Lesson 92 👩‍🏫Basic English with Jennifer👩🏽‍🎓👨‍🎓"Will" and "Be going to"

Hi everyone. I'm Jennifer from English with Jennifer. Let's study basic English

Herkese selam. Ben Jennifer ile İngilizce'den Jennifer. Birlikte temel İngilizce çalışalım

together. Subscribe and watch all of my lessons. You can study with my students

. Abone olun ve tüm derslerimi izleyin . Öğrencilerim

Flavia and Andreia.

Flavia ve Andreia ile çalışabilirsiniz.

Do you enjoy the weekend? I think we all do. It's a time to relax,

Hafta sonunun tadını çıkarıyor musun? Bence biz hepimiz yaparız. Rahatlama zamanı,

a time to do some housework, and a chance to go out and have fun. I'm going to talk

biraz ev işi yapma zamanı ve dışarı çıkıp eğlenme şansı.

about weekend plans with Flavia and Andreia. Listen.

Flavia ve Andreia ile hafta sonu planları hakkında konuşacağım . Dinlemek.

All right. So we've practiced "will" for the future.

Elbette. Bu yüzden gelecek için "irade" pratiği yaptık.

There are more ways to talk about the future, especially with plans.

Gelecek hakkında konuşmanın daha çok yolu var, özellikle planlarla. Hafta sonu

If I want to know your plans for the weekend,

için planlarını öğrenmek istersem ,

what can I ask? Do you know? ...Often we ask, "What are you doing this weekend?"

ne sorabilirim? Biliyor musunuz? ...Sık sık "Bu hafta sonu ne yapıyorsun?"

"Do you have plans?"

"Planın var mı?"

What what are you doing? What are you doing this weekend?

ne yapıyorsun Bu hafta sonu ne yapıyorsun? Senin

Do you have any plans? These are common questions. "Have" is right now. I have plans

bir planin var mi? Bunlar yaygın sorulardır. "Var" tam şimdi.

for the weekend. Do you have any plans? Do you have any plans?

Hafta sonu için planlarım var. Senin bir planin var mi? Senin bir planin var mi?

That's why we use the present tense. Right now. Do you have plans for

Bu yüzden şimdiki zamanı kullanırız. Şu anda. haftasonu için bir planın var mı

the weekend? So I could ask, "Do you have any plans?"

? Bu yüzden, "Herhangi bir planın var mı?" diye sorabilirim.

Do you have any plans for the weekend?

Hafta sonu bir planın var mı?

Try asking this question. First, do you have any plans? Do you have any plans?

Bu soruyu sormayı dene. İlk olarak, herhangi bir planın var mı? Senin bir planin var mi?

Do you have any plans for the weekend? Do you have any plans for the weekend?

Hafta sonu bir planın var mı? Hafta sonu bir planın var mı? Senin

Do you have any plans? Do you have any plans?

bir planin var mi? Senin bir planin var mi?

Do you have any plans for the weekend?Do you have any plans for the weekend?

Hafta sonu için bir planın var mı? Hafta sonu için bir planın var mı?

Yeah. Do you have any plans for the weekend? No. Say, "No..." Not yet. Oh yeah! Not yet. Ah, nothing special.

Evet. Hafta sonu bir planın var mı? Hayır. "Hayır..." deyin Henüz değil. Ah evet! Henüz değil. Ah, özel bir şey yok.

Those are typical answers. Not yet. Nothing special. I don't know.

Bunlar tipik cevaplar. Henüz değil. Özel birşey yok. Bilmiyorum.

Do you have any plans for the weekend? Not yet. Not yet.

Hafta sonu bir planın var mı? Henüz değil. Henüz değil.

Say, "I'm still thinking about today." I don't know.

"Hala bugünü düşünüyorum" deyin. Bilmiyorum.

We can also ask, "What are you doing this weekend?" What are you doing this weekend? -- This is the present.

"Bu hafta sonu ne yapıyorsun?" diye de sorabiliriz. Bu hafta sonu ne yapıyorsun? -- Bu şimdiki zaman.

Present progressive. We can use the present progressive for the future.

Mevcut ilerici. Şimdiki ilericiyi gelecek için kullanabiliriz.

What are you doing this weekend?

Bu hafta sonu ne yapıyorsun?

