Let’s practice everyday English with ‘GO’!

Let's go. Hey, everyone. I'm Alex. Thanks for clicking, and welcome to this lesson on

Hadi gidelim. Selam millet. Alexim. Tıkladığınız için teşekkürler ve

many ways to use "go" in English. So, we are looking at some "go" collocations. Collocations

İngilizce'de "go"yu kullanmanın birçok yolunu anlatan bu derse hoş geldiniz. Bu yüzden, bazı "git" kollokasyonlarına bakıyoruz. Eşdizimler, genellikle birlikte kullanılan

are groups of words that go together, that are often used together. So, let's not waste

, birlikte giden kelime gruplarıdır . Öyleyse

any time. Let's start with "go" + "ing" activities. So, there are many things you can go. You

hiç zaman kaybetmeyelim. "Git" + "ing" etkinlikleriyle başlayalım. Yani gidebileceğiniz çok şey var.

can go swimming. You can go hiking. You can go bowling, go shopping, go dancing. Now,

Yüzmeye gidebilirsin. Yürüyüşe çıkabilirsiniz. Bowlinge, alışverişe, dansa gidebilirsiniz. Şimdi

all of these, you can use the verb "go" in different tenses. Where are you going? Oh,

bunların hepsinde "git" fiilini farklı zamanlarda kullanabilirsiniz. Nereye gidiyorsun? Ben

I'm going shopping. What did you do yesterday? Oh, I just went hiking with my boyfriend,

alışverişe gidiyorum. Dün ne yaptın? Oh, örneğin erkek arkadaşımla yürüyüşe çıktım

for example. All right, so you can go + "ing" activities. "Go" + adverbs of place. Now,

. Pekala, böylece aktiviteleri "ing" yapabilirsiniz . "Git" + yer zarfları. Şimdi,

a common mistake that some people make is "go to home". "Home" is an adverb, so it's

bazı insanların yaptığı yaygın bir hata "eve git". "Ev" bir zarftır, dolayısıyla

a word similar to "here" or "there". It doesn't refer to the physical space of the house,

"burada" veya "orada" gibi bir kelimedir. Evin fiziksel alanına atıfta bulunmaz,

it refers to the idea, basically, of home. It's more of a concept than anything, or it's

temel olarak ev fikrine atıfta bulunur. Her şeyden çok bir konsept ya da

like a large space, and not just the single physical location. So, adverbs of place. So,

sadece tek bir fiziksel konum değil, geniş bir alan gibi . Yani, yer zarfları. Yani,

you can go home. You can go downtown. So, "downtown" is another adverb of place, similar

eve gidebilirsin. Şehir merkezine gidebilirsiniz. Yani, "şehir",

to "home". You can go abroad. So, you can study abroad. You can go abroad. "Abroad"

"ev" e benzer başka bir yer zarfıdır. Yurtdışına gidebilirsiniz. Yani yurt dışında eğitim alabilirsiniz. Yurtdışına gidebilirsiniz. "Yurtdışı"

means overseas, that's another word. Basically, a place that is far away from your home or

denizaşırı anlamına gelir, bu başka bir kelimedir. Temelde başka bir ülkeye gitmek için evinizden veya ülkenizden uzakta bir yer

your country to go to another country, basically, to do something. "Go here", "go there". Don't

, temelde bir şeyler yapmak. "Buraya git", "oraya git".

say "go to here", "go to there". "Go here" or "go there". If you're giving directions

"Buraya git", "oraya git" demeyin. "Buraya git" veya "oraya git". Birine haritada yol tarifi veriyorsanız

to someone on a map, you can say, okay, first go here, then go there, and then you go here,

, tamam, önce buraya gidin, sonra oraya gidin, sonra buraya gidin,

and then you go there, and that is where the library is, for example. So, you can also

sonra oraya gidin diyebilirsiniz ve orası örneğin kütüphanenin olduğu yer. Bu nedenle,

go to specific places to have specific experiences. Now, this is different than going to the school,

belirli deneyimler yaşamak için belirli yerlere de gidebilirsiniz. Şimdi bu okula,

the university, the church, the bed. If you go to the school or the university, you are

üniversiteye, kiliseye, yatağa gitmekten farklı. Okula veya üniversiteye giderseniz, örneğin

referring to the physical location of a specific school, of a specific university, a specific

belirli bir okulun, belirli bir üniversitenin, belirli bir

church, a specific bed, for example. So, you can go to school, this means you are registered

kilisenin, belirli bir yatağın fiziksel konumundan bahsediyorsunuz. Yani okula gidebilirsiniz, yani

in a school and you attend lectures, you attend classes at university, you attend church.

bir okula kayıtlısınız ve derslere, üniversitedeki derslere, kiliseye gidiyorsunuz.

So, if I ask you, "Oh, do you go to church?" or "Do you go to mosque?" I am asking if you

Yani, eğer sana sorarsam, "Kiliseye gidiyor musun?" veya "Camiye gidiyor musun?" Belirli şeylerin gerçekleştiği

attend and take part in these activities and experiences where specific things happen.

bu etkinliklere ve deneyimlere katılıp katılmadığınızı soruyorum .

What happens in bed? Sleep. Sleep. Don't let your mind go to other places. Or let them.

Yatakta ne olur? Uyumak. Uyumak. Aklın başka yerlere gitmesin. Ya da bıraksınlar.

I don't know. It's not that kind of video, though.

Bilmiyorum. Ama o tarz bir video değil .

