LEARN 105 ENGLISH VOCABULARY WORDS | DAY 4

It's day four of your 30-Day Vocabulary  Challenge. One video, every day for 30 days to  

30 Günlük Kelime Bilgisi Yarışmanızın dördüncü günü . 30 gün boyunca her gün bir video,

help you master 105 intermediate English words.  We're taking words from the academic word list,  

105 orta düzeyde İngilizce kelimede uzmanlaşmanıza yardımcı olur. Akademik kelime listesinden kelimeler alıyoruz,

so these are words you'll need to know if  you're preparing for the IELTS or TOEFL exam,  

yani bunlar, IELTS veya TOEFL sınavına hazırlanıyorsanız,

but also if you read or watch news in English  or have conversations with native speakers.  

ve ayrıca İngilizce haberleri okuyorsanız veya izliyorsanız veya anadili İngilizce olan kişilerle sohbet ediyorsanız bilmeniz gereken kelimelerdir.

In other words, these words are useful. So grab  your friends have them join you in this challenge  

Başka bir deyişle, bu kelimeler faydalıdır. O halde arkadaşlarınızı kapın, bu meydan okumada size katılmalarını sağlayın

and let's do this. As always, if you like  this video, or you learned something new,  

ve hadi bunu yapalım. Her zaman olduğu gibi, bu videoyu beğendiyseniz veya yeni bir şey öğrendiyseniz

please like and subscribe with  notifications. It really helps.

lütfen beğenin ve bildirimlerle abone olun. Gerçekten yardımcı oluyor.

There's a download to go with this video. A list  of all of the words with definitions and sample  

Bu videoya eşlik edecek bir indirme var. Tanımları ve örnek cümlelerle birlikte tüm kelimelerin bir listesi

sentences, as well as quizzes to make sure you're  really getting and remembering these words. You  

ve bu kelimeleri gerçekten anladığınızdan ve hatırladığınızdan emin olmak için sınavlar.

can get that download by following this link, or  the link in the video description. Today, we're  

Bu bağlantıyı veya video açıklamasındaki bağlantıyı izleyerek söz konusu indirmeyi edinebilirsiniz. Bugün

learning four words: ESTIMATE, PROCESS, RESEARCH,  and METHOD. And we're looking at the different  

dört kelime öğreniyoruz: TAHMİN, SÜREÇ, ARAŞTIRMA ve YÖNTEM. Ve

ways these words are used in various situations.  For each word, you'll get the definition,  

bu kelimelerin çeşitli durumlarda farklı şekillerde kullanıldığına bakıyoruz. Her kelimenin tanımını alacaksınız,

we'll go over the pronunciation, you'll get to see  the pronunciation up close and in slow motion, and  

telaffuzun üzerinden geçeceğiz, telaffuzu yakından ve ağır çekimde göreceksiniz ve

we'll have five examples from real life English.

gerçek hayattan İngilizceden beş örneğimiz olacak.

First the word ESTIMATE.

Önce TAHMİN kelimesi.

This word has two  

Bu kelimenin iki

different pronunciations. Estimate or estimate.  Both with first syllable stress. Estimate.

farklı telaffuzu vardır. Tahmin et veya tahmin et. Her ikisi de ilk hece vurgusuyla. Tahmin etmek.

Estimate. As a verb, it has first syllable stress.  Estimate. It means to roughly calculate, to judge,  

Tahmin etmek. Bir fiil olarak, ilk hece vurgusuna sahiptir. Tahmin etmek. Bir şeyin değeri, boyutu veya maliyeti hakkında kabaca hesaplamak, yargılamak,

to give or form a general idea about the value,  size, or cost of something. They estimated that  

vermek veya genel bir fikir oluşturmak anlamına gelir .

the distance was about three miles. As a noun,  it can be estimate or estimate. As a noun,  

Mesafenin yaklaşık üç mil olduğunu tahmin ettiler. Bir isim olarak, tahmin edilebilir veya tahmin edilebilir. Bir isim olarak,

this is a guess that you make based on the  information you have about the size, amount, etc.  

bu, bir şeyin boyutu, miktarı vb. hakkında sahip olduğunuz bilgilere dayanarak yaptığınız bir tahmindir

Of something. According to government estimates,  current oil reserves are 10 percent lower than  

. Hükümet tahminlerine göre, mevcut petrol rezervleri bir yıl öncesine göre yüzde 10 daha düşük

they were a year ago. Let's look again  at this word up close and in slow motion. 

