English Grammar: The 5 Most Frequent Article Mistakes

"I am an engineer", "I am engineer", hmm, which one is it?

"Ben mühendisim", "Ben mühendisim", hmm, hangisi?

Hey, everyone, I'm Alex, thanks for clicking, and welcome to this lesson on five common

Hey millet, ben Alex, tıkladığınız için teşekkürler ve beş yaygın makale hatasıyla ilgili bu derse hoş geldiniz

article mistakes.

.

If you are a beginner English learner or an intermediate English learner, you may have

Başlangıç ​​seviyesinde İngilizce öğrenen veya orta düzeyde İngilizce öğrenen biriyseniz,

made some of these mistakes, and it's okay.

bu hatalardan bazılarını yapmış olabilirsiniz ve sorun değil.

Everyone makes mistakes.

Herkes hata yapar.

It's normal to make mistakes, especially when you are learning something.

Özellikle bir şeyler öğrenirken hata yapmak normaldir.

Today, I will teach you the proper forms in five specific cases that use articles.

Bugün size makalelerin kullanıldığı beş özel durumda uygun biçimleri öğreteceğim.

So, first of all, when you are talking about job titles or statuses, what is the correct

Öyleyse, her şeyden önce, iş unvanlarından veya statülerinden bahsederken, doğru

form?

biçim nedir?

So, I said, hmm, "I am an engineer" or "I am engineer".

Ben de hmm, "Ben bir mühendisim" veya "Ben mühendisim" dedim.

Well, in English, we have...

Şey, İngilizcede, biz...

We have a noun, here.

Burada bir ismimiz var.

It's a singular noun.

Tekil bir isimdir.

Even though it's a job title, it's a singular noun.

Bir iş unvanı olmasına rağmen, tekil bir isimdir.

With a singular noun that is countable, you need an article, so this is correct.

Sayılabilen tekil bir isimle, bir makaleye ihtiyacınız var, yani bu doğru.

"I am an engineer."

"Mühendisim."

Next, "She's a mother" or "She's mother".

Ardından, "O bir anne" veya "O bir anne".

Well, we just learned that you need an article when you talk about your job or your status,

İşiniz veya durumunuz hakkında konuşurken bir makaleye ihtiyacınız olduğunu yeni öğrendik,

so of course, the answer is "She's a mother".

bu yüzden elbette cevap "O bir anne".

So, let me ask you, what do you do?

Peki, sana sorayım, ne yapıyorsun?

Are you a student?

Siz öğrenci misiniz?

Are you a father?

baba mısın Sen

Are you an engineer?

mühendis misin?

Are you a teacher, perhaps?

Öğretmen misin, belki?

So, don't forget, when you talk about your status or your job, you need to use the article.

Bu nedenle, durumunuzdan veya işinizden bahsederken makaleyi kullanmanız gerektiğini unutmayın.

Next, adjectives followed by singular nouns.

Sonra, sıfatlar ve ardından tekil isimler.

So, we have "He's honest man" or "He's an honest man".

Yani elimizde "O dürüst bir adam" veya "O dürüst bir adam" var.

Now, sometimes when someone who is learning English sees an adjective, they don't think

Şimdi, bazen İngilizce öğrenen biri bir sıfat gördüğünde,

about the article.

makaleyi düşünmez.

What you really have to focus on is the complete phrase, right, "honest man".

Gerçekten odaklanmanız gereken şey tam bir ifade, değil mi, "dürüst adam".

Now, "man" is singular, and as we discussed in number one, when you have a singular noun,

Şimdi, "man" tekildir ve bir numarada tartıştığımız gibi , tekil bir adınız olduğunda,

you need to use an article.

bir edat kullanmanız gerekir.

So, "He's an honest man", this is the correct answer in this case.

Yani, "O dürüst bir adam", bu durumda doğru cevap bu.

So, you probably know the correct answer in the second case, "It was great party", or

Yani, muhtemelen ikinci durumdaki "Harika bir partiydi" veya

"It was a great party".

"Harika bir partiydi" şeklindeki doğru cevabı biliyorsunuzdur.

You can have multiple parties, right?

Birden fazla partiniz olabilir, değil mi?

So, if you talk about one party, you need to use the article "a".

Yani, bir partiden bahsediyorsanız, "a" makalesini kullanmanız gerekir.

"It was a great party."

"Mükemmel bir partiydi."

Whew.

Vay.

Alright.

Peki.

So far, so good.

Şimdiye kadar, çok iyi.

