English Addict - live stream - Ep 119 / Sunday 18th October 2020 / what does Boycott mean?

Are we on? Are you ready? Am I ready? Is the world ready? Here we go again yes it is sunday,

Açık mıyız? Hazır mısın? Hazır mıyım? Dünya hazır mı? Yine başlıyoruz evet bugün pazar,

it's a fun day, it's time to improve your english listening and yes we are outside i'm

eğlenceli bir gün, ingilizce dinlemenizi geliştirme zamanı ve evet dışarıdayız

still not sure if this is a good idea or not but we are outside and yes this is english

hala bunun iyi bir fikir olup olmadığından emin değilim ama dışarıdayız ve evet bu ingilizce

addict live from the birthplace of english which just happens to be oh england!

bağımlısı İngilizcenin doğum yeri olan oh ingiltere'den yaşayın!

are we on definitely are you sure hi everybody this is mr duncan in england how are you today

açık mıyız kesinlikle emin misiniz merhaba millet ben ingiltere'den bay duncan bugün nasılsınız

are you okay i hope so are you happy well aren't you happy i hope you are happy for

iyi misiniz umarım öyleyse mutlusunuzdur pekala mutlu değil misiniz umarım

two reasons one well we've made it through another week that's a pretty good reason to

iki nedenden dolayı mutlusunuzdur bir tanesi üstesinden geldik bir hafta daha bu mutlu olmak için oldukça iyi bir neden

be happy i think the other reason to be happy is i'm outside of course that is good news

bence mutlu olmanın diğer nedeni de dışarıdayım tabii ki bu iyi bir haber

because i can take in this lovely english fresh air all around me everything is lovely

çünkü etrafımdaki bu güzel ingilizce temiz havayı içime çekebiliyorum her şey

today it feels very autumnal autumnal i love that word by the way autumnal before anyone

çok güzel bugün çok sonbahar gibi geliyor sonbahar bu arada bu kelimeyi seviyorum sonbahar kimse

asks there are no live captions i don't know what is going on with the live captions but

canlı altyazı yok diye sormadan canlı altyazıya ne oluyor bilmiyorum ama

it would appear that youtube has chopped the live captions away there are no live captions

görünen o ki youtube canlı altyazıları kesmiş canlı altyazı yok

i'm ever so sorry about that i did find out last week that there are ways of getting live

ben Geçen hafta

captions onto your youtube streams the only problem is you have to pay for it so they

youtube akışlarınıza canlı altyazı eklemenin yolları olduğunu öğrendiğim için çok üzgünüm, tek sorun bunun için ödeme yapmanız gerektiği için

are going to ask me to pay to have live captions so there are companies working with youtube

benden canlı altyazı almak için ödeme yapmamı isteyecekler, yani şirketler var youtube ile çalışıyorum

and if you want to have live captions you have to pay hundreds of pounds to do it for

ve canlı alt yazılara sahip olmak istiyorsanız bunu zevk için yapmak için yüzlerce pound ödemeniz gerekiyor

the pleasure for for the privilege of having live captions so i'm going to be honest with

bu yüzden size karşı dürüst olacağım

you i'm not exactly pleased by that news i will be honest with you talking of technology

bundan tam olarak memnun değilim haber teknolojiden bahsederken size karşı dürüst olacağım

i'm just setting up my equipment here just to make sure that we are now going out la

sadece şu anda dışarı çıktığımızdan emin olmak için ekipmanımı buraya kuruyorum la dışarı mı

are we going out are we actually definitely live yes oh isn't that nice i always feel

çıkıyoruz gerçekten kesinlikle yaşıyoruz evet oh o kadar güzel değil mi hep biraz hissediyorum

slightly relieved when i discover that we are actually going out live by the way what

aslında canlı yayına çıkacağımızı öğrendiğimde rahatladım bu

do you think of the weather at the moment look at look at the day we're having here

arada şu anki hava durumu hakkında ne düşünüyorsun bak burada geçirdiğimiz güne bak

oh it is misty it is very humid very damp it really does feel as if well i suppose you

oh hava puslu çok nemli çok rutubetli gerçekten öyle hissettiriyor peki öyleyse sonbahar geliyormuş

could say that it feels as if

gibi hissettirdiğini söyleyebilirsin, ben

autumn is in the air

i'm outside mr steve will be joining us a little bit later on for those who are wondering

dışarıdayım bay steve biraz sonra bize katılacak steve nerede diye merak edenler için hava

where steve is it is damp it is dismal it really does look as if autumn is in the air

nemli, kasvetli gerçekten görünüyor sanki sonbahar kesinlikle havada,

definitely

so what about you how is your weekend going is it going well is it going really really

peki ya siz nasıl gidiyor hafta sonunuz nasıl gidiyor iyi gidiyor mu gerçekten çok

well i hope so yes we have made it all the way to the end of another week and also another

iyi gidiyor umarım öyledir evet bir haftanın daha sonuna kadar geldik ve ayrıca bir hafta

weekend as well because it's sunday

sonunu daha çünkü bugün pazar pazar

sunday live english english addict for all those who can't get enough of the english

canlı ingilizce ingilizce bağımlısı adından da anlaşılacağı gibi ingilizceye doyamayanlar için

language as the name suggests

so how has your week been i don't know where to begin with the news from england lots of

haftanız nasıl geçti ingiltereden gelen haberlerle nereden başlayacağımı bilmiyorum pek çok

things going on i'm sure where you are there are lots of things happening as well good

şey oluyor ben eminim bulunduğun yerde bir sürü şey oluyor iyi

things bad things you can share the share them all with me today if you want if you

şeyler kötü şeyler de paylaşabilirsin hepsini bugün benimle paylaş istersen

feel like sharing your good news please i have one apology here an apology oh mr duncan

iyi haberlerini paylaşmak istersen lütfen burada bir özür var bir özür oh bay duncan

i won't be here today i am taking care of my father that is belarusia so there is there

bugün burada olmayacağım belarusya'daki babama bakıyorum yani

is no belarusia here today unfortunately uh so so hopefully belarusia you are watching

bugün burada belarusya yok ne yazık ki uh yani umarım belarusya şu

the recording

that is happening right now in front of you so i'm sorry to hear that there is no belarusia

anda önünüzde gerçekleşen kaydı izliyorsunuz bu yüzden ben bugün belarusia olmadığını duyduğuma üzüldüm

today who was first on the live chat i wonder oh hello we have uh mohsen mohsen it would

canlı sohbette ilk kim vardı merak ediyorum oh merhaba bizde uh mohsen mohsen var

appear that mohsen is the first on the live chat even though here it doesn't say that

mohsen canlı sohbette ilk kişi gibi görünüyor ama burada

it says someone different who is finney hello finney finney deya who would appear to be

farklı biri söylediği söylenmiyor finney kim merhaba finney finney deya

the first one on today's live chat very interesting so on my on my tablet device i have motion

bugünün canlı sohbetinde ilk kim görünecek çok ilginç bu yüzden tablet cihazımda hareket var

and on my main youtube channel that i'm looking at on my computer monitor it says fine daya

ve ana youtube kanalımda bilgisayarımın monitöründe bakıyorum iyi diyor daya

so i think i will say hello to both of you it would appear that both of you are first

bu yüzden ikinize de merhaba diyeceğim sanırım

on today's live chat i don't know how that's possible by the way i'm not even sure how

bugünün canlı sohbetinde ikiniz de birincisiniz gibi görünüyor bu arada bunun nasıl mümkün olduğunu bilmiyorum bunun nasıl mümkün olduğundan bile emin değilim zaten

that is possible anyway congratulations

tebrikler

i don't know why it looks as if i have no colour in my face can i just assure you now

i don Neden yüzümde renk yokmuş gibi göründüğünü biliyorum, sizi temin ederim ki,

i'm feeling great even though on friday i went to the doctors on friday to have a little

cuma günü küçük bir kontrol için doktorlara gitmeme rağmen şimdi kendimi harika hissediyorum

checkup because i've been having pains in my ear and i think maybe i have a slight ear

çünkü ağrılarım var. kulağım ve sanırım

infection because of all the cold weather and all of the damp i think some of it has

tüm soğuk hava ve tüm nem nedeniyle hafif bir kulak iltihabım var sanırım bir kısmı

actually gone into my brain i think so so i went to the doctors fortunately he did not

gerçekten beynime gitti sanırım bu yüzden doktorlara gittim neyse ki

feel the need thankfully because of social distancing he did not ask to put his finger

ihtiyaç duymadı çok şükür sosyal mesafe nedeniyle kıçıma parmağını koymak istemedi

up my bum so i'm very pleased about that for for a long time i've been dreading going to

bu yüzden çok memnunum uzun zamandır doktorlara gitmekten korkuyorum

the doctors because i'm at that age you see i i have reached that delicate age so thanks

çünkü o yaştayım görüyorsunuz ya ulaştım o hassas yaş yani

to social distancing the doctor was was in another room shouting very loudly it is very

sosyal mesafe sayesinde doktor başka bir odada çok yüksek sesle bağırıyordu

hard having your ear examined when the doctor is about 25 feet away from you it's very hard

doktor sizden yaklaşık 25 metre uzaktayken kulağınızı muayene ettirmek çok zor hiroco'ya

hello also to hiroco hello hiroko nice to see you here yes it is english addict and

da merhaba merhaba hiroko sizi burada görmek güzel evet bu bir ingilizce bağımlısı ve

i'm in the garden i decided to take a risk today whether that risk will pay off if something

ben bahçedeyim bugün bir risk almaya karar verdim bu riskin işe yarayıp yaramayacağı eğer bir şey

pays off it means it is successful you try something you try to do something you you

işe yararsa başarılı olduğu anlamına gelir bir şeyi denersiniz bir şeyi yapmaya çalışırsınız

think um i will try to do it maybe i will be successful or maybe i won't be successful

düşündüğünüz bir şeyi yapmaya çalışırım yap belki başarılı olurum belki de başarılı olamam

but you try it anyway so i thought i would give it a try i'm outside for those who think

ama sen yine de dene bende bir deneyeyim dedim

that this is the green screen behind me it is not a green screen this is actually the

arkamdaki yeşil ekran yeşil değil diyenler için dışarıdayım ekran bu aslında

real view at the back of me i can prove it as well would you like me to prove that this

benim arkamdaki gerçek görüntü bunu da kanıtlayabilirim bunun

is real okay then i will go into my background

gerçek olduğunu kanıtlamamı ister misin tamam o zaman arka planıma gireceğim

it's all real i'm in the garden mr steve will be with us of course as it is sunday i couldn't

hepsi gerçek bahçedeyim bay steve ile olacak tabii ki bugün pazar olduğu için

resist bringing mr steve along for the ride

bay steve'i gezmeye götürmeye karşı koyamadım

so how has your week been has it been a good one any news anything interesting happening

bu yüzden haftanız nasıl geçti iyi bir haber oldu mu hayatınızda ilginç bir şey oluyor

in your life please let me know because i'm ever so nosy i'm a little bit nosy like that

lütfen bana bildirin çünkü çok meraklıyım senin gibi biraz meraklıyım

you see we have some sad news as well coming a little bit later on a little bit of sad

biraz üzücü haberlerimiz de var biraz sonra biraz üzücü

news something concerning the area in which i live something a little bit sad i don't

haberler yaşadığım bölgeyle ilgili bir şeyler biraz üzücü bir şey

want to make you feel too miserable today but yes a little sad news coming by the way

yapmak istemiyorum bugün kendini çok mutsuz hissediyorsun ama evet dün sabah yolda biraz üzücü bir haber geliyor

yesterday morning oh i couldn't resist filming the view from my window yesterday morning

oh dün sabah penceremden manzarayı çekmeye dayanamadım

take a look at this wow so there it is that is the view or it was the view from my window

şuna bir bak vay be işte manzara bu mu yoksa manzara mıydı

yesterday morning and as you can see because of the strange temperatures that we are experiencing

dün sabah penceremden ve gördüğünüz gibi şu anda yaşadığımız garip sıcaklıklar nedeniyle

at the moment there is a lot of humidity and in the morning you can see that because of

çok fazla nem var ve sabahları

the temperature being low and then suddenly warm you can see that there is a lot of mist

sıcaklığın düşük olması ve ardından aniden ısınması nedeniyle bunu görebilirsiniz yaşadığım yerin hemen karşısındaki arazide çok fazla sis var

rolling across the landscape just across from where i live and i couldn't resist taking

ve

some shots of that very event look at that isn't that lovely so what a lovely autumnal

o olayın bazı fotoğraflarını çekmeye karşı koyamadım, bakın bu o kadar da hoş değil, bu yüzden güne başlamak için ne güzel bir sonbahar

way to start your day and i thought i would share it with you as well for those who are

yolu ve düşündüm

interested in that sort of thing we will have a look at another view now come on move the

bu tür şeylere ilgi duyanlar için sizinle de paylaşayım başka bir manzaraya bakacağız şimdi hadi kamerayı hareket ettirin

camera mr duncan we want to see something else now oh yes that looks like one of my

bay duncan şimdi başka bir şey görmek istiyoruz oh evet bu komşularımdan birine benziyor

neighbours yes it is that time of year again as the temperature begins to drop people are

evet, yine yılın o zamanı, sıcaklık düşmeye başladığında insanlar

now lighting their fires their log burners so what people tend to do at this time of

artık ateşlerini kütük brülörlerini yakıyorlar, bu nedenle insanların yılın bu zamanında yapma eğiliminde oldukları şey, evlerinde

year they have some logs some pieces of firewood in their house and they will light their fire

bazı kütükler ve yakacak odun parçaları var ve yakacaklar.

to keep them warm including us so we have a little log burner and yes during the past

biz de dahil olmak üzere onları sıcak tutmak için ateş, bu yüzden küçük bir kütük brülörümüz var ve evet, geçtiğimiz

couple of nights we have lit the fire just to show that autumn has arrived and of course

birkaç gece sadece sonbaharın geldiğini ve tabii ki kışın geldiğini göstermek için ateşi yaktık ve

winter winter is on the way in fact last week we had some logs delivered we we were running

aslında geçen hafta biraz ateş yaktık. kütükler teslim edildi

very short of logs so we actually have some now and there you can see in the distance

çok az kütük vardı, bu yüzden şu anda biraz var ve orada uzaktan

some some sheep in the field one of the many fields near to where i live and yes it was

tarlada bazı koyunları görebilirsiniz, yaşadığım yerin yakınındaki birçok tarladan biri ve evet,

a very misty morning yesterday very misty the mist was rolling by across the hills and

dün çok puslu bir sabahtı. puslu sis tepelerin üzerinden yuvarlanıyordu ve çok

it was a lovely morning very atmospheric atmospheric i think that's that's a good word to use there

güzel bir sabahtı çok atmosferik atmosferik bence bu,

to describe that situation oh and there's another view looking into the distance and

o durumu tanımlamak için kullanmak için iyi bir kelime oh ve mesafeye bakan başka bir manzara var ve

you might be able to see a little robin sitting on the tree

biraz görebilirsiniz ağaçta oturan robin

hello mr robin what are you doing go on mr robin i think the robin is going to go off

merhaba bay robin ne yapıyorsunuz devam edin bay robin bence robin gidip

and look for a nice juicy worm i think so in a moment maybe perhaps there it was the

güzel, sulu bir solucan arayacak bence bu yüzden bir an sonra belki belki

view yesterday and there is another view oh look at that now i think this shot this particular

dün manzara oradaydı ve başka bir manzara daha var bak şimdi şuna bak bence bu çekim bu özel

shot is quite quite a good one because you can see everything you can see all of the

çekim oldukça iyi çünkü her şeyi görebilirsin

mist rolling across the hills oh quite a few people are now joining the live chat so without

tepelerde yuvarlanan sisin tamamını görebilirsin oh epeyce insan şimdi canlı sohbete katılıyor yani daha

any more hesitation we will go back to the live chat right now oh fancy pants hello to

fazlasına gerek yok tereddüt, hemen şimdi canlı sohbete geri döneceğiz oh süslü pantolon rosa'ya merhaba merhaba

rosa hello partapp hello partapp nice to see you here again is it your birthday today partapp

partapp merhaba partapp seni tekrar burada görmek güzel bugün doğum günün mü partapp

it always seems to be your birthday for some reason i don't know why oh belarusia is here

her zaman senin doğum günün gibi görünüyor neden bilmiyorum oh belarusia burada

hello there nice to see you here i wasn't expecting you to see you today i wasn't expecting

merhaba sizi burada görmek güzel bugün sizi görmeyi beklemiyordum

to see you here on the live chat so great lovely beatriz is here as well we have luis

canlı sohbette sizi burada görmeyi beklemiyordum çok güzel güzel beatriz de burada bizde luis

mendes hello lewis nice to see you as well fruity hello fruity fresh i am looking for

mendes var merhaba lewis görmek güzel sen de meyveli merhaba meyveli taze

a partner to practice english with i am watching in colombia hello frutti well you've come

İngilizce pratik yapmak için bir ortak arıyorum kolombiya'da izliyorum merhaba frutti pekala

to the right place because everyone here is interested in english including me and you

doğru yere geldiniz çünkü ben, sen

and many other people as well so you have come to the right place to share your love

ve diğer birçok kişi dahil buradaki herkes ingilizce ile ilgileniyor İngilizce sevginizi paylaşmak için doğru yere geldiniz

of english and i hope you are feeling good today

ve umarım bugün kendinizi iyi hissediyorsunuzdur

hello to grace grace chin is here nice to see you also and we have irene irene watching

Grace'e merhaba Grace Chine de burada sizi görmek güzel ve ayrıca Vitas'ı izleyen irene Irene var

also vitas hello vitesse of course we have moderators here on the live chat just to make

merhaba Vitesse tabii ki burada moderatörlerimiz var canlı sohbette sadece

sure everything stays well behaved there is enough there is enough fighting and disagreement

her şeyin yolunda gittiğinden emin olmak için yeterince var şu anda dünyada yeterince kavga ve anlaşmazlık var

in the world at the moment i'm hoping that we don't have any disagreement here today

umarım bugün burada herhangi bir anlaşmazlığımız yoktur

i hope so hello maria also we have mogmog hello mogmog is it cold at the moment i will

umarım bu yüzden merhaba maria ayrıca mogmog'umuz var merhaba mogmog şu anda hava soğuk mu

tell you now it is damp damp chilly and damp and as a precaution whilst i'm standing out

size şimdi söyleyeceğim hava rutubetli rutubetli soğuk ve rutubetli ve önlem olarak

here today i have my lovely flask can you guess can you guess what is inside my flask

bugün burada dururken güzel mataram var tahmin edebilir misiniz mataramın içinde ne olduğunu tahmin edebilir misiniz? bugün canlı yayında

so in here i have something to keep me warm during today's live stream but what is it

beni sıcak tutacak bir şey var ama bu nedir

what is inside my flask this is a special kind of container it will keep your hot things

mataramın içinde ne var bu özel bir tür kap sıcaklarınızı

hot and your cold things cool so

sıcak soğuklarınızı serin tutacak yani

what is in my magic flask you might hear some strange sounds today as well the cows hit

sihirli mataramda ne var duyabilirsiniz bugün de bazı garip sesler var inekler

the back of the house something very dramatic has happened with the cows so you might hear

evin arkasına çarptı

some strange sounds today i won't give too much away but you might hear some very strange

sounds mr steve will be explaining something to us as well today steve was out in the garden

bugün bize de bir şeyler anlatıyor steve

yesterday doing something very interesting but what was it find out later on we are going

dün bahçede çok ilginç bir şey yapıyordu ama daha sonra ne öğreneceğiz

to take a look at a very interesting action as well as we live through these very odd

