Learn English Grammar - Using Future Tense - with easy examples - Lesson 7

lesson 7 part 1 the future with going to future forms in English are formed using

ders 7 bölüm 1 İngilizce'de gelecek ile gelecek gelecek formları

auxiliary verbs one of the most commonly used constructions is going to plus the

yardımcı fiiller kullanılarak oluşturulur en sık kullanılan yapılardan biri olacak artı ana

base form of the main verb how to form the future with going to you have the

fiilin temel

subject he you have the occurrence of B is you have going to you have the base

hali B'nin oluşumu var mı sen gidiyor musun sen

form of the verb by and you have the rest of the sentence a new car he is

tarafından fiilinin temel biçimine sahipsin ve sen cümlenin geri kalanı yeni bir araba

going to buy a new car going to for future plans going to is used to talk

alacak yeni bir araba alacak gelecek planları için gidiyor olacak hakkında konuşmak için kullanılır konuşma anında

about future events that have been planned in advance rather than decided

kararlaştırılmak yerine önceden planlanmış gelecek olaylar

upon at the time of speaking I am going to buy a new car we are going to cook

yeni bir araba alacağım

dinner tonight in the first sentence by is the base form of the verb in the

ilk cümlede bu akşam yemek pişireceğiz tarafından ikinci cümlede fiilin temel şeklidir.

second sentence going to doesn't change with the subject in the first sentence I

ilk cümledeki özne ile değişmiyor ben

am in the second sentence we are the form of B matches the subject of the

ikinci cümlede varım biz B şeklindeyiz cümlenin öznesiyle eşleşiyor

sentence one person I am more than one person we are further examples I'm going

bir kişiyim ben birden fazla kişiyiz başka örnekleriz

to start reading this book soon I'm not going to eat any chocolate this month

bu kitabı okumaya başlayacağım yakında bu ay hiç çikolata yemeyeceğim olumsuz

not is added after the verb be to make the negative I'm not going to Sam's

yapmak için fiilden sonra eklenmedi Sam'e gitmeyeceğim bir

going to get fit before his next birthday we're going to cycle from

sonraki doğum gününden önce forma girecek

Boston to Cape Cod next weekend going to for predictions going to is also used to

Boston'dan Cape Cod'a bisikletle gideceğiz hafta sonu gidiş tahminler için gidiyor aynı zamanda tahminlerde bulunmak için de kullanılır, şu anda bir

make predictions when there is evidence in the present moment

kanıt olduğunda

look at those clouds it's going to rain soon at shows evidence in the present

şu bulutlara bakın, yakında yağmur yağacak, şu anda kanıt gösterir,

moment it means that you can make a prediction going to gives the prediction

bu bir tahmin yapabileceğiniz anlamına gelir, gidiş tahminini verir

look at those clouds it's going to rain soon further examples

şu bulutlara bak birazdan yağmur yağacak başka örnekler

oh no she's going to slip and fall over that hill is too steep John is going to

oh hayır o kayacak ve o tepenin üzerinden düşecek çok dik John çarpacak

crash they're going to break a window if they're not careful look the waiter is

dikkatli olmazlarsa camı kıracaklar bak garson

going to drop those plates he's wearing a raincoat so he's not going to get wet

gelecek bırak şu tabakları yağmurluk giyiyor ıslanmasın diye ah

oh dear I think she's going to fall off that ladder

canım bence o merdivenden düşecek

questions with going to questions with going to are formed by swapping the

subject and to be Michelle is going to be at the meeting is Michelle going to

Michelle

be at the meeting further examples is Ryan going to come to work tomorrow is

toplantıda olacak mı diğer örnekler Ryan yarın işe gelecek mi

Tim going to be at the party what are you going to wear at the party what

Tim partide olacak mı partide ne giyeceksin partide ne giyeceksin sorunun

question words can be added to the start of the question when is he going to get

başına hangi soru kelimeleri eklenebilir o ne zaman

here part two the future with will will is

will'le gelecek bölüm

used to form some future tenses in English it can be used in several

İngilizce'de bazı gelecek zamanları oluşturmak için kullanılır. will

different ways which are all different from the future with going to how to

form the future with will you have the subject she you have will the word will

have will kelimesi özne

doesn't change with the subject you have the base form of the verb love and then

ile değişmez love fiilinin temel formuna sahipsiniz ve ardından

the rest of the sentence the new movie she will love the new movie

cümlenin geri kalanı the new movie she will love the new movie

the future using will English uses will when talking about the future in four

the future will kullanarak İngilizce will gelecek hakkında konuşurken kullanır dört