Oh, I'm staying home. I need to clean the house. Something like that. I'm staying home.

Ah, evde kalıyorum. Evi temizlemem gerek. Bunun gibi bir şey. Evde kalıyorum.

Okay. When you answer, if you're thinking about your plans...because, "I don't know,"

Tamam aşkım. Cevap verdiğinde, planlarını düşünüyorsan... çünkü, "Bilmiyorum"

and then you begin to think, you can use "will." "Ah, I don't know. Um, I'll be home

ve sonra düşünmeye başlarsan, "irade" kullanabilirsin. "Ah, bilmiyorum. Şey,

all weekend. I'll probably do laundry. I'll clean. I'll watch some TV."

bütün hafta sonu evde olacağım. Muhtemelen çamaşır yıkayacağım. Temizleyeceğim. Biraz televizyon izleyeceğim."

I'm thinking and making plans. You can use "will." Right?

Düşünüyorum ve planlar yapıyorum. "Will" kullanabilirsiniz. Sağ?

So if you don't know yet, you can start to think and use "will," like, "Hmm. I'll do

Yani henüz bilmiyorsanız, "Hmm. Bunu yapacağım. Bunu yapacağım. Belki şunu yapacağım. Belki şunu yapacağım" gibi düşünmeye ve "irade" kullanmaya başlayabilirsiniz.

this. I'll do that. Maybe I'll do this. Maybe I'll do that." So think of one plan

." O yüzden hemen şimdi bir plan düşün

right now. What will you do? If I ask you, "What are you doing this weekend?" Say, "Hmm. I don't know."

. Ne yapacaksın? Sana "Bu hafta sonu ne yapıyorsun?" "Hmm. Bilmiyorum" deyin.

What are you doing this weekend? I don't know. And now make a plan with "will." Maybe I'll do laundry...

Bu hafta sonu ne yapıyorsun? Bilmiyorum. Ve şimdi "irade" ile bir plan yapın. Belki çamaşır yıkayacağım...

Maybe I'll clean my house.

Belki evimi temizlerim.

I'll clean. I'll probably clean. I'll probably clean my house. Or say, "I think I'll clean." "I think I'll clean the house."

temizlerim Muhtemelen temizleyeceğim. Muhtemelen evimi temizleyeceğim. Veya "Sanırım temizleyeceğim" deyin. "Sanırım evi temizleyeceğim."

I think I'll clean the house.

Sanırım evi temizleyeceğim.

What are you doing this weekend? I think I'll clean the house.

Bu hafta sonu ne yapıyorsun? Sanırım evi temizleyeceğim.

And I'll cooking? I'll cook. Cooking. I will...I'll walking the beach? Not "I'll walking." I'll walk.

Ve yemek yapacağım? yemek yapacağım Yemek pişirmek. Sahilde yürüyeceğim? "Yürüyeceğim" değil. Yürüyeceğim.

I'll walk on the beach. I'll take a walk. So you're thinking, "I don't know. I'll clean. I'll do laundry.

Sahilde yürüyeceğim. yürüyüş yapacağım Yani "Bilmiyorum. Temizlik yapacağım. Çamaşır yıkayacağım.

Maybe I'll take a walk on the beach." We're thinking right now and we're

Belki sahilde yürüyüş yaparım" diye düşünüyorsunuz. Şu anda düşünüyoruz ve

making our plans and we can use "will." If you know your plans, we can use "be going to."

planlarımızı yapıyoruz ve "irade"yi kullanabiliriz. Planlarınızı biliyorsanız, "be going to" kullanabiliriz.

You know. Be going to. This is...plans already made. I'm not thinking. I know.

Bilirsin. Gidiyor. Bu... çoktan yapılmış planlar. Düşünmüyorum. Biliyorum.

So if you ask me, "What are you doing this weekend?" "Oh, I'm going to see my brother,

Yani bana "Bu hafta sonu ne yapıyorsun?" "Ah, kardeşimi görmeye gideceğim

and we're going to have dinner together. And I'm going to have a picnic in the park.

ve birlikte akşam yemeği yiyeceğiz. Bir de parkta piknik yapacağım.

I know. I have plans. I know what I'm doing I'm going to see my brother. I'm going to have a picnic.

Biliyorum. Planlarım var. Ne yaptığımı biliyorum." Kardeşimi görmeye gidiyorum. Piknik yapacağım.