Let's continue to the next one.

Bir sonrakine devam edelim.

Okay, so the third common article mistake is made with public places.

Tamam, üçüncü yaygın makale hatası halka açık yerlerde yapılır.

So, when you have a public place, and usually it's with the verb "go" or with the verb "to

Yani, halka açık bir yeriniz olduğunda ve genellikle "git" fiiliyle veya "

be", like, "Where are you?"

olmak" fiiliyle, "Neredesin?"

"I am at the bank."

"Bankadayım."

Or "the library."

Veya "kütüphane".

Now, I've just given you the answer.

Şimdi, sana cevabı verdim.

You need to use the definite article with most public places, such as "the gas station",

"Benzin istasyonu",

"the park", "the grocery store".

"park", "bakkal" gibi halka açık yerlerin çoğunda kesin makaleyi kullanmanız gerekir. Örneğin

Any place where people go to a building or a park, for example, you need to use the article

insanların bir binaya veya parka gittiği herhangi bir yer için

"the".

"the" yazısını kullanmanız gerekir.

So, for example, "I'm going to the park."

Örneğin, "Parka gidiyorum."

Not - oh, I swear this was fine when I checked it before - "the park".

Değil - oh, yemin ederim daha önce kontrol ettiğimde sorun yoktu - "park".

Maybe I need to go in closer.

Belki de daha yakına gitmeliyim. Ne

Well, you know what I mean.

demek istediğimi biliyorsun.

You can kind of see it.

Bir şekilde görebilirsin.

This is the correct one, not "I'm going to park".

Doğru olan bu, "Park edeceğim" değil.

Next, "She went to bank."

Ardından, "Bankaya gitti."

No, no, no.

Hayır hayır hayır.

"She went to the bank."

"Bankaya gitti."

Okay, so tell me, do you need to go anywhere today?

Tamam, söyle bana, bugün bir yere gitmen gerekiyor mu?

You can say, "I need to go to", okay, and "Where did you go yesterday?"

"Gitmem gerek" diyebilirsin, tamam ve "Dün nereye gittin?"

Or maybe, "Where did you go today?"

Ya da belki, "Bugün nereye gittin?"

So, practice this, say, "I went to", plus the location, "I went to", okay, so maybe

Yani, bunu uygulayın, "Gittim" deyin ve " Gittim" yeri deyin, tamam, yani belki

you said, "I went to the grocery store", "I went to the park", or "I went to the bank",

"Markete gittim", " Parka gittim" veya "Ben" dediniz. örneğin bankaya",

or "the library", or "the gas station", or "the convenience store", for example.

"kütüphaneye", "benzin istasyonuna" veya "markete" gittim.

All right, let's move on to the next one.

Pekala, bir sonrakine geçelim.

So, this one is about general statements.

Yani, bu genel ifadelerle ilgili.

So, let me tell you, when you make a general statement, whether it has a countable noun

Yani, size söyleyeyim, genel bir ifade yaptığınızda, ister sayılabilir bir isme sahip olsun ister

or an uncountable noun, you typically do not use an article.

sayılamayan bir isme sahip olsun, genellikle bir artikel kullanmazsınız.

So, for example, you don't say, "The water is wet", if you mean water in general, all

Yani, örneğin, genel olarak suyu kastediyorsanız, "Su ıslaktır" demezsiniz, tüm

water.

su.

You just say, "Water is wet."

Sadece "Su ıslak" dersin.

With that in mind, let's practice with these two examples.

Bunu akılda tutarak, bu iki örnekle pratik yapalım.

"Do you like the apples?" or "Do you like apples?"

"Elmayı sever misin?" veya "Elmayı sever misin?"

Now, this one, "Do you like the apples?"

Şimdi, bu, "Elmayı sever misin?"

It is possible if the person gives you a bunch of apples, very specific apples, right?

Kişi size bir avuç elma verirse mümkün, çok özel elmalar, değil mi?

But if you mean apples in general, like all apples, apples in general, the answer is "Do

Ama genel olarak elmaları kastediyorsan, tüm elmalar gibi, genel olarak elmaları kastediyorsan, cevap "

you like apples?"

Elmayı sever misin?"

Same with the second example, "The people are usually kind."

İkinci örnekle aynı, "İnsanlar genellikle naziktir."

If you mean all people, you're making a general statement about humanity, you don't use an

Tüm insanları kastediyorsan, insanlık hakkında genel bir açıklama yapıyorsun, bir

article.

makale kullanmıyorsun.

