Explaining Metal Idioms / English Addict - 77 / LIVE LESSON / 27th May 2020 / listen with Mr Duncan

you know they say better late than never here we are then all together again oh

geç hiç olmamasından iyidir derler ya işte o zaman yine beraberiz oh evet

yes look and as you can see we are having a very nice day here in England

bak ve gördüğün gibi burada ingiltere'de çok güzel bir gün geçiriyoruz

welcome here we go again it's another English addict live stream from the

hoşgeldin yine başlıyoruz ingilizlerin doğum yerinden bir başka ingiliz bağımlısı canlı yayın

birthplace of the English language which just happens to be oh England

sadece oh İngiltere olan dil evet

yes I know I know what you are going to say mr. Duncan you are late why are you

biliyorum ne söyleyeceğinizi biliyorum bayım. Duncan geç kaldın neden bu

so late well as usual all of my plans they they go well for a certain amount

kadar geç kaldın her zamanki gibi tüm planlarım belli bir süre iyi gidiyorlar

of time and then suddenly they all go badly so I'm sure this happens in your

ve sonra aniden hepsi kötü gidiyor bu yüzden eminim bu senin

life is well things happen in a certain way quite often things will go your way

hayatında oluyor iyi şeyler belli bir zamanda oluyor Çoğu zaman işler istediğiniz gibi gider,

which means things are going fine suddenly you realise that there are some

bu da her şeyin yolunda gittiği anlamına gelir, aniden

things that you haven't done or maybe something you haven't remembered and

yapmadığınız bazı şeyler olduğunu veya hatırlamadığınız bazı şeyler olduğunu fark edersiniz ve

that's what happens every time so whenever I come on here if I'm ever late

her seferinde olan budur, bu yüzden ne zaman buraya gelsem, eğer ben Hiç geç kalmadım, bir şeyi

I can guarantee that I forgotten something or maybe a piece of technology

unuttuğumu garanti edebilirim ya da belki bir teknoloji parçası

is not working properly or perhaps I'm just maybe having a sleep in the corner

düzgün çalışmıyordur ya da belki de odanın köşesinde uyuyorumdur

of the room anyway hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today

yine de herkese merhaba ben bay. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin

are you okay I hope so are you happy well are you happy I really hope you are

umarım çok mutlusundur peki mutlu musun gerçekten umarım

feeling very happy today because we are all here together again on the

bugün çok mutlu hissediyorsundur çünkü kimsin sen kimsin diye

live stream for those who are wondering who are you who is this strange man in

merak edenler için yine canlı yayında hep birlikte buradayız rengârenk tişörtlü bu garip adam

his multicolored t-shirt who is he well my name is mr. Duncan I live in England

kim, peki benim adım bay. Duncan İngiltere'de yaşıyorum

I've been teaching English on YouTube forever such a long time and these days

Çok uzun zamandır YouTube'da İngilizce öğretiyorum ve bu günlerde

I present live streams that is what I am doing right now

canlı yayınlar sunuyorum, şu anda yaptığım şey bu

so I'm here with you live and yes I am with you live every Sunday Wednesday and

yüzden canlı olarak buradayım ve evet her Pazar canlı yayında sizlerleyim Çarşamba ve

Friday you can catch me live on YouTube I am outside in the sunshine

Cuma beni YouTube'da canlı yakalayabilirsiniz Dışarıda güneş altındayım

unfortunately the Sun is already starting to shine on my body I can feel

ne yazık ki güneş şimdiden vücudumda parlamaya başladı

that one of my arms is already starting to burn in the Sun yes we are having the

Kollarımdan birinin güneşte yanmaya başladığını hissedebiliyorum evet en çok biz yaşıyoruz

most to May thing weather I can't believe how good

Mayıs havası İnanamıyorum burada hava ne kadar güzel şu

the weather is here at the moment we are having a very good day here in England I

anda burada İngiltere'de çok güzel bir gün geçiriyoruz

hope where you are the weather is nice as well it would appear that we are

umarım bulunduğunuz yerde hava da güzeldir görünüşe göre

going to have some very good weather over the next few days here in the UK a

çok güzel şeyler olacak Birleşik Krallık'ta önümüzdeki birkaç gün boyunca hava durumu

lot of sunshine a lot of nice warm weather well I suppose it is summer

çokça güneş ışığı çok güzel ve sıcak bir hava iyi sanırım sonuçta yaz

after all and of course June is just around the corner we say goodbye to May

ve tabii ki Haziran hemen köşede

this weekend is it my imagination or as this month has this month gone quickly I

bu hafta sonu Mayıs'a veda ediyoruz bu benim hayal gücüm mü yoksa bu ay bu ay hızlı geçti içimde

have a strange feeling I really do feel as if this month has gone by very quite

garip bir his var gerçekten bu ay çok çok

quickly very fast or quest if you want to combine quickly and fast together I

hızlı çok hızlı geçti gibi hissediyorum ya da hızlı ve hızlı bir arada birleştirmek istiyorsanız

suppose you can say it is gone quest that is a new word that I've just

sanırım bunun gitti arayışı olduğunu söyleyebilirsiniz yeni keşfettiğim yeni bir kelime canlı sohbette bu kadar

invented nice to see so many people already here on the live chat yes we are

çok insanı burada görmek güzel evet

all together again once more we have made it to the middle of the week yes

yine hep beraberiz hafta ortasına geldik evet bugün

it's Wednesday

çarşamba

oh dear the Sun the Sun is really beating down on me right now and and I'm

oh canım güneş güneş gerçekten şu anda üzerime geliyor ve

starting to feel hot already I've only been on for about five minutes and

şimdiden ısınmaya başladım sadece beş dakikadır yanıyorum ve

already I am feeling as if I'm about to burst into flames because of the Sun I

daha şimdiden güneş yüzünden alevler içinde kalacakmış gibi hissediyorum.

have a very useful piece of equipment just behind me which is supposed to

hemen arkamda

protect me from the Sun unfortunately it is too far away and now the sun is

beni güneşten koruması gereken ekipman maalesef çok uzakta ve şimdi güneş

shining on my my left arm unfortunately anyway does it matter does

sol kolumda parlıyor ne yazık ki yine de fark eder mi

it matter to you maybe not here we are again nice to see the live chat is also

senin için fark eder mi belki değil buradayız yine iyiyiz canlı sohbete bakın

very busy today V tests guess what Vitas you are first on today's live chat I

bugün de çok meşgul V testleri bugünün canlı sohbetinde ilk olarak Vitas'ın ne olduğunu tahmin edin

think you must have a very fast finger indeed congratulations to you where's my

Bence çok hızlı bir parmağınız olmalı gerçekten tebrikler sizi

where's my lovely clap it's not working my clip where is it I'm going to find

nerede benim güzel alkışım çalışmıyor klibim nerede ben' bunu bulacağım bu

this this happened before didn't it for some reason I don't know why my my my

daha önce oldu değil mi bir nedenden dolayı benim

clap stopped working and I don't know why I'm going to find out why excuse me

alkışım neden çalışmayı durdurdu bilmiyorum ve neden öğreneceğim neden

a moment I why has my applause disappeared come

bir dakika kusura bakmayın neden benim alkış kayboldu hadi ama

on where is it has anyone seen my applause

kimse nerede gördü benim alkışımı

I'm going to get this working if it kills me and it might actually to be

beni öldürürse bunu çalıştıracağım ve aslında

honest with you it might come on what's going on with my applause I've got to

sana karşı dürüst olabilir de gelebilir alkışıma ne oluyor

give Vitas his applause but I don't know why it isn't working very annoying so

Vitas'a vermeliyim onun alkışı ama neden işe yaramadığını bilmiyorum çok can sıkıcı bu yüzden

shall we just pretend that there are applause and then I will try to find my

alkış varmış gibi davranalım ve sonra kendi alkışımı bulmaya çalışacağım

applause and I will give it to you later that's a good start isn't it this was

ve daha sonra size vereceğim bu iyi bir başlangıç ​​değil mi bu

working earlier I tested this and it worked and now it isn't working and I

daha önce çalışıyordu bunu test ettim ve işe yaradı ve şimdi çalışmıyor ve

don't know why I think maybe some of the birds are

neden bilmiyorum sanırım bazı kuşlar

flying down and they are sabotaging my equipment I think that's what's

aşağı uçuyor ve ekipmanımı sabote ediyorlar sanırım olan bu zaten

happening anyway congratulations Vitesse array sorry about that I will try to

tebrikler Vitesse dizi özür dilerim bununla ilgili

find my applause later also we have a czar on here as well

alkışımı daha sonra bulmaya çalışacağım ayrıca burada bir çarımız da var

hello's Aram also Mohsen Richard also b-trees franceska nishta mustafa Luis

merhaba Aram ayrıca Mohsen Richard da b-trees franceska nishta mustafa Luis

Mendez is here today I am in the garden and I'm already starting to burn under

Mendez bugün burada bahçedeyim ve çoktan yanmaya başladım.

the Sun because it's really hot here today I can't begin to tell you how hot

Güneş çünkü bugün burası gerçekten çok sıcak Şu anda Birleşik Krallık'ta havanın ne kadar sıcak olduğunu size anlatamam.

it is here in the UK right now I can't believe it it's a bit of a shock to be

honest hello Irene also hola hello hola it sounds a little bit like hola hello

Dürüst olmak gerekirse biraz şok edici merhaba Irene ayrıca hola merhaba hola kulağa hoş geliyor biraz hola gibi merhaba lütuf merhaba

grace hello Vitesse again also Lille everyone is here so many people joining

Vitesse tekrar Lille ayrıca herkes burada bana katılan pek çok kişi

me already thank you very much I've had a couple of messages concerning my live

şimdiden çok teşekkür ederim canlı yayınlarımla ilgili birkaç

streams or more should I should I say more to the point the length of the live

veya daha fazla mesaj aldım. canlı

streams some people saying mr. Duncan your live streams are too long

yayında bazı insanlar mr diyor. Duncan, canlı yayınların çok uzun,

you should only make them for a few minutes well that's good I suppose but

onları sadece birkaç dakika yapmalısın, bu iyi sanırım ama

the problem is if I come on live for just a few minutes many many many many

sorun şu ki, eğer sadece birkaç dakikalığına canlı yayına girersem, pek çok birçok

people will miss the live stream so the reason why I do my live stream for

insan canlı yayını kaçıracak, bu yüzden neden ben Canlı yayınımı

normally around 2 hours is so everyone has a chance to join in that is the

normalde yaklaşık 2 saat yapıyorum, böylece herkesin katılma şansı olur, bu

reason why and of course during my live stream I like to talk about lots of

yüzden ve tabii ki canlı yayınım sırasında pek çok farklı konu hakkında konuşmayı seviyorum, bu

different subjects as well so there is a lot going on it might not seem like it

yüzden çok şey oluyor olabilir öyle görünmüyor

and some people say 2 hours is a long time well you don't have to watch

ve bazı insanlar 2 saatin uzun bir süre olduğunu söylüyor, tüm tekrarı izlemek zorunda değilsiniz, bu

all of the replay so if you want to watch this again you don't have to watch

yüzden bunu tekrar izlemek istiyorsanız, iki saatin tamamını izlemek zorunda değilsiniz.

it for the whole two hours you can have little breaks maybe you can just watch a

küçük aralar belki

little part of my live stream so I am the only person who is actually doing

canlı yayınımın küçük bir bölümünü izleyebilirsiniz, bu yüzden

regular live streams and I am the only person who is actually staying on for an

düzenli olarak canlı yayın yapan tek kişi benim ve aslında

extended period of time because I want you to have a chance to join in with the

uzun süre kalan tek kişiyim çünkü sahip olmanızı istiyorum canlı yayına katılma şansı,

live stream so I hope that answers your questions for those who are concerned

umarım

about how long by live streams last 2 hours mr. Duncan it's too long well you

canlı yayının süresi 2 saattir diyenler için sorularınıza cevap olmuştur sayın hocam. Duncan çok uzun,

don't have to watch all of it if you can't watch all of the live stream you

hepsini izlemek zorunda değilsin, eğer canlı yayının tamamını izleyemiyorsan,

can join in and then maybe do something else and then maybe later on you can

katılabilir ve sonra belki başka bir şey yapabilirsin ve sonra belki daha sonra tekrar yakalayabilirsin,

recatch you can catch up with the live stream when it is recorded hello also -

yakalayabilirsin. canlı yayın kaydedildiğinde ayrıca merhaba -

hello Ana Rita nice to see you here welcome back once again I'm really going

merhaba Ana Rita sizi burada görmek güzel bir kez daha hoş geldiniz. Gerçekten güneş ışığıyla

to have to do something about the sunshine because the Sun is now shining

ilgili bir şeyler yapmak zorunda kalacağım çünkü güneş artık kolumda parlıyor

on my arm and if I stay here for two hours I think

ve eğer burada iki kişilik kalırsam saat sanırım

this arm will start to burn I think so hello also mica mica ODE is here as well

bu kol yanmaya başlayacak sanırım bu yüzden merhaba mika mika ODE de burada ben bugün

I'm feeling a little bit disappointed today I have a I have a slightly

biraz hayal kırıklığına uğradım

disappointing thing to to show you I know I know we days we like to stay

size göstermem gereken biraz hayal kırıklığı yaratan bir şeyim var

happy and cheerful but I want to show you something and this is something that

mutlu ve neşeli kalmayı seviyorum ama size bir şey göstermek istiyorum ve bu beni hayal

has disappointed me have you ever bought something have you ever bought an item

kırıklığına uğrattı mı hiç bir şey aldınız mı hiç bir ürün satın aldınız mı

and then after using it for a certain period of time suddenly it stops working

ve belli bir süre kullandıktan sonra aniden çalışmayı durdurdu mu

or maybe it starts to fall apart perhaps the quality is not very good

veya belki de dağılmaya başlıyor belki kalitesi pek iyi değil

well that is what has happened to my socks but do you want to see my socks

çoraplarıma olan da bu ama çoraplarımı görmek ister misin

these are the sock that I'm wearing right now as I stand

bunlar şu anda

here talking to you these are the socks that I'm wearing look if those aren't

burada seninle konuşurken giydiğim çoraplar bunlar çoraplar giydiğime bak bunlar

they terrible they are very poor quality they are poor quality they have not been