çok ilginç bir eyleme bakacağız ve bu çok tuhaf

times very strange times a lot of people are becoming sensitive to certain issues or certain

zamanlardan çok tuhaf yaşıyoruz Bazen birçok insan belirli konulara veya

actions that have been carried out by other people maybe organizations maybe a shop or

başkaları tarafından gerçekleştirilen belirli eylemlere karşı duyarlı hale geliyor, belki kuruluşlar, belki bir dükkan veya

a person maybe a certain company and sometimes people will react quite badly to these events

bir kişi, belki belirli bir şirket ve bazen insanlar bu olaylara o kadar çok tepki veriyorlar ki,

so much they will actually boycott that particular thing if you boycott something what does it

fiilen boykot edecekler. o belirli şey bir şeyi boykot edersen bu ne

mean we will be looking at that a little bit later on as well oh we also have the sentence

anlama geliyor buna biraz sonra bakacağız oh bir de cümle

game yes i couldn't resist we have the sentence game today as well we are looking at random

oyunumuz var evet dayanamadım bugün de cümle oyunumuz var rastgele bakıyoruz

letters so random letters we have the sentence game i promise this week i won't talk to steve

harfler çok rastgele harfler cümle oyunumuz var söz veriyorum bu hafta steve ile

for too long because last week we got very excited did you see the live stream last week

çok uzun konuşmayacağım çünkü geçen hafta çok heyecanlandık canlı yayını gördünüz mü geçen hafta çekici olmaktan

we did get very excited talking about

bahsederken çok heyecanlandık

being attractive

that sort of thing that's what we were discussing last week in fact we got so excited we almost

geçen hafta tartıştığımız şey aslında o kadar heyecanlandık ki neredeyse

forgot to have the sentence game so i promise today i promise there will be no dilly-dallying

cümle oyununa sahip olmayı unuttuk bu yüzden söz veriyorum bugün söz veriyorum söz oyunu

or hesitating when it comes to the sentence game hello we have oh we have bianca hello

cümle oyunu söz konusu olduğunda oyalanmak veya tereddüt etmeyeceğiz merhaba bizde var oh bizde var bianca merhaba

bianca can you please say hello to brazil a big hello to brazil nice to see you here

bianca lütfen brezilya'ya merhaba diyebilir misin brezilya'ya kocaman bir merhaba seni de burada görmek güzel ve

as well and also bianca i have many viewers in brazil many viewers one of my regular viewers

ayrıca bianca brezilya'da birçok izleyicim var birçok izleyicim düzenli izleyicilerimden biri

pedro he is in brazil although i haven't seen him today has anyone seen pedro has anyone

pedro o brezilya'da onu görmemiş olmama rağmen bugün kimse pedro'yu gördü mü

seen him fedor is here also please take care of your ears yes i think maybe i think maybe

onu gören oldu mu fedor da burada lütfen kulaklarınıza dikkat edin evet sanırım belki düşünüyorum belki

because of the cold weather or maybe because of the damp i think maybe i have a slight

soğuk havadan veya belki rutubetten dolayı sanırım belki hafif bir

ear infection nothing serious don't worry it isn't anything else i know at the moment

kulak enfeksiyonum var ciddi bir şey yok don' merak etme başka bir şey değil biliyorum şu anda

we are all very sensitive about these things if if you are on the bus and someone starts

hepimiz bu konularda çok hassasız eğer otobüsteyseniz ve biri

to cough or sneeze we always get a little bit worried a little afraid because we're

öksürmeye veya hapşırmaya başlarsa hep biraz endişeleniriz biraz korkarız çünkü

not sure what it is that that person has what a nice garden thank you christina that's very

değiliz ne olduğundan eminim o kişinin ne kadar güzel bir bahçesi var teşekkür ederim christina çok

kind of you it is looking rather nice at the moment most of the plants in the garden are

naziksiniz şu anda oldukça güzel görünüyor bahçedeki bitkilerin çoğu

now preparing to go to sleep they're preparing to take a rest during the winter months so

şimdi uyumaya hazırlanıyor dinlenmeye hazırlanıyorlar kış aylarında bu yüzden

everything in the garden now is is fairly

bahçedeki her şey şu anda oldukça

still and stable there isn't much happening so there aren't any new flowers growing nothing

hareketsiz ve istikrarlı pek bir şey olmuyor bu nedenle yeni çiçekler büyümüyor şu anda hiçbir şey olmuyor

is happening at the moment you will see lots of green behind me you might also notice oh

arkamda bir sürü yeşil göreceksiniz siz de fark edebilirsiniz oh

yes can you see just behind me there are some autumn colours as well so the autumn colours

evet hemen arkamda görebiliyor musun bazı sonbahar renkleri de var yani sonbahar renkleri

are starting to slowly appear andy starr hello andy hello also we have action

yavaş yavaş belirmeye başlıyor andy starr merhaba andy merhaba ayrıca aksiyon

charlotte can i just call you charlotte hello charlotte is it your garden yes this is the

charlotte var sana charlotte diyebilir miyim merhaba charlotte senin bahçen mi evet burası

garden now normally during the summer months i will come outside and i will do my live

bahçe şimdi normalde yaz aylarında dışarı çıkacağım ve canlı

streams in the garden however the weather at the moment is changing as we approach winter

yayınlarımı bahçede yapacağım ancak şu anda hava değişiyor, kışa yaklaştığımız için artık

we are now in autumn but winter of course is just around the corner so this might be

sonbahardayız ama kış elbette hemen köşede bu yüzden bu olabilir

the final the last live stream outside in the garden for 2020 so this could be the final

final 2020 için bahçedeki son canlı yayın, yani bu,

live stream out in the garden for this year we will have to wait and see what happens

bu yıl için bahçedeki son canlı yayın olabilir, bekleyip ne olacağını görmemiz gerekecek,

next

sonra

it is cold and damp my hands already are starting to get cold to be honest

hava soğuk ve nemli, ellerim şimdiden soğumaya başlıyor dürüst olmak gerekirse

day night where in Britain does mr duncan live i live in a small place called much wenlock

gündüz gece Bay Duncan Britanya'da nerede yaşıyor, too wenlock adında küçük bir yerde yaşıyorum,

much wenlock is a tiny town and it's situated in the midlands the middle of england very

many wenlock küçük bir kasaba ve İngiltere'nin orta kesimlerinde,

close to wales have you heard the news wales have now decided to keep everyone from outside

Galler'e çok yakın bir yerde bulunuyor, haberleri duydunuz mu, Galler şimdi karar verdi Galler dışından herkesi

wales out they don't want anyone from outside wales visiting because of

dışarıda tutmak için Galler dışından kimsenin ziyaret etmesini istemiyorlar çünkü neden

you know what you know what i'm talking about so i'm very close to wales unfortunately at

bahsettiğimi biliyorsunuz, bu yüzden Galler'e çok yakınım maalesef şu

the moment i can't go there because they don't want anyone to spread the lurgy the disease

anda oraya gidemiyorum çünkü onlar kimsenin hastalığı bulaştırmasını istemiyorum

unfortunately hello to bangladesh oh hello bangladesh i don't say hello to bangladesh

ne yazık ki bangladeş'e merhaba oh merhaba bangladeş bangladeş'e

very often so i will take a very special opportunity now to say a big special hello to bangladesh

çok sık merhaba demiyorum bu yüzden şimdi bangladeş'e büyük bir özel merhaba demek için çok özel bir fırsatı değerlendireceğim

nice to see you here as well very nice mr steve will be here in a few moments and i

sizi burada görmek güzel Ayrıca çok güzel Bay Steve birkaç dakika içinde burada olacak ve derslerimden birine

thought it would be nice to take a look at one of my lessons would you like to have a

bakmanın iyi olacağını düşündüm.

look at something that i think will make us feel warm and cozy and happy who remembers

Bizi sıcak, rahat ve mutlu hissettireceğini düşündüğüm bir şeye bakmak ister misiniz? tatile

the lesson that i made all about going on holiday do you know where i made it can you

gitmekle ilgili yaptığım dersi kim hatırlıyor nerede yaptığımı biliyor musunuz

remember well the answer is coming up right now and then after this it's mr steve

iyi hatırlarsınız cevap hemen geliyor ve bundan sonra ben bay steve merhaba

hi everybody this is mr duncan how are you today are you okay i hope so are you happy

millet bu bay duncan bugün nasılsınız iyi misiniz umarım mutlusundur umarım işte

i hope so here i am on my summer holiday taking in the sights and sounds of turkey in today's

buradayım yaz tatilinde türkiye'nin görüntülerini ve seslerini seyrediyorum bugünün

lesson we will take a look at words and sentences connected with and relating to going on holiday

dersinde tatile gitmek ile ilgili kelime ve cümlelere bir göz atacağız

welcome to turkey

türkiye'ye hoşgeldiniz

so

yani

turkey is a country that covers a large area of land known as the anatolian peninsula it

türkiye anadolu yarımadası olarak bilinen geniş bir kara parçasını kaplayan bir ülke,

sits precariously on the europe-asia border and not too far away from the middle east

tehlikeli bir şekilde avrupa-asya sınırında oturuyor ve orta doğudan çok da uzakta değil,

which frequently causes confusion over where the country actually is

bu da sıklıkla ülkenin gerçekte

the place i'm staying at is on a small island off the south west coast called chevalier

kaldığım yer olduğu konusunda kafa karışıklığına neden oluyor. güneybatı kıyısındaki küçük bir adada chevalier

ancient history records Constantinople as the centre of the roman empire and of course

antik tarihi, Konstantinopolis'i Roma İmparatorluğu'nun merkezi olarak kaydeder ve elbette

turkey is the birthplace of the ottoman empire whose formation occurred towards the end of

Türkiye, oluşumu

the 13th century and continued to be there right up until the early 1900s the recent

13. yüzyılın sonlarına doğru gerçekleşen ve orada olmaya devam eden Osmanlı İmparatorluğu'nun doğum yeridir. 1900'lerin başına kadar

history of turkey has been a traumatic one with a military coup the division of land

türkiye'nin yakın tarihi askeri darbe,

between greece and civil war creating many problems especially during the 1970s and early

yunanistan arasında toprak paylaşımı ve özellikle 1970'ler ve 1980'lerin başlarında pek çok sorun yaratan iç savaşla travmatik bir tarih olmuştur.

1980s tragedy hit this nation in 1999 when a tremendous earthquake struck with devastating

consequences

Sonuçlar

do

do

so

for most people summer is the time for taking a holiday some will stay in their own country

çoğu insan için bunu yapar yaz tatil zamanıdır bazıları kendi ülkesinde kalıp

and take a domestic holiday while others will take a long trip to another country they will

yurt içinde tatil yaparken diğerleri başka bir ülkeye uzun bir yolculuk yapacak

go abroad they will travel overseas a person may travel just a few miles to a nearby country

yurt dışına gidecekler yurtdışına seyahat edecekler bir kişi sadece seyahat edebilir yakındaki bir ülkeye birkaç mil

or they might decide to travel to a completely different part of the world thousands of miles

veya binlerce mil ötedeki dünyanın tamamen farklı bir yerine seyahat etmeye karar verebilirler,

away

so

bu nedenle yapılabilecek

there are many different types of holiday which can be taken the choice is yours from

birçok farklı tatil türü vardır, seçim sizin

relaxing get away from it all beach holidays where you simply spend the time doing as little

dinlenmekten uzaklaşmak tüm plaj tatilleri zamanınızın çoğunu manzaraları keşfederek ve sesleri dinleyerek geçirdiğiniz

as possible right up to the wild adventure holidays where you spend most of the time

vahşi macera tatillerine kadar mümkün olduğunca az şey yaparak zaman geçirdiğiniz

exploring the sights and taking in the sounds the adventures can be on land or water high

maceralar karada veya suda

up in the air or even deep down at the bottom of the sea after spending so much time on

yükseklerde ve hatta derinlerde olabilir. denizin dibinde küçük adada çok zaman geçirdikten sonra

the small island i have decided to take a boat trip across the bay to the nearest port

körfezi geçerek türk anakarasındaki en yakın limana

on the turkish mainland called fettier

fettier denilen bir tekne gezisi yapmaya karar verdim çok küçük bir teknede

there is nothing like the feeling of being on a boat one so small you certainly feel

olma hissi gibisi yok

the force of each wave as one by one they lash up against the

her dalganın gücünü birer birer bütüne çarparken kesinlikle hissediyorsunuz ben

whole

i'm not a big fan of being on water however for some reason today i do not seem too worried

suda olmanın büyük bir hayranı değilim ama nedense bugün çok endişeli görünmüyorum

huh

huh

oh wow who remembers my turkey lesson some lovely sights there and some nice memories

oh vay türkiye dersimi kim hatırlıyor biraz güzel oradaki manzaralar ve bazı güzel anılar

as well i will be honest with you that really did warm my heart let's face it today i'm

da size karşı dürüst olacağım, bu gerçekten kalbimi ısıttı hadi bununla yüzleşelim bugün

outside it's not very warm it's a little damp so i needed those beautiful sights to to warm

dışarıdayım hava çok sıcak değil biraz nemli bu yüzden o güzel manzaralara kırışıklarımı ısıtmak için ihtiyacım vardı

my cockles here he comes then are you ready mr steve is about to appear

işte geliyor o zaman hazır mısınız bay steve görünmek üzere

hello hello everybody he's here everyone would you like some applause of course not that

merhaba herkese merhaba o burada herkes biraz alkış ister misiniz tabii ki henüz bir

i've done anything yet

şey yapmadım henüz

it's all for you thank you hello mr duncan and hello to everybody out there in the world

hepsi sizin için teşekkür ederim merhaba bay duncan ve dünyadaki herkese merhaba

wide web of english it's mr steve and it's glad i'm glad to be back quite a few people

web of english ben bay steve ve geri döndüğüme sevindim epeyce insan

are making nice comments about your uh turkey video mr duncan oh didn't we have a wonderful

türkiye videonuz hakkında güzel yorumlar yapıyor bay duncan oh harika

time we did andy starr's sister yeah i went to turkey this summer okay uh whether it was

zaman geçirmedik mi andy starr'ın kız kardeşi evet türkiye'ye gittim bu yaz tamam uh

in the same place we don't know um and we've got av arb who's watching in turkey oh hello

aynı yerde olup olmadığını bilmiyoruz um ve türkiye'de izleyen av arb'ımız var oh merhaba

turkey yes so hello to you and whether you've visited that particular place we'd like to

türkiye evet sana merhaba ve o yeri ziyaret edip etmediğini görmek isteriz

know uh zuzika wants to go on holiday of course this is the problem at the moment we can't

biliyorum zuzika tatile gitmek istiyor tabi ki sorun bu şu an

go on holiday because of you know what corona virus i didn't think he was saying that mr

tatile gidemiyoruz çünkü bildiğiniz korona virüs öyle dediğini düşünmedim sayın

duncan i thought you were restricting yourself we can say it now you see i think youtube

duncan kendinizi kısıtladığınızı sanıyordum yapabiliriz şimdi söyle, görüyorsun, youtube

has decided that you can say it so we can now say it it is no longer censored well it

bunu söyleyebileceğine karar verdi, böylece artık sansürlü olmadığını söyleyebiliriz,

would be lovely to go back there in fact some friends of ours who live in birmingham they

oraya geri dönmek güzel olurdu aslında birmingham'da yaşayan bazı arkadaşlarımız

went to uh the same place we went to uh i think it was last year okay uh and they had

gittiler uh gittiğimiz yerin aynısı sanırım geçen seneydi tamam ah ve

a wonderful time we've never been we've never been to istanbul we didn't go there because

harika vakit geçirdiler hiç gitmedik istanbul'a hiç gitmedik oraya gitmedik çünkü

in istanbul they have i think it's the largest marketplace in the world it is huge it's famous

istanbul'da var bence orası en büyük pazar yeri dünya çok büyük ünlü

i think for its uh for its markets i think so so that's one of the things i remember

bence çarşısı için bence öyle yani hatırladığım şeylerden biri

when we went we went to turkey and i remember we went around some of the bazaars

türkiyeye gittiğimizde bazı çarşıları gezdiğimizi hatırlıyorum

talking talking of bazaars here is something now that's very bizarre huh you see did you

çarşılardan konuşarak burada bir şeyler var şimdi bu çok tuhaf ha görüyorsun

see what i did there clever you managed to weave that word in to the lesson now i don't

orada ne yaptığımı gördün mü zekice o kelimeyi derse dahil etmeyi başardın şimdi

want to start off on a sad note but we do have a little bit of sad news we've noticed

üzücü bir notla başlamak istemiyorum ama biraz üzücü haberlerimiz var biz'

that some of our little guests in the field behind us some of them have have sadly gone

Tarlada küçük misafirlerimizden bazılarının arkamızda olduğunu fark ettik, bir kısmı üzgün bir şekilde

away so i thought before we talk about this i thought it would be nice just to have a

uzaklaştı, bu yüzden bu konu hakkında konuşmadan önce bazı sevimli ineklere bir göz atmanın iyi olacağını düşündüm.

little look at some of the lovely cows some of which have have recently left unfortunately

Geçenlerde ayrıldım ne yazık ki şuna

let's have a look at this look at this steve oh i think it might bring a tear to our eyes

bir bakalım bu steve bak oh bence gözlerimizden yaş gelebilir içimde öyle bir

i have a feeling um

his var öyle yap ah

do

so

ah i don't i don't want to be depressing today but sadly the the cows some of the cows not

istemiyorum bugün moralim bozuk olmak istemiyorum ama ne yazık ki inekler ineklerin bazıları

all of them some of them have sadly gone they've been taken away last week we were rather upset

hepsi değil bazıları ne yazık ki gittiler geçen hafta götürüldüler biz de

slightly surprised as well to find that a lot of them have been taken away so there

oldukça üzüldük ve birçoğunun götürüldüğünü ve

is only three cows left in the field three black cows and how many were there before

geriye sadece üç inek kaldığını öğrenince biraz şaşırdık Tarlada üç siyah inek ve yediden önce kaç tane vardı

seven there were eight eight so there were eight and now only three so five of them have

sekiz sekiz vardı yani sekiz vardı ve şimdi sadece üç yani beşi

gone away we don't know what has happened to those cows don't like to think about it

gitti o ineklere ne olduğunu bilmiyoruz düşünmekten hoşlanmazlar bu

so we're not thinking too much about it but yeah it's it's strange how you can become

yüzden bunun hakkında çok fazla düşünmüyoruz ama evet,

attached to animals every year this happens with the cows they are my favorite animal

her yıl hayvanlara nasıl bağlanabildiğiniz garip, bu ineklerde oluyor, onlar benim en sevdiğim hayvan,

uh as i've probably mentioned before well i think some people have have commented that

muhtemelen daha önce de bahsettiğim gibi, sanırım bazı insanlar sahip oldu bugün

they can hear the cows ah in the live stream today because there are only three left as

canlı yayında inekleri duyabildiklerini söyledi çünkü duncan'ın dediği gibi sadece üç tane kaldı

duncan said but they're a bit they're upset you can tell they're upset yeah i think the

ama biraz üzgünler üzgün olduklarını söyleyebilirsin evet bence

cows there are only three left and i think they are actually upset they're missing their

oradaki inekler sadece üç tane kaldı ve bence gerçekten üzgünler çünkü arkadaşlarını özlüyorlar

friends because one of them keeps yes very loudly all the time and uh tomik hello thomas