Alright, next, "go on", plus a type of excursion or adventure. Think about vacations, cruises,

Tamam, sonra "devam et" artı bir tür gezi veya macera. Tatilleri, yolculukları,

dates. So, you can go on a date with someone, you can go on a cruise, you can go on a vacation,

tarihleri ​​düşünün. Yani biriyle randevuya çıkabilirsin, deniz yolculuğuna çıkabilirsin, tatile gidebilirsin

or you can just go on vacation. You can also go on a trip. So, a trip is... It can be a

ya da sadece tatile gidebilirsin. Bir seyahate de çıkabilirsiniz. Yani bir yolculuk...

long trip or a short trip. It's... It can be a vacation or it can just be a journey

Uzun bir yolculuk ya da kısa bir yolculuk olabilir. Bu... Bu bir tatil olabilir veya

from one place to another. So, let me ask you, "Hmm, where did you go on vacation?"

bir yerden başka bir yere yapılan bir yolculuk olabilir. Peki, size sorayım, "Hmm, tatile nereye gittiniz?"

Right? On your last vacation. Where did you go on your last vacation? Where did I go?

Sağ? Son tatilinde. Son tatilinde nereye gittin? Nereye gittim? Tatile

It has been a long time since I have been on vacation. Actually, yes. The last time

gitmeyeli uzun zaman oldu . Aslında evet. En son

I went on vacation, I went to Niagara Falls. So, I went to Niagara Falls on vacation.

tatile gittiğimde Niagara Şelalesi'ne gitmiştim. Bu yüzden tatile Niagara Şelalesi'ne gittim.

Okay, you can also "go for", and this is a single activity. So, "Oh, what did you do

Tamam, ayrıca "gidebilirsin" ve bu tek bir aktivite. Yani, "Oh, bugün ne yaptın

today?" "Oh, I went for a walk." Or, "I went for a jog." A jog is a light run. Now, you

?" "Ah, yürüyüşe çıktım." Veya " Yürümeye gittim." Jog, hafif bir koşudur. Şimdi,

can also say, right, "I went jogging." Or, "I went walking." But typically, we talk about

"Koşuya gittim" de diyebilirsiniz. Veya " Yürümeye gittim." Ama tipik olarak,

going for a walk. So, you go for a walk, go for a jog, go for a swim. You can also go

yürüyüşe çıkmaktan bahsediyoruz. Yani, yürüyüşe çıkın, koşuya çıkın, yüzmeye gidin. Dondurma yemeye de gidebilirsiniz

for ice cream. So, if you're going to have ice cream at the store, at the ice cream store,

. Yani dükkânda, dondurmacıda,

the ice cream parlor, whatever it's called in your area, you say "go for". "We're going

dondurmacıda, bölgenizdeki adı her ne ise dondurma yiyecekseniz, "git" dersiniz. "

for ice cream. Do you want to come?" And finally, "go to the" plus a public place. So, you can

Dondurma yemeye gidiyoruz. Gelmek ister misin?" Ve son olarak, "git" artı halka açık bir yer. Yani Atlantik Okyanusu'nun hangi yakasında olduğunuza bağlı olarak

go to the store, go to the gas station, go to the hospital, go to the toilet, right,

markete, benzin istasyonuna, hastaneye, tuvalete, sağa

or the bathroom, depending on which side of the Atlantic Ocean you are on. Typically,

veya banyoya gidebilirsiniz . Tipik olarak,

in Canada and the US, people say "the bathroom", and on the other side of the Atlantic, in

Kanada ve ABD'de insanlar "banyo" derler ve Atlantik'in diğer tarafında,

England, people would say, like, "the toilet". Some people say "the toilet" here, but I say

İngiltere'de insanlar "tuvalet" derler. Bazı insanlar burada "tuvalet" diyor ama ben

"the bathroom", because when I think of "the toilet", I literally think of the physical

"banyo" diyorum çünkü " tuvalet"i düşündüğümde, kelimenin tam anlamıyla fiziksel

toilet, the place, not the room. Okay. So, these are many, many, many ways that you can

tuvaleti, mekanı düşünüyorum, odayı değil. Tamam aşkım. Yani, bunlar "git" fiilini kullanmanın pek çok, pek çok yolu

use the verb "go", and a lot of words that you can use with them, a lot of collocations.

ve onlarla birlikte kullanabileceğiniz pek çok kelime, pek çok eşdizimlilik.

So, if you want to test your understanding of this material, I know it's a lot, but do

Dolayısıyla, bu materyali anladığınızı test etmek istiyorsanız , çok fazla olduğunu biliyorum ama

the quiz on www.engvid.com, and keep practicing using these. Use different tenses, use the

www.engvid.com adresindeki testi yapın ve bunları kullanarak pratik yapmaya devam edin . Farklı zamanlar kullanın,

past simple, use the present perfect. "I went there", "I have gone there", "I've gone on

geçmiş zaman kullanın, şimdiki zamanı kullanın. " Oraya gittim", "Oraya gittim", "

a date in the last week", or something like that. All right. That's it. Check out the

Geçen hafta bir randevuya gittim" veya bunun gibi bir şey . Elbette. Bu kadar. Sınava göz atın

quiz, www.engvid.com. Go to my YouTube channel, subscribe, like, share, all that good stuff.

, www.engvid.com. YouTube kanalıma gidin, abone olun, beğenin, paylaşın, tüm bu güzel şeyler. Bir

And until next time, thanks for clicking. I wish you all the best of luck in your studies,

dahaki sefere kadar, tıkladığınız için teşekkürler. Hepinize çalışmalarınızda başarılar dilerim, bir

and I will see you in the next video.

sonraki videoda görüşmek üzere.