming through now very good yes very nice yes i like the different all the different

şimdi gelen epeyce doğru cevabımız var çok iyi evet çok güzel evet farklı olanı seviyorum tüm farklı

suggestions that are coming up uh but yes think about it being outside

öneriler geliyor uh ama evet bunun dışarıda olduğunu bir düşünün

and that may give you a clue as to which of the suggestions we've had our nearest what

ve bu size önerilerden hangisine en yakın olduğumuza dair bir ipucu verebilir Bay Duncan'ın ne düşündüğüne dair bir ipucu verebilir

mr duncan was thinking about we have quite a few answers coming up now correct answers

şimdi gelmekte olan epeyce cevabımız var doğru cevaplar

even well done pedro says he sent pictures uh showing his new haircut okay have you cut

bile aferin pedro yeni saç kesimini gösteren resimler gönderdiğini söylüyor tamam

your hair off pedro i i can't i can't show them because we're in the garden i can't access

saçını kestirdin mi pedro ben yapamam onları bahçede olduğumuz için gösteremem

the the internet unfortunately here because i am outside in the garden we'll show them

internete maalesef burada giremiyorum çünkü dışarıdayım bahçeyi bir

next time or maybe on wednesday wednesday or probably next sunday we'll show them next

dahaki sefere göstereceğiz ya da belki çarşamba çarşamba ya da muhtemelen önümüzdeki pazar onlara önümüzdeki pazar göstereceğiz kulağa

sunday does that sound good pedro hasn't got long hair anymore oh even though his uh picture

hoş geliyor mu Pedro'nun artık uzun saçları yok oh gerçi onun uh resmi öyle görünüyor gibi

um seems to seems to suggest that he has i can't get my words out today i've noticed

görünse de o var, bugün kelimelerimi söyleyemediğimi fark ettim

uh here we go then so time's up for this and also we are in the garden with mr cockerel

uh işte gidiyoruz o zaman bunun için zaman doldu ve ayrıca Bay Horozla bahçedeyiz

hello mr cockerel nice to see you outside

merhaba Bay Horoz sizi dışarıda görmek güzel

there are actually some real cock rules around here but that was that was ours our virtual

aslında bazı gerçek horoz kuralları var buralarda ama o bizim sanal

cockerel virtual very nice very nice indeed the answer to today's first

horozumuzdu sanal çok güzel çok güzel gerçekten bugünkü ilk

sentence game is oh you might want to bring a hat and coat with you like mr steve you

cümle oyununun cevabı oh , yanınızda bir şapka ve palto getirmek isteyebilirsiniz bay steve gibi

see i didn't know i didn't know you were doing this but it's interesting you see so you might

görüyorsunuz ben bilmiyordum bilmiyordum Bunu yaptığınızı bilmiyorum ama gördüğünüz ilginç, bu yüzden

want to bring a hat and also a coat with you because it might be a little chilly in the

yanınıza bir şapka ve bir de palto almak isteyebilirsiniz çünkü bahçe biraz soğuk olabilir,

garden you can see the sun is coming around already so we do have some lovely sunshine

güneşin doğuşunu görebilirsiniz, bu yüzden biraz güzel şeyimiz var. güneş ışığı,

so

to victoria for getting that right i said i was going to blow a kiss to the person that

bunu doğru yaptığı için victoria'ya, doğru anlayan kişiye bir öpücük göndereceğimi söyledim,

got it right okay uh well got it right but there are that's just in terms of the context

tamam, pekala doğru anladım ama bu sadece bağlam açısından

being being outside but uh maura said you might want to uh bring a hat and a cane whoa

dışarıda olmakla ilgili ama uh Maura isteyebileceğini söyledi uh bir şapka ve bir baston getirin

uh and of course a hat and a cane if you are going out somewhere for a walk you might have

ve tabii ki bir şapka ve bir baston getirin, eğer bir yere yürüyüşe çıkıyorsanız, bir bastonunuz olabilir bir bastonuzun bir baston

a walking cane a cane which is a long stick yes uh and yeah a cane hurts if it's not going

evet uh ve evet bir baston acıyorsa,

to rain and it's warm you might not need a coat you might bring a cane instead um so

yağmur yağacak ve hava sıcak bir paltoya ihtiyacın olmayabilir onun yerine bir baston getirebilirsin

well done to that uh tomic suggested that as well but we also have valentin saying uh

aferin o uh tomic bunu da önerdi ama aynı zamanda uh

ham and corn okay so that does fit so if you were going somewhere where you needed to bring

jambon ve mısır tamam diyen valentin var yani bu uyuyor yani gideceksen yiyecek getirmeniz gereken bir yere

food then yes ham and corn could be taken yes for those who are not vegetarians everyone

o zaman evet jambon ve mısır alınabilir evet vejeteryan olmayanlar için herkes

wants to see pedro's pictures but unfortunately mr duncan is outside and doesn't have direct