. Bu kelimeye yakından ve ağır çekimde tekrar bakalım.

And now we'll go to Youglish for five  examples of this word in real situations. 

Ve şimdi bu kelimenin gerçek durumlardaki beş örneğini görmek için Youglish'e gideceğiz.

And you can see we, estimate  it with great precision. 

Ve bunu büyük bir hassasiyetle tahmin ettiğimizi görebilirsiniz.

Estimate. Guess at with great precision. Oh,  they're very good at estimating apparently,  

Tahmin etmek. Büyük bir hassasiyetle tahmin edin. Oh, görünüşe göre tahminde çok iyiler,

they can get very close to the actual number. And you can see, we estimate it  

gerçek sayıya çok yaklaşabiliyorlar. Gördüğünüz gibi,

with great precision. Here's another example. 

büyük bir hassasiyetle tahmin ediyoruz. İşte başka bir örnek.

And as has been mentioned, we, we estimate  now there's about 10,000 of these diseases. 

Ve daha önce de belirtildiği gibi, biz, şu anda bu hastalıklardan yaklaşık 10.000 tane olduğunu tahmin ediyoruz.

Based on what they know,  guessing the number of diseases. 

Bildiklerine dayanarak, hastalık sayısını tahmin etme.

And as has been mentioned, we, we estimate  now there's about 10,000 of these diseases 

Ve daha önce de belirtildiği gibi, biz şu anda bu hastalıklardan yaklaşık 10.000 tane olduğunu tahmin ediyoruz

Here's another example. 

İşte başka bir örnek.

They estimate this is the worst drought in  California in over twelve hundred years. 

Bunun, Kaliforniya'da bin iki yüz yılı aşkın süredir görülen en kötü kuraklık olduğunu tahmin ediyorlar .

Roughly judging, guessing it's the worst  drought in over twelve hundred years. 

Kabaca değerlendirecek olursak, bunun bin iki yüz yılı aşkın süredir görülen en kötü kuraklık olduğunu tahmin ediyoruz.

They estimate this is the worst drought in  California in over twelve hundred years. 

Bunun, Kaliforniya'da bin iki yüz yılı aşkın süredir görülen en kötü kuraklık olduğunu tahmin ediyorlar . Bir

Let's go on to our next example. 238 billion dollars was the estimate in 2007. 

sonraki örneğimize geçelim. 2007'deki tahmin 238 milyar dolardı.

Now, it's a noun and we have  the other pronunciation.  

Şimdi, bu bir isim ve diğer telaffuzuna sahibiz.

Estimate. This was the guess in 2007. 238 billion dollars was the estimate in 2007. 

Tahmin etmek. 2007'deki tahmin buydu. 2007'deki tahmin 238 milyar dolardı.

Here's our last example. They estimate a food's shelf life,  

İşte son örneğimiz. Bir yiyeceğin raf ömrünü,

that is how long the lettuce will be crisp,  or how long before the milk begins to sour. 

yani marulun ne kadar gevrek kalacağını veya sütün ekşimeye başlamasından ne kadar önce olacağını tahmin ederler.

Estimate, roughly calculate, give  an approximation, a good guess. 

Tahmin edin, kabaca hesaplayın, yaklaşık bir değer verin, iyi bir tahmin yapın.

They estimate a food's shelf life, that  is how long the lettuce will be crisp,  

Bir yiyeceğin raf ömrünü, yani marulun ne kadar süre gevrek kalacağını

or how long before the milk begins to sour. Next, the word PROCESS. Process. A two-syllable  

veya sütün ekşimeye başlamasından ne kadar önce olacağını tahmin ederler. Ardından, SÜREÇ kelimesi. İşlem.

word with first syllable stress. Process. It's a  noun, a series of actions that produce something,  

İlk hece vurgusu olan iki heceli bir kelime. İşlem. Bir isim, bir şey üreten

or that lead to a particular result. Learning  a foreign language can be a difficult process.  

veya belirli bir sonuca götüren bir dizi eylemdir. Yabancı dil öğrenmek zor bir süreç olabilir.

As a verb, it means to change  something from one form into another,  

Bir fiil olarak, bir şeyi bir biçimden diğerine değiştirmek,

to deal with something like a document or a  request, or to take in and use, like information.  

bir belge veya istek gibi bir şeyle ilgilenmek veya bilgi gibi bilgileri alıp kullanmak anlamına gelir.

