50 Beautiful Advanced Verbs

hello everyone and welcome back to english with Lucy today I am going to teach you

herkese merhaba ve Lucy ile tekrar ingilizceye hoş geldiniz bugün size konuşurken daha zeki görünmenizi

50 advanced verbs that are going to make you sound more intelligent when you

sağlayacak 50 ileri düzey fiil öğreteceğim

speak and they're going to dramatically increase your vocabulary quickly before

ve başlamadan önce kelime dağarcığınızı önemli ölçüde artıracaklar.

we get started I would just like to thank the sponsor of today's video it's

bugünün videosunun sponsoruna teşekkür etmek için bunun

lingo de do you want to rapidly increase your confidence speaking skills and

dili özgüveninizi, konuşma becerilerinizi ve akıcılığınızı hızla artırmak ister misiniz?

fluency what if I told you that you could do this in just three months and

up to a 100% refund this opportunity is called billing Gowda sprint promotion

tanıtım

you can join the sprint in English German French Spanish and business

İngilizce Almanca Fransızca İspanyolca ve iş

English I've tried lingo to myself and I was

İngilizcesi dillerinde sprint'e katılabilirsiniz Kendi kendime lingo denedim ve

blown away by the experience all of the teachers are qualified native speakers

deneyim beni şaşırttı

you can take classes at your convenience anytime anywhere as long as you have a

stable internet connection group sizes are really small with an average of just

sabit bir internet bağlantısına sahip olun grup boyutları gerçekten küçük ve sınıfta ortalama sadece

three students per class you study a structured curriculum and all of your

üç öğrenci var yapılandırılmış bir müfredat çalışıyorsunuz ve tüm

learning materials are provided this sprint starts on the seventh of January

öğrenme materyalleriniz sağlanıyor bu hızlı koşu 7 Ocak

2020 and lasts until the 5th of April 2020 you have to participate in an

2020'de başlıyor ve 5 Nisan 2020'ye kadar sürüyor Başarılı olmak

agreed number of classes each month in order to succeed you can only take one

için her ay kararlaştırılan sayıda derse katılmak zorundasınız

class per day every day for the super sprint if you attend 30 classes per

Süper sürat için her gün yalnızca bir ders alabilirsiniz

month for three months you get a 100% refund for the normal sprint you attend

Üç ay boyunca ayda 30 derse katılırsanız normal sürat için %100 geri ödeme alırsınız

15 classes per month for three months and you can get 50 percent of your money

üç ay boyunca ayda 15 derse katılarak paranızın yüzde 50'sini

back sign up to the sprint before the 19th of December and pay a 49 euro

geri alabilirsiniz 19 Aralık'tan önce sprint'e kaydolun ve yerinizi garantilemek için 49 euro depozito ödeyin

deposit to secure your spot you can get a 10 euro discount on the deposit if you

eğer depozitoda 10 euro indirim alabilirsiniz.

use my code sprint for the deposit will be taken off your first month of payment

depozito için kodumu kullan sprint, kayıt olduktan sonra ilk aydaki ödemenizden düşülecektir, ilk maliyeti düşerek üç ay boyunca ayda

upon registration you agree to make one payment

bir ödeme yapmayı kabul edersiniz,

per month for three months breaking down the initial cost however if you complete

ancak

the Sprint and attend and participate in every class and follow the rules you

Sprint'i tamamlar ve her sınıfa katılır ve katılırsanız kurallar,

will receive 50 or 100 percent of your money back depending on which sprint you

hangi sprinti yaptığınıza bağlı olarak paranızın yüzde 50 veya 100'ünü geri alacaksınız buna

do this includes your deposit how motivating is that sometimes we need a

para yatırma işleminiz de dahildir ne kadar motive edici ki bazen

little extra push a full refund that is certainly a push that I would go for

biraz fazladan zorlamaya ihtiyacımız var tam bir geri ödeme kesinlikle

graduates of past lingo two language challenges have said that reading the

geçmiş lingo mezunları için yapacağım bir zorlamadır iki dil yarışması, geri ödeme almanın anahtarının

terms and conditions and familiarizing yourself with the rules is the key to

hüküm ve koşulları okumanın ve kurallara aşina olmanın olduğunu söyledi.