We can use "be going to" for our future plans:

Gelecek planlarımız için "going to" kullanabiliriz:

tonight, tomorrow, this weekend, next week. Be going to. Okay?

bu gece, yarın, bu hafta sonu, gelecek hafta. Gideceğim. Tamam mı?

Repeat after me. Use the simple present and present progressive. Do you have plans?

Benden sonra tekrar et. Basit şimdiki zamanı ve şimdiki zamanı kullanın. Planlarınız var mı?

Do you have any plans?

Planlarınız var mı?

Do you have plans for the weekend?

Hafta sonu için planlarınız var mı?

What are you doing this weekend?

Bu hafta sonu ne yapıyorsunuz?

Repeat after me. Let's use "will."

Benden sonra tekrar edin. "Will" kullanalım.

I don't know. Maybe I'll go to the beach.

Bilmiyorum. Belki sahile giderim.

I'm not sure yet. Maybe I'll just stay home.

Henüz emin değilim. Belki sadece evde kalırım.

So for future plans, we have "be going to" + a verb. For example. let's say

Yani gelecek planlarımız için "be gidiyoruz " + bir fiil var. Örneğin,

tonight, tomorrow, or next week, I'm going to visit a friend. So we have a form of BE

bu gece, yarın veya diyelim haftaya bir arkadaşımı ziyaret edeceğim.Yani bir BE biçimimiz var

(am, are, is). Right? I am going to visit. I'm going to visit a friend. Maybe tonight I

([ __ ], are, is). Değil mi? Ziyarete gidiyorum. Bir arkadaşımı ziyaret edeceğim. Belki bu gece

already know. I know we're going to see a movie. The verbs are "be going to." What do you hear?

zaten biliyorum. Bir film izleyeceğimizi biliyorum . Fiiller "going to". Ne duyuyorsun?

Something different. Slow and careful speech: I'm going to visit.

Farklı bir şey. Yavaş ve dikkatli konuşma: Ziyarete gidiyorum.

What you're going to hear often is "gonna." Gonna. I'm going to visit a friend.

Sık sık duyacağınız şey "olacak" olacaktır. Olacak. Bir arkadaşımı ziyaret edeceğim.

I'm gonna. I'm gonna visit. I'm gonna visit a friend. We're going to see a

Eceğim. ziyaret edeceğim Bir arkadaşımı ziyaret edeceğim. Bir

movie. We're gonna see. That's what you'll hear. So say it slowly

film izleyeceğiz. göreceğiz. Duyacağın şey bu. Bu yüzden

and carefully with me. I'm going to visit a friend. I'm going to visit a friend.

benimle yavaşça ve dikkatli bir şekilde söyle. Bir arkadaşımı ziyaret edeceğim. Bir arkadaşımı ziyaret edeceğim.

I'm gonna visit a friend. I'm gonna visit a friend.

Bir arkadaşımı ziyaret edeceğim. Bir arkadaşımı ziyaret edeceğim.

I'm going to visit a friend. I'm going to visit a friend.

Bir arkadaşımı ziyaret edeceğim. Bir arkadaşımı ziyaret edeceğim.

I'm gonna visit a friend. I'm gonna visit a friend.

Bir arkadaşımı ziyaret edeceğim. Bir arkadaşımı ziyaret edeceğim.

We're going to see a movie. We're going to see a movie.

Bir film izleyeceğiz. Bir film izleyeceğiz.

We're gonna see a movie. We're gonna see a movie.

Bir film izleyeceğiz. Bir film izleyeceğiz.

We're going to see a movie. We're going to see a movie.

Bir film izleyeceğiz. Bir film izleyeceğiz.

We're gonna see a movie. We're gonna see a movie.

Bir film izleyeceğiz. Bir film izleyeceğiz.

Uh-huh. But you'll also hear "going to" /ˈgo iŋ/

HI-hı. Ama aynı zamanda "going to" /ˈgo iŋ/

become "going." /goɪŋ/ Sometimes I say not "gonna," but "going." I'm going...going to... going to...

kelimesini "going" olarak duyacaksınız. /goɪŋ/ Bazen "olacak" değil, "gidecek" diyorum. Gidiyorum... Gidiyorum... Gidiyorum...

to going...I'm going to visit a friend. I'm going to visit a friend.

