🌞SUNNY SATURDAY - Live from England - 25th April 2020 / With Mr Duncan / Chat & Smile 4 a while

you can't beat a bit of bossa nova on a Saturday to be honest hi everybody this

Dürüst olmak gerekirse, bir Cumartesi günü biraz bossa nova yenemezsiniz, herkese merhaba, ben

is mr. Duncan in England how are you today are you ok I hope so

Bay. Duncan İngiltere'de bugün nasılsın iyi misin umarım çok mutlusundur peki

are you happy well are you happy I really hope you are feeling happy today

mutlu musun gerçekten umarım bugün mutlu hissediyorsundur

I'm not too bad I suppose I had a lovely sleep last night

çok kötü değilim sanırım dün gece güzel bir uyku çektim

they say that sleep is very important for your health both physically and

uykunun çok önemli olduğunu söylüyorlar hem fiziksel hem de zihinsel sağlığınız için bu yüzden

mentally so I do like to make sure that I get plenty of sleep I had a lovely

bol bol uyuduğumdan emin olmak istiyorum

sleep last night I had some lovely dreams as well most of them involving

dün gece güzel bir uyku uyudum güzel rüyalar da gördüm çoğu yemekle ilgili

food unfortunately however I'm nice today

maalesef ama bugün iyiyim ama bugün kendimi

I feel nice and happy I feel bright and cheerful even though my throat is still

iyi hissediyorum ve mutlu Boğazım hala

very painful and it feels were quite uncomfortable today I don't know why I

çok ağrılı olmasına ve bugün oldukça rahatsız hissetmeme rağmen kendimi parlak ve neşeli hissediyorum

might go to the doctors on Monday I might go to the doctor just to make sure

that my throat isn't too bad maybe it is being damaged by all of the horrible

Çok kötü, belki de havadaki tüm korkunç

pollen that is in the air so I might go to the doctors on Monday just to see

polenlerden zarar görüyor, bu yüzden sırf boğazımda gerçekte neler olup bittiğini görmek için Pazartesi günü doktorlara gidebilirim,

what is actually going on inside my throat it is very annoying very annoying

çok sinir bozucu,

indeed to be honest anyway enough of my problems you don't want to hear about my

gerçekten dürüst olmak gerekirse çok sinir bozucu. yeterince sorunum, sorunum ve çekişmem hakkında duymak istemiyorsun,

trouble and my strife do you really now I'm sure you have plenty of things of

gerçekten şimdi, kim olduğumu bilmeyenler için düşünecek kendine ait bir sürü şeyin olduğuna eminim,

your own to think about for those who don't know who I am my name is Duncan I

benim adım Duncan

teach English on YouTube I talk about the English language I talk about lots

YouTube'da İngilizce öğretiyorum İngilizce hakkında konuşuyorum

of subjects to be honest lots of other interesting so

Dürüst olmak gerekirse pek çok konudan bahsediyorum pek çok başka ilginç bu yüzden

Jex sometimes we talk about one particular subject and of course the

Jex bazen belirli bir konudan bahsediyoruz ve tabii ki

most important part of my live streams is you of course because you are here

canlı yayınlarımın en önemli kısmı sizsiniz, çünkü siz burada

with me then I am here with you as well so it's great to be here with you today

benimlesin o zaman ben de seninle buradayım bu yüzden bugün burada seninle olmak harika

thank you very much for your company hello V tests hello also Martha caillean

şirketiniz için çok teşekkür ederim merhaba V testleri merhaba ayrıca Martha caillean

Constantine also we have pal Mira SR and grace as well you were the first ones on

Constantine ayrıca arkadaşımız Mira SR ve zarafet de ilk sizsiniz

today's livestream hello and a very good morning good afternoon or good evening

bugünün canlı yayınında olanlar merhaba ve çok günaydın iyi öğleden sonra veya iyi akşamlar

to you depending on where you are watching in the world at the moment so

size şu anda dünyanın neresinden izlediğinize bağlı olarak bu yüzden

I'm here on Saturday yes we are now enjoying the weekend how is your weekend

cumartesi buradayım evet şimdi hafta sonunun tadını çıkarıyoruz hafta sonunuz nasıl

going no one ever answers that question every

gidiyor hiç kimse Bu soruyu her

week I ask how is your weekend going but most people don't even tell me and I'm

hafta yanıtladığımda, hafta sonunun nasıl geçtiğini soruyorum ama çoğu insan bana söylemiyor bile ve ben

very interested I really want to know how is your weekend going is it a good

gerçekten merak ediyorum hafta sonunun nasıl geçtiğini bilmek istiyorum, iyi bir hafta

weekend or is it a terrible weekend so please let me know how is your weekend

sonu mu yoksa berbat bir hafta sonu mu? Lütfen hafta sonunuzun nasıl geçtiğini bana bildirin,

going as you can see the sun is shining once more here in the UK we are having a

burada, Birleşik Krallık'ta güneşin bir kez daha parladığını görebildiğiniz için,

very nice spring season to be honest the whole of April has been amazing so next

dürüst olmak gerekirse, çok güzel bir bahar mevsimi geçiriyoruz, Nisan ayının tamamı harika geçti, bu nedenle önümüzdeki

week it might become a little unsettled there is a good chance that we might

hafta biraz huzursuz olabilir.

have some rain tomorrow as well unfortunately so we will see what

yarın da biraz yağmur yağma ihtimali yüksek maalesef bu yüzden ne olacağını göreceğiz

happens I might be here tomorrow in the garden or I might be in the studio I

yarın burada bahçede olabilirim veya stüdyoda olabilirim

haven't decided yet I haven't decided we will see what happens

henüz karar vermedim görüşeceğimize henüz karar vermedim ne olur

hello also Luis Mendez is watching in France Irene is asking Luis did you go

merhaba ayrıca Luis Mendez Fransa'da izliyor Irene Luis'e

for a walk this morning now I do remember that Luis likes taking walks

bu sabah yürüyüşe çıktın mı diye soruyor şimdi Luis'in

not very far away from where he lives so what did you do today did you go for a

yaşadığı yerden çok uzakta olmayan yerlerde yürüyüş yapmayı sevdiğini hatırlıyorum, bugün ne yaptın yürüyüşe çıktın mı

walk I haven't been for a walk but have you have you had your exercise today

yürüyüşe çıkmadım ama bugün egzersiz yaptın mı

because we are all being encouraged to take exercise during this strange time

çünkü bu garip dönemde hepimiz egzersiz yapmaya teşvik ediliyoruz

many people are experiencing lockdown they are being restricted they are given

birçok insan kilitleniyor kısıtlanıyor onlara

instructions on how to behave so there are certain places you can't go there

nasıl davranmaları gerektiği konusunda talimatlar veriliyor yani orada gidemeyeceğiniz belirli yerler var mı, diğer insanlardan uzak durmanız

are certain distances that you have to keep away from other people here in the

gereken belirli mesafeler var mı?

UK this morning we have all been talking about how to bring all of this to an end

so we began the lockdown over five weeks ago in fact we are now into our sixth

önce aslında şimdi altıncı haftamıza girdik

week can you believe it six week and already people are really

inanabiliyor musunuz altı hafta ve şimdiden insanlar gerçekten o

so fed up they really are so now we are talking about how to bring all of that

kadar bıktı ki gerçekten bıktı şimdi tüm bunları nasıl

all of this to an end how do we come out of this situation so there are lots and

bitireceğimizi konuşuyoruz tüm bunları nasıl bitireceğiz bu nedenle şu anda bu kilitlenmeden gerçekten nasıl çıkabileceğimize dair pek çok

lots of different suggestions and theories going around at the moment of

farklı öneri ve teori var.

how we can actually come out of this lockdown do we give everyone freedom to

move around do we allow certain shops or certain businesses to re-open who knows

biliyor, şu anda

so a lot of people are talking about this at the moment Meeker hello mica old

pek çok insan bundan bahsediyor Meeker merhaba mika eski

watching in Japan a big hello to you is there a black bird on your grass I think

Japonya'da izliyor size büyük bir merhaba çimlerinizin üzerinde siyah bir kuş var mı Sanırım bu

so when I first started today's livestream there was a black bird

yüzden bugünkü canlı yayına ilk başladığımda etrafta dolaşan siyah bir kuş vardı.

walking around on the grass but the big question is was it sitting or standing

çim ama asıl soru,

a few people asked mr. Duncan why do you always say that there is a bird sitting

birkaç kişi bay'a sordu ayakta mı oturuyordu? Duncan neden her zaman yerde oturan bir kuş olduğunu söylersin,

on the ground when in fact it is standing up well to be placed in a

oysa aslında kuş

certain place or a position you can say sitting so you sit something down maybe

belirli bir yere ya da oturmak diyebileceğin bir konuma oturmak için iyi bir şekilde ayakta duruyor, bu yüzden otur bir şey belki

an object or a thing something that you put down you sit something down you

bir nesne ya da bir şey bir şey yere koyarsın bir şeyi oturtursun

position it in a certain place or in a certain way and that's my excuse and I'm

onu belli bir yere veya belli bir şekilde yerleştirirsin ve bu benim mazeretim ve ben

sticking to it franceska mr. Duncan if the doctor says

ona bağlı kalıyorum franceska bay. Duncan eğer doktor

you shouldn't do your livestreams and rest your voice what will we do I don't

canlı yayınlarını yapıp sesini dinlendirmemen gerektiğini söylerse ne yapacağız

know but I will go to the doctor just to make sure that my throat is all right I

bilmiyorum ama boğazımın iyi olduğundan emin olmak için doktora gideceğim

think the problem is I've been using my voice so much over the past twenty-four

sanırım sorun şu ki son yirmi dört yirmi beş gündür sesimi o kadar çok kullanıyorum ki

twenty-five days I've been doing this that might be the reason why also the

bunu yapıyorum

other reason is my hay fever as well I have awful hay fever this

diğer nedeni de saman nezlem olabilir bu sabah çok şiddetli saman nezlem var

morning I was sneezing and all of the pollen was going up my nose a game so I

hapşırıyordum falan Polenlerin bir kısmı bir oyun burnuma geliyordu, bu yüzden

am suffering from hay fever at the moment no it is nothing to do with it's

şu anda saman nezlesi çekiyorum, hayır bunun onunla hiçbir ilgisi yok, o kadar da

not that it isn't that honestly this is hay fever and quite

değil, dürüst olmak gerekirse, bu saman nezlesi ve büyük

possibly I've been using my voice too much maybe that is also the reason why

olasılıkla sesimi kullanıyorum çok fazla belki de bu yüzden

Leonardo who is he hello to you thanks for joining me today

Leonardo kim o sana merhaba bugün bana katıldığın için teşekkürler

I am watching you on the TV and I can even read the messages on my phone

seni televizyonda izliyorum ve hatta telefonumdaki mesajları okuyabiliyorum bu

that's great well done so you are actually using two devices you are

harika aferin bu yüzden aslında iki cihaz kullanıyorsun

watching me on your television how do I look on your TV do I look nice is my

televizyonunuzda beni izliyorsunuz televizyonunuzda nasıl görünüyorum güzel görünüyor muyum

face really large on your television shall I get really close to the camera

televizyonunuzda yüzüm gerçekten büyük mü kameraya gerçekten yaklaşayım mı

here we go hello hello to everyone watching on their televisions can you

işte başlıyoruz merhaba televizyonlarından izleyen herkese merhaba

see my face it is so it is so large on your screen and you are actually

yüzümü görüyor musunuz yani ekranınızda çok büyük ve aslında

watching the live chat on your phone pretty good I like it

telefonunuzda canlı sohbeti izliyorsunuz oldukça iyi beğendim

thank you for Lawrence thank you also to Louisa it is well enough it is the

Lawrence için teşekkürler Louisa için de teşekkürler yeterince iyi bu her

weekend as usual I would imagine a lot of people feel that every day is like

zamanki gibi hafta sonu insanlar evde vakit geçirdiğiniz için her günü hafta sonu gibi sanıyorlar

the weekend because you are spending your time at home mr. Steve has just

bayım. Steve

come back from town by the way he went to town to get some vegetables and some

kasabadan yeni döndü, bu arada biraz sebze ve süt almak için kasabaya gitti

milk and then he came back and he said that the town the town wasn't very busy

ve sonra geri geldi ve kasabanın

not very busy so it didn't take him long to grab some essentials things that you

çok meşgul olmadığını söyledi, bu yüzden uzun sürmedi bazı temel şeyleri kapmak için gerçekten ihtiyacınız olan şeyler bu

really need that is a word we've been hearing a lot recently the word

son zamanlarda çokça duyduğumuz bir kelimedir gerekli olan

essential we are talking about things that are needed something important

şeylerden bahsediyoruz önemli bir şey

something that is vital something that you can't do without is essential it is

hayati olan bir şey onsuz yapamayacağınız bir şey elzemdir

something that you really need to do your job or to survive it is essential

işinizi yapmak ya da hayatta kalmak için gerçekten ihtiyacınız olan bir şey gerekli bu

it is needed it is important it is a vital thing that you need in your life

gerekli gerekli önemli bu hayatınızda ihtiyaç duyduğunuz hayati bir şey

you may have heard lots of people mentioning the word essential essential

birçok insanın temel temel hizmetler temel işler temel işletmeler kelimesinden bahsettiğini duymuş olabilirsiniz.

services essential businesses businesses that have to stay

open because people need them satury no hello to mr. d is that me very nice I

açık kalmak çünkü insanların onlara ihtiyacı var, bay'a merhaba yok. d bu benim çok güzel

like that hello mr. d hello to use satury no and

hoşlandığım merhaba bay. d merhaba, satury'yi kullanmak için hayır ve

all chat a little bit more and then all together to the beach oh that's nice

herkes biraz daha sohbet eder ve sonra hep birlikte sahile oh bu güzel,

so are you going to the beach Slattery no hello thanks suddenly surrounded by

yani sahile mi gidiyorsunuz Slattery hayır merhaba teşekkürler aniden kuşların arasında

Birds

kuş

pigeons doves black birds Robin Denix chef inches

güvercinler güvercinler kara kuşlar Robin Denix şef inçler

everything the only thing I haven't heard today is the pheasant I don't know

her şey tek şey bugün sülün duymadım

where the pheasant has gone but he's very quiet today

sülün nereye gitti bilmiyorum ama bugün çok sessiz

maybe he is oh there he is huzzah just as I mentioned the pheasant

belki ah işte huzzah aynen sülünden bahsettiğim gibi seslendi

he called did you hear it did you hear the pheasant calling at the back field I

duydun mu sülün seslendiğini duydun mu arka sahada

can't believe it hello to sue cats sue cat nice to see you here as well you are

inanamıyorum dava kedilerine merhaba dava kedi seni burada görmek güzel sen de

essential in our lives says sue cat thank you very much that's

hayatımızın vazgeçilmezisin diyor sue kedi çok teşekkür ederim

very kind of you I I like being here I enjoy doing this and of course it gives

çok naziksin ben burada olmayı seviyorum bunu yapmaktan zevk alıyorum ve Tabii ki

me something to do during this strange time and hopefully it also gives you

bu garip zamanda bana yapacak bir şeyler veriyor ve umarım aynı zamanda size

something to do something to watch something to get involved with even

yapacak bir şeyler de verir, bir şeyler izlemek için bir şeyler izlemek için bir şeyler

though it's Saturday and I know a lot of people like to relax and take it easy

Cumartesi olmasına rağmen ve birçok insanın hafta sonu rahatlamayı ve rahatlamayı sevdiğini biliyorum

the weekend Jimmy hello Jimmy from Hong Kong nice to see you again here it is

Jimmy. merhaba Hong Kong'dan Jimmy sizi tekrar burada görmek güzel

effective to click the like icon below so that yo YouTube may spread your live

YouTube'un canlı

streaming notifications to a wider audience

akış bildirimlerinizi daha geniş bir kitleye yayabilmesi için aşağıdaki beğen simgesine tıklamanız etkili olur

yes please give me a lovely like under this video there is a button under this

evet lütfen bu videonun altında bana güzel bir beğeni verin bunun altında bir düğme var

video that you can click and it looks like this it is a thumb and it means

Tıklayabileceğiniz bir video ve bu bir başparmak gibi görünüyor ve

that you like what you're watching not only that but if you do that many many

izlediğiniz şeyi beğendiğiniz

times it means that YouTube will also allow other people to see my livestream

anlamına geliyor.

as well so it is a very important thing you see a very important thing it might

peki bu çok önemli bir şey çok önemli bir şey görüyorsun

seem like a very simple action but as I've learnt in life sometimes the

çok basit bir eylem gibi görünebilir ama hayatta öğrendiğim gibi bazen

smallest actions can have the biggest consequence sometimes doing something

en küçük eylemler en büyük sonuçları doğurabilir bazen küçük bir şey yapmak

small can help others in a very big way that's what I think anyway quién hello

diğerlerine çok büyük yardımlar sağlayabilir yani ben öyle düşünüyorum zaten quién merhaba