çünkü içlerinden biri her zaman çok yüksek sesle evet diyor ve uh tomik merhaba thomas

tomic said you must have heard this over the live stream earlier because he said is that

tomic bunu daha önce canlı yayında duymuş olmalısın çünkü o

a cow or is mr steve arriving oh i see obviously suggesting that i sound like a cow i think

inek mi yoksa bay mı dedi steve geliyor oh bariz bir şekilde inek gibi ses çıkardığımı öne sürdüğünü anlıyorum sanırım bu yüzden

so thanks for that it sounds like that you need it so so that that's a little bit of

buna ihtiyacın varmış gibi göründüğü için teşekkürler bu yüzden bu biraz

sad news i don't want to be i don't want to be depressing today so so let's have a look

üzücü bir haber olmak istemiyorum olmak istemiyorum olmak bugün iç karartıcı, bu yüzden

at the cows again when they were all together happy and jumping around.

ineklerin hep birlikte mutlu oldukları ve etrafta zıpladıkları zamanlara tekrar bir göz atalım.

oh my goodness so many happy memories absolutely lovely

aman allahım o kadar çok mutlu anılar kesinlikle çok güzel

we were just commenting what we mr duncan those shots were taken not long after they

biz sadece yorum yapıyorduk bay duncan o çekimler geldikten kısa bir süre sonra çekildiler

arrived and how small they were compared to how how they've grown we've just realized

ve nasıl büyüdüklerine kıyasla ne kadar küçüklermiş şimdi

that they're much bigger now much bigger mind you i'm not surprised we've been feeding them

çok daha büyük olduklarını fark ettik şimdi çok daha büyük dikkat edin, onları yeterince beslediğimize şaşırmadım evet, onları elmalarla besliyorduk onlar elmayı

enough yes we have we have been feeding them apples they love apples they like they love

seviyorlar

apples in fact they nearly crashed because it's very muddy now out there because it's

elmayı seviyorlar aslında neredeyse düşüyorlardı çünkü şimdi orası çok çamurlu çünkü

been raining and uh the cows ran down the other day and wanted to stop before reaching

yağmur yağıyordu ve geçen gün inekler aşağı koştu ve çite ulaşmadan önce durmak istedi

the fence and in fact did a great big skid for about two years they did it was hilarious

ve aslında yaklaşık iki yıl boyunca büyük bir patinaj yaptılar çok komikti

but yes we love the cows hopefully we will see some more cows next year we may see sheep

ama evet inekleri seviyoruz umarım seneye daha fazla inek görürüz biz baharda koyunlar görebiliriz

in the spring and then we may see cows so let's hope these three but they are they're

ve sonra inekleri görebiliriz, bu yüzden umalım ki bu üçü ama

quite upset they're quite upset they keep moving and everything but anyway so if you

oldukça üzgünler, oldukça üzgünler, hareket etmeye devam ediyorlar ve her şey ama her neyse,

see if you hear any strange sounds today like in the distance that's one of the cows feeling

eğer bugün herhangi bir garip ses duyarsanız ineklerden birinin kendini

very lonely well upset i would say upset because i think one of them i noticed today uh one

çok yalnız hissetmesine neden olan mesafe, üzgün derdim çünkü sanırım onlardan biri bugün fark ettim uh

of the other cows was bullying this particular one and uh so i think you know i don't know

diğer ineklerden biri bu ineğe zorbalık yapıyordu ve uh bu yüzden sanırım

why but i think it's upset because it's missing its friends and it's being bullied by one

nedenini bilmiyorum ama bence üzgün çünkü arkadaşlarını özlüyor ve diğer ineklerden biri tarafından zorbalığa uğruyor

of the other cows i think you're saying so eve even in the animals duncan when he bullies

bence hayvanlar aleminde bile bana zorbalık yaptığında hayvanlarda

me even in the animal kingdom because people always say that animals are much nicer to

bile öyle diyorsun duncan çünkü insanlar her zaman hayvanların çok daha iyi olduğunu söyler ama

each other than human beings but even animals can be nasty and vicious towards each other

hayvanlar bile birbirlerine karşı kötü ve gaddar olabiliyorlar,

especially when they they are trying to survive you see it's the same thing so sometimes in

özellikle de hayatta kalmaya çalıştıklarında, bunun aynı şey olduğunu görüyorsunuz, bu yüzden bazen

the animal kingdom amongst the animals well things can be unpleasant as well i think so

hayvanlar aleminde hayvanlar arasında, pekala işler de tatsız olabiliyor bence.

they're not our cows fedor says are they your cows no uh that field although it's at the

onlar bizim ineklerimiz değil der ya onlar senin ineklerin mi der hayır uh o tarla

back of our house doesn't belong to us uh it belongs to a farmer maybe one day yes maybe

evimizin arka tarafında olmasına rağmen bize ait değil uh bir çiftçinindir belki bir gün evet belki

one day right mr duncan what are we talking about today well we're talking about something

bir gün doğru bay duncan ne konuşuyoruz bugün hakkında peki dün yaptığınız bir şeyden bahsediyoruz

that you were doing yesterday you were up to something in the garden i'm going to show

bahçede bir şeyler çeviriyordunuz

the video clip i'm always up to something i was up to something this morning mr dos

video klibi göstereceğim ben her zaman bir şeyler peşindeyim bu sabah bir şeyler yapıyordum

because i like to be busy i like to be doing something all the time so so steve at the

çünkü hoşuma gitti meşgul olmak için sürekli bir şeyler yapmaktan hoşlanıyorum bu yüzden steve şu

moment it has gone absolutely crazy crazy crazy for gardening so here's steve yesterday

anda bahçıvanlık için kesinlikle çıldırdı bu yüzden steve dün

in the garden and and i i suppose you can explain steve what were you doing here well

bahçede ve sanırım steve'e burada ne yaptığını açıklayabilirsin.

can you see that wall behind you how i've cleaned that off mr duncan i i sprayed it

Arkanızdaki duvarı görün, onu nasıl temizledim Bay Duncan i

down with a high pressure spray well what so what i'm doing there is the the flagstones

Yüksek basınçlı sprey sıktım peki ne yapıyorum orada

which a lot of you who have been watching over the summer will realize i've been uh

yaz boyunca izleyen birçoğunuzun fark edeceği kaldırım taşları var.

resetting all those um but as you can see they look a bit green and they get covered

hepsini sıfırlıyordum ama gördüğünüz gibi biraz yeşil görünüyorlar ve

in a in a layer of moss and slime yes and of course at this time of year they can become

bir yosun ve balçık tabakasıyla kaplanıyorlar evet ve tabii ki yılın bu zamanında

a little dangerous a little slippery so yes it may you can see in the distance there they're

biraz tehlikeli ve biraz kaygan olabiliyorlar yani evet, orada uzaktan görebilirsin,

looking a bit green and slimy and they're actually quite dangerous to walk on so i'm

biraz yeşil ve sümüksü görünüyorlar ve aslında üzerinde yürümek oldukça tehlikeliler, bu yüzden

using uh a moss and lichen killer okay so it is it a type of i suppose you could describe

bir yosun ve liken öldürücü kullanıyorum tamam, bu yüzden bu bir tür ben

it as is weed killer but it's but it's for something different yes i would say you probably

ot öldürücü olarak tanımlayabileceğinizi varsayalım ama bu farklı bir şey için evet, muhtemelen

class it as a herbicide but it specifically kills moss and lichen lichen on walls and

onu bir herbisit olarak sınıflandırdığınızı söyleyebilirim ama özellikle duvarlardaki ve yüzeylerdeki yosunları ve likenleri öldürür

surfaces and it's very good because it lasts about six months it soaks into the into those

ve çok iyidir çünkü yaklaşık altı ay sürer. o levhaların içine ıslanır

slabs and then whenever it rains it reactivates it and i bought this sprayer the other week

ve sonra ne zaman yağmur yağsa yeniden etkinleştirir ve işi biraz kolaylaştırmak için geçen hafta bu püskürtücüyü aldım

to make the job a bit easier but you have to pump it up to put some pressure in there

ama oraya biraz basınç uygulamak için pompalamanız gerekiyor

and uh you can carry it around it's quite a big job as you can see it took me about

ve uh, yanınızda taşıyabilirsiniz. Gördüğünüz gibi oldukça büyük bir iş, dün

two or three hours to go around everywhere yesterday uh killing off all the moss because

her yeri dolaşmak yaklaşık iki veya üç saatimi aldı uh tüm yosunları öldürmek çünkü

we don't want to slip over i don't want you mr duncan to slip over and injure yourself

üzerinden kaymak istemiyoruz Bay Duncan'ın kayıp kendinizi yaralamanızı istemiyorum

i certainly don't so there it is there it's like a pressure hose so what mr steve has

kesinlikle bilmiyorum o yüzden orada orada bir basınç hortumu gibi yani bay steve'in yapması gereken

to do he has to pump the the handle at the top and then that creates pressure inside

üstteki kolu pompalaması gerekiyor ve sonra bu kabın içinde basınç oluşturuyor

the container and then mr steve can spray he can spray his herbicide to my heart's content

ve sonra bay steve püskürtebilir onunkini püskürtebilir canımın istediği herbisit

that particular device uh is made in italy oh okay so if anybody from italy is watching

o belirli cihaz italya'da yapıldı oh tamam öyleyse italya'dan biri izliyorsa

uh that is italian i'm just wondering why very high quality why do they call that machine

uh bu italyan sadece merak ediyorum neden çok kaliteli neden o makineye

mary i wonder why i don't know why because that mary is obviously a lady's name a female

mary diyorlar merak ediyorum neden bilmiyorum neden çünkü bu mary bariz bir şekilde bir bayan adı bir kadın

name but for some reason they give it a name that was the smallest one you could buy okay

adı ama nedense ona satın alabileceğiniz en küçük isim verdiler tamam işte o

there it is then that that's the that so that's what steve was doing yesterday you can see

zaman bu o yani dün steve'in yaptığı buydu

it all on the concrete slabs mr steve keeping himself very busy indeed oh marietta says

hepsini görebilirsin beton levhalarda bay steve kendini gerçekten çok meşgul ediyor oh marietta

that they can use oh marietta says that you can use bleach to get rid of weeds now that's

kullanabileceklerini söylüyor oh marietta yabani otlardan kurtulmak için çamaşır suyu kullanabileceğini söylüyor şimdi bu

a good idea it's very cheap as well i might try that bleach because then as well it would

iyi bir fikir bu da çok ucuz o çamaşır suyunu deneyebilirim çünkü

also make the slabs go a nice bright colour valentina says here i am here i am in italy

aynı zamanda plakaların güzel ve parlak bir renge sahip olmasını sağlar valentina burada ben buradayım İtalya'dayım

hello italy well with a name like valentina you've got to be in italy so yes that is an

merhaba İtalya diyor valentina gibi bir isimle İtalya'da olmalısın yani evet bu

italian product that i was using there and i was a short assured assured by the shopkeeper

benim orada kullandığım bir İtalyan ürünü ve Dükkan sahibi tarafından kısa bir güvence aldım,

okay where i bought it from that that was very high quality and many people purchased

tamam, onu nereden aldım, bu çok kaliteliydi ve birçok kişi

that particular make here in the uk uh it wasn't particularly expensive no that's good

bu özel markayı burada İngiltere'de satın aldı uh, özellikle pahalı değildi, hayır, bu iyi, evet

yeah but ashley had that for years do you remember last week we were talking about various

ama ashley bunu yıllarca yaptı. Hatırlarsınız geçen hafta,

things including lockdown and the fact that you are now working from home in your job

sokağa çıkma yasağı dahil olmak üzere çeşitli şeylerden bahsediyorduk ve şu anda işinizde evden çalışıyor olmanız gerçeği,

tomek suggested last week that you might be able to claim some of your expenses guess

geçen hafta harcamalarınızın bir kısmını talep edebileceğinizi öne sürdü, tahmin edin

what tomek has just told us on the live chat good news everyone my company is going to

tomek canlı yayında bize ne söyledi? sohbet herkese iyi haber şirketim

compensate the extra cost of working from home i will get an additional tax-free 30

evden çalışmanın ekstra maliyetini karşılayacak bu aydan itibaren vergiden muaf ek 30

euros from this month hell interesting yes i'm sure tomic mentioned this last week yes

avro alacağım çok ilginç evet eminim tomic geçen hafta bundan bahsetti evet

um yeah because i am using more heating i mean i know you're at home all the time but

um evet çünkü daha fazlasını kullanıyorum ısınma demek istiyorum, her zaman evde olduğunuzu biliyorum ama işe

for a lot of people who go out to work if they are now working from home they are going

giden birçok insan için artık evden çalışıyorlarsa

to be using more electricity more heating more internet and yes i'm going to suggest

daha fazla elektrik kullanıyor olacaklar, daha fazla ısınma, daha fazla internet ve evet, yapacağım

that tomic thank you very much particularly during this winter period it'll be cold i'll

o tomic'e çok teşekkür ederim özellikle bu kış döneminde hava soğuk olacak

need the heating on higher yes uh yes yeah because i mean we used to be able to claim

ısıtmayı daha yüksekte tutmam gerekecek evet uh evet evet çünkü eskiden şunu iddia edebiliyorduk

yeah here isn't here's another thing steve cut me off something i've noticed now just

evet işte başka bir şey yok steve beni kesti şimdi fark ettiğim bir şey,

besides the heating in the house there is something else that we've noticed that we're

evdeki ısınmanın yanı sıra, fark ettiğimiz başka bir şey daha var ki

doing more and more

going to the toilet going to the toilet well maybe yes that might be connected eating eating

tuvalete giderek daha fazla gidiyoruz tuvalete gidiyoruz belki evet bu yemek yemek yemek

eating what i don't know if is it us is it just us or or are you having the same situation

yemek ne yemekle bağlantılı olabilir Bilmiyorum bizde mi sadece bizde mi yoksa sizde mi aynı durum var

are you finding that you are eating and i suppose i should say buying more food than

yemek yediğinizi mi fark ediyorsunuz ve sanırım evdeyken normalde alacağınızdan daha fazla yiyecek alıyorum demeliyim bu yüzden

you normally would whilst you are at home so i've noticed every time we go out to the

fark ettim ne zaman dükkana gitsek her

shops we always seem to come back with something to eat now i'm not sure maybe i have a problem

zaman yiyecek bir şeylerle geri dönüyoruz şimdi emin değilim belki benim bir sorunum var belki

maybe we both have a problem maybe we are becoming compulsive eaters gluttons well yeah

ikimizin de bir sorunu var belki takıntılı yiyiciler oburlar oluyoruz evet evet belki

you might you might not be able to control the amount of food that you eat but i must

sen olmayabilirsin yediğiniz yiyecek miktarını kontrol edebilmek ama

admit i think since this this strange situation has begun i think we we are definitely buying

itiraf etmeliyim ki bu garip durum başladığından beri kesinlikle yiyecek satın alıyoruz

food and eating more food i think so well definitely eating more junk food biscuits

ve daha fazla yemek yiyoruz bence çok iyi kesinlikle daha fazla abur cubur bisküvi

yes chocolate crisps in fact we've got to do something about that we get into this habit

evet çikolatalı cips yiyoruz Aslında bu konuda bir şeyler yapmamız lazım

every night now because we always have our main meal in the evening around 7 30 and then

artık her gece bu alışkanlığı ediniyoruz çünkü akşam 7 30 gibi hep ana yemeğimizi yiyoruz sonra

we stuff ourselves with crisps and chocolate and whatever afterwards and then you go to

kendimizi cips çikolata filan afiyetle yiyoruz ve sonra siz

bed and it's very uncomfortable um sergio says valentina is also a common name in russia

yatıyorsunuz. bu çok rahatsız edici um sergio valentina'nın rusya'da da yaygın bir isim olduğunu söylüyor

okay as well so uh of course there was the famous silent movie star who was also very

tamam o yüzden uh tabii ki çok çekici olan ünlü sessiz film yıldızı da vardı

attractive uh apparently he a lot of the girls a lot of the women liked him rudolph valentino

uh görünüşe göre o bir çok kız bir çok kadın onu seviyordu rudolph valentino

wow and uh rudolph yeah yes yes he was russian but his name isn't valentina no uh yes yes

vay ve uh rudolph evet evet evet o rusçaydı ama adı valentina değil hayır uh evet evet demek istediğinizi

i see your point a valentina says what that product the product i was using was that spraying

anlıyorum bir valentina kullandığım ürünün ne olduğunu söylüyor

device that was made in italy yes and i don't know the name the name of it i would have

İtalya'da yapılan püskürtme cihazıydı evet ve yapmıyorum' adını bilmiyorum

to go and have a look if we have a break maybe i'll go and have a look later and it says

gidip bir bakmalıyım mola verirsek belki daha sonra gidip bir bakarım ve

it's very cold and windy in moscow today uh well i think we could be getting some of your

bugün moskova'da hava çok soğuk ve rüzgarlı diyor uh peki sanırım olabiliriz havanızın bir kısmını alıyorum

weather because it's a bit uh it's a bit cold here yes yeah it's very damp it feels autumnal

çünkü biraz uh burası biraz soğuk evet evet burası çok nemli sonbahar hissi veriyor bu yüzden

so i suppose the weather today here in england isn't that unusual for the time of year because

sanırım bugün burada İngiltere'de hava yılın zamanı için o kadar da alışılmadık değil çünkü

it is autumn and quite often you will expect to have well i suppose you would have a lot

sonbahar ve oldukça sık iyi olmasını bekleyeceğim sanırım çok

of dampness humidity and you can see behind also in the distance as well yesterday morning

fazla rutubetiniz olacak ve arkanızı da uzaktan görebilirsiniz dün sabah

oh wasn't the weather lovely yesterday morning steve well it i we opened the curtains and

oh dün sabah hava güzel değildi steve peki perdeleri açtık ve

we could see this lovely mist and there it is mr duncan in the distance not where we

bunu görebildik güzel sis ve işte Bay Duncan uzakta, bizim bulunduğumuz yerde değil,

were we could see it rolling through the valleys and it looked very attractive very nice uh

onun vadilerde yuvarlandığını görebildik ve çok çekici görünüyordu, uh, sisin

we could see birds flying in and out of the mist and it was all very attractive and beautiful

içinde ve dışında uçan kuşları görebildik ve hepsi çok çekici ve güzeldi.

yes i suppose you would say that that type of weather is atmospheric it really feels

evet, sanırım bu tür havaların atmosferik olduğunu söyleyebilirsiniz, gerçekten

like autumn that's why i like autumn so not just because of the the sight of the leaves

sonbahar gibi hissettiriyor, bu yüzden sonbaharı seviyorum, bu yüzden sadece yaprakların

changing color but also the the feeling as well there is a very special feeling that

renk değiştirmesi nedeniyle değil, aynı zamanda çok özel bir his olduğu hissinden dolayı.

