SUNDAY Live Chat - Learn English with Misterduncan - 28th JULY 2019 - What does nepotism mean?

doo-doo-doo-doo here we go then it's a Sunday once more

doo-doo-doo-doo işte başlıyoruz o zaman yine bir pazar günü aman tanrım ne

oh my goodness what a day it has been yes it is raining again there is the

gündü evet yine yağmur yağıyor

view outside right now so that is actually the view outside the window at

şu anda dışarıda manzara var yani aslında tam da şu anda pencerenin dışındaki manzara bu

this very moment in time look at that

zaman içinde bak

can you see it oh my goodness it's windy it's misty it's raining it's cloudy its

bunu görebiliyor musun aman allahım rüzgarlı sisli yağmur yağıyor bulutlu

dil its dismal it's it's everything really to be honest with you it's it's

dil kasvetli gerçekten sana karşı dürüst olmak gerekirse her şey bu

not the best of days so it is Sunday and we are back once again yeah thank you

günlerin en güzeli değil bu yüzden bugün Pazar ve geri döndük evet,

for that response I am assuming there was a response hi everybody this is mr.

bu yanıt için teşekkür ederim, bir yanıt olduğunu varsayıyorum, herkese merhaba, bu bay.

Duncan in England how are you today are you okay

Duncan, İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin

I hope so are you happy I really hope so we are here all together once again to

umarım çok mutlusundur gerçekten umarım bir kez daha hep birlikte buradayız ve

share our love of the English language my name is mr. Duncan and I teach

İngilizceye olan sevgimizi paylaşıyoruz benim adım bay. Duncan ve ben

English on YouTube and I've been doing that for almost 13 years I often say

YouTube'da İngilizce öğretiyoruz ve bunu neredeyse 13 yıldır yapıyorum, sık sık

that I am YouTube's best kept secret make of that what you will so we are all

YouTube'un en iyi saklanan sırrı olduğumu söylüyorum, bu yüzden hep

here together again can I first of all say if you want to watch me with

birlikte tekrar buradayız, eğer istersen ilk önce söyleyebilir miyim? beni altyazılarla izlemek için

captions I'm not joking you can actually watch me with captions

şaka yapmıyorum beni gerçekten altyazılarla izleyebilirsiniz

live isn't technology amazing so yes if you press this button on your keyboard

canlı teknoloji harika değil bu yüzden evet klavyenizdeki bu düğmeye basarsanız

you will actually get live captions so I'm talking to you now and I am saying

gerçekten canlı altyazılar alacaksınız bu yüzden şimdi sizinle konuşuyorum ve ben

hello hello how are you today how are you today today and you will see the

merhaba merhaba bugün nasılsın bugün bugün nasılsın ve

words come up on the screen as if by magic

kelimelerin sanki sihirle ekranda belirdiğini göreceksin

now there will be a slight delay between me speaking and the words coming on the

şimdi konuşmam ile ekrana gelen kelimeler arasında hafif bir gecikme olacak

screen but you will get the captions live isn't it amazing

ama altyazıları alacaksın Canlı yayın harika değil mi

I must admit I am very impressed thank you very much YouTube so press this

İtiraf etmeliyim ki çok etkilendim çok teşekkür ederim YouTube bu yüzden bu

button and you will get the captions live as live can be also if you are

butona basın ve mobil cihazınızda izliyorsanız da canlı olarak canlı altyazıları alacaksınız

watching on your mobile device because I know a lot of people like to watch on

çünkü beğenen birçok insan tanıyorum. cep telefonunda izlemek için

the mobile phone you can actually press in the corner of the screen and you can

aslında ekranın köşesine basabilirsin ve

get live captions on your mobile device as well I don't believe it this is

mobil cihazında da canlı altyazılar alabilirsin Bunun inanılmaz olduğuna inanmıyorum

incredible thank you very much YouTube for

çok teşekkür ederim YouTube

providing such an amazing service so yes you can now get live captions so if you

böyle harika bir hizmet sunduğu için evet artık canlı altyazı alabilirsiniz yani

can't follow everything I'm saying you can have the captions on the screen

her şeyi takip edemiyorsanız

during the live broadcast I think that's amazing we can go to the moon we think

canlı yayın sırasında altyazıları ekranda görebilirsiniz bence bu harika aya gidebiliriz

we can almost go to Mars and now we could also have captions on the

neredeyse mars'a gidebileceğimizi sanıyoruz ve şimdi canlı yayında altyazı da olabilir aman

livestream my goodness thank you very much for joining me today lots of things

tanrım bugün bana katıldığınız için çok teşekkür ederim konuşacak çok şey var

to talk about we are we are talking about the meaning of certain words what

bazı kelimelerin anlamlarından bahsediyoruz

does nepotism mean we will be talking about nepotism there it is now on the

kayırmacılık ne demek kayırmacılıktan bahsedeceğiz işte şimdi açık

screen if you have the captions nepotism also will be looking at uses of the word

Ekranda alt yazılar varsa nepotizm de darbe kelimesinin kullanımlarına bakılacak

blow as well coming up later on also now this is something I want to talk about

ayrıca daha sonra da şimdi bu konu hakkında konuşmak istiyorum

maybe not for a long time but a few minutes today I also want to talk about

belki uzun bir süre değil ama birkaç dakika bugün ben de konuşmak istiyorum

annoying habits that people have when they're speaking English and this

insanların İngilizce konuşurken sahip oldukları rahatsız edici alışkanlıklar hakkında ve bu anadili

happens with native English speakers so first of all I am NOT attacking people

İngilizce olanlarda olur, bu yüzden her şeyden önce

who are learning English as a Second Language what I am actually doing is

İkinci Dil olarak İngilizce öğrenen insanlara saldırmıyorum, aslında yaptığım şey

talking about people who speak English as their first language

İngilizceyi kendi dilleri gibi konuşan insanlardan bahsediyorum.

and some people who are native English speakers have very annoying habits when

anadili İngilizce olan bazı insanlar İngilizce konuşurken çok sinir bozucu alışkanlıklara sahipler, bu yüzden

they are speaking the English language so that coming up later as well

daha sonra da ortaya çıkıyor, bu yüzden

so I hope by now you have activated the live captions and you can see me talking

umarım şimdiye kadar canlı altyazıları etkinleştirmişsinizdir ve beni konuşurken görebilir,

hear me talking and also read me talking at the same time wow I am blown away

beni konuşurken duyabilir ve ayrıca aynı anda konuştuğumu oku vay canına

more about that later so let's have a look outside well as you can see it is a

daha sonra bu konuda daha çok şaşırdım, bu yüzden hadi dışarıya bir bakalım, görebileceğiniz gibi,

very murky day I know I've shown you the outside already but here is something

çok karanlık bir gün, biliyorum size zaten dışarıyı gösterdim ama işte

nice and cheerful to look at oh look some lovely flowers in my garden growing

güzel ve neşeli bir şey bakmak oh bak bahçemde büyüyen bazı güzel çiçekler

away looking very nice very colorful so I thought I would show you some of the

çok güzel görünüyor çok renkli bu yüzden size bahçemdeki çiçeklerden bazılarını göstermeyi düşündüm.

flowers in my garden just a cheer as all up because it's a little gloomy today

here in the UK we had a lot of rain yesterday as well which is strange

dün de çok yağmur yağdı, bu

really because last week the weather was amazing we had some amazing weather last

gerçekten garip çünkü geçen hafta hava harikaydı, geçen hafta harika bir hava vardı, dün

week it was so hot if you weren't watching yesterday can I say that the

izlemediyseniz çok sıcaktı,

temperature last week here in the UK reached the highest ever ever recorded

burada Birleşik Krallık'ta geçen hafta sıcaklığın 0'a ulaştığını söyleyebilir miyim? şimdiye kadar kaydedilen en yüksek

38.7 Celsius that was the heat that was occurring

38.7 Santigrat,

last week here in the UK and in Paris I think it was about 42 41 or 42 degrees

geçen hafta burada Birleşik Krallık'ta ve Paris'te meydana gelen ısıydı. Sanırım yaklaşık 42°41 veya 42 derece

incredible and that that is actually something I was talking about yesterday

inanılmazdı ve bu aslında dün bahsettiğim bir şeydi

as well a very interesting subject and one that I'm sure we will be discussing

ayrıca çok ilginç bir konu ve eminim ki

for for many years to come what is happening what is happening

uzun yıllar boyunca tartışacağız neler oluyor neler oluyor

Alamgir hello Alamgir guess what you are first on today's livestream so that

Alamgir merhaba Alamgir tahmin et bugünün canlı yayınında ilk sen nesin bu yüzden bir

deserves a round of applause

alkışı hak ediyor bir alkışı hak ediyorsun

a round of applause for you so congratulations

tebrikler

also we have Belarusian hello Belarusian nice to see you back here today and can

ayrıca Belaruslu var merhaba Belaruslu bugün sizi burada görmek güzel ve

I send my best regards to you and your family

size ve ailenize en iyi dileklerimi iletebilir miyim

Martha is here Martha Poland hello everyone

Martha burada Martha Polonya herkese merhaba merhaba bayım

hi mr. duncan Connell nice to see you here again Connell Connell is one of my

. duncan Connell sizi tekrar burada görmek güzel Connell Connell

regular viewers for the past three years I think Connell has been watching so

son üç yıldır düzenli izleyicilerimden biri sanırım Connell izliyor çok

welcome back it is lovely to see your your lovely smiling face on my youtube

hoş geldiniz tekrar hoş geldiniz sizin sevimli gülen yüzünüzü youtube

channel b-trees is here hi mr. Duncan happy Sunday yes I hope

kanalımda görmek çok güzel b-trees burada merhaba Bay. Duncan mutlu Pazarlar evet umarım

today will be happy for you and also me as well

bugün sizin için de benim için de mutlu olur vadim var

we have vadim hello vadym nice to see you here as well on the livestream

merhaba vadym sizi burada canlı yayında görmek güzel

hello Hiroko or Haruko watching in malaysia a country i know very well

merhaba Hiroko veya Haruko Malezya'da izliyor çok iyi bildiğim bir ülke

Khyber is here Tomic also Massimo hi Massimo is our

Hayber burada Tomic de Massimo merhaba Massimo bizim

hello is our is our Bharti says hello where are you watching at the moment

merhabamız bizim Bharti merhaba diyor şu anda nerede izliyorsunuz

also Mika hello a big hello to Japan and Mika as well

ayrıca Mika merhaba Japonya'ya büyük bir merhaba ve Mika da

Maru see my ruse says hello mr. Duncan also khyber har wash or har Bosch also

Maru bakın benim hilem merhaba diyor bay. Duncan ayrıca khyber har wash veya har Bosch da

we have Massimo who says hello mr. Steve whatever you are doing mr. Steve at the

merhaba bay diyen Massimo'muz var. Steve ne yapıyorsanız yapın bayım. Steve şu

moment is in the house he is here but he's busy upstairs doing something very

anda evde, burada ama üst katta geleceği için çok önemli bir şey yapmakla meşgul,

important for his future that's all I can say for now apparently mr. Steve

şimdilik söyleyebileceğim tek şey bu, görünüşe göre bayım. Steve,

wants me to keep everything he's doing a secret so some people have started

yaptığı her şeyi bir sır olarak saklamamı istiyor, bu yüzden bazı insanlar

saying mr. Duncan we think maybe you and mr. Steve maybe you are not together any

bayım demeye başladı. Duncan, belki sen ve Mr. Steve belki hiç birlikte değilsiniz

or it's not true we are still together we still know each other in fact next

ya da bu doğru değil, hala birlikteyiz, hala birbirimizi tanıyoruz aslında gelecek

month we will be celebrating our 30th year knowing each other 30 years we

ay birbirimizi tanıyarak 30. yılımızı kutlayacağız 30 yıl

actually met way back in the 1980s can you believe it

aslında 1980'lerde tanıştık inanabiliyor musun?

I can't oh and also next month next month it is my birthday I will be

't oh ve ayrıca gelecek ay benim doğum günüm

another year older in August lilia hi i'm delighted to be joining you

Ağustos'ta bir yaş daha yaşlanacağım lilia merhaba en başından beri size katıldığım için çok mutluyum

from the very beginning nice to see you here today

bugün sizi burada

let's see what mr. duncan has got for us today

görmek güzel bakalım ne olacak Bay. duncan bugün bizim için

what does mr smith stir duncan have in store I like that so if you have

ne aldı bay smith stir duncan'ın elinde ne var hoşuma gitti yani

something in store for someone it means you have something prepared

biri için sakladığınız bir şey varsa bu hazırladığınız bir şey olduğu anlamına gelir yani yapmak üzere olduğunuz bir şey

so something you are about to do something that you will do soon

yakında yapacağınız bir şey hazırladığınız

something you have in store something you have prepared so I wonder what mr.

bir şeyi saklayın yani acaba bayım ne oldu?