main ways first to make a prediction about what you think will happen wait a

ana yoldan önce ne olacağını düşündüğünüzle ilgili bir tahminde bulunmak için

few minutes I think it will stop raining soon this prediction is not based on

birkaç dakika bekleyin birazdan yağmurun duracağını düşünüyorum bu tahmin kanıta dayanmıyor

evidence secondly to offer to do something for

ikinci olarak donmuş göründüğünüz biri için bir şeyler yapmayı teklif etmek

someone you look frozen I'll make you some hot soup in this sentence I will is

size biraz yapacağım Bu cümlede sıcak çorba yapacağım,

in the form of a contraction third to make a promise

üçte bir söz vermek için kısaltma şeklindedir saat

we'll be there by 8:00 don't worry forth to describe a decision you've just made

8:00'e kadar orada olacağız, az önce verdiğiniz bir kararı tarif etmek için endişelenmeyin,

I know I'll buy Aaron a surfboard for his birthday this decision was not

Aaron'a bir tane alacağımı biliyorum. doğum günü için sörf tahtası bu karar

planned in advance

önceden planlanmadı irade

will for predictions will is used to talk about predictions about the future

tahminleri için irade gelecekle ilgili tahminlerden bahsetmek için kullanılır bu tahmin

when there is no firm evidence for that prediction this movie is great you will

için kesin bir kanıt yokken bu film harika

love it there is no firm evidence that the person will like the movie further

onu seveceksiniz kişinin seveceğine dair kesin bir kanıt yok film gibi daha fazla

examples the mail will be so busy this afternoon they'll enjoy their trip to

örnek posta bu öğleden sonra o kadar meşgul olacak ki Venedik gezisinden keyif alacaklar

Venice Jane will probably like the new house

Jane muhtemelen yeni evi beğenecek

it's really nice probably means something is likely but not definite

gerçekten güzel muhtemelen bir şey olduğu anlamına geliyor ama kesin değil o

she'll be really angry when she finds out

öğrendiğinde gerçekten kızacak

will for quick decisions will is used to describe quick decisions that someone

hızlı kararlar için irade, birinin konuşma anında verdiği hızlı kararları tanımlamak için kullanılır, bunlar

has made at the time of speaking they are often a solution to an unexpected

genellikle beklenmedik bir sorunun çözümüdür,

problem oh it's raining I'll take my umbrella

oh yağmur yağıyor şemsiyemi alacağım iradenin kasılması,

the contraction of will shows you have just made the decision further examples

kararı yeni verdiğinizi gösterir diğer örnekler gece

it's midnight I won't walk home through the park will not or won't is the

yarısı parkta eve yürümeyeceğim olmaz ya da olmaz iradenin

negative form of will this Apple is delicious

olumsuz şeklidir bu elma lezzetli bir

I'll have another one there's no juice so I'll have some water instead so is

tane daha alacağım meyve suyu yok bu yüzden onun yerine biraz su içeceğim bu yüzden

often used to join a situation to a quick decision the car has broken down

genellikle katılmak için kullanılır ani bir karara bir durum araba bozuldu

so I'll have to walk to work will for making offers will is also used

bu yüzden işe yürüyerek gitmem gerekecek will tekliflerde bulunmak için will aynı zamanda meşgul gördüğünüz

to offer to do something for someone you've seen busy I'll pick up the kids

birine bir şeyler yapmayı teklif etmek için de kullanılır çocukları

from school today further examples I'll go to the post office for you if you

bugün okuldan alacağım başka örnekler senin için postaneye gideyim

want you must be starving I'll make you a sandwich sit down and relax I'll make

istersen aç kalırsın sana sandviç yaparım otur rahatla yemek

you a cup of tea since you cooked I'll do the dishes

yaptığına göre sana çay yaparım

will for making promises will can be used when making a promise don't worry

söz verirken kullanılabilir, merak etmeyin,

I'll be careful in this sentence we are using the contraction of I will further

bu cümlede dikkatli olacağım, daha fazla

examples we will let you know as soon as your cars ready I'll feed the cat when I