Gidiyorum... Bir arkadaşımı ziyaret edeceğim. Bir arkadaşımı ziyaret edeceğim.

We're going to see a movie. We're going to see a movie.

Bir film izleyeceğiz. Bir film izleyeceğiz.

So you will hear variation. I'm going to, I'm going to, I'm gonna.

Böylece varyasyon duyacaksınız. Gidiyorum, gidiyorum, gidiyorum.

We're going to, we're going to, we're gonna. You'll hear different

Gidiyoruz, gidiyoruz, gidiyoruz.

pronunciations of these verbs. Right? Very often in the fast speech and

Bu fiillerin farklı telaffuzlarını duyacaksınız. Sağ? Hızlı konuşmada ve

relaxed speech, you'll hear "gonna." "Gonna" does not sound very nice when you're

rahat konuşmada sıklıkla "olacak" ifadesini duyarsınız. Yavaş konuşurken "Gonna" kulağa pek hoş gelmiyor

speaking slowly. "We're gonna visit..." We're gonna visit. We're gonna visit. We're gonna see.

. "Ziyaret edeceğiz..." Ziyaret edeceğiz. ziyaret edeceğiz. göreceğiz.

It sounds better in faster speech. Okay? The question: Are you going to...

Daha hızlı konuşmada kulağa daha iyi geliyor. Tamam aşkım? Soru:

do something? Are you going to see a movie? Are you going to visit a friend?

Bir şey yapacak mısın? Bir film izleyecek misin? Bir arkadaşını ziyaret edecek misin?

Again, you'll have variation. Are you going to visit?

Yine, varyasyonunuz olacak. Ziyaret edecek misin?

Are you going to visit? Are you gonna visit. Mm-hmm. Right? So you...right now don't try to rush too fast.

Ziyaret edecek misin? ziyaret edecek misin? Mm-hmm. Sağ? Yani sen... şu anda çok hızlı koşmaya çalışma.

Let's use "going to." Are you going to see a movie? Are you going to see a movie?

"Gidiyor"u kullanalım. Bir film izleyecek misin? Bir film izleyecek misin?

Let's practice asking each other questions. I'll go first and I'll ask Flavia.

Birbirimize soru sorma alıştırması yapalım . Önce ben gideceğim ve Flavia'ya soracağım.

We're talking about this weekend. Are you going to wake up early? This weekend? Yeah.

Bu hafta sonundan bahsediyoruz. Erken mi uyanacaksın? Bu haftasonu? Evet.

No. No. Say, "I'm not going to wake up wake up early." Okay. You can ask Andreia a question.

Hayır. Hayır. "Erken uyanmayacağım" deyin. Tamam aşkım. Andreia'ya bir soru sorabilirsiniz.

Are you going to clean your apartment this weekend? Yes, I'm going to clean my

Bu hafta sonu daireni temizleyecek misin? Evet, evimi temizleyeceğim

house. Mm-hmm. Right. And the full answer is, "Yes, I'm going to clean my house." Or, "Yes, I am."

. Mm-hmm. Sağ. Ve tam cevap, "Evet, evimi temizleyeceğim." Veya "Evet, öyleyim."

Yes, I am. You can do long. You can do short. Yes. Yes, I am. You can ask me a question.

Evet benim. Uzun yapabilirsiniz. kısa yapabilirsin Evet. Evet benim. Bana bir soru sorabilirsin.

Are you going to stay up late? Yes, I'm going to stay up late. I usually stay up late all the time.

Geç mi kalacaksın? Evet, geç kalacağım. Genelde geç saatlere kadar ayakta kalırım.

So I'm going to stay up late tonight. I'm going to stay up late on Saturday.

O yüzden bu gece geç kalacağım. Cumartesi geç saatlere kadar ayakta kalacağım.

Yeah, I'm gonna stay up late. I'm gonna.

Evet, geç kalacağım. Eceğim.

I'm gonna stay up late. Are you going to sleep in tomorrow morning? Sleep in.

Geç kalacağım. Yarın sabah yatacak mısın?

"Sleep in" is sleep for a long time, 10...11. Because I know usually you wake up early.

"Uyku" uzun süre uyumak demektir, 10...11. Çünkü genellikle erken uyandığını biliyorum.

You have to go to school, but on the weekends, you don't have to. Right?