çok kötü değil mi çok kalitesizler kalitesizler

made very well maybe the material that they've used is not very good quality so

çok iyi yapılmamışlar belki kullandıkları malzeme çok kaliteli değil bu yüzden

I would say that these socks are not good and the reason why I have come to

bu çorapların iyi değil ve bu sonuca varmamın nedeni

that conclusion is because I bought these socks well actually can I let you

bu çorapları iyi aldığım için aslında size

in on a secret I don't want to seem ungrateful but mr. Steve bought these

bir sır verebilir miyim nankör görünmek istemem ama bayım. Steve bu

socks he bought them for Christmas so these are actually a Christmas present

çorapları Noel için satın aldı, yani bunlar aslında Steve'in aldığı bir Noel hediyesi

that Steve bought but unfortunately as you can see already there are holes and

ama maalesef gördüğünüz gibi zaten delikler var ve

before anyone says mr. Duncan it's your fault because you don't cut your

kimse bay demeden önce. Duncan bu senin hatan çünkü ayak

toenails can I just say no I always cut my toenails and I've had many many many

tırnaklarını kesmiyorsun, sadece hayır diyebilirim, ben her zaman ayak tırnaklarımı keserim ve yıllarca

pairs of socks that have lasted for years and years but these I've only worn

süren birçok çift çorabım oldu ama bunları sadece

these a couple of times and as you can see they are already full of holes so

bir çift giydim defalarca ve gördüğünüz gibi zaten deliklerle dolular, öyleyse

what's the deal what's the deal what's going on why am i socks such poor

anlaşma nedir anlaşma ne oluyor neden çoraplarım bu kadar

quality so has this ever happened to you

kalitesiz peki bu hiç başınıza geldi mi hiç

have you ever bought anything that is of poor quality something that you bought

kalitesiz bir şey aldınız mı satın aldınız

maybe you paid a lot of money for it sometimes people buy things that are

belki de bunun için çok para ödemişsinizdir bazen insanlar

expensive just because something is expensive doesn't mean that it will be

sırf pahalı olduğu için pahalı şeyler alıyorlar o şeyin kaliteli olacağı anlamına gelmiyor bu yüzden

good quality you see so a lot of people are fooled sometimes into buying things

birçok insan bazen

that are expensive because they believe they are good quality however that is

pahalı oldukları için pahalı şeyler almaya kandırılıyor. kaliteli olduklarına inan, ancak bu

not always the case it is not always true so sometimes you can pay a little

her zaman böyle değildir, her zaman doğru değildir, bu nedenle bazen çok ucuz bir

money for something something that's very cheap and maybe it lasts for years

şey için biraz para ödeyebilirsiniz ve belki yıllarca

and years and years and then you can pay a lot of money for something and it

, yıllarca ve yıllarca sürer ve sonra çok para ödeyebilirsiniz. bir şey için ve

falls to pieces or it breaks or it stops working so I'm very disappointed very

parçalanıyor ya da kırılıyor ya da çalışmayı durduruyor bu yüzden çoraplarımla ilgili çok hayal kırıklığına uğradım

disappointed with my with my socks because they are not very good quality

çünkü çok kaliteli değiller

however please don't tell mr. Steve that I'm criticizing his Christmas present

ama lütfen bay beye söylemeyin. Steve'in Noel hediyesini eleştiriyorum

because he will sulk he will he will go upstairs he will fold his arms and he

çünkü somurtacak, yukarı çıkacak, kollarını kavuşturacak ve

will sit in his office with a big pouting lip just me talking of mr. Steve

ofisinde koca bir dudak büzerek oturacak, sadece ben Mr. Steve

Steve has been very busy for the past two days we are doing something in the

Steve son iki gündür çok meşgul bahçede bir şeyler yapıyoruz

garden we are doing a little bit of renovation in the garden when I say we I

bahçede biraz tadilat yapıyoruz derken biz derken

mean mr. Steve would you like to see Steve in the garden here he is here is

bayım demek istiyorum. Steve, Steve'i bahçede görmek ister misiniz, işte burada,

mr. Steve and here he is about one hour ago

Mr. Steve ve burada, yaklaşık bir saat önce burada

and he's in the garden and you can see he is doing something that is not easy

ve o bahçede ve onun yapması kolay olmayan bir şey yaptığını görebilirsiniz, bu

to do it is also a lot of hard work however mr. Steve has decided to spend a

aynı zamanda çok da zor bir iş ancak bayım. Steve

couple of days doing some renovation work in this garden

birkaç gününü bu bahçede bazı yenileme çalışmaları yaparak geçirmeye karar verdi,

now he is so that is Steve actually that was about an hour ago and as you can see

yani bu Steve aslında yaklaşık bir saat önceydi ve gördüğünüz gibi

mr. Steve is trying to level all of the patio in the garden and the other thing

bay. Steve bahçedeki tüm verandayı düzleştirmeye çalışıyor ve diğer bir şey de

we have removed the roses from the garden so we are going to remove the

bahçeden gülleri çıkardık, bu yüzden

roses in fact the roses have alread already gone and then we are going to

gülleri kaldıracağız, aslında güller çoktan gitmiş ve sonra

replace the concrete where the roses used to be so that is what Steve is

betonu değiştireceğiz. güller eskiden öyleydi, Steve'in şu

doing at the moment he is putting some concrete slabs in place and also we are

anda yaptığı şey buydu, bazı beton levhaları yerine koyuyor ve ayrıca

going to cover the area where the roses used to be so mr. Steve is doing a

güllerin eskiden çok bay olduğu alanı da kapsayacağız. Steve

little bit of renovation work we are making some alterations the word

biraz yenileme çalışması yapıyor, bazı değişiklikler yapıyoruz,

alteration means change you are changing the appearance of something you are

değişiklik kelimesi değişiklik anlamına gelir, bir şeyin görünümünü değiştiriyorsunuz,

making alterations and that is Steve in the garden making some alterations we

değişiklikler yapıyorsunuz ve bu Steve bahçede bazı değişiklikler yapıyor,

are making this area complete and there you can see the Rose bed or one of them

bu alanı tamamlıyoruz ve orada yapabilirsiniz Gül yatağını görün yoksa bir tanesi

has already gone and that is what's going to happen to all of the Rose beds

çoktan gitti ve tüm Gül yataklarının başına gelecek olan bu,

so those areas where you can see dirt they will all be covered with concrete

yani kir görebileceğiniz alanların hepsi betonla kaplanacak

and then we will have a lovely big area to play around in so that's what Steve

ve sonra oynamak için harika, büyük bir alanımız olacak. Etrafta, bu yüzden Steve'in

has been doing this morning I know a lot of people ask me where is

bu sabah yaptığı şey bu, birçok insanın bana Bay'ın nerede olduğunu sorduğunu biliyorum

mr. Steve well now you know he's been very busy all morning he's now having a

. Steve, şimdi biliyorsun, bütün sabah çok meşguldü, şimdi

rest so I can do my livestream without any

dinleniyor, böylece canlı yayınımı herhangi bir rahatsızlık olmadan yapabilirim

disturbances in fact I don't know if you've noticed but it's very quiet today

aslında fark ettin mi bilmiyorum ama bugün çok sessiz,

it is very quiet is that a good thing or a bad thing I'm not sure but I'm

çok sessiz, bu iyi bir şey mi? bir şey mi kötü bir şey mi emin değilim ama

slightly disturbed by the fact that no one is making any noise we will see what

kimsenin ses çıkarmaması beni biraz rahatsız ediyor

happens during today's livestream hello - Oh Helena hello Helena

bugünün canlı yayınında neler olacağını göreceğiz merhaba - Oh Helena merhaba Helena

sometimes I repair the socks that my husband has I'm from the old generation

bazen kocamın sahip olduğu çorapları onarırım. Ben eski nesildenim,

I can't throw things away very easily well I suppose I'm a little bit like

kolay kolay çöpe atamam bir şeyleri, ben de biraz öyleyim sanırım

that I don't like wasting things however if you buy something new you expect it

israfı sevmem ama yeni bir şey alınca

to last for maybe a couple of years but I've only worn these socks twice so I've

belki birkaç yıl dayanmasını beklersiniz. ama bu çorapları sadece iki kez giydim, bu yüzden

worn these socks and I will show you them again I've only worn these a couple

bu çorapları giydim ve size onları tekrar göstereceğim, bunları sadece birkaç

of times and already they have big holes in the toes you can see the area where

kez giydim ve zaten ayak parmaklarında büyük delikler var, bunun olduğu alanı görebilirsiniz

that where my toes are now sticking out of the holes and no it has nothing to do

ayak parmaklarım artık deliklerden dışarı çıkıyor ve hayır bunun ayak tırnaklarımla hiçbir ilgisi yok, ta ki

with my toenails before anyone starts saying yeah mr. Duncan mr. Duncan I

biri evet bay demeye başlamadan önce. Duncan bey Duncan

think you should cut your toenails a little bit more often that's what I

bence ayak tırnaklarını biraz daha sık kesmelisin bence de bu zaten bununla bir

think anyway it's nothing to do with that nothing to do with my toenails it

ilgisi yok ayak tırnaklarımla hiçbir ilgisi yok

is all about the poor quality of the socks Belarus is why did you move the

tamamen çorapların kalitesiz olması Beyaz Rusya neden

roses well we have moved some of them into the front garden one of the reasons

gülleri iyi hareket ettirdin biz bazılarını ön bahçeye taşıdık, taşınmaya karar vermemizin nedenlerinden biri, her

why we have decided to move first of all they look very untidy at

şeyden önce evin arka tarafında çok dağınık görünüyorlar

the back of the house and also the other problem is quite often we injure

ve ayrıca diğer sorun da oldukça sık

ourselves we will cut ourselves on the thorns so the thorns are very sharp

kendimizi yaralıyoruz, kendimizi dikenlerle keseceğiz. bu yüzden dikenler çok keskindir, sıralar

they are sharp things that grow on the rows and sometimes you can walk by and

üzerinde büyüyen keskin şeylerdir ve bazen yanından geçip gidebilirsin ve

you can scratch yourself will even rip your clothing so you can actually damage

kendini çizebilirsin, hatta giysilerini yırtabilirsin, yani

your clothes if you walk too near a rosebush so that's why we've done it so

bir gül fidanına çok yakın yürürsen aslında giysilerine zarar verebilirsin, bu yüzden biz'

that whole area will be lovely and open there will be no rose bushes for me to

tüm alanın güzel ve açık olması için yaptım, benim için düşecek gül çalıları olmasın

fall over and for those who are worried about the birds yes the bird feeder is

ve kuşlar için endişelenenler için evet, kuş besleyici

going to stay in the back garden however I will be making some changes to that as

arka bahçede kalacak, ancak biraz yapacağım bunda da değişiklikler var,

well so a few changes coming in the garden mr. Steve has been so happy if

bu yüzden bahçede birkaç değişiklik geliyor mr. Steve çok mutluydu, eğer

there's one thing Steve loves doing its hanging around the garden doing work so

Steve'in bahçede dolaşmayı sevdiği bir şey varsa, iş yapıyor, bu yüzden

Steve is feeling quite happy today hello to Marina marina also says I can't throw

Steve bugün oldukça mutlu hissediyor Marina marinaya merhaba ayrıca

things away I suppose from my point of view I am NOT talking about wasting

bir şeyleri atamayacağımı söylüyor Sanırım kendi bakış açımdan konuşmuyorum

things or throw throwing things away but these things are new they shouldn't fall

bir şeyleri israf etmek veya bir şeyleri atmak hakkında ama bu şeyler yeni,

apart after just a couple of wears so you should be able to wear them all the

sadece birkaç giydikten sonra dağılmamalılar, bu yüzden onları her

time I think so flyaway says mr. Steve can do everything well almost everything

zaman giyebilmelisiniz, bence bu yüzden flyaway diyor bay. Steve her şeyi iyi yapabilir hemen hemen her şeyi

let's not give Steve too much credit let's not praise mr. Steve too much

Steve'e fazla itibar etmeyelim bayım övmeyelim. Steve çok fazla

because it might go to his head you see I think so

çünkü kafasına gidebilir, bence öyle

Mustafa says yes there are big holes in the toe on your socks there is and I

diyor Mustafa evet çorabının ucunda büyük delikler var ve buna

can't believe it because I've only put those

inanamıyorum çünkü o

box on twice and already there are holes in the socks how is that possible the

kutuyu sadece iki kez giydim ve zaten orada çoraplarda delikler var, bu nasıl mümkün olabilir,

only thing I can think is that the socks are not good quality and yes it was mr.

düşünebildiğim tek şey çorapların kaliteli olmadığı ve evet o baydı.

Steve's Christmas present one of the presents that Steve brought for me

Steve'in Noel hediyesi Steve'in bana getirdiği hediyelerden biri

franceska says you should buy socks made of cotton and they should have elastic

franceska, pamuklu çorap alman gerektiğini ve içlerinde elastik olması gerektiğini söylüyor,

in them well these socks are supposed to be

bu çorapların

cotton they are it says cotton on the box so they are supposed to be good

pamuklu olması gerekiyor, kutunun üzerinde pamuk yazıyor, bu yüzden olması gerekiyor

quality all I can say is I hope mr. Steve did not spend too much money on

kaliteli tüm söyleyebileceğim, umarım bay. Steve o çoraplara çok fazla para harcamadı

those socks I really do I hope that cap Devi says Mr

gerçekten.

Duncan do your roses smell do they have an aroma they do but I often find roses

don't have a very strong scent so I've always noticed because many years ago my

fark ettim çünkü yıllar önce

father used to grow roses in the front garden of our house and I've always

babam evimizin ön bahçesinde gül yetiştirirdi ve ben

noticed that they never had really much of a scent so I don't think roses have a

onların hiçbir zaman gerçekten çok güzel bir kokuya sahip olmadıklarını her zaman fark etmişimdir, bu yüzden

very strong scent to be honest or was it just me I don't know franceska once mr.

dürüst olmak gerekirse güllerin çok güçlü bir kokusu olduğunu düşünmüyorum. sadece ben franceska'yı bir kez tanımıyorum mr.