Duncan has in store for us today what have I prepared for you also we

Duncan'ın bugün bizim için hazırladığı sizin için neler hazırladık

have Palmyra hello Palmyra nice to see you as well I

Palmyra'mız da var merhaba Palmyra da sizi görmek güzel Sizi bugünkü programın başında gördüğünüz

will give you some of the details you saw them at the beginning of today's

bazı detayları vereceğim,

program if you want to follow me on Facebook you can there you can see my

eğer beni Facebook'ta takip etmek isterseniz orada

facebook address also my email and if you want to make a donation to my

facebook adresimi ve e-postamı görebilirsin ve youtube kanalıma sonsuza kadar devam etmesi için bağış yapmak istersen

youtube channel to allow it to continue forever and ever you can you can make a

donation at PayPal and there you can see the address it's very easy to do and for

PayPal'da bağış yapabilirsin ve orada adresi görebilirsin çok Yapması kolay ve

those who are wondering you can catch me every weekend on Saturday 12:00 midday

merak edenler için beni her hafta sonu İngiltere saati ile Cumartesi 12:00'de

UK time also Sunday 2:00 p.m. UK time and don't forget every Wednesday there

ayrıca Pazar 14:00'te yakalayabilirsiniz. Birleşik Krallık zamanı ve unutmayın her Çarşamba

is a new recorded lesson my full English lesson there will be a new one every

yeni kayıtlı bir ders var benim tam İngilizce dersim her Çarşamba yeni bir ders olacak

Wednesday so lots of things for you to look at meanwhile on the live chat hello

bu yüzden bu arada canlı sohbette bakmanız için çok şey var merhaba

- hi hi cow Lulu who is watching in Vietnam

- merhaba merhaba inek Lulu kim izliyor Vietnam'da

hello to Vietnam I know I have a lot of people watching there also we have

Vietnam'a merhaba biliyorum orada izleyen çok insan var ayrıca bizde

Alessandro hello Alessandro also Tomic and who else is on today who have I not

Alessandro var merhaba Alessandro Tomic ve bugün başka kimler var

said hello to Sarang hello Sarang is it your first time here if it is your first

Sarang'a merhaba demedim merhaba Sarang buraya ilk gelişiniz mi yoksa ilk gelişiniz mi?

time don't forget to let me know and then I will give you something special

zaman bana haber vermeyi unutma ve sonra sana arkandaki manzaraya özel bir şey vereceğim

the view behind you mr. Duncan looks beautiful and dismal yes that behind me

bay. Duncan güzel ve kasvetli görünüyor evet, arkamda

is actually a live view in the garden so that is actually the garden right now

aslında bahçede canlı bir görüntü var, bu aslında şu anda

behind me hello mr. Duncan says accent hello accent nice to see you here today

arkamdaki bahçe, merhaba bay. Duncan aksan merhaba aksan diyor bugün seni burada görmek güzel

Megumi hello Megumi Ishita hello to you as well watching in Japan a

Megumi merhaba Megumi Ishita sana da

big hi to you now I know yesterday there were some really heavy rain storms

merhaba

taking place yesterday in Japan so I hope you are still safe and dry where

Japonya'da izliyorum sana büyük bir selam Japonya'da olduğunuz yerde güvenli ve kuru

you are in Japan also we have Irene and Luo glory

ayrıca Irene ve Luo zaferimiz var

hello mr. Duncan how to watch you live in China

merhaba bayım. Duncan Çin'de canlı nasıl izlenir

well there is one special way of watching YouTube in China and that is

Çin'de YouTube izlemenin özel bir yolu var ve bu

you have to use an external VPN so you have to go around the Great Firewall of

harici bir VPN kullanmanız gerektiğidir, bu nedenle beni izlemek için Çin'in Büyük Güvenlik Duvarı'nı dolaşmanız gerekir, bu

China to watch me so if you want to watch me and

yüzden beni izlemek istiyorsanız ve tabii ki 2009'dan beri Çin dışındaki web siteleriyle

you have to use some some special VPN which will allow you to contact and get

iletişim kurmanıza ve onlarla iletişim kurmanıza izin verecek bazı özel VPN'ler kullanmanız gerekiyor

in touch with websites that are outside China of course since 2009 YouTube has

been blocked in China as soon as China hosted the Olympic Games they blocked

Çin Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yapar yapmaz YouTube Çin'de engellendi

YouTube that's nice hello Michelle hello from southern Italy

YouTube'u engellediler bu güzel merhaba Michelle güney İtalya'dan merhaba

apparently it has been very hot in Italy as well

görünüşe göre İtalya'da da çok sıcaktı

we have had some record temperatures we have broken the record here in the UK we

bazı rekor sıcaklıklar yaşadık burada Birleşik Krallık'ta rekoru kırdık Birleşik Krallık'ta

had the hottest day ever ever recorded in the UK

şimdiye kadar kaydedilen en sıcak günü yaşadık

38.7 Palmyra is here or Palmyra Palmyra says nepotism is a very bad thing let's

38.7 Palmyra burada veya Palmyra Palmyra adam kayırmacılığın olduğunu söylüyor çok kötü bir şey

have a quick look shall we oh it's almost as if I've prepared this lesson

hızlıca bir göz atalım mı oh sanki bu dersi ben hazırladım

so there you can see the word nepotism nepotism can you see it on the screen

ki orada nepotizm kelimesini görebilirsiniz nepotizm şimdi ekranda görebiliyor musunuz

now so the word nepotism means to offer favours and give extra privileges to

yani nepotizm kelimesi iyilik teklif etmek ve fazladan vermek demektir aile üyelerine ve arkadaşlara yüksek mevkiler sunarak

those close to you to abuse a position of power by offering high positions to

bir gücü kötüye kullanmak için size yakın olanlara verilen ayrıcalıklar,

family members and friends so nepotism is just to show favor to people who you

yani adam kayırmacılık sadece doğrudan bağlantınız olan insanlara iyilik göstermek içindir

have a direct connection with and this happens quite a lot in maybe in politics

ve bu, belki de bir kişinin siyasette oldukça fazla olur.

where a person is given a very high position and maybe they give jobs to

çok yüksek bir pozisyon veriliyor ve belki

their friends or relatives around them so we call this nepotism it is a very

çevrelerindeki arkadaşlarına veya akrabalarına iş veriyorlar, bu yüzden biz buna kayırmacılık diyoruz, bu çok

negative word and it is one that you might hear a lot nowadays

olumsuz bir kelime ve bu aralar çokça duyabileceğiniz bir kelime

certain reasons I'm not saying anything I'm not saying anything but at the

belli sebeplerden dolayı bir şey söylemiyorum ben' Bir şey söylemiyorum ama şu

moment the word nepotism is being used quite a lot so nepotism to offer favors

anda nepotizm kelimesi oldukça fazla kullanılıyor yani kayırmacılık iyilik yapmak,

if you offer favors it means you do things especially for that person for a

eğer iyilik yapıyorsanız bu, belirli bir nedenden dolayı o kişi için özellikle bir şeyler yaptığınız anlamına gelir,

certain reason maybe because a person is your friend or relative

belki o kişi arkadaşınız veya akrabanız olduğu için

so you do something to help a person you do something kind favors you offer

yani siz bir kişiye yardım etmek için bir şeyler yap, nazik bir şey yap, iyilik yap,

favors you offer nice things to someone to favor someone is to pick one person

iyilik yap, birine iyilik yap, birine iyilik yap, bir kişiyi

out above other people so you favor that person you will also notice that the

diğerlerinden üstün tut, böylece o kişiye iyilik yap, ayrıca

word favor is actually spelled differently so you can see there that

iyilik kelimesinin aslında farklı yazıldığını da fark edeceksin.

there is a you a you can you see it there in the word favor and that is

orada bir sen olduğunu görebilirsin bunu orada iyilik kelimesinde görebilirsin ve bu İngiliz

British English spelling so in American English there is no you in favor it is

İngilizcesinde yazımdır yani Amerikan İngilizcesinde yoktur sen lehinedir

missing so nepotism is something you might be hearing about especially in

eksiktir yani adam kayırmacılık özellikle burada duyuyor olabileceğin bir şeydir

British politics and maybe in politics where you are but it is certainly a word

İngiliz siyasetinde ve belki siyasette bulunduğunuz yerde ama kesinlikle

that is being used quite a lot these days nepotism quite a negative word you

bu günlerde oldukça fazla kullanılan bir kelime kayırmacılık

might say back to the live chat Ismail is here

canlı sohbete geri dönebileceğiniz oldukça olumsuz bir kelime İsmail burada

hello Ismail nice to see you hello from Germany Helena also we have

merhaba İsmail sizi görmek güzel Almanya'dan merhaba Helena ayrıca

Chris morels hello Chris nice to see you here as well yes the flowers look so

Chris morel'lerimiz var merhaba Chris sizi de burada görmek güzel evet çiçekler çok

sunny I think so I think sometimes it is nice to see something pretty and

güneşli görünüyor bence bu yüzden bazen ekranınızda güzel ve çekici bir şey görmek güzel

attractive on your screen I think colorful flowers something

bence renkli çiçekler doğal bir şey

natural always makes you feel a little little better that's why I enjoy

her zaman size biraz hissettiriyor biraz daha iyi bu yüzden

watching nature I have a big interest in nature wildlife and especially birds I

doğayı izlemekten zevk alıyorum doğaya, vahşi hayata ve özellikle kuşlara büyük ilgim var bahçeme

like to treat the birds that come into my garden well so yes I do like looking

gelen kuşlara iyi davranmayı seviyorum bu yüzden evet doğaya bakmayı seviyorum bu yüzden

at nature so I hope you enjoyed that thank you very much for appreciating it

umarım beğenmişsinizdir çok teşekkür ederim takdir etmek

is well nepotism yes nepotism is something that happens a

iyi nepotizmdir evet adam kayırmacılık

lot to give favors to your friends and relatives so the example that I gave

arkadaşlarınıza ve akrabalarınıza iyilik yapmak için çokça olan bir şeydir, bu yüzden

just now is if you are offered a higher position maybe you will offer jobs to

az önce verdiğim örnek, eğer size daha yüksek bir pozisyon teklif edilirse, belki arkadaşlarınıza ve akrabalarınıza iş teklif edersiniz.

your friends and relations to work with you or near to you

siz veya yakınınız

satury No hello mr. Duncan today I can breathe because yesterday it was 46

satury Hayır merhaba bayım. Duncan bugün nefes alabiliyorum çünkü dün saat 46

satury no I think maybe you have the highest temperature today or yesterday

satury idi hayır bence belki en yüksek sıcaklığa sahipsiniz bugün veya dün

satury no says yesterday the temperature was 46 degrees oh dear nepotism can also

satury hayır diyor dün sıcaklık 46 dereceydi oh sevgili kayırmacılık aynı zamanda

be described as backing or kickback yes I suppose kickback that is a great

destek veya komisyon olarak da tanımlanabilir evet sanırım geri tepme harika bir

expression so if you offer a kickback it means you are giving favor or maybe

ifade, yani bir komisyon teklif ederseniz, bu, birine iyilik veya belki de para verdiğiniz anlamına gelir.

money to someone you are showing favor to another person kickback yes and of

course you can get kickbacks quite often in politics and business not very

positive to be honest i eva is here hello

burada merhaba

aver watching in egypt thank you very much for joining my livestream today

aver mısır'da izliyorsunuz bugün canlı yayınıma katıldığınız için çok teşekkür ederim

don't forget if you just joined me you can watch the captions live captions

unutmayın bana yeni katıldıysanız altyazıları izleyebilirsiniz canlı altyazılar

are now available all you have to do is press this button on your keyboard city

artık mevcut tek yapmanız gereken klavyenizdeki bu düğmeye basmak şehir

is here hello mr. Duncan I am from Senegal and I

burada merhaba Bay. Duncan Ben Senegalliyim ve

appreciate your way of teaching I want to have contacts in order to make my

öğretme tarzını takdir ediyorum İngilizcemi daha akıcı hale getirmek için iletişim kurmak istiyorum