Okula gitmek zorundasın ama hafta sonları gitmek zorunda değilsin. Sağ?

So my question is, "Are you going to sleep in tomorrow morning?" Yes, I am.

Benim sorum şu, "Yarın sabah uyuyacak mısın?" Evet benim.

Are you going to call your family this weekend? Yes. Yes. I'm going to call my mom. Mm-hmm. Good.

Bu hafta sonu aileni arayacak mısın? Evet. Evet. Annemi arayacağım. Mm-hmm. İyi.

Are you going to study this weekend? Yes, I am. I need to because the next week...we have a test.

Bu hafta sonu ders çalışacak mısın? Evet benim. İhtiyacım var çünkü önümüzdeki hafta... bir testimiz var.

You could say, "Next week we have a test." Because a test...

"Haftaya sınavımız var" diyebilirsiniz. Çünkü test...

is a schedule. You can say, "Next week we have a test." ...You can say "we have." It's present.

bir programdır. "Haftaya sınavımız var" diyebilirsiniz. ..."Bizde" diyebilirsiniz. Bu mevcut.

It's okay. Next week we have a test. Next week I have a test.

Sorun değil. Gelecek hafta bir testimiz var. Gelecek hafta bir sınavım var.

Oh, "I'm going to..."? You can, but because a test is on a schedule,

Ah, "Ben..." mi? Yapabilirsiniz, ancak bir sınav bir programa,

the teacher's schedule, the school schedule, you can use "have."

öğretmenin programına, okul programına göre olduğundan, "sahip ol"u kullanabilirsiniz.

Next week I have a test. Next week I have a test. Okay. Whose turn? Is it your turn?

Gelecek hafta bir sınavım var. Gelecek hafta bir sınavım var. Tamam aşkım. Kimin sırası? sıra sende mi

Are you going to do laundry? Oh yes! I'm going to do a lot of laundry.

Çamaşır yıkayacak mısın? Oh evet! Bol bol çamaşır yıkayacağım.

Um, I always do a lot of laundry on Saturday, and yeah, I do some laundry on Sunday, too.

Cumartesi günleri her zaman çok çamaşır yıkarım ve evet, pazar günleri de biraz çamaşır yıkarım.

I'm going to do a lot of laundry tomorrow morning. Yeah, unfortunately. Are you going to go to gym tonight?

Yarın sabah bol bol çamaşır yıkayacağım. Evet ne yazık ki. Bu akşam spor salonuna gidecek misin?

Tonight? Yes. Yeah? Are you going to go to the gym tomorrow?

Bu akşam? Evet. Evet? yarın spor salonuna gidecek misin

Tomorrow? No. No? But you're going tonight. That's good.

Yarın? Hayır hayır? Ama bu gece gidiyorsun. Bu iyi.

Are you going to visit a museum this weekend? No, no, I'm not. No, I'm not.

Bu hafta sonu bir müzeyi ziyaret edecek misin? Hayır, hayır, değilim. Hayır, değilim.

Are you going to watch TV? Yes, I think I'll watch a little TV tonight.

Televizyon izleyecek misin? Evet, sanırım bu gece biraz televizyon izleyeceğim.

And see? I haven't made the plan. I'm thinking. Yeah, I think I'll

Ve bakın? Planı yapmadım. Düşünüyorum. Evet, sanırım

watch some TV tonight. Okay? So there's a difference. Often it's okay to use "will"

bu gece biraz televizyon izleyeceğim. Tamam aşkım? Yani bir fark var. Genellikle planlarınız için "will"

or "be going to" for your plans, but usually when we're thinking about our

veya "going to" kullanmakta bir sakınca yoktur, ancak genellikle planlarımız hakkında düşünürken

plans, we use "will." Yeah, I think maybe I'll watch some TV tonight.

"will" kullanırız. Evet, sanırım bu gece biraz televizyon izlerim.

But with the gym, she's going tonight. She knows. Yeah. She knows. Yes. She's going to go to the gym tonight.

Ama spor salonuyla bu gece gidiyor. O bilir. Evet. O bilir. Evet. Bu akşam spor salonuna gidecek.

Because she always goes on Fridays. I hope.

Çünkü o hep cuma günleri gidiyor. Umarım.

Repeat after me. Let's use "go" and "be going to."