Pedro'nun resimlerini görmek istiyor ama ne yazık ki Bay Duncan dışarıda ve

access to his computer we're in the we're in the garden unfortunately so we can't uh

bilgisayarına doğrudan erişimi yok biz içindeyiz ne yazık ki bahçedeyiz, bu yüzden olamıyoruz uh,

we can't stop everything no to look at the photos but mr duncan will look at them and

fotoğraflara bakmak için her şeyi durduramayız ama bay duncan onlara bakacak ve

show them on wednesday maybe wednesday or next sunday when we are all here together

onları çarşamba, belki çarşamba ya da gelecek pazar,

including you and i'll be uh very keen to see very nice new hairstyle uh because i'm

siz dahil hepimiz buradayken ve çok güzel yeni bir saç modeli görmek için çok istekli olacağım uh çünkü

jealous because i i can't have any hairstyle apart from slap head okay so there you go

kıskanıyorum çünkü kafa tokadı dışında herhangi bir saç stilim olamaz

interesting here we go then here's another one steve

i'm just laughing at what alexandra has said about tomic

alexandra'nın tomic hakkında söylediklerine

never mind okay i'm sure it's all done in jest but fine yes next one mr duncan okay

boşver tamam eminim hepsi şaka için yapılmıştır ama güzel evet sıradaki bay duncan tamam

it's on the screen now oh i must something i am something of something again i am willing

şimdi ekranda oh bir şeye ihtiyacım var ben yine bir şeyin bir

to blow a kiss to the person who gets it right first so if that is an incentive i hope it's

parçasıyım ilk önce doğru yapan kişi, yani eğer bu bir teşvikse, umarım bu

atomic um that may or may not be an incentive for you to be first yes not that it's a race

atomiktir, bu sizin birinci olmanız için bir teşvik olabilir veya olmayabilir, evet bu bir yarış değil,

although it is a race technically it is a race because uh cat again it says that they're

teknik olarak bir yarış olmasına rağmen bu bir yarış çünkü uh kedi yine diyor ki

late today doesn't matter you're here that's all that's important kate gan hello to you

bugün geç kaldılar önemli değil burada olman önemli olan tek şey bu kate gan sana merhaba

a cake can yes

pasta yapabilir evet ondan başka

nobody is interested in pedro's haircut apart from him says tonight well i would beg to

kimse Pedro'nun saç kesimiyle ilgilenmiyor

differ to differ so what has happened maybe pedro has shaved all of his hair maybe he's

ne oldu belki pedro tüm saçını traş etmiştir belki de

become a buddhist i hope not i quite like the long-haired look oh okay must be a bit

bir budist olmuştur umarım uzun saçlı görünümü pek sevmem

hot though in your country i would say having long hair one advantage of being bald is that

you stay very cool uh in hot weather yes as long as you don't expose your head to the

sıcak havalarda çok serin kaldığınızı evet, başınızı güneşe maruz bırakmadığınız sürece bu durumda

sun in which case you risk getting skin cancer yes okay then that's very good so there's

cilt kanseri olma riskiniz vardır evet tamam o zaman bu çok iyi yani

some good advice there if you are bald always wear a hat always wear a hat i've had to have

orada bazı iyi tavsiyeler var eğer kelseniz her zaman bir şapka her zaman şapka takarım

various things removed because of sun damage what what certain parts of your body you mean

güneş hasarı nedeniyle çeşitli şeyleri aldırmak zorunda kaldım vücudunuzun hangi kısımlarında ne demek istiyorsunuz

funny funny growths appearing on the top of my head oh yeah there's one here look at this

komik komik büyümeler kafamın üstünde beliriyor oh evet burada bir tane var bakın şu

strange growth i've had to have them removed and the the doctor said to me that's because

garip büyümeye onları aldırmak zorunda kaldım ve doktor bana dedi ki, çünkü

you are going outside without a hat on i must okay then steve we have the sentence game

sen şapkasız dışarı çıkıyorsun, tamam o zaman steve cümle oyunumuz var evet

yes right i must something i am something of something yes so think of think of something

doğru ben bir şeye ihtiyacım var ben bir şeyin bir şeyiyim evet bu yüzden düşün bir şey düşün

that some people might like and some people don't like think of something maybe if you

bazılarının hoşuna gidebilir bazılarının hoşuna gitmeyebilir bir şeyler düşün belki

are going on holiday or maybe if you are exploring a certain place maybe a certain type of building

tatile gidiyorsan veya belki belli bir yeri keşfediyorsan belki belli bir bina tipi

ah you see there is a little clue buildings yes well we've got it we've got a suggestion

ah görüyorsun binalar hakkında ufak bir ipucu var evet peki biz anladım bir önerimiz var bence

i think maybe the first two words are correct maybe

belki ilk iki kelime doğrudur belki

it all fits intelligent um and v tess

oh yes and intelligent has changed the last word which probably is nearer to what mr duncan

yes and also tomek as well within set within microseconds okay that's very precise yes

hepsi zekiye uyar mikrosaniyeler içinde ayarlandı tamam bu çok kesin evet

but when they come up that quickly one after the other then we know that people are getting

ama birbiri ardına bu kadar hızlı geldiklerinde, o zaman insanların

it independently right hello to ionis or ionis watching in greece hello greece oh yes yes