Quyen is the background real it is beautiful yes that is the background it

Quyen arka plan gerçek güzel evet bu arka plan

is a real background I can show you would you like me to go into the

gerçek bir arka plan sana gösterebilirim arka

background so I can prove that it is real ok let's go shall we

plana girmemi ister misin böylece gerçek olduğunu kanıtlayabilirim tamam gidelim biz

data editor are going for a walk in the background

veri editörü arka planda yürüyüşe mi çıkıyoruz

I can't begin to tell you how many flowers I have just destroyed oh oh that

size az önce kaç tane çiçeği yok ettiğimi söyleyemem oh oh bu

was good I enjoyed that that is part of my daily

iyiydi keyif aldım

exercise today I feel invigorated I feel refreshed so now you know it is real

bugün günlük egzersizimin bir parçası bu kendimi canlanmış hissediyorum canlanmış hissediyorum artık gerçek olduğunu biliyorsunuz

the background is a real background the big question is am i real mr. Duncan are

arka plan gerçek bir arka plan büyük soru şu ki ben gerçek miyim bayım? Duncan gerçek misin

you real perhaps you fell asleep on your sofa and

belki de kanepende uyuyakalmışsındır ve

now you are dreaming and this is all just a figment of your imagination it is

şimdi rüya görüyorsun ve bunların hepsi senin hayal gücünün bir ürünü

not real it is something that does not exist in any dimension no actually it

gerçek değil hiçbir boyutta var olmayan bir şey hayır aslında

does and I am real sorry about that hello hamid reza i think you need a soft

var ve gerçekten üzgünüm o merhaba hamid reza

drink for feeling better your health is so important

daha iyi hissetmek için meşrubat içmeye ihtiyacın olduğunu düşünüyorum sağlığın çok önemli kendimi

I do feel well I feel healthy fit I feel full of life however I have my usual

iyi hissediyorum sağlıklı zinde hissediyorum hayat dolu hissediyorum ancak her zamanki

problem which is hay fever every year I get hay fever it's a little

sorunum var saman nezlesi her yıl saman nezlesi oluyorum

bit of a pain to be honest Giuseppe hello Giuseppe watching in Italy hello

dürüst olmak gerekirse biraz acı Giuseppe merhaba Giuseppe İtalya'da izliyorum

to you as well we are talking about a lot of things today we are talking about

size de merhaba bugün birçok şeyden bahsediyoruz

things that you are able to do things that you are unable to do also an

yapabileceğiniz şeylerden bahsediyoruz yapamadığınız şeyleri de

interesting subject that I'm going to add in to today's livestream being

ilginç bir konu Bugünkü canlı yayına ekleyeceğim engelli olmak benim açımdan

disabled disability it is one of those subjects that a lot of people feel and

pek çok insanın rahatça konuştuğu ve rahat hissettiği konulardan biri.

comfortable talking about from my point of view I do not feel uncomfortable

Rahatsız hissetmiyorum

because in my family I have one person who is actually disabled so my mother

çünkü ailemde bir kişi var. aslında engelli bu yüzden annem

for many many many years for as long as I've known and for as

uzun yıllardır tanıdığım kadarıyla ve

long as I remember my mother has always been disabled so that is something that

hatırladığım kadarıyla annem hep engelliydi, bu

has actually affected my life but a lot of people do feel uncomfortable talking

aslında hayatımı etkileyen bir şey ama birçok insan konuşmaktan rahatsız oluyor

about disability having something that prevents you from living your life

engellilik hakkında, hayatınızı normal bir şekilde yaşamanıza engel olan bir şeye sahip olmak,

normally can you see I'm using my quotation marks so I'm not saying that

görüyor musunuz, tırnak işaretlerimi kullanıyorum, yani

if you are disabled you are not normal but I am saying that a person who can

engelliyseniz normal değilsiniz demiyorum ama

have a comfortable life or maybe a person who might appear to have more

rahat bir yaşam sürebilecek bir insan diyorum. ya da belki daha fazla avantaja sahip gibi görünen bir kişi,

advantages so when I talk about normal I'm just talking about people that might

bu yüzden normal hakkında konuştuğumda, sadece

have the freedom to move around or to do the things and if you are disabled you

hareket etme veya bir şeyler yapma özgürlüğüne sahip olabilecek insanlardan bahsediyorum ve eğer engelliyseniz,

are not able to do those things so easily

bunları yapamazsınız. çok kolay

hello semi semi BT from Turkey hello once again to Turkey I have been to your

merhaba semi semi bt türkiyeden türkiyeye bir kez daha merhaba ülkenize gittim

country and I had a lovely time the food in Turkey it's very nice the strange

ve harika zaman geçirdim türkiyedeki yemekler çok güzel garip olan şu ki

thing is the only thing I didn't eat in Turkey was Turkey hello from an admirer

türkiyede yemediğim tek şey türkiyeydi merhabadan bir hayranım

I admire you with love from Vietnam hello VAD I don't know what that means

sana Vietnam'dan sevgiyle hayranım merhaba VAD bunun ne anlama geldiğini

or stands for I hope it's nothing rude Marina

veya ne anlama geldiğini bilmiyorum umarım kaba bir şey değildir Marina

hello mr. Duncan hello everybody sorry I'm late please Duncan don't lose your

merhaba bay. Duncan merhaba millet kusura bakmayın geç kaldım lütfen Duncan sağlığınızı kaybetmeyin

health my health is not going anywhere and I am fit and healthy don't worry

sağlığım hiçbir yere gitmiyor ve zinde ve sağlıklıyım beni merak etmeyin

about me it is just my voice really I think I've been using it too much I

sadece sesim gerçekten sanırım onu ​​çok fazla kullanıyorum Sanırım

think that that's that's the problem that's what's happening I think so hello

sorun da bu oluyor diye düşünüyorum yani merhaba

also two flower flower s Wow hello to you please can we give mr.

ayrıca iki çiçek çiçek Vay canına merhaba size lütfen bay beye verebilir miyiz?

Duncan lots of thumbs up if you liked this please give me a thumbs up thank

Duncan çok teşekkür ederim eğer bunu beğendiyseniz lütfen bana bir beğeni verin

you very much hello also to Anna pica mr. Duncan we love you very much and

çok teşekkür ederim ayrıca Anna pica Mr. Duncan seni ve

your live stream but if you need a day off to rest and recover to rest and

canlı yayınını çok seviyoruz ama dinlenmek ve toparlanmak için bir güne ihtiyacın varsa dinlenip

recover your voice and let it get better take your time and take care of yourself

sesini toparla ve daha iyi olmasına izin ver kendine zaman ayır ve kendine iyi bak

I don't think I am ill I'm not ill fortunately however I think my voice is

Hasta olduğumu düşünmüyorum ben' Neyse ki hasta değilim, ancak

suffering because of the seasonal allergy that I have but I am very moved

sahip olduğum mevsimsel alerjiden dolayı sesimin acı çektiğini düşünüyorum ama

and touched by all of your concern but I will take care of myself

tüm ilginizden çok etkilendim ve duygulandım ama kendime bakacağım

I will definitely Rennell Singh says hello marine I'll sing love from India

kesinlikle yapacağım Rennell Singh merhaba denizci diyor şarkı söyleyeceğim Hindistan'dan sevgiler,

could we use what's on instead of what's up you can use what's on if you are

what's up yerine what's on kullanabilir miyiz eğer bir performansın düzenlendiği bir yerden bahsediyorsanız what's on kullanabilirsiniz

talking about a place where a performance is being held so maybe if a

yani belki bir

performance or an activity is taking place we can say what's on or maybe

performans ya da etkinlik yapılıyorsa what's on ya da belki nerede bir yerde diyebiliriz

somewhere where you are watching something such as television so you

televizyon gibi bir şey izliyorsunuz yani

might say what's on as in what's on television what's on what's on we don't

televizyonda ne var ne var diyebilirsiniz

normally say what's on as a greeting we normally say what's up or if we are

normalde ne var onu selam olarak söylemiyoruz normalde ne var ne yok diyoruz ya da

concerned about a person maybe they look unhappy maybe they look a little unhappy

bir kişi hakkında endişeleniyorsak mutsuz görünebilirler belki biraz mutsuz

and upset you might say what's up what's up what's up what's the matter so we

ve üzgün görünüyorlar naber naber naber naber diyebilirsiniz bu yüzden

don't normally say what's on unless we are talking about something that might

normalde

be happening at the local theater or maybe on television or maybe at the

yerel tiyatroda veya belki televizyonda veya belki de televizyonda olabilecek bir şeyden bahsetmediğimiz sürece neler olduğunu söylemiyoruz. sinema

cinema an event that is taking place or an

gerçekleşmekte olan bir olay ya da

event that will be taking place soon did it it did it did

yakında gerçekleşecek bir olay mı yaptı mı yaptı mı

marina hello also to Mohsen the sound of the birds is nature it is the black

marina yaptı mı Mohsen'e de merhaba kuşların sesi doğadır kara

birds are very noisy today I've noticed this morning the black birds are Thank

kuşlar bugün çok gürültülü bu sabah fark ettim kara kuşlar teşekkür

You aunt and says mr. Duncan prances like oh really do you think so thank you

ederim teyze der ve bey der. Duncan, gerçekten ne düşünüyorsun, çok teşekkür ederim,

very much I have been practicing for nearly two

yaklaşık iki haftadır pratik yapıyorum, bu

weeks so I'm glad I've got it right thank you very much for your compliment

yüzden doğru anladığıma sevindim, iltifatın için çok teşekkür ederim,

thank you aunt you are very welcome hello Irene hello also jewelry hello mr.

teşekkür ederim teyze, çok hoşgeldin merhaba Irene merhaba da takı merhaba bay

Duncan can you dance for a tree oh can you dance with the tree I'm not sure I

Duncan bir ağaç için dans edebilir misin oh ağaçla dans edebilir misin

would be too afraid of being refused you see the tree might say no I might say

Reddedilmekten çok korkarım emin değilim ağaç hayır diyebilir

hello can I have this dance would you mind if I dance with you and the tree

merhaba diyebilirim bu dansı yapabilir miyim seninle dans etsem sorun olur mu sen ve ağaç

might say no thank you

hayır diyebilirsiniz teşekkürler merhaba

hello tsukete hello to everyone I am NOT going to be on here for long because we

tsukete herkese merhaba burada uzun süre kalmayacağım çünkü

have to go and buy some groceries good luck stay safe it is amazing that we

gidip biraz yiyecek almamız gerekiyor iyi şanslar güvende kalın

live in an age where whenever we go outside the house

ne zaman gidersek gidelim bir çağda yaşıyor olmamız harika evin dışında

everyone gets concerned be careful now I know you're going to the shops please be

herkes endişeleniyor şimdi dikkatli olun alışverişe gittiğinizi biliyorum lütfen

careful please be very very careful now be careful stay safe

dikkatli olun lütfen çok çok dikkatli olun şimdi dikkatli olun güvende kalın

Steve this morning was complaining he was saying I am so sick and tired of

Steve bu sabah şikayet ediyordu,

people always saying stay safe but I think it's nice it's a nice thing to say

insanların sürekli kal demesinden çok bıktım ve yoruldum güvenli ama bence güzel, söylemesi güzel bir şey

isn't it if you say it it means you care but I do think they're saying it too

değil mi eğer söylersen bu umursadığın anlamına gelir ama bence bunu

often on the television everyone on the television keeps saying stay safe stay

televizyonda çok sık söylüyorlar televizyondaki herkes güvende kal güvende

safe stay safe mr. Duncan do you know something about the law of attraction

kal güvende kal diyor Bay. Duncan çekim yasası hakkında bir şey biliyor musun

III I have read things about the law of attraction and I have read also the way

III Çekim yasası hakkında bir şeyler okudum ve ayrıca

in which a person's body language personality and even the words they use

bir kişinin beden dili kişiliğinin ve hatta kullandıkları kelimelerin

as well can influence other people but I think there is also an inner character

diğer insanları nasıl etkileyebileceğini de okudum ama bence orada aynı zamanda

that we all carry around with us so I don't really believe in the law of

hepimizin yanımızda taşıdığımız içsel bir karakterdir, bu yüzden çekim yasasına gerçekten inanmıyorum

attraction because we all have our own attractive qualities anyway they are

çünkü hepimizin kendi çekici nitelikleri var zaten onlar

there it's just sometimes we don't realize that we have them we don't I'm

oradalar, sadece bazen bunlara sahip olduğumuzun farkında değiliz. Uymamız gereken

not sure if there is a law or a set of rules that we have to follow however I

bir kanun ya da kurallar dizisi var mı bilmiyorum ama

have met many people in my life who I've been attracted to in different ways from

hayatımda

their character or maybe the way they live their lives generally so I don't

karakterlerinden ya da yaşam tarzlarından farklı şekillerde etkilendiğim birçok insanla tanıştım. genel olarak hayatları bu yüzden çekim

really subscribe to the law of attraction to be honest I'm not a person

yasasına gerçekten katılmıyorum dürüst olmak gerekirse

who sees that is a big part of your life because sometimes you might mistake that

bunun hayatınızın büyük bir parçası olduğunu gören bir insan değilim çünkü bazen bunu

for the appearance so the law of attraction is not just about your pretty

görünüşle karıştırabilirsiniz, bu yüzden çekim yasası öyle değil sadece güzel yüzünüz hakkında,

face if you have a pretty face then it means you are more attractive to other

eğer güzel bir yüzünüz varsa, o zaman bu diğer insanlar için daha çekici olduğunuz anlamına gelir,

people it's not necessarily that there are many other things as well that

ille de olan başka birçok şey olduğu anlamına gelmez,

happen hello also to satury now again hello also - oh hello - al khair mr.

şimdi satury'ye de merhaba, şimdi tekrar merhaba - ah merhaba - al khair bay.

Duncan do you like spring I of springtime I think spring is a nice

Duncan baharı sever misin I baharı bence bahar yılın güzel bir

time of year everything comes to life the birds get all excited because they

zamanı her şey canlanır kuşlar çok heyecanlanır çünkü

want to they want to mate and lay their eggs so I love spring spring is magical

çiftleşmek ve yumurtlamak isterler bu yüzden baharı severim bahar büyülü büyülü

magical it is a magical time of year

büyülü bir şey yılın zamanı

Beatrice is also concerned about my voice we think your throat needs a rest

Beatrice de sesim hakkında endişeleniyor boğazınızın dinlenmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz

you are doing a lovely effort for us but we can wait if you need to get over this

bizim için çok çaba harcıyorsunuz ama bu sorunu aşmanız gerekiyorsa bekleyebiliriz

problem the problem is this might go on for many many weeks so I always get hay

sorun şu ki bu haftalarca devam edebilir bu yüzden ben

fever every year and quite often it will cause problems with my work so this is

her yıl her zaman saman nezlesi oluyorum ve çoğu zaman işimde sorunlara neden oluyor bu yüzden bu

nothing new every year for most of my life I've suffered Florence says my

her yıl yeni bir şey değil hayatımın çoğunda acı çektim Florence

friend is disabled too and sometimes she doesn't want me to help her or anyone

arkadaşımın da engelli olduğunu söylüyor ve bazen ona yardım etmemi istemiyor ya da herhangi biri

sometimes it's happening with disabled people that's quite interesting there is

bazen engelli insanlarla oluyor, bu oldukça ilginç,

I always think if you are dealing with anyone who has a disadvantage or a

her zaman düşünürüm, eğer bir dezavantajı ya da engeli olan biriyle uğraşıyorsanız,

disability sometimes you have to to walk along a very narrow line because if you

bazen çok dar bir çizgide yürümek zorunda kalırsınız çünkü

do too little you might be accused of being prejudiced or maybe a person who

çok az şey yaparsanız suçlanabilirsiniz. ön yargılı veya umursamayan biri olabilir

doesn't care however if you do too much you might also be accused of being

ama çok fazla yaparsan patronluk taslamakla da suçlanabilirsin bu

patronizing so it is it's very hard to get the balance right however in my

yüzden dengeyi tutturmak çok zor ama

opinion there is never any harm in giving help never any harm I think I've

bence asla yardım etmekten zarar gelmez asla herhangi bir zararı sanırım

just had a super chat thank you very much for your lovely super checked

az önce süper bir sohbet yaptım, süper kontrol ettiğiniz için çok teşekkür ederim,

I'm not sure who it is so I'm going to click Helena hello Helena thank you very

kim olduğundan emin değilim, bu yüzden tıklayacağım Helena merhaba Helena,

much for your lovely super checked thank you many thanks for your helping hand

süper kontrol ettiğiniz için çok teşekkür ederim. yardım eli için çok teşekkürler

I'm sorry it didn't work the last time it's ok don't worry it's ok

son sefer işe yaramadığı için üzgünüm tamam merak etme tamam çok teşekkür ederim

thank you very much Helena and thank you very much for your lovely donation on

helena ve canlı sohbetteki güzel bağışın için çok teşekkür ederim

the live chat thank you very much don't forget I do all of this for free

çok teşekkür ederim yapma Unutma, bunların hepsini ücretsiz olarak yapıyorum, bunu

you see it doesn't cost anything to do this so Thank You Helena for your very

yapmanın hiçbir maliyeti olmadığını görüyorsun, bu yüzden süper sohbetteki çok cömert bağışın için teşekkürler Helena

generous donation on the super chat talking of donations yes I have a very

bağışlardan bahsederken evet, bunu yapan

special thank you to send to someone who made a donation yesterday excuse me by

birine gönderebileceğim çok özel bir teşekkürüm var. dün bir bağış yaptım kusura bakmayın

the way I will be showing you one of my common everyday items in a moment I will

bu arada size her gün yaptığım sıradan şeylerden birini birazdan göstereceğim

be doing that I haven't forgotten about it so don't worry here we go

bunu unutmadım o yüzden merak etmeyin

another special thank you can I say a very big thank you to eat all now I hope

başka bir özel konuya geçiyoruz teşekkür ederim diyebilir miyim Şimdi hepsini yediğiniz için çok teşekkür ederim umarım