örnek vereceğim, arabalarınız hazır olur olmaz size haber vereceğiz, kediyi besleyeceğim zaman eve giderim

get home if you bring the food we'll take care of the drinks I'll take care

yemeği getirirsen içecekleri biz hallederiz sen yokken ben

of everything while you're away Ben said he'll call us as soon as he gets home

her şeyi hallederim Ben eve varır varmaz bizi arayacağını söyledi

don't worry I'll lock the front door when I leave

merak etme kapıyı kilitleyeceğim ön kapıdan ayrıldığımda,

think with will think can be used with will to show that a projection is just

düşün ile birlikte düşüneceğim, bir projeksiyonun sadece

an opinion or a decision is not final I think that we'll have enough food for

bir fikir olduğunu veya bir kararın nihai olmadığını göstermek için irade ile kullanılabilir. Parti için yeterince yiyeceğimiz olacağını düşünüyorum, bunu

the party you can also use that after think but it can be left out the word

da düşündükten sonra kullanabilirsiniz ama bu sahip kelimesinin dışında bırakılabilir

have is an uncertain prediction I think that we'll have enough food for the

belirsiz bir tahmindir parti için yeterince yiyeceğimiz olacağını düşünüyorum

party I'm tired I think I'll go to bed this decision is still being considered

yorgunum yatağa gideceğimi düşünüyorum bu karar hala

further examples it's cold outside but we don't think it'll snow today think is

başka örnekler olarak değerlendiriliyor dışarısı soğuk ama yapmıyoruz' bugün kar yağacağını sanmıyorum

made negative rather than will we don't think if we hurry I think we'll get to

olumsuz yapılır mı daha çok acele edersek düşünmeyiz sanırım havaalanına zamanında varırız

the airport on time I think I'll take the children ice-skating tomorrow

yarın çocukları buz pateni yapmaya götüreceğim bu durumlarda

future with shall shall is used instead of will when asking for a decision or

bir karar isterken veya

making offers or suggestions in these cases it is only used with I or we it is

teklif veya öneride bulunurken irade yerine kullanılır, yalnızca ben veya biz ile kullanılır,

rarely used in US English shall I pick you up or shall we meet to the

nadiren ABD İngilizcesinde kullanılır, seni alayım mı yoksa

restaurant the first shall is being used to make an offer

restorana mı buluşalım, ilk ne olacak kullanılır bir teklifte bulunmak için

the second shall is being used to make a suggestion further examples shall I cook

ikincisi bir öneride bulunmak için kullanılıyor başka örnekler

chicken or beef tonight it's so hot in here

bu gece tavuk mu yoksa dana eti mi pişireyim burası çok sıcak

shall I open a window I'm bored shall we go out for a walk shall we try to finish

pencere açayım mı canım sıkıldı yürüyüşe çıkalım mı bitirmeye çalışalım mı

the gardening today

bugünün bahçıvanlığı

part three the present for future events the present simple and Present

üçüncü bölüm gelecekteki olaylar için şimdiki zaman şimdiki zaman ve şimdiki zaman önceden planlanmış gelecekteki olaylar

continuous can be used to talk about future events that are already planned

hakkında konuşmak için kullanılabilir

they are usually used with a future time word or time phrase the present simple

bunlar genellikle bir gelecek zaman sözcüğü veya zaman deyimi ile kullanılır şimdiki zaman

for future events the train arrives at 10 p.m. tonight the present simple can

gelecekteki olaylar için tren 10'da varır öğleden sonra. bu gece şimdiki zaman, gelecekte gerçekleşmesi planlanan

be used to talk about events that are scheduled to take place in the future

olaylar hakkında konuşmak için kullanılabilir,

the train arrives at 10 p.m. tonight arrives is the present simple tonight

tren saat 10'da varır. bu gece varır şimdiki zaman basit bu gece

refers to a point in the future how to form this sentence you have the subject

gelecekte bir noktaya atıfta bulunur bu cümleyi nasıl kuracağınız Konuya sahipsiniz

