31 Days of Learning English - Friday 11th October - improve your English - TASTE / MONEY - day 11

are we on? testing testing 1 2 3 I am here with you and you are here with me

açık mıyız test test 1 2 3 Ben buradayım ve sen burada benimlesin Ekim 2019'da

welcome to day 11 of 31 days of English during October 2019

31 günlük İngilizcenin 11. gününe hoşgeldin

yeah oh dear dear dear dear Oh sometimes YouTube makes me very frustrated

evet ah canım canım canım Oh bazen YouTube beni çok sinirlendiriyor

sometimes I want to smash my computer to pieces and it's not even my fault its

bazen bilgisayarımı paramparça etmek istiyorum ve bu benim hatam bile değil,

YouTube thank you once again to YouTube for making some changes on the site

YouTube, bana söylemeden sitede bazı değişiklikler yaptığı için YouTube'a bir kez daha teşekkür ederim, bunun için

without telling me thank you very much for that I like it when YouTube does

çok teşekkür ederim YouTube'un bunu yapması hoşuma gidiyor,

that thanks a lot YouTube for making changes to the way that the livestream

çok teşekkürler YouTube, canlı yayın biçiminde değişiklik yaptığı için

is set up but you didn't tell me so that's a little bit awkward isn't it

kuruldu ama bana söylemedin o yüzden bu biraz garip değil mi

hi everybody this is mr. Duncan in England how are you today

millet merhaba ben mr. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın

are you okay I hope so are you happy hmmm I hope so here we go then guess

iyi misin umarım çok mutlusundur hmmm umarım işte başlıyoruz o zaman tahmin et

what everyone it's Friday

millet bugün cuma bugün

it's Friday it's the end of the week yes the weekend is just around the corner I

cuma haftanın sonu evet hafta sonu yaklaşıyor

hope you have had a good week how was your week was it a good week or was it a

umarım iyi geçirmişsindir iyi bir hafta senin haftan nasıldı iyi bir hafta mıydı yoksa

really rubbish week I don't know because I'm not there so here we go then live

gerçekten çöp bir hafta mıydı bilmiyorum çünkü orada değilim o yüzden işte başlıyoruz sonra canlı yayın

and a little bit late I'm sorry about that

ve biraz geç oldu bunun için özür dilerim

it wasn't my fault can I just say now I know a lot of people will say mr. Duncan

t benim hatam diyebilir miyim şimdi birçok insanın bay diyeceğini biliyorum. Duncan,

you're just blaming YouTube for your own mistake I'm not honestly it was YouTube

kendi hatan için YouTube'u suçluyorsun Dürüst olmak gerekirse, YouTube'du,

they had reset all of the parameters for the livestream without telling me

canlı yayının tüm parametrelerini bana söylemeden sıfırladılar, buna

which includes making the livestream unlisted and private so no one could see

canlı akışı liste dışı ve özel yapmak da dahil, kimse görmesin

it thanks a lot YouTube for doing that it

çok teşekkürler YouTube bunu yaptığım için

wasn't my fault

benim hatam değildi gözlerinizin önünde

you are watching a YouTube star meltdown before your very eyes I mean the fact

bir YouTube yıldızının erimesini izliyorsunuz yani kendimi

that I said YouTube star to describe myself shows you what a terrible state I

anlatmak için YouTube yıldızı demiş olmam şu an ne kadar berbat bir durumda olduğumu gösteriyor o yüzden işte

am in at the moment so here we go then it's Friday what is

başlıyoruz o zaman Cuma nedir merak edenler

it the 11th 11th day of October for those who are wondering I am doing this

için 11 Ekim 11

every day of the month during October 31 days of live English October 2019 Monday

Ekim 31 Ekim canlı İngilizce Ekim 2019 Pazartesi -

to Friday 2 p.m. UK time normally except today because YouTube decided to change

Cuma 14:00 boyunca ayın her günü bunu yapıyorum. İngiltere saati normalde bugün hariç, çünkü YouTube

some of the things on their site and also tomorrow and with you as well

sitesinde ve ayrıca yarın ve

tomorrow from midday 12 p.m. UK time and on Sunday I am with you also every

yarın öğlen 12: 00'den itibaren sizinle birlikte bazı şeyleri değiştirmeye karar verdi. İngiltere saati ve Pazar günü ayrıca

single flipping day of the week I nearly swore their hello to the live chat as

haftanın her saygısız gününde sizinleyim Canlı sohbete neredeyse merhaba diyecektim,

well nice to see you all here hey guess what it is

hepinizi burada görmek güzel hey tahmin edin ne oldu

do you know what day it is today it is coming out day world coming out day so

bugün günlerden biliyor musunuz dışarı gün dünya ortaya çıkma günü yani

if you have a little secret about yourself and you would like to reveal it

eğer kendinle ilgili küçük bir sırrın varsa ve bunu

right here right now then maybe you would like to do it to the whole world

tam şimdi burada açıklamak istersen o zaman belki bunu tüm dünyaya yapmak istersin

yes it is World Coming Out Day and as you can see I am now going to admit

evet bugün Dünya Dışarı Çıkma Günü ve gördüğünüz gibi Şimdi

something to you all I can no longer keep this a secret

size bir şeyi itiraf edeceğim, bunu daha fazla sır olarak saklayamam

I have something about myself that I have to tell you I am a brony and there

Kendimle ilgili size söylemem gereken bir şey var, ben bir broniyim ve orada

you can see Rainbow Dash from My Little Pony Friendship is Magic friendship is

My Little Pony'den Rainbow Dash'i görebilirsiniz Arkadaşlık Sihirlidir arkadaşlık

wonderful friendship makes me smile so here we go then how are you I'm I'm a

harikadır arkadaşlık beni gülümsetiyor işte başlıyoruz o zaman nasılsın

little bit pissed off because of YouTube but besides that I'm not too bad thank

YouTube yüzünden biraz sinirlendim ama bunun yanında çok kötü değilim

you very much thank you for asking Rahul says hi there hello Rahul also

çok teşekkür ederim sorduğun için teşekkürler Rahul merhaba diyor merhaba Rahul da

connell you are both first on today's live livestream Oh congratulations

connell ikiniz de bugünün canlı yayınında birincisiniz Oh tebrikler,

well this is all going very well so far isn't it I do apologise once again for

şimdiye kadar her şey çok iyi gidiyor değil mi, geç kaldığım için bir kez daha özür dilerim

being late and of course thank you YouTube for sabotaging my live stream

ve tabii ki canlı akışımı sabote ettiğiniz için YouTube'a teşekkür ederim

sabotage oh I like that word I wasn't going to mention that word however

sabotaj oh bu kelimeyi beğendim ben bu kelimeyi söylemeyecektim ancak

because YouTube decided to sabotage my live stream I am going to mention it

YouTube canlı akışımı sabote etmeye karar verdiği için bundan bahsedeceğim

sabotage means to purposely damage something to stop it from working to

sabotaj bir şeyin çalışmasını engellemek için kasıtlı olarak zarar vermek anlamına gelir kırarak bir

prevent something from occurring by breaking it or causing damage you

şeyin olmasını engellemek veya zarara neden olmak bir

sabotage something so there is a word I wasn't going to use but I've used it

şeyi sabote etmek yani orada bu kelimeyi kullanmayacağım ama kullandım

thank you once again to YouTube and congratulations to Rahul and Connell for

YouTube'a bir kez daha teşekkür ederim ve ikinci canlı yayın denememde ilk oldukları için Rahul ve Connell'i tebrik ederim

being first on my second attempt at having a live stream

hello also to my roots my ruse and also Julie nice to see you here Ali hello Ali

köklerime de merhaba hileme ve ayrıca Julie sizi burada görmek güzel Ali merhaba Ali

nice to see you here on the live stream for Friday yes Friday has arrived

sizi Cuma günü canlı yayında burada görmek güzel evet Cuma da geldi

also Louie Louie and Attila hello Attila Belarusian thank you for joining me

Louie Louie ve Attila merhaba Attila Belarusian bana katıldığınız için teşekkür ederim teknik sorunum

thank you for sticking with me during my technical problem which turned out to be

sırasında yanımda olduğunuz için teşekkür ederim

YouTube's fault

YouTube'un suçu olabilir

Shadrach says hello good afternoon nice to see you here Noemi also connell again

Shadrach merhaba iyi günler diyor seni burada görmek güzel bir

and Louie Louie says today's lesson is all about taste and money yes we are

talking about taste and all of the words connected to it and also money because

did you see in the news someone decided to play the lottery the National Lottery

haberde birileri milli piyango oynamaya karar vermiş

and they won a lot of money how much did they win they win this much money look

ve çok para kazanmışlar ne kadar kazanmışlar bu kadar para kazanmışlar bakın şu anda

