Happy Monday/ A lovely sunny day in England / you are NOT alone / Mr Duncan / 23rd March 2020

oh hello there hi everybody this is mr. Duncan

oh merhaba herkese merhaba bu bay. Duncan

in England how are you today are you okay I hope so

İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin umarım

are you happy well are you are you happy I hope so here we are then we are all

mutlusundur iyi misin mutlusundur umarım işte buradayız o zaman

together again

tekrar birlikteyiz

welcome to the metropolis of Much Wenlock it is myself mr. Duncan talking

Much Wenlock metropolüne hoşgeldiniz o benim bayım. Duncan

to you live now from England and it's a beautiful day the Sun is out all of the

sizinle şimdi İngiltere'den canlı konuşuyor ve güzel bir gün Güneş çıktı tüm

daffodils are waving in the gentle breeze and well it's quite a nice day so

nergisler hafif esintiyle dalgalanıyor ve pekala güzel bir gün bu yüzden

I couldn't resist coming outside it's my garden so today I'm not in the forest

bahçemden dışarı çıkmaya karşı koyamadım, bu yüzden bugün ben ormanda değilim ormanda

I'm not in the woods I'm actually in my garden however however there is a lot to

değilim aslında bahçemdeyim ancak şu

look at at the moment because it is springtime right now in the UK so

anda bakılacak çok şey var çünkü şu anda Birleşik Krallık'ta bahar zamanı yani

because it's spring lots of flowers lots of leaves lots of blossom is coming out

bahar olduğu için bir sürü çiçek bir sürü yaprak çok

on the trees and also on many of the plants including the daffodils there are

ağaçlarda çiçek açıyor ve ayrıca nergisler de dahil olmak üzere birçok bitkide

many daffodils growing you can see there are quite a few in my garden over there

büyüyen birçok nergis var, oradaki bahçemde epeyce olduğunu görebilirsiniz

and also the Sun is out as well did you see what I was doing when I started my

ve ayrıca güneş de çıktı, ne olduğumu gördünüz mü? bugün canlı yayınıma başladığımda yapıyorum

livestream today I was doing some exercise in my garden I'm trying to stay

bahçemde biraz egzersiz yapıyordum aktif kalmaya çalışıyorum canlı yayınlarıma devam edebilmek için

active I'm trying to stay physically fit so I can carry on doing my live streams

fiziksel olarak formda kalmaya çalışıyorum

just for I hope you are feeling good I know this is a very strange period of

sadece umarım iyi hissediyorsundur bunu biliyorum şu anda çok garip bir zaman periyodu, hayatımızda

time right now we are going through a period of time that has never really

gerçekten hiç yaşanmamış bir zaman periyodundan geçiyoruz,

happened in our lifetimes to be honest I don't remember anything

dürüst olmak gerekirse, daha önce böyle bir şey olduğunu hiç hatırlamıyorum Daha önce

like this ever happening before I I've never known a period of time where so

hiç böyle bir zaman periyodunu tanımadım. dün

many people have had to stay in their houses or away from other people

yesterday I was on my live stream yesterday afternoon and afterwards I

öğleden sonra canlı yayınımdaydım ve ardından

went for a lovely walk and I met some of the neighbors who live nearby

güzel bir yürüyüşe çıktım ve yakınlarda yaşayan bazı komşularla tanıştım

however we stayed very far away from each other very far away from my

ama çok uzak kaldık. komşularımdan çok uzakta,

neighbours so we were shouting to each other from a very long distance however

bu yüzden çok uzaktan birbirimize bağırıyorduk ama çok

it was a lovely walk we managed to get some exercise and today I'm doing the

güzel bir yürüyüştü biraz egzersiz yapmayı başardık ve bugün

same thing so I'm doing some skipping in the garden today

aynı şeyi yapıyorum, bu yüzden bahçede biraz zıplıyorum bugün yani evet

so yes this is now live from England I am in a place called Much Wenlock but

bu şimdi İngiltere'den canlı yayında Much Wenlock diye bir yerdeyim ama

I'm not walking around too far today so I'm staying here in my garden today for

bugün çok fazla dolaşmıyorum bu yüzden nerede olduğumu merak edenler için bugün burada bahçemde kalıyorum

those who are wondering where I am yes I am in my garden right now and the

evet benim içindeyim şu anda bahçe ve

weather is absolutely gorgeous in fact we can look on the trees and you can see

hava kesinlikle harika aslında ağaçlara bakabiliyoruz ve şu anda ağaçlarda

there is a lot of blossom at the moment on the trees dudududu let me just show

çok fazla çiçek olduğunu görebiliyorsunuz dudududu size sadece göstereyim

you oh look at that look at that so there you can see there is lots of

oh şuna bak şuna bak böylece orada yapabilirsin bak bir sürü

cherry blossom hit the moment on the trees everything is coming into bloom so

kiraz çiçeği vurduğu anda ağaçlarda her şey çiçek açıyor yani

at least as I look out of my window there is something nice to look at at

en azından penceremden dışarı baktığımda bakılacak güzel bir şey var

least there is something nice that I can look at during my days of isolation

en azından benim günlerimde bakabileceğim güzel bir şey var izolasyon,

thank you very much for your company already lots of people are joining in on

şirketiniz için çok teşekkür ederim, zaten birçok insan

the live chat of course that is the reason why we are here we are here to

canlı sohbete katılıyor elbette burada olmamızın nedeni bu,

enjoy boy company and also remember remember

erkek arkadaşlığın tadını çıkarmak için buradayız ve ayrıca

what I always say you are not alone definitely not you are not alone

her zaman söylediğimi unutmayın, kesinlikle yalnız değilsiniz yalnız değilsin

I hope you will stick with me today whilst I'm doing my livestream there are

umarım bugün benimle kalırsın ben canlı yayınımı yaparken etrafta dolaşıp

many people walking around enjoying this beautiful weather

bu güzel havanın tadını çıkaran birçok insan var

however they are keeping themselves apart and that is the thing that we are

ama onlar kendilerini ayrı tutuyorlar ve şu

having to do at the moment we are all having to stay far from each other some

anda yapmak zorunda olduğumuz şey bu hepsi birbirinden uzak durmak zorunda mı bazı

people are already bored especially here in the UK people are already complaining

insanlar zaten sıkıldı özellikle burada Birleşik Krallık'ta insanlar zaten şikayet ediyorlar yapacak bir

they are saying I've got nothing to do I'm bored as I said yesterday I think

şeyim olmadığını söylüyorlar dün söylediğim gibi sıkıldım bence

this is a good time to actually discover something new maybe you can take up a

bu gerçekten iyi bir zaman yeni bir şey keşfedebilirsin belki

new hobby or maybe you can develop a new interest you see so even though you are

yeni bir hobi edinebilirsin ya da belki yeni bir ilgi alanı geliştirebilirsin yani

doing nothing or you are stuck at home or maybe you can't go out very far away

hiçbir şey yapmadığın ya da evde sıkışıp kaldığın halde belki de evinden çok uzağa gidemediğin halde gördüğün bir sürü şey

from your house there are still many things that you can do maybe you can

var. hala yapabileceğiniz birçok şey belki

take up a new hobby maybe you can learn how to use your

yeni bir hobi edinebilirsiniz belki

computer better than you do now so maybe you can brush up on your computer skills

bilgisayarınızı şimdi olduğundan daha iyi kullanmayı öğrenebilirsiniz, böylece belki bilgisayar becerilerinizi tazeleyebilirsiniz.

I must be honest with you that's what I've been doing I've been learning how

to do some of the technical things with my computer so I am trying my best to

Bilgisayarımla bazı teknik şeyleri nasıl yapacağımı öğreniyordum bu yüzden

stay busy during this strange period of time and the Sun is out can you see the

bu garip zaman diliminde meşgul kalmak için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum ve güneş çıktı

sunshine is dazzling me right now as I stand here in front of you hello also to

şu anda güneş ışığının gözümü kamaştırdığını görebiliyor musunuz? karşınızda durun

the live chat don't forget you are not alone during this period of time I will

canlı sohbete de merhaba unutmayın bu süre zarfında yalnız değilsiniz elimden

be with you as often as I can so I'm with you today sweetness is here hello

geldiğince yanınızda olacağım bu yüzden bugün sizlerleyim tatlılık burada merhaba

sweetness you are the first hello today the first hello there will be many

tatlım sizsiniz bugün ilk merhaba bugün birçok

hellos coming your way today sweetness says the Sun is out today and I'm so

merhaba gelecek bugün tatlılık der ki bugün güneş çıktı ve çok

happy I'm in the kitchen making did you see the pheasant a pheasant just flew

mutluyum mutfaktayım sülün gördün mü

over my head so sweetness is in the kitchen at the moment making some food I

başımın üzerinden sülün uçtu çok tatlılık şu anda mutfakta yemek hazırlıyorum

am preparing some dough to make my own bread that is a great idea I think a lot

kendi ekmeğimi yapmak için biraz hamur hazırlıyorum bu harika bir fikir bence birçok

of people are going to be learning how to make their own food and I suppose

insan kendi yemeğini yapmayı öğrenecek ve sanırım

bread is a really good example of that so yes I think so

ekmek gerçekten iyi bir örnek bu yüzden evet bence çok ham

ham hello Hashem you are one of the most effective people in my life thank you

merhaba Tanrım sen hayatımdaki en etkili insanlardan birisin çok teşekkür ederim

very much that's very kind of you I hope I can keep you company

çok naziksin umarım

during this very strange period of time I do feel happy however there is

bu çok garip zaman diliminde sana eşlik edebilirim mutlu hissediyorum ancak orada bu

something that is worrying me because I discovered this morning that

beni endişelendiren bir şey çünkü bu sabah

I'm almost out of toilet paper these are my last sheets of toilet paper this is

tuvalet kağıdımın neredeyse bittiğini fark ettim bunlar son tuvalet kağıtlarım

all I have left this is all the toilet paper I have so I don't know what I'm

bunlar tüm kalan tuvalet kağıdım bu yüzden ne yaptığımı bilmiyorum

going to do because people are rushing into the shops they are buying all of

Yapacağım çünkü insanlar dükkanlara akın ediyorlar tüm

the toilet paper very selfishly and there isn't enough to go around

tuvalet kağıtlarını çok bencilce alıyorlar ve etrafta dolaşacak kadar yok bu yüzden

so here I am look I only have one two three three sheets I only have enough

işte bakıyorum sadece bir iki üç üç sayfam var bende sadece üç tane yeter kulağa

for three sheets that sounds like I'm saying something else doesn't it so I

başka bir şey söylüyormuşum gibi gelen çarşaflar öyle değil mi yani

only have three sheets of toilet paper left so this one is for today this one

sadece üç sayfa tuvalet kağıdım kaldı yani bu bugün için bu

is for tomorrow and this one is for the day after tomorrow so I have three days

yarın için ve bu da yarından sonraki gün için yani üç günüm var

of toilet paper left to be honest with you I don't know what I'm going to do

sana karşı dürüst olmak gerekirse tuvalet kağıdı kaldı Üçüncü günden sonra ne yapacağımı bilmiyorum ne

after the third day what am I going to do how will I clean myself I have no

yapacağım kendimi nasıl temizleyeceğim hiçbir

idea maybe I can use some of the leaves on the trees

fikrim yok belki ağaçların yapraklarının bir kısmını kullanabilirim

the only problem is there aren't any leaves because well it's winter so we

tek sorun hiç yaprak olmaması çünkü kış olduğu için

are now approaching spring but over the past three or four months it's been

artık bahara yaklaşıyoruz ama son üç dört aydır

winter here so many of the trees have no leaves so I can't even use leaves to

burada kış olduğu için ağaçların çoğunda yaprak yok bu yüzden yaprakları temizlemek için bile kullanamıyorum

clean myself with so all I have three three sheets of toilet paper so if

kendimle yani üç yaprak tuvalet kağıdım var bu yüzden

anyone has any toilet paper can you please send it to me just throw it

herhangi birinin tuvalet kağıdı varsa lütfen bana gönderebilir misiniz sadece

towards my house and then I will pick it up later thank you very much just in

evime atın ve sonra alırım sonra çok teşekkür ederim

case anyone anyone in my area is watching if you are watching nearby

kimse olursa diye benim alanım izliyor eğer yakınlarda izliyorsanız

please can you can you spare some when you are out of something it means you

lütfen biraz ayırabilir misiniz bir şeyiniz bittiğinde bir şeyiniz bitmiş demektir

have run out there is nothing left

apparently the the volume is small is it really well maybe is that is that better

görünüşe göre ses küçük gerçekten iyi olabilir mi böylesi daha iyi olabilir

can you hear me now maybe there is a problem with the sound I don't know I

mi şimdi beni duy belki sesle ilgili bir sorun vardır bilmiyorum

don't know can you hear me all right can you really hear me okay if you can't

bilmiyorum beni duyabiliyor musun gerçekten duyabiliyor musun beni

hear me please let me know if you can hear me please let me know as well so if

duyamıyorsan lütfen beni duyabiliyorsan bana haber ver lütfen bana da haber verin eğer

you can't hear me please tell me please say mr. Duncan we can't hear you can you

beni duyamıyorsanız lütfen söyleyin lütfen bayım deyin. Duncan duyamıyoruz sizi duyabiliyor musunuz

hear me hello hello hello can you can you hear me yes mr. Duncan we can hear

beni duyabiliyor musunuz merhaba merhaba merhaba beni duyabiliyor musunuz evet bayım. Duncan

you quite well oh well that's okay then who I was worried then I got really

seni gayet iyi duyabiliyoruz oh pekala sorun değil o zaman kimi endişelendirdim sonra gerçekten

worried because I thought there might be a problem you can yes we can hear you

endişelendim çünkü bir sorun olabileceğini düşündüm duyabilirsin evet seni duyabiliyoruz haber

thank you very much for letting me know can you see me if you can see me then I

verdiğin için çok teşekkür ederim beni görebilir misin eğer beni görebilir o zaman

feel very sorry for you I'm sorry about that so I'm trying to keep myself fit

senin için çok üzülüyorum bunun için üzgünüm bu yüzden kendimi zinde

and healthy and that's the reason why I'm in the garden today to try and keep

ve sağlıklı tutmaya çalışıyorum ve bu yüzden bugün bahçedeyim ve

myself fit so that's what I'm doing today

kendimi formda tutmaya çalışıyorum, bu yüzden ben' bugün yapıyorum

I am trying to keep myself healthy that is the reason why I was using my

kendimi sağlıklı tutmaya çalışıyorum bu yüzden

skipping rope earlier the only problem with this is I'm not very good at it

daha önce atlama ipimi kullanıyordum bununla ilgili tek sorun ip

I'm not very good at using a skipping rope however mr. steve is very good at

atlamada pek iyi değilim ancak bayım. steve

using a skipping rope he is very athletic

atlama ipi kullanmakta çok iyidir,

for those who know me well you will know that I am NOT a very athletic person it

beni iyi tanıyanlar için çok atletiktir, çok atletik bir insan OLMADIĞIMI bilecektir, bu

is true it is true so I've almost used all of my toilet paper I've almost used

doğru, bu yüzden neredeyse tüm tuvalet kağıdımı kullandım.

everything in my house I only have this I only have this lift it's not fair

evimdeki neredeyse her şeyi kullandım sadece buna sahibim sadece bu asansöre sahibim bu adil değil

do you know what I want at the moment do you know the one thing that I really

şu anda ne istediğimi biliyor musunuz gerçekten

wish I had is a bday I wish I had a lovely bday in my bathroom but I don't

sahip olmayı dilediğim tek şey doğum günü benim banyom ama yok

unfortunately I think I will have to improvise with something else

ne yazık ki sanırım başka bir şeyle doğaçlama yapmak zorunda kalacağım doğaçlama

improvise I like that word to improvise is to use something instead of the thing

kelimesini seviyorum doğaçlama normalde kullandığınız şeyin yerine bir şey kullanmaktır normalde kullandığınız

you normally use you find an alternative to something that you normally use

bir şeye alternatif bulursunuz

there's a bit of a dog fight a dog fight behind me some dogs are fighting maybe

biraz köpek kavgası arkamda köpek kavgası bazı köpekler kavga ediyor belki

they are also fighting over toilet paper who knows they might be very posh dogs

onlar da tuvalet kağıdı için kavga ediyorlar kim bilir çok gösterişli köpekler olabilirler

that like to wipe their bottoms with toilet paper maybe what is your

kıçlarını tuvalet kağıdıyla silmeyi severler belki en

favourite movie mr. Duncan hello Hesham my favourite movie well at the moment

sevdiğiniz film nedir bayım. Duncan merhaba Hesham şu anda en sevdiğim film

I'm watching lots of movies some movies that I've never seen before I am

Pek çok film izliyorum daha önce hiç görmediğim bazı filmler

actually watching so I am doing a lot of watching a lot of viewing of movies a

Aslında izliyorum bu yüzden birkaç gece önce çok film izliyorum çok izliyorum

couple of nights ago I watched a very interesting film called twelve Monkeys

ben Bruce Willis ile 12 Maymun adlı çok ilginç bir film izledim

with Bruce Willis a very good movie if you haven't seen it I recommend that you

çok güzel bir film izlemediyseniz izlemenizi tavsiye ederim

go to see it flickers it is at a very good movie 12 monkeys starring

çok güzel bir film 12 maymun

starring Bruce Willis and lots of other people as well

başrolde bruce willis ve daha bir çok kişi peki

improvise yes Mavi you have spelt the word correctly improvise to improvise is

doğaçlama evet Mavi kelimeyi doğru hecelediniz doğaçlama yapmak

to do something that you normally do however you use something else to do it

normalde yaptığınız bir şeyi yapmaktır ama bunun yerine başka bir şey kullanırsınız

instead for example I suppose when I run out of toilet paper I will have to use

örneğin sanırım tuvalet kağıdım bitince onun

something else instead so I can't use toilet paper because I will have non

yerine başka bir şey kullanmam gerekecek yani tuvalet kağıdı kullanamıyorum çünkü bende kalmayacak o

left so I have to improvise I have to use something else instead I have to use

yüzden doğaçlama yapmalıyım onun yerine başka bir şey kullanmalıyım onun

something else instead I'm in the garden for those wondering

yerine başka bir şey kullanmalıyım ne oluyor diyenler için bahçedeyim

what the hell is going on my name is Duncan and I teach English on YouTube

benim adım Duncan ve ben YouTube'da İngilizce öğretiyoruz

and that's what I've been doing for a very long time do you know how long I've

ve çok uzun zamandır yaptığım şey bu, bunu YouTube'da ne kadar süredir yaptığımı biliyor musunuz

been doing this for on YouTube do you know 14 years I don't believe it at all

14 yıldır buna hiç inanmıyorum

how old are you mr. Duncan oh dear well I am about the same age as my teeth but

kaç yaşındayım sen bay Duncan ah canım, dişlerimle aynı yaştayım ama

slightly older my hair hello mr. Duncan my big problem in spring is that I am

saçlarım biraz daha yaşlı merhaba bay. Duncan bahardaki en büyük sorunum

allergic to plants yes yes sambusa so Cole says I am allergic to plants can I

bitkilere alerjim olması evet evet sambusa bu yüzden Cole bitkilere alerjim olduğunu

just say I have the same problem as well I have the same problem during the

söylüyor bende aynı sorunu yaşıyorum diyebilir miyim yaz boyunca aynı sorunu yaşıyorum

summer I I get very sensitive to pollen from plants so during the summer months

polenlere karşı çok hassas oluyorum bitkiler bu yüzden yaz aylarında

normally I suffer with hay fever that is what I normally do so normally I have

normalde saman nezlesi çekiyorum normalde yaptığım şey bu yüzden normalde

hay fever during the summer months I hope you can see me okay

yaz aylarında saman nezlesi oluyorum umarım beni

the Sun is very bright can you see I am getting some lovely vitamin D into my

görebilirsin tamam güneş çok parlak görüyor musun güzel D vitamini alıyorum

body because the Sun is very good for that it is very good for getting vitamin

çünkü güneş vücudunuza D vitamini almak için çok iyi çünkü

D into your body unghh says the weather today is much better than yesterday mr.

bugün hava dünden çok daha iyi diyor bayım.