English more fluent Thank You indeed well you are in the right place because

Gerçekten teşekkür ederim doğru yerdesin çünkü

here you can listen to English you can also read English with the captions so

burada İngilizce dinleyebilir, alt yazılarla birlikte İngilizce okuyabilirsin bu yüzden

there are many ways of following my lessons and you can always learn

derslerimi takip etmenin birçok yolu var ve her zaman

something new so if you watch me every week I can guarantee I am 100 percent

yeni bir şeyler öğrenebilirsin, bu yüzden beni her hafta izlerseniz İngilizcenizin gelişeceğinden yüzde 100 eminim ki

sure that your English will improve Sally hello to Sally Sally hello to you

Sally Sally'ye merhaba Sally

today Sally hello mr. Duncan thanks for following me today nice to see you back

bugün size merhaba Sally merhaba bay. Duncan bugün beni takip ettiğin için teşekkürler seni tekrar görmek güzel

again Blue Thunder hello blue thunder I haven't seen you for a very long time

Mavi Şimşek merhaba mavi gökgürültüsü seni çok uzun zamandır görmüyorum

now I think if I remember right I think you've been staying at your

sanırım yanlış hatırlamıyorsam sanırım büyükbabanda kalıyordun bu

grandfather's is that true is that right a lot of people say mr. Duncan you never

doğru mu doğru birçok insan mr diyor. Duncan sen

read our messages but I do I I read all of your messages so yes I know that blue

bizim mesajlarımızı hiç okumazsın ama ben okurum tüm mesajlarını okurum bu yüzden evet mavi

Thunder has been staying with his grandfather Thank You mr. Duncan for

Thunder'ın büyükbabasında kaldığını biliyorum Teşekkürler bay. Duncan

your warm words to my direction it's ok Connell no problem life is beautiful

benim yönlendirmemdeki sıcak sözlerin için tamam Connell sorun değil hayat güzeldir

it's certainly ears I always say that life is great because it's always better

kesinlikle kulaklar Hayat harikadır derim çünkü her zaman düşündüğünüzde alternatiften daha iyidir

than the alternative when you think about it mr. Duncan how

bayım. Duncan

are you keeping without swimming I don't swim I can't swim I am very good at

yüzmeden nasıl gidiyorsun ben yüzemiyorum ben yüzemiyorum boğulma konusunda çok iyiyim

drowning but I'm not very good at swimming today

ama yüzmede pek iyi değilim bugün

the the water is 18 degrees and it is very fine

su 18 derece ve hava çok güzel

and cool well you won't find me going into the water because I can't swim I

ve serin peki sen kazandın' yüzemediğim için beni suya girerken görmüyorum

don't like water I don't like being in the water to be honest

suyu sevmiyorum açıkçası suda olmayı sevmiyorum merhaba

hello were you absent yesterday was I absent no I was here yesterday I did a

dün yok muydunuz yok muydu hayır dün buradaydım dün

live stream yesterday every Saturday you can catch me so there again you can see

canlı yayın yaptım her Cumartesi beni yakalayabilirsin, böylece yine

Saturday 12 p.m. midday UK time Sunday that's today 2 p.m. UK time and a new

Cumartesi 12:00'ı görebilirsin. İngiltere saati ile öğlen Pazar yani bugün 14:00 Birleşik Krallık saati ve

full English lesson every Wednesday hey hello also to mr. Duncan from Andy hello

her Çarşamba yeni bir tam İngilizce dersi hey ayrıca Mr. Andy'den Duncan merhaba

Andy nice to see you here Cathy says I can't believe it either

Andy sizi burada görmek güzel Cathy benim de inanamadığımı söylüyor

you look so young to have known each other for 30 years yes I've known Steve

birbirinizi 30 yıldır tanıdığım için çok genç görünüyorsunuz evet Steve'i

for 30 years we actually met in 1989 a very long time ago we actually met on my

30 yıldır tanıyorum aslında 1989'da çok uzun zaman önce tanıştık aslında benim

birthday so that's why those two things are happening in August because they are

doğum günümde tanışmıştık o yüzden bu iki şey ağustos ayında oluyor çünkü

happening on the same day hello mr. Duncan English language school

aynı gün oluyorlar merhaba bayım. Duncan İngilizce dil okulu

USA I love the way you integrate idioms into your conversation smooth job thank

ABD Deyimleri konuşmanıza dahil etme şeklinizi seviyorum sorunsuz iş bunun

you very much for that I I guess you must be an English teacher as well so

için çok teşekkür ederim Sanırım siz de bir İngilizce öğretmeni olmalısınız

good luck with your work Nico Valencia hello

işinizde bol şans Nico Valencia merhaba

Toula Valencia oh very lovely place by the way I've watched the news about the

Toula Valencia oh çok güzel bir yer Haberleri izlediğim kadarıyla Londra'da

fact of it there is no air conditioning in London yes people last week were

klima yok evet geçen hafta insanlar

suffering in the heat especially on public transport like trains and also

özellikle tren gibi toplu taşıma araçlarında ve ayrıca metroda sıcaktan muzdaripti

the underground and in London people were on these

ve Londra'da insanlar bu

trains and and there is no air-conditioning and people were were

trenlerdeydi ve ve var klima yok ve insanlar kelimenin

literally roasting it was so hot on the trains people were getting really hot is

tam anlamıyla kavuruyordu trenlerde çok sıcaktı insanlar gerçekten

the word I'm looking for Lily yeah am I right to assume that you enjoy water and

ısınıyordu Lily'yi arıyorum kelime bu evet sudan hoşlandığınızı varsaymakta haklı mıyım ve

that is a message for Palmyra I think Palmyra is actually by the sea

bu Palmyra için bir mesaj sanırım Palmyra aslında deniz kıyısında,

please correct me if I'm wrong I like watching your streams but only the live

yanlışsam lütfen düzeltin, yayınlarınızı izlemeyi seviyorum ama sadece canlı

ones thank you sorry well you are in the best place today

olanlar teşekkür ederim, üzgünüm, bugün en iyi yerdesiniz

because I am now talking to you live on YouTube at it is just approaching half

çünkü şimdi sizinle YouTube'da canlı konuşuyorum, yaklaşıyor.

past two on a Sunday afternoon and we are coming towards the end of July the

bir pazar öğleden sonra iki buçuk ve biz temmuz ayının sonuna doğru geliyoruz

next time I see you live will be in August next week next weekend we will be

seni bir sonraki canlı görüşümde ağustos ayında olacak önümüzdeki hafta hafta sonu

into August and as I mentioned earlier my birthday will be on the way in August

ağustos'a gireceğiz ve daha önce de belirttiğim gibi doğum günüm ağustos'ta yolda olacak

oh dear hello - Theo hello Theo from Greece a big hello to Greece I have been

oh canım merhaba - Theo merhaba Yunanistan'dan Theo Yunanistan'a büyük bir merhaba

to Greece twice I have been to the beautiful island of Corfu Corfu is a

Yunanistan'a iki kez gittim güzel Korfu adasında bulundum Korfu

very beautiful place a nice sunny island in Greece thank you very much

çok güzel bir yer Yunanistan'da güzel güneşli bir ada çok teşekkür ederim

as becca stan is here hello flora flora success is here as well hello to you and

becca stan burada merhaba flora flora başarı da burada size merhaba ve

welcome RHS populism populism yes I suppose nepotism nepotism

hoşgeldiniz RHS popülizm popülizm evet sanırım adam kayırma adam kayırmacılık

is a form of populism or maybe you are offering favors to people who you are

bir tür popülizm ya da belki

familiar with or maybe who you are pila with or maybe they are popular with

aşina olduğunuz ya da belki pila olduğunuz kişilere iyilik yapıyorsunuz ya da belki onlar senin arasında popüler

you yes I went oh my oh I see blue thunder has actually been to summer camp

evet gittim oh oh oh mavi gök gürültüsü aslında yaz kampına gitmiş Vay be

Wow was it fun I have a feeling III bet and I'm going to place a bet

eğlenceli miydi İçimde bir his var III bahse girerim ve burada bir bahse gireceğim içimde

here I have a feeling that blue thunder did a lot of swimming I bet I think so

mavi gök gürültüsünün çok şey yaptığını hissediyorum yüzme bahse girerim

am i right can you use nepotism in a sentence well you could always accuse a

haklı mıyım diye düşünüyorum nepotizmi bir cümle içinde kullanabilir misin peki bir kişiyi her zaman suçlayabilirsin

person you can accuse someone of carrying out nepotism so you can say

birini kayırmacılık yapmakla suçlayabilirsin ki

well I don't want to use anyone's name to be honest because that's unfair but

iyi diyebilirsin dürüst olmak gerekirse kimsenin adını kullanmak istemiyorum çünkü bu haksızlık ama

you can probably imagine that you might accuse someone of using nepotism maybe a

muhtemelen birini kayırmacılık kullanmakla suçlayabileceğinizi hayal edebilirsiniz belki bir

politician or a business person mark us we just clicked and can be used between

politikacı veya bir iş adamı bizi işaretler az önce tıkladık ve arkadaşlar arasında kullanılabilir

friends yes if two people click that is a great expression by the way if two

evet iki kişi tıklarsa bu harika bir ifade bu arada iki

people click it means they meet and then immediately they they seem to get along

kişi tıklarsa tanıştıkları ve sonra hemen anlaştıkları anlamına gelir,

they like each other they seem to have an understanding a mutual understanding

birbirlerinden hoşlanırlar, bir anlayışa sahip görünürler, karşılıklı bir anlayışa sahip görünürler,

so we might say if two people click they meet oh hello hello and then they get

yani iki kişi tıklarlarsa tanışırlar oh merhaba merhaba ve sonra

along they they seem to get along straightaway so you might say that mr.

anlaşırlar, hemen anlaşıyorlar gibi diyebiliriz. yani bay diyebilirsin

Steve and I clicked when we met because we seem to get along very well

Steve ve ben tanıştığımızda tıkladık çünkü çok iyi anlaşıyoruz,

so yes nepotism can be something that occurs quite often especially in

bu yüzden evet adam kayırmacılık özellikle güçlü konumlarda oldukça sık meydana gelen bir şey olabilir,

positions of power especially when a person has

özellikle bir kişi

power I was wondering about the spelling of favor versus favor well I did mention

güce sahip olduğunda iyiliğe karşı iyiliğin hecelenmesini merak ediyordum iyi bahsetmiştim

earlier that favor with the letter U is British English and without the u it is

daha önce U harfiyle yapılan iyilik İngiliz İngilizcesidir ve u olmadan

American English hello from the Virgin Islands

Amerikan İngilizcesidir Virgin Adaları'ndan merhaba

Oh can I just say hello to paradise Virgin Islands very nice yes quite often

Oh cennete merhaba diyebilir miyim Virgin Adaları çok güzel evet oldukça sık sık

in fact almost all the time American English leaves out the letter U in words

aslında neredeyse her zaman Amerikan İngilizcesi harfi atlar Aslında

like color and favor in fact I'm just wondering now if if the subtitles on the

renk ve iyilik gibi kelimelerle U aslında şimdi

live stream are showing American English or British English so that would be very

canlı yayındaki altyazıların Amerikan İngilizcesini mi yoksa İngiliz İngilizcesini mi gösterdiğini merak ediyorum, bu yüzden bunu

interesting to find out Marine L marine l sing says oh I am your biggest fan

öğrenmek çok ilginç olurdu Marine L marine l şarkı söylüyor oh ben senin en büyüğüm hayran

thank you very much for that where are you watching at the moment are you in

bunun için çok teşekkür ederim şu anda nerede izliyorsun Asya'da olabilirsin

Asia maybe Svetlana hello Svetlana nice to

Svetlana merhaba Svetlana

see and hear you and to be your student Svetlana Rock inna is it your first time

seni görmek ve duymak ve öğrencin olmak güzel Svetlana Rock inna bugün ilk kez mi buradasın

here today if it is please let me know

eğer öyleyse lütfen bana haber ver

Louie oh I see I know what you're doing Louis

Louie oh, anlıyorum ne yaptığını biliyorum Louis

Louis says the new Prime Minister of the UK has been described as an epicyte or

Louis, Birleşik Krallık'ın yeni Başbakanı episit olarak tanımlandı ya da '