Steve to repair the socks I think that's a good idea mr. Steve can do anything I

Steve'in çorapları tamir etmesi bence iyi bir fikir bay. Steve her şeyi yapabilir

wonder how good he is at repairing socks maybe I can ask him later on hello to

Çorap tamirinde ne kadar iyi olduğunu merak ediyorum belki daha sonra ona Noemi'ye merhaba diye sorabilirim

Noemi so have you ever bought anything have you ever gone to the shops or have

yani hiç bir şey satın aldın mı hiç mağazalara gittin mi veya

you ever ordered anything online and after buying it and using it it suddenly

internetten bir şey sipariş ettin mi ve satın alıp kullandıktan sonra birdenbire bozuluyor,

breaks it's happened to me many times I have

birçok kez başıma geldi

received things that I've bought online that don't work from the very beginning

İnternetten satın aldığım ve en başından beri çalışmayan şeyler aldım,

from the very start they don't work at all because they are just very poor

hiç çalışmıyorlar çünkü onlar sadece çok kalitesiz oldukları için aldığım

quality the thing that I've bought is not good

şey Aldığım kaliteli değil, bu

quality so it does happen quite often do you have red roses some of the roses in

yüzden oldukça sık oluyor, kırmızı gülleriniz var mı, bahçedeki bazı güller

the garden are red but don't worry mr. Steve hasn't destroyed them well not all

kırmızı ama merak etmeyin bayım. Steve hepsini iyi yok etmedi bazılarını yok ettik

of them some of them some of them we have destroyed because they were dying

çünkü ölüyorlardı

unfortunately but the strong ones the ones that look as if they still have

ne yazık ki ama güçlü olanları

lots of life in them Steve has decided to plant them in the front garden so we

içlerinde hala çok fazla yaşam varmış gibi görünenleri Steve onları yerleştirmeye karar verdi. ön bahçedeki

haven't destroyed all of the roses some of them we won't be replanting we are

güllerin hepsini mahvetmedik bazılarını yeniden dikmeyeceğiz

throwing them away however the good ones the nice ones the colorful ones we have

atıyoruz ama iyi olanları güzel olanları rengarenk olanları uçuşmaya

decided to keep flyaway said may maybe you can recycle your socks you can turn

devam etmeye karar verdik belki geri dönüşüm yapabilirsiniz dediler çorapları

them into something else what though I wonder what you could do maybe a draft

başka bir şeye dönüştürebilirsin ama ne yapabileceğini merak ediyorum belki

excluder for the window maybe you could put it in a gap or a space to stop the

pencere için hava cereyanı önleyici belki havanın veya cereyanın içeri girmesini engellemek için bir boşluğa veya boşluğa koyabilirsin

air or the draught from coming in yes I think that's quite a good idea yes okay

evet bence bu oldukça iyi iyi fikir evet tamam

I think so hello - Oh Robin hello Robin in Germany can I say hello to you and

bence çok merhaba - Oh Robin merhaba Almanya'dan Robin size merhaba diyebilir miyim ve youtube kanalımdaki

thank you once again for your lovely messages on my youtube channel

güzel mesajlarınız için bir kez daha teşekkür edebilir miyim

very kind of you so lovely sentiments some lovely thoughts from you thanks a

çok naziksiniz çok güzel duygular sizden bazı güzel düşünceler

lot do you want to see something that looks

çok teşekkürler çimler için biraz üzgün görünen bir şey görmek istiyorsun

a little bit sad a little bit for lawn something that looks a little down would

biraz aşağıda görünen bir şey

you like to see it here it is

onu burada görmek ister misin

oh dear what has happened to my space hopper my lovely space hopper what has

ah canım benim uzay hunime ne oldu sevgili uzay hunime ne

happened what has happened to you we don't look very well you look a little

oldu ne oldu size göre pek iyi görünmüyoruz, biraz

deflated today we are going to look at words and phrases connected with deflate

sönük görünüyorsunuz bugün deflate ve inflate ile bağlantılı kelime ve deyimlere bakacağız,

and inflate so we will be looking at these words and as a way of

bu yüzden bu kelimelere bakacağız ve bunu göstermenin bir yolu olarak

demonstrating it I also have my space hopper that strangely looks like a part

benim de uzay haznem var bu garip bir şekilde erkek vücudunun bir parçasına benziyor

of the male body does anyone know what this actually looks like this looks like

bunun gerçekte neye benzediğini bilen var mı bu

something else I showed this to Steve yesterday and he

başka bir şeye benziyor dün bunu Steve'e gösterdim ve

said that this looks like something else a part of the male body I don't know

bunun erkek vücudunun başka bir parçasına benzediğini söyledi

what you mean Steve I think your imagination is running away with you so

ne olduğunu bilmiyorum Steve'i kastediyorsun, sanırım hayal gücün seninle birlikte kaçıyor, bu yüzden

this is my poor little space hopper but unfortunately it is a little bit

bu benim zavallı küçük uzay hunim ama ne yazık ki biraz

deflated and we will be looking at words connected with inflate and deflate as

sönük ve şişirme ve söndürme ile bağlantılı kelimelere

well hello kept Evie oh thank you very much for your donation you can buy some

de bakacağız merhaba evie'yi korudum oh çok teşekkür ederim Bağışınız için

new socks mr. Duncan oh that's very kind of you well I won't

yeni çorap alabilirsiniz bay. Duncan çok naziksin peki

use it for socks I will use it for making my live streams and making my

bunu çorap olarak kullanmayacağım Canlı yayınlarımı yapmak ve

English lessons I could always walk around in my bare feet so maybe during

İngilizce derslerimi yapmak için kullanacağım Her zaman çıplak ayakla dolaşabilirim bu yüzden belki

the summer months I can walk around the garden in my bare feet so I won't wear

yaz aylarında etrafta dolaşabilirim bahçeyi çıplak ayakla geziyorum,

any shoes and I won't wear any socks I will just keep my feet exposed to the

ayakkabı giymeyeceğim ve çorap giymeyeceğim sadece ayaklarımı havaya açık tutacağım

air very nice hello - Ricardo speaking about roses

çok güzel merhaba - Ricardo güllerden bahsediyor

normally the more smell the less sight it is like your feet I don't know what

normalde ne kadar çok koku o kadar az görüntü seninki gibi ayaklar

you mean by that what are you saying oh I see I think that might be a compliment

bununla ne demek istediğini anlamadım oh anlıyorum sanırım bu bir iltifat olabilir

so you are saying because my feet are very big they don't smell very much

yani diyorsun çünkü ayaklarım çok büyük çok kokmuyorlar

that's nice just like a rose yes there are certain

bu güzel bir gül gibi evet

types of rose that have a very strong scent however I've never really been

çok güçlü bir kokusu olan bazı gül türleridir, ancak

near any roses that have a very strong smell or scent so no I haven't we are

çok güçlü bir kokusu veya kokusu olan hiçbir gülün yakınında hiç bulunmadım, bu yüzden hayır olmadım,

going to look at words connected with inflate and deflate a little bit later

biraz şişirmek ve söndürmek ile bağlantılı kelimelere bakacağız. daha sonra

on we are we also have a full English lesson to look at as well anything else

ayrıca bakacağımız tam bir İngilizce dersimiz var ve

that I can mention at the moment well I suppose we can look at some words

şu anda bahsedebileceğim başka herhangi bir şey var sanırım

connected with metal that's another thing we're doing today I didn't mention

metal ile bağlantılı bazı kelimelere bakabiliriz bu bugün yaptığımız başka bir şey bahsetmedim

that you may have noticed on the thumbnail that we are also going to have

küçük resimde fark etmiş olabilirsiniz ki

a look at words connected with metal idioms phrases connected with that

metal deyimlerle bağlantılı kelimelere de bakacağız söz konusu kelimeyle bağlantılı ifadeler

particular word Andy has noticed that the grass behind me is looking very

Andy arkamdaki çimlerin çok

green yes can you see that is mr. Steve's grass so at the top that is all

yeşil göründüğünü fark etti evet görüyor musunuz bu bay. Steve'in çimleri o kadar tepede ki hepsi

mr. Steve's new grass and yes it is looking rather nice at the moment

mr. Steve'in yeni çimeni ve evet şu anda oldukça güzel görünüyor

everything is looking lovely and green let's have a look at some words then

her şey çok güzel ve yeşil görünüyor hadi bazı kelimelere bir göz atalım o zaman

shall we let's get on with it shall we some idioms and expressions are coming

devam edelim mi şimdi metal ile bağlantılı bazı deyimler ve ifadeler geliyor.

up right now connected with metal when we talk about metal we are talking about

metalden bahsediyoruz

elements things that exist such as gold silver maybe tin perhaps copper or maybe

elementlerden bahsediyoruz altın gümüş belki kalay belki bakır veya belki

brass so there are many different types of

pirinç gibi birçok farklı

metal did you know you can use many of those words in expressions you can

metal türü var biliyor muydunuz bu kelimelerin birçoğunu ifadelerde kullanabileceğinizi

actually use them in expressions and we are going to look at that right now

gerçekten ifadelerde kullanabileceğinizi ve şimdi buna bakacağız metalle ilgili

would you like to have a look at some idioms relating to metal you would oh

bazı deyimlere bir göz atmak ister misin aman tanrıya

thank goodness for that I was about to get very worried then because I thought

şükür bunun için çok endişelenmek üzereydim çünkü

you were going to say no mr. Duncan we don't we don't want to see that we want

hayır diyeceğini düşündüm çünkü bayım. Duncan biz görmek istemiyoruz ama

to see mr. Steve putting down his concrete maybe later maybe later

görmek istemiyoruz bayım. Steve betonu döküyor belki daha sonra belki daha sonra

who knows here we go then here is a phrase that you can use to describe a

kim bilir işte gidiyoruz o zaman işte nazik cömert bir insanı tanımlamak için kullanabileceğiniz bir ifade

person who is kind generous they are very sincere a person who is always

çok samimi onlar her zaman

willing to give their time or help other people you might describe this person as

zamanını ayırmaya veya diğer insanlara yardım etmeye istekli bir insan sizin için bu kişiyi

having a heart of gold if you have a heart of gold if you have a heart of

altından bir kalbe sahip olarak tanımlayabilir, eğer altından bir kalbe sahipseniz,

gold it means you are generous it means a person who is often kind they will be

bu sizin cömert olduğunuz anlamına gelir, genellikle nazik olan bir kişi anlamına gelir,

generous they will show generosity they will be a person who is always willing

cömert olacaklar, cömertlik gösterecekler, bir insan olacaklar

to help someone who is in need they have a heart of gold isn't that lovely so we

ihtiyacı olan birine her zaman yardım etmeye istekli olanların altından bir kalbe sahip olmaları o kadar da sevimli değil, bu yüzden

are talking about metal idioms so these are certain types of metal that can be

metal deyimlerden bahsediyoruz, yani bunlar deyim olarak kullanılabilecek belirli metal türleridir

used as idioms and there we have heart of gold which means a generous person

ve burada altın kalpliyiz. cömert bir insan demek

here's another one oh this is interesting

işte bir tane daha oh bu ilginç

golden child where we talk about a person who is the golden child maybe

altın çocuk bir insandan bahsediyoruz altın çocuk belki de

they are the person who is given all of the favor or all of the attention maybe

tüm iyiliğin ya da tüm ilginin kendisine verildiği kişidir belki

the child and of course it can be a son or daughter they are seen as the best of

çocuk ve tabii ki olabilir bir oğul veya kız onlar tüm çocukların en iyisi olarak görülürler onlar

all of the children they are the golden child that

altın çocuktur

is the child who gets all of the attention all of the love they are the

tüm ilgiyi üzerine toplayan çocuktur tüm sevgiyi onlar

golden child we can also use it to describe a person who is outstanding in

altın çocuktur bunu aynı zamanda bir insanı tarif etmek için de kullanabiliriz

a certain way they are good at something they might become well-known for doing

bir şekilde olağanüstüler bir şeyde iyiler bir şeyi belli bir şekilde yaptıkları için ünlü olabilirler

something in a certain way they have become the golden child I like that one

altın çocuk oldular

that's interesting I don't think anyone has ever said that I am the golden child

ilginç olanı beğendim kimsenin benim altın çocuk olduğumu söylediğini sanmıyorum

or the golden anything come to think of it hmm here's another one gold standard

ya da aklınıza gelen altın her şey hmm işte bir altın standart daha var

when we talk about the gold standard we are talking about something that is of

altın standarttan bahsettiğimizde yüksek kaliteli bir şeyden bahsediyoruz

high quality so you are using that to describe something that is of good

bu yüzden bunu kaliteli bir şeyi tanımlamak için kullanıyorsunuz

quality it is gold standard we are saying that it is very high quality it

bu altın standarttır biz çok kaliteli olduğunu söylüyorlar kaliteli olduğunu çok kaliteli olduğunu söylüyorlar

is good quality it has a lot of quality it has been well made unlike my socks so

çoraplarımdan farklı olarak iyi yapılmış bu yüzden

I think it would be fair to say that my socks are not gold standard I think so

çoraplarımın altın standart olmadığını söylemenin adil olacağını düşünüyorum

Merliah mr. Duncan do you have any vegetables in your garden no I don't we

Merliah mr. Duncan bahçenizde sebze var mı hayır ben yok

don't grow vegetables here we do not hello also too franceska

burada sebze yetiştirmiyoruz merhaba da franceska

hello Robin oh you have a heart of gold mr. Duncan thank you very much

merhaba Robin oh altın gibi bir kalbiniz var bayım . Duncan çok teşekkür ederim

I'm not looking for compliments it might look as if I am but I'm not looking for

iltifat aramıyorum öyleymişim gibi görünebilir ama

compliments so don't worry you don't have to say nice things about me

iltifat aramıyorum o yüzden merak etme benim hakkımda güzel şeyler söylemene gerek yok

hello also two flower Espoir oh nice to see you back it feels like a long time

merhaba ayrıca iki çiçek Espoir oh nice seni tekrar görmek, seni burada son gördüğümden bu yana çok uzun zaman geçmiş gibi geliyor