Duncan you are right it is actually much better I think so

Duncan haklısın aslında çok daha iyi bence bu yüzden

Duong Tran asks where are you from where am i from I'm from England I'm talking

Duong Tran nerelisin diye soruyor ben nereliyim ben İngiltere'denim

to you now from a beautiful sunny place in England the United Kingdom formerly

seninle şimdi İngiltere'nin güneşli güzel bir yerinden konuşuyorum eskiden

part of the EU but no longer make of that what you will from his red cap I

AB'nin bir parçası olan Birleşik Krallık ama artık bunu onun kırmızı şapkasından anlamayın

think your favourite football team is Liverpool no I don't follow football you

bence en sevdiğiniz futbol takımı Liverpool

might be pleased or surprised to hear that I don't actually follow football at

all I don't I'm not really a sporty person to be honest have you ever had

Dürüst olmak gerekirse gerçekten sportif bir insan değilim, hiç

long hair mr. Duncan yes when I was young I used to have long hair and

uzun saçlarınız oldu mu bayım? Duncan evet, gençken saçlarım uzundu ve

sometimes I would change the color of my hair as well sometimes when I was young

bazen 1980'lerde gençken de bazen saçımın rengini değiştirirdim

in the 1980s because that was the that was the style at the time thank you very

çünkü o zamanlar tarz buydu, çok teşekkür ederim

much for your lovely comments today of course as I always mention something I

güzelliğiniz için Bugün yorumlar elbette, her zaman bir şeyden bahsettiğim için,

always say during this time sometimes you have to make the best of a bad deal

bu süre zarfında her zaman söylediğim bir şey var, bazen kötü bir anlaşmayı en iyi şekilde değerlendirmelisiniz,

make the best of a bad deal I will show it you so you can see it clearly make

kötü bir anlaşmayı en iyi şekilde değerlendirin, açıkça görebilmeniz için size göstereceğim.

the best of a bad deal now when we say this what we mean is even though you are

Şimdi anlaşın, bunu söylediğimizde demek istediğimiz,

having a problem or maybe something isn't going right you can always find

bir sorununuz olsa veya bir şeyler yolunda gitmese bile, ondan her zaman

something good from it so you try to make the best of a bad deal you try to

iyi bir şeyler bulabilirsiniz, bu yüzden kötü bir anlaşmayı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışırsınız.

in prove your situation you try to make the

best of a bad deal here's another one these are the ones that I'm showing you

kötü bir anlaşmadan en iyi şekilde yararlanmaya çalıştığınız durum, işte bir tane daha, bunlar size

every day to tell you that things are not as bad as they seem

her gün işlerin göründüğü kadar kötü olmadığını söylemek için gösteriyorum,

sometimes things could always be worse they could things could always be worse

bazen her zaman daha kötü olabilir, her zaman olabilir. daha da kötüsü,

so when we think about bad situations you can say to yourself things could

kötü durumları düşündüğümüzde kendinize her şeyin

always be worse in some cases things do get worse some cases you might find that

her zaman daha kötü olabileceğini söyleyebilirsiniz, bazı durumlarda işler daha da kötüye gider, bazı durumlarda

things actually do get worse here's another one I think this one is very

işlerin aslında daha da kötüye gittiğini fark edebilirsiniz işte bir tane daha bence bu

suitable for today look on the bright side always look on the bright side

bugün için çok uygun bir bakın iyi tarafından bak her zaman iyi tarafından bak

isn't that great and here I am now in the sunshine saying always look on the

o kadar iyi değil ve şimdi buradayım, her zaman iyi tarafından bak, her zaman

bright side always look on the bright side of life when things seem bad always

hayatın iyi tarafından bak, işler kötü göründüğünde, her zaman

try to look on the bright side enjoy every day because one day you might not

iyi tarafından bakmaya çalış, tadını çıkar her gün çünkü bir gün

be able to do any of this hmm so I always appreciate everything that I

bunların hiçbirini yapamayabilirsin hmm bu yüzden

have in my life I try my best every cloud has a silver lining even though

hayatımda sahip olduğum her şeyi takdir ediyorum elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum

today we don't have many clouds here in the UK however this is still a very good

Birleşik Krallık ancak bu yine de çok iyi bir

expression every cloud has a silver lining

ifadedir, her bulutun bir umut ışığı vardır

remember even if things seem bad you can always reassure yourself by saying that

unutmayın, her şey kötü görünse bile, her bulutun bir umut ışığı olduğunu söyleyerek kendinizi her zaman rahatlatabilirsiniz,

every cloud has a silver lining even things that seem bad there is always

kötü görünen her şeyde bile, her zaman

something good that comes with it as I said earlier maybe you can learn a new

beraberinde iyi bir şeyler gelir. Daha önce dedim ki belki yeni bir

skill so what I'm doing at the moment I am improving my computer skills I am

beceri öğrenebilirsin yani şu anda yaptığım şey bilgisayar becerilerimi geliştiriyorum

computing I am using my computer skills so there are many things that I don't

Bilgisayar becerilerimi kullanıyorum bu yüzden

know about using computers so what I'm doing is I am improving I am trying to

bilgisayar kullanma hakkında bilmediğim birçok şey var yani ne yapıyorum kendimi geliştiriyorum

improve my computer skill walls here is my favorite very nice

bilgisayar becerilerimi geliştirmeye çalışıyorum duvarlar burası favorim çok hoş

there is always light at the end of the tunnel there is light at the end of the

tunnel however bad things seem however terrible things might seem at the moment

Görünüşe göre şu anda

there is always light at the end of the tunnel there is always something nice

tünelin sonunda her zaman ışık var, yaklaşan güzel bir şey her zaman var,

that is approaching so this is one of the best ways to stay positive there is

bu yüzden pozitif kalmanın en iyi yollarından biri, bazen çok zor olsa da

always light at the end of the tunnel even though sometimes it is very hard to

tünelin sonunda her zaman ışık var.

see that light but remember we are all doing the same thing I am doing it you

o ışığı görmek ama unutma hepimiz aynı şeyi yapıyoruz ben yapıyorum sen

are doing it we are all sharing the same experience and don't forget you are not

yapıyorsun hepimiz aynı deneyimi paylaşıyoruz ve unutma

alone you are definitely not alone I will try to be with you as often as I

yalnız değilsin kesinlikle yalnız değilsin ben seninle olmaya çalışacağım Bildiğim kadarıyla,

can I know there are many people who are alone or self isolating at home by

evde tek başına ya da kendini izole eden birçok insan olduğunu biliyorum,

themselves so that is the reason why I'm here doing this today for those who are

bu yüzden bugün burada olmamın nedeni,

wondering I am in England I am talking to you now from the United Kingdom and

İngiltere'de olduğumu merak edenler için şimdi sizinle konuşuyorum. Birleşik Krallık ve

it is a rather nice day here in England would you like to have a little move

burada, İngiltere'de oldukça güzel bir gün biraz hareket etmek ister misiniz, bu

around so I'm going to move the camera slightly so we can have a different view

yüzden kamerayı biraz hareket ettireceğim, böylece farklı bir görüş elde edebiliriz,

is that ok do you mind ok so I'm going to move

o tamam, sakıncası var mı, o yüzden gidiyorum biraz hareket etmek için

slightly please bear with me so here is a slightly different view now there we

lütfen bana katlanın bu yüzden işte biraz farklı bir görüntü şimdi oraya

go look at that

gidiyoruz bakalım bu

is that better I think you can see me slightly better now even though

daha iyi sanırım şimdi beni biraz daha iyi görebilirsiniz

everything is not straight unfortunately I'll try my best to make the camera look

her şey yolunda olmasa da ne yazık ki kamerayı yapmak için elimden gelenin en iyisini yapacağım bak

straight there we go so there is another view giving you a little glimpse of the

dümdüz oraya gidiyoruz, bu yüzden size kırları biraz gösteren başka bir manzara var

countryside and I think I look better now yes I think the Sun and the shade

ve bence şimdi daha iyi görünüyorum evet bence güneş ve gölge

was causing too much of a contrast I think so there was too much contrast

çok fazla kontrast oluşturuyordu sanırım bu yüzden çok fazla kontrast vardı.

from the light so I will try my best to make it look better so I'm standing in

ışık bu yüzden daha iyi görünmesi için elimden gelenin en iyisini yapacağım bu yüzden

my garden talking to you now what are you doing during this strange period of

şimdi bahçemde durup seninle konuşuyorum bu garip zaman diliminde ne yapıyorsun bana

time can you tell me what you are doing because you know what I'm doing I'm

ne yaptığını söyler misin çünkü ne yaptığımı biliyorsun

standing here talking to you but what about you what have you been doing

Burada durup seninle konuşuyorum ama peki ya sen

during this period of time what are you doing right now besides watching me so

bu süre zarfında ne yapıyordun şu anda beni izlemek dışında ne yapıyorsun yani yapmaya

is there something that you have tried to do maybe a new skill maybe something

çalıştığın bir şey var mı belki yeni bir beceri belki yapmak istediğin bir şey

you want to improve on hello Emily hello Emily nice to see you here welcome

merhaba Emily merhaba Emily seni burada görmek güzel hoş geldin

welcome to a lovely sunny day here in England it is a beautiful garden you are

İngiltere'de güneşli güzel bir güne hoşgeldin burası güzel bir bahçe sen

very lucky thank you very much for that and I have

çok şanslısın bunun için çok teşekkür ederim ve benim harika

the birds flying around what I find amazing is all of the nature around me

bulduğum şey etrafta uçuşan kuşlarım var çevremdeki doğanın

has no idea what is happening has no idea so no one knows besides us human

ne olduğu hakkında hiçbir fikri yok bu yüzden biz insanlar dışında hiç kimse

beings what is actually happening around us so all of the animals are just

etrafımızda gerçekte neler olup bittiğini bilmiyor bu yüzden tüm hayvanlar

carrying on as normal all of the animals are just doing their normal thing

normal bir şekilde devam ediyor tüm hayvanlar sadece normal işlerini yapıyor

meanwhile human beings we are not having a very good time at all to be honest

bu arada insan varlıklar, size karşı dürüst olmak gerekirse pek iyi vakit geçirmiyoruz

with you vanette hello Vanette Vanette g/l says I

vanette merhaba Vanette Vanette g/l,

am watching Netflix I think a lot of people will be using the streaming

Netflix izlediğimi söylüyor, bence birçok kişi

services chairs Netflix Amazon Prime and then

Netflix Amazon Prime akış hizmetleri sandalyelerini kullanacak ve sonra

also we have Oh coming soon Disney Plus Disney Plus is coming to the

bizde de Oh çok yakında Disney Plus Disney Plus

UK very soon so not only that we have an extra streaming service coming our way

çok yakında Birleşik Krallık'a geliyor, yani sadece çok yakında yolumuza çıkacak fazladan bir akış hizmetimiz olduğu için değil,

very soon Disney Plus will be launching soon here in the UK so I have a feeling

Disney Plus yakında burada, Birleşik Krallık'ta piyasaya sürülecek, bu yüzden

that many people will be staying at home watching Disney films Star Wars so I

pek çok insanın burada kalacağına dair bir his var. evde Disney filmleri Star Wars izliyorum bu yüzden evet

think yes I think there will be many people tuning in to the streaming

sanırım birçok kişi yayın hizmetlerine bağlanacak

services of course Netflix Disney Plus they don't have as many

tabii ki Netflix Disney Plus

viewers as me well in my mind anyway marina is here hello marina welcome

benim kadar izleyicileri yok benim kadar aklım başımda zaten marina burada merhaba marina hoşgeldin

welcome to my little live stream during this very strange period of time

hoşgeldin Bu çok garip zaman dilimindeki küçük canlı yayınıma

I love the Disney Channel well Disney Plus I think it's going to be an amazing

Disney Channel'ı çok seviyorum Disney Plus Harika bir şey olacağını düşünüyorum

thing even though myself I'm not going to have

ama ben almayacağım

it because I don't have any streaming services besides Netflix so sometimes I

çünkü bunun dışında herhangi bir yayın hizmetim yok Netflix yani bazen

use Netflix but most of the time I don't use anything I don't watch much

Netflix kullanıyorum ama çoğu zaman hiçbir şey kullanmıyorum Dürüst olmak gerekirse çok fazla televizyon izlemiyorum

television to be honest franceska says glimpse glimpse if you

franceska bir an için bir göz atarsanız,

glimpse it means you have a look at something very briefly or maybe you only

bir şeye çok kısa bir süre baktığınız anlamına gelir veya belki yalnızca

see a small part of something so if you look at something very quickly like that

bir şey görürsünüz der. bir şeyin küçük parçası yani bir şeye çok hızlı bir şekilde bakarsanız, bir an için

you have a glimpse glimpse so if you glimpse something you see it briefly for

bir bakışınız olur, yani bir şeyi göz ucuyla görürseniz onu

a very brief moment of time and then it's gone glimpse you have a glimpse you

çok kısa bir süre için kısa bir süre için görürsünüz ve sonra kaybolur bir an için bir bakışınız olur bir

have a view something you see maybe it is in a distance maybe it is something

görüşünüz olur bir şeyiniz olur bakın belki uzaktadır belki

that is not very clear you have a glimpse

çok net olmayan bir şeydir bir bakışınız var bu

so today we are having a glimpse in my garden

yüzden bugün bahçemde bir bakış atıyoruz

hello Alan W Alan welcome to my livestream

merhaba Alan W Alan canlı yayınıma hoşgeldiniz

everyone is welcome here Emily says oh my god

buraya herkes hoş geldin Emily diyor ki aman tanrım

I hate you hi Nisha hello also new Joo I believe you are

senden nefret ediyorum merhaba Nisha merhaba ayrıca yeni Joo

watching in Vietnam if I'm not mistaken yes English has many slang words there

Yanılmıyorsam Vietnam'da izlediğinize inanıyorum evet İngilizce'de birçok argo kelime var İngilizce'de

are many slang words that we use in English however generally speaking and

kullandığımız birçok argo kelime var ancak genel olarak konuşursak ve

this is something that not many people realize generally speaking in everyday

bu pek çok insanın genel olarak konuştuğunu fark etmediği bir şey. günlük

life people don't normally use slang very much we don't use slang very often

hayatta insanlar argoyu pek kullanmazlar, biz dürüst olmak gerekirse argoyu çok sık kullanmayız,

to be honest so you might see or hear slang being used in movies or on TV but

bu yüzden filmlerde veya televizyonda argo kullanıldığını görebilir veya duyabilirsiniz ama

to be honest with you in everyday life people don't use slang very much you are

dürüst olmak gerekirse günlük hayatta insanlar argo kullanmıyor argo çok sen

a dog if I was a dog I would be a little chihuahua one of those cute little dogs

bir köpeksin ben bir köpek olsaydım küçük bir chihuahua olurdum çantana koyabileceğin o sevimli küçük köpeklerden biri

that you could put into your handbag who remembers Paris Hilton do you remember

Paris Hilton she used to be the most famous woman in the world

about 15 years ago but now no one knows who she is

yaklaşık 15 yıl önce dünya ama şimdi kimse onun kim olduğunu bilmiyor

Paris Hilton she used to have a little chihuahua that she would put in her

Paris Hilton eskiden çantasına koyduğu küçük bir chihuahua'sı vardı

handbag so yes if I was a dog I would be a chihuahua hello to Belarus er hi

yani evet köpek olsaydım bir chihuahua olurdum Belarus'a merhaba merhaba er merhaba

Belarus ear I have missed you where have you been I haven't seen you for a long

Belarus kulağım var özledim seni neredeydin seni uzun

time I saw I've missed you Belarusian nice to see you back what are you doing

zamandır görmedim gördüm seni özledim belarus seni görmek güzel şu anda ne yapıyorsun

at the moment are you still working are you still working on people's teeth I

hala çalışıyor musun hala insanların dişleri üzerinde mi çalışıyorsun merak ediyorum

wonder I had an email this morning from my dentist my dentist

bu sabah diş hekimimden bir e-posta aldım, diş hekimim

sent an email mr. Duncan we haven't seen you at the

bir e-posta gönderdi bay. Duncan seni

dentist for a very long time and we think you should come in for a checkup

çok uzun zamandır dişçide görmüyoruz ve bir kontrol için gelmen gerektiğini düşünüyoruz

hello use code r44 that sounds like a type of battery WTF w t TF w w thank you

merhaba r44 kodunu kullan bir tür pil gibi geliyor WTF w t TF w w

very much that's very kind of you to say yes that's very kind you are right

çok teşekkür ederim çok naziksin evet de çok naziksin haklısın

Belarusian nice to see you back again hello to India India kiss on kiss on

Belarusça seni tekrar görmek güzel Hindistan'a merhaba Hindistan Hindistan'dan öpücük üstüne öpücük

motto says hello from India nice to see you here as well Filipe is here

Hindistan'dan merhaba diyor seni burada görmek güzel Filipe burada Kulağa

Philippe that sounds French are you in France at the moment how are things in

Fransızca gelen Philippe şu anda Fransa'da mısın nasıl

France right now I would imagine they are not very good yes we have the birds

şu anda Fransa'da işler çok iyi değil diye düşünürdüm evet

singing in the trees they are completely unaware of what is going on the only the

ağaçlarda şakıyan kuşlar var onlar neler olup bittiğinden tamamen habersizler

only animals on the planet who know about this are s we like your trees mr.

gezegende bunu bilen tek hayvan ağaçlarınızı severiz Bay.

duncan hack Lau where are you watching I think maybe you are also in Vietnam

duncan hack Lau nerede izliyorsun galiba sen de Vietnam'dasın

apparently in Argentina all of the dentists are closed they have closed

görünüşe göre Arjantin'de tüm diş hekimleri kapandı

their offices now I was surprised because I think maybe my dentist the

şimdi muayenehanelerini kapattılar Şaşırdım çünkü belki diş hekimim

dentist here in Much Wenlock I think if he's still open for business and I was

burada Much Wenlock'taki diş hekimi sanırım hala buradaysa iş için açtım ve

so surprised I can't believe it I can't believe my dentist is still operating

o kadar şaşırdım ki buna inanamıyorum dişçimin hala ameliyat yaptığına inanamıyorum