I pronounced your name right here Igor birds in ski can I say hello and also a

adınızı tam burada telaffuz etmişimdir Igor Birds in Ski Merhaba diyebilirim ve ayrıca

very big thank you to Igor birds in ski for your kind donation thank you very

Igor Birds in Ski'ye nazik bağışınız için çok teşekkür ederim çok teşekkür ederim

much and it is very kind of you to do that I received this donation last night

ve çok naziksiniz bunu yapman için dün gece bu bağışı aldım

thank you very much it is very kind of you I do appreciate it don't forget

çok teşekkür ederim çok naziksin takdir ediyorum

everything I do I do for free and that is what I've been doing for the past 14

yaptığım her şeyi unutma yaptığım ücretsiz ve son 14

years on YouTube everything is free it always has been and it always will be so

yıldır bunu yapıyorum YouTube her şey ücretsiz, her zaman olmuştur ve her zaman öyle olacaktır,

thank you once again to Igor

Igor'a bir kez daha teşekkür ederim

I hope I pronounced your name right but since key

Umarım adınızı doğru telaffuz etmişimdir ama anahtardan beri

but since key Thank You Igor and if you want to make a donation you're more than

ama anahtardan beri Teşekkürler Igor ve bağış yapmak istiyorsanız

welcome to do so as well thank you very much

memnuniyetle karşılarız bunu yapmak için de çok teşekkür ederim çok

very kind of you I decided yesterday to do something new

naziksiniz dün yeni ve farklı bir şey yapmaya karar verdim dün

and different yesterday I decided to do something a little different I am going

biraz farklı bir şey yapmaya karar verdim

to start showing everyday items things that you see every day of your life

maybe in your own language you have a particular word for that item so today I

kendi dilinizde o öğe için özel bir kelimeniz var bu yüzden bugün size

thought it'd be interesting to show you another common item something that I use

quite a lot in my work and if you have a house where you have to do lots of work

işimde oldukça sık kullandığım ve çok iş yapmanız gereken bir eviniz varsa başka bir ortak öğeyi göstermenin ilginç olacağını düşündüm.

around the house or even outside the house this particular thing that I'm

evin etrafında veya hatta evin dışında, göstermek üzere olduğum bu özel şey

about to show you can come in very useful would you like to see it ok here

çok yararlı olabilir, görmek ister misiniz, işte

is the thing there so this is something I use quite often in my work and also

oradaki şey, bu yüzden bu, işimde ve ayrıca etrafta oldukça sık kullandığım bir şey

around the house as well when I need to have electricity nearby so sometimes you

evde de yakınlarda elektrik olması gerektiğinde bu yüzden bazen

might notice in your house there are plugs or sockets places where you can

evinizde elektrik alabileceğiniz fiş veya prizler olduğunu fark edebilirsiniz

get electricity from however sometimes they are in very awkward places so this

ancak bazen çok garip yerlerdeler bu yüzden bu

is an item that comes in very useful because it has a lot of cable you see

çok kullanışlı gelen bir öğe çünkü çok fazla kablosu var, bir sürü

lots of cable and the cable goes on for a very long way so we call this

kablo görüyorsunuz ve kablo çok uzun bir yol kat ediyor, bu yüzden buna

particular thing an extension extension you can call it an extension or you can

uzatma uzantısı diyoruz, buna bir uzatma diyebilirsiniz veya buna

call it a power extension or an extension lead so the word lead means

bir güç uzatma veya uzatma kablosu diyebilirsiniz, böylece kurşun kelimesi

something that is long like that so this thing you can see is lead it is the

bunun gibi uzun bir şey anlamına gelir, bu yüzden görebileceğiniz bu şey kurşundur,

power lead and at the end there is the plug and at the other end we have lots

elektrik kablosudur ve sonunda fiş vardır ve diğer uçta çok

of very useful sockets so this is an extension lead extension you make

sayıda çok kullanışlı soketimiz vardır, bu nedenle bu bir uzatma kablosu uzatmasıdır.

something go further or maybe you extend something for a longer period of time

bir şeyi daha ileri götürmek veya belki bir şeyi daha uzun bir süre

extension that is what this is called and in my studio I have two of these in

uzatmak için uzatırsınız buna denir ve benim stüdyomda bunlardan iki tane var

my studio and they are very useful very useful things something else that's very

ve bunlar çok faydalı çok faydalı şeyler başka bir şey çok

useful is the thing that is attached can you see that so there is something else

faydalı olan şey bu ekli, görebiliyor musunuz, bu yüzden yararlı olan başka bir şey var

that is useful and this will give me extra sockets and this thing is called

ve bu bana ekstra soketler verecek ve bu şeye

an adapter I will unplug there it is so you can see it so that thing is very

adaptör denir, orada fişini çekeceğim, böylece onu görebilin, bu yüzden o şey çok

useful it is called an adapter so this will give you even more sockets so you

kullanışlı buna bir denir Adaptör, böylece bu size daha da fazla priz verecek, böylece daha

can draw even more and you can connect more devices to the electricity and the

fazla çekebilecek ve elektriğe daha fazla cihaz bağlayabileceksiniz ve

one thing you will notice straight away is that here in the UK the electricity

hemen fark edeceğiniz tek şey, Birleşik Krallık'ta elektrik

socket is different so here you will see there are three holes many just have two

prizinin farklı olduğu, yani burada orada göreceksiniz. üç delik çoğu sadece

some have three and this particular one has three pins

iki bazısında üç tane var ve bu belirli olanın

which go into three sockets that you can see so that is what the British power

görebileceğiniz üç yuvaya giren üç pimi var, böylece İngiliz güç

supply looks like you have three sockets three holes in which the plug will go so

kaynağı böyle görünüyor, üç yuvanız var, fişin gireceği üç delik var

that is today's everyday item and this is something that I use quite a lot in

günümüzün gündelik eşyası ve bu benim işimde oldukça sık kullandığım bir şey,

my job as you can imagine quite often I will need to have electricity very close

tahmin edebileceğiniz gibi oldukça sık bulunduğum yere çok yakın elektriğe ihtiyacım olacak

to where I am the other thing I should mention of

diğer bahsetmem gereken şey

course is safety you have to use these very safely so this particular one you

elbette güvenlik bunları kullanmak zorundasınız çok güvenli yani bu özel olanı

cannot use it outside and especially on a wet day so this is very useful for

dışarıda kullanamazsınız ve özellikle yağmurlu bir günde yani bu evin içinde çok kullanışlıdır ancak bunu

inside the house however you can't really use this outside because it's not

gerçekten dışarıda kullanamazsınız çünkü

protected in any way from the rain so there it is one of my regular everyday

yağmurdan hiçbir şekilde korunmaz yani işte bir tane benim düzenli günlük

items something you will see generally around you and I will be showing you

eşyalarımdan çevrenizde genel olarak göreceğiniz bir şey ve

another one tomorrow as well I hope that was useful I hope it was useful if it

yarın size bir tane daha göstereceğim umarım bu faydalı olmuştur umarım faydalı olmadıysa faydalı olmuştur hiç

wasn't I'm ever so sorry I will try to be more interesting tomorrow hello mr.

olmadığı kadar üzgünüm daha fazla olmaya çalışacağım ilginç yarın merhaba bay

Robin that was mr. Robin saying hello did you hear mr. Robin

Robin o Bay'dı. Robin merhaba diyor duydun mu bay Robin

hello also to Helena hello also - alright

merhaba Helena'ya da merhaba - pekala

Robin is getting very excited okay mr. Robin calm down it's all right there are

Robin çok heyecanlanıyor tamam mı bayım? Robin sakin ol sorun yok

plenty of worms in the garden for all the birds yes calm down

bahçede tüm kuşlar için bir sürü solucan var evet sakin ol

I think that Robin is getting very excited yes yes we have three three pins

Robin'in çok heyecanlandığını düşünüyorum evet evet üç pimimiz

on hot on our plunks so you have the live you have the neutral which carries

sıcakta üç iğnemiz var yani canlı sende nötr sende

the circuit and then you have the extra one which is the earth and that is a

Devreyi taşıyan ve sonra fazladan olana sahipsin, o da toprak ve bu bir

safety precaution that means that if you if the electricity goes through your

güvenlik önlemi, yani eğer elektrik vücudundan geçerse

body it will go straight to the ground it will go straight to the ground like

doğrudan toprağa gidecek, tüm elektrik gibi doğrudan toprağa gidecek.

all electricity so when you see a lightning strike when lightning strikes

bu nedenle, gökten düşen bir yıldırım gördüğünüzde, yıldırım

from the sky it will go straight to the ground it will take the shortest route

doğrudan yere gidecektir,

along a building or a tree to the ground so that is naturally the place where

bir bina veya bir ağaç boyunca en kısa yoldan yere gidecektir, bu nedenle

electricity will try to get to it is completing the circuit mr. Duncan we

elektriğin ona ulaşmaya çalışacağı yer doğal olarak burasıdır. devreyi tamamlayan mr. Duncan

would be happy if you would consider making a vlog video log I've done this

bir vlog video log yapmayı düşünürseniz çok mutlu oluruz Geçmişte bunu yaptım

in the past I've done many types of blogging in the

Geçmişte birçok blog türü yaptım

past but I normally find that you have a lot of interest at first and then slowly

ama normalde ilk başta çok ilgi duyduğunuzu görüyorum ve sonra yavaş yavaş

people become uninterested so it is a thing that takes a lot of time and

insanlar ilgisiz hale gelmek, bu yüzden gerçekten yapılması çok zaman ve çaba gerektiren bir şeydir, bunu

effort to actually do so that's the reason why I'm doing this you see I like

yapmamın nedeni bu, görüyorsunuz,

to do my live streams because they are direct they are spontaneous and it also

canlı yayınlarımı yapmayı seviyorum çünkü bunlar doğrudan, spontane ve aynı zamanda

gives you a chance to talk to me as well with text

size bir benimle mesajla da konuşma şansı

yes you might have an electric shock if you use it on a rainy day

evet yağmurlu bir günde kullanırsan elektrik çarpabilirsin

electricity is something that you have to respect you have to have a lot of

elektrik saygı duyman gereken bir şeydir

respect for electricity because if you don't you might literally have a nasty

elektriğe çok saygı duymalısın çünkü kullanmazsan kelimenin tam anlamıyla kötü bir şok geçirin çiçeğe

shock literally hello to flower we call places

tam anlamıyla merhaba diyoruz

at home where we put plugs yes socket so socket is the hole so there

evde fişleri koyduğumuz yerlere evet soket yani soket delik yani oradaki

they are the sockets sockets a socket is a hole a hole is a socket quite often

soketler soketler soket bir delik bir delik bir soket oldukça sık olarak

you will use a socket to hold something for example your eye so your eyes are

bir soket kullanacaksınız örneğin bir şey tutun, böylece gözleriniz

actually in sockets they are held in place with muscles and also your scalp

aslında yuvalardadır, kaslarla ve ayrıca kafa derinizle yerinde tutulurlar çünkü kafatasının

because of the shape of the skull your eye is inside the socket so there you

şekli nedeniyle gözünüz yuvanın içindedir, bu nedenle

can see some sockets on this particular plug so that is called a socket socket

bu özel fişte bazı yuvalar görebilirsiniz. priz denir

you will see these everywhere in the UK on the walls and as you can see here on

bunları Birleşik Krallık'ta her yerde duvarlarda göreceksiniz ve burada

this adapter but they all look the same they all look the same I hope that was

bu adaptörde görebileceğiniz gibi ama hepsi aynı görünüyor hepsi aynı görünüyor umarım bu yararlı olmuştur

useful thank you very much Lina hello Lina nice

çok teşekkür ederim Lina merhaba Lina iyi dileklerimle

to see you here watching in Russia hello Francisca Helena my husband wants

burada görüşürüz Rusya'da izliyorsunuz merhaba Francisca Helena kocam

to move to Germany but there is no see

Almanya'ya taşınmak istiyor ama görüş yok

ana pica says hi Marcelo also my sister is living in Buenos Aires with her son's

ana pica merhaba diyor Marcelo ayrıca kız kardeşim oğluyla Buenos Aires'te yaşıyor

it is is it raining there well is it is it raining in Buenos Aires I don't know

orada yağmur yağıyor mu iyi yağmur yağıyor mu Buenos Aires Bilmiyorum

I have no idea I am talking about a vlog mr. Duncan yes I know what a vlog is if

bir vlog'dan bahsettiğim hakkında hiçbir fikrim yok bayım . Duncan evet, vlog'un ne olduğunu biliyorum, eğer

you talk on video about your life and your experiences normally you do it

videoda hayatın ve deneyimlerin hakkında konuşursan normalde bunu

every day it's a little bit like a video diary I suppose I'm not sure how many

her gün yaparsın, biraz video günlüğü gibi sanırım kaç

people would be interested with my life early would you be interested to find

kişinin hayatımla erken ilgileneceğinden emin değilim

out about my life I don't think so I'm sure there are many more many more

hayatım hakkında bilgi edinmek ister misin sanmıyorum bu yüzden eminim ki daha birçok

interesting people I have had some nasty shocks with electricity I have some

ilginç insan vardır elektrikle bazı kötü şoklar geçirdim

scars on three fingers on my goodness tsukete my first question is how did you

üç parmağımda yara izleri var aman tanrım tsukete ilk sorum nasıl oldu da

get electrocuted how how did it happen it's not easy you might but he might not

elektrik çarptı nasıl oldu nasıl oldu kolay değil belki ama o buna

believe this but it's not easy to actually electrocute yourself and a

inanmayabilir ama aslında kendi kendine elektrik vermek kolay değil

peeker can you please explain the differences between electroshock and

electrocute electroshock normally refers to a type of treatment so it is

tedavi yani

controlled so you are giving shock to someone you are giving electric shocks

kontrollü yani birine şok veriyorsunuz

to a person but they are controlled so you are giving it you are giving it to

bir kişiye elektrik şoku veriyorsunuz ama onlar kontrollü yani siz veriyorsunuz

the person electrocute is when a lot of electricity passes through your body at

kişiye veriyorsunuz elektrik çarpması vücudunuzdan aynı anda çok fazla elektrik geçtiğinde size

once if you are struck by lightning so a

yıldırım çarptı yani bir yıldırım çakar

lightning strike so if lightning strikes it will go

yani şimşek çakarsa

straight for your body and it will also electrocute you to be filled with

doğruca vücudunuza gider ve aynı zamanda elektrikle dolacak ve

electricity to have electricity go through your body you are electrocuted

vücudunuzdan elektriğin geçmesi için elektrik çarpacaktır.

but you can also have treatment many years ago this is something that isn't

bu

done anymore but many years ago they used to use shock therapy by pressing

artık yapılmayan bir şey ama yıllar önce insanların beyinlerine elektrik vererek şok tedavisi uyguluyorlardı artık

electricity through people's brains I don't think it's done very often anymore

çok sık yapıldığını düşünmüyorum

however electric shock to the heart is still used because it's a way of

ama kalbe elektrik şoku hala kullanılıyor çünkü bu bir

regulating or restarting a person's heart so electricity can be a good thing

düzenleme yolu veya bir kişinin kalbini yeniden başlatmak, böylece elektrik iyi bir şey

and a bad thing it can be used to help someone survive a heart attack or to

ve kötü bir şey olabilir, birinin kalp krizinden kurtulmasına yardımcı olmak veya

control the rhythm of a person's heart

bir kişinin kalp ritmini kontrol etmek için kullanılabilir

hello - Andi star hello Andy nice to see you here we must live through the time

merhaba - Andi yıldızı merhaba Andy seni burada görmek güzel, yaşamalıyız

when everything hurts that is true that is true something I mentioned in I think

her şeyin acıttığı zaman boyunca bu doğru bu doğru şunda bahsettiğim bir şey sanırım mutlu

I mentioned that in my happy sad lesson we must let Stephen spender I think it

hüzünlü dersimde bundan bahsetmiştim Stephen harcamacıya izin vermeliyiz bence

was Stephen spender we must live for the time when everything hurts it is true we

Stephen waser her şeyin acıttığı zaman için yaşamalıyız bu doğru biz başka

have no choice that as they say is like sometimes life can give you oranges and

seçeneğin yok ki dedikleri gibi bazen hayat sana portakal verir

sometimes it gives you lemons kappa devi do you use in english the expression

bazen de limon verir kappa devi İngilizce'de birini fişe takmak için ifadeyi kullanır mısınız

to plug someone to be plugged in at work referring to take advantage of each

iş yerinde fişe takılmak için

other being plugged there by a friend the reason why I'm laughing is because

birbirinizin fişe takılıp orada fişlenmesinden faydalanmak için. bir arkadaşım gülmemin nedeni, çünkü

that can also be something very rude as well so that's why I'm laughing but to

bu aynı zamanda çok kaba bir şey de olabilir, bu yüzden gülüyorum ama

plug something if you plug something it means you block something you plug so

bir şeyi tıkamak, bir şeyi tıkamak, tıkadığınız bir şeyi engellediğiniz anlamına gelir, bu yüzden

maybe you have a hole and you have to puts put something in the hole to block

belki bir deliğiniz olur ve siz engellemek için deliğe bir şey koymak zorundasın bir

it you plug something can we cut that out can we just cut that bit out no why

şeyi takabilirsin onu kesebilir miyiz onu kesebilir miyiz sadece o parçayı kesebilir miyiz hayır neden

because it's live okay so plugging something if you plug

çünkü yayında sorun yok yani bir şeyi tıkamak

something quite often it means you are blocking a hole you are okay enough of

çok sık bir şey tıkarsan bu, bir deliği tıkadığın anlamına gelir. tamam

that no more I'm not doing that anymore promoting something you can also promote

artık bunu yapmıyorum artık bir şeyin tanıtımını yapıyorum yeni kitabınız hakkında konuşmak için

something if you go on television to talk about your new book we can say that

televizyona çıkarsanız bir şeyin tanıtımını da yapabilirsiniz

you are plugging your book you are letting other people know that your book

kitabınızın fişini çektiğinizi söyleyebiliriz diğer insanların kitabınızın

exists oh dear hello mr. Duncan can you play

var olduğunu bilmesine izin veriyorsunuz ah canım merhaba bay Duncan oynayabilir misin

I think I need to lie down on the floor I think I do need a lie down

Sanırım yere yatmam gerekiyor Sanırım kesinlikle uzanmaya ihtiyacım var

definitely I prefer talking to you live it is more involving the dialogue among

Sizinle canlı konuşmayı tercih ederim bu daha çok insanlar arasındaki diyaloğu kapsıyor

people is better than just one person talking Thank You Emma

tek bir kişinin konuşmasından daha iyi Teşekkürler Emma evet tabii ki

yes of course this is something I always encourage I always encourage you to join

Bu her zaman teşvik ettiğim bir şeydir Sizi her zaman

in with the live chat that is why we are here that is why we are here together to

canlı sohbete katılmaya teşvik ediyorum bu yüzden buradayız bu yüzden

share our love of not only the English language but of each other people all

sadece İngilizceye olan sevgimizi değil, dünyanın her yerinden birbirimize olan sevgimizi paylaşmak için buradayız

around the world

hello also I'm sorry for losing my concentration earlier but sometimes when

merhaba ayrıca daha önce konsantrasyonumu kaybettiğim için özür dilerim ama bazen

I'm talking about a certain subject my brain starts doing strange things it

belirli bir konudan bahsederken beynim garip şeyler yapmaya başlıyor

starts thinking about other things for which I apologize

başka şeyler düşünmeye başlıyor bunun için özür dilerim

Anna pica says I am very interested in meditation mr. Duncan I know that mr.