'no posit so if you show nepotism you are describing a person who is showing

olumsuz' olarak tanımlandı, bu nedenle adam kayırma gösterirseniz, şimdi iyilik yapan bir kişiyi tanımlıyorsunuz,

favor now that isn't my opinion that is a comment from Louis not from me okay so

bu değil bence bu benden değil Louis'den gelen bir yorum tamam o yüzden

please no complaints nepotism doesn't work when your family hates you

lütfen şikayet etmeyin kayırmacılık aileniz sizden nefret ettiğinde işe yaramaz

well maybe if your family hates you and you give them some favor maybe

belki aileniz sizden nefret ederse ve onlara biraz iyilik yaparsanız belki

eventually they will become friends and maybe they will start to like you again

sonunda arkadaş olurlar ve belki başlarlar seni tekrar sevmek için

birds are resting on the trees and such a and on such a rainy day

kuşlar ağaçlarda dinleniyorlar ve böyle yağmurlu bir günde

they are the birds don't do very much when it's raining they tend to stay in

kuşlar pek bir şey yapmıyorlar yağmur yağdığında

the trees and hide away are you making this video at your home yes I am I

ağaçlarda kalıp saklanıyorlar bu videoyu evinizde mi yapıyorsunuz evet ben

produce all of my lessons all of my work is produced here at my home I am now

tüm derslerimi ben üretiyorum tüm çalışmalarım burada evimde üretiliyor şimdi size

broadcasting to you live from my house also we have Michael Michael

evimden canlı yayın yapıyorum ayrıca bizde michael var michael

Kalin Kalin Anna hello to you he says Michael Jackson is not guilty it's a bit

kalin kalin anna size merhaba michael jackson suçlu değil diyor birazcık

like now isn't it really when you think about it it's a little bit late now it

şimdi gibi gerçekten düşündüğünüzde değil mi gerçekten biraz geç oldu şimdi canlı videonuza

is the first time that I've ever joined your live video says flora flora success

ilk kez katılıyorum diyor flora flora başarı

is it really well congratulations flora and can I give you a round of applause

gerçekten iyi mi tebrikler flora ve size bir tur atabilir miyim alkış

would you like some fireworks as well okay here are some fireworks just for

siz de biraz havai fişek ister misiniz tamam işte

you flora welcome to the live stream on a Sunday its mr. Duncan as live is live

size özel havai fişekler flora bir Pazar günü canlı yayına hoşgeldiniz bayım. Duncan canlı yayında

can be I hope you are feeling well today I really do so welcome to the live

olabilir Umarım bugün iyi hissediyorsundur gerçekten çok canlı yayına hoşgeldin

stream Heber is here as well thank you very much now yesterday when I was doing

Heber de burada çok teşekkür ederim dün

my live stream someone mentioned a video that I made last year with mr. Steve

canlı yayınımı yaparken birisi geçen yıl yaptığım bir videodan bahsetti bay ile Steve,

because the football season here in the UK is about to start again so from the

çünkü Birleşik Krallık'ta futbol sezonu yeniden başlamak üzere, bu nedenle

beginning of August the football season will begin again so I thought it would

Ağustos ayının başından itibaren futbol sezonu yeniden başlayacak, bu yüzden

be a good opportunity to show the video that we made last year when mr. Steve

geçen yıl Mr. Steve

and myself were playing football in the garden

ve ben bahçede futbol oynuyorduk

I need to do so there it was that was a video that we did last year mr. Stephen

Yapmam gereken o yüzden geçen yıl yaptığımız bir videoydu Bay. Stephen

myself we did that especially for the World Cup last year if you remember last

kendim bunu özellikle geçen yıl Dünya Kupası için yaptık, eğer geçen yıl hatırlarsanız

year it occurred who remembers the World Cup from last year it did happen it did

geçen yılki Dünya Kupası'nı hatırlayanlar oldu oldu oldu oldu ne

sadly England was knocked out in the semi-final which is a shame really

yazık ki İngiltere yarı finalde elendi bu çok yazık gerçekten

ah poor England however the football season here in the UK is about to start

ah zavallı İngiltere ancak Birleşik Krallık'ta futbol sezonu

again thank you very much for your messages so many messages coming through

yeniden başlamak üzere mesajlarınız için çok teşekkür ederim bugün o kadar çok mesaj geliyor ki

today there are some annoying habits that native English speakers have when

anadili İngilizce olanların İngilizce konuşurken sahip oldukları bazı sinir bozucu alışkanlıklar var

they're speaking English and now I don't want to do this for very long but here

ve şimdi bunu yapmak istemiyorum bunu çok uzun süredir yapıyorum ama işte

is something I want to share with you and it is something that really does

sizinle paylaşmak istediğim bir şey var ve bu beni gerçekten rahatsız eden bir şey.

annoy me now I don't get annoyed by many things I am a fairly easygoing chap

annoying phrases that people use in English annoying phrases that people use

insanlar kullanıyor

and they use them too often when they're speaking English so here you can see

ve İngilizce konuşurken çok sık kullanıyorlar, bu yüzden burada

them now on the screen can you see them I really hope so annoying phrases that

onları şimdi ekranda görebilirsiniz, gerçekten de insanların konuşurken kullandıkları çok can sıkıcı ifadeler umuyorum

people use when they're speaking and when I say annoying I mean they use

ve sinir bozucu dediğimde kastettiğim şey bu.

them too often they use them a lot when they're speaking and I think this is one

bunları çok sık kullanıyorlar konuşurken çokça kullanıyorlar ve bence bu İngilizce

of the the real skills of speaking English one of the best ways to speak

konuşmanın gerçek becerilerinden biri İngilizce konuşmanın en iyi yollarından biri

English is to avoid repeating certain words and here you can see some of the

belirli kelimeleri tekrar etmekten kaçınmaktır ve burada bazılarını görebilirsiniz bir kişi konuşurken

words and phrases that are often repeated again and again when a person

sık sık tekrarlanan kelimeler ve ifadeler

is speaking and can I just say it is a very bad habit so actually

ve bunun çok kötü bir alışkanlık olduğunu söyleyebilir miyim, bu yüzden aslında

a lot of people will say actually when they are talking about a subject

pek çok insan aslında bir konu hakkında konuşurken gerçekten

actually I really like going to town actually I do enjoy listening to music

şehre gitmeyi gerçekten seviyorum diyecektir. Müzik dinlemekten hoşlanıyorum

actually well actually so quite often the word actually is overused by people

aslında çok iyi aslında çok sık kelime aslında insanlar tarafından

when they are talking about a certain subject and they will use it even when

belirli bir konudan bahsederken aşırı kullanılıyor ve onlar bir konudan bahsetmedikleri zamanlarda bile bunu kullanacaklar

they're not talking about a subject how are you today actually I'm all right

bugün nasılsın aslında ben tamam

just say I'm all right you don't have to say actually to be honest now there is

sadece iyiyim deyin aslında söylemenize gerek yok aslında dürüst olmak gerekirse şimdi bir

another one a very annoying phrase to be honest to be honest now you can use this

tane daha var çok can sıkıcı bir deyim var dürüst olmak gerekirse şimdi bu

phrase but some people use it too often they use it all the time when they're

deyimi kullanabilirsiniz ama bazı insanlar çok sık kullanıyorlar her zaman

talking about anything what do you think about the weather today to be honest I

herhangi bir şey hakkında konuştuklarında, dürüst olmak gerekirse, bugün hava durumu hakkında ne düşünüyorsunuz, bence

think it's too hard to be honest here is the worst one of all this is one that

dürüst olmak çok zor, burada en kötüsü,

you will hear a lot of native English speakers using and they use it too often

anadili İngilizce olan çok sayıda kişi duyacağınız bir durum. kullanıyorlar ve çok sık kullanıyorlar

basically basically I went to town and basically I bought some new clothes

temelde temelde şehre gittim ve temelde yeni kıyafetler aldım temelde

basically I spent a lot of money basically basically people will often

çok para harcadım temelde temelde insanlar genellikle

start sentences with this word and there's no need to do it there is no

bu kelimeyle cümlelere başlayacak ve buna

need to do it here is another one you know you know people will often say you

gerek yok yapmaya gerek yok işte başka bir şey biliyorsun biliyorsun insanlar sık ​​sık bildiğini söyleyecekler,

know is if you don't know why do people do that you know they will often use

eğer bilmiyorsan insanlar bildiğin şeyi neden yapıyor

this at the end of sentences or sometimes at the beginning of sentences

bunu genellikle cümlelerin sonunda veya bazen cümlelerin başında kullanacaklar

and quite often they will use it too often you know

ve oldukça sık olarak onlar çok sık kullanacağım hani

and another one that gets on my nerves right right they will say right at the

ve sinirimi bozan bir tane daha doğru doğru

end of sentences because they want to understand that the person they're

cümlenin sonunda söyleyecekler çünkü konuştukları kişinin ne dediğini anladığını anlamak istiyorlar aynen

talking to can comprehend what they're saying right like that so they might be

böyle

explaining something to another person they might be explaining a situation or

başka birine bir şey açıklıyor olabilirler bir durumu veya

something right and then at the end of every sentence they will say the same

bir şeyi doğru açıklıyor olabilirler ve sonra her cümlenin sonunda aynı

thing right very annoying and finally yeah this is

şeyi doğru söylüyorlar çok sinir bozucu ve son olarak evet bu,

something young people do these days yes I know I am starting to sound like a

bugünlerde gençlerin yaptığı bir şey evet biliyorum ben sefil bir yaşlı adam gibi konuşmaya başlıyor

miserable old man but yeah people will say yeah at the end of sentences yeah

ama evet insanlar cümlelerin sonunda evet diyecekler evet

and going to the shops tomorrow yeah so when I come with me well okay yeah

ve yarın dükkanlara gidecekler evet bu yüzden benimle geldiğimde tamam evet evet

yeah so the word yet is often used at the end of sentences yeah and they are

yani yet kelimesi genellikle cümlelerin sonunda kullanılıyor evet ve çok can

very a very annoying back to the live chat hello to the live chat if I have

sıkıcı canlı sohbete dönüş canlı sohbete merhaba eğer

missed you out please don't shout at me but I do have a lot of things to talk

sizi kaçırdıysam lütfen bana bağırmayın ama konuşacak çok şeyim var

about Mika says you know has been used a lot by native English speakers

Mika bildiğinizi söylüyor çok kullanılmış anadili İngilizce olan kişiler tarafından

I've realized you know yes and sometimes it is quite annoying I think one of the

evet bildiğinizi fark ettim ve bazen oldukça can sıkıcı oluyor bence

worst parts of it is when you hear it used on television by presenters so I

bunun en kötü yanlarından biri televizyonda sunucular tarafından kullanıldığını duymanızdır bu yüzden

suppose in normal life when you're meeting people in the street I suppose

sanırım normal hayatta insanlarla tanışırken sokak sanırım o

it's not too bad but nowadays and this is something I've noticed these habits

kadar da kötü değil ama bugünlerde ve bu, fark ettiğim bir şey, bu alışkanlıklar

have started to creep into TV presenting so people who are professional speakers

TV sunuculuğuna girmeye başladı, bu yüzden profesyonel konuşmacılar

have started to use these strange mannerisms all these annoying verbal

bu garip tavırları kullanmaya başladılar, tüm bu rahatsız edici sözlü

inflections as I call them that's what I call them verbal

çekimler, benim onlara verdiğim isimle, bu ne Onlara sözel çekimler diyorum

inflections I can think of some other words to describe them but they are very

Onları tanımlamak için başka kelimeler düşünebiliyorum ama çok

very rude Michelle says actually to be honest I

çok kabalar Michelle aslında dürüst olmak gerekirse diyor ki temelde doğru

basically say you know right very good like that you've managed to include all

biliyorsun çok iyi sanki hepsini cümlene dahil etmeyi başardın

of them in your sentence what about honestly mr. Duncan is it

ne dürüstçe Bay hakkında Duncan fazla mı kullanılmış bence

overused I think so honestly I think sometimes people try too hard

çok dürüstçe düşünüyorum bazen insanlar

to show that they are being sincere now I always believe that sincerity will

samimi olduklarını göstermek için çok uğraşıyorlar şimdi ben her zaman samimiyetin nasıl olsa

come across anyway I am often suspicious of people who seem to try too hard to be

karşıma çıkacağına inanıyorum samimi olmak için çok uğraşıyormuş gibi görünen insanlardan sık sık şüpheleniyorum

sincere honestly hello Lily oh I couldn't agree more

dürüstçe merhaba Lily oh Belarusça'ya daha fazla katılamazdım

to Belarusian maybe this is a message that I didn't see earlier I am currently

belki bu daha önce görmediğim bir mesajdır Şu anda

working on my shadow aspect and hand on heart certain things I learn about

gölge yönüm üzerinde çalışıyorum ve kendimle ilgili öğrendiğim bazı şeyler

myself are absolutely enlightening now I know that Lilia you are interested in

kesinlikle aydınlatıcı şimdi Lilia'nın ilgilendiğini biliyorum

psychology so maybe it has something to do with that Louis says however England

psikolojide, belki de Louis'in İngiltere'nin

win the world cricket Cup mr. Duncan but I don't follow any sport either well nor

dünya kriket Kupasını kazandığını söylemesiyle bir ilgisi vardır mr. Duncan ama ben de hiçbir sporu iyi takip etmem ve ben de

do i I I don't I don't really follow sport to be honest I don't mr. Duncan

yapmam, dürüst olmak gerekirse sporu pek takip etmem. Duncan

are you enjoying reading I love reading yes I do I like reading I like reading

okumaktan zevk alıyor musun Okumayı seviyorum evet seviyorum okumayı seviyorum

about other people's lives people who have accomplished things in their lives

diğer insanların hayatlarını okumayı seviyorum hayatlarında bir şeyler başarmış insanların