bunu bağımsız olarak aldıklarını biliyoruz yunanistan'da izleyen ionis veya ionis'e merhaba merhaba yunanistan oh evet evet

what's new nothing okay there's a lovely lamb dish that is slow cooked uh it's a greek dish

yeni olan hiçbir şey tamam güzel bir kuzu var yavaş pişirilen yemek uh bu bir yunan yemeği

and uh we saw it on the supermarket uh online shop and i looked it up it's a greek dish

ve uh onu süpermarkette gördük uh online shop ve baktım bu bir yunan yemeği

slow cooked lamb in something and we're going to buy it and try it out

yavaş pişirilmiş kuzu bir şeyde ve onu satın alıp deneyeceğiz

well is that connected to the sentence game well somebody's from greece i thought i would

iyi mi cümle oyununa bağlı biri yunanistan'dan iyi olacağımı düşündüm

be okay no mr duncan isn't feeling cold no i feel great i i do have the sun on me though

hayır bay duncan üşümüyor hayır harika hissediyorum güneş üzerimde ama

if i step back you see i have the sunlight so the sun is coming around at the moment

geri adım atarsam güneş ışığım var yani güneş geliyor şu anda

i think we've got it mr duncan yes it looks like i think we've got the the answers here

sanırım elimizde var Bay Duncan evet sanırım cevapları burada bulduk

do you like my new toothbrush this is my new toothbrush i i got this yesterday but it's

yeni diş fırçamı beğendiniz mi bu benim yeni diş fırçam bunu dün aldım ama

electric you see it's very unusual it's got a little battery inside

elektrikli gördüğünüz gibi çok sıra dışı içinde küçük bir pil var

it sounds like an annoying insect so i've decided to try this because apparently a lot

can sıkıcı bir böcek gibi geliyor bu yüzden bunu denemeye karar verdim çünkü görünüşe göre

of people now use electric toothbrushes so this is just a cheap one it's not expensive

artık birçok insan elektrikli diş fırçası kullanıyor bu yüzden bu sadece ucuz bir tanesi pahalı değil

but it has a little battery and it lasts for about three months so i've decided to do this

ama küçük bir pili var ve uzun süre dayanıyor yaklaşık üç aydır, bu yüzden bunu yapmaya karar verdim

because a lot of people seem now these days they say you should have electric toothbrush

çünkü bugünlerde pek çok insan elektrikli diş fırçanız olması gerektiğini söylüyorlar,

so what about you do you use electric toothbrush oh that's opening up a whole new discussion

peki ya siz elektrikli diş fırçası kullanıyorsunuz oh bu tamamen yeni bir tartışma başlatıyor

or only 15 minutes before the end of the show or maybe the old-fashioned way with your hand

ya da sadece 15 dakika önce gösterinin sonu ya da belki eski usul elinle pekala bayım

all right mister don't get it faster move on here we go then here's the answer come

daha hızlı anlama

on mr cockerel and the answer is

oh well that's wrong the answer is i must admit i am terrified of heights some people

Yüksekten korkuyorum bazı insanlar yüksekten

don't like heights including me i don't like being high up especially on something that

hoşlanmaz ben de dahil özellikle

has no support like a cable car or something like that or maybe if you are in a building

teleferik gibi desteği olmayan bir yerde yüksekte olmayı sevmiyorum ya da belki

that's very high up and you you lean out of the window oh it makes you feel quite queasy

çok yüksek bir binadaysanız ve pencereden dışarı eğiliyorsun oh bu seni oldukça rahatsız hissettiriyor iyi

well intelligent was the first with a suggestion and eventually actually intelligent did get

zeki bir öneride bulunan ilk kişiydi ve sonunda gerçekten akıllı

the the whole thing right okay well i think was the first person to get it uh yes was

her şeyi doğru anladı tamam peki bence bunu ilk anlayan kişi oydu uh evet

right so blowing a kiss for you intelligent uh and but the first suggestion was hackers

haklıydı çok şaşırtıcı senin için bir öpücük zeki uh ve ama ilk öneri bilgisayar korsanlarıydı

okay so instead of heights hackers well you you might be terrified of hackers if you run

tamam yani yüksek bilgisayar korsanları yerine siz bir iş yürütüyorsanız bilgisayar korsanlarından korkabilirsiniz

a business and you're worried about your computer being uh hacked yes someone might break into

ve bilgisayarınızın saldırıya uğramasından endişe ediyorsunuz evet birisi

your computer and steal all of your of your information tomic was was very quick as well

bilgisayarınıza girebilir ve tüm bilgilerinizi çaldı tomic de çok hızlıydı

um so well done everybody very good very good here's another one there we've got i think

um çok aferin herkes çok iyi çok iyi işte bir tane daha var elimizde sanırım

we can have two more hello it's a little black bird i wonder if it's the same one that's

iki tane daha alabiliriz merhaba bu küçük bir kara kuş merak ediyorum bahçede

been following me around every time i'm digging soil out in the garden you have a little black

ne zaman toprak kazasam beni takip edenin aynısı etrafta zıplayan küçük siyah bir