comes during autumn time yes that could be mistaken for smog but it's just it's just

sonbaharda gelir evet bu dumanla karıştırılabilir ama bu sadece

water vapor mist from low cloud andy doesn't eat junk food oh okay aren't you a good boy

düşük buluttan gelen su buharı sisidir andy abur cubur yemez oh tamam sen iyi bir çocuk değil

you are very good we're very well behaved but my worry is that during this this lockdown

misin çok iyisin biz çok usluyuz ama benim endişe şu ki, bu karantina

period and also the period where we are spending more time at home steve working at home i'm

döneminde ve ayrıca evde daha fazla zaman geçirdiğimiz dönemde steve evde çalışıyor

working at home as usual so so for me nothing has really changed but we are definitely eating

her zamanki gibi evde çalışıyorum bu yüzden benim için hiçbir şey gerçekten değişmedi ama kesinlikle yiyoruz

i think we are eating more food it's it's just the feeling that i have somebody called

sanırım yiyoruz daha fazla yemek bu sadece valentina adında birinin

valentina was the first female astronaut oh okay uh presumably russian russian yes well

ilk kadın astronot olduğu hissi oh tamam uh muhtemelen rus rus evet pek

she wasn't she wasn't a hurry yes she was russian she was rushing rush into space tomic

acelesi yoktu evet o rustu uzaya fırlamak için acele ediyordu tomic

mentioned it lewis seemed to think it's true so well popular name very popular i think

bundan bahsetmişti lewis doğru olduğunu düşünüyor gibiydi çok iyi popüler isim çok popüler bence bu

so today we're talking about something a situation that seems to be happening more and more as

yüzden bugün bir şeyden bahsediyoruz bir durumdan bahsediyoruz

people disagree with what companies or certain organizations or groups or maybe an individual

insanlar hangi şirketlere veya belirli organizasyonlara veya gruplara veya belki de

such as a favourite famous actor or actress we are seeing more people deciding to boycott

favori gibi bir kişiye karşı çıktıkça giderek daha fazla oluyor gibi görünen bir durum ünlü aktör veya aktris şimdi daha fazla insanın boykot etmeye karar verdiğini görüyoruz boykot

things boycott boycott now i believe you have an interesting story to tell about boycotting

boykot şimdi birazdan boykot hakkında anlatacak ilginç bir hikayeniz olduğuna inanıyorum

coming up in a moment but let's have a look at the word shall we because maybe some people

ama hadi kelimeye bir göz atalım mı, çünkü belki bazı insanlar

are not familiar with the word boycott so the word boycott is now coming up on the screen

aşina değil boykot kelimesi boykot kelimesi şimdi ekrana geliyor

there it is boycott it's an interesting word isn't it there are many ways of describing

boykot ilginç bir kelime değil mi bu kelimeyi tanımlamanın birçok yolu var

this word many ways of using this word besides boycott you can also say avoid so maybe if

bu kelimeyi boykot dışında kullanmanın birçok yolu siz de kaçın diyebilirsiniz yani belki eğer

a person upsets you or maybe if you have bad service somewhere or maybe if a company says

bir kişi sizi üzüyorsa veya belki bir yerde kötü hizmet alıyorsanız veya belki bir şirket sizin kesinlikle

something or does something that you disagree with strongly you might decide to boycott

katılmadığınız bir şey söylerse veya bir şey yaparsa o şirketi boykot etmeye karar verebilirsiniz

that company yes so that would mean that you would stop buying products from them as a

evet bu, protesto olarak onlardan ürün almayı bırakmanız anlamına gelir

protest a boycott is is really a type of protest isn't it yes somebody does something you don't

boykot aslında bir tür protesto değil mi evet birisi

like a company for example and you decide that you're not going to buy products from

bir firmayı beğenmediğiniz bir şey yapıyor ve siz

that company anymore and the word you use is you boycott them so it's nothing to do

artık o firmadan ürün almamaya karar veriyorsunuz ve kullandığınız kelime boykot oluyorsunuz bu yüzden

with uh somewhere to put a baby boy in not young it's not a it's not a boy cut we will

ah bir yere bir erkek bebek koymak küçük değil bu bir erkek bebek kesimi değil bu kelimeyi

be looking at the the the reason why we use that word in a moment interesting boycott

neden kullandığımıza bakacağız birazdan ilginç boykot

yes well people might decide we might say something that will offend people on the live

evet insanlar karar verebilir biz canlı yayında insanları gücendirecek bir şey söyleyebilir

stream yes and a number of you may say well i don't want to milk watch mr duncan and mr

evet ve birçoğunuz iyi diyebilirsiniz Bay Duncan ve Bay Steve'i izlemek istemiyorum

steve anymore they've upset me i'm going to boycott their live streams and i'm going to

artık beni üzdüler canlı yayınlarını boykot edeceğim ve ben

convince lots of other people to do it as well we hope you don't we do we hope you don't

Diğer birçok insanı da bunu yapmaya ikna edeceğim, umarız yapmazsınız, yaparız, umarız yapmazsınız, umarız

we hope you don't but you could do that so you might boycott something you might avoid

yapmazsınız ama bunu yapabilirsiniz, böylece bir şeyi boykot edebilir,

going somewhere maybe a certain supermarket or maybe a certain actor you will refuse to

belki bir yere gitmekten kaçınabilirsiniz. belirli bir süpermarkette veya belki belirli bir aktörde

see their movies and watch their movies anymore you might blacklist someone as well there's

artık onların filmlerini izlemeyi ve filmlerini izlemeyi reddedeceksiniz birini kara listeye alabilirsiniz ayrıca

an interesting word blacklist so a list of things that you will ignore or avoid things

ilginç bir kelime kara listesi vardır yani yok sayacağınız veya

that you have decided to boycott or things that you will avoid going to you boycott them

kaçınacağınız şeylerin bir listesi boykot etmeye karar verdiğiniz veya gitmekten kaçınacağın şeyler

for various reasons you stay away from somewhere steve is is there any story that you might

çeşitli nedenlerle boykot edersin bir yerlerden uzak durursun steve

want to share with us steve i think you might have to remind me i'm just trying to think

bizimle paylaşmak isteyebileceğin bir hikayen var mı steve bence bana hatırlatman gerekebilir sadece

what uh what your story is if i if i said the farmer's market in much wenlock oh yes

ne olduğunu düşünmeye çalışıyorum senin hikayen ne, ben wenlock'ta çiftçi pazarı desem oh evet

ah

ah

steve for a very long time decided to stay away from the farmer's market i boycotted

steve çok uzun bir süre çiftçi pazarından uzak durmaya karar verdi

them yes just myself uh yes they annoyed me it was a very simple saturday afternoon very

onları boykot ettim evet sadece kendimi uh evet beni kızdırdılar çok basit bir cumartesi öğleden sonraydı çok

simple nothing nothing unusual was happening but we went to the local market in much wenlock

basit hiçbir şey olağandışı bir şey olmadı ama Wenlock'ta yerel pazara gittik

and we decided to buy something i can't remember what it was we were buying what was it i think

ve bir şey almaya karar verdik ne olduğunu hatırlayamıyorum ne satın alıyorduk sanırım

it was vegetables well it would have been vegetables or possibly i think it was carrots

sebzeydi pekala sebze olurdu ya da muhtemelen sanırım havuç

and onions something like that so some vegetables as i said mr steve picked up his vegetables

ve soğan gibi bir şeydi, bu yüzden bazı sebzeler, dediğim gibi, bay steve sebzelerini aldı,

the lady weighed the vegetables to see how much it would cost and then she said oh that's

hanımefendi ne kadara mal olacağını görmek için sebzeleri tarttı ve sonra oh,

how much it costs and then steve gave some money didn't you yes i gave some money to

maliyeti bu kadar dedi ve sonra steve biraz para verdi. sen evet ona biraz para verdim

her and she gave me some change yeah first of all she gave me the wrong change yes she

ve o bana biraz bozuk para verdi evet her şeyden önce bana yanlış bozuk para verdi evet

uh gave me the wrong change and i said to her oh you've given me the wrong change and

bana yanlış para üstü verdi ve ona dedim ki ah sen bana yanlış bozuk para verdin ve

then i gave her back the change she'd given me and she said that i didn't give you that

sonra bana verdiği para üstünü ona geri verdim ve sana vermediğimi söyledi,

there was a 50 p piece 50 pence small denomination coin yes that was a fake one yes uh it was

50 p parça 50 peni küçük kupür madeni para vardı evet bu sahteydi evet uh

it was a fake coin it was a foreign one it was a foreign coin that looked very similar

bu sahte bir madeni paraydı. yabancı bir madeni paraydı, r50p'ye çok benzeyen yabancı bir madeni paraydı

to r50p and she wouldn't take it back and she'd just given it to me yes so it was it

ve onu geri almıyordu ve bana öylece vermişti evet, bu yüzden

was she'd done some kind of little trick yeah giving me the wrong change and then giving

bir tür küçük numara yapmıştı evet bana veriyordu. yanlış bozuk para ve sonra

me a a phony a phony which is a fake yes uh coin and then she refused to take it back

bana sahte bir sahte para verdi ve sonra onu geri almayı reddetti madeni

the coin was real but it was it was not a british coin it was from another country so

para gerçekti ama bu bir İngiliz parası değildi, başka bir ülkedendi, bu yüzden

you you do find this sometimes foreign coins or a coin or a type of denomination of money

bunu buluyorsun bazen yabancı madeni paralar veya bir madeni para veya bir tür para

looks similar but it isn't valid you can't use it in in the country where you live so

benzer görünür, ancak yaşadığınız ülkede kullanamayacağınız geçerli değildir, bu

yes so this lady gave steve a foreign coin that you can't use and then what did you do

yüzden evet bu bayan steve'e kullanamayacağınız bir yabancı para verdi. ve sonra ne yaptın ne

what did you say you were going to do i said i was going to boycott the farmers market

yapacağını söyledin çiftçi pazarını boykot edeceğim dedim

and i did for about 12 months that's usually what i do if somebody crosses me uh if you

ve yaklaşık 12 ay boyunca boykot ettim biri beni çiğnerse genelde yaptığım şey bu

say somebody crosses you it means that they've done done you some wrong or done something

seni biraz yanlış yaptıklarını veya

to upset you yes i would rather than complain and moan i will just not go back there yes

seni üzecek bir şey yaptıklarını evet şikayet edip sızlanmak yerine oraya geri dönmeyeceğim evet

for a period of time minimum six months i did it with a whole town once yes steve now

en az altı aylık bir süre için bunu tüm kasabayla bir kez yaptım evet steve şimdi

steve really does like to boycott things i think sometimes steve is over sensitive don't

steve bazı şeyleri boykot etmeyi gerçekten seviyor bence steve bazen aşırı hassas oluyor

cross me because you're out perfect you do boycott things i remember a few years ago

bana karşı gelme çünkü sen mükemmel değilsin bazı şeyleri boykot ediyorsun hatırlıyorum birkaç yıl önce

when we lived in wolverhampton you you decided to boycott parking in wolverhampton so that's

wolverhampton'da yaşarken sen wolverhampton'da park etmeyi boykot etmeye karar vermiştin yani bu

that's another thing that you hate we won't talk about that because we have to be careful

nefret ettiğin başka bir şey de bunun hakkında konuşmayacağız çünkü bugün dikkatli olmalıyız

today because we had we had the uh sentence game far too late last week so we have to

çünkü uh cümle oyununu geçen hafta çok geç oynadık bu yüzden

be careful but you do boycott things yes very quickly i got two parking fines in wolverhampton

dikkatli olmalıyız ama sen bazı şeyleri boykot ediyorsun evet çok çabuk anladım wolverhampton'da

within about three months one was for being four minutes over totally unfair and the other

yaklaşık üç ay içinde iki park cezası, biri dört dakikayı tamamen haksız olduğu içindi ve diğeri

one was because i hadn't noticed that they'd changed the times when you could park so i

park edebileceğin zamanları değiştirdiklerini fark etmediğim için bu yüzden bu kadar dedim

said that's it that's it i'm not parking or shopping in wolverhampton for 12 months and

12 aydır wolverhampton'da park veya alışveriş

i didn't here's an interesting word drove me online snub snub snub so you decide to

yapmıyorum ve burada ilginç bir kelime beni internete sürükledi küçümseme küçümseme bu yüzden

snub someone you you avoid them you stay away from them you you you say no i'm not going

birini küçümsemeye karar verirsin onlardan kaçınırsın onlardan uzak durursun hayır gitmeyeceğim dersin

to talk to that person i'm not going to go to that supermarket anymore you might pass

o kişiyle konuş bir daha o süpermarkete gitmeyeceğim

a person in the street and you see them and you just see them and you just go snub at

sokakta bir kişinin yanından geçebilirsin ve onu görebilirsin ve sadece onu görürsün ve onlara tepeden bakarsın

them i'm not talking to you yes so you might boycott a supermarket you might avoid talking

seninle konuşmuyorum evet bu yüzden gidebilirsin bir süpermarketi boykot et birisiyle konuşmaktan kaçınabilirsin

to someone maybe they have upset you in some way you snubbed them have you ever walked

belki bir şekilde seni üzdüler onu küçümsedin mi hiç

past somebody in the street and you know them could be a neighbour yeah somebody at school

sokakta birinin yanından geçtin mi ve onun komşu olabileceğini biliyorsun evet okulda biri

somebody at work and they just walks they they know you're there they just walk straight

işte biri ve öylece yürüyorlar onlar onlar orada olduğunu biliyorlar dümdüz

past you and ignore you and pretend you're not there they look straight ahead or something

yanından geçip gidiyorlar ve seni görmezden geliyorlar ve sen orada değilmişsin gibi davranıyorlar dümdüz ileri bakıyorlar ya da

they snub you snub uh and there are people like that aren't there who want to speak to

seni küçümseyen bir şey ve öyle insanlar var ki bazen seninle konuşmak isteyen yok

you sometimes and then when you see them another time they don't want to speak to you and then

ve sonra onları başka bir zaman gördüğünde seninle konuşmak istemiyorlar ve sonra

uh that's it when they they do that to me they've crossed me and that's it i won't talk

ah işte bana bunu yaptıklarında beni aştılar ve bu kadar

to them ever again they are out but but i must admit even even your way or your method

onlarla bir daha konuşmayacağım dışarıdalar ama ama itiraf etmeliyim ki senin yöntemin ya da yöntemin bile

is nothing nothing near nowhere near me i can really i'm pretty good at snubbing people

yakınımda hiçbir şey değil gerçekten yapabilirim insanları küçümsemekte oldukça iyiyim

i can i can push someone from my life very easily can't i so i think i'm actually worse

yapabilir miyim birini hayatımdan çok kolay bir şekilde çıkarabilirim değil mi yani sanırım gerçekten öyleyim senden daha kötü

than you sometimes you do it to members of your own family but they do deserve it i'd

bazen kendi aile üyelerine yapıyorsun ama onlar bunu hak ediyor

like to do it to mine but i haven't got the courage no it does take courage to to shun

benimkine yapmak isterdim ama cesaretim yok hayır tanıdığım

or boycott someone or something i know it's child some people say it's a bit silly bit

birini veya bir şeyi dışlamak veya boykot etmek cesaret ister bu çocuk, bazı insanlar bunun biraz aptalca, biraz

childish but um somebody crosses me that's it they're out as i always say careful adults

çocukça olduğunu söylüyor ama um, biri beni aşıyor, her zaman dediğim gibi, dikkatli yetişkinler yetişkinler

adults adults are just big children grown-up children so just because we are adults doesn't

sadece büyük çocuklardır, yetişkin çocuklardır, bu yüzden yetişkin olmamız, bizim olduğumuz

mean that we always act or behave like adults sometimes we can act very childish i think

anlamına gelmez. her zaman yetişkinler gibi davranın ya da davranın bazen çok çocukça davranabiliriz bence bu yüzden

so oh people are talking about uh music in italy oh okay i think it was uh i can't remember

ah insanlar italya'daki müzikten bahsediyor

who it now was it andy that said he didn't want to go to italy because there were too

italya'ya git çünkü çok

many singers okay i think it was andy that said that so are people literally in italy

fazla şarkıcı vardı tamam sanırım bunu andy söyledi italya'da insanlar kelimenin tam anlamıyla

walking around the streets just singing all singing opera everywhere that's what we assume

sokaklarda dolaşıp her yerde opera söyleyerek her yerde opera söyleyerek

we've seen that all italians are constantly singing operas just as we assume all welsh

tüm italyanların sürekli olarak opera söylediğini gördük tüm Galli

people are constantly singing songs about going down the mines

insanların sürekli olarak madenlerden aşağı inmekle ilgili şarkılar söylediğini varsaydığımız için,

we always assume all welsh people can sing because they've got a reputation yes for being

tüm Galli insanların şarkı söyleyebildiğini varsayıyoruz çünkü onların bir üne sahipler evet,

good singers as do italians i can safely say that we have been to wales many times and

İtalyanlar gibi iyi şarkıcılar oldukları için, Galler'e birçok kez gittiğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. ve

there are not people walking around the streets singing about working in the coal mine alessandra

sokaklarda dolaşıp kömür madeninde çalışmak hakkında şarkı söyleyen insanlar yok alessandra

says that um andy must have said something verdi is amazing yes absolutely amazing

um andy'nin bir şey söylemiş olması gerektiğini söylüyor.

oh i said i thought you were talking about verdi i thought you were talking about the

color green verde uh his requiem is one of my favorite pieces of music okay good i've

verde uh onun ağıtı en sevdiğim müzik parçalarından biridir tamam güzel

been using lots of uh adverts on the telly okay i'm not sure what this has to do with

televizyonda bir sürü uh reklamı kullanıyorum tamam bunun boykot etmekle ne ilgisi olduğundan emin değilim

boycotting things but there you go so you might give you might give the cold shoulder

ama işte gidiyorsun, belki verebilirsin Bir şeye soğuk davranın,

to something so when you boycott something you avoid it you push it away you shun that

yani bir şeyi boykot ettiğinizde ondan kaçınırsınız, onu uzaklaştırırsınız, o

thing you give it the cold shoulder you give it the cold shoulder so it is a way i suppose

şeyden kaçınırsınız, ona soğuk davranırsınız, bu yüzden bu, sanırım

nowadays you might find that people are more sensitive to certain things or certain issues

bugünlerde insanların daha duyarlı olduğunu görebileceğiniz bir yol. belirli şeylere veya belirli konulara

or maybe things that that people say so you might find yourself being boycotted boycotted

veya belki de insanların söylediği şeylere, böylece kendinizi boykot edilmiş bulabilirsiniz, size

you are given the cold shoulder interesting nobody wants to have anything to do with you

soğuk davranılır, ilginç kimse sizinle bir şey yapmak istemez,

if uh if you are given the cold shoulder you might be sent to are you going to say that

eğer size soğuk davranılırsa, gönderilebilirsiniz Bunu mu söyleyeceksin

oh okay then well i'm not sure if that is the same as boycott no but yes yes there is

oh tamam o zaman bunun boykotla aynı şey olup olmadığından emin değilim hayır ama evet evet

a phrase a person who is shunned or pushed away or maybe if you start avoiding someone

bir deyim var dışlanan veya itilen bir kişi veya belki birinden kaçınmaya başlarsan

we can say that you send them to coventry yes coventry is a is a city in the uk and

bunu söyleyebiliriz onları coventry'ye gönderiyorsun evet coventry İngiltere'de bir şehir ve

i don't know why we say that but we we often say uh if you don't want to speak to anybody

bunu neden söylediğimizi bilmiyorum ama sık sık uh diyoruz, artık kimseyle konuşmak istemiyorsan

anymore if they've upset a lot of people uh then you send them to coventry it just means

