Improve English Speaking Skills (Advanced words and phrases) English Conversation Practice

good morning everyone and good  morning teacher welcome to Tangerine

herkese günaydın ve günaydın öğretmenim Tangerine TV'ye hoş geldiniz

TV good morning Sam and hello to all the  students watching this video thanks for inviting

günaydın Sam ve bu videoyu izleyen tüm öğrencilere merhaba

me it's a pleasure to have you here with us today  you always give us valuable information about  

beni davet ettiğiniz için teşekkürler bugün sizi burada aramızda görmek bir zevk, bize her zaman

English and I'm so happy to do that the students  need to know Advanced words and phrases in

İngilizce hakkında değerli bilgiler veriyorsunuz ve ben çok iyiyim bunu yapmaktan mutluyum öğrencilerin İngilizce'deki ileri düzey kelimeleri ve cümleleri bilmesi gerekiyor

English that's true and it's good you  mention that what are you going to teach us

bu doğru ve bugün bize ne öğreteceğinizi söylemeniz iyi oldu

today I will teach you Advanced words and  phrases related to love what do you think  

size aşkla ilgili ileri düzey kelimeler ve ifadeler öğreteceğim ne düşünüyorsunuz

I I think that's great we love to learn  about idioms and advanced vocabulary let's

bunun harika olduğunu düşünüyorum deyimler ve ileri düzeyde kelime öğrenmeyi seviyoruz hadi başlayalım

start love is an integral part of our Lives  just like friendship love is the theme of  

aşk tıpkı arkadaşlık gibi hayatımızın ayrılmaz bir parçasıdır aşk şiirlerin şarkıların ve filmlerin temasıdır

poems songs and movies but sometimes love  is blind yeah we will start with that phrase  

ama bazen aşk kördür evet o cümleyle başlayacağız

what does it mean when we fall in love we  don't notice the flaws and short comings of  

düştüğümüzde ne anlama gelir aşıkken diğer kişinin kusurlarını ve eksikliklerini fark etmeyiz

the other person for example have you seen  Mike's new girlfriend Love is Blind I must

mesela Mike'ın yeni kız arkadaşını gördün mü Aşk Kördür söylemeliyim

say or Angela had closed eyes and bowed legs  but Tom doesn't see it love is blind a similar  

ya da Angela'nın gözleri kapalı ve bacakları eğikti ama Tom bunu görmüyor aşkın körüdür benzer

idiom Love at First s means to fall in love  at the drop of a head without knowing the

İlk başta Aşk deyimi, sadece bir annenin sevebileceği bir yüzü tanımadan, göz açıp kapayıncaya kadar aşık olmak demektir

person a face only a mother could love  that's another phrase I have heard a

bu da başka bir tabirdir çok duydum

lot I mean we always look young and beautiful  to our mother even if you break out in pimples  

yani kırılsanız bile annemize hep genç ve güzel görünürüz Sivilceleriniz çıktığında

or the first wrinkles appear on your face  your mother will still say that her child  

ya da yüzünüzde ilk kırışıklıklar belirdiğinde anneniz yine de çocuğunun

is the most beautiful of all nevertheless this  idiom in English means not very attractive I'm

en güzeli olduğunu söyleyecektir yine de İngilizce'deki bu deyim pek çekici değil anlamına gelir Üzgünüm

sorry for example despite the fact that she  has a face only a mother could love she's  

örneğin sadece bir yüzü olmasına rağmen annem sevebilir o

the best girl for me or my favorite  boxer has a face only a mother could

benim için en iyi kız ya da en sevdiğim boksörün bir yüzü var sadece bir anne sevebilir

love another expression is all fair in Love  and War I'm sure you have heard this expression  

başka bir ifade aşk ve savaş'ta her şey adil eminim bu ifadeyi daha önce duymuşsunuzdur bu

before it means there are no rules when it  comes to love and finding someone to love  

söz konusu olduğunda hiçbir kural olmadığı anlamına gelir Aşk ve sevilecek birini bulma