bird hopping around yes and a pigeon we can't show you unfortunately here we go here's another

kuşunuz var evet ve bir güvercin size maalesef gösteremiyoruz maalesef işte başlıyoruz işte başka bir

sentence game four words it is very something that we will something as something before

cümle oyunu dört kelime bu çok önemli bir şeyden önce bir şey olarak bir şey yapacağız

something

what could it be it's a long one and we have four missing words so maybe if you want a

ne olabilir bu uzun bir kelime ve dört eksik kelimemiz var yani belki bir

person to give you some information within a certain period of time

kişinin size belirli bir süre içinde bazı bilgiler vermesini istiyorsanız

what does that person do they have to do something if you want i don't know maybe you just i

o kişi ne yapar bir şeyler yapmak zorundadır eğer istersen bilmiyorum belki sen sadece

nearly said the word then it's very easy to do that you see it's very easy when you are

neredeyse kelimeyi söyledim o zaman bunu yapmak çok kolay ki

explaining something to give the actual word so i won't hmm

bir şeyi açıklarken asıl kelimeyi vermek çok kolay o yüzden

that first word i get that one probably if you get the first one that's going to help

o ilk kelimeyi hmm yapmayacağım anladım biri muhtemelen ilkini alırsan geri kalanına çok yardımcı olacak

very much with the rest people are talking about toothbrushes and also dreams oh at the

moment maybe they are dreaming about toothbrushes no sound says mosin maybe it's about the dream

not us can you hear us i hope you can yes when somebody says no sound i often think

umarım evet birisi ses yok dediğinde

it means that they can't hear us but i think it's to do with uh oh they've retracted the

bunun bizi duyamadıkları anlamına geldiğini düşünürüm ama bunun uh oh ile ilgisi olduğunu düşünüyorum mesajı geri çektiler

message so i think it's to do with the sentence game the dream uh maybe or maybe the sentence

bu yüzden bence bu cümle oyunu rüya uh ile ilgili belki ya da belki cümle

game

oyunu

yes do you know dentists dentists always give different opinions about what is the best

evet biliyor musun diş hekimleri dişlerini temizlemenin en iyi yolunun ne olduğu konusunda diş hekimleri her zaman farklı görüşler verir evet

way to clean your teeth yes uh even within the same dental practice i i asked i mean

uh aynı diş muayenehanesi içinde bile sordum yani

they used to say when i was growing up instead of going side to side you should sort of brush

büyüdüğümde gitmek yerine derlerdi yan yana

down like that but apparently now they think it's best to do a bit of both oh i see so

bu şekilde fırçalamalısın ama görünüşe göre şimdi ikisinden de biraz yapmanın en iyisi olduğunu düşünüyorlar oh anladığım kadarıyla

you go across a little bit and then up and down yes they used to say going side to side

biraz karşıya geçiyorsun ve sonra yukarı ve aşağı evet eskiden yan yana gitmenin

was bad for your gums or something i don't know but i mean you'd have to test these things

kötü olduğunu söylerlerdi diş etlerin için falan bilmiyorum ama demek istediğim, dişlerini iyi temizlemenin en iyi yolunun

over over decades to find out uh which was the best way to clean your teeth well even

hangisi olduğunu bulmak için bunları on yıllar boyunca test etmen gerekir, o

then you wouldn't really come to us don't forget don't forget steve we have a dentist

zaman bile gerçekten bize gelmezdin. unutma steve

on the live chat of course belarusia you said please tell us but it it would appear these

belarusia canlı sohbetinde bir dişçimiz var dedin lütfen bize söyle ama bugünlerde görünüyor evet

days yes some alessandra said let's ask belarusia because she will know you see cause she's

bazı alessandra hadi belarusia'ya soralım dedi çünkü senin gördüğünü bilecek çünkü o

a dentist so what we want to know is manual toothbrush or electric and should you go side

bir diş hekimi yani biz ne yapalım bilmek istiyorum manuel diş fırçası mı yoksa elektrikli mi ve yan yana mı gitmelisiniz yoksa

to side or flick down from the top of your two downwards an expert what would you say

ikinizin üstünden aşağı doğru hafifçe vurmalısınız bir uzman ne derdiniz

but the last time i went to the dentist which was actually a long time ago yeah because

ama dişçiye en son gittiğimde aslında uzun zaman önceydi evet çünkü

i usually go every six months of belarus would be very pleased to hear that but i haven't

ben Beyaz Rusya genellikle altı ayda bir gider bunu duymaktan çok memnun olur ama

been for a year and a half no i'm going next month actually yes uh and last time i said

bir buçuk yıldır gitmedim hayır gelecek ay gidiyorum aslında evet uh ve geçen sefer dedim ki

oh you know nowadays what is the you know what what do people think is the best way

oh biliyorsun bugünlerde ne biliyorsun insanlar dişlerinizi fırçalamanın en iyi yolunun ne olduğunu düşünüyor

to brush your teeth and the dentist said to me i think it's up and down but then the hygienist

ve dişçi bana bunun yukarı ve aşağı olduğunu düşünüyorum dedi ama sonra hijyenist