since I saw you here last time here we have an expression that you might hear

people say all that glimmers is not gold we can also say glitter so all that

glitters is not gold all that glimmers or sparkles is not

Pırıltılar

gold so you are saying that something that appears to be good is actually not

altın değil, yani iyi görünen bir şeyin aslında

very good or maybe something appears to be very

çok iyi olmadığını veya

good quality like my socks however unfortunately my socks are not very well

çoraplarım gibi çok kaliteli göründüğünü söylüyorsunuz ama ne yazık ki çoraplarım çok iyi

made so do not be fooled by the appearance of something the appearance

yapılmadı, bu yüzden görünüşüne aldanmayın. bir

of something might mislead you so just because something is shiny just because

şeyin görünüşü sizi yanıltabilir o yüzden sırf bir şey parlıyor diye bir şey parlıyor diye

something glitters or shimmers it doesn't mean that it's valuable it might

bu onun değerli olduğu anlamına gelmez işe

be useless all that glimmers is not gold so just

yaramaz olabilir tüm o ışıltılar altın değildir yani

because something is shining does it mean that it is a valuable thing we are

bir şeyin parlıyor olması onun değerli olduğu anlamına mı gelir değerli bir şey

talking about metal idioms idioms that you can use that use the names of metal

metalden bahsediyoruz metal deyimleri metal isimlerini kullanan kullanabileceğiniz deyimler

here's another one to be Steely Oh steely so a steely person a person who

işte bir tane daha Steely olmak Oh çelik gibi yani çelik gibi bir kişi

has a steely character a person who is very determined they are determined to

çelik gibi bir karaktere sahip bir kişi çok kararlı bir kişi

do something with their lives they have a very strong eagerness they are very

yapmaya kararlıdır hayatlarıyla ilgili bir şey onların çok güçlü bir hevesleri var bir

eager very determined to do something you have a very steely character his

şeyi yapmaya çok istekliler çok kararlısınız çok katı bir karakteriniz var onun

approach to his work is very steely he has a steely approach to his work it

işine yaklaşımı çok katı onun işine karşı katı bir yaklaşımı var

means you are very determined you are sure you are going to do it nothing will

demek ki siz çok kararlısınız eminsiniz yapacaksın hiçbir şey

stop me I have a steely resolute I have a steely character nothing is going to

beni durduramaz çelik gibi bir kararlıyım sağlam bir karakterim var hiçbir şey

stop me definitely not shall we have another one

beni durduramaz kesinlikle olmaz

words connected with metal to be born with a silver spoon in your mouth to be

metalle ilgili bir sözümüz daha olmasın doğmak ağzında gümüş kaşıkla

born with a silver spoon in your mouth this is an expression that means a child

doğmak ağzında gümüş kaşıkla bu, bir çocuğun

or a person has been born into a privileged family a family who has lots

veya bir kişinin ayrıcalıklı bir ailede, çok parası olan bir ailede,

of money a family who is wealthy a family that has lots of money and of

varlıklı bir ailede, çok parası olan bir ailede ve

course if you are born into a family that is wealthy quite often your life

tabii ki sen zengin bir ailede doğmak, genellikle hayatınız

will be good you will have an easy childhood so you might say that a child

iyi olacak, kolay bir çocukluk geçireceksiniz, bu yüzden bir çocuk

is born with a silver spoon in their mouth it means they have been born into

ağzında gümüş kaşıkla doğar diyebilirsiniz, bu onların

a wealthy family a family that has lots of money Mika is here again

varlıklı bir ailede doğdukları anlamına gelir. çok para Mika yine burada yine

hello also to flower again oh I see apparently flower Espoir has been busy I

merhaba yine çiçek için oh oh çiçek görüyorum anlaşılan Espoir çok meşguldü

would always watch your live streams later so I didn't miss

canlı yayınlarını hep daha sonra izlerdim bu yüzden

any of them however I think you've been very busy recently that's alright I know

hiçbirini kaçırmazdım ama sanırım son zamanlarda çok meşgulsün sorun değil Biliyorum

that you have busy lives and I know we are living in very strange times right

yoğun hayatınız var ve biliyorum çok garip zamanlarda yaşıyoruz şu

now to be born with a silver spoon in your mouth

anda ağzınızda gümüş kaşıkla doğmak

to be born into a wealthy family a family that has lots of money maybe your

zengin bir ailede doğmak çok parası olan bir ailede doğmak belki

life will be very privileged here's another one oh I like this one too to

hayatınız çok ayrıcalıklı olacak işte bir tane daha oh bunu da beğendim

feel breast off breast off to feel breast off about something if a person

göğüslerini göğüslerine yaslamak bir şey hakkında göğüslerini hissetmek için eğer bir kişi memelerini

feels breast off it means they feel upset or annoyed or irritated maybe

yokmuş gibi hissediyorsa bu onların üzüldüğü, sinirlendiği ya da rahatsız olduğu anlamına gelir belki

something that has happened maybe something that a person has said or done

olmuş bir şey belki bir kişinin söylediği ya da yaptığı bir şey

maybe your circumstances have changed maybe another person has done something

belki içinde bulunduğun durum değişti belki başka biri seni üzecek bir şey yaptı

to upset you you might feel a little

little breast off a little annoyed upset you feel breast off these are all

biraz sinirlenmişsin biraz sinirlenmişsin üzülmüşsün bunların hepsi

phrases using types of metal and yes this is English addict on a Wednesday it

metal türlerini kullanan ifadeler ve evet bu ingilizce bağımlısı bir çarşamba günü

is Wednesday afternoon it is 5 to 3 here in England I don't know what time it is

çarşamba öğleden sonra burada İngiltere'de saat 5'e 3 Nerede olduğunuzu bilmiyorum

where you are because I'm not there here is another idiom using a certain

çünkü ben orada değilim.

type of metal brass once again brass to have a brass neck you have a brass neck

boyun

so this is an expression it is describing a certain type of behavior if

yani bu bir ifade belli bir davranış tipini anlatıyor eğer

you are a person who is arrogant rude or maybe you are a person who says things

kibirli kaba biriysen ya da belki

or does things to upset other people you don't care

başkalarını üzecek şeyler söyleyen ya da yapan biriysen

if you offend anyone you are rude maybe you are a person who says something

kimseyi gücendirip kızdırmaman umrunda değil kaba belki başka biri hakkında bir şeyler söyleyen bir insansın

about another person maybe you do something very daring that other people

belki diğer insanların itiraz edeceği çok cüretkar bir şey yapıyorsun bu yüzden

object to so other people don't like what you are doing however you still do

diğer insanlar yaptığın şeyi beğenmiyor ama yine de yapıyorsun

it you have a brass neck you are a person who will put themselves forward

pirinç boynun var sen yapacak birisin kendilerini öne çıkarırlar

and you don't care who you upset you don't care who you offend who you upset

ve kimi üzdüğünü umursamazsın kimi kırdığını umursamazsın

because you have a brass neck I love that expression I think that's that's a

çünkü senin

good expression but you all know someone who has a brass neck they say anything

pirinç bir boynun var her şeyi söylerler her şeyi

they do anything they don't care if they offend anyone to be cheeky to be

yaparlar umursamıyorlar kimseyi gücendirip gücendirmezler arsız olmak küstah olmak umurunuzda

insolent you don't give a damn here's another one

değil işte bir tane daha belirli metal türleri

we are talking about idioms connected to certain types of metal this one a person

ile bağlantılı deyimlerden bahsediyoruz bu bir kişinin

has a tin ear if you have a tin here tin ear it means you have no sense of tunes

teneke kulağı var Eğer burada bir teneke kulağınız varsa, bu, ezgi duygunuzun olmadığı anlamına gelir,

you cannot produce a tune you can't really hear the sounds of music so maybe

bir ezgi üretemezsiniz, müziğin seslerini gerçekten duyamazsınız, bu yüzden belki

you hear them but you can't reproduce them yourself we often say that a person

onları duyarsınız ama kendiniz yeniden üretemezsiniz, sık sık bir kişinin

is tone-deaf so it doesn't mean that they are actually deaf it doesn't mean

ton sağırdır yani aslında sağır oldukları anlamına gelmez bu

they have no hearing it just means they are not very good at recognizing or

duymadıkları anlamına gelmez bu sadece tanımada çok iyi olmadıkları anlamına gelir veya

maybe they are not very good at singing so a person who can't sing very well

belki de şarkı söylemede çok iyi değillerdir bu yüzden söyleyemeyen bir kişi çok iyi şarkı söylerim

some people say that I have a tin ear I don't know what you mean I think I have

bazı insanlar teneke kulağım olduğunu söyler ne demek istediğini anlamıyorum bence

a lovely voice like an angel so a person who has a tin ear is a person who does

melek gibi

not have a very good sense of music or too

güzel bir sesim var müzik ya da çok

they are not very good at repeating the sound of a song or maybe the notes of a

bir şarkının sesini ya da belki bir

piece of music they are not very good at it a person who has a tin ear not

müzik parçasının notalarını tekrarlamakta pek iyi değiller bunda pek iyi değiller teneke kulağı olan bir insan şarkı söylemekte

everyone is good at singing some people just can't reproduce the song in their

herkes iyi değil bazı insanlar sadece söyleyemiyor şarkıyı kafalarında yeniden canlandır

head they are tone-deaf that's what we say here's another one oh I think this

onlar ton sağırları işte bizim söylediğimiz bu işte bir tane daha oh bence bu

is definitely for mr. Steve I think this one definitely refers to Steve

kesinlikle bay için. Steve Bence bu kesinlikle Steve'e,

definitely to have a lead foot if you have a lead foot mr. Steve sometimes has

eğer bir ön ayağınız varsa, kesinlikle bir ön ayağınız olması anlamına geliyor Bay. Steve'in bazen bir kurşun ayağı vardır.

a lead foot lead is a type of metal it is heavy it can be manipulated in many

ways quite often if you have windows in your house sometimes you might have lead

around the sides to hold the glassing so quite often lead is used in many

birçok

different ways because it is a very pliable it is a type of metal that you

farklı şekilde çünkü çok esnektir birçok şekilde kullanabileceğiniz bir metal türüdür

can use in many ways it is quite flexible well there to have a lead foot

oldukça esnektir orada bir kurşun ayağın olması

means you drive too fast it's true so you might describe a person as having a

çok hızlı sürdüğünüz anlamına gelir bu doğru yani bir insanı kurşun sahibi olarak tanımlayabilirsiniz

lead foot because they drive too quickly their foot is always pressing down on

ayak çünkü çok hızlı sürüyorlar ayakları hep arabanın gaz pedalına basıyor

the accelerator of the car they are always driving too quickly sometimes I

hep çok hızlı sürüyorlar bazen

say to mr. Steve mr. Steve you have a lead foot it's almost as if your foot is

diyorum beye. steve bey Steve ön ayağın var sanki ayağın arabanın gaz

so heavy on the accelerator of the car you are going too fast you are going too

pedalında çok ağır sanki çok hızlı gidiyorsun

fast in your car slow down slow down you don't have to have such a lead foot

arabanda çok hızlı gidiyorsun yavaşla yavaş yavaş böyle bir ön ayağın olması gerekmiyor

please take your foot off the accelerator slow down take it easy some

lütfen ayağınızı gaz pedalından çekin yavaşlayın sakin olun bazı

people like to drive fast in their car we can say that they have a lead foot

insanlar arabalarında hızlı sürmeyi severler ön ayaklarının olduğunu söyleyebiliriz bir

shall we have another one okay we will have three more and then we are going

tane daha yapalım mı tamam üç tane daha olacak ve sonra

take a break we are going to have a little break in a few moments here's

bir ara vereceğiz birazdan biraz sonra burada bir tane

another one connected to the same metal we talked about just lead or let

daha var bahsettiğimiz aynı metale bağlı sadece kurşun veya

something that is made of lead quite often is very heavy lead is a very heavy

kurşundan yapılmış bir şey genellikle çok ağırdır kurşun çok ağır bir

material however it can also be very flexible

malzemedir ancak çok esnek

lead is a very unusual type of material lead balloon if something is described

kurşun da olabilir çok alışılmadık bir malzeme türüdür kurşun balon eğer bir şey

as a lead balloon it means something that people did not find funny

kurşun balon olarak tanımlanırsa insanların komik bulmadığı bir şey demektir

maybe you tell a joke to a group of people and no one laughs at your joke

you think it's really funny but everyone else thinks it's not funny that joke is

başkası şakanın komik olmadığını düşünürse o şaka komik

not funny it went down like a lead balloon so if something does not impress

değildir kurşun bir balon gibi aşağı iner yani bir şey

a group of people if a group of people are not impressed or maybe they don't

bir grup insanı etkilemezse eğer bir grup insan etkilenmezse veya belki de şakanıza

laugh at your joke you can say that it went down like a lead balloon no one

gülmezler diyebilirsiniz kurşun balon gibi indi kimse

enjoyed it no one fought my joke was funny

eğlenmedi kimse kavga etmedi şakam komikti

no one hello - Ana Rita mr. Duncan you are a good singer I'm not sure about

kimse merhaba - Ana Rita mr. Duncan sen iyi bir şarkıcısın Bundan emin değilim

that I think Steve is a much better singer than me I I don't think I'm a

Steve'in benden çok daha iyi bir şarkıcı olduğunu düşünüyorum İyi bir şarkıcı olduğumu düşünmüyorum

good singer I wouldn't say that I can hold a tune

Bir melodi tutabileceğimi söyleyemem

but I wouldn't say that I am a good singer

ama tutmazdım iyi bir şarkıcı olduğumu söylüyorlar

apparently a person who can sing well in Italy is called a bell to sing by the

görünüşe göre İtalya'da iyi şarkı söyleyebilen bir kişiye şarkı söylemek için zil deniyor, bu

way quite often a singer especially opera singers opera singers have very

arada oldukça sık bir şarkıcı, özellikle opera şarkıcıları, opera şarkıcılarının

strong upper bodies because they have to project a lot of air from their lungs so