çok üzdülerse insanlar uh o zaman onları coventry'ye gönderirsiniz, bu sadece

you don't speak to them at all for a period of time i think it might relate to to the

onlarla bir süre konuşmayacağınız anlamına gelir bence bu

second world war when of course coventry was heavily damaged by bombs i'm not sure where

ikinci dünya savaşıyla ilgili olabilir tabii coventry bombalarla ağır hasar gördü emin değilim

that phrase comes from but yes so you avoid something as a protest so i think this is

bu cümle nereden geliyor ama evet yani protesto olarak bir şeyden kaçınıyorsunuz yani bence bu boykotun

a good definition of boycott boycott you avoid something as a protest so something that a

iyi bir tanımı boykot için bir şeyden kaçınıyorsunuz protesto olarak bir şeyden yani bir

supermarket or maybe a big company they do something that upsets you and you think no

süpermarket veya belki büyük bir şirket sizi üzecek bir şey yapıyor ve siz düşünüyorsunuz

no i don't accept that i am going to boycott that thing you avoid something as a protest

hayır hayır protesto olarak kaçındığınız bir şeyi boykot edeceğimi kabul etmiyorum bu

so that's the reason why people often boycott things they boycott them for a particular

yüzden insanlar belirli bir nedenle boykot yaparlar

reason yes your local supermarket might do something that you don't like they might be

evet yerel süpermarket sizin hoşlanmadığınız bir şey yapabilir

purchasing products for example from a country where they have very bad animal rights or

örneğin hayvan haklarının çok kötü olduğu bir ülkeden ürün alıyor olabilirler veya

something like that or they might be purchasing things from a country with with bad human

buna benzer bir şey olabilir veya insan haklarının kötü olduğu bir ülkeden ürün alıyor olabilirler

rights and you don't like the fact that the company is doing that so you say i'm not buying

ve şirketin bunu yapması hoşunuza gitmiyor. Ben

anything from that company i'm going to boycott them and then you might get a lot of other

o firmadan bir şey almam boykot edeceğim diyorsunuz sonra bir sürü

people to do that you might go to social media and a movement might develop and then the

insana yaptırabilirsiniz bunu sosyal medyaya giriyorsunuz ve bir hareket gelişiyor ve

company under pressure from so many people boycotting them may change their policies

şirket bu yüzden baskı altına giriyor. onları boykot eden pek çok kişi politikalarını değiştirebilir

yes and thus you could win and then you'd be able to go back and shop with them again

evet ve böylece kazanabilirsin ve sonra geri dönüp onlarla tekrar alışveriş yapabilirsin,

so it does happen quite often when we are talking about large companies maybe a place

bu yüzden büyük şirketlerden söz ederken bu oldukça sık olur, belki de gitmen gereken bir yer Parasını ödediğiniz hizmeti

that you have to go to or visit to actually get the service that you are paying for so

gerçekten almak için ziyaret edin ya da ziyaret edin,

quite often supermarkets maybe large companies maybe an actor an actor or actress says something

çok sık olarak süpermarketler, belki büyük şirketler, belki bir aktör, bir aktör ya da aktris bir şey söyler

and a lot of people disagree with it so they will boycott that person's movies or they

ve pek çok insan buna katılmaz, bu yüzden o kişinin filmlerini boykot ederler ya da

will they will not go to see them if they are appearing i don't know in a play on the

etmezler. gidip onları görmeye gidin, sahnedeki bir oyunda yer alıp almadıklarını bilmiyorum,

stage although there's no chance of that happening at the moment maybe somebody could look up

ancak şu anda bunun olma ihtimali yok, belki birisi

why coventry the phrase sent to coventry where it originated and why it says this um we can't

neden coventry'ye gönderilen cümlenin nereden geldiğine ve neden böyle yazdığına bakabilir.

remember and uh sergio's asked that um andy styles says yes verdi's requiem is awesome

hatırlayamıyoruz ve sergio, um andy styles'a şunu sordu: evet verdi'nin ağıtı harika,

it eats yes i think that's one of the things you see sometimes these phrases can come about

yiyor evet, bence bu gördüğünüz şeylerden biri bazen bu ifadeler ortaya çıkabiliyor

and and even though people use them a lot they they actually don't realize why they're

ve insanlar bunları çok kullansalar da aslında kullanmıyorlar neden kullandıklarını anlamadım,

using them so i think it relates to the second world war i think it has something to do with

bu yüzden bunun ikinci dünya savaşıyla ilgili olduğunu düşünüyorum, coventry'nin ağır bir şekilde bombalandığı gerçeğiyle bir ilgisi olduğunu düşünüyorum

the fact that coventry was was heavily heavily bombed george why would you send people there

george neden insanları oraya gönderesiniz

yes well because it's it's an it it's there's nothing left of it i don't know what we don't

evet evet, çünkü bu bir şey ondan geriye hiçbir şey kalmadı ne bilmediğimizi bilmiyorum bu yüzden

know so oh no i i i'm not saying i do know we better fatigue i'm not sure but i think

oh hayır ben bildiğimi söylemiyorum yorulsak iyi olur emin değilim ama sanırım

it relates to something something in that area by the way boycott boycott you might

o alandaki bir şeyle ilgili bir şekilde boykot boykot bir

make a stand or take a stand against something so you are you are actually taking action

şeye karşı tavır alabilir veya tavır alabilirsiniz yani siz aslında

against a company or an individual by avoiding them or you will stay away from a certain

bir şirkete veya bireye karşı onlardan kaçınarak eylemde bulunuyorsunuz veya belirli bir

thing or a certain company you you make a stand or you take a stand do you know why

şeyden veya belirli bir şirketten uzak duracaksınız. bir tavır alıyorsun neden boykot dediğimizi biliyor musun neden

we say boycott why do we say it tell us mr i will tell you did you know that the word

boykot diyoruz neden söyle bize bay ben söyleyeceğim size

boycott actually comes from a person's name a real person called captain charles c boycott

boykot kelimesinin aslında bir kişinin adından geldiğini biliyor muydunuz kaptan charles c boykot adında

who lived between 1832 and 1897 and he was an irish land agent and the people who were

1832 ile 1897 yılları arasında yaşamış gerçek bir kişi ve o İrlandalı bir emlakçıydı ve

renting the land from him they were all being overcharged so they decided to stay away or

araziyi ondan kiralayan insanların hepsinden fazla ücret alınıyordu, bu yüzden uzak durmaya karar verdiler ya da

they refused to pay and so their action against him became known as boycott you boycott something

ödemeyi reddettiler ve bu yüzden ona karşı eylemleri boykot olarak bilinmeye başladı, siz bir şeyi boykot edin,

so that's why we say the word boycott it's actually a person's name well there's a famous

bu yüzden biz boykot kelimesini söyleyin bu aslında bir kişinin adıdır pekala

cricketer in this country uh called jeffrey boycott jeff boycott uh so his name i wonder

bu ülkede ünlü bir kriket oyuncusu var adı jeffrey boykot jeff boykot yani adı

if if he is a descendant of that particular individual because it's a very unusual name

o kişinin soyundan mı geliyor merak ediyorum çünkü

uh certainly in this country did you say italian uh like irish irish so um yes it's it's not

bu ülkede kesinlikle çok alışılmadık bir isim italyanca mı dedin irlanda irlanda gibi yani um evet

a popular name in the in in in the uk but we do have a famous cricketer well he was

İngiltere'de popüler bir isim değil ama ünlü bir kriket oyuncumuz var

famous in the sort of 1980s i think 1990s okay some people don't some people don't agree

1980'lerde ünlüydü bence 1990'larda tamam bazı insanlar öyle değil insanlar bazı

with boycotting things some people think it's childish or immature so for example fedor

şeyleri boykot etmeyi kabul etmiyor bazı insanlar bunun çocukça veya olgunlaşmamış olduğunu düşünüyor, örneğin fedor

hello fedor if we boycott famous people after their statements then we don't that we don't

merhaba fedor ünlüleri açıklamalarından sonra boykot edersek, bundan hoşlanmadığımızı düşünmüyoruz,

like this means that the famous people do not have the freedom of speech i think this

bu ünlülerin sahip olmadığı anlamına gelir. ifade özgürlüğü bence bu bu yıl

is one of the things that has definitely happened this year people have become very sensitive

kesinlikle olan şeylerden biri

to what other people do or say or maybe of course they want to take away another person's

right to to have the freedom to say what they say so it is a very hot topic at the moment

demek ki bu şu anda çok sıcak bir konu

isn't it yes uh and of course it's easy to do now that uh now that we're not visiting

değil mi evet ve tabii ki bunu yapmak artık çok kolay, uh artık

very many shops i would say we've it would be very difficult to boycott amazon at the

çok fazla mağazayı ziyaret etmiyoruz, boykot etmenin çok zor olacağını söyleyebilirim şu

moment because where would you get anything from i think i think amazon companies big

anda amazon çünkü nereden bir şey alabilirsin sanırım amazon şirketleri

companies like amazon i think yes i think you're right even though i don't always deal

amazon gibi büyük şirketler bence evet bence haklısın ama her zaman

with amazon there are other companies that i like to deal with that aren't connected

amazon ile iş yapmasam da uğraşmayı sevdiğim başka şirketler var amazon'a bağlı olmayan

to amazon so i do try quite often to support other companies that are not directly connected

bu yüzden, amazon'a doğrudan bağlı olmayan diğer şirketleri desteklemek için oldukça sık çalışıyorum,

to amazon so i don't always shop from amazon sometimes i will go there last week i did

bu nedenle her zaman amazon'dan alışveriş yapmıyorum bazen geçen hafta oraya gideceğim

something because they had their special their special offers last week so i did buy something

bir şeyler yaptım çünkü onların özel ürünleri vardı geçen hafta teklifler bu yüzden küçük bir şey satın aldım, bu yüzden evet

something small so yes i do i do it sometimes but i think maybe boycotting things may sometimes

bazen yapıyorum ama bence bazı şeyleri boykot etmek bazen

be a good idea it might be a good idea it depends what the reason is alessandra sings

iyi bir fikir olabilir bu iyi bir fikir olabilir alessandra'nın bir koroda şarkı söylemesinin sebebinin ne olduğuna bağlı

in a choir okay uh and i wonder if you've sung vadi's requiem alessandra um icing in

tamam uh ve merak ediyorum vadi'nin alessandra um icing'ini

a choir of course we can't sing at the moment because the choirs are all yes so is your

bir koroda söylediniz mi tabi ki şu anda şarkı söyleyemiyoruz çünkü koroların hepsi evet yani sizin

choir still going because here in the uk all the choirs we can't go back uh haven't been

koronuz hala gidiyor mu çünkü burada İngiltere'de tüm korolar gidemeyiz geri ah

able to since march because of the risk of catching coronavirus is very high if you're

Marttan beri mümkün değil çünkü korona virüse yakalanma riski çok yüksek eğer

singing in a choir because everybody's breathing and and aspirating droplets it's aspirating

bir koroda şarkı söylüyorsanız çünkü herkes nefes alıyor ve damlacıklar çekiyor nefes alıyor

inspirating desperate it means something's coming out of your mouth yes okay anyway steve

ilham veriyor çaresizce ağzınızdan bir şey çıkıyor demektir evet tamam neyse steve

yes we are once again over running with the time look it's 20 past three we haven't done

evet bir kez daha zamanı aştık bak saat üçü 20 geçiyor

the sentence again already i don't know what what's going on and you know what i am a little

daha cümleyi kurmadık zaten ne olduğunu bilmiyorum ve ne olduğunu biliyorsun ben

bit cold coventry in italy and or variants of the word like coventry in uh oh it's disappeared

biraz soğuk coventry italya ve/veya türevleri uh oh'daki coventry gibi kelime

now and coven tree... coventrization in italy means to destroy something okay so that's

artık ortadan kayboldu ve cadı ağacı... İtalya'da coventrization bir şeyi yok etmek anlamına geliyor tamam yani bu

interesting hmm maybe that is something to do with the wall anyway as i was saying yes

ilginç hmm belki de bu duvarla ilgili bir şeydir zaten evet dediğim gibi

we've got our flask of hot coffee because we are outside today so i thought it would

mataramız var sıcak kahve çünkü bugün dışarıdayız bu yüzden üşüme ihtimalimize

be nice to have a flask of coffee nearby just in case we get cold and guess what steve i'm

karşı yakınlarda bir şişe kahve bulundurmanın iyi olacağını düşündüm ve tahmin et ne steve

feeling a little cold so would you like to join me in a little bit of coffee mr duncan

biraz üşüyorum bu yüzden biraz sonra bana katılmak ister misin kahve Bay Duncan

that flask you you purchased that for me i purchased you bought that for me i think it

satın aldığınız o matarayı benim için aldığımı size aldım sanırım bu

was a present it was your birthday present it was my birthday present that's an indestructible

bir hediyeydi sizin doğum günü hediyenizdi benim doğum günü hediyemdi bu kırılmaz bir

uh flask thermos so this flask is full of coffee and we're going to have a little bit

matara termos yani bu matara kahve dolu ve biz

of coffee now i shall warn you steve there is there is some sugar in the coffee but should

şimdi biraz kahve içeceğim seni uyaracağım steve kahvede biraz şeker var ama orada

we show the name of the uh of the actual uh product there well i i will show it but it's

asıl uh ürünün uh adını göstersek iyi olur onu göstereceğim ama

very tiny on the screen there it is so there is the there is the product thermos thermos

üzerinde çok küçük ekran orada yani orada ürün var termos termos

thermos that means well that i would imagine that means it sounds like that's a greek or

termos bu iyi anlamına geliyor ki hayal edebiliyorum bu kulağa ısı anlamına gelen Yunanca veya

italian word for heat yes well temperature or temperature i think i think the word temperature

İtalyanca bir kelime evet iyi sıcaklık veya sıcaklık sanırım sıcaklık kelimesinin

is somehow derived from that so these particular products keep your drinks hot okay for a long

bir şekilde olduğunu düşünüyorum bundan türetilmiştir yani bu özel ürünler içeceklerinizi uzun süre sıcak tutar tamam mı yoksa

time or cold is this a commercial no but just explaining what thermos do you have anybody

soğuk mu bu bir reklam mı hayır ama sadece hangi termosları izliyorsunuz onu anlatan

watching is that brand thermos used in your country can you buy of course in a cold country

o marka termos sizin ülkenizde kullanılıyor tabi ki soğuk bir ülkede alabilir misiniz

you want to keep drinks hot okay uh and this is well you can keep drinks hot for about

içecekleri sıcak tutmak istiyorsun tamam ve bu iyi, bunlardan birinde içecekleri yaklaşık altı saat sıcak tutabilirsin zaten

six hours in one of these anyway shall we have some before it goes talking about thermometer

termometreden bahsetmeden önce biraz içelim mi

here we go would you like some coffee so here's steaming well yes it is of course it's steaming

işte başlıyoruz biraz kahve ister misin bu yüzden buharı iyi çıkıyor evet tabii ki buhar çıkarıyor

it's in the thermos flask i didn't know whether this was just a prop no it's real coffee why

termosun içinde bunun sadece bir destek olup olmadığını bilmiyordum hayır bu gerçek kahve neden

would i have fake coffee that doesn't make any sense says thermos tiger there we go steve

yapay kahve alayım ki bu hiçbir anlam ifade etmiyor termos kaplan diyor haydi gidiyoruz steve

there's a bit of coffee yes flask okay coffee for you and coffee for me this is all leading

biraz kahve var evet matara tamam senin için kahve ve benim için kahve bu arada bunların hepsi bir şeye yol açıyor

up to something by the way yes a flask is something that you keep liquids in so it's

evet matara sıvıları içinde tuttuğun bir şey yani

a first time that palmer has heard that word look that is hot coffee hot coffee from the

palmer bu kelimeyi ilk kez duydu bak bu sıcak kahve sıcak kahveden sıcak kahve

flask flask yes the container that you put liquids in so flask is a container i can't

matara matara evet içine sıvı koyduğunuz kap yani matara bir kap

get the uh thing back on it is a bit awkward

ah şeyini geri alamıyorum bu biraz garip bu

this is so this is all leading up to something whilst we are drinking our coffee here is

yüzden tüm bunlar biz kahvemizi içerken bir şeye yol açıyor işte

an excerpt from one of my lessons and this is an interesting lesson because this is all

bir alıntı derslerimden birinden ve bu ilginç bir ders çünkü bu tamamen anlamakta pek

about a subject that i'm not very good at understanding all will be revealed in a moment

iyi olmadığım bir konu hakkında her şey bir anda ortaya çıkacak

and then after this we are going to play the sentence game

ve bundan sonra cümle oyunu oynayacağız

hi everybody this is mr duncan in england how are you today are you okay i hope so are

herkese merhaba bu ingiltere'de bay duncan bugün nasılsın iyi misin umarım

you happy i hope so in today's lesson we are going to take a look at some things that we

mutlusundur umarım bugünkü dersimizde günlük hayatımızda kullandığımız bazı şeylere bir göz atacağız

use in our everyday life something that comes in very useful when we need to add up or subtract

ihtiyaç duyduğumuzda çok işimize yarayan bir şey Bugünkü dersimizde toplama, çıkarma

or multiply in today's lesson we are going to talk all about numbers

veya çarpma sayılardan bahsedeceğiz

the word number derives from the latin numerous and the numbers we use today originated in

sayı kelimesi latince sayısızdan türemiştir ve bugün kullandığımız sayılar

arabic form during the 8th century the original design of the numbers was based on geometric

8. yüzyılda arapça formda ortaya çıkmıştır sayıların orijinal tasarımı geometrik

shapes the amount of angles used in each character showed the number value so number one has

şekillere dayanmaktadır. her karakterde kullanılan açıların miktarı sayı değerini gösteriyordu yani bir numaranın

just one angle number two has two angles number three has three angles and so on these arabic

sadece bir açısı var iki numaranın iki açısı var üç numaranın üç açısı var ve bu yüzden bu arapça

characters have changed very little over the years and are now used by everyone everywhere

karakterler yıllar içinde çok az değişti ve artık herkes tarafından orada her yerde kullanılıyor

there are many ways to express a number it can be expressed as a word as a symbol as

bir sayıyı ifade etmenin birçok yolu vardır, bir kelime olarak ifade edilebilir, bir şekil olarak bir sembol olarak

a figure a number represents a particular quantity or amount you count using numbers

bir sayı, belirli bir niceliği veya miktarı temsil eder, sayı hesaplamalarını kullanarak sayarsınız,

calculations use numbers this is called mathematics or maths for short in american english it

sayıları kullanın buna amerikan ingilizcesinde matematik veya kısaca matematik denir, olarak

is pronounced as math numbers express quantity numbers express dimensions the height width

telaffuz edilir matematik sayılar niceliği ifade eder sayılar boyutları ifade eder yükseklik genişlik

length circumference and even the appearance of an object can be expressed using numbers

uzunluk çevre ve hatta bir nesnenin görünüşü sayılarla ifade edilebilir bir

the weight of something or the mass of an object is also expressed as a number there