said no no side to side so which is it yes and then the other debate of course is electric

yan yana hayır dedi yani hangisi evet ve sonra diğer tartışma elbette elektrik mi yoksa elektrik

or just with your hand so some people use electric ones like this so that's why i've

mi? sadece elinizle yani bazı insanlar bunun gibi elektrikli olanları kullanıyor bu yüzden bunu aldım bu yüzden

bought this

it feels funny in my hand well we've got uh do we have any and we do we have we have maura

elimde komik geliyor peki bizde var mı bizde var mı bizde var bizde var maura

was first with a suggestion which i think is correct

bir öneri ile ilk oldu bence doğru ah doğru

uh i would say it is correct oh okay then is that right i think vitesse also

derdim oh tamam o zaman doğru mu bence vitesse de

i think vitas also came up with the correct answer as well at the same time yes yes and

bence vitas da doğru cevabı buldu aynı zamanda evet evet ve bence

also i think tomic as well yes it looks like maura was first maybe putting it out there

tomic de evet öyle görünüyor Maura ilk oydu belki de oraya koyuyordu

it certainly fits um of course our lunch time has passed yes lunch time is sort of one o'clock

kesinlikle uyuyor um tabii ki öğle yemeği saatimiz geçti evet öğle yemeği saat bir nevi saat bir gibi

isn't it yes maybe midday one o'clock some people have a late lunch maybe two o'clock

değil mi evet belki öğlen birde bazı insanlar geç öğle yemeği yiyor belki ikide saat

so here we go then here's the answer to this particular sentence game a lot of people got

işte başlıyoruz o zaman işte bu özel cümle oyununun cevabı birçok insan

it right thank you very much and

doğru anladı çok teşekkür ederim ve

congratulations another six minutes six minutes and then we will be going and here is the

tebrikler altı dakika altı dakika daha ve sonra gideceğiz ve işte

answer oh bing bong ding ding it is very unlikely that we will reach a decision before lunch

cevap oh bing bong ding ding bu öğle yemeği saatinden önce bir karara varmamız pek olası

time unlikely so something that is unlikely probably won't happen something that is unlikely

değil pek olası değil yani pek olası olmayan bir şey muhtemelen olmayacak pek olası

probably won't happen it will not occur it is very unlikely that we will reach a decision

olmayan bir şey olmayacak muhtemelen olmayacak bir karara varmamız pek olası değil

so when you decide something you can say that you have reached you have come to a decision

bu yüzden bir şeye karar verdiğinizde ulaştınız diyebilirsiniz bir karara vardınız

you have reached a decision and of course lunchtime as steve mentioned is your midday

bir karara vardınız ve tabii ki Steve'in bahsettiği gibi öğle yemeği vakti öğlen

meal

yemeğiniz sanırım

i think we've got time you could have had a you could have had a meeting at work um

vaktimiz var yapabilirdiniz bir iş yerinde bir toplantı yapabilirdiniz um

and you had to decide on on on the uh the type of um livery that you're going to have

ve yeni bir ürün için reklam materyalinizde ne tür bir dış görünüme sahip olacağınıza karar vermeniz gerekiyordu evet

on your advertising material for a new product yeah and somebody might say time's getting

ve birileri zamanın geçtiğini söyleyebilir,

on it's unlikely that we're going to reach a decision before lunchtime so let's carry

daha önce bir karara varmamız pek olası değil öğle yemeği vakti o yüzden

on the meeting after lunch so something you've been looking at and then you have to make

öğle yemeğinden sonra toplantıya devam edelim yani baktığınız bir şey var ve sonra bir

a decision some people like to have the decision quickly some people like to take their time

karar vermelisiniz, bazı insanlar hızlı karar vermeyi sever, bazı insanlar zaman ayırmayı

and do it slowly when they are coming to a decision pedro's going see you later pedro

ve bir yere geldiklerinde bunu yavaş yavaş yapmayı sever. karar pedro gidiyor sonra görüşürüz pedro

see you later pedro pick up your pictures we will look at the pictures we can't do it

sonra görüşürüz pedro resimlerinizi alın resimlere bakacağız

outside because we don't have any way of getting to them unfortunately but yes we will show

dışarıda yapamayız çünkü onlara ulaşmanın bir yolu yok ne yazık ki ama evet

them next sunday uh one more i think we can have one more sentence game and then we are

onları önümüzdeki pazar göstereceğiz uh bir tane daha sanırım bir tane daha cümle oyunumuz olabilir ve sonra

out of here i something these something something days really something

buradan çıkıyoruz i bir şey bunlar bir şey günler gerçekten bir şey ne

what could it be we have 12 letters we have a big one at the end 12 letters on the last

olabilir 12 harfimiz var sonunda büyük bir tane var sondaki 12 harf

one it's a very big one um sora's is waiting for lunchtime

bu bir çok büyük bir um sora'nınki öğle yemeğini bekliyor

claudia's going as well i am waiting for my tea cake time which is coming soon isn't it

claudia da gidiyor ben çayımı bekliyorum birazdan gelen kek zamanı steve değil mi steve