getting the refund over 20,000 people have participated in the six previous

20.000'den fazla kişi, son üç yılda önceki

lingo two language challenges over the past three years for many it's

altı dil yarışmasına katıldı.

completely transformed their lives allowing them to travel all over the

tüm dünyayı gezmek,

world meet new people and advance in their career they've shared their

yeni insanlarla tanışmak ve kariyerlerinde ilerlemek için onlar

life-changing experiences with the lingo de team and you can read it on their

hayatlarını değiştiren deneyimlerini lingo de ekibiyle paylaştılar ve bunu

website which is linked down below I also encourage you to check out their

aşağıda bağlantısı verilen web sitelerinde okuyabilirsiniz.

Instagram profile where they share more inspiring stories so do you want to

Daha ilham verici hikayeler paylaştıkları Instagram profili, bu yüzden

transform your English speaking skills and your confidence quickly click on the

İngilizce konuşma becerilerinizi ve güveninizi hızla dönüştürmek ister misiniz,

link in the description box and use my code sprint for for 10 euros off your

açıklama kutusundaki bağlantıya tıklayın ve kodumu kullanın sprint depozitonuzdan 10 Euro'ya sprint için

deposit best of luck with the sprint right let's get started with the

bol şans sprint değil mi?

vocabulary lesson please note that lots of these verbs have multiple meanings

kelime dersine başlarken lütfen bu fiillerin birçoğunun birden çok anlamı olduğunu unutmayın.

I'm focusing on one meaning per verb and I'm using them in a more advanced

Fiil başına bir anlama odaklanıyorum ve bunları daha ileri bir bağlamda kullanıyorum.

context number one is to alter to alter this means to make somebody or something

different for example you shouldn't feel the need to alter your appearance

farklı mesela görünüşünü değiştirme ihtiyacı hissetmemelisin

number two is to amend to amend this means to change a law document or

iki numaralı değişiklik yapmak tadil etmek bu bir yanlışı düzeltmek veya iyileştirmek için bir yasa belgesini veya beyanını biraz değiştirmek anlamına gelir

statement slightly in order to correct a mistake or to improve it for example

örneğin

would you mind amending those documents I sent you number three is to amplify to

o belgeleri değiştirir misiniz ben üç numara size gülmek için büyütmek için gönderdim,

laughs I this means to add details to a story or a statement for example she

bu bir hikayeye veya bir ifadeye ayrıntılar eklemek anlamına geliyor, örneğin

refused to amplify further she refused to tell us any more details number four

daha fazla büyütmeyi reddetti bize daha fazla ayrıntı vermeyi reddetti dördüncü numara

is to balloon to balloon this means to suddenly swell out or to get bigger

balon balon balon, bu aniden şişmek anlamına geliyor veya büyümek,

for example employment rates ballooned to 90 percent number five is to blab to

örneğin, istihdam oranlarının yüzde 90'a yükselmesi beş numara, gevezelik etmektir,

blab this means to tell someone information that should be kept secret

bu, birine gizli tutulması gereken bir bilgiyi söylemek anlamına gelir; bununla

for example someone must have blabbed to the police

number six is too brief to brief this means to give someone information about

something so that they are prepared to deal with it

başa çıkmaya hazır olmaları için bir şey hakkında bilgi verin,

for example the officer briefed her on what to expect number seven is to

örneğin, memur onu ne beklemesi gerektiği konusunda bilgilendirdi, yedi numara yakalamak,

capture to capture this means to film record or paint somebody or something

yakalamaktır, bu, birini veya bir şeyi filme kaydetmek veya boyamak anlamına gelir,

