Top 10 phrasal verbs with Bring | English vocabulary practice

Hello and welcome everyone, this is Minoo at Anglo-Link.

Herkese merhaba ve hoş geldiniz, ben Anglo-Link'ten Minoo.

Today we're going to practice and activate 10  common phrasal verbs with 'bring'.

Bugün "getir" ile sık kullanılan 10 deyim fiilini uygulayacağız ve etkinleştireceğiz. Bu oynatma listesindeki veya web sitem Anglo-Link.com'daki

You may also want to watch all my lessons on phrasal verbs in this playlist, or on my website

deyimsel fiillerle ilgili tüm derslerimi de izlemek isteyebilirsiniz

Anglo-Link.com.

.

So, now I'm going to give you 10 sentences  with a 'bring' phrasal verb.

Şimdi size bir "getir" öbek fiili içeren 10 cümle vereceğim. Fiili tamamlamak için

See if you can find the correct preposition to complete the verb.

doğru edatı bulabilecek misiniz bir bakın .

Starting with No.1.

1 numaradan başlayarak.

What's the cause of this situation?  What has brought it ..................... ?

Bu durumun sebebi nedir? ..................... ne getirdi?

The answer is about. What has brought it about?

Cevap yaklaşık. Buna ne sebep oldu?

To bring about is to cause to happen.

Gerçekleştirmek, gerçekleşmesine neden olmaktır.

No.2. The band has just brought .................. a new album.

2 numara Grup kısa bir süre önce ............................ yeni bir albüm getirdi.

The band has just brought out a new album.

Grup yeni bir albüm çıkardı. Ortaya

To bring out is to release.

çıkarmak, serbest bırakmaktır.

No.3. Can I bring my cousin ................ to your graduation ceremony?

Numara 3. Kuzenimi ................ mezuniyet töreninize getirebilir miyim?

The preposition here is along. Can I bring my cousin along to your graduation ceremony?

Buradaki edat, birliktedir. Kuzenimi mezuniyet töreninize getirebilir miyim?

To bring along is to bring with you.

Getirmek, yanınızda getirmektir.

No.4. This song brings ................. lots of memories.

4 numara. Bu şarkı ................. birçok anıyı beraberinde getiriyor.

The answer is back. This song brings back lots of memories.

Cevap geri geldi. Bu şarkı pek çok anıyı geri getiriyor.

To bring back is to remind.

Geri getirmek, hatırlatmaktır.

No.5. This scandal can bring ............... the whole firm.

Numara 5. Bu skandal tüm firmaya ................. getirebilir.

This scandal can bring down the whole firm.

Bu skandal tüm firmayı devirebilir.

To bring down is to cause to fall.

Düşürmek, düşmesine neden olmaktır.

No.6. They're bringing ................... new safety regulations.

6 numara ................... yeni güvenlik düzenlemeleri getiriyorlar.

The answer is in. They're bringing in new safety regulations.

Cevap içeride. Yeni güvenlik düzenlemeleri getiriyorlar.

To bring in is to introduce a law, or a rule, or a regulation.

Getirmek, bir yasa, kural veya düzenleme getirmektir.

No.7. I'd like to bring .................. my appointment from next week to this week.

7 numara .................. randevumu gelecek haftadan bu haftaya getirmek istiyorum.

I'd like to bring forward my appointment from next week to this week.

Randevumu gelecek haftadan bu haftaya almak istiyorum.

To bring forward is to move an appointment, usually, to an earlier date.

İleriye götürmek, genellikle bir randevuyu daha erken bir tarihe taşımaktır.

No.8. Bringing ................... children has never been an easy task.

8 numara ................... çocuk getirmek hiçbir zaman kolay bir iş olmadı.

The correct preposition is up. Bringing up children has never been an easy task.

Doğru edat yukarıdır. Çocuk yetiştirmek hiçbir zaman kolay bir iş olmadı.

To bring up is to raise. Talking about children specifically.

Yetiştirmek yükseltmektir. Özellikle çocuklar hakkında konuşmak.

No.9. I'm going to bring ................. this topic at our next meeting.

9 numara Bir sonraki toplantımızda bu konuyu ................. getireceğim.

What is the preposition here?

Buradaki edat nedir?

The answer is again, up. I'm going to bring up this topic at our next meeting.

Cevap yine yukarı. Bu konuyu bir sonraki toplantımızda gündeme getireceğim.

To bring up has a second meaning of mention in order to discuss.

Açmak, tartışmak için bahsetmenin ikinci bir anlamı vardır.

And finally, No.10. I felt really sick and brought ........... everything I'd eaten.

Ve son olarak, No.10. Kendimi gerçekten hasta hissettim ve yediğim her şeyi ........... getirdim.

The answer again is up. This is the third meaning of bring up.

Cevap yine açık. Bu, yetiştirmenin üçüncü anlamıdır. Kendimi

I felt really sick and brought up everything I'd eaten.

gerçekten hasta hissettim ve yediğim her şeyi gündeme getirdim.

So, 'bring up' also means vomit.

Yani "getirmek" aynı zamanda kusmak anlamına da gelir.

Right! That's the end of this lesson.

Sağ! Bu dersin sonu budur.

If you'd like some tips on how to  study and remember phrasal verbs, you can watch this lesson.

Öbek fiilleri nasıl çalışacağınız ve hatırlayacağınız konusunda bazı ipuçları istiyorsanız bu dersi izleyebilirsiniz.

For lessons and exercises on all  topics please visit my website Anglo-Link.com.

Tüm konulardaki dersler ve alıştırmalar için lütfen web sitem Anglo-Link.com'u ziyaret edin.

And don't forget to subscribe and allow  notifications to know when my next lesson is online.

Abone olmayı ve bir sonraki dersim çevrimiçi olduğunda haberdar olmak için bildirimlere izin vermeyi unutmayın.

Thanks a lot for watching, and I'll see  you very soon in my next lesson.

İzlediğiniz için çok teşekkürler. Bir sonraki dersimde çok yakında görüşürüz.

Goodbye for now.

Şimdilik hoşçakal.