do you agree for example Bob sent Betty flowers  even though she's dating Bill olds fair in love  

konusunda hemfikir misiniz örneğin Bob, Bill Olds'la aşkta ve sözde adil bir şekilde çıkmasına rağmen Betty'ye çiçek gönderdi

and word or Alice thinks that all fair in  love and word so she started flirting with  

ya da Alice aşkta ve sözde her şeyin adil olduğunu düşünerek

a rich married man love makes the world go  round I love this expression that's true for

zengin ve evli bir adamla flört etmeye başladı aşk dünyayı güzelleştirir yuvarlak Bu ifadeyi seviyorum bu

me the meaning this idiom in English  means that love is the principal force  

benim için doğru anlamı İngilizce'deki bu deyimin anlamı sevginin

in human life for example I wish the Nations  could stop fighting it's love that makes the  

insan yaşamındaki temel güç olduğu anlamına gelir örneğin Keşke Milletler kavga etmeyi bırakabilseler dünyayı döndüren aşktır

world go round or I believe that lops  makes the world go round don't you think

ya da lopların dünyayı döndürdüğüne inanıyorum sizce de

so another love idiom is LoveHate relationship  sometimes this refers to a situation where  

başka bir aşk deyimi AşkNefret ilişkisidir bazen bu,

feelings no longer exist between the couple  but they still stay together simply out of  

çift arasında duyguların artık var olmadığı ancak

habit or perhaps the couple cannot go even one  day without arguing but they still love each

alışkanlıktan dolayı hala birlikte kaldıkları veya belki de çiftin bir gün bile tartışmadan gidemediği ancak birlikte oldukları bir durumu ifade eder. birbirimizi hala seviyoruz

other I'm sure we everyone know at  least one of these kind of relationships

eminim hepimiz bu tür ilişkilerden en az birini biliyoruz

some people consider this kind of  relationship completely normal that's  

bazı insanlar bu tür ilişkileri tamamen normal buluyor bu

not my case oh examples Jake's friends wonder  why he's still together with Mary they have  

benim durumum değil ah örnekler Jake'in arkadaşları onun neden hala Mary ile birlikte olduğunu merak ediyorlar onların

a LoveHate relationship or I had a sort  of LoveHate relationship with my brother

bir LoveNefret ilişkisi var ya da ben kardeşimle bir nevi Aşk-Nefret ilişkisi vardı

make laugh not wor a well-known song  by John Lennon says Make Love Not wor  

güldürmek değil John Lennon'ın çok iyi bilinen bir şarkısında "Make Love Not" diyor,

remember well this English idiom can  be used in different situations for

iyi hatırlayın bu İngilizce deyim farklı durumlarda kullanılabilir, örneğin,

example stop fighting you to Make  Love Not wor I guess this argument  

sizinle kavga etmeyi bırakın Make Love Not'u sanırım bu argüman

is senseless that's Make Love Not work  and that's true why do you keep fighting  

anlamsız bu Make Love Değil işe yaramıyor ve bu doğru neden kavga edip duruyorsunuz

guys make laugh please not worry another  expression poy love what does this phrase

beyler güldürün lütfen endişelenmeyin başka bir ifade poy love bu ifade ne

mean this idiom in English refers to  love between young people that isn't  

anlama geliyor İngilizce'deki bu deyim gençler arasındaki aşka gönderme yapıyor ve ciddi bir aşk değil

serious infatuation for example  look at them it must be Pap up

örneğin bak onlara göre Pap up olmalı

or my brother started dating a girl but Mom  says it's just po love and it will pass soon  

ya da ağabeyim bir kızla çıkmaya başladı ama annem bunun sadece aşk olduğunu ve yakında geçeceğini söylüyor

love will find a way it means that if two  people who love each other really want to  

aşk bir yolunu bulacak bu demek oluyor ki birbirini seven iki kişi gerçekten

be together they will find a way even though  it may not be easy sounds romantic right one

birlikte olmak istiyorsa bir tane bulacaklar kolay olmasa da kulağa romantik geliyor değil mi bir

example biiian and Steve got married after not  seeing each other for six years someone said  