this is usually used in the passive form for example the robbery was captured on

bu genellikle pasif biçimde kullanılır, örneğin soygun

film by the security cameras number eight is to clasp to clasp this means to

güvenlik kameraları tarafından filme alınmıştır sekiz numara tokalaşmak tokalaşmak bu bir

hold something tightly in your hand for example she clasped her hands

şeyi elinizde sımsıkı tutmak anlamına gelir örneğin

together as she waited number nine is to clutch to clutch this means to hold

beklerken ellerini birbirine kenetlemiştir dokuz numara kavramak için kavramak bu

somebody or something tightly for example I clutched onto his shoulder for

birini veya bir şeyi sıkıca tutmak anlamına gelir örneğin, destek için omzuna tutundum

support number nine is to collide to collide this means to disagree strongly

dokuz numara çarpışmak, çarpışmak, bu kesinlikle aynı fikirde olmamak anlamına gelir,

for example my partner and I often collide over political differences

örneğin partnerim ve ben genellikle siyasi farklılıklar konusunda çatışırız,

number eleven is to command to command this means to tell somebody what to do

on bir numara, emir vermek, bu, birine ne yapması gerektiğini söylemek anlamına gelir,

for example she commanded the release of the prisoners number twelve is to cower

örneğin o on iki numaralı mahkumların serbest bırakılması emri

to our this means to bend low and/or move

bizim için sinmek, bu bizim korktuğumuz için eğilmek ve/veya geriye doğru hareket etmek anlamına gelir,

backwards because you're frightened for example the dog whimpered and cowered at

örneğin köpek sızlandı ve

his feet number thirteen is to crave to crave this means to have a very strong

ayaklarının dibine sindi, on üç numara can atmaktır, bu bir

desire for something for example I've always craved excitement number fourteen

bir şey için çok güçlü arzu örneğin ben her zaman can atmışımdır on dört numaralı heyecan

is - - - - this means to go somewhere very quickly for example I must - it was

- - - - bu çok hızlı bir şekilde bir yere gitmek anlamına gelir, örneğin gitmeliyim -

lovely to see you it's a good one to use if you're trying to escape an unwanted

seni görmek güzeldi, eğer deniyorsan kullanmak için iyi bir şey istenmeyen bir

conversation number 15 is to detect to detect this is to discover or notice

konuşmadan kaçmak 15 numara tespit etmek bunu tespit etmek bir şeyi keşfetmek veya fark etmek

something especially if that something isn't easy to see or hear

özellikle bir şeyi görmek veya duymak kolay değilse

for example the tests are designed to detect the disease this is impossible I

örneğin testler hastalığı tespit etmek için tasarlanmıştır bu imkansız

need to include this in a tongue-twister video for example the tests are designed

bunu bir a'ya dahil etmem gerekiyor tekerleme videosu örneğin testler

to detect bacteria number 16 is to deviate to deviate this is to do

16 numaralı bakteriyi tespit etmek için tasarlanmıştır sapmak için sapmak bu bir

something in a different way from what as usual or expected or to be different

şeyi her zamanki veya beklenenden farklı bir şekilde yapmaktır veya bir şeyden farklı olmaktır

from something for example let's not deviate from the original idea number 17

örneğin orijinal fikirden sapmayalım 17 rakamı

is to discern to discern this is to see or hear something

ayırt etmek ayırt etmek bu bir şeyi görmek veya duymak

usually with difficulty for example I quickly discerned that something was

genellikle zorlukla örneğin bir şeylerin yanlış olduğunu hemen fark ettim

wrong number 18 is to dismantle to dismantle this is to take something

18 rakamı sökmek sökmek bu bir şeyi

apart usually a machine or a structure so that it's in separate pieces for

parçalarına ayırmak parçalar

example I had to dismantle the printer in order to repair it number 19 this is

mesela tamir etmek için yazıcıyı sökmek zorunda kaldım 19 numara bu çok

a lovely one it's to eavesdrop to eavesdrop this means to listen secretly

güzel kulak misafiri olmak kulak misafiri olmak bu diğer insanların söylediklerini gizlice dinlemek anlamına geliyor