şeyin ağırlığı veya bir nesnenin kütlesi de bir sayı olarak ifade edilir

were 200 guests at the wedding party.

düğünde 200 misafir vardı.

the tree is 10 meters tall the field is 100 meters wide the pole is 15 meters long the

ağaç 10 metre boyunda tarla 100 metre genişliğinde direk 15 metre uzunluğunda

circle is 10 inches in diameter the house has two doors and eight windows i weigh 11

daire 10 inç çapında evin iki kapısı ve sekiz penceresi var 11 taş ağırlığındayım

stone time and distance are also expressed using numbers how long something takes to

occur and when it occurs and how far away something is or the distance between one thing

meydana geldiğinde ve meydana geldiğinde ve bir şeyin ne kadar uzakta olduğu veya bir şey

and another can all be expressed using

ile diğeri arasındaki mesafenin tümü sayılarla ifade edilebilir

numbers

oh i think we're back we're back steve oh very nice welcome welcome back

oh sanırım geri döndük steve oh çok güzel hoş geldiniz tekrar hoş geldiniz şerefe

cheers cheers steve oh great yes that's good oh i think it's the smell of this coffee by

şerefe steve oh harika evet bu iyi oh sanırım bu kahvenin kokusu bu

the way lots of people are drinking coffee by the way by the way it's not coronavirus

arada bir çok insan kahve içiyor bu arada bu koronavirüs değil

no and you are right we're gonna have to speak up somebody has somebody has obviously started

hayır ve haklısın sesimizi duyurmak zorunda kalacağız biri var belli ki biri

uh a garden device some stupid idiot wow one of our stupid idiot neighbours oh don't say

bahçeye başlamış cihaz bazı aptal aptal vay aptal aptal komşularımızdan biri oh bunu söyleme bay

that mr duncan we might get boycotted i think we already are aren't we aren't we already

duncan boykot edilebiliriz bence zaten öyleyiz değil mi zaten

boycotted yes nobody talks to us around here no we're only joking um but yes uh of course

boykotlu değiliz evet buralarda kimse bizimle konuşmuyor hayır biz sadece şaka şaka ama evet uh tabii ki

it's a nice day today we've been having rain all week we're going to get lots of rain this

bugün güzel bir gün bütün hafta yağmur yağıyorduk

week according to the weather forecast so people are using this opportunity yeah to

hava tahminine göre bu hafta çok yağmur yağacak bu yüzden insanlar bu fırsatı evet

go out into their gardens and and and and and do some garden maintenance so we might

bahçelerine çıkmak için kullanıyorlar ve ve ve ve ve biraz bahçe bakımı yapın, bu yüzden o cihazın

have to have to speak up over the sound of that device yes it's obviously a petrol-powered

sesi hakkında konuşmak zorunda kalabiliriz evet, bu kesinlikle benzinle çalışan bir

strimmer or hedge cutter i'm going to say yes listen to that what a racket what a noise

budama makinesi veya çit biçme makinesi, evet diyeceğim, bunu dinleyin, ne gürültü, ne gürültü

if you say what a racket i'm sure people go to their shops their local shops and they

ne gürültü derseniz, eminim insanlar kendi dükkanlarına yerel dükkanlarına giderler ve

say excuse me can you please give me the noisiest contraption i wanted the noisiest thing that

afedersiniz derler, lütfen bana en gürültülü mekanizmayı verir misiniz bahçemde kullanabileceğim en gürültülü şeyi istedim

i can use in my garden because i i really want to just piss everyone off yes they go

çünkü gerçekten sadece işemek istiyorum herkes gitti evet gidiyorlar

i want i want a hedge cutter can you tell me what's the noisiest one you have for sale

çit biçme makinesi istiyorum bana elinizdeki en gürültülü şeyin ne olduğunu söyler misiniz bu her

whoever that is i'm going to boycott them exactly i'm never going to speak to them again

kimse onları tam olarak boykot edeceğim bu arada onlarla bir daha asla konuşmayacağım

by the way this is uh this is um milk coffee coffee with milk in it it's very nice it's

uh bu um sütlü kahve içinde sütlü kahve çok güzel

very nice i've got to say i don't usually like it very sweet but it's the one thing

çok güzel söylemeliyim ki normalde çok tatlı sevmem ama tek şey kahve

coffee i have to have sugar in coffee yes not in tea but i've never been able to give

kahveye şeker koymam lazım evet çaya değil ama

it up in coffee because it just doesn't taste the same of course coffee is very different

kahveden hiç vazgeçemedim çünkü tadı aynı değil tabii ki kahve çok farklı

as people have been saying in different countries coffee is very different ours is quite watery

farklı ülkelerde insanların dediği gibi kahve çok farklı bizim ülkemizde oldukça sulu

in our country and not very strong we don't tend to drink expressos as much yeah i think

ve çok sert değil ekspreso içmeye o kadar meyilli değiliz evet sanırım

as in places like italy france uh our coffee is very quite watery there is a there is a

italya fransa gibi yerlerde kahvemiz çok sulu

type of there is one called i'm sure there's one called dead eye have you ever heard of

dead eye coffee no dead eye it's a type of well it's a type of coffee but as i understand

ölü göz kahvesi duydum ölü göz yok bu bir tür kuyu bu bir kahve türü ama anladığım kadarıyla bu

it that's quite a strong coffee as well i think that's very strong somebody's giving

oldukça sert bir kahve de bence bu çok güçlü biri

you a donation mr duncan a donation of oh hello to parisa hello parisa i can't see your

size bağış yapıyor bay duncan bağış oh parisa'ya merhaba merhaba parisa

name on there parisa nazemi says thanks for being you thank you very much that's very

orada adını göremiyorum parisa nazemi sen olduğun için teşekkürler diyor çok teşekkür ederim bunu

kind of you to say and no i was only joking about the neighbours i love them really marietta

söylemen çok nazik ve hayır ben sadece komşular hakkında şaka yapıyordum onları gerçekten seviyorum marietta

said it makes it sound more real more realistic oh it's real i've got a i've got a runny nose

bunun kulağa daha gerçekçi geldiğini söyledi daha fazla gerçekçi ah bu gerçek bende a var burnum akıyor

a runny nose is there it's because it's cold it's not here it's not corona virus it definitely

burun akıntısı orda mı soğuk olduğu için burada değil korona virüs değil kesinlikle

isn't i haven't been anywhere to catch it um oh yes thank you very much for that donation

değil kapılacak bir yerim olmadı um oh evet teşekkürler Bay Duncan için yaptığınız bu bağış için çok teşekkür ederiz,

for mr duncan so he can continue his vitally important work yes i can stand in my garden

böylece o hayati önem taşıyan işine devam edebilir evet bahçemde dikilip

and abuse my neighbours

komşularımı taciz edebilirim, bu

right so i would play the central game i almost forgot there i almost forgot about the sentence

yüzden merkezi oyunu oynardım orada neredeyse unutuyordum neredeyse cümle

game again we have 30 minutes left 30 minutes well that's good that's suitable i think we

oyununu yine unutmuştuk 30 dakika kaldı 30 dakika peki bu iyi bu uygun bence

have time there 30 minutes how many degrees are here says ricardo i think what you mean

orada zamanımız var 30 dakika burada kaç derece var diyor ricardo sanırım

is what is the temperature yeah i would say it was about 9 or 10 degrees c it's not much

sıcaklık nedir demek istiyorsun evet 9 veya 10 derece civarındaydı derdim c çok değil

not much more than that uh maybe 11 12 maybe but certainly no more than that no it's it's

belki 11 12 belki ama kesinlikle daha fazla değil hayır hava

cold it's cold and damp chilly and damp yes oh i wanted to uh to mow the grass because

soğuk soğuk ve rutubetli soğuk ve rutubetli

there won't be many opportunities left for doing that before winter you can't cut the

kışın çimleri kesemezsin

grass and it's too wet well it is i don't like to cut it when it's wet because it clogs

ve çok ıslak o zaman ıslakken kesmek hoşuma gitmez çünkü

up the machine so uh but i'm going to do it tomorrow mr duncan okay here we go then with

makineyi tıkar o yüzden uh ama yarın yapacağım bay duncan tamam başlıyoruz o zaman

just 29 minutes left of today's show it's time to play the sentence game

Bugünkü programın bitmesine sadece 29 dakika kaldı cümle oyunu oynama zamanı geldi işte

here we are we are back with the sentence game very popular this game very popular indeed

cümle oyunuyla geri döndük çok popüler bu oyun gerçekten çok popüler gerçekten

very popular we are outside by the way it's not very warm so that's the reason why we

çok popüler bu arada dışarıdayız çok sıcak değil bu yüzden biz

have our hot coffee and it's very nice i must admit this is a very good idea but my only

sıcak kahvemizi içelim ve çok güzel bunun çok iyi bir fikir olduğunu kabul etmeliyim ama tek

regret is that i didn't put any alcohol in the coffee so this is coffee but there isn't

pişmanlığım kahveye alkol koymamış olmam yani bu kahve ama

any alcohol in the coffee to keep me even more warm yes in the uk i don't know about

kahvede beni tutacak alkol yok İngiltere'de daha da sıcak evet

other countries but it's in the winter it's very it's very popular to to put whiskey in

diğer ülkeleri bilmiyorum ama kış aylarında kahveye viski koymak çok popüler evet

coffee yes or anything uh in a hot coffee you put my my dad used to when i was young

ya da sıcak kahveye herhangi bir şey koyarsın babam ben gençken kullanırdı

he used to say well well when i say young probably a teenager okay this is and it was

Ben genç dediğimde iyi derdi, muhtemelen bir genç, tamam bu ve

cold in the house um cup of coffee and he would put some whiskey in it and you call

ev soğuktu um bir fincan kahve ve içine biraz viski koyardı ve sen

it a hot toddy

buna sıcak bir toddy

t-o-d-d-y i don't know why you call it that i think it's i think it's an expression from

t-o-d-d-y diyorsun, neden olduğunu bilmiyorum iskoçya'dan bir ifade olduğunu düşünüyorum bu

um scotland it's probably a scottish uh phrase it just means hot toddy it just means hot

muhtemelen iskoçça bir tabir sadece sıcak toddy anlamına geliyor sadece sıcak

alcohol yeah and we used to put it in coffee uh are you sure are you sure your dad didn't

alkol anlamına geliyor evet ve biz onu kahveye koyardık uh emin misin babanın koymadığına t

just put coffee in his alcohol oh yes yes i think for us he would make the coffee and

sadece alkolüne kahve koymaz oh evet evet bence bizim için kahve yapar ve

put some alcohol in the coffee but with dad he would put a bit of coffee in the alcohol

kahveye biraz alkol koyardı ama babamla birlikte alkole biraz kahve koyardı

father would you like some some coffee with your alcohol oh this is interesting people

baba alkolünle biraz kahve ister misin oh bu ilginç insanlar

are talking about garden implements uh olga bought an electric trimmer um but she's not

bahçe aletlerinden bahsediyor uh olga bir elektrikli düzeltici aldı um ama

sure her neighbours like it well if it's electric it's going to be a bit quieter than a petrol

komşularının bundan pek hoşlanacağından emin değil eğer elektrikliyse benzinli olandan biraz daha sessiz olacak

one so that's quite good and it says somebody says here uh sergio says mowing is a kind

bu yüzden bu oldukça iyi ve biri diyor ki burada uh sergio çim biçmenin İngiltere'de bir tür intikam olduğunu söylüyor

of revenge in england apparently yes it can be it can be so some people do it on purpose

görünüşe göre evet olabilir bu yüzden bazı insanlar bunu bilerek yapıyor bence bu yüzden

i think so i think sometimes now i'm not a paranoid person not like him but i'm not i'm

bazen artık paranoyak biri olmadığımı düşünüyorum onun gibi değilim ama değilim

not a person who gets paranoid about things but sometimes i think do people around here

paranoyaklaşan bir insan değilim ama bazen düşünüyorum da buradaki insanlar

do do it on purpose do they make a lot of noise outside because they know i'm doing

bunu bilerek mi yapıyor yoksa canlı yayın yaptığımı bildikleri için dışarıda çok gürültü mü yapıyorlar evet

my live stream yes i think maybe they do

sanırım belki yapıyorlardır

i can't resist having some more oh sorry sergio likes coffee and cigarettes we're supposed

karşı koyamıyorum biraz daha sahip olmak ah üzgünüm sergio kahve ve sigarayı seviyor

to be playing the sentence game coffee and cigarettes oh yes what i don't know coffee

kahve ve sigara cümle oyununu oynuyor olmamız gerekiyor bir

and cigarettes well it's that that's it sergio is associated the cigarette with a cup of

coffee or the cup of coffee with a cigarette it's just something you know i could do that

fincan kahve ve sigara bu sadece yapabileceğimi bildiğin bir şey

you know i could have been a smoker yes my dad was a heavy smoker and i used to like

sigara içiyor olabileceğimi biliyorsun evet babam çok sigara içiyordu ve eskiden

the smell of it in the room i still miss it now i used to like the smell of it in the

odadaki kokusunu severdim şimdi hala özlüyorum odadaki kokusunu beğenmek

room yes it was wasn't the uh ceiling in your father's study wasn't it yellow orange orange

evet öyleydi babanın çalışma odasındaki tavan değildi ahh sarı değilmiydi turuncu turuncu

orange all of the tobacco and if you moved you used to have paintings on the wall and

turuncu tüm tütün ve hareket edersen duvarda resimlerin olurdu ve hareket

if you move the painting then it was it was you know white underneath and the rest of

edersen resim o zaman öyleydi, bilirsiniz altı beyazdı ve duvarın geri kalanı

the wall was just bright orange i mean anyway let's not go into that it would be easy just

sadece parlak turuncuydu, yani her neyse,

to paint the wall orange wouldn't it but i i can see that i can see that uh i can see

duvarı turuncuya boyamak kolay olurdu, değil mi ama ben yapabileceğimi görebiliyorum bakın

coffee and a cigarette going together sometimes i think that the smell of coffee is very similar

kahve ve sigaranın birlikte gittiğini görebiliyorum bazen kahvenin kokusunun sigara kokusuna çok benzediğini düşünüyorum

to the smell of cigarettes yes if you used grind if you use ground coffee yes coffee

evet öğütme kullandıysanız öğütülmüş kahve kullanırsanız evet kahve

beans and grind them up and then you make your coffee and then you leave it the next

çekirdeklerini öğütün ve sonra kahvenizi yapın kahve ve sonra ertesi

day that those coffee grounds smells like cigarettes the coffee grounds smell a bit

gün bırakıyorsun ki o kahve telvesi sigara gibi kokuyor kahve telvesi biraz

like cigarette ash i think and i think the reason for that is uh obviously um cigarettes

sigara külü gibi kokuyor bence ve bence bunun sebebi uh besbelli um sigara

is something that which is burning uh it's it's essentially burning tobacco which is

yanan bir şey uh esasen yanıyor

a plant and coffee of course is uh beans that have been roasted so it's not surprising that

bir bitki olan tütün ve kahve tabi ki kavrulmuş çekirdeklerdir yani

they smell similar but coffee grounds you you smell those the next day if you leave

benzer kokulara sahip olmaları şaşırtıcı değildir ama kahve telvesi ertesi gün onları bırakırsanız

them that smells like cigarette ass yes even a person's breath as well so when a person

sigara kıçı gibi kokar evet insanın nefesi bile öyle kokar yani bir insan

drinks coffee they have a certain smell on their breath and sometimes it's it smells

kahve içtiğinde nefesinde belli bir koku olur ve bazen

like tobacco yes but it isn't but it isn't it's coffee because coffee is burnt beans

tütün gibi kokar evet ama değil ama kahve değil çünkü kahve yanmış çekirdekler

and cigarettes is burnt leaves isn't it so it's not surprising there must be similar

ve sigaralar yanmış yapraklar değil mi yani şaşırtıcı değil orada benzer

chemical compositions there steve king english says your your father seems like he likes

kimyasal bileşimler olmalı steve king english diyor ki baban

everything he did he was my father knew how to live he was a wild one your dad yes yeah

yaptığı her şeyi seviyor gibi görünüyor o benim babamdı nasıl yaşanacağını biliyordu o vahşi biriydi baban evet evet

but you know what i guessed his soul i mean i'm a goody two shoes compared to my father

ben babama kıyasla çok iyi bir iki ayakkabıyım

hello fedor fedor fedor fedor has sent a donation a super super chat sticker hello fedor thank

merhaba fedor fedor fedor fedor bir bağış gönderdi bir süper süper sohbet çıkartması merhaba fedor

you very much for your super chat sticker and also i like the dancing as well i like

süper sohbet çıkartmanız için çok teşekkür ederim ve ayrıca dans etmeyi de seviyorum

your little super sticker doing the dance you see we like to dance we like to dance

küçük süper çıkartmanızı beğendim gördüğün dansı yapmak dans etmeyi severiz dans etmeyi severiz

sometimes don't you used to have a piece of music that you would play at the end of the

bazen dans etmeyi severiz değil mi seninde gösterinin sonunda çalacağın bir müzik parçası neyle oynayacağız

show what are we going to play with are we going to play the sentence game yes okay here

cümle oyunu mu oynayacağız evet tamam hadi

we go then let's play the centre kendra's grandfather used to smoke a lot and the kitchen

başlıyoruz o zaman merkezi oynayalım kendranın dedesi çok sigara içerdi ve mutfağın

walls were brown yes that's what happened actually what happened to your lungs yeah

duvarları kahverengiydi evet öyle oldu aslında senin ciğerlerine ne oldu evet

if if the walls in your house are brown imagine what what colour your lungs are when i stopped

senin evin duvarları kahverengiyse ciğerlerinin ne renk olduğunu bir düşün

smoking i couldn't drink coffee says richard we've really started something here what am

sigarayı bıraktığımda kahve içemedim diyor richard burada gerçekten bir şeylere başladık diyor

i talking about coffee mr duncan what have i done yeah does alcohol smell like cigarettes

kahveden ne bahsediyorum bay duncan ne yaptım evet alkol sigara gibi kokar mı hayır

no it doesn't unless of course the person is smoking and drinking alcohol at the same

kokmaz tabii ki kişi sigara içmiyorsa ve aynı anda alkol almak

time sentence game it's the sentence game here we go then we are playing the sentence

cümle oyunu cümle oyunu işte başlıyoruz o zaman cümle oyunu oynuyoruz

game if you don't know the game it's very simple i will show you a sentence there are

oyunu bilmiyorsanız çok basit size bir cümle göstereceğim

some missing words i will tell you what the letters are that begin the missing words and

bazı eksik kelimeler var ne olduğunu söyleyeceğim eksik kelimeleri başlatan harfler ve

also the number of letters in those words as well it's so hard to explain this game

ayrıca bu kelimelerdeki harf sayısı da bu oyunu açıklamak çok zor

ah here we go then the sentence game here is today's first sentence we have random letters

ah işte başlıyoruz o zaman cümle oyunu işte bugünün ilk cümlesi bugün rastgele harflerimiz var

today random letters or should i say random words as well so the words are random and

rastgele harfler yoksa rastgele mi demeliyim kelimeler de bu yüzden kelimeler rastgele ve

also this is a well-known phrase by the way and also a song i was going to say yes don't

ayrıca bu arada bu çok bilinen bir söz ve ayrıca bir şarkı diyecektim ki evet

sing the song because you'll give me

şarkıyı söyleme çünkü bana

something in where something fear to tread we'll have to explain what this sentence means

bir şey vereceksin, burada bir şey basmaktan korkuyoruz Bu cümlenin ne anlama geldiğini açıklamak zorunda kalacağım

yes afterwards afterwards

evet daha sonra

fools like us

bizim gibi aptallar için

that would have been interesting mr duncan i knew he

ilginç olurdu bay duncan biliyordum o

something falls something in where something fear to tread we have r is that the first

bir şeyin düştüğü bir şeyin basmaktan korktuğumuz bir şeyin olduğu yerde r var

letter of the first missing word yes and a a so the first missing word has four letters

ilk eksik kelimenin ilk harfi evet ve a a yani ilk eksik kelime dört harfli

and the second one has six letters it's also a well-known expression and also a well-known

ve ikinci kelime altı harfli bu da iyi bilinen bir ifade ve aynı zamanda iyi bilinen iyi

well well-known song but it would quite an old song probably from the 50s 60s i would

bilinen bir şarkı ama muhtemelen 50'ler 60'lardan kalma oldukça eski bir şarkı olurdu. ondan

say if not before then could be from a film uh i certainly know shirley bass has sung