the Train you have the present simple arrives you have future time phrase at

Tren şu an var basit varır gelecek zaman ifadesine sahipsin saat

10 p.m. tonight the train arrives at 10 p.m. tonight further examples don't

10'da. bu gece tren saat 10'da varıyor. bu gece daha fazla örnek

forget we have an early meeting tomorrow morning the next flight to New York

unutma yarın sabah erkenden bir toplantımız var New York'a bir sonraki uçak

departs at 6 this evening the concert is next Wednesday I hope

bu akşam 6'da kalkıyor konser gelecek çarşamba umarım o zamana kadar

we're ready by then the bank opens late tomorrow because it's the weekend

hazır oluruz banka yarın geç açılır çünkü hafta sonu olduğu için şimdiki zaman

the present continuous for future events the present continuous can be used to

sürekli gelecekteki olaylar için şimdiki zaman

talk about pre-arranged future events time markers usually show whether the

önceden ayarlanmış gelecekteki olaylar hakkında konuşmak için kullanılabilir zaman işaretleri genellikle

event is in the present or future at the moment

olayın şu anda mı yoksa gelecekte mi olduğunu gösterir,

dave is working but tomorrow he is playing golf at the moment shows the

ama yarın şu anda golf oynuyor

action refers to the present the present continuous refers to Dave's present

eylemi gösterir. şimdiki zaman, Dave'in şu anki etkinliğine atıfta bulunur,

activity working the time clause tomorrow

zaman yan tümcesi yarın,

shows the action refers to the future the present continuous refers to a

eylemin geleceğe atıfta bulunduğunu gösterir, şimdiki sürekli,

future event that is planned at the moment Dave is working but tomorrow he

Dave'in çalıştığı ancak yarın

is playing golf how to form this sentence you have the subject Dave you

golf oynadığı anda planlanan gelecekteki bir olayı ifade eder bu cümleyi nasıl kurarım konu var Dave

have the present continuous is playing golf you have the future time phrase

şimdiki zaman golf oynuyor gelecek zaman ifaden var

tomorrow further examples Jack's playing soccer tomorrow sue is studying this

yarın diğer örnekler Jack yarın futbol oynuyor sue bu akşam ders çalışıyor

evening I'm having dinner with Mike next weekend Tom and Samantha are getting

Gelecek hafta sonu Mike ile akşam yemeği yiyorum Tom ve Samantha

married tomorrow I am seeing a movie later Lisa is playing golf tomorrow Jay

yarın evleniyorlar görüyorum bir film sonra Lisa yarın golf oynuyor Jay

is meeting some friends tomorrow evening I'm running a race for charity this

yarın akşam bazı arkadaşlarla buluşuyor Bu

weekend

hafta sonu

for the future continuous the future continuous can be formed using will or

gelecek için bir yardım yarışı düzenliyorum sürekli gelecek sürekli irade veya gidiş kullanılarak oluşturulabilir içinde olacak

going to it describes an event or situation that will be in progress at

bir olayı veya durumu anlatıyor ilerleme

some point in the future the future continuous with will the future

gelecekte bir noktada gelecek sürekli ile irade gelecek

continuous describes an event that will be in progress

sürekli

at a given time in the future which is often stated the event will start before

gelecekte belirli bir zamanda devam edecek olan ve genellikle olayın

the stated time and may continue after it right now I'm working in a cafe in

belirtilen zamandan önce başlayacağı ve şu andan sonra da devam edebileceği belirtilen bir olayı tanımlar I on yıl sonra bir kafede çalışıyorum

ten years time I hope I will be running a bistro I am working is the present

inşallah bir bistro işletiyor olacağım şimdiki zaman

continuous will be running is future continuous how to form this sentence you

sürekli çalışıyor olacağım gelecek sürekli bu cümlenin nasıl kurulduğunu var özne bende var olacak

have the subject I you have the form of will you have B you have the present

mısın B şeklinde şu anki

participle running and the object a Bistro I will be running a Bistro

ortacınız çalışıyor ve nesneniz a Bistro Bistro işleteceğim

further examples this time next week we will be walking in the Andes Emma will

diğer örnekler önümüzdeki hafta bu zamanlar And Dağları'nda yürüyor olacağız Emma