Anna pica meditasyonla çok ilgilendiğimi söylüyor bayım. Duncan biliyorum ki Bay.

Steve is keen on meditation too can mr. Steve lead a meditation session for us

Steve de meditasyona meraklıdır, can mr. Steve bizim için bir meditasyon seansı yönetiyor

I'm not sure about that I would be afraid of you all falling asleep but yes

Hepinizin uykuya dalmasından korkacağımdan emin değilim ama evet

I know what you mean Steve just like meditation however recently he hasn't

ne demek istediğinizi anlıyorum Steve tıpkı meditasyon gibi ancak son zamanlarda yapması

been doing it as much as he should be but sometimes meditating can just be

gerektiği kadar yapmıyor ama bazen meditasyon yapmak sadece

relaxing yourself relaxing your mind sometimes you have to let go of all of

kendinizi rahatlatmak olabilir, zihninizi rahatlatmak olabilir bazen beyninizde burada olup bitenlerle ilgili tüm sorunları salıvermeniz gerekir, bu yüzden bence

the problems in the things that are going on up here in your brain so I

think meditation can be very useful if it is done correctly last night for

meditasyon dün gece doğru yapılırsa çok yararlı olabilir, örneğin dün gece bu

example by the way we watched the latest Star Wars film last night

arada dün gece en son Star Wars filmini izledik

the rise of Skywalker was that the one and do you like my

Skywalker'ın yükselişi oydu ve

impression of the Emperor I think I do a really good impression of the Emperor

İmparator hakkındaki izlenimlerimi beğendiniz mi Star Wars'tan İmparator hakkında gerçekten iyi bir izlenim bıraktığımı düşünüyorum

from Star Wars hello yes rise young Skywalker yes I can

merhaba evet yüksel genç Skywalker evet ben

feel your hatred growing so I watched the latest Star Wars film and just

nefretinizin arttığını hissedebiliyorum, bu yüzden en son Star Wars filmini izledim ve

before I watched it I had a little lie down for about 10 minutes I just closed

onu izlemeden hemen önce 10 dakika kadar biraz uzandım,

my eyes in the dark and I had about ten minutes rest and relaxation

karanlıkta gözlerimi kapattım ve yaklaşık 10 dakika dinlenip rahatladım, çok

it was lovely and then I woke up and I felt so much better and then I watched

güzeldi ve sonra uyandım ve kendimi çok daha iyi hissettim ve sonra

Star Wars and I must admit I was rather pleasantly surprised by how good it is I

Star Wars izledim ve itiraf etmeliyim ki bu kadar iyi olmasına oldukça şaşırdım oldukça

thought it was quite a good film actually I think it's not bad I kept my

iyi bir film olduğunu düşündüm aslında fena olmadığını düşünüyorum beklentilerimi düşük tuttum

expectations low I thought it wasn't going to be very good at but in fact it

pek iyi olmayacağını düşünmüştüm ama aslında

was I actually enjoyed the latest Star Wars film I found myself enjoying it

öyleydi En son Star Wars filminden gerçekten keyif aldım kendimi bundan keyif alırken buldum

maybe my little relaxation helped me to have a level mind maybe I don't know but

belki biraz rahatlamam aklımı başıma toplamama yardımcı oldu belki bilmiyorum ama keyif aldım

I did enjoy it I did rather enjoy it I enjoyed it more than I thought I would

Eğlenmeyi tercih ettim Düşündüğümden daha fazla keyif aldım

I didn't think I would like it but I did for those who are wondering I am a big

Beğeneceğimi düşünmemiştim ama merak edenler için aldım büyük bir

star Wars fan I went to see Star Wars in the cinema when it was first released

Star Wars hayranıyım Star Wars'u sinemada izlemeye gittim. ilk olarak 1970'lerin

the first Star Wars film way back in the late 1970s I went along to see it so I

sonlarında ilk Star Wars filmi yayınlandı, onu izlemeye gittim, bu yüzden

was alive before Star Wars came along so I remember life before Star Wars before

Star Wars gelmeden önce hayattaydım, bu yüzden

George Lucas brought us that wonderful story

George Lucas'ın uzun zaman önce bize o harika hikayeyi getirmesinden önceki Star Wars'tan önceki hayatı hatırlıyorum.

a long time ago in a galaxy far far away and all that sooo cat says about my

galaksi çok uzakta ve o kahretsin kedinin sakatlığım hakkında söylediği her şey

injury my injury I was five years old and I touched the metal parts of the

beş yaşındaydım ve

plug that were a little bit out of the socket

fişin soketin biraz dışında kalan metal kısımlarına dokundum

my grandma saw me and pushed me away I couldn't even I couldn't even scream

büyükannem beni gördü ve itti yapamadım ben bile çığlık atamadım

being electrocuted is not fun that's why we always try to avoid it you see being

elektrik çarpmak eğlenceli değil bu yüzden hep bundan kaçınmaya çalışıyoruz bakın

electrocuted is not fun please don't try it at home

elektrik çarpması eğlenceli değil lütfen evde denemeyin

you see that's what you have to say nowadays you have to always say don't

bakın bugünlerde bunu söylemeniz gerekiyor hep don demeniz gerekiyor '

try it at home don't try it hello Lena says have you seen a film

evde dene sakın deneme merhaba Lena diyor ki Highlander adlı bir film izledin mi?

called the Highlander I'm not sure if I have I don't think I have I remember

İzledim mi emin değilim Seyrettiğimi sanmıyorum

years ago there was a TV show called Highlander and the reason why I remember

Yıllar önce Highlander adlı bir TV programı vardı ve bunu hatırlamamın nedeni,

that is because one of the characters was called Duncan like me have you ever

benim gibi karakterlerden birinin Duncan olmasıydı, hiç

thought of establishing an international English College

uluslararası bir İngiliz Koleji kurmayı düşündünüz mü, bu öylece icat

well that isn't something you can just invent unfortunately you can't just

edebileceğiniz bir şey değil maalesef,

create a college or university the first thing you need believe it or not is

ilk iş olarak bir kolej veya üniversite kuramazsınız. Para olduğuna inansanız da inanmasanız da,

money it is not something you can just do easily and there are many things you

bu kolayca yapabileceğiniz bir şey değil ve yapmanız gereken birçok şey var

have to do as well but yes setting up your own organization your own

ama evet, kendi organizasyonunuzu kurmak, kendi

educational facility is expensive to begin with so I hope that explains that

eğitim tesisinizi kurmak, başlamak için pahalıdır, bu yüzden umarım bu, bunu açıklar.

mr. Duncan where did you hide your snack I don't have any snacks I don't have

Bay. Duncan atıştırmalığını nereye sakladın Atıştırmalığım yok Yeni

just realized I have no snacks I can't believe it it is three minutes past

fark etmedim Atıştırmalığım yok Buna inanamıyorum saat üçü

three o'clock here in the UK are you having a good Saturday that is my

üç geçiyor burada Birleşik Krallık'ta iyi bir cumartesi geçiriyor musun? benim

question are you having a good Saturday

sorum bu, iyi bir cumartesi geçiriyor musun,

what does it mean when you say hello Constantin what does it mean when you

merhaba Constantin derken bu ne anlama geliyor,

say are you and mr. Steve's mother on speaking terms that means do you

siz ve bayım derken bu ne anlama geliyor? Steve'in annesi,

communicate with each other do you chat talk communicate so if you are if you

birbirinizle iletişim kuruyor musunuz, sohbet ediyor musunuz, iletişim kuruyor musunuz, yani

are on speaking terms it means that you do talk to someone you communicate with

konuşuyorsanız, biriyle

them regularly and to answer your question yes I am mr. Steve's mother at

düzenli olarak iletişim kurduğunuz anlamına gelir ve sorunuzu yanıtlamak için evet ben bayım. . Şu anda Steve'in annesi

the moment mr. Steve's mother is actually doing FaceTime so during this

Mr. Steve'in annesi aslında FaceTime yapıyor, bu yüzden bu

strange period of time mr. Steve's mother has been doing

garip zaman diliminde bayım. Steve'in annesi

FaceTime with Steve and I always appear during the FaceTime sessions and

Steve ile FaceTime yapıyor ve ben her zaman FaceTime seanslarında görünüyorum ve

normally I will just come onto the camera very slowly and then mr. Steve's

normalde kameraya çok yavaş geleceğim ve sonra bay. Steve'in

mother will will be in hysterics sure we'll be laughing her head off

annesi histerik bir durumda olacak, eminim biz de ona güleceğiz,

I don't know why so mr. Steve's mother actually likes me quite a lot in fact

neden bilmiyorum Bay. Steve'in annesi aslında benden oldukça hoşlanıyor, aslında

sometimes I think maybe deep down she wishes she could swap me with Steve

bazen düşünüyorum da, belki de içten içe beni Steve'le değiştirebilmeyi diliyor

I think so it's just between you and me okay no one else but I think so

bence bu sadece seninle benim aramda tamam başka kimse yok ama bence öyle

I think mr. Steve's mother wishes that I could because so I think so I'm not sure

düşünüyorum bay. Steve'in annesi bunu yapabilmemi istiyor çünkü bence bu yüzden emin değilim

I'm not sure but please don't tell mr. Steve please he will be very angry yes

emin değilim ama lütfen Bay'a söyleme. Steve lütfen çok kızacak evet Christopher Lambert

there was a movie called Highlander with Christopher Lambert Christopher Lambert

ile Highlander adlı bir film vardı Christopher Lambert

he played Highlander please mr. Duncan can you tell us some slang words for

Highlander'ı oynadı lütfen mr. Duncan bize merhaba için bazı argo kelimeler söyler misiniz

hello and how are you in different areas of the UK I'm very curious about that

ve Birleşik Krallık'ın farklı bölgelerinde nasılsınız

there are many ways of saying hello that are used around the UK also in the USA

Merhaba demenin Birleşik Krallık'ta ve ABD'de

in English hi yeah that's one hi yeah H I why I or why a hi-yah hi-yah hi-yah

İngilizce olarak kullanılan pek çok yolu olduğunu çok merak ediyorum merhaba evet bu bir merhaba evet H I neden ben veya neden bir hi-yah hi-yah hi-yah evet evet bu

yep yep that's another one normally in the north

başka bir tane normalde kuzeyde

you might hear people say hey yep yep how are you doing hey yep that just

insanların hey evet evet nasılsın hey evet bu sadece

means hello hey yep another one of my favorite expressions that is used in

merhaba anlamına gelir hey evet başka biri

another part of the UK is cracking cracking if something is really good if

Birleşik Krallık'ın başka bir yerinde kullanılan favori ifadeler çatlama çatlamadır, eğer bir şey gerçekten iyiyse, bir

something is enjoyable if something is amazing there is something that you find

şey eğlenceliyse, bir şey harikaysa, sizin çok hoş bulduğunuz bir şey var,

very pleasing we can say that it is cracking cracking I had a cracking meal

buna çatlama, çatlama diyebiliriz. Dün gece çok lezzetli bir yemek yedim.

last night cracking it means good amazing brilliant fantastic something is

çatlamak iyi anlamına gelir harika harika harika bir şey

cracking amazing brilliant enjoyable for those who know wallace and gromit

çatlıyor inanılmaz parlak wallace ve gromit'i tanıyanlar için eğlenceli wallace

who remembers wallace and gromit quite often

ve gromit'i çok sık hatırlayanlar için

wallace would say cracking cheese cracking cheese and he is saying that

the cheese is really nice so wallace and gromit would often use slang that is

used in the north cracking cheese Gromit it means it's really nice so something

kuzeyde peynir çıtırda kullanılan argoyu kullanın Gromit gerçekten güzel anlamına gelir yani çıtır çıtır bir şey harikadır iyi

that is cracking is brilliant good enjoyable something that makes you

eğlenceli sizi

feel nice or excited or something you found enjoyable cracking cracking sure

güzel veya heyecanlandıran bir şey veya eğlenceli bulduğunuz bir şey çıtır çıtır emin olun

it is nice that mr. Steve it is nice that mr. Steve's mother likes you mr.

güzeldir o bay. Steve, Mr. Steve'in annesi sizden hoşlanıyor bayım.

Duncan it is true mr. Steve's mother likes me a lot

Duncan bu doğru bayım. Steve'in annesi beni çok seviyor onu

I always make her laugh I don't know why whenever mr. Steve mum sees me she

hep güldürüyorum neden bilmiyorum ne zaman bay. Steve annem beni görünce

always starts laughing Andy asks about one of my lessons do you remember your

hep gülmeye başlıyor Andy derslerimden birini soruyor

lesson about swear words yes I do I had to make two versions I had to make the

küfürlerle ilgili dersinizi hatırlıyor musunuz evet hatırlıyorum iki versiyon yapmak zorunda kaldım

rude version with all of the swear words and then I had to make the censored

tüm küfürlerle kaba versiyonunu yapmak zorunda kaldım ve sonra yapmak zorunda kaldım sansürlü

version so even though I'm talking about swearing all of the swearing is actually

versiyonunu yap yani ben küfürden bahsediyor olsam da tüm küfürler

removed so to be honest with you because I censored the lesson it actually made

kaldırılıyor bu yüzden sana karşı dürüst olmak gerekirse dersi sansürledim çünkü bu aslında

the whole lesson completely pointless because then I couldn't actually say the

tüm dersi tamamen anlamsız hale getirdi çünkü o zaman kelimeleri gerçekten söyleyemedim.

words so you can't really censor a lesson about swearing because then it

küfürle ilgili bir dersi gerçekten sansürleyemezsiniz çünkü o zaman

makes the whole lesson completely pointless and it makes no sense

tüm dersi tamamen anlamsız hale getirir ve hiçbir anlam ifade etmez

I like wallace and gromit a lot says Natalie Natalie happy bird and me I like

Wallace ve gromit'i çok severim der Natalie Natalie mutlu kuş ve ben

one of my favorites is the wrong trousers that was the first one the

Favorilerimden biri yanlış olan pantolonu seviyorum ilki

first wallace and gromit is my favorite Oh grab it I've got the wrong trousers

ilk wallace ve gromit benim favorim Oh, yakala yanlış pantolonum var

yeah sorry that was a terrible impression a terrible impression of

evet üzgünüm bu korkunç bir izlenimdi Wallace'ın korkunç bir izlenimi

Wallace sadly the actor who played him is now is

ne yazık ki onu oynayan oyuncu

now dead unfortunately he died about three years ago so the actor who

şimdi öldü ne yazık ki yaklaşık üç yıl önce öldü önce yani

played the voice of Wallace is no longer with us

Wallace'ı seslendiren aktör artık aramızda değil ne

sadly marine al Marine al sing asks are you married Mr Duncan oh I am NOT I am

yazık ki marine al Marine al sing evli misiniz diye soruyor Bay Duncan oh ben

not married and that is why I always have a smile on

evli değilim ve bu yüzden yüzümde hep böyle bir gülümseme var bu

my face like this

that is why mr. Duncan how cannot mr. Steeves mother love you you are lovable

yüzden bay Duncan nasıl bay olamaz. Steeves anne seni seviyor sen sevimlisin

thank you very much I love wallace and gromit yes they are very funny I like

çok teşekkür ederim Wallace ve Gromit'i seviyorum evet çok komikler

the cheese though the cheese is very nice but but I'm wearing the wrong

Peyniri seviyorum ama peynir çok güzel ama ama yanlış

trousers Instagram apparently did anyone see Johnny Depp

pantolon giyiyorum Instagram görünüşe göre kimse Johnny Depp'i gördü mü

why do I do this why do i watch things that I know are gonna be terrible why do

neden ben bunu yapıyorum neden korkunç olacağını bildiğim şeyleri izliyorum neden Instagram'da berbat

i watch things that I know are going to be awful on Instagram has anyone seen

olacağını bildiğim şeyleri izliyorum

Johnny Depp apparently Johnny Depp has started

Johnny Depp'i gören var mı Johnny Depp görünüşe göre

making videos and doing live streams on Instagram apparently and I saw I saw a

Instagram'da videolar çekmeye ve canlı yayınlar yapmaya başladı ve ben gördüm birazını gördüm sanki

little bit of it it looks as if he's actually in a cave inside a cave he

o aslında bir mağaranın içindeki bir mağaradaymış gibi görünüyor o

looks like he's in a cave it's a very strange video I have a feeling that

bir mağaranın içindeymiş gibi görünüyor bu çok garip bir video

Johnny Depp is not enjoying his lockdown I think so in fact there are celebrities

