Improve English Speaking Skills (Advanced English vocabulary) English Conversation Practice

hello hello welcome to tangerin TV today  we have Mr Savala hello teacher how are  

merhaba merhaba mandalina TV'ye hoş geldiniz bugün Bay Savala var merhaba öğretmenim nasılsınız

you good morning Logan I am great  so happy to be here and to help our

günaydın Logan Burada olmaktan çok mutluyum ve öğrencilerimize

students excellent today you will teach us  Advanced vocabulary to improve our English  

mükemmel bir şekilde yardımcı olmak için bugün bize öğreteceksiniz İngilizce

people keep asking for advanced vocabulary  they really want to speak English very

insanlarımızı geliştirmek için ileri düzeyde kelime bilgisi istemeye devam edin gerçekten çok iyi İngilizce konuşmak istiyorlar,

well if you're not comfortable with intermediate  English and ready to challenge yourself you're  

eğer orta düzeyde İngilizce konusunda rahat değilseniz ve kendinize meydan okumaya hazırsanız,

in the right place well let's start  beat around the BOS do you know what  

doğru yerdesiniz, hadi BOS'un etrafından dolaşmaya başlayalım, bu cümlenin ne anlama geldiğini iyi biliyor musunuz,

this phrase mean well it means avoiding the  main topic not speaking directly about the

ana konudan kaçınmak anlamına geliyor Konu hakkında doğrudan konuşmayacağım,

issue I will give you an example stop beating  around the bus and tell me what the problem

size bir örnek vereceğim, otobüste dayak yemeyi bırakın ve bana sorunun ne

is or don't bat around the  bush come straight to the

olduğunu söyleyin, ya da şakalaşmayın, doğrudan konuya gelin,

point another expression cut Corners it  means doing something poorly or cheaply  

başka bir ifade, köşeleri keser, bu, bir şeyi kötü ya da ucuza yapmak anlamına gelir,

for example if you cut Corners when you're  renovating you might end up spending more  

örneğin Tadilat yaparken Köşeleri keserseniz,

on repairs or take your time don't cut  corners and follow instructions to the

onarımlara daha fazla harcama yapmak zorunda kalabilirsiniz veya acele etmeyin, köşeleri kesmeyin ve talimatları harfiyen takip edin,

letter let the cat out of the bug it means  reveal a secret usually unintentionally  

kediyi böcekten kurtarın, bu genellikle istemeden bir sırrı açığa çıkarmak anlamına gelir,

for example I was trying to keep the party a  secret but my sister let the cat out of the

örneğin ben öyleydim partiyi sır olarak saklamaya çalışıyorum ama kız kardeşim kediyi çantadan çıkardı

bag I was trying to keep the Parry a secret  but Mel went and let the cat out of the

Ben Parry'yi sır olarak saklamaya çalışıyordum ama Mel gitti ve kediyi çantadan çıkardı

bag I'm sorry Jim knows about last week's  party I'm afraid R I let the cat out of the  

Üzgünüm Jim geçen haftaki partiyi biliyor ben korkuyor RI kediyi çantadan çıkardı

bag another expression once in a blue  moon when something that happens very

başka bir ifade mavi ayda bir kez çok

rarely for example I only see my cousin  once in a blue moon since he moved

nadir olan bir şey olduğunda örneğin kuzenimi mavi ayda sadece bir kez görüyorum çünkü o

abroad once in a blue moon Eric will offer to  help with the dishes but usually he doesn't do  

mavi ayda bir yurt dışına taşınmıştı Eric yardım teklif edecek bulaşıkları yıkıyor ama genellikle hiçbir ev işi yapmıyor

any housework at all sit on the fence what  does it mean not making a decision or taking  

çitin üzerinde oturuyor karar vermemek veya

a side in a dispute for example you can't sit  on the fence any longer you need to make a

bir anlaşmazlıkta taraf olmamak ne anlama geliyor örneğin artık çitin üzerinde oturamazsınız bir

decision he considered that it was better for  him to sit on the fence during the meeting

karar vermeniz gerekiyor o Toplantı sırasında çitin üzerine oturmasının kendisi için daha iyi olduğunu düşündü,

what else oh speak of the devil when  the person you have just been talking  

ah, az önce bahsettiğiniz kişi geldiğinde şeytandan ne bahsedelim,

about arrives this phrase is very famous for  example as speak of the devil Here Comes Jung

bu cümle çok meşhurdur, örneğin şeytandan bahsetmek İşte Geliyor Jung

now speak of the devil we were just  talking about you how did you know that

şimdi konuşalım. Tanrım, biz de senin hakkında konuşuyorduk

throw in the towel it means to to give up to admit

, havlu atmanın vazgeçmek anlamına geldiğini nereden biliyordun,

defeat example after several failed attempts he  decided to throw in the towel and try something  

yenilgiyi kabul etmek örnek olarak birkaç başarısız denemeden sonra havlu atmaya ve

else most businesses do not throw in the towel  they just reorganize so they can compete better  