Alan says sexy mmm I think I've pulled everyone I think I've pulled Duong Tran

alan seksi mmm diyor sanırım herkesi çektim sanırım çektim Duong Tran

says hi hello to you again I noticed now that you have become a regular viewer of

sana tekrar merhaba diyor ben artık canlı yayınlarımın düzenli bir izleyicisi haline geldiğinizi fark ettim, çok

my live streams it's nice franceska asks what is the movie twelve Monkeys about

güzel franceska, 12 Maymun filminin ne hakkında olduğunu soruyor,

well it's hard to explain in just a few sentences but it is one of my favorite

sadece birkaç cümleyle açıklamak zor ama en sevdiğim

types of movies which is time travel I love movies about time travel so one of

film türlerinden biri, sevdiğim zaman yolculuğu zamanda yolculukla ilgili filmler bu yüzden

my favorite type of movie is science fiction especially when it involves time

en sevdiğim film türlerinden biri bilim kurgu, özellikle zaman

travel so yes yes so twelve Monkeys is actually related to well it's related to

yolculuğunu içerdiğinde yani evet evet yani on iki Maymun aslında iyi bir şekilde ilişkilidir,

two things it's related to time travel and it's also related to a deadly virus

zaman yolculuğu ile ilgili iki şeyle ilgilidir ve aynı zamanda ölümcül bir virüsle de ilişkilidir.

how strange is that and I watched it the other night a very good movie I am a big

ne kadar garip ve geçen gece izledim çok iyi bir film

fan of Bruce Willis I am I like Bruce Willis very much he's made some good

Bruce Willis'in büyük bir hayranıyım Ben Bruce Willis'i çok seviyorum bazı iyi

films he's also made some terrible films as well Bruce Willis has made some of

filmler yaptı ayrıca bazı korkunç filmler de yaptı Bruce Willis bazılarını yaptı

the worst movies ever has anyone seen the whole nine yards the whole nine

şimdiye kadarki en kötü filmler, dokuz yardanın tamamını izleyen biri olabilir, dokuz

yards might be one of the worst movies ever made and they made a sequel as well

yardanın tamamı şimdiye kadar yapılmış en kötü filmlerden biri olabilir ve bir devam filmi de yaptılar buna

can you believe it do you like do you like the TV show the stranger on Netflix

inanabiliyor musunuz, beğendiniz mi, Netflix'teki yabancının TV şovunu seviyor musunuz?

to be honest with you I haven't seen it many of my friends have told me you must

sana karşı dürüstüm izlemedim birçok arkadaşım bana

see the stranger it is a great TV show it's really good but I haven't seen it

yabancıyı görmen gerektiğini söyledi harika bir tv programı gerçekten çok iyi ama

yet so at the moment I'm catching up with other things I've been watching

henüz izlemedim bu yüzden şu anda başka şeylerle uğraşıyorum

better call Saul because it's one of my favorite TV shows and of course I

Call Saul'u daha iyi izliyorum çünkü en sevdiğim dizilerden biri ve tabii ki

absolutely loved Breaking Bad I'm the one who does the knocking don't you know

Breaking Bad'i kesinlikle sevdim Kapıyı çalan benim, bilmiyor musun hadi

let's cook hello to the live chat nice to see so many people here I don't know

canlı sohbete merhaba pişirelim çok görmek güzel Buradaki insanlar,

what I'm talking about there by the way I went off completely into another world

orada ne hakkında konuştuğumu bilmiyorum, bu arada tamamen başka bir dünyaya gittim

but now I haven't seen the stranger on Netflix a lot of people have recommend

ama şimdi Netflix'teki yabancıyı görmedim, birçok insan

it to me but I haven't seen it who takes care of your lovely garden asks marina

bana bunu tavsiye etti ama ben görmedim o güzelim bahçenle kim ilgileniyor marinaya soruyor

actually it is Steve I don't do any of it

aslında o Steve ben bunların hiçbirini yapmıyorum

I'm too lazy okay I'm too busy that's better that sounds better if I say too

çok tembelim tamam çok meşgulüm bu daha iyi çok tembel dersem kulağa daha iyi geliyor bu kulağa

lazy that sounds awful isn't it so instead I will say I am too busy to

korkunç geliyor değil mi bunun yerine bahçeyle ilgilenemeyecek kadar meşgul olduğumu söyleyeceğim,

do the garden so instead mr. Steve does it Cecilia is oh yes very healthy

bu yüzden onun yerine mr. Steve yapıyor Cecilia oh evet çok sağlıklı

Cecilia is eating an apple at the moment it is good to make sure that you get all

Cecilia şu anda bir elma yiyor, bu çok tuhaf zaman diliminde tüm

of your vitamins and all of your nourishment during this very strange

vitaminlerinizi ve tüm besinlerinizi aldığınızdan emin olmanız iyi bir şey

period of time and it is a strange period of time isn't it a weird time

ve bu tuhaf bir zaman dilimi.

Umberto says do you like gothic movies now when you say gothic I suppose you

Umberto'nun şu an gotik filmleri seviyor musun demesi garip değil mi gotik deyince sanırım

mean dark movies or horror movies with a very dark theme one of my favorite

karanlık filmleri veya çok karanlık temalı korku filmlerini kastediyorsun en sevdiğim

movies and I've never mentioned this before one of my favorite movies is

filmlerden biri ve bundan daha önce hiç bahsetmedim en sevdiğim filmlerden biri filmler

Hellboy I think El boy is a really good movie except for the

Hellboy Bence El boy çok iyi bir film sonuncusu dışında

recent one did you see the recent version of

Hellboy'un son versiyonunu gördünüz mü çok

Hellboy wasn't it awful terrible but I do like the first movie the first

korkunç değil miydi ama ilk filmi beğendim

episode of Hellboy I think it was a good movie mmm I like Ron Perlman as well I

Hellboy'un ilk bölümü bence güzel bir filmdi mmm ben de Ron Perlman'ı seviyorum

think Ron Perlman is a good actor unghh asks where did you get that hat

Ron Perlman'ın iyi bir aktör olduğunu düşünüyorum unghh

that sounds like a song oh where did you get that how where did you get that hat

şarkı gibi ses çıkaran şapkayı nereden aldın oh bunu nereden aldın o şapkayı nereden aldın

I do not like music it is forbidden well you can always hum a little tune in

müziği sevmiyorum yasak peki kafanda her zaman küçük bir melodi mırıldanabilirsin

your head you can make your own songs if they are forbidden you could all you

kendi şarkılarını yapabilirsin eğer yasaklarsa hepsini

could always make some nice songs in your head instead do you like sport

yapabilirsin kafandan her zaman güzel şarkılar yapabilirsin bunun yerine

no I don't I don't follow sport at all

sporu sever misin hayır sevmiyorum sporu takip etmem tüm

hammies era hammies era says your garden costs more than a million pounds no it

hammies dönemi hammies dönemi bahçenizin bir milyon sterlinden fazlaya mal olduğunu söylüyor hayır

does not trust me it doesn't cost more than a million pounds but thank you for

bana güvenmiyor bir milyon sterlinden fazlaya mal olmuyor ama iltifatınız için teşekkür ederim

the compliment what would you do if you could go into the future or into the

geleceğe veya geleceğe gidebilseydiniz ne yapardınız

pest well if I could go into the future I would probably go ahead by maybe two

pekala geleceğe gidebilseydim muhtemelen iki yıl ileri giderdim, bu yüzden sırf sesini sevdiğim için

years so I would go straight to 2022 just because I like the sound of it I

doğrudan 2022'ye giderdim bence

think 2022 sounds good to a thousand and twenty two it sounds like something from

2022 kulağa bin yirmi iki için iyi geliyor kulağa bir şey gibi geliyor

a science fiction movie don't you think so so if I could go forward in time I

bilim kurgu filmi sence de öyle değil mi zamanı ileri alabilseydim

would go forward by two years just so I could say 2022 because I think it sounds

iki yıl ileri giderdim sırf 2022 diyebileyim çünkü kulağa

brilliant I can't wait until 2022 I think 2020 is boring 2022 sounds more

harika geliyor 2022'ye kadar bekleyemem bence 2020 sıkıcı 2022 geliyor daha

interesting the blinding warned the power of the

ilginç körleme uyardı

light hello to you I love your name by the way it's very very intriguing

ışığın gücü sana merhaba ismini seviyorum bu arada çok çok ilgi çekici

roecastle every time I see and watch mr. Duncan I think I am in mind your

roecastle ne zaman görsem ve izlesem mr. Duncan, sanırım senin dilini hatırlıyorum

language oh yes well that was a television show

oh evet, bu

that used to exist here in the UK in the 1970s so there was there was a very

1970'lerde Birleşik Krallık'ta var olan bir televizyon programıydı, bu yüzden

funny TV show in the 1970s called mind your language and it involved a lot of

1970'lerde çok komik bir TV programı vardı ve dilinin farkına var ve çok şey içeriyordu. adlı

foreign students who were learning English from an English teacher called

bir İngilizce öğretmeninden İngilizce öğrenen yabancı öğrencilerin yüzdesi

mr. Brown I do like mind your language yes have you ever been to an Arab

. Kahverengi Dilini seviyorum evet hiç bir Arap ülkesine gittin mi

country I've never been to any Arab countries to be honest I've always

Dürüst olmak gerekirse hiç Arap ülkesine gitmedim Hep

wanted to go to Morocco I've always been strangely fascinated

Fas'a gitmek istemişimdir Hep

like Morocco I don't know why hello as a little bird there was a little bird

Fas gibi garip bir şekilde büyülenmişimdir neden merhaba küçük bir kuş olarak başımın üstünde küçük bir kuş

above my head saying hello do you like pets

merhaba diyordu evcil

I do like pets I am a big lover of animals although to be honest with you I

hayvanları sever misin ben

don't have my own pet I don't own an animal but I have all of the lovely

hayvanları severim bir hayvanım var ama etrafımda tüm güzel

wildlife around me I have the birds can you hear the birds do you speak any

yaban hayatı var kuşlarım var kuşları duyabiliyor musunuz

other languages well it's taken me many years to get English right to be honest

başka dilleri iyi konuşuyor musunuz dürüst olmak gerekirse İngilizceyi doğru öğrenmem uzun yıllarımı aldı

I hope to be in Morocco mr. Duncan akinator I hope to be in Morocco

Fas'ta olmayı umuyorum bayım. Duncan akinator Fas'ta olmayı umuyorum

I think Morocco is a very interesting country I would like to go there one day

Fas'ın çok ilginç bir ülke olduğunu düşünüyorum Bir gün oraya gitmek isterim

I believe the food is very nice yes I would like to sample some Moroccan food

Yemeklerin çok güzel olduğuna inanıyorum evet Fas yemeklerinden tatmak isterim

hello Duncan you are in a wonderful place thank you very much

merhaba Duncan harika bir yerdesin teşekkür ederim çok

when I've come outside to get some fresh air because I'm very lucky because I

temiz hava almak için dışarı çıktığımda çok şanslıyım çünkü

live in the countryside so because I live away from other people it means I

kırsalda yaşıyorum bu yüzden diğer insanlardan uzakta yaşadığım için

can come outside without worrying too much also it gives it gives me a very

çok fazla endişelenmeden dışarı çıkabiliyorum anlamına geliyor ayrıca bu bana bir hava veriyor

good chance to talk to you as well so don't forget we are all doing the same

seninle de konuşmak için çok iyi bir fırsat bu yüzden unutma hepimiz aynı

thing I'm doing it you're doing it everyone is doing it you are not alone

şeyi yapıyoruz ben yapıyorum sen yapıyorsun herkes yapıyor yalnız değilsin diye soruyor

Abdullah asks are you British yes I'm British I'm in England I'm in

abdullah ingiliz misin evet ben ingilizim ben İngiltere'deyim,

England I'm English I'm talking to you now from the birthplace of the English

İngiltere'deyim, İngiliz'im, şimdi size İngiliz

language Leonid hello Leonid how is the UK it isn't too

dilinin doğum yerinden konuşuyorum Leonid merhaba Leonid, Birleşik Krallık nasıl o kadar da kötü değil,

bad some people are panicking some people

bazı insanlar paniğe kapılıyor, bazı insanlar

are getting very worried I'm getting worried because I have only

çok endişeleniyor Endişeleniyorum çünkü sadece

three pieces of toilet paper left so I am now down to my last three pieces of

üç parça tuvalet kağıdım kaldı, bu yüzden şimdi son üç

toilet paper what am I going to do three days of toilet paper left just three

tuvalet kağıdım kaldı üç gün tuvalet kağıdım kaldı sadece üç parça

more and then I don't know I will have to improvise I will have to improvise I

daha sonra ne yapacağımı bilmiyorum Doğaçlama yapmak zorunda kalacağım Doğaçlama yapmak zorunda kalacağım

think so can you describe your garden well it's green it has lots of trees and

Sanırım bahçenizi iyi tanımlayabilir misiniz, bahçeniz yeşil, bir sürü ağaç ve

bushes and quite a few plants growing at the moment so yes

çalı var ve şu anda büyüyen epeyce bitki var, bu yüzden evet

the garden is looking rather nice because spring has arrived in the UK

bahçe oldukça güzel görünüyor çünkü bahar geldi Birleşik Krallık

Anakin Anna Anna akinator hello akinator what does the word hoax mean if you have

Anakin Anna Anna akinator merhaba akinator aldatmaca kelimesi ne anlama gelir, eğer

a hoax it means someone says something that isn't real so you might you might

bir aldatmacanız varsa, bu birisinin gerçek olmayan bir şey söylediği anlamına gelir, bu nedenle

lead people to believe that something is real when in fact in reality it isn't so

insanları bir şeyin gerçek olduğuna inandırabilirsiniz, oysa gerçekte öyle değildir' t yani evet merak uyandırıcı ilgi çekici

yes that is the meaning of that word intriguing intriguing intriguing yes the

kelimesinin anlamı bu

word intriguing means something that is interesting or it draws your attention

you are you are intrigued you want to know more maybe you see my face on the

computer and you are thinking who is that strange man I am intrigued by that

o garip adam ilgimi çekiyor o

person I am very intrigued I want to watch more of this person because he is

kişi ilgimi çekiyor çok ilgimi çekiyor bu kişiyi daha çok izlemek istiyorum çünkü

very intriguing so yes intrigue if something is

intriguing it means it is something that gets your attention something that makes

o

you very curious about something you are intrigued by it there are many

çok merak uyandırıcı ilginizi çekecek bir şey var

types of plants in my garden to be honest I am NOT an expert on plants and

bahçemde dürüst olmak gerekirse pek çok bitki türü var ben bitkiler ve ağaçlar konusunda uzman değilim

trees I just like to look at them but to be honest with you I can't really name

sadece onlara bakmayı seviyorum ama size karşı dürüst olmak gerekirse onlara gerçekten isim veremem

them because I don't really know much about trees and plants I am NOT an

çünkü bilmiyorum ağaçlar ve bitkiler hakkında gerçekten çok şey biliyorum ben bir

ornithologist or a horticulturalist

ornitolog veya bahçecilik uzmanı değilim manipüle ederseniz manipüle edin manipüle edin

manipulate if you manipulate manipulate that's an interesting word yes we often

bu ilginç bir kelime

use that as a verb to change something you manipulate something maybe you

change the appearance or the shape of something you manipulate manipulate - I

sen manipüle et manipüle et -

like that one sometimes I get a slight pain in my neck I have to manipulate my

bunu sevdim bazen boynumda hafif bir ağrı oluyor

neck to make it feel better like that you see manipulate control I

daha iyi hissettirmek için boynumu manipüle etmem gerekiyor manipüle kontrolünü görüyorsun

suppose you could also use the word control as a synonym of manipulate

sanırım manipüle kelimesinin eşanlamlısı olarak kontrol kelimesini de kullanabilirsin

Tristan hello Tristan have you been to Thailand I've never been to Thailand

Tristan merhaba Tristan Tayland'da bulundun mu Tayland'a hiç gitmedim

never ever ever in my life I've never been to Thailand I believe it is a very

hayatımda asla Tayland'a hiç gitmedim Çok

nice place friendly people and delicious tasty gorgeous food what did you think I

güzel bir yer olduğuna inanıyorum dost canlısı insanlar ve lezzetli lezzetli muhteşem yemekler ne diyeceğimi sanıyordun

was going to say I love your voice mr. Duncan I have learned many things from

sesinizi seviyorum bayım Duncan senden çok şey öğrendim

you thank you very much for that I am

çok teşekkür ederim bunun için

learning I am learning English day by day four from Duncan thank you very much

öğreniyorum Duncan'dan gün be gün İngilizce öğreniyorum çok teşekkür ederim

thank you Mohammed Oh Wayne thank you very much see quaniee

Muhammed Oh Wayne çok teşekkür ederim bak quaniee

says you are gorgeous aren't you I'm not sure about

harika olduğunu söylüyor değil mi

not according to my mother when I was born apparently the doctor slapped my

Anneme göre değil mi emin değilim ben doğduğumda doktor yüzüme tokat atmış

face because he thought it was my bottom

popom sanmış

hello to Anne funk the tree behind you looks so funny without any leaves would

Anne funk'a merhaba arkandaki ağaç yapraksız çok komik görünüyor

you like to see the tree that is behind me there it is it is actually I think

o ağacı görmek istermisin arkamda işte orada aslında bence

this tree looks rather scary it looks like a tree from a horror movie or

bu ağaç oldukça korkutucu görünüyor korku filmlerinden bir ağaca benziyor ya da

something like that however this is actually an apple tree so this is the

onun gibi bir şey ama bu aslında bir elma ağacı yani bu

apple tree in my garden sadly this apple tree is not very well at the moment

benim bahçemdeki elma ağacı ne yazık ki bu elma ağacı ne yazık ki şu anda pek iyi değil

unfortunately and the reason why there are no leaves is because it's just

ve hiç yaprak olmamasının nedeni,

coming towards the end of winter so during the winter months many trees in

kışın sonlarına doğru gelmesidir, bu nedenle kış aylarında

the UK have no leaves because they all fall off in autumn so that is it you see

Birleşik Krallık'taki birçok ağacın yaprağı yoktur çünkü hepsi sonbaharda düşer, bu yüzden siz öyle misiniz?

during the autumn months all of the trees fall or all of the leaves fall

sonbahar aylarında tüm ağaçların düştüğünü veya ağaçlardan tüm yaprakların düştüğünü görün

from the trees that is what happens and at the moment something else is

ve şu anda başka bir şey oluyor,

happening the birds are all preparing to build their nests because now it is the

kuşların hepsi yuvalarını yapmaya hazırlanıyor çünkü artık

mating season the mating season for the birds they are all flying around trying

çiftleşme mevsimi, çiftleşme mevsimi. kuşların hepsi etrafta uçup

to attract each other hello hello aren't you nice yes you are do you have any

birbirlerini çekmeye çalışıyor merhaba merhaba hoş değil misin evet hoşsun herhangi bir

interests well I like human watching I am very keen on human watching oh me too

ilgin var mı insan izlemeyi severim insan izlemeyi çok severim ah ben de

I like watching people as well Oh would you like to build a nest with me okay

insanları izlemeyi severim oh benimle bir yuva kurmak ister misin tamam

then let's fly off together and have some fun what time is it mr. Duncan what

o zaman birlikte uçup biraz eğlenelim saat kaç bayım Duncan

time is it now it is 20 minutes past two o'clock on a

şu anda saat kaç Pazartesi günü saat ikiyi 20 geçiyor

Monday it's Monday everyone normally people

Pazartesi, herkes normalde insanlar

would be going to work today however many people are not going to

bugün işe gidecekti ancak birçok insan

work because they are staying at home and many people have no choice they have

evde kaldığı için işe gitmeyecek ve birçok insanın başka seçeneği yok. saat ikiyi

to stay at home at the moment it is 20 minutes past two o'clock I will show you

20 geçiyor şu anda evde kalmam gerekiyor

my watch just to prove that it is live

sırf canlı olduğunu kanıtlamak için sana saatimi göstereceğim,

so now you know it is 20 past 2:00 on a Monday afternoon it is what is it the

böylece pazartesi öğleden sonra saat 2:00'yi 20 geçe olduğunu biliyorsun.