You just say, "People, people are usually kind."

"İnsanlar, insanlar genellikle naziktir" dersiniz.

So, remember, if you make a general statement, usually, if it's countable, you use the plural

Yani, unutmayın, genel bir ifade yaparsanız, genellikle sayılabilirse, çoğul kullanırsınız

form, right?

, değil mi?

So, "Bananas are yellow", for example, "Bananas are yellow", "Water is wet", uncountable,

Yani, "Muz sarıdır", örneğin "Muz sarıdır", "Su ıslaktır",

here in this case, or "People are usually kind", society is very complex.

burada bu durumda sayılamayan veya "İnsanlar genellikle naziktir", toplum çok karmaşıktır.

Got it?

Anladım?

Finally, we have superlative adjectives.

Son olarak, üstün sıfatlarımız var.

When you use a superlative adjective in a sentence, you need to use the article "the"

Bir cümlede üstünlük sıfatı kullandığınızda ondan önce " the" edatını kullanmanız gerekir

before it.

.

So, "He's the greatest chef in the world.

Yani, "O dünyanın en büyük şefi.

He makes amazing meals.

Harika yemekler yapıyor.

He's greatest chef in the world."

O dünyanın en büyük şefi."

Which one is it?

Hangisi o?

I just explained the rule.

Ben sadece kuralı açıkladım.

"The greatest", of course, "He is the greatest chef in the world."

"En büyük", elbette, "O, dünyanın en büyük şefidir."

Next, "It's hottest day of the year", or "It's the hottest day of the year".

Ardından, "Yılın en sıcak günü" veya "Yılın en sıcak günü".

The hottest.

En sıcak.

So, this one is correct.

Yani, bu doğru.

So, remember, this is words like "the best", "the worst", "the hottest", "the biggest",

Unutma, bu kelimeler "en iyi", "en kötü", "en sıcak", "en büyük", "en

"the tallest", "the coldest", "the", "the", "the", "the", "the".

uzun", "en soğuk", "the", "the", "the", "the", "the".

So, speaking of "the", we have come to the end of this video, and I hope you have learned

Yani, "the" demişken, bu videonun sonuna geldik ve umarım bu beş yaygın makale hatasını

something new by practicing and learning about these five common article mistakes.

uygulayarak ve öğrenerek yeni bir şeyler öğrenmişsinizdir . Bu materyali ne kadar

If you want to test your understanding of this material, go to www.engvid.com, and I

anladığınızı test etmek istiyorsanız , www.engvid.com adresine gidin ve

really recommend that you use the search function on www.engvid.com if you want to look for

more beginner lessons, or intermediate lessons, or advanced lessons.

daha fazla başlangıç ​​dersi veya orta seviye dersi veya ileri dersler

You can sort things on www.engvid.com and look for specific topics that you are interested

www.engvid.com'da bir şeyler sıralayabilir ve ilgilendiğiniz belirli konuları arayabilirsiniz

in.

.

Do you want to improve your writing?

Yazınızı geliştirmek istiyor musunuz?

You can sort by lessons about writing.

Yazma ile ilgili derslere göre sıralayabilirsiniz.

Do you want to look for more vocabulary?

Daha fazla kelime aramak ister misiniz?

You can look for lessons and resources that focus on vocabulary.

Sözlüğe odaklanan dersleri ve kaynakları arayabilirsiniz.

So, it's a feature of www.engvid.com that maybe you should use more often.

Bu, belki de daha sık kullanmanız gereken bir www.engvid.com özelliğidir.

All right, go to www.engvid.com, do the quiz, go to my YouTube channel, please subscribe,

Pekala, www.engvid.com'a gidin, testi yapın, YouTube kanalıma gidin, lütfen abone olun,

like the video, share the video, tell your friends, watch it a million times.

videoyu beğenin, videoyu paylaşın, arkadaşlarınıza söyleyin, milyonlarca kez izleyin.

You know, maybe it will help you.

Biliyor musun, belki sana yardımcı olur.

It probably will help you.

Muhtemelen size yardımcı olacaktır.

I hope it has.

Umarım olmuştur.

Thank you very much.

Çok teşekkür ederim. Bir

Until next time, thanks for clicking.

dahaki sefere kadar, tıkladığınız için teşekkürler.

I have been talking for too long.

Çok uzun süredir konuşuyorum.

Let's stop this video, and see you next time.

Bu videoyu durduralım ve bir dahaki sefere görüşürüz.

Yeah, let's end that way.

Evet, böyle bitirelim.