Johnny Depp'in kilitlenmesinden keyif almadığına dair bir his var içimde sanırım öyle aslında orada şimdi

everywhere making their own live streams now and I started it I started live

her yerde kendi canlı yayınlarını yapan ünlüler var ve ben başlattım

streams in 2016 my regular live streams have been here for nearly four years and

2016'da canlı yayınlara başladım, düzenli canlı yayınlarım yaklaşık dört yıldır burada ve

now all of these celebrities are coming along and they are hijacking the live

şimdi tüm bu ünlüler geliyor ve canlı

streams they are saying oh look at me why I I've won an Oscar and and now I'm

yayınları kaçırıyorlar. bana bak neden oscar kazandım ve şimdi

doing my my my housework look at me look at look I'm doing my housework I'm

ev işlerimi yapıyorum bana bak bak bak ev işimi yapıyorum

cleaning my windows in my big mansion what unique arena says I really like

büyük malikanemde pencerelerimi siliyorum eşsiz arena ne diyor gerçekten

postman pat and his black and white cat can you name postman Pat's cat go on I'm

postacı pat ve onun siyah beyaz kedisi gibi postacı pat'ın kedisinin adını verebilir misin devam et

sure someone will what is the name of postman pets cat I will give you a few

eminim birisi postacının evcil kedisinin adı nedir

seconds to answer the question

what is the name our postman Pat's cat what is his name what is his name or her

postacı pat'ın kedisinin adı ne soruyu cevaplaman için sana birkaç saniye vereceğim onun adı ne onun adı ne

name anyone know postman pat has a

adını bilen var mı postacı pat'in

black-and-white cat and early in the morning he goes out pushing his packages

siyah beyaz bir kedisi var ve sabahın erken saatlerinde dışarı çıkıp paketlerini

through people's letter boxes I tried that once

insanların posta kutularına doğru itiyor bir kez denedim

unfortunately Johnny Depp has no Oscar yet I have a feeling he might not ever

maalesef johnny depp'in henüz oscar'ı yok bir daha asla Oscar kazanamayacağı hissine kapılıyorum

win an Oscar they have sacked him from Pirates of the

onu ​​Karayip Korsanları'ndan kovdular

Caribbean which I always find quite odd because he was the main character in

ki bu bana her zaman tuhaf gelir çünkü o Karayip Korsanları'nın ana karakteriydi

Pirates of the Caribbean but they are making a new Pirates of the Caribbean

ama Johnny Depp'siz yeni bir Karayip Korsanları

movie without Johnny Depp that doesn't make any sense

filmi çekiyorlar. bu hiçbir anlam ifade etmiyor bu Seinfeld olmadan Seinfeld'e

that's like having that's like having Seinfeld without Seinfeld that's like

sahip olmak gibi

having Terminator without Arnie that's like having Disneyland without Mickey

Arnie'siz Terminatör'e sahip olmak gibi Mickey Mouse'suz Disneyland'e sahip olmak gibi

Mouse

what is the know unique arena I have a feeling unique arena is a very big

benzersiz arenanın ne olduğunu biliyorum Benzersiz bir his var arena çok büyük bir

Postman Pat fan I think so the name of the cat postman Pat's black and white

Postacı Pat hayranı bence yani kedinin adı postacı Pat'in siyah beyaz

cat is called Jess you are right Jess I think Jess is a girl's name isn't it I

kedisine Jess denir haklısın Jess Bence Jess bir kız adı değil mi bence

think it can be both I think they're named Jess can actually be a girl or a

ikisi de olabilir bence adları Jess aslında bir kız ya da bir kız olabilir

boy it is one of those names that you can give to either so I think Jess

oğlum, her ikisine de verebileceğiniz isimlerden biri, bu yüzden bence Jess,

can be used as an abbreviation of Jessica but also I think it can also be

Jessica'nın kısaltması olarak kullanılabilir ama aynı zamanda

a male name as well who knows in these crazy mixed-up times

bir erkek ismi de olabileceğini düşünüyorum, bu çılgın karışık zamanlarda kim bilir

who knows what's what I certainly don't know

ne olduğunu kim bilebilir?

Jamelia says Johnny Depp is one of my favorite actors I really liked him as

Jamelia, Johnny Depp'in en sevdiğim oyunculardan biri olduğunu söylüyor. Onu

the Mad Hatter in the remake of Alice in Wonderland also mr. Duncan why aren't

Alice Harikalar Diyarında'nın yeniden yapımında Çılgın Şapkacı olarak da çok beğendim. Duncan neden bundan

you saying anything else after that I didn't can I just be honest I didn't

sonra başka bir şey söylemiyorsun ben söyleyemedim sadece dürüst olmak gerekirse

really like the remake of Alice in Wonderland I would love to tell you why

Alice Harikalar Diyarında'nın yeniden yapımını pek beğenmedim nedenini sana söylemek isterdim

but unfortunately the story would go on far too long far too long mr. Duncan you

ama ne yazık ki hikaye çok uzun uzadı çok uzun bay Duncan

said that you are not married and you are smiling I'm smiling because I'm

evli olmadığını söyledin ve gülümsüyorsun Bekarım için gülümsüyorum Hiç gerçekten evli olmamaktan nefret ettiğini söyleyen

single I have never met a single man who genuinely says that he hates not

bekar bir erkekle hiç tanışmadım

being married have you ever met a divorced man sometimes they are very

hiç boşanmış bir adamla tanıştın mı bazen çok

exuberant they can be very exuberant so that's my answer to that question mr.

coşkulular onlar çok coşkulu olabilir, bu yüzden bu soruya cevabım bay.

Duncan you are one of the first pioneers of live stream Juke tainment I like that

Duncan, Juke tainment canlı yayınının ilk öncülerinden birisin

a Jew a Jew tainment education entertainment I'm not sure if I'm the

Bir Yahudi'nin bir Yahudi tainment eğitim eğlencesini seviyorum Öncü olduğumdan emin değilim

Pioneer but I'm certainly someone who started doing it before most other

ama kesinlikle bunu diğer birçok insandan önce yapmaya başlayan biriyim

people but now of course we have all of celebrities all of the celebrities have

ama şimdi tabii ki tüm ünlülerimiz var tüm ünlüler

taken over they've taken my my beautiful sunlight now I have to sit alone in the

devraldı güzel güneş ışığımı aldılar şimdi gölgede tek başıma oturmak zorundayım,

shade whilst Johnny Depp and Tom Hanks sit in their

o sırada Johnny Depp ve Tom Hanks

big huge expensive mansions and talk about eggs and boiling water one day

büyük, devasa, pahalı malikanelerinde oturup yumurta ve haşlama hakkında konuşuyorlar. su bir gün

everyone will forget me I will be just a distant memory marine al Singh asks what

herkes beni unutacak Ben sadece uzak bir anı olacağım marine al Singh

else do you do apart from YouTube nothing I don't have

YouTube dışında başka ne

time to do anything else I'm always on here I have a feeling that many people's

yapıyorsun diye soruyor hiçbir şey yapacak zamanım yok Sürekli buradayım Birçok insanın

TVs and also monitors on their computers must have my image as screen burn on

TV'ler ve ayrıca bilgisayarlarındaki monitörler, ekran yanığı olarak

their on their monitor or on their screens because I seem to appear on the

kendi monitörlerinde veya ekranlarında benim görüntüme sahip olmalı çünkü

on the internet all the time at the moment so this is what I do always I

şu anda her zaman internette görünüyorum, bu yüzden her zaman yaptığım şey bu.

don't really have time to do anything else to be honest and a peeker we're

gerçekten başka bir şey yapmak için zamanımız var dürüst olmak gerekirse

going to talk about something else in a minute by the way something else ability

birazdan başka bir şey hakkında konuşacağız bu arada başka bir şey yetenek

disability do you know someone who is disabled Casius France hello - Casius

engellilik engelli birini tanıyor musunuz Casius France merhaba - Casius

friends I think Casius France is very

arkadaşlar sanırım Casius France çok

inquisitive because he wants to know who is this guy who who is this guy talking

meraklı çünkü bu adamın kim olduğunu bilmek istiyor şu anda bilgisayarda konuşan bu adamın kim olduğunu bilmek istiyor

on the computer at the moment who is he who is he I want all the information let

tüm bilgileri istiyorum

me know who he is now my name is Duncan I live in England I'm standing in my

kim olduğunu bana bildirin şimdi adım Duncan İngiltere'de yaşıyorum ben

garden at the moment and I am a Leo is that okay is that enough information

şu an bahçemde duruyorum ve ben bir aslanım bu kadar sorun yok bu kadar bilgi yeter mi

dragon gamer is here as well hello to you dragon gamer are you gaming at the

dragon gamer burada da merhaba sana dragon gamer şu anda oyun oynuyor musun

moment I've always wondered if you if you play

hep merak etmişimdir

computer games all the time do you get pain in your fingers I don't know why I

bilgisayar oyunları oynuyor musun her zaman parmaklarında ağrı oluyor mu bilmiyorum neden

always imagined people who play computer games all the

hep bilgisayar oyunu oynayan insanları hayal ettim her

time they must they must have terrible terrible pain in their fingers because

zaman parmaklarında korkunç bir ağrı olmalı çünkü

they're doing this all the time they're moving their hands and their fingers so

bunu sürekli yapıyorlar ellerini ve parmaklarını çok sık hareket ettiriyorlar, bu

often so some people use the controller and some people use their keyboard when

yüzden bazı insanlar bilgisayar oyunları oynarken kumandayı ve bazı insanlar klavyelerini kullanıyorlar

they're playing computer games well what about your hands in your

peki ya ellerin bileklerinde gerçekten

wrists they must really hurt after a while they must pal Mira says you are

bir süre sonra gerçekten acıyor olmalılar dostum Mira senin beğendiğini söylüyor

like the embodiment of YouTube I'm not sure about that it is that a compliment

YouTube'un vücut bulmuş hali Bundan emin değilim, bunun bir iltifat olduğunu

I remember years ago when YouTube was just videos of babies biting total

hatırlıyorum, yıllar önce YouTube'un bebeklerin ısırdığı,

disfigure x' pandas sneezing and some guy singing about Chocolate Rain

x' pandaların hapşırdığı ve bir adamın Chocolate Rain hakkında şarkı söylediği videolar olduğu zamanları hatırlıyorum.

see I remember YouTube years ago and then there was me and that was it there

YouTube'u yıllar önce hatırlıyorum ve sonra orada bendim ve bu oydu

was only about seven or eight people on YouTube and I was one of them I was one

YouTube'da sadece yedi veya sekiz kişi vardı ve ben onlardan biriydim Ben

of them some people say I still AM hello so bad teacher hi so bad teacher look

onlardan biriydim bazı insanlar hala [ __ ] merhaba çok kötü öğretmenim merhaba çok kötü öğretmenim bak

I'm so excited I'm waving with both hands look double wave I don't do that

çok heyecanlıyım iki elinizle sallayın çift dalga yapın ben bunu

very often so you should go away and tell all of your friends and relatives

çok sık yapmam o yüzden uzaklaşın ve tüm arkadaşlarınıza ve akrabalarınıza

that you got a double wave from mr. Duncan and they will have no idea what

bay dan çift dalga aldığınızı söyleyin. Duncan ve onların ne hakkında konuştuğunuz hakkında hiçbir fikirleri olmayacak

you're talking about hello what is embodiment embodiment is

merhaba, bedenlenme nedir, başka bir şeyin

something that takes on the appearance of something else maybe it represents a

görünümünü alan bir şeydir, belki belirli bir şeyi temsil eder,

certain thing so the embodiment is something that represents a feeling or

bu nedenle bedenlenme bir duyguyu veya

maybe a good cause a person who is doing something that represents some sort of

belki de bir kişinin iyi bir nedenini temsil eden bir şeydir. kim bir tür

emotion or action the embodiment the embodiment I like that

duygu veya eylemi temsil eden bir şey yapıyor vücut bulmuş hali

Vitesse asks did you manage to watch the movie UHF no I'm watching that tonight I

Vitesse'nin sorması hoşuma giden vücut şekli UHF filmini izlemeyi başardınız mı hayır onu izliyorum bu gece

might be watching UHF or Napoleon Dynamite I'm not sure so it's one or the

UHF veya Napolyon Dinamit izliyor olabilirim emin değilim öyle ya da böyle

other last night I watched Star Wars dude did

dün gece Star Wars izledim ahbap

added a digit it did today I watched Star Wars last night

bir rakam ekledi bugün yaptı dün gece Star Wars izledim

and I enjoyed it I kept my expectations low and I actually enjoyed it I did

ve hoşuma gitti Beklentilerimi düşük tuttum ve gerçekten hoşuma gitti

enjoy the bits with Princess Leia because of course unfortunately Carrie

Prenses Leia ile olan kısımlardan zevk aldım tabii ki ne yazık ki Carrie

Fisher died before they started filming the final film the final chapter from

Fisher, son filmi çekmeye başlamadan önce öldü

Star Wars and The Adventures of Luke Skywalker hmm what's that what did I

Yıldız Savaşları ve Luke Skywalker'ın Maceraları'nın son bölümü hmm

think of the movie it was alright yes I quite liked the bits where Princess Leia

o neydi film hakkında düşündüm sorun yoktu evet Prenses Leia'nın açıkça görüntüleri kullandıkları kısımları oldukça beğendim

they were obviously using footage that they had spare from the other movies but

diğer filmlerden eksikleri vardı ama

I thought they did it very well I thought it was very well done and yes I

çok iyi yaptıklarını düşündüm çok iyi yapıldığını düşündüm ve evet

did feel a little excited at the end I'm not saying why I'm not saying what

sonunda biraz heyecanlandım neden demiyorum ne

happened I don't want to give you any spoilers but there was a couple of

olduğunu söylemiyorum' Size spoiler vermek istemiyorum ama

moments near the end of the movie that made me smile I don't know why I wasn't

filmin sonlarına doğru beni gülümseten birkaç an vardı Neden

expecting to smile but I did so for some reason I actually quite liked it I quite

gülümsemeyi beklemiyordum bilmiyorum ama bir nedenden dolayı yaptım aslında çok hoşuma gitti

liked the rise of Skywalker him it is very good when you have it you have a

Skywalker'ın yükselişini oldukça beğendim, onu aldığınızda çok iyi,

sore throat I found you can do a very good impression of the Emperor from Star

boğaz ağrınız oluyor, Star Wars hadım arenasında İmparator'un çok iyi bir izlenimini yapabileceğinizi gördüm

Wars eunuch arena says Carrie Fisher

Carrie Fisher, Jedi'ın

who can forget Carrie Fisher in Return of the Jedi when she was wearing that

Dönüşü'nde Carrie Fisher'ı unutabilen Carrie Fisher'ı söylüyor. o

very very revealing bikini and the bikini was was made of metal it looked

çok çok açık bikiniyi giydiğinde ve bikini metalden yapıldığında

very uncomfortable and a peeker mr. Duncan what is it in English if you eat

çok rahatsız görünüyordu ve dikizci Bay. Duncan ingilizcesi nedir bir şeyi yersen bu onu

something it means you spread it out you make it last longer you try to make

yaydığın anlamına gelir daha uzun süre dayanmasını sağlarsın bir şeyin daha uzun süre dayanmasını sağlamaya çalışırsın

something last longer you eek eeeek spread you try to make

eek eeeek yayılır bir

something last longer than it normally would maybe you only have a little bit

şeyin normalden daha uzun süre dayanmasını sağlamaya çalışırsın belki sadece birazcık alırsın

of milk left in your refrigerator so you will have to eat that out you will have

Buzdolabınızda kalan süt miktarı kadar, bu yüzden onu yemek zorunda kalacaksınız,

to extend the usage because you only have a little bit left eek you eke out

kullanımı uzatmanız gerekecek, çünkü çok az kaldı, eek, bir

something it's a great word what what forget what says dragon gamer I enjoyed

şey çıkardınız, bu harika bir kelime, ne demek, ne dediğini unutun, dragon gamer, bundan zevk aldım.

that that was a good comment that might be my favorite comment today I think

güzel bir yorum bugün en sevdiğim yorum olabilir bence

that's the best one would you like it if someone mean would you like it if

en iyisi bu senin

someone who was a fan of yours would go to England especially to meet you I

hayranlarından biri İngiltere'ye özellikle seninle tanışmak istese

think I would be very afraid I'm not sure how comfortable I would feel if

hoşuna gider miydi

someone came all the way to England just to see me I think I would be very very

Biri ta İngiltere'ye sırf beni görmek için gelse ne kadar rahat hissederdim bilmiyorum sanırım çok çok

surprised and also maybe a little just a little bit afraid just a little bit so a