Your application will be processed  in five to ten business days.  

Başvurunuz beş ila on iş günü içinde işleme koyulur.

Or, wow that's a lot of information to process.  Again, let's look up close and in slow motion. 

Veya vay canına, bu işlenecek çok fazla bilgi var. Yine yakından ve ağır çekimde bakalım.

And now we'll go to Youglish for five  examples of this word in real situations. 

Ve şimdi bu kelimenin gerçek durumlardaki beş örneğini görmek için Youglish'e gideceğiz.

In the best case, the application takes  about six to eight months to process. 

En iyi durumda, başvurunun işlenmesi yaklaşık altı ila sekiz ay sürer.

Six to eight months to be processed. That is  to be dealt with, what are all the things that  

İşlenecek altı ila sekiz ay. Yani ele alınacak,

need to be done with this application.?  It takes six to eight months to do that. 

bu uygulama ile yapılması gereken tüm şeyler nelerdir.? Bunu yapmak altı ila sekiz ay sürer.

In the best case, the application takes  about six to eight months to process. 

En iyi durumda, başvurunun işlenmesi yaklaşık altı ila sekiz ay sürer.

Here's another example. If you're a part of a hiring process,  

İşte başka bir örnek. Bir işe alma sürecinin

or an admissions process, you can be color brave. A hiring process. The series of actions needed  

veya bir kabul sürecinin parçasıysanız renk cesur olabilirsiniz. Bir işe alım süreci.

to hire someone, like looking at cover  letters and resumes, and holding interviews. 

Ön yazılara ve özgeçmişlere bakmak ve röportajlar yapmak gibi birini işe almak için gereken işlemler dizisi.

If you're a part of a hiring  process, or an admissions process,  

Bir işe alma sürecinin veya bir kabul sürecinin parçasıysanız

you can be color brave. Here's another example. 

renk cesur olabilirsiniz. İşte başka bir örnek.

In that process of going through thousands of  pages, to 20 pages, to 10 pages, to five, to two,  

Binlerce sayfadan 20 sayfaya, 10 sayfaya, beşe, ikiye çıkma sürecinde,

I was learning judgment. In that process. In the steps needed  

yargılamayı öğreniyordum. O süreçte.

to go through thousands of pages to two. In that process of going through  

Binlerce sayfadan ikiye geçmek için gereken adımlar.

thousands of pages, to 20 pages, to 10 pages,  to five, to two, I was learning judgment. 

Binlerce sayfadan 20 sayfaya, 10 sayfaya, 5'e, 2'ye geçme sürecinde muhakeme etmeyi öğreniyordum.

Here's another example. And the reality is,  

İşte başka bir örnek. Ve gerçek şu ki,

I’ve been part of this process all my life. A part of the process. A part of the steps  

hayatım boyunca bu sürecin bir parçası oldum. Sürecin bir parçası. Adımların bir kısmı

needed to do something. And the reality is  

bir şeyler yapmak için gerekliydi. Ve gerçek şu ki

I’ve been part of this process all my life. Here's our last example. 

hayatım boyunca bu sürecin bir parçası oldum. İşte son örneğimiz.

This causes the milk to curdle. It's  part of the cheese making process. 

Bu sütün kesilmesine neden olur. Bu, peynir yapma sürecinin bir parçasıdır. Sütü peynire dönüştürmek için

The process, the steps needed  to turn milk into cheese. 

gereken süreç, adımlar .

This causes the milk to curdle. It's  part of the cheese making process. 

Bu sütün kesilmesine neden olur. Bu, peynir yapma sürecinin bir parçasıdır.

Next the word RESEARCH. Another word with  two pronunciations. Research or research. 

Sonraki kelime ARAŞTIRMA. İki telaffuzlu başka bir kelime. Araştırma veya araştırma.

As a noun, it means careful study that's done to  find and report new knowledge about something.  

İsim olarak, bir şey hakkında yeni bilgiler bulmak ve bildirmek için yapılan dikkatli çalışma anlamına gelir.

She conducts research on blood cancers. As a  verb, it means to study something carefully,  

Kan kanserleri üzerine araştırmalar yapmaktadır. Fiil olarak, bir şeyi dikkatle incelemek,

to collect information about a  subject. Before going out to eat,  

bir konu hakkında bilgi toplamak anlamına gelir . Yemek yemeye çıkmadan önce,

she researched area restaurants. Let's  look again up close and in slow motion. 

civardaki restoranları araştırdı. Tekrar yakından ve ağır çekimde bakalım.