at that look at the amount of money on the screen right now can you see it

ekrandaki para miktarına bakın

170 million pounds one person has won this week on the national lottery in

170 milyon lirayı görebiliyormusunuz bu hafta bir kişi milli piyango kazandı

fact it's the European lottery so they have actually they've won a hundred and

aslında avrupa piyango yani onlar aslında yüz

seventy million pounds one person I feel like dr. evil when I do that 170 million

yetmiş milyon pound kazandılar bir kişi kendimi dr gibi hissediyorum. kötülük, bugün 170 milyon

pounds dead today something like that so there one person has won all that money

pound ölü yaptığımda böyle bir şey yani bir kişi tüm parayı kazandı

and that is a large sum of money look at that look at all those zeros there are

ve bu büyük miktarda para şuna bakın tüm o sıfırlara bakın

six zeroes and also another one at the end of the first figure a hundred and

altı sıfır ve ayrıca sonunda bir tane daha var ilk rakam yüz

seventy million pounds that is a lot of money if I had that much money I would

yetmiş milyon pound yani çok para o kadar param olsa

buy YouTube I would buy it and then I would make sure that no one no one will

youtube alırdım satın alırdım ve sonra kimsenin

ever have their livestream interrupted ever again if I was in charge of YouTube

canlı yayınını bir daha asla kesintiye uğratmayacağından emin olurdum. YouTube'un başında olsaydı

things would be different trust me so here we go then would you

işler farklı olurdu güven bana o yüzden işte başlıyoruz o zaman

like to win some money the question is of course who wants to be a million

biraz para kazanmak ister misin soru şu tabii ki kim milyon olmak ister ben

I might so would you like to have a lot of money do you play the lottery so are

olabilirim yani çok paran olsun ister misin oynar mısın piyango, yani yerel piyangonuza

you a person who likes to get involved with your local lottery do you play the

dahil olmayı seven bir kişi misiniz,

lottery in your country of course in some countries lotteries are not allowed

ülkenizde piyango oynuyor musunuz, elbette bazı ülkelerde piyangolara

for various reasons so that is one of today's questions Who Wants to Be a

çeşitli nedenlerle izin verilmiyor, bu da bugünün sorularından biri Kim Milyoner Olmak İster

Millionaire one person this week in the UK has won a lot of money a big stack of

bir kişi İngiltere'de bu hafta çok para kazandı büyük bir

cash am i jealous am i jealous no not at all

nakit yığını kıskandım mı kıskandım hayır hiç değil

Nasir is here hello mr. Duncan how are you I'm okay it's day 11 I have made it

Nasir burada merhaba bayım. Duncan nasılsın iyiyim bugün 11. gün

all away today 11 hello Ali hello also 2 min hello min thank you for joining me I

hepsini yaptım bugün 11 merhaba ali merhaba ayrıca 2 dk merhaba dk bana katıldığınız için teşekkür ederim saat

am very sorry for the problems at 2 o'clock but it wasn't my fault it was

2'deki problemler için çok üzgünüm ama benim değildi hata

actually YouTube who keep making changes to their site so sometimes when they

aslında YouTube'du sitelerinde değişiklik yapmaya devam ediyor bu yüzden bazen bir

change things they make other changes as well and they don't tell the publishers

şeyleri değiştirdiklerinde başka değişiklikler de yapıyorlar ve

like me and it would be a nice idea if we were told

benim gibi yayıncılara söylemiyorlar ve Fernando Fernando'ya da merhaba denilse iyi bir fikir olurdu

hello also to Fernando Fernando says I am online now I am late don't worry

şu anda çevrimiçiyim diyor geç kaldım merak etmeyin YouTube

so am i due to some problems with YouTube

ile ilgili bir sorun mu yaşıyorum

Emmet says hello mr. d'Ancona would you mind telling us when mr. Steve will

Emmet merhaba diyor bay. d'Ancona, Mr. Steve

appear on the live chat well can I tell you something right now in around about

canlı sohbette görünecek peki size şu anda yaklaşık 15 dakika içinde bir şey söyleyebilir miyim Size

15 minutes I will be showing you a video of myself and also mr. Steve in the

kendimin ve ayrıca Mr. Steve

garden so that coming up a little bit later on Julie says if I weren't this

bahçede, biraz sonra geliyor Julie, bu

amount of money I will share it with you do you mean me or do you mean everyone

kadar para olmasaydım seninle paylaşacağım diyor, beni mi kastediyorsun yoksa canlı sohbetteki herkesi mi kastediyorsun

on the live chat because that is a lot of people Helena

çünkü bu çok insan var Helena

hello Helena zina Orlean it says I don't like money I like knowledge and I am

merhaba Helena zina Orlean parayı sevmediğimi söylüyor Bilgiyi seviyorum ve

here again nice to see you back welcome Helena says so much money yes

tekrar buradayım sizi tekrar görmek güzel hoşgeldiniz Helena çok para diyor evet

170 million pounds that is a lot of cash a lot of of this readies so in British

170 milyon pound bu çok fazla nakit bu paranın çoğu hazır yani içinde İngiliz

English we call money readies so that is a slang word for money

İngilizcesinde biz money readies deriz, yani argoda para

or of course cash so we say cash or many

veya tabii nakit anlamına gelir, yani cash veya birçok

readies there are many ways of describing money in fact you are a good

readies deriz, parayı tanımlamanın pek çok yolu vardır aslında siz iyi bir

teacher Thank You Fernando I am also a very calm man as you can see I am still

öğretmensiniz Teşekkürler Fernando ben de çok sakin bir adamım Görüyorsunuz, hala

relaxed I haven't been put off by the fact that there were some problems so

rahatım, bazı problemler olduğu gerçeği beni ertelemedi, bu yüzden

I'm ok hello to majora or new juror who is watching in take tajikistan hello to

iyiyim, tacikistan'da izleyen majora veya yeni jüri üyesine merhaba, size merhaba, vay

you wow I don't think I've ever had anyone from your country before

canına, sanmıyorum.

Louie Louie says I don't play the lottery I don't gamble with the lottery

Louie Louie ben piyango oynamam piyango ile kumar oynamam

I prefer happiness over money so instead of having money you prefer happiness me

mutluluğu paraya tercih ederim bu yüzden sen de paraya sahip olmak yerine mutluluğu tercih et beni

too trust me a lot of people think that I'm wealthy and rich but I'm not and nor

de bana güven birçok insan bana güvendiğini söyleyene kadar senin ülkenden biriyle karşılaştım Zenginim ve zenginim ama ben değilim,

is my family in fact I was raised in very modest circumstances a lot of

ailem de değil aslında çok mütevazi koşullarda büyüdüm birçok

people think I come from a rich family but I don't I can promise you that right

insan zengin bir aileden geldiğimi düşünüyor ama ben sana şu anda söz veremem

now hello man Jalal hello sir is there a plural of money no

merhaba dostum Celal merhaba efendim paranın çoğulu var mı

money is generally money so a little money

para yok genelde paradır yani biraz para

a lot of money of course if you are talking about what they are made of the

çok para tabi ki paranın kendisinden ne yapıldıklarından bahsediyorsanız

the money itself so there are different types of money so you can have paper

yani farklı para türleri var yani kağıt paraya sahip olabilirsiniz

money or money made of metal coins so you can count

veya metal madeni paradan yapılmış para, böylece puanları sayabilirsiniz,

poins so there you go the coins but we don't say monies so

böylece madeni paralar oraya gider, ancak

money and coins so that relates to the metal money money that is made of metal

madeni paralar ve madeni paralar demiyoruz, bu metal para ile ilgilidir, metalden yapılmış para

and of course if you are talking about paper money notes so we will often

ve tabii ki kağıttan bahsediyorsanız para notları, bu yüzden

describe money as notes anna says have you just decided if you will do a like

parayı genellikle notlar olarak tanımlayacağız anna diyor ki günlük canlı yayın gibi bir yayın yapıp yapmayacağınıza az önce karar verdiniz mi lütfen lütfen

daily live stream please please don't ask you this question today please I am

bugün size bu soruyu sormayın lütfen

feeling so delicate Anna says have you decided if you will do a daily live

çok hassas hissediyorum Anna diyor ki yapmaya karar verdiniz mi

stream after October I hope so I'm not sure I'm not sure oh dear after

ekimden sonra günlük canlı yayın inşallah yani emin değilim emin değilim ah canım