I'm always interested to find out what their background is and what happened in

geçmişlerini ve gençlik yıllarında neler olduğunu öğrenmek her zaman ilgimi çekmiştir.

their younger years so it doesn't necessarily mean just because you have a

mutlaka çok iyi bir çocukluk geçirdiğiniz anlamına gelmez bu

very good childhood it doesn't mean that your life is going to be great or that

hayatınızın harika olacağı veya

you will many things when you get older it

yaşlandığınızda pek çok şey yapacağınız anlamına

doesn't always mean that in fact I have noticed that quite often people who have

gelmez her zaman aslında bunu oldukça fark ettiğim anlamına gelmez genellikle

very modest or simple backgrounds in their childhood quite often they will

çocukluklarında çok mütevazi veya basit bir geçmişe sahip olan insanlar oldukça sık olarak

push themselves more maybe you agree maybe you don't yes yeah yeah is used a

kendilerini daha fazla zorlarlar belki siz de aynı fikirde olursunuz belki de değilsiniz evet evet evet

lot in the USA they use yeah for yes yeah yeah these words seem useless says

ABD'de çok kullanılır evet için evet kullanırlar evet evet bu kelimeler işe yaramaz görünüyor

tone I don't know which words you mean maybe you can tell me do you do you like

tonlama diyor Hangi kelimeleri kastettiğini bilmiyorum belki bana söyleyebilirsin

Jules Verne science fiction Jules Verne was one of the first people to actually

Jules Verne bilimkurgu sever misin

write stories that could be described as science fiction so Jules Verne wrote a

lot of what I would call fantasy stories

Fantastik hikayeler diyebilirim

Journey to the Center of the Earth is one of my favorites do you mean

Dünyanın Merkezine Yolculuk benim favorilerimden biri

biography books yes I like reading other people's biographies the stories of

biyografi kitaplarını mı kastediyorsunuz evet başkalarının biyografilerini okumayı seviyorum

people's lives I'm very interested in that how to practice speaking English

insanların hayatlarının hikayelerini İngilizce konuşma pratiği yapmanın

there are many ways of doing it you can do it with yourself by looking in the

birçok yolu var bunu yaparken aynaya bakarak

mirror and practicing your speaking technique you can listen to your voice

ve konuşma tekniğinizi uygulayarak kendiniz yapabilirsiniz sesinizi dinleyebilirsiniz

you can use one of these you can use your mobile phone your mobile device you

bunlardan birini kullanabilirsiniz cep telefonunuzu kullanabilirsiniz mobil cihazınız

can record your voice hello my name is mr. Duncan and I'm recording my voice so

sesinizi kaydedebilirsiniz merhaba benim adım bay . Duncan ve ben sesimi kaydediyorum böylece

I can listen to myself and I can then find out if my English is good or

kendimi dinleyebiliyorum ve daha sonra İngilizcemin iyi olup olmadığını veya

whether it needs some improvement so there are many ways of improving your

biraz geliştirilmesi gerekip gerekmediğini anlayabiliyorum, bu nedenle İngilizcenizi geliştirmenin birçok yolu var

English and you can do it quite often by yourself

ve bunu sıklıkla kendi başınıza yapabilirsiniz

hi mr. Duncan I want to learn English fluently but I find it hard to do but of

merhaba Bay. Duncan İngilizceyi akıcı bir şekilde öğrenmek istiyorum ama bunu yapmakta zorlanıyorum ama

course if you watch my videos my recorded lessons my live lessons there

tabii ki videolarımı izlerseniz, kayıtlı derslerim canlı derslerim

will be English spoken all the time you can immerse yourself in the English

her zaman İngilizce konuşulacak, kendinizi İngilizceye kaptırabilirsiniz,

language it's a little bit like going for a swim in the sea you can swim in

bu biraz gitmek gibi denizde yüzmek için ingilizce okyanusunda yüzebilirsin kulağa

the ocean of English does that sound good there are many similar fillers that

hoş geliyor mu insanların japonca konuşmalarında kullandıkları buna benzer pek çok dolgu var

people use in their speech in Japanese so yes I suppose it happens in all

yani evet sanırım tüm

languages I remember in China there were some very strange habits that people had

dillerde oluyor çin'de hatırladığım kadarıyla bazı çok garip alışkanlıklar vardı insanların

when they were speaking if you said something to a Chinese person and they

konuşurken Çinli birine bir şey söylediğinde ve

didn't quite hear you they would reply with a thank you so much for answering

seni tam olarak duymadıklarında soruma cevap verdiğin için çok teşekkür ederim diye cevap verirlerdi. rica ederim

my question you are welcome no problem Louie

sorun değil Louie

Mehnaz moon arse I hope I pronounced your name right if I haven't please tell

Mehnaz ay kıçı isim doğru değilse lütfen söyle

me let's have a look at some words connected to well words and phrases

bana kuyu ile bağlantılı bazı kelimelere bir göz atalım ve

connected to one word in particular and that is below so we are going to look at

özellikle bir kelimeyle bağlantılı kelimeler ve deyimler ve bu aşağıda, bu yüzden

uses of the word blow and there are quite a few of them more than you might

darbe kelimesinin kullanımlarına bakacağız ve oldukça fazla şey var. birkaçı tahmin edebileceğinizden daha fazla,

realize so uses of the word blow and here is the first one so let's look at

bu yüzden darbe kelimesinin kullanımları ve işte ilki, bu yüzden hadi

the word uses of the word blow let me just move across so you can see it on

darbe kelimesinin kullanımlarına bakalım, ekranda görebilmeniz için karşıya geçeyim

the screen and there it is so first of all the first use of the word

ve işte bu çok ilk kelimenin tüm ilk kullanımlarından biri,

so this is adverbial with an object so the simplest use of blow is to cause

bu nedenle bu bir nesne ile zarftır, bu nedenle üflemenin en basit kullanımı, bir

something to move or propel due to the wind so blow can just mean the movement

şeyin rüzgar nedeniyle hareket etmesine veya itilmesine neden olmaktır, bu nedenle üfleme sadece

the movement of something due to the wind so for example a gust of wind blew

rüzgar nedeniyle bir şeyin hareketi anlamına gelebilir, bu nedenle örneğin şiddetli bir rüzgar

the leaves across the grass a gust of wind blew the leaves across the grass so

yaprakları çimenlerin üzerine savurdu şiddetli bir rüzgar yaprakları çimenlerin üzerine savurdu yani

the wind is interacting with something else it is occurring with an object

rüzgar başka bir şeyle etkileşime giriyor

another one this time without an object

bu sefer

to be carried or driven or moved by the wind or an air current so when we talk

taşınacak, sürülecek veya hareket ettirilecek bir nesne olmadan başka bir nesneyle gerçekleşiyor. rüzgar veya hava akımı yani hava akımından bahsettiğimizde

about an air current it is the flow of air so for example the wind you might

hava akışıdır yani örneğin rüzgar rüzgarı

describe the wind as a type of air current

bir tür hava akımı olarak tanımlayabilirsiniz

maybe heat that is rising is also an air current but in this case it refers to

belki yükselen ısı da bir hava akımıdır ama bu durumda rüzgar veya bir hava akımı

wind so to be carried driven or moved by the wind or an air current for example

tarafından taşınacak veya hareket ettirilecek rüzgar anlamına gelir, örneğin o

it was so windy that the tent nearly blew away the tent nearly blew

kadar rüzgarlıydı ki çadır neredeyse uçup gidiyordu çadır

away so blue is the past tense of blow blow it nearly blew away in the past so

o kadar maviydi ki darbenin geçmiş zamanı neredeyse uçup gidiyordu. geçmiş yani

that's a couple of uses of the word blow we will look at some more in a few

darbe kelimesinin birkaç kullanımına birazdan biraz daha bakacağız Çin'de

moments I did have to learn Chinese when I was living in China because yes I did

yaşarken Çince öğrenmek zorunda kaldım çünkü evet

used to live in China for over four years

Çin'de dört

years I lived in China teaching English and I did have to learn some Chinese

yıldan fazla yaşadım Çin İngilizce öğretiyor ve ben biraz Çince

some survival Chinese so yes you are amazing from Egypt Thank You Mohamed

biraz hayatta kalma Çincesi öğrenmek zorunda kaldım bu yüzden evet Mısır'dan harikasınız Teşekkürler Mohamed

al-fayed thank you very much that's very kind of

al-fayed çok teşekkür ederim bu çok

you mr. Duncan I think that you know is a little bit like well that's a moment

naziksiniz Bay. Duncan bence biraz da olsa

to think about what you are going to say next oh yes quite often when a person is

bundan sonra ne söyleyeceğinizi düşünmek için bir an olduğunu biliyorsunuz, oh evet oldukça sık olarak bir kişi

speaking they might use certain words in the sentence whilst they are thinking of

konuşurken cümlede belirli kelimeleri kullanabilir ve

what to say next I think that's a very good suggestion yes but I think also

ne söyleyeceğini düşünürken sıradaki bence bu çok iyi bir öneri evet ama bence

these things can be just habits they can be become very annoying habits I think

bu şeyler sadece alışkanlıklar da olabilir çok sinir bozucu alışkanlıklar haline gelebilir bence

so and I'm not talking about people who are learning English as a Second

ve ben İngilizceyi İkinci Dil olarak öğrenen insanlardan bahsetmiyorum

Language I'm talking about native English speakers such as myself I was

anadili İngilizce olan benim gibi

blown away by his behavior pal Mira says oh yes that's another use we might look

davranışları beni hayrete düşürdü dostum Mira diyor ki ah evet bu daha sonra bakabileceğimiz başka bir kullanım

at that later on yes to blow blue or be blown so you blow up you blew up it has

evet mavi üflemek veya havaya uçurulmak için yani patladın patladı bolon

been bolon up blown blue blow thank you very much for that another one now oh

oldu bolon patladı mavi üfledi bunun için çok teşekkür ederim şimdi bir tane daha oh

this is one that I'm sure a lot of people will be familiar with uses of the

bu eminim ki birçok insan darbe kelimesinin kullanımlarına aşina olacak

word blow can you see what I'm doing

blow you

you blow so with no object you are just expelling air to expel air through

pursed lips so if your lips are pursed it means they are put together like this

büzülmüş dudaklardan havayı dışarı atmak için havayı dışarı atmak yani eğer dudaklarınız büzülürse bu onların bu şekilde bir araya geldikleri anlamına gelir

you purse your lips you contract your lips you blow to expel air expel means

to push out you expel you push air through your lips you might need to blow

on your tea to cool it down so you might need to blow on something to cool it

çayınızı soğutmak için üflemeniz gerekir, bu nedenle onu soğutmak için bir şeye üflemeniz gerekebilir, bu nedenle darbe

down so there is another use of the word blow you might be surprised to find out

kelimesinin başka bir kullanımı vardır, darbe

that there are many uses of the word blow many Martha Poland is going Oh

kelimesinin birçok kullanımı olduğunu öğrenince şaşırabilirsiniz birçok Martha Polonya Oh