çoğu işletmenin havlu atmadığı başka bir şey denemeye karar verdi iki mil maratondan sonra

after running two miles of the marathon  Andy and Jessica decided to throw in the

daha iyi rekabet edebilmek için yeniden organize oluyorlar

towel now what else barking  up the wrong tree what does it

Andy ve Jessica şimdi havluyu atmaya karar verdiler başka ne yanlış ağaca havlıyorlar bu ne

mean well it means to be mistaken to  be looking for a Solutions in the wrong

anlama geliyor iyi bir çözüm ararken yanılmak ne demek yanlış

place for example Le if you think I'm responsible  for the error you're barking up the wrong

yer örneğin Le eğer hatanın sorumlusunun ben olduğumu düşünüyorsanız yanlış ağaca havlıyorsunuz

tree the police spent three months  barking up the wrong tree on the murder

polis cinayet soruşturmasında üç ay boyunca yanlış ağaca havlıyorsunuz

investigation or you're barking up the  wrong tree if you think Sam can help

ya da Sam'i düşünüyorsanız yanlış ağaca havlıyorsunuz

you bite off more than you can chew it  means to take on a task that is way too  

çiğneyebileceğinizden daha fazlasını ısırmanıza yardımcı olabilir bu çok

big for example she bit off more than  she could chew by enrolling in too many

büyük bir görevi üstlenmek anlamına gelir; örneğin çok fazla derse kaydolarak çiğneyebileceğinden daha fazlasını ısırdı

classes or don't be afraid to bite  off more than you can chew take big

veya sizden daha fazlasını ısırmaktan korkmayın çiğnemek büyük riskler alabilir

risks burn the Midnight Oil it means  to stay up late working on a project  

Midnight Oil'i yakmak bir proje veya görev üzerinde geç saatlere kadar çalışmak anlamına gelir;

or task for example if you often burn  the Midnight Oil you'll burn yourself

örneğin Midnight Oil'i sık sık yakarsanız kendinizi yakarsınız

out or I have to burn the Midnight Oil tonight  to finish my report on time fit as a fiddle  

veya hakkındaki raporumu bitirmek için bu gece Midnight Oil'i yakmam gerekir. zaman keman gibi

what does it mean well to be in perfect health  for example the doctor was attending her and  

sağlıklı olmak ne anlama geliyor, örneğin doktor onunla ilgileniyordu ve

presently he pronounced her fit as a fiddle  or my grandmother's 89 but she's as fit as a

şu anda onun keman gibi sağlıklı olduğunu söyledi ya da büyükannem 89 ama o bir

fiddle kill two birds with one stone  to accomplish two different things  

keman kadar sağlıklı bunu başarmak için bir taşla iki kuş vur aynı anda iki farklı şey

things at the same time for example by studying  while I commute I can kill two birds with one  

örneğin işe gidip gelirken ders çalışarak bir taşla iki kuş vurabilirim

stone we always emphasize to kill two birds  with one stone when we learn English we must  

İngilizce öğrenirken bir taşla iki kuş vurmayı her zaman vurgularız

make more views of it Miss the boat do you  know what this phrase mean simple to miss an

onu daha çok görmemiz gerekir tekneyi özledim biliyor musun bu cümle ne anlama geliyor basit bir fırsatı kaçırmak

opportunity example I missed the boat  on investing in that company when its  

örnek hisse senetleri ucuzken o şirkete yatırım yaparken tekneyi kaçırdım

stocks were cheap or buy your shirts  in the company now or you'll miss the

veya şirketten gömleklerinizi şimdi alın yoksa

boat on the bow it means doing a good  job being prompt or being responsible

pruvadaki tekneyi kaçıracaksınız hızlı olmak iyi bir iş yapmak demektir ya da sorumlu olmak,

for example our project leader is really  on the bowl and keeps everything running

örneğin proje liderimiz gerçekten işin içinde ve her şeyin

smoothly she really isn't the bow she's bought  houses and auctions so she knows what she's

yolunda gitmesini sağlıyor o gerçekten öyle değil o satın aldığı evler ve müzayedeler bu yüzden ne yaptığını biliyor

doing another common phrase is taste of your  own medicine I'll tell you what it means

başka bir yaygın ifade de kendi ilacınızın tadına bakmaktır size anlatacağım ne demek

this phrase means to experience the  same unpleasantness that you've given

bu tabir başkalarına örnek verdiğin aynı tatsızlığı yaşamak anlamına geliyor

others example I don't feel at all sorry that  people are calling you names you're getting a  

insanların sana lakap takmasına hiç üzülmüyorum

taste of your own medicine he finally got  a taste of his own medicine when he was  

kendi ilacının tadına bakıyorsun o sonunda kendi ilacının tadına varıyor

treated the same way he treats others what else  When Pigs Fly it is something that will never

diğerlerine nasıl davranıyorsa öyle davrandı Domuzlar Uçtuğunda bu asla olmayacak bir şey, örneğin

happen for example sure he'll  pay for the drinks when picks

kazmalar uçtuğunda içeceklerin parasını ödeyeceğinden emin

fly she claims she'll finish the entire project  by tomorrow but I think that will happen when  

o tüm projeyi yarına kadar bitireceğini iddia ediyor ama bence bu olacak domuzlar uçtuğunda

pigs fly another common expression is oh no  we don't have time for more I have classes  

başka bir yaygın ifade de ah hayır daha fazlası için vaktimiz yok derslerim var

but if you really liked this video please like  and comment you can also share it with your

ama eğer bu videoyu gerçekten beğendiyseniz lütfen beğenin ve yorum yapın arkadaşlarınızla da paylaşabilirsiniz

friends we love teaching you new words and phrases  so you can speak Advanced English take care I hope  

size yeni kelimeler ve ifadeler öğretmeyi seviyoruz böylece İleri İngilizce konuş kendine iyi bak umarım

you liked this conversation if you could improve  your English a little more please subscribe to  

bu sohbeti beğenmişsindir eğer İngilizceni biraz daha geliştirebilirsen lütfen kanala abone ol

the channel and share this video with a friend  and if you want to support this channel you  

ve bu videoyu bir arkadaşınla paylaş ve bu kanala destek olmak istiyorsan

can join us or click on the super thanks button  thank you very much for your support take care

bize katılabilir veya süper teşekkürlere tıklayabilirsin butonu desteğiniz için çok teşekkür ederim kendinize iyi bakın