all the stress I've had today maybe not maybe never again Ali says I do not like

bugün yaşadığım onca stresten sonra belki olmaz belki bir daha asla Ali

to play the lottery they are selling the dream to people well I agree with you

piyango oynamayı sevmiyorum diyor rüyayı satıyorlar insanlara iyi katılıyorum

because I don't a lot of people know that I don't play the lottery never have

çünkü pek çok insan piyango oynamadığımı bilmiyor asla oynamadım bence bu

I think it is to be honest with you a waste of money and also a large part of

sana karşı dürüst olmak gerekirse para israfı ve aynı zamanda paranın büyük bir kısmı

the money that you spend on the lottery goes to the government in tax so most

senin piyangoya yapılan harcamalar vergi olarak devlete gidiyor bu yüzden çoğu

people complain about having to pay tax to the government but every week they

insan devlete vergi ödemek zorunda olduğundan şikayet ediyor ama her hafta

will go and spend lots of money on the lottery and a large portion of that goes

gidip piyangoya çok para harcayacaklar ve bunun büyük bir kısmı

straight to the government dear me hello to India Amit says hello

doğrudan hükümete gidiyor canım ben merhaba Hindistan'a Amit merhaba diyor

mr. Duncan I wish you well a good evening from 1.3 billion Indians that is

bay. Duncan 1.3 milyar Kızılderiliden sana iyi akşamlar diliyorum bu

a big country I've never been to India I've never been there ana says we used

büyük bir ülke Hindistan'a hiç gitmedim oraya hiç gitmedim ana

the same gesture for money here in Italy gesture so gesture means something you

burada İtalya'da aynı hareketi para için kullandığımızı söylüyor jest yani jest senin yaptığın bir şey anlamına geliyor

do with your hands you move your hands around you gesture you move your hands

ellerinizi hareket ettirirsiniz ellerinizi çevrenizde hareket ettirirsiniz

you show something by moving your hands or putting your hands in a certain

ellerinizi hareket ettirirsiniz ellerinizi hareket ettirerek veya ellerinizi belirli bir

position maybe you do this which means okay although some people have said this

konuma getirerek bir şey gösterirsiniz belki bunu yaparsınız bu da tamam anlamına gelir gerçi bu hafta bazı insanlar

week that this is racist I don't know how I'm not sure how but this means okay

bunun ırkçılık olduğunu söylese de ben yapmıyorum nasıl olduğunu biliyorum nasıl olduğundan emin değilim ama bu tamam anlamına gelir iyi misin iyi

okay are you okay I hope so and this of course is pray this when we do this it

umarım öyledir ve bu tabii ki dua et bunu yaptığımızda deli misin

means crazy are you crazy you play the lottery you spend all your

demektir deli misin piyango oynuyorsun tüm

money on the lottery are you crazy ana says body language yes a gesture so

paranı piyangoya harcıyorsun değil mi çılgın ana beden diliyle evet bir jest der yani

when you gesture it normally means you communicate with a person by using your

jest yaptığınızda normalde bir kişiyle ellerinizi kullanarak iletişim kurduğunuz anlamına gelir

hands or quite often your body come here you see I am asking you to come here

ya da oldukça sık olarak vücudunuz buraya gelin bakın buraya gelmenizi istiyorum

come here I want a word with you Colonel says time is money it is for some people

buraya gelin sizinle konuşmak istiyorum albay zaman nakittir bazı insanlar için,

except for me because I do all of this for free it doesn't cost anything

ben hariç çünkü bunların hepsini bedavaya yapıyorum hiçbir maliyeti yok

however if you have recently won the lottery if you are a lottery

ama eğer yakın zamanda bir piyango kazandıysanız ve bir piyango iseniz

and you think mmm who shall I give some of that money to you can send some of it

ve o paranın bir kısmını kime vereyim diye düşünüyorsanız bir kısmını

to me because I do all of my work for free I don't charge anything what's more

bana gönderebilirsiniz çünkü ben tüm işlerimi bedava yapıyorum hiçbir ücret almıyorum üstelik

I've been doing this for almost 13 years so 13 years without charging any money

neredeyse 13 yıldır yani 13 yıldır hiç para almadan yapıyorum

so if you want to make a donation you can make a donation to this address

yani yapmak isterseniz bağış bu adrese bağışta bulunabilirsiniz

there it is now on your screen a man says hello from Egypt hello

işte şimdi ekranınızda Mısır'dan bir adam merhaba diyor merhaba

Egypt Fernando is telling me to stay calm stay calm mr. Duncan calm down calm

Mısır Fernando bana sakin olmamı söylüyor sakin olun sakin olun bayım. Duncan sakin ol sakin ol um

down um it asks what do you think about the idea that money can buy happiness

paranın mutluluğu iyi satın alabileceği fikri hakkında ne düşünüyorsun diye soruyor

well I don't think it does money never guarantees happiness money is something

Paranın mutluluğu asla garanti etmediğini düşünüyorum para hemen yanında olan bir şey

that you just have next to you it is cold it is unfeeling it has no emotions

soğuk soğuk duygusuz duygu yok

it has no morals so money can't buy happiness it can buy

ahlak yoktur bu yüzden para mutluluğu satın alamaz

many things it can buy you a meal every day to eat but lots and lots of money

pek çok şey satın alabilir sana her gün yiyecek bir yemek ısmarlayabilir ama çok ama çok para ille de

doesn't necessarily bring happiness unfortunately pal Mira says there is a

mutluluk getirmez ne yazık ki ahbap Mira harika bir şarkı olduğunu söylüyor Manny

great song by ABBA called Manny Manny Manny must be funny in a rich man's

adlı ABBA Manny Manny zengin bir adamın dünyasında komik olmalı

world hello mr. Duncan I love your beautiful

merhaba bay. Duncan senin güzel

clear British accent Thank You Muhammad Husain it's very kind of you to say so

İngiliz aksanına bayılıyorum Teşekkür ederim Muhammed Hüseyin bunu söylemen çok nazik bu yüzden bugün bana merhaba demek için

thank you for taking the time to say hello to me today money spent on the

zaman ayırdığın için teşekkür ederim beyne harcanan para

brain is never spent in vain yes maybe you spend some money on an exercise book

hiçbir zaman boşa harcanmaz evet evet belki bir şeye biraz para harcarsın alıştırma kitabı

or a dictionary or something that can help you to educate yourself yes I think

veya sözlük veya kendinizi eğitmenize yardımcı olabilecek bir şey evet bence

so very nice

çok güzel

Pedro Pedro is here today Pedro Belmont wait everything is ok

Pedro Pedro bugün burada Pedro Belmont bekleyin her şey yolunda

these are some universal gestures oh this is also a gesture thumbs up so if

you do this it means great great great everything is good thumbs up

harika harika harika her şey güzel yaşasın

we are we Andrew is here also Hanna Connell and Patrick we are now up to

biz Andrew da buradayız Hanna Connell ve Patrick

date with the live chat we are talking about quite a few things today we are

canlı sohbette güncel bilgilere sahibiz bugün pek çok şeyden bahsediyoruz

also going into the garden to look at something I recorded with mr. Steve we

ayrıca bir şeylere bakmak için bahçeye gidiyoruz Bey ile kaydettim. Steve biz

are carrying out a certain job that coming very soon here's an interesting

belli bir işi yürütüyoruz çok yakında burada ilginç bir

phrase have you ever heard this phrase true colors true colors when you find

cümle var bu sözü hiç duydunuz mu gerçek renkler gerçek renkler

out someone's true colors what does it mean well true colors means real

birinin gerçek renklerini bulduğunuzda bunun ne anlama geldiğini iyi

intention or real motive so the real reason why someone is talking to you or

neden birisi sizinle konuşuyor ya da

maybe you find out what a person's character really is like so true colors

belki bir insanın karakterinin gerçekte nasıl olduğunu öğreniyorsunuz, yani gerçek renkler,

when we reveal our true colors it means we reveal our true self so maybe you are

gerçek renklerimizi ortaya koyduğumuzda bu, gerçek benliğimizi ortaya koyduğumuz anlamına geliyor, bu yüzden belki de

hiding things away from other people and you want to show what you are really

diğer insanlardan bir şeyler saklıyorsunuz ve ne olduğunu göstermek istiyorsunuz. sen gerçekten

like you will show your true colors there was a song many years ago called

gerçek renklerini göstereceksin sanki yıllar önce gerçek renkler diye bir şarkı vardı gerçek

true colors your true colors are beautiful like a rainbow Cyndi Lauper

renklerin gökkuşağı gibi güzel Cyndi Lauper

true colors so if you reveal your true self or your real motive you are

gerçek renkler yani gerçek benliğini veya gerçek amacını ortaya koyarsan

revealing your true colors you reveal your real

gerçek renklerini açığa vurmuş olursun gerçek

character or what you are really like I hope you enjoyed that lots of things to

karakterinizi veya gerçekte nasıl biri olduğunuzu ortaya çıkarın, umarım konuşacak o kadar çok şeyden hoşlanmışsınızdır,