23rd of March the 23rd of March akinator what is the meaning of commemoration

23 Mart 23 Mart akinator anmanın anlamı nedir

well a commemoration is a point of time where you remember something that

peki anma

happened on that day or at that time so you have a commemoration you remember

o gün ya da o sırada olan bir şeyi hatırladığınız bir an noktasıdır yani bir anma töreniniz olur

something that happened in the past so my maybe well quite often we have

geçmişte olan bir şeyi hatırlarsınız yani belki

commemorations to remember maybe a tragic event or maybe something bad

trajik bir olayı ya da belki kötü bir şeyi hatırlamak için anma törenleri yaparız, bu

commemoration it is a form of remembrance it is a form of remembrance

bir hatırlama şeklidir, bir hatırlama şeklidir, tarihte aynı gün olan

it is how you remember something that happened on the same day in history so

bir şeyi nasıl hatırladığınızdır, bu yüzden

maybe you will commemorate the end of the Second World War

belki anarsınız İkinci Dünya Savaşı'nın sonu

maybe you will commemorate the attacks on the World Trade Center

belki Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldırıları anacaksınız anıyorsunuz anıyorsunuz

you commemorate you remember you have a memorial you remember something that

bir anıtınız olduğunu hatırlıyorsunuz

happened in the past normally we will do this on the same day that the thing

geçmişte olan bir şeyi hatırlıyorsunuz normalde bunu geçmişte olan şeyle aynı gün yapacağız

happened in the past tau Dinh says I often watch your lessons it helps me a

tau Dinh, derslerinizi sık sık izlediğimi söylüyor, bunun bana çok yardımı oluyor

lot Thank You mr. Duncan you are welcome I

Teşekkürler bay. Duncan, rica ederim,

am very pleased to be here and I will try to be here is often as I can with my

burada olmaktan çok memnunum ve canlı İngilizce derslerimde elimden geldiğince sık burada olmaya çalışacağım, bu yüzden

live English lessons so this is now I think this is the sixth day so for the

bugün sanırım bu altıncı gün, bu yüzden

past six days I have been doing live streams a ceremony of celebration

son altı gündür canlı yapıyorum akışlar bir kutlama töreni

maybe maybe so a commemoration can sometimes be a remembrance of something

belki belki bu yüzden bir anma bazen olan kötü bir şeyin hatırası olabilir

bad happening so not always a good thing not always good hello to inertia how do

yani her zaman iyi bir şey değil her zaman iyi değil atalete merhaba

you pronounce sheep and ship I will get very close to the microphone so you can

koyun ve gemiyi nasıl telaffuz edersiniz mikrofona çok yaklaşacağım böylece

hear me sheep sheep sheep ship ship ship ship ship ship ship ship so you can hear

duyabilirsiniz ben koyun koyun koyun gemi gemi gemi gemi gemi gemi gemi gemi gemi

the difference in the sound I was thinking yesterday I was thinking that

sesteki farkı duyabilesin diye dün düşünüyordum da

there must be many ways of keeping yourself fit and healthy and there is

kendini formda ve sağlıklı tutmanın birçok yolu olmalı diye düşünüyordum ve

one thing that I remember that used to occur many years ago here in England and

hatırladığım bir şey var ki kullanılmış yıllar önce burada, İngiltere'de ve Birleşik Krallık'ta meydana gelmek

in the UK and it is a sport that no one does anymore do you know the sport have

ve artık kimsenin yapmadığı bir spordur, sporu biliyor musunuz, hiç

you ever heard of welly wagging have you ever heard of weddy wagging do you know

sallama duydunuz mu, düğün sallamayı hiç duydunuz mu,

what welly wagging is it is a sport that used to be very popular here in the UK

sallamanın ne olduğunu biliyor musunuz?

in the 1970s and also the 1980s welly wagging but what is it how do you Whang

1970'lerde ve ayrıca 1980'lerde Birleşik Krallık'ta çok popüler olan bir spor, kuyu sallama ama bu nedir, nasıl

a welly well I will show you excuse me

bir kuyu sallarsınız, size göstereceğim, kusura bakmayın,

I just happen to have a welly here so a Wellington this is a Wellington boot

burada bir kuyum var, bu yüzden bir Wellington bu Bunlar bir Wellington çizmesidir,

these are types of footwear that people wear when it's wet or when there are

bunlar insanların hava ıslakken veya

lots of puddles or mud so this is a Wellington boot it is a Wellington we

çok fazla su birikintisi veya çamur olduğunda giydiği ayakkabı türleridir, bu nedenle bu bir Wellington çizmesidir, bir Wellington'dur, buna

call it a welly so in British English quite often we will call this a well II

bir welly deriz, bu nedenle İngiliz İngilizcesinde oldukça sık olarak buna bir deriz. well II

or Wellington boot however when I was growing up there were many competitions

veya Wellington boot ancak ben büyürken yaşadığım bölgede yapılacak birçok yarışma vardı

that would take place around the area in which I lived and what you do is you

ve yaptığınız şey

take the welly and you throw it you throw it as far as you can so now I am

kuyuyu alıp fırlatmak, atabildiğiniz kadar uzağa atmak, yani şimdi ben

going to have a go I'm going to try and revive the age-old art of welly wagging

bir deneyeceğim Asırlık sallama sanatını canlandırmaya çalışacağım,

wagging so there it is I am now going to Whang this welly welly wagging it means

işte şimdi bu sallamayı sallayacağım, bu Welly'yi fırlatmak anlamına geliyor,

welly throwing you throw the Wellington boot as far as you can so I'm going to

Wellington botunu olabildiğince uzağa fırlat can öyleyse

try it now to see how good I am at it I haven't done it for many years but it is

şimdi ne kadar iyi olduğumu görmek için deneyeceğim uzun yıllardır yapmadım ama

a very good way to stay healthy you throw a Wellington boot it's true it

sağlıklı kalmanın çok iyi bir yolu bir Wellington botu atıyorsun, eskiden var olduğu doğru

used to exist but not many people play it anymore I wonder why so here we go I

ama değil artık birçok kişi oynuyor neden merak ediyorum işte başlıyoruz

will count to three and then I will try to Wang this welly as far as I can shall

üçe kadar sayacağım ve sonra elimden geldiğince Wang'ı bu kuyuya çekmeye çalışacağım tamam deneyelim

we try okay make sure I'm still on the camera can you still see me okay I'm

hala kamerada olduğumdan emin olun beni hala görebiliyor musunuz tamam

gonna I'm gonna throw the welly and I want to see how far I can make it go

Kuyuyu fırlatacağım ve cılız küçük kızım gibi kolumla ne kadar ileri gidebileceğimi görmek istiyorum

with my puny little girl like arm

okay one two three throw that welly that was rubbish that

tamam bir iki üç o kuyuyu at bu saçmalıktı

was absolutely rubbish I feel so ashamed

kesinlikle saçmalıktı Çok utandım

I'm sorry I've let you all down I feel embarrassed ashamed I feel like a

ben' Üzgünüm hepinizi hayal kırıklığına uğrattım Utandım Utandım Başarısız gibi hissediyorum

failure because I couldn't throw I couldn't

çünkü atamadım

throw the Wellington boot very far by the way that Wellington boot is mr.

Wellington çizmesini çok uzağa fırlatamadım, bu arada Wellington çizmesi bay.

Steeves it's not mine I think tomorrow Steve will be looking for his Wellington

Steeves o benim değil Sanırım yarın Steve Wellington çizmesini arıyor olacak

boot he will be saying Duncan where is my Wellington boot

Duncan diyecek ki Wellington çizmem nerede Duncan Ateş

I can't firing it hello to Lewis oh hello Luis Mendez watching in France

edemem Lewis'e merhaba oh merhaba Luis Mendez Fransa'da izliyor

a big bonjour to you nice to see you here today I hope you are feeling well I

sana büyük bir bonjour seni görmek güzel bugün burada umarım kendini iyi hissediyorsundur

know things at the moment are not great things around the world are a little

biliyorum şu anda işler pek iyi değil dünyadaki şeyler biraz

strange you may have noticed that things are not the same as they normally are

tuhaf fark etmişsindir ki her şey normalde olduğu gibi değil

bloody hell where is where is my boot thank you

kahrolası cehennem nerede botum nerede teşekkürler

frozen crow I like your name by the way because we get a lot of crows around

donmuş karga Bu arada adınızı beğendim çünkü buralarda çok karga var

here and they normally make a lot of noise so hello to you so where is my

ve normalde çok ses çıkarırlar bu yüzden size merhaba,

bloody boot I think mr. Steve will be saying that to me tomorrow I think he

kanlı çizmem nerede sanırım bay. Steve yarın bana bunu söyleyecek, bence

will be getting very annoyed because he can't find he's Wellington boot

çok sinirlenecek çünkü kendisinin Wellington botu olduğunu bulamıyor

hello mr. Duncan I am a beginner in English well you have come to the right

merhaba bayım. Duncan ben İngilizcede acemiyim, doğru

place I am a beginner in English can you give me some

yere geldiniz İngilizcede acemiyim bana biraz tavsiye verebilir misiniz

some advice well I can always give advice about how to learn English one of

İngilizceyi nasıl öğreneceğim konusunda her zaman tavsiye verebilirim en

the big things is to make English part of your life try to do it every day

büyük şeylerden biri İngilizceyi İngilizcenin bir parçası yapmaktır. hayatın her gün yapmaya çalış dinle

listen read try to remember new words start off with simple words start off

oku hatırlamaya çalış yeni kelimeler basit kelimelerle başla

with easy words short words so I always say that you should learn a new language

kolay kelimelerle başla kısa kelimeler o yüzden her zaman derim ki yeni bir dili

as if you are a child it's true so the best way to learn anything new is like a

çocukmuşsun gibi öğrenmen doğru bu doğru yani en iyi yol yeni bir şey öğrenmek

child imagine that you are a child learning something for the first time so

çocuk gibidir hayal edin bir şeyi ilk kez öğrenen bir çocuksunuz yani

you learn in exactly the same way and you should never feel embarrassed by

tamamen aynı şekilde öğreniyorsunuz ve bundan asla utanmamalısınız

that never feel ashamed to learn like a child because that is the best way to

asla bir çocuk gibi öğrenmekten utanmayın çünkü en iyi yol budur

learn anything can you mention me in your video says Kayla

herhangi bir şey öğrenmek için videonda benden bahseder misin Kayla

hello Kayla nice to see you here I can see your face although I think it's not

merhaba Kayla seni burada görmek güzel diyor yüzünü görebiliyorum gerçi sen değilsin sanırım

you I'm not sure it might be you might be a cartoon for all I know you need you

çizgi film olabilirsin emin değilim sana ihtiyacın olduğunu bildiğim her şey için

need mr. Steve to Wang the other welly to see who will win I'm not doing that I

bay lazım Steve diğer Welly Wang'a kimin kazanacağını görmek için yapmıyorum ki bunu

know that mr. Steve will win that's unfair I'm not doing that I'm not going

biliyorum Bay. Steve kazanacak bu haksızlık Bunu yapmıyorum

to compete against Steve he's much stronger than I am

Steve'e karşı rekabet etmeyeceğim o benden çok daha güçlü bu

that would be unfair I mean look at look at my little little girlie arm mr. Steve

haksızlık olur demek istediğim şuna bakın küçük kız gibi koluma bakın Bay. Steve kesinlikle

would win no doubt about it

kazanırdı,

li'l asks why do you throw the boot the usual thing to throw is stones well the

li'l neden botu atıyorsun diye sorar, atmak için olağan şey taşlardır, peki

thing I was showing you earlier is a special sport a sport that we used to

sana daha önce gösterdiğim şey özel bir spor,

play here in the UK many years ago called

yıllar önce burada Birleşik Krallık'ta oynadığımız bir spor

welly wangi welly wanking hello Christina hi Christina nice to see you

welly wangi welly wanking merhaba Christina merhaba Christina bugün seni burada görmek güzel

here today well I'm in the garden getting some sunlight

bahçedeyim yüzüme biraz güneş ışığı alıyorum vücuduma

on my face getting some vitamin D into my body the word Wang means throw yes if

biraz D vitamini alıyorum Wang kelimesi evet atmak anlamına gelir eğer

you Wang something or throw it yes it is something you are doing you are throwing

bir şey Wang ya da onu atarsan evet o yaptığın bir şey bir şeyi fırlatıyorsun bir şeye vuruyorsun

something you are banging something Chuck oh yes you can also say Chuck you

Chuck oh evet ayrıca Chuck bir şeyi kontrol ediyorsun diyebilirsin

are checking something so if you check something it means you are throwing it

yani bir şeyi kontrol edersen bu onu

quite often we will use the word Chuck in British English so you chuck

oldukça sık fırlattığın anlamına gelir İngiliz İngilizcesinde Chuck kelimesini kullanacağız yani sen kıkırdıyorsun

something you throw something do one is here nice to see you as well Angelina is

birşeyler at birşeyler yap biri burada seni görmek güzel Angelina da

here as well nice to see so many people saying hello on the live chat mr. Duncan

burada canlı sohbette bu kadar çok insanın merhaba dediğini görmek güzel bayım. Duncan,

do you like Manchester United or Liverpool

Manchester United veya Liverpool'u seviyor musun?

I don't follow football there seems to be a lot of people who seem to think I

Futbolu takip etmiyorum, pek çok insan benim

am a football fan maybe it's because of my red hat so perhaps people think

bir futbol fanatiği olduğumu düşünüyor gibi görünüyor, belki de bunun nedeni kırmızı şapkamdır, bu yüzden belki insanlar

perhaps I am a Liverpool supporter or a Manchester United supporter but I don't

benim bir Liverpool taraftarı veya bir taraftarı olduğumu düşünüyorlardır. Manchester United taraftarı ama

really follow football to be honest I don't follow football very much at all

dürüst olmak gerekirse futbolu pek takip etmiyorum, futbolu pek takip etmiyorum

mr. Duncan knee hello knee gaah nice to see you here Minato

bayım. Duncan diz merhaba diz gaah seni burada görmek güzel Minato

hello to Minato I love your accent yes it is British I'm a British person

Minato'ya merhaba aksanını seviyorum evet bu İngiliz ben bir İngiliz'im ben İngiliz'im

I'm English I live in England and this is the sound that I make it comes out of

İngiltere'de yaşıyorum ve bu benim ağzımdan çıkan ses

my mouth why are you so funny mr. Duncan I don't know maybe my mother guess I

neden bu kadar komiksiniz bayım Duncan bilmiyorum belki annem sanırım

blame my mother I think she must have dropped me on my head when I was a baby

annemi suçluyorum sanırım ben bebekken beni kafa üstü düşürmüş olmalı

I think that might be the reason thank you for being here for so many years you

bence sebebi bu olabilir bunca yıldır burada olduğun için teşekkür ederim

are welcome Sal say you are welcome I have been doing this on YouTube

hoşgeldin Sal söyle Rica ederim, bunu YouTube'da

or over football nearly 14 years so I started doing my youtube videos way back

veya yaklaşık 14 yıldır futbol üzerinden yapıyorum, bu yüzden YouTube videolarımı yapmaya

in 2006 when YouTube was just a little baby thanks to YouTube we can see you

2006'da, YouTube daha küçükken başladım, YouTube sayesinde YouTube sayesinde sizi

again thank you mr yes it's great I love technology so much I really do love

tekrar görebiliriz, teşekkür ederim bay evet, bu harika, seviyorum teknolojiyi o kadar çok seviyorum ki

technology I am crazy about technology I love it so I am a big fan of computers

teknolojiyi gerçekten seviyorum teknolojiye deli oluyorum onu ​​seviyorum bu yüzden bilgisayarların büyük bir hayranıyım

cameras electrical devices mobile phones the thing that I'm talking to you now on

kameralar elektrikli cihazlar cep telefonları şu an size bahsettiğim şey

is my little mobile phone manila says you like eating chocolate yes it's true

benim küçük cep telefonum manila yemek yemeyi sevdiğinizi söylüyor çikolata evet doğru

you are right I do have a very sweet tooth what do you

haklısın benim çok tatlıya düşkünlüğüm var

know about Ramadan mr. Duncan well I know that it is a festival followed by

ramazan bey hakkında ne biliyorsunuz? Duncan bunun İslam inancına mensup insanların takip ettiği bir festival olduğunu biliyorum

people who are in the or with the Islamic faith yes I know about that so

evet bunu biliyorum bu yüzden evet

yes I believe it is happening soon I love the way you are thank you very much

yakında gerçekleşeceğine inanıyorum Bu halinizi seviyorum çok teşekkür ederim bunun için çok naziksiniz

for that that's very kind of you what a beautiful weather behind you mr.

arkanda ne güzel hava var bey

Duncan in Poland it is very similar but it is windy we have had a lot of wind

Duncan Polonya'da çok benzer ama rüzgarlı

here in the UK over the past few days it's been very windy however today the

son birkaç gündür burada Birleşik Krallık'ta çok rüzgar aldık ama bugün

weather is quite nice so that's the reason why I'm outside enjoying some of

hava oldukça güzel bu yüzden dışarıda biraz eğleniyorum

the lovely weather I will give you another view so here is the view from

güzel hava size başka bir manzara sunacağım bu yüzden işte telefonumun önünden manzara bu yüzden işte şu

the front of my phone so there it is so that is the weather at the moment here

anda Birleşik Krallık'ta hava böyle,

in the UK you can see that there is a lot of blossom on the trees and also

ağaçlarda çok fazla çiçek olduğunu görebilirsiniz ve ayrıca

you can see the green grass and the blue sky you might even be able to see some

yeşil çimleri ve mavi gökyüzünü görebilirsin hatta

of the birds flying so yes it is a very nice day today I must be honest with you

bazı kuşların uçtuğunu bile görebilirsin bu yüzden evet bugün çok güzel bir gün sana karşı dürüst olmalıyım gerçekten