to what other people are saying for example we caught her eavesdropping

örneğin onu

outside the window number 20 is to escort to escort

pencerenin dışında gizlice dinlerken yakaladık 20 numara eskorttan eskorta

this is to go with somebody either to protect them or to show them the way for

bu, birisiyle ya onları korumak ya da onlara yolu göstermek için gitmektir,

example let me escort you to your room number 21 is to expose to expose this is

örneğin, size odanıza kadar eşlik edeyim 21 ifşa etmek, ifşa etmek, bu

to tell the true facts about a person or a situation and show it or them to be

bir kişi ya da bir durum hakkında gerçekleri anlatmak ve göstermektir.

illegal or immoral for example she was exposed as a liar and a fraud number 22

yasadışı veya ahlaksız olması, örneğin, bir yalancı ve bir dolandırıcı olduğu ifşa edildi 22, dik dik

is to glare to glare this is to look at somebody or something in an angry way

bakmaktır, bu, birine veya bir şeye kızgın bir şekilde bakmaktır,

for example she didn't shout she just glared at me number 23 is to gravitate

örneğin, bağırmadı, sadece bana dik dik baktı. 23 numara yerçekimi çekmek içindir

to gravitate this is to move towards something or someone that you are

bu, ilginizi çeken bir şeye veya birine doğru hareket etmektir,

attracted to for example many young people gravitate

örneğin birçok genç

towards London in search of work number 24 is - gosh - gosh this is to express

iş aramak için Londra'ya yönelir 24 numara - tanrım - tanrım, bu

so much praise for someone or something that it doesn't seem sincere

biri veya bir şeyi çok fazla övmektir samimi görünmüyor

for example Rachel is always gushing about how much he values Prue's

örneğin Rachel her zaman Prue'nun arkadaşlığına ne kadar değer verdiği hakkında fışkırıyor

friendship number 25 is hobble to hobble this means to walk with difficulty

25 numara topallamak topallamak bu

especially because your legs or your feet hurt for example she was hobbling

özellikle bacaklarınız veya ayaklarınız ağrıdığı için zorlukla yürümek anlamına geliyor örneğin

around on crutches yesterday number 26 is to hover to hover this means to wait

dün koltuk değnekleriyle topallıyordu sayı 26 havada asılı kalmaktır bu

somewhere especially near someone in an uncertain or shy manner for example he

özellikle birinin yanında bir yerde kararsız veya utangaç bir şekilde beklemek demektir örneğin o kişinin

hovered over her waiting for an answer number 27 is to ignite to ignite this

üzerine gelip bir cevap numarası beklemektir

means to start to burn or to make something start to burn for example

örneğin

tempers ignited when the redundancy packages were announced number 28 is to

işten çıkarma paketleri açıklanınca sinirler alevlendi 28 numara iç içe geçmek iç içe geçmek demektir

intertwine to intertwine this means to become very closely connected with

bu

somebody or something for example their political careers became very closely

birisi veya bir şeyle çok yakın ilişki kurmak demektir örneğin siyasi kariyerleri çok yakınlaştı

and find number 29 is to lurk to lurk this

ve 29 numarayı bulmak pusuya yatmaktır bu

means to wait somewhere secretly especially because you're going to do

bir yerde beklemek demektir gizlice özellikle

something illegal or bad for example she saw someone lurking in the doorway and

yasadışı veya kötü bir şey yapacağın için mesela kapıda pusuya yatmış birini gördü ve

decided to leave immediately number 30 is to mimic to mimic this means to look

hemen gitmeye karar verdi

or behave like someone or something else for example his behavior mimicked that

of his mother number 31 is to oppress to oppress this

31 numaralı annesininki ezmek ezmek ezmek bu

means to make someone only able to think about worrying or sad things for example

birini sadece endişe verici veya üzücü şeyler hakkında düşündürmek anlamına gelir örneğin çevresi