talk about including going out into the garden with mr. Steve yes I know you

Bay Green ile bahçeye çıkmak da dahil. Steve evet seni tanıyorum Suriye'den

millions and millions of kisses and love from Syria hello to Syria and I hope you

milyonlarca öpücük ve sevgi Suriye'ye merhaba ve umarım

are well today yeah man thank you very much yes Cindy Lauper had a song in the

bugün iyisindir evet adamım çok teşekkür ederim evet Cindy Lauper

charts many years ago I think it was way back in the nineteen eighties true

yıllar önce listelerde bir şarkı vardı sanırım çok eskilerdeydi 1980'ler gerçek

colors I really like Cyndi Lauper very much there was the other song that she

renkler Cyndi Lauper'ı gerçekten çok seviyorum onun sahip olduğu başka bir şarkı daha vardı

had girls just want to have fun girls just wanna have fun girls just wanna

kızlar sadece eğlenmek ister kızlar sadece eğlenmek ister kızlar sadece

have fun Abdullah says not good teacher oh thank

eğlenmek ister Abdullah iyi bir öğretmen olmadığını söylüyor oh teşekkür

you Abdullah not a good teacher oh thank you very much Abdullah well I have some

ederim Abdullah iyi bir öğretmen değil oh teşekkürler çok saol Abdullah peki sana bir haberim var

news for you bye-bye I prefer Phil Collins hello

hoşçakal Phil Collins'i tercih ederim merhaba

Pedro Phil Collins yes I think he also had a song similar to that Pat Jew says

Pedro Phil Collins evet sanırım buna benzer bir şarkısı da vardı Pat Jew

hello sir hello to you as well thank you very much

merhaba diyor efendim merhaba size de çok teşekkür ederim

to Nadia hello Nadia from Algeria this is my

Nadia merhaba Cezayir'den Nadia,

first time watching you live I like it hello Nadia

seni ilk kez canlı izliyorum. Hoşuma gitti merhaba Nadia,

I have calmed down now I am very calm very relaxed I have gone to my magic

şimdi sakinleştim, çok sakinim, çok rahatım, kendimi

place where I can feel calm and serene serenity is mine we're going into the

sakin ve dingin hissedebileceğim sihirli yerime gittim, dinginlik benimdir.

garden soon with mr. Steve we're going to be doing something very exciting

Bahçe yakında Mr. Steve çok heyecan verici bir şey yapacağız

yeah man says you are a nice singer thank you very much

evet adam senin iyi bir şarkıcı olduğunu söylüyor

also to RH s who says lysa Minnelli or Lisa Minelli

lysa Minnelli mi yoksa Lisa Minelli mi diyen RH lere de çok teşekkür ederim

is it Liza Liza Minnelli once had a song called money makes the world go around

Liza Liza Minnelli'nin bir zamanlar para dünyayı döndürüyor diye bir şarkısı vardı

the world go round the world go round money makes the world go round hello

dünya dönüyor dünya dönüyor para dünyayı döndürüyor

also to saj Ali Connell says pass with flying colors

saj'a da merhaba Ali Connell çok iyi geçti diyor

that's a good expression if you pass with flying colors it means you do very

bu iyi bir ifade eğer çok iyi geçerseniz bu çok iyi yaptığınız anlamına gelir

well maybe in a test or an exam so if you do very well in something if you

belki bir sınavda veya sınavda yani eğer bir şeyi çok iyi yaparsın eğer

succeed with a very high degree you pass with flying colors I like it

çok yüksek bir derece ile başarılı olursan çok iyi geçersin bunu beğendim

hello also to hanane hello to you Pedro is one of the moderators by the way so

hanane'ye de merhaba sana merhaba Pedro bu arada moderatörlerden biri bu yüzden

please be on your best behavior also Belarusian and Luis Mendez I

lütfen Belarusça ve Luis Mendez de en iyi şekilde davranın

haven't seen Luis Mendez today has anyone seen Luis Mendez calling Luis

Bugün Luis Mendez'i görmedim Luis Mendez'in Luis

Mendez are you there thank you to Louie Louie thank you also

Mendez'i aradığını gören oldu mu oradamısın Louie Louie'ye teşekkürler

to our med in Iraq hello to you lots of people watching right now thank you very

Irak'taki tıpımıza da teşekkürler sana merhaba şu anda izleyen birçok insan

much for joining me we are about to go into the garden because as you know the

bana katıldığın için çok teşekkür ederim biz bahçeye çıkmak üzere çünkü bildiğiniz gibi

garden is if isn't a big garden but it is probably larger than average

bahçe büyük bir bahçe değil ama muhtemelen ortalamadan daha büyük

and you have to do a lot of work in the garden by the way I have something very

ve bu arada bahçede çok çalışmanız gerekiyor bu arada size gösterecek çok heyecan verici bir şeyim var

exciting to show you after we have watched this video clip so it's coming

bu video klibi izledikten sonra

up - what is it now three o'clock now normally we would

geliyor - saat şimdi saat üç şimdi normalde

finish now but today I was half an hour late so you still have another half an

şimdi bitirirdik ama bugün yarım saat geciktim, bu yüzden hala yarım

hour so I'm not going because I was half an hour late so I will stay for another

saatiniz var, bu yüzden gitmiyorum çünkü ben yarım saat gecikti o yüzden

half hour so don't worry I'm not going yet I will be with you for another half

yarım saat daha kalacağım merak etme henüz gitmiyorum yarım saat daha seninle olacağım o

an hour so don't click away don't go because I I am NOT leaving instead we

yüzden tıklatma gitme çünkü onun yerine ben gitmiyorum

will go into the garden and we are going to have a look at something mr. Steve

bahçeye çıkacağız ve bir şeye bakacağız bayım. Steve

and myself were doing two years ago and then after that we are back to the live

ve ben iki yıl önce yapıyorduk ve ondan sonra canlı sohbete geri döndük

chat oh hello mr. Steve hello there mr. Duncan and hello everyone watching out

oh merhaba bayım. Steve merhaba bayım. Duncan ve merhaba YouTube'da izleyen herkese merhaba bahçedeyiz

there in YouTube land we are out in the garden it's a beautiful evening it's a

bahçedeyiz güzel bir akşam hava

little bit chilly but we are out here for a special reason because we are

biraz soğuk ama özel bir nedenden dolayı buradayız çünkü

going to cut down the bunk ulis the big dunk ulis that is growing at the moment

ranzaları keseceğiz, big dunk ulis yani büyük dunk ulis şu an

in the garden so what are we going to do mr. Steve well the full name of the

bahçede büyüyor peki ne yapacağız bey? Steve bitkinin tam adı

plant is a car Duncan us and of course we bought this particular plant because

bir araba Duncan bize ve tabii ki bu özel bitkiyi satın aldık çünkü

it's got a mention of your name in it so card ankhila sounds like Duncan which is

içinde adınızdan bahsediliyor, bu yüzden kart ankhila kulağa Duncan gibi geliyor ki bu

of course your first name I actually spotted this plant in the

tabii ki sizin ilk adınızdır.

shop I said to mr. Steve I said look mr. Steve this plant is called carbon coulis

Baya söylediğim dükkan Steve bak bay dedim. Steve bu bitkinin adı carbon coulis

and my name is Duncan so I couldn't resist I said to mr. Steve I said let's

ve benim adım Duncan bu yüzden dayanamadım Bay'a dedim. Steve

buy one and then we can have a dunk ulis growing in the garden yes mr. Duncan you

bir tane alalım dedim sonra bahçede büyüyen bir dunk ulis yapabiliriz evet bayım. Duncan,

wanted to have a plant in the garden that sounded like it was named after you

bahçede bir bitkiye sahip olmak istedin, sanki senin adını almış gibiydi,

what an ego of course I couldn't resist buying it because it's called car dung

ne büyük bir ego tabii ki onu satın almaktan kendimi alamadım çünkü ona araba pisliği

keyless and my name is Duncan mr. Steve is busy pulling up the sticks that have

anahtarsız deniyor ve benim adım Duncan Bay. Steve

been holding up the dung Kilis for so long come on mr. Steve give it a good

uzun zamandır Kilis'in gübresini tutan sopaları sökmekle meşgul hadi bayım. Steve onu iyice

pull there it goes you're very good at this you can see mr.

çek, işte gidiyor, bunda çok iyisin, görebilirsin bay.