steve it definitely is cheap cake tea cake cup of tea and i'm going to have a banana

kesinlikle ucuz kek çay kek bir fincan çay ve ben bir muz içeceğim

as well okay if it makes you happy just because i feel like one good no suggestions yet down

pekala tamam, sadece ben iyi gibi hissediyorum diye seni mutlu edecekse, henüz bir öneri yok,

one two three it's a big one to end on mr donaghy it's a very big word letters on the

bir iki üçten sonra Bay Donaghy'de bitecek büyük bir kelime, son kelimedeki harfler çok büyük bir kelime, i

last word that is a big word beginning with i 12 letters

ile başlayan büyük bir kelime 12 harf

belarusia didn't really tell us

belarusia bize gerçekten söylemedi

ah it's lunchtime in argentina says belarusia so it's their decision to leave now yes well

ah arjantin'de öğle yemeği zamanı belarusia diyor bu yüzden ayrılma kararı onların kararı evet iyi söyledi

said because that's obviously related to the last it is also a good decision yes well you

çünkü bunun sonuncusuyla ilgili olduğu açık ayrıca iyi bir karar evet pekala

could have waited another four minutes but never mind no if you have a choice between

dört dakika daha bekleyebilirdin ama boşver hayır eğer bizimle yemek arasında bir seçim yapacaksanız

us and food always choose food every time belarusia says electric toothbrush is good

belarusya elektrikli diş fırçasının iyi olduğunu söylediği her seferinde yemeği seçin

but it depends on how you use it

ama bu onu nasıl kullandığınıza bağlı

yes exactly so if you use it too aggressively yeah then you'll damage your gums the same

with manual i think it does all depend on how i think any way of cleaning your teeth

belarus who would probably agree is good as long as you do it and you do it regularly

Beyaz Rusya'da dişlerinizi temizlemenin herhangi bir yolunun, bunu yaptığınız ve düzenli olarak yaptığınız sürece iyi olduğu konusunda muhtemelen hemfikir olan,

what about with a hammer can you clean your teeth with a hammer how about sandpaper yes

nasıl düşündüğüme bağlı. bunu

i've done that i got i actually did that a few years ago i had a bit of a just a small

yaptım aslında bunu birkaç yıl önce yaptım dişimde küçük bir

stain on my tooth and i actually got a piece of sandpaper and i rubbed the sandpaper and

leke vardı ve aslında bir parça zımpara kağıdı aldım ve zımpara kağıdını ovuşturdum ve

the stain actually disappeared by the way don't try that because i don't think it works

bu arada leke gerçekten kayboldu don 'bunu dene çünkü işe yaradığını düşünmüyorum

belarusia's gone she'd probably have a heart attack yes i think belarusia would be very

Belarus gitti muhtemelen kalp krizi geçirir evet bence Belarus bunu

angry to hear that

duyunca çok kızacak tamam

okay we are going in a few moments we have this one last and it's proving to be quite

birkaç dakika sonra gidiyoruz bu son elimizde ve bunu kanıtlıyor oldukça

difficult i think because we haven't really had any correct answers yet we're really anything

zor bence çünkü gerçekten doğru cevaplarımız yok ama gerçekten daha da

even closer i think this is a hard one it's a tough one

yakınız bence bu zor bir zor

oh oh intelligent i think you i think you're on to something hmm

oh oh zekice bence sen bir şeylerin peşindesin hmm

not sure about the last word um but uh it's certainly getting close yes oh yes yes okay

değil son kelimeden eminim um ama uh kesinlikle yaklaşıyor evet oh evet evet tamam

um what do you think about that sentence there mr duncan it's near but there are at least

um oradaki cümle hakkında ne düşünüyorsunuz bay duncan yakın ama

two words there that are incorrect including the last word the big last word i wonder what

orada yanlış olan en az iki kelime var son kelime de dahil olmak üzere büyük son kelime i ne

it is we'll find out in a moment

olduğunu merak ediyorum birazdan öğreneceğiz

oh yes because the second word begins with the third row begins with f

oh evet çünkü ikinci kelime üçüncü sıra f ile başlıyor

yes the first the first missing word begins with f so maybe your your experience of something

evet ilk eksik kelime f ile başlıyor yani belki bir şeyle ilgili deneyiminiz

oh that's right then he's uh hmm four o'clock should we give a clue is uh well having one

oh bu doğru o zaman o uh hmm saat dört bir ipucu vermeli miyiz peki dört mevsimden birinin olmasının

of the four seasons got something to do with it well yes yes i suppose these something

bununla bir ilgisi var evet evet sanırım bunlar bir

something days so when you think of a certain time of year you might have more time to do