I am really enjoying the weather and I'm enjoying sharing my time with you

havanın tadını çıkarıyorum ve paylaşmaktan zevk alıyorum seninle geçirdiğim zaman

because I am also in isolation everyone is so many people here in the

çünkü ben de tecrit altındayım burada Birleşik Krallık'ta pek çok insan şu

UK are now in isolation they are all isolated I will show you the aspect of

anda tecrit altında hepsi tecrit edilmiş durumda Size bahçemin bir yönünü göstereceğim

my garden just a moment I will I will do something here that is very unusual

bir dakika burada çok sıra dışı bir şey yapacağım

so please just wait a moment please bear with me don't go away

bu yüzden lütfen bir dakika bekleyin lütfen benimle birlikte gitmeyin

ah look at that very nice here is a little bit of cherry blossom look at

ah şuna bakın çok güzel burada biraz kiraz çiçeği var

that there is some lovely cherry blossom coming out now on the trees I'm not sure

bakın şu anda ağaçlarda çok güzel kiraz çiçekleri çıkıyor emin değilim

if my camera will focus on that but you can see there is some lovely delicate

kameram buna odaklanacak ama orada bazı güzel narin

cherry blossom and I have taken a little bit of the tree to show you isn't that

kiraz çiçeklerini görebilirsiniz ve size o kadar da güzel olmadığını göstermek için ağacın birazını aldım

lovely I really love this time of year I like

Yılın bu zamanını gerçekten seviyorum

this time of year very much because all of the blossom is coming out and if

Yılın bu zamanını çok seviyorum çünkü çiçeğin tamamı çıkıyor ve

there's one thing I love it's the color of nature and also the sounds of nature

sevdiğim bir şey varsa o da doğanın rengi ve aynı zamanda doğanın sesleri

as well and this particular flower is also the color that I like the most so I

ve bu özel çiçek aynı zamanda en sevdiğim renk bu yüzden

do like the color purple I like the color purple very much so there you can

sevdiğim mor rengi seviyorum rengi çok mor yani orada bahçemde

see some lovely cherry blossom that is growing in my garden there's no nice

büyüyen güzel kiraz çiçeklerini görebilirsiniz hoş değil

very nice hmm it doesn't smell of anything I thought

çok güzel hmm hiçbir şey kokmuyor

it would have a smell but it doesn't I will put that I'll put that in my pocket

kokusu olur sanmıştım ama yok öyle koyacağım ben Bunu

with my toilet paper could you please climb over the fence

tuvalet kağıdımla birlikte cebime koyacağım, lütfen çitin üzerinden tırmanır mısınız,

really that you want to climb over the fence mr. Duncan well I suppose I could

gerçekten çitin üzerinden tırmanmak istiyorsunuz bay. Duncan, sanırım

try I'm not very fit as I said earlier but I suppose I could try and climb over

deneyebilirim Daha önce söylediğim gibi pek formda değilim ama sanırım çitin üzerinden atlamayı deneyebilirim hadi bakalım

the fence let's see shall we hello rig rigger UK

merhaba teçhizat İngiltere

hello rigger UK we're in the UK are you I'm very keen to find out where you are

merhaba teçhizat İngiltere Birleşik Krallık'tayız siz ben nerede olduğunu öğrenmek için çok istekliyim

yes I have been here now for one hour and eight minutes and it is Monday

evet şimdi bir saat sekiz dakikadır buradayım ve bugün pazartesi

afternoon my name is Duncan I teach English on YouTube but today I'm

öğleden sonra benim adım Duncan YouTube'da İngilizce öğretiyorum ama bugün herkesle

spending time with everyone so if you want to spend a

vakit geçiriyorum bu yüzden biraz vakit geçirmek istersen

little bit of time watching my video you are more than welcome to do so so I hope

videomu izlemek için biraz zaman ayırabilirsiniz, bu yüzden umarım

you are enjoying this different live stream intent

bu farklı canlı yayından keyif alıyorsunuzdur niyet merhaba niyet

hello intent gesture Lincolnshire another nice part of the world

jesti Lincolnshire dünyanın bir başka güzel bölgesi

Lincolnshire is a beautiful place very scenic very scenic you are very blessed

Lincolnshire güzel bir yer çok manzaralı çok manzaralı siz çok şanslısınız

to live in a place like that Thank You Han you are very kind I do realize that

böyle bir yerde yaşıyorum Teşekkür ederim Han çok naziksin Farkındayım ki

I am lucky to live here there is never a day never a day where I don't wake up in

burada yaşadığım için şanslıyım sabahları uyanmadığım

the morning and think how lucky I am to open my curtains and look at this it's

ve telefonumu açabildiğim için ne kadar şanslı olduğumu düşünmediğim bir gün asla yok. perdeler ve bak bu

great I I feel very lucky and that's the reason why I want to be here now sharing

harika Kendimi çok şanslı hissediyorum ve bu yüzden şimdi burada olmak istiyorum ve

it with you as well hello from Catalonia hello to you what is the situation where

bunu sizinle paylaşmak istiyorum Katalonya'dan merhaba size merhaba durumunuz nedir

you are what is happening in your country please mr. Duncan can you remind

ülkenizde neler oluyor lütfen bayım. Duncan,

people to subscribe to your channel it is almost or it is getting towards 1

insanlara kanalınıza abone olmalarını hatırlatabilir misiniz, neredeyse ya da 1

million subscribers well it it's it's moving very slowly but yes if you want

milyon aboneye doğru gidiyor, çok yavaş ilerliyor ama evet, eğer

to give me a thumbs up so give me a lovely like and say how much you are

bana bir başparmak vermek istiyorsanız, bu yüzden bana hoş bir like atın ve ne kadar sevdiğinizi söyleyin. Pazartesi öğleden sonra

enjoying this livestream something different on a Monday afternoon

bu canlı yayından farklı bir şekilde keyif alıyor

dwande says I must go to sleep now because it is very late I would imagine

dwande şimdi uyumam gerektiğini söylüyor çünkü çok geç

that in Vietnam it must be late at the moment yes Cristina says I wish I was

there with you well you almost are you are almost here with me almost you can

neredeyse burada benimlesin neredeyse beni görebiliyorsun beni duyabiliyorsun

see me you can hear me

you can hear nature so it's almost as if we are together almost not quite but

doğayı duyabiliyorsun yani neredeyse sanki birlikteyiz neredeyse tam olarak değil ama

very close mr. Duncan is one of those people you would be pleased to have in

çok yakın bayım. Duncan, hayatınızda bulunmasından memnuniyet duyacağınız insanlardan biri,

your life he is funny nice and kind thank you very much that's very kind of

komik, hoş ve kibar, çok teşekkür ederim, bu çok naziksiniz,

you thank you for all those funny and interesting videos and moments thank you

tüm bu komik ve ilginç videolar ve anlar için teşekkür ederim, kürek kalesine çok teşekkür ederim, çok

very much to row castle very kind of you to say so

naziksiniz.

I'm not looking for compliments I'm not here to get your compliments

iltifat aramıyorum iltifatlarını almak için burada değilim

I'm here just to keep you company and of course you are keeping me company so

sadece sana arkadaşlık etmek için buradayım ve tabii ki sen bana arkadaşlık ediyorsun bu yüzden

don't don't forget we are doing the same thing

unutma bizim yaptığımızı aynı şey

I am also isolated here in the countryside and you are quite possibly

ben de burada kırsal kesimde izole durumdayım ve muhtemelen siz de

isolated where you are as well so yes we are in the same situation but don't

bulunduğunuz yerde izole edilmiş durumdasınız bu yüzden evet aynı durumdayız ama

forget you are not alone definitely not ace

unutmayın yalnız değilsiniz kesinlikle ace

hello ace watching in Birmingham is that Birmingham the UK because I know

merhaba ace Birmingham'da izlemek Birmingham'dır Birleşik Krallık çünkü

Birmingham very well I know Birmingham very well I've got quite a few friends

Birmingham'ı çok iyi tanıyorum Birmingham'ı çok iyi tanıyorum Birmingham'da yaşayan epeyce arkadaşım var Selly

who live in Birmingham Selly Oak I know Selly Oak very well also

Oak Selly Oak'ı da çok iyi tanıyorum Hansworth'ta başka yerlerde Lea Green'in

hansworth I have some friends who live in hansworth

yaşadığı hansworth'ta yaşayan bazı arkadaşlarım var

where else also near boards Lea Green do you know Botley green I have friends

biliyorsun Botley green

there as well I live in hansworth hello ace in hansworth

Orada da arkadaşlarım var hansworth'ta yaşıyorum merhaba ace hansworth'ta

and I know Handsworth there is a lovely shop in hansworth I don't know if it's

ve Handsworth'u tanıyorum hansworth'ta güzel bir dükkan var

still there but many years ago I used to go to this

Hala orada mı bilmiyorum ama uzun yıllar önce bu

lovely shop and they used to do all of this beautiful Indian food it was all

güzel dükkana giderdim ve tüm bu güzel Hint yemeklerini yapıyorlardı, hepsi

like samosas and food like that and I used to cook it fresh and it was

samosa gibiydi ve bunun gibi yiyeceklerdi ve ben onu taze pişirirdim ve çok

delicious so I do remember my time working I used

lezzetliydi bu yüzden çalıştığım zamanları hatırlıyorum

to work in hansworth many years ago I like your shirt mr.

Yıllar önce Hansworth'ta çalışıyordum seninkini seviyorum gömlek bay

Duncan and those flowers it looks as if spring has arrived in

Duncan ve o çiçekler İngiltere'ye bahar gelmiş gibi görünüyor

England it has you are right yes it has Lilia

haklısın evet Lilia var

oh hello Lillie oh I wish I could teleport to some sunny place in nature

oh merhaba Lillie oh keşke doğada güneşli bir yere ışınlanabilseydim

and chill out under the branches of some ancient trees it would be very nice to

ve bazı eski ağaçların dalları altında dinlenebilseydim

do that however I am going to try and bring a little bit of this into your

bunu yapmak çok güzel ancak bunun birazını bilgisayarınıza getirmeye çalışacağım

computer I will try to send some of it to you if I push hard enough maybe maybe

birazını size göndermeye çalışacağım yeterince zorlarsam belki belki

it will come out of your screen so here we go I will try to bring some of this

ekranınızdan çıkar o yüzden işte başlıyoruz bunun bir kısmını odanıza getirmeye çalışacağım anladınız mı anladınız mı

into your room did you get it did you get it okay yeah did it arrive okay Mika

tamam mı geldi mi tamam mika

says it is time to go to bed goodnight Mika and please stay safe stay well in

yatma vakti geldi iyi geceler Mika ve lütfen güvende kalın Japonya'da iyi kalın bunun

Japan thank you very much for that

için çok teşekkür ederim

are you alone there or do you have a family with you now well sadly and

orda yalnızmısın yoksa ailen var mı şu an çok üzgünüm ve

here's I don't want to be too sad or miserable but sadly my mother is very

işte çok üzülmek veya perişan olmak istemiyorum ama ne yazık ki annem

unwell at the moment so she is being cared for and unfortunately I can't go

şu anda çok rahatsız o yüzden bakılıyor ve maalesef gidemiyorum

to see her so sadly because my mother is now ill and now they've stopped people

onu çok üzgün görmek, çünkü annem artık hasta ve artık insanların ziyaretini durdurdular, bu yüzden

visiting so I can't even go to visit my mother so sadly my mother is in

annemi ziyarete bile gidemiyorum, bu yüzden ne yazık ki annem de

isolation as well so yes it's it's quite sad I I feel rather unhappy about that

tecritte, bu yüzden evet bu oldukça üzücü Ben kendimi oldukça mutsuz hissediyorum bu yüzden beni

so I really do need you to cheer me up as well because I can't see my mum can I

gerçekten neşelendirmene ihtiyacım var çünkü annemi göremiyorum

have the temperature there it is cold in Canada hmm I would imagine it depends

sıcaklığı öğrenebilir miyim Kanada'da hava soğuk hmm Nerede yaşadığına bağlı olduğunu hayal ederdim

where you live but yes it can get very cold in Canada today the temperature is

ama evet Kanada'da hava çok soğuk olabilir bugün sıcaklık

around and 12 or 13 Celsius so the temperature

12 veya 13 Santigrat civarında, bu yüzden

here today is around 13 Celsius so I hope that helps you does it help you but

bugün buradaki sıcaklık 13 Santigrat civarında, umarım bu size yardımcı olur, ancak

it is rather nice the sun is shining and everything is okay

oldukça güzel, güneş parlıyor ve her şey yolunda

would you like to see some of the things that I have during this period of time I

Bazılarını görmek ister misiniz? bu süre zarfında sahip olduğum şeyleri

will have to get them just a moment don't go away stay there please

bir an önce almam gerekecek gitme orada kal lütfen söylenecek başka bir şey olmadığını

don't click away just when you thought there was nothing else to say there is

düşündüğün anda tıklamayın

lots to talk about so here are some things that are being bought and some of

konuşacak çok şey var işte buradalar satın alınan bazı şeyler ve

the things that I have in my house some of these things that I don't have much

evimde olan bazı şeyler bende fazla olmayan bazı şeyler

of and some of these things I have a lot of one of the things I do have is coffee

ve bunlardan bazıları bende çok var sahip olduğum şeylerden biri kahve

I have a lot of coffee I don't know about you but I always find that coffee

çok kahve seni bilmem ama ben her zaman kahvenin

can be very refreshing and also it gives you a little lift as well so you can see

çok canlandırıcı olabileceğini ve aynı zamanda seni biraz da olsa rahatlattığını görüyorum, böylece görebilirsin,

I have my lovely coffee so I have some coffee not much because I'm not one of

benim güzel kahvem var, bu yüzden biraz kahve içmiyorum çünkü ben'

those people who went out panic buying I didn't do it

Paniğe kapılıp alışveriş yapanlardan değilim Bunu yapmadım

I don't think there's any need to however hmm I have my coffee some lovely

Gerek olduğunu düşünmüyorum ama hmm Kahvem var güzel bir

coffee something else that I bought just in case I get hungry I've got some

kahve Acıkırım diye aldığım başka bir şey var

lovely soup here I've got lentil soup I know it's in the can

burada çok güzel bir çorba var bende mercimek çorbası var biliyorum kutuda olduğunu biliyorum

I know I know some people might say mr. Duncan you are very lazy you are very

biliyorum bazı insanlar mr diyebilir. Duncan çok tembelsin

lazy indeed because you were not making your own soup so this particular soup is

gerçekten çok tembelsin çünkü kendi çorbanı yapmıyordun bu yüzden bu özel çorba bir kutuda

in a can it's much easier to make here's another thing that I bought because I

yapmak çok daha kolay işte aldığım başka bir şey çünkü

want some lovely nutrition look at that I've got some sweet corn so this also is

güzel bir beslenme istiyorum bak şuna sahibim biraz tatlı mısır, yani bu da

in a tin I'm sorry about that this is also in a tin

bir teneke içinde, bunun da bir teneke içinde olduğu için üzgünüm,

however sweet corn is very good for you and it is a good source of fiber so that

ancak tatlı mısır sizin için çok iyi ve iyi bir lif kaynağı, bu da

will keep me very regular which is always good news what else do I have ah

beni çok düzenli tutacak ki bu her zaman iyi bir haber. başka neyim var

Oh can you guess what I have in my hand right now

ah şu an elimde ne olduğunu tahmin edebilir misin oh oh

oh oh you did guess baked beans where would we be without baked beans the

kuru fasulye tahmin ettin kuru fasulye olmasaydı nerede olurduk şimdiye

greatest meal ever created baked beans so I have four tins of baked beans in my

kadar yapılmış en harika yemek kuru fasulye bu yüzden mutfağımda dört kutu kuru fasulye var

kitchen so I have some baked beans and I think a lot of people like baked beans

bu yüzden biraz kuru fasulyem var ve bence pek çok insan kuru

I love baked beans I think baked beans are amazing I wish I could marry my tin

fasulyeyi seviyor Ben kuru fasulyeyi seviyorum

of baked beans but apparently you can't it's not allowed I think that's they

bence kuru fasulye

should allow people to marry tins of beans it's so prejudiced what else do I

harika insanların fasulye konserveleriyle evlenmesine izin ver o kadar önyargılı ki elimde başka ne var

have oh here is something that a lot of

oh işte bir çok

people have been buying and people have become very obsessed with cleanliness

insanın satın aldığı bir şey ve insanlar temizliğe çok takıntılı hale geldi

staying clean so here is something that people have been buying bleach so people

temiz kalmak bu yüzden işte insanların çamaşır suyu satın aldığı bir şey bu yüzden insanlar

have now become very aware that they have to stay

şimdi temiz kalmaları gerektiğinin farkına varın, bu

clean so I have a bottle of bleach so this is something you used normally in

yüzden bir şişe ağartıcım var, bu normalde

your toilet or maybe arns on work surfaces so bleach is a very good way of

tuvaletinizde veya çalışma yüzeylerinde kullandığınız bir şeydir, bu nedenle çamaşır suyu

cleaning things however you have to be careful where you use it so if you use

bir şeyleri temizlemenin çok iyi bir yoludur, ancak nerede dikkatli olmalısınız Kullanıyorsunuz yani

this in certain places you might actually cause damage

belirli yerlerde kullanırsanız gerçekten zarar verebilirsiniz

so bleach is something that a lot of people are using at the moment because

yani çamaşır suyu şu anda evlerini temiz tutmaya çalıştıkları için birçok kişinin kullandığı bir şey

they are trying to keep their house clean but please don't use this on your

ama lütfen bunu cildinizde kullanmayın.

skin if you use this on your hands it will burn and and it will feel very

Bunu ellerinizde kullanırsanız yanacak ve

unpleasant to be honest very unpleasant you are watching a special live English

dürüst olmak gerekirse çok nahoş bir his olacak benimle özel bir canlı İngilizce

stream with myself mr. Duncan talking to you all the way from England fresh fruit

yayını izliyorsunuz bayım. Duncan sizinle ta İngiltere'den konuşuyor taze meyve

we do have some fresh fruit here we have bananas oranges strawberries so all of

burada biraz taze meyvemiz var muz portakal çileğimiz var yani

these things are available at the local shop so where I live my shop the place

bunların hepsi yerel dükkanda mevcut yani yaşadığım yer benim dükkanım

where I live the shop that is local to me has lots of things so they are they

yaşadığım yer yerel dükkan bana göre pek çok şey var, bu yüzden

are doing very well at the moment so we don't really have any shortages here in

şu anda çok iyi gidiyorlar, bu yüzden burada, Wenlock çevresinde pek bir sıkıntımız yok,

much Wenlock around the area many of the shops still have lots of things I think

birçok dükkanın hala pek çok şeyi var, bence

the only thing that they've run out of is toilet paper apparently people are

onların ' tuvalet kağıdım bitti görünüşe göre insanlar

still buying too much toilet paper and because of that I don't have any toilet

hala çok fazla tuvalet kağıdı alıyor ve bu yüzden

paper for myself can you see what's happened

kendime hiç tuvalet kağıdım yok, ne olduğunu görebiliyor musunuz,

so because everyone has bought too much toilet paper there is not enough for me

herkes çok fazla tuvalet kağıdı aldığı için bana yetmiyor

this is all I have left this is all the toilet paper that I have left in the

tüm bıraktığım bu dünyada bıraktığım tüm tuvalet kağıdı

world because of everyone else we go

çünkü gittiğimiz gün

there was some ladies on the internet the other day they were fighting over

internette bazı bayanlar insanlığın ne hale geldiği konusunda kavga ediyorlardı

what has become of humanity so there were people fighting and hitting each

bu yüzden kavga eden insanlar vardı ve birbirlerine vuruyorlar

other because they were trying to get some toilet paper so I have no toilet

çünkü biraz tuvalet kağıdı almaya çalışıyorlardı bu yüzden tuvalet

paper because everyone else it's bought it there's not for me what will I do

kağıdım yok çünkü herkes aldı orada bana göre değil ne yapacağım

what will I do another thing that people have started buying recently and this is

ne yapacağım başka insanların son zamanlarda almaya başladığı bir şey ve bu

very strange this is very unusual something that

çok garip bu insanların son zamanlarda yapmaya başladıkları çok sıra dışı bir şey

people have started doing recently they've started buying paint yes I'm not

boya almaya başladılar evet

joking so people have started buying paint because they've all decided that

şaka yapmıyorum bu yüzden insanlar boya almaya başladılar çünkü hepsi

they want to go into their house or around their house and do lots of

evlerine veya evlerinin çevresine gidip bir sürü şey yapmaya karar verdiler.

painting maybe they want to paint their walls or maybe they want to paint their

boyamak belki duvarlarını boyamak isterler ya da belki tavanlarını boyamak isterler

ceilings or perhaps they want to paint the outside of their houses so here in

ya da belki evlerinin dışını boyamak isterler, bu yüzden burada

the UK people have gone crazy buying paint because they want to do lots of

Birleşik Krallık'ta insanlar boya satın alırken çıldırdı çünkü bir sürü Kendin-yap yapmak istiyorlar-