Steve is thinking about it will he be able to carry out this huge task because

Steve, bu büyük görevi yerine getirebilecek mi diye düşünüyor, çünkü

of course this is a very big plant look at the size of it so what do you think

elbette bu çok büyük bir bitki, büyüklüğüne bakın, peki siz ne düşünüyorsunuz bayım?

mr. Steve do you think you'll be able to do it yes this plant needs chopping down

Steve, bunu yapabileceğini düşünüyor musun, evet, bu bitkinin kesilmesi gerekiyor

because it's dies off in the winter and therefore if we leave it out it won't

çünkü kışın ölüyor ve bu nedenle onu dışarıda bırakırsak

look very nice because you can see the one behind is already dying off this is

pek hoş görünmeyecek çünkü arkasındakinin çoktan ölmekte olduğunu görebiliyorsun.

what you call a perennial plant which means that it dies off during the winter

çok yıllık bitki dediğiniz şey bu, yani kış

months and comes back again in the spring so this plant will kind of

aylarında ölür ve ilkbaharda tekrar geri gelir yani bu bitki bir nevi

regenerate itself yes so this plant here will die off so we will cut it away and

kendini yeniler evet yani buradaki bitki ölecek bu yüzden onu keseceğiz ve

then next year a new plant will reappear as if by magic it's grown this height in

sonra sıradaki Her yıl yeni bir bitki sanki sihirle bir büyüme mevsiminde bu kadar büyümüş gibi yeniden ortaya çıkacak

one growing season and the new baby plants are already present at the base

ve yeni yavru bitkiler zaten tabanda mevcut, bu

that's incredible

inanılmaz,

can you see this particular thing here mr. Steve it is called a capitulum or as

burada bu özel şeyi görebiliyor musunuz bayım? Steve buna kapitulum denir ya da

it's more commonly known a flower head

daha yaygın olarak bilinen adıyla çiçek kafa

careful mr. Steve we wouldn't want that big plant to fall on your head

dikkatli olun bay. Steve, o koca bitkinin başınıza düşmesini istemeyiz,

so mr. Steve will now put all of the bits of the dunk ulis into the wheelie

bu yüzden bayım. Steve şimdi dunk ulis'in tüm parçalarını tekerlekli çöp kutusuna koyacak Kabul etmeliyim ki

bin

I must admit this is turning out to be a very busy evening job done and there it

bu akşam yapılan çok yoğun bir iş oldu ve orada

is already you can see next year's car dunk Ulis growing and a year from now

şimdiden gelecek yılki car dunk Ulis'in büyüdüğünü ve bundan bir yıl sonrasını görebilirsiniz

we'll be cutting this one down so there it was I hope you enjoyed that that was

Bunu keseceğiz, işte oradaydı, umarım beğenmişsinizdir, bu

something we filmed in the garden two years ago and yes the plant did return

iki yıl önce bahçede çektiğimiz bir şeydi ve evet bitki geri döndü

and it had returned as well this year so now you know so there you go I hope you

ve bu yıl da geri döndü, yani artık biliyorsunuz, işte başlıyoruz Umarım

enjoyed that something to show mr. Steve in the garden because a lot of people

Mr. Steve bahçede çünkü birçok insan

ask about Steve they say Steve is such a good gardener and there you could see

Steve'i soruyor çünkü Steve'in çok iyi bir bahçıvan olduğunu söylüyorlar ve orada

Steve doing that very thing so we are live and it is what time is it now it is

Steve'in tam da bunu yaptığını görebiliyorsunuz, bu yüzden canlı yayındayız ve saat şu anda saat üçü

five minutes past three o'clock don't worry I am here live today and I was a

beş geçiyor saat merak etmeyin bugün canlı yayındayım ve

little bit late due to technical problems because of YouTube they made

teknik sorunlar nedeniyle biraz geç kaldım YouTube nedeniyle

some changes and didn't tell me as they usually do that's normally what

bazı değişiklikler yaptılar ve normalde yaptıkları gibi bunu bana söylemediler normalde YouTube ne yapar

YouTube does they normally make changes but they don't tell me anyway I have

normalde değişiklik yaparlar ama yapmazlar yine de söyle bana

something so exciting to tell you something to show you

çok heyecan verici bir şeyim var sana anlatacak bir şeyim var tahmin et bu sabah

guess who returned to the back of my house this morning they are back the

evimin arkasına kim döndü onlar

sheep have returned can you see them they are now at the back of the house so

döndüler koyunlar döndü onları görebiliyor musun şimdi evin arka tarafındalar yani

this is something I recorded this morning just after they arrived so the

bu bu sabah onlar geldikten hemen sonra kaydettiğim bir şey bu yüzden

farmer delivered them to the field first thing this morning very early this

çiftçi onları bu sabah ilk iş olarak bu sabah çok erkenden tarlaya teslim etti

morning and there you can see them and they are out there right now as well I

ve orada onları görebilirsiniz ve onlar da şu anda oradalar

have a live camera setup so the big question is are the

Canlı bir kamera kurulumum var yani büyük Soru şu ki,

sheep there at the moment I have a feeling that they're not so that was

koyunlar şu anda oradalar, öyle olmadıklarına dair bir his var içimde, bu

this morning and this this is now can you believe it

sabah öyleydi ve bu şimdi buna inanabiliyor musunuz, size Koyunları canlı göstermek

I had my lovely camera set up ready to show you the Sheep live and they're not

için güzel kameramı kurdum ve onlar

there they've gone into the other field isn't that typical well hopefully before

orada değil diğer tarlaya gittiler o kadar tipik değil mi umarım

the end of today's livestream we will get to see the Sheep at the back of my

bugünkü canlı yayının bitiminden önce evimin arkasındaki Koyunları

house live however here they are this morning so this is then this morning

canlı görebiliriz ancak bu sabah buradalar yani bu o zaman bu sabah

just after they arrived unfortunately at the moment they are not there they are

onlar geldikten sonra ne yazık ki şu anda orada değiller, yan

in the next field so I hope they will return soon so we can all enjoy the

tarladalar, umarım yakında geri dönerler, böylece hep

Sheep together wouldn't that be lovely hello also to pet you when I was living

birlikte Koyun'un tadını çıkarabiliriz, ben kırsalda yaşarken sizi sevmek de hoş olmaz mıydı? şimdi

in the countryside well I live in the countryside now and to be honest with

kırsal kesimde yaşıyorum ve size karşı dürüst olmak gerekirse

you I think it is the most amazing thing in the world I would prefer living here

bence bu dünyadaki en harika şey

than living in a big town or city I couldn't stand I wouldn't be able to

Büyük bir kasabada veya şehirde yaşamaktansa burada yaşamayı tercih ederdim Dayanamadım Dayanamayacaktım

stand the noise from the traffic it would drive me crazy

trafikten gelen gürültü beni deli

it really would Alexandra says oh my goodness you have such a nice view yes

ederdi gerçekten Alexandra aman tanrım çok güzel bir manzaran var der

there are some nice views outside including this view so this is looking

into the distance right now so that is actually a live view looking out of my

studio window so yes I always consider myself lucky to live in such a beautiful

stüdyo penceremden dışarı bakıyorum bu yüzden evet böyle güzel bir yerde böyle güzel bir ortamda yaşadığım için kendimi her zaman şanslı görüyorum

place with such nice surroundings thank you very much for your lovely comments

güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim

patrick asks are there any cows well the cows and also the bulls have gone so the

patrick hiç inek var mı diye sorar peki inekler ve boğalar da gitti yani

bullocks and also the cows have now been taken away and they've been

öküzler ve ayrıca inekler şimdi götürüldü ve

placed with sheep so now we have sheep at the back of the house which is very

koyunların yanına yerleştirildiler, bu yüzden şimdi evin arka tarafında koyunlarımız var ki bu çok

interesting so there they are but hopefully later on we will get to

ilginç, yani oradalar ama umarım daha sonra

see the sheep at the back of the house live but at the moment sadly not so I

arkadaki koyunları görebiliriz. evin canlı ama şu anda ne yazık ki değil yani geri

will wait patiently for them to come back the big city is for young people

gelmelerini sabırla bekleyeceğim büyük şehir

who enjoy the noise says ten Chang well I'm not sure about that people of all

gürültüden hoşlanan gençler içindir on Chang iyi şehirlerde her yaştan insanın yaşadığından emin değilim

ages live in the cities so not everyone not all the people living in the cities

yani herkes şehirlerde yaşayanların hepsi

are young there are lots of older people as well but from my own point of view it

genç değil orada bir sürü yaşlı insan da var ama benim açımdan sessiz sakin ve aynı zamanda dinlendirici

has been my dream to live in a place that is quiet gentle and also relaxing

bir yerde yaşamak benim hayalimdi

Ali says I found two idioms concerning sheep you separate the sheep from the

Ali diyor ki iki tane buldum koyunla ilgili deyimler koyunu keçiden ayırırsın

goats and also you make sheeps eyes at someone now those are very old-fashioned

ve ayrıca birisine koyun gözü yaparsın artık bunlar çok eski moda

I think so I don't think we use either those anymore we don't use either of

bence artık ikisini de kullanmayız

those phrases these days however you can of course be sheepish so if you act in a

bu günlerde bu deyimlerin hiçbirini kullanmıyoruz ancak tabi ki utangaç olabilirsin yani

sheepish way it means you are shy you are a little shy you feel a little

utangaç davranırsan utangaçsın demektir biraz utangaçsındır biraz içine

introverted so you are a person who is a little shy you can be sometimes a little

kapanık hissediyorsun yani biraz utangaç birisin bazen

sheepish when you are with a group of people so to be sheepish is to be timid

yanındayken biraz utangaç olabilirsin bir grup insan o kadar utangaç olmak ürkek olmaktır