önce bir filmden olabilir uh kesinlikle biliyorum bu shirley bassey'i shirley bass söyledi

this shirley bassey can you believe this week shirley bassey has been celebrating her 70th

year in show business 70 years can you believe that it's incredible she's the greatest singer

that's ever lived she was actually she's done she's done the most wonderful publicity picture

aslında bitti mi o sabah en harika reklam resmini yaptı

morning mr blackbird she's getting that oh sorry she's she's made the most amazing publicity

bay kara kuş ah ah üzgünüm

photograph where she's wearing this wonderful gold dress and she's wearing also a gold face

o harika altın elbiseyi giydiği ve aynı zamanda altın bir yüz

mask as well amazing anyway falls something in where something fear to tread two people

maskesi taktığı en harika tanıtım fotoğrafını yaptı ve yine de harika bir şey nereye düşüyor basmaktan korkan bir şey iki kişi

have got the first word correct mm-hmm tran has got the first word correct and so yes

ilk kelimeyi doğru söyledi mm-hmm tran ilk kelimeyi doğru söyledi ve yani evet

but not the second word

ama ikinci kelimeyi değil

uh yes no we still after the second word

uh evet hayır biz hala ikinci kelimeden sonra

oh yes this coffee is amazing by the way what a great idea of mine to bring coffee outside

oh evet bu kahve harika bu arada ne a üşümeyelim diye dışarı kahve getirmek harika bir fikir

so we wouldn't go cold jim has got it jim well done jim jimmy's got it correct well

jim anladı jim aferin jim jimmy doğru anladı aferin

done jim also oh it looks as if fedor as well fedor fedor congratulations to you lolly's

jim ayrıca oh sanki fedor da iyi fedor fedor tebrikler lolly's anladı

got it emin's got it karim's got it angels that's correct okay so steve has almost given

emin anladı karim anladı melekler doğru tamam yani steve neredeyse

the answer there here it is then falls something in where something fear to tread i suppose

cevabı verdi işte işte o zaman içine basmaktan korkan bir şey düşüyor sanırım

we could also explain what this means as well something something something something the

bunun ne anlama geldiğini de açıklayabiliriz bir şey bir şey bir şey

answer is oh fools rushing where angels fear to tread you just made up that melody mr duncan

cevap ah aptallar meleklerin koştuğu yere ezmekten korkuyorum o melodiyi yeni uydurdunuz bay duncan

that's a real song i know but that's not how i remember it this is a fool's russian where

bu gerçek bir şarkı biliyorum ama öyle hatırlamıyordum bu meleklerin yürümekten korktuğu bir aptalın rusçası

angels fear to tread

that's not the shirley bassey version and that's the only one that counts this is not

bu shirley bassey versiyonu değil ve önemli olan tek şarkı bu değil

uh apparently it's from bob dylan according to alexandra i didn't didn't realize it was

uh görünüşe göre alexandra'ya göre bob dylan'danmış oradan olduğunu fark etmemiştim

from from there i think this song this song has been covered and done by many people including

sanırım bu şarkı shirley bassey dahil birçok kişi tarafından yorumlanmış ve yapılmış

shirley bassey but yeah i'm i'm sure all of the great singers at some point have done

ama evet eminim ki hepsi büyük şarkıcılar bir noktada

fool's rush in where angels fear to tread someone will tell us who the composer is please

meleklerin ayak basmaktan korktukları yerde aptalca bir telaş yaptılar biri bize bestecinin kim olduğunu söylesin lütfen

but what does it represent you're a musical person you tell us look it up please what

ama bu neyi temsil ediyor sen müzikal bir insansın sen bize söyle ona bak lütfen bu ne anlama geliyor

does it refer to steve

steve

well i i would imagine it's saying uh that if you're a bit of a fool you might rush into

iyi biraz aptalsan aceleyle bir

something whereas if you were an angel you wouldn't yes i i suppose it comes down to

şeye atılırsın oysa bir melek olsaydın yapmazdın evet sanırım mesele

how sensible you are so a fool might be a person who does things on impulse you see

ne kadar mantıklı olduğunla alakalı yani aptal birisi olabilir her şeyi dürtüsel olarak yapar,

so an impulsive person is a person who does something without thinking about it whereas

bu yüzden dürtüsel bir kişi, düşünmeden bir şey yapan kişidir, oysa

an angel might think carefully or maybe they will avoid any unpleasant situations or things

bir melek dikkatli düşünebilir veya belki hoş olmayan durumlardan veya

that might be risky so fools rush in they will do things they will be reckless where

riskli olabilecek şeylerden kaçınabilir, bu nedenle aptallar acele edecekleri şeyleri yapacaklardır.

others such as angels they fear to tread so that yes you're saying that there's a situation

melekler gibi diğerlerinin basmaktan korktukları yerlerde pervasız olun, bu yüzden evet, bir durum olduğunu söylüyorsunuz

you don't know what that situation is and uh some people might prefer to

ve bu durumun ne olduğunu bilmiyorsunuz ve bazı insanlar

have a look and see what the situation is and weigh it up carefully before going in

bir bakıp durumun ne olduğunu görmeyi ve tartmayı tercih edebilir içeri girmeden önce dikkatlice yukarı çıkın,

whereas other people might not they might just dive straight in and it could be dangerous

oysa diğer insanlar öylece dalabilirler ve bu tehlikeli olabilir evet uh ama bu

yes uh but that could refer to relationships i think that's probably referring to relationships

ilişkilere atıfta bulunabilir bence bu muhtemelen ilişkilere atıfta bulunur

anything but you can use this expression uh yeah say you you just met somebody anyway

ama bu ifadeyi kullanabilirsiniz uh evet yeni tanıştığınızı söyleyin zaten birileri

and uh you you fall instantly in love with them and you marry them within a week uh you

ve ah sen onlara anında aşık oluyorsun ve bir hafta içinde onunla evleniyorsun ah o

would say the person that was probably a fool and that somebody else might uh might take

kişinin muhtemelen aptal olduğunu ve başka birinin

a year for us to get to know them properly fools rush in where angels fear to tread anyway

onu doğru düzgün tanımamız bir yıl sürebileceğini söylersin aptallar acele meleklerin adım atmaktan korktuğu yerde zaten bir

let's have another one here is our second and maybe last

tane daha olsun ikinci ve belki de son

sentence game we've got 15 minutes okay then here we go then here's another one are you

cümle oyunumuz 15 dakikamız var tamam o zaman başlıyoruz o zaman bir tane daha

ready here is the next sentence game

hazır mısın işte bir sonraki cümle oyunu

never something 13 letters beginning with u 13 the power of something beginning with

asla bir şey 13 harfle başlayan u 13

p with eight letters never something the power of something thinking oh i know what this

sekiz harfli p ile başlayan bir şeyin gücü asla bir şeyin düşünmenin gücü ah bunun ne olduğunu biliyorum

is mr duncan i've got it i'm i'm on the ball today i'm like that is it fast it had to happen

bay duncan anladım ben bugün çok iyiyim böyleyim hızlı mı

eventually i don't normally get these mr duncan i'm usually very slow and your your viewers

eninde sonunda olması gerekiyordu normalde bunları anlamıyorum bay duncan genellikle çok yavaşım ve sizin izleyicileriniz

are much quicker than me it must be the coffee the coffee with the caffeine in it has revved

benden çok daha hızlı kahve olmalı içindeki kafeinli kahve

up my brain yes it stimulated your brain yes i do need a certain amount of stimulation

beynimi çalıştırdı evet sizi uyardı beyin evet herhangi bir şeye girmeden önce belirli bir miktarda uyarılmaya ihtiyacım var biliyorsunuz ben

before i get going in anything i'm one of the you know i was saying that to my boss

at work the other day i'm one of these people that get easily bored unless unless there's

geçen gün işte patronuma bunu söylüyordum

something really interesting going on i can't really get interested i just sort of and then

gerçekten ilginç bir şeyler oluyor gerçekten ilgilenemiyorum ve sonra

as soon as if things start to go wrong or there's a challenge i suddenly get the adrenaline

işler ters gitmeye başlar başlamaz ya da bir meydan okuma başlar başlamaz aniden adrenalin

pumping and i'm off uh yes and there's a there's like a a threshold i have to get above before

pompalamaya başlıyorum ve gidiyorum uh evet ve bir var a gibi bir şey var herhangi bir şeye ilgi duymadan önce eşiği aşmam gerekiyor

i get interested in in anything yes uh oh right okay so what what would you say you

evet uh oh doğru tamam peki neye

are very interested in i i can i know i know what the answer is already it's going to be

çok ilgi duyduğunu söylerdin ben cevabın ne olduğunu öğrenebilir miyim zaten

cars oh yes uh yeah and tires strangely enough i'm very interested in car tires one of the

arabalar olacak oh evet uh evet ve lastikler yeterince garip bir şekilde araba lastikleriyle çok ilgileniyorum araba lastikleriyle

strange things that you might be the only person i know who is interested in cars i've

ilgilenen tanıdığım tek kişi olabilirsin araba lastiklerine karşı bir

got a fascination for tires car tires tires the different types of rubber and how some

ilgim var

grip better in different conditions

farklı koşullarda daha iyi

i've got a friend who thinks i'm a complete fruitcake are you trying yes if you say you're

benim tam bir meyveli kek olduğumu düşünen bir arkadaşım var deniyor musun evet öyle dersen

if somebody describes you as a fruitcake it means you you've gotta you're a bit mad a

biri seni meyveli kek olarak tanımlıyorsa bu demek oluyor ki biraz kızgınsın

bit silly a bit stupid uh maybe not thinking clearly but i have got this fascination for

Aptalca biraz aptalca belki net bir şekilde düşünemiyorum ama lastiklerdeki kauçuğa karşı bu hayranlığım var

for rubber on tyres tires the different tread patterns the sizes the profiles winter tires

lastikler farklı sırt desenleri boyutlar profiller kış lastikleri

and and summer tires anyway we're just talking while people get the anyway we've got lots

ve ve yaz lastikleri her halükarda biz sadece konuşuyoruz ve insanlar elimizdeki neyse onu alıyor

of people who have the answer uh i like the first word here you see because it's a very

cevabı olan birçok insan uh burada gördüğünüz ilk kelimeyi beğendim çünkü çok

long word

uzun bir kelime evin arka tarafındaki

the cow in the field at the back of the house is feeling very upset because other cows the

tarladaki inek çok üzülüyor çünkü diğer inekler

other cows in the field have been taken away so we had eight cows but they took five cows

tarladaki diğer inekler götürüldü yani sekiz ineğimiz vardı ama beş ineğimizi aldılar

away which means we only have three cows left you can count mr duncan we had eight cows

yani sadece üç ineğimiz kaldı sayabilirsiniz bay duncan sekiz ineğimiz vardı

then they took five five cows that doesn't make sense we had eight they took five cows

sonra beş ineği aldılar hiç mantıklı değil bizde sekiz ineğimiz vardı beş ineğimizi aldılar

away eight cows one two three four oh yes and we're left with three cows i can count

sekiz ineği bir iki üç dört oh evet ve üç ineğimiz kaldı sayabilirim bay

mr duncan sorry you you almost what i got it right mr duncan i can count you got it

duncan özür dilerim neredeyse doğru anladım bay duncan sayabilirim

right i'm here that's very good where are you

doğru anladınız buradayım bu çok iyi neredesiniz

was correct she was the first person well done bella to get the first word correct oh

doğruydu o aferin bella ilk kelimeyi doğru bulan ilk kişi oydu oh

yes i've just realized i haven't had my [ __ ] out today wait there sorry about that yes

evet az önce fark ettim ki [ __ ] dışarı çıkmadım bugün orada bekle bunun için üzgünüm evet

i forgot all about it oh my goodness sorry about that yes of course

hepsini unuttum aman tanrım bunun için üzgünüm evet tabii ki

i didn't know it made that noise

o sesi çıkardığını bilmiyordum

what did i just say though tomic is the first person to get both words correct ah well done

ne dedim az önce tomic her iki kelimeyi de doğru bulan ilk kişi ah aferin tomek

tomek quick on the draw tomek is a smart cookie click on the drawer smart cookie tomic you

çekilişte hızlı tomek akıllı bir kurabiye çekmeceye tıkla akıllı kurabiye tomic sen

are a smart cookie you can tell all of your friends tomorrow that mr duncan on youtube

bir akıllısın çerez yarın tüm arkadaşlarına youtube'daki bay duncan'ın

said that you are a smart cookie and it's true i think so well tran has got uh an interesting

senin akıllı bir çerez olduğunu söylediğini söyleyebilirsin ve bu doğru bence tran'ın ilginç bir

alternative word oh okay yes uh to uh the second one um the test has got it as well

alternatif kelimesi var oh tamam evet uh ikinciye um testte var o da ah

uh

no potential is not right too many letters hmm but yes we've we've got it mr duncan yes

hiçbir potansiyel doğru değil çok fazla harf hmm ama evet bizde var bay duncan evet

we've got it here's the answer i told you that this would take a long time the answers

bizde var cevap işte bunun uzun zaman alacağını söylemiştim cevaplar

are bing oh never underestimate i like that word i don't know why underestimate if you

bing oh asla hafife almak bu kelimeyi seviyorum neden hafife aldığımı bilmiyorum bir

underestimate something it means you you make a guess that is lacking in accuracy so you

şeyi hafife alıyorsanız bu, doğruluktan yoksun bir tahminde bulunduğunuz anlamına gelir, bu yüzden hafife alırsınız

underestimate not overestimate because if you overestimate then you put too much value

abartmayın çünkü abartırsanız o zaman

into something or maybe a possibility so you underestimate and a lot of people do this

bir şeye veya belki bir olasılığa çok fazla değer verirsiniz. sen hafife alıyorsun ve pek çok insan bunu yapıyor

i think it's a very common common trait a habit of behavior with people to actually

bence bu çok yaygın bir davranış alışkanlığı insanlarda seni hafife almak bir

under estimate you you think something is not as good as it really is like people you

şeyin gerçekten olduğu kadar iyi olmadığını düşünüyorsun insanlar gibi

can underestimate a person yes or a person's ability because they might not give you they

bir insanı hafife alabilirsin evet ya da bir insanın yetenek çünkü size vermeyebilirler,

might not be the type of person that that really sells themselves or sings their own

kendilerini gerçekten satan veya kendi

praises talks a lot about themselves and you might think oh not sure about them i don't

övgülerini söyleyen türden biri olmayabilirler ve kendileri hakkında çok fazla konuşurlar ve onlardan emin değilim,

think they'd be very good at football for example or running or whatever it is and then

çok iyi olacaklarını düşünmüyorum diye düşünebilirsiniz. örneğin futbolda veya koşmada veya her ne ise ve sonra

suddenly you see them running on a track or doing some sport and they're incredibly good

aniden onları bir pistte koşarken veya biraz spor yaparken görürsünüz ve bunda inanılmaz derecede iyidirler ve

at it and oh i underestimated them uh you thought they weren't going to be as good as

oh onları hafife almışım uh o kadar iyi olmayacaklarını düşündünüz

they actually were yes so you think less of something than you should be something maybe

onlar aslında evetti, bu yüzden bir şeyi olması gerekenden daha az düşünüyorsun, belki bir

you underestimate the value of something so never underestimate the power of positive

şeyin değerini hafife alıyorsun, bu yüzden pozitif düşünmenin gücünü asla hafife alma

thinking uh but tran came up with an alternative word beginning with p okay that did have uh

ama tran, p ile başlayan ve tamam

eight letters uh uh which does fit powerful powerful thinking yes you can have power put

sekiz harfli alternatif bir kelime buldu uh uh bu da güçlü güçlü düşünmeye uyuyor evet güce sahip olabilirsiniz bunu

that in powerful i suppose powerful positive thinking is uh is the phrase that is commonly

güçlü bir şekilde koyabilirsiniz sanırım güçlü pozitif düşünme uh bu yaygın olarak kullanılan bir ifadedir bu

used so you're a positive thinker yeah something with lots of energy something that has a lot

yüzden pozitif düşünürsünüz evet çok fazla enerjiye sahip bir şey çok fazla güce sahip bir şey

of strength can be powerful powerful so i think so yes if you say i think coronavirus

güçlü olabilir güçlü olabilir yani bence evet eğer koronavirüsün

will eventually go away and uh a society will get back to normal that means you're thinking

sonunda ortadan kalkacağını ve ah bir toplumun normale döneceğini söylerseniz, bu olumlu düşündüğünüz anlamına gelir

positively yes if you say oh i think nothing will be get back to normal again lots of people

evet oh dersen evet bence hiçbir şey tekrar normale dönmeyecek pek çok insan

are going to die it's going to be awful okay negative thinking it certainly is um people

ölecek bu korkunç olacak tamam olumsuz, kesinlikle öyle olduğunu düşünüyorum um insanlar

are saying this at the moment about brexit okay there's a lot some people are saying

şu anda bunu Brexit hakkında söylüyorlar tamam bazı insanlar

brexit is awful the country will never be the same again we'll be poorer et cetera et

Brexit'in korkunç olduğunu söylüyor, ülke bir daha asla eskisi gibi olmayacak biz öleceğiz daha fakir olmak falan

cetera no one wants to know us uh that's negative thinking it could be realistic although those

filan kimse bizi tanımak istemiyor ah bu olumsuz düşünce gerçekçi olabilir ama bu

things are pretty correct they are correct by the way but i think actually i think it's

şeyler oldukça doğru bu arada doğrular ama bence aslında bence daha iyi

better i'm not a positive thinker am i you are not you are a negative thinker anyway

pozitif düşünen biri değilim sen misin sen olumsuz düşünen biri değilsin zaten

we've got to move on because we're going to move on yeah pedro belmont is here i know

devam etmeliyiz çünkü devam edeceğiz evet pedro belmont burada biliyorum

pedro asked me a question earlier he said am i the breadwinner are you um i would probably

pedro bana daha önce bir soru sordu eve ekmek getiren ben miyim sen misin um muhtemelen

say yes but but why are you interested steve works and he earns a salary i also try to

evet derdim ama ama neden ilgileniyorsunuz steve çalışıyor maaş alıyor ben de

work i'm not sure about the salary though because i am on youtube youtube is my life