şey günler bu yüzden yılın belirli bir zamanını düşündüğünüzde yapacak daha çok zamanınız olabilir

something or it might make your mood change in a positive way that's all i can say really

bir şey ya da ruh halinizi olumlu yönde değiştirebilir

without giving the answer another 30 seconds 30 seconds and then i will give you the answer

cevap vermeden gerçekten tek söyleyebileceğim bu 30 saniye 30 saniye sonra size cevabı vereceğim

but it's okay if you don't know the answer it's all right is the word summer in there

ama cevabı bilmiyorsanız sorun değil oradaki yaz kelimesi

it is right so we know that the last word is proving to be difficult for people i like

doğru, bu yüzden biliyoruz ki son kelime insanlar için zor oluyor

rosa rosa says insufferable it's strange because a lot of people use that word to describe

rosa rosa'yı seviyorum dayanılmaz diyor garip çünkü birçok insan beni iyi tanımlamak için bu kelimeyi kullanıyor

me well it's 12 letters so it fits yes but no this is a positive sentence irresistible

12 harf yani evet uyuyor ama hayır bu karşı konulamaz olumlu bir cümle

you don't really describe summer as irresistible no unless of course you can't resist going

gerçekten yazı dayanılmaz olarak tanımlamıyorsun hayır tabii ki

outside during that time but it is not no uh and summer well you see uh one two three

o sırada dışarı çıkmadan duramazsın ama hayır değil ah ve yaz iyi bak uh bir iki üç

four

dört

fernando is going for breakfast see you later fernando and have a super duper sunday it

fernando gidiyor kahvaltı sonra görüşürüz fernando ve harika bir pazar günü geçir

could be insufferable if you live in a very hot country um so yes i think we've i think

çok sıcak bir ülkede yaşıyorsan dayanılmaz olabilir um o yüzden evet sanırım

we're more or less there the answer is coming up right now because it's time to go see

az çok orada olduğumuzu düşünüyorum cevap şu anda geliyor çünkü zamanı geldi gidip bunun

what was that have we got a train track near us mr duncan i don't know what that was

ne olduğunu görmek için yakınımızda bir tren rayı var mı Bay Duncan bunun ne olduğunu bilmiyorum

oh what happened though what was that we've got i'll tell you something

oh ne oldu ama elimizdeki neydi size

we have we have people have come up with lots and lots of twelve letter words beginning

elimizdeki insanların bulduğu bir şey söyleyeceğim i ile başlayan bir sürü on iki harfli kelime evet i ile başlayan

with i yes there are been very very well very clever in coming up with all these very long

tüm bu çok uzun kelimeleri bulmakta çok çok iyi çok zekice olmuştur

words beginning with i they're all correct you are very intelligent yeah i'm not sure

hepsi doğru siz çok zekisiniz evet

if that's 12 letters here we go then here's the answer steve because to be honest with

bunun 12 harf olduğundan emin değilim işte başlıyoruz o zaman işte cevap steve çünkü sana karşı dürüst olmak gerekirse

you i'm hungry and thirsty and i want my tea cake and my cup of tea to be honest here it

açım ve susadım ve dürüst olmak gerekirse çay kekimi ve bir fincan çayımı istiyorum işte

comes are you ready for the answer oh you might you might be very surprised anyone's

geliyor cevaba hazır mısın oh olabilirsin çok olabilirsin kimsenin

got the last word right no here it comes here is the answer right now oh i find these long

son sözü söylemesine şaşırdım hayır işte geliyor cevap şu anda oh bu uzun

summer days really invigorating

yaz günlerini gerçekten canlandırıcı buluyorum evet evet

yes yes invigorating so it's figuring if something is invigorating it means it gives you energy

canlandırıcı bu yüzden bir şeyin canlandırıcı olup olmadığını anlamak size enerji veriyor demektir

it makes you feel alive it energizes you it gives you lots of energy and enthusiasm because

sizi canlı hissettiriyor sizi canlı hissettiriyor size çok fazla enerji ve coşku verir çünkü

summer is a lovely time of year i can see why people thought that the second word was

yaz yılın güzel bir zamanı insanların neden ikinci kelimenin

lazy i find these lazy summer days uh of course because you often describe summer as lazy

tembel olduğunu düşündüklerini anlayabiliyorum bu tembel yaz günlerini uh tabii ki yazı sık sık tembel yaz günleri olarak tanımladığınız için

summer days because it's hot you're not doing very much so you could put lazy in there yes

çünkü siz sıcaksınız Pek bir şey yapmıyorum o yüzden

instead of long hmm and the sentence would still work i think so but insufferable some

uzun yerine tembel koyabilirsiniz hmm ve cümle yine de işe yarar bence öyle ama çekilmez bazı

people put yes it may be insufferable if you don't like the hot weather so yeah it might

insanlar evet sıcak havayı sevmiyorsanız çekilmez olabilir yani evet olabilir

be true for you if you live in mexico for example or uh in the heat of the jungle somewhere

örneğin meksika'da ya da ormanın sıcağında

you might find hot summer days insufferable invigorating so there is a great word perhaps

sıcak yaz günlerini dayanılmaz canlandırıcı bulabileceğiniz bir yerde yaşıyorsanız sizin için doğru olabilir, bu yüzden harika bir kelime var belki de

it's the first time you've ever heard that word invigorate to give energy to enthusiasm

enerji vermek için canlandırmak kelimesini ilk kez duyuyorsunuzdur. coşmak için canlandın

you you are being energized invigorated i took a cold dive into the sea i i dived into

canlandım denize soğuk bir dalış yaptım

the cold sea for a swim when i came out i felt invigorated you feel sort of full of

yüzmek için soğuk denize daldım dışarı çıktığımda canlanmış hissettim bir nevi enerji dolu hissediyorsun canlanmış evet bir

energy revived yes in some way how would you describe a word manga a person who can create