üst bedenleri çok güçlü çünkü vücutlarından çok fazla hava yansıtmak zorundalar. ciğerler yani

yes when you see people like oh Pavarotti of course he was a large

evet, oh Pavarotti gibi insanları gördüğünüzde tabii ki o iri bir

gentleman and he had the most amazing voice we will have a look at one more no

beyefendiydi ve en harika sese sahipti bir tane daha bakacağız hayır

two more here's another one Oh once again using the word head we

iki tane daha işte bir tane daha Oh bir kez daha kafa kelimesini kullanıyor

seem to have a lot of phrases that use the word lead here's another one to have

gibiyiz Kurşun kelimesini kullanan birçok ifade işte kaleminde kurşun olması için bir tane daha

lead in your pencil oh now this this is a little bit naughty to be honest with

oh şimdi bu biraz yaramaz sana karşı dürüst olmak gerekirse bu

you this is a little naughty it is a naughty expression naughty

biraz yaramaz bu yaramaz bir ifade yaramaz yaramaz

naughty to have lead in your pencil means you

kaleminde kurşun olması anlamına gelir

have a lot of vigour a lot of energy especially relating to a certain action

özellikle belirli bir eylemle ilgili olarak çok fazla enerjiniz var,

so if a man says he has lots of lead in his pencil it means he is very excited

bu yüzden bir adam kaleminde çok fazla kurşun olduğunu söylüyorsa, bu onun çok heyecanlı olduğu anlamına gelir,

he is very virile that's all I'm saying I'm saying nothing else I'm not saying

çok erkeksi, tüm söylediğim bu, hiçbir şey söylemiyorum yoksa başka

anything else a man who is very vigorous in his love life he has led in his

bir şey demiyorum aşk hayatında çok dinç bir adam kaleminde sürdürdüğü aşk

pencil it's a very strange one that I know here's the last one this is not

çok garip biliyorum işte sonuncusu bu

referring to metal even though the word looks as if it is but it isn't copper

kelime metal gibi görünse de metalden bahsetmiyor. ama bakır bakır değil

copper so copper once again is a type of metal it can be very soft copper

yani bakır yine bir metal türü çok yumuşak olabiliyor bakır çok

can be very soft it is used quite often in I think it's used a lot in electrical

yumuşak olabiliyor elektrik kablolarında çok kullanılıyor sanırım

cables copper but we are not using metal in this particular word this particular

bakır ama biz metal kullanmıyoruz bu özel kelime bu özel bakır

word copper means policeman a policeman so this is actually a slang term for a

kelimesi polis anlamına gelir polis anlamına gelir bu yüzden bu aslında bir

policeman or policewoman police officer so this is slang quite often used in

polis veya polis kadın polis memuru için argo bir terimdir bu yüzden bu argo İngiliz İngilizcesinde oldukça sık kullanılır

British English copper there's a copper around the corner if you don't stop

bakır köşede bir bakır var, eğer

doing that I'm going to phone the coppers the coppers will be after you if

bunu yapmayı bırakmazsanız polisleri arayacağım polisler peşinize düşecek eğer

you don't stop doing what you're doing I will phone the cops or the coppers so

yaptığınız şeyi yapmayı bırakmazsanız polisleri ya da polisleri arayacağım o yüzden

that's it for now we have had a few words devoted to words connected with

şimdilik bu kadar bununla bağlantılı kelimelere ayrılmış birkaç kelimemiz oldu.

metal we're going to have a break now would you like to have a little break I

metal şimdi bir ara vereceğiz biraz ara vermek ister misin

I know I would I'm going to try and protect my arm because my arm is now

Biliyorum yapardım kolumu korumaya çalışacağım çünkü kolum artık

baking in the sunlight so we are going to take a look at one of my full English

güneş ışığında yanıyor bu yüzden bir göz atacağız tam İngilizce

lessons oh this is one of my recent full English lessons and this is an excerpt

derslerimden biri oh bu son tam İngilizce derslerimden biri ve bu

from full English number 34 and then we will be back once more as live as live

tam İngilizce sayısı 34'ten bir alıntı ve sonra bir kez daha olabildiğince canlı geri döneceğiz

can be

oh look at me I'm really going up in the world today

oh bana bak gerçekten yükseliyorum bugün dünyada

I'm climbing the ladder of success I'm heading to the top you might describe me

başarı merdivenlerini tırmanıyorum zirveye doğru ilerliyorum beni

as a social climber let's just hope I don't slide back down

sosyal bir tırmanıcı olarak tanımlayabilirsiniz hadi umalım tekrar dibe kaymam

to the bottom again or even worse fall headfirst hi

veya daha da kötüsü tepetaklak düşmem

everybody and welcome to another full English lesson I'm really enjoying the

herkese merhaba ve hoşgeldiniz başka bir tam İngilizce dersine

view from up here can you see me waving to you I hope so

buradan manzaranın tadını çıkarıyorum sana el salladığımı görebiliyor musun umarım öyledir

Here I am once more talking to you from the birthplace of the English language

which is of course England so without any more dawdling or dilly dallying

let's get over today's full english lesson which will start around about now

İngilizce

if there's one thing I've learned about English

hakkında öğrendiğim bir şey varsa, o da

it's that quite often the simplest words have the most meanings for example you

çoğu zaman en basit kelimelerin en fazla anlama sahip olduğudur, örneğin

have the words hot and cold in its most common sense the word hot describes

sıcak ve soğuk kelimelerinin en yaygın hallerine sahipsiniz. hissedin sıcak kelimesi

something that is of high temperature it is holding a high degree of heat it

yüksek sıcaklıkta olan bir şeyi tanımlar yüksek derecede ısı tutar

might be dangerous to touch or drink don't go near the stove it's hot can you

dokunmak veya içmek tehlikeli olabilir sobanın yanına gitmeyin sıcak

open a window it's hot in here the word heart can be used in other ways to

bir pencere açabilir misiniz burada sıcak kalp kelimesi olabilir

something that is popular or fashionable can be described as hot something that

popüler veya modaya uygun bir şey için başka şekillerde kullanıldığında sıcak olarak tanımlanabilir

is in high demand might be described as the hottest thing around cycling has

yüksek talep gören bir şey bisikletle ilgili en sıcak şey olarak tanımlanabilir

become the latest hot health routine this toy is going to be the hottest item

in the shops this Christmas something that might generate a lot of interest

Bu Noel çok fazla ilgi uyandırabilecek bir şey

can be described as hot we have some new hot properties to show you as an idiom

sıcak olarak tanımlanabilir bir deyim olarak size gösterecek bazı yeni sıcak özelliklerimiz var bir

something might be too hot to handle this means that the thing in question

şey ele alınamayacak kadar sıcak olabilir bu, söz konusu şeyden

should be avoided or at least handled with care we can't discuss that topic

kaçınılması veya en azından dikkatle ele alınması gerektiği anlamına gelir bu konuyu

here it's too hot to handle for us in a stressful situation where you are under

burada tartışamayız, çok fazla baskı altında olduğunuz stresli bir durumda bizim için çok sıcak,

a lot of pressure we might say that the heat is on the heat is on for the sales

satış

force to reach their targets you can feel the heat which means to be involved

ekibinin hedeflerine ulaşması için hararetin hararetli olduğunu söyleyebiliriz, hissedebilirsiniz

in a risky or high-stakes situation an attractive person might be hot there

Riskli veya yüksek riskli bir duruma dahil olmak anlamına gelen ısı, çekici bir kişi ateşli olabilir,

were some hot models at this year's Fashion Show heat can be used as a verb

bu yılki Moda Şovunda bazı ateşli modeller vardı.

to describe the action of introducing heat to something you must heat the soup

çorbayı

before serving it as a slang word the word heat can mean the police as part of

servis etmeden önce argo bir kelime olarak ısı kelimesi polis anlamına gelebilir

a phrase we can use heat to do something in the heat of the moment means to act

bir cümlenin parçası olarak ısıyı bir şey yapmak için kullanabiliriz anın sıcağında yaptığınız bir şeye tepki olarak

in a spontaneous or unprepared way normally in reaction

kendiliğinden veya hazırlıksız bir şekilde hareket etmek anlamına gelir anın

to something you do something in the heat of the moment a stolen item that is

sıcağında bir şey çalıntı bir eşya

being pressed around can be described as hot I wouldn't buy any jewelry from him

ortalıkta dolaşırken sıcak olarak tanımlanabilir Ondan herhangi bir mücevher almazdım çok

it's all hot a person who often loses their temper can be described as a

sıcak sık sık öfkelenen bir kişi asabi olarak tanımlanabilir soğuk

hothead the word cold can also be used in many ways

kelimesi de olabilir pek çok şekilde kullanılabilir

an unwelcoming response might be described as cold to be underwhelmed by

istenmeyen bir tepki soğuk olarak tanımlanabilir bir

something can often create a cold response his performance was greeted

şey tarafından yeterince etkilenmemek genellikle soğuk bir tepki yaratabilir performansı

with cold silence the feeling of being repulsed or offended by something can be

soğuk bir sessizlikle karşılandı bir şey tarafından itilme veya gücenme duygusu

described as cold you feel upset and put off by what you saw or heard his humor

soğuk olarak tanımlanabilir üzülür ve sokarsınız Akşam boyunca gördükleriniz veya duyduklarınız beni üşüttü,

throughout the evening left me feeling cold you can give someone a cold stare

birine soğuk bir bakış atabilirsiniz,

you look at them with disapproval and disdain as an expression you might give

ona onaylamayan ve küçümseyen bir ifadeyle bakarsınız,

someone the cold shoulder - shun someone or to choose to ignore a person directly

birine soğuk davranabilirsiniz - birinden uzak durmayı veya görmezden gelmeyi seçmeyi seçebilirsiniz. kişi doğrudan

is to give the cold shoulder he tried to approach me after dinner but I gave in

soğukkanlılığını göstermektir, akşam yemeğinden sonra bana yaklaşmaya çalıştı ama ben

the cold shoulder to make something cold you need to cool it the word cool can be

soğuk bir şey yapmak için soğuk davrandım, onu soğutman gerekiyor, soğuk kelimesi bir şey hakkında fikrini değiştirebileceğin

used to describe a period in which you can change your mind about something a

bir dönemi anlatmak için kullanılabilir.

cooling-off period is often allowed so as to give time for a person to consider

Bir kişiye ne yaptığını düşünmesi için zaman tanımak amacıyla genellikle bir soğuma süresine izin verilir

what they have done the holiday booking allows you a cooling-off period of 14

tatil rezervasyonu size 14 günlük bir soğuma süresi sağlar,

days this means that you have two weeks in which to change your mind

bu, fikrinizi değiştirebileceğiniz iki haftanız olduğu anlamına gelir.

you might go off the idea you cool off the word cool can be used to describe

havalı kelimesi

something that creates excitement or is seen as impressive something is cool

heyecan yaratan veya etkileyici olarak görülen bir şeyi tanımlamak için kullanılabilir havalı bir şey

that's a cool bike you've got there for younger people this particular

havalı bir bisiklettir genç insanlar için var bu özel

expression might appear old-fashioned and not cool

ifade modası geçmiş görünebilir ve havalı olmayabilir

during a criminal investigation an inquiry that has no new leads might be

bir ceza soruşturması sırasında yeni ipucu olmayan bir soruşturma

described as having gone cold an unsolved crime that occurred many years

soğumuş olarak tanımlanabilir uzun yıllar önce meydana gelen çözülmemiş bir suç

ago can be described as a cold case a cold thing could also be described as

soğuk bir vaka olarak tanımlanabilir soğuk bir şey soğuk olarak da tanımlanabilir

chilled as an idiom you can chill out or just chill to relax and unwind is to

sadece sakinleşmek rahatlamak ve gevşemek

chill I think I'll just stay in tonight and chill in front of the television

rahatlamaktır sanırım bu gece evde kalıp televizyon karşısında dinleneceğim

general negativity from a person can be described as chilly my new ideas for the

bir kişinin genel olumsuzluğu soğuk olarak tanımlanabilir bir sonraki görüşme için yeni fikirlerim

next meeting were met with a chilly response the phrase come in from the

soğuk bir tepkiyle karşılandı cümlesi

cold means to return to a place or group that had previously rejected you you are

soğuktan gelmek, daha önce sizi reddeden bir yere veya gruba geri dönmek anlamına gelir,

welcome back and forgiving you have come in from the cold

hoşgeldiniz ve bağışlayıcısınız, soğuktan içeri girdiniz,

can you see what I'm doing here I'm trying to find something to watch on

burada ne yaptığımı görebilir misiniz, izleyecek bir şeyler bulmaya çalışıyorum

television sometimes it is hard to find something good to watch I often spend

Televizyon bazen izleyecek iyi bir şey bulmakta zorlanıyorum İzleyecek

many hours trying to find a decent show to watch I often flick through the

düzgün bir program bulmak için çoğu zaman uzun saatler harcıyorum

channels in the desperate attempt to find something that catches my eye you

Gözüme çarpan bir şey bulmak için çaresizce

flick through the channels you flip through the channels you scan up and

kanallar arasında geziniyorum. kanalları yukarı ve

down the channels many years ago we used to have to get up and go over to the TV

aşağı taradığınız kanallar yıllar önce, eskiden kanal değiştirmek için kalkıp televizyonun başına geçmek zorunda kalırdık,

to change the channel these days we can use the remote control this item can

bu günlerde uzaktan kumandayı kullanabiliyoruz, bu öğe çoğu zaman olduğu gibi

cause a lot of annoyance and frustration as it often gets mislaid has anyone seen

çok fazla can sıkıntısına ve hüsrana neden olabilir.