çalışıyorum maaştan emin değilim ama youtube'dayım youtube benim hayatım

i have devoted the past 14 years of my life to do this on youtube and i've always done

hayatımın son 14 yılını buna adadım youtube ve ben bunu her zaman

it for free which some people think is a little bit foolish you see some people say mr duncan

ücretsiz olarak yaptım ki bazı insanlar biraz aptalca buluyor bazılarının bay duncan dediğini görüyorsunuz

why do you do it for free are you crazy but i like to help as many people as possible

neden ücretsiz yapıyorsunuz deli misiniz ama mümkün olduğu kadar çok insana yardım etmeyi seviyorum

we've got a birthday mr duncan have birthday it's not it's par tap dance no it isn't it

bir doğum günü bay duncan'ın doğum günü var bu eşit bir step dansı değil hayır öyle değil mi hayır

no what's the matter every time we come on he says his birthday oh yes there's a little

sorun ne her geldiğimizde doğum gününü söylüyor oh evet biraz var

there's a little emoji which looks looks like a sort of a wicked sort of devil character

küçük bir emoji var kötü bir tür gibi görünüyor şeytan karakteri

yes oh i see it's not your birthday you're just trying to fool us we know it isn't your

evet oh anlıyorum doğum günün değil bizi kandırmaya çalışıyorsun doğum günün olmadığını biliyoruz

birthday the problem is part app the problem is when it really is your birthday we won't

sorun uygulama kısmında sorun gerçekten senin doğum günün olduğunda sana

believe you you see you are like the boy who cried wolf you said it once too often richard's

inanmayacağız seni görüyorsun ağlayan çocuk gibisin kurt bunu bir kere çok söyledin richard

falling for it oh i see it said happy birthday don't fall for it richard talking of birthdays

kanıyor oh görüyorum doğum günün kutlu olsun dedi kanmayın richard

at the end of this month it is my youtube channel's birthday so my youtube channel will

bu ayın sonunda doğum günlerinden bahsediyor bu benim youtube kanalımın doğum günü yani benim youtube kanalım

be 14 years old on the 31st of october so that is coming up at the end of the month

31 Ekim'de 14 yaşına girecek yani bu ayın sonunda geliyor

marietta says we don't look like negative thinkers well mr duncan isn't mr duncan's

Marietta biz negatif düşünür gibi görünmüyoruz diyor Bay Duncan

always looking on the bright side i am very positive you always think everything will

her zaman iyi tarafından bakmıyor mu Ben çok pozitifim sen her zaman her şeyin

work out for the best whereas i always think tend to think things will not work out for

en iyi şekilde gideceğini düşünüyorum, oysa her zaman işlerin en iyi şekilde gitmeyeceğini düşünme eğilimindeyim

the best and then i'm pleasantly surprised when they do yes but the trouble is i spend

ve sonra yaptıklarında hoş bir şekilde şaşırıyorum evet ama sorun şu ki

the rest most of my life feeling miserable steve is a problem finder he finds problems

hayatımın geri kalanını mutsuz hissederek geçiriyorum steve o bir problem bulucudur o problemleri bulur

and i am a problem solver i like solving problems so steve likes to look for problems no i solve

ve ben bir problem çözücüyüm problem çözmeyi seviyorum bu yüzden steve problem aramayı seviyor

them as well eventually see but you know the thing is you're a little reckless so you would

have the tendency to not see the dangers in doing certain things whereas i would uh but

bazı şeyleri yapmanın tehlikelerini görmemek ama

anyway anyway shall we have one more i think we can squeeze one more in as the vicar said

yine de bir tane daha alabilir miyiz sanırım bir tane daha sıkıştırabiliriz, papazın

to the actress here we go here we go then another yes okay then okay oh oh i think time

aktrise işte başlıyoruz işte başlıyoruz sonra bir tane daha evet tamam o zaman tamam oh oh dediği gibi bence zaman bence

i think this is a good one this this is very suitable for today i think so while the something

bu iyi bir tanesi bu bugün için çok uygun bence bu yüzden dışarıda bir şeyler

falls outside we are all something here indoors we are looking for 11 letters beginning with

düşerken hepimiz burada içeride bir şeyleriz t ile başlayan 11

t four letters four letters beginning with c so we are both looking forward to being

harf c ile başlayan dört harf arıyoruz yani biz bugünün canlı yayınını bitirdiğimizde her ikisi de

in the house in a few moments when we end today's live stream first person to get it

birkaç dakika içinde evde olmayı dört gözle bekliyor. doğru yapan ilk kişi

right gets a kiss

bir öpücük alıyor

the second person gets three kisses from mr steve almira says i'm only following two people

ikinci kişi bay steve almira'dan üç öpücük alıyor youtube'da sadece iki kişiyi takip ettiğimi söylüyor

on youtube and mr duncan is one of them oh thank you who's the other person yes you know

ve bay duncan onlardan biri oh teşekkür ederim diğer kişi kim evet biliyorsun

i can be very jealous so even though i'm a positive person i can also be a very jealous

çok kıskanabilirim bu yüzden pozitif biri olmama rağmen çok kıskanç

person so who are you watching if it's another english teacher don't tell us don't tell us

biri de olabilirim bu yüzden kimi izliyorsun başka bir ingilizce öğretmeniyse söyleme bize söyleme

because i will be angry i will i i will boycott you get upset it's a completely different

çünkü kızacağım kızacağım boykot edeceğim üzülürsün bu tamamen farklı bir

subject we don't mind um we'll always look on the bright side of life says bella yes

konu umursamıyoruz um hayatın her zaman iyi tarafından bakacağız diyor bella evet

you're correct that's a song from monty python do you want some more coffee no thanks because

haklısın bu bir monty python'dan şarkı biraz daha kahve ister misin hayır teşekkürler çünkü

uh although it has livened me up and livened me up this is alive it's the caffeine yes

beni canlandırmasına ve canlandırmasına rağmen bu canlı bu kafein evet

this is what i'm doing from now on i'm going to give you some coffee during the live stream

bundan sonra yapacağım şey bu sana biraz kahve vereceğim canlı yayın sırasında

it makes you more active

sizi daha aktif hale getirirken

while this while the something falls outside we are all something here indoors oh well

bu, dışarıda bir şey düşerken hepimiz burada içeride bir şeyiz oh peki evet

yes you see valentin was quick got one of them right and a couple of few people have

görüyorsunuz valentin hızlıydı bir tanesini doğru anladınız ve birkaç kişi

used a particular word but if you count the letters

belirli bir kelime kullandı ama sayarsanız

on thunderstorm it's not 11 meters it's 12. thunderstorm doesn't fall either you don't

Fırtına üzerindeki harfler 11 metre değil 12. Fırtına düşmez ya da

normally say that the thunderstorm is falling no you might hear you might hear the thunderstorm

normalde fırtınanın düştüğünü söylemezsiniz hayır duyabilirsiniz Fırtınayı duyabilirsiniz

because normally there is a lot of noise generated while the something falls outside we are all

çünkü normalde bir şey düşerken çok fazla gürültü oluşur. dışarıda hepimiz

something here indoors a lot of people getting the second word correct well lewis has got

burada bir şeyiz içeride pek çok insan ikinci kelimeyi doğru anlıyor lewis

the first word correct lewis oh okay there yes and uh quite a few people like tomic integra

ilk kelimeyi doğru lewis oh tamam orada evet ve tomic integra beatrice gibi epeyce insan

beatrice have got the second word right so we just want one person to put them both together

ikinci kelimeyi doğru biliyor bu yüzden sadece bir tane istiyoruz ikisini bir araya getirecek kişi

and uh yes integra you've got it right not sure we would spell that word exactly the

ve uh evet integra doğru anladınız, bu kelimeyi tam olarak

way you have spelt the second word there could be another way of spelling that word i don't

ikinci kelimeyi hecelediğiniz gibi heceleyeceğimizden emin değilim, o kelimeyi hecelemenin başka bir yolu olabilir bence

think so but uh i think it's close enough so uh yes why do we get a kiss from the teacher

öyle değil ama uh ben yeterince yakın olduğunu düşünüyorum, uh evet neden öğretmen sam'den bir öpücük alıyoruz

sam it's just a joke it's just a joke yes you can't really take have a kiss from your

bu sadece bir şaka bu sadece bir şaka evet gerçekten öğretmeninden bir öpücük alamazsın şaka

teacher we're joking really there are many people who have tried and they've ended up

yapıyoruz gerçekten deneyen birçok insan var ve sonunda

in prison so i would say actually yash was the first person to get to get them both right

hapse girdiler, bu yüzden aslında yash'ın ikisini de doğru yapan ilk kişi olduğunu söyleyebilirim

but the second word has not been spelt correctly that's not the way you would spell it i think

ama ikinci kelime doğru yazılmamış, onu böyle heceleyemezsin, bence

in american english it is maybe it is then maybe it is anyway but yeah there we go let's

amerikan ingilizcesinde bu belki o zaman belki öyledir ama evet işte başlıyoruz

have a look at the answer shall we where is mr cockerell come on mr cockrell show your

cevaba bir göz atalım mı bay cockerell nerede hadi bay cockrell

integra show your beak

integralini göster gaganı göster

yes pauline now that's the way we would spell that second word in the uk and integra says

evet pauline şimdi İngiltere'de o ikinci kelimeyi böyle heceleyeceğiz ve integra,

that's how you spell it in america yes it's american english spelling so you're all correct

Amerika'da böyle heceleyeceğinizi söylüyor, evet, Amerikan İngilizcesi imlası, bu yüzden hepiniz haklısınız

yes here is the answer before we go we are going in a few moments ah while the temperature

evet, işte cevap gitmeden önce, birkaç dakika sonra gidiyoruz ah,

falls outside we are all cozy here indoors if you're in america you can put a zed in

dışarıda sıcaklık düşerken burada hepimiz rahatız, eğer siz Amerika'daysanız, bir zed koyabilirsiniz,

if you're in the uk you would put an s yes instead of a z so the second word can be spelt

eğer Birleşik Krallık'taysanız, z yerine bir s evet koyarsınız, böylece ikinci kelime

in different ways but it basically means the same thing it does so while the temperature

farklı şekillerde hecelenebilir, ancak temelde aynı anlama gelir, sıcaklık

falls outside it is by the way definitely the backs of my legs are getting very cold

düşerken dışarıda bu arada kesinlikle bacaklarımın arkası çok soğuyor

my hands are freezing that's why i'm drinking coffee you see my coffee is keeping my hands

ellerim donuyor bu yüzden kahve içiyorum görüyorsunuz kahvem ellerimi

warm yes maybe next week we can have coffee and we can put some whiskey in it and have

sıcak tutuyor evet belki haftaya kahve içeriz ve biraz viski koyarız

a hot toddy well the good news is steve next week we will be in the studio we won't be

iyi haber şu ki Steve haftaya stüdyoda olacağız

outside because this is probably the last outside live stream that we're doing this

dışarıda olmayacağız çünkü bu muhtemelen bu yıl yaptığımız ve yapmadığım için üzücü olan son canlı yayınımız.

year that was sad i don't think we will be doing any more because the weather will of

daha fazlasını yapacağımızı düşünüyorum çünkü hava elbette daha da kötüleşecek ve

course get worse and worse colder and colder as the weeks go by anyway temperature and

haftalar geçtikçe daha da soğuyacak yine de sıcaklık ve

cozy the answers to today's final sentence game i hope you played along at home if you

rahatlık bugünün son cümle oyununun cevapları umarım evde birlikte oynamışsınızdır,

did well done if you didn't that's all right all right that's all right you don't have

iyi iş çıkardınız tamam değil mi tamam tamam sorun değil yapmak zorunda değilsin hayır yapmak

to no you don't have to do it it's not the law but yes if you watch it every week you

zorunda değilsin yasa değil ama evet her hafta izlersen

get the hang of it it's almost time to go steve well i'm going to do the usual thing

alışırsın neredeyse gitme vakti geldi steve Pekala, her zamanki gibi yapacağım, bu

that's an interesting point pedro makes an interesting point where are some of the regular

ilginç bir nokta, Pedro ilginç bir noktaya değiniyor, burada düzenli

viewers now there are many people who watch every week for which i am eternally grateful

izleyicilerden bazıları şimdi her hafta izleyen pek çok insan var ve bunun için sonsuza kadar minnettarım

but what happened to julie g or alan gear or hassam or tias are they boycotting your

ama Julie G veya Alan Gear'a ne oldu? ya da hassam ya da tias

live stream mr duncan or karina or broken boy did you upset them blue thunder well i

canlı yayınınızı boykot mu ediyorlar Mr.

think blue thunder is busy with his school work so i think that's the reason why federica

so so where are you are you here now also sue cat remember sue cat yes hadn't seen zoo

şimdi kediye de dava aç kediye davayı hatırla evet hayvanat

cat for a long time sue cat with your amazing garden so maybe you are here now watching

bahçesindeki kediyi uzun zamandır görmemiştim muhteşem bahçenle dava kedisine yani belki şimdi buradasın

secretly maybe you are watching but you are not saying anything comics says if i'm not

gizlice izliyorsun belki izliyorsun ama hiçbir şey söylemiyorsun çizgi roman diyor ben

in the u.s or the uk how should i spell cosy it just depends on what where you are learning

yoksam ABD'de mi yoksa İngiltere'de mi "rahat" kelimesini nasıl hecelemeliyim, bu sadece İngilizcenizi nerede öğrendiğinize bağlıdır,

your english are you learning your english from an american person or an english person

İngilizcenizi bir Amerikalıdan mı yoksa bir İngilizden mi öğreniyorsunuz, bu

that would be your decision but if you're learning it from both i all i would say if

sizin kararınız olur, ancak her ikisinden de öğreniyorsanız hepsinden

you are in america if you are writing to somebody or talking to somebody in america put a zed

Amerika'daysanız, Amerika'da biriyle yazıyorsanız veya birisiyle konuşuyorsanız, bir zed koyun,

if you are writing if you're talking to us for example or anybody else in the uk then

örneğin bizimle veya İngiltere'deki herhangi biriyle konuşuyorsanız, o zaman

put an s the cara was coming to say hello the cows have just come around the corner

bir s koyun, cara geliyordu. merhaba demek için inekler hemen köşeyi döndüler merhaba

hello we will see you in a moment mrs cow but but of course as i always say there is

birazdan görüşürüz inek hanım ama ama tabii ki her zaman söylediğim gibi

only one english language there is only one english language but there are some variations

sadece bir ingilizce dili vardır sadece bir ingilizce dili vardır ama arada bazı farklılıklar vardır

between the way in which some words are spelt or may be pronounced but generally generally

bazı kelimelerin hecelendiği veya telaffuz edilebildiği ancak genel olarak

speaking there is only one english language only one so don't worry whether you spell

konuşursak sadece bir ingilizce dili vardır, bu yüzden

the word with an s or a zed it doesn't matter except if you were taking an english exam

kelimeyi s veya zed ile hecelemeniz endişelenmeyin, ingilizce sınavına giriyor olmanız dışında farketmez

in the uk uh you would get marked down if you put a zed yes so yeah anyway that's it

İngiltere'de uh, bir zed koyarsan işaretlenirsin evet yani evet neyse bu kadar

steve that's it i'm inside to make a cup of tea and a tea cake i'm gonna say hello to

steve bu kadar içerideyim bir fincan çay ve çay keki yapmak için

the cows first the second time today and feed them an apple the cows are dropped from the

ineklere ilk önce ikinci kez merhaba diyeceğim bugün onlara bir elma yedirin inekler ağaçtan düşürüldü

tree at the moment the cows are actually by the fence and they're saying hello unfortunately

o anda inekler aslında çitin yanında ve merhaba diyorlar maalesef size

i can't show it to you my flask is empty i have drunk all the coffee you'll be on a caffeine

gösteremiyorum mataram boş tüm kahveyi içtim siz' kafein

high you won't be able to sleep tonight mr duncan i feel great i think i could do this

yüksek olacağım bu gece uyuyamayacaksınız bay duncan harika hissediyorum bunu bir

for another hour shall i stay here for another hour don't ask that question mr duncan because

saat daha yapabilirim sanırım bir saat daha burada kalayım mı o soruyu sormayın bay duncan çünkü

i'm sure a lot of people would say yes okay then we are going thank you thank you steve

eminim pek çok insan evet der tamam o zaman gidiyoruz teşekkürler teşekkürler steve

yes thank you mr duncan thank you for watching and i look forward to seeing you all again

evet teşekkürler bay duncan izlediğiniz için teşekkürler ve önümüzdeki hafta hepinizi tekrar görmeyi dört gözle bekliyorum

next week it's been very enjoyable i think so yes it's been great fun for now i've really

çok keyifliydi bence bu yüzden evet şimdilik çok eğlenceliydi gerçekten çok

enjoyed it bye-bye there goes mr steve

eğlendim bay steve gidiyor

do

me

bana ne

aren't they lovely the cows are now at the back of the house

güzel değiller mi inekler artık evin arkasındalar

and it's almost time for me to say goodbye i hope you've enjoyed today's live stream

ve neredeyse vedalaşma zamanım geldi umarım bugünkü canlı yayından keyif almışsınızdır

yes i am back next sunday we will do this again next sunday what do you think about

evet ben önümüzdeki pazar dönüyorum bunu önümüzdeki pazar tekrar yapacağız bu konuda ne düşünüyorsun

that is it a good idea or is it a bad idea i think it's a pretty good idea because it

bu iyi bir fikir mi yoksa kötü bir fikir mi bence bu oldukça iyi bir fikir çünkü bu

will give me something to do next week thank you very much for your company i hope you've

bana gelecek hafta yapacak bir şeyler verecek çok teşekkür ederim şirketiniz umarım

enjoyed today's live stream thank you also for your lovely live donations on the super

bugünkü canlı yayından keyif almışsınızdır süper sohbetteki güzel canlı bağışlarınız için

chat as well lil thank you very much maria thomas andy starr thank you pedro lewis tomek

de teşekkür ederim lil çok teşekkür ederim maria thomas andy starr teşekkür ederim pedro lewis tomek

valentina thank you very much for your company today i hope you've enjoyed it i'm going into

valentina bugünkü şirketiniz için çok teşekkür ederim umarım hoşunuza gitti

the house now mr steve mr steve is playing with the carols at the moment they seem very

şimdi eve giriyorum bay steve şu anda ilahilerle oynuyor onu

happy to see him see you next week this is mr duncan in the birthplace of english saying

görmekten çok mutlu görünüyorlar haftaya görüşürüz bu bay duncan ingilizcenin doğum yerinde

thanks a lot for watching me i always appreciate you giving your time to me and i hope to see

çok teşekkürler beni izlediğin için bana zaman ayırdığın için her zaman minnettarım

you next week as well and of course until the next time we meet here on youtube you

ve gelecek hafta da görüşmek dileğiyle

know what's coming next yes you do thanks for watching and don't forget to enjoy English

İngilizcenin tadını çıkarın bunu yapmanın

have fun whilst learning it's the best way to do it. ta ta for now.

en iyi yolu olduğunu öğrenirken eğlenin . Şimdilik ta ta.