Benden sonra tekrar et. Hadi "go" ve "going to" kelimelerini kullanalım.

Are you going out? Are you going to the movies?

Çıkıyor musunuz? sinemaya gidiyor musun

Are you going to visit your friend? Are you going to study all weekend?

Arkadaşını ziyaret edecek misin? Bütün hafta sonu ders çalışacak mısın? Son

Let's repeat those last two questions. We'll speak faster, and we'll use "gonna."

iki soruyu tekrar edelim. Daha hızlı konuşacağız ve "gonna" kullanacağız.

Are you gonna visit your friend? Are you gonna study all weekend?

Arkadaşını ziyaret edecek misin? Bütün hafta sonu ders çalışacak mısın?

Let's practice more with "be going to." Listen.

"Be Going to" ile daha fazla pratik yapalım. Dinlemek.

We had "Little Red Riding Hood" and "Goldilocks." "Goldilocks and the Three Bears."

"Kırmızı Başlıklı Kız" ve "Goldilocks" vardı. "Goldilocks ve Üç Ayı."

"Goldilocks and the Three Bears." So in "Goldilocks and the Three Bears"...

"Goldilocks ve Üç Ayı." Yani "Goldilocks and the Three Bears"da...

all right, um...there's a little girl and she's in the woods and there's bear family.

pekala, um... küçük bir kız var ve o ormanda ve orada bir ayı ailesi var.

And the bear family has a little problem with the cereal. Do you remember? The cereal is...? The cereal is too hot.

Ve ayı ailesinin mısır gevreğiyle ilgili küçük bir sorunu var . Hatırlıyor musun? Mısır gevreği...? Mısır gevreği çok sıcak.

It's too hot, so what are they going to do?They are going to left? Leave. And they're going to...?

Hava çok sıcak, peki ne yapacaklar? Gidecekler mi? Ayrılmak. Ve onlar...?

Walk? Take a walk. They're going to take a walk in the woods. And then they're walking in

Yürümek? Yürüyüşe çık. Ormanda yürüyüş yapacaklar. Ve sonra ormanda yürüyorlar

the woods and Little Red Riding Hood --Goldilocks! Goldilocks is going to come

ve Kırmızı Başlıklı Kız --Goldilocks! Goldilocks gelecek

and what is she going to do? She try...she's going to try a big bed,

ve ne yapacak? Deniyor... büyük bir yatak,

small bed, medium bed. And try...she's going to try

küçük yatak, orta boy yatak deneyecek. Ve dene...

chairs and hot cereal. Yeah. I think first she's going to try the cereal.

sandalyeleri ve sıcak mısır gevreğini deneyecek. Evet. Sanırım önce mısır gevreğini deneyecek.

Then she's going to try the chairs, and then she...she'll get tired.

Sonra sandalyeleri deneyecek ve sonra o... o yorulacak.

Then she's going to go upstairs and...sleep. Yeah. She's going to sleep. She's going to sleep.

Sonra yukarı çıkıp... uyuyacak. Evet. O uyuyacak. O uyuyacak.

And we know what happens next. The bear family is going to house? Come home. Come home and find her. And uh...

Ve sonra ne olacağını biliyoruz. Ayı ailesi eve mi gidiyor? Eve gel. Eve gel ve onu bul. Ve uh...

I'm not sure what's going to happen next. I think...I know they're going to be upset and then I think

Bundan sonra ne olacağından emin değilim. Sanırım... Üzüleceklerini biliyorum ve sonra sanırım

she is going to run away. I think she's going to run away. Yeah.

o kaçacak. Sanırım kaçacak. Evet.

I think that's the way it goes. Okay.

Bence işler böyle yürüyor. Tamam aşkım.

That's all for now. I hope the lesson was useful.

Şimdilik bu kadar. Umarım ders faydalı olmuştur.

Please like and share the video with others learning English.

Lütfen videoyu beğenin ve İngilizce öğrenen başkalarıyla paylaşın.

As always, thanks for watching and happy studies!

Her zaman olduğu gibi, izlediğiniz için teşekkürler ve mutlu çalışmalar!

Follow me on Facebook and Twitter. check out my videos on Instagram.

Beni Facebook ve Twitter'da takip edin. Instagram'daki videolarıma göz atın.

And don't forget to subscribe.

Ve abone olmayı unutmayın.