Martha don't forget you can catch the live stream later on so don't worry

Martha, canlı yayını daha sonra yakalayabileceğinizi unutmayın, bu yüzden

about that you can catch the live stream later and

canlı akışı daha sonra yakalayabileceğiniz konusunda endişelenmeyin ve

yes there will be captions later as well mr. Duncan

evet daha sonra altyazılar da olacak bayım . Duncan peki ya

what about really at the end of the sentence I suppose really isn't that

gerçekten cümlenin sonunda gerçekten o yorum değil sanırım

comment I have to be honest with you I don't hear it very often it's not as

sana karşı dürüst olmam lazım bunu çok sık duymuyorum gerçekten sandığın kadar

common as you might think really but sometimes I think it is used but I don't

yaygın değil ama bazen kullanıldığını düşünüyorum ama

think it is one that people use too much quite often when they emphasize

İnsanların bir şeyi vurguladıklarında çok sık kullandıklarını sanmıyorum,

something they might say really really one thing that does annoy me is when you

beni gerçekten gerçekten kızdıran bir şey söyleyebilirler,

tell something to someone about an occurrence or something that's happened

birine bir olay veya olan bir şey hakkında bir şey söylediğinizde

and the only thing they say is really that's it so their only word their only

ve söyledikleri tek şey gerçekten bu kadar mı onların tek sözleri

response is really sometimes I think that that is a

gerçekten bazen bunun

little bit rude and also I think sometimes it is a sign that people

biraz kaba olduğunu düşünüyorum ve ayrıca bazen insanların söylediklerinizi dinlemediğinin bir işareti olduğunu düşünüyorum

aren't listening to what you're saying that's what I think by Martha I hope we

Martha tarafından düşündüğüm şey bu Umarım

see you next week because we will be into August August we'll be here next

haftaya görüşürüz çünkü ağustos ayına gireceğiz haftaya burada olacağız

week mr. Duncan it is amusing after I have written something in English and I

bayım. Duncan, İngilizce bir şeyler yazdıktan sonra çok eğlenceli ve bazen

find out my mistakes that happens all the time even me sometimes when I'm

ben bile bazen yazarken bazen

typing sometimes when I'm typing on my computer

bilgisayarımda yazarken

sometimes I make mistakes when I'm typing especially when I'm in a hurry

bazen hatalar yapıyorum, özellikle yazarken hatalar yapıyorum. Acelem var, aceleyle

there is nothing worse than typing on your computer in a hurry because quite

bilgisayarınıza yazmaktan daha kötü bir şey yok çünkü

often you will make lots and lots of mistakes if I'm not mistaken blow means

sık sık çok ama çok hata yapacaksınız, eğer yanılmıyorsam, darbe

cocaine yes it does it is a slang term for a type of class a drug when we say

kokain anlamına gelir evet, bir tür için argo bir terimdir. a sınıfı uyuşturucu sınıfı

Class A it means it is forbidden it is banned Class A something that you are

A Sınıfı dediğimizde yasak olduğu anlamına gelir A Sınıfı

not supposed to have a type of drug yes cocaine can also be called blow I don't

bir uyuşturucu türüne sahip olmamanız gereken bir şey evet kokain de darbe olarak adlandırılabilir

know why they should really call it suck

Neden gerçekten seni emmek zorundalar bilmiyorum

you're you've checked my comment Belarusian oh that's from Mika that's a

Yorumumu kontrol ettiniz mi Belarusça oh bu Mika'dan

private message on my live stream mr. Duncan would you call yourself a good

canlı yayınımdaki özel bir mesaj bayım. Duncan, kendine iyi bir

listener yes I think I am I am quite attentive if a person is talking to me

dinleyici diyebilir misin, evet sanırım öyleyim.

as long as the subject isn't too boring and as long as the person doesn't speak

Konu çok sıkıcı olmadığı sürece ve kişi

for too long about one thing especially people who talk about

bir şey hakkında çok uzun konuşmadığı sürece benimle konuşurken oldukça dikkatliyimdir. özellikle

themselves all the time I'm sure we all know someone like this a person who just

sürekli kendilerinden bahseden insanlar eminim hepimiz sadece

wants to talk about themselves mr. Duncan there is a song you mentioned

kendileri hakkında konuşmak isteyen böyle birini tanıyoruz bayım. Duncan, bahsettiğiniz bir şarkı var,

which is very popular in Lithuania it is performed by one of our singers but

Litvanya'da çok popüler, şarkıcılarımızdan biri tarafından seslendiriliyor ama

quite a few people know that it is from Bob Dylan do you mean blowin in the wind

epeyce kişi bunun Bob Dylan'dan olduğunu biliyor, rüzgarda esiyor mu demek istiyorsun

the answer my friend is blowin in the wind the answer is blowin in the wind is

arkadaşım rüzgarda esiyor cevap Cevap rüzgarda esiyor,

that the one mr. doe yes I am a good listener I can listen to people talk to

bir mr. evet ben iyi bir dinleyiciyim

me as long as it's not too boring and as long as they don't always talk about

çok sıkıcı olmadığı sürece insanların benimle konuşmalarını dinleyebilirim ve her zaman

themselves that can be very boring Luz Rodriguez says I enjoy watching and

kendileri hakkında çok sıkıcı olabilecek şekilde konuşmadıkları sürece Luz Rodriguez seni izlemekten ve dinlemekten zevk aldığımı söylüyor dinlememi

listening to you it is a way to improve my listening thanks a lot from Colombia

geliştirmenin bir yolu Kolombiya'dan çok teşekkürler

hello to Colombia it's very nice to see you here today on the livestream I

Kolombiya'ya merhaba bugün sizi burada canlı yayında görmek çok güzel

really like your body language and your face when you are speaking thank you

Vücut dilinizi ve konuşurken yüzünüzü gerçekten beğendim

very much is it correct to say I were when that I don't know what you mean

çok teşekkür ederim öyleydim demek doğru mu orada ne demek istediğini bilmiyorum

there I'm not sure what the question is is it correct to say I were when that

sorunun ne olduğundan emin değilim öyleydim demek doğru mu

I were when that I was might be the past tense so you are I was I was in the past

tense are you making this video alone yes I am I do everything by myself I

gerginim bu videoyu tek başına mı yapıyorsun evet ben her şeyi kendim yapıyorum

produce my live streams by myself everything you see on my youtube channel

canlı yayınlarımı kendim yapıyorum youtube kanalımda gördüğünüz her şey benim

has been created by me no one else no one else helps me I have no assistance I

tarafımdan oluşturuldu başka kimse yardım etmiyor yardım almıyorum

do it all myself and that is the way it's been for the past 13 years I

hepsini ben yapıyorum kendim ve son 13 yıldır böyleydi

suppose you can also blow out the candles when do you blow the candles out

sanırım siz de mumları üfleyebilirsiniz mumları ne zaman

quite often you will blow candles out at a birthday party when someone presents

oldukça sık söndürürsünüz mumları bir doğum günü partisinde biri size pasta hediye ettiğinde üflersiniz

you with the cake and maybe there are candles on top of

ve belki orada pastanın tepesinde mumlar var

the cake you will blow the candles out you will blow out the candles another

mumları söndüreceksin mumları söndüreceksin başka bir üfleme

use of blow we have about another 15 20 minutes uses of blow here is another one

kullanımımız var yaklaşık 15 20 dakikalık üflememiz var işte başka bir üfleme seni

I will change sides to give you a rest so you don't have to keep looking on the

rahatlatmak için taraf değiştireceğim böylece sen

same side of the screen I'm giving you a rest isn't that nice uses of blow here

ekranın aynı tarafına bakmanıza gerek yok sizi rahat bırakıyorum burada darbenin güzel kullanımları değil mi

we are using it with an object to use one's breath to propel something so you

bunu bir nesneyle bir şeyi itmek için nefesimizi kullanmak için kullanıyoruz yani siz

off you are actually moving something along you are moving something with your

aslında bir şeyi hareket ettiriyorsunuz boyunca nefesinle bir şeyi hareket ettiriyorsun

breath do you have to blow your cigar smoke into my face do you have to blow

puro dumanını yüzüme üflemek zorunda mısın puro

your cigar smoke into my face so they are blowing something and it is

dumanını yüzüme üflemek zorunda mısın böylece bir şey üflüyorlar ve bu

physically going into your face you can sense what they are blowing from

fiziksel olarak yüzüne giriyor ne üflediklerini hissedebiliyorsun

their mouths physically so it is actually used with an object in this

fiziksel olarak ağızlarından bu yüzden aslında bir nesneyle bu şekilde kullanılıyor

particular way another one here's a good one this is something I do quite often

especially when I've been doing some exercise blow to breathe hard and only

after a few steps Uncle Albert was puffing and blowing to puff and blow

üfleyip üflemek için üflüyor ve üfleniyordu

means you are tired you are showing you're fatigued you are tired out you

yorgun olduğun anlamına geliyor yorgun olduğunu gösteriyorsun yorgunsun sen

are I am puffing and blowing also panting you can pent like a dog another

ben üflüyor ve üflüyorum ayrıca nefes nefese köpek gibi birbirine bastırabilirsin havayı zorlamak için

one another use of the word blow to force air through the mouth into an

üfleme kelimesinin başka bir kullanımı

instrument in order to make a sound so you blow you blow into a musical

ses çıkarmak için ağzınızı bir alete üflersiniz böylece bir müzik

instrument or into something that makes a sound so they could see that the

aletine veya ses çıkaran bir şeye üflersiniz böylece

referee was about to blow his whistle blow so you blow inch into an instrument

hakemin düdük çalmak üzere olduğunu görebilirler böylece bir alete inçlerce üflersiniz

to produce a sound in this case it is a whistle for whistle the referee was

bu durumda bir ses, düdük için bir düdüktür, hakem

about to blow his whistle the thing that you blow to produce a sound another use

düdüğünü çalmak üzereydi, ses çıkarmak için üflediğiniz şey,

of the word blow and most of these are actual verbs they are actually verbs

darbe kelimesinin başka bir kullanımı ve bunların çoğu gerçek fiillerdir, aslında fiillerdir, bu

so quite often we will use the word blow verbally to show an action to show an

yüzden oldukça sık yapacağız bir eylemi göstermek için sözlü olarak üfleme kelimesini kullanın

action Connell says me and my daughter

Connell ben ve kızım,

my daughter and I blew the candles out on our birthday party or at our birthday

kızım ve ben doğum günü partimizde veya doğum günü

party so we blew the candles out at our birthday party a few days ago happy

partimizde mumları üfledik, bu yüzden birkaç gün önce doğum günü partimizde mumları üfledik

birthday for your birthday also we have

doğum günün için mutlu yıllar bizde de

Louie Louie Mehnaz says blow in Spanish is suppli

Louie var Louie Mehnaz İspanyolca darbe diyor

supplier supplier is that okay is my pronounce tient pronunciation okay

tedarikçi tedarikçi tamam mı telaffuzum tient telaffuz tamam

supplier hello to Mohammed Elsayed again nice to see that you are still with us

tedarikçi Muhammed Elsayed'e tekrar merhaba

on this Sunday afternoon very kind of you to stay with me on this Sunday I

bu Pazar öğleden sonra hala bizimle olduğunuzu görmek çok güzel Bu Pazar günü benimle kalacaksın

know a lot of people have their rest on a Sunday so thank you very much for

biliyorum ki birçok insan pazar günü dinlenmektedir bu yüzden

giving up your time to join me don't forget if you want captions on the

bana katılmak için zaman ayırdığın için çok teşekkür ederim canlı yayında altyazı istiyorsan

livestream press this button on your keyboard and you will get live captions

klavyendeki bu düğmeye basmayı unutma ve harika canlı alt yazılar alacaksınız,

amazing isn't it incredible here's another one now I really do wish that

inanılmaz değil mi, şimdi bir tane daha var, keşke o

mr. Steve was here at the moment I really do wish he was here

bay. Steve şu anda buradaydı, keşke burada olsaydı,

because I think mr. Steve would have a lot to say about the next use of blow

çünkü bence Mr. Steve'in burada darbenin bir sonraki kullanımı hakkında söyleyeceği çok şey var.

here it is oh yes can you see it another use of blow with an object to sound the

horn of a car to activate a car horn

the angry motorists all started to blow their horns they blow their horns they

kornalarını çalarlar kornalarını çalarlar

blew their horns if it's the past tense so to make the sound of your horn

eğer geçmiş zaman ise korna sesini harekete geçirmek için korna

activate you activate the sound of your horn you blow your horn

sesini etkinleştirirsin kornasını çalarsın

you sound your horn another use of the word blow Wow hello - I'm just laughing

kornasını çalarsın üfleme kelimesinin başka bir kullanımı Vay merhaba - ben sadece Kaldırmak zorunda

at one of the comments that I've had to remove do you have many students in

kaldığım yorumlardan birine gülüyorum Vietnam'da çok öğrenciniz var mı evet

Vietnam yes I do I have a lot of viewers in fact I think it's safe to say the

var Benim çok izleyicim var aslında

country that has the most viewers on my channel is Vietnam vlad perez asks

kanalımda en çok izleyiciye sahip ülkenin Vietnam olduğunu söylemenin güvenli olduğunu düşünüyorum vlad perez

blowing kisses in the wind oh yes i think that is a song from the 1980s yes

rüzgarda esen öpücükler soruyor oh evet bence bu 1980'lerden bir şarkı evet bu

it is a song from the 1980s by Paula Abdul whatever happened to Paula Abdul

Paula Abdul'un 1980'lerden bir şarkısı

she had one or two big hits in the 1980s and then she disappeared without trace

I'm sure someone will tell me no mr. Duncan you're wrong she is now a judge

Eminim birisi bana hayır diyecektir bayım. Duncan, yanılıyorsunuz, o artık

on American Idol or something like that

American Idol veya onun gibi bir şeyde jüri üyesi,

hello mr. Duncan I'm here again I like watching your lessons they are very

merhaba bayım. Duncan yine buradayım derslerinizi izlemeyi seviyorum çok

helpful CAD knee hello CAD knee Thanks - Tomic Thank You Tomic for your

yardımcı oluyorlar CAD dizim merhaba CAD dizim Teşekkürler - Tomic Önerin için teşekkürler Tomic darbe

suggestion there another use of the word blow

kelimesinin başka bir kullanımı

you are very naughty very naughty indeed how can I improve my English talking

çok yaramazsın çok yaramaz gerçekten İngilizce konuşmamı nasıl geliştirebilirim

well part of using English is also getting used to listening to English so

İngilizceyi kullanmanın iyi bir kısmı da İngilizce dinlemeye alışmaktır, böylece

you can learn new words you can learn grammar you can learn the ways of using

yeni kelimeler öğrenebilirsin, gramer öğrenebilirsin, İngilizceyi kullanmanın yollarını öğrenebilirsin