he was beginning to feel oppressed by his surroundings number 32 is to peer to

tarafından baskı altında hissetmeye başlıyordu 32 numara akran akran

peer this is to look closely at something especially if you can't see it

bu bir şeye yakından bakmak özellikle

properly for example he peered closely at the photograph number 33 is to

tam olarak göremiyorsanız, örneğin 33 numaralı fotoğrafa yakından bakmışsa nokta atışı yapmaktır,

pinpoint to pinpoint this means to be able to give the exact reason for

bu bir şeyin tam sebebini verebilmek

something or to be able to describe something exactly for example the report

veya bir şeyi tam olarak tarif edebilmektir, örneğin rapor tam olarak

pinpointed the areas most in need of development

saptamıştır. gelişmeye en çok ihtiyaç duyan alanlar

number 34 is to prune to prune this means to make something smaller by

34 numara budamak budamak budamak, parçaları çıkararak bir şeyi küçültmek anlamına gelir,

removing parts for example please could you go through the report and prune out

örneğin lütfen raporu gözden geçirip

any unnecessary details number 35 is to recoil to recoil this means to move your

gereksiz ayrıntıları budayabilir misiniz 35 numara geri tepmek, geri tepmek, bu vücudunuzu hareket ettirmek anlamına gelir

body quickly away from something or someone because you find it or them

bir şeyden veya birinden hızlı bir şekilde uzaklaşmak, çünkü onu veya onları

frightening or unpleasant for example she recoiled in horror after he tried to

korkutucu veya nahoş buluyorsunuz, örneğin, erkek onu öpmeye çalıştıktan sonra dehşet içinde irkildi

kiss her number 36 is to reverberate to reverberate this means to have a strong

36, yankılanmak, yankılanmak, bu,

effect on people for a long time or over a large area for example repercussions

insanlar üzerinde uzun bir süre veya uzun süre güçlü bir etkiye sahip olmak anlamına gelir. geniş bir alan, örneğin,

of the case continue to reverberate through the financial world number 30

davanın yansımaları finans dünyasında yankılanmaya devam ediyor 30 numara sallana sallana sallana sallana sallana sallana sallana sallana sallana sallana sallana sallana sallana sallana sallana sallana sallana sallana sallana sallana sallana sallana sallana sallana

is to saunter to saunter this means to walk in a slow relaxed way

bu,

for example she sauntered down the corridor looking as if she had all the

örneğin koridorda sanki dünyadaki tüm zamanı ondaymış gibi görünerek ağır ağır yürüdü. ele geçirmek,

time in the world 38 is to seize to seize this means to take someone or

kapmak, bu, birini veya

something suddenly using force for example he seized hold of my hand and

bir şeyi aniden güç kullanarak almak anlamına gelir, örneğin, elimi tuttu ve beni

led me to the exit number 39 is to shatter to shatter this means to destroy

39 numaralı çıkışa götürdü, paramparça etmek, paramparça etmek,

something completely especially someone's hopes dreams or expectations

bir şeyi, özellikle birinin umutlarını, hayallerini veya beklentilerini tamamen yok etmek anlamına gelir,

for example he shattered her confidence when he told her how he really felt

örneğin

about her singing voice number 40 is to shrivel to shrivel I love saying that

40 numaralı şarkı söyleyen sesi hakkında gerçekten ne hissettiğini söylediğinde güvenini paramparça etti.

one to shrivel this means to make something become dry and wrinkled as a

result of heat cold or being old for example the long baths had shriveled my

uzun banyolar

fingers and toes number forty one is to slump to slump this means to fall in

el ve ayak parmaklarımı buruşturdu kırk bir numara çökmek üzere çökmek bu,

value price or number suddenly by a large amount for example profits have

değerde veya sayıda aniden büyük miktarda düşmek anlamına gelir, örneğin karlar

slumped by over 12% this quarter number 42 is to struggle to struggle

bu çeyrekte %12'nin üzerinde düştü 42 numara bununla mücadele etmek için mücadele ediyor