şaşırırdım ve ayrıca belki biraz sadece biraz korkardım sadece biraz yani

little bit afraid slightly afraid but very surprised big surprise

biraz korkardım korkmuş ama çok şaşırmış büyük sürpriz

just a little bit afraid we can say eek during lockdown during these weird times

sadece biraz korkuyoruz bu tuhaf zamanlarda karantina sırasında eek diyebiliriz evet

yes to eke out your food so maybe you only have a certain amount of food so

yemeğinizi toparlamak için yani belki de sadece belirli bir miktarda yiyeceğiniz var bu yüzden

you have to make sure that food will last all the way through this very weird

yemeğin sonuna kadar dayanacağından emin olmalısınız bu çok garip

time can you answer what mean indeed indeed well when we say indeed we are

zamanda ne demek istediğini cevaplayabilir misin gerçekten çok iyi gerçekten dediğimizde

saying definitely something that is very true something that is very real indeed

kesinlikle çok doğru bir şey söylüyoruz çok gerçek bir şey gerçekten evet

yes it is nice to meet you indeed very much definitely genuinely dragon gamer

sizinle tanıştığıma memnun oldum gerçekten çok kesinlikle gerçekten ejderha oyuncusu

says you call me you call me what do I call you I haven't called you anything

beni aradığınızı söylüyor siz beni arayın ben size ne diyeyim ben size bir şey demedim

hello all so jamelia what is your favorite music mr. Duncan

herkese merhaba jamelia en sevdiğiniz müzik ne bayım Duncan en

my favorite music do you mean music or musical if I if I had to choose my

sevdiğim müzik müzik mi yoksa müzikal mi demek istiyorsun eğer en

favorite musical that will be very difficult maybe less miserable and also

sevdiğim müzikali seçmek zorunda kalsaydım bu çok zor belki daha az sefil olacak ve

maybe maybe return to the Forbidden Planet because I like that show that

belki de Yasak Gezegene dönebilir çünkü o şovu seviyorum ki

it's one of my favorite shows those fears are mr. Steeves fears I'm not sure

bu benim en sevdiğim şovlardan biri. korkular bay Steeves korkuları olduğundan emin değilim Öyle olup

are they I don't know if they are or not I like your channel

olmadıklarını bilmiyorum Kanalınızı beğendim

I am from Moscow hello to Moscow how are you today

Moskova'lıyım Moskova'ya merhaba bugün nasılsınız

Jenny Romero says in London not England well I'm not in London however I am in

Jenny Romero Londra'da İngiltere değil iyi Londra'da değilim ama ben

England England is the country London is the city so there is a big difference

İngiltere'deyim İngiltere ülke Londra şehir yani Lina'nın gittiği yer arasında büyük bir fark var

Lina is going by mr. Duncan I will join you tomorrow I will try to join you

. Duncan yarın size katılacağım Yarın saat

tomorrow at 4 p.m. because that is when it is 2 o'clock in the UK so you are 2

16:00'da size katılmaya çalışacağım. çünkü İngiltere'de saat 2 olduğu için

hours ahead of the UK ok I understand now

İngiltere'den 2 saat ileridesin tamam şimdi anlıyorum

hello also - I'm enjoying your messages today by the way even the nasty ones I'm

merhaba ayrıca - bu arada bugün mesajlarından zevk alıyorum bu arada kötü olanlarından bile zevk alıyorum

enjoying them I can't begin to tell you what they do but they do some very

onlardan zevk alabilirim Size ne yaptıklarını anlatmaya başlıyorum ama

pleasant things for me thank you very much Jamelia says The Phantom of the

benim için çok hoş şeyler yapıyorlar çok teşekkür ederim Jamelia

Opera is my favorite yeah yes I suppose so

Operadaki Hayalet benim favorim

I suppose Sarah Brightman now I remember Sarah Brightman when she appeared many

years ago in a pop video and it was very very suggestive she was very different

yıllar önce bir pop videosunda ve 1970'lerin sonlarında çok farklı olduğu çok düşündürücüydü, bu

way back in the late 1970s so I actually remember Sarah Brightman

yüzden aslında Sarah Brightman'ı

in a very early years before Phantom of the Opera

Phantom of the Opera'dan önceki çok erken yıllarda,

before she decided to marry Andrew Lloyd Webber

Andrew Lloyd Webber ile evlenmeye karar vermeden önce hatırlıyorum.

hello also to sound teacher I am from Algeria and I am proud of you thank you

öğretmenim ben Cezayirliyim ve sizinle gurur duyuyorum

very much that's very kind of you I don't mind meeting my viewers but you

çok teşekkür ederim çok naziksiniz izleyicilerimle tanışmayı umursamıyorum ama

can imagine you can imagine why I would feel a little bit worried especially if

neden özellikle

someone is coming all the way from their country just to see me

biri sürekli geliyorsa neden biraz endişelendiğimi tahmin edebilirsiniz. ülkelerinden sadece beni görmek için

I would be a little worried a little concerned a few years ago I did actually

biraz endişelenirdim biraz endişelenirdim birkaç yıl önce

meet one of my viewers and also her students as well she actually came to

izleyicilerimden biriyle ve onun öğrencileriyle de tanıştım o aslında

stay in London and we actually met up we all met up together in

Londra'da kalmaya geldi ve aslında tanıştık hepimiz tanıştık

stratford-upon-avon and we had a great time so it as it has happened in the

stratford-upon-avon'da birlikteydik ve harika zaman geçirdik, bu yüzden geçmişte olduğu gibi geçmişte

past I have met some of my viewers in the past but I don't do it very often

bazı izleyicilerimle tanıştım ama bunu çok sık yapmıyorum

I don't do it very often as you know I'm a very private person

çok sık yapmıyorum Biliyorsun ben çok özel biriyim

very private your channel popped up on my phone when

çok özel biriyim o zamandan beri İngilizce haberler ararken telefonumda senin kanalın belirdi o

I was looking for English news since then I have never stopped watching you

zamandan beri seni izlemekten hiç vazgeçmedim teşekkür

thank you Anna that is very kind of you to say thank

ederim Anna çok naziksin

you always Weasley Weasley oh yes I see run Weasley it's Ron Weasley guess what

her zaman teşekkür ederim Weasley Weasley oh evet görüyorum run Weasley bu Ron Weasley tahmin edin

Ron Weasley is going to be a father I really want to say something there about

Ron Weasley ne baba olacak Sihirli olanlar hakkında gerçekten bir şeyler söylemek istiyorum

magic ones but I'm not going to but you know what I'm saying yeah you know magic

ama söylemeyeceğim ama ne dediğimi biliyorsunuz evet sihirli

one you see please yourself

olanı biliyorsunuz lütfen kendiniz görün

ROG says what a beautiful garden the garden is looking rather nice today

ROG bahçenin ne kadar güzel olduğunu söylüyor bugün bahçe oldukça güzel görünüyor

because we have a lot of sunshine I don't know what's happening here in the

çünkü çok güneş ışığı alıyoruz burada Birleşik Krallık'ta şu anda Birleşik Krallık'ta neler oluyor bilmiyorum

UK in the UK at the moment everything is lovely we have lots of beautiful

her şey çok güzel çok güzel

sunshine the birds are singing the sky is blue but we have to stay in our

güneş ışığımız var. kuşlar ötüyor gökyüzü mavi ama biz evlerimizde kalmalıyız

houses what is a person supposed to do

insan ne yapsın bayım

mr. Duncan can you do a list about the best qualities and your defects of you

. Duncan, sizin ve bayınızın en iyi nitelikleri ve kusurlarınız hakkında bir liste yapabilir misiniz?

and mr. Steve I've done that before you might not remember but around two years

Steve bunu daha önce yapmıştım belki hatırlamazsın ama yaklaşık iki yıl

ago we did a livestream where we talked

önce bir canlı yayın yaptık ve burada

about our faults so the things that we are good at or things that we are not

hatalarımızdan, yani iyi olduğumuz veya iyi olmadığımız şeylerden

good at or maybe things that are in our characters that are good or bad for

veya karakterlerimizde olan şeylerden bahsettik. bu iyi ya da kötü

example mr. Steve was moaning I can't remember what he said now it was

örneğin bay. Steve inliyordu şimdi ne dediğini hatırlayamıyorum

something to do with my feet I'm sure he said I have smelly feet but it's not

ayaklarımla ilgili bir şeydi eminim ayaklarım kokuyor dedi ama bu doğru değil

true it is not true I do not have smelly feet it is not true

ayaklarım kokmuyor doğru değil

dragon gamer says I really appreciate your channel but sometimes it gives me

dragon gamer kanalınızı gerçekten takdir ettiğimi söylüyor ama bazen tüylerimi diken diken ediyor

goose bumps I think is what you want goose bumps why does it give you goose

Bence istediğiniz şey tüylerimin diken diken olması neden tüylerimin diken diken olması

bumps is it exciting hello to Maria you can get goose bumps on your skin when

heyecan verici mi Maria'ya merhaba heyecanlandığınızda tüyleriniz diken diken olabilir

you are excited so it doesn't just mean that you are cold or afraid but you can

yani öyle değil' Üşüdüğün veya korktuğun anlamına gelmez ama heyecanlanırsın

get it excited and your hair will stand on end

ve saçların diken diken olur

it can happen do you support any football team no I don't I don't play

bu olabilir herhangi bir futbol takımını tutuyor musun hayır tutmuyorum

football I don't support any football teams to be honest I don't really follow

futbol oynamıyorum hiçbir futbol takımını desteklemiyorum dürüst olmak gerekirse, futbolu hiç takip etmiyorum

football at all hello also al khair do you like Harry

merhaba ayrıca al khair, Harry

Potter I'm not a big fan of Harry Potter I have a feeling that I'm outside the

Potter'ı seviyor musun, Harry Potter'ın büyük bir hayranı değilim, onların aradıkları hedef yardımcıların dışında olduğuma dair bir his var.

target aids that they're looking for to be honest really so I'm not a big fan of

dürüst olmak gerekirse, Harry Potter'ın büyük bir hayranı değilim,

Harry Potter I remember once I was watching a Harry Potter film and I fell

hatırlıyorum, bir keresinde bir Harry Potter filmi izliyordum ve

asleep watching it I was watching Harry Potter I think it was the third the

onu izlerken uyuyakalmıştım, Harry Potter izliyordum, sanırım bu üçüncü,

third film and I fell asleep I don't think that's ever happened in my life I

üçüncü filmdi ve uyuyakaldım, bilmiyorum. ' Sanırım hayatımda hiç böyle bir şey olmadı

don't think I've ever fall asleep during a movie in my life except

Hayatımda Harry Potter filmi dışında bir film izlerken uyuyakaldığımı sanmıyorum

that Harry Potter film hi mr. Denker I am late I am very sorry but the painting

merhaba bay. Denker geç kaldım çok üzgünüm ama

that I'm doing is the reason so please can you blame the painting I will

yaptığım resim sebebi bu yüzden lütfen resmi suçlayabilir misin

hello Pradeep Pradeep nice to see you here today

Merhaba Pradeep Pradeep bugün seni burada görmek güzel

how far is your town from London a very long way a very long way around 160 165

kasaban Londra'dan ne kadar uzakta çok uzun bir yol çok uzun yol 160 civarında 165 Londra'dan

maybe a hundred and seventy miles away from London so I live very far from

belki yüz yetmiş mil uzakta bu yüzden Londra'dan çok uzakta

London in fact I am very near Wales have you ever heard of Wales not the sea

yaşıyorum aslında Galler'e çok yakınım Galler'i hiç duydunuz mu deniz

creature not the sea creature with the blowhole I mean Wales as in the country

yaratığı değil hava deliği olan deniz yaratığı yani Galler'deki gibi ülke

very beautiful Helena says I love your videos thank you very much thanks a lot

çok güzel Helena videolarınızı çok beğendiğimi söylüyor çok teşekkür ederim çok teşekkürler

if San is san a sacar asks which grief

eğer san sansa bir sacar hangi kederin

that was mr. crow saying hello which Greek god do you believe in well I don't

bay olduğunu sorar. merhaba diyen karga hangi yunan tanrısına iyi inanıyorsunuz dürüst

really believe in any Greek gods to be honest

olmak gerekirse hiçbir yunan tanrısına inanmıyorum

hello nice door hello mr. Duncan how are you I am okay do you like that that is

merhaba güzel kapı merhaba bayım. Duncan nasılsın iyiyim beğendin mi bu

my new song by the way it's called how are you today I'm okay that's actually

benim yeni şarkım bu arada adı nasılsın bugün I'm fine aslında

the title of the song Wales is awesome says Joe Carl you are right I absolutely

şarkının adı Galler harika diyor Joe Carl haklısın Galler'i kesinlikle seviyorum Galler'de

love Wales it is one of the most beautiful places if you've never been to

hiç bulunmadıysanız, hiçbir yerde görmediğiniz en güzel yerlerden biri,

Wales you've never seen anywhere it has some of the most beautiful

en güzel vadilerden bazılarına sahip,

valleys hills the rolling landscape of Wales is one of the most beautiful

tepeler, Galler'in inişli çıkışlı manzarası, görebileceğiniz en güzel şeylerden biri.

things you can ever see so if you ever come to the UK don't forget you can also

İngiltere'ye gelin, Galler'i de ziyaret edebileceğinizi unutmayın

visit Wales very nice beautiful mr. Duncan please say hello to Columbia

çok güzel güzel bay. Duncan lütfen Columbia

bucket Baga TOA hello to you my family and I are watching you now hello to

kova Baga TOA'ya merhaba deyin size ailem ve ben şimdi sizi izliyorum Jenny'ye merhaba

Jenny Jenny Romero watching in Colombia a big hello to you nice to see you here

Jenny Romero Kolombiya'da izliyorum size büyük bir merhaba sizi burada görmek güzel

please answer my question please answer my question

lütfen soruma cevap verin lütfen soruma cevap verin

well seeing that you asked me so nicely I want to improve my English what should

iyi ki varsınız bana çok güzel sordu ingilizcemi geliştirmek istiyorum ne yapmalıyım

I do hello so add teacher what should I do to

merhaba ekle öğretmenim

improve my English as I always say you should make English part of your life do

ingilizcemi geliştirmek için ne yapmalıyım her zaman söylediğim gibi ingilizceyi hayatının bir parçası yapmalısın

it every day listen read write speak all of these things combined together can

her gün yap dinle oku yaz konuş bunların hepsini bir araya getirmek

help you to improve your English but you must do it every day you have to give

İngilizcenizi geliştirmenize yardımcı olabilir, ancak bunu her gün yapmalısınız,

yourself time to listen read and speak as well a lot of people think that

dinlemek, okumak ve konuşmak için kendinize zaman ayırmanız gerekir, birçok insan

speaking English is the hardest part and they are right it is it is the hardest

İngilizce konuşmanın en zor kısım olduğunu düşünür ve haklılar da öyledir en zor

part

kısım

a lot of people are very interested in my fashion today I don't know why I have

birçok insan bugün modamla çok ilgileniyor Vücudumu

to wear these things you see to cover up my body or else YouTube will punish me I

örtmek için gördüğünüz bu şeyleri neden giymek zorunda olduğumu bilmiyorum yoksa YouTube beni cezalandırır Bir kez

did try it once I once did a lesson completely naked and YouTube they said

denedim bir keresinde tamamen çıplak bir ders yaptım ve YouTube hadi

come on mr. Duncan you can't do that I'm sorry it's not allowed and a peeker what

bey dediler. Duncan bunu yapamazsın, üzgünüm buna izin verilmiyor ve bir göz at, geçmişte

was your best trip that you ever had in your life in the past that is that is a

hayatında yaptığın en iyi seyahatin neydi, yani

very hard one to answer I suppose every trip that I've ever taken has had

cevaplaması çok zor, sanırım yaptığım her seyahat şimdiye kadar aldığım her

something new or fresh to reveal to me so every trip every holiday every

şeyin bana gösterecek yeni veya taze bir şeyi oldu, bu yüzden her seyahatte, her tatilde,

journey that I've taken always has something new and of course something

yaptığım her yolculukta her zaman yeni ve tabii ki farklı bir şey var,

different however I would say that I enjoyed my time in China I worked in

ancak Çin'de geçirdiğim zamandan keyif aldığımı söyleyebilirim,

China for many years I also enjoyed my time in Malaysia as well also Turkey I

Çin'de birçok kez çalıştım. Yıllardır Malezya'da da Türkiye'de de çok eğlendim

enjoyed my time there so I've been to many countries many countries new when

orada da çok eğlendim bu yüzden birçok ülke gezdim birçok yeni ülke

chuan says have a nice day mr. Duncan I really like your videos thank you very

chuan iyi günler dediğinde bayım. Duncan videolarını gerçekten beğendim

much new an un Shan watching in Vietnam see you later

çok teşekkür ederim Vietnam'da yeni bir un Shan izliyor Sonra görüşürüz bu

so we're going to look at words connected to disability it might be a

yüzden engellilikle ilgili kelimelere bakacağız bu konuda

hard subject to talk about I know sometimes these things are

konuşması zor bir konu olabilir Biliyorum bazen bu şeyler

subjects that are very difficult to talk about but I think there are some

olması gereken konulardır. hakkında konuşmak çok zor ama

interesting things that can be discussed and looked at especially from the point

özellikle İngilizce öğretimi açısından tartışılabilecek ve bakılabilecek bazı ilginç şeyler olduğunu düşünüyorum,

of view of teaching English so there are many words and phrases that we can use

bu nedenle engellilikten bahsederken kullanabileceğimiz birçok kelime ve deyim var.