örnek biiian ve Steve birbirlerini altı yıl görmedikten sonra evlendiler birisi dedi ki

love will find a way if you are in love you will  overcome any obstacles in order to be together  

aşk bir yolunu bulacak eğer aşıksan birlikte olabilmek için her türlü engeli aşacaksın

love will find a way absence makes the heart grow  fer personally speaking I don't think this is

aşk olacak Kişisel olarak konuşursak, yokluğun kalbi büyütmesinin bir yolunu bulun Bunun doğru olduğunu düşünmüyorum

true or maybe yes I don't know  well you may be wondering the

ya da belki evet, iyi bilmiyorum, anlamını merak ediyor olabilirsiniz, bunun

meaning it means that people's feelings  for each other grow stronger when they are

anlamı, insanların birbirlerine karşı duygularının, ayrı olduklarında güçlenmesi anlamına geliyor

apart oh and if medium with the  opposite meaning is familiarity breeds

ah ve zıt anlam taşıyan ortam aşinalıksa

content this means that when people spend too  much time together they begin to dislike each

içerik bu, insanlar birlikte çok fazla zaman geçirdiklerinde birbirlerinden hoşlanmamaya başladıkları anlamına geliyor

other examples to calm me down he told  me that absence makes the heart grow

beni sakinleştirmek için örnekler bana yokluğun kalbi daha da büyüttüğünü söyledi seni

fonder love you to the moon and back  it means you love them as much as you  

aya kadar seviyorum ve geri dönüyorum bu onları olabildiğince çok sevdiğiniz anlamına

can possibly imagine loving someone the meaning  

geliyor birini sevdiğinizi hayal edin, bunun anlamı

is clear if you love someone to the  moon and back you really love them a

açıktır eğer birini aya kadar seviyorsanız onu gerçekten çok seviyorsunuzdur

lot for example Mary you are the only  woman in my life I love you to the moon and

örneğin Mary sen benim hayatımdaki tek kadınsın seni aya kadar seviyorum ve

back have a crush it means to be be  attracted to someone who may or may  

aşık olmak çekici olmak demektir aynı şekilde hisseden veya hissetmeyen birine,

not feel the same way for example many of  them have a crush on him though he seems

örneğin çoğu ona aşıktır, ancak

unapproachable a match made in heaven  many people dream to have something like

ulaşılmaz görünse de, cennette yapılan bir eşleşme birçok insan böyle bir şeye sahip olmayı hayal eder,

that it means people who are perfectly  Suited for one another and will likely be  

bu, birbirlerine mükemmel şekilde uyan insanlar anlamına gelir ve muhtemelen

together forever for example Tim and liily are  truly a match made in heaven they look great

sonsuza kadar birlikte olacağız örneğin Tim ve Liily gerçekten harika bir çiftler

together well there are more examples  but I guess we don't have much time for

birlikte harika görünüyorlar yani daha fazla örnek var ama sanırım şimdilik fazla zamanımız yok

now yeah sadly we need to say goodbye but  we'll be back back to give you more advanced

evet ne yazık ki veda etmemiz gerekiyor ama geri döneceğiz size daha gelişmiş

vocabulary of course I guess if the students  like this information please let us know I hope  

kelime dağarcığı vermek için geri dönüyorum sanırım öğrenciler bu bilgiyi beğenirse lütfen bize bildirin umarım bu

you liked this conversation if you could improve  your English a little more please subscribe to  

sohbeti beğenmişsinizdir eğer İngilizcenizi biraz daha geliştirebilirseniz lütfen kanala abone olun

the channel and share this video with a friend  and if you want to support this channel you can  

ve bu videoyu bir arkadaşınızla paylaşın ve eğer Bu kanala destek olmak istiyorsanız

join us or click on the super thanks button  thank you very much for your support take

bize katılabilir veya süper teşekkür butonuna tıklayabilirsiniz desteğiniz için çok teşekkür ederim kendinize iyi

care

bakın