And now we'll go to Youglish for five  examples of this word in real situations. 

Ve şimdi bu kelimenin gerçek durumlardaki beş örneğini görmek için Youglish'e gideceğiz.

We don't have statistics on that and  we're hoping a graduate student who  

Bununla ilgili istatistiklerimiz yok ve bu bölümü dinleyen bir yüksek lisans öğrencisinin

listens to this episode will research it. Will research it. Will study it carefully. 

araştıracağını umuyoruz. araştıracak. Dikkatlice inceleyecek.

We don't have statistics on that and we're  hoping a graduate student who listens to this  

Bununla ilgili istatistiklere sahip değiliz ve bu bölümü dinleyen bir yüksek lisans öğrencisinin

episode will research it. Here's another example. 

araştıracağını umuyoruz. İşte başka bir örnek.

So um, this was a really fun chapter  to, to research and then put together. 

Bu, araştırması ve ardından bir araya getirmesi gerçekten eğlenceli bir bölümdü.

It was fun to study this and report  the new knowledge, the findings. 

Bunu incelemek ve yeni bilgileri, bulguları rapor etmek eğlenceliydi.

So um, this was a really fun chapter  to, to research and then put together. 

Bu, araştırması ve ardından bir araya getirmesi gerçekten eğlenceli bir bölümdü.

Another example. So as soon as I  

Başka bir örnek.

got home that day, I did some research. Did some research. Studied it, looked stuff  

O gün eve gelir gelmez biraz araştırma yaptım. Biraz araştırma yaptım. İnceledim,

up for more information, to learn more about it. So as soon as I got home that day,  

daha fazla bilgi edinmek, onun hakkında daha fazla bilgi edinmek için bazı şeylere baktım. O gün eve gelir gelmez

I did some research. Another example. 

biraz araştırma yaptım. Başka bir örnek.

There's a lot of research that shows that. A lot of research. Studies that have been done. 

Bunu gösteren çok araştırma var. Çok fazla araştırma. Yapılan araştırmalar.

There's a lot of research that shows that. Let's go on to our next example. 

Bunu gösteren çok araştırma var. Bir sonraki örneğimize geçelim.

Where is the research going right now? Where the research is going,  

Araştırma şu anda nereye gidiyor? Araştırma nereye gidiyor,   Dikkatli

As we learn more about it through  careful study, what are we learning? 

çalışmayla onun hakkında daha fazla şey öğrendikçe , ne öğreniyoruz?

Where is the research going right now? Did you notice each one of those had  

Araştırma şu anda nereye gidiyor? Her birinin ilk hece vurgulu telaffuza sahip olduğunu fark ettiniz mi

the pronunciation with the first syllable  stress? Research. That one is more common. 

? Araştırma. Bu daha yaygın.

And our last word today is METHOD. Method. With  an unvoiced TH, the tongue tip does have to come  

Ve bugünkü son sözümüz YÖNTEM. Yöntem. Sessiz bir TH ile

through the teeth for this. Method. As a  noun, it means a way of doing something.  

bunun için dil ucunun dişlerin arasından geçmesi gerekir. Yöntem. İsim olarak, bir şeyi yapmanın bir yolu anlamına gelir.

I recommend using the Play It Say It  practice method in Rachel's English Academy.  

Rachel's English Academy'de Play It Say It alıştırma yöntemini kullanmanızı öneririm.

That is the way to practice that I’ve developed  that I think gives my students the best results.  

Bu, öğrencilerime en iyi sonuçları verdiğini düşündüğüm geliştirdiğim uygulama şeklidir.

Here's the word up close and in slow motion again.

İşte kelime yakından ve tekrar ağır çekimde.

And now we'll go to Youglish for five examples of  

Ve şimdi bu kelimenin gerçek durumlardaki beş örneği için Youglish'e gideceğiz

this word in real situations. What is our therapy method? 

. Terapi yöntemimiz nedir?

Our therapy method. The way we do therapy, which  might be different from the way someone else does  

Terapi yöntemimiz. Bizim terapi yapma şeklimiz, başka birinin terapi yapma şeklinden farklı olabilir

therapy. There's music therapy, art therapy,  talk therapy, all different methods of therapy. 

. Müzik terapisi, sanat terapisi, konuşma terapisi, tüm farklı terapi yöntemleri var.