DIY do-it-yourself so when we say DIY we mean things that

Kendin Yap dediğimizde,

you do yourself to maintain your house maybe you paint the walls

evinizi korumak için kendi yaptığınız şeyleri kastediyoruz, belki duvarları boyarsınız,

maybe you repair the woodwork so things that you do around your house to fix it

belki ahşap işleri onarırsınız, yani evinizin etrafında tamir etmek

or renovate it DIY so a lot of people who are now at a home they have decided

veya yenilemek için yaptığınız şeyleri Kendin Yap, yani şimdi birçok insan bir evde

to start doing things to their house and apparently people are now buying paint

evlerine bir şeyler yapmaya başlamaya karar verdiler ve görünüşe göre insanlar artık boya alıyorlar,

they've gone crazy buying paint

because they want to do some decorating if you want to do some decorating we

biraz dekorasyon yapmak istedikleri için boya alırken çıldırdılar, eğer biraz dekorasyon yapmak istiyorsanız,

normally say that you are doing some d.i.y DIY do-it-yourself mr. steve has a

normalde sizin biraz kendin yap yaptığınızı söyleriz. DIY kendin yap mr. steve'in

very interesting a very interesting sense of humor this morning Steve was

çok ilginç çok ilginç bir mizah anlayışı var bu sabah Steve

talking to his colleagues on the phone and he was saying that there will be

meslektaşlarıyla telefonda konuşuyordu ve bir

lots of people going to hospital because of all of the injuries that they've

sürü insanın aldıkları tüm yaralar nedeniyle hastaneye gideceklerini söylüyordu

suffered because they're all trying to do their DIY so I think over the next

çünkü ' hepimiz kendin yap işini yapmaya çalışıyoruz, bu yüzden önümüzdeki

few days a lot of people are going to try and do work on their house and they

birkaç gün içinde pek çok insan evlerinde çalışmayı deneyecek ve

will be falling from ladders they will be chopping their fingers off they will

merdivenlerden düşecekler parmaklarını kesecekler

be suffering all sorts of terrible injuries I think so so I would say that

her türden acı çekecekler korkunç yaralanmalar öyle düşünüyorum, bu yüzden

over the next few days that there were there will be lots of people injuring

önümüzdeki birkaç gün içinde evlerinde kendin yap yapmaya çalıştıkları için kendilerini yaralayan ve kendilerine bedensel zarar veren birçok insan olacağını söyleyebilirim

themselves causing bodily harm to themselves because they are trying to do

DIY on their houses they are trying to repair their houses because they have

evlerini tamir etmeye çalışıyorlar çünkü onlar

nothing else to do that's that's why people have become so crazy about

yapacak başka bir şey yok bu yüzden insanlar bazı şeyler için bu kadar çılgına döndü

certain things but we are all trying to make it through this very strange period

ama hepimiz bu çok garip

of time I am doing this so this is my way of spending my time usefully so I

zaman dilimini atlatmaya çalışıyoruz.

think this is a useful thing to do Craig Turner hello Craig Turner your name

yapılacak yararlı bir şey Craig Turner merhaba Craig Turner adınız kulağa

sounds very English maybe you are in England I don't know I have changed the

çok İngilizce geliyor belki de İngiltere'desiniz Bilmiyorum

arrangement of the Wardrobe yesterday just to press the time Christina that's

Dün Gardırobun düzenini sadece zamana basmak için değiştirdim Christina bu

a great idea so there are many things you can do many

harika bir fikir yani birçok şey var.

things you can do during this period of time perhaps you can learn a new skill

bu süre zarfında yapabileceğiniz birçok şeyi yapabilirsiniz belki yeni bir beceri öğrenebilirsiniz

so as I said earlier I the past few days I have been trying to

yani daha önce de söylediğim gibi son birkaç gündür

improve my computer skills so even though I use a computer in my life every

bilgisayar becerilerimi geliştirmeye çalışıyorum bu yüzden hayatımda her gün bilgisayar kullanmama rağmen nasıl yapacağımı

day there are things that I don't know how to do so I have been learning how to

bilmediğim şeyler var bu yüzden

do certain things on my computer for example file arrangements because I can

bilgisayarımda bazı şeyleri nasıl yapacağımı öğreniyorum örneğin dosya düzenlemeleri çünkü

never find anything on my computer I always lose all of my files I am not

bilgisayarımda hiçbir şey bulamıyorum her zaman tüm dosyalarımı kaybediyorum

very good at keeping all of my files on my computer arranged properly so that is

pek iyi değilim bilgisayarımdaki tüm dosyalarımı düzgün bir şekilde düzenlemek, yani

something I'm trying to do I'm trying to arrange my computer files so I can find

yapmaya çalıştığım şey bu Bilgisayar dosyalarımı düzenlemeye çalışıyorum, böylece

them much easier so you can always learn something new there is always a new

onları çok daha kolay bulabilirim, böylece her zaman yeni bir şeyler öğrenebilirsin, her zaman yeni bir

skill that you can learn your lesson is informative but I need to go to sleep

beceri vardır dersini öğrenebileceğin bilgilendirici ama benim uyumam gerek

eeehm z rich rich ramos that's okay that's all right if you need to go to

eeehm z zengin zengin ramos sorun değil sorun

bed if it is late where you are don't worry all I can say is have a sweet

değil eğer yatman gerekiyorsa geç kaldıysan merak etme tek söyleyebileceğim tatlı

dream rest well get a lot of rest and then tomorrow you will wake up refreshed

rüyalar iyi dinlenin bol bol dinlenin ve sonra yarın tazelenmiş uyanacaksınız

what a plonker Rodney Rodney you Ponca thank you very much you are correct that

ne kadar plonker Rodney Rodney sen Ponca çok teşekkür ederim haklısın

is my mother's name for me she says hello plonker make me a cup of tea you

annemin adı benim için merhaba diyor plonker bana bir bardak çay yap sen

are a very natural teacher thank you Thank You Jose Jose thank you very much

çok doğal bir öğretmen teşekkür ederim Teşekkürler Jose Jose çok teşekkür ederim

where do you do your errands mr. Duncan is it Sainsbury to be honest with you I

işlerinizi nerede yapıyorsunuz bayım. Duncan, size karşı dürüst olmak gerekirse, Sainsbury mi?

buy my shopping from all over the place so quite a lot of my food I will buy

locally so for example I buy all of my bread locally so I don't go to the

supermarkets I don't go to the big shops for my bread I always

Ekmeğim için büyük dükkanlara gitmem Her zaman

by my bread from the local shops because I like to support local businesses I

yerel dükkanlardan aldığım ekmeğin yanındayım çünkü yerel işletmeleri desteklemeyi seviyorum Yenilemenin

think it's quite nice renovate yes that's an interesting word if you

oldukça güzel olduğunu düşünüyorum bir

renovate it means you renew something you renew you renovate you make

something look like new so when a person renovates we are doing something to

şeyin yeni gibi görünmesini sağlamak için bir kişi tadilat yaptığında, görünümü değiştirmek için bir şeyler yapıyoruz,

change the appearance so something no longer looks old and worn out some

böylece bir şey artık eski ve yıpranmış görünmüyor

people say that I need some renovation on my face maybe maybe not

hello Berlin nice to see you here today live from England yes you can say

İngiltere'den evet

remodeling that is very good Craig you are right we can say remodeling you

tadilat diyebilirsiniz, bu çok iyi Craig haklısınız tadilat diyebiliriz

might remodel your kitchen it means you change the appearance maybe

mutfağınızı tadilat yapabilirsiniz bu, görünüşünüzü değiştirdiğiniz anlamına gelir belki

you buy new furniture or maybe you buy new wallpaper maybe you change

yeni mobilya alırsınız veya belki yeni duvar kağıdı alırsınız belki

everything so if you remodel something you change the appearance quite often

her şeyi değiştirirsiniz yani bir şeyi tadilat yaparsanız

when we decorate one of our rooms in the house we will do that quite often han

Evdeki odalarımızdan birini dekore ettiğimizde görünüşünü oldukça sık değiştiriyorsunuz, bunu oldukça sık yapacağız han

new in is going apparently it is after 10:00 p.m. in Vietnam Thank You Noor

yeni, görünüşe göre saat 22:00'den sonra. Vietnam'da Teşekkür ederim Noor,

thank you also to Kim Renaissance oh yes if you have a Renaissance it means you

Kim Rönesans'a da teşekkür ederim oh evet, eğer bir Rönesans'ınız varsa, bu

have the birth of something new the attitudes will change so when we talk

yeni bir şeyin doğuşu anlamına gelir, tutumlar değişecektir, bu nedenle

about Renaissance it is something that changes maybe a change of direction or

Rönesans hakkında konuştuğumuzda değişen bir şeydir, belki bir yön değişikliği veya

maybe something that's never been tried before or done before we often use the

belki bir şey daha önce hiç denenmemiş ya da yapılmamış sanattan bahsederken sık sık

word Renaissance when we are talking about art so a new way of expressing

Rönesans kelimesini kullanırız yani kendinizi sanat yoluyla ifade etmenin yeni bir yolu vadesi geldi demek

yourself through art

is it correct to say due up yes you can say that so you can do up something do

doğru mu evet bunu söyleyebilirsiniz böylece bir şeyler yapabilirsin do

up do you pee you do up something we often use that expression in British

up do işersin bir şey yaparsın İngiliz İngilizcesinde bu ifadeyi sık sık kullanırız

English so quite often here we will say I am doing up my kitchen or I am doing

bu yüzden burada mutfağımı yapıyorum veya

up my living room so if you do up something it means you are renovating it

oturma odamı yapıyorum diyeceğiz bu yüzden bir şeyi uydurursan bu onu yenilediğin anlamına gelir.

you are making it look new you are making something look refreshed the best

yeni görünüyorsun bir şeyi tazelenmiş gösteriyorsun ışığımın en iyi

video of my light says majestic hello to majestic where are you at the moment my

videosu majestic'e görkemli merhaba diyor şu anda neredesin hayatım hayatımın

life are the best video of my life it is great fantastic thank you very

en iyi videosu harika harika çok teşekkür ederim

much Audrey hello - Audrey nice to see you here what music do you like what is

Audrey merhaba - Audrey görmek güzel sen burada hangi müziği seversin en

your favorite music Duncan my favorite music well I love music from the 1980s I

sevdiğin müzik ne Duncan benim en sevdiğim müzik 1980'lerin müziğini seviyorum sana karşı

will be honest with you I do like music that was around when I was growing up so

dürüst olacağım ben büyürken etrafta olan müziği seviyorum bu yüzden

to be honest with you I do like 1980s music the Human League Depeche Mode

sana karşı dürüst olmak gerekirse seviyorum 1980'lerin müziği İnsan Ligi Depeche Modu

Ultravox atom in the ants so that that's the music that I grew up with that is

Karıncalardaki Ultravox atomu yani benim büyüdüğüm müzik bu, 1980'lerde gençlik yıllarımda

all of the music that I grew up with during my teenage years in the 1980s so

birlikte büyüdüğüm müziklerin hepsi bu, yani

yes it's something I did for many years I loved listening to music the 1980s in

evet bu uzun yıllar yaptığım bir şey bence 1980'lerde müzik dinlemeyi seviyordum

my opinion and this is just my opinion not your opinion this is my opinion I

ve bu sadece benim fikrim senin fikrin değil bu benim görüşüm

think the music of the 1980s was the best music ever

there I've said it Craig asks do you play video games no I

don't it's not strange now I don't play video games I've never really played

Artık video oyunları oynamıyorum, gerçekten hiç

video games I've never been a fan of video games I've never really played

video oyunları oynamadım, hiçbir zaman video oyunları hayranı olmadım, aslında hiç

video games at all um from says it seems that you like singing yes I do I used to

video oyunları oynamadım. evet yaparım

sing in the school choir when I was young I used to love singing I still do

gençken okul korosunda şarkı söylerdim şarkı söylemeyi severdim hala severim

I still like singing however I only do it in the shower that's the only place

ama sadece duşta yapıyorum bu

that I do singing nowadays definitely sweetness Mitra is going now Thank You

aralar şarkı söylediğim tek yer kesinlikle tatlım Mitra şimdi gidiyor Teşekkür ederim

sweetness I hope you have a nice time I have been here for one hour and 33

tatlım umarım iyi vakit geçirmişsindir 1 saat 33 dakikadır buradayım

minutes I will be with you a little bit longer if you want me to stay I will

eğer kalmamı istersen biraz daha seninle olacağım gitmemi

stay if you want me to go I'll go as well it's up to you stay go stay go what

istersen ben de gideceğim sana kalmış kal git kal git

do you think

sence

melissa is watching in Oh Niagara Falls New York so you are on the USA side of

melissa oh niagara şelalesi new york'ta ne izliyor yani niagara şelalesinin abd tarafındasın

Niagara Falls it's one of the interesting things about Niagara Falls

niagara şelalesi ile ilgili ilginç şeylerden biri de

is you can be in Canada and also in the United States and both see Niagara Falls

kanada'da ve aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri ve her ikisi de Niagara Şelalesi'ni görmek hoşuma gidiyor bu

I like that it's very interesting hello Lila whereabouts in England are you I am

çok ilginç merhaba Lila İngiltere'de neredesiniz? Ben

in a place called Much Wenlock it is in the middle of the countryside far away

Much Wenlock denen bir yerdeyim.

from civilization far away from other human beings so yes I live in the

Kırsal kesimde

countryside in a place called Much Wenlock it is a very small place just a

Much Wenlock denen bir yerde çok küçük bir yer sadece

few shops a few people and nothing else please can you talk to the birds with

birkaç dükkan birkaç kişi ve başka bir şey yok lütfen kuşlarla ıslıklarınızla konuşabilir misiniz

your whistles please I'm not sure if the birds will reply but I will try my best

lütfen kuşların cevap vereceklerinden emin değilim ama deneyeceğim elimden gelenin en iyisi bunun için

nothing sorry about that nothing not a single thing I thought

üzgünüm hiçbir şey hiçbir şey tek bir şey

maybe one of the birds would fly down and sit on my shoulder but nothing

belki kuşlardan biri uçup omzuma oturur diye düşündüm ama hiçbir şey hiçbir şey hiçbir şey

nothing at all you are lucky mr. Duncan I wish I could

şanslısınız bayım. Duncan keşke

live far from civilization well this is where I normally live but at the moment

medeniyetten uzakta yaşayabilseydim normalde yaşadığım yer burası ama şu anda

it would appear that I'm living in one of the best places because I'm nowhere

en iyi yerlerden birinde yaşıyormuşum gibi görünüyor çünkü

near other human beings however it also gives me a chance to talk to you live on

diğer insanlara yakın değilim ama bu bana bir şans da veriyor sizinle YouTube'da canlı konuşmak

YouTube so that's what I'm doing during this very strange time we are living

için bunu yapıyorum bu çok garip zamanda yaşıyoruz

through a period of time that is never happy

hiç mutlu olmayan

and or has not happened for maybe 200 years very strange time indeed maybe the

ve belki de 200 yıldır hiç yaşanmamış bir dönemden geçiyoruz çok garip bir zaman gerçekten belki

birds are feeling delighted maybe I'm not sure but around here we have lots of

kuşlar keyif alıyordur belki emin değilim ama buralarda bir sürü

different birds one of my favorite birds is the Buzzard we have lots of birds of

farklı kuş var benim en sevdiğim kuşlardan biri şahin buralarda bir sürü yırtıcı kuş var

prey around here huge buzzards flying around normally in

büyük şahinler normalde

the afternoon you can see all of the buzzards flying around above the house

öğleden sonra uçarlar yukarıda uçan akbabaların hepsini görebilirsin ev

they are looking for something to eat they are looking for some food Luis

yiyecek bir şeyler arıyorlar yiyecek bir şeyler arıyorlar Luis

Mendez thank you for joining me Luis how are things in France how are things at

Mendez bana katıldığınız için teşekkür ederim Luis Fransa'da işler nasıl şu

the moment in France things here in the UK are getting quite dramatic because

anda Fransa'da işler nasıl burada Birleşik Krallık'ta işler oldukça dramatik hale geliyor çünkü

most of the bars most of the nightclubs and also restaurants many shops have now

barların çoğu gece kulüplerinin ve restoranların çoğu artık

decided also to close their doors so they are actually closing down

kapılarını kapatmaya karar verdi, bu yüzden aslında

temporarily until all of this goes away so at the moment they are saying that

tüm bunlar ortadan kalkana kadar geçici olarak kapanıyorlar, bu yüzden şu anda

this might continue for another three months maybe another four months some

bunun üç ay daha devam edebileceğini söylüyorlar, belki dört ay daha.

people are saying nine months what no surely not hello to Michael Michael

insanlar dokuz ay diyor ne hayır kesinlikle merhaba değil michael michael

white hello to you where are you watching at the moment I am always

white sana merhaba şu anda nereyi izliyorsun

interested to know where people are watching because I have viewers all

insanların nereyi izlediğini bilmek her zaman ilgimi çeker çünkü

around the world as far away as Australia Brazil Argentina Vietnam India

avustralya brezilya arjantin vietnam kadar dünyanın her yerinden izleyicim var Hindistan

Chile Spain Italy I even have viewers in China China

Şili İspanya İtalya Çin'de bile izleyicilerim var Çin

it is the hardest thing to do it is a very hard thing to do

watching YouTube in China because YouTube is blocked in China blocked

Çin'de YouTube izlemek en zor şey çünkü YouTube Çin'de engellendi

completely Japan we also have Japan watching at the moment hello Japan also

tamamen engellendi Japonya şu anda Japonya da izliyoruz merhaba Japonya da

Iran Cuba Kurdistan Siberia we even have someone watching on Mars

İran Küba Kürdistan Sibirya Mars'ta izleyen birileri bile var

there is a Martian watching on another planet so if you are watching at the

başka bir gezegende izleyen bir Marslı var yani şu

moment on Mars can I say a very big do to you so if you are a Martian you will

anda Mars'ta izliyorsanız size çok büyük bir şey diyebilirim ki eğer bir Marslıysanız

understand what I just said hello mr. Duncan you are very famous in

ne dediğimi anlayacaksınız merhaba dedi bay Duncan sen dünyada çok ünlüsün

the world I'm not sure about that I don't know about that if I'm famous in

bundan emin değilim eğer dünyada ünlüysem bunu bilmiyorum

the world hello also to Iran we also have Venezuela watching as well

İran'a da merhaba bizde de Venezuela izliyor

Malaysia hello - grace grace chin watching in Malaysia I know Malaysia

Malezya da merhaba - grace grace chin Malezya'da izliyor Malezya'yı

very well I used to visit Malaysia many times a very beautiful place with some

çok iyi tanıyorum Malezya'yı birçok kez ziyaret ederdim,

of the nicest food in the world I know one thing I'm feeling hungry I'm feeling

dünyanın en güzel yemeklerinden bazılarının olduğu çok güzel bir yer Bildiğim bir şey var, karnım acıktı,

very hungry now talking about food it's made me feel hungry hello to Lithuania

şimdi çok acıktım, yemek hakkında konuşmak beni acıktırdı merhaba Litvanya'ya

hello also Qatar hello Qatar I have a lot of people watching in the Middle

merhaba ayrıca Katar merhaba Katar Orta Doğu'da izleyen çok insan var

East I have people in Saudi Arabia I also have people watching in the United

Suudi Arabistan'da da izleyenler var Birleşik Arap

Arab Emirates States or the states of Saudi Arabia also Qatar I have people

Emirlikleri veya Suudi Arabistan eyaletlerinde de izleyenler var ayrıca Katar

watching in Iran Iraq also Syria Pakistan so lots of people watching all

İran Irak'ta izleyenler var ayrıca suriye pakistan o kadar çok insan tam şu anda

around the world at this very moment I know I say this every time I do a live

dünyanın her yerinden izliyor

stream but I love technology isn't it amazing hamid reza says you

were in Penang in Malaysia yes I was I was in Penang that is the place where I

Penang'daydı orası eskiden

used to visit I even did I actually made an English lesson I made an English

ziyaret ettiğim yerdi Hatta yaptım bile aslında bir İngilizce dersi yaptım Penang'da bir İngilizce

lesson in Penang and it is available on my You Tube channel

dersi yaptım ve You Tube kanalımda mevcut o

it is so yes oh we have the United States of America watching at the moment

kadar evet oh Amerika Birleşik Devletleri izliyoruz şu anda

hello to Mary Elizabeth brown hello Mary nice to see you here how are things

Mary Elizabeth brown'a merhaba merhaba Mary sizi burada görmek güzel

going in the USA during this very strange period of time I know that the

Bu çok garip zaman diliminde ABD'de işler nasıl gidiyor,

situation in the US is slowly getting worse very similar to here in the UK

ABD'deki durumun yavaş yavaş kötüleştiğini biliyorum, Birleşik Krallık'taki duruma çok benziyor.

