Improve English Speaking Skills (Advanced English words and phrases) English Conversation Practice

David hello I'm so happy to see you do you  want another Advanced English class good  

David merhaba sizi gördüğüme çok sevindim başka bir İleri İngilizce dersi ister misiniz günaydın

morning teacher exactly that's why  I'm here this is the teacher Peter

öğretmenim tam da bu yüzden buradayım bu öğretmen Peter

Savala good morning everyone I'm happy to be  here with all of you today I love teaching  

Savala günaydın herkese bugün hepinizle burada olmaktan mutluyum seviyorum İngilizceyi mükemmel öğretiyorum

English excellent because I need you to  teach us some important Advanced English

çünkü bize bazı önemli İleri Düzey İngilizce ifadeleri öğretmenizi istiyorum,

phrases so we can improve our English and  with practice be able to speak as a native

böylece İngilizcemizi geliştirebiliriz ve pratik yaparak anadili olarak konuşabilmemiz için

speaker it is very good that they want to  learn Advanced English I am very proud of  

İleri Düzey İngilizce öğrenmek istemeleri çok güzel Hepsiyle gurur

all of you and of of course I will help you  improve your English take notes and practice  

duyuyorum sen ve tabii ki İngilizceni geliştirmene yardım edeceğim not al ve pratik yap

it will help you a lot let's start with the  phrase make it work have you ever heard this

sana çok faydası olacak haydi make it work cümlesiyle başlayalım bu

expression I think I have but I don't  remember please teach us how to use

ifadeyi hiç duydun mu sanırım duydum ama hatırlamıyorum lütfen bize nasıl yapılacağını öğret işe yaraması için kullanmak,

it to make it work means to make the best out  of a terrible situation do what you can with  

berbat bir durumdan en iyi şekilde yararlanmak anlamına gelir, sahip olduklarınızla elinizden geleni yapın,

what you have I will give you some examples  so you can understand this English phrase

bu İngilizce ifadeyi daha iyi anlayabilmeniz için size bazı örnekler vereceğim

better because of the pandemic I have  had to stay home work and take care of  

salgın nedeniyle evde çalışmak zorunda kaldım ve çocuklarla ilgilenmek zorundaydım

the kids I had to make it work another  example I can only go to the store once  

bunu çalıştırmam gerekiyordu başka bir örnek ayda sadece bir kez mağazaya gidebiliyorum

a month I had to make it work or my  wife had another family before I met  

onu ​​çalıştırmam gerekiyordu ya da karımın

her but we make it work another phrase is  where what or why on Earth a very known

onunla tanışmadan önce başka bir ailesi vardı ama biz çalıştırıyoruz başka bir ifade nerede ne ya da neden bu çok bilinen bir

phrase we use this phrase to express the idea  of us or another person being clueless about

ifadeyi bizim ya da başka bir kişinin bir şey hakkında bilgisiz olduğu fikrini ifade etmek için kullanıyoruz

something this usually happens when you  haven't seen or heard something in a long

bu genellikle bir şeyi uzun zamandır görmediğiniz ya da duymadığınız zaman olur,

time I'll give you some examples  where on Earth did you find my Mom's

size bazı örnekler vereceğim Dünya annemin

necklace why on Earth would anyone want to  do that or what on Earth were you thinking  

kolyesini buldun mu, neden biri bunu yapmak istesin ya da ne düşünüyordun

another why on Earth will he jump off  that building when he said life was so

başka bir şey, o hayatın çok güzel olduğunu söylediğinde neden o binadan atlasın

good another expression some may argue this  phrase can be used in a negative and in a  

başka bir ifade, bazıları bu ifadenin kullanılabileceğini iddia edebilir olumsuz ve

positive way it is being used to express  different viewpoints I can give you some

olumlu anlamda farklı bakış açılarını ifade etmek için kullanılıyor. Size bazı

examples Colombia is a great friendly place to  live however some may argue that it has crazy  

örnekler verebilirim Kolombiya yaşamak için harika bir dost canlısı yer ancak bazıları bunun çılgın bir

traffic in Winter it is very cold but some may  argue that during the day it is really hot some  

trafik olduğunu iddia edebilir, kışın çok soğuktur ama bazıları da şunu iddia edebilir: gün boyunca hava gerçekten çok sıcak, bazıları

may argue that children today have it better  today than when the older generation went to

bugünün çocuklarının eski neslin okula gittiği zamana göre daha iyi durumda olduğunu iddia edebilir,

school it's a very famous expression so I  recommend you to use it in your everyday

bu çok ünlü bir ifade, bu yüzden bunu günlük yaşamınızda kullanmanızı öneririm,

life it's a great expression to express  your opinion about any topic don't wait for  

bu konudaki düşüncelerinizi ifade etmek için harika bir ifade. herhangi bir konu doğru zamanı beklemeyin

the right time you can start using this and the  other phrases in any conversation more advanced

bunu ve diğer ifadeleri herhangi bir konuşmada kullanmaya başlayabilirsiniz daha gelişmiş ifadeler

phrases all right another good  expression is take something

tamam başka bir güzel ifade bir şeyler almaktır

up this phrase is used to express that  someone has started something new for  

bu ifade birisinin yeni bir şeye başladığını ifade etmek için kullanılır, örneğin

example last year I took up tennis it  means I started learning or practicing  

geçen yıl Tenise başladım,

tennis I took up learning English  since the pandemic began many people

tenis öğrenmeye veya pratik yapmaya başladım demektir Pandemi başladığından beri İngilizce öğrenmeye başladım birçok insan

did I love animals so I took up a job  as a veterinarian I'd like to do that  

hayvanları seviyor muydum bu yüzden veteriner olarak işe başladım Bir ara bunu yapmak isterim

sometime another phrase is to make ANS meet  this means that you have a tight budget

başka bir tabir de ANS yapmaktır bunu karşılamak bütçenizin kısıtlı olduğu anlamına gelir

you don't have a lot of money to spend  but you make it work like the last

harcayacak çok fazla paranız yok ama son

expression you find Creative Solutions  to find the money you need to cover your

ifadede olduğu gibi çalışmasını sağlıyorsunuz masraflarınızı karşılamak için ihtiyacınız olan parayı bulmak için Yaratıcı Çözümler

expenses for example I had to work extra  hours just to make n smid another one she  