when we are talking about disability when we say disability when we say a

Bir

person has a disability what are we actually saying what are we actually

kişinin engelli olduğunu söylediğimizde gerçekte ne söylüyoruz aslında ne söylüyoruz

saying

can you please show us some pictures of whales tomorrow maybe if I'm in the

lütfen yarın bize balinaların resimlerini gösterebilir misiniz belki

studio if I'm in the studio I can't if I'm here then I can't but I will try why

stüdyodaysam stüdyodaysam yapamam eğer ben' buradayım o zaman yapamam ama deneyeceğim neden

does everyone want me to sing I'm not going to sing I'm not a performing

herkes şarkı söylememi istiyor şarkı söylemeyeceğim ben sirkte gösteri yapan bir

animal in a circus so let's have a look I have a lot of paper here a lot of

hayvan değilim o yüzden hadi bir bakalım burada bir sürü kağıt var bir sürü

paper so the word I want to look at first is disability a person with a

kağıt bu yüzden ilk bakmak istediğim kelime engelliliktir engelli bir kişi

disability is someone who has something that stops them from doing a certain

onu belirli bir şeyi yapmaktan alıkoyan bir şeye sahip olan kişidir bir

thing something that prevents them from doing something in a certain way you

şeyi belirli bir şekilde yapmasını engelleyen bir şey

might hear the word normal used I personally don't like that word because

normal kelimesini kişisel olarak duymuş olabilirsiniz bu kelimeyi sevmiyorum çünkü

then you are judging there is a certain type of judgment being pressed when you

o zaman normal kelimesini kullandığınızda belirli bir yargıya varıldığına karar veriyorsunuz,

use the word normal after all what is normal are you normal am i normal

sonuçta normal olan siz normal misiniz ben normal

is anyone normal so disability is something that a person cannot do that

miyim herhangi biri normaldir yani engellilik bir kişinin yapamayacağı bir şeydir

sets them aside or maybe something that needs extra attention a person who has a

onları bir kenara bırakır veya belki ekstra dikkat gerektiren bir şey engelli bir kişi

disability and let's face it there are many many different types of disability

ve bununla yüzleşelim birçok farklı engel türü vardır,

to have a disability is to be disabled disabled again many people talk about

bir engelli olmak tekrar engelli olmaktır birçok kişi

this particular issue some people however feel uncomfortable they feel

bu özel konu hakkında konuşur, ancak bazı insanlar kendilerini rahatsız hisseder Engelli olmak hakkında konuşmanın

that this is a very difficult thing to talk about to be disabled

çok zor bir şey olduğunu düşünüyorlar

and I myself have experienced disability not from my own life personally but from

ve ben şahsen kendi hayatımdan değil,

my mother so my mother is disabled so I do have a lot of experience with that

annemden dolayı engellilik yaşadım, bu yüzden annem engelli, bu nedenle bu konuda çok fazla deneyimim var.

particular subject we often think of disability relating to physical

fiziksel engellilikle ilgili engelliliği düşünün

disability physical disability so something that you cannot do something

fiziksel engelli yani yapamayacağınız bir şey belli bir engel nedeniyle yapamadığınız bir şey

you are unable to do because of a certain disability hello Valentine hello

merhaba Sevgililer merhaba

Yuna Corina nice to see you here I really appreciate the crows in your

Yuna Corina sizi burada görmek güzel Bahçenizdeki kargaları gerçekten takdir ediyorum

garden they are so beautiful the crows are ok but sometimes they are

çok güzeller kargalar tamam ama bazen

very noisy especially in the morning so sometimes I get woken up in the morning

çok gürültülü oluyorlar özellikle sabahları o yüzden bazen sabahları uyanıyorum

sometimes my neighbor's cock will wake me up and sometimes the crows will also

bazen komşumun siki beni uyandırıyor bazen kargalar da

wake me up and sometimes both at the same time physical you can also have

beni uyandırıyor ve bazen ikisi de aynı anda fiziksel de olabiliyorsunuz

learning disabilities as well so a person who is unable to learn as fast or

öğrenme güçlüğü de vardır, bu nedenle

as quickly as other people may be a person who needs extra time to learn

diğer insanlar kadar hızlı veya daha hızlı öğrenemeyen bir kişi, öğrenme güçlüğü olan şeyleri öğrenmek için fazladan zamana ihtiyaç duyan bir kişi olabilir.

things learning disability quite often in many countries around the world

certainly certainly over the last 2025 years there has been a lot of provision

for those with disabilities so the word provision means things that are provided

engelliler için pek çok hüküm olmuştur, bu nedenle hizmet kelimesi, sağlanan hizmetler anlamına gelir,

services may be things to help a person's life to go easier or to give

bir kişinin yaşamının daha kolay geçmesine yardımcı olacak veya

them help extra help so over the years there have

onlara ekstra yardım sağlayacak şeyler olabilir, bu nedenle yıllar içinde bu kişiler

been a lot of provisions for those with disabilities here in the UK I suppose

için birçok hüküm olmuştur. Burada Birleşik Krallık'ta sanırım

over the past 20 years there have been many things that have come along to make

son 20 yılda

the lives of those with disabilities much easier we often think of extra care

engellilerin hayatlarını çok daha kolaylaştıran birçok şey ortaya çıktı.

for those who have physical disabilities so when we talk about disability quite

sık

often we will talk about physical disability things you can and cannot do

sık fiziksel engellilik hakkında konuşacağız, yapabileceğiniz ve yapamayacağınız

things that you do every day in your life that you are unable to do so many

şeyler, hayatınızda her gün yaptığınız şeyler, yapamayacağınız pek çok

types of disability concern physical movement and we do have care for those

engellilik türü fiziksel hareketle ilgilidir ve fiziksel engelli kişilerle ilgilenmekteyiz.

who have physical disabilities we often think of physical disabilities as being

fiziksel engellerin

a very common form of any disability a

herhangi bir engelin çok yaygın bir biçimi olduğunu düşünün bir

person can be disabled from birth maybe they are born with a disability so you

kişi doğuştan engelli olabilir belki onlar engelli olarak doğarlar yani siz de

can be born with a disability

engelli doğabilirsiniz

the birds sound very happy today you might be disabled from an injury maybe a

kuşlar bugün çok mutlu geliyorlar bir yaralanma nedeniyle engelli olabilirsiniz belki bir

car accident over the years we have probably read heard seen stories of

Yıllar boyunca araba kazası muhtemelen okuduk,

people who have had their lives changed after a terrible event some sort of

korkunç bir olaydan sonra hayatları değişen insanların gördüğü hikayeleri duyduk, bir tür

injury maybe a car accident maybe some sort of accident whilst you are on

yaralanma, belki bir araba kazası, belki bir tür kaza,

holiday you will be amazed how many people go on holiday and get injured

tatildeyken kaç kişinin gittiğine şaşıracaksınız. tatilde ve

whilst away because they often try things that they don't normally do they

uzaktayken yaralanıyorlar çünkü genellikle normalde yapmadıkları şeyleri deniyorlar

often try to do things that they don't normally try so sometimes we become very

genellikle normalde denemedikleri şeyleri yapmaya çalışıyorlar bu yüzden bazen

adventurous when we go on holiday we try new things that we wouldn't normally do

tatile gittiğimizde çok maceracı oluyoruz yeni şeyler deniyoruz Normalde

at home and it is amazing how many people injure themselves and sometimes

evde yaparlar ve bu kadar çok insanın kendini yaralaması inanılmazdır ve bazen

they injure themselves very seriously and they become disabled from injury

kendilerini çok ciddi şekilde yaralarlar ve yaralanma nedeniyle sakat kalırlar,

something that they've done has gone wrong and they have suffered terrible

yaptıkları bir şey ters gitti ve korkunç yaralar aldılar

injuries

here's a strange story last year one of Steve's friends went on holiday and they

işte geçen yıl bir garip hikaye Steve'in arkadaşları tatile gitti ve

went to a tennis club to play tennis a very ordinary thing you would think a

tenis oynamak için bir tenis kulübüne gittiler çok sıradan bir şey düşünebilirsiniz

very simple thing nothing too dangerous playing tennis

çok basit bir şey tenis oynamak çok tehlikeli değil

how can playing tennis be dangerous well I suppose it isn't however one of mr.

tenis oynamak nasıl tehlikeli olabilir peki sanırım bu Mr.

Steve's friends was playing tennis and he was trying to catch the ball as it

Steve'in arkadaşları tenis oynuyordu ve Steve filenin üzerinden geçerken topu yakalamaya çalışıyordu

was going over the net and as he moved his hand he caught his ring his ring

ve elini hareket ettirirken yüzüğü yakaladı yüzük parmağı

finger caught the side of the net and it ripped his finger off his finger

filenin kenarına takıldı ve Steve parmağını kopardı parmağı koptu

was ripped off for playing tennis it's not a what isn't that amazing so you can

tenis oynamak için o kadar da harika değil yani

go and have an innocent game of tennis and lose a finger

gidip masum bir tenis oyunu oynayabilir ve bir parmağınızı kaybedebilirsiniz

and that's what happened one of Steve's friends he went on holiday and he came

ve Steve'in bir arkadaşı tatile gitti ve

back on the aeroplane with his finger hanging off his hand he was still there

uçağa parmağı asılı halde geri döndü. elinden o hala oradaydı

needless to say they couldn't save the finger the finger had to go it had to go

söylemeye gerek yok parmağı kurtaramadılar parmak gitmek zorundaydı gitmek zorundaydı

so even the most innocent things can cause serious injury or something that

bu yüzden en masum şeyler bile ciddi yaralanmalara veya

can change your life forever so I suppose losing one of your fingers

hayatınızı sonsuza kadar değiştirebilecek bir şeye neden olabilir, bu yüzden sanırım birini kaybetmek

isn't such a big thing when you think about it if you lose a finger so you

Düşündüğünüzde parmaklarınız o kadar büyük bir şey değil parmağınızı kaybederseniz

might see that as a serious injury but not one that would change your life

bunu ciddi bir yaralanma olarak görebilirsiniz ama hayatınızı

forever I think so you can of course become disabled from illness from

sonsuza kadar değiştirmeyecek bir yaralanma bence bu yüzden elbette hastalıktan sakat kalabilirsiniz.

illness so in illness that affects you in a certain way might cause you to

yani sizi belirli bir şekilde etkileyen bir hastalık,

become disabled in some way that's what happened to my mother my mother many

bir şekilde engelli olmanıza neden olabilir, annemin başına gelen de buydu, annem

years ago caught polio so my mother had polio as a child and it affected all of

yıllar önce çocuk felcine yakalandı, bu yüzden annem çocukken çocuk felci geçirdi ve bu,

the nerves in her body but it affected one of her legs very seriously which

vücudundaki tüm sinirleri etkiledi. ama bacaklarından birini çok ciddi bir şekilde etkiledi, bu da

meant she couldn't walk properly so my mother became disabled through illness a

düzgün yürüyemediği anlamına geliyordu, bu yüzden annem

terrible illness called polio fortunately it is an illness that not

çocuk felci adı verilen korkunç bir hastalık nedeniyle sakat kaldı, neyse ki bu

many people have anymore so that is what caused my mother's

artık pek fazla insanda olmayan bir hastalık, bu yüzden annemin sakatlığına neden olan şey buydu

disability Joe Carl hello Joe nice to see you here we have to be grateful when

Joe Carl Merhaba Joe, seni burada görmek güzel, sağlıklı olduğumuzda minnettar olmalıyız,

we are healthy quite often we we don't realize how amazing it is to

have our health anything any part of your body anything to do with your

sağlığımıza sahip olmanın, vücudun herhangi bir yerinde,

physical well-being it is incredible we just wake up in the

fiziksel sağlığınla ilgili herhangi bir şeyin olmasının ne kadar harika olduğunun farkında değiliz, bu inanılmaz. sabah uyanıyoruz

morning we get out of bed we don't even think about it

yataktan kalkıyoruz aklımıza bile gelmiyor

however when something goes wrong when we become ill or if something happens to

ama bir şeyler ters gittiğinde hastalanıyoruz ya da başımıza bir şey geldiğinde

us certainly you realize wow that's that's a pretty amazing thing when you

mutlaka anlıyorsunuz vay canına bu düşününce çok güzel bir şey

think about it I can just get out of bed I can open my eyes and jump out of bed

Yataktan öylece kalkabiliyorum gözlerimi açıp yataktan fırlayıp

and get ready for work and everything is alright and then one day something goes

işe hazırlanabiliyorum ve her şey yolunda ve sonra bir gün bir şeyler

wrong it all changes hello - are we or are e Hasan please mr. Duncan I would

ters gidiyor her şey değişiyor merhaba - biz miyiz yoksa e mi Hasan bey lütfen. Duncan

like to invite you to Norway it is a very nice place and safe yes Norway I've

seni Norveç'e davet etmek istiyorum orası çok güzel ve güvenli bir yer evet Norveç

never thought of going to Norway before never thought of it Sweden that's

Norveç'e gitmeyi daha önce hiç düşünmemiştim daha önce hiç düşünmemiştim İsveç orası

another place I've never been to Sweden neither and a peeker we have to be

başka bir yer İsveç'te hiç bulunmadım ne de bir gözetleyicimiz var bunun

grateful when we are healthy instead we often think that being well is normal

yerine sağlıklı olduğumuza şükretmek yerine sık sık iyi olmanın normal olduğunu düşünürüz

and of course we always take it for granted

ve elbette bunu her zaman hafife alırız kendimizi

we take our health for granted as long as you feel healthy you don't think

sağlıklı hissettiğimiz sürece sağlığımızı hafife alırız bunu düşünmezsiniz

about it it's only when your health starts to fade or something goes wrong

bu sadece sağlığınız başladığında olur solmak ya da bir şeyler ters gitmek

that you change your mind and then you realise how important it is to be

fikrinizi değiştiriyorsunuz ve sonra sağlıklı olmanın ne kadar önemli olduğunu anlıyorsunuz. bunun

healthy

the words that we use to describe someone who is disabled well first of

all the word handicapped was used in the past but nowadays disabled or challenged

is used instead so the word handicapped we're used to refer to people with

yerine engelli kelimesi kullanılıyor, bu nedenle burada Birleşik Krallık'ta engelli insanlara engelli olarak atıfta bulunmaya alışkınız,

disabilities as handicapped here in the UK we don't use that word we don't use

bu kelimeyi

it anymore we use the words disabled or challenged so a person who has a

artık kullanmıyoruz, engelli veya engelli kelimelerini kullanıyoruz, bu nedenle bir kişi

physical disability we can say that they are physically challenged physically

fiziksel engelliler fiziksel olarak zorlandıklarını söyleyebiliriz

challenged there is something in their lives that is hard to do physically so

the word handicapped is not really used anymore

here in the UK it is seen as negative and maybe in some cases offensive

however the word handicapped is still used in the USA so you will often see

engelli kelimesi ABD'de hala kullanılmaktadır, bu nedenle

the word handicapped used in the USA you will see it on signs you will hear

engelli kelimesinin ABD'de kullanıldığını sık sık göreceksiniz, tabelalarda göreceksiniz,

people described as handicapped a person who has a disability is handicapped

insanların engelli olarak tanımlandığını duyacaksınız, engelli bir kişi engellidir,

however here in the UK we don't use that word however it is still used in the USA

ancak burada Birleşik Krallık'ta görmüyoruz bu kelimeyi kullanın, ancak ABD'de hala kullanılıyor, yine de

they will still use the word handicapped

engelli kelimesini kullanacaklar,

here are two examples of signs that you might see you might have handicapped

burada görebileceğiniz iki işaret örneği, engelli

parking so there you can see a sign and on it there is a symbol showing a person

park etmiş olabileceğinizi, böylece orada bir işaret görebilirsiniz ve üzerinde bir kişiyi gösteren bir sembol vardır.

in a wheelchair handicapped parking so this particular sign is used in the USA

tekerlekli sandalyede engelli park yeri yani bu özel işaret ABD'de kullanılıyor

so this one is actually from the USA and it says handicapped parking

yani bu aslında ABD'den ve engelli park yeri yazıyor

compare that with one in the UK so this one is a UK sign and as you can see this

bunu Birleşik Krallık'takiyle karşılaştırın yani bu bir Birleşik Krallık işareti ve gördüğünüz gibi bu

sign is very different instead of handicapped they use the word disabled

işaret çok engelli yerine farklı olarak engelli kelimesini kullanıyorlar

so this is telling you that this parking space is for disabled people only it is

yani bu size bu park yerinin sadece engelliler için olduğunu söylüyor.

true that many people who are disabled have someone who will drive them around

in a car or of course they might still be able to drive the car themselves as

arabayı kendileri de sürmek için, bu

well so even if you have disability you might have the ability to drive so it

nedenle, engelli olsanız bile, araba sürme yeteneğiniz olabilir, bu, engelli

doesn't necessarily mean if you are disabled that you can't drive it doesn't

olmanız, araba kullanamayacağınız anlamına gelmez, bu,

necessarily mean that

so without going into too much detail without too much detail there are many

çok fazla ayrıntıya girmeden mutlaka böyle olduğu anlamına gelmez. çok fazla ayrıntı olmadan

ways of describing certain types of disability blind a person who has no

belirli engel türlerini tanımlamanın birçok yolu vardır kör bir görüşe sahip olmayan bir kişi

vision a person who cannot see you might be blind from birth a person might be

sizi göremeyen bir kişi doğuştan kör olabilir bir kişi

blind through an accident or an injury or of course there are many diseases and

bir kaza veya yaralanma nedeniyle kör olabilir veya elbette birçok

illnesses that can actually cause a person to lose their sight you might not

aslında bir kişinin görme yetini kaybetmesine neden olabilecek hastalıklar ve rahatsızlıklar

realize it but there are more diseases and illnesses that can affect your

farkında olmayabilirsiniz ama görme duyunuzu etkileyebilecek daha fazla hastalık ve hastalık vardır,

eyesight then you realize even something like an infection can cause serious

o zaman enfeksiyon gibi bir şeyin bile

damage to your eyes so a blind person a person who cannot see from birth or

gözlerinize ciddi zarar verebileceğini fark edersiniz, bu nedenle kör bir kişi doğuştan veya

through an accident or through illness

bir kaza sonucu veya hastalık nedeniyle göremeyen kişi

to be deaf to have no hearing you can't hear you can't hear things you can't

sağır olmak işitme duyamamak duyamazsınız şeyleri duyamazsınız

hear sounds so a person who is deaf cannot hear I remember when I used to go

işitemezsiniz sesleri bu nedenle sağır bir kişi duyamaz kullandığım zamanları hatırlıyorum Malezya'ya gitmek için

to Malaysia there was a friend that we made and he was deaf and he taught he

edindiğimiz bir arkadaş vardı ve o sağırdı ve

taught us how to use sign language and mr. Steve was fascinated by it

bize işaret dilini nasıl kullanacağımızı öğretti ve Mr. Steve bundan büyülenmişti,