the TV remote it was here on the sofa earlier but now it's gone the TV remote

TV uzaktan kumandasını gören oldu mu daha önce burada kanepenin üzerindeydi ama şimdi gitti TV uzaktan kumandası

is used to control all the functions of the television set including the sound

televizyonun ses

level and picture controls the sound level is called the volume you can turn

seviyesi ve görüntü kontrolleri dahil tüm fonksiyonlarını kontrol etmek için kullanılır ses seviyesi denir açabileceğiniz ses seviyesi

up the volume to increase the sound level and turn down the volume if the

ses

sound level is too high or too loud in this case the word volume simply means

seviyesi çok yüksek veya çok yüksekse ses seviyesini artırmak ve kısmak için kullanılan ses seviyesi, bu durumda ses seviyesi kelimesi basitçe

amount or quantity the level is the volume which controls the amount of

miktar veya miktar anlamına gelir seviye,

sound coming from the TV a person who likes flicking through the TV channels

bir kişinin TV'sinden gelen ses miktarını kontrol eden ses seviyesidir. TV kanalları arasında gezinmeyi seven,

can be described as a channel hopper if a person watches TV all the time that we

kanal hopper olarak tanımlanabilir, eğer bir kişi her zaman TV izliyorsa, onu

might describe them as a telly addict telly is another word for a television

bir televizyon bağımlısı olarak tanımlayabiliriz.

set a television can also be called the goggle box the word goggle refers to a

gözlük, bir

person's eyes staring at the flickering picture and box refers to the shape of

kişinin titreyen resme bakan gözlerini ifade eder ve kutu, TV'nin şeklini ifade eder,

the TV although these days many TV sets are actually flat and take up very

ancak bu günlerde birçok TV seti aslında düzdür ve çok az yer kaplar.

little space television sets come in many different screen sizes from just a

few inches to fit on a small desk right up to the ones that resemble

küçük bir masanın üzerinde,

something you might find in a cinema

sinemada bulabileceğiniz bir şeye benzeyenlere kadar,

do you do I hope you enjoyed that yes an excerpt from one of my full English

umarım beğenirsiniz, evet, tam İngilizce derslerimden birinden bir alıntı

lessons and you can find many of those lessons on my youtube channel they are

ve bu derslerin çoğunu youtube kanalımda bulabilirsiniz

available for free

ücretsiz olarak mevcut

can you see the cow there is the cow coming by hello hello mrs. cow hello

ineği görebilir misiniz inek geliyor merhaba merhaba hanımefendi. inek merhaba

the cows have come to say hello there they are there is there is

inekler merhaba demeye geldiler işte oradalar

erm intrude there is Florrie and there is Daisy the cow the cows have

erm var araya giren Florrie var ve inek Daisy var inekler gelip canlı sohbette size

decided to come and say hello to you on the live chat isn't that lovely mr. cow

merhaba demeye karar verdiler, o kadar sevimli değil mi bay. inek

what am I talking about that's miss cow to you so the cows are coming by I think

neden bahsediyorum inekler sana geliyor bu yüzden ineklerin

this might be the first time ever that the cows have gum come by during my live

ilk kez canlı yayınım sırasında sakızlarının geldiğini düşünüyorum bu yüzden

stream so there they are say hello to the cows nice to see you you know I

orada ineklere merhaba diyorlar seni görmek güzel Biliyorsun

might go across and say hello I'm going to say hello to the cows I hope you

karşıdan karşıya geçip merhaba diyebilirim ineklere merhaba diyeceğim umarım

don't mind

the whole world is watching

tüm dünyanın izlediğine aldırmazsın

they are all cowls and they seem very intrigued they seem very intrigued by

hepsi kukuletalı ve çok meraklı görünüyorlar neler olup bittiğine çok meraklı görünüyorlar

what is going on lovely cows saying hello well that was something quite

güzel ineklerin merhaba demesi

expected or unexpected on my part they normally come around in the evening so

benim açımdan oldukça beklenen veya beklenmedik bir şeydi normalde akşamları gelirler bu yüzden

normally you get the cows coming in the evening they will often gather at the

normalde ineklerin akşam gelmesini sağlarsınız genellikle

back of the house and then they will stand there watching I don't know what

evin arka tarafında toplanırlar ve sonra orada durup izlerler ben don Neyi beklediklerini bilmiyorum Üzgünüm

they are waiting for I'm sorry I don't have any food for you unfortunately

sizin için yiyeceğim yok ne yazık ki

lovely a lovely spontaneous moment of time there by the way the noise the

güzel Spontane güzel bir an orada bu arada gürültü

sound that you heard earlier was actually me it wasn't the cow it was me

az önce duyduğun ses aslında bendim o inek değildi

so the cow wasn't making that sound I was you are having a very nice day

bendim o yüzden inek o sesi çıkarmıyordu

aren't you I think you are yes they seem very excited I think maybe they know

they are on YouTube at the moment isn't it amazing

inanılmaz

I think one of the cows has an itchy nose maybe maybe the Flies are going up

bence ineklerden birinin burnu kaşınıyor belki sinekler burnundan yukarı çıkıyor

their nose is not very nice

pek hoş değil Palmeiro dünyadaki normal duruma

Palmeiro says how will we know when we have returned to the normal situation in

döndüğümüzü nasıl bileceğiz diyor

the world that is a great question I have no idea I don't think anyone knows

bu harika bir soru hiçbir fikrim yok Dürüst olmak gerekirse kimsenin bildiğini sanmıyorum,

to be honest some people seem to think it will all go back to normal soon

bazı insanlar her şeyin yakında normale döneceğini düşünüyor gibi görünüyor,

however there are other people experts experts who say that this might continue

ancak bunun oldukça uzun bir süre devam edebileceğini söyleyen başka insanlar da var

for quite a long time

mrs. Moo Moo that's who that is that is mrs. Moo Moo coming by the cows are your

. Moo Moo işte bu, o bayan. Moo Moo ineklerin yanından geliyor

new viewers thank you ts you are right they are actually not very old there are

yeni izleyicileriniz teşekkürler ts haklısınız aslında çok yaşlı değiller

actually very young cows so they are quite timid and that's the reason why I

aslında çok genç inekler var bu yüzden oldukça ürkekler ve bu yüzden merhaba demeye

always feel quite glad when they come over to say hello because they are

geldiklerinde hep çok mutlu oluyorum çünkü

actually very young

aslında çok küçükler

can you see one of them is licking the other one sometimes they like to lick

biri diğerini yalıyor görüyor musunuz bazen birbirlerini yalamayı seviyorlar

each other they lick each other's bodies because they have a lot of salt coming

birbirlerinin vücutlarını yalıyorlar çünkü terlerinden çok fazla tuz çıkıyor çitime zarar

out in their sweat do you mind not damaging my fence thank you I have a

vermez misiniz teşekkür ederim

feeling they are about to go are you going well that was unexpected I wasn't

Gideceklerine dair bir his var içimde sen iyi gidiyor musun bu beklenmedikti

expecting that to happen to be honest so I hope you didn't mind that they're

Dürüst olmak gerekirse bunun olmasını beklemiyordum bu yüzden umarım

coming back they don't want to stay away isn't that weird the cows want to join

geri gelmelerini umursamamışsındır uzak kalmak istemiyorlar İneklerin canlı sohbetinize katılmak istemesi o kadar tuhaf değil, bence öyle

your live chat I think so yes it would appear so

görünüyor, bu yüzden

unfortunately I can't always guarantee that the cows will actually come and for

ne yazık ki ineklerin gerçekten geleceğini her zaman garanti edemiyorum ve

mr. Steve has been very busy this morning he's been working very hard

bay için. Steve bu sabah çok meşguldü, çok sıkı

working hard in the garden doing lots of things we are doing a little bit of

çalışıyor, bahçede pek çok şey yapıyor,

renovating in the garden right now and Steve has been leveling some of the

şu anda bahçede biraz tadilat yapıyoruz ve Steve betonun bir kısmını tesviye ediyor

concrete and we are now filling all of the rose beds so where the rose is

ve şimdi hepsini dolduruyoruz. gül tarhları yani güllerin

normally grow we are actually filling those in we are removing them we are

normalde büyüdüğü yerde aslında onları dolduruyoruz onları kaldırıyoruz

covering them up and as you can see that is what Steve is doing at the moment

üstlerini kapatıyoruz ve gördüğünüz gibi Steve'in şu anda yaptığı şey bu, o

he's been very busy all morning doing that I'm very distracted by the cows

bütün sabah bunu yapmakla çok meşguldü. inekler çok dikkatlerini dağıtıyorlar

they are having a lovely time behind me are you having a good time over there

arkamda çok güzel vakit geçiriyorlar orada iyi vakit geçiriyor musunuz

are you enjoying yourself

eğleniyor musunuz harika vakit

it looks as if they're having a wonderful time

geçiriyorlar gibi görünüyor

hello Kuiper Kuiper hello to you it's been a long time since I've seen you on

merhaba Kuiper Kuiper merhaba size uzun zaman oldu ben' sizi

the live chat I think so do you buy the natural milk from the local farmer you

canlı sohbette gördüm sanırım yerel çiftçiden doğal süt alıyor musunuz

might not believe this but there is very little dairy farming in this area many

buna inanmayabilirsiniz ama bu bölgede çok az mandıracılık var

years ago there used to be a lot of dairy farms in this area but now many of

yıllar önce bu bölgede çok fazla mandıra çiftliği vardı ama şimdi birçoğu

them have gone so because they have now started growing rapeseed oil so crops

öyle gitti çünkü artık kolza yağı yetiştirmeye başladılar, bu nedenle

certain types of crop have now become more favourable and more profitable

belirli mahsul türleri artık süt inekleri yetiştirmek yerine daha uygun ve daha karlı hale geldi,

instead of rearing dairy cows so yes there are very few dairy farms in this

bu yüzden evet, şu anda bu bölgede çok az süt çiftliği var

area now unfortunately I'm sorry about that I didn't want to break that news to

ne yazık ki ben' Üzgünüm size o haberi vermek istemedim

you but there aren't many dairy farms anymore so I don't know what's going to

ama artık çok fazla mandıra yok bu yüzden size ne olacak bilmiyorum

happen to you I hope you don't end up in someone's meal

umarım sonunda birilerinin yemeğine

hello also - oh hello Noemi nice to see you here as well Belarus er is here hi

merhaba demezsiniz - oh merhaba Noemi seni de burada görmek güzel Beyaz Rusya er burada merhaba Beyaz

Belarusian nice to see you back as you can see the cows have decided to come

Rusya sizi tekrar görmek güzel gördüğünüz gibi inekler de gelip

and say hello as well yes you have I

merhaba demeye karar verdiler evet sizde bugün nerede

wonder how many live streams are happening today where there are live

kaç canlı yayın olduğunu merak ediyorum canlı

cows I think that one is it he's got an itch on his face or her face

inekler mi bence o onun yüzünde kaşıntı var ya da kendi yüzünde kaşıntı var senin yüzünde kaşıntı

there's nothing worse than having an itch on your face I am quite enamored by

olmasından daha kötü bir şey yok bunlara bayılıyorum

those I'll be honest with you I think the cows are very curious yes they seem

sana karşı dürüst olacağım ineklerin çok meraklı olduğunu düşünüyorum evet ineklere iyi bakacak

to be very curious where is the farmer who will look after the cows well the

çiftçi nerede diye çok merak etmişler

farmer isn't here so this land actually belongs to someone else and the farmer

çiftçi burada değil yani bu arazi aslında başkasına ait ve çiftçi

will put his cattle in the field and then he will pay the land own the

sığırını tarlaya koyacak ve sonra arazinin sahibi olacak.

landowner to actually look after his cows

toprak sahibi ineklerine gerçekten bakacak,

if you is your house part of a farm no no that it isn't it is not unfortunately

eğer eviniz bir çiftliğin parçasıysa, hayır, öyle değil, ne yazık ki değil,

however there are some farms nearby very close to where I live there are some

ancak yakınlarda, yaşadığım yere çok yakın bazı çiftlikler var, bazı

farms many years many years ago they used to actually be dairy farms but not

çiftlikler var, yıllar yıllar önce kullandılar aslında mandıralar ama

anymore

artık

very unusual would you like to have a look at some more words yes there are

çok sıra dışı değil birkaç kelimeye daha bakmak ister misiniz evet

some more words we've just about half an hour left before I go oh yes I've got an

birkaç kelime daha var gitmemize yaklaşık yarım saat kaldı oh evet bir fikrim var hadi bir

idea let's have a look at some words connected with

fikir edinelim

inflate and deflate would you like to do that so these are words connected with

inflate ve deflate ile ilgili bazı kelimelere bakın bunu yapmak ister misiniz yani bunlar

inflate and deflate well when we say inflate what are we actually saying what

inflate ve deflate ile bağlantılı kelimeler inflate derken aslında ne diyoruz

do we mean inflate if you inflate it means you add air to something normally

inflate ne demek istiyoruz şişirirseniz bu bir şeye hava kattığınız anlamına gelir içine hava

to expand the thing that you are putting the air into so inflate inflate you are

koyduğunuz şeyi genişletmek için şişirin şişirin bir

putting air into something to make it larger or to change the shape inflate

şeyi büyütmek için içine hava koyuyorsunuz veya şeklini değiştirmek için şişirin

inflate you add air to expand something a good example I suppose is my space

şişirin bir şeyi genişletmek için hava ekleyin iyi bir örnek sanırım

hopper can you see my space hopper sadly at the moment my space hopper looks like

benim uzay haznem uzay hunisi ne yazık ki şu anda uzay hunisi

it looks like a part of the male anatomy

erkek anatomisinin bir parçası gibi görünüyor

that's what Steve said not me I think sometimes mr. Steve has a very dirty

Steve'in söylediği şey ben değil sanırım bazen bayım. Steve'in aklı çok kirli,

mind so here is my poor space hopper but as you can see it is not looking very

işte benim zavallı uzay hunim ama gördüğünüz gibi pek

happy because it needs to have some air put into it so what I have to do I have

mutlu görünmüyor çünkü içine biraz hava girmesi gerekiyor, bu yüzden ne yapmam gerekiyor

to take this out of the back and then I can connect something to it and I can

bunu arkadan çıkarmalıyım ve o zaman ona bir şey bağlayabilirim ve

put air into this space hopper that means that I am going to inflate this

bu uzay hunisine hava koyabilirim, bu şu anlama gelir: bu

space hopper I am going to put air into it

uzay hunisini şişireceğim, içine hava koyacağım

inflate a great word

şişireceğim harika bir kelime

so I will use this I can use this you see to put the air into the space hopper

yani bunu kullanacağım bunu kullanabilirim görüyorsun uzay hunisine hava koymak Bunu