şekilde bir kelimeyi nasıl tarif edersin manga yeni kelimeler yaratabilen bir kişi

new words is often described as a word manga so the word manga is often refers to someone

genellikle bir kelime manga olarak tanımlanır, bu nedenle manga kelimesi genellikle bir şeyler yapan birine atıfta bulunur, bu nedenle

who makes things so a word manga will be a person who creates words maybe they have a

bir kelime manga kelime yaratan bir kişi olacaktır, belki de

great skill using words or producing words so that's how we do that thank you jimmy thank

kelimeleri kullanma veya kelime üretme konusunda büyük bir beceriye sahiptirler. işte böyle yapıyoruz teşekkür ederim jimmy

you very much for your question and also for your hong kong dollar as well thank you very

sorunuz için çok teşekkür ederim ve ayrıca hong kong dolarınız için de çok teşekkür ederim

much 10 hong kong dollars thank you very kind of you we are going now steve it's time to

10 hong kong doları çok naziksiniz teşekkür ederim şimdi gidiyoruz steve

say goodbye two hours have gone very quickly and in some instances very noisily yes but

veda zamanı iki saat çok hızlı ve bazı durumlarda çok gürültülü evet ama

that's all gone now i think i i think i'll forgive the neighbours and that's what i'm

hepsi gitti şimdi sanırım komşuları affedeceğim ve bu

going to say on the matter i'm going to go inside mr duncan as always i'm going to put

konuda söyleyeceğim şey bu her zaman olduğu gibi bay duncan'ın içine gireceğim ben çaydanlığı koyacağım

the kettle on i'm going to put uh tea bags in two cups tea bags to pour the boiling water

iki bardağa poşet çay koyacağım kaynayan suyu içine dökmek için poşet çay koyacağım

in i'm going to brew the tea for about five minutes so if you want to know how we're spending

çayı yaklaşık beş dakika demleyeceğim yani nasıl olduğumuzu bilmek istersen

our sunday afternoon we are tea bagging and then i will put the tea cakes in the toaster

Pazar öğleden sonramızı çay poşetleri ile geçiriyoruz ve sonra çay keklerini tost makinesine koyacağım

and i will also be healthy and have a banana as well okay lovely to see you all and hopefully

ve ben de sağlıklı olacağım ve bir muz da yiyeceğim tamam hepinizi görmek çok güzel ve umarım

see you all again same time same place same channel next week next sunday mr steve is

tekrar görüşürüz aynı zaman aynı yer aynı kanal sonraki haftaya pazar bay steve

back thank you mr steve and there he goes he's gone mr steve he's disappeared he's now

geri döndü teşekkürler bay steve ve gitti o gitti bay steve ortadan kayboldu şimdi

going into the house to bring forth some well-deserved refreshment that's all i can say i hope you've

hak edilmiş bir içecek getirmek için eve giriyor tüm söyleyebileceğim bu kadar umarım

enjoyed today's live stream it's time to go thank you very much for your company we've

bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir gitme zamanı, şirketiniz için çok teşekkür ederim,

covered a lot of subjects today i will be honest with you don't forget also wednesday

bugün size karşı dürüst olacağım, çarşambayı da unutmayın,

i'm back with you on wednesday twice a week english addict extra wednesday and of course

haftada iki kez çarşamba günü sizinle birlikteyim ingilizce bağımlısı ekstra çarşamba ve tabii ki

next sunday i will be with you as well for those who can only join me at the weekend

gelecek Pazar ben de sizlerleyim sadece hafta sonu bana katılabilenler için haftaya pazar

i will be with you next sunday but don't forget i'm also here on wednesday from 2 p.m uk time

sizlerle olacağım ama unutmayın çarşamba günü de saat 14.00'ten itibaren buradayım.

thanks for your company see you later i will give you a few moments to say goodbye to each

birbirinize veda etmeniz için birkaç dakika tanıyacağım

other i hope you have enjoyed today's live stream live from the garden because the weather

umarım bugünün bahçeden canlı yayınını beğenmişsinizdir çünkü

these days is rather nice isn't that lovely see you again soon take care and until the

bu günlerde hava çok güzel değil mi tekrar görüşmek üzere kendinize iyi bakın ve bir

next time we meet here on youtube if it's wednesday or sunday take care stay happy stay

dahaki sefere görüşene kadar youtube'da günlerden çarşamba ya da pazarsa kendine iyi bak mutlu kal güvende kal

safe wherever you are in the world keep that smile upon your face and of course you know

dünyanın neresinde olursan ol o gülümsemeyi yüzünde tut ve tabii ki

what's coming next yes you do

sırada ne olacağını biliyorsun evet şimdilik yapacaksın

ta ta for now