What is our therapy method? Here's another example. 

Terapi yöntemimiz nedir? İşte başka bir örnek.

They have a very different  method of educating people. 

İnsanları eğitmek için çok farklı bir yöntemleri var.

A very different method. That  is a completely different way of  

Çok farklı bir yöntem. Konu eğitim olduğunda bu, işleri yapmanın tamamen farklı bir yoludur

doing things when it comes to education. They have a very different method  

. İnsanları eğitmek için çok farklı bir yöntemleri var

of educating people. Here's another example. 

. İşte başka bir örnek.

Well, using the spotlight method, we can write  some new headlines that are more customer-focused. 

Spot ışığı yöntemini kullanarak, daha müşteri odaklı bazı yeni başlıklar yazabiliriz.

The spotlight method. A way of  doing things that focuses on,  

Spot ışığı yöntemi.

or puts the spotlight on the customers. Well, using the spotlight method, we can write  

Müşterilere odaklanan veya dikkatleri onlara çeken bir şeyler yapmanın bir yolu. Spot ışığı yöntemini kullanarak

some new headlines that are more customer-focused. Here's another example. 

daha müşteri odaklı bazı yeni başlıklar yazabiliriz. İşte başka bir örnek.

We've got, you know, pap smears and mammograms  to detect breast cancer and things like that,  

Göğüs kanserini ve bunun gibi şeyleri tespit etmek için pap smear'larımız ve mamografilerimiz var.

Is there really any early detection method? Early detection method. That is a way of  

Gerçekten herhangi bir erken teşhis yöntemi var mı? Erken teşhis yöntemi. Bu,

doing things that would help us detect  cancer even earlier than we can now. 

kanseri şu anda yapabileceğimizden çok daha önce tespit etmemize yardımcı olacak şeyler yapmanın bir yoludur.

We've got, you know, pap smears and mammograms  to detect breast cancer and things like that,  

Göğüs kanserini ve bunun gibi şeyleri tespit etmek için pap smear'larımız ve mamografilerimiz var.

Is there really any early detection method? Here's our last example. 

Gerçekten herhangi bir erken teşhis yöntemi var mı? İşte son örneğimiz.

But do you find that to be an  effective method of communication? 

Ancak bunu etkili bir iletişim yöntemi olarak görüyor musunuz ?

An effective way to communicate. You can choose  

İletişim kurmanın etkili bir yolu.

lots of ways to communicate, yelling, being  very calm, using gestures, writing a note. 

Bağırmak, çok sakin olmak, mimikler kullanmak, not yazmak gibi pek çok iletişim kurma yöntemi seçebilirsiniz.

But do you find that to be an  effective method of communication? 

Ancak bunu etkili bir iletişim yöntemi olarak görüyor musunuz ?

Seeing their real-life examples can really  help you understand how to use these words,  

Gerçek hayattan örneklerini görmek, bu kelimeleri nasıl kullanacağınızı anlamanıza gerçekten yardımcı olabilir,

can't it? I have a challenge for you now.  Make up a sentence with one of these words,  

değil mi? Şimdi senin için bir meydan okumam var. Bu kelimelerden biriyle bir cümle oluştur

and post it to social media, tag me, and use  the hashtag #rachelsenglish30daychallenge 

ve bunu sosyal medyada yayınla, beni etiketle ve #rachelsenglish30daychallenge hashtag'ini kullan

Don't be shy, you can do this. Our next video  comes out tomorrow at 10AM Philadelphia time,  

Utanma, bunu yapabilirsin. Bir sonraki videomuz yarın Philadelphia saatiyle 10:00'da yayında,

come back to learn four more vocabulary words.  In the meantime, keep your studies going with  

dört kelime daha öğrenmek için geri gelin. Bu arada,   bu videoyla çalışmalarınızı sürdürün

this video, and check out my online  courses at rachelsenglishacademy.com  

ve rachelsenglishacademy.com'daki çevrimiçi kurslarıma göz atın

You'll become a more confident English  speaker. And please do remember to subscribe.  

Daha özgüvenli bir İngilizce konuşmacısı olacaksınız. Ve lütfen abone olmayı unutmayın.

I love being your English teacher. That's it  and thanks so much for using Rachel's English.

İngilizce öğretmenin olmayı seviyorum. Hepsi bu kadar ve Rachel'ın İngilizcesini kullandığınız için çok teşekkürler.