where the situation is slowly getting worse every day so more and more people

durum her geçen gün daha da kötüye gidiyor, bu yüzden giderek daha fazla insan

are now self isolating they are staying away from other people hello to woo woo

kendini izole ediyor diğer insanlardan uzak duruyorlar kur yapmaya merhaba

Samuel who is watching in China Nihao hello to China nice to see you

Çin'de izleyen Samuel Nihao Çin'e merhaba sizi

here as well a big hello to China of course for those who don't know I spent

burada görmek de Çin'e büyük bir merhaba bilmeyenler için tabii ki

many years living in China teaching English as a Second Language Mary Brown

Çin'de yaşayarak İkinci Dil olarak İngilizce öğreterek uzun yıllar harcadım Mary Brown

says it's very weird do you mean the situation where you are now yes I think

bunun çok tuhaf olduğunu söylüyor şu anda bulunduğunuz durumu mu kastediyorsunuz evet bence

the situation is weird here people are acting in very strange ways some people

durum tuhaf burada insanlar çok tuhaf davranıyorlar bazı insanlar

are going crazy they are going to the shops and they are buying things they

çıldırıyor dükkanlara gidiyorlar ve bir şeyler alıyorlar çıldırıyorlar

are going crazy they are panicking they are losing their minds they are going

panikliyorlar akıllarını kaybediyorlar çıldırıyorlar

nuts

they are going crazy hello also to voila self-isolation is very important yes in

çıldırıyorlar merhaba da voila'ya merhaba kendi kendini tecrit etmek çok önemli evet

India in India there are more people now who are suffering yes things are really

Hindistan'da Hindistan'da şu anda acı çeken daha fazla insan var evet, her şey gerçekten her

changing on a daily basis so every day things are changing so every day things

gün değişiyor, bu yüzden her gün bir şeyler değişiyor, bu yüzden her gün her şey

are getting worse and worse so I think yes it is the thing that we should all

daha da kötüye gidiyor, bu yüzden bence evet, hepimizin aklında tutması gereken şey bu.

be bearing in mind we should bear in mind that everyone should stay safe stay

herkesin güvende olması gerektiğini aklımızda tutmalıyız

away from other people especially those who are ill or elderly like my mother so

diğer insanlardan özellikle annem gibi hasta veya yaşlı olanlardan uzak durmalıyız çok

sadly I can't even go to see my mother I can't I can't see my mother in hospital

üzgünüm annemi görmeye bile gidemiyorum gidemiyorum hastanede annemi göremiyorum

because they won't let me go they won't let me go to see her it's not very nice

çünkü gitmeme izin vermiyorlar onu görmeme izin vermiyorlar bu pek hoş değil

really I have some water here ooh sorry about that noise it was my water bottle

gerçekten burada biraz suyum var

so I do have some water to make sure that my throat stays my throat stays

boğazım

moist there is nothing worse than a dry throat

nemli kalıyor kuru boğazdan daha kötü bir şey yok

kal Meera says you deserve a star on a Hollywood alley I'm not sure about that

kal Meera Hollywood sokağında bir yıldızı hak ettiğini söylüyor Bundan emin değilim

I don't think I deserve a star there are many things that people think I deserve

Bir yıldızı hak ettiğimi düşünmüyorum insanların en çok hak ettiğimi düşündüğü birçok şey var

most of them horrible horrible things hello Janet hello everyone please take

bunlardan korkunç korkunç şeyler merhaba Janet merhaba herkes lütfen

extra good care stay safe and healthy very good advice I think so yes an

ekstra özen gösterin güvende ve sağlıklı kalın çok iyi bir tavsiye bence evet bir

aeroplane an aeroplane just through flew over my house we live very close to an

uçak tam evimin üzerinden geçti bir hava alanına çok yakın yaşıyoruz

airfield so not very far away from where I live there is an airfield and quite

yani benim bulunduğum yerden çok da uzakta değil canlı orada bir hava alanı var ve

often we will get aeroplanes lying over the house and sometimes they

çoğu zaman uçaklar evin üzerinde uzanıyor ve bazen

make a lot of noise a teacher said to my class your grade and your pay a teacher

çok gürültü yapıyorlar, dedi bir öğretmen sınıfıma senin notun ve senin maaşın dedi bir öğretmen

said to my class your grade is your pay stay safe

benim sınıfıma senin notun senin maaşın dedi güvende kal

oh that's very good so what you are saying is the the way you do something

oh bu çok iyi yani söylediğin şey bir şeyi yapma şeklin

is part of your salary so how good you are at doing something or how many

maaşının bir parçası yani bir şeyi ne kadar iyi yapıyorsun ya da ne kadar çok

people you help is a good thing yes I would agree with you don't forget I

kişiye yardım ediyorsun bu iyi bir şey evet sana katılıyorum, unutma,

don't charge for this so for the past 14 years I've been doing this on YouTube

yapmıyorum' Bunun için ücret almıyorum yani son 14 yıldır bunu YouTube'da yapıyorum

however I don't charge anything ever

ancak hiçbir ücret almıyorum Tekrar

Thank You Berlin for saying hello again I think there are a lot of people

merhaba dediğin için teşekkürler Berlin Sanırım şu anda izleyen çok insan var

watching at the moment because there is nothing else to do I think so Janet says

çünkü başka bir şey yok Janet,

I am watching you from Dubai in the United Arab Emirates but I am Filipino

seni Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki Dubai'den izliyorum ama ben Filipinliyim,

thank you for this livestream I have learned so much well you are welcome

bu canlı yayın için teşekkür ederim, o kadar iyi öğrendim ki, rica ederim,

thank you very much I'm glad that this has been useful because well I have

çok teşekkür ederim, bunun yararlı olmasına sevindim çünkü benim de

nothing to do as well so you are keeping me company and I'm keeping you company

yapacak bir şeyim yok bu yüzden sen bana eşlik ediyorsun ve ben de sana eşlik ediyorum

we are actually helping each other it might seem as if I'm here for you but

aslında birbirimize yardım ediyoruz sanki ben senin için buradaymışım gibi görünebilir ama

you are also there for me as well so I'm enjoying this as much as you are I

sen de benim için oradasın bu yüzden ben' Ben de bundan senin kadar keyif alıyorum,

really am it is a rather nice day today and I hope

gerçekten bugün oldukça güzel bir gün ve umarım

you are feeling happy that's all I can say about this situation I hope you are

mutlu hissediyorsundur bu durum hakkında söyleyebileceğim tek şey bu umarım

feeling good stay positive stay happy don't get too down don't get too unhappy

iyi hissediyorsundur pozitif kal mutlu kal mutlu kal fazla üzülme don çok mutsuz ol

and most of all make sure you get some exercise as well keep

ve en önemlisi biraz egzersiz yap ve devam et canlı

it did you see at the start of my livestream I was actually over there

yayınımın başında gördün mü aslında orada

trying to skip with my skipping rope unfortunately I am not very good at

ipimle atlamaya çalışıyordum ne yazık ki bunu yapmakta pek iyi değilim

doing it I am not very athletic we have nothing to do here

çok atletik değilim burada yapacak bir şeyimiz yok

says who Walla because of the current state and also the lockdown so that is a

Walla kim diyor çünkü şu anki durum ve aynı zamanda kilitlenme yani bu şu anda

word that a lot of people are using at the moment to describe a situation where

pek çok insanın hareket edemediğiniz bir durumu tanımlamak için kullandığı bir kelime.

you cannot move around so when we have a lockdown it means people have to stay in

kilitlenme, insanların bir yerde kalması gerektiği anlamına gelir,

one place it means that your freedom to move around has been restricted so it is

bu, hareket etme özgürlüğünüzün kısıtlandığı anlamına gelir, dolayısıyla

restricted your movement has been restricted you can't move around as much

hareketiniz kısıtlanmıştır, normalde yaptığınız kadar hareket edemezsiniz,

as you normally do hello Luke the first time tuning in to this channel wondering

merhaba Luke, ilk ayar yaptığınızda Bu kanala

what this is all about but I'm liking it so far

tüm bunların ne hakkında olduğunu merak ediyorum ama şimdiye kadar hoşuma gitti

that's good thank you Luke where are you watching where are you at the moment the

teşekkür ederim Luke nerede izliyorsun şu anda neredesin

reason why I'm doing this is because I thought it would be a good idea to share

Bunu yapmamın nedeni bunun iyi bir fikir olacağını düşündüğüm içindir.

my time with you and to give you a chance to share your

zamanımı sizinle paylaşmak ve zamanınızı diğer insanlarla paylaşma şansı vermek için

time with other people so it's not just me it is also you there as well so

sadece ben değil, siz de oradasınız, böylece

everyone on the live chat you are also sharing your time with each other just

canlı sohbetteki herkes de tıpkı sizin gibi birbirinizle zamanınızı paylaşıyorsunuz.

as you are sharing your time with me the epic face man I love your name by

zamanını benimle paylaşıyor epik suratlı adam Adını bu arada

the way it is dark where I am maybe it is very late or maybe early in the

karanlık olduğu için seviyorum bulunduğum yerde belki saat çok geç veya belki sabahın erken saatlerinde

morning here in the UK what time is it it is 20 minutes past 3:00 o'clock I

burada Birleşik Krallık'ta saat kaç 3:00'ü 20 dakika geçiyor o 'saat

will show you in case you don't believe me why would you not believe what time

bana inanmıyorsanız size göstereceğim saatin kaç olduğuna neden inanmıyorsunuz

it is I don't understand that

anlamıyorum

so it is now 20 minutes past 3:00 o'clock how long have I been on for I've

yani saat 3:00'ü 20 dakika geçiyor ne zamandır açıkım ben

been on for ages a very long time are you thirsty mr. Duncan I am a little

asırlardır açık çok uzun zamandır susadın mı bayım Duncan ben biraz

bit I will have some water do you mind if I drink some water

su içeceğim biraz su içmemin sakıncası var mı tamam tamam

is it okay okay just a moment I will show you the view whilst I drink some

bir dakika ben biraz su içerken sana manzarayı göstereceğim

water there we go

işte gidiyoruz

Factory is not easy to do by the way so that is the view at the moment I've

Fabrika bu arada kolay değil yani Sayın Başkan'a sorduğum andaki manzara bu

asked mr. Duncan can you please jump over the fence so

. Duncan lütfen çitin üzerinden atlar mısın,

now I've done it I hope I hope you were happy there with

şimdi yaptım, umarım bu durumla orada mutlu olmuşsundur

that situation oh there I am hello everyone welcome back

oh işte, herkese merhaba, tekrar hoş geldiniz, az önce

I've just had a drink of water because I was quite thirsty so I hope you've

bir bardak su içtim çünkü çok susamıştım, o yüzden ben Umarım hoşunuza

enjoyed that that is the view at the moment looking across the garden you can

gitmiştir, bahçeye baktığınız anda manzara bu, ağaçlarda

see that there is lots of cherry blossom on the trees and everything is nice so I

bir sürü kiraz çiçeği olduğunu görebilirsiniz ve her şey güzel, bu yüzden

really do hope that today's live stream is making you feel better because it's

gerçekten umarım bugünkü canlı yayın sizi daha iyi hissettirir çünkü bu

cheering me up so you are making me feel happy you are

beni neşelendiriyorsun, böylece beni mutlu ediyorsun,

cheering me up and I hope that I can return the favor by making you feel

beni neşelendiriyorsun ve umarım ben de seni

happy as well so it's a beautiful day here in England and I really did want to

mutlu ederek bu iyiliğin karşılığını verebilirim, bu yüzden burada, İngiltere'de güzel bir gün ve gerçekten

come outside to get some fresh air and a little bit of exercise and I think that

biraz almak için dışarı çıkmak istedim. temiz hava ve biraz egzersiz ve bence bu süre zarfında

is one of the most important things during this time is to make sure that

en önemli şeylerden biri

you keep yourself busy make sure you have some sort of routine so one of the

kendinizi meşgul ettiğinizden emin olmak, bir tür rutininiz olduğundan emin olun, bu yüzden en

worst parts one of the most difficult things is to have a routine you must

kötü kısımlardan biri en zor kısımlardan biri işler bir rutine sahip olmaktır,

have some sort of routine so as you go through the day as you go as you go

bir çeşit rutininiz olmalı, bu yüzden gün geçtikçe,

through the day there are some birds distracting me as you go through your

gün geçtikçe, bazı kuşlar dikkatimi dağıtıyor,

day you must have a plan of what to do things that you plan to do

siz gün geçtikçe, ne yapacağınıza dair bir planınız olmalı yapmayı planladığın şeyler

can you hear the sound of the Blackbirds the Blackbirds sound scared the birds

karatavukların sesini duyabiliyormusun karatavuklar korkmuş kuşlar alarma geçmiş

are alarmed they don't sound very happy I think I think there are two birds

pek mutlu değiller bence

above my head fighting there are two birds flying around and they are they

kafamın üstünde iki kuş kavga ediyor etrafta uçan iki kuş var ve onlar

are fighting each other so they are not singing they are actually warning so

birbirleriyle kavga ediyorlar bu yüzden şakımıyorlar aslında uyarıyorlar yani

that sound is a warning that is actually a warning they are actually warning

ses bir uyarı aslında bir uyarı aslında

other birds that there is a danger nearby so that kind of sound is actually

diğer kuşları yakınlarda bir tehlike olduğuna dair uyarıyorlar yani bu tür bir ses aslında

warning it is an alarm call

uyarıyor bu bir alarm çağrısı

Thank You Janet I can smell the green grass and also the flowers but please be

Teşekkür ederim Janet yeşil çimenlerin ve çiçeklerin kokusunu alabiliyorum ama lütfen

careful I will be careful I will take care of myself don't worry

dikkatli olun Dikkatli olacağım kendime dikkat edeceğim merak etmeyin

hello mr. Duncan from the FBI oh okay then I I thought one day the FBI would

merhaba bayım. FBI'dan Duncan oh tamam o zaman FBI bir gün

catch it with me I thought one day they would catch up with me and find me

benimle yakalar sandım Bir gün beni yakalarlar ve beni bulurlar sandım beni

you've got me I will come quietly the FBI I don't

yakaladın sessizce geleceğim FBI'dan olduğunu

think you are from the FBI really I don't think so I think your lie and I

sanmıyorum FBI gerçekten sanmıyorum, bu yüzden yalan söylediğini düşünüyorum ve sanırım numara yapıyorsun

think you're pretending hello huafei hello huafei I haven't seen

merhaba huafei merhaba huafei

you for a very long time welcome back huafei used to be a regular viewer on my

seni çok uzun zamandır görmüyorum tekrar hoşgeldin huafei eskiden

live stream I can't believe it hello huafei I always get very excited when I

canlı yayınımın müdavimlerindendi yapabilirim İnanın merhaba huafei

see people on my live chat who I haven't seen for a long time is it cold at the

Canlı sohbetimde uzun zamandır görmediğim insanları gördüğümde hep çok heyecanlanıyorum.

moment it isn't warm I must be honest my hens are now starting to go cold because

soğuyor çünkü

the air isn't warm it is actually quite chilly and you might notice also the Sun

hava sıcak değil aslında oldukça soğuk ve güneşin de

has moved around so since I came on when I first came on the Sun was in front of

hareket ettiğini fark edebilirsiniz, bu yüzden geldiğimden beri güneş önümdeydi

me but now the Sun has moved over there it's right over there now so you can see

ama şimdi güneş oraya doğru hareket etti. tam şurada şimdi,

how long I've been on for I've been on for ages get Gaetano says you must give

ne kadar süredir açık olduğumu görebilsin, uzun yıllardır açıktayım, Gaetano'ya

food to the birds I do I feed the birds all the time so the birds all come into

kuşlara yemek vermen gerektiğini söylüyor, veriyorum, kuşları sürekli besliyorum, böylece kuşlar

the garden because I normally leave lots of food out for the birds so around here

bahçeye gelsin. çünkü normalde kuşlar için çok fazla yiyecek bırakırım, bu yüzden buralarda

there are thousands and thousands of birds and in the morning they will all

binlerce kuş var ve sabah hepsi

come into my garden and eat wilfy hello wolfy bro this is

bahçeme gelip solgun yiyecekler merhaba kurt kardeşim bu

the most wholesome thing thank you very much I'm not sure if you're talking

en sağlıklı şey, çok teşekkür ederim ben' benden mi yoksa benden mi bahsettiğinden emin değilim

about me or or what I I'm not sure all I'm doing is standing in my garden

tüm yaptığımın bahçemde durup

talking to you hello Laci Laci Cox hello to you good

seninle konuşmak olduğundan emin değilim merhaba laci laci cox merhaba sana

thank you very much Jose hello Jose where is mr. Steve can I

çok teşekkür ederim jose merhaba jose bay nerede . Steve,

just tell you a story about mr. Steve Steve is still working so Steve hasn't

sana Mr. Steve Steve hala çalışıyor yani Steve

finished his job however he is working at home so he's having to work but he

işini bitirmedi ancak evde çalışıyor bu yüzden çalışmak zorunda ama

can't go out so because he has a computer you see he has a computer so he

dışarı çıkamıyor bu yüzden bilgisayarı var çünkü görüyorsunuz bilgisayarı var bu yüzden

can still work at home Laci says wow this is good thank you

hala evde çalışabiliyor Laci, vay canına, çok teşekkür ederim,

very much that's very kind of you all I'm doing is standing in my garden on a

çok naziksiniz, tüm yaptığım bir

Monday afternoon talking to you Cecilia is going now bye Cecilia

Pazartesi öğleden sonra bahçemde durup sizinle konuşmak Cecilia şimdi gidiyor güle güle Cecilia

nice to see you I hope you are well and stay safe please and remember you are

seni görmek güzel umarım iyisindir ve güvende kal lütfen ve unutmayın

not alone we are all sharing the same situation Lidia hello Lydia Lydia

yalnız değilsiniz hepimiz aynı durumu paylaşıyoruz Lidia merhaba Lydia Lydia

Birnbaum says is it your belief that Americans or British people have accents

Birnbaum diyor ki Amerikalıların mı İngilizlerin mi aksanı olduğuna inanıyorsunuz

this is a very interesting question and it's one I get asked a lot about accents

bu çok ilginç bir soru ve herkesin aksanı hakkında bana çok sorulan bir soru

everyone everyone has an accent everyone I have one you have one you might not

herkesin bende bir aksanı var sende var

even realize it you might it not you might not even be aware that you have an

farkında bile olmayabilirsin belki olmayabilir de aksanın olduğunun farkında bile olmayabilirsin

accent but you do so everyone has some sort of accent you might go to any

ama var yani herkesin bir aksanı var

country in the world and you will find that the main language is spoken in

dünyanın herhangi bir ülkesine gidebilirsin ve ana dilin ülkenin farklı yerlerinde

different ways with different words in different parts of the country so

farklı şekillerde ve farklı kelimelerle konuşulduğunu göreceksiniz, bu nedenle

here in England English is spoken with different accents in the United States

burada İngiltere'de İngilizce, Amerika Birleşik Devletleri'nde farklı aksanlarla konuşulur