be starting school in September future continuous with anyway the future

Eylül'de okula başlayacak gelecek sürekli ile yine de gelecek

continuous can also be used to talk about events that are going to happen as

sürekli konuşmak için de kullanılabilir

a matter of course or any way oh no I've run out of milk I can get some for you

doğal olarak veya bir şekilde olacak olaylar hakkında oh hayır sütüm bitti sizin için

later no please don't worry it's okay I'll be

daha sonra getirebilirim hayır lütfen endişelenmeyin sorun değil zaten

driving past the store anyway further examples you can send the parcel here

arabayla dükkanın önünden geçiyorum başka örnekler kargoyu buraya gönderebilirsin

I'll be waiting in the house anyway I can give that to Frida for you I'll be

nasılsa evde bekliyor olacağım bunu senin için Frida'ya verebilirim bu cümlede

seeing her for lunch in this sentence anyway is implied at

onu öğle yemeğinde göreceğim zaten

the end of the sentence to imply something is to suggest without saying

it directly neutral questions the future continuous

doğrudan tarafsız sorular demek gelecek sürekli

is also used to ask neutral questions questions asked for information not to

tarafsız sorular sormak için de kullanılır bilgi için sorulan sorular

make a request will you be coming in to work tomorrow yes I will okay let's talk

bir talepte bulunmamak için yarın işe gelecek misin evet tamam yapacağım

about the report then this is a neutral question request will you come into work

rapor hakkında konuşalım o zaman bu tarafsız bir sorudur rica eder misin yarın işe gelin

tomorrow please sure no problem further examples will you be driving

lütfen emin olun sorun değil daha fazla örnek

press the post office later will you be attending the meeting this afternoon the

daha sonra postaneye basacak mısınız bu öğleden sonra toplantıya katılacak mısınız

future continuous to talk about the present you can also use the future

gelecek sürekli şimdiki zaman hakkında konuşmak için geleceği

continuous to speculate about what is happening at the present moment have you

sürekli olarak neler olup bittiği hakkında spekülasyon yapmak için de kullanabilirsiniz şu an

noticed that Andrew isn't at work today he'll be working on his presentation at

fark ettiniz mi Andrew bugün işte değil evde sunumu üzerinde çalışıyor olacak

home it's more likely that he'll be watching the golf on TV further examples

büyük ihtimalle televizyonda golf izliyor olacak diğer örnekler

why isn't Xavier here today he'll be finishing off his report for the annual

neden Xavier bugün burada değil bitiriyor yıllık

meeting why is Nev late he'll be taking his children to school where is Sarah

toplantı raporundan Nev neden geç kaldı çocuklarını okula götürecek Sarah nerede

she'll be studying in the library probably his Phoebe at home no she's not

kütüphanede ders çalışacak muhtemelen evde onun Phoebe'si hayır o

here she'll be playing with Claire at the park

burada değil parkta Claire ile oynuyor olacak

probably have you seen Roberta no but she's going

muhtemelen Roberta'yı gördünüz mü hayır ama o

out later so I think she'll be getting ready

daha sonra çıkıyor bu yüzden

the future continuous with going to the future continuous can sometimes be

geleceği hazırlıyor olacak sürekli geleceğe gitmekle sürekli sürekli bazen

formed with going to instead of will but this is less common it can be used in

irade yerine gidişle oluşturulabilir ama bu daha az yaygın çoğu yerde kullanılabilir

most future continuous constructions except to speculate about the present I

gelecek sürekli yapılar şimdiki zaman hakkında spekülasyon yapmak dışında

can't come out this evening I'm going to be studying all night how to form this

bu akşam dışarı çıkamam bütün gece bu

sentence you have the subject I you have the form of B am you have going to be

cümleyi nasıl kuracağımı çalışacağım konu var ben sen B formuna sahip misin sahip olacaksın sen

you have the present participle studying and the rest of the sentence all night I

