Weekly English Words with Alisha - Top SAT words

Top SA... Oh, hi! Sorry, I forgot to say hi again. Hi, everybody, and welcome back to

En iyi SA... Oh, merhaba! Üzgünüm, yine merhaba demeyi unuttum . Herkese merhaba, Weekly Words'e tekrar hoş geldiniz

Weekly Words. This week the topic is going to be... SAT words. Words that students who

. Bu hafta konumuz... SAT kelimeleri olacak.

are studying for the SAT. The SAT is a kind of college preparatory test or a test that

SAT için okuyan öğrencilerin söylediği sözler. SAT, bir tür kolej hazırlık sınavı veya

students take usually to apply for colleges. The words are typically fairly challenging

öğrencilerin genellikle kolejlere başvurmak için girdikleri bir sınavdır. Sözcükler genellikle

for high school students, and these are some other words that might cause trouble for some

lise öğrencileri için oldukça zorlayıcıdır ve bunlar da bazı insanlar için sorun yaratabilecek başka sözcüklerdir

people. So let's begin.

. Öyleyse başlayalım.

The first word is “assiduous.” “Assiduous” is a word that means somebody who is “persistent”

İlk kelime "özenli" dir. "Özenli", "inatçı"

or who is a always trying to do their best to work really, really hard. You might have

veya gerçekten, gerçekten çok çalışmak için her zaman elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan biri anlamına gelen bir kelimedir .

a coworker who is “assiduous.” I suppose you could also use it if you're just describing

"Çalışkan" bir iş arkadaşınız olabilir.

anything that's hard-working, like ants, for example, you might say, “Ants are very assiduous

Karıncalar gibi çalışkan herhangi bir şeyi tarif ediyorsanız da kullanabilirsiniz, örneğin, “Karıncalar çok çalışkan

creatures. They work hard. They can lift more than their own body weight.” Okay, that’s

yaratıklar. Sıkı çalışıyorlar. Kendi vücut ağırlıklarından daha fazlasını kaldırabilirler.” Tamam, bu

pretty good.

oldukça iyi.

Next. “Intuitive.” “Intuitive.” Someone who is “intuitive” is someone who has

Sonraki. "Sezgisel." "Sezgisel." "Sezgisel" biri,

a good instinct, or they’re able to sense what the right thing is to do without, you

iyi bir içgüdüye sahip olan veya doğru şeyin ne olduğunun

know, having to be taught what the right thing is. So let's say, maybe you’re going surfing

öğretilmesi gerekmeden yapılması gereken doğru şeyin ne olduğunu hissedebilen kişidir. Diyelim ki, belki de

for the first time, and it comes to you really, really easily after just your first couple

ilk kez sörf yapacaksınız ve ilk çift denemenizden sonra gerçekten çok kolay geliyor

tries. Your friends might say, “Wow, you're really intuitive.” You know how to do this

. Arkadaşlarınız "Vay canına, gerçekten sezgiselsin" diyebilir. Bunu nasıl yapacağını biliyorsun

without, you know, having to take a lesson or anything. Great job! A good trait to be intuitive.

, bilirsin, ders almak zorunda kalmadan. İyi iş! Sezgisel olmak için iyi bir özellik.

“Precocious.” “Precocious” is another usually a positive word. “Precocious is

"Erken gelişmiş." "Erken gelişmiş" başka bir genellikle olumlu bir kelimedir. "Erken gelişmiş

usually used for children, children who are kind of strangely talented

genellikle çocuklar için kullanılır,

at something even when they're very, very little. So maybe you've seen on YouTube a

çok, çok küçük olduklarında bile bir konuda garip bir şekilde yetenekli olan çocuklar . Belki de YouTube'da beş yaşında olmasına rağmen

kid who can play the piano extremely well even though he or she is five years old.

son derece iyi piyano çalan bir çocuk görmüşsünüzdür .

We might say, “He’s precocious,” or “She's a precocious child.” She can do

"O erken gelişmiş" veya "O erken gelişmiş bir çocuk" diyebiliriz.

so much but she's so young. It’s usually a very impressive thing that the kids are

Çok şey yapabilir ama çok genç. Genellikle çocukların yapabildikleri çok etkileyici bir şeydir

able to do.

.

Alright, the next one is “evanescent.” “Evanescent.” Evanescent. “Evanescent

Pekala, bir sonraki "geçip giden". "Kayıp." uçucu. “Evanescent,

is another adjective which means something that fades away rather quickly or something

oldukça hızlı bir şekilde kaybolan veya çok kısa ömürlü bir şey anlamına gelen başka bir sıfattır

that's very short-lived. Oh, to be very romantic about it, you might say, “The scent of her

. Oh, bu konuda çok romantik olmak için, "Parfümünün kokusu

perfume was very evanescent.” You could smell it for a brief moment, and then it faded

çok uçucuydu" diyebilirsiniz. Kısa bir an için kokusunu alabiliyordunuz ve sonra

away. Ooh, that was kinda nice.

kayboldu. Ooh, bu çok hoştu. Bir

The next word is “anecdote.” An “anecdote” is usually some kind of a short, funny story

sonraki kelime "anekdot". Bir "anekdot" genellikle, başınıza gelen bir olayın yeniden anlatıldığı kısa, komik bir hikayedir

that’s a retelling of an event that happened to you. It might be a written story or a spoken

. Yazılı bir hikaye veya sözlü bir

story. “Oh! Wanna hear an anecdote about my last trip to Bali? It was hilarious.”

hikaye olabilir. "Ah! Bali'ye yaptığım son seyahatle ilgili bir anekdot duymak ister misin? Komik oldu."

I don’t know that I’d ever say that though. It's not something you’d use so much in

Yine de bunu söyleyeceğimi bilmiyorum. Sıradan bir sohbette çok fazla kullanacağın bir şey değil

casual conversation. I feel like a critic might write this word about someone else’s

. Bir eleştirmen, başka birinin yazısı hakkında bu kelimeyi yazabilirmiş gibi hissediyorum

writing. “The anecdotes she chooses to include in her writing are very humorous,” for example.

. Örneğin, "Yazısına dahil etmeyi seçtiği anekdotlar çok komik".

Okay, well, we learned a few SAT words that, um, students might have trouble with when

Pekala, öğrencilerin lise yıllarında sınava çalışırken sorun yaşayabilecekleri birkaç SAT kelimesi öğrendik

they're studying for the test in their high school years. I hope that you find some of

. Umarım

these words useful and can use them in your daily life as well. Thanks for joining us

bu kelimelerden bazılarını faydalı bulursunuz ve günlük yaşamınızda da kullanabilirsiniz. Bu hafta bize katıldığınız için teşekkürler

this week, and I'll see you again next time. Bye-bye!

, bir dahaki sefere görüşürüz. Güle güle!