English is spoken with different accents so there are different accents in all

İngilizce farklı aksanlarla konuşulur, dolayısıyla tüm dillerde farklı aksanlar vardır.

languages when I was in China I noticed that people were using Chinese in very

Çin'deydim, insanların Çince'yi çok

different ways apparently there is a type of Chinese that is only spoken in

farklı şekillerde kullandıklarını fark ettim, görünüşe göre sadece Pekin'de konuşulan bir Çince türü var, bu

Beijing so if you go to Beijing there is a type of Chinese that is only used in

yüzden Pekin'e giderseniz, yalnızca Pekin'de kullanılan bir Çince türü var,

Beijing so that's the answer to that question so my answer is yes everyone

yani cevap bu. bu soruya bu yüzden cevabım evet,

has an accent regardless of whether you are English French German Chinese there

ister İngiliz ister Fransız Alman Çinli olun, herkesin bir

are all different types of accent thank you very much for joining me today well

aksanı vardır.

this is great isn't it pachu says please keep calm and don't forget to wash your

ellerinizi yıkamayı unutmayın bu

hands that is very true you are right because I have my hand sanitizer right

çok doğru haklısınız çünkü burada el dezenfektanım var

here so this is the thing that I use to keep my hands clean during this period

yani bu süre zarfında ellerimi temiz tutmak için kullandığım şey bu

of time and it smells very nice it smells like bubble gum so that's the

ve çok güzel kokuyor köpük gibi kokuyor Sakız işte bu

reason why I like this particular hand cleaner because it smells sweet and as

yüzden bu özel el temizleyiciyi seviyorum çünkü tatlı kokuyor ve

you know I love sweet things very much

bildiğiniz gibi tatlı şeyleri çok seviyorum

hello - Pat you people make jokes about the Russian accent well to be honest I

merhaba - Patlayın siz insanlar Rus aksanı hakkında şakalar yapıyorsunuz, dürüst olmak gerekirse

think all accents are funny they are the way I speak so some people say that my

bence tüm aksanlar komik onlar konuşma tarzım o yüzden bazı insanlar

accent is funny but I don't think it is I don't think my accent is funny however

aksanımın komik olduğunu söylüyor ama ben öyle olduğunu düşünmüyorum

some people think it is so accents often sound strange to those

who don't use them or don't speak in that way so I think accents are a very

Bu şekilde konuşmuyorum, bu yüzden aksanların iletişimin çok ilginç bir parçası olduğunu düşünüyorum,

interesting part of communication a very interesting part of people conversing

insanların birbirleriyle konuşmalarının çok ilginç bir parçası,

with each other so I love accents some people become very angry and very upset

bu yüzden aksanları seviyorum, bazı insanlar bir kişi aksanlarını eleştirdiğinde çok kızıyor ve çok üzülüyor,

when one person criticizes their accent so we often see accents as a very

bu yüzden sık sık aksan görüyoruz. çok

personal thing I think so you speak clearly thank you very much well I

kişisel bir şey olarak bence anlaşılır konuşuyorsun çok teşekkür ederim çok iyi

suppose if you are teaching English I suppose you have to speak clearly or

sanırım ingilizce öğretiyorsan açık konuşmalısın

else people won't understand what you're saying

yoksa insanlar ne dediğini anlamayacak

and then you are wasting your time

ve o zaman zamanını boşa harcıyorsun

hello Ashish Ashish is watching from India hello India nice to see you here

merhaba Ashish Ashish Hindistan'dan izliyor merhaba Hindistan bugün sizi burada görmek güzel

today have you ever visited Vietnam I haven't I have a list in my house in my

Vietnam'ı hiç ziyaret ettiniz mi benim evimde bir listem var

house I have a list of countries that I want to visit before I die Vietnam

ölmeden önce ziyaret etmek istediğim ülkelerin bir listesi var Vietnam

he's on that list it is so there is a list of countries that I would love to

o açık o liste öyle ki hayatımda bir ara ziyaret etmeyi çok istediğim ülkelerin bir listesi var

visit sometime in my life whilst I'm still here existing it would

ben hala buradayken

be very nice Jamelia is going see you later Jamelia

çok güzel olur Jamelia sonra görüşürüz Jamelia

see you later take care have a good rest I hope you wake up tomorrow feeling

sonra görüşürüz kendine iyi bak iyi dinlenmeler ben umarım yarın

refreshed and fit hello um I know you from Alex Dee yes Alex Dee is a very

tazelenmiş ve zinde hissederek uyanırsınız merhaba um sizi Alex Dee'den tanıyorum evet Alex Dee

well-known English teacher in Vietnam a very well-known English teacher and

Vietnam'da çok tanınmış bir İngilizce öğretmeni çok tanınmış bir İngilizce öğretmeni ve

apparently Alex D is a very big fan of mine I didn't know that so thank you for

görünüşe göre Alex D benim çok büyük bir hayranım

telling me franceska says do you like Italy I've

Franceska, İtalya'yı seviyor musun diyor,

always wanted to go to Italy there are two things that I would love to try I

her zaman İtalya'ya gitmek istemişimdir, denemek istediğim iki şey var.

would love to I would love to ride in a gondola and also I would love to do that

thing where you pretend to be holding up but the Leaning Tower of Pisa do you

tutuyormuş gibi yaptığın o şeyi yapmayı çok isterdim ama Eğik Pisa Kulesi biliyor musun

know that do you know the Leaning Tower of Pisa everyone stands in front of it

Eğik Pisa Kulesi'ni biliyor musun herkes onun önünde duruyor

and they're all pretending that they're pushing the Leaning Tower of Pisa back

ve hepsi Eğik'i itiyormuş gibi yapıyorlar. Pisa Kulesi

up so those are the two things that I want to do if I go to Italy but yes

yedeklendi yani İtalya'ya gidersem yapmak istediğim iki şey bunlar ama evet

another place I would love to visit Italy last year I was very lucky because

başka bir yer geçen yıl İtalya'yı ziyaret etmeyi çok isterdim çok şanslıydım çünkü

I had a chance to go to France I spent a week in Paris last year I also went to

Fransa'ya gitme şansım oldu bir hafta geçirdim geçen yıl Paris'te ayrıca

Portugal last year and spent a week there so yes I was very very lucky yes

geçen yıl Portekiz'e gittim ve orada bir hafta geçirdim bu yüzden evet çok çok şanslıydım evet

last year to do some traveling I don't think I'm going to do much traveling

geçen yıl biraz seyahat etmek için bu yıl pek seyahat edeceğimi sanmıyorum

this year to be honest I don't think so mr. Duncan do you have any tattoos that

dürüst olmak gerekirse bilmiyorum sanmayın bayım Duncan, herhangi bir dövmen var mı ki bu,

might be the first time anyone has ever asked me that question you are the first

bana bu soruyu ilk kez soran biri olabilir, vücudumda

person to ever ask me if I have a tattoo on my body let's just see shall we shall

bir dövme olup olmadığını soran ilk kişisin, bakalım

we see if I have any tattoos what do you think

dövmem var mı, görelim mi? Sence

do you think I have a tattoo on my body somewhere hidden away do nothing there

vücudumda bir yerlerde gizli bir dövme var mı sanıyorsun orada hiçbir şey yapma

what about the other arm hmm

diğer kolum hmm

nothing there no I'm not going to show you any other parts of my body that's it

hiçbir şey orada hayır sana vücudumun başka yerlerini göstermeyeceğim o kadar

you only get to see my arms nothing else so no I don't I don't have any tattoos

sen sadece benim görebilirsin kollarımda başka bir şey yok yani hayır yok

on my body anywhere so no there is the answer to your question no I don't I

Vücudumun hiçbir yerinde dövme yok yani hayır sorunuzun cevabı yok hayır yok

don't have any tattoos on my body please do not catch cold mr. Duncan you must

Vücudumda dövme yok lütfen üşütmeyin bayım . Duncan

take care of yourself Isaac Isaac brown asks do you like

kendine iyi bakmalısın Isaac Isaac brown Amerika'yı seviyor musun diye soruyor

America when you say America do you mean a certain part of America or do you mean

Amerika derken Amerika'nın belirli bir bölümünü mü kastediyorsun yoksa kıtayı mı kastediyorsun

the continent the continent I left the continent of America that's

Amerika kıtasını terk ettim

everything however I think you mean the United States do I like the United

her şey bu ama bence Birleşik'yi kastediyorsun Amerika Birleşik

States well I don't have a problem with the United States I suppose when you

Devletleri'ni seviyorum, Amerika Birleşik Devletleri ile bir sorunum yok sanırım,

think about it the United States exists in the same way as every country they

düşündüğünüzde Amerika Birleşik Devletleri her ülke gibi

try to protect their own people so from my own point of view I don't

kendi insanlarını korumaya çalıştıkları gibi var, bu yüzden benim açımdan görünüm

really have a problem with the USA I know over the past few years things have

ABD ile gerçekten bir sorunum yok biliyorum son birkaç yıldır işler

been a little odd a little strange for various reasons

biraz tuhaf oldu çeşitli nedenlerle biraz tuhaf

politics economics things have been very strange there and also here as well so

siyaset ekonomi orada ve ayrıca burada ve hatta

even here in the UK things have been very strange over the past 10 maybe 12

burada Birleşik Krallık'ta bile işler çok tuhaftı son 10 yılda her şey çok garipti belki 12

years very strange hello big potato I like your name by the way big potato I

yıldır çok garip merhaba koca patates Bu arada ismini seviyorum

wonder why people call you that Cristina says I don't like tattoos

insanlar sana neden Cristina öyle diyor ki merak ediyorum dövmeleri sevmiyorum

because I'm afraid of infections can I tell you why I don't have a tattoo

çünkü enfeksiyonlardan korkuyorum neden dövme yaptırmadığımı söyleyeceğim

because I'm afraid of the pain I've heard that having a tattoo can be very

çünkü acıdan korkuyorum dövme yaptırmanın çok acı verici olabileceğini duydum bu yüzden

painful so the reason why I don't have any tattoos on my body is because I'm

vücudumda hiç dövme olmamasının nedeni

afraid of the pain that's it simple what I really want is to have a big dragon

korkuyorum acının bu kadar basit gerçekten istediğim şey göğsümden ve sırtımdan geçen büyük bir ejderha olmasını isterdim

going across my chest and around my back I would I would like to have a big

dragon breathing fire all across my body

Vücudumun her yerine ateş püskürten büyük bir ejderha olmasını isterdim,

could you imagine that

bunu hayal edebiliyor musunuz

yeah no I don't have any tattoos definitely not mr. Duncan your shirt is

evet hayır istemiyorum dövmesi var mı kesinlikle bay değil Duncan gömleğin

multicolored yes well this is a color that I really like by the way this

çok renkli evet pekala bu benim gerçekten sevdiğim bir renk bu arada bu

particular color is one of my favorite colors I love purple I don't know why I

özel renk benim en sevdiğim renklerden biri moru severim neden bilmem

always I always find the color purple quite nice quite soothing so I always

her zaman mor rengi oldukça hoş oldukça rahatlatıcı bulurum bu yüzden ben her zaman

think that purple is a very soothing color it is

morun çok yatıştırıcı bir renk olduğunu düşün

very soothing hello friend please keep the good vibes flowing thank you very

çok rahatlatıcı merhaba arkadaşım lütfen iyi hisleri akıtmaya devam et

much to self a Dean that's very kind of you

kendi kendime çok teşekkür ederim çok naziksiniz bir dekan

well I will try to be here as often as I can as many times as I can on as many

elimden geldiğince sık burada olmaya çalışacağım Elimden geldiğince çok gün yapabilirim, bu yüzden

days as I can so I have been here with you for the past few days don't forget I

son birkaç gündür buradayım, unutmayın,

am normally with you on Sunday Wednesday and Friday Sunday Wednesday Friday

normalde Pazar Çarşamba ve Cuma Pazar Çarşamba Cuma günleri sizinleyim,

so those are my normal days for live streams however at the moment during

bu yüzden bunlar benim canlı yayınlar için normal günlerim ancak

these strange times I am doing them more often so that's exactly what I'm doing

Bu garip zamanlarda an onları daha sık yapıyorum, bu yüzden şu anda tam olarak yaptığım şey bu,

right now I'm trying to do as many live streams as possible to let you know that

you are not alone and there is the view today so that is what it looks like at

yalnız olmadığınızı ve bugün manzaranın olduğunu bilmenizi sağlamak için mümkün olduğunca çok canlı yayın yapmaya çalışıyorum. şu

the moment here in the UK we are having a gorgeous afternoon it is now coming up

anda burada, Birleşik Krallık'ta harika bir öğleden sonra geçiriyoruz, Birleşik Krallık'ta saat

to 20 minutes away from 4 o'clock here in the UK and my name is Duncan normally

4'ten 20 dakikaya kadar geliyor ve benim adım Duncan, normalde

I teach English on YouTube but today I'm spending a little bit of time in the

YouTube'da İngilizce öğretiyorum ama bugün ben Bahçede biraz zaman geçiriyorum

garden because I am isolated away from everyone else there is no one else

çünkü herkesten uzaktayım, çevremde başka kimse yok,

around just me and lots and lots of birds I will be going in a moment

sadece ben ve bir sürü kuş, birazdan gideceğim

because I have been here for nearly well in fact over two hours I've been

çünkü aslında neredeyse epeydir buradayım. iki saatten fazla

standing here for two hours can you believe it I can't believe it I've been

iki saattir burada duruyorum inanabiliyor musun inanamıyorum

here for such a long time

çok uzun zamandır buradayım

this is a very good place to come if you want to meditate because you have nature

burası meditasyon yapmak istiyorsan gelmek için çok iyi bir yer çünkü tüm doğanın içindesin

all around you could hear the birds you can see all of the wildlife you can

etrafta kuşları duyabiliyorsun tüm vahşi yaşamı görebiliyorsun

admire the trees you can look at the blue sky and yes the sky is blue look at

ağaçlara hayran olabiliyorsun mavi gökyüzüne bakabiliyorsun ve evet gökyüzü mavi

that oh there is lots of blossom on the trees at the moment you can see at the

buna bak oh şu anda ağaçlarda bir sürü çiçek var görebiliyorsun

moment there are lots of blossom on the tree everything is looking rather nice

ağaçta bir sürü çiçek olduğu an her şey oldukça güzel görünüyor

because it's springtime here in England springtime mr. Duncan where are the

çünkü burada, İngiltere'de bahar mevsimi, bahar mevsimi Mr. Duncan koyunlar nerede şu anda

sheep there are no sheep in the field at the moment sadly there is no there are

tarlada koyun yok ne yazık ki yok hayır

no animals no cattle so normally the field that you can see normally has lots

hayvan yok sığır yok yani normalde görebileceğiniz tarlada normalde çok

of animals normally sheep or cattle are normally kept in that field

hayvan var normalde koyun veya sığır normalde o tarlada tutulur

hmm nice

hmm güzel

it is a perfect place for a picnic you are right I think so it is a beautiful

burası piknik için mükemmel bir yer haklısın bence bugün çok güzel bir

day here today and I feel very lucky that I have a chance to be out here and

gün ve burada olma şansım olduğu için kendimi çok şanslı hissediyorum ve

also I have a chance to talk to you as well so you are keeping me company and I

ayrıca seninle konuşma şansım da var yani sen bana eşlik ediyorsun ve ben

am keeping you company right here live on YouTube I will be back with you

sana eşlik ediyorum tam burada YouTube'da canlı yayında yarın tekrar sizlerle olacağım yarın aynı saatlerde

tomorrow I will do another livestream tomorrow around the same time so I will

başka bir canlı yayın yapacağım bu yüzden

be going in a moment I hope you've enjoyed this I've enjoyed it a lot

birazdan gideceğim umarım bunu beğenmişsinizdir ben keyif aldım

there is always something interesting to look at there is always something

her zaman bakılacak ilginç bir şey vardır, her zaman görülecek ilginç bir şey vardır

interesting to see and of course there is always something interesting to learn

ve elbette her zaman öğrenilecek ilginç bir şey vardır,

so maybe we can all take an opportunity we can grab the chance to learn

bu yüzden belki hepimiz bir fırsatı değerlendirebiliriz

something new during these very strange times Thank You Pilar

bu çok garip zamanlarda yeni bir şeyler öğrenme şansını yakalayabiliriz. Teşekkürler Pilar,

you're the views of your garden are very soothing thank you very much you are

bahçenizin manzarası çok rahatlatıcı, çok teşekkürler, çok naziksiniz, çok

very kind thanks a lot so I will be back tomorrow I'm going to

teşekkürler, bu yüzden yarın döneceğim,

have a cup of tea now and maybe a hot cross bun and then I will be back

şimdi bir fincan çay içeceğim ve belki sıcak bir çörek ve sonra

tomorrow at around about the same time around 1:30 I'm hoping that I will be

Yarın yaklaşık aynı saatte 1:30 civarında döneceğim.

outside tomorrow because apparently we're going to have some rain tomorrow

Yarın dışarıda olacağımı umuyorum çünkü görünüşe göre yarın biraz yağmur yağacak

there is rain on the way so who knows this is mr. Duncan in the birthplace of

yolda yağmur var yani kim bilir bu bay. İngilizcenin doğum yerindeki Duncan, bu arada,

English saying thanks a lot for your company by the way I will be with you

arkadaşlığın için çok teşekkür ederim diyor, yarın seninle birlikte olacağım,

tomorrow so we can all join together tomorrow and

böylece yarın hep birlikte bir araya gelebiliriz ve birlikte

we can spend another couple of hours together does that sound good

birkaç saat daha geçirebiliriz, bu kulağa hoş geliyor,

is that a deal will you be there I will be here if you are there I will be here

bir anlaşma var mı orada olacak mısın? Sen oradaysan burada olacağım Burada olacağım

we will be together and of course until the next time we

birlikte olacağız ve tabii ki

meet on YouTube which will be tomorrow at around about 1:30 1:30 p.m. UK time

yarın saat 13:30 13:30 civarında YouTube'da buluşana kadar. Birleşik Krallık zamanı

you know what's coming next give me a lovely thumbs up and

sırada ne olacağını biliyorsun bana güzel bir başparmak yukarıya ver ve

you know what's coming next yes you do

sırada ne olduğunu biliyorsun evet

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta yapacaksın 8-)