this means to try very hard to do something when it's very difficult or

bir şeyi çok zorken ya da

there are a lot of problems for example I'm really struggling to pay all of my

çok sorun varken yapmak için çok çabalamak anlamına gelir örneğin tüm faturalarımı zamanında ödemek için gerçekten mücadele ediyorum

bills on time number 43 is to stumble to stumble this means to walk or move in an

unsteady way for example we stumbled around in the dark trying to find the

yol örneğin karanlıkta tökezledik

light switch number 44 is to trim to trim this is to make something better

44 numaralı ışık anahtarını bulmaya çalışırken kırparak kırparak bu bir şeyi ondan

smaller or neater by cutting parts away from it for example staff numbers have

parçaları keserek daha iyi, daha küçük veya daha düzenli hale getirmektir, örneğin personel sayısı

just been trimmed to 15 number 45 is to upstage to upstage this is to say or do

15'e düşürüldü numara 45 sahnenin arkasına geçmek bu,

something that makes people notice you more

insanların ilgilenmeleri gereken kişiden daha fazla sizi fark etmelerini sağlayacak bir şey söylemek veya yapmaktır,

than the person they should be interested in for example how dare you

örneğin, 46 numaralı

upstage me at my own wedding number 46 is to withdraw to withdraw

kendi düğünümde beni sahneye koymaya nasıl cüret edersiniz?

this is to stop giving or offering something to someone for example unless

birine bir şey mesela

you sign the contract within seven days the offer will be withdrawn number 47 is

yedi gün içinde sözleşmeyi imzalamazsan teklif geri çekilecek 47 numara güreşmek güreşmek

to wrestle to wrestle this means to struggle to deal with something that is

bu zor bir şeyle uğraşmak demektir

difficult for example we wrestled for hours with the problem of which task to

mesela saatlerce hangi işe başlayacağımız sorusuyla boğuştuk

start first number 48 is to yank to yank this means to pull something or someone

ilk 48, bir şeyi veya birini sertçe çekmek anlamına gelir

hard and suddenly for example I yanked the door open and ran outside someone's

ve aniden, örneğin kapıyı çekip birinin

dog barking number 49 is to yearn to yearn this means to want something very

köpeğinin dışına koştum, havlıyor, 49 numara, özlemeye can atmak, bu, özellikle çok zor olduğunda bir şeyi çok istemek anlamına geliyor

much especially when it's very difficult to get or achieve for example I've

almak ya da başarmak örneğin,

always yearned to escape from office life and number 50 is to zap to zap this

her zaman ofis hayatından kaçmak için can atmışımdır ve 50 sayısı zap to zap'tır, bu bir

means to do something very quickly it's often used to replace the word to read

şeyi çok hızlı bir şekilde yapmak anlamına gelir, genellikle okumak kelimesinin yerine kullanılır,

for example I'll zap through this report and I'll get back to you in the morning

örneğin bu raporu zaplayacağım ve Sabah size geri döneceğim,

right that was my lesson on 50 advanced verbs

that you can now use and impress people with don't forget to check out the lingo

şimdi kullanabileceğiniz ve insanları etkileyebileceğiniz 50 ileri düzey fiille ilgili dersim buydu, lingo

de sprint promotion if you're interested you can get a 10 euro discount from your

de sprint promosyonuna göz atmayı unutmayın, ilgileniyorsanız 10 alabilirsiniz.

49 euro deposit all you have to do is click on the link in the description box

49 euro depozitonuzdan euro indirimi için tek yapmanız gereken açıklama kutusundaki linke tıklayıp

and use my code sprint for when you sign up don't forget to connect with me on

benim kodumu kullanmak sprint için üye olurken tüm sosyal medya hesaplarımda benimle bağlantı kurmayı unutmayın

all of my social media I've got my facebook my Instagram and my Twitter and

facebook benim instagramım ve twitterım ve

I shall see you soon for another lesson

yakında başka bir derste görüşürüz