English but also you need to speak English and that is something that a lot

ama aynı zamanda İngilizce konuşman gerekir ve bu birçok

of people have difficulty with sometimes they will lack confidence so sometimes

insanın zorlandığı bir şeydir. bazen özgüvenleri eksik olacak bu yüzden bazen

they have no confidence to do it so learning English and learning to speak

bunu yapacak özgüvenleri yok bu yüzden İngilizce öğrenmek ve İngilizce konuşmayı öğrenmek

English is something that takes a long time you have to build your confidence

uzun zaman alan bir şey özgüveninizi geliştirmeniz gerekiyor

so I think one of the biggest problems when it comes to speaking a new language

bu yüzden iş yeni bir dil konuşmaya geldiğinde bence en büyük sorunlardan biri dil

is building your confidence but you certainly have to know lots of words and

özgüveninizi artırıyor ama kesinlikle çok fazla kelime bilmeniz gerekiyor ve

you also have to understand grammar as well don't be shy you can watch the last

aynı zamanda dilbilgisini de anlamanız gerekiyor, utangaç olmayın,

full English lesson that mr. Duncan produced yes last week I did produce an

Mr. Duncan geçen hafta evet dedi

English lesson on my YouTube channel where I talk all about getting used to

YouTube kanalımda

speaking out loud it isn't the easiest thing to do I know I understand your

yüksek sesle konuşmaya alışmaktan bahsettiğim bir İngilizce dersi hazırladım bu yapılacak en kolay şey değil Biliyorum probleminizi anlıyorum

problem I remember when I was in China and I tried to use Chinese sometimes I

Çin'deyken hatırlıyorum ve ben Çince kullanmaya çalıştım bazen

would feel very embarrassed especially when I got the words wrong but it is a

özellikle kelimeleri yanlış anladığımda çok utanırdım ama

great way to learn it is a very good way to learn lilia is going now I will catch

öğrenmenin harika bir yolu bu öğrenmenin çok iyi bir yolu lilia şimdi gidiyor

up with the replay in the evening ok Lilia see you next weekend I will be

akşam tekrarı yakalayacağım tamam Lilia bak hafta sonu gelecek

back next Saturday 12 midday UK time don't forget also to subscribe to my

cumartesi İngiltere saatiyle 12 öğlen geri geleceğim kanalıma abone olmayı da unutmayın

channel so if you haven't subscribed click subscribe and also make sure you

abone olmadıysanız abone ol butonuna tıklayın ve ayrıca

have your notifications switched on your little

bildirimlerinizi açın küçük

notification bell is activated so you will never miss another one of my

bildirim ziliniz aktif olsun Kayıtlı ya da canlı olsun derslerimden bir daha asla kaçırmayacağım

lessons whether they are recorded or live

don't forget see you Lilia catch you later

unutma görüşürüz Lilia seni sonra yakalar

another use of the word blow and then I will be blowing away like a leaf on a

darbe kelimesinin başka bir kullanımı ve sonra esintili bir günde bir yaprak gibi uçup gideceğim

breezy day here is a use of blow that is often used now you might hear this used

işte bir darbe kullanımı şu anda sıklıkla kullanılıyor bunun

quite often with an object and this is normally used of an explosion so a

bir nesneyle oldukça sık kullanıldığını duyabilirsiniz ve bu normalde bir patlama için kullanılır, yani bir

moment where something explodes so of an explosion or to displace violently or

şeyin patladığı bir an yani bir patlama veya şiddetli bir şekilde yer değiştirmek veya

send flying so maybe you could use the word propel so maybe if there is an

uçmak için yani belki itme kelimesini kullanabilirsiniz yani belki eğer bir patlama olursa,

explosion it will blow things away because of the force of the explosion

patlamanın gücü nedeniyle her şeyi havaya uçurur,

for example here we go the explosion had blown all the windows out the explosion

örneğin, işte başlıyoruz, patlama tüm camları patlattı, patlama

had blown all the windows out so the force of the explosion had blown all the

tüm camları patlattı, bu nedenle patlamanın gücü tüm camları patlattı.

windows out they had all been destroyed

hepsi yok edilmişti darbe

blow we are looking at words phrases to do with the word blow what would you do

kelimelere bakıyoruz kelime ile ilgili cümleler darbe bir

if a hater insulted you do you mean me I don't know I might I might go into the

nefretçi sana hakaret etse ne yapardın beni mi kastediyorsun bilmiyorum

corner of the room and cry cry maybe for a whole week thank you very much for

odanın bir köşesine gidip ağlayabilir miyim belki bütün bir hafta boyunca, arkadaşlığınız için çok teşekkür ederim

your company today I am going very soon another use of the word blow and then we

bugün çok yakında darbe kelimesinin başka bir kullanımına gidiyorum ve sonra darbe kelimesini kullanarak bazı ifadeler

have a list of sentences as well that we can use

kullanabileceğimiz bir cümle listemiz var

some phrases using the word blow Oh a sudden burst of a car tire a sudden

Oh ani bir patlama araba lastiği ani

bursting of a car tire a car tire suddenly bursts both rear tires had

bir araba lastiği patlaması bir araba lastiği aniden patlar her iki arka lastik de

blown so if you blow a tire it means it bursts suddenly you blow a tire of

patlamıştır yani bir lastiği patlatırsanız bu aniden patlar demektir Lastiği şişirirseniz

course don't forget you can also inflate a tire so you can blow up a tire so in

that case the meaning is different so if you inflate a tire we can say that you

o zaman anlamı farklıdır yani bir lastiği şişirirseniz

blow up the tire but if you blow a tire it means it bursts so there are two very

lastiği patlatırsınız diyebiliriz ama lastiği patlatırsanız patlıyor demektir yani

different meanings there and they are opposites so to inflate and to burst so

orada çok farklı iki anlam var ve bunlar zıt yani yani şişirip patlatmak için

with one of them you are putting air into the tire and the other one the air

bir tanesiyle lastiğe hava basıyorsun diğeriyle hava kaçıyor bir tane daha üfle

is suddenly escaping blow another one

and then I am going to go it's time to go it's gone so fast today

sonra ben gideyim gitme zamanı çok çabuk geçti bugün bir

don't you think another use of blow with no object and electrical burnout caused

daha düşünmez misin nesnesiz üfleme kullanımı ve devrenin aşırı yüklenmesinden kaynaklanan elektrik yanması,

by circuit overloading so maybe the wires in your house become

bu nedenle belki de evinizdeki teller

too hot because there is too much current or too much electricity going

çok fazla akım olduğu için çok ısınır veya içinden çok fazla elektrik geçtiği için

through it something will blow the lights had gone out because the fuse

bir şey patlar, sigorta patladığı için ışıklar

blew so the fuse is what controls the power going through the wires into your

sönmüştür, böylece sigorta, kablolardan elektrikli cihazınıza giden gücü kontrol eden şeydir, bu yüzden

electrical device so there you go so the lights had got

ışıklar

out because the fuse blew so the lights went out something blows something stops

söndü çünkü sigorta patladı ve ışıklar söndü, bir şey atıyor bir şey

working because there is too much electricity going through it it

çalışmayı durduruyor çünkü içinden çok fazla elektrik geçiyor,

overheats and then it blows another one and this is very similar to the last one

aşırı ısınıyor ve sonra bir tane daha üfler ve bu bir öncekine çok benzer yine

again with an object an electronic burnout caused by an appliance so this

bir nesne ile elektronik yanma bir cihazın neden olduğu yani bu

time the burn or the overheating is caused by a particular thing appliance

sefer yanık veya aşırı ısınma belirli bir cihazdan kaynaklanır

so when we say appliance it means something that we use to do a certain

yani cihaz dediğimizde bu bizim anlamadığımız bir şey anlamına gelir. belirli bir işi yapmak için

job quite often we will say electrical appliance the faulty TV blew a fuse

sıklıkla elektrikli cihaz diyeceğiz arızalı televizyon sigorta atmış

faulty something isn't working properly it is broken it is malfunctioning it

arızalı bir şey düzgün çalışmıyor bozuk arızalı

isn't working properly the faulty TV blew a fuse so that is the reason why

düzgün çalışmıyor arızalı televizyon sigorta atmış yani sebebi bu

the fuse blew it blew because a TV wasn't working properly another one ah

sigorta atmış atmış çünkü bir televizyon düzgün çalışmıyordu bir diğeri ah

and here is an informal use of blue or blow to spend money recklessly oh so

ve işte mavi veya darbenin gayrı resmi kullanımı pervasızca para harcamak oh yani

maybe you spend money in a foolish way you spend all of your money or you spend

belki aptalca bir şekilde para harcarsınız tüm paranızı harcarsınız veya harcarsınız

it recklessly you blow all your money you blow your money you spend it

pervasızca tüm paranı savurursun paranı savurursun

recklessly that is a very interesting word actually recklessly to do something

pervasızca harcarsın bu çok ilginç bir kelime aslında pervasızca bir şeyi pervasızca yapmak sonuçlarından korkmadan

recklessly is to do it carelessly without any thought without any fear of

pervasızca yapmaktır

the consequences you do it Leslie you blow all your money

Leslie tüm paranı harcarsın

they blew all their money on expensive holidays abroad they blew all their

onlar tüm paralarını yurt dışındaki pahalı tatillere harcadılar tüm

money on expensive holidays abroad so another use of the word blow so many

paralarını yurt dışındaki pahalı tatillere harcadılar yani darbe kelimesinin başka bir kullanımı çok fazla

uses and today I'm not even using all of them there are some other ones as well

kullanım ve bugün hepsini kullanmıyorum bile başkaları da var

but today I've decided to use the most common ones the most common ones thank

ama bugün ben en yaygın olanları kullanmaya karar verdim en yaygın olanları

you very much for your messages today so many people have got involved

bugün mesajlarınız için çok teşekkür ederim pek çok kişi dahil oldu

does anyone here need a partner to improve their speech how how are you how

burada konuşmasını geliştirmek için bir ortağa ihtiyacı olan var mı nasılsınız nasılsınız

are you guys doing Deniz hello Deniz nice to see you here on the livestream

çocuklar nasılsınız Deniz merhaba Deniz görmek güzel canlı yayında siz buradasınız,

well I always say that if you want to learn something sometimes sharing with

her zaman söylüyorum, eğer bir şeyler öğrenmek istiyorsanız bazen

other people is a very good idea which is one of the reasons why I do this so

diğer insanlarla paylaşmak çok iyi bir fikir, bunu yapmamın nedenlerinden biri de bu,

the reason why I do this is to allow lots of people to join together and

bunu yapmamın nedeni birçok insanın öğrenmesine izin vermek. bir araya gelin ve

share their love of English so that's the reason why I do it

İngilizce sevgilerini paylaşın, bu yüzden bunu yapmamın nedeni bu

hello from Laius pass on is here thank you very much Jamelia hello Jamelia

Laius'tan merhaba geçiş burada çok teşekkür ederim Jamelia merhaba Jamelia

Jamelia is going Jamelia is going see you later Tuan Pham

Jamelia gidiyor Jamelia sonra görüşecek Tuan Pham

says I used to blow all my pocket money uh-huh you see so you spend it maybe you

der ki eskiden tüm harçlığımı harcardım uh-huh görüyorsun yani harcıyorsun belki

spend it all at once you spend all of your money at once

hepsini bir anda harcıyorsun tüm paranı bir kerede harcıyorsun

maybe you waste your money you spend your money recklessly you blow your

belki paranı çarçur ediyorsun paranı pervasızca harcıyorsun

money blow your money hello hello no please give a big thumbs

paranı havaya uçuruyorsun merhaba merhaba hayır lütfen büyük bir başparmak kaldır

up to mr. Duncan yes that's a good idea give me a like there it is give me one

Bey'e. Duncan evet bu iyi bir fikir bana bir like ver orada bana bunlardan birini ver bunlardan

of these not one of these one of these would be

birini değil çok

lovely one of these will make me sad and cry all night I think I will have to

güzel olur bunlardan biri beni bütün gece üzüp ağlatacak sanırım

watch your video again tomorrow to absorb all the uses of blow well that is

yarın videonu tekrar izlemem gerekecek blow well'in tüm faydalarını özümsemek,

the good thing about watching my video lessons you can watch them as many times

video derslerimi izlemenin iyi yanı, onları istediğiniz kadar

as you want you can watch them once or you can watch

izleyebilirsiniz, bir kez veya

them a thousand times it's up to you

bin kez izleyebilirsiniz,

another use of blow and then I will go another use of blow to be carried driven

başka bir darbe kullanımı size kalmış ve o zaman daha önce de belirttiğim gibi

or moved by the wind or an air current as I mentioned earlier the word current

rüzgar veya hava akımı tarafından hareket ettirilmek veya hareket ettirilmek üzere darbenin başka bir kullanımına geçeceğim.