Patrick says I live in the countryside as well but in Thailand I imagine that

Patrick benim de kırsalda yaşadığımı söylüyor ama Tayland'da

the countryside in Thailand must be lovely I think so Nastya asks a very

Tayland'ın kırsal bölgelerinin çok güzel olduğunu düşünüyorum, bu yüzden Nastya çok

interesting question because we have been talking about money I

ilginç bir soru soruyor çünkü para hakkında konuşuyoruz

ask today who wants to be a millionaire because someone this week in the UK won

Bugün soruyorum kim milyoner olmak ister çünkü bu hafta İngiltere'de biri

a lot of money a large sum of money a hundred and seventy million pounds can

çok para kazandı yüz yetmiş milyon pound

you believe it Wow how much money do you get from YouTube

inanabiliyor musun Vay canına YouTube'dan her ay ne kadar para alıyorsun

each month asks nasiha well first of all that's a very personal question and I

nasiha iyi soruyor her şeyden önce bu çok kişisel bir soru ve

will try to answer it because you don't normally ask a person how much they earn

cevaplamaya çalışacağım çünkü normalde bir kişiye ne kadar kazandığını sormazsınız

however I will tell you that it isn't very much

ancak çok fazla olmadığını söyleyeceğim bu yüzden

so whatever YouTube tells the media and you will often see people being promoted

YouTube medyaya ne söylerse söylesin ve siz de sıklıkla alacaksınız.

through the media as being YouTube millionaires can I just say now I am a

medya aracılığıyla YouTube milyoneri olarak tanıtılan insanları gör, şimdi şunu söyleyebilir miyim,

long way from being a YouTube millionaire and no I don't earn very

YouTube milyoneri olmaktan çok uzağım ve hayır,

much money from YouTube despite what the newspapers and the television and

gazetelerin, televizyonun ve

YouTube would like you to believe would you mind explaining the difference

YouTube'un sizden ne istediğinin aksine, YouTube'dan çok fazla para kazanmıyorum. yine de

between the the the though and although well though is again moving in an

opposite direction so it's a bit like what I said yesterday when you were

ters yönde hareket ediyor, bu yüzden biraz dün

talking about one thing but then you want to change the direction slightly

bir şeyden bahsederken söylediğim gibi ama sonra yönü biraz değiştirmek istiyorsunuz.

though though it's a little bit like by the way mr. Duncan I invite you to visit

gerçi bu arada biraz mr. Duncan sizi Bahreyn'e hoşgeldiniz diye davet ediyorum

Bahrain to welcome you I hope you will accept I would like to do some world

umarım kabul edersiniz Dünyayı gezmek istiyorum

traveling I have been abroad twice this year because mr. Steve was very lucky he

Bu yıl iki kez yurt dışına çıktım çünkü Mr. Steve çok şanslıydı,

actually won two holidays this year and he took me with him isn't that nice

aslında bu yıl iki tatil kazandı ve beni yanına aldı, o kadar hoş değil mi

saman says hello ladies and gentlemen how can i improve my

saman merhaba bayanlar ve baylar diyor, her şeyden

well first of all you are in the right place coming here and of course you can

önce buraya gelmekle doğru yerdesiniz ve tabii ki yapabilirsiniz

listen to me and also you can look at the captions as well so if you press

beni dinle ve ayrıca altyazılara da bakabilirsin yani

that on your keyboard you will actually get live captions isn't that incredible

klavyende buna basarsan gerçekten canlı altyazılar alacaksın o kadar da inanılmaz

I can't believe it I love technology so much I earn a lot of English by watching

değil inanamıyorum teknolojiyi o kadar çok seviyorum ki bu sayede çok fazla ingilizce kazanıyorum

you live well you might say gain so when you gain something it means you receive

iyi yaşamanı izlemek, kazanç diyebilirsin, bu yüzden bir şey kazandığında bu, aldığın anlamına gelir, bu yüzden

so maybe you receive a lot of English knowledge so when we say gain you gain

belki çok fazla İngilizce bilgisi alırsın, bu yüzden kazandığını söylediğimizde,

something you receive something quite often something that is a benefit to you

bir şey kazandığını söylediğimizde, oldukça sık olarak, sana fayda sağlayan bir şey alırsın,

so something you benefit from thank you very much for the invites a lot of

yani fayda sağladığın bir şey Davetleriniz için çok teşekkür ederim, pek çok

people seem to want to invite me to their countries I like it very much

insan beni ülkelerine davet etmek istiyor gibi görünüyor, çok beğendim,

do you have other jobs well at the moment I only have one job and that is

başka işleriniz var mı, şu anda sadece bir işim var ve o da

being here every day as you know I am here every single day and I do this for

bildiğiniz gibi her gün burada olmak. Her gün buradayım ve bunu

free so during October as I approach my 13th year on YouTube

ücretsiz olarak yapıyorum, bu yüzden Ekim ayında YouTube'da 13. yılıma yaklaşırken

13 years I've been doing this phrase Miller says I live in the middle of

13 yıldır bu cümleyi yapıyorum Miller,

nowhere in Poland and I like being close to nature well there you go yes so if

Polonya'da hiçliğin ortasında yaşıyorum ve doğaya yakın olmayı seviyorum diyor peki, evet,

you live in the middle of nowhere it means you live in a very remote place

hiçliğin ortasında yaşıyorsan, diğer insanlardan çok uzak bir yerde yaşıyorsun demektir,

somewhere far from other people far from the cities far away from the towns you

şehirlerden uzakta, kasabalardan uzakta,

live in the middle of nowhere I am keeping an eye on the sheep I want to

hiçliğin ortasında yaşıyorsun, göz kulak oluyorum

wait to see if the sheep return so I have a live camera

Koyunların geri dönüp dönmediğini görmek için beklemek istiyorum, bu yüzden şu anda pencereden dışarıyı gösteren canlı bir kameram var

at the moment pointing out of the window but the sheep have disappeared they've

ama koyunlar kayboldu

wondered away so hopefully we might see them a little bit later on right now

merak ettiler, bu yüzden umarım onları biraz sonra görebiliriz.

though right now I want to talk about something else we are talking about the

şu anda başka bir şeyden bahsetmek istiyorum, tatmak kelimesinden bahsediyoruz

word taste a very interesting word it seems like an innocent simple word but

çok ilginç bir kelime masum basit bir kelime gibi görünüyor ama

as I mentioned yesterday quite often in English some of the most simple words

dün İngilizcede oldukça sık bahsettiğim gibi en basit kelimelerden bazıları en

some of the simplest and most common words quite often have a lot of meanings

basit ve en yaygın kelimelerden bazıları çoğu zaman çok fazla anlama sahiptirler,

they can be very deep words so let's have a look at the word taste so there

çok derin kelimeler olabilirler, bu yüzden tat kelimesine bir göz atalım ve işte tam şu anda

it is on the screen right now for you to see

ekranda tadı görmeniz için her şeyden

taste first of all as a noun the word taste names the sense that allows us to

önce tadı bir isim olarak tat kelimesi, izin veren anlamı adlandırır. Bir şeyin

feel or experience the flavor of something it also relates to the style

tadını hissetmemiz veya deneyimlememiz, aynı zamanda

choices that a person makes quite often in their life so when you make a choice

bir kişinin hayatında oldukça sık yaptığı stil seçimleriyle de ilgilidir, bu nedenle bir seçim yaptığınızda,

when you choose something a certain type of thing normally it will relate to your

belirli bir türde bir şey seçtiğinizde normalde bu sizin

taste and also it can name one of the five senses you taste food you taste

zevkinizle ve ayrıca beş duyudan birini adlandırabilir yemeğin tadına bakarsın

things as a verb the word taste is the action of experiencing the flavor of

şeyleri bir fiil olarak tadarsın tat kelimesi bir şeyin lezzetini deneyimleme eylemidir

something you taste some food you taste a drink your tastes your sense of taste

bazı yiyeceklerin tadına bakarsın bir içeceğin tadına bakarsın tatların tat alma duyun

allows you to taste so that's quite interesting so as we talk about taste as

tat almana izin verir yani bu oldukça ilginç

a noun and a verb your sense of taste allows you to taste next a person's

Bir isim ve bir fiil olarak tattan bahsettiğimizde, tat alma duyunuz bir sonraki kişinin

choice of clothing in furniture or what music they choose to listen to all

mobilya seçimini veya hangi müziği dinlemeyi seçtiğini tatmanızı sağlar.