sahip olacaksın şimdiki ortaç ders çalışıyor ve cümlenin geri kalanı bütün gece

am going to be studying all night further examples I want to go away on

bütün gece çalışacağım başka örnekler Cumartesi günü uzaklaşmak istiyorum

Saturday but I'm going to be working all weekend I'd love to go out on Thursday

ama bütün hafta sonu çalışacağım Perşembe günü dışarı çıkmak isterdim

but I'm going to be finishing this essay shall we have lunch next week

ama ben bu makaleyi bitireceğim haftaya öğle yemeği yiyelim mi

I'm going to be visiting your city I'm going to be staying with my husband's

şehrinizi ziyaret edeceğim

family for the holidays this year do you want to go to a concert tonight my wife

bu yıl tatillerde kocamın ailesiyle kalacağım bu akşam konsere gitmek ister misiniz karım

is going to be performing

five the future perfect the future perfect is used to talk about an event

beş performans sergileyecek future perfect future perfect gelecekte başka bir olayla

that will overlap with or finish before another event in the future it can be

örtüşecek veya daha önce sona erecek bir olaydan bahsetmek için

used in simple or continuous form the future perfect is used to describe an

kullanılır basit veya sürekli biçimde kullanılabilir future perfect bir eylemi anlatmak için kullanılır

action or event that will be finished before a certain future time they will

veya gelecek belirli bir zamandan önce bitecek olan olay

have built the skyscraper by January they is in the present moment will have

Ocak ayına kadar gökdeleni inşa etmiş olacaklar şu anda

built is in the future by January it will be done before

inşa etmiş olacaklar gelecekte Ocak ayına kadar yapılacak

January it will be done by January how to form this sentence you have a subject

Ocak ayına kadar yapılacak bu cümle nasıl kurulur bir konunuz var onların

they you have the form of will you have the form of have you have the past

şekline sahip olacaksınız formuna sahip misiniz geçmiş

participle built you have the object the skyscraper you have the time phrase by

katılımcı inşa ettiniz nesneye sahipsiniz gökdelen zaman ifadesine sahipsiniz

January further examples CAI will have read all his course books by next week

Ocak ayına kadar diğer örnekler CAI gelecek haftaya kadar tüm ders kitaplarını okumuş olacak

Sam will have finished the laundry by this afternoon the next time you see me

Sam beni bir dahaki görüşünde bu öğleden sonra çamaşırları bitirmiş olacak

I will have had a haircut we're so late the play will have started by the time

Saçımı kestirmiş olacağım çok geç kaldık

we get there the future perfect continuous the future perfect continuous

biz oraya varana kadar oyun başlamış olacak gelecek mükemmel sürekli gelecek mükemmel sürekli geleceği

can be used to predict the length of an activity this tense looks back from the

tahmin etmek için kullanılabilir bir aktivitenin uzunluğu bu gergin bakış

imagined finishing time in the future by July I will have been working here

gelecekte hayal edilen bitiş zamanından Temmuz ayına kadar geriye bakıyor Bir yıldır burada çalışıyor olacağım

for a year you are looking back to the past and also the future how to form

geçmişe ve geleceğe bakıyorsunuz

this sentence you have a time phrase by July you have the subject I you have the

bu cümleyi nasıl kurarsınız Temmuz ayına kadar bir zaman ifadeniz var şu anki

form of will you have the form of have you have been you have the present

participle working and the rest of the sentence here for a year by July I will

katılımcı çalışıyor mu ve cümlenin geri kalanı Temmuz ayına kadar burada

have been working here for a year further examples by the time this is

bir yıldır burada çalışıyor olacağım başka örnekler tarafından bu saat

already Andy will have been cooking all day by the time I arrived home I will

zaten ben eve geldiğimde Andy bütün gün yemek yapıyor olacak Gelecek ay

have been driving for six hours by this time next month I will have been

bu zamanlar altı saattir araba kullanıyor olacağım

studying English for a year he will have been waiting for two hours by the time

Bir yıldır İngilizce çalışıyor olacağım o geçen ay iki saat bekliyor olacak o

she arrives this case will have been going on for over a year before it is

geldiğinde bu dava bir yılı aşkın bir süredir devam ediyor olacak ve sonunda karara varılacak.