I wonder if I can do it I wonder if I can do it live maybe maybe not let's

yapabilir miyim acaba Yapabilir miyim acaba Canlı yapabilir miyim belki denemeyelim

have a go I will go over here and we will see if I can inflate this space

Buraya gideceğim ve bu uzay

hopper

hunisini

inflate

şişirip

inflate I think you get the idea so I'm putting air into the space hopper

şişiremeyeceğimi göreceğiz fikri anladınız, bu yüzden uzay hunisine hava koyuyorum

inflate it is used as a verb to show that you're putting air in to something

şişiriyorum, hava vererek veya ilginç bir şeyin içine hava koyarak

in flight to make something expand by introducing air or putting air inside

bir şeyin genişlemesini sağlamak için uçuş halindeki bir şeye hava koyduğunuzu göstermek için bir fiil olarak kullanılır yani bir

something that was interesting so we can say that you fill something with air

şeyi hava ile doldurursunuz hava

fill with air you inflate something inflate you put air into something and

ile doldurursunuz bir şeyi şişirirsiniz bir şeyi şişirirsiniz bir şeye hava koyarsınız ve

then it will inflate another way we can use it you can put up something or

sonra başka bir şekilde şişiririz onu kullanabiliriz bir şey koyabilirsiniz veya bir

increase something quite often we will talk about the price of things that you

şeyi artırabilirsiniz oldukça sık bir şeylerin fiyatı hakkında konuşacağız

buy in the shops maybe the price will go up we talk about inflation inflation

Bakkallardan aldığınız belki fiyatı yükselecek Enflasyondan bahsediyoruz Enflasyon

things will become more expensive so if the price of your bread or your

şeyler daha pahalı hale gelecek o yüzden ekmeğinizin veya

food that you buy from the supermarket increases we will often talk about

marketten aldığınız yemeğin fiyatı yükselirse sık sık

inflation things that are creating a situation where prices begin to go up I

enflasyon yaratan şeyler hakkında konuşacağız. fiyatların yükselmeye başladığı durum

remember during the 1970s inflation was a very big problem a very big problem

1970'lerde hatırlıyorum enflasyon çok büyük bir sorundu çok büyük bir sorun 1970'lerde

many things were really expensive in the 1970s due to the price of everyday

pek çok şey gerçekten pahalıydı çünkü günlük

things becoming very expensive inflation inflation drive up so again if you are

şeylerin fiyatı çok pahalı hale geliyordu enflasyon enflasyon tekrar yükseliyor yani

driving something up you are forcing it to increase you are driving up the price

araba kullanıyorsanız bir şeyleri artırmaya zorluyorsunuz bir şeyin fiyatını yükseltiyorsunuz

of something maybe if you live in an area where many people want to live you

belki birçok insanın yaşamak istediği bir bölgede yaşıyorsanız

might find that the house prices so the value of the houses will start to

ev fiyatlarının artmaya başlayacağını ve böylece evlerin değerini

increase they will inflate the prices will

şişireceğini görebilirsiniz. fiyatlar

inflate because many people want to live in that area another word we can use is

yükselecek çünkü birçok insan o bölgede yaşamak istiyor Kullanabileceğimiz başka bir kelime de

escalate as well something will inflate it will get larger it will escalate

yükselecek bir şey şişecek büyüyecek tırmanacak yükselecek patlayacak

escalate blow up well as you can see next to me I have this little device and

yanıbaşımda gördüğünüz gibi bu küçük cihaza sahibim ve

this allows me to blow up my space hopper so my space hopper will inflate

bu izin veriyor uzay haznemi havaya uçurmamı istedi, böylece uzay haznem

using this because I am blowing up

bunu kullanarak şişecek çünkü ben uzay haznemi havaya uçurarak havaya uçuruyorum

blowing up my space hopper

I don't know what that was it wasn't me honestly blow up of course the word blow

bunun ne olduğunu bilmiyorum dürüstçe havaya uçuran ben değildim tabii ki havaya uçur kelimesini

up or the phrase blow up can also mean to make something explode as well but in

veya deyimi havaya uçurmak aynı zamanda bir şeyi patlatmak anlamına da gelebilir ama

this case we are expanding something we are pushing air into something you pump

bu durumda biz bir şeyi genişletiyoruz bir şeye hava basıyoruz

air into an object to inflate that thing you blow it up blow up let's now look at

o şeyi şişirmek için bir nesneye hava pompalıyorsunuz onu havaya uçurun havaya uçurun şimdi tam

the opposite let's look at the opposite word which is deflate so if something

tersine bakalım bakalım Zıt kelime olan sönüyor yani bir şey

deflates it means the air escapes deflate so think of these two words as

sönüyorsa hava kaçıyor demektir sönüyor yani bu iki kelimeyi zıt anlamlı olarak düşünün

opposites inflate deflate inflate deflate you might talk about inflation

şişirmek söndür şişirin

and deflation when we are talking about money as well or the price of goods if

söndür

you let down something so you you let the air out of something you deflate

bir şeyin havasını alsın diye bir şeyin havasını boşaltın

that thing deflate for example my space hopper so to be honest with you I'm a

o şeyin havasını söndürün örneğin benim uzay hunim yani size karşı dürüst olmak gerekirse

little bit bored with my space hopper I don't want to play with it anymore so

uzay hunimden biraz sıkıldım artık onunla oynamak istemiyorum yani

I'm going to let it down I'm going to deflate the space hopper I'm going to

Onu indireceğim Uzay hunisinin havasını indireceğim

let the air escape

Havanın

very interesting sound

çok ilginç bir ses çıkarmasına izin vereceğim bu

so now I am letting down my space hopper I am allowing the air to escape and now

yüzden şimdi uzay hunisini indiriyorum Havanın kaçmasına izin veriyorum ve şimdi

you can see the space hopper is starting to deflate the air has escaped and so

görebilirsiniz uzay hunisi sönmeye başlıyor hava kaçtı ve bu yüzden

now you can see it is starting to lose its shape because the air is escaping

artık şeklini kaybetmeye başladığını görebilirsiniz çünkü

from it deflate you let down something you could also say release the air you

hava

are releasing the air from inside you are releasing the air from inside

ondan dışarı çıkıyor Tamarah'ın içinden havayı salıyorsun, izolasyon sırasında

tamarah says the prices are inflating during isolation well that is one of the

fiyatların yükseldiğini söylüyor.

things that people have been talking about when we are when when we've been

talking about the situation at the moment that is going on all around the

world some countries the economy is suffering to the point where things are

dünya bazı ülkelerde ekonomi, her şeyin çok pahalı hale geldiği noktaya kadar acı çekiyor, bu

becoming very expensive that is inflation so when you deflate so there

enflasyondur, yani söndürdüğünüzde, yani orada söndür,

is the word there deflate deflate inflate means add deflate means take

söndür, şişirmek anlamına gelir, söndürmek, bir

away or reduce another one oh yes let's have another one oh I like this one

tane daha almak veya azaltmak anlamına gelir oh evet hadi bir tane daha alalım oh Bunu sevdim, bir

collapse something so you collapse an object when the air comes out the object

şeyi çökertin, böylece hava dışarı çıktığında bir nesneyi çökertirsin, nesne çöker,

will collapse you can deflate a ball or maybe you can

bir topun havasını söndürebilirsin ya da belki

deflate a tire or maybe you can deflate a balloon or perhaps you can deflate a

bir lastiğin havasını söndürebilirsin ya da belki bir balonun havasını söndürebilirsin ya da belki benim

space hopper like I was doing a few moments ago inflate is not increase

gibi bir uzay hunisinin havasını söndürebilirsin. birkaç dakika önce yapmak şişirmek artmıyor

okay if you say so maybe I should just go away and maybe maybe you can teach

tamam diyorsan belki sadece gitmeliyim ve belki bunun

instead inflates does mean increase or expand something is getting higher or

yerine öğretebilirsin şişirmek artırmak veya genişletmek anlamına gelir bir şey yükseliyor veya

larger trust me please someone Alessandra I live in Toronto is that

büyüyor güven bana lütfen biri Alessandra ben Toronto'da yaşıyorum

Toronto or Toronto so is it Toronto and if it is where is

Toronto ya da Toronto yani Toronto mu ve eğer

Toronto or maybe it is Toronto in Canada I wonder I wonder collapse you make

Toronto neredeyse ya da belki Kanada'da Toronto ise Merak ediyorum çöküyor

something collapse you release the air it deflates deflates oh here's an

bir şey yapıyorsun çöküyor havayı bırakıyorsun sönüyor sönüyor oh işte

interesting word now this also means deflate however it is a very different

şimdi ilginç bir kelime bu da sönüyor anlamına geliyor ama öyle çok farklı bir

type of word if we are talking about the way it is used the word is puncture

kelime türü, kullanım biçiminden bahsediyorsak, kelime ponksiyon

puncture I love that word it's not an easy word to say by the way puncher

ponksiyondur bu kelimeyi seviyorum bu arada söylemesi kolay bir kelime değil zımba

puncture means to deflate or damage something by letting the air out so

ponksiyonu havayı dışarı atarak bir şeyi söndürmek veya bir şeye zarar vermek anlamına gelir yani

maybe you puncher your neighbor's tires on their car because they are being very

belki komşunuzun lastiklerini çok

annoying you might go out at night and puncture their tires to deflate or

sinir bozucu oldukları için yumruklarsınız gece dışarı çıkıp söndürmek veya hasar vermek için lastiklerini patlatırsınız bir

damage puncture you

picture something maybe you use a sharp knife or maybe you use something very

şey hayal edersiniz belki keskin bir bıçak kullanırsınız veya belki çok keskin bir şey kullanırsınız

sharp and you puncture you make a hole in something and then the air begins to

ve patlarsınız bir şeyde bir delik var ve sonra hava dışarı çıkmaya başlıyor.

escape it does you might deflate someone's tires

birinin lastiklerini söndürebilirsin

you might puncture their tires perhaps you can accidentally puncture your tires

lastiklerini patlatabilirsin belki yanlışlıkla senin lastiklerini patlatabilirsin belki

perhaps you are driving along the road one day and maybe you are going along

bir gün yolda gidiyorsun ve belki

the road driving your car and then suddenly one of your tires bursts it's

yolda arabanla gidiyorsun ve sonra aniden lastiklerinizden biri patlar,

suddenly punctures like that puncture to damage something suddenly by letting the

aniden o patlak gibi patlar, bir şeyin havasını dışarı vererek aniden bir şeye zarar vermek patlar.

air out of something puncture I love that word if isn't very easy to say some

people might actually find that a little difficult to say here's another one

başka biri

another use of deflate if you deflate you might disappoint someone to

deflate'in başka bir kullanımı eğer söndürürseniz birini hayal kırıklığına uğratarak

disappoint a person as my has my computer spelt disappoint wrong I think

bir kişiyi hayal kırıklığına uğratabilirsiniz çünkü bilgisayarım hayal kırıklığına uğratmayı yanlış heceledi sanırım bu yüzden

so hello also - Oh Alessandra is here I saw

merhaba da - Oh Alessandra burada

your name earlier and I didn't say hello I'm sorry about that

adınızı daha önce gördüm ve merhaba demedim ben bunun için üzgünüm

hello Alessandra nice to see you here and there we have oh yes you might

merhaba Alessandra seni burada ve orada görmek güzel oh evet

deflate a person would you like to see this word deflate you might deflate a

bir insanın havasını söndürebilirsin bu kelimeyi görmek ister misin

person's ego maybe you say something that makes a person feel deflated

maybe you say I hope you don't mind me saying but but your clothing it's not

havasını söndür söylememde bir sakınca yok ama kıyafetlerin

very nice your clothing it's a little bit old-fashioned and then you might

pek hoş değil kıyafetlerin biraz eski moda ve sonra

feel a little bit deflated because a person has said something that has upset

biraz sönük hissedebilirsin çünkü biri seni üzen bir şey söyledi

you it has made you feel a little bit down

seni biraz hissettirdi biraz moralin

you feel deflated by what they've said you feel slightly deflated why did you

bozuldu söyledikleri şey seni biraz havasını bozdu neden

say that why did you have to say that about my clothes what a horrible thing

bunu söyledin neden kıyafetlerim hakkında bunu söyleme gereği duydun ne kadar korkunç bir şey

to say you have really deflated my ego you have

egomu gerçekten söndürdün

deflated my sales self-image you've made me feel very bad about myself

kendi satış imajımı söndürdün kendim hakkında çok kötü hissetmeme neden oldun, beni

you've deflated me so you can also deflate a person as well to be deflated

söndürdün, böylece bir kişinin havasını da söndürebilirsin, havası söndürülmek, hayal kırıklığına uğramak, hayal

deflated let down disappointed as well hello Diana Diana Romano mr. Duncan my

kırıklığına uğramak, merhaba Diana Diana Romano bay. Duncan

English is getting better thanks to you he speaks real English oh I see thank

İngilizcem sizin sayenizde daha iyi hale geliyor, o gerçek İngilizce konuşuyor oh anlıyorum

you very much that's very kind of you to say a lot of people do say mr. Duncan we

çok teşekkür ederim, pek çok insanın söylediği için çok naziksiniz bay. Duncan,

like your English because it's easy to understand you can have subtitles or

İngilizcenizi seviyoruz çünkü anlaşılması kolay,

captions however some people prefer to watch my lessons without captions

altyazılarınız olabilir ancak bazı insanlar derslerimi altyazısız izlemeyi tercih ediyor

because it allows them to improve their listening I think you are right yes it

çünkü bu onların dinleme becerilerini geliştirmelerine olanak sağlıyor bence haklısın evet bu dinleme becerilerini

is a very good way of improving your listening skills we have all we have one

geliştirmenin çok iyi bir yolu becerilerimiz hepsine sahibiz elimizde bir tane

more just one more to lower the value of something so as the value or as the

daha var bir şeyin değerini düşürmek için bir tane daha yani bir şeyin değeri veya

expense of something becomes less unless you can have deflation so inflation is

masrafı azaldıkça deflasyona sahip olamazsınız yani enflasyon

things going up deflation is things going down maybe the

işler yükselir deflasyon işler düşer belki

stock market maybe the value of certain metals so you have deflation you have

borsa belki bazı metallerin değeri bu yüzden deflasyona sahipsiniz

things dropping getting smaller so as an economy makes money it will expand it

şeyler düşüyor küçülüyor yani bir ekonomi para kazandıkça genişleyecek

will inflate and then as it gets worse or bad it will deflate deflate hello to

ve daha sonra kötüleştikçe ya da kötüleştikçe sönecek

GA true wham hello to you watching in I think maybe you are in India are you in

GA'ya merhaba gerçek wham size merhaba I'de izliyorum düşünüyorum belki Hindistan'dasın Hindistan'dasın orası şu