örneğin fazladan çalışmak zorunda kaldım saatler sadece bir başkasıyla tanışmak için

can no longer make end meet she can no  longer earn enough money for food rent

artık geçinemiyor artık yiyecek kirası için yeterli para kazanamıyor

Etc that's it it means that's enough  like when you're tired of something  

Vs bu bu yeterli demektir, örneğin bir şeyden bıktığınızda,

for example somebody is insisting you  to buy a product then you say that's  

örneğin birisi bir ürün almanız için ısrar ediyorsa o zaman sorun değil diyorsun,

it okay that's it you can go now I came  here just to visit the museum and that's

bu kadar gidebilirsin ben buraya sadece müzeyi ziyaret etmek için geldim ve bu kadar

it another phrase is to make do it  means to get along with what is at

başka bir ifade yapmak bunu yapmak elindekiyle geçinmek anlamına geliyor

hand maybe you have some challenges but  you're still working hard to achieve your

belki bazı zorlukların var ama hala çalışıyorsun Hedeflerinize ulaşmanız zor

goals you're paying your bills you're paying  your rent you're making due another example  

Faturalarınızı ödüyorsunuz Kiranızı ödüyorsunuz Başka bir örnek nedeniyle kazanıyorsunuz

I can't afford a new code so I have  to make do with this one did you get

Yeni bir kod almaya gücüm yetmiyor bu yüzden bununla yetinmek zorundayım Aldınız mı bunu bulabileceğimizi

it to find that we can use this to express  an opinion more formally maybe in a meeting  

bulmak için bunu bir fikri daha resmi bir şekilde ifade etmek için kullanın, örneğin bir toplantıda,

for example I find that if I leave the  house before 7 there's not a lot of

eğer evden saat 7'den önce ayrılırsam çok fazla

traffic I find that as you get older you  learn what your own strengths and limitations

trafik olmadığını fark ettim ki, yaşlandıkça kendi güçlü yönlerinizin ve sınırlamalarınızın ne

are another phrase is and  this is important to get into

olduğunu başka bir ifadeyle öğrenirsiniz ve bu önemli bir şeye girmek

something this phrase means to start  something or to become interested in

bu cümle bir şeye başlamak veya bir şeye ilgi duymak anlamına gelir

something maybe you want to get into a new  hobby or explore a new skill then you can

belki yeni bir hobi edinmek veya yeni bir beceri keşfetmek istersiniz o zaman

say lately I've been really getting  into sports that are in nature or  

son zamanlarda gerçekten doğası gereği sporlarla ilgileniyorum diyebilirsiniz veya

what have you been getting into  this means what have you been up

ne yapıyorsun bu şu anlama geliyor ne yapıyorsun

to or what have you been doing lately  I've been getting into swimming for  

ya da son zamanlarda ne yapıyorsun yüzmeye başlıyorum örneğin

example to handle something  this phrase means to manage it

bir şeyi halletmek için bu cümle onu başarılı bir şekilde yönetmek anlamına geliyor

successfully for example are you able to  handle all all of your work or are you

örneğin hepsini halledebiliyor musun işiniz ya da bunaldınız mı

overwhelmed or I'm not handling it very  well I think I need a hand to help me handle

ya da pek iyi idare edemiyorum sanırım halletmeme yardım edecek bir ele ihtiyacım var

it another expression to miss the  point it means that it went over  

başka bir ifade noktayı kaçırmak için bu, kafanızı aştığı

your head or you didn't understand  something if you miss the point of  

ya da bir şeyi kaçırırsanız anlamadığınız anlamına gelir Duyduğunuz ya da okuduğunuz bir şeyin amacını

something you hear or read you  don't understand what it really

anlamıyorsunuz,

means for example I think you missed  the point so let me explain what I

örneğin sanırım asıl noktayı kaçırdınız o yüzden ne demek istediğimi açıklamama izin verin,

meant if she thinks it's losing the money  that bothers me then she's missing the

eğer beni rahatsız eden şeyin parayı kaybetmek olduğunu düşünüyorsa o zaman bunun tedavi edildiği noktayı

point it's being treated like a fool that  bothers me another another great expression  

kaçırıyor demektir beni rahatsız eden bir aptal gibi öğrenmen gereken başka bir harika ifade de

you should learn is oh no no it's very  late I need to start my class I'm really

ah hayır hayır çok geç dersime başlamam gerekiyor gerçekten üzgünüm

sorry but I can help you with more advanced  phrases in the next video only if you want  

ama bir sonraki videoda sana daha gelişmiş ifadeler konusunda yardımcı olabilirim ancak eğer

it I hope you liked this conversation if you  could improve your English a little more please  

istersen umarım bu sohbeti beğenmişsinizdir eğer ingilizcenizi biraz daha geliştirebilirseniz lütfen

subscribe to the channel and share this video with  a friend and if you want to support this channel  

kanala abone olun ve bu videoyu bir arkadaşınızla paylaşın ve bu kanala destek olmak istiyorsanız

you can join us or click on the super thanks  button thank you very much for your support take

bize katılabilir veya süper teşekkür butonuna tıklayabilirsiniz çok teşekkür ederim desteğin kendine iyi

care

bak