means just the movement of something so you can have an air current or maybe an

electrical current electricity as it moves as well it was so windy that the

bir de hava o kadar rüzgarlıydı ki

tent nearly blew away it was so windy that the tent nearly blew away so it was

çadır neredeyse uçuyordu o kadar rüzgarlıydı ki çadır neredeyse uçacaktı yani neredeyse rüzgar

nearly carried away by the wind blow blew don't forget blue here is the past

tarafından götürülüyordu esti esti unutma mavi işte

tense of blow hmm we are nearly at the end oh my goodness I can't believe it

darbenin geçmiş zamanı hmm neredeyse geldik son aman allahım inanamıyorum

I think this has gone so fast today we will be going in five minutes

bu iş çok hızlı geçti bugün beş dakika sonra gideceğiz

I always share your lessons Thank You bragger bragger photography I always

derslerinizi hep paylaşıyorum teşekkürler böbürlenen böbürlenen fotoğrafçılık

share your lessons that's very kind of you thank you very much don't forget if

derslerinizi hep paylaşıyorum çok naziksiniz çok teşekkür ederim unutma

you want to follow me you can you can follow me on Facebook Facebook

beni takip etmek istersen yapabilirsin beni facebook'ta takip edebilirsin facebook

also you can email me if you have anything you want to say maybe you enjoy

ayrıca söylemek istediğin bir şey varsa bana e-posta gönderebilirsin belki derslerimden zevk alıyorsun

my lessons maybe you don't maybe you hate my lessons also you can

belki sevmiyorsun belki derslerimden nefret ediyorsun da yapabilirsin

send a donation to PayPal to keep my work going because I do everything for

işimi sürdürmek için PayPal'a bağış gönderin çünkü her şeyi

free everything you see all of my lessons all of my live streams

ücretsiz yapıyorum gördüğünüz her şey derslerimin tümü tüm canlı yayınlarım

everything is done for free it doesn't cost you anything so I do appreciate

her şey ücretsiz yapılıyor size hiçbir maliyeti yok bu yüzden bağışlarınızı takdir ediyorum

your donations so my work can continue forever and ever and ever and don't

bu yüzden işim sonsuza kadar devam et ve sonsuza kadar ve

forget you can catch me Saturday live Sunday live 12 p.m. midday on Saturday

unutma beni Cumartesi canlı Pazar 12:00 canlı yakalayabilirsin. Cumartesi öğlen

and 2 p.m. UK time on Sunday and a new full english lesson every single

ve 14:00 Pazar günü Birleşik Krallık saati ve her çarşamba yeni bir tam İngilizce dersi

wednesday so much to do i am a busy bee i think it's safe to say that i am a

yapacak çok işim var meşgul bir arıyım sanırım

very busy bee i will be going soon thank you very much to Thomas hello Thomas I

çok meşgul bir arı olduğumu söylemek güvenlidir yakında gideceğim Thomas'a çok teşekkür ederim merhaba Thomas ben

didn't say hello to you earlier I apologize for that

yapmadım Sana daha önce merhaba deme, o merhaba için de özür dilerim,

hello also too it was so windy yesterday in Japan my shoes were blown

dün Japonya'da çok rüzgarlıydı, ayakkabılarım

away my shoes were blown away the wind carried the shoes away all I can say is

uçtu, ayakkabılarım uçtu, rüzgar ayakkabıları götürdü, tüm söyleyebileceğim,

that must have been a very strong gust of wind I think so

bu çok güçlü bir rüzgar olmalı. rüzgar sanırım

Joanne says good night can you please say good night to me

Joanne iyi geceler diyor bana iyi geceler diyebilir misin lütfen bana iyi geceler

because it's very late in Vietnam yes I imagine it must be very late right now

çünkü Vietnam'da çok geç evet sanırım şu anda Vietnam'da çok geç olmalı

in Vietnam another one another use of the word blow to stern someone stun if

you stun someone you give them a big surprise a big shock stun

birisine büyük bir sürpriz yaparsın büyük bir şok

to stern someone with incomprehensible information incomprehensible look at

sersemletmek için anlaşılmaz bir bilgiyle birini sertleştirir anlaşılmaz

that word that is such a big word it's a big one

o kelimeye bak bu çok büyük bir kelime bu büyük bir

incomprehensible is something that cannot be fully understood immediately

anlaşılmaz hemen tam olarak anlaşılamayan bir şeydir anlayamadığın bir

something that you cannot comprehend is incomprehensible your lecture on the

şey anlaşılmaz senin dersin

solar system blew me away it really did your lecture on the solar system blew me

güneş sistemiyle ilgili dersin beni uçurdu gerçekten mi güneş sistemiyle ilgili dersin beni uçurdu

away my mind was blown and I think we have one more before we go one more

aklım başımdan gitti ve bence gitmeden önce bir tane daha var gitmeden önce bir tane daha

before we go oh here we go oh in fact we have some phrases so these

oh işte başlıyoruz oh aslında bazı ifadelerimiz var yani bunlar darbe kelimesini

are phrases that can also use the word blow we can say blow your own trumpet a

de kullanabilen ifadelerdir kendi trompetini üfle diyebiliriz

person who blows their own trumpet is a person who likes to show off they always

kendi trompetini çalan insan gösteriş yapmayı seven insandır her zaman

show off and boast oh I am so good at English Oh Oh mr. Duncan you shouldn't

gösteriş ve böbürlenme oh ben ingilizcede çok iyiyim oh oh mr. Duncan

blow your own trumpet you shouldn't show off you are too proud blow your top

kendi trompetini çalmamalısın gösteriş yapmamalısın çok gururlusun üstünü üfle

means to get angry if you get angry or lose your temper we can say that you

demek sinirlenirsen veya kendini kaybedersen sinirlenmek demektir tepene üflediğini söyleyebiliriz

blow your top blow hot and cold means to constantly change your mood so sometimes

sıcak ve soğuk sürekli değişmek demektir ruh haliniz bu yüzden bazen

you are kind and then suddenly you are unkind and then you are kind again and

naziksiniz ve sonra aniden kabasınız ve sonra tekrar naziksiniz ve

then you are unkind you blow hot and cold finally blow something out of the

sonra sıcak ve soğuğu üflersiniz sonunda sudan bir şeyler üflersiniz, bu birinin

water it means to destroy someone's idea or to destroy something that a person

fikrini yok etmek veya bir kişinin sahip olduğu bir şeyi yok etmek demektir.

has said you disprove something so if you disprove something

bir şeyi çürüttüğünü söyledi, yani bir şeyi çürütürsen,

if you make the thing that has been said to appear untrue we can say that you

söylenen şeyi yanlış gösterirsen,

blow that thing out of the water you blow something out of the water and that

o şeyi sudan üflediğini söyleyebiliriz, sudan bir şey üflersin ve bu,

says oh my goodness we are now coming up to half-past three and it's coming up to

aman tanrım, şimdi geliyoruz diyor. saat üç buçuk ve

the end of today's live stream I can't believe it mr. Duncan you are as dear as

bugünkü canlı yayının sonuna geliyor inanamıyorum bayım. Duncan,

any member of our family we love you Thank You colonel that's very kind of

ailemizin herhangi bir üyesi kadar değerlisiniz, sizi seviyoruz Teşekkürler albay,

you to say how lovely thank you very much thank you also to toe an all of

ne kadar güzel olduğunu söylemeniz çok naziksiniz, çok teşekkür ederim, ayrıca tüm

your lessons are immensely alluring or if something is alluring it means it is

dersleriniz son derece çekici veya eğer bir şey çekiciyse,

attractive it will draw you closer and closer you feel attracted to something

çekicidir sizi daha da yakına çeker çekici bulduğunuz bir şeye ilgi duyarsınız

you find it alluring I am new here mr. Duncan your lessons

ben burada yeniyim bayım. Duncan derslerin

are the best Thank You Paradise where are you watching at the moment I am

en iyisi Teşekkürler Cennet şu anda nerede izliyorsun

going in about one minute we have just one minute before I go mr. Duncan will

Yaklaşık bir dakika sonra gidiyorum gitmeden önce sadece bir dakikamız var bay. Duncan

you have salmon this evening yes we will be having some lovely salmon with some

bu akşam somon yiyecek misin evet biraz taze sebzeli güzel somon yiyeceğiz

fresh vegetables sweet potatoes God and peas very nice and also spinach as well

tatlı patates Tanrı ve bezelye çok güzel ve ayrıca

we do like spinach I like eating spinach apparently spinach is very good for you

ıspanağı da seviyoruz ıspanak yemeyi seviyorum görünüşe göre ıspanak senin için çok iyi

tongue twee says I love you very much thank you very much and I love all of

dil twee diyor ben sizi çok seviyorum çok teşekkür ederim ve ben

you as well for following me thank you very much for giving me your time and

de hepinizi beni takip ettiğiniz için seviyorum bana zaman ayırdığınız ve

joining in today I really do appreciate it without you I wouldn't be here I

bugün katıldığınız için çok teşekkür ederim siz olmasaydınız gerçekten minnettarım burada

wouldn't be here now Thank You Giovanni I am going I hope

olmazdım olmazdım şimdi teşekkür ederim Giovanni gidiyorum umarım

you've enjoyed today's livestream we will have one last

bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir dışarıda son bir yayın daha olacak

outside there it is there is the view outside we did have

orada manzara var

some rain earlier but it looks as if the rain has stopped which is nice and I'm

daha önce biraz yağmur yağmıştı ama görünüşe göre yağmur durmuş gibi ki bu güzel ve ben

going I hope you've enjoyed today's livestream my birthday is on the 11th of

gidiyorum umarım bugünün canlı yayınını beğenmişsinizdir doğum günüm 11 ağustos doğum günümden bir

August the day before my birthday oh I like it so Hepper Peppa's birthday is on

gün önce

the 11th of August my birthday is on the 12th of August talking of August I will

see you next weekend live Saturday 12 midday sunday 2 p.m. UK time a new full

hafta sonu canlı yayında görüşmek üzere cumartesi 12 öğlen pazar 14:00 Birleşik Krallık'ta her Çarşamba yeni bir tam

English lesson every Wednesday and that is it

İngilizce dersi verilir ve işte

this is mr. duncan in the birthplace of English that is of course England that

bu, Bay. duncan ingilizcenin doğum yeri olan ingiltere'de

is where I am right now saying thanks for watching I hope you've enjoyed

şu an izlediğiniz için teşekkürler dediğim yer umarım

today's livestream I really hope it's been useful don't forget you can catch

bugünkü canlı yayını beğenmişsinizdir gerçekten umarım faydalı olmuştur unutmayın

me every Saturday and Sunday live right here and of course you know what's

beni her cumartesi ve pazar canlı canlı yakalayabilirsiniz burada ve tabii ki bir

coming next until the next time we meet here on YouTube you know what I'm going

dahaki sefere burada YouTube'da buluşana kadar sırada ne olacağını biliyorsun, sana ne söyleyeceğimi biliyorsun,

to say to you don't you of course you do

değil mi, tabii ki

stay cool and

sakin kal ve

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)