relate to their taste we can also say style

choice fashion sense so in this respect taste refers to what you like the things

Bu açıdan tat, beğendiğiniz şeyler, onları gördüğünüzde

that make you feel happy when you see them your taste the things

sizi mutlu eden şeyler, zevkiniz, zevk

you enjoy a person's choice of clothing and furniture or what music they choose

aldığınız şeyler, bir kişinin giyim ve mobilya seçimi veya hangi müziği

to listen to all relate to their taste

dinlemeyi seçtiği, hepsi zevkleriyle ilgilidir,

then we have flavor another word quite often used especially when we are

o zaman lezzetimiz var. özellikle yemeklerden bahsederken oldukça sık kullanılan başka bir kelime, en

talking about food my favorite subject the word flavor defines how something

sevdiğim konu, lezzet kelimesi bir şeyin nasıl

appears or the feeling it projects you can taste flavored food or the flavor of

göründüğünü veya yansıttığı duyguyu tanımlar, aromalı yiyecekleri veya yemeğin lezzetini tadabilirsiniz, bu

food so the flavor is the taste it is the actual thing that you sense you can

nedenle lezzet tattır, tattırdığınız gerçek şeydir.

feel the flavor of something you see or hear so you can feel or you can sense

Gördüğünüz veya duyduğunuz bir şeyin tadını hissedebileceğinizi duyumsayın, böylece

the flavor of something that you see or hear so in that respect in that

gördüğünüz veya duyduğunuz bir şeyin tadını hissedebilirsiniz veya hissedebilirsiniz, bu bakımdan o

particular definition you are explaining how something makes you feel so the mood

belirli tanımda, bir şeyin size nasıl hissettirdiğini açıklıyorsunuz, yani ruh

that is projected from something quite often in fashion we talk about flavors

hali modadaki bir şeyden yansıtılır oldukça sık olarak tatlar hakkında konuşuruz tatlar

colors styles flavors you might hear the phrase flavor of the month so if

renkler stiller tatlar ayın lezzeti deyimini duyabilirsiniz, bu nedenle eğer

something is the flavor of the month it is the thing that is currently popular

bir şey ayın lezzetiyse, o şu anda popüler olan ve

something that a lot of people enjoy doing or wearing or listening to it is

birçok insanın yapmaktan veya giymekten keyif aldığı bir şeydir. veya onu dinlemek

the flavor of the month

ayın lezzetidir tat alma duyunuzla

there are many flavors that can be detected by your sense of taste the

algılayabileceğiniz pek çok tat vardır

tongue is the main organ for sensing taste however the nose is also used

dil tat almanın ana organıdır ancak tatma sürecinde burun da kullanılır, bu

during the tasting process so maybe you didn't know that I'm not sure if you

yüzden belki de bilmiyordunuz

know it or not but besides your tongue you also know you also use your nose as

Bilip bilmediğinizden emin değilim ama dilinizin yanı sıra burnunuzu da kullandığınızı biliyorsunuz yani bu

well so that is a very useful part of the body your nose can be used for many

vücudunuzun çok faydalı bir parçası burnunuz birçok şey için kullanılabilir

things so let's have a look at some flavors and of course they can be used

o yüzden bazılarına bir göz atalım. tatlar ve tabii ki

in other ways as well for example we have sweet something that is sweet

başka şekillerde de kullanılabilirler, örneğin elimizde tatlı olan bir şey var tatlı olan bir

something that tastes pleasant so the word sweet often refers to things that

şey tadı hoş olan bir şey bu yüzden tatlı kelimesi genellikle şeker içeren şeyleri ifade eder.

contain sugar they are often Pleasant they are

pleasant to eat something tastes sweet the word sweet can also describe

Tatlı kelimesi aynı zamanda

something that is attractive or pleasant so maybe a person can be sweet they can

çekici veya hoş bir şeyi de tanımlayabilir, bu nedenle belki bir kişi tatlı olabilir,

be kind generous thoughtful you might describe them as sweet as a noun it can

nazik, cömert, düşünceli olabilir, onları bir isim kadar tatlı olarak tanımlayabilirsiniz,

also mean things that you eat that contain a lot of sugar such as chocolate

aynı zamanda yediğiniz, çikolata gibi çok şeker içeren şeyler anlamına da gelebilir.

so chocolate is a type of sweet and you can have a sweet tooth if you have a

yani çikolata bir tatlı türüdür ve canınız tatlı çeker, canınız tatlı çekiyorsa

sweet tooth it means you enjoy eating things that

bu çok şeker içeren şeyleri yemekten zevk aldığınız anlamına gelir

contain a lot of sugar a little bit like me really a lot of people say that I

biraz benim gibi gerçekten pek çok insan

have a sweet tooth which is true another one something that is salty salty so if

tatlıya düşkünlüğüm olduğunu söyler. doğru başka bir şey tuzlu olan bir şey tuzlu yani

something is described as salty it means it contains a lot of salt it has a

bir şey tuzlu olarak tanımlanıyorsa bu çok fazla tuz içerdiği anlamına gelir onun kendine has bir

particular tastehh so some people like to put salt

tadı vardır bu yüzden bazı insanlar yemeklerine tuz koymayı severler

on their food maybe they want their food to have more flavour so they will put

belki yiyeceklerinin daha lezzetli olmasını isterler bu yüzden onlar

salt on their food so something that has a lot of salt in it or inside it it

yemeklerine tuz koyacaklar yani içinde veya içinde çok fazla tuz olan bir şey çok

contains a lot of salt is salty normally when you have fish and chips in this

tuz içerir normalde bu ülkede balık ve patates kızartması yerken

country you will put a lot of salt on your chips it's true salty a person who

cipsinize çok tuz koyarsınız bu gerçek tuzludur bir

also appears in person as a person who's been through lots of things so maybe an

çok şey yaşamış bir kişi olarak bizzat görünen bir kişi yani belki dünyayı dolaşmış

elderly man who looks as if he's traveled the world he's done all sorts

gibi görünen yaşlı bir adam her

of things a man whose face shows that throughout his life he has had a lot of

türlü şeyi yapmış bir adam hayatı boyunca çok şey yaşadığını gösteren bir adam

adventures he might be salty or a person who may be a little their character

maceralar o tuzlu olabilir ya da biraz olan bir kişi karakteri

might be a little objectionable or awkward so a person can be a little

biraz sakıncalı ya da garip olabilir bu yüzden bir kişi biraz

salty so the word salty can be used in many ways so if something tastes salty

tuzlu olabilir bu yüzden tuzlu kelimesi birçok şekilde kullanılabilir yani bir şeyin tadı tuzluysa

it means that it has a lot of salt inside it back to the live chat quickly

bu onun sahip olduğu anlamına gelir. içinde çok fazla tuz var hızlıca canlı sohbete dön

Eric says you have spelt flavor wrong no I haven't trust me

so that the spelling of flavor is not incorrect trust me so in British English

it is spelled differently so you will see on the screen let me just show you a

ekran size sadece bir

game flavour so that is the British English spelling that is why it is

oyun tadı göstereyim, bu yüzden İngiliz İngilizcesi yazımı bu yüzden

different for those who are wondering hello from

Cezayir'den merhaba diyenler için farklı,

Algeria nice to see you here today thanks for joining me yes both spellings

bugün sizi burada görmek güzel bana katıldığınız için teşekkürler evet her iki yazım da

are correct but one is British English and the other one is American English so

doğru ama biri İngiliz İngilizce ve diğeri Amerikan İngilizcesi bu yüzden

I hope that helps a lot of people now on the live chat thank you very much

umarım bu canlı sohbetteki birçok kişiye yardımcı olur çok teşekkür ederim

finally everyone is here even though I was half an hour late because I had some

sonunda herkes burada bazı teknik sorunlar yaşadığım için yarım saat geç kalmama rağmen

technical problems YouTube had changed some of the settings on my livestream

YouTube bazılarını değiştirdi canlı yayınımdaki ayarlar

without telling me so they are always doing updates here is

bana söylemeden sürekli güncelleme yapıyorlar burada

another flavour something else that you can taste there you go

başka bir lezzet tadabileceğiniz başka bir şey işte gidin bir

something is savoury now this is similar to salt or salty so something that is

şey tuzlu şimdi bu tuza veya tuzluya benzer yani lezzetli bir şeyin

savory might have more than one flavor but quite often it is salty but also it

birden fazla tadı olabilir ama oldukça çoğu zaman tuzludur ama aynı zamanda

might be sweet as well so savory is something that is almost a combination

tatlı da olabilir o yüzden lezzetli neredeyse iki farklı tadın birleşimi olan bir şeydir tuzlu