I still remember mr. Steve learning all of the sign languages the sign symbols

hala hatırlıyorum Bay. Steve tüm işaret dillerini öğreniyor çekiçlerinle kullandığın işaret sembollerini

that you use with your hammers I don't remember all of them the only ones I

hepsini hatırlamıyorum tek

remember is friend so this one is friend friend and the

hatırladığım arkadaş yani bu arkadaş arkadaş ve

other one is this one can you can you can you guess what that means so this is

diğeri bu yapabilir misin yapabilir misin yapabilir misin bunun ne anlama geldiğini tahmin edin yani bu

another sign language can you guess what that means right here

başka bir işaret dili bunun ne anlama geldiğini tahmin edebilir misiniz tam burada

it's going to be one of those days a person who is disabled may also have

o günlerden biri olacak engelli bir kişinin de

limited movement something is wrong something is missing you can say a

hareket kısıtlılığı olabilir bir şeyler yanlış bir şeyler eksik diyebilirsiniz

person who has a limb missing has a physical problem or a physical

uzuv eksikliğinin fiziksel bir sorunu veya fiziksel bir

disability they have limited movement there is an interesting thing on

engeli var, hareket kısıtlılıkları var, televizyonda ilginç bir şey var

television and a few people have mentioned this here in the UK there is a

ve burada, Birleşik Krallık'ta birkaç kişi bundan bahsetmiş,

lady who is a weather reporter and quite often she will appear on television and

hava durumu muhabiri olan bir bayan var ve sık sık televizyona çıkıyor ve

she has only one arm and she's reading the weather she's doing the weather

onun sadece bir kolu var ve hava durumunu okuyor hava durumu

forecast and she has only one arm which i think is amazing I don't want to sound

tahminini yapıyor ve tek kolu var ki bence harika.

patronizing because that's the problem if you say that that is a good thing you

sound like you are being patronizing but I'm not but I think it's it's a it it's

patronluk taslıyorsun ama ben değilim ama bence bu

a very brave thing to do not only for the BBC but also for the lady as well

sadece BBC için değil, aynı zamanda hanımefendi için de yapılması çok cesur bir şey

because you might find that many people will be prejudiced or or maybe they will

çünkü birçok insanın önyargılı olduğunu görebilirsin veya belki de öyle olacak

think it's funny so you have limited movement but quite often having a

komik olduğunu düşünüyorum, bu yüzden hareket kabiliyetiniz kısıtlı ama çoğu zaman fiziksel bir engeliniz olması

physical disability doesn't mean that you can't have a normal life what is the

normal bir hayat yaşayamayacağınız anlamına gelmez,

sign mr. Duncan can you please tell us

işaret nedir bayım? Duncan lütfen bize

it means going for a poop joke al you are right oh dear one day I might get

kaka şakası yapmak anlamına geldiğini söyler misin?

through one of my live streams without mentioning poop I might one day I will I

will be going soon by the way can you believe it I've been hot I've been on

Ateşlendim

here for nearly two hours two hours here's another one a person who moves

Yaklaşık iki saattir buradayım iki saat işte başka biri tekerlekli sandalye kullanarak hareket eden bir kişi

around using a wheelchair we will describe them often as a wheelchair user

onları genellikle tekerlekli sandalye kullanıcısı olarak tanımlayacağız

a wheelchair user so a person who uses a wheelchair to move around we will

tekerlekli sandalye kullanıcısı yani hareket etmek için tekerlekli sandalye kullanan bir kişi yaklaşık olarak

describe them as a wheelchair user it is amazing

onları bir tekerlekli sandalye kullanıcısı olarak tanımlayacağız,

over the years how many how many I'm just looking at the comments some of

yıllar içinde kaç tane inanılmaz, sadece yorumlara bakıyorum,

your comments by the way today are amazing it is amazing how many sports

bugün bu arada bazı yorumlarınız inanılmaz, kaç sporun

have actually been converted so people in wheelchairs can actually play them

gerçekten dönüştürüldüğü şaşırtıcı, bu yüzden insanlar tekerlekli sandalyeler gerçekten oynayabilir

have you ever seen wheelchair tennis wheelchair tennis you need a lot of

tekerlekli sandalye tenisi gördünüz mü tekerlekli sandalye tenisi tekerlekli sandalyedeyken

strength and agility to play tennis whilst in a wheelchair it's not easy it

tenis oynamak için çok fazla güce ve çevikliğe ihtiyacınız var,

sounds easy but it isn't so a wheelchair user is a person who is in a wheelchair

kulağa kolay geliyor ama o kadar da değil tekerlekli sandalye kullanıcısı bir kişidir. tekerlekli sandalye tekerlekli

they move around using a wheelchair

sandalye kullanarak hareket ederler

but that doesn't mean that you can't have a life doesn't of course not all

ama bu sizin bir hayatınız olmayacağı anlamına gelmez elbette tüm

disabilities are total or complete quite often we will say a person has a partial

engeller tam veya tam değildir çoğu zaman bir kişinin kısmi bir engeli olduğunu söyleriz

disability partial for example maybe a person can see but only partially maybe

örneğin belki bir kişi görebilirler ama sadece kısmen belki gözlerini

they have some disease that affects their eyes that means that their sight

etkileyen bazı hastalıkları vardır, bu da onların görüşlerinin

is not that good however they can still see but only partially you can have

o kadar iyi olmadığı anlamına gelir, ancak yine de görebilirler, ancak yalnızca kısmen

partial sight not complete so when we talk about things that are partial it

kısmi görüşe sahip olabilirsiniz, tam değil, bu nedenle kısmi olan şeylerden bahsettiğimizde, bu

means they are not complete they are not completely there something is only

onlar anlamına gelir tam değiller tam olarak orada değiller bir şey sadece

partial you have partial sight you have partial hearing Thank You mr. pheasant I

kısmi görmeniz kısmi işitme duyunuz kısmi Teşekkür ederim bay. sülün

can definitely hear you that is almost it for today I can't believe how fast

seni kesinlikle duyabiliyorum bugünlük neredeyse bu kadar

today's live stream has gone it has gone so fast today I hope you've enjoyed

Bugünkü canlı yayının ne kadar hızlı geçtiğine inanamıyorum

today's live stream the birds are so excited especially the black birds

bugünkü canlı yayından keyif almışsınızdır kuşlar çok heyecanlı özellikle siyah kuşlar

because at the moment at the moment many black birds are building their nests

çünkü şu anda birçok siyah kuş yuvalarını yapıyor,

they are preparing to lay their eggs and raise their young so everything is going

yumurtlamaya ve yavrularını büyütmeye hazırlanıyorlar, yani her şey

on at the moment here in the UK there are many people who use wheelchairs in

şu anda burada, Birleşik Krallık'ta devam ediyor, Birleşik Krallık'ta tekerlekli sandalye kullanan birçok insan var,

the UK you will often see them of course nowadays wheelchairs are pretty cool

onları sık sık göreceksiniz. elbette günümüzde tekerlekli sandalyeler oldukça havalı

people will often ride around in buggies have you ever seen them disabled buggies

insanlar genellikle arabalarla dolaşıyorlar onları hiç engelli arabaları gördünüz mü

so it's a small vehicle that you can actually ride around it to be honest

bu yüzden gerçekten etrafından dolaşabileceğiniz küçük bir araç size karşı dürüst olmak

with you I would actually like one of those who myself

gerekirse ben aslında kendimden

I like the idea of having one of those I'm not being offensive there by the way

hoşlandığım kişilerden birini isterim. bunlardan birine sahip olma fikri, bu arada, herhangi birinin üzülmesi ihtimaline karşı orada rahatsız edici değilim

in case anyone gets upset but they do look pretty cool I must be honest Rohan

ama oldukça havalı görünüyorlar, dürüst olmalıyım Rohan

Rohan mr. Duncan would you explain the difficult words when you speak to is you

Rohan bay. Duncan, konuşurken zor kelimeleri açıklar mısın,

have a very big and nice garden thank you very much the garden is quite

çok büyük ve güzel bir bahçen var, çok teşekkür ederim, bahçe

nice today because the weather is good when the weather is nice I always think

bugün oldukça güzel, çünkü hava güzel olduğunda hava güzel, ben her zaman

the garden looks nice as well Ernesto mr. Duncan is the word dwarf used as an

bahçenin de güzel göründüğünü düşünürüm Ernesto Bay. Duncan, saldırgan bir kelime olan şişman olarak kullanılan cüce kelimesidir, bu

offensive word fat that is a big one we don't often call people who are short or

büyük bir kelimedir, kısa veya küçültücü insanlara sık sık demeyiz,

diminutive so a person who is diminutive is a person who is short or small so you

bu nedenle küçücük bir kişi kısa veya küçük olan bir kişidir, bu nedenle

can say a little person a little person so little people I know it sounds

küçük bir insan diyebilirsiniz. küçük insan çok küçük insanlar Kulağa

strange and may be comical but it is that is one of the phrases and words

garip ve komik gelebileceğini biliyorum ama

that you use when you describe someone who is very short or small Shawn says

Shawn'ın

once one day my friend wrongly made a finger symbol to a deaf person and that

bir gün bir arkadaşımın yanlışlıkla bir parmak simgesi yaptığını söylediği çok kısa veya küçük birini tarif ederken kullandığınız ifadelerden ve kelimelerden biri budur. sağır birine ve o

person got scared eventually we realized that my friend said they wanted to kill

kişi korktu sonunda anladık ki arkadaşım

him without knowing the actual meaning well I suppose so you have to be careful

gerçek anlamını iyi bilmeden onu öldürmek istediğini söyledi sanırım bu yüzden

if you're using your hands and if you are talking in front of someone who

ellerini kullanırken ve önünde konuşurken dikkatli olmalısın

might use sign language I suppose you have to be careful how you use your your

işaret dili kullanabilen biri sanırım ellerinizi nasıl kullandığınıza dikkat etmelisiniz

hands and of course there are different types of sign language there is British

ve tabii ki farklı işaret dili türleri var İngiliz

sign language British sign language and American sign language

işaret dili var İngiliz işaret dili ve Amerikan işaret dili

Thank You marina yes your live stream was very funny thank you very much I'm

Teşekkürler marina evet canlı yayınınız çok güzeldi komik çok teşekkür ederim

glad you enjoyed it thank you dragon gamer once more thank you very much

beğenmenize sevindim dragon gamer bir kez daha teşekkür ederim çok teşekkür

thank you Mizuki hi teacher I didn't ask any

ederim mizuki merhaba hocam

questions so goodnight my teacher mr. Duncan

soru sormadım o yüzden iyi geceler hocam Duncan

Thank You Mizuki you are welcome I'm back tomorrow if my voice still exists

Teşekkür Ederim Mizuki, rica ederim yarın dönüyorum eğer sesim hala varsa

did you hear the dev there was a dev behind me saying hello so if my voice is

geliştiriciyi duydunuz mu arkamda merhaba diyen bir geliştirici vardı yani

still working tomorrow I will be with you tomorrow from 2 p.m.

yarın sesim hala çalışıyorsa yarın saat 14:00'ten itibaren sizinle olacağım.

UK time that time again 2 p.m. UK time see you tomorrow hello Rohan can you

İngiltere saati ile o zaman tekrar 2:00 İngiltere saati yarın görüşürüz merhaba Rohan

explain the difficult words if I ever use any big words or difficult words I

zor kelimeleri açıklayabilir misin eğer herhangi bir büyük kelime veya zor kelime kullanırsam

always try to explain them I will always try my best is there any difference

her zaman onları açıklamaya çalışırım her zaman elimden gelenin en iyisini yapacağım

between the words choir and chorus that is an interesting an actual interesting

koro ve koro kelimeleri arasında herhangi bir fark var mı bu ilginç bir an gerçekten ilginç bir

thing because the choir is normally a group that sings the chorus normally are

şey çünkü koro normalde koroyu söyleyen bir gruptur, normalde

the people who sing at the back in a show so maybe if you have a stage show

bir şovda arkada şarkı söyleyen insanlardır, bu yüzden belki bir sahne şovunuz varsa,

you have the people at the front who are performing and they are the main actors

önde performans gösteren insanlar vardır ve onlar ana aktörlerdir.

but at the back you have other people who are all singing together and they

ama arkada hep birlikte şarkı söyleyen başka insanlar var ve onlar

are known as the chorus I wish mr. Steve was here because he knows all about that

koro olarak biliniyor keşke bayım. Steve buradaydı çünkü bu konuda her şeyi biliyor

because that's what he does you see quite often he sings on the stage

çünkü yaptığı şey bu, sahnede oldukça sık şarkı söylüyor,

thank you very much for your lovely comments today it's been a busy day a

güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim, bugün yoğun bir gündü,

busy livestream I am going to enjoy the rest of my Saturday I'm going to have a

yoğun bir canlı yayın, Cumartesi günümün geri kalanının tadını çıkaracağım. Bir

cup of tea and maybe something nice to eat because mr. Steve went into town and

fincan çay içeceğim ve belki de yiyecek güzel bir şeyler yiyeceğim çünkü Mr. Steve kasabaya gitti ve

he has some hot cross buns yes so that's what I'm doing in a moment see you

biraz ateşli çörekleri var evet, bu yüzden bir dakika içinde yaptığım şey bu, yarın görüşürüz

tomorrow

Jamelia says I can't make a donation or PayPal to you from where I live that's

Jamelia, yaşadığım yerden sana bağış yapamayacağımı veya PayPal yapamayacağımı söylüyor,

okay if you can't do it it's okay don't worry about it it's alright please don't

yapamazsan sorun değil o tamam merak etmeyin o tamam tamam lütfen

worry too much about that pal Mira mr. Duncan will you be accompanied by mr.

o dostunuz için fazla endişelenmeyin mira bay Duncan'a Bay Duncan eşlik edecek mi?

Steve do you want mr. Steve tomorrow do you really want mr. Steve on the live

Steve, Bay'ı ister misin? Steve yarın gerçekten istiyor musun Bay? Steve

chat tomorrow would you like to see mr. Steve tomorrow please tell me maybe you

yarın canlı sohbette Mr. Steve yarın lütfen bana merhaba diyemeyeceğinizi söyleyin Bay

don't

hello mr. dev that was a little dove singing Thank You Ivan thank you also

. dev bu küçük bir güvercin şarkısıydı Teşekkürler Ivan teşekkürler ayrıca

dzhokhar Thank You Vitas I will see you tomorrow at 2 p.m. UK time and maybe mr.

dzhokhar Teşekkürler Vitas Yarın saat 2'de görüşürüz. İngiltere saati ve belki mr.

Steve will be here as well who knows who knows in these crazy times as I always

Steve de burada olacak kim bilir kim bilir bu çılgın zamanlarda her zaman

say anything is possible anything is possible

dediğim gibi her şey mümkün her şey mümkündür

thank you very much to Constantine once again can I also say a very big thank

Constantine'e bir kez daha çok teşekkür ederim ayrıca

you to eat all brews in ski Egor Basinski for your lovely donation

kayakta tüm biraları yediğiniz için çok teşekkür ederim Egor Basinski PayPal aracılığıyla yaptığınız güzel bağış

through PayPal thank you very much Igor booths in ski and there you can see

çok teşekkür ederim Igor booths in ski ve orada

the address on the screen as well thank you very much thank you for your company

adresi ekranda görebilirsiniz çok teşekkür ederim şirketiniz için çok teşekkür ederim

thank you for everything thank you for joining me thank you Helena as well

her şey için teşekkür ederim bana katıldığınız için teşekkür ederim teşekkürler Helena da teşekkür

thank you Adrian have a nice evening and take care see you tomorrow

ederim Adrian iyi akşamlar ve kendine iyi bak yarın görüşürüz

I hope I will be with you and I hope my voice will not be broken tomorrow I

umarım seninle olurum ve umarım yarın sesim kırılmaz

really do Hamzah where are you from I'm from

England as you can see live from England that is where I am at the moment Thank

gerçekten şu anda neredeyim Teşekkür ederim

You Jo thank you ELISA grace Leonardo Wilson

Jo teşekkür ederim ELISA Grace Leonardo Wilson

how much is your jaffa cake you can get a whole box of jaffa cakes one box of

jaffa pastanız ne kadar bir kutu jaffa pastası alabilirsiniz bir kutu

jaffa cakes costs one pound

jaffa pastası bir pound

Ernesto I wish to watch you again and also mr. Steve with his posh accent okay

Ernesto Sizi tekrar izlemek istiyorum ve ayrıca bay. Steve havalı aksanıyla tamam

thank you Anna Thank You Shawn see you tomorrow I know parting is such

teşekkür ederim Anna Teşekkürler Shawn yarın görüşürüz Ayrılığın o kadar

sweet sorrow that we shall say good night till it be morrow

tatlı bir hüzün olduğunu biliyorum ki yarına kadar iyi geceler dileyeceğiz

catch you later this is mr. Duncan in the birthplace of the English language

sonra görüşürüz bu bay. Duncan, İngiliz dilinin doğum yerinde

saying thanks for watching see you tomorrow 2:00 p.m. UK time and of course

izlediğiniz için teşekkür ediyor yarın 14:00'te görüşmek üzere. Birleşik Krallık zamanı ve tabii ki

until the next time we meet here on YouTube you know what's coming next yes you do...

YouTube'da bir dahaki sefere buluşana kadar sırada ne olduğunu biliyorsunuz evet yaparsınız...

ta ta for now 8-)

şimdilik ta ta 8-)