India is that where you are at the moment if you are could you please tell

anda neredesin eğer öyleysen lütfen

me on the live chat because I'm not sure actually are you in India Jay please

bana canlı sohbette söyler misin çünkü gerçekten Hindistan'da olduğundan emin değilim Jay lütfen

tell me where are you please please tell me on the live chat now where we're at

bana nerede olduğunu söyle lütfen lütfen şimdi canlı sohbette bana nerede olduğumuzu söyle

where you are

senin olduğun yerde evet

yes I know you are in India I can see it I can see it

Hindistan'da olduğunu biliyorum görebiliyorum görebiliyorum

sometimes if people buy too much it can create problems in the economy sometimes

bazen insanlar çok fazla alırsa bu ekonomide sorun yaratabilir bazen

if people buy too little it can have a bad effect as well this is what many

insanlar çok az alırsa kötü bir etkisi de olabilir bu,

economies are facing at the moment due to you see so that's what's happening at

şu anda birçok ekonominin karşı karşıya olduğu durum, çünkü görüyorsunuz,

the moment hello to diovan watching in vietnam nice to see you here as well I

şu anda olan bu. Vietnam'da izleyen diovan'a merhaba, sizi de burada görmek güzel.

will be going in a few moments for two reasons one I have finished my lesson

iki sebep biri dersimi bitirmiş olmam

and two I am so hot it is so hot out here today I can't tell you how hot it

ve iki çok ateşliyim bugün hava çok sıcak size havanın ne kadar sıcak

is would you like to see the view in front of me here is the view that is

olduğunu anlatamam önümdeki manzarayı görmek ister misiniz işte

right in front of me right now

tam içerideki manzara önümde

incredible I can't believe how it looks at the moment outside

inanılmaz şu an dışardan nasıl göründüğüne inanamıyorum

I really can't the Sun is out the birds are singing the sky is blue everything

gerçekten yapamıyorum güneş dışarıda kuşlar şarkı söylüyor gökyüzü mavi her şey

is so nice hello to Somaliland have you heard of it I have I've had quite a few

çok güzel Somaliland'e merhaba duydunuz mu bende var

viewers from Somaliland in fact Maria asks mr. Duncan may I ask if you speak

Somaliland'dan epeyce izleyicim oldu, aslında Maria, Mr. Duncan,

slower than your uu you usually do or is this your normal pace I don't speak

normalde yaptığından daha yavaş mı konuşuyorsun yoksa bu normal konuşma hızın mı diye sorabilir miyim?

quickly because if I speak too quickly people won't understand what I'm saying

Hızlı konuşmuyorum çünkü çok hızlı konuşursam insanlar ne dediğimi anlamayacak

but I speak clearly I speak clearly to you I speak clearly to my friends I

ama net konuşurum. sen arkadaşlarıma açık konuşuyorum

speak clearly to everyone

herkese açık konuşuyorum bu yüzden evet herkese net konuşuyorum

so yes I speak clearly to everyone if you don't speak clearly then people

eğer net konuşmazsan o zaman insanlar ne

can't understand what you're saying if you speak too fast sometimes people

dediğini anlayamaz eğer çok hızlı konuşursan bazen insanlar

think it's cool or fashionable to speak really quickly however if you do you

bunu havalı veya modaya uygun bulur çok hızlı konuş ama yaparsan seni dinleyen

might confuse the person who is listening to you they might not be able

kişinin kafasını karıştırabilirsin ne

to understand what you're saying I've never been to India says Andy me neither

dediğini anlayamayabilir Hindistan'a hiç gitmedim diyor Andy bana da

I've never been to India either thank you for your company today a lot of

Hindistan'a da hiç gitmedim teşekkür ederim bugün şirketiniz için birçok

people were here thank you very much thank you for your company today a lot

kişi buradaydı çok teşekkür ederim bugün şirketiniz için çok teşekkür ederim

of people on the live chat

canlı sohbette birçok kişi

valo asks mr. Duncan why are you only

valo bay'a soruyor. Duncan neden sadece

teaching basic English I can't win can I I really can't win sometimes I'm

temel İngilizce öğretiyorsun Kazanamıyorum değil mi Gerçekten kazanamıyorum bazen

teaching complicated English and it's too difficult and sometimes I'm teaching

karmaşık İngilizce öğretiyorum ve bu çok zor ve bazen

English that's too easy however I always say that there is something for everyone

İngilizce öğretiyorum bu çok kolay ama her zaman şunu söylüyorum ki yapacak bir şeyler var

here you can watch this and you can learn something maybe sometimes I will

buradaki herkes bunu izleyebilir ve bir şeyler öğrenebilirsin belki bazen

talk about things that you already understand but I will also talk about

zaten anladığınız şeyler hakkında konuşacağım ama aynı zamanda

things that maybe you don't understand as well so this particular type of

belki de anlamadığınız şeyler hakkında da konuşacağım bu yüzden bu özel

lesson is for everyone I never exclude anyone from my lessons

ders türü herkes içindir asla dışlamam derslerimden biri

hello to Kimo hello Kimo really thanks for what you're doing and what you did

Kimo'ya merhaba merhaba Kimo yaptıkların, yaptıkların

and what you've done for us Thank You Kimo that's that's very nice of you to

ve bizim için yaptıkların için gerçekten teşekkürler Teşekkürler Kimo,

say how nice fly away says dominate is not deflate no it isn't dominate means

uçup gitmenin ne kadar güzel olduğunu söylemen çok hoş, hükmetmenin söndürmek olmadığını söylüyor hayır baskın değil,

to take all of the space or maybe if you are overpowering other people so your

tüm alanı almak anlamına gelir veya belki diğer insanları alt ediyorsanız, böylece

character might be louder or may be more aggressive

karakteriniz daha gürültülü olabilir veya daha agresif olabilir,

you are being dominant dominant so no it doesn't mean that it does not mean that

baskınsınızdır, bu nedenle hayır, bu sizin olduğunuz anlamına gelmez

you are right mr. Duncan you are speaking very clearly and I am

haklılar bay Duncan çok net konuşuyorsunuz ve

understanding Thank You stanislav for that very nice

anlıyorum Bunun için teşekkür ederim stanislav çok güzel

thanks mr. duncan for this interesting livestream have a good afternoon

teşekkürler bay. duncan bu ilginç canlı yayın için iyi akşamlar

Thank You Beatrice I am going in a moment thank you also to Lewis thank you

Teşekkürler Beatrice Birazdan gidiyorum Lewis'e de teşekkürler

also to know where me as well nice to see so many people here today i doo doo

ayrıca nerede olduğumu bildiğiniz için de teşekkürler

doo doo doo de doo doo I was going to have a dance today but to be honest with

bugün dans edecektim ama sana karşı dürüst olmak gerekirse

you I'm so hot I'm hot because it's hot here in England

çok ateşliyim çünkü İngiltere'de hava çok sıcak

apparently it's going to be really hot for the rest of the week I can't believe

görünüşe göre haftanın geri kalanında çok sıcak olacak

it it's going to be so hot for the rest of

buna inanamıyorum haftanın geri kalanında çok sıcak olun,

the week I love your live streams mr. Duncan Thank You Christine I've had many

canlı yayınlarınızı seviyorum bayım. Duncan Teşekkürler Christine

messages asking if I can do my live streams every day unfortunately due to

Canlı yayınlarımı her gün yapıp yapamayacağımı soran çok sayıda mesaj aldım maalesef

certain situations I can't do it every day however I might maybe in the future

bazı durumlardan dolayı her gün yapamıyorum ancak belki gelecekte

maybe next month maybe the month after maybe during August perhaps I might do

belki gelecek ay belki sonraki ay belki Ağustos'ta belki

every day we will have to wait and see we will see what happens next because

her gün yapabilirim bekleyip sonra ne olacağını göreceğiz çünkü

you may have noticed we are living through very strange times right now

şu anda çok tuhaf zamanlarda yaşadığımızı fark etmişsinizdir

Thank You Maria thank you Richard I hope you have

Teşekkürler Maria teşekkürler Richard umarım

enjoyed today's lesson I hope also you will join me again on Friday by the way

bugünkü dersten keyif almışsınızdır umarım siz de cuma günü yine bana katılacak bu arada

we are back once again and guess what it's going to be another hot day on

bir kez daha geri döndük ve tahmin edin cuma günü yine sıcak bir gün olacak bu

Friday so I will once more be in the garden with you live on Friday don't

yüzden yine sizinle bahçede olacağım cuma günü canlı yayında

forget you can catch me on Friday 2 p.m. UK time Sunday

unutmayın beni cuma günü yakalayabilirsiniz öğleden sonra 2 Birleşik Krallık saati ile Pazar

Wednesday and Friday is when I do my live streams for those who are wondering

Çarşamba ve Cuma günleri canlı yayınlarımı yaptığımda merak edenler için

thanks for watching I hope you've enjoyed today's livestream Thank You

izlediğiniz için teşekkürler umarım bugünkü canlı yayından keyif almışsınızdır Teşekkürler

Mika thank you also to saw thank you to Sergio

Mika ayrıca teşekkür ederim de gördünüz teşekkürler Sergio'ya teşekkürler

nice to see you later I hope I will see you and then I will feel very happy

sizi daha sonra görmek güzel umarım beğenirim görüşürüz ve o zaman gerçekten çok mutlu olacağım

indeed Thank You Sandra Thank You mr. Duncan for doing this

Teşekkürler Sandra Teşekkürler Bay. Duncan'a bunu

every day for so many years yes people don't believe me when I tell them I've

yıllardır her gün yaptığım için evet insanlar onlara

been doing this for nearly 14 years can you believe that

bunu yaklaşık 14 yıldır yaptığımı söylediğimde bana inanmıyorlar

I can't believe it and I'm doing it to be honest you are the youtuber that I

buna inanamadığıma ve dürüst olmak gerekirse bunu yaptığıma inanabiliyor musunuz? sen

like the most Thank You Dai Bao that's very kind of

en çok sevdiğim youtubersın Teşekkürler Dai Bao çok naziksiniz

you in October it will be the 14th anniversary of your channel yes October

ekimde kanalınızın 14. yıl dönümü olacak evet

the 31st this year will be the 14th anniversary of my YouTube channel

bu yıl 31 ekim youtube kanalımın 14. yıl dönümü olacak buna

I can't believe it I really can't see aegyo says hello mr. Duncan I love your

inanamıyorum Aegyo'nun merhaba dediğini gerçekten göremiyorum bayım. Duncan

English lessons because I can hear you it is very good for improving my

İngilizce derslerinizi seviyorum çünkü sizi duyabiliyorum dinlememi geliştirmek için çok iyi gerçekten

listening it is really good thank you thank you very much and can you say

iyi teşekkür ederim çok teşekkür ederim ve

hello to Brazil hello Brazil nice to see you here today and everyone wherever you

Brezilya'ya merhaba diyebilir misiniz merhaba Brezilya bugün sizi burada görmek güzel ve nereye giderseniz gidin herkes

happen to be in the world thanks for joining me today I really do appreciate

dünyada olun bugün bana katıldığınız için teşekkürler, şirketiniz için gerçekten minnettarım Teşekkürler

your company Thank You Noemi thanks also to MOU CERN thank you Zor thanks a lot

Noemi, MOU CERN'e de teşekkürler, teşekkür ederim Zor,

for your company today I will see you on Friday I'm going now I'm going to have a

bugün şirketiniz için çok teşekkürler, Cuma günü görüşürüz, şimdi gidiyorum bir

cup of tea and then mr. Steve is going to come back into the garden and he's

fincan çay ve ardından Mr. Daha önce gördüyseniz Steve bahçeye geri dönecek ve

going to continue doing his work if you saw earlier Steve is very busy in the

işini yapmaya devam edecek

garden right now doing lots of things lots of renovation lots of difficult

hard work Steve is doing right now

people are coming people are coming up behind me interesting I think they're

insanlar arkamdan geliyorlar ilginç sanırım beni

watching me I do get lots of tourists coming you see

izliyorlar bir sürü turist geliyor geliyor sen bir

lots of tourists they come and they stand at the top of the hill and they

sürü turist görüyorsun geliyorlar ve tepenin başında duruyorlar ve

try to see me quite often they will be there with their binoculars looking into

sık sık beni görmeye çalışıyorlar orada birlikte olacaklar dürbünleri

my bathroom I don't know why I really don't know why catch you on Friday Thank

banyoma bakıyor Neden bilmiyorum Gerçekten neden seni Cuma günü yakaladım bilmiyorum Teşekkürler

You Mika thank you Richard Thank You Louis see you again I hope you've

Mika teşekkürler Richard Teşekkürler Louis tekrar görüşürüz umarım

enjoyed today's live stream my legs are now burning burning in the hot sunshine

bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir bacaklarım şimdi yanıyor sıcak güneş ışığında, bu

so I'm going back in see you on Friday everyone this is mr. Duncan in the

yüzden Cuma günü görüşürüz millet, ben Bay. Duncan,

birthplace of English saying thanks for watching I hope you've enjoyed

İngilizce'nin doğum yerinde izlediğiniz için teşekkürler, umarım

everything today we've talked about many subjects many things many parts of the

her şeyden keyif almışsınızdır, bugün birçok konudan, pek çok şeyden, İngilizce'nin birçok yerinden konuştuk

English language and of course until the next time we meet here on YouTube live

ve tabii ki bir dahaki sefere YouTube'da canlı yayında buluşana kadar,

once more you know what's coming next yes you do

bilirsiniz. sırada ne var evet

ta ta for now 8-)

şimdilik sen ta ta yap 8-)