of two different tastes savory food I must admit I like savory food very much

yemek Kabul etmeliyim ki tuzlu yiyecekleri çok

I do like eating things that have a sweet and also salty taste at the same

severim Tuzlu ve tatlı tadı olan şeyleri yemeyi severim. aynı

time so something is savory another one sour sour

zamanda bir şey lezzetli başka bir ekşi ekşi

oh I like this one Sawa if something is sour then it means that the the flavor

oh bunu seviyorum Sawa bir şey ekşiyse o zaman tadı

is not very good so perhaps if you pick some fruit and maybe you eat the fruit

pek iyi değildir bu yüzden belki biraz meyve toplarsanız ve belki de meyveyi

too soon before it has gone ripe you might say that it tastes very sour so

daha çabuk yerseniz olgunlaştıktan sonra tadı çok ekşi diyebilirsiniz, bu nedenle

the word sour is actually a word Fitz can mean unpleasant so if

ekşi kelimesi aslında bir kelimedir Fitz nahoş anlamına gelebilir, bu nedenle bir

something tastes sour quite often it tastes unpleasant something is sour

şeyin tadı oldukça sık ekşiyse tatsız bir şeyin tadı

quite often in certain types of cooking for example Chinese cooking you might

belirli pişirme türlerinde oldukça sık ekşidir, örneğin Çin mutfağında

have sweet and sour together another one this is very similar to sour bitter if

tatlı yiyebilirsiniz ve ekşi birlikte bir başkası bu, ekşi acıya çok benzer, eğer bir

something tastes bitter again it is a little unpleasant certain fruit can

şeyin tadı yine acı ise, biraz nahoştur, bazı meyvelerin

taste bitter so something that is bitter can also be described as sour so

tadı acı olabilir, bu nedenle acı olan bir şey ekşi olarak da tanımlanabilir, bu nedenle

something that has a strong and almost unpleasant flavor and then bitter which

güçlü ve neredeyse hoş olmayan bir tada sahip olan bir şey ve sonra o kadar da

is not as bad so sour is worse than bitter so something that is gone sour of

kötü olmayan acı, acıdan daha kötüdür, bu nedenle ekşi olan bir şey

course the word sour can also mean bad or rotten especially when you are

elbette ekşi kelimesi kötü veya çürümüş anlamına da gelebilir, özellikle

talking about fruit or maybe milk so if the milk smells bad we can say that it

meyve veya belki süt hakkında konuşurken, bu nedenle süt kötü kokuyorsa, öyle olduğunu söyleyebiliriz.

has gone sour don't drink that milk it has gone sour

ekşimiş o sütü içmeyin

sour and of of course bitter a person can also behave in a bitter way so a

ekşimiş ve tabii ki acı bir insan da acı bir şekilde davranabilir, bu nedenle bir

person can actually be bitter if they always resent other people maybe they

kişi aslında acı olabilir, eğer diğer insanlara her zaman içerlerse belki

feel bad because in their life they didn't experience any happiness they

kötü hissederler çünkü hayatlarında onlar herhangi bir mutluluk yaşamadılar,

might hate all of the people around them who have happiness and joy so bitter can

çevrelerindeki tüm insanlardan nefret edebilirler, bu kadar acı bir mutluluk ve neşeye sahipler,

describe a type of emotion as well an emotion of bitterness bitter can also

bir tür duyguyu da tanımlayabilirler, acı aynı zamanda

mean cold so maybe on a very cold day perhaps during the winter you might say

soğuk anlamına da gelebilir, bu yüzden belki çok soğuk bir günde belki de kış aylarında diyebilirsiniz

that whoo it's snowing out there it's snowing

ki, orda kar yağıyor,

outside and it is very bitter bitter it means cold finally we have two words

dışarıda kar yağıyor ve çok acı acı soğuk anlamına geliyor sonunda burada iki kelimemiz var

here tangy or sharp so again these can describe a type of taste quite often

keskin veya keskin bu yüzden yine bunlar bir tat türünü tanımlayabilir oldukça sık

tangy something that is tangy quite often has a very strong flavor

keskin keskin bir şey oldukça sık sık a çok güçlü tat

quite often sweet and sour at the same time so something tangy certain fruit

oldukça sık olarak aynı zamanda tatlı ve ekşi yani keskin bir şey

can taste tangy such as an orange so you might say that an orange tastes tangy

portakal gibi belirli bir meyvenin tadı keskin olabilir, bu nedenle bir portakalın keskin tadı diyebilirsiniz

the taste can also be sharp as well a sharp flavor

tadı da keskin olabilir ve keskin bir tat

quite often relating to fruit I hope you enjoyed that we are coming toward the

oldukça sıklıkla meyve I ile ilgili olabilir.

end of today's live streams slightly different because we were late I am

bugünün canlı yayınlarının sonuna doğru biraz farklı geldiğimizi umarız beğenmişsinizdir çünkü geç kaldık bunun için üzgünüm gerçekten özür dilerim

sorry about that I do apologize Patrick says lemons are

Patrick limonlar acı evet limonlar

bitter yes lemons are very bitter have you ever tried eating a lemon it's

çok acı diyor hiç limon yemeyi denediniz mi neredeyse

virtually impossible almost impossible so I am going in a moment thank you very

imkansız neredeyse imkansız o yüzden birazdan gidiyorum

much for your company don't forget of course I am back tomorrow it it is

arkadaşlığınız için çok teşekkür ederim unutmayın tabi ki yarın dönüyorum bugün

Saturday hmm Saturday tomorrow as I lose my voice I've had too much stress today

cumartesi hmm yarın cumartesi sesim kısıldığı için bugün çok fazla stres yaşadım

that's why too much stress something that is yummy is delicious

bu yüzden çok fazla stresli bir şey bu nefis lezzetli

so yes Patrick if something is yummy mmm yummy it means delicious so a thing that

yani evet Patrick bir şey nefisse mmm nefis lezzetli demektir yani yemekten hoşlandığınız bir şeyin

you like eating you can say that it tastes yummy or delicious vinegar yes

tadı nefis veya lezzetli diyebilirsiniz sirke evet

vinegar is also bitter and sour Thank You rhs I am going thank you

sirke de acı ve ekşidir Teşekkür ederim rhs Gidiyorum teşekkür ederim

Belarusian I am back tomorrow a different time

Belarusça yarın farklı bir saatte dönüyorum

don't forget on Saturday 12 o'clock I will show the times so you can see right

unutma cumartesi saat 12 de

there tomorrow Saturday 12 p.m. midday UK time because the weekend is here

yarın cumartesi 12 de orada göresin diye saatleri göstereceğim. İngiltere saatiyle öğlen çünkü hafta sonu burada

tomorrow it is the weekend tomorrow so I will see you tomorrow at 12 midday UK

yarın yarın haftasonu yani yarın İngiltere saatiyle öğlen 12'de görüşürüz

time and that is its I am going let's have one last look outside are the sheep

ve o zaman gidiyorum dışarıya son bir kez bakalım koyunlar

there no I can't believe it isn't that amazing the sheep have been there all

orada mı hayır olduğuna inanamıyorum Koyunların sabahtan beri orada olması inanılmaz

morning and now because my live camera is watching them they've disappeared

ve şimdi canlı kameram onları izlediği için

into the next field so that went well didn't it that went really well thanks a

yan tarlada gözden kayboldular, bu yüzden her şey yolunda gitti değil mi gerçekten iyi gitti,

lot for your company I am going now Thank You Ali Thank You salmon Thank You

arkadaşlığınız için çok teşekkürler, şimdi gidiyorum Teşekkürler Ali Teşekkürler somon Teşekkürler

Patrick I am back tomorrow at 12:00 midday and

Patrick Yarın öğlen 12:00'de geri döndüm ve

of course you know what's coming next yes you do

tabii ki sırada ne olduğunu biliyorsunuz evet biliyorsunuz,

as we all prepare to have a little dance feel free to dance around your bedroom

çünkü hepimiz biraz dans etmeye hazırlanıyoruz, yatak odanızda

or your office wherever you are and of course until tomorrow

veya ofisinizde nerede olursanız olun dans etmekten çekinmeyin ve tabii ki yarın saat

12 p.m. UK time you know what's coming next

12'ye kadar. İngiltere zamanı sırada ne olduğunu biliyorsunuz

yes you do

evet

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta yapıyorsunuz 8-)