settled finally the future in the past there are

a number of constructions in English that can be used to describe thoughts

about the future that someone had at some point in the past the future in the

geçmiş gelecek geçmişte geçmişte was

past using was going to the future in the past is used to look back on an

gidiyordu geleceğe geçmişte geçmiş önceki bir tahmine bakmak için kullanılır we're gidiyoruz şimdiki

earlier prediction we're going to is used to talk about the future from the

zamandan gelecek hakkında konuşmak için kullanılır was

present was were going to is used to talk about a past view of it this

gidiyorduk geçmiş hakkında konuşmak için kullanılır görünüşe göre bu

traffic is awful I think I'm going to be late for work I thought I was going to

trafik berbat sanırım işe geç kalacağım

be late but I'm right on time the first sentence is earlier the second sentence

geç kalacağımı sandım ama tam zamanında geldim ilk cümle daha erken ikinci cümle

is now how to form this sentence you have the subject you have the form of

şimdi bu cümleyi nasıl kurarsınız şekline sahip olduğunuz konu

was or were you have going to you have the base form B and the rest of the

şuydu ya da olacak mıydınız, temel form B'ye sahipsiniz ve cümlenin geri kalanı

sentence late I was going to be late further examples I was going to start a

geç kalacaktım daha fazla örnek

new book today but I didn't have time Mike was going to have a party but

bugün yeni bir kitaba başlayacaktım ama olmadı Mike bir parti verecekti ama

nobody could come they were going to go home but they went dancing instead Delia

kimse gelemiyordu onlar eve gideceklerdi ama onlar dans etmeye gittiler onun yerine Delia

was going to buy a new dress but she couldn't find one we were going to buy a

yeni bir elbise alacaktı ama bulamayınca

new dog but we decided to wait sorry I interrupted were you going to say

yeni bir köpek alacaktık ama biz almaya karar verdik. bekle özür dilerim böldüm,

something the future in the past using wood where you would use will to talk

geçmişte bir şey mi söyleyecektin, ahşap kullanarak geçmişteki bir olaydan bahsetmek için will kullanacağın bir yerde, şimdiki

about a future event from the present use wood to talk about your past view of

zamandan gelecekteki bir olay hakkında konuşmak için ahşap kullan, geçmiş görüşün hakkında konuşmak için

it I think I will finish the gardening today it shouldn't take too long I

sanırım bugün bahçıvanlığı bitireceğim. çok uzun sürmemeli

thought I would finish today but there is still a lot left to do the first

bugün bitireceğimi düşünmüştüm ama daha yapılacak çok şey var ilk

sentence is earlier the second sentence is now further examples I always knew

cümle daha erken ikinci cümle şimdi daha fazla örnek onun başarılı olacağını her zaman biliyordum

she would be successful I was told my car would be fixed by now

arabamın şimdiye kadar tamir edileceği söylendi doktor

did you ever think you would become a doctor I don't know where Hill there is

olacağını hiç düşündün mü Hill nerede bilmiyorum

I thought she'd be here by 8 the future in the past using the past

onun 8'de burada olacağını düşünmüştüm gelecek geçmişte geçmiş sürekliyi kullanarak

continuous the past continuous is used to talk about an arranged future event

geçmiş sürekli bir gelecekte düzenlenmiş bir olaydan bahsetmek için kullanılır

from a time in the past jenny was extremely nervous on Monday morning she

geçmişte jenny pazartesi sabahı çok gergindi

was taking her driving test that afternoon further examples they were

o öğleden sonra ehliyet sınavına giriyordu

planning to go to the beach tomorrow but the weather's terrible Michelle had been

yarın plaja gitmeyi planlıyorlardı ama hava çok kötü Michelle

cleaning all day her sister was arriving that evening Hugo had to go to bed early

bütün gün temizlik yapıyordu o akşam kız kardeşi geliyordu Hugo gitmek zorundaydı erken yatmak

because he was flying early the following morning that is all for me for

çünkü ertesi sabah erkenden uçuyordu, bugünlük benim için bu kadar, bir dahaki

today join me next time when once again I will be asking how's your grammar

sefere bana katıl, bir dahaki sefere gramerin nasıl diye soracağım

you